05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NtSAN 1996 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER Gürcistan Devlet Başkanı Edvard Şevardnadze'ye Bakü-Supsa boru hattı için çağnda bulunuldu 'Konsorsiyııma basla yapın'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Tûrki- ye. Gürcistan'ın, Azeri erken iiretim petro- lünün geçecegi Bakü-Supsa hattının yapı- mı için görüşmelerde buJunduğu yabancı şirketler konsorsiyumuna (AIOC) baskı yapmasını istedi. Türkiye'nin bu isteminin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in res- mi konugu olarak Ankara'ya gelen Gürcis- tan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnad- ze'ye iletildigi öğrenildi. Şevardnadze'nin, Rusya'nın baskısından çekindigi ve "önce- likle Rusya'nın ikna edilme5in gerektigi mc- sajını verdiği kaydedildi. Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze. dün resmi birziyaret için Türkiye'ye geldi. Azeri erken üretim petrolünün boru hatlan aracılığıyla dünya pazarlanna taşmması ko- nusu ekseninde geçen görüşmelerde Anka- ra'nın Tiflis'ten, Türkiye'nin proje finans- manı önerisini kabul etmeyen AIOC nez- dinde baskı kurmasını istediği öğrenildi. Şe- vardnadze'nin, Türkiye'nin istemine karşı- lık. Rusya'nın baskısından çekinerek "olumlu ya da olumsuz" bir yanıt vermedı- ği ve öncelikle Moskova'nın ikna edilmesi gerektiği mesajını ilettigi belirtildi. AIOC ile Tûrkiye arasında Ankara'nın Bakü-Sup- sa hattını gerçekleştirmesi konusunda yapı- lan görüşmelerde, bir sonuç elde edileme- mişti. Türkiye. boru hattı yapımı için gerek- li olan 239 milyon dolan sağlayacağını. an- cak karşılıgında anlaşmaya "Bakü-Ceyhan hattının gerçekJeştiriimesine yönelik bir madde konması koşulunu" getırmişti. AI- Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze veeşiCumhurbaşkanı Demirel tarafındankarşılandı.(Fotoğraf: RIZA EZER) OC. Türkiye'nin önerisini erken ve polıtik oldugu gerekçesiyle reddermişti. Cumhurbaşkanı Demirel, Gürcistan Dev- let Başkanı Şevardnadze'yi. dün Cankaya Köşkü'nde devlet töreniyle karşıladı. Şe- vardnadze "ye "Aziz dostum" diye seslene- rek konuşmasına ba^lavan Demirel. yapılan ziyaretten duydugu memnuniyeti dıle ge- tirdi. Demirel. görüşmede, Türkiye-Gürcis- tan ekonomik işbirliğinin hukuki çerçeve- sini belirleyecek anlaşma metinlerinin ele alınmasının öngörüldügünü bildirdi. Eduard Şevardnadze de. konuşmasında Tiirkive ile kurduklan dostluktan üururduv- (jTÖRÜŞ/Prof. Dr. A. SUAT BİLGE Banşın önkoşulu karşılıklı güven dugunu söyledi. Dostluğun kesintisiz sürdü- rülmesinden yana olduğunu belirten Şe- vardnadze. "Sıkıldığınıu zaman yardım eli- ni uzattuuz" dedi. Ülkede yeni bir anaya- sanın yürürlüğe girdigini, ekonomide başa- nlı adımlaratıldığını kaydeden Şevardnad- ze. enönemli sorunlannın toprak bütünlük- lüklerinin ihlali olduğunu vurguladı. Adını "barışçıl kavga" kovduklan bu haklı dava- lann uluslaran zemende de kabul gördüğü- nü anlatan Şevardnadze. "Bölgede banşın tesisi ve isfikrart yönünden görüşmleri önemli buktuğunu^bildirdi. Köşk'teki karşılama töreni öncesinde Başbakan Mesut Yılmaz. TBMM Başkanı Mustafa