08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 1996 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI ŞERIATI BEKLEMENIN1 DAVflıNİILMAZ.HflFJFLİıfi £ RE IL t ÜS A t P • RP'nin yüreklere saldığı "sistem dışına çıkrria" korkusu ve "RP'yı dışlamama" duygusu, koalisyon görüşmeleri için kapısı çalınan DYP ve ANAP lıderlerine de yansımıştır. Çiller ve Yılmaz, "RP'nin çok partılı demokratik parlamenter rejim" içindeki yerini sorgulamaktan özenle kaçınmışlardır. Çiller ve Yılmaz, şerıatçıların ülke düzeyindeki güçlerinden ve hesapları her an altüst edebilecek kendi partilerı - içindeki şeriatçı ağırlıktan ürküyorlar. RP lideri N. Erbakan, kendileriyle hükümet ortağı olmak istemeyenleri hasta ve tedaviye muhtaç olmakla suçladı. Korkudan sorulmayan sorular Ş enat yanlılan. "din için sava- şarak" ıktıdara ulaşmay ı y on- tem olarak gordüklen ıçm sertlıkten ve dayatmadan ya- nadırlar Bu nedenle, bundan sonrakı sureçte kadrolannın "militanlaştınlması" tercıhının hcr za- man ağır basması olasılığı yuksektır Çunku "cihafın bırnumaralı "mücahi- <H" Erbakan'ıntelevızyondan halkayan- sıyan değerlendırmesıne gore, sıyaseten karşılannda olanlann, RP ıle hukumct ortağı olmak ıstemeyenlenn "hepsihas- tadır" \ e "tedaviye gereksinimleri" var- dır (46) Erbakan Hoca, "hastalık" ışını "Bir insan, RP en böyük parti olduğu için hü- kümcti kurması doğaldır divemiyorsa kendinde bir hastalık vardır" boyutuna tırmandıracaktır (47) Ancak partının "askeri darbe deneyimli yönetici kadro- lan'' mılıtanlaşmanın sınırlan konusun- da kuşkulanm dıle getırerek bu goruşe karşı tavır almaktadırlar Onlar da Tur- kıye solunun "hâlâ aymayan" bır kana- dı gıbı, seçım ve sandık aldatmacasıyla RP'nın hıçbırzaman "anayasayıdeğiştir- me sayısına ulaşamayacagT kanısında- dırlar K.endılennı "12 Martlardan, 12 EylüTlerden gelenler"olarak tanımla> an- lann tercıhı, "payına düşen kadanyla" yetınerek, devletın onemlı koltuklannı "inananlann kontrolüne* bırakmaktır RP'nin denetımı dışında kalan ve Is- lamı sıyasene asıl belırle>ıcı olan "ılım- h"yada u radikaJ" şenat >anlılan ıse, RP tabanının daha çok "militanlaşmasın- dan" yanadırlar Yapılan hesaplara gorc. nasıl olsa "Rejim. radikal lslama bir noktaya kadar katlanabüecek"' \ e sonun- da parsayı ılımlı olanlartoplayacaklardir RP'yi sistem içinde tutma Seçım sonuçlannın bellı olduğu an- dan ba^layan •'RP'yi sistem içinde tutma paranoyasrkatlanarakbuyuyor RP nın dışlanmamasını onerenler, Prof Erba- kan'ındumen suyuna gırerek "RP'yeka- çtnılmazortak" etıketını çoktan yapıştır- dılar Seçıınlerden yuzde 21 oy alarak binncı partı olma başansını sağlayan Prof Erbakan ve arkadaşlannın olası ortaklannı sındırmeye yonelık ortulu baskılan arasında "sistem dışmaçıKma" korkutmacası, hergeçen gun yenı bır ls- lamı kuralla yaşama geçınlıyor Örneğın Batılı anlamda sıyasette. çağ- daş bır yaklaşım olan "eleştiri ve ozeleş- tiri" kurumu. Islamı esaslara çevnlıyor. Erbakan Hoca "mason diyerek kalbini kırdığı'* sıyaset adamlanndan îslamı ıl- kelerçerçevesındeozurdıleyebıleceğını belırtıp "helalleşmeden'" soz edebılıyor Programlar uyuşmuyor ba- hanesi RP'nin yüreklere saldığı "sistem dışı- na çıkma" korkusu ve buna bağlı olarak gelışen "RP'yi dışlamama" duygusu, koalisyon goruşmelen ıçm kapısı çalı- nan DYP ve ^NAPlıderlennede yansı- mıştır Çiller açık, Yılmaz ortulu bır an- latımla RP ıle bır ortaklık kurmayacak- lannı soylemışlerdır, ama yaptıklan açıklamalarda "RP'nin çok partili de- mokratik parlamenter rejim" içindeki yennı sorgulamaktan ozenle kaçınmış- lardır Ne Çiller ne de Yılmaz. seçım ön- cesı dıle getırdıklen kuşkulannı/korku- lannı Erbakan'a söylemekten çekınmış- lerdır Çiller RP ıle programlannın "uyuş- madığmı", Yılmaz ıse programlannın RP'den daha çok DYP ıle -uyuşruğumT söyleyerek dıplomatık bır yol ızlemiş- lerdır Bunda DYP ve ANAP içindeki şe- natçılann tepkısınden çekınmenın onemlı payı olduğu bılınıyor DYP ve ANAP'ın yonetıcı kadrolan. aslında RP'nm duzen dcğıştırme gııcme. belkı de onlardan daha çok ınanıvorlar Çiller ve Yılma7. şenatçılann ulke tkızeyınde- ki guçlennden korkuyorlar \c hcsaplan her an altust edebilecek ken h partilerı içindeki şenatçı ağırlıktan urkuvorlar DSP veÇHP lıderlerı Ecevıt'.c Bay- kal da bu konuda kendılenmJen beklenen dınamızmı gosterememışlerdır Hcr ıkı lıder de "demokratik rejim uzcrindcki RPtehdidini"sorgulavamamı c ;iır Fce\ ıt RP'nın cumhunyetın laık nıtelıgının de- ğıştınlmesıne ılışkın nıvetlennı açıkla- mıştır Ama lıden olduğu "DSP'nin la- ikJtği odünsu/ sa\ unurken,dine ve inanç- lara çok saygılı olduğuna" Frbakan'ı ta- nık gosterme gıbı ılgınç bır yol ızlemış- tır Baykal RP'nın ızledığı polıtıkaların çok partılı parlamenter demokratik re- jımle ters duştuğunu soylcmek yenne. Prof Frbakan ın son gunlerde sergıledi- ğı "yumuşamanın inandıncı olmadığı- nraçıklamakla yetınmıştır Sonuçta 51 hukumetı kurmakla gorevlendınlen Prof Erbakan'ıngoru^tuğudort lıder de "RP'nin sistem içinde tutuünasrtuzağı- na duşmuştur Bır sıyası partının ıktıda- ra ortak edılmcyerek "sistem dışına" ıtıl- mesı gıbı "bilim dışı"anlaşılmaz bır tu turna gınlmıştır Bır anlamda boylece. RP'nın şenat yanlısı polıtıkalanna karşı oluşturulacak demokratik tepkılcnn top- lumsal muhalefetın onu kesılmıştır Çil- ler ve Yılma7 bıryana. o?ellıkle Ecevıt ve Baykal'dan adı ıster şenat. ıstcrhıla- fet. ıster adıl duzen okun. sıyasal Islamın "tam anlamıy la totaliter bir ideoloji oldu- ğunu~açıklamalan beklenırdı RP korkusu "RP'yi sistem içinde tutmak" telaşı. DYP ANAP DSP ve CHP'nın -RP'nin gerçekyu7iinöaçıgaçıkaracak" polıtıka lar uretememeMnden dc kaynaklanıyor Belkı de aklm onerdığı vaşamın dayat- tığısorularayanıtaranarakyapılacakbır koalisyon ortaklığı goruşmesı "gerçek- teşemeyecegP ıçın Erbakan vc arkadaş- lanna, "Nama/kılmavam.onjçtutmaya- nrkırba(,layacak';hırsızlıkyapanın elı- nı kesecek'; zina yapanı 'taşlayaı.ak'; uvuşturucu kullananın °kafa.sım'mı ko- paracaksını/?" dı\e ^orulamıyor Sorulamıyor. çunku RP'nın gelışmesı karşısında korkuya kapılan devlet ve sı- yasetaddmlan ••lyasal lslama alternatıf. "demokrasi programlan" uretemıyor- lar Uretselerde, gende bıraktıklan "ic- raatlanyla" ınandırıcı olamıyorlar RP'yı "sistem içinetutmayrpolıtıka sa- vıvorlar Insanların yaşamlannı şenat hukumlenvlc baskı altına alma çabala- nna kulak tıkıyorlar Bellı kı DYP AN \P DSP ve CHP lı- dcrlen, karşılannda hukumet kurma pa- zarlıgı vapan Prof Erbakan \c arkadaş- lannın nıvetlennı bılmiyorlar'bılmezden gelıyorlar Aılcvemırashukukundance- zahukukuna ışhukukundan vergı huku- kunavekamu vonetımınekadarya^amın tum alanlannda "Kuran hükumierini" cgemen kılmak ıstcdıkicnnı anlamıyor- lar anlamazdan gelıvorlar (48) Ulus yerlne ummet Soylendıgı gıbı RP. Batı demokrasılc- nnde koklu geleneğe sahıp olan Hınstı yan dımokrat partılenn Turkıyedekı karşılığı dcğıldır Bu. yanıltıcı. hatta ya- lanadayalı bırsargıdır (, unkuhıçbır \h nstıyan Demukrat partı >ıyası kımlığını ortayakovanprogramını Incıl yadaTev- rat a dayjndınnamıştır Turkıye'de yıl- lardır Islamı siyaset peşıııde koşanlann "şenat diızeniniamaçiadıklan"tartışıla- ma7 yadsınama7bırtierçektır bleştınle- meyen değıstınlemeven sorgulanama- yan "Allah'ın ketamını, peygambenn buynıklannı" nırpartı programı duzevı- ne ındırgeyen bu ınsanlann sıyasal mo- tıvasvonunda "bireyin ozgürlüğü, ülke- nin bağımsı/lığj" gıbı değerler voktur Bunların ne ıstedıklen "neye/nelerekar- şı olduklanndan^kolayca çıkarılabılır tmpcryali7me başkaldıran Anadolu ha- reketınc karşıdırlar Çunku savunduklan şenat duzenınde "ulus"v e "ulke" kav ramı yoktur Anado- lu aydınlanmasına karşıdırlar (, unku sa- vundukları duzende "birey" yoktur. "ümmct" vardır Tanhı kınlennın kokcnınde aydınlan- maya sınırlı olsa da "ever" dıyen buyuk çogunluğuyla "yü/iıniı Batı'va çevi- ren"Turkıye halkı U7enndekı dın baskı- sının kaldınlması yatmaktadır Mustafa Kemalvearkadaşlannın "eldengeldiğin- ce"ccrçeklestınneyc çalıştıklan ancak gcrçek temellen u/erıne oturtamadıkla- n Batılılaşmagınşımlennı devnmlcnnı dıne karşı gostermc çabalan şenatın gc- tırdığı avantajlan "kendi çıkarian için" kullanamamalanndan kaynaklanmakta- dır L ] lusal Kurtuluş'tan sonra gorece ya- şanan toplumsal-sıyasal değışımı tu- muyie "Din aleyhinde yapılan meianet- lcr" olarak değerlendırmelennın teme- lınde bu gcrçek yatmaktadır Dev let da- ırelenndedağıttıklan bıldınlerden Kuran kurslannda ettırdıklcn vemınc kadar her DYP lideri Tansu Çiller, RP ile hükumet kurmayacağını söylerken ANAP lideri Mesut Yılmaz, koalisyon ortaklığından son anda vazgeçti. Nelere karşılar?"Hila/eti kaldırdılar. 'De\ letın dını Islamdır ibaresini anayasadan çıkardılar. Şeyhülislamlığı ve Şeriye Vekâleti 'ni lağvıttiler. Miras hukukunu değiştirdüer. Dini nikâhı yasakladılar. Kadmların başörtüsiine karşı çıktılar. Çok kadınla evlenmeyı yasakladılar. Şer V talak 'ı (boşanmayı) ve $er 7 yeminiyasakladılar. İslamı hukuk yerine medeni hukuku getirdıler. Askeriyeden tabur imamlannı ve alay müfiülerini kaldırdılar. Din derslerini yasakladılar. Kuran harfleriniyasaklayıp Latin harflerini getirdıler. Camilerin dışındaki müesseseleri, türbeleri, tekkeleri kapadılar. Milletin basına zorla şapka giydirdiler. Hacca gitmeyı yasakladılar. Müslüman kızlann gayrimüslumlerle evlenmesine t'zift verdiler. Buluğ çağı/ıa gelmiş erkek ve kız çocuklarıhın karışık okumalarını mecbur ettiler. Büyük erkek ve kız çocuklarının beraberce top ve oyun oynamalarına izin verdiler. Camileri müze ve eşya depo.su yaptılar. Cuma günıi tatilini pazara çevirdiler. Islami takvimi Vfiladi takvime çevirdiler. Kadmlara seçim hakkı tanıdılar. Kadmlan-kıjan hal ve hareketleri ve hatta elbiseleriyle Hıristiyan kadmlara benzettiler. Resmi dairelerde kadmlara memuriyet verdiler. Çıplak kadınları erkeklerin önütıde oynattılar. Ziyafetler tertip etmek suretiyle ramazana karşı hürmetsizlik yaptılar. Sarık ve cüppeyi yasakladılar. Komünistlerin teşkilatlanmasına müsaade ettiler. Günliik işleri şer 7 kanunlara göre değil, dlnsiz kanunlar göre yüruttü/er. Dini devletten ayırmak suretiyle, devleti dinin kontrolünden çıkardılar." ycre bu gerçck vansımıştır Partı uyesınden partı yonctıcısınc ka- dar tum RP kadrolan. u/un yıllardır bu karşı oluş nedcnlcnnı benımsemekte. es- kı koşullara donmek ıçın olağanustu e- mek ve para harcamaktadtrlar RP'nın vuzde 7'den yuzde 21 "c yukselen başan grafıgındebu vjklaşımlann çok onemlı payı vardır Bu yaklaşım partı programından se- çım bıidırgesıne propaganda stratejısın- den partı ıçı egıtımıne dek heralan ıçın geçerhdır Bu vaklaşım "anayasanın la- iklık ilkesini değiştirme" ya da "toplumu tarihiilebanştırma"gıbı başlıklaraltın- da gızlenen gerçek sıyaM amacı anlat- maktadır Yu7de2l'ı oluşturarak RP'yı bınncı- lık kursune oturtan seçmenlenn "buyük çoğunluğunun" bu polıtıkalardan yana olduklan unutulmamalıdır (4f)i V< ctnemn Erbakan ıle Şeıkel Ka- zun m ltk\ız\,on ekranlarına \ansnan dı- \aloı;u (4~")Sedat Ergın Hurrı\et 23Şubal 1996 (4X) Nu/usunun "<>V9 u Muslurnan olan bır ıtlkede hukukun dıne uigun olması inazmdan soi\olojlk bır zcıruttttır Ueh- mtt \uıı )dmaz Dnanel tşlerı Başkanı 29 Deniz Baykal Yarın: RP'nin anayasa taslağı ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞIPAL Yurtdışmda çalışanlar ve askerlik borçlanınası Soru: 1972 yüuıda yurtdışına çabşmaya gittint. Halen de yurtdışında çalışmam devam etmektedir. Vurtdışına gitmcdcn once hıç- bir sosyal güventik kurumuna tabi çalışmam yoktur. So- rum: Türkiye'desigortalıolmadan \urtdışına giden vey urt- dısında çalışanlar askerlik borçlanması yapabilır mi, j apa- bilirse şartlan nedir? " (\l.S.) YANIT: 6 Mayıs 1986 günü Resmı Gazete'de yayımlanan 3279 yasılı yasa ıle askerlık borclanmasına ılışkın koşullar. yasanın yürurlöğe gırdığı 6 Ma- yıs 1986'dan gecerlı olarak değıştınlmı^tır M19 sayılı yasadan öncekı uygulamaya göre askerlik borçlanmasından yararlanabılmek ıçın sigor- talı bır ışte çalışmak ya da ıstege bağlı sıgortaya ya da topluluk sıgona sınapnmödemekkoşuluaranmaktaydı 3279saMİı vasaılebukoşul kal- dınlmış ve 'sigortalı olarak tescıl edılmış' olmak askerlik borçlanma- sından yararlanabılmek ıçın yeterlı koşul kabul edtlmıştır Yurtdışındaça- lışanlar ıçın uygulamanın nasıl vapılacağı, Sosval Sıgortalar Kurumu Ge- nel Mudurlüğü'nûn 2 Eylul 1987 gun ve 8-2 ek genelgesınde açıklan- mıştır **(...) sigortalı olarak ılk defa sozleşme yapılmış ulkelerdeçalışmaya baş- layanlann, bu başlangıç tarihi Turk mev/uatına gore sigortalılığın baş- langıcj savılmakta ve bu ulkede gecen prim odcme gun sayılan da 7 urki- ye'deki sigortalı gun sayılan ıle birieştırilmektedir. Sosyal guvenlik sozleşmelerinin bu amir hukmunden harekerle, bu ül- keJerde çalısmakta iken 1655 ve 2422 sayılı kanunlara gore Turkive'deki askerlik hızmet surelerini borçlanmak isteyen vatandaşlanmızın taleple- ri. mırracaat tarihindt bu ulkelerde çalıştiktannı tt-v sik etmelcri kav dıy la yenne şjetinlmekteidi. Ancak6.5.1986 tarihindeyururluğegıren 3279 sa- yılı kanunun 2. maddesi ile sigorralılann borçlanma için kunıma mum- caat ettikleri tarihte sigortalı çalışıvor olma sartı kaldınlarak, talep tari- hindcn one 506 savılı kanuna gore tescil edilmiş olma şartı getirilmiş ise de y ukanda açıklanan nedenlerle Turkıve'de hiç sigortalılığı bulunm'ay an ancak Sosval Guvenlik Sozleşmesi akdedilmiş ulkelerde çalışmış olanla- nn bu çalışmalan nedeniyle 506 savılı kanuna gore tescıl edUmiş olarak kabulu ile askerlik borçlanma talepiennın yerine getirilmesi uygun gorul- muştur. Nurtdışında kendileriyle Sosval Güvenlik Sozleşmesi vapılmış ül- ke lerde çalışmalan olup da askerlik borçlanma talebinde bulunan ve Turkıye'de sigortalı olarak çalışmasıolmadığınıbelirtenvatandaşlanmız- dan bolge ve sıgorta mudurluklenmızde de tescili bulunmayan veya daha once yabancı ulkede çalışmakta ıken hı/metini genel muduriuğumiıze borçlanmamış olanlann tescil ışlemının yapıiarak askerlik surelerinin borçlandınlması gerekmektedirr Oenel mudurluğün S-2 ek genelgcsıne gore 3279 savılı vasa uyannca v urtdışına çalışmjyagıtmedcn once Mgortalıçalışmasıolmayanlann.ça- lı^tıkları ıılke ıle Turkıye arasında sosval guvenlık sozlcşmesı yapılmış olrrtdM ko>julu ıle a<-kerlık horçldnmaMndın vamrlanmaları sağlanmıştır ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ 'Merhaba Çağdaş Türkiye!' 12 Mart'ın MİT ajanlarından Mahır Kaynak. o c/vcıv- lı donemde bır gun, benı telefonla aradı, o yıllar Yenı Or- tam'da yazıp çızıyordum, şoyle dedı - Sızınle goruşmek ıstıyorum, Sayın Ekmekçi! Ben Mahır Kaynak - Benımle ne goruşeceksınız7 - Benım hakkımda yazıp çızıyorsunuz, bırde benı dın- ler mısınız7 - Hayır dınlemem, sızınle de goruşmem1 - Neden? - Ben MİT ajanıyla goruşmem, çunku sız, bır şey ve- nrken, bır şey alırsınız Buraya geımenızı ıstemem! - Bırde benı dınleyın1 - Hayır* Okurlar bılırler: goruşmek ıçın randevuya bıle gerek yoktur; gazetede kapıya tekmeyı vuran gırer Ama Ma- hır Kaynak, goruşmedığım, goruşmek ıstemedığım tek kışıdır Şımdı bır zamanlar Cumhunyet'te çalışmış eskı arkadaşlanmızın barındıkları "Yenı Yuzyıl'da anılannı ya- zıyor Halıne baktım da acıdım Yenı Yuzyılcılara da acı- dım Yazık1 • • • Geçen cumartesı. TRT-2'de yayımlanan "Merhaba Çagdaş Turkıye" konulu ızlence belleğımden çıkmadı Bedıa Akarsu, Aysel Ekşi, Bülent Tanör, llhan Sel- çuk'un konuşmalarını ıçeren ızlence, meğer, bu konuda duzenlenen dızının yırmı bınncısıymış Tumu 26 ızlence- - lık bır dızıymış Metnı Teoman Bılgın, Sınan Turan yaz- mışlar, yapımcı, yonetıcı Fende Bılgın hazırlayanlar Nurhayat Ağdaş-Kurtuluş Yağmurdereli sunan Mu- rat Karasu. ozgun muzık Mete Sakpınar -Sakpınar, Ataturk'u, devrımını konu alan çalışmalarıyla tanınıyor, dekor Evcımen Perçin. grafık Harika Ersever Tum emeğı geçenlerı TRT, montaj ve kamera çalışanlarını kutluyorum (Telefon 0212 / 258 99 71, santral 259 72 75'ten 5380) Okurlara, şunu anımsateyım O cumartesı gunku ız- lence, 4 nısan perşembe gunu saat 11 30'da TFTT 3'te yınelenecekmış Çarşamba gunlen de GAP TV'de 14 00- 15 00 arasında ısteyenler, geçmış ızlencelerden bırını gorebılır, dınleyebılırler 30 mart cumartesı akşamı saat 21 15'te TRT 2'de "Is- tıklal Mahkemelen, Ataturk, Cumhunyet ve Demokrası" konulu ızlence var, Uğur Mumcu'nun bır konuşması ıle başlayacak Bugun, geçen cumartesı gunu konuşanlardan llhan Selçuk'un konuşmasından bır ozetı vermek ıstıyorum. Şoyle dıyordu llhan Selçuk "Ataturkçü duşunce, aydınlanmanın, Anadolu'nun ko- şullanna gore gerçekleşmesı demektır Ataturkçü duşun- ce dedığımız zaman, bunun çok yonlen var, çunku bı- zım devnmımız, Cumhunyet devnmı, bırbaşka tanımıy- la 1923 devnmı, yeryuzunde kendıne ozgu ve çoğu ul- keye nasıp olamayacak bır devnm Emperyalızme kar- şı, 'ılk kurşun'ur? savaşı içinde yetışmış bır aydınlanma Cumhunyet devnmı, laıklık devnmı, kadın haklan dev- nmı, Yurttaşlık Yasası devnmı, (tabıı dıl devnmı) bunlar hepsı bırbınnı ızlemış ve bırbınne eklemlenmış Boyle bır durumda, bu denlı çok yonlu bır devnm, bır uygarlık devnmı dıye de tanımlanabılır Ve Turkıye ıçın kaçınılmaz bırsonuçtur III. Selım den başlayarak II. Mahmut//e de- vam eden, Tanzımat'ta çeşıtlı yansımalan gorulen Na- mık Kemal 7e yavaş yavaş halka, aydınlara mal olan bır devnm Yanı, eklemlemelı bır devnm Boyle bırdenbıre pat dıye ortaya çıkmış değıl Tanhte hıçbır şey, bırden- bıre ortaya çıkmaz 0nun muhakkak halk katlannda, ay- dınlar katlannda. bırtakım bınkımlen vardır Ama 1923 devnmı, bunu kokten bıçımde gerçekleştırdı Ve Mus- tafa Kemal 'ın buyukluğu, sıyasal dehayla bırlıkte, aynı zamanda, bunun felsefı kokenlenne ınerek, aydınlan- mayı bır devlet bıçımıne donuşturebılmesıdır Buda Tur- ratıkifevtimımzin temeltdır Galileown duşüricesıney- dı" 7 Bılımsel olarak bırtakım araştırmalaryaptı ve dedı kı - Dunya evrenın merkezı değıldır Ve dunya guneş çev- resınde doner 1 Bu, o zamanın duzenıne karşı çıkmak demektı Ama ozgurduşunce buydu, bılımsel duşunceydı, ınsanındu- şuncesını soyleyebılmesıydı Hıçbır kayıt kuyut tanıma- dan ınsanın duşuncesını soyleyebılmesı, demokrasının (ozudur) Özgur duşunce olmadan, zaten hıçbır şey ol- maz 'Tarıbımızle barışalım, dınımızle banşalım' gıbı sav- lar ortaya atılıyor oysa bız tanhımıze hıçbır zaman kus~ medık Şımdı, Tanhımızle banşmak' ne demek 7 Tanh bır bı- lımdır Eğer unıversıtelenmızde tanh bılımı, ozgurce ya- pılabılırse o zaman tanhımızle banşmak değıl, tanhı- mızle tanışmak olanaklarına kavuşuruz Osmanlı donemınde tanh olarak ne okutulurdu? Kı- sası Enbıya (Peygamberter Tanhı), Padışahlar Tanhı, bır- takım savaşlar kı bunlann da aslı astan yoktu 1923 do- nemınden sonra, tanhımızle banşmaya, tanhımızı oğren- meye başladık Tanhımızın gırdısını, çıktısını araştırma- yabasJadık, tanh, bılımselgerçeklerle-araştınlıp, gerçek- ler ortaya konduğu zaman ınsana bır şeyler anlatabıhr Eee, bakıyoruz bır Suudı Arabıstan, orada bır cumhu- nyet devnmı, bıraydınlanma devnmı yok, ya da bırlran 9 Onlar tanhlenyle banşık mı? Yanı, acaba karanlıkta ya- şamak mı, bır ınsanın tarıhıyle'banşmak demek" 7 Tanh de bır eleştın suzgecınden ve bılımsel suzgeçten geçer Bana sorarsanız, ancak cumhunyet devnmınden sonra bız Osmanlı tanhını oğrenmeye başladık Ve basımevı- nın bulunuşundan, 1928 harf devnmıne değın tum Os- manlı 'da basılan kıtap sayısı 25 bın, 25 bın kıtap nedır kı7 Bır ev kıtaplığı Nasıl ınsan tarıhıyle banşabılır kı9 Bu 25 bın kıtap, 250 bın kıtap olmadan, 1 mılyon 250 bın kıtap olmadan, unıversıteler devreye gırmeden, tanhı dıdık dıdık etmeden ve onları oğrenmeden tanhımızle nasıl banşınz^ Atalanmıza karşı gorevımızı yapmış ola- cagız, tanhımızı araştırırsak, onu bılımsel olçutlerımızle ortaya koyarsak, bence cumhurıyetten sonra bız, tanhımızle banşmaya başladık " B U L M A C A SEDAT\AŞAYA V 1 2 3 4 5 6 7 SOLDANSAĞA: 1/AMredJarry'- nın ünlubırovunu 2/ Açık elle yuze vurulan tokat In- ce kabuk ya da ın- ce den 3/ Gözlen görmeyen Aynı ahır adına koşan yarışatlarına verı- len ad 4/ Hatay yöresınde ıncırden yapılan rakıya ve- rılen ad Kütah- ya'nınbırılçesı 5/ Onemlı tanhsel olgu Nıkel elementının sımgesı 6Vlyılıketme Içı- ne sulu şeyler konulan kap 7/ "Hayır" anlamında kulla- nılan söz Yunan mıtolojı- sınde. analığın yücelığını ve egemenlığını sımgeleyen ev- lılık tannçası 8/Fasıla Has- talık 9/ Fatih Sultan Meh- met'ın şıırlennde kullandığı mahlas Elektnk dırenç bın- mı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Hındıstan'da dört geleneksel toplumsal sınıf içinde ıkın- cı sırada yer alan soylular ve savaşçılar kastı 2/Istanbul'un bırsemtı El eletutuşarak oynanan bır halk oyunu 3/Yur- dumuzda bır dag Tuzağa duşurulen şey 4/Bır nota Tan- n 5/Tanmda kullanılan azotlu gubre Kansızlık 67Kum adacığı Eskı Mısır'daguneştannsı 7/Bırmevve Tropı- kal bolgelerde yetışen ve vumruları bcsın olarak kullanılan bır bıtkı 8/ Boğa gureşı yapılan alan tlenme beddua 9/ Kant'ın. ozellıkle dogmacılığın ve kuşkuculuğun karşısına koyduğu felsefe yontemı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle