Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 1996 PERŞEMBE
12 DIZIYAZI
ŞERIATI BEKLEMENIN1
DAVflıNİILMAZ.HflFJFLİıfi
£ RE IL t ÜS A t P
• RP'nin yüreklere saldığı "sistem
dışına çıkrria" korkusu ve "RP'yı
dışlamama" duygusu, koalisyon
görüşmeleri için kapısı çalınan DYP
ve ANAP lıderlerine de yansımıştır.
Çiller ve Yılmaz, "RP'nin çok partılı
demokratik parlamenter rejim"
içindeki yerini sorgulamaktan özenle
kaçınmışlardır. Çiller ve Yılmaz,
şerıatçıların ülke düzeyindeki
güçlerinden ve hesapları her an
altüst edebilecek kendi partilerı
- içindeki şeriatçı ağırlıktan ürküyorlar. RP lideri N. Erbakan, kendileriyle hükümet ortağı olmak istemeyenleri hasta ve tedaviye muhtaç olmakla suçladı.
Korkudan sorulmayan sorular
Ş
enat yanlılan. "din için sava-
şarak" ıktıdara ulaşmay ı y on-
tem olarak gordüklen ıçm
sertlıkten ve dayatmadan ya-
nadırlar Bu nedenle, bundan
sonrakı sureçte kadrolannın
"militanlaştınlması" tercıhının hcr za-
man ağır basması olasılığı yuksektır
Çunku "cihafın bırnumaralı "mücahi-
<H" Erbakan'ıntelevızyondan halkayan-
sıyan değerlendırmesıne gore, sıyaseten
karşılannda olanlann, RP ıle hukumct
ortağı olmak ıstemeyenlenn "hepsihas-
tadır" \ e "tedaviye gereksinimleri" var-
dır (46)
Erbakan Hoca, "hastalık" ışını "Bir
insan, RP en böyük parti olduğu için hü-
kümcti kurması doğaldır divemiyorsa
kendinde bir hastalık vardır" boyutuna
tırmandıracaktır (47) Ancak partının
"askeri darbe deneyimli yönetici kadro-
lan'' mılıtanlaşmanın sınırlan konusun-
da kuşkulanm dıle getırerek bu goruşe
karşı tavır almaktadırlar Onlar da Tur-
kıye solunun "hâlâ aymayan" bır kana-
dı gıbı, seçım ve sandık aldatmacasıyla
RP'nın hıçbırzaman "anayasayıdeğiştir-
me sayısına ulaşamayacagT kanısında-
dırlar K.endılennı "12 Martlardan, 12
EylüTlerden gelenler"olarak tanımla> an-
lann tercıhı, "payına düşen kadanyla"
yetınerek, devletın onemlı koltuklannı
"inananlann kontrolüne* bırakmaktır
RP'nin denetımı dışında kalan ve Is-
lamı sıyasene asıl belırle>ıcı olan "ılım-
h"yada
u
radikaJ" şenat >anlılan ıse, RP
tabanının daha çok "militanlaşmasın-
dan" yanadırlar Yapılan hesaplara gorc.
nasıl olsa "Rejim. radikal lslama bir
noktaya kadar katlanabüecek"' \ e sonun-
da parsayı ılımlı olanlartoplayacaklardir
RP'yi sistem içinde tutma
Seçım sonuçlannın bellı olduğu an-
dan ba^layan •'RP'yi sistem içinde tutma
paranoyasrkatlanarakbuyuyor RP nın
dışlanmamasını onerenler, Prof Erba-
kan'ındumen suyuna gırerek "RP'yeka-
çtnılmazortak" etıketını çoktan yapıştır-
dılar Seçıınlerden yuzde 21 oy alarak
binncı partı olma başansını sağlayan
Prof Erbakan ve arkadaşlannın olası
ortaklannı sındırmeye yonelık ortulu
baskılan arasında "sistem dışmaçıKma"
korkutmacası, hergeçen gun yenı bır ls-
lamı kuralla yaşama geçınlıyor
Örneğın Batılı anlamda sıyasette. çağ-
daş bır yaklaşım olan "eleştiri ve ozeleş-
tiri" kurumu. Islamı esaslara çevnlıyor.
