03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tacızci öğretmeni görevden almayan müdürlük, D.A.'nın öğretmen olan ailesi aleyhine soruşturma başlattı Oğrencînin ailesine soruşturma ÖMER YURTSEVEN DENİZLİ - Denizli Lisesi'nde özel ders verdiği ögrencisine cinsel tacizde bulundığu gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan şeriatçı fîzik öğretmeni CanerGüzin'i tûm tepkilere karşın g5revden almayan Milli Eğitim Müdürliığü, tacize uğrayan D.A.'n]n öğretmen olan annesi ve babası aleyhine "basna demeç vermek" suçundan ayn bir soruşturma başlattı. öğretmen Nilgün ve Tuncer Açıkgöz ün kızlan D.A.'ya svlennde ders veren Güzin'in "Kumalk İslamivetin gereğidir. Kumahp kabul etmeyenler Müslüman degUdir. Aynca eviilik öncesi cinsel deneyimter hem önemJi hem de • Cinsel taciz soruşturmasına karşın Güzin'in görevinden ahnmayışı tepkilere yol açtı. Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü'nün tutumu tepkiyle karşılanırken Denizli Lisesi Okul Aile Birliği olayı protesto etmeye karar verdi. Bu arada öğrencinin annesi Nilgün Açıkgöz ile babası Tuncer Açıkgöz'e Milli Eğitim tarafından "konuşmama" uyansında bulunulduğu öğrenildi. yararudır" sözleri, cinsel taciz suçlamalanna yol açmıştı. Bir ay önce olayı ll Milli Eğitim Müdûrü Ekrem Eldci'ye bildiren Nilgûn-Tuncer Açıkgöz çifti, daha sonra da adli ve idari makamlara yazılı şikâyette bulunmuştu. 1980 yıhnda MHP davasından yargılanan, Kamu Çalışanlan Kalkınma va Dayanışma Vakfı'nın kültür hizmeti olarak "Aklın Çrvisi, Gönlün Nuru" ile "Kadın ve İslam" adında iki kitap yazdığı belirlenen Güzin'in, resmi nikâhlı eşinin üzerine mesleği mimar olan bir kuma getirdiği de ortaya çıkmıştı. Cinsel taciz soruşturmasına karşın Güzin'in görevinden alınmayışı tepkilere yol açtı. Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü'nün tutumu tepkiyle karşılanırken Denizli Lisesi Okul Aile Birliği olayı protesto etmeye karar verdi. Bu arada öğrencinin annesi Nilgün Açıkgöz ile babası Tuncer Açıkgöz'e Milli Eğitim tarafından "konuşmama" uyansında bulunulduğu öğrenildi. Olayın bir ay öncesinden kendisine bildirilmesine karşın, hiçbir ışlem yapmayan Milli Eğitim Müdürü Ekici, öğrenci velilerinin eleşririlerine hedef oldu. Ekici, gelişmeler için "Olayla ilgili sadece iddialar var. Üç müfettis. olayı soruştunıyor. Tamamİanmadan bir şey söylemek yannş" demekle yetindi. Güzin'in daha önce de cinsel taciz suçlamalanyla karşılaştığı belirtildi. Liseden emekli olan NurseJ Erol adlı emekli bir öğretmen kendisinin yaşadıği bir olayı şöyle anlattı: "Görev yapbğun süre icinde Ud öğrencim, Caner Güzin'in cinsel tacizine uğradıklannı söyleyerek yanıma geldiler. Ben de konuyu okul müdürüne Uettim. Ancak idare, öğrencilerin ve veülerin yaalı şikâyetlerini istedi. Veliler, böyle bir olaya kanşmak istemediklerini belirterek şikâyet dilekçesi vermeyince olay kapandı. Bu öğretmenin bu yöndeki rutunı ve davramşlannı okulda herkes biliyor." Öte yandan,Güzin'in Denizli Lisesi'nde yeniden derslere girmeye başladığı öğrenildi. Öğrencilerin büyük bölümünün Güzin'in derslerine girmeyerek protesto edecekleri bildirildi. SACLIK BAKANI AKTUNA \4smin kısıtiık }xıptığuıısöyleyen vatcmhainV • Çocuk felci hastalığını önlemek amacıyla Sağlık Bakanlığı'nca 22-28 nisan ile 22-28 mayıs günleri arasında düzenlenecek "tkinci Aşılama Günleri" öncesinde dün 79 ilin sağlık müdürlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Sağlık Bakani Yıldınm Aktuna, 6 mılyon 800 bin çocuğun çocuk fel- ci (polio) hastalığına karşı aşılanacağını bildirdi. Ak- tuna, çocuk felci aşısının kısırlık yaptığı söylentileri- ni çıkaranlann. "ya ddiya da insan sevgisinden yok- sun vatan hainleri" olduk- lannı söyledi. Sağlık per- Yunanlı şair Elytis öldü Kültür Servisi - 1979 Nobe! Edebiyat Ödülü sahibi. Yunan şair Odhysseas Efytis'in. ge- çirdiği katp krizinin ar- dmdan 75 yaşında öldü- ğü açıklandı. Gerçeküs- tücülûgün temsilciierin- den biri olarak görülen ve eski bir hukuk öğren- cisi olan Erytis, yeni Yu- nan şiir sanatında dev- rimci btr girişime önayak oldu. 1911Giritdogum- lu Erytis, ülkesinin de- nizci ve adab gerçeğin- den, bilinçalümn gerçe- küstûcü bir bakış açısıy- la keşfinden ve rnodern Yunanistan'ın toplumsal ve siyasal çatişmalann- dan yola çıkarak diony- sosçu ve özgürlükçü ye- ni bir mitoloji ortaya koydu. Elytis, sanat üze- rine önernli denemeler de zaydı ve Lorca, Elu- ard, Jouve gıbi şairlerden çeviriieryaptı. Başlıca yapitlan: Yö- nelişler (1940), Birinci Güneş (1943), Aroavut- luk Cephesinde Ölen Teğmene Agıt(l946), Gökyüzü Için Altı Arb Bir Pişmanlık (1960) ve MariaNepheli(1978). sonelinin ücret azlığından yakınmakta haklı olduğu- na dikkat çeken Aktuna, sağlıkçılann "sağhk refor- mu beklemeye hallerinin kalmadığnu" vurguladı. Çocuk felci hastalığını önlemek amacıyla Sağlık Bakanlığı'nca 22-28 nisan ile 22-28 mayıs günleri ara- sında' düzenlenecek "Üdn- ci Ajuama Günleri' 1 önce- sinde dün 79 ilin sağlık müdürlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda tkinci Aşıla- ma Günleri'yle ilgili son hazırlıklar değerlendirildi. Toplantının açılışında ko- nusan Yıldınm Aktuna, 6 miİyon 800 bin çocuğun çocuk felci hastalığına kar- şı aşılanacağını, rm yilki aşılama turunda 5 yaşın al- tındaki her çocuğa aşı ya- pılmasmın hedeflendiğini söyledi. Aktuna, çocuk fel- ci aşısının kısırlık yaptığı yolunda birtakım söylenti- lerin çıkanlmaya çalışıldı- ğını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuk fekrine yakala- nan çocuk yaşamını yitire- biliyor, tedavi edilse de ömür boyu sakat kabyor. Aşının kısırlık yapüğı yo- lunda sovlenti çıkaranlar va açık seçik dejidir ya da insan sevgisinden yoksun vatan hainidir. Çocuklan- nuzın ve masum bebekleri- mizin toplumda sağlıkb olarak yer almasını önleyi- d bu haberieri bağışlama- nuz mümkün değfldir." Sağlık Bakanlığı 'nın en temel görevinin koruyucu sağlık hizmetlerini yerine getirmek olduğunu anlatan Aktuna, bu hizmetler ara- sında en önemlisinin aşıla- ma çalışmalannm hızlan- dınlması olduğunu vurgu- ladı. Basın Konseyi 8. yılını Köşk 'te kutladı tstanbul Haber Servisi - Basın Konseyi'nin 8. kuruluş yıldönümü yemeğinde basında otokont- rolün önemi vurgulandı. Dünya Basın Konseyle- ri Birliği (WAPC) Başkanı Lord McGregorise il- ginç bir benzetme yaparak basın konseylerinin görevinin toplumda çoban köpekhği yapan bası- nın özgür hareket etmesini sağlamak olduğunu, ancak köpeklerin de biraz terbiye alması gerekti- ğinibehrtri.f-'-* Türk Basın Konseyi ile Dünya Basın Konsey- leri Birliği'nin ortaklaşa düzeniediği 'Sınırötesi Yayınlarla İlgili Şikâyetkr' konulu iki günlük top- lantıya katılanlar. öncekı akşam Şale Köşkü'nde Basın Konseyi'nin sekizinci kuruluş yıldönümü yemeğinde bir araya geldiler. Cumhurbaşkanı Suleyman Demird'in de katıl- dığı yemekte konuşmacılar basında otokontrol mekanizmalan ve ifade özgürlüğü konulan üze- rinde durdular. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ek- şi, konseyin gazetecilerin özgür iradesiyle kurul- duğunu belirtti. Dünya Basın Konseylen Birliği Yürütme Kurulu üyesi Prof.Dr. David Flint de- mokrasileri koruyacak en önemlı kurumun özgür basın olduğunu, basının temel görevinin insanla- ra toplumda neler olduğunu açıkça anlatabilmek olduğunu söyledi. Dünya Basın Konseylen Birli- ği Başkanı Lord Mc Gregor ise konuşmasında ba- sının görevinin gücü ehnde tutan odaklann faalı- yetlen hakkında topluma bılgi vermek olduğunu belirtti. Izmir çukur faciasında yönetime tazminat davasıtZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmir Çevre Hareketi Avııkatlan, Bor- nova'da yağmur sulannın doldurduğu yol üzerindeki bir çukurda beş kışinin ölmesi olayındaağır ihmalı bulunan tz- mir Valiliği, Anakent Beledıye Başkan- lığı ve Bornova Belediye Başkanlıgı aleyhine "Izmirfi vıırttaşUr sıfatrvia" manevi tazminat davası açma karan al- dılar. 1dan Yargılama Usulü Kanunu'na göre idare aleyhine açılacak davaJanda, tazminat isteminin öncelikle ilgili ida- reden talep edilmesi gerektiginden Çev- re Hareketi Avukatian, kendilerine ay- n ayn bin lıra manevi tazminat ödenme- si için Izmir Valiliği, Anakent ve Bor- nova belediye başkanhklanna başvuru- da bulundular. Başvuruyu izleyen 60 gün içerisinde ilgili idarelerden kabul yanıtı alınma- ması durumunda Izmir idare Mahke- mesi'nde manevi tazminat davası aça- caklannı belirten avukatlar, başvuru di- lekçelerinde şu görüşlere yer verdiler: "Sağanak yağmurlann su birikintileri- ne yol açbğı 6 şubat gecesi Izmirti beş yurttaş,park vebabceJerdekullanıbnak iizere toprak alınması sonucu me>dana gelen dev çukura giren otomobilden sağ çıkamadılar, boğularak öldüler. Oto- mobillerinin seyrettiği güzergâh.>-oJola- rak tesvrve edilip kullanıma açılmışü; cevresinde süren inşaatlar, bitmiş apart- manlar. bu aparrmanlarda >aşa>an in- sanlar \ardı. Içine düştükleri çukur, bu yolun birparçasıydı. Bornova Beledi> i e- si, yol olarak düzenlenmek iizere bü- yükşehirbefedhtsi'neterkiniyapögıvç- rimli topraklarla kaplı bu sahadan, park ve babçelerde kuilamlmak iizere kendilerine ah kamvonlaria toprak al- nus, orta>a çıkan çukuru mote/İH dol- durmayı planlamış; ancak bu plan uy- gulanamadığuıdan molo/ia doldurul- ma>an veçevTesinde hiçbir u\an buhın- mayançukur,vağmursulanv ladolmuş, beş yurttaşın felaketi otmusnır. Görev- lerini >«rine getirmeyen, kentyönetic}- lerinin. bu davranışlanvla haksız ola- rak yurttaşlan üzdüklerinin farkına varnialarmı sağlamak peşindeyiz'". Danimarka'daki 4 Kürt Parlamentosu'na tepki ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Türkiye, 12-13 mart günlennde söz- de 'Sürgünde Kürt Parlamento- su'nun (SKP) Kopenhag'da toplan- masmı engellemeyen Danimarka'yı protesto edeceğini bildirdi. Dışişlçn Bakanlığı Sözcüsü Bü- yükelçi Omer Akbel, dün düzeniedi- ği basın toplantısında, bir soru üze- nne, Danımarka'nın Ankara Büyü- kelçisı Nieis Hekkov'un Dışışleri Bakanlığı'na çağnlacağını ve Tûr- kıye'nın duyduğu "bü>ü k rahatsız- hkvetepld"nin iletıleceğinı bildirdi. Akbel, bakanlıktan daha önce yapı- lan açıklamada, Türkiye'nın tüm uyanlanna karşın SKP'nin Kopen- hag'da toplanmasının, ıkı ülke ara- sındaki ilişkilerde kaçınılmaz olarak olumsuz sonuçlar doğuracagının bil- dirildiğini anımsattı. Danimarka hükümetinden yapılan açıklamada ıse "PKK'nin terörist yönünün vurgulandığına, toplann- nın önceden hükümet izni alınma- danyapıldığına" ışaretedıldığını an- latan Ömr Akbel, şu görüşlen dıle getirdı. "Danimarka'nın Ankara Büyü- kelçisL önümüzdeki giinlerde Dışiş- leri Bakanlığı'na çağrılacak ve ken- disine büy ük hoşnutsuzluğumuz ve tepkimiz iietüecek." Türkiye'nın, PKK de dahıl olmak üzere uluslararası teröre karşı etkin mücadele veren ülkelerle. teröre hoş- görü gösteren ülkeler karşısındakı tavnnın ve ışbırligının farklı olması- nın dogal olduğunu kaydeden Ak- bel, Danimarka'nın, Türkiye'nın "lormızı ltstesindc" bulunduğuna işaret etti. Türkiye, kırmızı listede bulunan ülkelerden sılah ve askeri malzeme satın almıyor ve bu ülkele- rin firmalannm Türkiye'dekı asken ihalelere katılmasına izin \ermiyor. SKP, 12-13 mart gûnlerinde Kopen- hag'da toplanmıştı. Türkiye, 11 mart günü Kopenhag Bûyükelçisi Faruk Logoğlu aracılığıyla Danimarka'yı, söz konusu toplantının engellenme- sı konusunda uyarmıştı. TOKTAMIŞ ATEŞ 1. İzmip TÜYAP Kitap Fuacı Geçen hafta sonu İzmir'deydim. TÜYAP'ın düzen- iediği 1. İzmir Kitap Fuarı'na katıldım. Bu fuann aynn- tılanna biraz aşağıda ve belki de bir başka yazımda da değineceğim. Ancak şimdiden şu kadarını söyle- yeyim ki, bence bu fuar, Izmir'de düzenlenen ilk fuar olmasına rağmen çok başarıhydı ve doğrusu, bu fu- ara katılmayan kimi yayınevlerini de gözlerimiz aradı. Fuar'da Ege-Koop'un davet ve katkısıyla düzenle- nen "özgürlük ve Demokrasinin Sınırlan" konulu bir konferans verdim ve konferansa katılan gençlerin so- rulannı yanıtladım. Bu arada birkaç saat ayırarak ki- tap imzaladım ve sohbet imkânını buldum. Kimi öğ- rencilerin (kendi ifadelenne göre) kitap alacak para- lan olmadığından defterlerine imza attım. Aslında Izmır'e kadar gitmişken elbette tek toplan- tıyla yetinmedim. Cuma akşamı Izmir Boğaziçi Üni- versitesi Mezunlan Derneği'nin düzeniediği akşam yemegine katıldım ve "Kemalizm, Laiklik ve Demok- rasi" başlıklı bir konferans-söyleşi yaptım. Ege Pa- las'ın bir salonunda ben konuşurken, bunun karşısın- daki bir salonda Sayın Yekta Güngör Özden konu- şuyordu. Ege halkı laik cumhuriyet konusunda çok duyarlı. Cumhuriyetin getirdiği kazanımlan kolayına kaptırmamak karannda... Cumartesi günü Fuar'daki toplantıya gitmeden ön- ce Ege Üniversitesi "Atatürk'ü ve Cumhuriyeti Anla- ma ve Anlatma Grubunun" düzeniediği ve sevgili Ümit Gürtuna ile birlikte katıldığımız bir panel gerçek- leştirdik. Panelin başlığı "Ne Oldu Bize?.." idi. Müt- hiş keyifli bir panel oldu. Sorulara pek zaman kalma- dı ama, gene de gerek toplantı öncesi, gerek toplan- tı sonrası biraz sotibet imkânımız oldu. Atatürk'ü ve Cumhuriyeti Anlama ve Anlatma Gru- bu, 1994'te kurulmuş. Hasan Mezarcı'nın Atatürk hakkında söylediği ıleri-geri laflardan rahatsız olan gençler, kuru kuruya bağırıp çağıracaklanna, böyle bir grup oluşturmuşlar. Çok da iyı etmişler. Başta dekan- lan olmak üzere, hocalarının da desteğini sağlıyorlar. Çok yararlı çalışmalar yapıyorlar. Panelimızı bir tatil günü yapmamıza karşın Bomo- va Kampusu'nda gerek gençlerden ve gerekse baş- ta Tıp Fakültesi'nin öğretım üyeleri olmak üzere, öğ- retim üyelennden büyük bir ilgi gördük. (Bu arada be- nim sigara tutkum ve aşırı kılolanm Ege Tıp'lı meslek- taşlar tarafından biraz eleştirildi ama, böyle sıcak eleş- tirilere canım kurban...) TÜYAP'ın konferans ve söyleşisindeki ilgi çok da- ha fazlaydı. Toplantıdan bir gün önce giderek salonu görmüş ve böylesine büyük bir mekânı doldurama- yacağımız endişesine kapılmıştım. Ancak cumartesi günü, çoğunluğu gençlerden oluşan büyük bir kitte salonu doldurdu. Dört yüzün üstünde sandalye var- dı. Ancak en az bu rakam kadar genç, yerlere bağ- daş kurarak oturmuşlardı. Bunlardan daha fazlası da toplantıyı ayakta dinledi ve izledi. Ses düzeni pek par- lak değildi. Fakat gene de büyük birdikkatle izlendim. Çok güzel sorular sordular. Çok güzel düşünceler di- le getirdiler. Eğer bana verilen süre sınırlı olmasaydı, herhalde o salonda sabahlardık. Bu arada Fethullah Gülen'le el ele çıkan fotoğraf- lanmla ilgili sorular da geldi. Buna duyulan kimi tep- kilerin düzeysizliği konusundaki görüşlerim soruldu. Çok güldük, çok eğlendik. (Tabii bu arada kimileri hiç gülmedi. Zaten bunlardan biri geçen pazar günü ge- ne bana bulaşmış. Üstelik hiç yazmadığım ve asJa yazmayacağım şeyleri de, sanki kaleme almışım izle- nimini veriyor ve aklınca alay ediyor. Küçük işler bun- lar, küçük insanlann işlen. Yayımlandığı gazeteye ya- kışmıyor. Ama bunlarla hiç uğraşmıyorum. Zaten ben söyleyeceğimi söyledim. Anlayan anladı, anlamayan- lann da canlan sağolsun. Onlara da hoşgörülüyüm. Kaldı ki, okuduklannı da anlamıyorlar. Ne diyelim, AJ- lah şifa versin...) 1. TÜYAP Izmir Kitap Fuan bence çok başanlı geç- ti. Yayıncı arkadaşların maddi açıdan ne derece tat- min olduklarını bilemiyorum. Zira hafta içınde satışla- rı adamakıllı düşükmüş. Fakat o günlerin memurlar için "ay sonu" olduğunu da düşünmek gerek. Kaldı ki, bu tür fuarları salt parasal açıdan değerlendirmek doğru olmaz. Para dışında da büyük kazanımlar sağ- lanabilir. Fuar'ın yerleştiği "mekân" mükemmeldi. Ne Istan- bul'daki kitap fuannın alanı, ne de Ankara'daki kitap fuannın alanıyla karşılaştınlamayacak kadar ferah ve düzenliydi. Çok iyı bir havalandırma sistemi vardı. Standlar arasındaki koridorlar genişti. Insanlar birbir- lerinin üstüne çıkmıyorlardı. Fuara katılan kimi yayınevleri ve getirdikleri yeni kitaplan bir başka yazımda ele almak istiyorum. Fakat şimdiden şu kadannı yinelemek istiyorum ki izmir 1. TÜYAP Kitap Fuan, "ilk kez" düzenlenmiş olmasına karşın çok başanlıydı ve gençlerin sıcak ilgilerinin her geçen yıl artacağına inanıyorum. İzmir'deki üç günüm umutlanmı çoğalttı. Türkiye'nin geleceğine olan inancımı pekiştirdi. Bu işte emeği geçen herkesi kutluyor ve teşekkür ediyorum. ÇAUŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANİ EMİN KUL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal güvenlikte "kaliteli ve üstün hizmet sunmak" amacıyla özel sigor- tacılığın teşvik edilmesi gerektiğini sa- vunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakani Emin Kul, işçi sendikalanna, bu alanda gündeme gelen sorunlann çözümü için "özenlevehassasiyetieça- uşma" vaadinde bulundu. Asgari üc- retin artış oranının belirlenmesi ve yü- rürlük süresi konulannda hükümeti uyarmaya çalışacağım ifade eden Kul, 1 Mayıs İşçi Bayrarru'yla ilgili olarak da "1 Mayıs'ı meşru zemine taşryacak çabayı gösteren işçi hareketi, 1 Mayıs'ı nasıi kutlayacağuu biür" diye konuştu. Türk-tş ve Hak-lş konfederasyonla- nndan sonra Devrimci İşçi Sendikala- n Konfederasyonu da (DlSK), işçi ve işveren sendikalanna kapılannın "her zaman sonuna kadar açık olduğunu" vurgulayan Çalışma Bakani Kul'u zi- yaret etti. Kul, DlSK yönetimini kabulü sıra- sında yaptığı konuşmada, SSK'de ya- pısal reformun uzun vadede sonuç ve- receğini kaydederek "Yapısal refor- mun, 1 ayda. 1 senede mümkün otana- dığı ufiıkta gözüküyor. SSK'yi masaya yatıralım. Bütün arkadaşlargörsünler. Gerçek bügileri vıererek, birlikte çözüm ju-ayahm" dedi. Kurumun içinde bu- lunduğu mali darboğaza "aspirin te- da>isi ile çare bulunamayacağmı'' an- latan Kul, sosyal güvenlikte "dahaka- UteB ve daha üstün hizmet sunmak" amacıyla özel sigortacılm teşvik edil- mesi gerektiğini savundu. Özelleştir- me düşünülse bile henüz öyle bir ter- cih olmadığını ifade eden Kul, "Kaza- nılmış haklara dokunulmamasının hü- kümet programında bir nebze yerles- t^ini'' söyledi. Özel sigortacılığî özen- dirilmesinin, SSK'nin fmans açığını olumsuz etkilemeyeceğini savunan Kul, "İDa SSK'nin sunduğu hizmet var diye, daha kaliteli hizmetin bir anda artmasuıın önüne set çekmek müm- kün mü" diye konuştu.DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da Kul'un, da- • Kul, sosyal güvenlikte "daha kaliteli ve daha üstün hizmet sunmak için" özei sigortacılığın özendirilmesi gerektiğini savunurken "Ö25elleştirmenin düşünülmesi durumunda bile. ka2anjlmış haklara dokunulmamasının hükümet programıoda bir nebze yer aldığını" söyledi. ha önce sendika yöneticisi olmasının "şans" olduğunu belirttikten sonra iş- kolu ve işyeri barajlanrun kaldınlma- smı istedi. Budak, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın yasallaşması yolunda bakanlığm ya- pacağı çalışmalan, 3 işçi konfederas- yonunun da destekleyeceğini ifade et- ti. Türk-lş Genel Merkezi'nde dün top- lanan Belediye-lş Sendikası Başkanlar Kurulu'nun açılışına da katılan Bakan Kul, burada yaptığı konuşmada da so- rumiu sendikacı anlayışıyla bakanlık görevini sürdüreceğini \airguladi. Kul, belediye işkolunda yoğun olarak yaşa- nan "sryasi yönlü işçi çıkışlaruu" ve "taşeronlaşmavı" önlemek için bir ça- lışma başlatacakJarmı belirtti. Kul, sendikanın çeşitli belediyeler- den 4 trilyon lirayı aşkın ücret alacağı olduğunu kaydederek bu sorunun en kısa zamanda çözümlenmesi için çalı- şacağım belirtti. Belediye-tş Sendikası Genel Başka- nı Efendi Güvencin de işçi ücretleri ve sendika aidatlannı ödemeyen beledi- yelerin, temel hizmetleri özel şirketle- re ve taşeronlara devretme girişimleri- ni arttırdıklanru vurguladı. Bakan Kul, Türk-îş ziyaretinin ar- dından, İşçi Emeklileri Cemiyeti ile Türk Kamu-Sen yöneticilerini kabul etti. Bakan Kul, Türkiye Kamu-Sen Ge- nel Başkanı Resul Akay ve yönetim kurulu üyelerini kabulünde de kamu çalışanlannın örgütlenmemesinin, ye- ni hükümetin karşısında birikmiş bir sorun olarak ortaya çıktığını bildirdi. Kamu çalışanlannın örgütlenmesine ilişkin anayasada yapılan düzenleme- den sonra, Türkiye'nin de onayladığı Uluslararası Çalışma Orgütü sözleş- melerinin de iç hukuka uyarlanması gerektiğini belirten Kul, 52. hüküme- tin konuyla ilgili yasa tasansını TB- MM'ye gönderdiğini, ancak komis- yonda bekletildigini bildirdi. Londra PKK lideri Ocalan'dan tehdit ZAFERARAPKİRLİ LONDR.4 - Nevruz ön- cesi durumu deöerlendiren PKK lideri Abdullah Öca- lan'ın, Nevruz'un coşkulu bir şekilde kutlanmasını is- teyen açıkJamalarda bu- lunduğu öğrenildi. ANA- YOL hükümetini, ne yap- mak istediğini açıkça söy- lemeye çağıran Öcalanın, Mesut Yılmaz'ın "Iyi ni- yetü olduğunu, ancak eli- nin kolunun da bağlı ol- duğunu" belirttiği ileri sü- rüldü. Ingiltere'den uydu aracı- lığıyla yayin yapan PKK yanlısı MED-TV'de ger- çekleştirilen _panele tele- fonla katılan Ocalan, aralık ayında ilan ettikleri ateşke- si bir süre daha uygulama- da tutmayı düşündüklerini, ancak Türk devletinden de karşılık görmek istedikle- rini söyledi. Yılmaz'ın bu- güne kadar yalı çetesi de- diği çevrelerle zorla bir araya geldiğini iddia eden Öcalan'ın, "Devletin bazı odaklan var. Yılmaz çok ryi niyetli de olsa, gerçekle- ri görüyor olsa da o kadar bağlanmıştır Id" diye ko- nuştuğu iddia edildi. 4 Mevsimin Huzurla Yaşanacağı MEKÂNLAR SON 8 VİL SÜPERLUX Seçkin ve saygm bir ortaınm fjü sitemizi gördüğünüzde karar vorvoekaniz. ZEYTtNALAM URIA'da taııir'e 18 kın, (sadece 15 dakika) Trij4ex 5 oda 1 stJoru şönnne, barbekii vs. Müracaat: 0.232.766 25 55 - 0.232.365 9714
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle