Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 8 MART1996CUMA
14 KULTUR
Aııtoııioııi Istaıdnd FestivalTıım konuğu
Kültiir Servisi- 30 mart - 14 nisan
tanhler arasında düzenlenecek 15.
Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin
konukkn arasında ünlü ttalyan
yönetrren Michelangdo Antonrani de
var. ItaVan sinemasının büyük ustası
Antonionı, nisan başında lstanbul'a
geliyor. Antonioni, Wim Wenders ile
birlikte çektiği son filmi " Bulutlann
Ötesinde"nin göstenmi onuruna 6-9
nisan arasında 15. Uluslararası Istanbul
Film Festivali'nin konuğu olacak.
Yaşayan en büyük sinemacılardan biri
olan Antonioni'ye "Bulutlann
Ötesinde"nin gösterileceği 7 nisan
günü. Istanbul Film Festivali tarafından
"Yaşam Boyn Onur Ödülü" verilecek.
Festival Antonioni'yle beraber yine bir
Italyan usta Ettore Scola'yı, Venedik
Film Festivali Başkanı GÛlo
Fontecorvo'yu, Uluslararası yanşmada
lran'ı Selam Sinema adlı fılmiyle
temsil edecek Mohsen Mahkmalbafı,
Nikita IVlikhalkov'u, Bertrand
Tavernier'yi, Margarethe Von
Trotta'yı, Dani Levy'i konuk edecek.
1960 yapımı "Macera" adlı filmtyle
çağdaş dünya sinemasında bir çığır
açan Antonıonı, "Bulutlann
ötesinde"yi on yılı aşan bir
suskunluğun ardından çekti. Yönetmen
birkaç >ıl önce geçirdiği rahatsızlık
nedeniyle konuşma yetisini de yitirdiği
için kendisine çekimlerde bir başka
ünlü yönetmen Wim VVenders yardımcı
oldu. VVenders, Antonioni'nin
talimatlannı yerine getirdiği gibi
fılmin prolog ve epilogu i!e John
Malkovich'in oynadığı "anteücı"nın •
öyküleri birbirine bağladığı ara
bölümleri de çekti. Antoniont,
filminde. kamerasını bazı Fransız ve
Italyan kentlerinde gezdirerek dört
güzel aşk öyküsü anlatıyor.
Yönetmenin kendi yazdığı öykülerden
çektiği çok kişisel, hatta özyaşamsal
bu filmde Jeanne Moreau, Sophk
Marceau, Vîncent Perez, MarceUo
MastroiannL Fanny Ardant gibi dünya
sinemasının yıldız oyunculan yer
alıyor.
Ünlü yönetmenin "Bir Aşkın
GüncesF, "Yenikler", "Kameryasız
Kadın", "Kadınlar Arasında",
"Çığtak", "Macera", "Gece", "Batan
\**s nlü İtalyan
yönetmen
Michalengelo
Antonioni, Wim
\Venders ile birlikte
çektiği son filmi
"Bulutlann
Ötesinde"nin
göstenmi onuruna
6-9 nisan arasında
15.Uluslararası
Istanbul Film
Festivali'nin konuğu
olacak. Festival,
Antonioni'yle
birlikte yine bir
Italyan usta Ettore
Scola'yı, Gillo
Pontecorvo'yu,
Iranlı yönetmen
Mohsen
Mahkmalbaf'ı,
Nikita Mikhalkov'u,
Bertrand
Tavernier'yi,
Margarethe Von
Trotta'yı, Dani
Levy'i konuk
edecek.
Ettore Scola Nikita Mikhalkov
Bertrand Tavernier Margarethe Von Trotta
Güneş" ve "Kızıl Çöl"ünden oluşan
kapsamlı bir retrospektif, 1990
yılındaki 9. Uluslararası Istanbul Film
Festivali'nin "Ustalara SaygT
bölümundc sinemaseverlere
sunulmuştu.
Jfiri başkam Robert Wıse
Festivalin bir diğer ünlü ismi ise, Altın
Lale Jürisi'ne başkanlık edecek olan
Robert Wise. Geçen yıl da festivalin
konuğu olan Wise, bu yıl ilk kez
verilen "Yaşam Boyu Başan Ödülü"nü
de alacak. 15. Uluslararası Istanbul
Film Festıvalı'nde lki Oscar'lı
yönetmen Wise'ın "Bad Yakasının
Hikâyesi" ve "Neşeli
GönterTılmlerinin de aralannda
bulunduğu dört fîlmi gösterilecck.
Altın Lale Jünsi'nde, VVıse'ın yanı sıra
Avrupalı ıki seçkin yönetmen, Alain
Tanner ve Margarethe Von Trotta da
yer alıyor.
Onur ödülü Türkan Şoray'ın
Festival'de on film Altın Lale için
yanşırken ulusal yanşma kapsamında
da "Yılın En İyi Türk Filmi" ve "Yüın
En İyi Türk Yönetmeni" odüllen
verilecek. Türk sinemasına uzun yıllar
emek vermiş, sinemanın gelişimine
katkıda bulunmuş ve kendi sanatçı
kimliğini kanıtlamış Türkan Şoray'a
da Istanbul Kültür ye Sanat Vakfı
tarafından "OnurÖdülü" venlecek.
Bu ödül. önceki yıllarda LütfiiÖ.
Akad, Bedia Mmahhid, Nijad Öıön,
Hürrem Erman, Aüf Y ılmaz, Gani
Turanta ve Memduh Ün'e verilmişti.
47 ülkeden 16O'ı aşkın film
gösterüecek
Festivalin bu yıl her zamankinden daha
yoğun bir programı bulunuyor.
Festivalde47 ülkeden 138 yönetmenin
16O'ı aşkın filmi gösterilecek. On altı
gün sürecek ve on altı bölümden
oluşan festivalin programında, çoğu
ödüllü olan yeni filmlerin yanı sıra,
sinema tarihinden değerli örnekler,
ustalann elinden çıkmış sinema tarihi
klasikleri de var.
Festival; Uluslararası Yanşma, Sanatlar
ve Sinema, Sinema Sinemaya Bakıyor,
Edebiyattan Beyazperdeye, Dünya
Sinemalannda Yüz Yıl, Sinemanın
Yüz Yılı 2, Anısına: Jean Renoir.
Ustaiara Saygı, Dünya Sinemasının
Genç Yıldızlan, Dünya
Festivallerinden, Avrupa Festivallerinin
En tyileri, Uzakdoğu Rüzgârlan, Şu
Cinsellik Denen Gizem, Çocuklann
Düşleri, Bir Ülke- Bir Sinema:
Macaristan ve Türk Sineması 95-96
bölümlerinden oluşuyor.
"Dünya Sinemalannda Yüz YıT
bölümünde, tngılız sinema kuruluşu
BFI'nin sinemanın 100. yılı nedeniyle
dünyanın çeşitli ülkelerinın yedinci
sanata katkılannı anlatan belgeseller
gösterilecek. Martin Scorsese, Nagisa
Oshima, Nikita Mikhalkov, Jean Luc
Godard gibi ustalann derlediği 10
belgesel video kasetlerden büyük
ekrana yansıtılarak sinemaseverlere
duyurulacak.
Çok zengin bir programın sunulduğu
festivalin bir bölümü de Uzakdoğu
ülkelennden gelen filmlere aynlmış.
"Uzakdoğu Rüzgârlan'' başlıklı bu
bölümde, Çin, Tayvan, Hong Kong ve
Japonya'dan gelen fılmler gösterilecek.
Artık geleneksel hale gelen "Bir Ülke-
Bir Sinema" bölümünde ise bu yıl
Macaristan sineması tanıtılacak.
Sinemaseverler, bu bölümde
gösterilecek yedi film sayesinde
Macaristan'ın demokrasiye geçişten
sonraki durumuna, ülkenin önde gelen
yönetmenlerinin gözüyle tanık
olacaklar.
Rezervasyonlar 10 martta
başuyor
15. Uluslararası Istanbul Film Festivali
kapsamındaki filmler Beyoğlu'nda
Emek, Alkazar. Fitaş 1,2,3 salonlan
ile Kadıköy'de Reks Sineması'nda
gösterilecek. Bilet fiyatlannın tam 300
bin, öğrencı 200 bin TL olarak
belirlendiğı festivali için
rezervasyonlar 10 mart günü başlıyor.
Festival broşürleri ve rezervasyon
formlan, Atatürk Kültür Merkezi,
Emek, Alkazar, Fitaş ve Reks
sinemalan gişelerinden sağlanabilir.
Doldurulan formlar 16, 17 ve 18 mart
tarihlerinde saat 10.00'dan itibaren
AKM Ön Fuaye'de toplanacak, rezerve
edilen biletler 23-26 mart tarihleri
arasında vakıf merkezinde teslım
edilecek.
Ölümünün
100. yılında
Anton Bruckner
KültürServisi-Istanbul Devlet Senfonı Orkestrası, bu haf-
takı konserlerinde, tüm dünyada 100. ölüm yıldönümüyle ye-
niden gündeme gelen ünlü besteci Anton Bruckner'ı anıyor.
Atatürk Kültür Merkezi'nde bu akşam saat 19.00'da ve ya-
nn saat 11.00'de gerçekleştirilecek konserlerde, orkestrayı
Türkiye'de müzıkseverlerin yakından tanıdığı Polonyalı şef
Tadeusz Strugato yönetecek. Bruckner'ın 100. ölüm yıldo-
nümû konseri için, bestecinin Beşincı Senfonı'sı seçilmış.
Atatürk Kültür Merkezi'nde cuma akşamlan konser öncesi
düzenlenen fuaye söyleşileri çerçevesinde de bugün saat
18.00'de Ömer Umar'ın "Anton Bruckner ve SenfonUerT
başlıklı söyleşısı yer alacak.
Bruckner, ılgınç müzisyen 1937 yılında bir pazar sabahı
Bavyera'nın Regensburg kentınde tuhaf bir tören gerçekleş-
tirildi. Kral Ludwıg'in hayranlık duyduğu önemli Alman
isimlerin heykellerini koyabıleceğı, Parthenon taklidi olarak
inşa ettırdıği Regensburg Sarayı'na Avusturyalı besteci An-
ton Bruckner'ın heykeli de eklendi. Bu yıl ölümünün > üzün-
cü yıldönümü olan ünlü bestecmın heykeli, üzerinde Nazi ar-
ması olan bir kaıdenın üzenne koyuldu. Hitler'in bu heyke-
lin yanında gururla durduğu bir fotoğrafı da var.
The lndependent gazetesmde yer alan bir yazı, şu sıralar
ölümünün yüzüncü yılı nedeniyle sık sık gündeme gelen bes-
teci Anton Bruckner'ın yaşamtnı irdelerken, besteciye yeni
bir pencereden bakmayı
öneriyor. Sözkonusu tören
ve Hıtler' ın bu törende çe-
kilen fotoğrafmın "hem
komik, hem ürpertici"ol-
duğu söylenen yazıda,
müzik dünyasında Bruck-
ner'ın adı çevresinde dö-
nen soru işaretlerinin artık
iyice açığa çıktığı vurgu-
lanıyor.
Anton Bruckner'in,
Hitler'in hem mûzikal,
hem de ıdeolojık açıdan
yakınlık duyduğu VVag-
ner'e olan hayranlığı. bu
soru işaretlerinin temelini
oluşturuyor. Bruckner" in
Wagner'e olan hayranlıgı,
müzik dünyasında bırbı-
rinden ilgınç anekdotlarla
anlatılır durur. Ancak,
Bruckner'in besteciye
olan ilgisinın yalnızca
müzigıyle sınırlı olduğu-
na ınanananlar da var.
Bestecinin, Wagner'ın
müziğini 38 yaşında keş-
fetmış olmasıyla gerekçe-
lendiriliyor bu görüş.
Bruckner, Wagner'i keş-
fedene dek Mozart, Joseph ve Mkhael Haydn, Schubert'ın
şarkılan, Rossini'nin kısa konserparçalan, Mendetssohn, Be-
ethoven, Weber ve Bach'ın klavye için yazdıklanv la yetını-
yor, bu arada öğretmenlikten kıt kanaat geçinırken ek gelir
elde etmek için kasaba topluluklanndaçalıyordu. Wagner'in
"Tristan und Isolde"uyla tanıştığında neredeyse 40 yaşına
gelmişti ve bu 'keştf
1
, Bruckner'ın kilise bestecisinden sen-
foni bestecisi olma yolunda geçişindeki en büyük etken ol-
du. Beethoven'dan sonra gelen besteciler arasında senfonık
müzik açısından en önemli yapıtlan vermiş bir besteci ola-
rak Bruckner yaşamı boyunca kurtulamadığı "Wagnerci"
damgasından ölümünün yüzüncü yıltnda bile hâlâ sıynlabil-
miş değil . Hitler'in Bruckner'e duyduğu yakınlık, yaşamı
yakuzlık içinde gecmiş, içine kapanık Bruckner'in de ona ya-
kınlık duymuş olması düşüncesini doğurabilir mi? Naziler,
Bruckner'in müziğini sahiplenmiş ve yüceltmışlerdi. ancak
Bruckner'in onlarla olan tek yakınlığı. Wagner'e olan hay-
ranlığıydı. lşte müzik dünyası bugün. Bruckner'ın Wagner'e
olan hayranlığmın salt müziği açısından mı olup olmadığını
çözmeye girişiyor bir kez daha... Sonuçta Bruckner'ın mü-
zığıne ve kişıHğine yeni birpencereden bakmak mümkün ola-
cak belkı? Anton Bruckner'ın sade bir yaşamı vardı. 1824
yılında Avusturya'nın Linz kentinde doğan sanatçı, 1868 yı-
lında Birinci Senfoni'sinın ılk performansından hemen son-
ra Viyana'ya gıdene dek Linz'de kılıse orgçusu ve öğretmen
olarak çalıştı. Viyana'da konservatuvarda çalışmaya başlayan
Bruckner, yaşamının sonuna dek bu kentte kaldı ve yaygın
ün kazandı.
• İstanbul Devlet Senfoni
Orkestrası, bu haftaki
konserlerinde tüm dünyada
100. ölüm yıldönümüyle
yeniden gündeme gelen
ünlü besteci Anton
Bruckner'i anıyor. Bu
akşam 19.00 ve yann saat
11.00'de gerçekleştirilecek
konserleri Polonyalı şef
Tadeusz Strugala
yönetecek.
Kafl^aya farkh bir yaldaşım
Bizim Tiyatro, Zafer Diper'in o)oınlaştınp yönettiği 'Dava'yı sahneliyor
DUYGL DURGIİN
Z
'Dava'da Zafer Diper ve Nazan Diper
"İnsan bilincimb bizi aldatıyor mu?
Bağımsız mu voksa bagımh mı > aşı>oruz?
Birbirimi/lc nasıl bir iîişki içerisinde> i/?"
Kafka, her yapıtında olduğu gibi "Da-
va"da da bu sorulann etrafında dönüp
dolaşır. Ancak, "Dava"da durum biraz
daha farklıdır. Bu kez, insanın bilip öğ-
rcnme ve yaşama güçlerinin geçerli bir
hayat ve hukuk düzeni kurmayı, güven
sağlayıcı bir "yasa" bulmayı başanp ba-
şarama>acağı sorgulanır.
"Biri ifüra atmış olacakb Josef K'ya.
çünkü bir sabah dunıp dururken tutuk-
landı..." Kafka'nın "Dava"sında yer alan
bu cümlenın üzerinde en çok durulması
gereken bölümü budur
belki dc "Durupdurur-
ken." Kafka'nın kahra-
manı Josef K, başlangıç-
ta ciddiye almadığı, hat-
ta gülüp geçtiği davasmı,
giderek ciddiye almak
zorundadır. Yalnız, mah-
kemenin içine gırmeye
çalışmaz; mahkeme de
onun içine nüfuz etme-
ye, onu soruşturmanın
haklılığına inandırmaya
çalışır, kesınlikle kabul-
lenmesi ıstenen birsuçun
bedelini ödemeye davet
eder onu. "Dava"nın ko-
nusu, bu anlamıyla mah-
kemedir aslındâ. Alışıl-
dık biçimlerin dışında bir
mahkeme ve olmayan bir hukuk düze-
ni... Yasalann aslında nasıl yasalaroldu-
ğunu, hükümlerin nelerden oluştuğunu,
yasalann neleri buyurup neleri yasakla-
dığını suçun ya da suçsuzluğun ne anla-
ma geldiğini bir türlü öğrenemeyiz "Da-
va"da...
Bızim Tiyatro da bu sorulardan hare-
ketle Kafka'nın aynı adlı yapıtından ya-
rarlanılarak Zafer Diper'in oyunlaştmp
yönettiği "Da>a"yı sahnelemeye başlı-
yor.
Diper'in çok iyi bildiğini sandığı, üze-
rinde titiz araştırmalara giriştiği Kaf-
'afer Diper,
Kafka'yı bilinmeyen
yönleriyle izleyici
karşısına çıkaracağmı
belirtiyor:
"Kafka'daki o çok güçlü
mizah duygusu.
tnsanlarla, kurumlarla
dalga geçen alaycıhğı...
Küfürbazhğı, cinselliğe
yaklaşımı. En önemlisi
de yarattıği o yeni anti-
kahraman
Josef K."
ka'nın "Dava"sını sahnelerken ulaştığı
sonuç hayli ilginç: "Hâlâ, Kafka'yı Wç
bilmiyorum" Kâmuran Şipal'in çeviri-
sinden yararlanarak hazırladıklan oyu-
nun Kafka'yı bilinmeyen yönleriyle izle-
yici karşısına çıkaracağını belirtiyor sa-
natçı. Nedir o bilinmeyen yönler? "Kaf-
ka'daki o çok güçlü mizah duygusu. In-
sanlaıia, kurumlarla dalga geçen alaycı-
lığu. Küfürbazuğu cinselliğe yaklaşımı.
En önemlisi de yarartığı o \eni anti-kah-
raman Josef K."
Kafka'nın derinliğine inmek tiyatro di-
li açısından kuşkusuz kimi güçlükleri de
beraberinde getiriyor. Diper'e göre, izle-
yicinin Kafka'yı zor da olsa, bu biçimiy-
le algılaması çok önemli. "Ortada dö-
nen davaıun kendisi akla
gelebOecek hayat ve düşün-
ce ola\larının tümünü bu
çelişik, çok \anlı, uçsuz bu-
caksız olasılıklarn la > ansn
0\or_. Mahkeme, ne suçlu-
luğu kamtlanabilen ne de
suçluluğuna inandınlabi-
len sanığı "faili meçhul"
bir biçimde vok ederek ka-
zanıyor davasını. Acaba bu
gerçek bir kazanım mı?"
Kafka'ya farklı bir yak-
laşım derken Kafka'yı ye-
niden yaratmak gibi bir
savdan yola çıkmadıklan-
nı vurguluyor Zafer Diper.
"Bizim yapügımız, ondan
yaraıianmak, yararlanır-
ken kendimizden birtakun
değerleri. bugünün değerleri ile evrensel
olanı bir ara\a getirmek. kafka'yı boz-
mak, yok etmek değil bu." Oyunda kulla-
nılan halk dilinı de bir tür şaşırtmaca ola-
rak değerlendirmek mümkün Diper'e gö-
re. Günümüzün çok alışıldık temalan
olan insanın kendisine ve çevresine ya-
bancılaşması. bu yabancılaşmamn karşı-
lıklı olarak dayattığı birtakım çözümsüz-
lükleri ele alan "Dava", cuma ve cumar-
tesi günleri Aksanat'ta sergileniyor.
Oyunda Zafer Diper'in yanısıra, Nazan
Diper, Ceyda Aşar ve Pınar Öğünç rol
alıyorlar.
Nehar Tüblek Karikatür Yanşması'nın ödülleri verildi
Kültür Servisi- Beşiktaş Belediye
Başanlığı ile Karikatürcüler
Derneği'nın ortaklaşa
düzenledikleri Nehar Tüblek
Karikatür Yanşması ve Nehar
TüMek'i anma toplantısı, Kabataş
Eğitim Vakfı Sabancı Kültür
Sitesi'ndeyapıldı. Beşiktaş
Belediye Başkanı Ayfer Atay, Ali
Uhi Ersoy, Bedri Koraman, Ferruh
Doğan, Semih Balcıoglu, Turhan
Selçuk ve Erdoğan Bozok'tan
oluşan jüri, birinciliğe Hikmet
Cerrah'ı, ikinciliğe Tayfun
Akgül'ü, üçüncülüğe Bülent
Okutan'ı değer bulmuştu. Ödül
töreninde. Hikmet Cerrah'a
ödülünü Beşiktaş Belediye
Başkanı Ayfer Atay, Tayfun
Akgül'e ödülünü Turhan Selçuk ve
Bülent Okutan'a ödülünü Erdoğan
Bozok \erdı.
Ödül töreninde aynca.
Muhammed Şengöz, Altan
Ozeskici ve Seyit Saatçi'ye
mansiyon, Ömer Fanık Servi'ye
Beşiktaş Belediyesi Özel Onur
Plaketi ve Dincer Bilgin'c
Karikatürcüler Demeği Özel Onur
Plaketi verildi. Karikatürcüler
Derneği üyesi Orhan Doğu'nun
yönettiği ödül töreni ve anma
toplantısında Orhan Doğu ve Ayfer
Atay, Nehar Tüblek'i çeşitli
yönleriyle anlattılar. Türk
karikatüründe 50 kuşağının en
önemli temsilcilennden biri olan
Nehar Tüblek'in kişiliğinin,
nezaketinın ve Istanbul
efendıliğinin herkes tarafından çok
iyi bılindiğını söyleyen Orhan
Doğu, Nehar Tüblek'in kuşağı
içindeki ayncahklı yerinden söz
etti. Daha az yazılı, hatta yazısız
kankatürler çizen 50 kuşağının bir
yandan çizerken bir yandan da
sanatlannı anlatmak ıçın sürekli
tartıştığını, ka\ga verdiğini anlatan
Doğu, Nehar Tüblek'in bu
tartışmalara katılmayarak sürekli
çizdığinı ve karikatürü halka
sevdirmek konusunda en başanlı
isim olduğunu belirtti. Doğu,
şimdilerde karikatür dergilerinin
"edepsiz" olarak niteledıği
karikatürlerini gördükçe, Nehar
Tüblek'in ve kuşaktaşlannın Türk
karikatürü için ne kadar güzel
şeyler yaptıklannı daha iyi
anladığını da söyleyerek Tüblek'in
tstanbul efendiliğinin çizgilerine
de yansıdığını söyledi.
Karikatürün Türkiye'de demokrasi
mücadelesinin önemli bir parçası
olduğunu, baskılara ve
engellemelere karşı yaşamaya
devam ettiğini ve demokrasi
mücadelesinde önemli işlevler
üstlendiğini söyleyen Beşiktaş
Belediye Başkanı Ayfer Atay,
Tüblek'in de bu mücadelenin
önemii isimlerinden biri olduğunu
belirtti. Nehar Tüblek'in bunun
yanı sıra hemşerileri olduğunu ve
Beşiktaş'la özdeşleşmiş bir kişi
olduğunu söyleyen Atay,
Ortabahçe Caddesi'nın adını
Nehar Tüblek Caddesi olarak
değiştirme girişimlennin Istanbul
Büyükşehir Belediyesi tarafından
engellendiğini, ancak önümüzdeki
günlerde açılacak bir caddeye
Tüblek'in adının verileceğini
anlattı. Ölümünün birinci
yıldönümünde Karikatürcüler
Derneği tarafından, Nezih
Demirkent'in desteğiyle,
Tüblek'in karikatürleri derlenerek
bir albüm olarak hazırlandı ve
piyasaya sunuldu. Karikatürcüler
Derneği aynca Nehar Tüblek adına
düzenlenen yanşmaya katılan 140
karikatür arasından seçilen
karikatürleri yanndan başlayarak
mart ayı sonuna kadar Karikatür ve
Mizah Müzesı'nde sergileyecek.
TÜPkçe ve Almanca dîllerinde
şiip yarışması
Kültür Servisi - Almanya'da, Köln Halk Yüksek l
Okulu ile Çok Kültürlü Toplum Derneği ve Sesimiz "
adlı derginin birlikte düzenledikleri şiir yanşmasında,
ödüller sahiplerini buldu: Türkçe şiırler bölümünde,
Herten kentinde öğretmen olarak çalışan şair Bahattin
Gemici "Mutluluğun Resmi" adlı şiiriyle, Almanca'da
Köln'de yaşayan Frank Auras, "Fremde Stadt" adlı
şiiriyle birincilik ödülü kazandı. Türkçe ve Almanca
dillerinde toplam 172 şiirin katıldığı yanşmada,
Türkçe şiirde ikincilığı Hasan Ertürk, üçüncülüğü
Harun Yiğıt kazanırken Almanca şiirde Kurt Schmidt
ikinci, Şadi Üçüncü ise üçüncü oldu.
İDOB'mn büyük başarısı
Kültür
Servisi- Bu
sezon
35.kuruluş
yıldönümünü
kutlayan
Istanbul Devlet
Opera ve
Balesi. sezon
başından bu
yana geçen 5
ay süresınce
124 gösteri ile
lOObinın
üzerinde
seyirciye
ulaşarak büyük
bir başanya
imza attı.
Eşzamanlı
olarak 21 ayn
prodüksiyonla.
Bilet
ücretlerinin
düşük olmasına karşın, 12 milyarlık bir gelir elde eden
Istanbul Devlet Opera ve Balesi. opera ve bale
repertuvannın "Aida", "Don Kışot'. 'Turandot',
'Spartaküs', 'Nabucco' gibi başyapıtlannı ıçeren
zengin repertuanyla seyırcinin beğenisinı topluyor.
İDOB, sezon başından bu yana geçen süre içerisinde 3
yeni yapıtın ılk sahnelenişini gerçekleştirdi: Mahler'in
'8. Senfonisi", Strauss'un 'Salome'si ve "Kral ve Ben'
müzikali. Bu prodüksıyonlardan 'Salome", yurtiçinde
geniş yankı uyandınp, yundışında da 1996
sonbahannda Danımarka'ya gıtmek üzere davet aldı.
Çek sinemacı Frank Daniel öUü
VVASHINGTON (AA)- Eski Prag Sinema Okulu
Dekanı ve tanınmış sinema adamı Frank Daniel,
ABD'nın Kalıforniya eyaletinde öldü. 69 yaşında ölen
Frank Daniel, 1968 yılındaki "Prag Bahan"nın sona
ermesinde kısa bir süre önce, Komünist Parti
yönetımindeki Çekoslovakya'dan kaçarak ABD'ye
yerleşmişti. Daniel. bu ülkede, Amerikan sinemasının
merkezi olarak kabul edilen sinema okullan
"Amenkan Film Instıtute Center of Advanced Study
Motion Pictures"ın yöneticiliğını yapmış, aynca New
York'taki Colombıa Sinema Okulu'nun yönetıciliğini
üstlenmiştı. Birçok fılmin yönetmenliğini yapan ve
sinemaya uyarlanmış çok sayıda senaryonun da sahibi
olan Frank Daniel, Miloş Forman, Jiri Mazel gibi
dünyaca ünlü yönetmenlerin ve Çek Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in de kurucu ve
öğretmenlcri araiinda bulunduğu Pn^g,Sinema ,,.,,,-,
Okulu'nu yönetmişti.
TÜRSAK sinema eğitimi
çalışmalarını sürdürüyor
Kültür Servisi - Sinema eğitimi konusundaki
çalışmalannı yoğunlaştıran Türkıye Sinema ve
Aııdiovısüel Kültür Vakfı (TÜRKSAK), Alman Kültür
Merkezi ile ışbırliği içinde bir atölye çalışması
gerçekleştirecek. 19 - 29 mart tarihleri arasında Alman
senarist Thomas Knauf yönetiminde gerçekleştirilecek
atölye çalışmasında senaryo yazma teknikleri
öğretilecek. Atölye çalışmalanna katılmak isteyenlerin
15 marta kadar TÜRSAK Vakfı'na başvurmalan
gerekiyor.(Tel:251 67 70)
"TÜPk-Alman Karikatür
Yarışması"
ANKARA (ANKA)- Karikatür Vakfı ve Alman
Kültür Merkezi'nın ışbirliğiyle 15-18 mart tarihleri
arasında Ankara'da gerçekleştirilecek "Türk- Alman
Karikatür Buluşması" kapsamında "Kapılar" konulu
karikatür yanşması düzenlenecek. Son katılma tarihi
25 Mart 1996 olarak belirlenen yanşmaya, 25 yaş ve
daha altındaki Türk ve Alman karikatürcüİeri
katılabilecek. Her türlü teknıkle çizilmiş, en çok
orijinal 3 karikatürle katilınabilecek yanşmada,
karikatürler 30X40 cm boyutlanndan büyük olmaması
şartı aranıyor. Yanşmacılann, karikatürlerinin arkasma
isim ve adreslerini yazarak bir fotoğrafla, kısa
özgeçmişlenni karikatürleriyle birlikte Ankara Alman
Kültür Merkezf ne postayla ulaştırması gerekiyor.
Yanşmanın büyük ödülü, Türk yanşmacı kazanırsa,
Goethe Enstitüsü'nde bir ay Almanca dil kursu, Alman
yanşmacı kazanırsa TÖMER, Ankara'da bir ay Türkçe
dil kursu olarak belirlendi. Başan ödülü kazanan iki
yanşmacıya da 200 Alman Markı para ödülü
verilecek. Aynca ödül kazanan yanşmacılara Türk-
Alman Genç Karikatürcüler Yanşması plaketi
verilecek.
K Ü L T Ü R İ Ç t Z t K
KÂM İ L MA S A R A C I