Erbakan Hoca "mason diyerek kalbini
kırdığı'* sıyaset adamlanndan îslamı ıl-
kelerçerçevesındeozurdıleyebıleceğını
belırtıp "helalleşmeden'" soz edebılıyor
Programlar uyuşmuyor ba-
hanesi
RP'nin yüreklere saldığı "sistem dışı-
na çıkma" korkusu ve buna bağlı olarak
gelışen "RP'yi dışlamama" duygusu,
koalisyon goruşmelen ıçm kapısı çalı-
nan DYP ve ^NAPlıderlennede yansı-
mıştır Çiller açık, Yılmaz ortulu bır an-
latımla RP ıle bır ortaklık kurmayacak-
lannı soylemışlerdır, ama yaptıklan
açıklamalarda "RP'nin çok partili de-
mokratik parlamenter rejim" içindeki
yennı sorgulamaktan ozenle kaçınmış-
lardır Ne Çiller ne de Yılmaz. seçım ön-
cesı dıle getırdıklen kuşkulannı/korku-
lannı Erbakan'a söylemekten çekınmış-
lerdır
Çiller RP ıle programlannın "uyuş-
madığmı", Yılmaz ıse programlannın
RP'den daha çok DYP ıle -uyuşruğumT
söyleyerek dıplomatık bır yol ızlemiş-
lerdır Bunda DYP ve ANAP içindeki şe-
natçılann tepkısınden çekınmenın
onemlı payı olduğu bılınıyor DYP ve
ANAP'ın yonetıcı kadrolan. aslında
RP'nm duzen dcğıştırme gııcme. belkı
de onlardan daha çok ınanıvorlar Çiller
ve Yılma7. şenatçılann ulke tkızeyınde-
ki guçlennden korkuyorlar \c hcsaplan
her an altust edebilecek ken h partilerı
içindeki şenatçı ağırlıktan urkuvorlar
DSP veÇHP lıderlerı Ecevıt'.c Bay-
kal da bu konuda kendılenmJen beklenen
dınamızmı gosterememışlerdır Hcr ıkı
lıder de "demokratik rejim uzcrindcki
RPtehdidini"sorgulavamamı
c
;iır Fce\ ıt
RP'nın cumhunyetın laık nıtelıgının de-
ğıştınlmesıne ılışkın nıvetlennı açıkla-
mıştır Ama lıden olduğu "DSP'nin la-
ikJtği odünsu/ sa\ unurken,dine ve inanç-
lara çok saygılı olduğuna" Frbakan'ı ta-
nık gosterme gıbı ılgınç bır yol ızlemış-
tır Baykal RP'nın ızledığı polıtıkaların
çok partılı parlamenter demokratik re-
jımle ters duştuğunu soylcmek yenne.
Prof Frbakan ın son gunlerde sergıledi-
ğı "yumuşamanın inandıncı olmadığı-
nraçıklamakla yetınmıştır Sonuçta 51
hukumetı kurmakla gorevlendınlen
Prof Erbakan'ıngoru^tuğudort lıder de
"RP'nin sistem içinde tutuünasrtuzağı-
na duşmuştur Bır sıyası partının ıktıda-
ra ortak edılmcyerek "sistem dışına" ıtıl-
mesı gıbı "bilim dışı"anlaşılmaz bır tu
turna gınlmıştır Bır anlamda boylece.
RP'nın şenat yanlısı polıtıkalanna karşı
oluşturulacak demokratik tepkılcnn top-
lumsal muhalefetın onu kesılmıştır Çil-
ler ve Yılma7 bıryana. o?ellıkle Ecevıt
ve Baykal'dan adı ıster şenat. ıstcrhıla-
fet. ıster adıl duzen okun. sıyasal Islamın
"tam anlamıy la totaliter bir ideoloji oldu-
ğunu~açıklamalan beklenırdı
RP korkusu
"RP'yi sistem içinde tutmak" telaşı.
DYP ANAP DSP ve CHP'nın -RP'nin
gerçekyu7iinöaçıgaçıkaracak" polıtıka
lar uretememeMnden dc kaynaklanıyor
Belkı de aklm onerdığı vaşamın dayat-
tığısorularayanıtaranarakyapılacakbır
koalisyon ortaklığı goruşmesı "gerçek-
teşemeyecegP ıçın Erbakan vc arkadaş-
lanna, "Nama/kılmavam.onjçtutmaya-
nrkırba(,layacak';hırsızlıkyapanın elı-
nı kesecek'; zina yapanı 'taşlayaı.ak';
uvuşturucu kullananın °kafa.sım'mı ko-
paracaksını/?" dı\e ^orulamıyor
Sorulamıyor. çunku RP'nın gelışmesı
karşısında korkuya kapılan devlet ve sı-
yasetaddmlan ••lyasal lslama alternatıf.
"demokrasi programlan" uretemıyor-
lar Uretselerde, gende bıraktıklan "ic-
raatlanyla" ınandırıcı olamıyorlar
RP'yı "sistem içinetutmayrpolıtıka sa-
vıvorlar Insanların yaşamlannı şenat
hukumlenvlc baskı altına alma çabala-
nna kulak tıkıyorlar
Bellı kı DYP AN \P DSP ve CHP lı-
dcrlen, karşılannda hukumet kurma pa-
zarlıgı vapan Prof Erbakan \c arkadaş-
lannın nıvetlennı bılmiyorlar'bılmezden
gelıyorlar Aılcvemırashukukundance-
zahukukuna ışhukukundan vergı huku-
kunavekamu vonetımınekadarya^amın
tum alanlannda "Kuran hükumierini"
cgemen kılmak ıstcdıkicnnı anlamıyor-
lar anlamazdan gelıvorlar (48)
Ulus yerlne ummet
Soylendıgı gıbı RP. Batı demokrasılc-
nnde koklu geleneğe sahıp olan Hınstı
yan dımokrat partılenn Turkıyedekı
karşılığı dcğıldır Bu. yanıltıcı. hatta ya-
lanadayalı bırsargıdır (, unkuhıçbır \h
nstıyan Demukrat partı >ıyası kımlığını
ortayakovanprogramını Incıl yadaTev-
rat a dayjndınnamıştır Turkıye'de yıl-
lardır Islamı siyaset peşıııde koşanlann
"şenat diızeniniamaçiadıklan"tartışıla-
ma7 yadsınama7bırtierçektır bleştınle-
meyen değıstınlemeven sorgulanama-
yan "Allah'ın ketamını, peygambenn
buynıklannı" nırpartı programı duzevı-
ne ındırgeyen bu ınsanlann sıyasal mo-
tıvasvonunda "bireyin ozgürlüğü, ülke-
nin bağımsı/lığj" gıbı değerler voktur
Bunların ne ıstedıklen "neye/nelerekar-
şı olduklanndan^kolayca çıkarılabılır
tmpcryali7me başkaldıran Anadolu ha-
reketınc karşıdırlar
Çunku savunduklan şenat duzenınde
"ulus"v e "ulke" kav ramı yoktur Anado-
lu aydınlanmasına karşıdırlar (, unku sa-
vundukları duzende "birey" yoktur.
"ümmct" vardır
Tanhı kınlennın kokcnınde aydınlan-
maya sınırlı olsa da "ever" dıyen buyuk
çogunluğuyla "yü/iıniı Batı'va çevi-
ren"Turkıye halkı U7enndekı dın baskı-
sının kaldınlması yatmaktadır Mustafa
Kemalvearkadaşlannın "eldengeldiğin-
ce"ccrçeklestınneyc çalıştıklan ancak
gcrçek temellen u/erıne oturtamadıkla-
n Batılılaşmagınşımlennı devnmlcnnı
dıne karşı gostermc çabalan şenatın gc-
tırdığı avantajlan "kendi çıkarian için"
kullanamamalanndan kaynaklanmakta-
dır
L
]
lusal Kurtuluş'tan sonra gorece ya-
şanan toplumsal-sıyasal değışımı tu-
muyie "Din aleyhinde yapılan meianet-
lcr" olarak değerlendırmelennın teme-
lınde bu gcrçek yatmaktadır Dev let da-
ırelenndedağıttıklan bıldınlerden Kuran
kurslannda ettırdıklcn vemınc kadar her
DYP lideri Tansu Çiller, RP ile hükumet kurmayacağını söylerken ANAP lideri Mesut Yılmaz, koalisyon ortaklığından son anda vazgeçti.
Nelere karşılar?"Hila/eti kaldırdılar. 'De\ letın
dını Islamdır ibaresini
anayasadan çıkardılar.
Şeyhülislamlığı ve Şeriye
Vekâleti 'ni lağvıttiler. Miras
hukukunu değiştirdüer. Dini
nikâhı yasakladılar. Kadmların
başörtüsiine karşı çıktılar. Çok
kadınla evlenmeyı yasakladılar.
Şer V talak 'ı (boşanmayı) ve $er 7
yeminiyasakladılar. İslamı hukuk
yerine medeni hukuku getirdıler.
Askeriyeden tabur imamlannı ve
alay müfiülerini kaldırdılar. Din
derslerini yasakladılar. Kuran
harfleriniyasaklayıp Latin
harflerini getirdıler. Camilerin
dışındaki müesseseleri, türbeleri,
tekkeleri kapadılar. Milletin
basına zorla şapka giydirdiler.
Hacca gitmeyı yasakladılar.
Müslüman kızlann
gayrimüslumlerle evlenmesine t'zift
verdiler. Buluğ çağı/ıa gelmiş
erkek ve kız çocuklarıhın karışık
okumalarını mecbur ettiler. Büyük
erkek ve kız çocuklarının
beraberce top ve oyun
oynamalarına izin verdiler.
Camileri müze ve eşya depo.su
yaptılar. Cuma günıi tatilini
pazara çevirdiler. Islami takvimi
Vfiladi takvime çevirdiler.
Kadmlara seçim hakkı tanıdılar.
Kadmlan-kıjan hal ve hareketleri
ve hatta elbiseleriyle Hıristiyan
kadmlara benzettiler. Resmi
dairelerde kadmlara memuriyet
verdiler. Çıplak kadınları
erkeklerin önütıde oynattılar.
Ziyafetler tertip etmek suretiyle
ramazana karşı hürmetsizlik
yaptılar. Sarık ve cüppeyi
yasakladılar. Komünistlerin
teşkilatlanmasına müsaade ettiler.
Günliik işleri şer 7 kanunlara göre
değil, dlnsiz kanunlar göre
yüruttü/er. Dini devletten ayırmak
suretiyle, devleti dinin
kontrolünden çıkardılar."
ycre bu gerçck vansımıştır
Partı uyesınden partı yonctıcısınc ka-
dar tum RP kadrolan. u/un yıllardır bu
karşı oluş nedcnlcnnı benımsemekte. es-
kı koşullara donmek ıçın olağanustu e-
mek ve para harcamaktadtrlar RP'nın
vuzde 7'den yuzde 21 "c yukselen başan
grafıgındebu vjklaşımlann çok onemlı
payı vardır
Bu yaklaşım partı programından se-
çım bıidırgesıne propaganda stratejısın-
den partı ıçı egıtımıne dek heralan ıçın
geçerhdır Bu vaklaşım "anayasanın la-
iklık ilkesini değiştirme" ya da "toplumu
tarihiilebanştırma"gıbı başlıklaraltın-
da gızlenen gerçek sıyaM amacı anlat-
maktadır
Yu7de2l'ı oluşturarak RP'yı bınncı-
lık kursune oturtan seçmenlenn "buyük
çoğunluğunun" bu polıtıkalardan yana
olduklan unutulmamalıdır
(4f)i V< ctnemn Erbakan ıle Şeıkel Ka-
zun m ltk\ız\,on ekranlarına \ansnan dı-
\aloı;u (4~")Sedat Ergın Hurrı\et 23Şubal
1996 (4X) Nu/usunun "<>V9 u Muslurnan
olan bır ıtlkede hukukun dıne uigun olması
inazmdan soi\olojlk bır zcıruttttır Ueh-
mtt \uıı )dmaz Dnanel tşlerı Başkanı 29
Deniz Baykal
Yarın: RP'nin anayasa
taslağı
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞIPAL
Yurtdışmda çalışanlar ve askerlik borçlanınası
Soru: 1972 yüuıda yurtdışına çabşmaya gittint. Halen de yurtdışında
çalışmam devam etmektedir. Vurtdışına gitmcdcn once hıç-
bir sosyal güventik kurumuna tabi çalışmam yoktur. So-
rum: Türkiye'desigortalıolmadan \urtdışına giden vey urt-
dısında çalışanlar askerlik borçlanması yapabilır mi, j apa-
bilirse şartlan nedir? " (\l.S.)
YANIT:
6 Mayıs 1986 günü Resmı Gazete'de yayımlanan 3279 yasılı yasa ıle
askerlık borclanmasına ılışkın koşullar. yasanın yürurlöğe gırdığı 6 Ma-
yıs 1986'dan gecerlı olarak değıştınlmı^tır M19 sayılı yasadan öncekı
uygulamaya göre askerlik borçlanmasından yararlanabılmek ıçın sigor-
talı bır ışte çalışmak ya da ıstege bağlı sıgortaya ya da topluluk sıgona
sınapnmödemekkoşuluaranmaktaydı 3279saMİı vasaılebukoşul kal-
dınlmış ve 'sigortalı olarak tescıl edılmış' olmak askerlik borçlanma-
sından yararlanabılmek ıçın yeterlı koşul kabul edtlmıştır Yurtdışındaça-
lışanlar ıçın uygulamanın nasıl vapılacağı, Sosval Sıgortalar Kurumu Ge-
nel Mudurlüğü'nûn 2 Eylul 1987 gun ve 8-2 ek genelgesınde açıklan-
mıştır
**(...) sigortalı olarak ılk defa sozleşme yapılmış ulkelerdeçalışmaya baş-
layanlann, bu başlangıç tarihi Turk mev/uatına gore sigortalılığın baş-
langıcj savılmakta ve bu ulkede gecen prim odcme gun sayılan da 7 urki-
ye'deki sigortalı gun sayılan ıle birieştırilmektedir.
Sosyal guvenlik sozleşmelerinin bu amir hukmunden harekerle, bu ül-
keJerde çalısmakta iken 1655 ve 2422 sayılı kanunlara gore Turkive'deki
askerlik hızmet surelerini borçlanmak isteyen vatandaşlanmızın taleple-
ri. mırracaat tarihindt bu ulkelerde çalıştiktannı tt-v sik etmelcri kav dıy la
yenne şjetinlmekteidi. Ancak6.5.1986 tarihindeyururluğegıren 3279 sa-
yılı kanunun 2. maddesi ile sigorralılann borçlanma için kunıma mum-
caat ettikleri tarihte sigortalı çalışıvor olma sartı kaldınlarak, talep tari-
hindcn one 506 savılı kanuna gore tescil edilmiş olma şartı getirilmiş ise
de y ukanda açıklanan nedenlerle Turkıve'de hiç sigortalılığı bulunm'ay an
ancak Sosval Guvenlik Sozleşmesi akdedilmiş ulkelerde çalışmış olanla-
nn bu çalışmalan nedeniyle 506 savılı kanuna gore tescıl edUmiş olarak
kabulu ile askerlik borçlanma talepiennın yerine getirilmesi uygun gorul-
muştur. Nurtdışında kendileriyle Sosval Güvenlik Sozleşmesi vapılmış ül-
ke lerde çalışmalan olup da askerlik borçlanma talebinde bulunan ve
Turkıye'de sigortalı olarak çalışmasıolmadığınıbelirtenvatandaşlanmız-
dan bolge ve sıgorta mudurluklenmızde de tescili bulunmayan veya daha
once yabancı ulkede çalışmakta ıken hı/metini genel muduriuğumiıze
borçlanmamış olanlann tescil ışlemının yapıiarak askerlik surelerinin
borçlandınlması gerekmektedirr
Oenel mudurluğün S-2 ek genelgcsıne gore 3279 savılı vasa uyannca
v urtdışına çalışmjyagıtmedcn once Mgortalıçalışmasıolmayanlann.ça-
lı^tıkları ıılke ıle Turkıye arasında sosval guvenlık sozlcşmesı yapılmış
olrrtdM ko>julu ıle a<-kerlık horçldnmaMndın vamrlanmaları sağlanmıştır
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
'Merhaba Çağdaş Türkiye!'
12 Mart'ın MİT ajanlarından Mahır Kaynak. o c/vcıv-
lı donemde bır gun, benı telefonla aradı, o yıllar Yenı Or-
tam'da yazıp çızıyordum, şoyle dedı
- Sızınle goruşmek ıstıyorum, Sayın Ekmekçi! Ben
Mahır Kaynak
- Benımle ne goruşeceksınız7
- Benım hakkımda yazıp çızıyorsunuz, bırde benı dın-
ler mısınız7
- Hayır dınlemem, sızınle de goruşmem1
- Neden?
- Ben MİT ajanıyla goruşmem, çunku sız, bır şey ve-
nrken, bır şey alırsınız Buraya geımenızı ıstemem!
- Bırde benı dınleyın1
- Hayır*
Okurlar bılırler: goruşmek ıçın randevuya bıle gerek
yoktur; gazetede kapıya tekmeyı vuran gırer Ama Ma-
hır Kaynak, goruşmedığım, goruşmek ıstemedığım tek
kışıdır Şımdı bır zamanlar Cumhunyet'te çalışmış eskı
arkadaşlanmızın barındıkları "Yenı Yuzyıl'da anılannı ya-
zıyor Halıne baktım da acıdım Yenı Yuzyılcılara da acı-
dım Yazık1
• • •
Geçen cumartesı. TRT-2'de yayımlanan "Merhaba
Çagdaş Turkıye" konulu ızlence belleğımden çıkmadı
Bedıa Akarsu, Aysel Ekşi, Bülent Tanör, llhan Sel-
çuk'un konuşmalarını ıçeren ızlence, meğer, bu konuda
duzenlenen dızının yırmı bınncısıymış Tumu 26 ızlence- -
lık bır dızıymış Metnı Teoman Bılgın, Sınan Turan yaz-
mışlar, yapımcı, yonetıcı Fende Bılgın hazırlayanlar
Nurhayat Ağdaş-Kurtuluş Yağmurdereli sunan Mu-
rat Karasu. ozgun muzık Mete Sakpınar -Sakpınar,
Ataturk'u, devrımını konu alan çalışmalarıyla tanınıyor,
dekor Evcımen Perçin. grafık Harika Ersever Tum
emeğı geçenlerı TRT, montaj ve kamera çalışanlarını
kutluyorum (Telefon 0212 / 258 99 71, santral 259 72
75'ten 5380)
Okurlara, şunu anımsateyım O cumartesı gunku ız-
lence, 4 nısan perşembe gunu saat 11 30'da TFTT 3'te
yınelenecekmış Çarşamba gunlen de GAP TV'de 14 00-
15 00 arasında ısteyenler, geçmış ızlencelerden bırını
gorebılır, dınleyebılırler
30 mart cumartesı akşamı saat 21 15'te TRT 2'de "Is-
tıklal Mahkemelen, Ataturk, Cumhunyet ve Demokrası"
konulu ızlence var, Uğur Mumcu'nun bır konuşması ıle
başlayacak
Bugun, geçen cumartesı gunu konuşanlardan llhan
Selçuk'un konuşmasından bır ozetı vermek ıstıyorum.
Şoyle dıyordu llhan Selçuk
"Ataturkçü duşunce, aydınlanmanın, Anadolu'nun ko-
şullanna gore gerçekleşmesı demektır Ataturkçü duşun-
ce dedığımız zaman, bunun çok yonlen var, çunku bı-
zım devnmımız, Cumhunyet devnmı, bırbaşka tanımıy-
la 1923 devnmı, yeryuzunde kendıne ozgu ve çoğu ul-
keye nasıp olamayacak bır devnm Emperyalızme kar-
şı, 'ılk kurşun'ur? savaşı içinde yetışmış bır aydınlanma
Cumhunyet devnmı, laıklık devnmı, kadın haklan dev-
nmı, Yurttaşlık Yasası devnmı, (tabıı dıl devnmı) bunlar
hepsı bırbınnı ızlemış ve bırbınne eklemlenmış Boyle bır
durumda, bu denlı çok yonlu bır devnm, bır uygarlık
devnmı dıye de tanımlanabılır Ve Turkıye ıçın kaçınılmaz
bırsonuçtur III. Selım den başlayarak II. Mahmut//e de-
vam eden, Tanzımat'ta çeşıtlı yansımalan gorulen Na-
mık Kemal 7e yavaş yavaş halka, aydınlara mal olan bır
devnm Yanı, eklemlemelı bır devnm Boyle bırdenbıre
pat dıye ortaya çıkmış değıl Tanhte hıçbır şey, bırden-
bıre ortaya çıkmaz 0nun muhakkak halk katlannda, ay-
dınlar katlannda. bırtakım bınkımlen vardır Ama 1923
devnmı, bunu kokten bıçımde gerçekleştırdı Ve Mus-
tafa Kemal 'ın buyukluğu, sıyasal dehayla bırlıkte, aynı
zamanda, bunun felsefı kokenlenne ınerek, aydınlan-
mayı bır devlet bıçımıne donuşturebılmesıdır Buda Tur-
ratıkifevtimımzin temeltdır Galileown duşüricesıney-
dı"
7
Bılımsel olarak bırtakım araştırmalaryaptı ve dedı kı
- Dunya evrenın merkezı değıldır Ve dunya guneş çev-
resınde doner
1
Bu, o zamanın duzenıne karşı çıkmak demektı Ama
ozgurduşunce buydu, bılımsel duşunceydı, ınsanındu-
şuncesını soyleyebılmesıydı Hıçbır kayıt kuyut tanıma-
dan ınsanın duşuncesını soyleyebılmesı, demokrasının
(ozudur) Özgur duşunce olmadan, zaten hıçbır şey ol-
maz
'Tarıbımızle barışalım, dınımızle banşalım' gıbı sav-
lar ortaya atılıyor oysa bız tanhımıze hıçbır zaman kus~
medık
Şımdı, Tanhımızle banşmak' ne demek
7
Tanh bır bı-
lımdır Eğer unıversıtelenmızde tanh bılımı, ozgurce ya-
pılabılırse o zaman tanhımızle banşmak değıl, tanhı-
mızle tanışmak olanaklarına kavuşuruz
Osmanlı donemınde tanh olarak ne okutulurdu? Kı-
sası Enbıya (Peygamberter Tanhı), Padışahlar Tanhı, bır-
takım savaşlar kı bunlann da aslı astan yoktu 1923 do-
nemınden sonra, tanhımızle banşmaya, tanhımızı oğren-
meye başladık Tanhımızın gırdısını, çıktısını araştırma-
yabasJadık, tanh, bılımselgerçeklerle-araştınlıp, gerçek-
ler ortaya konduğu zaman ınsana bır şeyler anlatabıhr
Eee, bakıyoruz bır Suudı Arabıstan, orada bır cumhu-
nyet devnmı, bıraydınlanma devnmı yok, ya da bırlran 9
Onlar tanhlenyle banşık mı? Yanı, acaba karanlıkta ya-
şamak mı, bır ınsanın tarıhıyle'banşmak demek"
7
Tanh
de bır eleştın suzgecınden ve bılımsel suzgeçten geçer
Bana sorarsanız, ancak cumhunyet devnmınden sonra
bız Osmanlı tanhını oğrenmeye başladık Ve basımevı-
nın bulunuşundan, 1928 harf devnmıne değın tum Os-
manlı 'da basılan kıtap sayısı 25 bın, 25 bın kıtap nedır
kı7
Bır ev kıtaplığı Nasıl ınsan tarıhıyle banşabılır kı9
Bu
25 bın kıtap, 250 bın kıtap olmadan, 1 mılyon 250 bın
kıtap olmadan, unıversıteler devreye gırmeden, tanhı
dıdık dıdık etmeden ve onları oğrenmeden tanhımızle
nasıl banşınz^ Atalanmıza karşı gorevımızı yapmış ola-
cagız, tanhımızı araştırırsak, onu bılımsel olçutlerımızle
ortaya koyarsak, bence cumhurıyetten sonra bız,
tanhımızle banşmaya başladık "
B U L M A C A SEDAT\AŞAYA V
1 2 3 4 5 6 7
SOLDANSAĞA:
1/AMredJarry'-
nın ünlubırovunu
2/ Açık elle yuze
vurulan tokat In-
ce kabuk ya da ın-
ce den 3/ Gözlen
görmeyen Aynı
ahır adına koşan
yarışatlarına verı-
len ad 4/ Hatay
yöresınde ıncırden
yapılan rakıya ve-
rılen ad Kütah-
ya'nınbırılçesı 5/
Onemlı tanhsel
olgu Nıkel elementının
sımgesı 6Vlyılıketme Içı-
ne sulu şeyler konulan kap
7/ "Hayır" anlamında kulla-
nılan söz Yunan mıtolojı-
sınde. analığın yücelığını ve
egemenlığını sımgeleyen ev-
lılık tannçası 8/Fasıla Has-
talık 9/ Fatih Sultan Meh-
met'ın şıırlennde kullandığı
mahlas Elektnk dırenç bın-
mı
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Hındıstan'da dört geleneksel toplumsal sınıf içinde ıkın-
cı sırada yer alan soylular ve savaşçılar kastı 2/Istanbul'un
bırsemtı El eletutuşarak oynanan bır halk oyunu 3/Yur-
dumuzda bır dag Tuzağa duşurulen şey 4/Bır nota Tan-
n 5/Tanmda kullanılan azotlu gubre Kansızlık 67Kum
adacığı Eskı Mısır'daguneştannsı 7/Bırmevve Tropı-
kal bolgelerde yetışen ve vumruları bcsın olarak kullanılan
bır bıtkı 8/ Boğa gureşı yapılan alan tlenme beddua 9/
Kant'ın. ozellıkle dogmacılığın ve kuşkuculuğun karşısına
koyduğu felsefe yontemı