28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 MART1996CUMA 14 KULTUR Aııtoııioııi Istaıdnd FestivalTıım konuğu Kültiir Servisi- 30 mart - 14 nisan tanhler arasında düzenlenecek 15. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin konukkn arasında ünlü ttalyan yönetrren Michelangdo Antonrani de var. ItaVan sinemasının büyük ustası Antonionı, nisan başında lstanbul'a geliyor. Antonioni, Wim Wenders ile birlikte çektiği son filmi " Bulutlann Ötesinde"nin göstenmi onuruna 6-9 nisan arasında 15. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin konuğu olacak. Yaşayan en büyük sinemacılardan biri olan Antonioni'ye "Bulutlann Ötesinde"nin gösterileceği 7 nisan günü. Istanbul Film Festivali tarafından "Yaşam Boyn Onur Ödülü" verilecek. Festival Antonioni'yle beraber yine bir Italyan usta Ettore Scola'yı, Venedik Film Festivali Başkanı GÛlo Fontecorvo'yu, Uluslararası yanşmada lran'ı Selam Sinema adlı fılmiyle temsil edecek Mohsen Mahkmalbafı, Nikita IVlikhalkov'u, Bertrand Tavernier'yi, Margarethe Von Trotta'yı, Dani Levy'i konuk edecek. 1960 yapımı "Macera" adlı filmtyle çağdaş dünya sinemasında bir çığır açan Antonıonı, "Bulutlann ötesinde"yi on yılı aşan bir suskunluğun ardından çekti. Yönetmen birkaç >ıl önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle konuşma yetisini de yitirdiği için kendisine çekimlerde bir başka ünlü yönetmen Wim VVenders yardımcı oldu. VVenders, Antonioni'nin talimatlannı yerine getirdiği gibi fılmin prolog ve epilogu i!e John Malkovich'in oynadığı "anteücı"nın • öyküleri birbirine bağladığı ara bölümleri de çekti. Antoniont, filminde. kamerasını bazı Fransız ve Italyan kentlerinde gezdirerek dört güzel aşk öyküsü anlatıyor. Yönetmenin kendi yazdığı öykülerden çektiği çok kişisel, hatta özyaşamsal bu filmde Jeanne Moreau, Sophk Marceau, Vîncent Perez, MarceUo MastroiannL Fanny Ardant gibi dünya sinemasının yıldız oyunculan yer alıyor. Ünlü yönetmenin "Bir Aşkın GüncesF, "Yenikler", "Kameryasız Kadın", "Kadınlar Arasında", "Çığtak", "Macera", "Gece", "Batan \**s nlü İtalyan yönetmen Michalengelo Antonioni, Wim \Venders ile birlikte çektiği son filmi "Bulutlann Ötesinde"nin göstenmi onuruna 6-9 nisan arasında 15.Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin konuğu olacak. Festival, Antonioni'yle birlikte yine bir Italyan usta Ettore Scola'yı, Gillo Pontecorvo'yu, Iranlı yönetmen Mohsen Mahkmalbaf'ı, Nikita Mikhalkov'u, Bertrand Tavernier'yi, Margarethe Von Trotta'yı, Dani Levy'i konuk edecek. Ettore Scola Nikita Mikhalkov Bertrand Tavernier Margarethe Von Trotta Güneş" ve "Kızıl Çöl"ünden oluşan kapsamlı bir retrospektif, 1990 yılındaki 9. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin "Ustalara SaygT bölümundc sinemaseverlere sunulmuştu. Jfiri başkam Robert Wıse Festivalin bir diğer ünlü ismi ise, Altın Lale Jürisi'ne başkanlık edecek olan Robert Wise. Geçen yıl da festivalin konuğu olan Wise, bu yıl ilk kez verilen "Yaşam Boyu Başan Ödülü"nü de alacak. 15. Uluslararası Istanbul Film Festıvalı'nde lki Oscar'lı yönetmen Wise'ın "Bad Yakasının Hikâyesi" ve "Neşeli GönterTılmlerinin de aralannda bulunduğu dört fîlmi gösterilecck. Altın Lale Jünsi'nde, VVıse'ın yanı sıra Avrupalı ıki seçkin yönetmen, Alain Tanner ve Margarethe Von Trotta da yer alıyor. Onur ödülü Türkan Şoray'ın Festival'de on film Altın Lale için yanşırken ulusal yanşma kapsamında da "Yılın En İyi Türk Filmi" ve "Yüın En İyi Türk Yönetmeni" odüllen verilecek. Türk sinemasına uzun yıllar emek vermiş, sinemanın gelişimine katkıda bulunmuş ve kendi sanatçı kimliğini kanıtlamış Türkan Şoray'a da Istanbul Kültür ye Sanat Vakfı tarafından "OnurÖdülü" venlecek. Bu ödül. önceki yıllarda LütfiiÖ. Akad, Bedia Mmahhid, Nijad Öıön, Hürrem Erman, Aüf Y ılmaz, Gani Turanta ve Memduh Ün'e verilmişti. 47 ülkeden 16O'ı aşkın film gösterüecek Festivalin bu yıl her zamankinden daha yoğun bir programı bulunuyor. Festivalde47 ülkeden 138 yönetmenin 16O'ı aşkın filmi gösterilecek. On altı gün sürecek ve on altı bölümden oluşan festivalin programında, çoğu ödüllü olan yeni filmlerin yanı sıra, sinema tarihinden değerli örnekler, ustalann elinden çıkmış sinema tarihi klasikleri de var. Festival; Uluslararası Yanşma, Sanatlar ve Sinema, Sinema Sinemaya Bakıyor, Edebiyattan Beyazperdeye, Dünya Sinemalannda Yüz Yıl, Sinemanın Yüz Yılı 2, Anısına: Jean Renoir. Ustaiara Saygı, Dünya Sinemasının Genç Yıldızlan, Dünya Festivallerinden, Avrupa Festivallerinin En tyileri, Uzakdoğu Rüzgârlan, Şu Cinsellik Denen Gizem, Çocuklann Düşleri, Bir Ülke- Bir Sinema: Macaristan ve Türk Sineması 95-96 bölümlerinden oluşuyor. "Dünya Sinemalannda Yüz YıT bölümünde, tngılız sinema kuruluşu BFI'nin sinemanın 100. yılı nedeniyle dünyanın çeşitli ülkelerinın yedinci sanata katkılannı anlatan belgeseller gösterilecek. Martin Scorsese, Nagisa Oshima, Nikita Mikhalkov, Jean Luc Godard gibi ustalann derlediği 10 belgesel video kasetlerden büyük ekrana yansıtılarak sinemaseverlere duyurulacak. Çok zengin bir programın sunulduğu festivalin bir bölümü de Uzakdoğu ülkelennden gelen filmlere aynlmış. "Uzakdoğu Rüzgârlan'' başlıklı bu bölümde, Çin, Tayvan, Hong Kong ve Japonya'dan gelen fılmler gösterilecek. Artık geleneksel hale gelen "Bir Ülke- Bir Sinema" bölümünde ise bu yıl Macaristan sineması tanıtılacak. Sinemaseverler, bu bölümde gösterilecek yedi film sayesinde Macaristan'ın demokrasiye geçişten sonraki durumuna, ülkenin önde gelen yönetmenlerinin gözüyle tanık olacaklar. Rezervasyonlar 10 martta başuyor 15. Uluslararası Istanbul Film Festivali kapsamındaki filmler Beyoğlu'nda Emek, Alkazar. Fitaş 1,2,3 salonlan ile Kadıköy'de Reks Sineması'nda gösterilecek. Bilet fiyatlannın tam 300 bin, öğrencı 200 bin TL olarak belirlendiğı festivali için rezervasyonlar 10 mart günü başlıyor. Festival broşürleri ve rezervasyon formlan, Atatürk Kültür Merkezi, Emek, Alkazar, Fitaş ve Reks sinemalan gişelerinden sağlanabilir. Doldurulan formlar 16, 17 ve 18 mart tarihlerinde saat 10.00'dan itibaren AKM Ön Fuaye'de toplanacak, rezerve edilen biletler 23-26 mart tarihleri arasında vakıf merkezinde teslım edilecek. Ölümünün 100. yılında Anton Bruckner KültürServisi-Istanbul Devlet Senfonı Orkestrası, bu haf- takı konserlerinde, tüm dünyada 100. ölüm yıldönümüyle ye- niden gündeme gelen ünlü besteci Anton Bruckner'ı anıyor. Atatürk Kültür Merkezi'nde bu akşam saat 19.00'da ve ya- nn saat 11.00'de gerçekleştirilecek konserlerde, orkestrayı Türkiye'de müzıkseverlerin yakından tanıdığı Polonyalı şef Tadeusz Strugato yönetecek. Bruckner'ın 100. ölüm yıldo- nümû konseri için, bestecinin Beşincı Senfonı'sı seçilmış. Atatürk Kültür Merkezi'nde cuma akşamlan konser öncesi düzenlenen fuaye söyleşileri çerçevesinde de bugün saat 18.00'de Ömer Umar'ın "Anton Bruckner ve SenfonUerT başlıklı söyleşısı yer alacak. Bruckner, ılgınç müzisyen 1937 yılında bir pazar sabahı Bavyera'nın Regensburg kentınde tuhaf bir tören gerçekleş- tirildi. Kral Ludwıg'in hayranlık duyduğu önemli Alman isimlerin heykellerini koyabıleceğı, Parthenon taklidi olarak inşa ettırdıği Regensburg Sarayı'na Avusturyalı besteci An- ton Bruckner'ın heykeli de eklendi. Bu yıl ölümünün > üzün- cü yıldönümü olan ünlü bestecmın heykeli, üzerinde Nazi ar- ması olan bir kaıdenın üzenne koyuldu. Hitler'in bu heyke- lin yanında gururla durduğu bir fotoğrafı da var. The lndependent gazetesmde yer alan bir yazı, şu sıralar ölümünün yüzüncü yılı nedeniyle sık sık gündeme gelen bes- teci Anton Bruckner'ın yaşamtnı irdelerken, besteciye yeni bir pencereden bakmayı öneriyor. Sözkonusu tören ve Hıtler' ın bu törende çe- kilen fotoğrafmın "hem komik, hem ürpertici"ol- duğu söylenen yazıda, müzik dünyasında Bruck- ner'ın adı çevresinde dö- nen soru işaretlerinin artık iyice açığa çıktığı vurgu- lanıyor. Anton Bruckner'in, Hitler'in hem mûzikal, hem de ıdeolojık açıdan yakınlık duyduğu VVag- ner'e olan hayranlığı. bu soru işaretlerinin temelini oluşturuyor. Bruckner" in Wagner'e olan hayranlıgı, müzik dünyasında bırbı- rinden ilgınç anekdotlarla anlatılır durur. Ancak, Bruckner'in besteciye olan ilgisinın yalnızca müzigıyle sınırlı olduğu- na ınanananlar da var. Bestecinin, Wagner'ın müziğini 38 yaşında keş- fetmış olmasıyla gerekçe- lendiriliyor bu görüş. Bruckner, Wagner'i keş- fedene dek Mozart, Joseph ve Mkhael Haydn, Schubert'ın şarkılan, Rossini'nin kısa konserparçalan, Mendetssohn, Be- ethoven, Weber ve Bach'ın klavye için yazdıklanv la yetını- yor, bu arada öğretmenlikten kıt kanaat geçinırken ek gelir elde etmek için kasaba topluluklanndaçalıyordu. Wagner'in "Tristan und Isolde"uyla tanıştığında neredeyse 40 yaşına gelmişti ve bu 'keştf 1 , Bruckner'ın kilise bestecisinden sen- foni bestecisi olma yolunda geçişindeki en büyük etken ol- du. Beethoven'dan sonra gelen besteciler arasında senfonık müzik açısından en önemli yapıtlan vermiş bir besteci ola- rak Bruckner yaşamı boyunca kurtulamadığı "Wagnerci" damgasından ölümünün yüzüncü yıltnda bile hâlâ sıynlabil- miş değil . Hitler'in Bruckner'e duyduğu yakınlık, yaşamı yakuzlık içinde gecmiş, içine kapanık Bruckner'in de ona ya- kınlık duymuş olması düşüncesini doğurabilir mi? Naziler, Bruckner'in müziğini sahiplenmiş ve yüceltmışlerdi. ancak Bruckner'in onlarla olan tek yakınlığı. Wagner'e olan hay- ranlığıydı. lşte müzik dünyası bugün. Bruckner'ın Wagner'e olan hayranlığmın salt müziği açısından mı olup olmadığını çözmeye girişiyor bir kez daha... Sonuçta Bruckner'ın mü- zığıne ve kişıHğine yeni birpencereden bakmak mümkün ola- cak belkı? Anton Bruckner'ın sade bir yaşamı vardı. 1824 yılında Avusturya'nın Linz kentinde doğan sanatçı, 1868 yı- lında Birinci Senfoni'sinın ılk performansından hemen son- ra Viyana'ya gıdene dek Linz'de kılıse orgçusu ve öğretmen olarak çalıştı. Viyana'da konservatuvarda çalışmaya başlayan Bruckner, yaşamının sonuna dek bu kentte kaldı ve yaygın ün kazandı. • İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, bu haftaki konserlerinde tüm dünyada 100. ölüm yıldönümüyle yeniden gündeme gelen ünlü besteci Anton Bruckner'i anıyor. Bu akşam 19.00 ve yann saat 11.00'de gerçekleştirilecek konserleri Polonyalı şef Tadeusz Strugala yönetecek. Kafl^aya farkh bir yaldaşım Bizim Tiyatro, Zafer Diper'in o)oınlaştınp yönettiği 'Dava'yı sahneliyor DUYGL DURGIİN Z 'Dava'da Zafer Diper ve Nazan Diper "İnsan bilincimb bizi aldatıyor mu? Bağımsız mu voksa bagımh mı > aşı>oruz? Birbirimi/lc nasıl bir iîişki içerisinde> i/?" Kafka, her yapıtında olduğu gibi "Da- va"da da bu sorulann etrafında dönüp dolaşır. Ancak, "Dava"da durum biraz daha farklıdır. Bu kez, insanın bilip öğ- rcnme ve yaşama güçlerinin geçerli bir hayat ve hukuk düzeni kurmayı, güven sağlayıcı bir "yasa" bulmayı başanp ba- şarama>acağı sorgulanır. "Biri ifüra atmış olacakb Josef K'ya. çünkü bir sabah dunıp dururken tutuk- landı..." Kafka'nın "Dava"sında yer alan bu cümlenın üzerinde en çok durulması gereken bölümü budur belki dc "Durupdurur- ken." Kafka'nın kahra- manı Josef K, başlangıç- ta ciddiye almadığı, hat- ta gülüp geçtiği davasmı, giderek ciddiye almak zorundadır. Yalnız, mah- kemenin içine gırmeye çalışmaz; mahkeme de onun içine nüfuz etme- ye, onu soruşturmanın haklılığına inandırmaya çalışır, kesınlikle kabul- lenmesi ıstenen birsuçun bedelini ödemeye davet eder onu. "Dava"nın ko- nusu, bu anlamıyla mah- kemedir aslındâ. Alışıl- dık biçimlerin dışında bir mahkeme ve olmayan bir hukuk düze- ni... Yasalann aslında nasıl yasalaroldu- ğunu, hükümlerin nelerden oluştuğunu, yasalann neleri buyurup neleri yasakla- dığını suçun ya da suçsuzluğun ne anla- ma geldiğini bir türlü öğrenemeyiz "Da- va"da... Bızim Tiyatro da bu sorulardan hare- ketle Kafka'nın aynı adlı yapıtından ya- rarlanılarak Zafer Diper'in oyunlaştmp yönettiği "Da>a"yı sahnelemeye başlı- yor. Diper'in çok iyi bildiğini sandığı, üze- rinde titiz araştırmalara giriştiği Kaf- 'afer Diper, Kafka'yı bilinmeyen yönleriyle izleyici karşısına çıkaracağmı belirtiyor: "Kafka'daki o çok güçlü mizah duygusu. tnsanlarla, kurumlarla dalga geçen alaycıhğı... Küfürbazhğı, cinselliğe yaklaşımı. En önemlisi de yarattıği o yeni anti- kahraman Josef K." ka'nın "Dava"sını sahnelerken ulaştığı sonuç hayli ilginç: "Hâlâ, Kafka'yı Wç bilmiyorum" Kâmuran Şipal'in çeviri- sinden yararlanarak hazırladıklan oyu- nun Kafka'yı bilinmeyen yönleriyle izle- yici karşısına çıkaracağını belirtiyor sa- natçı. Nedir o bilinmeyen yönler? "Kaf- ka'daki o çok güçlü mizah duygusu. In- sanlaıia, kurumlarla dalga geçen alaycı- lığu. Küfürbazuğu cinselliğe yaklaşımı. En önemlisi de yarartığı o \eni anti-kah- raman Josef K." Kafka'nın derinliğine inmek tiyatro di- li açısından kuşkusuz kimi güçlükleri de beraberinde getiriyor. Diper'e göre, izle- yicinin Kafka'yı zor da olsa, bu biçimiy- le algılaması çok önemli. "Ortada dö- nen davaıun kendisi akla gelebOecek hayat ve düşün- ce ola\larının tümünü bu çelişik, çok \anlı, uçsuz bu- caksız olasılıklarn la > ansn 0\or_. Mahkeme, ne suçlu- luğu kamtlanabilen ne de suçluluğuna inandınlabi- len sanığı "faili meçhul" bir biçimde vok ederek ka- zanıyor davasını. Acaba bu gerçek bir kazanım mı?" Kafka'ya farklı bir yak- laşım derken Kafka'yı ye- niden yaratmak gibi bir savdan yola çıkmadıklan- nı vurguluyor Zafer Diper. "Bizim yapügımız, ondan yaraıianmak, yararlanır- ken kendimizden birtakun değerleri. bugünün değerleri ile evrensel olanı bir ara\a getirmek. kafka'yı boz- mak, yok etmek değil bu." Oyunda kulla- nılan halk dilinı de bir tür şaşırtmaca ola- rak değerlendirmek mümkün Diper'e gö- re. Günümüzün çok alışıldık temalan olan insanın kendisine ve çevresine ya- bancılaşması. bu yabancılaşmamn karşı- lıklı olarak dayattığı birtakım çözümsüz- lükleri ele alan "Dava", cuma ve cumar- tesi günleri Aksanat'ta sergileniyor. Oyunda Zafer Diper'in yanısıra, Nazan Diper, Ceyda Aşar ve Pınar Öğünç rol alıyorlar. Nehar Tüblek Karikatür Yanşması'nın ödülleri verildi Kültür Servisi- Beşiktaş Belediye Başanlığı ile Karikatürcüler Derneği'nın ortaklaşa düzenledikleri Nehar Tüblek Karikatür Yanşması ve Nehar TüMek'i anma toplantısı, Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Sitesi'ndeyapıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay, Ali Uhi Ersoy, Bedri Koraman, Ferruh Doğan, Semih Balcıoglu, Turhan Selçuk ve Erdoğan Bozok'tan oluşan jüri, birinciliğe Hikmet Cerrah'ı, ikinciliğe Tayfun Akgül'ü, üçüncülüğe Bülent Okutan'ı değer bulmuştu. Ödül töreninde. Hikmet Cerrah'a ödülünü Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay, Tayfun Akgül'e ödülünü Turhan Selçuk ve Bülent Okutan'a ödülünü Erdoğan Bozok \erdı. Ödül töreninde aynca. Muhammed Şengöz, Altan Ozeskici ve Seyit Saatçi'ye mansiyon, Ömer Fanık Servi'ye Beşiktaş Belediyesi Özel Onur Plaketi ve Dincer Bilgin'c Karikatürcüler Demeği Özel Onur Plaketi verildi. Karikatürcüler Derneği üyesi Orhan Doğu'nun yönettiği ödül töreni ve anma toplantısında Orhan Doğu ve Ayfer Atay, Nehar Tüblek'i çeşitli yönleriyle anlattılar. Türk karikatüründe 50 kuşağının en önemli temsilcilennden biri olan Nehar Tüblek'in kişiliğinin, nezaketinın ve Istanbul efendıliğinin herkes tarafından çok iyi bılindiğını söyleyen Orhan Doğu, Nehar Tüblek'in kuşağı içindeki ayncahklı yerinden söz etti. Daha az yazılı, hatta yazısız kankatürler çizen 50 kuşağının bir yandan çizerken bir yandan da sanatlannı anlatmak ıçın sürekli tartıştığını, ka\ga verdiğini anlatan Doğu, Nehar Tüblek'in bu tartışmalara katılmayarak sürekli çizdığinı ve karikatürü halka sevdirmek konusunda en başanlı isim olduğunu belirtti. Doğu, şimdilerde karikatür dergilerinin "edepsiz" olarak niteledıği karikatürlerini gördükçe, Nehar Tüblek'in ve kuşaktaşlannın Türk karikatürü için ne kadar güzel şeyler yaptıklannı daha iyi anladığını da söyleyerek Tüblek'in tstanbul efendiliğinin çizgilerine de yansıdığını söyledi. Karikatürün Türkiye'de demokrasi mücadelesinin önemli bir parçası olduğunu, baskılara ve engellemelere karşı yaşamaya devam ettiğini ve demokrasi mücadelesinde önemli işlevler üstlendiğini söyleyen Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay, Tüblek'in de bu mücadelenin önemii isimlerinden biri olduğunu belirtti. Nehar Tüblek'in bunun yanı sıra hemşerileri olduğunu ve Beşiktaş'la özdeşleşmiş bir kişi olduğunu söyleyen Atay, Ortabahçe Caddesi'nın adını Nehar Tüblek Caddesi olarak değiştirme girişimlennin Istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından engellendiğini, ancak önümüzdeki günlerde açılacak bir caddeye Tüblek'in adının verileceğini anlattı. Ölümünün birinci yıldönümünde Karikatürcüler Derneği tarafından, Nezih Demirkent'in desteğiyle, Tüblek'in karikatürleri derlenerek bir albüm olarak hazırlandı ve piyasaya sunuldu. Karikatürcüler Derneği aynca Nehar Tüblek adına düzenlenen yanşmaya katılan 140 karikatür arasından seçilen karikatürleri yanndan başlayarak mart ayı sonuna kadar Karikatür ve Mizah Müzesı'nde sergileyecek. TÜPkçe ve Almanca dîllerinde şiip yarışması Kültür Servisi - Almanya'da, Köln Halk Yüksek l Okulu ile Çok Kültürlü Toplum Derneği ve Sesimiz " adlı derginin birlikte düzenledikleri şiir yanşmasında, ödüller sahiplerini buldu: Türkçe şiırler bölümünde, Herten kentinde öğretmen olarak çalışan şair Bahattin Gemici "Mutluluğun Resmi" adlı şiiriyle, Almanca'da Köln'de yaşayan Frank Auras, "Fremde Stadt" adlı şiiriyle birincilik ödülü kazandı. Türkçe ve Almanca dillerinde toplam 172 şiirin katıldığı yanşmada, Türkçe şiirde ikincilığı Hasan Ertürk, üçüncülüğü Harun Yiğıt kazanırken Almanca şiirde Kurt Schmidt ikinci, Şadi Üçüncü ise üçüncü oldu. İDOB'mn büyük başarısı Kültür Servisi- Bu sezon 35.kuruluş yıldönümünü kutlayan Istanbul Devlet Opera ve Balesi. sezon başından bu yana geçen 5 ay süresınce 124 gösteri ile lOObinın üzerinde seyirciye ulaşarak büyük bir başanya imza attı. Eşzamanlı olarak 21 ayn prodüksiyonla. Bilet ücretlerinin düşük olmasına karşın, 12 milyarlık bir gelir elde eden Istanbul Devlet Opera ve Balesi. opera ve bale repertuvannın "Aida", "Don Kışot'. 'Turandot', 'Spartaküs', 'Nabucco' gibi başyapıtlannı ıçeren zengin repertuanyla seyırcinin beğenisinı topluyor. İDOB, sezon başından bu yana geçen süre içerisinde 3 yeni yapıtın ılk sahnelenişini gerçekleştirdi: Mahler'in '8. Senfonisi", Strauss'un 'Salome'si ve "Kral ve Ben' müzikali. Bu prodüksıyonlardan 'Salome", yurtiçinde geniş yankı uyandınp, yundışında da 1996 sonbahannda Danımarka'ya gıtmek üzere davet aldı. Çek sinemacı Frank Daniel öUü VVASHINGTON (AA)- Eski Prag Sinema Okulu Dekanı ve tanınmış sinema adamı Frank Daniel, ABD'nın Kalıforniya eyaletinde öldü. 69 yaşında ölen Frank Daniel, 1968 yılındaki "Prag Bahan"nın sona ermesinde kısa bir süre önce, Komünist Parti yönetımindeki Çekoslovakya'dan kaçarak ABD'ye yerleşmişti. Daniel. bu ülkede, Amerikan sinemasının merkezi olarak kabul edilen sinema okullan "Amenkan Film Instıtute Center of Advanced Study Motion Pictures"ın yöneticiliğını yapmış, aynca New York'taki Colombıa Sinema Okulu'nun yönetıciliğini üstlenmiştı. Birçok fılmin yönetmenliğini yapan ve sinemaya uyarlanmış çok sayıda senaryonun da sahibi olan Frank Daniel, Miloş Forman, Jiri Mazel gibi dünyaca ünlü yönetmenlerin ve Çek Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in de kurucu ve öğretmenlcri araiinda bulunduğu Pn^g,Sinema ,,.,,,-, Okulu'nu yönetmişti. TÜRSAK sinema eğitimi çalışmalarını sürdürüyor Kültür Servisi - Sinema eğitimi konusundaki çalışmalannı yoğunlaştıran Türkıye Sinema ve Aııdiovısüel Kültür Vakfı (TÜRKSAK), Alman Kültür Merkezi ile ışbırliği içinde bir atölye çalışması gerçekleştirecek. 19 - 29 mart tarihleri arasında Alman senarist Thomas Knauf yönetiminde gerçekleştirilecek atölye çalışmasında senaryo yazma teknikleri öğretilecek. Atölye çalışmalanna katılmak isteyenlerin 15 marta kadar TÜRSAK Vakfı'na başvurmalan gerekiyor.(Tel:251 67 70) "TÜPk-Alman Karikatür Yarışması" ANKARA (ANKA)- Karikatür Vakfı ve Alman Kültür Merkezi'nın ışbirliğiyle 15-18 mart tarihleri arasında Ankara'da gerçekleştirilecek "Türk- Alman Karikatür Buluşması" kapsamında "Kapılar" konulu karikatür yanşması düzenlenecek. Son katılma tarihi 25 Mart 1996 olarak belirlenen yanşmaya, 25 yaş ve daha altındaki Türk ve Alman karikatürcüİeri katılabilecek. Her türlü teknıkle çizilmiş, en çok orijinal 3 karikatürle katilınabilecek yanşmada, karikatürler 30X40 cm boyutlanndan büyük olmaması şartı aranıyor. Yanşmacılann, karikatürlerinin arkasma isim ve adreslerini yazarak bir fotoğrafla, kısa özgeçmişlenni karikatürleriyle birlikte Ankara Alman Kültür Merkezf ne postayla ulaştırması gerekiyor. Yanşmanın büyük ödülü, Türk yanşmacı kazanırsa, Goethe Enstitüsü'nde bir ay Almanca dil kursu, Alman yanşmacı kazanırsa TÖMER, Ankara'da bir ay Türkçe dil kursu olarak belirlendi. Başan ödülü kazanan iki yanşmacıya da 200 Alman Markı para ödülü verilecek. Aynca ödül kazanan yanşmacılara Türk- Alman Genç Karikatürcüler Yanşması plaketi verilecek. K Ü L T Ü R İ Ç t Z t K KÂM İ L MA S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle