Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 1996 PERŞEMBE
/ i HABERLER
İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, 500 milyon liralık tazminat davasını yersiz buldu
Mahkemeden Gülen'e retHaber Merkezi - Gazetemiz Genel Ya-
/ın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya hak-
tında Fethullah Cüleo tarafından açılan
500 milyon liralık tazminat davası İstanbul
i 0. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce reddedıl-
li. Gülen tarafından açılan iki ayn davada
cenlen tazminat ödenmesıne ilişkin karar
se Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce bozul-
iu. Yargıtay. Çetinkaya'nın yazılannın ba-
nn özgürlüğü çerçevesinde kaleme alındı-
jını. yazılann bütününün "ülkesorunlan-
layöneiik haber veyonım niteliğjnde" ol-
duğunu beiimi.
Gazetemiz yazarlanndan Hikmet Çetin-
Laya'nın "PtditikaGünlüğü" ısimli köşe-
ıinde 29 Mayıs 1994'te yayımlanan "Şeri-
atçı Örgütler" başlıklı yazı nedenıyle Fet-
hullah Gülen tarafından Çetinkaya \e Ya-
zıişlen Müdürü İbrahim Yıkbz hakkında
500 milyon liralık tazminat davası açılmış-
tı. İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkeme-
si'nde görülen davanın dünkü oturumun-
da gazetemiz a\ukatı Fikret Ilki/. Istanbul
Cumhuriyet Başsavcılıgı tarafından aynı
yazı hakkında venlen takipsızlık kararını
mahkemeye verdı. Cumhuriyet Başsavcı-
lığVnın verdiğı takipsizlik karannda şöy-
le denildı: "Bilirkişi Ord. Prof. Dr. Sulhi
Dönmezer tarafından hazuianan 28.8.1994
tarihli raporda vazann şeriatçı olarak ta-
nımladığı ve iddia ettiği kunıluşlan hedef
aldığı şikâyetçiye vönelik hakaret suçunu
oluşturacak her hangi bir ibarenin bulun-
madığı belirtiImiştir.Gerekçesine katıldığı-
mız bilirkişi raponında da belirtildiği gibi
vazmın özellikleşikâvetçivi hedef almavıp.
şeriatçı olarak tanımlanan ba/ı kuruluşla-
nn kurban derisi toplamalannı vefaaliyet-
lerini anlattığı. hakaret suçunun oluşmadı-
ğpanlaşridı.' Vlahkeme. Gülen tarafmdan açı-
lan 500 mılvon liralık tazminat davasının
reddıne karar verdı.
Yargıtay'ın bozma karan
Gazetemızde Çetinkaya'nın "Politika
Günlüğü" köşe&ınde 2 Aralık 1994'te ya-
v ımlanan "Fethullahcılar" baslıklı yazı ve
3 Aralık 1994"te yayımlanan "Orgüuenme"
başlıklı yazı nedenıyle Fethullah Gülen ta-
rafından davaaçılmıştı. Istanbul 6. Asliye
Hukuk Mahkemesi. Çetinkaya ve Yazıış-
lerı Müdürü DinçTayanç. hakkında Fethul-
lah Gülen'e 25er milyon lira tazminat
ödenmesine karar vermı^ti.
Gülen tarafından açılan bır başka dava-
da daÇetinkayanın lOKasım 1994tarih-
lı-Fırtma"ve 11 Kasım 1994 tanhlı "Anıt-
kanir'de Bir Şeriatçı" başlıklı yazılan ne-
denıyle. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahke-
mesi tarafından Çetinkaya ve Tayanç hak-
kında 25'er milyon lıra tazminat ödenme-
sıne karar verılmıştı Davaların gazetemiz
av ukatlanndan Fikret llkız tarafından tem-
v ız edılmesı üzenne Yargıtay 4. Hukuk Da-
AİHM kararı
'Gazeteci,
haber —
kaynağmı
gizleyebilir'
ZAFER ARAPKİRLİ
LONDRA - Avrupa İnsan Hakla-
n Mahkemesi (AİHM), gazetecinin
haber kaynağmı gızleme hakkının
bulunduğuna hükmetti.
Bir Ingilız gazetecinin başvuru-
sunudeğerlendiren Avrupa Mahke-
mesi, Ingiltere'de bır mahkemenin
bu gazeteciye verdiği 5 bin sterlın tu-
tanndaki cezanın yasal olmadığına
karar verdi.
Ingiliz gazeteci VVüliam Goodvvin,
'The Engüıeer" adlı bir dergıde ça-
lıştığı sırada, bır firmanın malı ışle-
riyle ılgili yazdığı haberde, firma
içinden birinin sızdırdığı bilgileri
kullanmıştı. 'Tetra' adlı firma. bu-
nun üzerine mahkemeye başvurarak
söz konusu belgeyı görmek ve gaze-
tecinin bunu kimden aldıgını öğren-
mek ıstedi.
Bunu yapmayı reddeden Good-
vvin, Ingiliz mahkemesi tarafından 5
bin sterlin (yaklaşık 501 milyon li-
ra) para cezasına çarptınldı.
Olay üzenne konuyu AlHM'ye
götüren \VilliamGoodwin, 1989 yı-
lından bu yana süren mücadelesi so-
nunda zafere ulaştı. Goodvvin'e. taz-
minat ödenmesi de kararlaştınldı.
İnsan Haklan Mahkemesi. 'birgaze-
tecinin yazdığı her haberde kullandı-
ğl kaynakları mutlaka açıklamast-
nın zorunlu olmadığına' hükmeder-
ken, 'ak.sinedavranma.si halinde.ka-
munun yaranna bilgi sızdıracak kay-
naklann güveninin kalnıayacağınf
vurgulandı AİHM karannda "Bası-
run. kamuoy unun çıkariannı gözeten
bir kurunı olarak rolünün zedelen-
mesi, ancak böyle önlenir" ifadesi
kullanıldı.
Ingiltere'de daha öncede günde-
me gelen 'gazetecinin haber kayna-
ğını gizli tutma hakkı' tartışması,
özellikle devlet tarafından 'kamugü-
venliği ve devlet sırian'gibı konular-
da gündeme getiriliyor.
Adalet Bakanlığı''na getirilen Mehmet Ağar'a tepkiier bitmiyor. Hemen hemen her gösteride Ağar'ın bakanlığı protesto ediliyor.
ÇHD, kampanyaya tüm hukukçulann katılmasını istedi
Ağar'a karşı imza kumpanyasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş
Hukukçular Derneği (ÇHD). geçmişteki
uygulamalan nedeniyle Adalet Bakanı
Mehmet Ağar'ın görevden alınması içın
imza kampanyası başlattı. Imza
kampanyasına, tüm hukukçulann katılması
ıstendi. Antalya'da 22-24 Mart tarihleri
arasında yapılan ÇHD Genişletilmiş
Yönetim Kurulu ve Şube Başkanlan
toplantısının ardından yayınlanan bildiride.
"Mehmet Ağar'ın, geçmişteki
uygulamalan. tutum ve davranışlan
dikkate alındığında. karakola adalet
gelmesi beklenirken. karakolun adalete
geldiği kavgısını varatmaktadır" denildı.
BıldıtideitAğBVın. Türkıye'de uygulanan
işkence. gözaltında kayıplar. yargısız
infazlar. cezaevi katlıamlan. sokak
dayaklan gıbi ağir hukuk ihlallerinin
sorumlulugunu taşımaya de\am ettiği
kaydedıldı. Ağar'ın. görevden alınması ıçın
ÇHD'nin ımza kampanyası başlattığı
anımsatılan bildiride. %u görüşlere yer
venldi: "Ü'lkemizde vaşanan ve öliimlere
varan cezaevi trajedisi, ÇHD'nin en önemli
mücadele alanlanndan biridir. Ancak bu
sorunun günlük müdahalelerie ve geejci
önlemlerle çözülemeyeceği kuşkusuzdur. Bu
nedenle. Türkiye'de cezaevi infaz sistetninin
yeniden esorgulanması ve uluslararüstü
insan haklan standartlanna uvgun hale
getirilmcsi için derneğimiz tantnndan'Ceia
Infa/ Projesi' ha/ııianmıştır. Bu projenin
uvgulanması sırasında hukuk örgütleri.
TTB, Vargı-Sen. TMMOB, S<»syal Hizmet-
Sen ve tüm tutuklu vakınlannı ÇHD'ye
destek \ermeye davet edivoruz. Olağanüstü
dönemlerin olagan hale geldiği ülkemi/de,
olağandışı hukuk kurallan ve
uygulamalanyla sanık sandahesine
oturtulan ve ağır ce/alann mağduru olan
çocuk-genç-vaşlı tüm tutuklu vc
hükümlülerin ö/gürlüklerine
kavuşturulmalan bugünün en temd
ihrivacıdır."
Hüseyin Çapartar, bir yıl içinde 28 kez gözaltına alındı
Gazeteciye
6
gözaltına ahna' rekoru
Hüseyin Çapartar, bazen bir gün içinde iki
kez gözalüna aJınıyor. sonra serbest kalıyor.
ADANA(Cumhuriyet Güney İUeri Büro-
su)- Haftalık Atılım gazetesinın Adana Tem-
silcisiHüseyinÇapartar,çeşitli gerekçeler-
le suçlanarak son bir yıl içensınde 28 kez
gözaltına almarak bu dalda rekor kırdı. Bir
yıl boyunca ortalama her 13 günde bir em-
niyetin yolunu tutan Çapartar, gazete büro-
sunu 'nasılsa.vinebasılacak'düşüncesıylear-
tık düzeltmedığini. bazı polislerle de 'sen-
li benli' olduğunu anlatıyor.
Siyasal geçmişinde 10 yıllık hapis ceza-
sı bulunan Atılım gazetesi Adana temsilcı-
sı Hüseyin Çapartar. kendısinı 'sosyalistga-
zeteci' diye tanımlıyor. TKP-ML örgütü da-
vasından 9 ayn cezaevinde yattığını belir-
ten Çapartar. üç yıl süreyle Gaziantep'te
'gazetecUik' yapmış. Geçen yılın 15 martın-
da Adana'ya yerleşen Çapartar, ilk gözaltı-
na alınışını şöyle anlatıyor:
"Geldiğimiz gün eşimle beraber evi taşı-
mıştık. Ertesi gün. vani 16 martta büroya gel-
dik ve hemen poiisler basular. Götürülüp
sorgulandım. O haftavı hiç unutanııvorunı:
20'sinde ve 22'sindc de büroya gelip götür-
düler. "Artık götürmezler. soracaklannı sor-
dular' diye düşünürken 24 ve 25 martta da
giklem altına aldılar. Yine bt'n/er sevleri ge-
rekçe gösterivuıiardı; vasak vavın. yasadışı
örgüt üvcliği gibL"
Bazen bır gün ıçerisinde iki kez gözaltı-
na alındığını anlatan Çapartar. tümünde sav -
cılıga çıkarılmadan serbest bırakılmış "Gö-
zaltına alanlar av nı ekip degil ki. Birinde te-
rörle mücadeleyse, diğerinde çe>ik kuvvet,
bazen dedernekler masası ya da güvenlik şu-
besi alıyor" diye konuiju>or
Gaziantep'teki üç yıllık yaşamı sırasında
17 kez. Adana'dakı bir yıl boyunca ise tam
28 kez emnıyetçe gözaltına alınan Hüseyin
Çapartar. ıstemeyerek kırdığı bu rekorun
nedenini, şöyle açıklıyor:
"Ben gazeteciyim. ama muhaliflm. Ben ya-
sadışı örgüt üyesi değilim.elimde silah da vok.
Kalem var. Âtıbm gazetesi var. Vasadışı ör-
gütlerie bağlantıma gelince... Bazı örgütle-
rin baa görüşlerine \akınlığım var. ama o ör-
gütlerin ne üvesivinı ne militanıvım. Düze-
ni teşhir ettikçegözaltına alınıvorum. Büro-
muz o yüzden basılıvor.
Artık bazı polislerle ahbap bile olduk. N'ot-
da selamlaşıyoruz kimileriyle. Senli-benli ol-
duk desem abartma değil. O kadar çok bas-
kın vaptvoriar ki artık büroyu dü/enlemiyoruz
bile."
Gazeteciye işkence iddiası
İstanbul Haber Servisımızın habenne
göre. Polıs tarafından basılarak mühürlenen
Odak dergisinin yazıişlen müdürü Erhan
Duman. 13 mart günü dergi merkezıne
yapılan baskında gözaltına alınan 6 kışiye
Terörle Mücadele Şubesi'nde işkence
yapıldığını ileri sürdü.
Erhan Duman, Özgürlük ve Dayanışma
Partisi İstanbul il yöneticileriyle birlikte
İstanbul Adliyesi önünde yaptığı basın
açıklamasında, dergi merkezıne yapılan
baskında e^yalarının yasadışı bır şekilde
talan edildiğini ilen sûrdü. Pankart ve.döv iz
taşıyan bir grubun da destek amacıyla
katıldığı açıklamada Duman. bazı gazetelerde
dergi çalışanlarıyla ilgili olarak "gidi örgüt
ü\esi" gıbı haberler yayımlandığını, ancak
bu kişilerin mahkemeye bile sevk edilmeden
serbest bırakıldıüını belirtti.
iresı. her ıkı davada venlen karan bozdu.
Yargıtay ü>eleri Clkü Aydın. Salim Oztu-
na ve Yüksel Acun tarafından venlen boz-
ma karannda, "Fethullahçılar" ve "Örgüt-
lenme"başlıklı yazılann "basınözgürlüğü
çerçevesinde" değerlendınlmesı gerektıgi
vurgulandı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesı Baş-
kanı Cahit Keskin ıle üye Erbay Tavlan'ın
muhalefet şerhı kovduğukararda *övle de-
nildı. "Anavasanın 28. maddesine göre ba-
sınözgürdür. Demokratiktoplumlardaö/-
gür basının en önemli görcvi. kamuv u ilgi-
lendircn konularda açıklamalar vapniak. ha-
ber vermek.eles.tiri ve.vorumlarda buluna-
rak toplumu avdınlatmak ve kamuov u oluş-
turmaktır. Tüm hak veöıgüriüklcr gibi ba-
sın özgürlüğü de sınırw de-
ğildir ve kişUik haklanyla sınır-
lıdır,
Örgutlenme" başlıklı >aa-
da, okullardaki şeriatçı örgüt-
lenmelerin nasıl ulduğu anla-
tılmakta ve tarikat liderkriv-
le görüsen. onlara taviz veren
politikacılar cieşa'rilmektt:oiup.
yazının hiçbirverindedavacH
dan so/ edilmemektedir.
Dava konusu 'Fethullahçı-
lar' başlıklı vazıda bir mahke-
mt karanndan alıntı yapdarak
"Fethullahçılar'ın ne anlanıa
geldiği anlatilmış. Türk Hava
kunımu, kurban derisi,Akya-
a Vakfı gibi konulara değinil-
miş, Kuzey Irak'ta okul açıl-
ması hakkında ilgililere soru-
lar vönelrilnıişrir. Bu vazıda
davacıyla ilgili olarak aynen
'F.meklı bır saız olan Fethul-
lah Hoca'nın askerı lıselerde,
polıs kolejleri ve akademile-
rindekı şeriatçı örgütlenme-
lerde nıçın adı geçıvor' biçi-
minde bir cümle>er almakta-
dır. Na^nın bütünü. ülkesorun-
lanna v önclik haber vt yorum
nitt-li0ndedir. Oavacının adı-
nın geçtiği cümle dc bu sınır-
lar içinde kalmakta olup. kişi-
lik haklarına saldın niteliğin-
de değildir."
Yargıtay 4. Hukuk Daıresi.
dığerdavada daov çokluğuy-
la bo/ma kararı verdı. Ba^kan
Cahit Keskin. üşc Erbay Tay-
lan'ın muhalefet ettığj. üye-
ler Ülkü Aydın, Salim Oztuna
ve Yüksel Acun tarafmdan ve-
rilen kararda. Hikmet Çetin-
kaya'nın "Fırtına" ve "Anıt-
kabir'de Bir Şeriatçr başlık-
lı yazılannın haber vermek,
eleştın veyorumMnırlan ıçın-
de kaldığı v urgulandı Karar-
da, şöyle denildı: "Dava konu-
su 'Fırtına' başlıklı yazının bir
bölümü 10 Kasım ve Atatürk
ik> bir bölümü başörtüsü ile il-
gidir. Bir diğer bolümünde ise
davalı yazann deyimiyle" şen-
atçı bır gazetede' yeralan bir
vazıdan söz edilmcktedir. Da-
ha sonraki satırlarda ise da-
valı vazar, neden şeriatçı ör-
güttenmelerde davacının adı-
nın geçtiğini merakettiğini bil-
dinmkte. arkasından da da-
vacının açtığı davalardan söz
etmektedir. Ardından satırba-
şı yapılmıs ve av nca şu cümle-
ye yer verilmiştir: 'O san^ın
mavı gözlü çocuğun bakışla-
rında yakaladığımız umudu.
ışığı varasa çığlıklanvia sön-
dürtmeveceğı?.' Cörüldüğü
gibi' Fırtına' başlıklı bu ya/ı ba-
sın özgüıiüğünün tanıdığı ha-
ber verme,eleştiri ve vorum sı-
nırlan içindedir. Davalı yaza-
nn, şeriatçı örgütlenmeİerde
neden davacının adının geçti-
ğini merak ettiğini bildirmesi
bu çerçeve içindedir. Vazıda
yeralan "varasa çıglıgr sözle-
rinin davacıv la bağlanbsı açık
değildir. Kaldı ki va/ının içe-
riği ve konunun anlatımı göz
önüne alındığında bu ifadede
de aşınlık görülmemiştir. Da-
va konusu ikinci yazı ise'Anıt-
kabır'de Bır Şeriatçı" başlıkb-
dır. 10 Kasım 1994 günü Anıt-
kabir'deki tören sırasında mey-
dana gelen olay anlatılmakta.
davacı tarafından açılan da-
valardan sözedilmektedir. Va-
zar. aynca "demokratık. laik
cumhunyetın sonsuza kadar
varolacağı' konusundaki kuş-
kulannıdilegetirmiştir. Bu va-
zıda davacıdan ...şenatçı ör-
gütlenmeİerde adı geçen emek-
lı vaız' olaraksözcdilmiştir. Va-
/ının bütünü değeıiendirildi-
ğinde basın özgüriüğünün SJ-
mriannın aşılmadığı görül-
mektedir."
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Paralı Eğitim, Coplu Eğitim
Coplu, kan-revanlı politika aşamasına getirmeyi
başardığımız yüksek öğrenım sorunu iki noktada ki-
litleniyor: Öğrenimin kalitesizliği ve öğrenimi yaygın-
laştıramamak. iktidarlar. ünıversitelerin kalitesini art-
tıracak çözümler ve değişıklikler gerçekleştiremedi-
ler. Ayrıca, yüksek öğrenime olan büyüktalebi öngö-
rüp orta vadeli çözümler üretemediler.
Politikacılarımızın yaptığı tek şey, yeni üniversite-
ler açma kararı oldu. 5 yıl içinde üniversitelerin sayı-
sını 60'lara yükseltme karanndan 10 yıl önce yapıl-
ması gereken, yeni ünıversitelerin altyapısını hazırla-
ma kararları almaktı. Örneğin 5 bin seçkin öğrenciyi
çok lyı bırer akademısyen olarak hazırlamaktı.
Şimdı geldiğımiz nokta, bir açmazlar yığınıdır.
Hükümetler, doğru politikalar üretemedikleri gibi,
para da uretemediklen içın geldikleri ıflas noktasın-
da hep aynı role soyunuyorlar: Sorunun çözümünü
halkm sırtına yıkmak. Yanı eğitımi tamamen paralı yap-
mak.
Gerekirse polis copuyla.
• • •
Hızla paralı eğitıme yönelme politikası, üniversite
harçlarını enflasyonu bir kaç kez katlayarak arttırma
biçiminde uygulanıyor.
Bu polıtıkanın sahıplerının görünüşte şöyle bır ge-
rekçeleri var: Efendim parası olanlar, halkın sırtından
hatta yoksuilann sırtından yüksek öğrenım yapıyor. Biz
adil bir düzen kuruyoruz, parası olanlardan parasını
alıyoruz, olmayanlara ise başvurduklannda harç bur-
su veriyoruz....
Öyle mı?!
Yıl bitecek, tek kuruş harç bursu alan bir öğrenci
yok.
Gerekçe: Bütçeonaylanmamış!..
Türkiye'de neye, kıme güveneceksiniz?
Bu bursu verseler bile, kımsenın kuşkusu olmasın,
yarın harç bursu alınmasını lyıce zorlaştıran uygula-
malar getıreceklerdır.
Yarın, öğrenim, sadece büyük çoğunluk için, pa-
rası olanların okuyabileceğı bir sisteme dönüşecek-
tiı.
Bunun tehlikesini kım hesaplıyor?
Türkiye taşları yerli yenne oturmuş bir ülke değil.
İhtiyacı olan herkesin burs bularak okuyabileceğı
kamusal şartlar oluşmuş değil.
Ekonomık hayatta olduğu gibi, eğitim sisteminin çark-
ları da, gıderek daha çok sayıda yoksulluk üretmeye
yönelik çalışacak.
Dolasıyıyla, eğitim ve öğrenimde fırsat eşitsizliği
artacak...
Dolayısıyla, sınrflar arası uçurum ve sosyal bu-
nalım artacak. .
Dolayısıyla, özellikle din tüccarlannın ekmeğin-
deki yağın üzerine bal sürülmüş olacak.
Çünkü bugün, genellikle yoksul öğrencileri burs
vererek okutma ve yarının kadrolarını oluşturma po-
litikasını en iyi yurüten onlar.
Bugün örneğin 10 bin yüksek öğrenim öğrencisi fi-
nanse edıyorlarsa, yarın 100 bin, 200 bin öğrenciyi
okutacakları koşullar oluşacak Türkiye'de.
Kimsenin kuşkusu olmasın, 300 bin öğrenciyi bile
okutacak mali kaynakları yaratabilirter!
Her polıtikanın sosyal bir yönü ve bedeli vardır.:
Bunon, çok yönlü maliyet hesabını kım yaptı?
•••
Bir yaygın görüşe göre de, ashnda öğrenciler harç-
lann arttınlmasına karşı değil. Sadece bir kaç kışkırtı-
cı ve tahrikçı var ortada!
Sadece ıçi boş bir laf!
Gerçeğı öğrenmek için öğrenciler arasında niçin bir
anket yapmıyorlar?
Her kıtlesel hareketin içinde -bunlar öncüler de ola-
bilir- uç noktada görüş sahiplerı veya örgütleri vardır
ve olacaktır da. Gözler sadece uç noktalan görüyor.
"Tahrikçiler" edebıyatı, sadece, haklı talepleri gözar-
dı etmek, duyamazlıktan gelmek ve örtbas etmek
için kullanıldı.
Eğitımın paralı yapılmasına karşı çıkmak için, sanı-
rım, "tahrike" hıç gerek yok.
insanlar bırtakım haklannı savunurtar. Hatta, bunun-
la yetinmez, daha fazlasını ısterler.
• • •
"Öğrenciler niçin ünıversitelerin kalitesinin yüksel-
mesi için mücadele etmiyor?" diyor bilim dünyasın-
dan bazı dostlarımız. Yüksek öğrenimin asıl sorunu-
nun, kötü bir öğrenım ve eğitim olduğuna, bilim dü-
zeyinin çok düşük olduğuna işaret ediyorlar.
Bir kıyaslama yapma şansı yok ki öğrencinin. Za-
ten ağır bır yarıştan çıkmış, zar zor üniversiteye gir-
miş ve eline geçirdiği bu olanaktan yararlanmaya ça-
lışıyor.
Oğrenci, tabiı kı araştırmalı ve üniversite öğrenimi-
nin kalitesinin düşük olmasına, belki de birinci olarak
karşı çıkmalı.
Ancak, kalite yükseltmenin esas kavgası üniver-
site yönetimleri ve hocalar tarafından verilmemeli
mi?
•••
Harçları bir kaç kez arttırmak, üniversitelerde öğ-
renim kalitesinin yükselmesini mi sağlayacak?
Sahi, sağlayacağına inanan bir öğretim üyesi var
mı?
Yoksa. daha derin toplumsal sorunlar mı yaratacak?
Paralı eğitim, ülkemiz gerçeğinde ancak keskin-
leşen sosyal bunalıma eşlik eder ki, bu sistem de an-
cak coplu eğrtimle birlikte sürdürülebilir.
Bunun ılk örneklerinı yaşamaya başladık.
Bölgeyi gezen isviçreli heyet. güventik güçlerinin halka baskı uyguladığını ileri sürdü
Güneydoğu'da devlet îsrail gibiİstanbul Haber Servisi- Nevnız bayramı öncesi
gittilden Güneydoğu'dan dönen İsviçreli heyet
sözcüleri. "Güney doğuda güvenlik güçlerinin
halka uvguladığı teröriin. IsraiCin FilistinJilere
uyguladığı terörden daha ağır olduğunu" öne
sürdü. İsvıçre'den azınlık haklannı koruyan
demekler ve 3 siyasi parti adına adına
Güneydoğu'da incelemeler yapan 8 kişilik
heyet, izlenimlerini dün insan Haklan
Demeği'nde (IHD) yaptıklan toplantıyla
anlattılar. Heyet adına açıkama yapan Albert
GuMer ve Theresse Joeggin. "Azınük haklannı
korumak bir devleti küçültmez, aksine
güçlendirir" diye konuştular. Bunun en iyi
örneğinin Isviçre'de görüldüğünü belirten
heyet üyeleri, geçen günlerde yapılan bir
referandumda ülkenin yüzde birinin kullandığı
dördüncü bir dilin resmi yerlerde
kullanılmasının kabul edildiğini söyledi.
Gittikleri şehirlerde yetkililerden alınan
bilgilerin çelişkili olduğunu öne süren heyet.
yetkilılenn kendilerine yardımcı olmadığını
belirtti. Nevruz kutlamalannın bir çok yerde
boykot edildiği izlenimını edindiklerinı
belirten heyet üyeleri. bölgede operasvonlann
devam ettğini kaydettiler. Heyet içinde bulunan
bazı kişilerin incelemeler yapmak üzere daha
önce Filistin'e gittiğini anlatan İs\içreli
gözlemciler, şöyle konuştular:
"Cüney doğu'da halka uygulanan terör,
İsrail'in Kilistin'e uyguladığı terörden daha ağır
olduğunu gördük"
Heyet bır soru üzerine geçen hafta Almanya'da
PKK gösterileri sırasında güvenlik güçlerinin
göstericilere davranışını yanlış bulduklannı
söyledi.
t
Qzgür basın susturulamaz'
Bu arada Atılım gazetesi muhabırleri ve
okuyuculannın Terörle Mücadele Şubesı
ekiplennce gözaltına alınması Beyoğlu'nda
basın açıklamasıyla protesto edildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul
Şubesi'nın bazı üyeleri ve Atılım gazetesi
çalışanlannca "Ozgür basın susturulamaz",
"Bizegücünüzyetmez" şeklınde slogan atarak,
"Atılım susturulamaz" vazdı pankartnla
yapıjan açıklamada, basına yönelik saldınlann
durdurulması ıstendi. Güvenlik güçlerinin
basına yönelik saldınlannı protesto etmek
amacıyla basına işçi kaskı takarak basın
açıklaması yapan ÇGD
Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Şık. toplumsal
olaylarda polisin kimliğinın tespıtınin
yapıiabilmesi amacıyla "yaka
numarası"ta^ımasına yönelik kampanya
başlattıklannı söyledi
Atılım gazetesi adına yapılan açıklamada ise,
gözaltına alınanlara yapılan ışkencelerin
televizyon ekranlannda bile apaçık görülduğü
belirtildi. Gazete sahibinin ve çalışanlannın
"örgüt üyesi" olarak lanse edılmesinin bir
komplo olduğu öne sürülen açıklamada.
saldınlara karşı tüm duyarlı kurum ve
kişilenn tepki göstermesi gerektığı
belirtildi.
Anadolu Anonim Türk Sigorta ŞirketKnden
Hissedarlara Duyuru
Şirketimizin 1995 yılı kâr paylorı 29.3.1996 - 3.5.1996 tarihleri arasındo, îürkiye Iş Bonkası'nın
aşağıdo belirtilen şubelerinde, "1995 Kör Payı Kuponu" korşılıgında, nominal degerin
o
o7O'i oronında
(500.- TL nominal degerde beher hisseye 350.- TL) ödenecektir. 3.5.1996 torihinden sonraki ödemeler ise,
Rıhhm Caddesi 57, Karoköy, İstanbul adresindeki şifket merkezinden yopılocaktır.
Türkiye İş Bankası şubeleri:
Istanbul'da Sirkeci, Beşiktaş, R. Kodıköy, Bokırköy ve Bostancı şubeleri; Ankara'da Yenişehir ve Ankaro şubeleri;
izmir'de izmir subesi. Diget illerde, il merkezi konumundaki şubeler.
ANADOLU
SİGORTA
TÜRKİYE IŞ BANKASI