Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Dünkü Yunanistan..l
METİNERKSAN
1
914'tebaşlayıp 1918'debiten
1. Dünya Savaşı'nın yenenle-
ri (galipleri) devletler, 30
Ekim 1918 'de bu savaşta yeni-
len devletlerden (magluplar-
dan) biri olan Osmanlı devle-
tiyle Mondros Bırakışması'nı (mütareke-
sini) imzaladılar. Mondros Birakışması;
Atatürk'ün komutasındaki Türk ordula-
nnın kazandığı Anadolu savaşından son-
ra birdüşman savaş gemisine binerek ül-
kesinden kaçan Osmanlı padişahı ve İs-
lam halifesi Vahdettin'in yönetiminde
olan Osmanlı devletinin imzaladığı, kâgıt
üstünde bir yenilgidir. 1. Dünya Sava-
şı'nın son yenen (galip) komuttnı Ata-
türk'tiir. Yıldınm orduları komutanı Ata-
türk, 26 Ekim 1918'de Halep şehrinin ku-
zeyinde Antakya'yı da içine alan lsken-
derun-Belen Diricemal-Tellürifat çizgi-
siııderı oluşan hat üstünde, ünlü Ingıliz
üeneralı Allenby komutasında güneyden
kuzeye doğru savaşarak ilerleyen büyük
Ingıliz ordulannı yenmiş ve durdurmuş-
tur. Mondros Bırakışmasf na kadar Ata-
türk'ün komutasındaki Türk ordulannın
körudugu bu hat, Misak-ı Milli'de Türki-
ye'nin güney sının olarak saptanmıştır.
Yayılmacı ve sömürgeci devletler,
Mondros'ta; bırakışmayı imzalayan Os-
manlı devletini yöneten Osmanlı padişa-
ht ve islam halifesi Vahdettin'in katılımı
ve işbirliğiyle Osmanlı devletini parçala-
dılar, paylaştılar ve yok ettiler. Türk kara,
deniz, hava ordulannın savaş gücünü so-
na erdirdiler. Anamalcı (kapitalist), ya-
yıimaeı, sömürgeci, baglaşık (müttefik)
devletler ve komünist, yayılmacı Sovyet-
ler Birligi'nin yer aldıgı değişen dünya
düzeni arasında; ordusuz, silahsız, devlet-
siz kalan ve her an sınırdaş olduğu komü-
nist Sovyetler Birligi'nin erkine katılma
olasılığı bağlaşıklarca düşünülen, Orta-
dogu veözellikle Musul petrolleri ellerin-
den ahnacak olan Türklerin, Anadolu ve
Trakya topraklanndaki varhğını sona er-
dirmek gerekti.
Ortadogu'da Osmanlı devleti yönetimi
son bulunca, devletleri kalmayan ve dev-
letleri olmayan Arap uluslan, Ingıliz ve
Fransızlann sömürge yönetimini kabul
etmişler ve bu konumla birlikte Ortado-
ğu petrolleri, yayılmacı devletlerin eline
geçmişti. Ülküsünde (ideolojisinde) ulus-
lara bağımsızlık ilkesi varolan Sovyetler
Birligi için; bu ilkesinin tam karşıtı olan
yayılmacı bir davranışla Sovyetler Birli-
ği'ne kattıgı Kafkasya ve Batı Asya'daki
Türk uluslannın ve Azerbaycan petrolle-
rinin yakınında. Anadolu vc Trakya top-
raklan üstünde kurulu; yayılmacılık ve
sömürgecilik karşıtı, bagımsız, dcvrimci,
karma ekonomik yapısı olacak, Kafkas-
ya ve Kafkaslar ötesi Türk dünyasıyla iliş-
ki kuracak bir Türk devletinin vaıiıgı, teh-
likeli ve sakıncalıydı. Devletlerarası bu
topludurumdan (konjonktür) yararlanan
1. Dünya Savaşı'nın yenenleri olan bag-
1
laşıklar ve dolaylı olarak Sovyetler Birli-
ği (l), Anadolu ve Trakya topraldannda
bulunan "Barbar" Türkleri yok etmek
icin tutkulan büyük olan "uygar" Yuna-
nıstan'ı araç olarak kullandılar. Böylece
anamalcı, yayılmacı sömürgeci devletler
ve komünist. yayılmacı Sovyetler Birliği
arasında; anamalcı, yayılmacı. sömürge-
ci olan Yunanistan bulunacaktı. Yunanis-
tan. bu tehlikeli ve sonu belirsiz serüven
için hem cellat, hem kurban olarak seçil-
mişti. Binlerce yıl önce Troya savaşına
gidecek olan Yunan ordularını Anado-
lu'va götürecek gemilere güvenli bir de-
niz yolcutuğu bağışlaması ve savaşta üs-
tün gelmelerini sağlaması için Yunan or-
dulan başkomutanı kral Agamemnon, kı-
zı Iphigeneia'yı.kansı Klytaimnestra'nın
bu öldürmeye şiddetle karşı çıkmasına
ragmen tannsı Zeus'a kurban eder. Bu
mitolojik söylenceyi oyunlaştıran ünlü
oyunyazan Euripidesın "İphigeneiaAu-
Bste" isimlı tıyatrc oyununda kurban edil-
meden az önce Iphigeneia uzun konuşma-
sının sonunda şunlan söyler: "Gö'vdemi
Vunanistan'a veriyorum. Beni kurban
edin. Troya'yı yakın, >ıkın, yok edin. Bu
olanlar. anımı yasatacakûr. Doğmamış ço-
cuklarım, olmamış düğünüm, sonsuz
ününı bunlarolacaktır. Anne. barbarlann
Yiınanlılara değil, Vunaniılann barbaria-
ra buyurması gerektir. Çünkü Barbarla-
ra tutsaklık, Yunanlılara özgürlük yakı-
şır" (3). Binlerce yıl sonra Yunanlılar Ip-
higeniagibi düşünüyorlardı. Yunan ordu-
lan. ordusuz, silahsız. devletsiz kalan
Anadolu'da 15 Mayıs 1919'dan sonra ba-
tıdan doguya ilerlemeye başladı.
Tarihin bu anında 1. Dünya Savaşı'nın
yenenlerinin, Sovyetler Birligi'nin ve Yu-
nanistan'ın hayallerinin gercekleşmesini
iki etmen (faktör) engellemiştir. Bu iki
etmen şudur: Binlerce yıllık tarihi olan
büyük Türk ulusunun tükenmez savaş gü-
cü ve büyük Ingiliz. Fransız. Italyan, Rus
ordulannı sayısız meydan savaşlannda
yenmiş olan Atatürk'ün büyük komutan-
lık ve önderlik yeteneğinin varlıgı. Ata-
türk'ün aklı. düşünceleri. bilgileri. ulusal
bilinci, kahramanlığı. cesareti. kesin ka-
rarlılıgı, özgüriük ve bağımsızlık ilkele-
ri. büyük kültür birikimi, sonsuz ve sınır-
sız yetenekleri, Türk ulusuna güveni, dış
ve iç düsmanların oluşturdugu bu karma-
şık ve tehlikeli devletlerarası topluduru-
mu, baglaşık devletlerin ve Sovyetler Bir-
ligi'ninyönetıcilerindençoküstünbirdü-
zeyde değerlendırmesi; Türklenn bu ateş-
leimtihanından(2)zaferleçıkmasınısag-
lamıştır.
Atatürk. 16 Mayıs 1919'dalstanbul'dan
Samsun'a gitti. Atatürk, Yunan saldınsı-
nın başlamasından bir gün sonra Milli
Mücadele'yi başlatmıştır. Fakat 1919-
1922 yıllan arası Anadolu'da yapılan sa-
vaş, yalnız Türk-Yunan savaşı degildir.
Bu dört uzun yıl Atatürk. Batı anamalcı-
ltgı ve yayılmacılıgına ve Sovyetler Bir-
ligi komünizmi ve yayılmacılıgına karşı
savaşarak oluşumunda cumhuriyetçi, la-
ik. devrimci. milliyetçi. devletçi, halkçı
düşünceler ve ilkeler bulunan Türkiye
Cumhuriyeti devletini kurmuştur.
I. Dünya Savaşı 'nıkazanmış olan dev-
letler 10 Ocak 1920'de "Milletler Cemi-
yeti"ni oluşturdular. Milletler Cemiye-
ti'nin merkezi. tarafsız Isviçre devletınin
Cenevre şehri oldu. Milletler Cemiye-
ti'nin görevi. uluslararası banş ve güven-
liği sağlamak, uluslararası savaşları önle-
mek ve durdurmaktı. 10 Ocak 1920'de,
Atatürk'ün komutasındaki Kuvayi Milli-
ye güçleri, Batı Anadolu'da yayılmacı Yu-
nan ordusuyla savaşlar yapıyordu. Ata-
türk'ün komutasındaki Türk ordulan, 30
Agustos 1922'de Batı ve Orta Anadolu'ya
yayılmış olan Yunan ordulannı, aslında
emperyalızmi yendi ve yok etti. Yunan
ordusu. 1919-1922 yıllan arasında Ana-
dolu'da ve Trakya'da Türk ulusuna ve
Türk ülkesine karşı savaş ve askerlik ku-
rallanna uymayan her çeşit saldınyı yap-
tı, MiüetlerCemiyeti,Türk-Yunan savaşı-
nı durdurmak, savaş ve askerlik kuralla-
nnı uygulatmak ve banşı sağlamak için
hiçbir çaba göstermedi. Avrupa, Ameri-
ka, Japonya destekli yayılmacı Yunan or-
dularıyla savaşan Atatürk'ün komutasın-
daki Türk ordulanna ve Türk ulusuna kar-
şıt olan Istanbul'daki Osmanlı devleti, Os-
manlı padişahı ve tslam halifesi Vahdet-
tin; Anadolu savaşı sırasında Atatürk ve
Türk ulusu karşıtı. anamalcı. yayılmacı.
sömürgeci. Hıristiyan devletlerle işbirli-
gi yaptı. Osmanlı padişahı ve İslam hali-
fesi Vahdettin, Hıristiyan yayılmacı or-
dularla savaşan Atatürk'ün idam edilerek
öldürülmesi içinbuyrukyayımladı. Istan-
bul'daki Osmanlı devleti, I. Dünya Sava-
şı'nı kazanmış olan devletlerle 10 Agus-
tos 1920'de Sevres Banş Antlaşması'nı
imzaladı. Milletler Cemiyeti'ni kuran ve
Istanbul'daki Osmanlı devletiyle Sevrc
Banş Antlaşması'nı imzalayan bu dev-
letler, Osmanlı devletini Milletler Cemi-
yeti'ne üye olarak almadılar.
Sıcakdestek
29 Ekim 1923'te Atatürk, Türkiye
Cumhuriyeti Devlctı'ni kurdu. 17 F.ylül
I934'te Alatürk'ün kurduğu Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, Milktler Cemiye-
ü'nc üye seçildı. 19 Eylül 1934 tarihli
Cutnhuriyet gazetesindeki başyazısında
Yunus Nadi Bey şöyle yazıyordu: "fşte
şnndi Türk ulusu 52 ulustan oluşan IMil-
tetler Cfmi\cti'ne, 4X ulusun re> i> k- ve bü-
yük bir çoğunlukla üye seçilmrş bulunu-
yor. Büyük küçük bu kadar devlet >« ulu-
sun bu kadar > üksek >c nnuriandıncı sev-
gisine \e saygınhğına crişmck. uluslarara-
sı abnda Türk ulusuna verilen değerin ve
öncmin göstergesidir. Bu olgu>u bü\ük
ulusumuzun insanlıkâiemindeki uygaıiık
düzeyinin en yeni ve yüksek bir kanıtı ola-
rak algıLayahiliriz."
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
1996'da Avrupa Birligi üyesı olmasınj
önlemeyeçalışan Yunanistan \e Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin 1934*te Millet-
ler Cemiyeti kuruluna üye seçilmesini
destekleven Yunanistan'ın resmi Atina
Haber Ajansı. 19 Eylül 1934 tarihinde
şöyle bildirmiştır. "Türkij'e'nin Milletler
Cemiyeti kuruluna üye stçilmesi. Yuna-
nistan'da büyük bir memnunlukla karşı-
lanmıştır." 19 Eylül 1934 tanhinde, Yu-
nan gazetelerinin Türkiye'nin Milletler
Cemiyeti'ne üye seçilmesine ilişkin ya-
yınlan şöyledir.
Proia gazetesi: "Türkiye ve Yunanis-
tan "ın a>n ayn temsil edilmeleri olanak-
lı olmayan uluslararası toplantılarda, bi-
rinin diğerini temsil etmesini saptavan
Türk-Yunan antlaşmasından sonra Tür-
kiye'nin Milletler Cemiyeti kurulan üye
seçilmesi, Yunanistan icin büyük bir ka-
zançür."
Atinaika gazetesi: "Yunan kamuoyu,
Türkiye'nin Milletler Cemiyeti üyeliğine
.secilmesini coşkuyla selamlar. Yunanis-
tan, bu seçilmeye kendi çapında içtenlik-
leyardımcı olmuştur. Türkiye'nin bu üye-
liğe seçilmesinin nedenlerinden biri; Tür-
kiye'nin Balkan anlaşmasının biryapıcı-
sı oimaktan çok, Türk-Yunan anlaşması-
nın bir vapıcısı ulmasıdır. Yunan ulusu,
Türkiye'nin Milletier Cemiyeti üyeliğine
seçilmesini, Yunanistan'ın bu cemiyet
üyeliğine secilmesinin eşdeğerinde bir K,'-
tenlikle kutlar. Türkiye ve Yunanistan
arasında çok güçlü bir işbirliği bulun-
maktadır."
Messager d'Athenes gazetesi: "Tür-
kiye'nin Milletler Cemiyeti'ne üye olma-
sı, Yunanistan'ın çıkarlânmn, eskisinden
çokdaha iyi savunulması sonueunu vere-
cektir. Türkiye ile Yunanistan arasında
gelecekte oluşacak anlaşma/Jıklar. ancak
dostluk ile çözümlenebilir."
Elefteron Vima gazete.si: "Türkiye ile
dost olmak düşüncemiz. tüm muhalefe-
tin isteğidir. Türk-Yunan dostluğu, I smet
Paşa ve M. Vcnızelos'un doğru politika-
lan sunucu. anlaşmazlıklardan anndık-
tan sonra ayncalıklı özen \e gözetime ge-
reksinimi olan duyarlı bir olgudur. Fakat
Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'nin üye
adayı olması için Yunanistan tarafından
Türkiye'ye önerilen >ardım, Türk-Yunan
dostluk anlaşmasının gereği olan bir
ödevdir. Bu yardım, Türkiye'nin çıkarla-
n yararına yapılmış karşıîıksız bir bagış
değiklir. Çünkü Milletler Cemiyeti'nde-
ki Türkiye (enısikisi, biâm temsikimiz
demektir."
Yunanistan'ın resmi Atina Haber
Ajansı'ntn 2İ Eylül 1934 tarihli bildiri-
si şöyledir:
"Dışişteri Bakanı M. MaximosdünCe-
nevre'den Atina'ya dönmüştür. M. Maxi-
mos, basına verdiği demecinde, Tnrki-
ye'nin Milletler Cemiyeti kuruluna üye
seçilmesinden ötürii büyük sevincini bil-
dirmiş vc demiştir ki: Yunanistan'ın kom-
şusu ve dostu olan Türkive'nin uluslara-
rası siyasetteki oncmi. Türkive'nin Millet-
ter Cemiyeü kurulıma ü^e secilmesi ko-
nusunda Türkiye'ye, karşı gelinmez hak-
lar vermektedir?"
Yunanistan'ın resmi Atina Haber
Ajansfnın 24 Eylül 1934 tarihli bildiri-
sinde Yunanistan Dışişleri Bakanı M.
Maximos'un bir gün önce basına verdi-
gi demeç daha aynntılı bir biçimde yer
almıştır:
"Komşu ve dost Türkiye'nin uluslara-
rası siyasetteki önemi, Türkiye'nin Millet-
ler Cemiyeti kuruluna üye seçilmesini
karşı geiinmez bir zonınlulukJa saglamıs-
tır. Ozellikle son y ıllar içinde Türkiye'nin
banşı kurmak ve pekiştirmek için harca-
dığı çabalar, Türkiye'nin gelecekte ban-
şı geliştirmek ve pekiştirmek için harca-
yacağı çabalann kuşku duyulmayacak
bir göstergesidir. Türkiye'nin dostu ola-
rak; Türkiye'nin Milktler Cemiyeti'ne
üye seçilmesinden ötürü duyduğu mutlu-
luğa katılınz."
Ikıncı Dünya Savaşı ndan (1939-
1945) sonra anamalcı, sömürgeci, yayıl-
macı devletlerin güçleri yok oldu; 12
Aralık 1991 tarihinde Sovyetler Birligi
dağıldı; 1922'den bu yana Yunanistan
birçok yıkımlar ve olumsuz degişimler
geçirdi.
Fakat Atatürk'ün kurduğu Türkiye
Cumhuriyeti Devleti; Atatürk düşman-
lanna, cumhuriyet karşıtlanna, halifeci-
lere.padişahçılara. şeriatçılara, anti-laik-
lere, ikinci cumhuriyetçilere, globalcile-
re, küreselcilere, kışkırtıcılara, vatan ha-
inlerine, iç vedışdüşmanlara karşın (rag-
men) yaşamını sürdürüyor ve sürdüre-
cektir.
15 Mayıs 1919'da izmir'e çıkan Yunan
birliklcri komutanı General Theodoros
Pangolos'un (1878-1932) torunu olan,
1967'de Yunanistan îdaki askeri cuntadö-
neminde Türkiye'ye sıgınan, Türki-
ye'nin Avrupa Toplulugu'na girmesini
önlemeye çalışan Yunanistan Dışişleri
Bakanı, banş karşıtı. savaş yandaşı süre-
gen (kronik) Türk düşmanı II. Theodo-
ros Pangolos'un; Türkleri, Türkiye Cum-
huriyeti tarihini ve Türkiye-Yunanistan
arasındaki ilişkileri iyi bilmesi gerek-
mektedir. Pangolos gibi siyasetçiler, Yu-
nanistan'ın basına sürekli olarak belalar
getirmişlerdir.
(I) Yımıın Propagandası - Prof. Dr. Dimit-
ri KitsikLs. sayfiı 6H-70. Meydan Yaymlan,
vtıyın tarihi yok. Bu kitap ilk ke: 1963 vılın-
da Paris'le. "Uluslararası tlişkiler Tarih
Enstilüsü'' larafından yayımlanmışlır. Dev-
rım Hareketleri İçinde Alatürk ve Atatürkçü-
lük - Prof. Dr. Tarık Zafer Tunava, sayfa 56-
5.V. 3. baskı. Arba Yayıniarı İV94. Birtnci
baskı. Sivasel llmi Serısi 1964.
12) Türkün Ateşle Imtihanı - Halide Edip
Adıvar. Çan Yayıniarı. 1962
(3) Eunpıdes. Iphigeneia Aulisle. 1400.
M.EB Yayını. 1945. Eski Yunanlılar olan
Grekler ya da Hvllenler. doğudaki Grek ya
da Hellen olmayan halklara; bu halkların
konuşmalarını "Bar. har konuşuyorlar" di-
ve lantm/augrak barbar demiflerdıtır.
54»
PENCERE
TECE'ye Karşı Olmak...
Çok sevdiğim bir dostum, geçen gün bana şaşılası bir
soru yöneltti:
- Sen devletten yana mısın?..
- Anlamadım?..
- TECE'den yana mısın?..
-TECEne?..
- TC, Türkiye Cumhuriyeti...
Parmağım ağzımda kaldı; dostum solcuydu.'ama ni-
çin böyle konuşuyondu?..
BirAmerikalıya 'sen ABD'denyana mısın' d\ye sorul-
sa adam ne düşünür?..
•
Nereden çıkıyor TC'den yana olmak ya da TC'ye kar-
şı olmak?..
PKK'den kaynaklanıyor...
Çünkü TC (Türkiye Cumhuriyeti) PKK'nin hasmı sayı-
lıyor; Kürtçüler, PKK'yi bir kefeye koyuyoriar, TC'yı öte-
ki kefeye yerieştiriyorlar. Amaçlan PKK'nin bir masada
TC ile görüşmelere başlamasıdır; tüm yayın organlann-
da Kürtçüler 'TC'ye muhalefet'ten söz açıyorlan Türki-
ye Cumhuriyeti'ni bir bütün olarak hasım sayıyorlar.
Bu görüş, solculuklannı PKK'nin polıtikası içinde eri-
tenleri de kafakola alıyor.
•
Bir Fransız'ın, Isveçlınin, Ingiliz'in "devlete karşı olma-
s/"nedemek?..
Devlete tümden ve kökten 'reddiye' anarşistlerde te-
mel görüştür. Ancak biliyoruz ki Batı'da kişinin bir dün-
ya görüşü, partisi, sendikası vardır; düzeni değiştirmek
için siyaset yapılır.
Türkiye'de 'devlet' sözcüğünü soyutlayanlar, kişiyi sor-
guya çekiyorlar:
- Sen devletten yana mısın?..
Solculuğa sığar mı bu düşünce?..
Yokcanım...
Sosyaliste göre:
"Devlet sınıfsal içeriğe dayanan bir örgüttür, bir sını-
fın öteki sınıflan baskı attına almasını sağlayan düzenek-
tir. Tarihsel bir ürün olan devlet, özel mülkiyetin ve sınıf-
lann ortaya çıkmasıyla birlikte doğmuştur. Toplumun be-
lirti bir gelişim basamağını vurgular. Devlet türieri top-
lumsal oluşumun da türetimidir: Köleci devlet, feodal
devlet, burjuva partamentarizmine dayanan devlet, pro-
letarya diktatörlüğü, tekellerin egemenliğindeki devlet,
kapitalist devlet, sosyalist devlet, liberal devlet, totaliter
devlet" diye say sayabildiğince...
Bir sosyalistin kafasında Aristo mantığını çağnştıran
"soyut devlet" kavramı yer alamaz, toplumsal ve siyasal
içeriğinden soyutlanan soyut devlete karşı çıkılamaz; po-
Irtikanın somutluğu her şeyden önde gelir.
•
Ama yeni moda:
- Devlete karşı mısın?..
-Nedemeko?..
- TC'ye karşı mısın?..
Şeriatçı, Kürtçü, yeni mandacı bu modayı tutturmuş
gidiyor...
Geçen gün bunlardan binne sordum:
- Sen tekelci semnayeye karşı mısın?..
- ?..
- Emperyalizme karşı mısın?..
- ?..
- Emekçi halktan yana mısın?..
- ?..
Sınıfsal kavramlan gargaraya getirip emek - sermaye
çelişkisini es geçerek devlet gıbi soyut bir lafla insan
kandırmaya çalışmanın üçkâğıtçılığı, solcuiuk degildir;
getirin ABD'ye karşı Amerikalılan bana. ben de TC'ye kar-
şı Türkleri topariayayım. Tekelci sermayeye yaslanıp dev-
lete sözde karşı olmak solculuksa. Kürtçülük şovenizmi-
nin adı sosyalizm olduysa, bir dıyecegim yok...
1986 YILI VE 86/10911 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARINA GORE SIGARA SAĞLIĞA ZARAfiUDIR