Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ILO'nun hazırladığı sosyal güvenlik projesinde özel sigortacılık güvenilmez olarak nitelendirildi
Devlet olmadan sistem yürümez
• Bünya Bankası
tarafından hükümete
sunulmak üzere ILO'ya
hazırlatılan sosyal
güvenlik ve sağlık
refonnu projesinde; özel
sigortacıhk sisteminde,
©zellikk düşük ücret
gruplan için emekli
aylığı garantisinin devlet
desteği olmadan
sağlanamayacağı
vurgulandı.
ESRA YENER ~
A.NKARA - "Sosyal devfet"
ilkesi doğrultusundaki kamu
işlerini de özelleştirmeyi be-
nimseyen ve sosyal güvenlik
kuruluşlannın işlevlerinı özel
sigortalara devretme planını
koalisyon protokolüne koyan
ANAYOL hükümetinin hede-
fi, Dünya Bankası ve Uluslara-
rası Çalışma Örgütü'nce de
(1LO) sakıncalı bulundu. Dün-
ya Bankası tarafından Türk hü-
İcümetine sunulmak üzere 1-
LO'ya hazırlatılan "Sosyal Gü-
venlik ve Sağlık Sigortası Re-
form Projesi"nde, özel sigorta sisteminde,
özellikle düşük ücret gruplan için emekli
aylığı garantisinin devlet desteği olmadan
sağlanamayacağı vurgulandı. Özel sigorta-
cılık sisteminin yürümesi için yatınlacak
primlerin, enflasyon karşısında kayba uğ-
ramayacak yöntemlerle değerlendirilmesı-
nin gerektiğine dikkat çekilen raporda, bu
güvencenin sağlanmasının olanaksız oldu-
ğu belirtıldi. Raporda, pnm ödemelerinde
gösterge olarak kullanılan ücretlenn artış-
lannın enflasyonun altında tutulması nede-
niyle sosyal güvenlik sisteminde büyük sı-
kıntılar yaşandığının vurgulanması dikkat
çekti Raporda, sosyal güvenlik sisteminin
rehabılitasyonu için hazırlanan 4 projede
de, emeklı'lık yaşının kadınlar için 53, er-
kekler için de 55 sınınna yükseltılmesı: sı-
Sağlıkta özelkştinneye gidilınesinin sorunlar yumağı halindeki sistemi daha da kanşüracağı belirtiliyor.
nınn 10 yıl içinde kadınlar için 58, erkek-
ler ıçm de 60'a çıkanlması öngörüldü. Ra-
porda, emeklılik için 30 yıllık çalışma ko-
şulu getinlmesı de önenldı.
Dünya Bankası tarafından ILO'ya yap-
tınlan ve yeni hükümete sunulacak olan ra-
porda, sosyal güvenlik sisteminin rehabıli-
tasyonu için 4 seçenek öngörüldü. Seçe-
neklerin tümünde, emeklilik yaş sının yük-
seltilirken, pnm hesaplamasma esas olacak
matrah asgari ücrete bağlandı. Raporda
emeklilik için asgari 30 yıl çalışma koşulu
da getınldı.
Raporda, pnm ödemelerinde gösterge
olarak kullanılan ücretienn artışlannın enf-
lasyonun altında tutulması nedenıyle sos-
yal güvenlik sisteminde büyük sıkıntılar
yaşandığı da vurgulanarak. hükümete sunu-
lan projelenn gerçekleştinlebılmesı için
pnm ödeme matrahında taban olarak kabul
edilen asgari ücretın reel olarak değerkey-
betmemesi gerektığı vurgulandı. Raporda,
sosyal güvenlik sisteminin rehabılitasyonu
ıçın önerilen 4 proje şöyle:
IJ'roje: Halen memur taban katsayısına
bağlı olan pnm ödemelen, asgari ücret te-
mel alınarak saptanacak matrahla uy gula-
nacak. Bu çerçevede. en düşük pnm öde-
me matrahı asgan ücret, en yüksek matrah
da asgan ücretın 5 katı olacak. Proje hem
SSK'ye hem de Emekli Sandığı'na bağlı
çalışanlardan 40 yaşın altında olanlar için
uygulanacak. Ücretin yüzde 21.5'i oranın-
da pnm ödenecek. Proje başladığında
emeklilik için asgari yaş sının kadınlar ıçın
53, erkekler ıçın de 55 olarak uygulanacak.
Yaş sının, 10 yıl içinde aşamalı olarak ka-
dınlar için 58, erkekler için de 60'a yüksel-
tilecek. Emeklilik için en az 30 yıl çalışma
koşulu getinlecek. Çalışaniann ücretlenn-
den kesilecek primlerin belli bir oranı yeni
çıkanlacak bir tahvıle yatınlarak değerlen-
dirilecek. En düşük emekli aylığı. belirle-
necek ortalama ulusal ücretin yüzde 25'in-
den az olamayacak. Emekli aylıklanna, her
çaiışanın ücretine göre ayn ayn belırlene-
cek kişısel ortalama referans ücretınm de
yüzde 1.5'ı oranında ek yapılacak.
2. Proje: Sosyal güvenlik sisteminin is-
tege bağlı olarak özel veya devlet tarafın-
dan yürütülmesı temelıne dayandınldı. Iki
grup ıçın de, yine asgan ücret pnm ödeme-
de matrah olarak kullanılacak. Ücretlenn
yüzde 21.5'i oranında prim kesilecek. Bu
secenekte de emeklilik yaş sı-
nınnın, projenın başında ka-
dınlar için 53, erkekler için 55,
10 yıllık süre sonunda da ka-
dınlar için 58, erkekler için de
60'a yükseltilmesi öngörüldü.
Emeklilik için 30 yıl çalışma
koşulu getirilen seçeneğe gö-
re, emekli rnaaşı en az kişisel
referans ücretinin yüzde 4O'ı
düzeyinde olacak.
'Devlet katkısıgerekir
Raporda, bu secenekte ön-
görülen özel sigortacıhk siste-
minde, düşük ücretle çalışanla-
nn emekli aylıklannın çok dü-
şük kalacağina dikkat çekile-
rek, özel sigortacıhk sistemin-
de düşük ücretler için devlet
katkısı verilmesi gerektiği vur-
gulandı.
3. Proje: Bu projede iki seçe-
nek sunuldu. llk seçeneğe gö-
re, yine asgari ücret pnm öde-
me matrahı olarak kabul edile-
cek ve prime esas taban-tavan
diğer seçeneklede aynı oran-
larda uygulanacak. Ücretler-
den yüzde 16.5 oranında pnm
kesilecek. Yaş sının diğer seçe-
nekler için öngörülen düzeyde
uygulanacak. Emekli aylığı ortalama ulu-
sal ücretin yüzde 20'si ile kişisel ortalama
referans ücretinin bınde 75'inin toplamı dü-
zeyinde belirlenecek.
Aynı projenin ikinci seçeneğinde, yal-
nızca emekli maaşı değiştirildi. Buna göre,
emekli aylığı kişisel ortalama referans üc-
retinin yüzde 1.33 oranında uygulanacak.
Ancak emekli aylığı ortalama ulusal ücre-
tın yüzde 20'sinden az olmayacak.
4. Proje: Bu seceneğin uygulanması du-
rumunda prime esas ücret matrahında ta-
van, asgari ücretin 3 katı olacak. Ücretler-
den yüzde 21.5 oranında prim kesilecek.
Emekli ayhğına, kişisel ortalama referans
ücretinin yüzde 1.5'i düzeyinde ek yapıla-
cak. Emekli aylığı, ortalama ulusal ücretin
yüzde 25'inden az olmayacak.
Doktorlar karamsar
Hüküıııetiıı
hedefi
özellestinne
tstanbul Haber Servisi -
Hükümet programına alın-
mamış olsa bile SSK'nin
yağrnalanma sürecinin de-
vam edeceği, SSK işlevsiz-
leştikçe özel sigortacıhk sis-
teminin devreye sökulacağı
ve "sağlık hizmetlerinin özel-
lestirileceği'
1
belirtildı. Türk
Tabıpleri Birliğı (TTB), sağ-
lık hizmetlerinin özelleştiril-
mesine yönelik planın
1980'lerden bu yana uygula-
nan senaryonun keskinleş-
miş şekli olarak nitelerken
Devrimci Sağlık-iş Sendika-
sı Genel Başkanı Doğan Ha-
Hs ise SKK. Bağ-Kur ve
Emekli Sandığı'nın özelleş-
tirilmesi projesinin hükümet
programında yer aldığını ve
özelleştırmenin süreceğini
vurguladı. Türk-Iş'e bağlı
Sağlık-lş Sendikası Genel
Sekreteri Mehmet An" Tann-
verdi de sağlıkta özelleştir-
menın "genel sağlık sigortası
yaygmlaşnnlmadan" yanlış
sonuçlardoğuracağını söyle-
di.
TTB Genel Sekreteri Dr.
Ata Soyer, sosyal güvenlik
şemsiyesinin ortadan kaldı-
nlması durumunda sağlık
hizmetlerindeki eşitsizliğin
daha da artacağını söyledi.
Dr. Soyer. bir yönüyle Dün-
ya Bankası diğer yönüyle ye-
ni bir MC hiikümeti olarak
tanımlanabilecek ANAYOL
hükümetinin sağlık politika-
sının çeşitlı baskılara dayalı
olarak hazırlandığını belirte-
rek şöyle devam etti:
"Dünya Bankası'nın bas-
nrmasn la sağlıkta bu son de-
rece zarariı özelleştinne uy-
gulamasına geçilmesi iç ban-
şı da tehlikeye sokacakbr.
L'nurulmamaİıdır ki 70 yılhk
bir deneyime sahip işçi sınıfi
ve sendikalar ile TTB iç ban-
şın bozulmasına yönelik bu
programı uygulama şansı
sağtamayacaktır."
Dr. Ata Soyer özelleştirme
politikalannın birçok Avrupa
ülkesinde denendiğini. ancak
hayal kınklığı ile karşılaşıl-
dığını anımsattı. Dr. Soyer,
sonuçlan özetle şöyle sırala-
dı:
1 - Özelleştirilen ya da salt
mali verimlilik esasına göre
çalışan hastaneler büyük
merkezlerde toplanmaktadır.
Bunun nedeni işletme man-
tığıdır._
2 - Özelleştirilen hastane-
ler büyük kentler ve zengin
bölgelerde daha zengin top-
lumsal sınıflara hizmet su-
narlar.
3 - tşte bu iki olgu iki sınıf-
lı bir sistem yaratacaktır.
Sosyal güvenceleri olmayan
genel bütçeden desteklenen
gruplar ilk, alt sınıfi piyasa
fiyatlannı bir biçimde karşı-
lıyabilenler ikinci üst sınıfi
oluşturacaktır.
4 - Yine bu iki olgu kay-
naklann dağılımında ve tah-
sisatında büyük bir verimsiz-
liğe işaret eder. Devlet deste-
ği olmaksızın diğer bölgele-
re kaynak yönlendirmek ola-
naksızlaşır.
5 - Özelleştirme ile halka
doğrudan yansıyan fiyatlar
birkaç misli kadardır. Sağlık
Bakanlığı'nın ürettiği dokü-
manlarda hastane fiyatlan-
nın en az üç katına çıkacağı
belirtilmektedir.
6 - Özelleştirme, sağlık
emekçileri için işşizlik de-
mektir. Ingiltere'de özelleş-
tirmenin ilk 4 yılında 10 bin
sağlık emekçisi işinden atıl-
mıştır. Türkiye'de bu oranın
daha yüksek olması beklen-
melidir.
TTB Genel Sekreteri So-
yer. SSK, Emekli Sandığı ve
Bağ-Kur'un özelleştirilmesi-
ne yönelik bölümü Başbakan
Yılmaz'ın okumamasını ise
şöyle değerlendirdi: "Mesut
Yılmaz hükümeti SSK,
Emekli Sandığı, Bag-Kur'un
tasfiyesinden kesinlikle vaz-
gecmiş değildir. Hükümetin
bu kuruluşlann tasfiyesine
yönelik iki hedefi \ardır. Bi-
rincisi 6 av da hızlı tasfhe sag-
lamak, ikincisi tedricen za-
mana \ayarak tasfiye oluş-
turmak. Ancak hızlı tasfiye
bü>ük tepki çekince ilk uy-
gulamadan vazgectiler. tkin-
cisinL yani zamana yayarak
tasfıyeyi u>gula>acaklar."
'Tfirkiye haar değfl^
Türk-lş'e bağlı Sağlık-lş
Sendikası Genel Sekreteri
Mehmet AJi Tannverdi de
sağlıkta özelleştiımeye sen-
dika olarak karşı çıktıklannı
belirtti. Özelleştirme konu-
sunun yıllardır tartışıldığını
anımsatan Tannverdi, Türki-
ye'nin buna hazir olmadığı-
nı savundu.
Genel sağlık sigortalan
yaygınlaştınlmadan hastane-
lerin "birileri"nin eline ve-
rilmesinın yanlış sonuçlar
doğrucağını söyleyen Tann-
verdi,"Devlet, özeİleştirerek
sorunu çözemez. Biz, sağlık-
taki sorunlann orurulup ko-
nuşulmasuu, tarüşılmasını is-
tiyoruz"'dedi. Devrimci Sağ-
hk-lş Sendikası Genel Baş-
kanı Doğan Halis ise
SSK'nin sağlık hizmetleri-
nin özelleştinlmesinin hükü-
metin temel politikalanndan
biri olduğunu söyledi. Doğan
Halis, SKK. Bağ-Kur ve
Emekli Sandığı'nın özelleş-
tirilmesi projesinin hükümet
programından çekilmesini
ise "şike muhalefetTl
olarak
değerlendirdi
Çocuklardan
gazetemize
ziyaret
lstanbul Ünrversitesi Tıp
Fakültesi Çocukevi öğrencileri
dün Cumhuriyet'i ziyaret
ederek, bir ga/etenin
hazırlanışından basılıncaya
kadar geçen siircci \erinde
gördüler. Biitün servisleri
dolaşarak yetkililerden bilgi
alan 5-6 >as grubundaki
çocukiar, birbirinden ilginç
sonılanyla çalışanlan terlettiler.
Çocukiar aynca bombalı bir
saldın sonucu >aşamını \itiren
gay^temi/ yazan l'ğur Mumcu
için gazetemizde vapılan köşeye
de karanfil bırakitılar.
(Fotoğraraf: UĞUR GÜNYÜZ)
ANAYOL'la
emeklilik
çok zor
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Başbakan Mesut Yılmaz'ın, basıldıktan
sonra hükümet programından çıkardığı.
"sosyal güvenlik kuruluşlannın tasfiye-
a"neilişkinhükmün, kim tarafından da-
hiledildığianlaşılamadı. llktoplantısın-
da, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandı-
ğı'nın, "tasfiye" yerine. "rehabilitasyo-
nunu" kararlaştıran ANAYOL hüküme-
ti, emeklilik yaşının da yükseltılmcsini
benımsedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Enün KuL hükümet programın-
dan çıkanlan sosyal güvenlik kuruluşla-
nnın tasfiyesine ilişkin bölüm konusun-
da. "Bu hükmün programa nasılgirdigi-
ni ben de keşfedemedün" dedi Ancak,
benzer bir hedefe koalisyon protokolün-
de de yer verilmesi, "sosyal güvenlik ku-
ruluşlanna tasfiye" bölümünün "faili
mechul" olduğu açıklaması konusunda
kuşku doğuıdu.
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ntn
zamanla tasfıye edilerek, bu kurumlann
işlevlerinin özel sektöre devredılmesine
ilişkin hükmü son anda programdan çı-
karan ANAYOL azınlık hükümeti, dün
yaptığı ilk toplantıda, bu kurumlann ma-
li yapılannın iyileştirilmesini kararlastır-
dı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın, dünkü
kabine toplantısında, "Bu hususlan en
kısa zamanda gözden geçirerek, ortaya,
üzerinde taraflann uzlaşöğı bir kanun
teküfıçıkann" talımatı verdigı ögrenıldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Emin Kul, hükümet programını matba-
aya gönderirken bulunmayan bu hüküm-
lerin, "redaksiyon heyetinde" eklenmiş
olabileceğini söyledi. Sosyal güvenlik
kuruluşlannın tasfiyesine ilişkin prog-
ram hükmünüTBMM Genel Kurulu'nda
gören Yılmaz'ın, tepkisini kendisine ilet-
tiğini belirten Kul, "Saym Başbakan'ın
bize gosterdiği tepkiyi Sayın Ecevit'e ilet-
tim. Nasılgirdiğini ben de keşfedemedim.
Zateo, o konuyla ilgisiz bir >ere girmiş.
Sosyal güvenlik konusu 10 sayfa ileride
ele alınryor. /aten o bölümle de tenakuz
içinde" dedi. Kul, yeni yasaönerisi bazır-
lanırken, DSP lideri Bülent Ecevit'ın de
görûşlerinin alınacağını söyledi. Hükü-
mette ilk soruna neden olan bu hükmün.
CHP ile koalisyon döneminde, aynı yön-
de biröneriyi TBMM'ye getiren DYP ta-
rafından programa yerleştirilmiş olabile-
ceğine dikkat çekildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Gençler Haklılar
ANAYOL kabinesi, her türlü beklentimin ötesinde
kötü çıktı. 12 Eylül dönemınin Bülend Ulusu hükü-
meti bile bu kabineden daha olumluydu. Eğer "ANA-
REFAH" kurulsaydı ve RP'Iİ teknokratların yer aldığı
bir kabine oluşturulabilseydi bundan çok daha iyi
olurdu. Neyse, bunları ve koalisyon protokolünü haf-
tayaelealmakıstiyorum. Bugünkü konumuz, öğren-
ciler ve son eylemleri.
Kimileri son eylemleri salt bir "harç eylemi" olarak
görmekte ısrar ediyor. Ve yüz binlerce öğrenci var-
ken bu eyleme katılan birkaç yüz ya da birkaç bin öğ-
renciye bakarak "Canım, zaten bunlar bir avuç terö-
rist. Aynca aralannda öğrenci olmayan bir sürü adam
var" diyerek kendilerinı rahatlatmaya çabalıyortar.
Televizyonlardan görebildığım kadanyla, istanbul
Üniversitesı'ni işgal eden grup içinde pek öğrenciye
benzemeyen tipler olduğu gibı, lıse çağında çocuk-
iar da vardı. Ama bu gördüklerim, doğrusu beni ra-
hatlatmadı, tam tersine ürküttü. Zira eğer öğrencile-
rimiz, öğrenci olmayan birılerinden "medet umma-
ya " başlamışlarsa ya da en azından "aralanndan afa-
mıyorlarsa" durum çok ciddi demektır.
Aynca bu eyleme katılan öğrencilerin sayısına ba-
karak da aldanmamak gerekir. Bu tür olaylarda katı-
lımcı sayısı bir çığ gibi büyür. Nasıl bir tepeden yu-
vartanmaya başlayan ufak bir kartopu ovaya her şe-
yi yıkıp deviren bir çığ gibi ınerse öğrenci olaylann-
daki katılımcı sayısı da buna benzer bir biçimde ar-
tar.
Bu eyleme katılan öğrencilerden bir bölümü tutuk-
landı. Şimdi içeride, yoğun bir "siyasal eğitim" alıyor-
lar. Yaşam onlan, hiç akıllarından geçirmedikleri bir
yerlere doğru sürüklüyor. Kimı uç siyasetler, gençler
arasında "taban tutmaya", militan ve sempatizan sa-
yısını arttırmaya çalışıyor. Ve biz bu "gidişatı" seyre-
diyoruz. Hattazemin hazırlıyoruz. Olacak şeydeğil...
"Suç işleyen, cezasını çe/cer"diyortar. Doğrudur, bir
suç işleyen bunun cezasını çekmelidir. Ama bu genç-
lerin bir kısmı biraz "macera", biraz "A7eyecan" arar-
ken bir kısmını da "umutsuzluk" ve "isyan" gırdap-
lanna atan koşullan da dıkkate almak gerekmez mı?
Kaldı ki bir suç ve suçlu cezalandırılırken amaç, "in-
tikam almak" değildir. Amaç, o suç işleyen ınsanı
"topluma kazandırmak" ve bu suçu bir daha ışleme-
yecek bir yapıya kavuşturmaktır. Bizde ise tam tersi
yapılıyor. Ve bu çocuklarımız gitgide "düzenın dışı-
na" ıtiliyor, gitgide "keskinleştiriliyor." Böyle bir anla-
yış kime yarar sağlar?..
Bu eylemler harç eylemi falan değil. Bu eylemler,
eyleme katılanlann bir bölümü açısından, düzene kar-
şı olan tepkilerınin dile gelmesi, bir bölümü açısından
da kendi "siyasetlerine" kazandırmanın bir yöntemi.
Polisin salladığı her cop, bu ikinci gruba birkaç sem-
patizan kazandınyor. Hapıste geçen her hafta, kın ve
nefret tohumlarının biraz daha yeşermesıne yol açı-
yor. Ve onun için "birileri", öğrencileri ve polisleri sü-
rekli "çatıştırmaya" çabalıyor. Bu oyunlara gelme-
mek gerek.
Prof. Berkarda'nın derin bir üzüntü içinde olduğu-
na eminim. Ne demokratlığı ve ne de iyi niyetı konu-
sunda en ufak bir kuşku duymuyorum. Ve böylesine
"zarar-ziyan" veren eylemlen neden "hazmedemedi-
ğini" ve tepkı duyduğunu da çok iyi anlıyorum. Fa-
kat yukanda değindiğım iki grubu birbınnden ayırmak
gerek. Amacı isyanını dile getırmek olan "öğrenci"yle,
amacı, siyasetine sempatizan ve militan kazanmak
olan "teröristi" aynı kefeye koymamak gerek. Eğer
aynı kefeye koyarsak bundan başkalan kazançlı çı-
kar.
Öğrencilerimiz, gençlerimiz isyan etmekte haklılar.
Zira "insafsız" bir düzen içinde yaşıyoruz. Sorun, üç
kuruşluk katılım payı değildir. Sorun, düzenin eşitsiz-
liği, düzenin adaletsizlığidir. Ve bu eşitsizlik günden
güne artmakta, bu adaletsizlik günden güne büyü-
mektedir. Toplumumuzun yüzde 10'luk bir bölümü,
Isviçre standartlarında yaşarken geri kalanlar, "günü
kurtarmaya" çabalamaktadır. Genç ve yürekli bir in-
san buna isyan etmez mi? İsyan etmesi gerekmez
mi?
Her yerde çifte standart uygulanıyor. Yasalar zen-
ginler için farklı, fukaralar için farklı işliyor. Toplumu-
muzdakimileri "derebeyı"oldu, kimileri "köleleştiril-
mek" isteniyor.
Lüks otellerde milyarlann döndüğü kumamaneler
serbest. Hatta gazetelere ilan veriyorlar. Ama gece-
kondu semtinde kumar oynanan kahvelen polıs ka-
patıyor. Eğer sızi Rotary ya da Lions kulübü konfe-
ransa çağınrsa izın-mizin gerekmez. Ama eğer bir
sendika ya da Atatürkçü Düşünce Demeği'nın bir şu-
besi davet ederse yandınız. Nüfus kâğıdı sureti, ika-
metgâh, iki hafta önceden emniyete bıldirme zorun-
luluğu vs. ortaya çıkıyor. Bu toplantıya siyası şube-
den gözlemciler gönderiliyor.
Selim Edes ABD'de fink atıyor, yakında Engin Ci-
van da ona katılır. Ama iki ekmek çalan adam, yıllar-
ca içeride tutuluyor. Bu toplumun yüz akı olan Yaşar
Kemal hapse mahkûm oluyor. Namuslu bir genç
bunlara isyan etmez mi?
Insanı insan yapan tüm değerler ayaklar altında.
Para her şeye ve her yere egemen oldu. Ahlak, onur,
çalışkanlık, dürüstlük gibi erdemler "çağdışı" sayılı-
yor. Bunları savunanlara "enayi" diyorlar. Bunların
yerini "köşe dpnmek" gibi, "iş bitirmek" gibi pespa-
yelikler aldı. Özal'ın ve Özal gibilerinın ektiklen rüz-
gârın ortaya çıkardığı fırtınanın hasadını yapıyoruz
şimdilerde. Ve kimileri hâlâ Özal'ı özlüyor...
Kör mü bizim gençlerimiz, kendilerini nelerin bek-
lediğini görmüyorlar mı? Ve o yaşlann heyecan ve
duygusallığı içinde, bu "bezirgân saltanatına" isyan
etmeye haklan yok mu?
Bence var. Bence gençlerimiz haklılar.
Bir Dönemin
Eylemcileri Anlatıyor
"Orgeneral Eken suikastini nasıl gerçekleştirdim?"
"Nurtıak'ta, uyuyan askerleri vurmaya kıyamadık."
"Türkiye'nin en büyük banka soygununu nasıl gerçekleştirdim?"
"Mahir Çayan Silahlı Kuvvetlerie nasıl ilişki kurdu?"
"Çeyrek yüzyıl sonra THKP-C eylemleri."
"Mahir Çayan'la cezaevinden nasıl kaçtık?"
Hasan Ataol, Aydın Çubukçu, Haa Tonak, Zrya Yılmaz,
Oktay Etiman, Emekli Binbaşı IbraNm Kesiân.
Yılın yazı dizisi, 9 Mart'ta Siyah Beyaz'da başlıyor.
Ayrıca, 9 Mart girişimi ve 12 Mart 'a ilişkin değerlendirmeleriyle:
Emekli Amiral Vfedii BiJget, Emin Değer, Yılmaz Erkekoğlu,
Emekli General Celil Gürkan, Baki Tuğ, Talat Turhan...
Yılmaz'a çağn: Kapatma davasını geri çekin
Oğretmen sokağa îniyor
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Me-
mur sendikalannın gre\ lı-toplusözleşme-
lı sendıkal hak isteklenne yönelik eylem
takvımı işlemeye bâşladı. Yasal statüleri-
ne DYP-CHP koalisyonu döneminde ka-
vuşamayan kamu çalışanlan. ANAP-
DYP azınlık hükümetını toplu pazarlık
masasına çağırmak için kollan sıvadılar.
DYP-CHP koalisyonu döneminde Anka-
ra Valilıği'nce kapatılması için dava açı-
lan Eğıtim-Sen, Başbakan Mesut Yıl-
maz'dan, davanın geri çekilmesmı istedi.
Eğitim, bilim ve kültür ışkolunda 6 yıl-
dır örgütlü olan Eğitim-Sen hakkında, ge-
çen yıl Ankara Valilığf nm açtığı kapat-
ma davasının 13 mart çarşamba günü ya-
pılacak duruşması. sendikalı öğretmenler
tarafından bugün Ankara'da başlatılacak
oturma eylemiyle protesto edilecek. Bu-
günden itibaren 13 marta kadar Güven-
paık'ta 99 Eğitim-Sen yönetıcısı tarafın-
dan gerçekleştirilecek oturma eyleminin
ardından, Ankara'da buluşacak olan bin-
lerce eğitim çahşanı, Başbakan Yılmaz'ı,
seslenne kulak venneye çağıracak. Bu-
gün Güvenpark'ta saat 14.00'te başlaya-
cak olan oturma eylemıne, 95 şube yöne-
tıcısi ile 4 genel merkez yönetıcısı katı-
lacak. Çadır kurularak gece-gündüz sü-
rekli, dönüşümlü olarak gerçekleştinle-
cek olan oturma eylemi sürerken 12-13
mart günlerinde de 5 ılden Ankaraya yü-
rüyüş başlatılacak. Öğretmenler, 13 mart
çarşamba günü 28. Asliye Hukuk Mah-
kemesı'nde yapılacak olan duruşmayı ız-
lemek üzere Ankara'da toplanacaklar.
Kamu Emekçileri Sendıkalan Konfe-
derasyonu (KESK) eylem takvımı kap-
samında oturma eylemi düzenleyen Eğı-
tim-Sen, Başbakan Yılmaz'a mektup
göndererek kapatma davasının geri çe-
kılmesını, üye ve yönetıcıler hakkında-
ki soruşturmalann durdurulmasını iste-
di. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal
Bal ımzalı mektupta, şu görüşlere yer
venldı: "6yıldırfnlimeşruvvherkesingö-
zü önünde vartığını ve faaliyetlerini sür-
düren sendikalanmızın vaıiığını ortadan
kaklırmayı hedefleyen bu da\ ranışı onay-
layacağınızı düşünmek bile istemiyoruz."
Amasya
Vali, sağ ;
basmm hedefi;
AM.\SYA (Cumhuriyet) - Arala-
nnda Türkiye \e Akit gazetelennın'
de bulunduğu sağ görüşlü yayın or--
ganlan. Amasya Valısı Haynıllah.
Yıldız'ı, Ûzbaraklı beldesınde yaptı-
ğı bir konuşmayı çarpıtarak hedef
gösterdı. '
Amasya Valısı Hayrullah Yıl-,
dız'ın. 28 şubat günü kentıh Özba-;
raklı beldesınde yaptığı konuşması-
nıçarpıtan Akıtve Türkiye gazetele-i
ri. şenatçı çe\ relen ayaga kaldırdılar^
Akıt gazetesı "Valiye ftak" başlığını;
kullandığı habennde. valının. Özba-
raklı Bcledıye Başkam'na. makam.'
odasında bulunan 'Tebareke' surcsi;
ıçın "Indir onu oradan" dıye bağır--
dığını yazdı. Aynı yönde bir haberin^
çıktığı Tûrkiye gazctesı, Valı Yıl-',
dız'ın gırışimlcn ve kentteki yerel;
yayın organlannın konuşnıanın ger-
çek metnını yayınılamas! iberınedü-!
zeltme yayımladt.