Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 NtSAN 1996 PERŞEMBE
10 DIŞ HABERLER
Gürcistan Devlet Başkanı Edvard Şevardnadze'ye Bakü-Supsa boru hattı için çağnda bulunuldu
'Konsorsiyııma basla yapın'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Tûrki-
ye. Gürcistan'ın, Azeri erken iiretim petro-
lünün geçecegi Bakü-Supsa hattının yapı-
mı için görüşmelerde buJunduğu yabancı
şirketler konsorsiyumuna (AIOC) baskı
yapmasını istedi. Türkiye'nin bu isteminin
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in res-
mi konugu olarak Ankara'ya gelen Gürcis-
tan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnad-
ze'ye iletildigi öğrenildi. Şevardnadze'nin,
Rusya'nın baskısından çekindigi ve "önce-
likle Rusya'nın ikna edilme5in
gerektigi mc-
sajını verdiği kaydedildi.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze.
dün resmi birziyaret için Türkiye'ye geldi.
Azeri erken üretim petrolünün boru hatlan
aracılığıyla dünya pazarlanna taşmması ko-
nusu ekseninde geçen görüşmelerde Anka-
ra'nın Tiflis'ten, Türkiye'nin proje finans-
manı önerisini kabul etmeyen AIOC nez-
dinde baskı kurmasını istediği öğrenildi. Şe-
vardnadze'nin, Türkiye'nin istemine karşı-
lık. Rusya'nın baskısından çekinerek
"olumlu ya da olumsuz" bir yanıt vermedı-
ği ve öncelikle Moskova'nın ikna edilmesi
gerektiği mesajını ilettigi belirtildi. AIOC
ile Tûrkiye arasında Ankara'nın Bakü-Sup-
sa hattını gerçekleştirmesi konusunda yapı-
lan görüşmelerde, bir sonuç elde edileme-
mişti. Türkiye. boru hattı yapımı için gerek-
li olan 239 milyon dolan sağlayacağını. an-
cak karşılıgında anlaşmaya "Bakü-Ceyhan
hattının gerçekJeştiriimesine yönelik bir
madde konması koşulunu" getırmişti. AI-
Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze veeşiCumhurbaşkanı Demirel tarafındankarşılandı.(Fotoğraf: RIZA EZER)
OC. Türkiye'nin önerisini erken ve polıtik
oldugu gerekçesiyle reddermişti.
Cumhurbaşkanı Demirel, Gürcistan Dev-
let Başkanı Şevardnadze'yi. dün Cankaya
Köşkü'nde devlet töreniyle karşıladı. Şe-
vardnadze "ye "Aziz dostum" diye seslene-
rek konuşmasına ba^lavan Demirel. yapılan
ziyaretten duydugu memnuniyeti dıle ge-
tirdi. Demirel. görüşmede, Türkiye-Gürcis-
tan ekonomik işbirliğinin hukuki çerçeve-
sini belirleyecek anlaşma metinlerinin ele
alınmasının öngörüldügünü bildirdi.
Eduard Şevardnadze de. konuşmasında
Tiirkive ile kurduklan dostluktan üururduv-
(jTÖRÜŞ/Prof. Dr. A. SUAT BİLGE
Banşın önkoşulu
karşılıklı güven
dugunu söyledi. Dostluğun kesintisiz sürdü-
rülmesinden yana olduğunu belirten Şe-
vardnadze. "Sıkıldığınıu zaman yardım eli-
ni uzattuuz" dedi. Ülkede yeni bir anaya-
sanın yürürlüğe girdigini, ekonomide başa-
nlı adımlaratıldığını kaydeden Şevardnad-
ze. enönemli sorunlannın toprak bütünlük-
lüklerinin ihlali olduğunu vurguladı. Adını
"barışçıl kavga" kovduklan bu haklı dava-
lann uluslaran zemende de kabul gördüğü-
nü anlatan Şevardnadze. "Bölgede banşın
tesisi ve isfikrart yönünden görüşmleri
önemli buktuğunu^bildirdi.
Köşk'teki karşılama töreni öncesinde
Başbakan Mesut Yılmaz. TBMM Başkanı
Mustafa Kalemliile Genelkurmav Başkanı
İ.Hakkı Karadayi'nın sıcak sohbetleri dik-
kat çekti.
Cumhurbaşkanı Şevardnadze. dün Hilton
Oteli'nde Başbakan Yılmaz'ı da kabui etti.
Iki ülke arasında ekonomik işbirligi konu-
larında bugün anlaşma imzalayacak olan
Şevardnadze ve Demirel. daha sonra ortak
basın toplantısı da düzenleyecekler.
TBMM Başkanı Kalemli"yi bugün maka-
mında ziyaret edecek olan Şevardnadze.
TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri-
ne de hitap edecek. DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'i de bu sabah kabul edecek olan
Şevardnadze, bugün Gürcistan'a hareket
edecek.
Türk üniversitesine protesto
Öte yandan, Tiblis'te açılması planlanan
Özel Türk Üniversitesi'ne Tiblis Üniversi-
tesi öğretim üyeleri ve ögrencilerinin itiraz
ettigi bildirildi. Tiblis Üniversitesi ögreci ve
öğretim üyelerinin ortak kurduklan bir ko-
misyonun konuyla ilgili olarak Gürcistan
hükümetine resmi bir protesto notası gön-
dereceği bildirildi.
Dünyanın bazı yerlerindeki adalar
asker ve silahtan anndınlmışlardır.
Adalann bu durumu askeri tahkimat
yapmama, deniz veya hava üssü kur-
mama veya tarafsızJaştınlma gibi söz-
cüklerle tanımlanmıştır. Maksat bu
adalann askeri amaçlar için kullanıl-
mamalandır. Bu adalar için 'yasaklı
adalar' sözcüğünü kullanıyorum. Çe-
şitli tarihlerde yapılan anlaşmalar ile
örneğin AJand adalan, Sakhalin ada-
sı, Heligoland adası, Ege adalan, Oni-
kiadalar yasaklı adalar statüsüne kon-
muşlardır.
Niye bu adalar yasaklı statüsüne
konmuştur? Bu adalann çoğrafya ko-
numlan ile üzerierinde yaşayan halk-
lann istekleri birbirleri ile uyuşmamak-
tadır. Çoğrafya konurnunu öne altp bir
adayı yakınındaki ülkeye bağlarsanız,
buadanın üstünde yaşayan halk bağ-
lanmayı kabul etmezse uyuşmazlık,
hatta çatışma çıkar. Banş bozulur. Bir
adayı üzerinde yaşayan halk istiyor
diye bu halkın istediği ülkeye bağlar-
sanız, bu sefer bağlanma yakınında-
ki ülkenin güvenliğini tehlikeye sokar-
sa, yakındaki ülke karşı çıkar, uyuş-
mazlık, hatta çatışma çıkar. Banş bo-
zulur. Bu gibi uyuşmazlıklarda banşı
koaımak için halkın isteği ile coğraf-
ya konumunun gereği arasında bir
denge kurulur. Halkın isteği kabul edi-
lir, fakat üzerinde yaşadığı ada yakjn-
daki ülkenin güvenliğini tehlikeye so-
kamayacak bir statüye konur. Adaya
asker ve silahlanma yasağı konur. Ya-
sak banşın bedelidir. Bu yüzden ya-
saklı adalan silahlan-
dırmak kimsenin ak-
lından geçmez. ör-
neğin Aland adalan-
nın1856yılındanbe-
ri asker ve silahtan
anndırılmış statüsü
devam etmektedir.
Bugün de Finlandi-
ya bu adalan Isveç'e
karşı silahlandımayı
düşünmemektedir.
Bölgede banş de-
vam etmektedir.
Yasak bozulursa,
banş da bozulur. En
yakın örnek Kıbns
adasının durumu-
dur Zürih anlaşması
görüşülürken Türki-
ye güvenliği için Kıb-
ns'ta kendisine bir üs kurma hakkının
tanınmasını ısrarla istemiştir. Görüş-
melerin en çetin konusu bu istek ol-
muştur. Bu istek dolaytı olarak kabul
edilmiştir. Kıbns'ın Türkiye'nin güven-
liğini tehlikeye sokmaması için anaya-
sa, garanti ve ittrfak anlaşmalanna hü-
kümler konmuştur. Türk olan cumhur-
başkanı yardımcısına dış politikada
veto yetkisi verilmiş, Türkiye'ye mü-
dahale hakkı tanınmış, Kıbns'a 650
asker çıkarması kabul edilmiştir. Veto
yetmez ise müdahale edilecek, mü-
dahalede asker kullanılacaktır. Kıbns
gerçekte yasaklı bir ada idi. Rumlar bu
yasağı kaldırmayı deneyince uyuş-
mazJık çıktı. çatışmalaroldu, banş bo-
zuldu. Kıbns adası bölündü.
Ege adalannın payiaşımıU L lir.
amaçla kullanılmayacaklarını şart
koştular. Lozan Banş Anlaşması'nın
12'inci maddesınde 13 Şubat 1914
tarihinde Atina'ya bildirilen karar teyit
edildi. Lozan Banş Anlaşması'nın
13'üncü maddesi ile Midilli, Sakız, Si-
sam ve Nikerya adalanna deniz üssü
kurma ve tahkimat yapma yasağı
kondu. Böylelikle sözü edilen adala-
nn askeri amaçlarla kullanılmaması,
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ba-
nşın devamı için şart olduğu kabul
edildi. 1947 italyan Banş Antlaşma-
sı'nın 14'üncü maddesi ile italya Oni-
kiadalar'ı ve Meis adasını Yunanis-
tan'a bıraktı. Maddenin 2. fıkrasına
eklenen bir şart ile Onikiadalar ve Me-
is adası askersizleştirildi ve bu staiü-
de kalacaklan belirtildi.
Oniki adalar
Yunanistan, Ege adalannın ve Oni-
kiadalar'ın kendisine bırakılması şar-
tına saygı göstermemektedır.
Yunanistan Ege adalannı ve Oniki-
ada'yı askerileştirdiğini ilk önce inkâr
etti. Yaptığı tesisler saklanamaz hale
gelince, bunlann meşaı savunma ted-
birien olduğunu iddia etti. Türk-Yunan
ilişkilerinde sağlıklı bir değeriendirme
yapabilmek için olayların tarih sırası-
na dikkat etmek gerekir. Daha ortada
Türk tehdidi yokken Yunanistan, ada-
lan silahlandırmak için IMATO'yu şem-
siye olarak kullanmayı denedi. NA-
TO'nun üye devletlerin savunmasını
güçlendinnek için planladığı altyapı
çalışmalarına Yunanistan sözü edilen
adalan sokmaya ça-
lıştı. Türkiye, Lozan
ve İtalyan banş an-
laşmalannın açık hü-
kümlerini ileri süre-
rek bu çabalan önle-
di. Yunanistan, bu
sefer Türk tehdidine
karşı adalan silah-
landırdığını iddia et-
meye başladı. Teh-
didin en son örneği,
Yunan Meclisi'nin
1982 Deniz Hukuku
Sözleşmesi'ni 1995
yazında tasdik eder-
ken karasularını 12
mile çıkarma hakkı-
nı kullanabileceği
açıklaınalanna karşı
Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin hükümete gereken tedbir-
leri aima yetkisini vermesidir. Bu örne-
ğe bakarsak ilk önce Yunanistan teh-
didini yenılemiş. daha sonra da Tür-
kiye gereken yanrtı vermiştir. Huku-
kun en eski kurallanndan birisi. kim-
senin kendi kusurunu mazeret olarak
ileri süremeyeceğidir. Türkiye şimdi-
ye kadar adalann silahlandınlması ko-
usunda Yunanistan'ı 1956 yılından
başlayarak birçok defa uyarmıştır. Yu-
nanistan, bu uyanlan anlamamazlık-
tan gelmiştir. Kardak bunalımından
sona bu uyarılann milletlerarası mer-
cilere taşmması zamanı gelmiştir. Tür-
kiye, ilk kademe olarak adalann silah-
sızlandınlmasını kontrol için komis-
yonlar kurulmasını isteyebilir, Geliş-
melere göre başka kararlar da alabi-
• Yasak banşın
bedelidir.Kıbns
gerçekte yasaklı
bir ada idi.
Rumlar bu yasağı
kaldırmayı
deneyince
uyuşmazlık çıktı,
çatışmaiar oldu,
banş bozuldu.
Kıbrış adası
bölündü.
Balkan savaşından sonra Lond-
ra'da toplanan banş konferansında
17 Mayıs 1913 tarihinde kabul edilen
anlaşmanın 5'inci maddesi ile Os-
manlı Imparatoriuğu ve Yunanistan,
Ege adalannın geleceğini tayin yetki-
sini Almanya, Avusturya, Fransa, In-
giltere, İtalya ve Rusya devlet başkan-
lanna bıraktılar. Bu altı devletin tem-
silcileri, 13 Şubat 1914 tarihinde Ati-
na'ya, 14 Şubat 1914 tarihinde Istan-
bul'a ortak karariannı bildirdiler. Bu
karara göre Imroz, Bozcaada ve Me-
is adalan dışında kalan ve Yunanis-
tan'ın işgali altında bulunan adalar,
Yunanistan'a bırakıldılar. Altı devlet,
Yunanistan'a bırakılan adalann tah-
kim edilmeyecekleri ve hiçbı'r askeri
Başbaftan Yılmaz'ın iyi niyetle yap-
tığı çağn yanıtsız bırakılmıştır. Yunan
Başbakanı Simttis.Yunan şartlannı
tekrarlamakla yetinmiştir. Yunanis-
tan'ın ileri sürdüğü şartlar; Türkiye'nin
milletlerarası antlaşmalara saygı gös-
termesi, şiddeteylemlerine karşı oldu-
ğunu ilan etmesi ve Uluslararası Ada-
let Divanı'na başvurmayı kabul etme-
sidir. Bu şartlann anlamı, Yunanis-
tan'ın istediği sorunu istediği yöntem
ile çözümlemek istemesidir. Ûçüncü
taraflar Yunanistan'ı katı tutumundan
caydırmayaçalışmaktadırlar. Çabala-
rın sonucunu en yakın gelecek ay
görebiliriz.
LONDRA
GUNLUGU
Amerikan usulü seçim
Genel seçimlere yaklaşık 1 yıl kala
sıyaset arenasındakı başlıca üç parti,
şımdiden seçim sath-ı mailine girmiş
görünüyor. Pazar günü bir gazetenin
manşetınde yer alan "Başbakan Major,
televızyon tartışmasına hazır" şeklindeki
haber, ana muhalefettekı Işçi Partisi
lıderı Tony Blair'den hemen tepkı gördü
ve "pılavdan dönenin kaşığı kınlsın"
dedı. Bundan önceki seçimlerde
İngıltere'de görülmemiş bir uygulama ile
televizyonda Amerikan usulü
tartışmaya. üçüncü partı durumundaki
Lıberal Demokratların Iideri Paddy
Ashdovvn da katılmak isteyince 1997
seçiminin haylı renkli geçecegi
şimdiden belli otdu. 1992 yılırtda yapılan
son seçımde. işçi Partısi'nin o zamanki
Iideri Neil Kinnock'ın çağnlanna
rağmen TV tartışmasına yanaşmayan
Başbakan Major'ın bu kez neden fikir
değiştirdığini bilen yok, ama
Muhafazakâr Partı yetkilıleri, bu fikre
pek de sıcak bakmadıklannı şimdiden
açıkladılar.
Demiryolcular otomobile
Demiryollan özelleştirilsin mi
özelleştirilmesin mi? Ya da Işçi Partisi
iktidara gelince, demiryollannı yeniden
devletleştirecek mi, devletleştirmeyecek
mi? Bu tartışmalar sürerken
demiryollannı işleten firma Railtrack'ının
bir iç yazışması, bu konudakı tartışmalan
unutturup yeni bir haber yarattı. İç
yazışmada, şirketin kendi personeline,
şenirler arası iş seyahatlerinde treni
değil, otomobıli tercih etmeleri
önerihyordu. "Tren biletleri o kadar
pahalıydı ki, bir günlüğüne otomobil
kiralamak daha ucuza geliyordu."
Saraya travesti doktor
Ingiltere Kraliyet ailesinin başında bir bu skandal
eksikti. Ana kraliçenin geçen yıl kasım ayında kalça
' • kemiği ameliyatını gerçekleştiren doktoriardan biri,
Mr. Milliam Muirhead-Allvvood, bundan sonra
Mrs. Muirrıead-Altvvood olmaya karar verdiğini
açıkladı. Uzun süredir travesti
olduğunu duyuran ünlü doktor,
Amerika Bırleşik Devletleri'ne giderek
orada ameliyatla Sarah olacağını
bildirdi. Eşinden de aynlan doktor,
uzun süredir hormon tedavisi
olduğunu açıklarken iki tane "aslan
gibi" oğlunu ve eşini bırakıp yeni
bir hayata doğru yelken açıyor.
Buckingham sarayı ise
utancından şimdilik susuyor.
Ama ne yapsınlar. Öyle ya, doktor
, bu, kavun değil ki...
Okullarda tuvalet sorunuGeri kalmışlık ya da az gelişmişlik, eğer ülkelenn coğrafi konumlarına
ya da hangi uluslararası kuruluş içinde yer aldıklarına, hatta milli
gelirlerine göre ölçülürse, Ingiltere tabii ki şu anda
nerede sayılıyorsa orada yer alır. Ama
bu ölçüm "tuvalet" konusunda
yapıhrsa, bu ülkenin hiç de bazı
Asya ülkelerinden "gerı kalır
yam olmadığı" ortaya
çıkıyor. Yapılan bir
araştırmanın sonuçlan,
Ingiltere'nin 600
ilkokulunda, tuvaletlerin
hâlâ "dışanda "olduğunu
gösteriyor. Yerel yönetimlerin _ ^ ^ .
inşaat sorunu çözebılmek ^
için 2 milyar sterline
ihtiyaç duyduklan
belirtilen bir raporda,
aralannda "tuvalet"
sorununun da bulunduğu
sorunlan giderebilmek
için hükümetten yardım
isteniyor. Aksi takdirde
sınıflarda "ihtiyacı"gelen
ögrenciler karda kışta
bahçedeki kulübeye
taşınmaya devam etmek zorunda
kalacaklar.
Kumara
para, su gibi
Ingiltere, geçen hafta
tarihin en büyük
kumar çılgınlığma
sahne oldu. Bunun
nedenı de, hem Milli
Piyango hem ülkenin
en büyük at yanşı
olan Grand
Nationalkoşusu, hem
de iki tane
Federasyon Kupası
yarı final maçının aynı
hafta sonuna
rastlamasıydı. Milli
Piyango her hafta
olduğu gibi 9 milyon
sterlin tutannda
büyük ikramiye
vereceğini
açıklayınca bilet
satışlan yine patladı.
Grand National ve
futbol için müşterek
bahislerie biıiikte 56
milyon Ingiliz, tam
200 milyon steriini
kumara yatırmış oldu.
Ankara kararlı
'Azerbaycan
toprak
en
vazgeçemez
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye, Yukan Karabağ sorununda kimsenin
bagımsız ve Birleşmiş Milletler (BM) üye-
si bir ülke olan Azerbaycan'ın toprak bü-
tünlüğü ve egemenliğınden vazgeçmesini
beklememesi gerektiğini vurguladı.
Dışişieri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi
Ömer Akbel. dün düzenlediği ba.sın toplan-
tısında, Azerbaycan'ın toprak bütünlügü
ve egemenliginden ödün vermesini bekle-
menin "doğru ve gerçekçi bir tutum olma-
vacağını" kaydetti. Yukan Karabağ a "*aza-
miözcrklik" teklif edilmesine karşın Erme-
ni tarafının bagımsızlığa gidecek nitelikte-
ki istemlerinin kabul edilemez olduğunu
vurgulayan Akbel. "sorunun çözümü için
gerek ikili planda gerekse Türkivc'nin de
üyesi olduğu Minsk Crubu çerçevesinde ya-
pıian çalışmalardan bir ilerleme sağlana-
madığını" kaydetti. Ermenistan, nüfusu
agırlıklı olarak Ermenilerden oluşan Azer-
baycan topraklan içindeki Yukan Karabağ
için. Kuzev Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne
benzer bir bagımsız statü belirlenmesini
isliyor. Yukan Karabağ. Ermenistan'ın iş-
gali altında bulunuyor.
Bu arada Amerikan Kongresi'nin Türki-
ye aleyhtan ve Ermeni yanlı>ı iki üyesi ta-
rafından Cumhurbaşkanı Sülc\ nıan Demi-
rel'e vollanan mektup, Türki>e"nin Was-
hington Büvükelçısi Nüzhet Kandc-
mir'den "gerekli" yanıtı aldı. Türkive'nin
bölgesinde banş ve istikrar istediöıni belir-
ten Kandemır. "Ermenistan'ın attığı her
olumlu adınıa av nen karşılık veririz" dedi.
Dışişieri yalanladı
'SaddamHüseyin
Istanbul'a
davetedilmedi'
.4.MCARA (Cumhuri>et Bürosu )-Ankara,
Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel'in Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i haziran
ayında Istanbulda vapılacak HABITAT II
zirvesine davet etmedigini bildirdi. Dıplo-
matik kaynaklar. Demirel'in Saddam Hüse-
yin'i Türkiye"ve dav et ederek toplantıva göl-
gedüşürmek istemeyeceğine dikkat çektiler.
Dışişieri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi
Ömer Akbel. dün düzenlediği basın toplan-
rısında Demirel'in ev sahibi ülke olma ko-
numuyla bazı ülkelerin devlet ve lıükümet
başkanlarına davet mektubu gönderdiğini
vurguladı. Akbel, davet edilen ülkeler ara-
sında Irak'ın bulunmadığına ışaret ederek
"Zira Bağdat yönetimj daha önce bize res-
men yaptığı bir bildirimde. söz konusu kon-
ferans için bir heyet göndermeyeceğini.
Irak'ın toplantılarda Ankara "daki Bü\ ükei-
çiliği vasıtasıvla tcmsil edileceğini bildirmiş-
ti"dedı.
Akbel. hangi liderlerin davet edildiği ile
ilgili birsoruva "Bu aşamada avnntnagir-
mek istemiyorum. Ancak tahmin edebilece-
ğiniz gibi ürneğin Kıbns Rum Kesimi'ne da-
vet gönderilnıemiştir~>anıtını \erdi. Istan-
bul'da 3-14 haziran günleri arasında düzen-
lenecek zırvenin son 3 gününün devlet ve
hükümet başkanlannın katılımı ile en üst
düzeyde gerçekleşmesinin öngörüldüğünü
de anımsatan Akbel, "Birleşmiş Milletler
(BM) Genel Sekrrteri Butros Gali, bir hafta
önce rüm üye ülkelerin devlet ve hükümet
başkanlarına davet nıcktuplan gönderdi"
dedi. Akbel. bir soru üzerine, Türkiye ile
BM arasında heııüz "ev sahibi sözleşme-
si"nin imzalanmadıgını anımsatarak "Bazı
detaytarda açıgı kav uşrurulması gereken hu-
suslarvar. "dedi.
İI e t i ş i m ' de n
Ölümünün 15. yıldönümünde Münir Nurettin Selçuk
Salih Özbaran Türkiye'de Tarihçili- ŞehbaTfo Hediye-i Nakdiye Kura-
ğin Sorunlan I • Hürriyet Konyar sı • Kitabiyat/Kemal Beydilli Cevdet
Köy Enstitülü Köy Öğretmenleri Tarihi Hakkında İlk Ciddi Çalış-
• Nurgün Oktik Köy Enstitüleri ve ma Mustafa Duman Türk Halk Tür-
Kadın Öğretmenler • Orhan Tel- küleriyle İlgili Almanca Bir Ki-
men Üstad Münir Nuret- tap • Kitap Dağarcığı/M.
Sabri Koz Bir Zamanlar
Köy Enstitüleri
tin Selçuk'u Anarken •
Koleksiyoncunun Dağarcığın-
dan Konser Programı ve
Nota • Cemal Ünlü Münir
Nurettin Selçuk Taş Plak-
larda • Orhan Koloğlu
Gladstone Abdülhamid'e
Karşı • Yusuf Yıldırım
tarihVE
uma y l ı k B a n s l k l o p e d l k d e r g l
148. SAYI • NİSAN 1996
B A Y I L E R D E
DAĞITIM: Istanbul Küçükayasofya Cad. 17-19, Sultanahmet 34400 • Tel. (0-212) 517 71 58 • Fax: (0-212) 517 71 57 • ANKARA Selanik Cad. 72. Yenişehir 06640
Tel (0-312) 417 78 35 • Fax' (0-312) 425 06 82 • Izmir 859 Sok, Sarav Işhanı C-Blok 1/8, Konak 35250 • Tel (0-232) 483 10 40 • Fax. (0-232) 484 46 65
KİTABEVİ: Ankara Selanik Cad. 72, Yenişehir • izmir 859 Sok 33/B, Konak • Kıbns Şehitleri Cad. 1443 Sok 48/A, Alsancak • Bodrum Çarşı Mah., incı sok 2
BİTTf