Katalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel \ uym Yonetmenı Orhan Erinç 9 Gcnel Yavın Koordınaıoru Hikmet Çetinkaya 9 Yazıı^lerı Mudurlen İbrahim S ıldız (Sonımlu , Dinç Tayanç 9 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen Fikret Eser L)ı* HjhcıİLi ErgunBaU. i l l d l r " " • E-knnomı • JS u l ' u r H a " d a n • Kııhbaıat Ceııgiz Biılent Kızanlık • Fotoâra! Erdoğan köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Suğra9 Yun Haberlen Vlehniet Faraç ^'a\ın kurulu Orhan Eriırç. Okta> Kuriböke. Hiknıet Çetînka> a. Şâkran Soner. ErgunBaki-Dinı, la\an<;. İbrahim V ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa Balha\. Hakan Kara. Ankara TemMİciM Mustafa Balba\ 9 Haber Muduru Ooğan Akın Ataturk Bulvan No 125. Kat 4. Bakjnlıklar- Ankara Tel 4195020 17 hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı. S«rdar Kızık, H. Zıya BK 1352 S. 2,3 Tel 44 i 1220. Faks. 4419117 • Adana Temalcıa Çedn Yjğenoğlu, InönuCd 119 S. No:l Kat: 1. Tel 3522550. Faks: 3522570 iiru Erol Erkut 0 Koonlınatör \hmet Koruhan 0 Muha>ebe. Bülent Yenertldare Hûse>in Gûrer • işletme. Önder Çelik • Bılgı-lşlem NaU Inal • Bılgısayar Sıstem: Mürmet Çiler kurulu Ba^kanı-Gcncl Mudur Gulbtn Erdnran # Koordınator Reha Işttman # Genel Mudur YardımciM MineAkdağ MED\\ C : • Vonctım kunılu Ba>k.anı - Gcnel Mudur Üstiin Akmen • Murahha. u>e BoraGöneiK ı \e Basan: >'enı Oun Haher Aıaır>ı. Ba-.ui \c > a\ ]n^-ilık \ $ ad >y 41 Cagjloglu 34.134 U PK 246 Kıanbutfel K> 2121 512 u> ()5 I20 han Fak, 14NISANI996 lmsak:448 Güneş: 6.20 Ögle. 13.12 İkındi 16.52 A k s a m l 9 4 9 Yatsı: 21.15 MEDV\CTol 5140"" 53-513 95 80-513 8460-61. hak» 5IIS466 Tbp model'den dönüş • Haber Merkezi - Mayo üretıcısı Nelson. bundan böyle ürünlennin tanıtımında "'top model"leri kullanmayacağını açıkladı. Firmadan yapılan açıklamada. top modellerin birçok firma tarafından Türkive'ye getınldiği belirtilerek şöyle denildi: "Artık bu ış esprisini yitirdı. Bınlerce dolar verdığimiz bu modeller. karşınıza başka fiımanın ürünlerini tanıtmak içın tekrar tekrar çıkıvor. Oysaki dünyada ve ülkemızde son derece güzel modellerle ula^acağınız çalışmalar vapabilırsinız. Bu sebeplerden dolayı Nelson fırması olarak yenilık arama girişimleri içindeyiz." Garanti'de haftalık izin • tstanbul Haber Servisi - Garantı Bankası Genel Müdürlüğü, şubelennde cumartesi günü çalıştınlacak personelin izinlerini hafta içinde yapabileceklenni açıkladı. Yapılan açıklamada, cumartesi günü çalışacak personel sayısının 3-4 kişi olacağı ve bir personelin ay içinde en fazla bir cumartesi çalıştınlacağı kaydedildi. Beni güldürenler Gene Nilgun Belgün... Tanıyorsunuz ve dalgınlıklarını biliyorsunuz. Geçen gün bana yaptığı bir araba Kazasını anlatıyor: "Ayşen'le gidiyoruz, ben direksıyondayım, Ayşen de sağımda oturuyor. Arabayı sağdan vurdum. Ama bunda benim hiç kabahatim yok, çunkü sağda Ayşen oturuyordu, o taraf O'nun sorumluluğundadır."Ayşen'e sordum, "Aynen böyle düşünüyor" dedi... Nilgun. Senin arabanın sağı da solu da senden sorulur. Ancak sana arkadan vururlarsa işte o zaman sen sorumlu degilsin. Çünkü kalleşin biri arkadan vuruyor... Seni •sevıyorum Nilgun.. Türkiye'ye son yıllarda küçük bir Afrika ülkesi nüfusu kadar turist geliyor. Turizmin 12 aya yayılması planlanıyor Turizmde yeni hedef: 4 mevsim Türldye Turizmin ihracat içindeki payı yüzde 22.9 Türkiye'nin, cennet kıyılarının yanı sıra kış, akarsu, mağara, sualtı, yayla turizmi, trekking ve bisiklet turlanyla 4 mevsim turistlerin uğrak yeri olması amaçlanıyor. ANK.AR\(.\.\)- Cennet kıyılanyla. denızıv- le. kumuvla. eşsiz doğasıyla. 4 mevsim. 12 av tunstlenn uğrak >eri olan ülkemiz. \eni bırtu- rizm sezonuna daha "merhaba" diyor. Dünya- nın sayılı tatıl beldelenyle >arışan Türkıye've son yıllarda küçük bir Afrika ülkesi kadar tu- rist gelirken, ülkemiz 15 nisanda yeni turizm sezonuna da iddıalı başlıyor. Özellikle A\ rupa ülkelerınden tunst akınına uğrayan Türkıye. her yıl mılyonlarca turıstı ağırhyor. Geçen vıl 7 milvon 726 bin 886 tu- nste kapılannı açan ülkemiz, küçük bir Afnka ülkesi olan 7 mılyon 52 bın nüfuslu Gıne'nın toplam nüfusundan daha fazla sayıda yabancı mısafıre ev sahipliğı yapıyor. Küçük tunzm işletmelerinden bugünlere ge- len Türkıve. turizmde hiç kuşkusuz çok yol al- dı. 1963 yılında küçük ölçekli turizm'işletme- lerinde 198 bin 841 turisti agırla>an Türkiye, 1970'de724bin784.1980'de 1 milyon288bin 60, 1990'da 5 milyon 389 bin 308. 1995'de de 7 milyon 726 bın 886 turisti turizm yörelerine çekti. Büyük çoğunluğu A\ rupa ülkelerinden ge- len (uristlerin arasına son yıllarda Uzakdoğu- lu, Asyalı, hatta Afnkalı turistler de katıldı. Yu- nanistan. Ispanya, Fransagibi sayılı turizm mer- kezleriy le yanşan ülkemiz. bu ülkelerden runst- leri de agırlamaya başladı. Isveç'te yayımla- nan haftalık Tribuna dergısı. en büyük gelir kaynağı tunzm olan lspanya'dan ülkemize ko- nukların geldiğını belirterek bir yazısında. **ls- pamol turistler, Türk hamamlannu saraylan, plajlan \e kıyılanv la tatillerindeTürki>e'yi ter- cih edhorlar" satırları\la ülkemızın turizmde geldiğı noktayı en iyi biçimde özetliyor. Türkiye'ye her yıl mılyonlarca dolar gelir sağlayan tunzm. ülkemızin ihracat gelirlenn- de de en > üksek paylardan birisıni sahip. 1963 yılında ihracat gelirleri içindeki payı yüzde 2.1 olan turizm, bu oranı her yıl katlayarak arttır- dı ve bu oran 1970'de yüzde 8.8 'e, 1975'de yüz- de 14.3'e. 1985"deyüzde 18.6'ya- I995'deyüz- de 22.9'a çıktı. Turizm, 1963 yılında ülkemize 7 milyon 659 bin dolar kazandırırken, 1970 yılında 51 mil- yon 597 bin, 1980'de 326 milyon 654 bin, 1990'da da 2 milyar 705 milyon dolar turizm geliri elde edildı. Ülkemiz, geçen yılda ise4 mil- yar 957 milyon dolar runzm geliriyle önceki yıl- lan epey geride bıraktı. Tunzm gelirlerinin gay- n safi milli hasıla içindeki payı da 33 yılda ar- tış sağladı. 1963 >ılında vüzde 0.1 olan oran, 1970"de yüzde 0.5.1980'de vüzde 0.6,1990'da yüzde 2.1 ve geçen yıl da yüzde 3 oldu. Turizm işletmeleri, oteller, tatil köylen yıl- lar geçtıkçe büyürken, yatak kapasitelen de bu- na göre artış gösterdi. 1963 yılında 10 bin 226 olan yatak sayısı, 33 yılda artarak, geçen yıl 275 bin 342'eulaştı. Yakın zamana kadar denız. güneş \ e kumdan ıbaret olan tunzm anlayışının tüm dünyada ya- vaş yavaş değişmeye başlamasıyla ülkemiz, yaz turizmının yanı sıra alternatıf tunzmın de be- şigi haline geldi. Bu yeni anlayışa paralel ola- rak kış. yayla. av. sualtı, mağara, akarsu turiz- mi. trekking ve bisiklet turlan gibi alternatıf tu- nzm kollannın yaygınlaştığı ülkemızde, bugün doğusundan. batısına, kuzeyinden, güneyine sahip olunan zengin potansiyel turistlere açılı- yor. Yılın hermevsimi misafirlerini ilgınç etkin- liklerle ağırlayabılen Türkıye, yabancı konuk- lara, dağlarda, akarsularda, yaylalarda da ma- ceranın tadını sunuyor. Bayram tatılinin yaklaş- masıyla önce yerli konuklan, ardından yaban- cı turistleri dört bir köşesinde agırlayan ülke- miz, yeni bırtunzm sezonunu daha açıyor. Dün- yanın en güzel zengınlıklerine sahip olan ül- kemiz. 4 mevsim, 12 ay tunstleri bekliyor. TEA§ IN OYUM Santrala vize idari kararla bozulacak LEVT:NT GENCELLt BL'RSA - Son günlerde yinelenen. ülkenin elektrik enerjısıne ıhtıyacı olduğu ve acil önlemleralınmazsa Tür- kiye'nin karanlıkta kalaca- ğına yönelik bilgilerın ger- çegi ortaya koymadıgı bildi- rildi. TEAŞ Genel Müdürü Mustafa Turhan'ın, kurıı- mun tanıtımını yaptığı kı- tapçıkta Türkiye'de elektrik üretimi fazlası olduğunu açıkladığı ortaya çıktı. Yük- sek Planlama Kurulu'nda (YPK) da gündeme getirilen Orhaneli Termik Santrah'nın enerji darboğazın? çözüm için "antmasjz" olarak açıl- masının önerilmesinın ar- dından, yargı karanrun, "Ba- kanlar Kurulu karan" ile aşılmaya çalışılacağı, bu yol- da ciddi hazırlıklar yapıldı- ğı daögrenildi. Orhaneli Termik Santra- lı'nın "antmasa" açılması için çabalar artarken yargı karannın aşılması için oluş- turulan lobıye Bursa'dan bü- yük tepki geldi. Bursa Bü- yükşehir Belediye Başkanı ErdemSaker, antmasızaçı- lacak santralla ilgili Başba- kan Mesut Vılmaz la görü- şeceğini belirtti. Sanatçılardan çevreye destek Ünlü şarkıcı Sting'in eşi Tnıdie Styler tarafından kurulan Rainforest \ akfı'nın her yıl düzenlenen gösterisinin yedincisi önceki gün Se\\ Vbrk'ta Carnegie Hall'de gerçekleştirildi. ABD'de yaşavan yerli halkı ve yaşadıklan çev n?> i korumak amacıvla kurulan vakfın görkemli gösterisine birçok sa- natçının destek \erdiği belirtildi. Gösterinin bir bölümünde Diana Ross şarkı söyierken Sting, Ja- mes Taylor \e ünlü komedyen Robin VYilliams kendisine \okakle eşlik ettiler. IL4DINLAR DAHA ÇOK ETKÎLENÎYOR Ruhunuzda kopan fırtına: Depresyon •Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 3-5'i depresyondan etkileniyor. Kadınlar erkeklere oranla depresyona daha sık yakalanıyor. GÜNDÜZ İMŞİR "Müthiş huzursuzum-Geceleri hangi vön- temi denesem bir şe> de0şmhor, bir türlü uyu- >amı\orum. Ezan sesinden önce uvkuva da(- dığımı hatırlamıyorum. Düne kadar kolaybk- la çözümlediğim sonınlarla artık başedemiyo- rum. Ben bir hiçim. Aklımda ölüm korkusu bir an peşimi bırakmıyor. Çok yorgun ve bit- kinim." Çe\Temızde gıderek çogalan sayıda ın- san yukarıdakı benzer sorunlannı sık sık dı- le getınyor. Hatta bazılan kendı kendıne tanı bıle koyabilıyor: "Depresyondayım." Çoğu kışi depresyonu stresle gerekçelendı- riyor ve^Stresin devanndepresyondur' 1 denı- yor, Aslında depresyon hastalığı ve belirtıle- ri çağlar bo\ unca ınsanoğlunun en büyük so- runları arasında yer alıyor. Duygulanım bo- zukluğundan kaynaklanan depresyon. Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre dünya nüfusunun yüzde 3-5'ıni etkılıyor. Yapılan araştırmalara göre bütün erkeklerın yüzde 15'i, kadınlann ise yüzde 20'sı yaşamlan bo- >unca en az bir kere depresyon yakınması gösteriyor. Depresvonun başlıca belirtileri şöyle sıra- lanıyor- ~llgi,isteksevgi vezevkazalması. İş- tah aTaimn^ı, kjlo venne. Lyku düzeninin bo- zulması. Enerji ve güç azalması ve ka> bı. Bit- kinlik. halsizlik \ e yorgunluk. Suçluluk »e gü- nahkârlık düşüncesi. Olüm ve inrihar düşiin- cesi.'' tstanbul Cnıversıtesı Istanbul Tıp Fakül- tesı Psıkıyatn Anabılım Dalı öğretım üyele- rinden Prof.Dr.OzcanKöknet ınsanda beynın bıtkısel, hayvansal ve mantıksal olmak üzere üç ayrı bölümü olduguna dıkkat çekıyor. Mantıksal ruh çöküntüsünün en tehlıkeli gelışme olduguna dıkkat çeken Prof. Köknel. bu durumda kişide ılgı ve merakın tamamen bıttıgını, taşkınhgı durumunda ise aş,ın arayış- lar \e melankolının başlayacağını vurgulu- yor. Prof.Dr Özcan Köknel. depresyonların te- davısındeantidepresan ılaçların kullanıldığı- nı belirterek genel tedavı özellıklerını şöyle özetlıyor: "Antidepresan ilaçlar depresyon- larda başta duygulanım ve bilissel alanlarda ortaya çıkan beİirh'ler olmak üzere bedensel ve nıhsal belirtileri va bütünüv le ortadan kaldı- rıvor \a da azaltıvor. Özetle bu ilaçlar ruhsal çöküntüvii azaltır. ortadan kaldınr, canlılık verir, vaşama gücünü çoğalhr. Bu ilaçlar, dep- res>onlann yanı sıra depresyon belirtileriy le or- taya çıkan bütün ruhsal bozukluk ve hastalık- larda da etkili oluriar. Bunların haşında genel kay gı bozuklukları. panik bozukluğu. obsesif kompulsif (saplantılı hastalıklar). hipokondri- yazb (hastalık kuruntusu). post rrav ınatik stres bozukluğu (ruhsal çöküntü sonrası meydana geten gerginlik) geliyor. Bütün depresyonlar- da bir ay içinde kendiliğinden iyileşme oranı yüzde 15-20'dir. Antidepresan ilaçlaria iyileş- me oranı ise v iizde 40-90 arasındadır." SÂK USTUNDE MÜJDATGEZEN Pop yıldızcıkları Mahaiie yemeği Unutulan medyumlar Genç genç pop yıldızlan. Sevimli, tatlı gençler... Ben gençleri, çocukları çok sevdiğim için onlann hatalarını yüzlemek yerine gizliden uyarmayı, onurlannı kırmamayı yeğliyorum. Ama bunu açıkça yazmam gerek. İkide bir ekrandan duyuyorum, "Hayranlarım, hayranlarım" diyorsunuz. Insan karşısından gelen sevgi ve beğenilere, onları tarifleyici sıfatlar vermez. "Okurlanmıza, izleyicilerime, varsa; sevenlerime..." gibi sözcükler daha uygun düşer. Biz öyle yapardık... Bizim geleneksel yemeklerimiz var. MSM Öğretrnenler Yemeği, Yenikapı Yemeği, Konservatuvar Yemeği ve Mahalle Yemeği. Bu Mahalle Yemeği'nın tadı başkadır. Biz Fatih'in Hırkaişerif'indeniz. En az on, en çok onbeş kişi toplanırız... Muhabbet başlar. Taaa elli yıl öncesine döneriz. Çocukluk anılanmız gelir masaya kurulur. Sonra kırk yıla gelinir. Top oynamalanmız, okul anılanmız. Otuz yıla gelindiğinde herkes birbirinden ayrılmıştır. Kimi askere gitmış kimi yurtdışına yerleşmiştır. Ama bu son toplantımıza Erden isviçre'den, Ergün izmir'den, Yalçın Çınarcık'tan geldiler. Hem güldük hem ağladık. O günlere geri dönmek için her şeyimi vermeye hazınm... Ama nerdeee?.. Bir daha insanın gençlik yıllan geri gelir mi?.. Onun için gençler... Bu günleri iyi değerlendirin. Ben Kipling ve Orson VVelles değilim, ama gençliğın ne olduğunu biliyorum ve siz benim yaşımda neler olabileceğini bilmıyorsunuz. O yaşların değerini iyi bilin. Çok çalışın, iyi okuyun ve günün birinde isvıçre'de bile olsanız, arkadaş toplantısına gelebılın.. Mahallemi seviyorum. Her ne kadar Fatih, artık o eski Fatih değilse de... Türk halkı, çabuk unutuyor. Anımsayacaksınız. Bir ara uzun saçlı acayip davranışlı medyumlar vardı. Boyuna ekrana çıkıp saç saça baş başa kavgalar eder, devlet büyükleriyle olan ilişkilerini anlatırlardı. Bunlar son zamanlarda pek ortalarda yok ve halk bunlan unuttu. Neydi o devre acaba?.. Artık dini başka şeylere alet edenler yok. (!) Medyaya güven Aziz Nesin olsa ne derdi? Rutkay Aziz'le sohbet ediyoruz: "Geçenlerde Aziz Bey'le ilgili yazını okudum ve düşündüm. Şimdilerde bir olay oldu mu 'Acaba Aziz Bey ne der buna?' diyemiyoruz. işin kötüsü, O'nun yerine, şu kimse ne der, bu kimse ne der diyecek birini de koyamıyorum" dedi. Hiçbirtoplum kolay kolay Aziz Nesin'ler yetiştiremiyor. Gittiler mi arkalarından ağla dur. Yaşariarken ise tık içeri. Yattığın yeri mecburen biliyorum ya Aziz Ağabey, orada rahat uyu, seni arayanlar, senin evini arayanlardan daha çok... Geçenlerde Objektif programında yapılan ankete göre insanlann yüzde 93'lük bir bölümü medyaya güvenmiyor... Yazı işleri müdürüme soracağım. Biz de medya sayılır mıyız?.. Yanı bu medyaya güvenmeyenler bize de güvenmiyorlar mı?.. Ben şahsen kendıme güveniyorum. Buradan hiç yalan haber veya fıkra yazmayacağım. Acaba bu medya o medya mı?.. O, yüzde 93'lükler bizi de onlarla aynı kefeye mi koyuyorlar.. Eğer öyleyse ben yazmam. neme lazım? Durup dururken ne diye güvenilmeyenler arasında ben de bulunayım?.. Hem bu işten benim çıkanm ne ki?.. Bu işten geçinmediğim gibi, bir de cepten kâğıt kalem, faks parası falan gidiyor. Bunu açık açık söylesinler. Eğer bu güvenilmeyen medyanın içinde biz de sayılıyorsak, o zaman hiç sayılmıyoruz demektir. Kimsenin bizi saydığı sevdiği yok. Bıze de güvenmiyorlar demek ki? Bunu yazı işleri müdürüme soracağım. (!) Fazıl Say 'Pazar'lık ve duvarlık sözler: Bu duvara şiir yazan eşektir.... "işemek serbest" Mektuplannızı (Kadıköy-lstanbul) diye yazın, elime geçiyor. Şimdi tam ağaç dikme zamanı S i g a r a i ç m e s e n i z e O'nu Hk kez Köln'de Aziz Nesin'i anma gecesinde tanıdım. Yanıma gelerek "Sizin 'acaip şiirler antikalojisi'nden birkaç tanesini birleştirip bestelemeyi düşünüyorum, ne dersiniz?" dedi. "Harika olur" dedim. Sonra Fazıl sahneye çıktı. Böyle bir pıyano virtüözü görmedim o güne değin. Tuşların siyahına beyazına öylesıne egemen. öylesine duyarlı, öylesine vurgundu ki... Ertesi gün birlikte alışverişe çıktık. Bana öyküsünü anlattı. Türkıye'de, Avrupa'da bazı toplantılarda ücretsiz pıyano çalmak için başvurduğunda olumsuz yanıtlar alıyormuş. Bunun üzerine Amerika'ya yerleşmeye karar vermiş. Çünkü yüzlerce piyanist arasından dünya birinciliğini Amerika'da yakalamış. Ertegün'den plak teklifi alıp bir de acente bulunca Fazıl'ın Amerika'da 45-50 konser vermesi garantileşti. Türkiye'ye de arada bir uğrayacak bundan böyle. Biz Fazıl'a sahip çıkamadık, Amerika kaptı. Gene de geçenlerde Ankara'daki resitalini izledim, çok gururlandım. Haydi Fazıl. Demokrat babanın demokrat sanatçı oğlu. Bizdeki dahileri onlara anlat. Çünkü onlar bize bunu sık sık yapıyorlar. Pazarın fıkrası Doktor hastasına "Şikâyetin ne?" diye sormuş. Hasta: "D, T, K ye R harflerini söyleyemiyorum goygoy bey" demiş... (Bunu bana kızım Elif anlattı, hayatımda bu kadar saçma bir fıkra daha duymadım. Bu hasta, bu harfleri soyleyemiyorsa, doktora nasıl söylüyor? Benim Yalçın diye bir arkadaşım var, bir haftadır bu fıkranın saçmalığına gülüyor.) Gündeş'in oyunculuğu Ebru Gündeş diye bir kız çocuğunu önce şarkıcı yaptılar, şimdi de oyuncu. Bu oyunculuk mesleği gerçekten bu kadar ucuz mu yahu. İzledim. Kızcağtzın bu işten hiç haberi yok. Haben olmaması da doğal, çünkü bu konuda bir eğitimı yok... Bunlan çıkaranlann ne çıkan var acaba, anlamıyorum?.. İ.H.E.Bildirgesi Madde: 19. Herkesin görüş ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, kanşmasız görüş edinme ve herhangi bir yoldan ve hangi ülkede olursa olsun bılgi ve düşünceleri arama, alma ve yayma özgürlüğü içerir. Anayasa Madde 11: Kanunlar anayasaya aykırı olamaz. Ben koyu bir Vefalıyım. Vefa Lisesi'nde okudum, Vefa'da top oynadım. Vefa takımında yöneticilik yaptım ve o semtte doğup büyüdüm. Beni Fenerli veya Galatasaraylı sananlar var. Onun için yazdım. Vefalıyım. Amatör kümede olsa bile. Ama şampiyonuz ne haber?.. Ekran gaflarc Sevgili TV yorumcusu kardeşim, bir olayı yorumlarken "Deveyi hamuruyla götürüyorlar" dedi. O laf 'deveyi hamuduyla' olacak. Deve , hamuru var, ama o başka bir laf. Neyse burada bir harf için birbirimizi kırmayalım. Sen bundan sonra 'hamuduyla' de olsun bitsin. Ya da deveyi ve hamudu işe hiç katma. 'Bunlar malı götürüyorlar' de biz anlanz... Sen ne diyecegini bilirsin Enginciğim... Okur mektupları -Istanbul Beşiktaş'tan Erhan Tığlı. Sevgi üzerine dizeler yazmış. Yerim dar. Tamamını alamıyorum. Ama şu dizeleri de es geçemedim doğrusu: Sevmek gül dikmektir/Sevdiğinin bahçesine/Kendi bahçesine dikercesine. -Sağmalcılar Cezaevi'nden Hakan Narin... Hakan, orayı bilirim, kısa da olsa bir sürem orada geçti. -Ankara'dan Demet Kalındemir... Güzel mektubuna teşekkür edıyorum Demet. -Çan'dan Ertuğrul Mim Kemal... Şiirleriniz çok güzel, ama yerim dar işte. -Yaşar Avcı-Ankara-Beypazarı... ilkokul öğretmeni olmak ne güzel. Size Sadık Şendil ve Haldun Janer'in oyunlannı öğütlerim. Ayrıca Tiıncer Cücenoğlu'nun bir kitabı çıktı tüm eserieri onun içinde var, okuyun. -Bartın-Amasra'dan Cihan Koçer... Antık bir şehrin üzerine inşaat yapılıyormuş. Şimdi başka bir ülkede yaşıyor olsam 'Yapılamaz' diyeceğim. Ama burası Türkiye. Yapılabilir. Ve bakarsın çok daha antik bir kent çıkar ortaya. llgililerin bilgisizliği ve bilgililerin ilgisizliği bakalım daha neler gösterecek?.. Âmasra Müze Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı... işe hemen el koyun. Anıtlar Yüksek Kurulu ve Kültür Bakanhğı. Siz de... Hemen... Şu anda... Yaşar Avcı özel TVlere yazıp yanrt alamamış, özel TV'ler, şu ara rating meselesiyle meşguller. Hangi aptalca program daha iyi iş yapar diye düşünüyorlar. Ne yapsınlar ülkenin tarihi zenginliklerini? Okuyun: Tuncer Cücenoğlu-Toplu Oyunları, Boyut-Mitos Yayınları. izleyin: Tiyatro Ti, Adam Adamdır. Brecht. Sevin: Sanat.