Katalog

19 MART 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 9 Milletvekilleriholding vebankayönetimindeolmalarını "Türkiye'yehizmet" olarakdeğerlendiriyorlar vazgeçmîyorCAVANSOYSAJL/ HACERGEMtCt Milletvekillerinin banka ve holcing yönetim kunıllannda yer almasını "srvasi ahlaka a\km olarak" değerlendıren çevrelere karşı, rantvekılleri bu makamlardan vazgeçmeye ni- yeth değiller. Aralannda Işın Çelebi ve Mehmet Sağlam gibi milletvekıllennin de bu- lundugu rantvekilleri "yap- tıldan işin yasaya uygun" ol- dugunu belirterek. "Biz belB btr gnıba değiL, Türkiye'ye hizmet edhoruz" diyorlar. Rantvekilleri kamuoyunun degışik kesimlerinden gelen tepkile- re yanıtı ise "Tûrkiye için çanşıyo- ruz* şekJinde. Sabancı Holding yö- netim kuruluna getirilen ANAP Istan- bul Milletvekilı Işın Çelebi de. "Ben bu iş için para almıyonım. Banka- sı olınlarla beni a>nı kefeye koyma- sınlsr" diye kendini savundu. Banka sahibi milletvekilı Cavit Çağlar'ın özel kalemi ise "Makanıı- aa uğramaz" yanıtıyla Cumhun- yet"in Çağlar'la görüşme isteğini ge- ri çevirdi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyeliği görevini kabul ettiği için eleştirilerle karşı karşıya kalan ANAP lzmir Milletvekilı Işın Çele- bi ise kendisüıe haksızlık yapıldığı- na inanıyor. özdemir Sabancı'nın ölümü ile boşalan yönetim kurulu üyeliği için kendine teklif geldiğini ve bunu toplumsal davanışma duygusu • Seçildikten sonra işlerinden uzaklaşan milletvekilleri ve başta sendikalar olmak üzere kamuoyundan gelen tepkiler, milletvekillerinin banka ve holding yönetim kunıllannda yer almalannın ahlaki bir sorun olduğunu savunuyorlar. Çelebi: Yasaya uygun. Zaimoğlu gömdenaynldı. Budak: Sorun, ahlaki ile kabul ettiğini behrtenÇelebı söz- ket yönetimınden aynldı. Zaımoğlu, ki rantvekillerine yönelik tepkilerin bir "Arkadaşlannu karşıma aJmak iste- mem" derken. iş hayatı ile milletve- killiğinin bir arada yürüyemeyeceği- nı söyledi. Zaimoğlu, milletvekili ol- duğu halde özel banka ve holding yö- netiminde yer almaya devam edenle- rin bu kararlannı kendileri ile ilgili ki- şisel bir sorun olarak değerlendirdi. Türk Ticaret Bankası Yönetim Ku- rulu üyeliği görevinden 24 Aralık se- çimleriyle birlikte istifa eden DYP Adıyaman Milletvekili Mahmut Ne- dûn Bflgiç de devlet bankalannda gö- rev alan milletvekillerinin bu görev- lerinden aynlmalannın gerektiğini ifade efri. Bilgiç, özel bankalarda yer alan rantvekillerinin ise bu görevle- rinin devamına siyasi ahlaklan çerçe- vesinde karar vereceklerini söyledi. Holding ve banka yönetimlerinde- lerini şöyle sürdürdii. "ÖzdemirSa- bancı'nın ölümü ounasaydı böyle bir teklif gekfiğinde düşünürdüm. Ancak bu Sabancı Grubu'na değiL Türki- ye'ye hizmettir. Bu noktadan sonra geri adım atnıak da istemiyorum. Bu sadece bir davanışma örneği kü. Ben biigilerimi herkese sunma>a hazmm ve bunun için de para almıyomm." Bu savunmalara karşın TBMM'de yer alan milletvekillennın holding ve banka yönetim kurullannda yer al- masına yönelik tepkiler büyüyor. Bu tepki sadece kamuyundan değil Mec- lis'in kendi içınden de geliyor. 1991 yılında polıtikaya atıldıktan sonra J)is- selerini devTederek şirket yönetimin- den aynlan ANAP Gıresun Milletve- kili Rasim Zaimoğlu, milletvekilı se- çildikten son hisselerinı devrederek şir- kaynagı da sendikacılar. DISK Genel Başkanı Rıdvan Budak siyasi etkın- liğin ticari kuruluşlann bir hizmet aracı gibi kullanılmaması gerektiğı- ne dikkat çekerek, bu gelişmelerin karnuoyunda sıyaset adamlannın pres- tiji açısından olumsuzluk yarataca- ğını belirtti. Budak. "Bütün bu yaşa- nanlar siyasi ahlaka aykırT dedi. Bazı medya kuruluşlannın rantve- killerinin isimlerini yayımlarken, ken- di bünyelerinde yer alan holding ve bankalann yönetimindeki isimlere yer vermemesi dikkat çekti. Alterna- tifbank, Türk Dış Ticaret Bankası ve Doğan Holding Yönetim Kurulu üye- üklerinde bulunan ANAP Istanbul Milletvekili Refık Aras'ın ismi bu gruba bağlı yayın organlannda hiçbir şekilde yer almadı. DSP Milletvekili Çağan'a göre, dolaylı vergiler hassas noktada 6 ÖTV adaletsizlik yaratmamak' ESRA YENER ANKARA - DSP Istanbul Milletvekili. vergi hukulcu profesörü Nami Çağan, hükümetin programında bulunan özel tüketim vergisinin, dolaylı-dolaysız vergi gelin dengesini bozmaması gerektiğini belirttti. Çağan, "Dolaysız vergi gehri toplam gelirierin yüzde 60'ını oluşturuyor. Bu çok kıitik bir noktadır. Aşılirsa adaletsizlik başlar" dedi. Çağan, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, özel tüketim vergisinin, gümrûk birliğiyle birlikte Avrupa Birliğı'nden ithal edilen mallardan alınan Toplu Konut Fonu ve gümrük vergilerinin kaldınlmasından doğan gelir kaybının karşılanması için gündeme getirildiğini ammsattı. Sektör seçimi Özel tüketim vergisi yasası çıkanhrken, uygulanacak sektörlerin çok iyi seçilmesi gerektiğini belirten Nami Çağan, "Özel tüketim vergisinin uygulanacağı sektörlerde, dış ülkelere karşı haksız rekabet yaratmamasL, üretimi etküememesi gerekir. Buna çok dikkat edUmeli" diye konuştu. Avrupa ÖTV'yi sıfirfayor Avrupa Birliği'nin I997'den itibaren, alkol ve tütün mamulleri ile akaryakıt ürünleri dışındaki mal gruplanna uyguladığı özel tüketim vergilerini sıfırlamayı programladığına da dikkat çeken DSP Istanbul Milletvekili Nami • Avrupa Birliği'nin 1997'den itibaren, alkol ve tütün mamulleri ile akaryakıt ürünleri dışındaki mal gruplanna uyguladığı özel tüketim vergilerini sıfırlamayı programladığına da dikkat çeken Çağan, "Topluluk bu karan alırsa, Türkiye'de de bu ürünler dışındaki mallara özel tüketim vergisi uygulanamaz" dedi. Çağan, u Topluluk bu karan alırsa, Türkiye'de de bu ürünler dışındaki mallara özel tüketim vergisi uygulanamaz'' dedi. Özel tüketim vergisinin geniş mal gruplanna uygulanması durumunda da büyük bir adaletsizlik yaşanabileceğine dikkat çeken Nami Çağan, "O zaman yeni vergi getirmek yerine katma deger vergisinin oranİannı \iikseltsinler. Bundan farkı kalma/" diye konuştu. Kozakcıoğlu'ndan garip savunma 'Köşe yazan milletvekili de var' OSMAN AYDOĞAN ANKARA - Milletvekillerinin holding ve bankalarda yö- netici olarak görev almalanna karşı tepkiler artarken, Ca- vit Çağlar' ın sahibi olduğu Interbank'ta yönetim kurulu üyesi olan DYP Istanbul Milletvekilı Hayri Kozakçıoğlu, köşe yazarlığı yapan milletvekillerini örnek göstererek ken- dısini savundu. Yasalara aykın olmadığıni vurguladığı ban- kadaki görevini sürdüreceğinı bildiren Kozakçıoğlu, "Dev- letin ale> hine bir karara karşı çıkanm, gerekirse istifa ede- rim. Ben CavitÇağlar'm ne hademesiyim ne memunıvum* dedi. DYP Grup Başkanvekili Ali RızaGönül, yasal sakın- ca bulunmadığını, ancak tartışmanın ahlaki yönünün gö- rev alanlar ve verenlerce değerlendirilmesi gerektiğini söy- ledi. DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül, yürütülen görevler milletvekiliiğiyle bağdaşmayan işlerdense savu- nulamayacağını, ancak bağdaşıyorsa da neden gündeme getirildiğini sormak gerektiğini söyledi. Gönül, halkın ve özel şırketlerin çıkarlannı savunmanın ahlaki yönünün ise "görevi alan ve verenleree"değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. DYP Genel Başkan Yardımcısı EsatKırattıoğlu ise kendisine de benzer bir görev önerildiğini, ancak "prensip- lerine aylan olduğu için" kabul etmediğini bildırdı. DSP Grup Başkanvekili Mümtaz Soysal, sorunun yasal önlemlerle de çözülemeyeceğini vurgulayarak sözlenni şöyle sürdürdü: "İşinisürdürenler var. Anayasa! açtdanen- geJyok. Ancak,devletten ihale falan alryorsa şaibelidir. Ana- yasada, 'milletvekilliğiyle bağdaşmayan işler' arasına "dev- letle iş gören özel şirketlerde görev almama' koşulu da ek- lenebitir. Ama onun da sonu yokrur. By-pass'ı bulunur." Romanya'dan geldi, TMO sahip çıkmadı İthal buğdaygümrükte kaldı CEMİL CtĞERİM Romanya'dan ithal edilen 30 bın ton buğ- dayın alıcısı Toprak Mahsulleri Ofısi (TMO) ikensonandadeğiştirildi. DegişiklığmCum- huriyet gazetesinin "TMO Dosyasını Belge- lerle Açması"ndan sonra yapılması dikkati çekti. Alıcı TMO adı son anda faks emri ile çizilerek Contineltal Graın AŞ olarak deği- şikliğe uğradı. 30 bin ton buğday 55 vago- nun içerisinde 4 Mart 1996 tarihinden bu ya- na bekliyor. TMO Samsun Müdürü Ercan Agacan, şir- ket değişikliğine buğdayın sözleşmeye uyul- mayarak gemi yerine vagonla getirilmesinin yol açtığını ilen sürdü. Cumhuriyet gazetesinin yayımlan üzeri- ne TCDD Ticaret Daıre BaşkanJığı'ndan Pa- zarlama Daıresi Başkan Yardımcısı VunufTul- garimzası ile Samsun'daTCDD'ye bağlı Lı- man tşletmesı Müdürlüğü'ne gönderilen 4 Mart 1996 tarih ve 92-22-62 sayılı yazıyla "Romama Demiryollanndan alınan faksta Cim taşıma belgesinde belirtilcn TMO çizi- lerek yerine Continental Grain AŞ vazılma- sını" istedı. u Istanbul Büy ükdere Caddesi 3 Yol Mev- ki Noramin İş Merkezi Kat 1 No: 110 Mas- lak" adresinde faaliyet gösteren Continen- tal Grain AŞ'nin vagonlar içerisinde bekle- tilen 30 bin ton buğdayı ne yapacağı ise he- nüz belü değil. IŞÇEVEV EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER KİPİİ... Milletvekillerinin banka ya da holding yönetiminde yer almasına tepkiler TBMMBaşkanı'nıdarahatsızet- miş. Kalemli, özel sektör - milletvekili ilişkisine yöne- lik kapsamlı bir araştırma yaptırmış. TBMM Başkan- vekili Uluç Gürkan milletvekillerinin banka - holding yönetimlenne gelmelerinin siyasi ahlaka aykın oldu- ğunu söyleyerek ışadamı olup da milletvekili seçilen- lerin de ticari işlerini kayyıma devretmeleri için yasa önerisi hazırlamış. Doğrusu birkaç gazeteci arkadaşın üzerine gitme- si ile kamuoyunun gündemine gelen özel sektör - mil- letvekili ilişkisınin sonucunu çok merak ediyorum. Normalinde bu kişilerin çoktan milletvekılligınden is- tifa etmeleri gerekirdi. Onlar harekete geçecek kadar onuriu davranmasalar da üyesi oldukları parti yöne- timlerinin, liderlerinin, partilerine verebileceği zararla- rı gözeterek, partinin sermaye - pariamenter ışbirliğı- nin böylesine izin vermediğini göstenmek üzere hare- kete geçmesi, söz konusu mılletvekillennin sadece mil- letvekilliğinden değil, partilerinden de uzaklaştırılma- larını istemelerı beklenirdi. En hafifi ile söz konusu kişilerin "Biz yanlış yaptık, halkımızdanözürdiliyoruz. Bankalar, holdinglerle olan ilişkimizi kesiyoruz"; işveren kökenli sonradan millet- vekili olanlann de "Geçmişten kalan her tür ticari iliş- kimizi kesiyoruz" türünden açıklamalar yapmalan bek- lenirdi. Hiç konuşmadım ama konuyu gündeme getiren gazeteci arkadaşlanmın, oradan buradan, kibarca tehdit telefonlan, uyan konuşmalan aldıklanndan emi- nim: "... gibi saygın, dürüst, büyük inançlann(!) kavga- lann(!) simgesi olmuş, devlet gücünün sahibi ve bek- çisi(!) milletvekillerini karalayarak nereye varmak isti- yorsunuz? Nereye, kimlere hizmet ediyorsunuz?" Yıllardırözlemle istenmiş, zar-zor oluşturulmuş Ana- yol ittifakı ve iktidannın her ıki partide çok önemli yer- leri olan ve önemli güç odaklarının simgesi, saygıde- ğer milletvekillerini toplum içinde sudan bir bahane ile böylesine karalamanın, küçükdüşürmenin anlamı ne? Yoksa Sayın Menzir'i belli güç odaklan için ilahlaş- tıran, istanbul Emnıyet Müdüru iken yaptığı konuşma- sında çok sıkça sözünü ettiği iç ve dış düşmanlarf!) mı devreye girdi? llişkilerini gizlemeyen, namusu(!) ile para kazanaca- ğını söyleyenlere dürüstlüklerinden(!) ötürü teşekkür etmek gerekırken, eleştirmek, karşı çıkmak neyin ne- si? Bu işin arkasında Türkiye'yi ve Türk sermayesini düze çıkaracak iktidara çomak sokmak isteyen, ka- ranlık güçler olmalı. Hesabı mutlaka sorulmalı..» Hıç kuşkunuz olmasın, sadece ANAP ve DYP kad- rolannın, sermayenin çoğunluğu değil, toplumun önem- li bir çoğunluğu da siyasi ahlaka sığmayan, parla- menterliğin kirlenmesi, suç anlamındaki açık serma- ye - milletvekili ortaklığından rahatsız değil. Kişisel olarak onaylamasa bile doğal karşılıyor, karşı çıkılma- sını hiç ama hiç anlayamıyor. Açık banka, holding ortağı, sermaye sahibi, patron olmadan, milletvekilınin sermayenin emrinde, iş takip- çisi, çıkar sağlayıcı olmasına, rolüne öylesine alışmış, öylesine doğal görüyor ki... Dahası gizli iş takipçiliğinde, çıkar sağlamada orta- ya çıkan büyük boyutlu vurgunlar, soygunlar, yolsuz- luklar, rüşvet olaylarından hesap sorulmayan bir dü- zende, siyasette lıderlere kadar uzandığı ve olağan sa- yıldığı bir ortamda, gizlenmemiş bir ilişkiyi gerçekten dürüst görme eğilimi de var. Milletvekilinin halkın vekili olduğu, sermaye ile doğ- rudan ilişkisinin, kişisel çıkarları ile toplum çıkarlannın çatışması anlamında suç oluşturduğu etik değerinden, olması gerekenden o kadar uzaktayız ki.. Bir sürü kirlilikte, skandalda olduğu üzere kısa bir zaman sonra her şeyi unutup, sineye çekıp, olağan kabul etmemizden kaygılanıyorum. Çaresızlik adına malvartıklannın hesabını vermemiş siyasetçileri lider olarak bağnmıza bastığımız gibi, suç ışleyen, doğru- dan banka, holding ortalığına giren, işletme sahibi olan milletvekillerimizi de bağrımıza basmamızdan çok ama çok korkuyorum... Bakan Aşık'tan şartlı özelleştirme Çay-Kur borç batağında RENAULT-MAIS GUVENCESIYLE, ÇEKILIŞ YOK, SURPRIZ YOK, HER BÜTÇEYE UYGUH 3 6 AYRI ÖDEME SEÇENEGİ VAR. ÖMERŞAN RİZE-Özel- leştirilmesi için yıllardır çalışı- lan, ancak bir türlü istenilen sonucun alına- madığı Çay Iş- letmeleri Genel Müdürlüğü tek- rar bir döneme- cineşiğine geldi. Bir zamanlar Türkiye'nin en çok kâr eden KlT'leri arasın- da yer alan Çay- Kur, özelleştir- meninsözüedil- meye başladı- ğından itibaren en çok zarar eden KlT'ler arasında yerini aldı. Özelleştir- meci ve yöne- rimsizlik uygu- lamalan ile kâğıt üzerindetrilyon- larca zarara uğratılan kurum ve bunun yanında çay sektö- rü, çaydan geçimini sağjayan yaklaşık 230 bin üretici aile- yi kara kara düşündürmeye başladı. Çay-Kur'dan sorumlu Dev- let Bakanı EyüpAşık dün Ri- ze'de yaptığı incelemeler sı- rasmda kurumun içinden çı- kamaz bir duruma geldiğini belirterek, "Çay-Kur'un bor- cu toplam mal varhğnnnikika- Ona yaklaşmıştır. Bu yükü ne devlet ne de halk olarak taşı- yabiliriz. Bu karamsarhğı Çay- Kur'un üzerinden atmah>ız. Kurunıu ve yöre halkını ça>a bağımlılıktan kurtarmalıyız"' dedi. Yaklaşık sekiz aylık bir geç- mişi olan Rize Ticaret ve Sa- nayi Borsası tarafindan hazır- laıîanu Türki>e'deÇa> Sektö- rü Sorunlan ve Çözüm Öne- rfleri" isımlı semınere de ka- tılan Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Borsa Başkanı Dr. Ha- • Çay-Kur'dan sorumlu Devlet Bakanı Eyüp Aşık, borçlan mal varlığını aşan kurumun, üreticiyi tüccann eline bırakmayacak bir mekanizma içinde satılabileceğini belirtti. mitV^ııIıvedı- ğerkanlımcıla- n dinledikten sonra yaptığı konuşmada, Çay-Kur'un, içinde bulun- duğu durum- dan bir an önce kurtanlması gerektiğini vur- guladı. Bakan Aşık, yaptığı konuş- mada kendisi- nin de bir çay üreticisi oldu- ğunu belirte- rek, "Çay sade- ce Çay- Kur'dan ibaret değfldir.Önem- li olan çayın hangi sektörle daha iyi gittiği- ni belirleyerek ona göre hare- ket etmektir. EğerbuişÇay- Kur'la olacak- sa Çay-Kur'u, özel sektör ile olacaksa özel sektörü destek- lememiz gerekecektir. Çayda tekeün kakbnlarak özel sek- töre açılmasının sorumlulu- ğunu ben de taşımaktayım. Özel sektörün yağmur çamur demeden tarlasında emeksar- feden üretkilerimizi dolandır- maanm sıkıntısını ben de çek- tim. Bu nedenle başıboş bir özel sektöre meydan \ereme- yiz. Bunun hatasını ilk başta çektikve hâlâ da çekmekteyiz. Bu alanda bir otokontrol sis- temi geliştiriunelidir. Bu ar- tık bir zorunluluktur. Eğer kurulu olan Ticaret Borsası işi başarabilirse destck ver- meliyt/- Eğer başanb olamaz- sa en kısa sürede çay sektö- rü nde otokontrolü sağla>-acak yeni bir kuruluş oluşturulma- sı gerekir. Çay-Kur arük du- rumu itibanvla bölge insanı- nın unıudu olmaktan çıkmış- ör. Bunu düzeltmekbiAm boy- numuzun borcudur" dedi. 36 AYRI ÖDEME SEÇENEĞİNDEN 9 ÖRNEK... (Renault 9 Broadvvay için) BTÎWIWTf^Bİ VRtaT insUllÖIKESİ H U İ U U H n 9 m ı littarrorMi l.SKBIH iSKENa 12. SKBtEK 300.400.000 254.200000 1 H3.800.000 TtfStT | nstM reü*so«u5i ûusrniTuı 8S.700.0O0 58000000 •M 900.000 TUStT um 3AY 6AY 12 AT TPPUM OOflM 557.400.000 603.100000 722.900.000 VJtfiEFUI) IUTM 44.SOO.000 165.500.000 A n * * 4.1X 4.1 X MAYIS TESLİM n.sıana I 8 S H H S 24SKDIB( • 272.3flO.000 221300.000 154100.000 TttSfflUTttt 33 «0 000 50 200.000 50.200000 TAKSfT ı*r İAY 1»Y JHife mmü TtttiMSOMASI TUSTTUTMI İ258OO0OO 5i.3O0.0O0 44100 000 2 4Y İAY 12 AY Hmt 557 400000 611 100.000 735 400.000 VUEfUU TUTAI) 53.700.000 178 000.000 MtK% 5.2% 6.9% • 25SHBia 30SfOEK 36 SfCENEK 250.400.000 154.100.000 128 200000 TESUgâKB! j MKtT 33.400.000 50.200.000 33.400000 2AY 2AY 2AY & R&JRSONUSI TUStT TUTMI 240.100.000 114.100.000 48.200 000 TJUUİT ADEDI İAY 3AY 12AY T p f U * 557 400.000 404.400.000 773.800.000 VADfFAJttl TUTU 47.300.000 214400000 ATl*% 7.5X 8.0% MOT YUKAR1DAKÎ F»YATIAİÎ K D V WĞ£R VBtGI VE TESUM MASRAflAft! HARıC RYATLA« CH.UP SOZ KONUSU VERGİ VE MAS«AFlAJî TESUM TAR1HM3C PEŞIN CXARAX ÖOENECFKT» Koınpcmya Rerautt 12 Toroı'lar, Rmiault 9 Spring v* Brooctwoy, Renault 19 Evropa nırt Her ty», Cito Loguna v« Expf*si oimak üzara h,v\ modeflar tçın geçsrlıdır Modelerin her bin >çtn 36 oyrı öd«m« wç»o©ğı «ırdfî FİYATLAR TASARRUF RENAULT S İ S T E M İ I DEGIŞMIYOR, TAKSITLER DEGIŞMIYOR, VADE 1 2 AYA KADAR DEGIŞIYOR. DİLEDİĞİNİZ RENAULT'YU ALIN, DİLEDİĞİNİZ GİBİ ÖDEYİN. Tasaruf Penauft S<stem )e «gA aynnt* b*Q ıçr 8LelllBUU.T-MAlS1n (OZ2) 293 26 26 num^at tetefbtuiu araym. aras^ta 9-1 noiu tuştara bagn Renault-Maısten yeni Tasarruf Renauît sistem/yle, yeni bir kampanya. Bu kampanya çok avantajlı, kazancınız çok büyük... Broadv/ay'den Renault 19 Europa'ya, Toros'lardan Laguna'ya kadar dilediğiniz Renault otomobHi, dılediğınız odeme koşuluyla... Her model için tam 36 değişık odeme seçenegi var... Taksitler 29 milyon'dan başJıyor, vade tam 12 aya kadar uzuyor. Üstelik, hangi koşulda ödersenız odeyin, fiyat artışlanndan, zamlardan etkilenmıyorsunuz; surpriz yok, kura yok... Fiyat sabıt, taksitler sabit, teslim tarihi bellı. Nisan, Mayıs ya da Hazıran teslımlerinden bınnı baştan kendınız seçiyor, teslim anında sadece vergileri ve teslimat masraflarını ödüyorsunuz. Bu kampanya çok avantajlı, kazancınız çok büyük... Sure kısa, 31 Mart'a kadar, Renault'lar sınııiı sayıda... Renault-Mais güvencesıyle sunulan bu büyük kazanç fırsatını, bu büyük avantajı kaçırmayın. l RENAULT-MAİS YETKİLI SATICILARI VE ŞUBELERİNE HEMEN GELİN, BU "EKONOMİK TABLO'YU DEGERLENDİRIN. RENAULT YAŞANACAK OTOMOBİLLER