08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 1996 CUMA 14 KULTUR 'Cesur Yürek', 'Apollo 13', 'Babe' ve 'Sense and Sensibility' bu yılm güçlü Oscar adaylan arasında Şansm khne güleceği beDi değîl... Chris Noonan'ın 'Babe' ve Ang Lee'nin 'Sense and Sensibility' 7, Mel Gib- son'uı 'Cesur Yürek' 10, Ron Hovrard'uı 'Apollo 13'ii ise 9 dalda aday. Susaıı Sarandon 'Dead Man VValking' ile, Nkholas Cage de' Leaving Las Vegas'la en güçlü Oscar adavlanndan. KüHür Servisi- Sinema endüstrisinin en büyük ödülJeri olan Oscar'larda geriye sayım başladı. Ödüller 25 mart gecesi düzenlenecek törenle sahipierini bulacak. Tören, ABC Network kanalıyla dünya çapında 1 milyar kişi tarafindan canlı olarak izlenebilecek. Ancak TV izleyicilerinin büyük bir bölümünün aynı saatlerde canh olarak sunulacak Amerikan Başkanlık ve Kongre seçimlerinin sonuçlanna rağbet edeceği tahmin ediliyor. Bu yılın Oscar adaylan arasında bilindiği gibi tek ve güçlü bir aday yok. 5043 akademi üyesının 24 kategoriden 19'u için kullanacağı oylarla belirlenecek adaylar arasından şansın kimin yüzüne güleceği konusunda tahmin yapmak çok güç. Mel Gibson'tn 'Cesur Yürek'i 10 dalda aday olarak Oscar'a giden yolda emin adımlarla ilerliyor. Ron Hovvard'ın 9 dalda aday olan 'Apollo 13'ü ise 'Cesur Yürek'i bir adım genden ızliyor. Avustralyalı yönetmen Chris Noonan'ın ilk yönetmenlik denemesı olan 'Babe've Ang Lee'nin Berlin Film Festivali'nden 'Altın Ayı'yla dönen 'Sense and Sensibility'si 7 kategoride Oscar'a aday gösteriliyor. Geçen günlerde Amerika'da bu yıl 22. si verilen 'Producers Gtıild of America'(Amerikan Yönetmenleri Birliği) ödülünü alan 'Apoflo I3'ün Oscar'a ulaşma sansı yüksek gibi görünüyor. Kücük bir domuzun serüvenlerini anlatan 'Babe' ise Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği'ninövgülerini alarak Oscar yanşında rakipleri arasında hayli ilginç bir konuma sahip oldu. Sadece küçük izleyicilere degil. yetişkinlere de seslenen bu sevımii film hakkında eleştirmenlerin görüşü olumlu Tostacı'Hollywoodtarihinde ükolabilecekmi? Külriir Servisi -Amerikan Sanatlan ve Bilim ^kademısı'nın verdigi Oscarödül- lentöreni,herzamanıçın Hollyvvooden- dûstnsının kendı kendini kucakladıği bir etkinlik oldu. Belki de bu nedenle, yal- nızca eleştirmenlerin beğendigi türden filmlcr, hıçbir zaman bu kulvarda yete- rince ilgı görmedi. Bu yıl, en lyi film dalında Oscar'a aday göstenlen filmler arasında, ıki Os- car'lı Tonı Hanks'm başrol oynadıgı, tüm dünyada gışe hasılatı 334 milyon doları aşan "Apollo 13",MelGibson'ın ortaçağ destanı "Cesur Yürek" (gişe hasılatı 178 milyon dolar) ve bugüne dek 183 milyon dolar hasılatla bu iki filmitı yarunda yı- lın en büyük gelirgetiren fılmleri arasın- da sayılan, Avustralya yapımı "Babe" var. Bu yıl 25 martta gerçekleştiriiecek Os- car ödülleri töreni, Akademi'nin üyele- rini 'sa nata yöneHme' ginşimlerinin ne denli etkin olup olmadığımn açığa çık- ması bakımından ilginç olacak. Bu yıl, sanat mı diyecek Akademi üye- leri, yoksa yıne gışe hasılatlannın etki- sinde mi kalacak? Akademi üyesinin sagduyusu. ona, "Apollo 13" ıle gişe ha- sılatı açısmdan kolaylıkla boy ölçüşebı- lecek, örneğin bir "Batman Forever" fıl- mıne en iyi film dalında oy vermemesı gerektiginı söyler... Bu gibi filmler, ne yetennce ciddi. ne de önemlı sayılıyor- lar. "Batman" türü filmler, genellikle teknik ödüllen kazanıyor. Akademi üye- sinin sağduyusu, ömegin bir "Sense and Sensibility" fîlmine de şüpheyle bakıyor. Eski dünyayı zengin bir anlatımla beyaz- perdeye getiren, bugüne dek Amerika'da 33 milyon dolar gişe hasılatı elde eden "Sense and SensibiHty", bazı Amerikalı- lann hoşuna gıdebilir, ama sıradan Ame- nkan sinema ızleyicisi ıçin fazlasıyla eHt' bir film. Ancak bu yılın, sıradan Amerikan ız- leyıcısınin beğenisine uygun gelmeyebı- lecek, ama en iyi film Oscar'ını kazan- ması olasılığı da hayli yüksek birfilmvar kı o da "Sense andS€nsibiliry"degil. Tür- kiye sinemalannda da uzun süreyle oy- nayan, tngiliz yönetmen Mkhael Rad- fbrd'un "flostacı"sı. Basit bırltalyan pos- tacısmın, Italya'ya sürgün gönderilen ün- lü şair PaMo Neruda'nın postasmı götü- rürken tanıştığı ünlü şairden etkilenerek şiirle tanışmasmı konu alanfilm,Ame- rika'da yalnızca 12 milyon dolar gışe ha- sılatı elde edebıldı. ltalyanca olan filmin Oscar adaylan arasına gırebılmesi bile, büyük bir lobıcılik faalıyetinin sonucun- da oldu. Filmin Amerika'daki dagıtımcı firması Mıramax. aynca Oscar kampan- yasına yaklaşık 1.5 milyon dolar para harcadı. "ftstacı"nın ltalyanca olması.ashnda filmin yalnızca yabancı film dalında aday olabileceği kuralını da beraberinde getirıyor. ancak Akademi kımı 'özel' filmlerebirayncalıktanıyor. Böylelikle, "Postaa". ötekı dallarda da aday göste- rilme olanağma kavuştu; filmin çekim- lerinden 12 saat sonra kalp hastalığından yaşamını yıtiren basrol oyuncusu Vlassi- mo Troisi. bu yılın en iyi erkek oyuncu- su dalında aday gösterildı. Bu yıl Oscar'a aday olan ötekı filmler, ızleyıcı fantastık ya da hayalı dünyaiann içine çekerken, "ftıstaeı" yılın en "insa- ni" fiimi olarak değerlendiriliyor. Şimdi merakla 25 martı beklıyor sınemasever- ler... Akademi üyelerine yine gişe hast- latlanna mı verecek Oscar'ı, yoksa fîlm- lerin kendilenne mi? 1929 yılında ger- çekleştinlen ilk Oscar ödüllerinden bu yana, yalnızca dört yabancı film en iyi film Oscar'ına aday gösterıldi. Bunlann ılkı, Jean Renoir'm, bu yıl Uluslararası Istanbul Film Festivali çer- çevesıncfe ızleme olanagı bulacağımız başyapıtı, 1938 tarihli "LaGrande IDu- sk>n"du. En son da Bergman'ın "Cries and VVhispers" filmı, 1973 yılında bu dalda aday olmuştu. lkısi de kazanamadı. Ba- kalım. "Bostoa" Hollywood tarihinde bir "ttk"olabılecekmi? yönde. 'Babe'in yapımcısı George MiUer, "Bu fiimi bu denli sevûnli küan belki de hepûnizi çocukluğumuza geri dönmeye davet etmesi" derken Los> Angeles Tımes film eleştirmeni Kevin Tbomas. artık lyıden iyiye seks ve şıddet kokan sözde dramatık filmler karşısında 'Babe'in şansının açık olduğunu düşünüyor. Oscar Akademisi son olarak 1991 'de 'Babe'e yakın bir tarzda olan Disney yapımı 'Güzel ve Çirkin'i (Beauty and the Beast) ödüllendirmişti. Bu yıl 'Documentery Feature' (Belgesel Film) dalında Oscar'ın güçlü adaylan arasında Jon Blair'in 'Anna Frank Remembered' ıle müzik öğretmeni Roberta Guaspari-Tzavaras'ın 'Fiddlefest' adlı çalışması yer alıyor. Doğu Harlem'de bir okulda öğrencilerine müzik sevgisi as,ılamaya gayret eden bir öğretmenin çocuklarla , ilişkisini. onlara müzıgın nasıf evrensel bir değer olduğunu aşılamasını konu ediniyor. Ve muhteşem bir finalle, çocuİdann ünlü müzısyenler Isaac Stern ve Itzsak Pertman eşliğinde Carnegie Hall'da verdikleri konserle son bulan filmin en yakın takipçisi Blair'in Anna Frank'ın anısına gerçekleştirdiğı belgesel. 'Scbindler' belgeseline attığı imza ile dikkatleri çeken Afrika doğumlu yönetmen Jon Blair'in 2. Dünya Savaşı'nda Nazi işgaline yüreklice direnen küçük Yahudi kızı Anna Frank'ın ölümünün 50. yılı dolayısıyla hazırladrğı 'Anna Frank Remembered' adlı belgeselle Oscar'ı zorluyor. Büyümenin eşigınde bir küçük kızın gözünden tarihsel gerçekliklere tanıklık eden bu belgesel için Blair şunlan söylüyor: "Anna Frank, bir 20. vüzyü sembolüdür. Benim gözümde o bir Yahudi azizesi." Fiimi yaparken Bergen- Belsen'dcki bır 'çalışma kampı'nda yasamını yitiren Anna Frank'ın anısını yaşatmak için kurulmus olan Anna Frank Socıety adlı dernekten büyük yardım alan Blair, Anna'nın günlüğünde söz ettigi kimi arkadaşlannı bulmuş ve onlann da görüşlenni bu belgesele eklemiş. Jngiliz oyuncu-yönetmen Kenneth Branagh'ın Anna'nın öyküsünü anlattıgı belgesel, gerçeğı olduğu gibi yansıtmak amacıyla Hollanda'da, Frank'ın aılesi ile birlikte Nazilerden kaçmak için sığındıklan apartman dairesinde çekilmiş. Bu yılın Oscar adaylannda kimi filmler (Apollo 13)yönetmen!erinden bağımsız olarak aday gösterilirken bazılannın da sadece oyuncu ve yönetmenlerinin adı geçiyor (Dead Man Walking ve Leaving Las Vegas gibi). 'Leaving Las \fegas* ile 'Screen Actors Guikl' (Sinema Oyunculan Derneği) ödülüne deger görülen aktör Nicholas Cage de güçlü Oscar adaylanndan. Cage'in rakipleri Rkhard Dreyfuss (Mr. Holland's Opus), Anthony Hopkins (Nixon). Sean Ptnn (Dead Man VValking) ve Postacı'nın unurulmaz oyuncusu Massimo Trobi'yle çetin bir kapışma yaşayacağı kesın. Kadın oyuncu adaylar arasında Sıtsan Sarandon en güçlü isim olarak gösterilirken Sarandon'ın ,Clisabeth Shuej Leav ing Las Vegas), Sharon Stone (Casino). Meryl Streep (Bndges of the Madison County) ve Emnu Tbompson (Sense and Sensibility) gibi rakipleri arasından Oscar'a nasıl ulaşacağı merak konusu. 4 Nîxon, büyük bir Rııs çarıydı' Yönetmen Oliver Stone, Nixon'ın iktidann bedeli olduğunu anlayamadığını belirtiyor Olhier Stone Kültür Servisi - Yönetmen Oliver Sto- ne, son fiimi 'Nixon' üzerine Premiere dergisinın sorulannı yanıtladı: - Nixon'a olan ilginian nedeni nedir? OLİVER STONE- Büyük bir hikâye. Çelişkilerle dolu bir yaşam. Amerika'nın son yüzyılına damgasını vurmuş bir adam. Aldığı kararlardan asla geri dönme- yen bir politikacı. Herzaman şöylederdi: "VVatergate'i neden bu kadar büyütüyor- sunuz? Yapüğım tek yanlış, olırvın medya tarafindan duyulmasını sagtemak otdu." -Nasıl tepkfler akfanız? Poütikaolannsi- ze yaklaşunı nasıl oidu? "lşte JFK'yi ya- pan kaçık'* dedikleri doğru mu? Washington 'da, JFK'yi sevdıgini söyle- yen bir tek kişiye bile rastlamadım. Bu doğru. PolitikacıJar tarafindan çeşitli da- vetlere çağnldığımda Cumhuriyetçiler ge- nellikle benimle karşılaşmaktan kaçını- yorlardı. SenatörDotesanınm benim teb- likeli biri' olduğumu düşünüyor. JFK'den sonra 'Katil Doğanlar' gibi bırfilmyap- mış olmam ise politikacılann tavnnın tü- müyle değişmesine neden oldu. Bu denli şıddet dolu bir film beklemiyorlardı. -Tune Magaziııe'de, Nixon'ın, Kennedy dnayetinin sorumlusu olduğunu beiirten bir yazı yayuniannuşn— Bu saçma sapan bir ıddia. Nixon. 1960'larda işlenen bır dizi politik cinaye- tin tanıgıydı. Bu cinayetlerin kökeni de 1950'lerde CIA'nın kendı yasalanna uy- mamasında yatıyor. Nixon'ın yükselişı- nin önemlı bir nedeni de bu politik mfaz- lar olmuştur. Kennedy ölmeseydi. belki hiçbir zaman bu denli yükselemeyecekti. Kennedy ailesıyle girdiği her seçım yan- şmda kaybeden o olmuştu. Evet, ölümler Nixon'ın ışine. yaradı. ama cınayetleri onun planladığı ya da suikastla dogrudan ilgisi oldugu kesinlikle ciddı olmayan bır iddia. - Nbcon üzerine araşürma yaparken, si- n en çok saşırtan ne oldu? Geçmişı. Gençliğinde büyük sıkmtıiar çekmiş olduğunu ögrenmek, benim için büyük sürpriz oldu. Küçüklüğünden beri hep ıçine kapalı, sessız, sakın bır ınsan- mış. Dedikodu yapmaktan bile çekinir- miş. - Uzun zamandır VVarner Bros ile çab- şıyordunuz: ancak. bu fiimi Warnerilede- ğÛ de Oisney ile yaptınız. Neden? NVarner. fiimi yapmaya bastan beri ya- naşmadı. Filmin, gençlen yakalamayaca- ğını düşündüler. Hikâye. JFK gıbı bir ci- nayetı konu almıyordu. Malıyet oldukça yüklüydü. Bana sadece 36 milyon dolar önerdiler. O zaman ben de "Baytar, bu pa- rayla film çekemcm ve bu iş burada biter" demek zorunda kaldım. - Anthony Hopkıns, Nbcon rolü için ilk seçhniniz miydi? Tom Uanks,Jack Nkhoison ve Anthony Hopkıns üzennde duruyorduk. 'Günden Kalanlar'ı (TTıe Remains of the Day) gör- müştüm. Hopkıns, tam aradığım oyun- cuydu. Nixon'm mutsuz. yalnız portresi- ni sadece o çizebilirdi. Teklifi götürdü- ğümde, çok sıcak karsıladı önce. 7-8 gün sonra ise bu rolden çekındıginı. başanlı olamayacağinı söyledi. Hemen Londra'ya uçrum. Kahvalfı masasında onu ikna et- meye çalışıyordum. 'Gary Oldman'a ne dersin' dıye sordum ona. 'Hımm, neden ounasuı' gibi bir şeyler söyledi önce. Bı- raz duraksadıktan sonra şu sözler dökül- dü dudaklanndan: "Kahretsin! Bu isi ben yapabilirim." - Nixon yasasaydıfilmdenhoşlanır mıv- dı sizce? Hıç sanmıyorum. Ölüme yaklaştıgı sı- ralarda bile her şeye itiraz etmekten vaz- geçmemışti. Büyük olasılıkla, bu filmede itirazederdı. Ama ben, yaptığım her işı ol- dugu gıbı. bu fiimi de sonuna kadar savu- nurum. En ınce aynntısma kadar. - Sizce, gelecek kuşaklar nasıl anımsa- yacaklar Nhon'ı? Onun ıçin 'Gerçek bir adamdı' dene- cek. Kendısını tanımlarken, Teedy Roose- vclt'ın şu sözlerini kullanırdı: 'Bazensağ- da, bazen sokla.. ama her zaman gündem- de.' Filmde bu sözlere de yer venlıyor. Çünkü, Nixon kendısinı böyle değerlen- diriyordu. Bizler ise onu, yaptığı çok bü- yük işler yanında, bûyük hatalanyla da anımsayacağız. Nixon, dünyayı değişti- rirken, Amerikan ulusunun kendisine olan inancını yıtırdi. tktıdar hakkında her şeyı bilmesine ragmen, bu ışin bır bedeli oldu- ğunu asla anlayamadı. Aslma bakarsanız o büyük bir Rus çanydı. 8 U L U S L A R A R A S I A N K A R A F İ L M F E S T İ V A L İ Kısa filmciler seçici kurulıı protesto ettiler CUMHUR CAJVBAZOĞLU 8.Ankara Uluslararası Film FestivaH'nde bir yandan ödüllenn sahiplen saptanıyor, diğer yandan salonlarda zengm program sürüyor. Uzun metrajlı yabancı fîlmlerin tekrar gösterimlerinin yanında üç filmden olusan BeyazGeceterbugün 23.00'te yenıden baş- lıyor. Kavaklıdere'nın Beyaz Geceler'inde Tavianı kardeşlenn son anda festivalin elı- ne ulaşan Fionle adlı yapıtı. Agnes Var- da'nın Beünondo, Delon, De Niro gibi ün- lülerin kısa görüntüleriyle süsledigi, sine- ma futkusunu işleyen 101 Gece'si ve Ço- cuk Yargıç var. Megapol Kınnızı Salon'un geceyansından sabaha dek sürecek prog- ramında ise Istvan Szabo'nun bol ödüllü basyapıtlanndan Baba yer alıyor. Babası- nın etkisiyle yetişen birinın büyüdükçe ba- ba figürünü gerektiği ölçüye çekme sancı- lannı anlatıyor Szabo. tkinci çalışma Mar- tin Guerre'ın Dönüşü. Rkhard Gere ile Jo- die Foster'h kadrosuyla Hollyood'un ıddi- alı yapımlanndan Sommersby adlı filmin "özgün haü" Martin Guerre'ın Dönüşü. Konu şöyle: Kocası Martin savaşa gidince Bertrande, rahat nefes alıyor. Çok kaba bir adam olan Martin'den sekiz yıl haber ala- mıyor. Sonunda bir gün çıkıp geliyor Mar- tin, sakın bir insan olarak dönüyor savaş- tan. Bertrande'ın mutluluğu kısa sürüyor, çünkü savaştan gelenin kocası Martin ol- madıgını ıddia edıyor bırilen... Sonfilmise festivalin galibı olan yerli yapıt. Macar Rüzgârlar esmeye devam ediyor Ankara'da. Kavaklıderc'de Bacso'nun 1969 yapımı Tanık'ıyla 25 yıl sonra yaptığı de- vam fiimi Yeniden Tanık'ı yine art arda gösteriliyor. 50"lerden bu yana Macarlar'ın değerlerindekı farklılığı inceliyoriki film- de Bacso. Ferenc Kosa'nın kendisine Al- tın Palmiye ödülü getiren fiimi On Bin Gü- neş, Fransız yönetmen Klapish ın Tamta- lar'ı ile Desrosietes'in Yıldızlann Alün- da'sı, yine ünlü çizer Enki Bilal'ın filmı Bunker Palace Hotel Bartabas'ın Mazep- pa'sı hep kaçınlmayacak çalışmalar. Bacso'nun Macartoplumundakı çöküşü izlediği Tanık dizisıne benzeyen bır film_de Yîn Li'den geldı festıvale. Xinqua'nın Öy- küsû'nde Çin Seddı'nden getirdiğini söy- lediği taşlan satıp zengin olan bakkal figü- rü, Yin Li'ye göre Çin'deki değışimın or- taya çıkardığı değer erezyonunu sımgeli- yor. Yin Li'nin vatandaşı Zhang Yimpu i- se Avrupa'da beğenümeyen Shangai Üçlü- sü adlı caltşmasıyla üçüncü kez Ankaralı seyirciye sesleniyor. Bu film görsel olarak tam bir şölen, ama konusuyla Çin sınemasının yeni kuşagına dünya kapılannı acan o ünlüfilmlerinıara- tıyor Zhang Yimou... Bugün Kısa Film Programı yine çok yüklü. Alman Kültür Merkezı'nde 10.00- 13.00 arası Türk Kısa Film Tarihinden Canlandırma başlığıyla on dört yapım gös- tenlecek. 14.00'te aynı salonda Dünyaya Kısa Bakış / Alman Videoart köşesinde 15 film var.Türk Ingiliz Kültür Derneği'nde 17.30'da Türk Canlandırma Sineması Ta- rihı Belgeseli, 19.30'da Şenyücel'ın Türk Sineması'nda Altı Yönetmen filmlen, Fransız Kültür Merkezı'nde 14.00-16.00 arası sekiz Ispanyol kısa filmı, 20.45'te Andre Techinenın Sevdiğûn Mevstan adlı yapıtı. Vakıfbank Konferans Salonu'nda 13.30'da Nemedya Efsanesı (Alparslan Acarsoy), Troy (Gürcan Keltck). Little Earthquake(FaziletOnat), A LetterTo Eli- se (Oylum Esmer), VVashMe Clean (Bahar Bağrucu). Ece (Ethem Özgüven- VVbrks- hop) adlı deneysel vıdeo çahşmalan yer alıyor programda. 'Ulusal Kısa Film Yanşması'na katılan yönetmenler, hiçbir yapıtı ödüle değer grmeyen Seçici Ku- rul'a tepki gösterdiler. Yanşmaya katılan yönetmenler Ahmet Sönmez, Yonca Ertürk, İlker Canikligil ve Sezgüı Türk, yazılı bır açıklama yaparak, 'deger- lendirmeye alınan filmlerin ödüle layık gorülmemesinin ağır bir iddia olduğunu, jürinin bu kararla, kısa filme destek görc* ini değil, tasarruf görevini yerine getirdiğini' öne sürdüler. 8. ANKARA FİLM FESTİVALÎ ZaferTRT'nin • Ulusal Uzun Metrajlı Film Yanşması'nda, TRT yapımı, Tülay Eratalay'ın yönettiği 'Düş, Gerçek, Birde Sinema' En iyi Film Ödülü'nü kazandı. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - 8. Ankara Uluslararası Film Festiva- li'nin en kapsamlı yanşma- sı olan 'Ulusal Uzun Mer- rajlı Film Yanşması' so- nuçlandı. Yanşmada, yö- netmenlığinı Tülay Erata- lay'ın üstlendiği, TRT ya- pımı 'Düş, Gerçek, Bir De Sinema' adlı film, 'en iyi film', 'en iyi erkek oyun- cu' ve 'en iyi özgün mü- zik' dallannda üç ödül al- dı. Rekin Teksoy başkan- lıgında, Sine-Sen Genel Sekreten, Yönetmen Mu- zaffer Hiçdurmaz, Yazar Tank Dursun K., Yönet- men Zija Öztan, Tiyatro- cu Gülsen Tuncer'den olu- şan seçici kurul, TRT yapı- mı olan ve yönetmenliğini Tülay Eratalay'ın yaptığı 'Düş, Gerçek. Bir De Sine- ma' adlı filmı, 11 yapıt ara- sından 'en iyi film' seçti. Yönetmenliğini yine Tülay Eratalay'ın üstlendiği 'Öz- lem, Düne, Bugüne, Yarı- na~.' adlı filmdeki rolüyle, Şebnem Taçal, oy çoklu- guyla en iyi kadın oyun- cu' seçilirken, 'Düş, Ger- çek, Birde Sinema' fîlmin- de 'Gerçek' adlı bölümde- ki oyunuvla Can Kolukı- sa, 'En fyi Erkek Oyun- cu' ödülüne layık görüldü. Seçici Kurul, 'yardımcı kadın oyuncu' dalında ödülü '80. Adım' ve 'Bir Kadının Anatomisi" adlı fılmlerdeki oyunuyla Hü- meyra'ya verirken, 'yar- dımcı erkek oyuncu' Ödü- lü, Ali Sürmeli'nin oldu. Ertunç Şenkay, 'Bir Ka- dının Anatomisi' ve 'So- ğuk Geceler' filmlerinde- ki başanlı çahşmalan dola- yısıyla, oy çokluğuyla 'en iyi görüntü yönetmeni' ödülünü kazandı. 'En İyi Sanat Vönefmenı" ise 'Sokaktaki Adam' fil- miyle Vüdum Yontan ol- du. Tiyatro oyuncusu Burak Sergen, 'İstanbul Kanat- larımın Altında' adlı filmdeki rolüyle, 'Umut Veren En iyi Erkek Oyuncu' ödüİüne layık görülürken. 'Umut Veren En İyi Kadın Oyuncu', 'Sokaktaki Adam' fil- mindekı rolüyle Süeda Can'ınoldu. 'Umut Veren En İyi Yönetmen' ödülü 'Soğuk Geceler' filminde- ki başanlı çalısmalanndan dolayı, oybirliğiyle Kadir Sözen'e verilirken, Sözen, aynı filmle 'Umut Veren En İyi Senaryo Yazan' ödülünü de aldı. 'Seçiciler Kurulu Özel Ödülü', oy çokluğuyla '80. Adım' ad- lı filme, *en iyi kurgu' da- lında 'Gerilla' filmiyle Hasan Bektaş, 'en iyi öz- gün müzik' dalında 'Düş, Gerçek, Bir de Sinema' adlı film ıle Nurettin Öz- şuca. ödüle değer bulundu. Seçici Kurul, festivalde bu yıl ilk kez verilen 'Onat kutlar En Ki Senaryo Yazan' ödülüne deger ya- zar bulunamadığını açıfda- dı. Yanşmada en iyi filme 750 milyon lira. özel ödü- le değer bulunan filme ise 500 milyon lira para ödülü verilecek. IzmirVle Avrapa'dan caz esintileri İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmır bır kez daha tnerbaba diyor. Izrur Kültür Sanat ve E|itfrh Vâk- fı (İKSEY) üçüncü kez kent- te caz rüzgarlan estırecek. lzmır'de sanat etkinlıklen birbınnı takip edıyor. 1. TÜ- YAP Kitap Fuan'nın ardın- dan şımdı de 3. Avnıpa Caz Günleri Egeli sanatseverlen sevindırecek. Avrupa'nın önemlı caz gruplannm katıl- dığı caz günlen, 23- 31 man tarihlen arasında gerçekleş- tiriiecek. Izmır'in sanat yaşamında önemlı yerı olan Izmır Kül- tür Sanat ve Eğitım Vakfı (lKSEV)"nın düzenledıgı, 3. Avrupa Caz Günleri'ne bu yıl Türk. Alman, Fransız. Italyan, Ingılız ve Avustur- ya'dan cazgruplan katılıyor. Her geçen yıl büyüyen 3. Av- rupa Caz Günleri bu yıl Iz- mır Italyan Konsolosluğu. Izmır Alman Kültür Merke- zı, Izmır Fransız Kültür Merkezı, The Bntish Coun- cil ve Avusturya Konsolos- luğu'nun destekleriyle ger- çekleştirilıyor. Gazetemız de festivalin sponsorlan arasın- da yer alıyor. Egeliler. 3. Avrupa Caz Günleri'nde katılan altı caz grubun müzığının yanısıra, AyşegülYesUnil'in resim ser- gisıyle caz sanatçılannın ya- şam bıçtmlerıni de tanıya- caklar. Sanatçının sergısı 25- 31 mart tarihierı arasında Sabancı Kültür Merkezı'nde görülebilir. Açılış konsennın Türk- Amerikan Demeği'nde ya- pılacak caz günlerinde. di- ğer konserler Sabancı Kültür Merkezı'nde gerçekleştiriie- cek. 3. Avrupa Caz Günle- ri'nın ilk göstensi 23 mart günü saat 21.00'de Jzırar Türk-Amerikan Derneği Sa- lonu'nda MedditerranoJazz Trio konsenyle başlayacak. Alman Grup Triocolor, 3. Avrupa Caz Günleri'nin ıkıncı konuk grubu. Grup, 25 mart saat 20.30'da Saban- cı Kültür Merkezı'nde Iz- mirli cazseverlerle tanışa- cak. 27 mart günü saat 20.30'da Sabancı Kültür Merkezı'nde konser verecek olan Fransız Sophia Doman- cıch Tno grubu, piyanist sa- natçısının adım taşıyor. Londra'nın en yetenekli genç müzısyenlennden olu- şan. Tim Rkhards Spirit Le- vel grubunun konsen de 29 mart günü saat 20.30'da Sa- bancı Kültür Merkezi'nde yapılacak. 3. Avrupa Caz Günleri'nin tek Türk grubu Okay Temiz ve Vlanyefik Baad, 30 man günü saat 20.30'da Sabancı Kültür Merkezi'nde Türk halk ezgi- lerinden oluşan bır konser verecek. 3. Avrupa Caz Günle- ri'nin son gösterisi de 31 mart günü saat 20.30'da Sa- bancı Kültür Merkezi'nde, Avusruryalı grup The Aust- rian Jazz Quartet'in konse- n olacak. 3. Avrupa Caz Günle- ri'nin konser biletlen. Izmır Devlet Senfonı Orkestrası Gişesi, Beymen Mağazası, Mc Donald's Montrö ve Gündogdu şubeierinde 250 ve 500 bin lıradan satışa su- nuJdu. Gösteri günleri saat 17.00'den ıtıbaren gösteri mekânlannda da bilet satışı yapılacak. K Ü L T Ü R f Ç İ Z İ K KAMlL MASARACI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle