07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Bütçe harcamaları 11 trilyona yaklaştı Bakanlar, ayrılan ödenekten şikâyetçi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bütçe harcamalan 2 günde 10 trı lyon 91 1 mılyar 900 mılyon lıra arttı. TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda bütçe yasa tasansı üzennde diin ya- pılan degıştklıklerde. aralannda Di- yanet tşlen Başkanlığı, Vakıflar Ge- nel Müdürlügü ve Köy Hızmetleri Genel Müdiirlüğü'nün de bulunduğu 6 kuruluşun bütçe ödeneklen 9 tril- yon 987 mılyar arttınldı. 1996 yılı bütçe yasa tasansını gö- rüşmeye başlayan TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nun dünkü oturu- munda Vakıflar Genel Müdürlügü, Diyanet lşleri Başkanlığı. Köy Hız- metleri Genel Müdürlügü. Gençlık ve Spor Genel Müdürlügü, Devlet Meteorolojı lşleri Genel Müdürlügü ve Sosval Hızmetler \e Çocuk Esir- geme Kurumu Genel Müdürlügü'nün bütçeleri görüşüldü. Devlet Bakanı CemilÇiçek. V'akıf- lar Genel Müdürlügü'nc bağlı \akıf- larca, bırçok tarihi eserın ödeneksiz- lik ve ihmal nedeniyle tamır edıle- medıgını söyledı. Vakıflara gelır ka- zandınlması için birçok çalışmalan ol- duğunu vurgulayan Çiçek. "Ancak bizim de arazüerimiz, Hazine ara/isi gibi seçim öncesinde gecekondularla doluvor" diyerek vakıf arazilen ıle il- gıli olarak beledıyelerin de ihmalkâr davrandıklannı. bir kamu kuruluşu veya yeşil alan ıçin önce vakıf arazı- lerinin akla geldigini söyledi. Vakıflar Bankası'nda yüzde 60 his- seye sahıp olan Vakıflar Genel Mü- dürlügü'nün, bankanın her sermaye ar- tışına iştirak etmesinden dolayı kay- naklannı diger hizmetler ıçin kulla- namadığını anlatan Çıçek, "Vakıfflar Bankası'nın özellcşririlmesi öncclikle bizim için çokönemli. Buradan alaca- ğmuz kaynağı diger hizmetleriçin kui- lanınz" dıye konuştu. Spordan sorumlu Devlet Bakanı Ersin Taranoğlu da. gereklı hizmet- len yapmalan içın 150trilyon lıralık ödeneğe gereksinimlen olduğunu. an- cak Gençlık ve Spor Genel Müdürlü- gü'ne 3.5 trılyon liralık ödenek aynl- dıgını söyledi. Devlet Bakanı Ibra- him Yaşar Dedelek. bütçe yasa tasa- nsında Köy Hızmetleri Genel Mü- dürlügü içın toplam 40 trilyon 557 milyar ödenek aynldığmı, ödeneğin yüzde 62'sinın cari gıderler. yüzde 38'ininıseyatınmiçınkullanılacagı- m bildırdi. Komısyonda. Vakıflar Ge- nel Müdürlügü'nün bütçe ödenegı 225 milyar arttınlarak 2 rnlyon 116 milyar liraya, Diyanet İşlerı Başkan- lığı 'nın ödenegı de 25 milyar arttın- larak 20 tnlyon 965 milyar liraya çı- kanldı. Yasa tasansında 40 trilyon 37 mıl- yar ödenek aynlan Köy Hızmetleri Genel Müdürlügü'nün harcama kale- mı 8 trilyon 360 milyar lira arttınla- rak 48 trilyon 397 milyar liraya. 3 tnl- yon 451 miiyar ödenek aynlan Genç- lık ve Spor Genel Müdürlügü'nün harcama kalemi de 1 rnlyon 3 milyar lırayükseltilerek 4 tnlyon 454 mılyar liraya çıkanldı. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'nun ödeneği de 324 milyar lira yükseltılerek 4 trilyon 518 mılyar liraya çıkanldı. PTT'nin T'si cazibesini yitirmedi ABD telekom devleri Türk Telekom'u izliyor ÖZGÜR ULLSOY ABD'nın telekom devleri, PTT'nin T'sini yakm takıbe aldı. Anayasa Mah- kemesi'nin ıptal ettigi Türk Telekom Yasası 'na karşın, dün> a telekom dev- leri Türkiye ve Orta Asya pazanna yogun ılgi göstermeye devam edıyor. ABD Ticaret ve Kalkınma Ajan- sı'nın 24-26 mart tarihleri arasındadüzenlediği "Tür- kiye Telekomünikasvon Pa- zar OlanakJan T> konferan- sına aralannda AT&T, Mo- torola gibı fırmalann da bu- lunduğu 50'den fazla ABD şırketi katıldı. Türkıye'de yakJaşık kırk yıldır iş yapan AT&T'nin Doğu AvTupa, Orta Asya ve Türki- ye"den Sorumlu Müdürü Donald L. Congdon. Türk Telekom ile daha ön- ce de ışbırlığı ıçınde olduklannı ve özelleştirilmesiyle ilgılı tüm gelışme- len yakından ızlediklenni kaydederek şöyle konuştu: "Yasal altyapı konu- sunda doğru yoida ileıiendjği açık. An- cak yasanın bir çıkıp bir iptal edilme- si haval kınklığı \aradyor. Bu soru- nun çtkümleneceğine inanıvorum. Ya- bruncüar için önlerinin açık oJdugu bir ortamda karar vcrmek çok daha ko- laydır." Türkıye'de verdıklen hızme- ti ve müşteri portfoylennı gelıştırmek istediklerini belırten Congdon, AT&T'nm Orta Asya. Dogu Avrupa ve Türkiye pazarlannı yakından ve sürekli ızlediginı vurguladı. Bell fir- masmın bölünmesi ile kurulan ve bu- güne kadar Türkiye'de fa- aliyet göstermeyen South- vvestern Bell Şirketı'nın (SBC Inc) Genel Müdürü Tom G. Nanney şimdılık Türkiye'dekı vatırım ola- naklannı ve Türk Telekom'la ilgili gelişmelerı ızledıkle- rinı kaydederek "Kimbilir, pazann serbestleştirilmesinden sonra belki Türk Tekkom'a rakip olarak belki de ortak olarak pazara gjrebiliriz" şek- lınde konuştu. Önce yatınm alanlan- na sonra kimlerle onaklık kuracakla- nna karar vermeleri gerektığinı söy- leyen Nanney. "Türkiye, tekbaşınıza geiip şura>a bura>a yatınm yapayım diyebileceğiniz bir pazar değil. Paza- n iyi bilen. HikerJcinin taleplerini kes- tirebilen bir ortağa ihrivaç var" dedi. ABD Adalet Bakanlığı iddiaları inceliyor Moody's hakkmda soruşturma NE\V YORK (AA) - ABD Adalet Bakanlığı, tanınmış ratıng (kredi de- recelendirme) kuruluşu Moody's hak- kmda, bazı kredi derecelendirmelerin- de "antitekel yasasını ihlal ettiği" yo- lundaki ıddıalarüzerine soruşturma aç- tı. The Wall Street Journai gazetesin- dc yer alan habere göre. soruşturma kapsarrunda Bakanlık yetkılılen. Mo- ody's Investors Servıce firması hak- kmda, "bono ve tahvil çıkaranlara, daruşmanhkiçin MoodyVe başvurma- lan, aksi takdirde sözkonusu kuru- luşlar hakkında olumsuz değerlendir- me vapılacağı ya da kredi notlannın düşüruleceği konusunda baskılar yap- üğı*' yolundakı ıddıalan mcelemeye aldılar. The Wall Street Journal'ın so- ruşturmaya yakın kaynaklardan edın- dıgi bilgiye göre, ABD Adalet Ba- kanlıgf nın iddialar üzerine bırkaç hafta önce Moody's hakkında açtıgı soruşturma halen ilk aşamasında bu- lunuyor ABD'nın Colorado eyaletinde okul- lan ile ünlü Jefferson County şirketi, ratıng kuruluşu Moody s'ın. "damş- manlıkyapmasıiçin tutulmasının red- dedilmesi üzerine. 1993 yılında çıkar- dığı bono ve Cahviller hakkında olum- suz rapor hazırla\arak bunlann pazar- lanmasına sekte vurduğu" ıddıalan- nı ortayaatmıştı. Moody's firması. ABD Adalet Ba- kanlığı tarafından açılan soruşturma- yı doğrularken, uygulamalanmn "ya- salara uvgun" olduğunu öne sürdü. Mevcut kur politikası ile dış ticaret açığının büyüyeceğini dile getiriyor Sanayiciden döviz uyarısı• ANAYOL hükümeti tarafından uygulanan mevcut döviz politikasının devam etmesi halinde söz konusu açığın 1996 yılı boyunca artacağına dikkat çeken işdünyası temsilcilen. hükümetin olası bir istikrar programında reel kur politikasına başvurması gerektiğini dile getirdiler. CANAN SOYSAL ~ Sanayiciler, 1995 yılında 14 milyar dolar olarak gerçekJeşen dış ticaret açığının bu yıl daha da büyüyeceğinden endişeliler. ANAYOL hükümeti tarafından uygulanan mevcut döviz politika- sının devam etmesi halinde söz ko- nusu açığın 1996yılı boyuncaar- tacagına dikkat çeken iş dünyası temsilcilen, hükümetin olası bir istikrar programında reel kur po- litikasına başv urması gerektiğini dile getirdiler. İSO Meclisi top- lantısından sonra Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan sanayiciler. hükümetin Meclis'tekı yapısının da vatandaşı umutsuzluğa iten bir başka neden olduğunu vurguladı- lar. Memduh Hacıoğlu. Hüsamettin Kavi. Üzevir Garih. İSO eski başkanı Memduh Ha- cıoğlu, 14 milyar dolarlık dış ti- caret açığının bu yıl artacagını belirterek, IMF'nin hükümetle yapılacak bir görüşmede sıkı pa- rapolitikası önereceğini ifadeet- ti. Hacıoğlu. iç borç sorununa ka- lıcı birçözüm bulunması gerek- tiğini de vurgulavarak, **Ancak hükümetin Meclist'eki vapısı ka- lıcı çözümleralınmasıru imkânsız hale getiriyor. Bu da hükümete olan güveni daha da azalfıyor" şeklinde konuştu Işadamı SakıpSabana. Türki- ye'ninknzortamından hâlâ kur- tulamadığına dikkat çekerek. iler- leyen günlerde koşullann daha da zorlaşacağını ıfade etti. Türkiye Ihracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oguz. do- larda yaşanan yükselişin bir kriz beklentisi yaratmaması gerektiği- ni söyleyerek. IMF'nin dövizi baskı altına almayı hedefalan po- litıkalar önereceğini bclirttı. Paket yerine çözfim Bupolitikalann sonbaharaka- dar ancak devam edebileceğini kaydeden Oguz. açıklanması ola- sı bir istikrar paketınde kısa va- deli çözüm önerileri yerine kalı- cı çözüm önerileriyle birlikte özel- leştirme. vergi reformu \e GB uyum yasalannın yer alması ge- rektiğini ifade etti. İSO Başkanı llüsamettin Ka- vi ise hükümetin neyi. nasıl yap- mayı düşündügünün önemlı oldu- ğunu belirterek. bunlan belirledik- ten sonra ortayaçıkan sonuçlann OkanOğuz. IMF'ye de sunulması gerektiği- ni kaydetti. Dış ticaret açığında- ki büyümenın yatınmlan durdu- ran önemli bir unsur olarak orta- ya çıkacağını ifade eden Kavi. olası bir istikrar programının ise çok büyük önem taşımadığını kaydetti. AlarkoHoldingeşbaşkanı Cze- yir Gârih ortaya çıkan bütçe açı- ğının kayıt dışı ekonomı ve turizm gelirleriylekapanabileceğinı vur- gulayarak. dolardaki yükselmenın reel yerini bulması açısından do- gal olduğunu söyledi. Ahmet Ar- kan ise IMF'nin hükümetle olan. görüşmelerini eleştirerek. Türk hükümetlennin nasıl yapacagını en iyi şekilde bildiğini ve Tür- kiye'nin deneme tahtası ol- madığını dile getirdi. ÇİFTÇÎ D O S T U / SADULLAH USUMİ Deli danalardan almacak ders K asaba ve köy kahvelenmizde he- men hemen herakşam ülkemızin siyaseti ve ekonomısi ciddi tartış- malara yol açar. Cumhurbaşkan- lannın, başbakanlann. parti lıderlerinın ko- nuşmalan uzun uzun tartışılır... Sonuç alı- namayan tartışmalann bir kısmı sonraki ak- şama ertelenır!.. 1946 yılından sonra kav- galı gürültülü, hatta zaman zaman taşlı so- palı başlayan bu tartışmalar artık tatlı şaka- iaşmalara dönüştü... Eğer, kentlerden ge- lip sonmüş ateşe benzın döker gibi konuş- ma yapan densız bazı polıtikacılar ortalığı kanştırmamışsa, kavga çıkacağını sandığı- nız söz dalaşması bile rakılı, yemekli iddi- alaşmalarla sona erebilir!.. Köylerimizden yetişen çok değerii bilim adamları, sıyasetçiler, ekonomistler, yiik- sek rütbelı subaylar, mimarlar, mühendis- ler vardır... Çoğunun köylülen ıle ilişkisı sür- mektedir. Aynca yüksekokul diplomaları ile çiftçilik yapanların sayısı da az değildır. Ege'nin bir kasabasında, tanm konulu bir panelde bin kişilik topluluk içinde yükseko- kul mezuniannı sayarken yorgun düşmüş- tük... Kentlerde yaşayan birçok ınsanımız, köylerimizi sadece oy deposu olarak gören siyasetç!lefi*mizTü>kıye'ÇJeki bu gelışmenin henüz farkında değildır. Ama görgü ve eğitim düzeyindeki bu ge- lişme ne yazık ki köy ekonomısıne yansıtı- lamadı. İş başına geldikten sonra birden bı- re özel sektörcü kesilen hükümetlerimiz çift- çinin sömürülmesine seyirci kaldı... 1980 yılından sonra çiftçiyi ve hayvan üretıcisıni koruyan kuruluşlarçökertıldi... Bu kuruluş- lar, bütçeyi sömüren birer "kara delik" ola- rak tanrtıldı... öylesine bir moda estirildi kı, Islamköylü Cumhurbaşkanımız bile kurul- ması ve gelişmesı ıçin yıllarca hizmet ver- diği tanmsal KlT'leri ve tanm satış koope- ratifleri birliklerıni "kara delik" olarak ilan edıverdi... Demirel bu sözleri söylediği za- man kulaklanmıza inanamamıştık... Zira De- mirel'in en güzel yanı köyden gelışıydi... 1980 yılından sonra onlara sığınmasıydı... Karşılık görmesiydi... Onun Cumhurbaş- kanlıgı'na kadar yükselmesinde tanm kest- minin payı büyüktü... Üstelik özel sektör temsilcilerinin yaymak istediği gibi KlT'ler veTarım Satş Kooperatifleri "kara delik'öe- ğildi... Hepsi de ülkede ekonomik denge- len kurabilmek içın bınbır emekle yaşama geçınlmişlerdı... Ama Cumhurbaşkanımız gene "dün dün- dur, bugün bugündur" aniayışı ile bu güzel- lıklen bir kenara bırakarak özel sektörie bü- tünleşiverdi!.. 1980 yılından önce Demirel, tanmsal KlT'ler ve bırfikler konusunda Ece- vit ile nasıl da acımasız tartışmalar yapar- dı... Ecevit, "Kalkınma köyden başlamalı" diyordu... Demirel de tanm kesimini savu- nuyordu... Sonuçta iki liderin çatışmasından çiftçiler kâriı çıkıyorlardı... Asıl kazanan Türk halkı ve ekonomısi oluyordu. Turgut Özal'ın başlattığı, Demirefın de bir süre sonra sahıplendiği "özelleştirme modası "Türkıye'de belli bir köylü düşman- lığı yarattı... Ortada verilen ciddı bir destek olmadığı halde çiftçı, Türk ekonomısini sö- müren kesim olarak gösterilmek ıstendi... Bu hava ile SEK, Yem Sanayiı, EBK'nin bazı kombinalan yok pahasına satıldı. Böy- leceet ve süt piyasasında rekabet kalktı. Yem Sanayiı satıldı... Yem piyasası tamamen özel sektörün eline geçtı... Yem fiyatları 8 ile 10 bin liradan 20 bin iiralara yükseldi... Buna karşılık süt sanayicileri, süt fıyatlannı aşağıya çekti... Üretıci 18 bin liraya sattığı sütüne 13 bin liraya müşteri bulamaz hale geldı... Ardından tüccar besicıden aldığı et- lerin fiyatlannı düşürdü. Sonuçta para kazanamayan üretıciler de 200 milyon lira değerindeki en iyi cins inek- lerini yan fiyatına kasaba vermek zorunda kaldılar... Eğer SEK, EBK ve Yem Sanayii, özel sektöre satılmasaydı veya üretici bir- liklerine devredilseydı, bunlann hiçbiri ba- şımıza gelmeyecekti!.. En önemlısı hayvan- cılığımızı kendi ellerimizle dinamitfemesey- dik, şımdı bizı Ingihzlerin "deli dana "lan kor- kutmayacaktı... Diğer ülkelerin vıcık vıcık şaplı ve vebalı ınekleri bizi pek fazla ilgilen- dirmeyecekti... Kendi dağlarımızda, ovalanmızda, ahır- lanmızda yetişen sığırlanmızın mis gibı et- lerinı yemeye devam edecektik... Ustelik sanayici ve üretıci arasındaki fiyat denge- leri oluşacağı içın et ve süt ürünlerinı belki de bugünkünden daha az para ödeyerek ala- bilecektik... Türk halkı et konusunda büyük bir krize girdi... Kasap ve marketlerden et alırken kuşku içinde... Bakanların sık sık "Ingilte- re den et ithal etmedik" türünden yaptıkla- n açıklamalara kimse inanmak istemıyor... Çünkü artık devletegüven kalmamış... Bur- sa Merkez Ziraat Odası Başkanı Fuat Sa- n, yana yakıla şöyle diyor: "Marmara Bölgesi'nde hayvancılıköldü. SEK ve Et-Baiık Kurumu satıldı...Etve süt fiyatlan düştü... Buna karşılık yem fıyattan ikikatınaçıktı... Üretici, hayvanına bakamı- yor... En iyi cins ineklerini yan fiyatına ka- saba veriyor... Dünyanın en ileri hayvancı- lık ülkelehnden biri olan Türkiye, ithal ete muhtaç hale getihldi... Ithalat birçok holdin- gı zengin ediyor, ama Türk halkı da hasta- lıklı etlen yemek zorunda kalıyor. Ingilte- re 'den ithalat yapmadığımıza inanmak çok zor... Deli danalarya başka ülkeler vasıtası ile Türkiye'ye girdiyse ne olacak? Insanla- nmıza yazık değıl mi? Ingiltere'de yaygın- laşan deli dana hastalığıhepımize ders ol- malıdır... Hayvancılığımızıyeniden guçlen- dirirsek, hiçbır ülkenin çürük çank etlne muhtaç olmayız..." Ziraat odaları başkanlarından çoğu Fuat Sarı gibı düşünüyor... Adana (Süleyman Girrnen), Balıkesir (Ahmet Kahraman), Çanakkale (Sami Durgut), Aydın (Kemal Çetin), Edırne (Ismail Bolu), Manısa (Nu- ri Sorman), Sakarya (Hikmet Karabayır) başkanlan seneferden beri hayvancılığı kur- tarmak için ciddi çalışmalar ıçınde!.. Ama, hiçbiri derdinı Çiller'eanlatamadı... Hayvancılık gözlenmızin önünde "göster- melik" laflar arasında eriyip gitti... Tanm ve hayvancılıkta gerıleme başladık- tan sonra köy ve kasabalardaki göç hızlan- dı... Çok eski yıllarda iyi eğitim görenler bü- yük kentlerde yerleşmenin yollannı ararlar- dı... Daha sonralan, gençlenmiz eğıtimle- rinı tamamladıktan sonra, çiftçilik ve hay- vancılık yapmaya heveslendiler... Bir ara yurtdışında çalışanlar bile koylerinde, ka- sabalannda güzel villalar yaptırdılar. Amaç- lan dönüşlerinde köylerine yerleşmektı... Ama hepsi durdu... Türkiye'nin bozu- lan dengesi daha da bozulacak!.. Bu ters gelişmeyi önlemenin tek çaresi para mus- luklannı biraz da köy ve kasabalara çevir- mektir... Ancak Mesut Yılmaz da "hay- vancılık" ve "tanm" konusunda Çiller gibi konuşunca umutlarımız yok olup gidiyor!.. Mesut Yılmaz'a hatııiatmak ısteriz... Türk tanmını ve hayvancılığını çıkmaza sokan Özal ve Çıller'dir... Hatta bugün "deli da- na " tehlikesi Türkiye için de söz konusu ise bunun sorumluları da Özal ve Çıller'dır... Eğitimlı, beceriklı insan gücü köylen kal- kındırmak içın Yılmaz'ın alacağı kararlan bekliyor! • ΧÇMNEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Kavak Yelleri Aylar sonra Istanbul'da güneş yüzünü görüp ne- densiz neşelenince, insanın içini karartmayacak bir yazı konusu bulma sevdasına kapıldım. Doluya koy- dum olmadı, boşa koydum dolmadı. iç karartmaya- cak, sonu umutlu görünecek, olumsuzluk içerme- yecek konu bulmak zor. Başınızda kavak yelleri estirecek yazı konusu bu- lamayınca, başka bir "Kavak"tan söze girmek iste- dim. DYP'liler; CavitÇağlar'ın. bankası, Hayri Ko- zakçıoğlu, Necdet Menzir, Mehmet Sağlam'ın bu bankadaki yönetım kurulu üyelikleri ile uğradığı pres- tij kaybının acısını çıkarma peşinde. "Bu da ANAP'ın CaviV'i denilerek Istanbul Millet- vekili Cavit Kavak'ın, yönetim kurulu üyeliğini yap- tığı Iktisat Bankası için özel çalışmalan açıklanıyor. Yılmaz'ın özel uçağı ile Paris'e giden Kavak'ın, pat- ronu Erol Aksoy'un Fransa'daki bankasının işleri ile uğraştığı öne sürülüyor. DYP'li banka yönetimine gi- ren milletvekillerinin kamuoyu tepkisi karşısında gö- revlerinden istifa etmek zorunda kaldıklan anımsa- tılarak Kavak'ın aldırmamayı seçtiği anımsatılıyor. Başımda kavak yelleri esiyor ya, bu tartışma ko- nusu, milletvekilliğinin kirlenmişliği ile ilgili çok önem- li bir gösterge olan banka, ticaret, holding ilişkileri- nin dışında tanımadığınız, aklınızın ucundan geçir- meyeceğiniz bir başka kimlikli Cavit Kavak'tan söz edeceğim... Benim yakından tanıdığım ve çok sevdiğim Cavit Kavak, aslında aynı Cavit Kavak. 28 yıl öncesinde kalmış bir Cavit Kavak. Yıl 1968. Istanbul Üniversi- tesi'nde bilinen büyük işgal olayı yaşanıyor. Üniver- site haberlerinin. sonuç olarak işgal haberlerinin ga- zetedeki yayınlannın tümünden sorumlu olarak, ne- rede ise 24 saatim işgal altındaki üniversite merkez binası içinde geçiyor. Kaçınılmaz olarak sık sık gazete ile telefonla ha- berleşmek ve haberlerin önemli çoğunluğunu tele- fonla yazdırmak zorunda kalıyorum. Bana çok yar- dımcı olan, kendisini işgal konseyinin santral görev- lisi ilan etmiş, santralın başından işgal başladıktan sona erene kadar hiç ayrılmayan Buyrun Bozkurt Agabey", 'Buyrun Kemal Ağabey" diyerek işgal kon- seyi ortak başkanlannın istedikleri telefonlan bağla- yan bir genç var. Işgalin kaçıncı günüydü anımsamryorum, haberi- ni yazdırmıştım ki bu genç arkadaş, biraz utanarak, bugün için iyice komik kalsa da o gün için de çok küçük sayılan birkaç lira borç para istedi. Gerçek- ten istediği ve daha fazla olmamasında ısrariı oldu- ğu para ile ancak birkaç simit alabilirdi. Merak edip ne yapacagını sordum. "İşgal başladtğından bu ya- na santralı güvenip kimseye bırakamıyorum. Hiç param kalmadı. 24 saatten fazla birzamandır da açım. Simit aldıracağım" dedi. Üniversite reformu, devrimcilik, ülkeyi kurtarma inancı ile içi dopdolu, öğrenci eylemine zarar gelme- mesi uğruna santralı beklemeyi görev edinmiş, o gözleri ışıl ışıl genç Cavit Kavak'tan, 28 yıl sonra, mil- letvekilliği ile banka yönetimi görevini birlikte yürüt- mekte, banka çıkarlannı milletin vekili olarak kolla- makta hiçbir sakınca görmeyen bir başka Cavit Ka- vak'ı nasıl yarattık? Kişisel çıkar ve tutkulardan çok uzak, insancıl, toplumsal duygulan, özveri gücü çok yüksek bir in- san olarak tanıyıp çok sevdiğim Cavit Kavak'ın yıl- lar önce biraz aile, aşiret zorlaması ile Özal'ın yanın- da politikaya atıldığını duyduğumda içim sızlamıştı. 68'li arkadaşları, insancıllığından, duygu bazında sola yakınlığından, toplumsal bakış açısından çok faz- la şeyleryitirmediğini, karşılaştığı eski devrimci dost- larına çok sıcak baktığını anlatıyorlardı. Uzaktan izlendiğinde, en azından sağın fanatik şeriatçı, ırkçı akımları ile ittifak etmediği, politik ya- şamında yumuşak, insancıl kaldığı, en azından sa- ğın liberal-demokrat kanadınm oluşmasında işlev yapabileceği düşünülebilirdi. Bir iki karşılaşmamızda. biraz mahcup, ancak sı- cak ve yumuşak selamını, ben de en azından böy- le bir umutla sevinerek aldım. Ancak yıllar içinde bu doğrultuda sevindinci bir ağırlık koyduğunu da göz- lemleyemedim. Şimdi milletvekillerinin "iş takipçilen" sermaye çı- kar temsilcilen grubunda en önlerde görmek, ger- çekten çok üzücü. Misyon-vizyon sahibi Özal'ın Tür- kiye'ye yerleştirdiği kirli değerleri ile "Işini bilen me- mur... Kendini kurtaran insan... Birkoy üç al..." fel- sefesi ile, insanımızın nereden nereye geldiğinin çok tipik bir örneğini oluşturuyor. Başımda kavak yelleri esiyor, Istanbul bugün kir- li karanlık değil ya, bir mucize bekliyorum. Ülkesini, insanını çok seven, ülkesini kurtarma sorumluluğu- nu içinde duyan, özveriye hazır, gözleri pırıl pınl, inançla ışıl ışıl, güzel insan Cavit Kavak'ı karşımda görmek istiyorum. Özal'da simgeleşen yoz değer- lerle yaratılmış, köşe dönmeye bakan Cavit Kavak'ın yok olacağını düşlüyorum. Günlük mutfak gideri 500 bin lirayı aştı ANAYOCıın zamları, mutfağı vurdu ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması. günlük 500 bin lirayı aştı. Türk-fş Araştırma Merkezi, mart ayında gıda harcamasının 15 milyon 280 bin liraya ulaştığını belirledi. Farklı yaş gruplanndan oluşturan 4 kişilik bir ailenin gıda harcama kalıbına göre yapılan araştırmada, mart ayında. bir önceki aya göre, yüzde 4.8 oranındaki artışla, 14 milyon 575 bin lira olan aylık gıda harcamasınan, 15 milyon 280 bin liraya yükseldiği belirtildi. Aile bütçesine, bir ayda 705 bin lira ek mali yük getiren zamlann sonucunda, 1996 yılının ilk 3 ayında yüzde 19.61 artışolduğu hesaplandı. Araştırmaya göre, mart ayında toz şeker yüzde 31.4, çay yüzde 24.7 oranında zamlandı. Mevsim koşullanna bağlı olarak. sebze fiyatlannda, bir öncekj aya göre yüzde 10.8 oranında yükselme olduğunun kaydedüdiği araştırmada. yumurta fiyatının 6 bin liradan 7 bin 500 liraya yükseldiği belirlendi. 6 trilyon dolara ulaştı Dünya ticaret hacmi yüzde 8 oranında arttı BORSA f yı En Yeni Teknolojiyle Real-Tîme İzleyin... IMKBhisse senedi piyasası takibinde data hattı ve modeme SONAnkvc Cumtıunya Cad Ûftade Sk. Mo 1 Boğaz Sk No ~!2 Ern Han Kal 2-3 80230 Elmadağ 06700 Ganosmanpaşa Tel (0212)248 24 94 23162 11-231 ^960 Tei 10312)427 19 13'3 h Fate (0212) 232 80 77 FakS- (0312) 427 14 63 Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin fiyat ve işlem adetlerini arunda (real-time) izleyebilecek, portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz. # Seans içinde ahş/satış teklifi, endüşük/en voıksek ve son işiem fiyah ile hisse bazında işlem adedi ve sozleşme sayısı, # Seans sonunda ağırlıklı ortalama fiyatlar, 9 Seans içi ve tarihsel grafık, # Portfoy yönetimi/on-linc kâr-zarar hesabı, 9 Teknik analiz (en yaygın 9 adet gosterge), # DDE olanağı ile Excel'e veri aktarma, © Meta Stocka/Meta Stockdan veri transferi, # HLsse senetlerinin geçmişe dönük bilgileri. FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. CENEVRE (AA) - Mal ve hizmet bazında dünya ticaret hacmi. geçen yıl yüzde 8 arta- rak 6 trilyon dolara ulaştı. Dünya Ticaret Orgütü (WTO) tarafından hazırlanan bir rapora göre, bir önceki yı- la oranla daha az artan ticaret hacminin, bu yıl da geçen yıla oranla yavaşlayarak yüzde 7 ci- varında artması bekleniyor. Dünyatkareti mal ve hizmet ba- zında 1994 yılmd:ı yüzde 9.5 oranında büyümü^ia. Dünya ticaret hacminde sü- rekli ilk sıradakı yerini koruyan ABD. geçen yıl da buözelliği- ni sürdürdü. Geçen yıl 770.8 mılyar dolar ıthalat ve 583.9 milyar dolar da ihracat yapan ABD'nindıştıcaretaçığı 186.9 milyar dolara ulaşıyor. Dünya- nın en fazla ticaret yapan ülke- ler sıralamasında ABD'yi Al- manya ve Japonya izliyor. Geçen yıl. Kuzey Amerika kıtasının ihracat hacmi, bir ön- ceki yıla göre azalarak yüzde 8.5 oranında büyüdü. Oysa. 1994 yılında bu kıtanın ihracat hac- mi yüzde 10 oranında büyü- müştü Bu kıtanın ihracat hac- minde görülen azalmaya ne- den olarak Kanada'nın kötü perfbrmsı göstcnldı. Kuzey Amerıka'nın geçen yıl bir önceki yıla göre yaptığı ithalat hacmi artarak yüzde 7.5 orani'iJa büyüdü. Kuzey Ame- rika kıtasında geçen yıl bir ön- ceki yıla göre ihracat değeri yüzde 14.5 oranında artarak 777 milyar dolar olurken. aynı dönemde ithalat yüzde 11.5 oranında artarak 944 milyar do- lara yükseldi. Latin Amerika'da geçen yıl bir önceki yıla göre ihracatı yüzde 11.5 oranında artarken. ithalatı yüzde 4.5 oranında ge- riledi. WTO verilerine göre. Batı Avrupa'da geçen yıl, bir önceki yıla göre ıthalat hacmi yüzde 7.5, ihracat da yüzde 7 oranında arttı. Batı Avrupa böl- gesinde gerçekleştirilen ihra- cat ve ithalatta artış kaydedıl- mesine karşın, Almanya ve In- giltere ticaretinde azalma görül- dü. "Tkari açıdan dümanın en dinamikbölgesi" olarak anılan Doğu Avrupabölgesi ülkelen. komünist rejimle yönetilen dö- nemlerine oranla daha fazla bü- yüme oranı sağladılar. Avrupa kıtasının bu bölgesınde yeralan ülkelerin toplam ihracatı yüz- de 9.5. ithalatı da yüzde 6.5 oranında arttı. Asya'da ıthalat geçen yıl yüz- de 13 oranında arttı. Bölge ül- kelerinde ıç talebın yavaş art- masına ragmen Japonya'da ıt- halat yüzde 11.5. ihracat ise sa- dcce 2.5 oranında büyüdü. Çin'ın ıthalat ve ihracatında gö- rülen artış ise hâlâ Asya orta- lamasının altında. TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. den Sayın Pay Sahiplerine Duyuru 1995 yılına ait kâr payı ödemeleri, 29 Mart 1996 Cuma gününden başlamak üzere her gün saat 9:00 -11:30 arasında yapılacaktır. Sayın ortaklarımızın, telefonla randevu alarak 1995 yılı kâr payı kuponları ile birlikte aşağıda adreslerı verilen gışelerimize müracaat etmelerı rıca olunur. ;Not 1995 yılı kâr payı kuponlan elektronik gözle okunacağından, >• jponlann kesıklı kenar çızgisı üzerınden ve düzgun bir şekilde kesilmeleri, önemle rıca olunur.) MÜRACAAT ADRESLERİMİZ: a)Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., Menkul Kıymetler Müdürlügü fştirakler Servisi Meclisi Mebusan Caddesi No. 137,80040 Fındıklı, ISTANBUL Tel .(0-212)245 74 78 dırekt (0-212) 251 27 92 (7 hat) - 251 28 00 (8 hat) santral'dan 581/577/269 no'lu dahili hatlar b)Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş,, Ege Bölgesi Şubesi Cumhurıyet B'jh^ r ' No. 4û 35? "j 0 .Lwh Tel. (0-232) 421 S7 43 4213Ö4J Türhtye SmaiKaUunma BankasıAf.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle