05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-4 NİSAN 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kişi başına et tüketimi Avrupa'da 92 kilograma ulaşırken Türkiye'de bu oran 27.6 düzeyinde TürklıalkıetyiyemiyorANKARA (Cumhurnet Bürosu) - Türkiye'de ailele- rin yüzde 47'si ekonomik ne- denlerle veterli düzeyde hay- vansal gıda alamazken var olan et alımının da tngilte- re"de görükn 'deli inek' has- talığınin yarattığı panik so- nucu yüzde 25 oranında düş- tüğü bıldırildi. Halkın beyaz ete hücum etmesi sonucu E- BK de beyaz et olarak nite- lendirilen tavuk ve tavuk sa- Icatatı ürünlerinin satış fiyat- lanna ortalama olarak yüzde •8 ile 20 oranında zam yaptı. Ankara Bölgesı Veteriner Hekimleri Odası tarafından tyapılan "Ulusal Hayvancılı- ğımız" adlı araştırmada, Tür- .kiye'deki günlük protein tü- ketiminin yüzde 21.3'ünün hayvansal kaynaklı olduğu- na dikkat çekilirken bu ora- -nın gelişmiş ülkelerde yüzde 57.6 olduğu belirtildi. Türki- ye'de insanlann yeterli ve dengelı beslenmediginin saptandıgı vurgulanan araş- tırmada. "Türk ailelerinin yüzde 47'si yeterli hayvansal protein alamamakta. bebek ve çocukların \ ü/de 20'sinde büyüme ve gelişme geriliği gö- rülmekte. bu oran kırsal ke- simde > üzde 40'a çıkmakta, kiiçük çocukların >üzde 20'sinde raşi- tizm bulunmakta \e gençlerin yüzde 17'si normal kilonun altında buiunmaktadır" dendi. Araştırmada. gelişmiş ülkelerde hay- vansal üretimdeki yüksek verimliliğın. proteinin düşük maliyetle üretılmesin- Tarım Bakanlığı yetkilileri, 'deli inek' hastalığı konusunda uyardı Türkiye için dolaylıriskvarANKARA (Cumhurh et Bürosu) - Tanm ve K.öyişleri Bakanlığı yetkilileri, 'deH inek' hastalığımn gündeme gelmesinden sonra Ingiltere'den et ithal edilmediğini söylediler. Yetkililer, 27 martta îngiltere, Italya, Fransa. Portekiz ve îsviçre'den et ithalinin durdurulduğunu belirttiler. Sağlık Bakanı Yddınm Aktuna'nın karanyla deli inek hastalığı, bildirimi zorunlu hastalıklar kapsamma aldı. Dolayh ithalat Tanm %-e Köyişleri Bakanlığı yetkilileri, damızlık ve kasaplık hayvan ithalatının Almanya, Hollanda, Romanya ve Ukrayna ağırlıkh olarak yapıidıgını vurgulayarak "Ancak bu ülkelerin İngiltere'den et ve kemik unu yemi ithal ertiği volunda haberler *ar. Bu nedenie Türkiye için dolaylı yoMan bir risk söz • Tanm Bakanlıpı yetkilileri, 27 marttan sonra Ingiltere'den et ithal edilmediğini bildirirken Türkiye"de dolaylı yönden risk unsurunun olduğunu söylediler. • Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'nın karanyla deli inek hastalığı, bildirimi zorunlu hastalıklar kapsamma aldı. konusu cdabüir" dediler. Türkiye'nin Ingiltere'den aralık- şubat ayında 40 ton löp et ithal ettiğini kaydeden yetkililer, şunlan söylediler: u Bu et A>rupa Birliği kararlan uyannca. sakatat ve sinirlerden annmtş olarak, deli inek hastalığı göriilmeyen (,-iftiiklerden ve 2 nesil boyunca annesinde deli inek hastalığı belirknmeven hayvanlardan elde edtlen etlerdir. Avrupa Birliği. zaten sadece bu etterin ihracına izin vermişti. Avrupa Birliği kararlan uyannca, 27 marttan itibaren Ingiltere'den ithalatı durdurduk." Yetkililer. Ingiltere'den aralık- şubat aylan arasında getirilen etlerin de Akdeniz sahillerindeki lüks otellerde tüketildiğini bildirdiler. Yem Sanayicileri Birligi Başkanı Prof. Dr. Murat Zinciriioğlu. Türkiye ye et ile et- kemik unu ithal edilmediğini vurgulayarak yerli hayvanlarda ve tavuk sektöriinde bir tehlike olmadığını kaydetti. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi virolojistlerinden Prof. Dr. İbrahim Burgu. deli inek hastalığı nedeniyle açıkta satılan ve menşei belli olmayan süt ve süt ürünlerinin tüketimindetı kaçınılması gerektiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, deli inek hastalığımn büyükbaş hayvanlardan sindirim sistemi yoluyla insanlara geçtiğini vurgulayarak, hastalığın ilk belirtisinin huy degişikliği yaratmak olduğunu söylediler. Hastalığın ilerledikçe aşın duyarlılık ve saldırganlık yarattığını vurgulayan yetkililer, klinik belirtiler başladıktan sonra ölüme kadar geçen sürenın iki hafta ile 1 yıl arasında değişebileceğini kaydettiler. Yetkililer. "Hastaük. kuduzgibi beyin ve sinir sistenıini etkileyen hastalıklarla. kaşıntı nedeniyle de ekzo-paraziter hastalıklarla benzerük gösteriyor. Hastanuı beyni süngerimsi bir hal alıyor ve vücutta kaşıntı başlıvor" dediler. Yetkililer, hastalığın ılk kez Afrika'da görüldüğünü vurgulayarak şunlan söylediler: "1986>ılında Çekoslovakya. 1989 vılında ise tngütere'de görüldü. İngiltere'de 10-12 \akada ölünı oldu. Türkiye'de ise böyle bir vaka beürienemedi." den kaynaklandığı vurgulanarak Batılı ülkelerin Türkiye"den 2.7 kat daha faz- la hayvansal protein tükettiği bildirildi. Bitkisel ve hay\ansal gıda tüketimi ara- sında denge kurulamadığında "gizli aç- lık, yalancı tokluk" gibi rahatsızlıklann ortaya çıktığı belirtiler» araştırmada. ta- hıla dayanan beslenme yetersizlikleri- Tiin, akli ve zihni faaliyetleri yavaşlata- rak "şizofrenik'" vakalar yarattığı kayde- dildi. Araştırmada, Türkiye nüfusunun yeterli ve dengeli beslenebilmesi için halkın günlük protein ihtiyacının en az yüzde 50"sinin hayvansal ürünle karşı- lanmasının gerektiği bildirildi. Avrupa Birliği ülkelerinde kişi başına düşen et tüketiminin yılda 92 kilogram olduğuna isaret edilen raporda, Türkiye'de bu ora- nın 27.6'da kaldığı saptandı. Araştırmada. Türkiye nüfusunun sağ- lıklı ve dengeli beslenmesi için kişi ba- şına yılda 36 kilogram et. 400 kilo süt ve 250 adet yu- murta tüketilmesinin gerek- tiği kaydedildi. Ülkemizde zaten az olan et tüketiminin daha da düş- mesi, Doğu Anadolu'daki besicileri olumsuz etkiledi. Hayvanlarını satacak pazar bulamayan besiciler, sorun- larının çözümü için hükümet nezdinde girişimlerde bulu- nuyor. Doğu Ziraat Odaları Böl- ge Başkanı Cihat Güngör. bölgede altı aydır ağır şartla- rında yüksek maliyetlerle beslenen 150 bin civarında büyükbaş hayvanın en geç bu ay içinde kesiminin ya- pılması gerektiğini söyledi. Hastalık yüzünden Bursa ve Konya'daki et satışları da yüzde 50-70 oranında geri- ledi. Beyaz ete zam Sığır etinden kaçan halkın beyaz ete yönelmesiyle bu ürünlerin fiyatlannda görü- len artış da sürüyor. Et ve Balık Ürünleri AŞ (EBK). beyaz et olarak nitelendiri- len tavuk ve tavuk sakatatı ürünlerinin satış fiyatlarına ortalama olarak yüzde 8 ile 20 oranında zam yaptı. EBK'nin uygulamaya başladıgı yenı fiyat ayarlamasıyla tavuğun kilogram satış fiyatı 135 bin liradan 162 bin lira- ya çıkanldı. Yapılan zamla tavuğun kanat fiyatı da 120 bin liradan 130 bin liraya yükseltildi. Yaklaşık 5 milyon hayvanın imhasını öngören karar ingiltere'de tepkiyle karşılandı AB'den Haber Merkezi- Avrupa Bırhğı tanm bakanlan. Ingıltere'deki büyükbaş hayvanlann imhasını ka- rarlaştırdı. 6 yıl içinde her hafta 15 bin sıgır olmak üzere 4 milyon 700 bin büyükbaş hayvanın imha- binı öngören karar Ingiltere tarafından 'kabul edi- lemez' bulundu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uzmanlan da 'de- li inek' hastalığı ile insan beyninde tahribata neden olan BSE (Creutzfeld-Jakob Disease) arasında bağ- lantı olduğunu dairbilimsel birkanıtbulunmadıgı- nı söyledi. Ingiltere"de baş gösteren 'deli inek' has- talığı ile ilgili önlemlerı tartışmak üzere Lükseın- burg'da bir araya gelen AB tanm bakanları, 40 sa- at süren, plaganüşj^oplaflgdan sonra dün saBaJ^ yaptıklah açıklamada lnğiuere'deki bûyüVbaş hay-' vanlann imhasını kararlaştırdıklarını bildirdiler. Toplam 4 milyon 700 bin hayvanı kapsayan imha karan 6 yıllık bir süreyı kapsıyor. İmha edilecek hayvanlann içinde önemli bir bölümü süt ineklen oluşruruyor. Düşük et verimi olan bu hayvanlar de- li inek hastalığında en rısklı grubu oluşturuyor. AB tanm bakanlannın deli inek hastalığını kökten yok etmek için onayladığı belge. itlaf edilecek kesım- lik büv ükbaş hayvanlardan doğacak zarann yüzde 30'unun Ingiliz hükümetince karşılanmasını, besı çiftçılerinın uğrayacağı zarann yüzde 70"inin ise dı- ğer AB ülkeleri arasında paylaştırılmasını öngörü- yor. Toplantıda, Ingıltere'nın. AB'nin lngilız sıgır etı ve sığır etı mamullenne koyduğu yasagı nisan av ı sonunda kaldınlması yönündekı isteğı de AB ta- nm bakanlannca reddedildı. Irlanda Tanm Bakanı Ivan Yates, yaptıgı açıklamada lngıliz hükümetinin karşı çıkmasına rağmen Ingiltere'den sıgır eti ve AB'den adaletlı bir yaklaşım bekledıklerını y yen Hogg. "Bu toplantının sonuçlannın Ingiltere tarafından onavlanmasmın mümkün olmadığını üzülerek ifade edhorum" dedı. Yunanistan kanştı Yunanıstan'da. 'deliinek'hastalığımn görüldüğü Ingiltere'den tonlarca et ithal edılmesi yanında, has- talıktan ölen on binlerce tavnğun etlerinin pıyasa- ya sürüldügünün anlaşılması üzerine. Yunanistan kanştı. Yunan halkı. her türlü et tüketimıni boykot karan aldı. Yunanıstan'da 1 mılyondan fazlaçalışa- nı temsıl eden Yunan Işçi Sendikaları Konfederas- ı-ürynlerinın ithal edilmesine ilişkin d.ünya çapında- ^onu'nun (GSEE) öncülüğünde, tüm ülkede 37 tü- "Ici yâsâğın geçerlilıgVrii koruduğunübeiirtti. Ingıf-""'k'etîci or'ğunj'nuın katıldiğı eti böykof eyldrni bugün tere ise AB'nin deli inek hastalığımn önlenmesine ilişkin plamnı onaylamadı. Ingiltere Tarım Bakant Douglas Hogg. yaptıgı basın toplantısında karan 'kabul edilemez' buldugunu sö\ledı. Ingiltere'nin karşılaştıgı bu özel sorunun çözümü konusunda yapılacak. Yunanistan'da aynca, yapımında bevın. kemik iliği vecanlı hücre gibi. hayvansal maddele- nn kullanıldıgı kozmetik ürünlerinin satışı da has- talık riskı taşıdığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı ta- rafından yasaklandı. PVİPTTlPİİtf»F Ç u k u r o v a LnKersitesi'nde karşıt görüşlü öğrencilerin önceki gün C j l t ı n i ^ ı ı t r i gerçekleştirdiği iki ayn eylem ilginç görüntülere sahne oldu. Eğitim 'Fakültesi önünde bir ara>a gelen Demokratik Lnhersite Platformu, Türkiye Oğrenei Dernekleri Konfederasyonu • ve Yurtsever Gençlik ü\esi öğrenciler, kampus içerisinde yaklaşık bir saat yürüyüş yaparak harçlann >ükseltilme- îsi ve öğrencUere > önelik saldınları protesto ettiler. Öğrenciler. "Baskılar bizi \ıldıramaz; Harçlar savaşa gidiyor; Ya- tşasın devrim \e sos>alizm" şeklinde slogan atıp \üriirken. kampus içinde cami ve mescitlerin azlığını protesto için »toplu namaz kılan öğrencileıie karşılaştılar. Slogan atmayı kesen sol görüşlü öğrenciler. diğer öğrencilerin namazı Sbitirmesinin ardından halav çekerek e>lemlerine son verdiler. (Fotograf: SABlT ÖZKESER) » ! I 1 JRektör Berkarda: Kendi güvenlik birimimizi oluşturmalıyız Öğrenciler polisten yakındıi İstanbul Haber Servisi - tstanbul îüniversitesi öğrencileri. Rektör Prof. jDr. BUIent Berkarda'ya polisin yanlı jtutumunu şikâyet ettiler. Prof. Berkar- jda, "İdeal olan, kendi güvenlik birimi- * mizi oluşturmaktır" dedi. i 1Ü Rektörü Prof. Berkarda. Siyaşal 5 Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ül- •kü Azrak. bazı öğretim üyeleri ve öğ- J renciler. dün üniversitenin Siyasal Bil- • gilerFakültesi'ndedüzenlenentoplan- »tıda, üniversitedeki sorunlan tartıştı- 51ar. J Rektör Prof. Berkarda. amaçlannın • öğrencilerin görüşlerini \e dileklerini »dinlemek ve önenleri üniversitenin îyetkilikurullarındagörüşmekoldugu- *nu. öğrencilerin istemesi halinde bu , toplantılan her çarşamba yineleyecek- Jlerini söyledi. Daha sonra ögrencilere • söz verildi. Ortamın zaman zaman ger- »ginleştiğı toplantıda. öğTenciler daha Jçok ünıversitedekı pvolisin yanh tutumıı jve öğrcnci öıgütlenmesi üzerinde ko- •nuştular. Polisten yakınan öğrencile- rin anlattıklanndan bazı örnekler şöy- le: "Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde bir süre önce bize satırlaıia, bıçaklarla sal- dınldığında ben polise parmak sallaını- şım diye geçenlerde gözaltına alındım ve feci şekikie dövüldüm." "Üniversite kapısında yapılan ara- madapolis.elimdeki "International Po- litics' adlı İngilizce ders khabını uzun uzun inceledi. Bir kitap böyle aranır mı' diyesorduğumdabirsi%ilpolis,'Ta- bii ki aranır. Siz de okula kitapla gel- meyin" dedi. Marx'ın, Lenin'in kitap- lanndan vazgeçtim, ders kitabı böyle sorgulanıyorsa bunun sorumlusu sizsi- niz." "Polis aranıa sırasında cebimdeki CHP tüzüğünü bulunca," Bu si> asi bir şey. sende ne anyor' diye sordu. sonra da tüzüğü elimden aldı." "Bu polis. okula satııiarla, bıçaklar- la gelenlerin polisi. Bizim değil. Biz kan- dırıldık. Burava üniversite divc geldik. polis akademisi çıktı." Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar, üni- versitenin fıziksel şiddeti dışlamak zo- runda olduğunu belirterek "Güvenlik güçleri şiddeti azalncı değil, artrıncı bir rol oynuyor. Bunu pozitrf söylemleıie aşmak zorundayız" dedi. . Toplantıda. Yüksek Öğretim Kanu- nu'nda bazı değişiklikler öngören ya- sa tasansında yer alan öğrenci birliği konusu da tartişıldı. Bazı öğrenciler, birkaç gün önce Nizam-ı Alem Ülkü Ocaklan'nın "üniversite öğrencileri birliği'' kurulmasına yönelik toplantı- sını eleştirerek öğrenci örgütlerinin za- ten v ar olduğunu. "yukandan dayatı- lan bir model" istemediklerini \ urgu- ladılar. UBA'nın haberine göre. İstanbul Ba- rosu Başkanı Turgut Kazan. Nizam-ı Âlem Ocaklan'nca düzenlenen kurul- tayı eleştirerek "Kurultaydaöğrencile- rin tüm kanalları ve görüşleri temsil edilmediği gibi, toplantının belli bir kes- imin güdümündeki görüntüsü de en- dişe vericidir" dedi. KULTUR KOLH i KÜLTÜR KOLEJİ EĞİTİM KURUMLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İ N S A N K~A Y N A K L A R İ M E R K E Z İ 1996/1997 ÖĞRETİM YILI İÇİN İNGİLİZCE ÖĞRETİM YAPAN LİSE İLE FEN LİSESİ, İLKOKUL VE ANAOKULU BÖLÜMLERİNE ÖĞRETMENLER ve YÖNETİCİLER ALINACAKTIR ÖĞRETMENLER (En az beş yıl deneyimli) • ANAOKULU • İLKOKUL • ÜSE • FENÜSESJ : Anaokulu öğretmenleri ve çocuk gelışimi uzmanlan : a) Sınıf öğretmenleri b) İngilizce öğretmenleri c) Branş öğretmenleri ; Tüm ders öğretmenleri (İngilizce - Türkçe) : Tüm ders öğretmenleri (Türkçe) • ÖYS HAZKUK BÖLÜMÜ : Her ders için dershane öğretmenleri EĞİTİM YÖNETİCİLERİ/UZMANLAR (ingilizce bilmek tercih nedenidir) • LİSE : a) Müdür Yardımcıbrı b) Bölüm Başkanları (her bolüm için) c) Eğitim uzmanları d) Okul sekreterleri e) Okul kitaplık görevlileri • REHBERÜK : Rehberlik uzmantarı ve psikolojik damşmanlar • ÖLÇME/DEĞERLENDİRME: Konusunda uzmanlar (Part time olabilir) • BİLG4 İŞLEM : Programcılar ve operatörler BAŞVURU • İSTANBIA İÇİ BAŞVURULAR • İSTANBUl DtŞI BAŞVURUAR Kühür Kdeji Genel Müctürlüğü, İnsan Kaynaklan Merkezi'nde başvunj (ormu doldurulmalıdır. (0-212) 559 04 88 EX 476 Genet Müdurtük Inson Kaynaidan Merkezıne ozgeçmiş ve fotografla birlıkte posta yolu ile başvurulmalıdır. • Başvurular gizfi tutuiocaldır. • SON BAŞVURU TARİhfl 26. 4. 1996'dr. KULTUR KOLEJİ GENEL MUDURLUGU İNSAN KAYNAKLARI MERKEZİ 9.-10. K1SIM 34 750 ATAKÖY-İSTANBUL TEL (0-212) 559 04 88 FAX: 560 47 79 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bazı Şeyleri Görebilmek... istanbul'dakı günlük sağ basının, en "kabadayı" tem- sılcisı olarak görünen bir gazetenın, 31 mart pazar gu- nü ilginç bir manşetı vardı. Bırinci sayfanın en üstün- de, yanm sayfayı kapsayan bir biçimde atmışlardı man- şetı ve vesikalık resim boyutundaki bir fotografımın ya- nında. "Gör bunları Toktamış Bey" diyorlardı. Alt manşet aynen şöyleydı: "Mılas Atatürkçü Dü- şünce Demeğı'nın toplantısında konuşan Cumhuriyet yazarı Prof. Toktamış Ateş, Türkiye'dedindarinsanla- ra laiklik' adına işkence ve zulüm yapılmadığını iddia ederek 'Laiklik tam anlamıyla özgürlüktür' dedi. Ancak; Türkiye 'deki laiklik adına sergılenen uygulamalar, Prof. Toktamış Ateş 'i tekzip ediyor. işte bunlardan sadece ikisi." Ve örnek olarak başı örtülü olduğu için ÖSYM'nin, evraklarını kabul etmediği genç bir kızla. kimı bakan- lıklardaki başörtüsü tartışmaları anlatılıyor. Ve bunlara izin verilmemesi, "zulüm "olarak değerlendiriliyor. Defalarca ve defalarca yazdım. Binlerce kez dile ge- tirdim. Benim özgürlük anlayışım çerçevesinde, ne kim- senin kılığına kanşırım, ne kıyafetine. isteyen inançla- nnın gereği. isteyen çıkarlarının gereğı. isteyen de pek yakıştığını düşünerek başını örter. Gözüme pek de hoş gelmese bile. kendi kararıdır. rahatsız da olmam. (Ama bu arada "sarıklara" ve "sanklılara" ciddi bir itirazım var. Sank ve cüppe, "din adamı kisvesı "dır. Canı isteyen ba- şına sarık dolayıp cüppe giyemez. Dünyanın hiçbir ye- rinde izin vermezler buna. Ne Hıristiyan bir ülkede pa- paz kılığında sokaklarda dolaşabilirsiniz. ne Budist bir ülkede Budist rahip kılığında. Buna herkesten once din adamları karşı çıkar. Ama bızde din adamlarımız seslerını çıkartmadığı gibi, buna el atması gereken cumhuriyet savcılan da galiba "so/cu kovalamaktan" buna fırsat bulamıyorlar.) Başını örten insanlara benim hiçbir itirazım yoktur, ama "topluyaşam "ı düzenleyen kimi kurallar vardır. Bu kuralları beğenirsinız ya da beğenmeyebilirsinız. Ama eğer o toplum içinde yaşıyorsanız, o kurallara uymak zorundasınız. Eğer uymazsanız, o kurallann yaptırım- lanna (müeyyıdelerine) katlanmak zorundasınız. Bu ku- ralları beğenmek ya da beğenmemek de sızin kararı- nızdır. Beğenmedığinız kuralları değıştirmeye çalışmak da sizın haklarınız arasındadır. Ama mevcut kurallara "uymamak hakkınız" yoktur. Insanların kurallara uy- ması ıçın zorlanmasını da "zulüm" ya da "işkence" olarak değerlendiremezsıniz. Ancak o kuralların "zalım kurallar" olduğunu dile getırebilirsiniz ve bunların de- ğiştırilmesi için uğraşabılirsinız. Kımi mesleklerin "üniformaları" vardır. Eğer o mes- leği seçersenız, nerede. neyı giyeceğinizi önceden bil- meniz gerekir. Örneğın Harp Okulu ya da polis okulu- na giden bir öğrenci. sabah cimnastiğınin şortla yapı- lacağını bilır. Eğer bırisi çıkar da "Efendim, ben dlnim gereği dizımın üstunu açamam" der ve cimnastığe "asker kılotu" ile çıkmak isterse. adamı kapının önüne koyarlar. Buna zulüm diyemezsmiz. Aynı şekilde, "namaz kılarken pantolonum buruşu- yor" bahanesı ile şalvar gıymek isteyen adama da sa- dece gülerler. içkili bir lokantaya gıden bir insan. ıçki içmeme hak- kına sahiptir. Ama "Inancım gereği içkiiçılen yerdeye- mek yemem" diye düşünüyorsa, tek hakkı o lokanta- ya bir daha adım atmamaktır. O lokantada içki içilme- mesini istemek ve bu isteği yerine getırilmezse, bunu "zulüm" olarak nitelemek hakkı yoktur. Ya da sinemaya giden bir "tiryakı", sınema salonun- da eğer sigara içilmiyorsa, bu kuralı "zulüm" olarak de- ğerlendiremez. Ya fuayeye çıkar ve sıgarasını içer ya da oturur evinde televızyon seyreder. Trafik de belli kurallara göre düzenlenmiştir, eğitim de. Bu kurallara uymamak diye bir hak yoktur. Ama siz "Tannnın kuralları kul kurallanndan önce gelir" inancı- na sahıpseniz ve tanrının kurallarını egemen kılmaya çalışırsanız. "kıyamet kopar. "Çünkü bu, demokrasiyi ortadan kaldırarak, bir islam şeriatı devleti kurmak is- temektir ki; dünyanın hiçbir demokrasisinde, "demok- rasiyi yok etme özgüıiüğü" yoktur. Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na başörtüsü konusunda çok başvuru oldu. Tümü reddedildı. Çün- kü okullarında başortüsüne izin verilmeyen öğrencile- re, "Siz bu kuralı önceden bilmiyor muydunuz7" so- rusu sorulduğunda, verecek yanıt bulamadılar. Dünya- nın hiçbir mahkemesı kurallara uymamayı bir "hak", ku- ralları uygulamak istemeyi de "zu/üm"yada "işkence" olarak görmez. Ve her şey bir yana. örtünme konusunda islamıyet içinde de kımı tartışmalar vardır. Örneğin bundan bir süre önce. aralarında Prof. H. Hatemi, Prof. Yaşar Nu- ri Öztürk gibi değerli bilginlerin de bulunduğu bir grup araştırmacı, Kuran'daki ayetin yoaımlanması konu- sunda anlaşamadılar. Örtünmesi gereken "zinet ye- rf'nın neresi olduğunu net bir biçimde ortaya koyama- dılar. Genç kızlanmızın bir kısmı "tercihim" başka şekilde kullanırken. bir kısmı kara çarşafa giriyor. Tann buyru- ğu olduğuna göre "tercih hakkı" olabilir mi? Demek ki net olmayan bazı şeyler de var. Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir ve tüm vatan- daşlarının tam bir din ve vicdan özgürlüğü vardır. Hiç kimse kimsenin inancına ya da inançsızlığına karışa- maz. Ve devletimizin bu yapısını değiştirmek. kimse- nin "haddı" değildir. Çoğunluk olsalarbile... Zira hiçbir demokrasıde. "çoğunluk, azınlığın hakla- rını ve özgürlüklehni" ortadan kaldıramaz. Eğer bun- lara tecavüz ederse. ortada demokrasi-memokrasi kal- mamış demektir. Ve bu durumda azınlığın "direnme hakkı" doğar. Demokrasi herkes için gereklidir. Bugün demokrasi kuralları içinde demokrasinin altını oymaya çalışanlar. kendilerini pek kumaz sanıyorlar ama aslında bindik- leri dalı kesıyorlar. Dilinden Atatürk'ü düşürmeden, Atatürk'ün tüm yaptıklarını yıkmaya çalışan ikınci bir Kenan Evren zor bulunur. Demokrasimizın kıymetini bilmeli ve önündeki engel- leri yıkmak için çabalamalıyız. Enerjimizı boş işlerde de- ğil, bu amaç yönünde tüketmeliyız. Eğitim-sen Cenel Başkanı Bal 'Eylemci öğretmenlerin soruşturmalan durmalı' ANK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu) - Euıtiın-Sen Genel Başkanı Kemal Bal. 9-13 mart günleri arasında düzen- lenen eylemlere katılan öğ- retmenlere açılan soruştur- maların durdurulması. sür- günlenn kaldınlması \e eği- tim çahşanlannın ayhktaban ücretlerinın 35 milyon lira\a çıkanlmaMiıı istedı. Bal. ıs- teklerınin kabul edilmemebi durumunda evlemlerini siir- düreceklerini bildirdı. Millı bğıtım Bakanı Tur- han Ta\an. Küıtım-Scn Ge- ncl Ba^kanı Kemal Bal \ebe- raberindeki heyeti kabul etti. Bıikan Tıırhan l.n.ııı. öğıvt- monlere her zaman kapı>ının aı;ık olduğunu \c dı\ alogdan \ana olduğunu "-öyledi Ön- der \e örnek olma>ı gereken öürctnıenlerın sokaöa dökül- nıelennı istemediğini anlatan Tayan. Türkiye'\ i bölmek is- tevenlere bakanlığı boyunca izin \ertneyeceğini kaydetti. Sorunların taratlar arasin- da görü^ülerek çözümlenebi- leceğini anlatan Bal. sendi- kanın görev inin üye ve diğer çalışanların haklannı koru- mak \e \eni lıaklar kazan- mak olduğunu belirterek et- kinliklerınin gizli olmadığı- nı. kanıuo\unun bilgisinde \apıldığını kaydetti. Bal. 5-13 mart günleri ara- sinda Gihenpark'tj yapılan oturma ev lemlerine katilan öğretmenler hakkında açılan !<oruşlurmaLnın kaldınlnıa-ii \e Mirgünlerın duvdurulnıa- MIII !^teye^ek tjleplerının ka- bul odıİmenıc^ı halinde e\- lePîieıı siırdüreceklenni bil- dirdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle