Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MART1996SALI
HABERLER
Yeni Günaydın'a
tazminat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Yeni Günaydın
gaıetesi, ANAP'lı 11
miletvekilinin DYP'ye
gİEcelden yolundaki haber
nedeniyle, 1 milyar 100
mi yon lira tazminat
ödfmeye mahkûm oldu.
Ankara 19. Asliye Hukuk
Ntehkemesi'nde görülen
davanm dünkü
dunışmasında yargıç,
gazetenin, davacı
milletvekilleri Imren Aykut,
Fecri Alpaslan, Mehmet
Çevik, Melike Hasefe,
Ahmet Şanal, Mehmet
Seven, Feridun Pehlivan,
Yavuz Köymen, Rauf
Ertekin, Mustafa Kılıçaslan
ye Fahrettin Kurt'un her biri
içüı 100'er milyon lira
tazminat ödemeye mahkûm
edüdiğini açıkladı.
Genelkurmay'dan
brifing
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanlığı, Başbakan Mesut
Yılmaz ile hükümet
üyelerine, "politik-askeri'
değerlendirmelerin
yapılacağı, Türkiye'ye
yönelik tehditler ile iç
güvenlik konulannın ele
alınacağı bir brifing verecek.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın,
bugün saat O9.3O'da
Genelkumıay Başkanı
Orgeneral lsmail Hakkj
Karadayı'yı ziyaret
etmesinin ardından.
Bakanlar Kurulu'na yönelik
brifing gerçekleştınlecek.
5.5 kilo eroini
kaçıracaklardı
• İZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Çeşme
Limanı'ndan ttalya'ya 5.5
kilo eroın kaçırmaya çahşan,
biri Gana, diğeri de Çek
Cumhuriyeti uyruklu ıki kişi
yakalandı. Bir ihban
değerlendiren narkotik şube
ekipleri 'Baride' adlı ttalyan
yolcu gemisinde arama
yaptı. Aramada, yolculardan
Gana uyruklu Italya'da
oturan Joseph Houstman
Acouahile Çek Cumhuriyeti
uyruklu Helena
Zadakova'nın bavullannda
toplam 5.5 kilo eroin ele
geçirildi.
Altan'a
mahkûmiyet
• ANKARA (AA) - Ankara
2. Asliye Ceza Mahkemesi,
özel televizyon kuruluşlan,
Kanal D'de yayımlanan
"Kampana"' adlı program ile
Show TV'de yayımlanan
başka bir programda,
Anayasa Mahkemesi
Başİcanı Yekta Güngör
Özden'e hakaret ettikleri
gerekçesiyle yargılanan
gazeteci Ahmet Altan'ı 9 ay
11 gün hapis. 12 milyon 500
bin lira para cezasına
mahkûm etti. Aynı davada
yargılanan gazeteci Neşe
Düzel beraat ederken
mahkeme, Ahmet Altan'ın
aldığı hapis cezasını da
paraya çevirerek toplam 15
milyon 300 bin lira para
cezasına mahkûm edüdiğini
açıkladı. Dava, dün Ankara
2. Asliye Ceza
Mahkemesi*nde görüldü.
Ünce îş
güvencesi'
• tZMİR(AA)-Türk-tş
Genel Başkanı Bayram
Meral, Türkiye'nin
önündeki en önemli
sorunun işsizlik olduğuna
işaretederek "işsizlik,
özelleştirme ve göçle
giderek artmaktadtr" dedi.
Türk-lş Genel Eğitim ve
Teşkilatlandırma
SekreteTİeri toplantısı
tzmir'de başladı. Bayram
Meral, toplantıda yaptığı
konuşmada, Türkiye'de
işsizliğin özelleştirme ile
giderek arttığını belirterek
"Îş güvence Yasası'nın
olmadığı yerde,
özelleştitmenin adı
yağmadır" dedi.
Kazanılmış
haklar
• ANKARA (AA) - Türk-
tş'e bağlı Belediye-lş
Sendikası Başkanlar Kurulu
toplantısına katılan Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Emin Kul, Sosyal Sigortalar
Kurumu'nun içinde
bulunduğu sorunlara çözüm
bulmak amacıyla
yürüttükleri hazırlıklann
yanı sıra işsizlik sigortası ve
iş güvencesiyle ilgili olarak
da çalışma başlattıklannı
söyledi. Kul, Türk-Iş Genel
Merkezi'ndeki toplantı
sırasmda yaptığı
açıklamada, sosyal güvenlik
kuruluşlannın, sigortahlann
bekledikleri hizmetleri
yerine getirmesini
sağlayacak yollan
bulacaklannı belirterek
"Kazanılmış haklann bir
tek virgülü dahi çalışanlann
elinden alınmayacak" dedi.
İşkencenin yöntemleri üzerine Brüksel Free Üniversitesi'nde master tezi yazıldı
Işkenceciye işkence eğühııiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Brüksel
Free Üniversitesi'nde hazırlanan bir master
tezinde, işkencecilerin nasıl eğıtildıkleri irde-
lendi. İşkencecilerin "uzun ve insanhk dışı"
bir eğitimden geçirildiklerinın anlatıldığı tez-
de. eğitim mekanizmasının en korkutucu ya-
nının, "işkenceciyi; yapüğının farkına var-
maktan ankoyması"olduğu vurgulandı. Iş-
kencecinin eğitiminde en önemli ilkenin "em-
pati" yeteneğini (kendini başkasının yerine
koyma) ortadan kaldırma olduğunun belirtıl-
diği tezde. işkencecinin işkence yaptığı kişi-
yi "insan gjbi görmemeye alıştınkiığr anla-
tıldı. Tezde, herkesin işkencecı olarak yetiş-
tirilebileceğı ve bütün işkencecilerin cani ol-
madığma dikkat çeken görüşlere de yer ve-
nldi.
Brüksel'deki Free Üniversitesi'nde Dr. P.
Stouthuysen'in rehberliginde AletteSmeıuers
tarafindan hazırlanan ve tnsan Haklan Der-
neğı'nın aylık bültenınde özetı yayımlanan
master tezinde, ışkenceci olarak eğitilecek
kişilenn seçımınde, "bedenselgüç,sorgulan-
mayan itaat ve doğnı tavır" ölçütlerinin be-
lirleyici olduğu dıle getırildi. Tezde, eğitim
sürecı şöyle anlatıldı:
"Seçilen gruba sürekli küfredUiyor, dövü-
Kiyorveküçükdüşürülüyordu.Herzarnanbü-
• İşkence egitiminde üç aşama: Yetkilendirme, rutinleştirme ve
insandışılaştırma. Brüksel Free Üniversitesi'nde hazırlanan master
tezinde, işkencecilerin eğitim yöntemleri irdelendi. tşkencecilerin, uzun
ve insanhk dışı bir eğitimden geçtiğinin anlatıldığı tezde, eğitim
mekanizmasının, "işkenceciyi, ne yaptığını görmekten koruduğu"
vurgulandı. Tezde, bütün işkencecilerin cani olmadığına ve herkesin
işkenceci olarak eğitilebileceğine dikkat çeken görüşlere de yer verildi.
tün dayaklara kaüanarak ve emirleri yerine
getirerek bağtüıklanru, inançlannı ve güçtü ka-
rakterierinigöstermek /onındaydılan.. Onla-
ra acryı sevmeleri gerektigi söyleııryordu. Fa-
touros, eğitim hakkında şöyle diyor: Akıkdışı
şkldetin otoritesine itaati öğrenmek için faz-
ladan yüklenme metodu yayguı bir biçimde
kullanılıyordu. Manüksız bir emre sorgusuz
itaat nihai amaçtı."
Tezde, özel eğitımin bir süre sonra başla-
dığı ve bu süreçte ışkenceci adaylanrun işken-
ce ızledıkleri ve kendılennin de işkence gör-
dükleri dile getirildi. Herkesin işkenceci ola-
rak eğitilebileceğine ilişkin görüşün de dahil
edildiği tezde, bilim adamı Hamihon Kel-
man'ın işkenceci egitiminde yaptığı sınıf-
landırmaya yer verildi. Bu sınıflandırmada,
işkencecilerin şu 3 aşamada eğitildikleri an-
latıldı:
" YetkUendirme, nıtinleştinne ve insandışı-
laştınna."
Görüşlerine tezde yer verilen Kelman'a
göre "yetkilendirme" aşamasında ahlak an-
layışı deği^iyor ve işkenceci kendisinin de-
ğil, emri veren üstlerının sorumlu olduğuna
inanıyor. Kendi ahlaki görev inin yalnızca ita-
at etmek olduğunu düşünen işkencecinin eği-
tıminde 2. aşama olan "rutinkştirmede" de
işkence yapan kişinin "empati" (kendini baş-
kalannın yenne koyma) yeteneğinin ortadan
kaldınldığını öne süren Kelman'a göre "üı-
sandışılaşarma" aşamasında, işkenceci, kur-
banlannı "solucanlar, canavartar"olarak ad-
landırarak onlann insan olmadığını kabul
ediyor.
İşkencenin, "topluluk tarafından yapma-
nın sorumluluk duygusunu dağırtığı" ilkesi
göz önüne alınarak örgütlendiğının kayde-
dildığı tezde, öldürmenin daha insancıl hale
genrilerek işkencecinin içinin rahatlatıldığı an-
latılıyor. Tezde, 2. Dünya Savaşı'nda; kan
içinde yürümekten bıkan ışkencecilere gaz-
la öldürmenin daha iyı bir yöntem gibi gö-
ründüğüne dikkat çekiliyor.
Kızıl Kmerler'in bir üyesinin günlüğünden
notlara da yer verilen tezde, ışkenceci için işin
sıradanlaşması örneklendinliyor. İşkenceci-
nin, teze alınan notlan şöyle: "1 Temmuz
1977- Daha önceden işkence yapılan işçiierin
kanlanna işkence \apmakla geçen bir gün.
6 Temmuz 1977 -127 kişiye işkence ya-
pıldı."
Tezde, işkence yapan herkesin cani olma-
dığı, bazı işkencecilerin "itaat" ödevi etkisin-
de, sırf üstlerine saygılı olmak için işkence
yaptıklan öne sürüldü. Bu savı desteklemek
için tezde, dünyaca ünlü ışkenceci AdoifEicb-
mann'ın durumu örnek \erildi. Tezde Eich-
mann'a ilişkin şu bilgıler aktanldı:
"Omı inceleyen psikologlar Eichmann'ın
normal olduğunu bulmalanyla sarsıldılar.
'Onu inceledikten sonra benden, her oran-
da daha normaldi.' Suçlan, umutsuzca iyi eH-
mayu yapması gerekeni yapmayı, üstlerine
karşı saygı duymayı ve itaatkârolmayıisteme
dürtüsünden Ueri gelivordu."
ÇEAŞ'a Meclis araştırması
Uzan ailesinin usulsüz işlem rekortmeni işletmesi, DSP ve CHP'nin gündeminde
• CHP grubunda bugün,
Samsun Milletvekili Murat
Karayalçın'ın ÇEAŞ
konusunda genel görüşme
açılması önerisi oylanacak.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Uzan ailesinin yönetiminde
trilyonlarca liralık usulsüz işleme
sahne olduğu resmi belgelere ge-
çirilen Çukurova Elektrik AŞ'de-
ki (ÇEAŞ) gelişmeler DSP ve
CHP'nin gündemine girdi. DSP
milletvekillerinin hazırladığı ÇE-
AŞ raporunda, işlemlerde "sryasi
veahlaki"açıdan sakıncalar oldu-
ğu vurgulanarak Meclis araştır-
ması açılması önerildi.
DSP milletvekillerinin hazırla-
dığı rapor. grup yönetirh kurulun-
da (GYK) ele alınacak. CHP Sam-
sun Milletvekili Murat Karayal-
çın'ın ÇEAŞ konusunda grupta
genel görüşme açılmasına ilişkin
önerisi de bugün oylanacak.
CHP'nin hükümet ortaklığı dö-
neminde Sanayi ve Ticaret Baka-
nı Fuat Çay'ın ÇEAŞ olayında
Uzan ailesini kollayan tutumu tep-
kilere yol açmıştı. ÇEAŞ olayı ka-
muoyunda tartışılırken DSP bu
konuda bir rapor hazırlamak üze-
re komisyon oluşturdu. Antalya
Milletvekili Metin Şahin. Sinop
Milletvekili Metin Bostancıoğlu
ile Adana milletvekillerinden olu-
şan komisyonun hazırladığı rapor
GYK'ye sunuldu. Alınan bilgiye
göre raporda, ÇEAŞ'ta yaşanan
gelişmeler üzerine "özel mura-
tap"atanmasında yasal açıdan so-
run görünmediği; ancak işlemle-
rin "siyasi ve ahlaki açıdan doğru
olmadığı*' vurgulandı. Küçük or-
taklann ve kamu yarannın göze-
tilmediği. Uzanlar'ın kollandığı
ve kamu kuruluşlan arasında çe-
lişkili yaklaşımlar bulunduğu be-
Güneydoğu'da insan haklannı inceleyen iki Alman profesörün görüşü
^Sorıın demokrasiyle çözuKir*tstanbul Haber Servisi - Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
yaşanan olaylan incelemek amacıy-
İa Türkiye'ye gelen Nükleer Savaşa
Karşı Uhıslararası Hekımler Bırlıği
1J
(1PPNW) Almanya Başkanı Prof.
Dr. Ulrich Gottstein ile Hamburg
Üniversitesi Hukuk Fakültesı yöne-
tim kurulu üyesi Prof. Dr. Norman
Paech, Kürt sorununun banşçıl ve
demokratik yollardan çözümlenme-
sı gerektiğini belirttiler.
insan Haklan Demeği (İHD) ile
Diyarbakır Tabip Odası'nın daveti
üzenne 12 martta Türkiye'ye gelen
Nükleer Sa\aşa Karşı Uluslararası
Hekimler Birlıği Almanya Başkanı
Prof. Dr. Ulrich Gottstein ile Ham-
burg Üniversitesi Hukuk Fakültesi
yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Nor-
man Paech, Diyarbakır, Ankara ve ls-
tanbul'da yaptıklan incelemeleri ta-
mamladılar. Gottstein ve Paech, dün
İHD'de düzenledıkleri basın toplan-
tısında Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi 'nde köy boşaltma olayla-
nnın sürdüğünü, bu nedenle insan-
lann çok zor koşullar altında yaşa-
dıklannı belirttiler. Ankara ve Di-
yarbakır'da bazı doktorlann PKK'ye
yardım eden insanlan teda\ i ettikle-
ri için tutuklandığını belırten Gotts-
tein. "Hipokratyeminiedendoktor-
lar din. diL ırk farkhhğı gözetmeden
insanlan tedavi ederter" dedi.
Norman Paech, "Türkiye'nin,
PKK'nin tek tarafta ilan ettiği ateş-
kese karşdık vermesi gerektiğini'" sa-
Prof. Dr. Ulrich Cottstein ile Prof. Dr. Norman Paech PKK'nin banş çağnsına uyulmasını istediler.
vunarak Kürtlerin kimliklerinin ta-
nınması gerektiğini söyledi. Paech,
bu konuda Alman hükümetinin de
yanlış davrandığını öne sürdü. Yap-
tıklan incelemelerle ilgili olarak An-
kara'da hükümet yetkilileri ile gö-
rüşmeye çalıştıklanm, ancak yalnız-
ca ANAP milletvekili Naim Geyla-
niile konuşabildıkîenni anlatan Pa-
ech, "Kendisi bize çok güzel bir tab-
k)çizdL Veni işbaşma gelen hüküme-
tin Olağanüstü Hal'i kaldıracağuiL
köyleriyeniden inşa edeceğini söy te-
di Ancak biz oraya githgimizde tam
bir hayal kınkuğı yaşadık" dedi.
Türkiye'nin uluslararası bazı an-
laşmalara imza attığma dikkat çe-
ken Paech. ancak bu anlaşmalann
gözardı edüdiğini savundu.
Paech, bir gazetecinın "PKKsiz-
ce bu- terör örgürü mü" sorusu üze-
rine şöyle konuştu:
"*Tcrör hakkında konuşan insan-
lar devletin terörünü de gözardı et-
memelidirter. Gcçmişte Filistin Kur-
tuluş Örgütü'ne de terör örgürü de-
nikli: ama onlar 25 \ ıl mücadele et-
tikten sonra devlet kurdular. diğer
ülkeler tarafından tanındılar. Bugün
onlar gibi ulusal kurtuluş savaşı yü-
riiten birçok örgüt terör örgürü ola-
rak nitelendirildi ama, daha sonra
başka ülkeler tarafından tanındılar.
Mandelaya da Arafat, düne kadar te-
rörisrti bugün degiL Ben Kürtlerin
böyle uzun, sancılı bir dönem yaşa-
madan haklanna kavuşmasmı diliyo-
nım."
Gottstein ise bir başka gazetecınin
"Doğu ve Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'nde yalnızca devlet değil, PKK
de insan haklan ihlalleri yapıyor"
sorusuna u
Biz hangi taraftan gelirse
gelsin, şiddete karşıy ız" yanıtını \ er-
di.
lirtilen raporda, konuyla ilgili Mec-
lis araştırması açılması önerisi de
yeraldı. Raporda aynca, Enerji ve
Tabii Kaynaklar BakanlığVnın se-
çimler öncesinde konuya sahip
çıkmasına karşın, seçimlerden son-
ra devreden çıktığma dikkat çe-
kildi ve komisyon üyelerinin ola-
yın tüm taraflanyla görüşmeleri-
ne karşın, Uzanlar'lagörüşemedi-
ği vurgulandı. DSP kulislerinde,
Genel Başkan Bülent Ecevit'in
ÇEAŞ konusunda Meclis
araştırması açılması önerisi-
ne sıcak bakmadığı dile ge-
tirildi. Bu arada, CHP Sam-
sun Milletvekili Murat Kara-
yalçın'ın ÇEAŞ konusunda
grupta genel görüşme açılma-
sına ilişkin önerisinin de bu-
gün oylanacağı bildirildi.
CHP grup toplantısında oy-
lama öncesinde, Karayalçın
.,jfc Çay'ın birer konuşmayap;
• • 'flialan bekleniyör.-f
f
uâV<ây"a
sahip çıkan CHP yönetimi-
nin, bu önergenin reddedil-
mesinden yana olduğu bil-
dirildi.
Sermaye Piyasası Kuru-
lu'nca hazırlanan raporlar-
da. Uzanlar'ın, ÇEAŞ'ın 7.6
trilyon liralık kaynağıru, usul-
süz olarak kendi şirketlerine
aktardıklan belgelenmişti.
Şirketin devlete borçlannın
da ödenmediğine işaret edi-
len raporlarda, kayıt ve bel-
gelerin inceleme elemanlann-
dan kaçınldığına işaret edil-
mişti. Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanlığı, SPK raporla-
nnın ardından geçen sonba-
harda ÇEAŞ yönetimine ge-
çici olarak el koymuştu.
O sırada CHP yönetimin-
de bulunan Sanayi ve Tica-
ret Bakanlığı, SPK'nin iti-
razlanna karşın, ÇEAŞ'ta
olağanüstü genel kunıl top-
layarak Uzanlar'ın tekrar yö-
netime gelmesine olanak sağ-
ladı. Ancak SPK'nin dava
açtığı işlem, Ankara 10. tda-
re Mahkemesi tarafından dur-
durulunca, Uzanlar tekrar
yönetimden uzaklaştınldı.
Iranlı îslam reformcusu Prof. Abdülkerim Suruş'a göre her yorum değişebilir
9 totaliter ideoloji olmamalı
9
ORALÇALIŞLAR
Iran'ın Martin Luther'i olarak kabul edi-
len Prof.Abdülkerim Suruş, lslamcıların
Batı ve uygarlıkla ilişkilerini değerlendirir-
ken iki ayn eğilime dikkat çekiyordu. Islam-
cılann Batı taklitçiliğini haklı olarak reddet-
tıklerini belirtirken bu reddin her türlü uygar-
lığı redde dönüşmemesi gerektiğini belirtiyor-
du.
Suruş- Tabii, geçmiş yüzyılda belki de
Batı'yı adım adım taklit etmekten yana olan
tslami düşünürler vardı. Bugün bu görüş hak-
lı olarak reddedilmektedir. Böyle olunca, bu-
gün tüm Müslümanlarcabaştatarih olmak üze-
re her şey çok dikkatli bir şekilde incelenme-
li, iyi ve kötü taraflan ile irdelenmeli ve bir
seçim yapılmalıdır. Hâlâ Doğu'nun bazı dü-
şünürleri, Batı'yı tamamen reddetmekten ya-
nalar. Bunlar, bugün Îslam düşünürleri ara-
sında tartışılan düşünceler ve problemlerdir
ve bir gelişmenin de göstergesidir. Harekefe
geçmeden önce düşüncelerimizi berraklaştır-
mak zorundayız. Temel sorun da budur.
- Sbi destekkyen bilim adamı ve öğrenci-
lerin çüoş noktası nedir?
Suruş-Bu soruyu onlara sormak gerek. Ben
doğru adres değilim.
- lran'daki tartişma aynen böyle mi yansı-
yor?
Suruş - Bana karşı farklı tepkiler var. Ba-
na karşı olanlann bir kısmı entelektüel anlam-
da karşı çıkıyor. Konuşuyor, düşünüyor ve aley-
himde yazılar yazıyor. Bazılan da tam tersi-
ne fizikı olarak saldırmaktan yana. Başkala-
nnı kışkırtmak için yazanlar da var. Bir ke-
resinde bu kışkırtmalar fızıkı bir saldınyla so-
nuçlandı. Beş ay önce Tahran Üniversıte-
Arkadaşunız Oral Çalışlar'ın sorulannı \anıtla>an Prof. Suruş, demokrasi ve İslamı
birbirineuygun, birleşmelerini de kaçırulmazgörüyor. (Fotoğraf: SAADET USLU)
si'nde böyle bir olay oldu ve saldınya ugra-
dım. Bu en şiddetlisiydi.
- Size ne oldu?
Suruş-Yaralandım. Gözlüklerimi kaybet-
tım.
- Onlara karşı sizi destekleyenler ne yapı-
yor?
Sunış-Onlar, her zaman saldırganhktan ya-
na olanlan banşçı olmaya, mantıklı da\ran-
maya çağınyor. Fiziki saldınya başvurma-
dan, akıllı akıllı konuşmaya çağınyorlar. Ama
saldıranlar bu çağnlara pek kulak vermiyor.
Kendi bildiklennı okuyorlar.
- Saldırganlara karşı sbin rutumunuz ne?
Suruş - Onlan mantıklı olmaya davet edi-
yorurn. Umanm bu tavsıyelere kulak verir-
ler. Önemli olan bu. Benim durumum belli.
Böyle yapmakla hiçbir şeyi çözemezler. On-
lann bu tutumu sükûneti bozuyor, ortamı ger-
ginleştiriyor. Üstelık benim düşüncelerimın
giderek daha da yaygınlaşmasına yol açıyor.
Rasyonel tartışmaya ben her zaman hazınm.
-1 ürkiyeli Müslümanlar için bir mesajınız
varmı?
Suruş- Hayır. Ama onlan görmekten mem-
nunum. Islamı yeniden doğuşun başlamış
oluşunu memnunıyetle karşılıyorum. Islami
kimlığin şekillenmesini de Ama şunu unut-
mamalılar; tslam geçmişte önemliydi, çün-
kü en güçlü ıdeolojinin ve düşüncenin sahi-
biydıler. Bu anlamda eski güçlerini yeniden
elde ermelidirler. Politik faaliyet yeterli de-
ğildir. Kültürel ve entelektüel faaliyetler da-
ha üstün tutulmalıdır.
- Demokrasi, tslam ve modernizm. Bu üç
sözcüğün birb'ıriyle olan ilişkisi nedir?
Suruş- Bu konuda çok yazdım. Demokra-
si ve tslam yalnızca bırbirine uygun değil, bır-
leşmeleri kaçınılmazdır. Müslümandünyasın-
da bu iki kavram bir arada bulunmazsa hiç-
bir şey yolunda gitmez. Bence gerçek inanç-
lı bir kimse özgür olmalıdır. Baskı altındaki
inancın gerçek bir inanç olduğu söylenemez.
Özgür düşünmenin temelı ise demokrasidir.
Islami demokrasi, çağın gelişmelerinin etki-
si altında yeni tefsırlere ve yorumlara uğra-
yarak şekillenir. Değişmezbir yorum yoktur.
Islamiyet, totaliter bir ideloji halinde savunu-
lursa modem bir ideoloji olamaz.
Önce, insan haklannın bızim için ne anla-
ma geldiğini tanımlamalıyız. Dinin yorum-
lanması sabit bir şey değildır, izafıdir. Zaman-
la değışebilir. Demokrasinin epistomolijık
birtemeli vardır. Dini demokrasinin esası da
bu izafilikte ve epistomolijıde yatar. Demok-
rasi. modemizmin bir meyvesidir. Demokra-
si tek bir şey değil, birçok şeyin bir araya
gelmesidir. Modernizm bunlardan bindir.
Ama modemizmde bızim için kabul edilemez
şeyler de vardır.
Öyleyse seçıci olmamız gerekir. Moderniz-
min lslamdan yana olan unsurlannı benim-
semeliyiz. Demokrasi. Müslümanpolitikacı-
lar, reformcular ve düşünürler için başvuru-
lacak en önemli şeydir. Bu kavram, kendi
sistemimizin icine alınmalıdır.
BİTTİ
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Putunu Kendi Yapar...
Üniversite ve yüksel okul öğrencilerimizin harçla-
rın kaldırılması için gösterilerde bulunmalarına karşı
olarak yetkililer yasalardan söz ediyorlar; buna uygun
davranan güvenlik güçleri de gençleri tutuklayıp içe-
ri atıyor, işkenceye sokuyor, sonra hapis cezası iste-
miyle mahkemeye veriyor.
Ama sağduyu da başkaldınyor bu davranışa.
Okumak için para ödenmeli mi?
Bu sorunun yanıtını şimdilik bir yana bırakıp bugün
şu 'yasa' konusu üzerinde duralım.
Nedir yasa?
İnsan elinden çıkma bir buyruk.
Böyle olduğu için de zamanla eskir ve değiştirilir.
Nitekım Başbakan Mesut Yılmaz Büyük Millet
Meclisı'nde Yaşar Kemal'den özür diledi ve onu ce-
zalandıran yasa maddesinin değiştirilmesi gerektiği-
ni söyledi.
İnsan elinden çıkma yasaları, doğa yasalan gibi
görmek bizi küçültür, dahası tutsak kılar.
Yahudi peygamberlerinden işaa peygamber (bel-
ki de Yuşa tepesinde yattığı söylenen ulu kişi odur),
puta tapan ilkellere,
- Putunuzu kendıniz yapıyorsunuz, sonra karşısı-
na geçip tapınıyorsunuz, demişti.
Işte felsefedeki 'yabancılaşma' kavramı böylece
ortaya çıkmıştır
Şimdi Felsefe Ansiklopedisi'nden 'yabancılaşma'
maddesini (Orhan Hançerlioğlu) biriikte okuyalım:
"Yabancılaşma (Fr. Alienation). Insanın insan olma-
yana dönüşmesi... Marksçılığın kurvcusu Kari MancVn
gençlik yazılannda ve özellikle de 1844 Elyazmala-
rı'nda kullandığı bu kavram, insansal ürûnlerin insa-
nı boyundunığu altına alan karşıt güçler durumuna
gelmeteri ve bunun sonucu olarak da insanı insan ol-
mayana dönüştürmeleri sürecini dile getirir. Tarihsel
süreçte insan, tarihsel ve toplumsal yasalann bilgi-
sini edinıp onlara egemen olamamasından ötürü,
toplumsal gelişmeyi insansal özünü geliştirici bir bi-
çimde yönlendirememiştir. Toplumsal yasalann bilin-
cine varmadan toplumsal gelişmeyi bilinçle ve insan-
ca yonetmek olanaksızdı. Bu bilgisizliğinin sonucu ola-
rak insan, tarihsel süreçte hep kendisine yabancı, eş-
deyişle insansal olmayan ürünler ortaya koymuştur.
Başta ekonomik yabancı olmak üzere kendisini kor-
kudan titreten Tann adında bir dinsel yabancı, ken-
disini köleleştiren ve baskı altında tutan devlet adın-
da bir siyasal yabancı, kendisine soluk a/ma o/ana-
ğını bile tanımayan yasalar adında bir hukuksal ya-
bancı vb. yaratmıştır. Bundan ötürü insan, yarattığı
özdeksel ve tinsel dünyasını durmadan zenginleştir-
diği halde bizzat kendisini özdeksel ve tinsel olarak
durmadan yoksullaştırmıştır."
Harçlara başkaldıran öğrencilerimizin karşısına 'ya-
salar var' diye çıkan yetkililer, yoksa yasalan dokunul-
maz mı sayıyoriar?
Emniyette izinler kaldırıldı
NevruzKoşusu'na
Köşkstarü
• Uluslararası Nevruz Koşusu, bu yıl Demirel
tarafından Çankaya Köşkü önünden
başlatılacak. Nevruz kutlamalan çerçevesinde
Türk cumhuriyetlerinden Türkiye'ye davet
edilen gruplar gösteriler yapacak.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devletin, 1992 yı-
lındaki kutlamalar sırasmda
57 kişinin ölümüne neden olan
çatışmalardan sonra resmen
kutlanmasma karar verdığı
Nevruz Ba> ramı çerçevesın-
dekı "Uluslararası Nevruz Ko-
şusu". Cumhurbaşkanı Süley-
man Demireharafından Çan-
kaya Köşkü önünde başlatıla-
cak. Başbakan Mesut Yıimaz,
2. Uluslararası Nevruz Şenlı-
ği için, ses sanatçılannında da-
vet edildiği birheyetle birlik-
te Iğdır'a gidecek.
Yılmaz'ın, şenliklerinde
konser vermelen amacıyla
Burak Kut ve Nccla Akben'i
lğdır'a götüreceği belırtılir-
ken Müşerref Akay'ında20-
21 mart tanhlennde konser
vereceğı öğrenıldi.
Türk tşbırlıği ve Kalkınma
Ajansı'nın (T1KA) hazırladı-
ğı program, hafta boyunca sü-
recek. Devletin Nevruz kutla-
malarına alternatif program
hazırlayan HADEP, Ankara
Selım Sırn Tarcan Spor Salo-
nu'ndaşenlıkdüzenledı Res-
mi kutlamalar için "çiridn sa-
hiptenme" nitelemesıni ya-
pan HADEP, "D«1et Orta-
doğu halklanna hakaret edi-
yor" görü^ûnü savundu.
Devletin 3 yıldır resmen
kutladığı ve Türk dünyasında
"yübaşı'' olarak kabul edilen
Nevruz Bayramı için Tl-
KA'nın hazırladığı program,
dün Vakıfbank Köroğlu Ga-
lerisi 'nde açılan karma resim
sergisi ile başladı. Sergide.
Türk cumhuriyetlennden res-
samlann yapıtlan yer alıyor.
8, Ankara Uluslararası Fılm
Festivalı çerçev esınde düzen-
lenen Türk Dünyası Sınema
Günü çerçevesinde bugün Me-
gapol ve Kavaklıdere sınema-
lannda Türk cumhunyetle-
rinden yönetmenlenn filmle-
ri gösterilecek. 9 filmın katıl-
dığı festivalin bubölümünde,
Türkiye'yi Tomris GiriÜioğ-
lu'nun yönettiğı "Suyun Öte
Yanı" adlı film temsil ede-
cek. Program, bugün, saat
10.00'da Devlet Konukevi'nde
başlayacak ve yann da süre-
cek Türk cumhuriyetlen kül-
tür bakanlan toplantısıyla de-
vam edeçek. Saat !8"00'de,
Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi Fa-
rabi Salonu'nda yapılacak
Milli Piyango Nevruz Özel
Çekıhşı'nin ardından Kültür
Bakanı Agâh Oktay Güner,
Ankara Oteh'nde bır kokteyl
verecek.
Demirel, Türk eumhuriyet-
lerinden gelen heyetleri ya-
nn saat 11.30'da kabul edecek.
Heyetler, saat 14.00'de Anıt-
kabir'i ziyaret edecek. TRT
An Stüdyosu'ndaTürk cum-
hunyetlerinden gelen grup-
lara verilecek resepsiyon sa-
at 19.00'da başlayacak. Re-
sepsiyonda, gruplar tarafın-
dan protokole özel bir göste-
n sunulacak
Uluslararası Nevruz Koşu-
su, 21 mart perşembe günü
saat 10.30'da başlayacak. De-
mirel'in Cumhurbaşkanlığı
Köşkü'nün önünden başlata-
cağı koşu, Mılli Egemenlik
Parkı'nda son bulacak.
Sıhhiye Zafer Anıtı ile Mil-
lı Egemenlik Parkı arasında
yapılacak resmi geçit ise sa-
at 12.30'da başlayacak. Res-
mi geçit sırasmda şölen ateşi
yakılacak. Ne\Tuz kutlama-
lannın halka açık gösterisi
perşembe günü Ankara Ata-
türk Spor Salonu'nda saat
18.00'de yapılacak. Kıalcaha-
mam'da, herkesin çağnlı ol-
duğu "Nevruz pikniği" cu-
martesi günü saat 10.00'da
başlayacak.
HADEP'ın programı dü-
zenlediği altematif kutlama
programı da Ankara Selım
Sım Tarcan Spor Salonu'nda
perşembe günü 10.00-15.00
saatlen arasında yapılacak.
HADEP'in devletkutlama-
lanna ilişkin görüşünü Cum-
huriyet'e aktaran Ankara 11
Başkanı Brusk Sotduk, dev-
letin kendi ınisiyatifi dışında
gelişen bazı toplumsal olay-
lar ve olgulan "dejenere" et-
meye çalıştığını öne sürdü.
Her yıl gergin bir ortamda
gerçekleştinlen Neruz kutla-
malannda çıkabilecek olası
olaylar dıkkate alınarak, Do-
ğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelennde ek güvenlik ön-
lemlen almdığı bildirildi. Içış-
len Bakanlığı'nın da 20-23
mart günlen arasında polis
örgütünde bütün izinleri kal-
dırdığı öğrenildi. Güvenlik
güçlerinin. özellikle Nevnız
günü olan 21 mart perşembe
günü, hassas bölgeleri yoğun
denerim altında tutacaklanna
dikkat çekildı.
Özgürlük ve Dayanışma
Partisı de (ÖDP), il ve ilçe ör-
gütlen düzey inde, yörelerde
yapılacak Nevruz etkinlıkle-
nne katılacak. ÖDP'nın bu-
gün yayımlayacağı bildıri,
yurtçapındadagıtılacak. Ada-
na, Mersın ve Gazıantep'de
yapılacak şölenlere katılacak
olan olan ÖDP, Diyarbakır'da
yapılacak Nevruz mitıngin-
de genel başkanyardımcısı ile
temsil edilecek.