Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 1996 CUMA
HABERLER
Patronlardan
Erbakan'a uyarı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Sanayici
ve jşadamlan Derneği
(TÜSİAD) Başkanı Halis
Komili. Başbakan
Necmettin Erbakan'a
yaptığı ziyarette, hükümet
programından sapılmaması,
piyasadaki güven unsurunun
zedelenmemesi ve gümrük
bırliğiyle ılgilı çalışmalann
hızlandınlması konusunda
uvardı. Erbakan'ın, gelecek
haftalarda 100 yeni gelir
kaynağını açiklayacağını
bildiren Halis Komili.
"Gayet enteresan fikirleri
olduğunu gördük" diyerek,
Başbakan'ın güven
vermediSini ima etti.
Türkiye îşveren Sendikaları
Konfederasyonu (TİSK.)
Başkanı Refik Baydurda.
görüşmede. serbest pıyasa
ekonomisinden
vazgeçilmeyeceği izlenimi
aldıgını bildirerek, "Adil
düzene inanmadığımi
bundan be$ sene evvel de
söyledim" dedi.
Tüpkiye'nin kredi
notu değişmedi
• NEVVYORK(AA)-
Önde gelen derecelendirme
kuruluşlanndan ABD
sermayeli Standard and
Poor's'lSand P).
Türkiye'nin B (^) olan kredi
notunu değiştirmedi. ama
düşürebileceğinı açıkladı. S
and P, Türkiye'nin kısa
dönemli dövizle
borçlanmalan için verdiği
notu ise yine
değiştimieyerek "B' olarak
açıkladı. S and P yetkılileri
ise, şu anda gözlenen yön
itibanyla, ekonomik
politikalarve kamu
finansmanındaki
zayıflamanın de\am etmesi
durumunda Türkiye'nin
kredi notunun birkaç ay
sonra düşürebileceklerini
söylediler.
Yerel ara seçim
3 kasımda
• AiNKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Seçim
Kurulu(YSK). 2 eylüle
kadar bo^alacak tüm
belediye ve ıl genel meclisi
üyelikJeri için 3 Kasım 1996
pazar günü yerel ara seçim
yapılacağını bildirdi. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanan YSK. karanna
göre, 2E>lül 1996tarihine
kadar herhangi bir nedenle
boşalan belediye başkanlığı,
belediye ve il genel meclisi
üyelikleri için 3 kasım pazar
günü seçim yapılacak.
Lojman
tartışması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHYOL
ortakları. güvenlik güçlerine
sağlanan lojmanlar
konusunda uzlaşmaya
varamadı. Içişleri Bakanı
Mehmet Ağar güvenlik
güçlerinin lojmanlannın
satılmayacağını belirtirken.
RP Milletvekili Fetullah
Erbaş. her jandarma
karakolunun vanına 5-10
tane lojman
yapılamayacağını
savunaraİc. "Devletimiz bu
kadar zengin değil" dedi.
Rusya yanlısı
Çeçen örgütü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Rusya yanlısı bir
Çeçen örgütü, Çeçenya
dışında yaşayan
Türkive'deki Çeçen
diasporasını Moskova ile
uzlaşma zeminınde
buluşturma arayışlan
çerçevesinde Ankara'ya
geldi. Çeçenya'dan ilk kez
Rusya destekli bir Çeçen
örgütünün Türkiye'yi
ziyaret ettığine de dikkat
çekildi. Moskova Belediye
Başkanı Yuri Luykov da,
yann Belediye Başkanı
Melih Gökçek'i ziyaret
etmek için Ankara'ya
gelecek.
Senfrkenrte sel
• SENİRKENT (AA)-
Isparta'nın Senirkent
ilçesinde tam biryıl sonra
yeniden sel ve heyelan
felaketi yaşandı. Kocadağ
me\kiinden. saat 19.00-
19.15 arasında yağan
yağmurun ardından gelen
sel ve çamur tabakası.
Yayla, Şeyhler. Taşmesut,
Hıdırçelebi ve Pazar
mahallelerinde sokaklan
kapladı. Çamur yığını
Hükümet Konağı'nın önüne
kadar geldi. İlk
belirlemelere göre sel
baskınında 3 ev yıkıldı, 3
kişi de yaralandı.
Senirkent'te 24 Temmuz
1995 tarihinde de sel ve
heyelan felaketi yaşanmış ve
70'in üzerinde yurttaş
ölmüştü. Bu arada Aydın'ın
bazı ilçelerinde önceki gün
meydana gelen selde 3
kişinin öldüğü bildirildi.
Çekiç Güç ile PKK yan yana
TSK, Irak'taki Çekiç Güç eşgüdüm merkezinin hemen yakınındaki PKK kamplannı
fotoğrafladı. Yetkililer, bu karargâhın PKK'nin faaliyetinden haberdar olduğunu kaydetti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türk Silahlı Ku\ -
vetleri'nin (TSK) Başba-
kan Necmettin Erbakan \ e
diğer siyasi partilerin üst
düzey yöneticilerine ver-
dikleri Çekiç Güç brifin-
ginde, çokuluslu gücün Ku-
zey Irak'taki unsurunu
oluşturan Askeri Eşgüdüm
Merkezi'nin (MCC) he-
men yakınında bulunan
PKK kamplannın fotoğ-
raflannın da gösterildiği
öğrenildi. DSP Grup Baş-
kanvekili IVfümtaz SoysaL,
Çekiç Güçün Türkiye de-
ki görev süresinin uzatılma-
sı karşılığında MCC'nin
Türk sınırlan içerisine çe-
kilme koşulunun hâlâ gün-
demde olduğunu kaydetti.
Türkiye, ABD, Ingiltere
ve Fransa'nın oluşturduğu
ve Adana Incirlik Ûssü'nde
konuşlu Çekiç Güç'ün gö-
rev süresinin dolmasına 12
gün kala, gücün yapısının
değiştirilmesine ilişkin pa-
zarlıklar yoğunluk kazan-
dı. TBMM'deki siyasi par-
tilerin gücün süresinin uzatılmasına ilişkin
tavırlannı netleştiımeye çalıştıklan günler-
de TSK, bir brifing düzenleyerek Çekiç
Güç ile ilgili bilgi verdi. Cumhuriyet'in al-
dığı bilgilere göre, Başbakan Erbakan vedı-
ğer siyasi partilerin üst düzey yöneticileri-
nin katıldığı brifıngde, askerler, Türkiye'nin
Zaho'dan Silopi'yealınmasını istediği MCC
ile PKK ilişkisini kamtlayan fotoğraflar
gösterdiler. Fotograflarda PKK kamplannın
Zaho'da bulunan MCC karargâhına çok ya-
kın olduğunun belirlendiği ve terör örgütü-
• Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Başbakan Necmettin Erbakan ve diğer siyasi partilerin
üst düzey yöneticilerine verdiği Çekiç Güç brifinginde, çokuluslu gücün Kuzey Irak'taki
unsurunu oluşturan Askeri Eşgüdüm Merkezi'nin (MCC) hemen yakınında bulunan PKK
kamplarının fotoğraflarının da gösterildiği öğrenildi.
Refah Partisi'nin 1 ay önceki resmi görüşü
'Çekiç Güç Türkiye'yi bölecek'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Çekiç Güç'ün görev süresinin
uzatılmasına iktidara gelince "yeşil
ı$ık" yakan, ancak sorumluluğu
Meclis'e atmaya çalışan RP, tam l
ay önce TBMM Genel Kurulu'nda
çokuluslu gücün bir "bela"
olduğunu ve Türkiye'yi
"böleceğini" dile getirdi.
BayındırTık ve Jskân Bakanı
Cevat Ayhan. 18 Haziran 1996'da
RP Grup Başkanvekili olarak
partisi adına parlamentoda
yaptığı konuşmada,
Çekiç Güç'ün Türkiye'yi bölmeyi
amaçladıgını savunarak "Batılı
güçler, Sevr Anlaşması ile
ulaşamadıkları isteklerini. yeni
bir merhale halinde Ortadoğu'da
uygulamak istemektedirler.
Kuzey Irak'ı ve Türkiye'yi
böiecekler" görüşünü dile
getirmişti. Ayhan, partilerin Çekiç
Güç'e karşı görüşlerinin iktidara
gelince değiştiğine dikkat çekerek
süre uzatımını gerekli kılan
bilgilerin saklı kalması zorunluluğu
varsa TBMM'de gizli oturum
yapılabileceğini kaydetmişti.
Genel kunıl tutanaklanna eöre,
Cevat Ayhan, TBMM'de RP grubu
adına yaptığı konuşmada özetle şu
görüşleri dile getirmişti:
- Batılı güçler Sevr Anlaşması'nda
tamamlayamadıklan,
ulaşamadıklan. başanlı
olamadıklan milli mücadelc,
lstiklal Harbi hareketi sebebiyle
orada akamete uğrayan taleplerini,
istekierini, arzulannı yeni bir
merhale halinde Ortadoğu'da
uygulamak istemektedirler.
Kuzey Irak'ı, Türkiye'yi
böiecekler. Israil'in ve
Ermenistan'ın genişlemesine zemin
hazırlayacak daha da istikrarsız bir
siyasi yapı oluşturacaklar, hedef
budur.
Clinton'ın Özel Kıbns Tem-
sılcisi RichardBeattfeilebir-
likte Atina ve Kıbns'a yaptı-
ğı gezilerin ardından Anka-
ra'ya gelmesine karşın, gün-
deminin Kıbns ile ilgili sınır-
lı olmayacağı. Çekiç Güç'ün
de ağırlıklı olarak görüşüle-
ceği bildirildi. Albright ve be-
raberindeki heyetin Çumhur-
başkanı Süleyman Denürel ve
Başbakan Necmettin Erba-
kan ile de biraraya geleceği
kaydedildi.
Albright: Görüşülecek
çok konu var
nün faaliyetlerinden bu merkezin haberdar
olmamasınınolanaksızolduğuka>dedildi.
Brifıngde, karargâhta görev lendirilecek ya-
bancı askerlenn Kürtçe bilmelerine özen gös-
terildiği. bu durumun da Türk tarafında ka-
rargâhın işleviyle ilgili soru işaretlen yarat-
tığına işaret edildi.
DSP Grup Başkanvekili Soysal, önceki
gecelrak'ınulusalgünüdolayısıyladüzen-
lenen resepsıyonda, gazetecilenn soruları-
nı yanıtlarken, MCC karargâhmın ileride ku-
rulması olası bir Kürt de\ leti ıçın çalıştığı-
nı belirterek "Bunusağırsultanbileduydu"
dedi. Soysal. Çekiç Güç'ün görev süresinin
uzatılmasına karşılık MCC'nin Türk sınır-
ları içerisine çekilmesinin hâlâ bir pazarlık
unsuru oluşturduğunu bildirdi.
Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılma-
sını ve MCC'nin Kuzey Irak'ta kalmasını
isteyen ABD. bu istemlerini bugün Anka-
ra'da temaslanna başlayacak ABD'nin Bir-
leşmiş Milletler (BM) nezdindeki Büyü-
kclçisi Madeieine Albright tarafından bir kez
daha iletecek. Albrighûn. ABD Başkanı Bfll
Albright, dün akşam An-
kara'ya gelişinde Esenboğa
Havalimanı'ndagazetecilere
yaptığı açıklamada, günde-
minde ikili ilişkiler ve Kıbns
konusunun olduğunu söyledi.
Albright, iki ülke arasında gö-
rüşülecek çok konu olduğu-
nu belirterek Kuzey Irak ve
BM'nin Irak'a uyguladığı
yaptınmlar konusunun da bü-
yük olasılıkla ele alınacağını
vurguladı. Görüşmelerde, Çe-
kiç Güç uçaklannın günde 35
sorti yaparak Türk topraklan üzerinde uç-
malarının Ankara da yarattığı rahatsızlık
da gündeme getirildi. fopraklannın >aban-
cı ülkelertarafından bu kadar yakından göz-
lenmesinden rahatsız olan Türkiye'nin is-
temi üzerine, Çekiç Güç pilotlannın eğitim
uçuşlannın başka bırülkede yapılması be-
nimsendi. Çekiç Güç'e destek veren ABD,
Ingiltere ve Fransa'nın, olağanüstü bir ge-
lişme olmaması durumunda, eğitim uçuş-
lannın Suudi Arabistan'dayapılmasını karar-
laştırdıkları kaydedıidi.
Muhalefet, Çekiç Güç için yapılacak gizli görüşmeye katılmayacak
REFAHYOL, keıuli kendini dinleyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Necmettin Erbakan'ın olağanüstü hal ve
Çekiç Güç konusunda geri adım atmak için
gerekçe yaratmak amacıyla TBMM'den iste-
diği genel ve gizli görüşmeye muhalefet par-
tilerinin katılmama kararı. hükümet ortakla-
nnı yalnızca birbirlerinin görüşlerinı dınlemek
zorunda bırakacak. Katılmama karannın. Er-
bakan'ın olağanüstü hal ve Çekiç Güç konu-
sunda alınacak kararlara muhalefeti de ortak
etme girişimini başansız kıldığına dikkat çe-
kildi.
DYP'den istifaeden 8 milletvekili ve BTP'li
Hamdi İ çpınarlar da görüşmelere katılma-
ma kararı aldı. TBMM Danışma Kurulu'nun
dün sabahki toplantısmda. iktidaronaklan. Çe-
kiç Güç ile ilgili gizli göriişmenin 22 temmuz
pazartesı günü: olağanüstü hal ile ilgiii genel
göriişmenin do 24 temmuz çarşamba günü
>apılmasım önerdıler. Toplantıda anla>ma
saglanamaması üzerine ortaklar. önenyi ge-
nel kurula getirdiler. Genel kurulda DYP ve
RP'nin oylanyla öneri kabul edildi.
ANAP Grup Başkanvekili Murat Başesgi-
oğlu, dün düzenlediği basın toplantısmda.
Türkiye'nin özkaynaklannın araştınlmasıyla
ilgili genel görüşmeyle TBMM'de yanlış bir
sürecin başlamasma neder. olan hükümetin tav-
nnın olağanüstü hal ve Çekiç Güç konusun-
da da sürdürüldügünü söyledi. Kuv vetler av-
nlığı ve hükümet ile Meclis'ın görevlerinin
birbırinden ayn olduğuna dikkat çeken Başes-
gioglu. Mecİıs'in bir "istişare meclisi. danış-
ma meclisi'" gibiçalıştırılmayacağını sövledı.
Hükümetin, kendi aldığı risk ve sorumluluk-
lara muhalefeti de ortak etmek istedığini sa-
vunan Murat Başesgioğiu. "Bu da hem ana-
yasal sistemimize hera de muhalefet gerçeği-
nc avkındır" dedi.
TBMM Başkanlığı'nın. başlangıçta Başba-
kan Erbakan'dan gelen gene! göriişme ve giz-
li görüşmeye yönelik talebi reddetmesi gerek-
Kadmlar
Çiller'den
davacı
Çok sayıda kadın
kunıluşu, "seçim öncesi
verdiği sözleri rutmadıgı ve
kadın politikacı imajını
zedelediği" gerekçesiyle
Başbakan Yardımcısı ve
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller hakkında iki av rı
manevi tazminat davası
açb. Kadınlar, bin lirahk
manevi tazminat davasının
kamuoyuna duyurulmasını
da istediler. (Fotoğraf:
SAADETUSİU)
tığını savunan Başesgioğiu. şunlan söyledi:
"Biziın karşı oldugumuz genel göriişme, mü-
essesenin tahrip edilmesidir. Hükümetin gö-
rev ini Meclis'e \ ükkvemezsiniz. Hükümet ise-
niz iradenizi ortaya koyarsınu. Meclis de ona
göre karar verir. Eğer hükümet, pazartesi gü-
nüne kadar bu tavnnda ısrar ederse ANAPola-
rak biz hükümetin bu da\ ranışına ortak olma-
yacağız. katkı vermevecegiz."'
DSPGrup Başkanvekili Mümtaz Soysal da
olağanüstü hal ve Çekiç Güç ile ilgili genel
görüşmelere katılmayacaklarını belirtirken
parlamenter sistemin soysuzlaştınlmasma izin
vermeyeceklerini sövledi.
CHP'nın ise olağanüstü hal
ile ılgilı genel görüşmeye ka-
tılabıleceği belirtilirken Çe-
kiç Güç konusundaki gizli otu-
ruma katılma>acakları öğre-
nildi. CHP liden DenizBavkaL
Ankara dışında olduğu için,
partinin kesın tavn konusun-
da resmi açıklama yapılmadı.
Retçiler de boykotta
DYP'den istifa eden S mil-
letvekili veonlarlabirlikteha-
reket eden Necdet Menzir v e
Üçpınarlar da genel görüşme-
lere katılmama karan aldılar.
Çekiç Güç ve olağanüstü hal
konusunda vapacaklan göruY
meden sonra birlikte karar ve-
receklerini belirten Iznıir Mil-
letvekili RıfatSerdaroğlu,*Be-
raberov kullanacağız,ama gö-
rüşmelere kanlmavacağız" de-
di.
7 milletvekili bulunan
BBP'nin genel görüşmeler ko-
nusunda ızleyeceği tutum açık-
lanmazken görüşmelere yal-
nızca 279 milletvekiline sa-
hip RP ve DYP'nin katılması
bekleniyor. Muhalefet par-
lilerine mensup 264 millet-
vekili ise görüşmelere katıl-
mayacak.
ÜZYAZIIORHAN BİRGİT
Başbakan'ın yanmda, hukuk-
tan anlayan birtek, evet ilaç için
de olsa bir tek insan yok muy-
du ki; Interstar televizyonunun
önceki akşam bir ceza ve tutu-
kevindeki ölüm grevlerini yan-
sıttığı bildirilen video bandına
yayın yasağı koyan o yasadışı
emri imzaladı.
Gerçi Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanlığı Güvenlik işleri Baş-
kanlığı'n:n Necmettin Erbakan
imzasıyla interstar televizyonu-
na gönderdiği yayını durdurma
yazısında 3984 sayılı yasanın 25.
maddesine dayanıldığı ileri sü-
rülüyor.
Ama o maddede "milli güven-
liğin açıkça gerekli kıldığı hal-
ler" ya da "kamu düzenliğinin
ciddi şekilde bozulması kuvvet-
le ihtimal dahilinde ise" gibi da-
yanakJarla başbakanlara böyle bir
yetki tanındığı söylenmektedir.
Oysa hukuktan bir parça nasip-
lenmiş olanların kolaylıkla anla-
yacağı gibi bir ceza ya da tutu-
kevinde kendilerine uygulanan
koşullan değiştirtmeyi amaçla-
yanlann başvurduklan ölüm oru-
cunun öyküsünü görüntüleme-
nin kamu düzeninin ciddi bir bi-
çimde bozulması ile uzaktan ya-
kından ilgisi yoktur.
Yasanın o maddesi ancak bir
ayaklanmayı, ülkeye yapılan bir
saldırıyı ya da Türkiye'nin bir
başka ülkeye karşı düzenlemek-
te olduğu sınır ötesi bir harekâ-
tı, önceden habervererek milli gü-
Erbakan'ın Elleri...venliği, kamu düzenini bozmayı
amaçlayacak bir televizyon ya-
yınını mahkemeye başvurma-
dan durdurma yetkisini başba-
kanlara tanımaktadır. O da böy-
le bir haberin verileceği, icranın
mahkemeye gidecek kadar za-
manı bulunmadığı haller için ge-
çerli olacaktır.
Başbakan'a kimse hatırlatma-
dı mı ki, böyle bir yasak yazısı ile
şayet bir Türk televizyonunun
elindeki video bandının uygar
dünyanın gözünden kaçınlması
amaçlanıyorsa, bu 1996 yılında
hiçbir anlamı olmayan bir kâğıt
üzerindeki yasaktır.
Çünkü o bandın kopyaları ya
da yeniden hazırlanacak başka
görüntüler, bugün değilse yarın
yabancı bir ülke televizyonuna
ulaştınlır; oynatılırveTürkiye'den
de izlenir.
Başbakan hangi çağdayaşa-
dığını, Intermed denilen bir ola-
yın dünyada 100 milyonu aşan
abonesinin bulunduğunu, hiç
değilse birteknik adam olarak bil-
meliydi.
Erbakan'a böylesine acaip bir
yasak karannı onaylatanlar, as-
lında bir gün ilgili bir kişinin Av-
rupa mahkemesinde, politik ya
da terör suçundan tutuklu veya
hükümlülerle ilgili şikâyetleri için
Türkiye Cumhuriyeti hükümetı-
ni doğrudan hedef alacak bir
belgeyi de sağlamış olmadılar
mı?
• • •
Ben. Erbakan ve yakın çevre-
sinin, bızim bildiğimiz anlamda-
kı basından nasıl ürktüğünü ve
açıkçası bu tür medyadan hoş-
lanmadığını çok iyi bilirim. Biryı-
lı aşan bir hükümet arkadaşlığı
sırasında, o günkü Milli Selamet
Partisi liderinin bir TRT ve Ana-
dolu Ajansı'na hükmetme sev-
dasını engellemek, bazı gazete-
lerin yayınından hoşlanmadıkla-
rı için punduna getirip sustur-
maya çalışma isteklerini az mı gö-
ğüsledim? Çeşitli zamları içeren
bir paketin içine, kâğıdı da so-
kan zamanın Sanayi ve Ticaret
bakanının oyununu bozmak için
Başbakan Ecevrt'in nasıl uğraş
verdiğini bilmiyor muyum?
Onun için ne Türkiye Gazete-
ciler Cemiyeti'ne yapılan polis
baskını ne günün Sanayi ve Ti-
caret bakanı eliyle gazeteleri pro-
mosyonu yasaklama bahanesi ile
hizaya getirme çabaları, benim
için sürpriz olmuyor.
Tansu Çiller'in omuz verme-
si ve bazı entellerin rüzgârı ile
geldiği iktidarda hocanın ne ka-
dar kalacağı belli değil.
Ama bu üçüncü gelişte ne ka-
dar kadro koparabilir, özellikle
adalet ve güvenlik gibi kilit nok-
talarında ne ölçüde etkinlik sağ-
larsa o Erbakan ve ekibinin ka-
zanç hanesine yazılacaktır. Onun
içindir ki Refah Partisi yanlısı bir-
takım dernek ve vakıflarla yeni
bürokrasi kadrolarının arandığı
haberleri yayımlanmış ve tekzip
edilmemiştir.
Adalet kadrolan, hallaç önüne
verilmekte, Yüksek Hâkimler ve
Savcılar Kurulu'nun üyeleri bir
ahlak ve vicdan sınavına zorlan-
maktadır.
Kolay mı?
Refah iktidardadır. Hak geldi-
ği için, batıl olarak ne varsa el-
bette gidecektir. "Hâkimiyet Al-
lah 'ındır" ilkesine inanan bir po-
litik görüş için, düşünce ve an-
latma özgürlüğünün sının Suudi
Arabistan ya da Kuveyt, übya ve
iran'dan bir endaze bile fazla mı
olsun diyorsunuz?
Ve bu görüşünüzü, Türkiye'yi
hâlâ Batı ülkeleri ile Amerika ile
kıyaslayarak mı yapıyorsunuz?
Ne diyecek Amerika, Erbakan
iktidanna ki...
Önceki gün gönderdiği de-
meç-mektupla laikliğin Türkiye ile
iyi ilişkiler için bir koşul olmadı-
ğını, ancak insan hakları ile de-
mokrasinin şart olduğunu söy-
lemişti.
Dün de özel temsilci Albright
aracılığı ile "aman "denildi: "Çe-
kiç Güç'ü kaldırma!"
Amerika'nın çıkarlannı koru-
manın ne demek olduğunu en iyi
bilen siyaset adamlarımızın ba-
şında Erbakan gelir. işte Suudi-
ler ve işte Kuveyt.
ABD bekçiliğini yapıp da insan
haklarıymış, demokrasiymiş,
VVashıngton için gerisi hikâye-
dir...
Başbakan'ın elleri, birileri ve
belki de "Batı /cutobü"tarafından
tutuldu ve sansürün kapkara mü-
rekkebi ile dolu ıstampaya uza-
tılarak parmakları bastırıldı. Er-
bakan üç günden beri bir Abdül-
hamit sansürcüsü olarak Bal-
gat'ta değil, Yıldız Sarayı'nda
yaşamanın düşü içinde kendisi-
ni avutabilir. Ama durun...
Başbakan'ı, kapıldığı düşten
uyandıracak başkaca "zoriama-
lar" da var: O, artık bir faiz düş-
manı olmadığını, devletin de-
vamlılığı adına kabul ettiğini
TBMM kürsüsünden açıklayan
Refah liderinin çok değil; bundan
üç haftaki söylemine yakışan de-
yimle bir Batı taklitçisidir.
Ve 54. hükümetin başkanı, iyi
birotomobil sürücüsü olduğunu
herfırsatta söyleyen Üzeyir Ga-
rih'i yalancı çıkartmayan bir "U"
dönüşünü de ekonomiden son-
ra dış politikada yaptı.
Erbakan, ABD'nin mesajına
önceki gece TBMM'de sözcüle-
ri aracılığı ile yanıt verdi:
Çekiç GüçyaşasınL.
BIRBAKMA
SERVER TANILLI
Çalın Hâlâ Çalabilen
Çanları•••
Gazeteleri her açışımda Türkiye'de olup biten, bir
şamar gibi iniyor yüzüme: Yalnız iktisadi dengeler al-
tüstolmuş, doğusu batısına, köyleri kentlerine boşa-
lan bir toplum değil bu; aklını ve sağduyusunu yitir-
miş, korku ve şiddet üreten bir toplum söz konusu.
Daha da acı olanı, korku ve şiddet kurumlaşmış...
Düşünebiliyor musunuz?
iki aya yakındır, açlık grevleri var hapishanelerde,
ölüm orucuna yatılmış; iki aya yakındır, oğlunu kızını
gözaltında kaybetmiş ve bir hayırlı haber için çırpı-
nan analar, her cumartesi, neredeyse törenle copla-
nıyor. istedikleri de pek yalın ve gerçekleştirilebilir
türden şeyler; biraz insanca yaklaşım, yakınmalara ya-
nıt verebilecek ve sorun çözülmüş olacak.
Ama yüreklerin kulakları sağır" nedense.
Ne önerirsiniz bu durumda?
Şair, o yiğit şair, olanca açıklıkla hatırlatmasını ya-
pıyor: "Dayan kitap ile I Dayan iş ile I Tırnak ile, diş
ile I Umut ile, sevda ile, düş ile I Dayan rüsva etme
beni." Ve inanıyorum ki, sizler de, o ölüm orucuna yat-
mış gençlerin, başucundasınız her gün, direnç, ha-
yatta kalmanın direncini aşılıyorsunuz onlara; ve her
cumartesi günü, üzerlerine acımasızca inen polis
coplarına göğsünüzü siper etmek için, o anaların ya-
nında, Galatasaray'dasınız. Dayan rüsva etme beni!
• • •
Ve yeni bir yayınevi, Ayraç Yayınevi, bu acılı günle-
rin çırpınışı içinde, birbirinden güzel kitaplarla, gelip
direnişe katılmış bulunuyor.
Okurlarına sunduğu ilk demerte şunlar var: Dieter
Duhm'un yazdığı Kapitalizmde Korku; Engin Erki-
ner'leDoğanGöçmen'in kalemealdıkları, Rusya 'da
Komünistler Ne ıstiyor?; ve iki ozan /müzisyenin,
Bob Dylan ve Leonard Cohen'in seçme şarkı ve şi-
irlerinden oluşturulmuş iki kitap.
Şimdilik bunlar!
Dünya ve Türkiye üstüne başka ilginç eserler ise,
yayınevinin gündeminde yeni kitap mevsimini bekli-
yor.
Bugün başka bir seçeneğinin olmadığı bağıra ça-
ğıra ilan edilen. şu kapıtalizm var ya, onun başta ge-
len niteliklerinden biri de, "korku üretmesi"d\r ve kor-
ku üreterek egemenliğini bugün de sürdürüyor. O
yüzden, hasta bir toplumdur kapitalist toplum; "sağ-
lıklı" insanı ise, hasta oluşu dikkati çekmeyen biridir
ve hep hasta kalacak bir insandır; ve kapitalizm hep
hastalık üretecek bir toplum...
Kapitalizme yöneltilmiş en ciddi eleştirilerden biri-
dir Dieter Duhm'un kitabı.
Eseri, Sargut Şölçün, o açık ve kıvrak Türkçesiy-
le 1987'de yayımlamıştı.
Şu içinde yaşadığımız yıilarda, kitap, bakıyorum
daha da güncelleşmiş halde. Onu okumadan dün-
yayı ve Türkiye toplumunda olan biteni anlamak müm-
kün değil kanısıhdayım. Yalnız bizi kıvrandıran san-
cıların kaynagını göstermesi bakımından değil, için-
de çırpındığımız bunalımdan nasıl çıkılabileceğinin
ipuçlarını da verdiği içindir ki, okunması "kaçınılmaz"
bir kitaptır elimizdeki. Ayraç Yayınevi, onu okuyucu-
larına yeniden sunarken pek yerinde bir iş yapmıştır.
Korku yaratmayan bir topluma ulaşmak, korkuyu
yaratan bir toplumu tanımaktan geçmiyor mu?
Sonra siz, Rusya'da olanbitenle de yakından ilgili-
sinizdir. ilginç şeyler oluyor orada. Kesin olarak tari-
he "gömüldüğü" ileri sürülen bir "olgu"nun hayaleti
dolaşıyor ortalıkta ve hayalet, bir şeylere yeniden can
vermekte. Kimı çevrelerin hoşuna gitmediği içindir ki
bu; madalyonun hep bir yüzü gösterilir halde; oysa
olan biteni anlamak için madalyonun "öteki" yüzüne
bakmak gerek. Engin Erkiner'le Doğan Göçmen'in ça-
lışması, pek ciddi bir yardımcı bu yolda.
Ayraç Yayınevi, bununla büyük bir boşluğu doldu-
ruyor.
Cohen'le Dylan'ı size hatırlatmaya gerek var mı?
İlk rock ozanı diye biliniyor Dylan.
Metin Solmaz'ın pek güzel belirttiği gibi, "Broad-
vvay'dan Samanyolu'na kadar dünyayı şiddetin yö-
nettiğine inanan bir ozan o." Öyle olduğu için de, şi-
irlerinde göze en çok çarpan ironi, humor ve öfke.
Cohen'e göre ise, sürekli bir savaş hali var dünya-
mızda. Hüzünle, yer yer umutsuzlaşarak söylüyor
söyleyeceğıni: "Parçalan ekleyebilirsinbirbirineI top-
lamı geçmez eline yine de / Herkesi çağırabilirsin
yürûyüşe / Bir davulyok ritim verecek I Heryürek ge-
lecektir sevgiye I ama bir mülteci gibi I Hâlâ çalabi-
len çanları çalın."
Nasıl kulak vermez olursunuz bu sese?
Evet tehlikedeyiz, çalın hâlâ çalabilen çanları!.
TBMM Hayali İhracatı Soruşturma
Komisyonu Başkanı açıklıyor-5
'Refah Islama
zarar veriyor'
DOĞAN AK1N
ANK.\RA- DYP'nin ge-
leceğinin pariak olmadığı >o-
rumlanna katılıyor musu-
nuz?
- DYP artık kapanır. yeri-
ne Büviik Türkiye doğar. Ve-
ya tersi de olabılir. RP'nin ha-
reketleri ise lslâma zarar ve-
riyor. işte laikliğin fazileti
burada ortaya çıkıyor. Yani
dın \e devlet işlerini ayır-
manın fazileti burada ortaya
çıkıyor. Bir Müslüman in-
san. dinimize göre, özüne ve
sözüne güvenilen bir insan-
dır.
- RP'nin güvenilir olmadı-
ğını mı sövlüvorsunuz?
- Müslümanlığa siyaseti
kanştırmamak lazım. RP'ye
girmeyi düşünüyordum ben
bir ara. Bundan sonra millet-
vekili de olmam. girmem de.
Benim dinimi siyasete alet et-
ti. Siyasetin çirkin tarafı bu
işte. RP'nin her olumsuzha-
reketinin faturası artık Is-
lam'a çıkarılacak. Bizim
korktuğumuz da bu zaten.
Bunlar aynı, toprakları da
aynı. Aynı işe yanyorlar. Ör-
tülü diyorsun. sonra sen ör-
tüyorsun.
- Darbe olasüığı yonımla-
n, eski bir parlamanter ola-
rak sizi rahatsız ediyor mu?
- Askerler sakın müdahe-
le etmesin. Askerler müda-
hale ederse. bunlann değeri
artar. Bunların değeri artı-
vor. Bırakmillettakdiretsın
bunları. Başka çaresi yok.
Bizim görev imiz bu millete'
faydalı olmak. Bir hafta ön- j
ce Diyarbakır'dan geldim.
Oradaki insanlan gördüm,
sefil. perişan hallerde. Onlar
da memleketin bir insanı,.
ama çöplükten yiyecek an-
vorlar. Bu memleket biravuç
insana peşkeş çekilme için
kurtanlmadı ki. Cumhuriyet,
bunun için mi kuruldu? La- •
zıyla. Çerkeziyle kuruldu bu
memleket. Beni 9 köyden^
değil 19köydendekovsalar
ben doğruyu söylerim. Son '
10 yılın faturasını söyleye-
yim mi size; eskiden politi- '
kacılardışarda para kazanır-
dı, siyasette para arka plan-
da kalırdı. Şimdi ise, siyaset-
te ve idarede zenginleşme
ön plana geçti. Tüm yolsuz-
luklann temeli de burada ya- '
tıyor. Gazeteciler, milletve-
killerininönünegeçmiş. Ba- '
sını kim temizleyecek, onu '
bilmiyorum. Haydi biz se-
çime gidiyoruz da, sizi kim ',
temizleyecek onu bilemıyo- t
rum? Vallahi dürüst gazete- •
cinin işi, siyasetçininkinden
de zor!
- Şimdi ne yapıyorsunuz? '
-Şimdi8yılçalıştım,80O '<
milyon borçla aynldım. Bir
firmanın Ankara'daki temsil-
ciliğini yapıyorum. EI :
kapısında alnımızın teriyle '
çalışıyoruz. Kimsenin önün-
de boyun eğmiyoruz.