Kalemliile Genelkurmav Başkanı İ.Hakkı Karadayi'nın sıcak sohbetleri dik- kat çekti. Cumhurbaşkanı Şevardnadze. dün Hilton Oteli'nde Başbakan Yılmaz'ı da kabui etti. Iki ülke arasında ekonomik işbirligi konu- larında bugün anlaşma imzalayacak olan Şevardnadze ve Demirel. daha sonra ortak basın toplantısı da düzenleyecekler. TBMM Başkanı Kalemli"yi bugün maka- mında ziyaret edecek olan Şevardnadze. TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri- ne de hitap edecek. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i de bu sabah kabul edecek olan Şevardnadze, bugün Gürcistan'a hareket edecek. Türk üniversitesine protesto Öte yandan, Tiblis'te açılması planlanan Özel Türk Üniversitesi'ne Tiblis Üniversi- tesi öğretim üyeleri ve ögrencilerinin itiraz ettigi bildirildi. Tiblis Üniversitesi ögreci ve öğretim üyelerinin ortak kurduklan bir ko- misyonun konuyla ilgili olarak Gürcistan hükümetine resmi bir protesto notası gön- dereceği bildirildi. Dünyanın bazı yerlerindeki adalar asker ve silahtan anndınlmışlardır. Adalann bu durumu askeri tahkimat yapmama, deniz veya hava üssü kur- mama veya tarafsızJaştınlma gibi söz- cüklerle tanımlanmıştır. Maksat bu adalann askeri amaçlar için kullanıl- mamalandır. Bu adalar için 'yasaklı adalar' sözcüğünü kullanıyorum. Çe- şitli tarihlerde yapılan anlaşmalar ile örneğin AJand adalan, Sakhalin ada- sı, Heligoland adası, Ege adalan, Oni- kiadalar yasaklı adalar statüsüne kon- muşlardır. Niye bu adalar yasaklı statüsüne konmuştur? Bu adalann çoğrafya ko- numlan ile üzerierinde yaşayan halk- lann istekleri birbirleri ile uyuşmamak- tadır. Çoğrafya konurnunu öne altp bir adayı yakınındaki ülkeye bağlarsanız, buadanın üstünde yaşayan halk bağ- lanmayı kabul etmezse uyuşmazlık, hatta çatışma çıkar. Banş bozulur. Bir adayı üzerinde yaşayan halk istiyor diye bu halkın istediği ülkeye bağlar- sanız, bu sefer bağlanma yakınında- ki ülkenin güvenliğini tehlikeye sokar- sa, yakındaki ülke karşı çıkar, uyuş- mazlık, hatta çatışma çıkar. Banş bo- zulur. Bu gibi uyuşmazlıklarda banşı koaımak için halkın isteği ile coğraf- ya konumunun gereği arasında bir denge kurulur. Halkın isteği kabul edi- lir, fakat üzerinde yaşadığı ada yakjn- daki ülkenin güvenliğini tehlikeye so- kamayacak bir statüye konur. Adaya asker ve silahlanma yasağı konur. Ya- sak banşın bedelidir. Bu yüzden ya- saklı adalan silahlan- dırmak kimsenin ak- lından geçmez. ör- neğin Aland adalan- nın1856yılındanbe- ri asker ve silahtan anndırılmış statüsü devam etmektedir. Bugün de Finlandi- ya bu adalan Isveç'e karşı silahlandımayı düşünmemektedir. Bölgede banş de- vam etmektedir. Yasak bozulursa, banş da bozulur. En yakın örnek Kıbns adasının durumu- dur Zürih anlaşması görüşülürken Türki- ye güvenliği için Kıb- ns'ta kendisine bir üs kurma hakkının tanınmasını ısrarla istemiştir. Görüş- melerin en çetin konusu bu istek ol- muştur. Bu istek dolaytı olarak kabul edilmiştir. Kıbns'ın Türkiye'nin güven- liğini tehlikeye sokmaması için anaya- sa, garanti ve ittrfak anlaşmalanna hü- kümler konmuştur. Türk olan cumhur- başkanı yardımcısına dış politikada veto yetkisi verilmiş, Türkiye'ye mü- dahale hakkı tanınmış, Kıbns'a 650 asker çıkarması kabul edilmiştir. Veto yetmez ise müdahale edilecek, mü- dahalede asker kullanılacaktır. Kıbns gerçekte yasaklı bir ada idi. Rumlar bu yasağı kaldırmayı deneyince uyuş- mazJık çıktı. çatışmalaroldu, banş bo- zuldu. Kıbns adası bölündü. Ege adalannın payiaşımıU L lir. amaçla kullanılmayacaklarını şart koştular. Lozan Banş Anlaşması'nın 12'inci maddesınde 13 Şubat 1914 tarihinde Atina'ya bildirilen karar teyit edildi. Lozan Banş Anlaşması'nın 13'üncü maddesi ile Midilli, Sakız, Si- sam ve Nikerya adalanna deniz üssü kurma ve tahkimat yapma yasağı kondu. Böylelikle sözü edilen adala- nn askeri amaçlarla kullanılmaması, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ba- nşın devamı için şart olduğu kabul edildi. 1947 italyan Banş Antlaşma- sı'nın 14'üncü maddesi ile italya Oni- kiadalar'ı ve Meis adasını Yunanis- tan'a bıraktı. Maddenin 2. fıkrasına eklenen bir şart ile Onikiadalar ve Me- is adası askersizleştirildi ve bu staiü- de kalacaklan belirtildi. Oniki adalar Yunanistan, Ege adalannın ve Oni- kiadalar'ın kendisine bırakılması şar- tına saygı göstermemektedır. Yunanistan Ege adalannı ve Oniki- ada'yı askerileştirdiğini ilk önce inkâr etti. Yaptığı tesisler saklanamaz hale gelince, bunlann meşaı savunma ted- birien olduğunu iddia etti. Türk-Yunan ilişkilerinde sağlıklı bir değeriendirme yapabilmek için olayların tarih sırası- na dikkat etmek gerekir. Daha ortada Türk tehdidi yokken Yunanistan, ada- lan silahlandırmak için IMATO'yu şem- siye olarak kullanmayı denedi. NA- TO'nun üye devletlerin savunmasını güçlendinnek için planladığı altyapı çalışmalarına Yunanistan sözü edilen adalan sokmaya ça- lıştı. Türkiye, Lozan ve İtalyan banş an- laşmalannın açık hü- kümlerini ileri süre- rek bu çabalan önle- di. Yunanistan, bu sefer Türk tehdidine karşı adalan silah- landırdığını iddia et- meye başladı. Teh- didin en son örneği, Yunan Meclisi'nin 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni 1995 yazında tasdik eder- ken karasularını 12 mile çıkarma hakkı- nı kullanabileceği açıklaınalanna karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin hükümete gereken tedbir- leri aima yetkisini vermesidir. Bu örne- ğe bakarsak ilk önce Yunanistan teh- didini yenılemiş. daha sonra da Tür- kiye gereken yanrtı vermiştir. Huku- kun en eski kurallanndan birisi. kim- senin kendi kusurunu mazeret olarak ileri süremeyeceğidir. Türkiye şimdi- ye kadar adalann silahlandınlması ko- usunda Yunanistan'ı 1956 yılından başlayarak birçok defa uyarmıştır. Yu- nanistan, bu uyanlan anlamamazlık- tan gelmiştir. Kardak bunalımından sona bu uyarılann milletlerarası mer- cilere taşmması zamanı gelmiştir. Tür- kiye, ilk kademe olarak adalann silah- sızlandınlmasını kontrol için komis- yonlar kurulmasını isteyebilir, Geliş- melere göre başka kararlar da alabi- • Yasak banşın bedelidir.Kıbns gerçekte yasaklı bir ada idi. Rumlar bu yasağı kaldırmayı deneyince uyuşmazlık çıktı, çatışmaiar oldu, banş bozuldu. Kıbrış adası bölündü. Balkan savaşından sonra Lond- ra'da toplanan banş konferansında 17 Mayıs 1913 tarihinde kabul edilen anlaşmanın 5'inci maddesi ile Os- manlı Imparatoriuğu ve Yunanistan, Ege adalannın geleceğini tayin yetki- sini Almanya, Avusturya, Fransa, In- giltere, İtalya ve Rusya devlet başkan- lanna bıraktılar. Bu altı devletin tem- silcileri, 13 Şubat 1914 tarihinde Ati- na'ya, 14 Şubat 1914 tarihinde Istan- bul'a ortak karariannı bildirdiler. Bu karara göre Imroz, Bozcaada ve Me- is adalan dışında kalan ve Yunanis- tan'ın işgali altında bulunan adalar, Yunanistan'a bırakıldılar. Altı devlet, Yunanistan'a bırakılan adalann tah- kim edilmeyecekleri ve hiçbı'r askeri Başbaftan Yılmaz'ın iyi niyetle yap- tığı çağn yanıtsız bırakılmıştır. Yunan Başbakanı Simttis.Yunan şartlannı tekrarlamakla yetinmiştir. Yunanis- tan'ın ileri sürdüğü şartlar; Türkiye'nin milletlerarası antlaşmalara saygı gös- termesi, şiddeteylemlerine karşı oldu- ğunu ilan etmesi ve Uluslararası Ada- let Divanı'na başvurmayı kabul etme- sidir. Bu şartlann anlamı, Yunanis- tan'ın istediği sorunu istediği yöntem ile çözümlemek istemesidir. Ûçüncü taraflar Yunanistan'ı katı tutumundan caydırmayaçalışmaktadırlar. Çabala- rın sonucunu en yakın gelecek ay görebiliriz. LONDRA GUNLUGU Amerikan usulü seçim Genel seçimlere yaklaşık 1 yıl kala sıyaset arenasındakı başlıca üç parti, şımdiden seçim sath-ı mailine girmiş görünüyor. Pazar günü bir gazetenin manşetınde yer alan "Başbakan Major, televızyon tartışmasına hazır" şeklindeki haber, ana muhalefettekı Işçi Partisi lıderı Tony Blair'den hemen tepkı gördü ve "pılavdan dönenin kaşığı kınlsın" dedı. Bundan önceki seçimlerde İngıltere'de görülmemiş bir uygulama ile televizyonda Amerikan usulü tartışmaya. üçüncü partı durumundaki Lıberal Demokratların Iideri Paddy Ashdovvn da katılmak isteyince 1997 seçiminin haylı renkli geçecegi şimdiden belli otdu. 1992 yılırtda yapılan son seçımde. işçi Partısi'nin o zamanki Iideri Neil Kinnock'ın çağnlanna rağmen TV tartışmasına yanaşmayan Başbakan Major'ın bu kez neden fikir değiştirdığini bilen yok, ama Muhafazakâr Partı yetkilıleri, bu fikre pek de sıcak bakmadıklannı şimdiden açıkladılar. Demiryolcular otomobile Demiryollan özelleştirilsin mi özelleştirilmesin mi? Ya da Işçi Partisi iktidara gelince, demiryollannı yeniden devletleştirecek mi, devletleştirmeyecek mi? Bu tartışmalar sürerken demiryollannı işleten firma Railtrack'ının bir iç yazışması, bu konudakı tartışmalan unutturup yeni bir haber yarattı. İç yazışmada, şirketin kendi personeline, şenirler arası iş seyahatlerinde treni değil, otomobıli tercih etmeleri önerihyordu. "Tren biletleri o kadar pahalıydı ki, bir günlüğüne otomobil kiralamak daha ucuza geliyordu." Saraya travesti doktor Ingiltere Kraliyet ailesinin başında bir bu skandal eksikti. Ana kraliçenin geçen yıl kasım ayında kalça ' • kemiği ameliyatını gerçekleştiren doktoriardan biri, Mr. Milliam Muirhead-Allvvood, bundan sonra Mrs. Muirrıead-Altvvood olmaya karar verdiğini açıkladı. Uzun süredir travesti olduğunu duyuran ünlü doktor, Amerika Bırleşik Devletleri'ne giderek orada ameliyatla Sarah olacağını bildirdi. Eşinden de aynlan doktor, uzun süredir hormon tedavisi olduğunu açıklarken iki tane "aslan gibi" oğlunu ve eşini bırakıp yeni bir hayata doğru yelken açıyor. Buckingham sarayı ise utancından şimdilik susuyor. Ama ne yapsınlar. Öyle ya, doktor , bu, kavun değil ki... Okullarda tuvalet sorunuGeri kalmışlık ya da az gelişmişlik, eğer ülkelenn coğrafi konumlarına ya da hangi uluslararası kuruluş içinde yer aldıklarına, hatta milli gelirlerine göre ölçülürse, Ingiltere tabii ki şu anda nerede sayılıyorsa orada yer alır. Ama bu ölçüm "tuvalet" konusunda yapıhrsa, bu ülkenin hiç de bazı Asya ülkelerinden "gerı kalır yam olmadığı" ortaya çıkıyor. Yapılan bir araştırmanın sonuçlan, Ingiltere'nin 600 ilkokulunda, tuvaletlerin hâlâ "dışanda "olduğunu gösteriyor. Yerel yönetimlerin _ ^ ^ . inşaat sorunu çözebılmek ^ için 2 milyar sterline ihtiyaç duyduklan belirtilen bir raporda, aralannda "tuvalet" sorununun da bulunduğu sorunlan giderebilmek için hükümetten yardım isteniyor. Aksi takdirde sınıflarda "ihtiyacı"gelen ögrenciler karda kışta bahçedeki kulübeye taşınmaya devam etmek zorunda kalacaklar. Kumara para, su gibi Ingiltere, geçen hafta tarihin en büyük kumar çılgınlığma sahne oldu. Bunun nedenı de, hem Milli Piyango hem ülkenin en büyük at yanşı olan Grand Nationalkoşusu, hem de iki tane Federasyon Kupası yarı final maçının aynı hafta sonuna rastlamasıydı. Milli Piyango her hafta olduğu gibi 9 milyon sterlin tutannda büyük ikramiye vereceğini açıklayınca bilet satışlan yine patladı. Grand National ve futbol için müşterek bahislerie biıiikte 56 milyon Ingiliz, tam 200 milyon steriini kumara yatırmış oldu. Ankara kararlı 'Azerbaycan toprak en vazgeçemez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye, Yukan Karabağ sorununda kimsenin bagımsız ve Birleşmiş Milletler (BM) üye- si bir ülke olan Azerbaycan'ın toprak bü- tünlüğü ve egemenliğınden vazgeçmesini beklememesi gerektiğini vurguladı. Dışişieri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel. dün düzenlediği ba.sın toplan- tısında, Azerbaycan'ın toprak bütünlügü ve egemenliginden ödün vermesini bekle- menin "doğru ve gerçekçi bir tutum olma- vacağını" kaydetti. Yukan Karabağ a "*aza- miözcrklik" teklif edilmesine karşın Erme- ni tarafının bagımsızlığa gidecek nitelikte- ki istemlerinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Akbel. "sorunun çözümü için gerek ikili planda gerekse Türkivc'nin de üyesi olduğu Minsk Crubu çerçevesinde ya- pıian çalışmalardan bir ilerleme sağlana- madığını" kaydetti. Ermenistan, nüfusu agırlıklı olarak Ermenilerden oluşan Azer- baycan topraklan içindeki Yukan Karabağ için. Kuzev Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne benzer bir bagımsız statü belirlenmesini isliyor. Yukan Karabağ. Ermenistan'ın iş- gali altında bulunuyor. Bu arada Amerikan Kongresi'nin Türki- ye aleyhtan ve Ermeni yanlı>ı iki üyesi ta- rafından Cumhurbaşkanı Sülc\ nıan Demi- rel'e vollanan mektup, Türki>e"nin Was- hington Büvükelçısi Nüzhet Kandc- mir'den "gerekli" yanıtı aldı. Türkive'nin bölgesinde banş ve istikrar istediöıni belir- ten Kandemır. "Ermenistan'ın attığı her olumlu adınıa av nen karşılık veririz" dedi. Dışişieri yalanladı 'SaddamHüseyin Istanbul'a davetedilmedi' .4.MCARA (Cumhuri>et Bürosu )-Ankara, Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel'in Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i haziran ayında Istanbulda vapılacak HABITAT II zirvesine davet etmedigini bildirdi. Dıplo- matik kaynaklar. Demirel'in Saddam Hüse- yin'i Türkiye"ve dav et ederek toplantıva göl- gedüşürmek istemeyeceğine dikkat çektiler. Dışişieri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel. dün düzenlediği basın toplan- rısında Demirel'in ev sahibi ülke olma ko- numuyla bazı ülkelerin devlet ve lıükümet başkanlarına davet mektubu gönderdiğini vurguladı. Akbel, davet edilen ülkeler ara- sında Irak'ın bulunmadığına ışaret ederek "Zira Bağdat yönetimj daha önce bize res- men yaptığı bir bildirimde. söz konusu kon- ferans için bir heyet göndermeyeceğini. Irak'ın toplantılarda Ankara "daki Bü\ ükei- çiliği vasıtasıvla tcmsil edileceğini bildirmiş- ti"dedı. Akbel. hangi liderlerin davet edildiği ile ilgili birsoruva "Bu aşamada avnntnagir- mek istemiyorum. Ancak tahmin edebilece- ğiniz gibi ürneğin Kıbns Rum Kesimi'ne da- vet gönderilnıemiştir~>anıtını \erdi. Istan- bul'da 3-14 haziran günleri arasında düzen- lenecek zırvenin son 3 gününün devlet ve hükümet başkanlannın katılımı ile en üst düzeyde gerçekleşmesinin öngörüldüğünü de anımsatan Akbel, "Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekrrteri Butros Gali, bir hafta önce rüm üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına davet nıcktuplan gönderdi" dedi. Akbel. bir soru üzerine, Türkiye ile BM arasında heııüz "ev sahibi sözleşme- si"nin imzalanmadıgını anımsatarak "Bazı detaytarda açıgı kav uşrurulması gereken hu- suslarvar. "dedi. İI e t i ş i m ' de n Ölümünün 15. yıldönümünde Münir Nurettin Selçuk Salih Özbaran Türkiye'de Tarihçili- ŞehbaTfo Hediye-i Nakdiye Kura- ğin Sorunlan I • Hürriyet Konyar sı • Kitabiyat/Kemal Beydilli Cevdet Köy Enstitülü Köy Öğretmenleri Tarihi Hakkında İlk Ciddi Çalış- • Nurgün Oktik Köy Enstitüleri ve ma Mustafa Duman Türk Halk Tür- Kadın Öğretmenler • Orhan Tel- küleriyle İlgili Almanca Bir Ki- men Üstad Münir Nuret- tap • Kitap Dağarcığı/M. Sabri Koz Bir Zamanlar Köy Enstitüleri tin Selçuk'u Anarken • Koleksiyoncunun Dağarcığın- dan Konser Programı ve Nota • Cemal Ünlü Münir Nurettin Selçuk Taş Plak- larda • Orhan Koloğlu Gladstone Abdülhamid'e Karşı • Yusuf Yıldırım tarihVE uma y l ı k B a n s l k l o p e d l k d e r g l 148. SAYI • NİSAN 1996 B A Y I L E R D E DAĞITIM: Istanbul Küçükayasofya Cad. 17-19, Sultanahmet 34400 • Tel. (0-212) 517 71 58 • Fax: (0-212) 517 71 57 • ANKARA Selanik Cad. 72. Yenişehir 06640 Tel (0-312) 417 78 35 • Fax' (0-312) 425 06 82 • Izmir 859 Sok, Sarav Işhanı C-Blok 1/8, Konak 35250 • Tel (0-232) 483 10 40 • Fax. (0-232) 484 46 65 KİTABEVİ: Ankara Selanik Cad. 72, Yenişehir • izmir 859 Sok 33/B, Konak • Kıbns Şehitleri Cad. 1443 Sok 48/A, Alsancak • Bodrum Çarşı Mah., incı sok 2 BİTTf
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle