Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MART1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Bütçe harcamaları 11 trilyona yaklaştı
Bakanlar, ayrılan
ödenekten şikâyetçi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bütçe harcamalan 2 günde 10 trı lyon
91 1 mılyar 900 mılyon lıra arttı.
TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda
bütçe yasa tasansı üzennde diin ya-
pılan degıştklıklerde. aralannda Di-
yanet tşlen Başkanlığı, Vakıflar Ge-
nel Müdürlügü ve Köy Hızmetleri
Genel Müdiirlüğü'nün de bulunduğu
6 kuruluşun bütçe ödeneklen 9 tril-
yon 987 mılyar arttınldı.
1996 yılı bütçe yasa tasansını gö-
rüşmeye başlayan TBMM Plan ve
Bütçe Komısyonu'nun dünkü oturu-
munda Vakıflar Genel Müdürlügü,
Diyanet lşleri Başkanlığı. Köy Hız-
metleri Genel Müdürlügü. Gençlık
ve Spor Genel Müdürlügü, Devlet
Meteorolojı lşleri Genel Müdürlügü
ve Sosval Hızmetler \e Çocuk Esir-
geme Kurumu Genel Müdürlügü'nün
bütçeleri görüşüldü.
Devlet Bakanı CemilÇiçek. V'akıf-
lar Genel Müdürlügü'nc bağlı \akıf-
larca, bırçok tarihi eserın ödeneksiz-
lik ve ihmal nedeniyle tamır edıle-
medıgını söyledı. Vakıflara gelır ka-
zandınlması için birçok çalışmalan ol-
duğunu vurgulayan Çiçek. "Ancak
bizim de arazüerimiz, Hazine ara/isi
gibi seçim öncesinde gecekondularla
doluvor" diyerek vakıf arazilen ıle il-
gıli olarak beledıyelerin de ihmalkâr
davrandıklannı. bir kamu kuruluşu
veya yeşil alan ıçin önce vakıf arazı-
lerinin akla geldigini söyledi.
Vakıflar Bankası'nda yüzde 60 his-
seye sahıp olan Vakıflar Genel Mü-
dürlügü'nün, bankanın her sermaye ar-
tışına iştirak etmesinden dolayı kay-
naklannı diger hizmetler ıçin kulla-
namadığını anlatan Çıçek, "Vakıfflar
Bankası'nın özellcşririlmesi öncclikle
bizim için çokönemli. Buradan alaca-
ğmuz kaynağı diger hizmetleriçin kui-
lanınz" dıye konuştu.
Spordan sorumlu Devlet Bakanı
Ersin Taranoğlu da. gereklı hizmet-
len yapmalan içın 150trilyon lıralık
ödeneğe gereksinimlen olduğunu. an-
cak Gençlık ve Spor Genel Müdürlü-
gü'ne 3.5 trılyon liralık ödenek aynl-
dıgını söyledi. Devlet Bakanı Ibra-
him Yaşar Dedelek. bütçe yasa tasa-
nsında Köy Hızmetleri Genel Mü-
dürlügü içın toplam 40 trilyon 557
milyar ödenek aynldığmı, ödeneğin
yüzde 62'sinın cari gıderler. yüzde
38'ininıseyatınmiçınkullanılacagı-
m bildırdi. Komısyonda. Vakıflar Ge-
nel Müdürlügü'nün bütçe ödenegı
225 milyar arttınlarak 2 rnlyon 116
milyar liraya, Diyanet İşlerı Başkan-
lığı 'nın ödenegı de 25 milyar arttın-
larak 20 tnlyon 965 milyar liraya çı-
kanldı.
Yasa tasansında 40 trilyon 37 mıl-
yar ödenek aynlan Köy Hızmetleri
Genel Müdürlügü'nün harcama kale-
mı 8 trilyon 360 milyar lira arttınla-
rak 48 trilyon 397 milyar liraya. 3 tnl-
yon 451 miiyar ödenek aynlan Genç-
lık ve Spor Genel Müdürlügü'nün
harcama kalemi de 1 rnlyon 3 milyar
lırayükseltilerek 4 tnlyon 454 mılyar
liraya çıkanldı.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme
Kurumu'nun ödeneği de 324 milyar
lira yükseltılerek 4 trilyon 518 mılyar
liraya çıkanldı.
PTT'nin T'si cazibesini yitirmedi
ABD telekom devleri
Türk Telekom'u izliyor
ÖZGÜR ULLSOY
ABD'nın telekom devleri, PTT'nin
T'sini yakm takıbe aldı. Anayasa Mah-
kemesi'nin ıptal ettigi Türk Telekom
Yasası 'na karşın, dün> a telekom dev-
leri Türkiye ve Orta Asya pazanna
yogun ılgi göstermeye devam edıyor.
ABD Ticaret ve Kalkınma Ajan-
sı'nın 24-26 mart tarihleri
arasındadüzenlediği "Tür-
kiye Telekomünikasvon Pa-
zar OlanakJan
T>
konferan-
sına aralannda AT&T, Mo-
torola gibı fırmalann da bu-
lunduğu 50'den fazla ABD
şırketi katıldı. Türkıye'de
yakJaşık kırk yıldır iş yapan AT&T'nin
Doğu AvTupa, Orta Asya ve Türki-
ye"den Sorumlu Müdürü Donald L.
Congdon. Türk Telekom ile daha ön-
ce de ışbırlığı ıçınde olduklannı ve
özelleştirilmesiyle ilgılı tüm gelışme-
len yakından ızlediklenni kaydederek
şöyle konuştu: "Yasal altyapı konu-
sunda doğru yoida ileıiendjği açık. An-
cak yasanın bir çıkıp bir iptal edilme-
si haval kınklığı \aradyor. Bu soru-
nun çtkümleneceğine inanıvorum. Ya-
bruncüar için önlerinin açık oJdugu bir
ortamda karar vcrmek çok daha ko-
laydır." Türkıye'de verdıklen hızme-
ti ve müşteri portfoylennı gelıştırmek
istediklerini belırten Congdon,
AT&T'nm Orta Asya. Dogu Avrupa
ve Türkiye pazarlannı yakından ve
sürekli ızlediginı vurguladı. Bell fir-
masmın bölünmesi ile kurulan ve bu-
güne kadar Türkiye'de fa-
aliyet göstermeyen South-
vvestern Bell Şirketı'nın
(SBC Inc) Genel Müdürü
Tom G. Nanney şimdılık
Türkiye'dekı vatırım ola-
naklannı ve Türk Telekom'la
ilgili gelişmelerı ızledıkle-
rinı kaydederek "Kimbilir, pazann
serbestleştirilmesinden sonra belki
Türk Tekkom'a rakip olarak belki de
ortak olarak pazara gjrebiliriz" şek-
lınde konuştu. Önce yatınm alanlan-
na sonra kimlerle onaklık kuracakla-
nna karar vermeleri gerektığinı söy-
leyen Nanney. "Türkiye, tekbaşınıza
geiip şura>a bura>a yatınm yapayım
diyebileceğiniz bir pazar değil. Paza-
n iyi bilen. HikerJcinin taleplerini kes-
tirebilen bir ortağa ihrivaç var" dedi.
ABD Adalet Bakanlığı iddiaları inceliyor
Moody's hakkmda soruşturma
NE\V YORK (AA) - ABD Adalet
Bakanlığı, tanınmış ratıng (kredi de-
recelendirme) kuruluşu Moody's hak-
kmda, bazı kredi derecelendirmelerin-
de "antitekel yasasını ihlal ettiği" yo-
lundaki ıddıalarüzerine soruşturma aç-
tı.
The Wall Street Journai gazetesin-
dc yer alan habere göre. soruşturma
kapsarrunda Bakanlık yetkılılen. Mo-
ody's Investors Servıce firması hak-
kmda, "bono ve tahvil çıkaranlara,
daruşmanhkiçin MoodyVe başvurma-
lan, aksi takdirde sözkonusu kuru-
luşlar hakkında olumsuz değerlendir-
me vapılacağı ya da kredi notlannın
düşüruleceği konusunda baskılar yap-
üğı*' yolundakı ıddıalan mcelemeye
aldılar. The Wall Street Journal'ın so-
ruşturmaya yakın kaynaklardan edın-
dıgi bilgiye göre, ABD Adalet Ba-
kanlıgf nın iddialar üzerine bırkaç
hafta önce Moody's hakkında açtıgı
soruşturma halen ilk aşamasında bu-
lunuyor
ABD'nın Colorado eyaletinde okul-
lan ile ünlü Jefferson County şirketi,
ratıng kuruluşu Moody s'ın. "damş-
manlıkyapmasıiçin tutulmasının red-
dedilmesi üzerine. 1993 yılında çıkar-
dığı bono ve Cahviller hakkında olum-
suz rapor hazırla\arak bunlann pazar-
lanmasına sekte vurduğu" ıddıalan-
nı ortayaatmıştı.
Moody's firması. ABD Adalet Ba-
kanlığı tarafından açılan soruşturma-
yı doğrularken, uygulamalanmn "ya-
salara uvgun" olduğunu öne sürdü.
Mevcut kur politikası ile dış ticaret açığının büyüyeceğini dile getiriyor
Sanayiciden döviz uyarısı• ANAYOL hükümeti
tarafından uygulanan
mevcut döviz politikasının
devam etmesi halinde söz
konusu açığın 1996 yılı
boyunca artacağına dikkat
çeken işdünyası
temsilcilen. hükümetin
olası bir istikrar
programında reel kur
politikasına başvurması
gerektiğini dile getirdiler.
CANAN SOYSAL ~
Sanayiciler, 1995 yılında 14
milyar dolar olarak gerçekJeşen
dış ticaret açığının bu yıl daha da
büyüyeceğinden endişeliler.
ANAYOL hükümeti tarafından
uygulanan mevcut döviz politika-
sının devam etmesi halinde söz ko-
nusu açığın 1996yılı boyuncaar-
tacagına dikkat çeken iş dünyası
temsilcilen, hükümetin olası bir
istikrar programında reel kur po-
litikasına başv urması gerektiğini
dile getirdiler. İSO Meclisi top-
lantısından sonra Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtlayan sanayiciler.
hükümetin Meclis'tekı yapısının
da vatandaşı umutsuzluğa iten bir
başka neden olduğunu vurguladı-
lar.
Memduh Hacıoğlu. Hüsamettin Kavi. Üzevir Garih.
İSO eski başkanı Memduh Ha-
cıoğlu, 14 milyar dolarlık dış ti-
caret açığının bu yıl artacagını
belirterek, IMF'nin hükümetle
yapılacak bir görüşmede sıkı pa-
rapolitikası önereceğini ifadeet-
ti. Hacıoğlu. iç borç sorununa ka-
lıcı birçözüm bulunması gerek-
tiğini de vurgulavarak, **Ancak
hükümetin Meclist'eki vapısı ka-
lıcı çözümleralınmasıru imkânsız
hale getiriyor. Bu da hükümete
olan güveni daha da azalfıyor"
şeklinde konuştu
Işadamı SakıpSabana. Türki-
ye'ninknzortamından hâlâ kur-
tulamadığına dikkat çekerek. iler-
leyen günlerde koşullann daha
da zorlaşacağını ıfade etti.
Türkiye Ihracatçılar Meclisi
(TİM) Başkanı Okan Oguz. do-
larda yaşanan yükselişin bir kriz
beklentisi yaratmaması gerektiği-
ni söyleyerek. IMF'nin dövizi
baskı altına almayı hedefalan po-
litıkalar önereceğini bclirttı.
Paket yerine çözfim
Bupolitikalann sonbaharaka-
dar ancak devam edebileceğini
kaydeden Oguz. açıklanması ola-
sı bir istikrar paketınde kısa va-
deli çözüm önerileri yerine kalı-
cı çözüm önerileriyle birlikte özel-
leştirme. vergi reformu \e GB
uyum yasalannın yer alması ge-
rektiğini ifade etti.
İSO Başkanı llüsamettin Ka-
vi ise hükümetin neyi. nasıl yap-
mayı düşündügünün önemlı oldu-
ğunu belirterek. bunlan belirledik-
ten sonra ortayaçıkan sonuçlann
OkanOğuz.
IMF'ye de sunulması gerektiği-
ni kaydetti. Dış ticaret açığında-
ki büyümenın yatınmlan durdu-
ran önemli bir unsur olarak orta-
ya çıkacağını ifade eden Kavi.
olası bir istikrar programının ise
çok büyük önem taşımadığını
kaydetti.
AlarkoHoldingeşbaşkanı Cze-
yir Gârih ortaya çıkan bütçe açı-
ğının kayıt dışı ekonomı ve turizm
gelirleriylekapanabileceğinı vur-
gulayarak. dolardaki yükselmenın
reel yerini bulması açısından do-
gal olduğunu söyledi. Ahmet Ar-
kan ise IMF'nin hükümetle olan.
görüşmelerini eleştirerek. Türk
hükümetlennin nasıl yapacagını
en iyi şekilde bildiğini ve Tür-
kiye'nin deneme tahtası ol-
madığını dile getirdi.
ÇİFTÇÎ D O S T U / SADULLAH USUMİ
Deli danalardan almacak ders
K
asaba ve köy kahvelenmizde he-
men hemen herakşam ülkemızin
siyaseti ve ekonomısi ciddi tartış-
malara yol açar. Cumhurbaşkan-
lannın, başbakanlann. parti lıderlerinın ko-
nuşmalan uzun uzun tartışılır... Sonuç alı-
namayan tartışmalann bir kısmı sonraki ak-
şama ertelenır!.. 1946 yılından sonra kav-
galı gürültülü, hatta zaman zaman taşlı so-
palı başlayan bu tartışmalar artık tatlı şaka-
iaşmalara dönüştü... Eğer, kentlerden ge-
lip sonmüş ateşe benzın döker gibi konuş-
ma yapan densız bazı polıtikacılar ortalığı
kanştırmamışsa, kavga çıkacağını sandığı-
nız söz dalaşması bile rakılı, yemekli iddi-
alaşmalarla sona erebilir!..
Köylerimizden yetişen çok değerii bilim
adamları, sıyasetçiler, ekonomistler, yiik-
sek rütbelı subaylar, mimarlar, mühendis-
ler vardır... Çoğunun köylülen ıle ilişkisı sür-
mektedir. Aynca yüksekokul diplomaları ile
çiftçilik yapanların sayısı da az değildır.
Ege'nin bir kasabasında, tanm konulu bir
panelde bin kişilik topluluk içinde yükseko-
kul mezuniannı sayarken yorgun düşmüş-
tük... Kentlerde yaşayan birçok ınsanımız,
köylerimizi sadece oy deposu olarak gören
siyasetç!lefi*mizTü>kıye'ÇJeki bu gelışmenin
henüz farkında değildır.
Ama görgü ve eğitim düzeyindeki bu ge-
lişme ne yazık ki köy ekonomısıne yansıtı-
lamadı. İş başına geldikten sonra birden bı-
re özel sektörcü kesilen hükümetlerimiz çift-
çinin sömürülmesine seyirci kaldı... 1980
yılından sonra çiftçiyi ve hayvan üretıcisıni
koruyan kuruluşlarçökertıldi... Bu kuruluş-
lar, bütçeyi sömüren birer "kara delik" ola-
rak tanrtıldı... öylesine bir moda estirildi kı,
Islamköylü Cumhurbaşkanımız bile kurul-
ması ve gelişmesı ıçin yıllarca hizmet ver-
diği tanmsal KlT'leri ve tanm satış koope-
ratifleri birliklerıni "kara delik" olarak ilan
edıverdi... Demirel bu sözleri söylediği za-
man kulaklanmıza inanamamıştık... Zira De-
mirel'in en güzel yanı köyden gelışıydi...
1980 yılından sonra onlara sığınmasıydı...
Karşılık görmesiydi... Onun Cumhurbaş-
kanlıgı'na kadar yükselmesinde tanm kest-
minin payı büyüktü... Üstelik özel sektör
temsilcilerinin yaymak istediği gibi KlT'ler
veTarım Satş Kooperatifleri "kara delik'öe-
ğildi... Hepsi de ülkede ekonomik denge-
len kurabilmek içın bınbır emekle yaşama
geçınlmişlerdı...
Ama Cumhurbaşkanımız gene "dün dün-
dur, bugün bugündur" aniayışı ile bu güzel-
lıklen bir kenara bırakarak özel sektörie bü-
tünleşiverdi!.. 1980 yılından önce Demirel,
tanmsal KlT'ler ve bırfikler konusunda Ece-
vit ile nasıl da acımasız tartışmalar yapar-
dı... Ecevit, "Kalkınma köyden başlamalı"
diyordu... Demirel de tanm kesimini savu-
nuyordu... Sonuçta iki liderin çatışmasından
çiftçiler kâriı çıkıyorlardı... Asıl kazanan Türk
halkı ve ekonomısi oluyordu.
Turgut Özal'ın başlattığı, Demirefın de
bir süre sonra sahıplendiği "özelleştirme
modası "Türkıye'de belli bir köylü düşman-
lığı yarattı... Ortada verilen ciddı bir destek
olmadığı halde çiftçı, Türk ekonomısini sö-
müren kesim olarak gösterilmek ıstendi...
Bu hava ile SEK, Yem Sanayiı, EBK'nin
bazı kombinalan yok pahasına satıldı. Böy-
leceet ve süt piyasasında rekabet kalktı. Yem
Sanayiı satıldı... Yem piyasası tamamen
özel sektörün eline geçtı... Yem fiyatları 8
ile 10 bin liradan 20 bin iiralara yükseldi...
Buna karşılık süt sanayicileri, süt fıyatlannı
aşağıya çekti... Üretıci 18 bin liraya sattığı
sütüne 13 bin liraya müşteri bulamaz hale
geldı... Ardından tüccar besicıden aldığı et-
lerin fiyatlannı düşürdü.
Sonuçta para kazanamayan üretıciler de
200 milyon lira değerindeki en iyi cins inek-
lerini yan fiyatına kasaba vermek zorunda
kaldılar... Eğer SEK, EBK ve Yem Sanayii,
özel sektöre satılmasaydı veya üretici bir-
liklerine devredilseydı, bunlann hiçbiri ba-
şımıza gelmeyecekti!.. En önemlısı hayvan-
cılığımızı kendi ellerimizle dinamitfemesey-
dik, şımdı bizı Ingihzlerin "deli dana "lan kor-
kutmayacaktı... Diğer ülkelerin vıcık vıcık
şaplı ve vebalı ınekleri bizi pek fazla ilgilen-
dirmeyecekti...
Kendi dağlarımızda, ovalanmızda, ahır-
lanmızda yetişen sığırlanmızın mis gibı et-
lerinı yemeye devam edecektik... Ustelik
sanayici ve üretıci arasındaki fiyat denge-
leri oluşacağı içın et ve süt ürünlerinı belki
de bugünkünden daha az para ödeyerek ala-
bilecektik...
Türk halkı et konusunda büyük bir krize
girdi... Kasap ve marketlerden et alırken
kuşku içinde... Bakanların sık sık "Ingilte-
re den et ithal etmedik" türünden yaptıkla-
n açıklamalara kimse inanmak istemıyor...
Çünkü artık devletegüven kalmamış... Bur-
sa Merkez Ziraat Odası Başkanı Fuat Sa-
n, yana yakıla şöyle diyor:
"Marmara Bölgesi'nde hayvancılıköldü.
SEK ve Et-Baiık Kurumu satıldı...Etve süt
fiyatlan düştü... Buna karşılık yem fıyattan
ikikatınaçıktı... Üretici, hayvanına bakamı-
yor... En iyi cins ineklerini yan fiyatına ka-
saba veriyor... Dünyanın en ileri hayvancı-
lık ülkelehnden biri olan Türkiye, ithal ete
muhtaç hale getihldi... Ithalat birçok holdin-
gı zengin ediyor, ama Türk halkı da hasta-
lıklı etlen yemek zorunda kalıyor. Ingilte-
re 'den ithalat yapmadığımıza inanmak çok
zor... Deli danalarya başka ülkeler vasıtası
ile Türkiye'ye girdiyse ne olacak? Insanla-
nmıza yazık değıl mi? Ingiltere'de yaygın-
laşan deli dana hastalığıhepımize ders ol-
malıdır... Hayvancılığımızıyeniden guçlen-
dirirsek, hiçbır ülkenin çürük çank etlne
muhtaç olmayız..."
Ziraat odaları başkanlarından çoğu Fuat
Sarı gibı düşünüyor... Adana (Süleyman
Girrnen), Balıkesir (Ahmet Kahraman),
Çanakkale (Sami Durgut), Aydın (Kemal
Çetin), Edırne (Ismail Bolu), Manısa (Nu-
ri Sorman), Sakarya (Hikmet Karabayır)
başkanlan seneferden beri hayvancılığı kur-
tarmak için ciddi çalışmalar ıçınde!..
Ama, hiçbiri derdinı Çiller'eanlatamadı...
Hayvancılık gözlenmızin önünde "göster-
melik" laflar arasında eriyip gitti...
Tanm ve hayvancılıkta gerıleme başladık-
tan sonra köy ve kasabalardaki göç hızlan-
dı... Çok eski yıllarda iyi eğitim görenler bü-
yük kentlerde yerleşmenin yollannı ararlar-
dı... Daha sonralan, gençlenmiz eğıtimle-
rinı tamamladıktan sonra, çiftçilik ve hay-
vancılık yapmaya heveslendiler... Bir ara
yurtdışında çalışanlar bile koylerinde, ka-
sabalannda güzel villalar yaptırdılar. Amaç-
lan dönüşlerinde köylerine yerleşmektı...
Ama hepsi durdu... Türkiye'nin bozu-
lan dengesi daha da bozulacak!.. Bu ters
gelişmeyi önlemenin tek çaresi para mus-
luklannı biraz da köy ve kasabalara çevir-
mektir... Ancak Mesut Yılmaz da "hay-
vancılık" ve "tanm" konusunda Çiller gibi
konuşunca umutlarımız yok olup gidiyor!..
Mesut Yılmaz'a hatııiatmak ısteriz... Türk
tanmını ve hayvancılığını çıkmaza sokan
Özal ve Çıller'dir... Hatta bugün "deli da-
na " tehlikesi Türkiye için de söz konusu ise
bunun sorumluları da Özal ve Çıller'dır...
Eğitimlı, beceriklı insan gücü köylen kal-
kındırmak içın Yılmaz'ın alacağı kararlan
bekliyor! •
뤂MNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kavak Yelleri
Aylar sonra Istanbul'da güneş yüzünü görüp ne-
densiz neşelenince, insanın içini karartmayacak bir
yazı konusu bulma sevdasına kapıldım. Doluya koy-
dum olmadı, boşa koydum dolmadı. iç karartmaya-
cak, sonu umutlu görünecek, olumsuzluk içerme-
yecek konu bulmak zor.
Başınızda kavak yelleri estirecek yazı konusu bu-
lamayınca, başka bir "Kavak"tan söze girmek iste-
dim. DYP'liler; CavitÇağlar'ın. bankası, Hayri Ko-
zakçıoğlu, Necdet Menzir, Mehmet Sağlam'ın bu
bankadaki yönetım kurulu üyelikleri ile uğradığı pres-
tij kaybının acısını çıkarma peşinde.
"Bu da ANAP'ın CaviV'i denilerek Istanbul Millet-
vekili Cavit Kavak'ın, yönetim kurulu üyeliğini yap-
tığı Iktisat Bankası için özel çalışmalan açıklanıyor.
Yılmaz'ın özel uçağı ile Paris'e giden Kavak'ın, pat-
ronu Erol Aksoy'un Fransa'daki bankasının işleri ile
uğraştığı öne sürülüyor. DYP'li banka yönetimine gi-
ren milletvekillerinin kamuoyu tepkisi karşısında gö-
revlerinden istifa etmek zorunda kaldıklan anımsa-
tılarak Kavak'ın aldırmamayı seçtiği anımsatılıyor.
Başımda kavak yelleri esiyor ya, bu tartışma ko-
nusu, milletvekilliğinin kirlenmişliği ile ilgili çok önem-
li bir gösterge olan banka, ticaret, holding ilişkileri-
nin dışında tanımadığınız, aklınızın ucundan geçir-
meyeceğiniz bir başka kimlikli Cavit Kavak'tan söz
edeceğim...
Benim yakından tanıdığım ve çok sevdiğim Cavit
Kavak, aslında aynı Cavit Kavak. 28 yıl öncesinde
kalmış bir Cavit Kavak. Yıl 1968. Istanbul Üniversi-
tesi'nde bilinen büyük işgal olayı yaşanıyor. Üniver-
site haberlerinin. sonuç olarak işgal haberlerinin ga-
zetedeki yayınlannın tümünden sorumlu olarak, ne-
rede ise 24 saatim işgal altındaki üniversite merkez
binası içinde geçiyor.
Kaçınılmaz olarak sık sık gazete ile telefonla ha-
berleşmek ve haberlerin önemli çoğunluğunu tele-
fonla yazdırmak zorunda kalıyorum. Bana çok yar-
dımcı olan, kendisini işgal konseyinin santral görev-
lisi ilan etmiş, santralın başından işgal başladıktan
sona erene kadar hiç ayrılmayan Buyrun Bozkurt
Agabey", 'Buyrun Kemal Ağabey" diyerek işgal kon-
seyi ortak başkanlannın istedikleri telefonlan bağla-
yan bir genç var.
Işgalin kaçıncı günüydü anımsamryorum, haberi-
ni yazdırmıştım ki bu genç arkadaş, biraz utanarak,
bugün için iyice komik kalsa da o gün için de çok
küçük sayılan birkaç lira borç para istedi. Gerçek-
ten istediği ve daha fazla olmamasında ısrariı oldu-
ğu para ile ancak birkaç simit alabilirdi. Merak edip
ne yapacagını sordum. "İşgal başladtğından bu ya-
na santralı güvenip kimseye bırakamıyorum. Hiç
param kalmadı. 24 saatten fazla birzamandır da açım.
Simit aldıracağım" dedi.
Üniversite reformu, devrimcilik, ülkeyi kurtarma
inancı ile içi dopdolu, öğrenci eylemine zarar gelme-
mesi uğruna santralı beklemeyi görev edinmiş, o
gözleri ışıl ışıl genç Cavit Kavak'tan, 28 yıl sonra, mil-
letvekilliği ile banka yönetimi görevini birlikte yürüt-
mekte, banka çıkarlannı milletin vekili olarak kolla-
makta hiçbir sakınca görmeyen bir başka Cavit Ka-
vak'ı nasıl yarattık?
Kişisel çıkar ve tutkulardan çok uzak, insancıl,
toplumsal duygulan, özveri gücü çok yüksek bir in-
san olarak tanıyıp çok sevdiğim Cavit Kavak'ın yıl-
lar önce biraz aile, aşiret zorlaması ile Özal'ın yanın-
da politikaya atıldığını duyduğumda içim sızlamıştı.
68'li arkadaşları, insancıllığından, duygu bazında
sola yakınlığından, toplumsal bakış açısından çok faz-
la şeyleryitirmediğini, karşılaştığı eski devrimci dost-
larına çok sıcak baktığını anlatıyorlardı.
Uzaktan izlendiğinde, en azından sağın fanatik
şeriatçı, ırkçı akımları ile ittifak etmediği, politik ya-
şamında yumuşak, insancıl kaldığı, en azından sa-
ğın liberal-demokrat kanadınm oluşmasında işlev
yapabileceği düşünülebilirdi.
Bir iki karşılaşmamızda. biraz mahcup, ancak sı-
cak ve yumuşak selamını, ben de en azından böy-
le bir umutla sevinerek aldım. Ancak yıllar içinde bu
doğrultuda sevindinci bir ağırlık koyduğunu da göz-
lemleyemedim.
Şimdi milletvekillerinin "iş takipçilen" sermaye çı-
kar temsilcilen grubunda en önlerde görmek, ger-
çekten çok üzücü. Misyon-vizyon sahibi Özal'ın Tür-
kiye'ye yerleştirdiği kirli değerleri ile "Işini bilen me-
mur... Kendini kurtaran insan... Birkoy üç al..." fel-
sefesi ile, insanımızın nereden nereye geldiğinin çok
tipik bir örneğini oluşturuyor.
Başımda kavak yelleri esiyor, Istanbul bugün kir-
li karanlık değil ya, bir mucize bekliyorum. Ülkesini,
insanını çok seven, ülkesini kurtarma sorumluluğu-
nu içinde duyan, özveriye hazır, gözleri pırıl pınl,
inançla ışıl ışıl, güzel insan Cavit Kavak'ı karşımda
görmek istiyorum. Özal'da simgeleşen yoz değer-
lerle yaratılmış, köşe dönmeye bakan Cavit Kavak'ın
yok olacağını düşlüyorum.
Günlük mutfak gideri 500 bin lirayı aştı
ANAYOCıın zamları, mutfağı vurdu
ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - 4
kişilik bir ailenin aylık gıda
harcaması. günlük 500 bin lirayı aştı.
Türk-fş Araştırma Merkezi, mart
ayında gıda harcamasının 15 milyon
280 bin liraya ulaştığını belirledi.
Farklı yaş gruplanndan oluşturan 4
kişilik bir ailenin gıda harcama
kalıbına göre yapılan araştırmada,
mart ayında. bir önceki aya göre,
yüzde 4.8 oranındaki artışla, 14 milyon 575 bin lira olan
aylık gıda harcamasınan, 15 milyon 280 bin liraya
yükseldiği belirtildi.
Aile bütçesine, bir ayda 705 bin lira
ek mali yük getiren zamlann
sonucunda, 1996 yılının ilk 3 ayında
yüzde 19.61 artışolduğu hesaplandı.
Araştırmaya göre, mart ayında toz
şeker yüzde 31.4, çay yüzde 24.7
oranında zamlandı.
Mevsim koşullanna bağlı olarak.
sebze fiyatlannda, bir öncekj aya
göre yüzde 10.8 oranında yükselme
olduğunun kaydedüdiği araştırmada. yumurta fiyatının
6 bin liradan 7 bin 500 liraya yükseldiği
belirlendi.
6 trilyon dolara ulaştı
Dünya ticaret hacmi
yüzde 8 oranında arttı
BORSA
f
yı En Yeni Teknolojiyle
Real-Tîme İzleyin...
IMKBhisse
senedi
piyasası
takibinde
data hattı
ve modeme
SONAnkvc
Cumtıunya Cad Ûftade Sk. Mo 1 Boğaz Sk No ~!2
Ern Han Kal 2-3 80230 Elmadağ 06700 Ganosmanpaşa
Tel (0212)248 24 94 23162 11-231 ^960 Tei 10312)427 19 13'3 h
Fate (0212) 232 80 77 FakS- (0312) 427 14 63
Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin
fiyat ve işlem adetlerini arunda (real-time) izleyebilecek,
portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz.
# Seans içinde ahş/satış teklifi, endüşük/en voıksek ve son işiem
fiyah ile hisse bazında işlem adedi ve sozleşme sayısı,
# Seans sonunda ağırlıklı ortalama fiyatlar,
9 Seans içi ve tarihsel grafık,
# Portfoy yönetimi/on-linc kâr-zarar hesabı,
9 Teknik analiz (en yaygın 9 adet gosterge),
# DDE olanağı ile Excel'e veri aktarma,
© Meta Stocka/Meta Stockdan veri transferi,
# HLsse senetlerinin geçmişe dönük bilgileri.
FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş.
CENEVRE (AA) - Mal ve
hizmet bazında dünya ticaret
hacmi. geçen yıl yüzde 8 arta-
rak 6 trilyon dolara ulaştı.
Dünya Ticaret Orgütü
(WTO) tarafından hazırlanan
bir rapora göre, bir önceki yı-
la oranla daha az artan ticaret
hacminin, bu yıl da geçen yıla
oranla yavaşlayarak yüzde 7 ci-
varında artması bekleniyor.
Dünyatkareti mal ve hizmet ba-
zında 1994 yılmd:ı yüzde 9.5
oranında büyümü^ia.
Dünya ticaret hacminde sü-
rekli ilk sıradakı yerini koruyan
ABD. geçen yıl da buözelliği-
ni sürdürdü. Geçen yıl 770.8
mılyar dolar ıthalat ve 583.9
milyar dolar da ihracat yapan
ABD'nindıştıcaretaçığı 186.9
milyar dolara ulaşıyor. Dünya-
nın en fazla ticaret yapan ülke-
ler sıralamasında ABD'yi Al-
manya ve Japonya izliyor.
Geçen yıl. Kuzey Amerika
kıtasının ihracat hacmi, bir ön-
ceki yıla göre azalarak yüzde 8.5
oranında büyüdü. Oysa. 1994
yılında bu kıtanın ihracat hac-
mi yüzde 10 oranında büyü-
müştü Bu kıtanın ihracat hac-
minde görülen azalmaya ne-
den olarak Kanada'nın kötü
perfbrmsı göstcnldı.
Kuzey Amerıka'nın geçen
yıl bir önceki yıla göre yaptığı
ithalat hacmi artarak yüzde 7.5
orani'iJa büyüdü. Kuzey Ame-
rika kıtasında geçen yıl bir ön-
ceki yıla göre ihracat değeri
yüzde 14.5 oranında artarak
777 milyar dolar olurken. aynı
dönemde ithalat yüzde 11.5
oranında artarak 944 milyar do-
lara yükseldi.
Latin Amerika'da geçen yıl
bir önceki yıla göre ihracatı
yüzde 11.5 oranında artarken.
ithalatı yüzde 4.5 oranında ge-
riledi. WTO verilerine göre.
Batı Avrupa'da geçen yıl, bir
önceki yıla göre ıthalat hacmi
yüzde 7.5, ihracat da yüzde 7
oranında arttı. Batı Avrupa böl-
gesinde gerçekleştirilen ihra-
cat ve ithalatta artış kaydedıl-
mesine karşın, Almanya ve In-
giltere ticaretinde azalma görül-
dü. "Tkari açıdan dümanın en
dinamikbölgesi" olarak anılan
Doğu Avrupabölgesi ülkelen.
komünist rejimle yönetilen dö-
nemlerine oranla daha fazla bü-
yüme oranı sağladılar. Avrupa
kıtasının bu bölgesınde yeralan
ülkelerin toplam ihracatı yüz-
de 9.5. ithalatı da yüzde 6.5
oranında arttı.
Asya'da ıthalat geçen yıl yüz-
de 13 oranında arttı. Bölge ül-
kelerinde ıç talebın yavaş art-
masına ragmen Japonya'da ıt-
halat yüzde 11.5. ihracat ise sa-
dcce 2.5 oranında büyüdü.
Çin'ın ıthalat ve ihracatında gö-
rülen artış ise hâlâ Asya orta-
lamasının altında.
TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. den
Sayın Pay Sahiplerine
Duyuru
1995 yılına ait kâr payı ödemeleri, 29 Mart 1996 Cuma gününden başlamak üzere her
gün saat 9:00 -11:30 arasında yapılacaktır.
Sayın ortaklarımızın, telefonla randevu alarak 1995 yılı kâr payı kuponları ile birlikte
aşağıda adreslerı verilen gışelerimize müracaat etmelerı rıca olunur.
;Not 1995 yılı kâr payı kuponlan elektronik gözle okunacağından, >• jponlann kesıklı kenar
çızgisı üzerınden ve düzgun bir şekilde kesilmeleri, önemle rıca olunur.)
MÜRACAAT ADRESLERİMİZ:
a)Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., Menkul Kıymetler Müdürlügü
fştirakler Servisi
Meclisi Mebusan Caddesi No. 137,80040 Fındıklı, ISTANBUL
Tel .(0-212)245 74 78 dırekt
(0-212) 251 27 92 (7 hat) - 251 28 00 (8 hat)
santral'dan 581/577/269 no'lu dahili hatlar
b)Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş,, Ege Bölgesi Şubesi
Cumhurıyet B'jh^
r
' No. 4û 35? "j 0 .Lwh
Tel. (0-232) 421 S7 43 4213Ö4J
Türhtye
SmaiKaUunma
BankasıAf.