Katalog

8MART1996CUMA CUMHURİYET SAYFA 13 VAZIYET DenizSOM Tefc 0.212.512 05 05 Foks: 0.212.512 44 97 Erkeklerinugun Dunya Kadınlar Gunu Kadınların sorunu çok So- runların gundeme gelmesı, bır kez daha topluca hatırlanma- sı, çozumler onenlmesı ve uretılmesı tçın bır gun yetmez Kaldı kı yalnız kadınlann değıl, er- keklerin de sorunlan dağ gıbı Ama Dunya Erkekler Gunu nedense yok Yoksa dunya, erkeklenn dunyası ol- duğu ıçın mı erkeklere ozel bır gun ge- rekmıyor Varsayalım, kadınlann sorunlan er- keklerden kaynaklanıyor Acaba kadınlar kendı sorunlarını kendılen yaratmıyor mu hıç? Turkıye orneğıne bakalım Bugun bırçok kadın, kara çarşafın altına gınp, kocasının çok evlılığını onaylayabılıyor Ekonomık bağımsızlığı olmayan ka- isi kadınlarlunmadığı soyle- nır Ya ekonomık bağımsızlığı olduğu halde, kendı rızasıyla boylesı bır dun- yaya nza gosterenlere ne demelı9 fnanç mı? Yoksa ınat mı'? Inatın gerekçesı, laık duzenı yıkma çabası olmasın? Ekonomık bağımsızlığın otesınde bır başka unsur olmalı bu bağımlılıkta? Acaba eğıtım mû Galıba eğıtım Yetıştırdıler ve şımdı meyvelennı top- luyorlar Ortaçağ karanlığına doğru kapılann aralandığı gunumuzde, Mustafa Ke- mal Atatürk'u sorgulamaya ne dersı- nız? O, bu ulkenın ınsanlanna, ınsanlar talep etmeden çok şey verdı SESSİZSEDASIZ NURİKURTCEBE Kadınlann yuzunden peçeyı, sırtın- dan kara çarşafı çıkarttı, kadını top- lumda bırey yaptı, kadınlara seçme ve seçılme hakkını getırdı, bır erkeğın yal- nızca bır kadınla evlenebıleceğı kura- lını koydu, evlenmenın de boşanmanın da kurallannı çıftler arasında eşıtledı Goz kamaştıran bır ışık yaktı Ama ne yazık kı, karanlıktakılenn boyle bır talebı yoktu . Kadın erkek fark etmez, bu ulkede yaşayan ınsanlar aydınlığı hazır buldu, hazıra kondu Bır mucadele sonunda elde edılmedığı ıçın de aydınlığın kıy- metı yetennce bılınmedı Bugun Dunya Kadınlar Gunu Öz- gurce yaşayan, çalışan, ureten, okuyan kadınlar, unutmayın kı sızı tekrar karan- lığa sokmak ısteyen erkeklen ve onla- nn ışbırlıkçısı kadınları da yıne kadın- lar doğurup buyutuyor Kupon polisi azetecı ağabeylerimizden Erdoğan Anpınar, 10 Şubat Cumartesı gunu saat 15.00 uçağı ıle Ankara'dan Istanbul'a gelmek uzere Esenboğa Havalanı'nda polıs kontroiundan geçerken yaşadığı olayı umursamamış... Ama, daha sonra birkaç dostunun da aynı olayı hem Ankara Esenboğa'da hem de Istanbul Atatürk Havaalanı'nda yaşadığını duyunca, "Boyle rezalet olmaz" demiş... Anpınar'ın anlattığı olay kısaca şu: Son guvenlık kontrolunda bınış karbntzı damgalatmak uzere bölmeye gırdığınızde, görevli polis "gazetenız var mı?" drye soruyor... "Evet" dersenız, u ver" diyor ve elınızdekı kuponlu bır gazete ıse "bunlar lazım mı" dıyerek kuponlan kesıp alıyor! G Mert Alı Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Insanlan sevıyorvm, çünku çoğu kadın Büyük başarılara imza atacak bir hükümet kuruldu ok guzel bır hukumet kurul- du Fakat bazı ekaktıkter he- men goze çarpıyor Eskı Em- nıyet Genel Muduru Mehmet Ağar'ın Adalet Bakanı yapılması çok yennde bır karar Ama, Unal Erkan'ın Devlet Bakanı olması yanlış Eskı Ola- ğanustu Hal BolgeValısı Erkan, Içışle- n Bakanı yapılmalıydı Bın yakalarotekı yargılar, yargısız ın- faz ıddıalan tumden ortadan kalkardı Yalım Erez'ın Sanayı, Mustafa Ta- şar'ın Çevre, Ağah Oktay Güner'ın Kultur Bakanlıklan dort dortluk bır ka- rar Ancak Devlet Bakanhğına getınlen Ayvaz Gökdemır'e kadın haklarından sorumlu Devlet Bakanlığı venlmezse buyuk hata yapılmış olur Goze çarpan ufak tefek eksıklıkler- den bın de Necdet Menzır le Doğan Güreş'ın kabıne dışında kalması Unal Erkan'a venlmeyen Içışlerı Ba- kanlığı keşke Menzır'e venlseydı Akla hemen "Neden Mıllı Savunma Bakanı yapılmadf sorusu gelebılır ama Doğan Gureş ıçın en uygunu Orman Bakanı olmasıydı Yakılacakkoylerve oımanlık alanların saptanmasında bu- yuk hızmetler rfa edebılırdı Bır buyuk eksıklık ıse eskı Çevre Ba- kanı Hamdi Üçpınariar'tn yoktuğu Uçpınarlar, aıleden sorumlu Devlet Ba- kanı olabılseydı ne guzel olurdu Ekonomık konulanndakı devlet ba- kanlıklannasıkı ısımlenn getınlmesı çok yennde tercıhler Ama yıne de bazı eksıklıkler hıssedılıyor Ozellıkle par- lamento dışından bır ısım, orneğın Se- lım Edes ekonomı kurmayları arasına dışandan alınabılırdı Bu kadar kusur kadı kızında da olur Çok guzel bır hukumet kuruldu Buyuk başanlara ımza atacağı kuru- luşundan bellı Bir bakışta insanları torbasına dolduran Kıbrıslı şeyh G eçenlerde bırtelevızyon prog- ramına çıkarttılar Kafasında sarığı, suratında beş kanş sa- 1 kalı, ustunde cuppesıyle gev- rek gevrek guluyordu Kıbnslı Nakşı bır şeyhmış Adı lazımsa, Nazım Soyledığıne gore kıme bakarsa, fo- toğrafından bıle olsa, o kışıyı torbası- na alıyormuş Yanı, bu adam bır bak- tı mı, herkes ona bağlanıyormuş Ne bakışsa Londra'dakı arkadaşımız Zafer Arapkirli de bu adamla karşılıklı ba- kışmış ama bır şey olmamış Efendım Zafer'ı Londra'da Kıbnslı bır ışadamının kurduğu Turk radyosu- na bır programa çağırmışlar Zafer Aksu, Cumalı'ya telif ücreti ödeyince... K endısını muzık endustnsın- de bır emekçı olarak nıtele- mış Onur Kandılcı Bes- teledığı bır şıın ıçın Sezen Aksu'nun Necati Cumalı'ya 100 mıl- yon lıra telıf ucretı odemesıne ve bu- nun yazılmasına epey sınırlenmış "Bılmem habennız var mı, dunya- da telıf haklan dıye bır şey var Sanat- çı hanımın, dızelennı kullandığı şaıre sadece hakkını odemesı soz konusu, sadaka vermesı değıl Kaldı kı telıf hakkından once ızın ıs- temek dıye de bır şey var MESAM Yonetım Kurulu uyesı olan bu hanımın bır şaınn şıınnı kullanıp, kaydını, mıksını yaptınp, pıyasaya çıkmadan once, emın olun kı son an- da akla gelen bır 'yahu bu adam şım- dı bızı dava etmesın' kaygısıyla ruş- vet venr gıbı uç kuruş parayla geçış- tırmesının nesıne bu kadar hayran ol- dunuz anlayamadım Ödenen para da 100 mılyon Aca- ba hanımefendı bu ışten kaç para ka- zanacak, habennız var mı' Izın alındıktan sonra saym sanatçı hanımın gonlunden kopan değıl, kaç kaset yapılıyorsa, kaç tane bandrol satın alınmışsa bu rakam uzerınden belırlenecek olan telıf ucretının oden- mesı gerekır Belkı 20 mılyon, belkı 300 mılyon Kaldı kı bu ış usulunce yapılmış ol- sa bıle sonuçta normal bır alışvenş- tır, alkışlanacak hıçbır tarafı yoktur Yanı, ben bakkaldan ekmeğımı sılah zoruyla değıl de parasını vererek alın- ca, gazetelerde ovulmeyı mı hak edı- yorum?" Kandılcı'nın goruşune karşılık bır durumu açıklamakta yarar var Vazıyet'ın Necati Cumalı'dan oğ- rendığı ve medyanın da Vazıyet'ten oğrenıp kaynak bıle gostermeden te- levızyonlara yansıttığı bu konu uzen- ne Sezen Aksu arayıp mahcubıyetını dıle getırdı bır Ikıncısı, bakkaldan aldığı ekmeğın parasını odeyen alkışlanmaz doğru- dur . Ama, Turkıye'nın en saygın yazar- lanndan Necati Cumalı benzetme ıçın bağışlasın, bakkaldan her onune ge- len bugune kadar sılah zoruyla ek- mek alırken bın çıkıp parasını ode- mışse, onu gazetecı de alkışlar, bak- kal da! omzunda sırt çantası, radyo bınasına gırerken kapıda bu adamla çarpışmış Karşılıklı şoyle bırsendelemışler, Zafer adamın yaşlı olması nedenıyle kıbarlık gostenp, Turkçe "Buyrun" dıyerek yol vermış Adam, Zafer'e şoyle bır bakmış - Sen Turk musun'? Zafer, "Evet" demış Adam - Sen Turk'e hıç benzemıyorsun Zafer, "Neden" dıye sormuş Adam - Gavurlar taşır boyle çantayı sırtın- da Zafer gulumsemış Adam - Adın ne senın? Zafer, adını soylemış ama bu "mu- habbef'ten de sıkılmaya başlamış Adamın konuşmasına fırsat verme- den bu kez Zafer sormuş - Sızın adınız ne9 Adam tanınmamışlığın şaşkınhğını pışkınlığe vurup gulerek -Haaa, haaa, ha1 Bana Şeyh Nazım derler Bunun uzenne Zafer final sorusunu patlatmış - Ne ış yaparsınız' Adam, yıne "Haaa haaa, ha" dıye- rek ve de afallamış halde arkasındakı ızbandut gıbı ıkı korumasının arasına gınp, arkasına bakmadan kapıdan çı- kıp gıtmış L Cıhan Demırcı 'den T-J A F O R İ Z M A L A K Bızım ulkemızde kadın erkek eşıthğı hahnde f)enaltılara gıdıhr' ANTALYA ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1994/1022 Karar No 1995/910 Davacı Şenfe Kırbaç vekılı Av Mücella Korkmaz tarafmdan davalı Hasan Hüseyın Kırbaç aleyhıne açılan şıddetlı geçımsızlık sebe- bnle boşanma davası sonucunda Mahkememızce davalının adresı meçhul olduğundan karann ılanen teblığıne karar venlmış olmakla "Mahkememızce 1112 1995 ta- nh ve 1994/1022 esas, 1995/910 karar sayılı ılamı ıle Denızlı ılı Çardak ılçesı Haynye köyû 026/03 cılt, 31 sayfa, 92 kütuk sıra numara- sında nüfusta kayıtlı Yusuf kızı 1968 d lu Şenfe Kırbaç ıle Cemal oğlu 1969 d lu Hasan Hûseyın Kırbaç'ın evlılık bırlıktelıklennm te- mehnden sarsıldığı anlaşıldığından boşanmalanna, 29 8 1993 d lu Güler'ın velayetının davacı Şenfe ve venlmesıne davalı baba ıle ço- cuğun her ayın son pazar günü ve dını bayramlmann ıkıncı gûnlennde saat 09 00'dan 19 00'a kadar olan zaman sürecı ıçensınde göruş- tünılmemsıne" karar venldığınden davalı Hasan Hüseyın Kırbaç'ın ılan tanhınden ıtıbaren yasal 15 günlük süre ıçensınde ıtıraz edılme- dığı takdırde ılanımızın kesınleşeceğımn ılanen teblığıne Basın 69216 KİM KtME DUM DUMA BEHIÇ AK ÇİZGİLİK KÂMİL M4SARACI ok Ö GADDAR DAVUT NURI KI RTCEBE <See/CSÖMÜCBM ur o ZAMAM i f>İSMAA/mC~ 4Y/P-. " ^ ^ > AS6VW4 ^vfcL. V4YCAA//AM AAIMA ÜCTU BE BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇİ MIRMIRLAR IĞLR DVRAK UZAYLIUAK1N OUUP 0U- SU(?U PARALAR -TELEVıiYONCUL VAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8Mart "MOKBUS BEHÇEr* 1348'D€ 6UGUN, UNLU TlP 8'LGiMi, PROF Or HU- LUSt eeHÇET SS YAŞIMDA OLMuşru OZBLUfUS OÛHVADA, "gEtfÇET mSTAUĞl ' t/SYA "MOKSUS BeHÇET " D'YE ANflAM OeSı UAS7XU6lNt Og.- TAYA ÇlfCAZAAASIYLA 7XUfNMIŞTJ SSA/BC OLA- RAK oeKı HAsrAUKCAe &D ŞAN HUIMSI eeHçsr'iN, fA&e VE FIZBMGI KOK/USUMDA f BUUJUMAKTAYPl "8BHÇer HASTAUĞrHl SApTAMASI, ÜÇ TBMBC. OĞE ICE MUMtUİA/ OLMUŞTU l A6IZOA AFT, CrMSEC SOL6E- OE UL^ER BtÇiMlNDE YASALAIS., (5<5zPB ILTıHApLAAJMA ve tCAHAMA-, BU HAS77QLl- 6A HENUZ KESlU TEDAl/ı BULUAJAMAOlĞIN- DAM, SOMUÇ, KotSt-ÛK- VE OLÛMPUR!. ÇERKEŞ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1995/21 Davacı Çerkeş Yoncalı koyunden lbrahım Yemışen'ın davalılar aynı köyden Şaban Kabaçah ve arkadaslan aleyhıne açmış olduğu ka- dastro tespıtıne ıtıraz ve tescıl davasının vapılan açık yargılaması sirasında Dahılı davalılardan Şenfe Karapmar Semra Karapınar, Şatı Şahan, Arzu Asarkaya Zehra Kabaçah Fatma Kabaçalı ve Ayşe Kabaça- lı'nın butun aramalara rağmen teblıgata yarar adresı bulunamadığından ılanen teblığ yapılmasına karar venlmıştır Mahkememızın >ukanda esası yazılı dosyasının duruşması 01 04 1996 günu saat 10 00'dur 7201 sayılı Teblıgat Yasası'nın 28 ve 29 maddelen gereğınce duruşma günunün ılanen teblığıne a^ı yasanın 31 maddesı uyannca ılanın yayımlandıgı tanhten ıtıbaren 15 gun ıçın teblıgatın yapılmış sayılmasına, davalılann belırtılen günde kendılennı bır \ekılle tem- sıl ettırmedıklen ya da mazeret bıldırmedıklen halde duruşmaya gelmedıklen takdırde yargılamanın yokluklannda yapılacagı ve karar venleceğı hususu ılanen teblığ olunur 12 02 1996 B 73582