23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 4 6 . U L U S L A R A R A S I B E R L İ N F İ L M F E S T t V A L I ' N I N A R D I N D A N / 2 DUŞUNCEYE SAYGI Les Menteurs La Fille Seule Screens VVelcome To The Dollhouse Altnı A\ı^ ])iı-kez (Mıa Aıııeıılva ımı SUNGU ÇAPAN Her zamankı gıbı Avnıpa'ya bahar çı- karmasına hazırlanan Amenkan sıneması- nın govde gostensıne dönuşen festıvale, John Travolta'sından JocfieFoster'ıne, Hot- ly Hunter'ınden Jutia Roberts'ma kadar yı- ğınla unlüsûnu gonderen Hollyvvood, görû- nen o kı lyıce şaha kalkmıştı Berlın'de Yanşma ve yanşma dışı filmlenyle, yıl- dız yağmuruyla Berhn'ı bır kez daha ku- şatmış Hollyvvood'un ağırlığını vurgula- mak ıçın, yanşma dışı, özel göstenlerle bır- lıkte, resmı programda >er alan 28 fılmın 1O'unun ABD yapımı olduğunu belırtmek yeterlıdır herhalde Yanşma dışı göstenlen Amenkan ya- pımlanndan. anlaşılan ABD'nın yakın ta- nhmı kendı gözuyle bev azperdeye taşıma- ya kesınkes kararlı ıddıalı vefarfaracıOli- ver Stone'un 3 saatlık "Nixon"unu lstan- burabırakarak.yıldızıSalmaHayekveya- pımcısı Lawrence Bender'le bırlıktc Ber- lın'e düşen Quentin Tarantino'nun koltuk çıktığı, 1992"de 7 bın dolar gıbı komık bır bütçeye mal ettığı "El Vlariachi"yle parla- yan, halen lstanbul sınemalannda "Despe- rado*'su göstenlen. Meksıka asıllı genç Amenkalı vönetmen Robert Rodriguez'ın son fılmı "From Dusk illl Dawn - Vksam Karanuğından Şafağa Kadar'ın yolunu tuttum amaheyhat' 5 dakıkalıkgecıkme ve yer yokluğundan gıremedım Robert Rod- nguez'ın gııjesı çok parlak gıden, başrol- lennı Harvey Keitel,JuIietteLewis,George dooney \ e Salma Nayek'ın üstlendığı, gır- gır serüven guldurusu "From Dusk TUİ Dawn"ma TomHanks,JünVarney,Annie Potts vb unlulenn seslendırdığı, Dısney studyolanndan yetışen John Lasseter'ın ım- zalandığı, yenı teknolojsk anımasyon "Toy Sttw>" seyırlığını de ıskalayınca genye ya- nşma dışı gostenlenn belkı de en esaslısı denebılecek "Homeforthe Hotidays" kal- dı gonjp epeyı memnun kaldığım Dunün çocuk yıldızı \e 2 Oscar'h oyur- cusu, bugunün başanlı yönetmenı Jodıe Foster ın "Home for the Hotidays - Ailede Ba>Tam Tatili", geleneksel Şukran Günü (Thanksgı\ ıng Day) kutlaması ıçın, ılk flor- tûnü yaşayan yenıyetme kızını Chıcago'da bırakarak yıllar sonra kalkıp Baltımore'da- kı aıle ev ıne gıden, yaşını başını almış, son ışınden de olmuş. ustelık gnbe de yakalan- mış, ama Pollyanna'ctlık oynamaktan hıç vazgeçmemış, uçan Claudıa Larson'un (Holly Hunter) öykusünu aktanyordu, ne- şe. şefkat. çekışme ve sevgıyle örulu, yoğun aıle bağlanyla kanşık Hâlâ 1960'Iannşar- kılannı dınleyen babada Charfes Dur- ning'ın Caludıa'ya hâlâ kuçukkızı gıbı dav- YimHo Richard Loncraine "W"ödıe Foster'ın ıkıncı yonetmenlık sınavından da m yüzakıyla çıktığı 'Home for the Holıdays'(üstte), m sıcak, melankolık duygularla tüketılen, eğlenceh ve hoş C X bır yapımdı, yaşlanma ve hayat boyun suren kanbağı- aıle üışkılenne ıhşktn En ıyı yönetmen odülünü 'Uçüncü Rıchard'la Ingılız Richard Loncraıne'le, 'Güneş Ouyabılır'le Çınlı Yım Ho arasında paylaştınldı ranan, v ıdı v ıdıcı annede Anne Bancroft'un delıdolu yaşayan, eşsınsel erkek kardeşte Robert Downey Jr"un, hafıften enıştesıne tutkun, kız kurusu, yaşlı ve kaçık teyzede GeraMine Chaplin'ın se\ ımlı kompozıs- yonlar çıkardığı, Jodıe Foster'ın "Little ManTate"ten sonra bu ıkıncı yonetmenlık sınav ından da yüzünun akıyla çıktığı "Ho- me for the Hoüdayas", sıcak, melankolık duygularla tüketılen. eglencelı ve hoş bır yapımdı, yaşlanma ve hayat boyu sûren kan bağı-aıle ılışkılenne ıhşkın Portekızlı ta- nınmış gnıp Madredeus'un müzıkledığı, Wim Wenders'ın "Lisbon Story"sının de yer aldığı. Yenı Alman Sınaması bolümun- de göstenlen Mattias Aflarv'mn "Liebe, Leben, Tod - Aşk, Yaşamak, ÖnınT fıImın- de başrol oynayan. Berlın'de doğmuş bu- yümüş ve oyunculuk eğıtımı almış tdil Uner'le tanışıp ufak bır sö\ leşı de yaptığım Berlın'de, göz kamaştıncı yıldız yağmuru- nun yanı sıra, nereaeyse her gun TV ekran- lannda ve basında baş köşeye oturtulan bır- takım özcl odül törenlennın bolluğundan da geçılmıyordu Oyle kı, bır gun Kırgız vazar Cengu \ytmatov'a. bır gun Panorama'da John Schksınger ımzalı, bayat \ e > avan bır heyacan vegenlım fılmı ("EyeFor AnEye - Gözt Goz") göstenlen Amenkalı vıldız Sall> Field'e, geçmışte Berlın Fılm Fcstıva- lı'ne olan katkılanndan dola>ı, ozel "Ber- linale Kamera" odulu v eren, Elia Ka/an ve Jack Lemmon g'bı, uzun yıllardan ben sı- nema sanatına hızmet etmış ıkı unlu ustayı da ozel onur odüllenyle ağırlayan kardan oturu buzlanmış kaldınmları da, festıval ahalısı kavıp düşerek bır taraflannı kırma- sın dıye geceden kazıtıp tuzlatan 'medya- hkşcnlikpatronuMorit/DeHadelnın bır odul de kendıne layık gormesının çok ısa- betlı kaçacağına ıhşkın, gırgır yazılara (') da rastgeldık Berlın basımnda Ve ödüller— Şenlığın kapanış fılmı olan Paul Ma- zurskv'nın "Faithful - Sadık"ını THY nm dönüş uçağı saatiylc çakışması yûzünden seyredemedığımız 46 Uluslararası Berlın Fılm Festıvalfnın sonuçlan, junnın ne şış yansın ne kebap cınsınden yaklaşımını or- neklıyordu En ıyı Fılm, Altın Ayı odulune lavık gö- rülen Tayvan asıllı Amenkalı yönetmen Ang Lee'nın, Emma Thompson'ın Jane Austen uyarlaması senaryosundan çektığı "Sense and Sensibilit> - Sâğduyu ve Duyar- lılık". o kadar da büyutülecek ve önemse- necek bır fılm değıl kanımızca Konusundan çok James Ivory'nın olgun. akademık zanf ve ıncehklı sınemasını ak- la getıren görsel düzeyı ve oyunculuğuyla seçkmleşen "Sağduyu ve Duyarulık", 18 yuzyılın sonlannın Ingıltere dekorunda, anstokrasının çöküşune paralel, bırtakım gonül ılışkılenyle aıle bağlamında, sevgıyı akil ve duygu potasında, duzeylı bır 'soap opera' kıvamuîda tartan, romantık ve yürek hoplatıcı, göz alıcı bır 'meto'ydu Hoş ve duyarlı bır fılmdı "Sense and Sensibility"; ancak Altm Ayı'yı ne kadar hak ettığı tar- tışmaya açıktı doğrusu Gûmüş Ayı, jurı özel üdülu venlen, BoWîderberg'ın "Lust Och Fahring Stor - Gençlik Şehveti"yse ödulünü bıraz da junnın Avrupa sıneması- nı kulak arkası etmemeye dıkkat eden tav- nna borçluydu kuşkusuz Yönetmenın oglu Johan Widerberg'le MarikaLagercrantt'ın başrollennı paylaş- tığı "Gençfik ŞehvetTnde 15-16 yaşlann- dakı Stockholmlu bâkır bır oğrencının ıkı katı yaşındakı guzel öğretmenıyle ve kla- sık müzık tutkunu kocasıyla ılışkılennı 2 Dünya Savaşı'nın fon oluşturduğu. 194O'lı yıllardan Isveçı'nde görüntûlüyordu usta- ca Bo NVıderberg'm Gumuş Ayı'nın yanı sıra Avrupa Fılm ve Televızyon Akademı- sı'nce venlen 'Mavi Metek' ödülunu de al- dığı Berh'de en ıyı yönetmen oduluyse ıkı- ve bolûştürüldü bu yıl, "Cçüncu Rtchard"la Ingılız Richard Loncraine'le, "Guneş Du- yabiHr*'le Çınlı Yim Ho arasında Festıvalden Hollywood'un John Travol- ta, Bruce Wıllıs, Robert Dovvney Jr. John Malkovıch ya da Julıa Roberts gıbı 'ağır toplan' elı boş dönerken Altın Ayı müca- delesınde "Sense and SensbiBty"ye yenık duşen "Dead Man VValking - Öİu Adamın Yûrüyiışü"nun ıdam mahkumu katılı Sean Penn en ıyı erkek oyuncu seçılerek Gümuş Ayı odülünü kazanıyordu, tartışmasız bı- çımde Tanınmış aktör Tım Robbıns'ın "Bob Rooerts"ten sonrakı ıkıncı yonetmenlık de nemesı olan "Dead Man ^Valkıng'', gerek bırrahıbeyle ıdam mahkûmunun aykın ılış- kılennı dennlemesıne ışleyerek malum suç ve ceza temasıyla kanşık ıdam cezası soru- nunu ele alan öyküsü. gerekse blues agır- lik.li müzıkle desteklı, tıkınnda ve tempolu anlatımı, gerekse de Susan Sarandon - Se- an Penn ıkılısının mendıl ıslatacak kadar etkıleyıcı oyunlanyla, kuşkusuz daha önemlı bır odüle layıktı festıvalde Erkek- lerle paradan çok onlan memnun bırakmak ve mutlu etmek ıçın yatan, altın kalplı bır küçük orospu rolünde harıkalar yaratan Fransız yıldız Anouk Grinberg'ın, Bert- rand Blier'nın Fransız sınemasının gucunu duyuran, ılgmç fılmı "Mon Homme - Er- kegım Benim"le en ıyı kadın oyuncu seçıl- mesıne de kımsenın gıkı çıkmadı tabıı Uluslararası Sınema Yazarlan Federas- yonu'nun (F1BRESC1) oduluvse Çınlı yö- netmen Yım Ho'nun "Guneş DuyabiUr" fılmının oldu 1943'ün paskalya gunlenn- de, Polonya'dakı Yahudı duşmanlığı davra- nışlanyla yüz yüze kalan bır Yahudı kadı- nın, eskı dostlanna sığınmasını ve başından geçenlen aktaran, Polonya sınemasının anıtlaşmış buyük ustası Andrzej VVajda'nın, ülkesının eskı tabulannı deşerek antısemı- tızmı goz'er önune seren ve bazı çevrelen rahatitiz eden son fılmı"PaskalyaGunlerin- de"sıne ve Wajda'ya özel bır Gümuş Ayı ödülü de venldı festıvalde Pulp Fiction 'la yeniden doğan John Travolta, bu kez Ucuz Roman 'ın parodisiyle karşımızda HoDywood'daki mafya...Berlın dönüşü. dünyanın namlı metro- pollennı hıç de aratmayan, goz kamaştın- cı bır başka şenlık cumbuşu ıçınde buldu- ğumuz lstanbul sınemalannda, maşallah her çeşıt dalga boyundan tıtreşım yayan, rengarenk fılmlerle karşılaşınca afallayıp şaşırmadık. desek yalan olur doğrusu Bır yanda 'Underground', - C)clo-Bisik- letçi' gıbı, kuşkusuz me\sımın en ağır çe- ken, önemlı fılmlen arasına gırecek du- zeydekı 1995 Cannes ve Venedık festıval- lenmn galıbı, ıkı başyapıt, ote yanda 'He- at', 'Leaving Las Vegas-EKeda Las Vegas', 'Seven' gıbı msanın sevretmekte kesınlık- le bır an bıle duraksamayacağı kımı ılgınç yapıtlar daha ötede de yıne meraklısının pek ılgısız kalamayacağı cınsten Gus Van Sant-Nıcole Kıdman ışbırlığının urünü 'To Dıe For-Sonsuz thtiras' y a da John Woo ya- pımı 'Broken Arrovv-KİnkOk' actıon'ı >a da Robert(o) Rodriguez" ın AntonioBande- ras'lı, yenı El Mariachı versıyonu 'Despc- rado" gıbı fılmler (Bunlara yolculuk te- laşıyla, gıdera\ak mecburen es geçtığım 'The Net-!nternet'te Av', 'Dangerous Minds-Sakıncalı Düşünceler' filan da ek- lenebılır) Özetle sınemaseverler ıçm bır tadından yenmeyecek ılgınç fılmler sağa- nağıdır kı, sormayın gıtsın 1 Butün bu be- reket, yıne ufuktakı bır bahan haberleyen, yenı bır tstanbul fıhn festıvalının (ve ma- lum geleneksel Oscar odüllennın dağıtıl- ması tanhının) yaklaşmasından mı kaynak- lanıyor acaba0 Herneyse Berlın'de seyret- mek bahtına erdığım ve dün göstenmme başlanan, alabıldığıne gırgır ve matrak bır gangster fılmı parodısı nıtelığındekı yep- yenı bır guldürü de lstanbul sınemalannda hüküm suren, çeşıdı, rengı \ e lezzetı bol bu seyır cumbuşune ayn bır çeşnı katacak kuş- kusuz 'GetShort>-TutŞuBücürü' 4-5 yıl kadar once çızgı roman uyarlaması 'Ad- dams Aiksı' fılmleny le atıldığı > önetmen- lığıne burun kjv ırdığımız, Danny De Vıto Fılmlennın kameramanlığından, ve odüller kazandığı reklam çekımlennden yetışme, Nevv York Unıversıtesı'nde sıyasal bılım- ler ve sınema eğıtımı almış, 1953 doğum- lu Barr> Sonnenfeld'ın Quentın Tarantıno ustunde de epey etkılı olduğu bılınen ya- zar Elmore Leonard'm 'Hollvwood'da do- nen dolaplan yan şaka,yan ciddi tarzdaele alıp işleyen', çok satmış kıtabı 'Get Shorty'den uyarlanan yenı yonetmenlık denemesı, hıç de ummadığımız kadar ne- şelı, şen şakrak, eğlenceh bır fılm çıktı doğ- rusu Burt Reynolds'lu 'Stick'Jîoy Sche- kJer'lı '52 PfckLp' gıbı 1980'lenn bazı bol kanlı ve kı>ıcı thnller'lenne, kesıp bıçılıp çarpıtılarak malzeme edılen romanlanv la yabancısı olmadığı Hollyvvoodalerrune da- hıl olmuş, şımdı 70'h yaşlannı suren yazar Elmore Leonard'ın 1990'larda yıldızını parlatan 'Get Shorty', bu deneyımlı yaza- nn 'RüyaFabrikası'nındemırbaşlanolan paragoz, sıkıcı, cahıl hırslan akıllanndan önde gıden, ıcabında kan ıçıcı vapımcılar kendılennı dünyanın merkezı addeden se- nanstler, megaloman yönetmenler ne ol- dum delısı yıldızlar ve guçlü buyük stud- volardan oluşan malum 'sistem' üstune keskın gözlemlennı, engın bınkımını ıçe- n>or ABD'de çok ıyı çalışarak, ılen yaşında maddı bakımdan bu yaşlı yazan ıhya eden Barry Sonnenfeld'ınfilmı. Robert Alrman ustanın 'The Plajer-Oyuneu'dakı ıronık yakla^ımını ve sı\n eleştırel bakışını çağ- nştırıyor uzaktan uzağa 'Get Shorrv-Tut §u Bucüru , hayatını mafyanın emnnde karşılıksız,ödenmemışçek-senetlentahsıl ederek kazanan, Mıamılı kuçuk uçkâğıtçı sınema delısı sevımlı gangster Chılı Pal- mer ın (John Travolta) övküsu Fılmın ba- ^ında patronu Momo, kalp krızıyle ansızın 'eşeklercenneti'nı boylayınca, Chılı 'yle ta- kışıp ona ters gıden bıtırım Rav Barbo- Tut Şu Bücürü (Get Shorty) Yönetmen: Barry Sonnenfeld / Senaryo: Scott Frank, (Elmore Leonard'm romanından) / Kamera: Don Peterman / Mûzik: John Lune/ Oyuncular: John Travolta, Gene Hackman, Rene Russo, Danny De Vıto, Dennıs Fanna, Delroy Lmdo, James Gandolfını/1995 ABD (UIP) m'nın ('H"ıse Gu\\ vb gıbı TV dızılenn- den tanıdık Dennis Farina, çok ıyı oynuyor) elıne geçıyor dızgınler Bırbırlerınden hıç hazzetmıyor Chıh'yle Barbonı ve sınıf at- lamak azmındekı, sevımlı kahramanımız Chılı, yenı bır ış buluyor tesadüflenn yar- dımıyla Las Vegas'ta, kumardan epey borçlanmış, ıkıncı sınıf, uydunık fılmlenn yapımciM olan, feleğın çembennden geç- mış yırtık prodüktor Harry Zımm'den (Ge- ne Hackman) tahsılat yapmak uzere uzere Hollyvvood-Los Angeles'a uçan Mıamılı tahsılatçımız, Zımm'ın fılmlennde çokça rol almış, çekıcı yıldız Karen Flores'ın (Re- ne Russo) koynunda buluyor yapımcıyı Sı- nema ve Hollyvvood hakkındakı denn tut- kusu kabaran ve zaten buyük patronlann, sınemanın Kâbe'smde, ışlen nasıl yüruttü- ğüne öteden ben yaman meraklanan, üste- lık capcanlı, gerçek bır Hollyvvood yapım- cısıyla yüz yüze kalınca, Zımm'ın bacak- lannı kınnak yenne yapımcının kötü gıden yaşamını değıştırecek ılgınç bır onende bu- lunmaktan kendını alamıyor Chılı Aslın- da üçkâğıtçılıkla tahsılatçılığın, fılm ya- pımcılığı ıçın hanka bır uygulama alanı ol- duğunun pekâlâ farkındakı Chılı, Holly- vvood'da var olabılmek uğruna her türlu pıslığe bulaşmanın ve acımasızlığın gerek- tığıne manmıştır Tıpkı yıllarca vıdeocuda çalışmış, azıh bır sınema delısı Quentın Tarantıno gıbı tf- lah olmaz bır sınema kuşu olan Chılı, tum kanyennı yatıracaği venı bır fılm tasansı ıçın yüklü çekım sermayesıy le unl ü bırsta- ra gereksınen yapımcı Harr> Zimm'ın tüm arayışlanna çözüm gerırecektır kanzması, 'cool' ıkna etme yeteneğı v e olanca sev ım- lılığıyle Gıdereİc devreye mega star Mar- tın Weır (Danny De VTto), uyuşturucu üs- tune ış tutan gangster Bo Catlett'le (Spike Lee'nın 'Clockers'ıyla adını duyuran zen- cı aktor Delroy Lmdo da çok ıyı) becenk- sız konıması, ayıcık James Gandotfini gı- recek ve kuçük rollerde kendılennı oyna- yan Bette Midler'le Harvej Kehd'ın renk kattığı oyku, peşpeşe bırbınnı ızleyen, ko- mık durumlarla gaglar eşlıgınde sürüp gı- dıyor 'Get Shorty' Mafyayla Hollyvvood'u becenyle ırtıbat- landıran fıhn, bın bıterken otekı patlak ve- ren, zıncırleme gulumseme sahnelenyle canlı temposunu baştan sona düşurmeden bır çırpıda tuketılıveren, sıne sıne keyfı çı- kanlacak türden, super bıreğlencelık sayı- labılır John Lurie'nın cazımsı muzığı, Tra- volta-Hackman-De Vıto-Russo'dan oluşan nefıs Castıng'ı, tıplemelen ve kara paray- la karanlık kışılenn arkasında durduğu bu- yük paralann donduğu Hollyvvood fılmcı- lık âlemınden kesıtler veren, matrak öyku- süyle sonuna kadar ılgıyle ızlenen, keyıf- lı, şamatalı, cevval ve kanlı canlı bır kara fılm güldurüsu özetle 'Get Shorty-Tut Şu Bücürü'. Pulp Fıctıon-Ucuz Roman'la da kıyısından bucağından dalgasını geçen bu hoş seyırlık, espnlı, sürükleyıcı, neşelı havasıyla meraklısını hoşnut bırakıyor sonuçta MEMET FUAT Öğpeüme Katkı Payı Bugun Turkıye'de yaşayan herkesın, ıstatıstıklere filan gerek duymadan, salt çevresıne bakarak kolay- lıkla saptayabıleceğı bır gerçek var Insanlarımızın buyuk çoğunluğu çocuklarını okutmak ıstıyor Okutamayanlar genelde olanaklar bakımından ye- tersız kalmanın çaresızlığı ıçındeler Bulundukları durumu eğıtıme, oğretıme borçlu ol- duklarını bılen kentsoylular, kahtçılarının da payla- şım yarışında arkada kalmamalan, hatta daha fazla- sını elde etmelerı ıçın kesenın agzını açıp bayağı ya- tınm yapıyor, onlan paralı okullarda okutuyor yaban- cı dıl oğrensınler dıye dış ulkelere gonderıyorlar Somurulen sınıflar, kotu koşullar altında yaşayan- lar da, kendı çektıklerını çekmesınler dıye çocukla- rını okutmak ıçın buyuk sıkıntılara katlanıyorlar Oğrenım kurumlarına, toplumda yukselmenın sı- nıf atlamanın yolu olarak bakılıyor "Okuyup kendını kurtarır aklı varsa " Geçenlerde bın kız, ıkısı erkek uç çocuğunu oku- tan bır kapıcıyla konuştum Olanak buldukça çevre- dekı bahçelerde de çalışan bır adam Karısı da evle- re gundelığe gıdıyor Uç koldan kazandıklanyla ayak- ta durmaya çalışıyorlar Ev kıraları yok Kuçuk de ol- sa, sıcak ıkı odaları var Gene de uç okula katkı pa- yı odemekte zorlandığını soyluyor Kızı "hayırlı bır kısmet" çıkarsa everecek Oğullarına da meslek oku- lundan ılersını duşunmuyor "Yuksekokulla baş edemem " Bannağı, duzenlı ışı olan bır aıleden soz edıyoruz Ana, baba, uç çocuk Turkıye'de mılyonlarca ınsan bundan daha kotu koşullar altında yaşıyor Kırada, duzenlı bır ışı olma- yan, daha çok çocuklu Sınıflı toplumlarda "fırsat eşıtlığı" dıye bır şey ke- sınlıkle soz konusu değıl Okullar herkese açıtsa da bu sağlanamaz Çunku ınsanoğlunun eğıtımı okulda başlayıp bıtmıyor Okul oncesı okul dışı, okul son- rası Bunlar arasında eşıtlık olabılır mı^ Variıklı bır çevrenın olanaklarıyla yoksul bır çevre- nın olanaklan arasındakı aynmlan duşunun Yapısı gereğı sınıflar arasında uçurumlar yaratan anamalcı duzende okulların herkese açılmasını da zaten kımse beklemez Yuksek paralar odenerek gırılen ornek okullara sı- navla seçkın oğrencıler alınır Ama bunlar hep o pa- rayı odeyecek durumda olanların seçkın çocukları- dır O parayı odeyecek durumda olmayanlarm seç- kın çocuklarına ıse çeşıtlı duzenlemelerle burslar ve- nlır Boylece de toplum soluk almış olur Demokrası duşuncesı okşanır Yoksul çevrelenn seçkın çocuk- larına sınıf atlama, variıklı çevrelere sokulma olana- ğı doğar Son gunlerde unıversıte oğrencılerımızın yaptıkla- rı karşı çıkışlar, eylemler nedenıyle, YOK yetkılılerı bırçok ulkede yuksekogretımın zaten paralı olduğu- nu, otelerde de yavaş yavaş paralı oğretıme doğru kayıldığını soyluyorlar Bu çok doğal çunku bırçok ulkede yerleşık ana- malcı duzenlerde yaşanıyor, bırçok ulkede de başka duzenlerden anamalcılığa geçılıyor Anamalcılık ıse, doğallıkla, paralı yuksekoğretım- den yana Her alanda olduğu gıto bu alanda da dev- letçılığe karşı Yuksekogretımın, hatta butun ogretı- mın ozel gırışımcılere bırakılmasmı ıstıyor Turkıye'de de karma tutumbılımden, anamalcı du- zenın serbest pıyasa tutumbılımıne yonelınırken, bu yolda bırtakım yureklendırmelere gırışılıyor Ornekse oğrencılennden buyuk paralar alan vakıf unıversıte- lenne ayrıca devlet yardımı yapılıyor Her şey çok açık Atatürk'un Turkıye ıçın duşun- duğu parasız oğretım anlayışından, serbest pıyasa tutumbılımıne "Ya hep, ya hıç'" dıye balıklama da- lan Özal'cı anlayışın paralı oğretımıne geçılıyor Anayasa, kamuoyu, oğrencıler Butun engeller alıştıra alıştıra aşılacak, alınan katkı payı oranlan ya- sanın verdığı yetkılerle yuzde ellılere kadar yuksele- cek, oze! yuksekokulların sayısı gıttıkçe artacak Turkıye yoksulların çoğunlukta olduğu bır ulke Insanları oğretıme buyuk umutlarla bağlanmış Unıversıte sayısındakı artış yuzunden nıtelıktekı duşmenın nasıl onlenebıleceğı duşunuluyor Kaynak sıkıntısı Tam bu aşamada anamalcı tutumbılım araya gırıp ışe el koyuyor Kapısından ıçerı adımınızı bıle atamayacağınız kım bılır ne gorkemlı unıversıteler kurulacak Daha ışın başındalar İstanburda Müzik, Etkileşim ve Hoşgörü Kfihur servisi - Cemal Re- şıt rey Konser Salonu'nda bu gece saat 19 30'da "*ts- tanbul'da Muzik, Etkileşim \e Hoşgonı" ba^lığını taşı- yan, Ermenı Rum Mubevı ve Osmanlvlslam gruplan- nın dınî ve dın dışı muzık örneklennın sergılendığı bır etkmlık gerçekleştınlecek Gece. her türlü üstünlük tezlennı aşan bır hoşgörü anlayışının, dınsel ve kultü- rel farklılıklann, renklılık- lenn daha çok tanhsel bır ts- tanbul konumuna uyan or- neklenyle sunulacak ve sah- nede meslerle ılahıler, klasık musıkı ıle 11 yüzyıl Bızans halk şarkılanndan omekler, Ispanya'dan 500 yıl once go- çen Musevı'lenn şarkılany- la lstanbul türkülen bır ara- da seslendınlecek Külturel ve tanh;>el bır aı- dıyet çerçevesınde buluşan müzık ömeklennın aynı ge- cede ve aynı sahnede sunu- luyor olmasının hoşgörünün kendısını ve anlamını oluş- turacağı geceyı ılgınç kılan özellıklerden bın de otantık örneklenn her bınnın kendı ıçme serpıştınlen bır takım espnler Örneğın, opera sa- natçısı (tenor) ve aynı za- manda Fener Rum Patnkha- ne'sınde baş mugavın (Koro şefı) Leonidas Asteris, Hafiz Kânı Karaca ve Dersaadet Oda Müziği Topluluğu ıle bırlıktc ılk kez Zaharya nın (Rum asıllı klasık Turk mu- sıkı bestekân) bır bestesını onjınal (Bızans notalann- dan transknpsıyonu yapıla- rak) halıyle seslendırecek- ler Bır başka espnlı ornekte de > ıne opera sanatçısı olan Jaklin Çarkçı. Ermenı asıllı bır Turk musikiM be>tekan olan Bimen Şen ın bır esen- nı seslendınrken Musevı asıllı Turk müzığı ıcracıla- nndan artık yaşamavan Isak Algazfnm okuduğu bır ga- zel de dınletıler arasında yer alacak Gecenın ılgmı,ozel- lıklennde bır de gunumuz dını müzığınm ıcracıların- dan Hanz Kâni Karaca nın da konsere katkıda bulunan sanatçılar arasında bulun- ması Gecede, programm ılk bolumunde Musevı halk şarkılan LosPaşarosSefera- di Topluluğu tarafından. Turkıye sınagoglan muzığı isc Davıd Sovi Martirim ko- rosu tarafından sunulacak tkıncı bolumde ıse Ermenı cemaatlen muzığı Feriköy Vartanantes Kiliscsi Korosu tarafından s>unulacak Bi- men Şen'ın hıcaz şarkısı seslendınlecek Ikıncı bö- lüm, Ermenı toplumuna aıt dın dışı ve dını muzığın tek seslıveçokseslıörnekleny- le sona erecek Lçuncü ve son bolumde ıse Orto- doks Rum müzığınden ör- nekler lstanbul Musıkı Se- venlerCemıyıen Korosu tara- fından seslendınlecek, Za- harvan nın humayun beste- sı olan "Çember" ^unula- cak Bu bölumun sonunda. Osmanlı/lslam müzığınden örnekler Dersaadet Oda Muziği Topluluğu tarafın- dan verılecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle