Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 1996 CUMA
12 SOYLEŞI
Türk Alman Ortak Parlamento Grubu Başkanı Thomas Kossendey (CDU), Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı:
ANAYOL lıüküıııeti sevindiriciGÜRAYÖZ
BONN - "Türk ve Alman
parlamenterler, karşıtakb bir-
birlerinin seçim bölgelerini
ziyaret etmeüdirler. Birbiri-
miizle ilgili bilgileribasın üze-
rinden öğrenmek yanlış yo-
rumlara yol açryor. Sağ ve sol
yelpazedeki parçalanma Tür-
İdye'deki polirik istikran teh-
likeye sokuyor."
Thomas Kossendey, Al-
man Parlamentosu'nun aktif
milletvekillerinden ve Türk
Alman Ortak Parlamento
Grubu'nun da başkanı. Önü-
müzdeki günlerde Türki-
ye'ye gelecek olan Kossen-
dey, Türkiye ile yakından il-
gili. Türkiye Büyük Millet
Meclisi 'nin Ortak Parlamen-
to Grubu'nun Türk üyelen-
ni bir an önce belirlemesını
istiyor. Ortak parlamento gru-
bunırn üyeleri arasında Yeşil-
ler Partisi'nden Cem Özde-
mirile Sosyal Demokrat Par-
ti 'den Leyia Onur da bulunu-
yor.
Kossendey'in sorulanmı-
za verdiği yanıtlar şöyle:
- TürkAlman Karma Par-
lamento Grubu Başkanı ola-
rak iki ülke parlamentosu
arasındaki ilişkileri konusun-
da neler düşünüyorsunuz?
tlişkilerin daha gelişebilme-
si için somut önerileriniz var
mı?
- llişkjlermemnuniyet ve-
ricidir. Özellikle geçen se-
çim döneminde Alman Türk
Parlamento Çalışma Gru-
bu'nun, şımdiki TBMM Baş-
kanı Mustafa Kalemli'nin
inisiyatifi ile kurulmuş ol-
ması, ilişkilerin parlamenter
düzeyinde yoğunlaşmasına
katkıda bulunmuştur. Türki-
ye'deki seçimler, ilişkilere
belirli bir durgunluk getirdi.
tlişkilerde sürekliliği sağla-
yabilmek için TBMM, hem
Türk-Alman Dostluk Gru-
bu'nu hem de Ortak Parla-
mento Grubu nun Türk üye-
lerini bir an önce belirleme-
lidir.
Önemli olan birbirimize
karşı önyargılar taşımama-
mızdır. Bu da ancak birbiri-
mizi daha yakından tammak-
la gerçekJeşebilir. Bunun için
Türk ve Alman parlamen-
terlerin seçim bölgelerini kar-
şılıklı ziyaret etmelerini öne-
riyorum. Bu konuda çalış-
malan baslattık. Ilk ziyaret
aralık ayında Türk parlamen-
terlerin Alman parlamenter-
lerin seçim bölgelerini ziya-
ret ermeleri ile gerçekleştire-
ceğiz. İki parlamentonun
dostluk gruplannın fonksiyo-
nunu. ilişkilerde ortaya çı-
kacak sorunlan önceden kes-
tirebilmek, yani birtür "er-
ken alarm sistemi" olarak ta-
nımlamak gerekir.
- Türldye'nin gümrük bir-
liğine katılmasından sonra
Türkiye'de demokratikJeş-
me konusunda olumJu geliş-
meter bekliyor musunuz?
- Önemli olan. geçen se-
çim döneminde TBMM'nin
başlattığı demokratikleşme
sürecine daha yoğun bir şe-
kilde devam ediimesidir. De-
mokratikleşmede kaydedi-
len umut verici gelişmelerin
devamı için özgür ve açık
tartışmaya engel teşkil eden
PSAKD
Koııgresi• PSAKD. bir kültür örgütüdür. Bununla birlikte
demokrasi, laisizm ve evrensel ilkeler zemininde,
en geniş kitleleri kucaklamak, örgütümüzün
vazgeçilmez hedefleri arasındadır.
MURTAZA DEMİR *
Pir Sultan Abdal örgütlü-
lügü, yaşadıgi süreç itibany-
la yeni olmasının yanında,
örgütlenme modeliyle de
"Bk"tir. ICendine özgü açılım,
söylem ve ilkeleriyle örgüt-
lenme çabası içinde olduğu
alanda yeni ve ilk olması, ör-
gütlenmemize kimi zaman
farklı ve ilgisiz misyonlann
yüklenmesine, kimi zaman
siyasi öncü olarak görülme-
sine, kimi zaman da en
"uç"larda siyaset yapan (yap-
ması gereken) radikal bir
grup olarak algılanmasına
neden olmaktadır.
Kuşkusuz "at izinin it izi-
ne kanşü(rüdı)ğı" ülkemiz-
de, "bulanık suda balık av-
lamak isteyenler" ve yönet-
tiği ülkeyi yatınm yapmaya
değer bulmayarak ABD'de
han-hamam alanlar, ülkemi-
zi yönetmeye devam ettiği
sürece sulann durulmayaca-
ğı bilinmektedir.
Ancak ülke konjonktürü
böyle de olsa kendimizi ay-
nlmaz bir parçası saydığı-
mız sivil kitle örgütlerinin,
kendilerine "hangi konuda,
neyi, nereye kadar vapması"
gerektiğini ifade etmeleri,
geldiğimiz noktada kaçınıl-
maz görülmektedir. Orgüt
olarak karşı karşıya kaldığı-
mız sorunlann en belirgin
nedeni budur. Kurumlaşma-
mız ve gelecekte de var ol-
mamız açısından, örgütümü-
zün bu konuda netleşmesini
birinci koşul olarak görmek-
teyim. PSAKD, bu kargaşa
sürecinde stratejik olarak ifa-
de edilebilecek bir kongreyi
geridebırakmıştır. 9-10mart
günlerinde 34 şubemizden
gelen 505 delegesiyle An-
kara'da IV. Olağan Kongre-
si'ni yapan örgütümüz, bu
kongre sonrasında, bütün
"gölgeterden", şaibelerden,
örgütü sıkıntıya sokan olum-
suz söylemlerden annma ça-
bası içinde olmuş ve bu ko-
nuda çok ciddi başan elde
etmiştir. Birprogram ortaya
konularak yapılan kongre-
miz, bu bağlamda Türkiye'de
ilk örnek olması bakımın-
dan ilginçtir. Bu kongre son-
rasında tüzüğümüzü yenıden
düzenleyen, programını ya-
zılı hale getiren ve genel İcu-
rula onaylatan örgütümüz,
bundan böyle kendini daha
somut olarak ifade etme şan-
sına kavuşmuştur.
PSAKD. bir kültür örgü-
tüdür. Bununla birlikte de-
mokrasi, laisizm ve evren-
sel ilkeler zemininde, en ge-
niş kitleleri kucaklamak, ör-
gütümüzün vazgeçilmez he-
defleri arasındadır. Siyaset-
ten uzak olamayacağımız bir
zorunluk olmakla birlikte.
bize siyasetin öncülüğü >a
da siyasi parti misyonu yûk-
lenmemelidir.
Örneğin hedeflerimiz ara-
sında olan, devletin şeriatçı
ve ırkçı kadrolardan anndı-
nlması, Diyanet Işleri Baş-
kanlığı 'nın devlet bünyesin-
den çıkartılması, zorunlu din
derslerinin kaldınlması vb. iş-
levler, siyasi partilerin, dola-
yısıyla parlamentonun gö-
revleridir. Bizim görevimiz
sivil baskı gücünün örgüt-
lenmesi ve kamuoyu baskı-
smın sağlanmasıdır.
Başta devlete egemen olan
siyasi anlayış olmak üzere
kimi çevre, anlayış ve siya-
setler, binbir zorlukla ve bü-
yük bedeller ödeyerek, bir
ölçüde de olsa kendilenni
ifade edebilme şansını elde
eden Alevi örgütlenmesini
kendi hedefleri ve küçük dün-
yalan adına yönlendirmek
ve kullanmak istemektedir-
ler. Bu tuzaklann bozulma-
sı durumunda hırçınlaşan
çevreler, koro halinde çamur
atma, etkinliklerimizde pro-
vokasyon yaratma ve karala-
ma kampanyasına başvur-
maktadırlar. Bunun en so-
mut göstergesi Akşam gaze-
tesinin şahsımı hedef alan if-
tiralandır. Buolupbitenlerbi-
zim açımızdan sürpriz de-
ğildir. Sürpriz olan, birlikte
olmamız gereken çevrelerin
yanlış anlaşılmamıza neden
olan bilinçli bilinçsiz davra-
nış ve eyiemleridir. Örnegin
Eyüp Cemevimizde bir cena-
zenin kaldınlması sırasında,
ilericılik adına Alevi değer-
lerine saldınlmış, cemevi-
miz tahrip edilmiş ve derne-
gimizin ciddi ölçülerde pres-
tij kaybına neden olunmuş-
tur. Oysa bizlerle dost ve
müttefik olduğunu ifade
edenler, bize ve değerlerimi-
ze saygılı davranmak zorun-
da oldukJannı içlerine sin-
dirmelidirler.
IV Olağan Kongremiz bu
örgütün sahipleri olan Ale-
vi. devrimci ve demokratla-
n, Pir Sultan'cılan sevindir-
miş, bizleri birbirimize daha
dayakınlaştırmışhr. Kongre-
nin en önemli kazanımı bu ol-
muştur. Kongremizde yaşa-
nan hizmet yanşını da bu an-
layış kazanmıştır.
PSAKD yasal örgüttür.
Demokrasinin, laikliğin, çağ-
daşlığın kurumlaşması, fark-
lı inançlann kimliklerin ken-
dilerini özgürce ifade etme-
leri için mücadele eder.
Kongremiz, örgütümüzün bu
konularda daha etkili olma-
sını sağlayacak bir kadroyu
oluşturma başansını göster-
miştir. Yeni yönetimin başa-
nlı olmasıru ve toplumsal so-
runlanmıza daha etkin çö-
zümlerÜTetmesini diliyorum.
* Pir Sultan Abdal Kültür
Dvrneğt Genel Başkanı
Thomas Kossendey,! ürkiye ile yakından ilgili.
Demokratikleşmede
kaydedilen umut
verici gelişmelerin
devamı için özgür ve açık
tartışmaya engel teşkil
eden yasalann
değiştirilmesinde yarar
var. Siyasi sorunlann,
örneğin Güneydoğu
sorununun çözüme
ulaştınlabilmesi için
değişik önerilerin özgür
bir ortamda tartışılmasmı
engelleyen kısıtlamalann,
Türkiye'nin iç güvenliği
açısından
değerlendirildiğinde
kaldınlmasının büyük
önemtaşıdığı
kanısındayım.
yasalann değiştirilmesinde
yarar var. Aynı şekilde siya-
si problemlerin, örneğin Gü-
neydoğu sorununun çözüme
ulaştınlabilmesi için değişik
çözüm önerilerinin özgür bir
ortamda tartışılmasını engel-
leyen kısıtlamalann Türki-
ye'nin iç güvenliği açısın-
dan değerlendirildiğinde kal-
dınlmasının büyük önem ta-
şıdığı kanısındayım. Demok-
ratikleşme sürecinin ancak
bu yolla hızlandınlabileceği-
ne inanıyorum, biz bu konu-
da her türlü desteği, bir ba-
şöğretmen rolü oynamadan
vermeye hazınz.
- Türkiye'deki seçim son-
rası siyasal gelişmeleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye'deki seçimleri
ve seçim sonrası gelişmele-
ri büyük ilgiyle izledim. Gör-
düğüm, Türkiye'deki demok-
rasinin işlediğidir. Aynı za-
manda sağ ve sol yelpaze-
deki parçalanma Türkiye'de-
ki siyasi istikran tehdit edi-
yor. Refah Partisi'nin birin-
ci partîolmasını özellikle iç
problemlere bağhyorum. An-
cak artık laikliği savunan po-
litikacılann laikliği tehlike-
ye sokacak uygulamalardan
kaçınmalan gerekmektedir.
Bu bağlamda ANAYOL'un
gerçekleşmesini çok büyük
birmemnuniyetle karşılıyo-
rum. Ancak sadece hüküme-
tin kurulması yeterli değil.
Acil çözüm bekleyen önem-
li ekonomik ve politik so-
runlann çözülmesi için çalış-
malann bir an önce başla-
ması gerekir.
- Federal Almanya'da 2
mirvon dolayında Türk va-
tandaşı var. Araştırmalar
Türk vatandaşlaruun büyük
ölçüde Almama'da kalıcı ol-
duklannı gösteriyor. Alman-
ya'nın entegrasyon politika-
lannı birazeskimiş bıılmuyor
musunuz?
- Entegrasyon iki tarafin is-
teği ve uygulamasıyla ger-
çekleşebilir. Almanya'da ya-
bancılara senelerce misafir
gözüyle bakılmış ve bu da ya-
bancılar politikasını olum-
suzetkilemiştir. Ancak Türk-
lerin büyük çoğunluğu artık
Almanya'da kalıcıdır. Bunu
biliyoruz, bildiğiniz gibi Al-
man Vatandaşlık Yasası 'nda
ve Yabancılar Yasası "nda de-
ğişiklikler parlamento gün-
deminde. Bu yolla entegras-
yona katkıda bulunmak isti-
yoruz.
-Alman vatandashğına ge-
çen Türklerin sayılannda hız-
lı bir artış, var. Bu, gelecekte
Bundestag'da Türk kökcnli
millervekillerinin de artaca-
ğmı gösteriyor. Ama sol par-
6lerin dısmdaki parrjlerTürk
kökenli Alman vatandaşla-
nna biraz kapah gibiler.
-1994yılmda58binTürk.
Alman vatandashğına geç-
mek içina başvuruda bulun-
du. Busayının 1996'da 100
binin üzerinde olacağını sa-
nıyorum. Alman vatandaş-
lığına geçmiş ya da Türk va-
tandaşı olarak kalmış pek
çok Türk, Alman siyasi par-
tilerinde faaliyet göstermek-
tedir. Bu insanlann daha yo-
ğun bir şekilde Alman par-
tilerinde çalışması iki taraf
için de yararlı olacaktır.
- Son uçak kazası olavin-
da, uçuşu düzenleyen Oger
Tur adb şirketin sahibi, Türk
kökenli bir Alman vatanda-
şı. Ama Alman basını bu işa-
damının Türk kökenini da-
ha çok öne çıkardı.Oysa böy-
le bir kaza Alman şirketkri-
nin de başına gelebilirdi. Ba-
sının tutumunu nasıl değer-
lendiriyorsıuııız?
- Tamamen haklısınız.
Medyada uçak kazası ile il-
gili haberlerde bir nevi "en-
teiektüer yabancı düşman-
lığı sezdim, kazadan iki sa-
at sonra suçlu hemen bulun-
du! "Ucuz Türk uçak şirke-
ti düşmeye mahkûmdu" gi-
bi birhavayaratıldı.
- Siz Türklere sempati ve
dostlukla yaklaşan bir Al-
man parlamentersiniz. Al-
manva'daki Türklerle ilişki-
leriniz nasıl? Biriikte çalıştı-
ğınız Türk kuruluşlan var
mı?
- Almanya'da çok sayıda
Türkle yakın ilişkim var.
Türk demokrarik lcuruluşla-
nnın hemen hepsiyle ortak
projeler üretip hayata geçi-
riyoruz. Türk ve Alman genç-
lerin birbirlerini daha yakın-
dan tanımalannın var olan
önyargılan yıkacağına inanı-
yorum.
- Önümüzdeki günlerde
Türkiye'yegidiyorsunuz. Bu
ziyarvtinifln amaa somutola-
rak nedir?
- Evet, mart ayının sonuna
doğru Ankara'da birtakım
temaslarda bulunacağım.
Hem sözünü ettiğim ilişkiler-
de sürekliliği sağlamak hem
de. mümkün olduğu kada
hızlı bir şekilde yeni mes-
lektaşlanmızla Ortak Parla-
mento Grubu'nun çalışma-
lannı hızlandırmak amacıy-
la Ankara'ya gidiyorum.
- Teşekkürler Sa\ın Kos-
sendev.
ANADOLU HAYAT SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
31.12.1995 TARİHLİ BİLANÇO
AKTİF
HA
NAKIT VE NAKIT BENZERI OEĞERLER
A- Nakıt Oeğerler
B- Bankalar
C-Menkul Değerter Cuzdanı
ALACAKLAR
A- Sıgortahlar < / \ ı
B- Ikraztar ' ..- •-• . • '
C- Dığer Alacaklar
D- Acenleler
E- Reasurörler CII
SABİT DEĞERLEfi VE DIĞER AKTİRER
A- Menkullef
B- GaynmenkuHer
C- Û » l Malıyet
0- (•) Bu Amortısman Gıderten
E- Aynıyal Mevcudu
F- Bofçlu Geçıa Hesaplar
TOPLAM
NAZIM HESAPLAR
MT DISI BRANSLAR
72.594.290
608 185.776
36.996,252.197
37.677.032,263
69jS3.669.531
9.528,900
69.573,198.431
1,632 753.954
-550,394,826
1,082,359,128
108.332.589,822
61,656,000,000
HAYAT BRANŞI
1.433.011,303
444,105,069,794
11.425,979.236,624
11.871,517,317,721
879i?«ft?31273-
142)800.914.951
2.542.844,681
19,219,951,616
6,921,329
1.043,739.365.852
87.955.048.816
781,115,060.255
5,145.750.618
•85,831,544,456
4,454,964,079
3,270.389,214,696
4.063,228,494.008
16,978.485,177.581
15.346,399,405,615
T O P U M
11.909.194,349.984
1.113,312,564,283
• : • ' ^
!
4.064.310.853.136
17,086817.767.403
15.408.055.405,615
HAYAT DISI BRANSLAR HAYAT BRANŞI
BORÇLAR
A-Heasuröıtef C1I 2.327,886.666 4.158.552.261
B- Mıllı Reas Zorunlu 2.375.677,023
C-Reas. Depolan 9,310.901,456
D-Acemeler 1.334.703.757 16.823,120.393
E- Dığef Borçlar . 1,213.110.803
F- Öd. Vefgı. Resım. Harpar 15.305,309.426 21.464.637.002
} TEKNİK KARŞfLIKUR
' A- Can Rıskter Karşılığı
B- Mualtak Hasar Ka-şı-.ğı
C- Hayal Uat Karşılıklar
SERBEST KARŞIUKUR
A- Kıdem Tazmınalı Karşılığı
B- Oığer Karş.i.ktaı
DIĞER P A S R E R
ÖZKAYNAKLAR
A- Se'raye
B- Kanjnı Yedek Akçe
C- Iht. Yedek Akçe
D- Fevkalade Y«je* Akçe
E-Yen Değerleme Foru
KAR
28,278,801.305
3i554.047.7Sr"''''
114.910,343
32,668,953.075
3,000,000.000
3.478.183.477
6 478.183,477
10.865.273.913
30,041.378.052
108 332,589 822
61.656,000.000
46,035,097,482
' 38.588,836,897
72.128,765,884
14.911.677,899,679
15.022.395.502.460
38,000,000.000
156,497,684,656
194.497,684,656
16.359.964,245
250.000,000,000
33.111,724.419
23,032,372.884
33,270,495.824
621.582,218.182
960.996,811,309
738.200,117.429
15 978,485,177.581
15.346,399,405.615
PASİF
TOPLAM
74.313.898.787
15.055,064.455,535'
200.975,868.133
27,225.238,158
960.996.811.309
768.241,495.481
17.086,817,767,403
15.408,055 405.615
ANADOLU HAYAT SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
01.01.1995 - 31.12.1995 DÖNEMİ KÂR ZARAR HESABI
BORÇ ALACAK
Reas. Dev Pnmler
Venien Komısyorbr
Ûum, Ma'u'ıyet Taımınatı
Vade Gelımı Ödemelefi
işdralar
Kâr Paybn
Irad Ödemeten
Rıyazı lht.{Kâr payı dal»l)
Can Rızıko iht
Muafflak Taz
Dev R^ Reas. Payı
Dev Muall Iht.
Muhtelrt Gıderter
Gere Gıderter
Anortısmanlar
Serbest Karşılıklar
KAR
SAĞLIK BRANŞI
Reas Dev Pnmler
Verlen Komısyonlar
Ödenef Tazmınatlar
Can Muhataralar İM.
MuallakTaz İhl
Dev 'Carı Muh Reas Hıs
Dev Mual IM. Reas.
Muhtelrf Gıderier
HAYAT BRAMŞI TEKNİK SONUÇLAR
33.020.284,976
427.920,591.973
158.616.696.949
13,359.267.243
83.631,364,610
182.764.696,001
114.174.799
14,962.540,115,508
38,588.836.897
82.280.447,587
30.202,827,838
8.763,514,581
14,321,271.898
Dev. Rıyaa Iht.
Dev. Mualbk iht.
Pnm
Alınan Komısyonlar
âOm, Matû Taz Reas Hıs
Vade Gel Öd Reas. Hıs.
Iştıralarda Reas Hs.
Kâr Paylan Reas. Hıs.
Faızter
Temrat Gelırten
Dığer Gelırter
Rıyar IM. (Reas Hıs.)
MuaBak Hasar IM. (Reas. Hıs.)
HAYAT BRANŞI TEKNİK SONUÇLAR
6.390.742 856.147
56,417,065,171
3,349.665,509,979
10.243,963,710
9 327,647,297
918,249.120
538.303.483
3.106,493.319
30,561,933.205
6.479.125.583.975
11,000,760,358
50,862.215.829
10,151.681.703
16,036.127,090,860 16.402.662,263.296
HAYAT BRANŞI HALİ SONUÇLAR
602,429.969.105
20,556 785.323
622,986,754.428
28.665,000,000
738.200,117,429
HAYAT DISI BRANSLAR TEKNİK SONUÇLARI
64.605.845,897
15,037 347,800
63.144,255.289
54.197,001.107
263,011,372
5.342,114,394
65,087.635
1,666,936,835
HAYAT BRANŞI MAÜ SONUÇLAR
MufıteM GeMer (Dev. Tah.) 1.023,316,699.421
SAĞUK BRANŞI
Pnm
Alman Komısyonla'
Ödenen Taz Reas Hıs
Can Muh. iht. Reas. His.
Muallak Hasar Reas. Hıs.
Dev Can Muh. iht.
Dev. Mual. Hasar IhL
HAYAT DIŞ1 BRANSLAR TEKNİK SONUÇLARI
161,782,092.858
6,462.926
48.312,515,536
21,642,958.375
148.101.029
16.866,301.587
214.278.294
248,972,710.605
204,321,600.329
HAYAT DISI BRANSLAR MAÜ SONUÇLARI
28 538,155.955
131.510 826
Genel Gıderter
Amortısmanlar
Serbest Karşıl-klar
KÂR
DENETÇİLER
SÜLEYMAN KALKAN SULEYMAN ŞENOĞLU
Muhtelif Gelirler (Dev Tah.)
HAYAT DISI BRANSLAR MAÜ SONUÇLARI
15,559,934,557
28,669,666.781
1,500,000.0-30
30,041,378.052
17,690.511,607,879 17,690,511.607,879
AKTUER
H.REŞİT ALPOZGEN
Aktüer Sıcil No.10
ANADOLU HAYAT SİGORTA A Ş
ŞUKRÜ MUSLU
Müdür
HASAN ESKIL
Genel Müdur
7 ^
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKtMOGLU
İçimizdeki Çocuk
Yaşlılar haftasında ilginç söyleşileryapıyoruz dost-
larla. Ida Lupino'nun bir sözünü anımsatıyor bir ar-
kadaşım. Beyazperdenin ünlü yıldızı, bir genç kızın
öyküsünü canlandınyor bir filminde. Büyük başan
kazanıyor, iyi eleştiriler alıyor. Yıllar sonra aynı film ye-
niden çevriliyor, ama Ida Lupino genç kızı değil, an-
nesini oynuyor bu kez. Olaya şaşıranlar var, güzel yıl-
dıza soruyorlar:
- O büyük rolden sonra bu küçük rolü oynamayı na-
sıl yorumluyorsunuz?
Ida Lupino gülüyor:
- Evet, diyor. Rol küçük, ama ben onu büyütecek
kadar büyüdüm...
- Yaşlılık bu işte, diyor arkadaşım. Özüne sevgi ve
saygıya ulaşmak.
- Kaç yaşına gelirsek gelelim, içimizde bir çocuk
var, diyor kimi dostlanm da... Yıllar geçiyor, ama o ço-
cuk büyümüyor, dünyaya gülümsemekten geri kal-
mıyor, kış ortasında baharı yaşıyor, yaşama sevinci-
ni yitirmiyor hiç.
O çocuk varsa uzun yıllara, doğum tarihine karşın
hüzün değil mutluluk duyuyor insan. Yoksa umut da
soluyor, yaşam da... O çocuk bir sevgi ürünü kuşku-
suz. Sevgiyle doğar, sevgiyle yaşar. Sevgisiz bir top-
lumda yaşaması çok güç.
Stockholm yakınında LJdingö yaşlılar sitesinde be-
ni çok etkileyen bir olay yaşadım yıllarca önce. Bir-
kaç kez yazdım, ama okumayan genç okurlanmın da
bilmesini istiyorum.
İlk bakışta hayran parladı gözlerim. Baştan sona çağ-
daş bir kuruluş, yaşlı bir kişinin tüm sorunlannı çöz-
meyi amaçlayan donatımla çalışıyor. Yanımda Anita
var, o yolculukta bana eşlik eden güzel Isveçli kız. Onun
da gözleri parlıyor, ödediği vergilerin nerede değer-
lendiğini görmekten çok hoşlandığını söylüyor. Site-
nin yöneticisi de bize katılıyor, birlikte yürüyoruz ko-
ridorda. Okuma salonlan, spor salonları, TV salonla-
n; her şey çiçek gibi. Ikinci katta rasgele bir kapıyı ça-
lıyorum. Içeride bayan Ericson.Seksen yaşında gü-
zel bir kadın, içimden geldi, kolunu okşadım. Sesi tit-
reyerek bir şeyler söyledi. Anita, Almancaya çevirdi.
- Buradayalnızölmekten korkuyorum, diyor bayan
Ericson.
Site yöneticisi sertleşti birden:
- Odada, banyoda telefon var, her an yardımcı is-
teyebilir, doktor çağırabilirsin, bana da ulaşabilirsin.
Aynca neden bana değil de ona söylüyorsun korku-
nu? O bir konuk, bir yabancı...
Bayan Ericson'un yanıtı hâlâ çınlar yüreğimde:
- Yabancı, ama bana sevgiyle bakıyor.
Iki-üç sözcük, ama çok önemli değil mi? Stockholm
dönüşü Vıyana'ya uğradım. Birteşmiş Milletler'de ça-
lışan rahmetli Enver Ergun'a anlattım bu olayı. O yıl
Yaşlılar Yılı kutlanıyor dünyamızda. Enver Ergun da
değişik ülkelerden gelen raporları okuyor. Tüm rapor-
lann ortak konusu var: Sevgi. Sevgisizlikten yakını-
yor yaşlılar, sevgi özlemi duyuyorfar. Çağdaş dona-
tım, sevgi varsa değerleniyor, yoksa akvaryumda ba-
lık yaşamı, en iyi koşullara karşın mutsuz geçiyor son
yıllar!
Kaç yaşındasınız bilmem sevgili okurlanm; belki
genç, belki yaşlı, yaşama sevincini yeşerten bir ço-
cuk var mı içinizde ya da yaşlı bir anneniz, bir baba-
nız, dedeniz, teyzeniz, bir büyüğünüz var mı? Onla-
ra sevgiyle bakıyor musunuz? Son yıllanna bir güzel-
lik, bir sıcaklık katıyor musunuz? Son yıllar ön yılla-
nn uzantısı bence. On yılları severek, dünyaya, insan-
lara. doğaya, ağaçlara, kuşlara sevgiyle bakanlar;
coşkusunu, umudunu soldurmayanlar son yıllannı da
mutlu yaşar. Artık biliyorsunuz, benim iyimser bir ya-
pım var, karamsariığı dışlanm her zaman, umutsuz-
luğu insan olmanın onuruyla bağdaştıramam, kaç
yaşıma gelirsem geleyim doğum günümü kutlanm.
Beni doğurduğu için anneme teşekkür ederdim geç-
miş yıllarda. Şimdi genç dostlarıma teşekkür ediyo-
rum, geçmişimi yaşıyorum onlarda, geleceğe umut-
la bakıyorum. Ne güzel insanlanmız var diye onuria-
nıyorum. Kuşkusuz çevremden kaynaklanıyor bu
özelliğim; ailemden, bana sevgiyle bakan annem-
den, babamdan, kardeşlerimden.herkuşaktan dost-
lanmdan, özellikle sanatçılardan...
Bir gerçeği de daha iyi hissediyorum giderek. Ya-
şamı yeşerten de sevgi, solduran da. Umudu da sev-
gi üretiyor, barışı da... Sevgisiz ortamlarda kan ve
gözyaşı oluşuyor ancak.
Yaşlılar Haftası'nda bir gerçeği de daha iyi görüyo-
rum. Hangi yolda, nasıl bir yöntemlebilmem, ama sev-
meyi bilmeyenlere öğretmek gerekiyor. Herkes bir
Ida Lupino olamaz, ama içinde bir çocuk varsa o ço-
cuğun şarkısını başkalarına da duyurabilir, ortak bir
şarkıya katkıda bulunabilir; sessizliği, yalnızlığı aş-
maya destek olabilir. Bir damla, bir damla daha bir
ışık seli oluşabilir, karanlıktan aydınlığa ulaşılabilir. Ya-
zımı, genç ya da yaşlı, tüm okurlarıma seslenerek so-
na erdiriyorum.
Içinizdeki çocuğa özenle bakın. O çocuk yaşarsa
siz de mutlu ve umutlu yaşarsınız. Dizleriniz kireçlen-
se, kalbiniz ağnsa da dağlara tırmanır, yorulmazsınız;
hasta kalbiniz de sevgiyle çarpar, umutla çınlar...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5
SOLDANSAĞA:
1/ Anlatı türünde
biryapıtınyadari-
yatro oyununun
akışıyla bütûnleş-
mekle birlikte ken-
dine özgü nitelikle-
ri olan bölûm... Bir
cetvel türü. 2/ Is-
kambüde birrenk...
Kaba bir komedi
türü. 3/ Japon lirik
dramı... Matema-
tikte doğrultusu,
yönü, uzunluğu be-
lirli olan ve bir ok
işaretivle gösterilen doğru çiz-
gi. 4/ fzmaritgillerden bir ba- _Y
lık... Tavlada bir sayı. 5/Oy-
lumlu... Satrançtabirtaş. ft'Ta-
nmda kullanılan azotlu güb-
re...Birilimiz. 7/'Uygundu-
rum, fırsat' anlamında argo
sözcük... Manavgat ilçesi ya-
kınlanndaki ünlü arkeolojik
ve turistık yer. 8/Sıvas'ın bir
ilçesi... Bir meyve. 9/ Bir so-
ru söîrii... Armudu. keçisi ve
kedisi ünlüdür.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dört ya da altı kişilik kapalı at arabası. 2/Asya'da bir ül-
ke... Pembe renkli şarap. 3/Smır boyu... Meryem'ı üzgün.
yalnız ve dizinde ölmüş Isa'yı taşırken gösteren resim ya da
heykel. 4/ Havaalanlannda bulunan ve çevredeki uçuşlan de-
netlemeye yarayan sistem... Mesafe. 5/ Bir şeyin erebile-
ceği uzaklık... Tarla sının. 6/ Yatay... 'Sözün ile dü-
şürgil' (Yunus Emre). 7/AHÖzgentürk'ünbirfılmi... 'Me-
lali anlamayan nesle değiliz" (Ahmet Haşim). 8/Te-
kelci kapıtalizme özgüşirketler birliği... Ensiz. 9/Arapça bir
sözcükte kisa 'ı' ve 'i' sesini okutan işaret... Beyoğlu sem-
tınin e-ki adı.