Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19MART1996SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
70 ögrenci
gözaltnda
• BURSA/ESKİŞEHtR
(Cumhuriyet)- Uludağ
Üniversitesi'nde bir grup
ögrencinin harçlan protesto
amacıyla düzenlediği
eylemde olay çıktı.
Güvenlik kuvvetleri, 70
öğrenciyi gözaltına aldı.
Güvenlik kuvvetleri ile
ögrenciler arasında çıkan
kavgada üç öğrenci
yaralandı. Önceki gün
Eskişehir'de üniversite
harçlannı protesto etmek
amacıyla CHP parti binasını
rşgal eden 28 öğrenciden
24'ü tutuklandı. 4'ü ise
serbest bırakıldı.
Tüm Bel-Sen'den
protesto
• İSTAVBUL (AA)-Tûm
Bel-Sen 3 No'lu Şube üyesi
bir grup, sendikanın
Kadıköy temsilcisi Nurhan
Altog'un keyfi olarak
gözaltına alındığını ileri
sürerek Kadıköy
Belediyesi'nin
Hasanpaşa'daki binası
önünde protesto eyleminde
bulundu.
tetanbul'da
asayîş
(İSTANBUL(AA>Eski
CHP Diyarbakır Miletvekili
Hasan Değer'in oğlu Murat
Değer, önceki gece MHP
Eyüp İlçe Başkanhğı'nda
tartıştığı bir kişi tarafindan
bacağından vurularak
yaralandı. Sanyer'de
bulunan soğuk hava
deposunda çalışan Tamer
Arslan adlı genç de henûz
belirlenemeyen bir nedenle
kendini iple asarak intihar
etmiş olarak bulundu.
Eczacıbaşı'nm
Yaşar Kemal
açridaması
• Istanbul Haber Servisi -
1997 yılında yapılacak
Europalia Türkiye
Festivali'nin Genel
Sorumlusu Bülent
Eczacıbaşı, Yaşar Kemal'siz
Europalia
düşünelemeyeceğini
belirterek "Yasar Kemal'in
mahkûmiyeti, bizi her
şeyden önce bir yurttaş.
olarak düşündünnelidİT.
Töm eserlerinde banş ve
dostluğu öven ve özendiren,
böylesine değerli bir
yazanmız 'halkı kin ve
düşmanlığa tahrik'
suçlamasıyla mahkûm
ediliyorsa, ülkemizde
çözülmesi gereken sorunlar
var demektir" dedi.
Hillary Clintona
kınama
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Hukukçu Kadınlar
Derneği Genel Başkanı
Nazan Moroğlu, dün yaptığı
yazılı açıkJamada, beyaz
saray sözcüsünün, Hillary
Clinton'ın Türkiye gezisi ile
ilgili olarak "'Bayan Clinton,
Türk kadınlanyla sağlık,
aile ve ekonomi konulannda
yapacağı görüşmelerde
Türkiye'deki laik-sivil
toplumun önemli rolünü
vurgulayacak" şeklindeki
açıklamasına tepki gösterdi.
ÇGD'nin
açıklaması
• İstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Gazeteciler Derneği
İstanbul Şubesi dün yaptığı
yazılı açıkJamada, OdaJc
Dergisi Merkez Bürosu'nun
basılması ve Atılım gazetesi
yöneticileri ve çalışanlannm
gözaltına alınmasına tepki
göstererek bu tür
uygulamalann sona
erdirilmesini, gazetecilerin
derhal serbest
bırakılmalannı istedi.
PSAKD'de görev
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Pir Sultan Abdâl
Kültür Derneği'nin
(PSAKD) yeni Yönetim
Kurulu'nda görev dağıhmı
yapıldı. 4. Olağan Genel
Kurulu'nu İ0-11 mart
tarihlerinde Ankara'da
gerçekleştiren demeğin,
Murtaza Demir
başkanlığında toplanan yeni
yönetim kurulunda görev
dağıhmı şöyle: Genel
Başkan Murtaza Demir,
Genel Sekreter Nedim
Şahhüseyinoğlu, Genel
Sayman Sabahattin Şenoğlu,
Örgütlenme ve Eğitim
Sekreteri Emel Sungur,
Basın ve Yayın Sekreteri
Abdullah Kaygısız, Kültür
ve Sanat Sekreteri Seyit
Karahalik, Halkla İlişkiler
Sekreteri Gazi Metin.
Ulaştırma Bakanlığı tarafindan yeniden ihale edilen tüp geçiş etüt projesi, 16 ayda hazırlanacak
Boğaziçi tiip geçişi için yeni ıumıt
OKTAY EKJNCİ
Eğer 2100 yılına kadar "Boğaziçi
RayüTüpGeçiş" projesinin hiç değil-
se temeli atılabilirse, denilebilirki İs-
tanbul için "yüzyıhn tardşması" da
artık sona erecek'Özellikle 1970'ler-
den sonra "tüe de karayolu köprüle-
ri" diyerek kenti bugünkü açmazlara
sokanlar bu mutlu sonu elbette ki bi-
raz "buruk" karşılayacaklar. Ama so-
nunda İstanbul'un başkaca bir kurtu-
luş umudu artık kalmadığından. o ge-
çişin temel atma töreninde yine de
coşkulu nutuklarla yerlerini alacak-
lar...
Aslında, biliyorsunuz, istanbul bu
"uygarnkdüşünü"daha 19. yüzyıl or-
talanndan itibaren görmeye başlamış-
tı.
Fransızlar 1860'larda her iki yaka-
daki demiryolunu bir "çeük denizalü
tünefi"ile birleştirmeyi Osmanlı Dev-
leti'ne önerdilderinde, bu cesur proje
için saptadıkJan Şemsipaşa(Üsküdar-
Sarayburnu güzergâhının 120 yıl son-
ra yeniden benimseneceğini elbette
bilmiyorlardı.
Daha doğrusu yine aynı yıllarda Pa-
ris, Londra ve diğer Avrupa kentleri
metro sistemlerini kurmak için hanl
hanl çalışırlarken, Istanbul'un sade-
ce Karaköy - Beyoğlu arasındaki kü-
çük bir "tünel'' ile yetıneceğini, met-
royageçmesi için ise "150yda"yakın
bekJemesi gerekeceğinı belki de akıl-
lanna bile getirmiyorlardı.
Neyse ki Nurettin Sözen 199O'!ı yıl-
lara "metro inşaaüyla" başlanmasını
sağladı da İstanbul 20. yüzyıl bitme-
den, "gerçek" bir nıetronun Taksim -
Şişli arasında hizmete girebileceği
umuduyla tanıştı. Şimdi RecepTayyip
Erdoğan'ın döneminde de bu "coş-
kulu unnıt" sönmeden varlığını koru-
yor. Eğer büyük aksilikler çıkmazsa.
• Tüp geçiş güzergâhının, hem son yıllarda belli
bölümlerinde uygulama aşamasına geçilmiş olan
"metro ve raylı sistemler projesiyle" irtibatlı kılınması,
hem de fstanbul'un tüm ulaşım ağını içeren Nazım
Plan'daki kararlarla uyumlu olması gerekiyor.
• Yapımı yılan hikayesine dönen tüp geçişin her
ertelenişi, aynı anda yeni bir Boğaziçi Köprüsü'nün de
dayatılması anlamına geliyor. Bu ise artık herkesin
kabul etmek zorunda kaldığı gibi, Istanbul'u biraz daha
yok etmekten başka hiçbir anlam ifade etmiyor.
İstanbul dünyadaki "metrosu olma-
yan metropor unvanını birkaç yıl için-
de üzerinden söküp atmış oiacak.
Metro inşaatı bir yandan süredursun,
öbür yandan yine son yıllarda sanki ar-
tık "gerçekleşecekmiş" gibi bir riiz-
gâr estirmeye başlayan "tüp geçiş"
projesi de sonunda yeniden ihale edil-
dı.
"YejudeD" diyorum, çünkü aynı pro-
je, bundan 10 yıl önce de yapılmıştı.
"İstanbui Rail/Tunnel Concııhants"
adlı (IRTC) iki Amerikan ve üç Türk
fırmasından oluşan bir konsorsiyum.
1985-1987 arasında Boğaz Demiryo-
lu Töp Geçişi Projesi'ni fizibilite ra-
porlanyla da birlikte hazırlamıştı.
Aynı anda İstanbul'un Asya ve Av-
rupa yakalanndaki metro ve diğer ray-
lı toplu taşım sistemlerini içeren ge-
nel kitle ulaşım projesiyle de "enteg-
re" bir şekilde üretilen bu tüp geçiş pro-
jesi, 371 pafta çizim ve 168 cilt rapor-
la. Şemsipaşa - Sarayburnu güzergâ-
hında Bostana - Yenikapi arasını 18 da-
kikaya indiriyordu. 6 şeritli birköprü-
den "10 misli" daha fazla yolcu taşı-
ma kapasitesıyle de Boğaziçi'nde ar-
tık 3. bir köprü düşüncesinin bilımsel
ve ekonomik açıdan da "iflasmı" açık-
ça ilan ediyordu.
O yıllarda DPT'nin de onayını alan
ve üniversitelerce incelenerek takdir-
lerle karşılanan IRTC projesi, hâlâ an-
laşılamayan bir nedenle kısa sürede
"unutuldu" gitti ve hatta 1990'lann
başlannda bu kez 3. köprü söylemi
yeniden gündeme geldi. SHP(CHP)
Demiryolu-Metro ve Q *•
Raylı Tüp Geçiş Projesi
Güzargahları
Metro (Yenikapı-Lovent)
Raytı Tüp Geçişte
Altematıf Guzargahlar
Ensn
(1) IRTC'nın 1987 tarıhlı
projesinde öngörulen
Şemsipaşa (Üsküdar) - Saray
burnu güzergahı. Bu proje,
aynı anda Yenıkapı-Taksim
metro hattıyla da bağlantılı bir
bütünsellik taşıyor.
(2) Ulaştırma
Bakanlığı'nca Şubat
(1996) ayında ihale edilen
etüd-pro]e çalışması için
öngörülen
Üsküdar-Yenikapi tüp
geçiş bağlantısı.
(3)20Ekim 1995'de
Anakent meclisınden
geçen 1/50.000 ölçel<
Nazım plandakı,
Haydarpaşa'yı Surdış
Zeytinburnu'na bağla
tüp geçiş güzergahı.
- DYPkoalisyonu döneminde ise özel-
likle Onur Kumbaracıbaşı'nın Bayın-
dırlık Bakanlığı sırasında yine 3. Bo-
ğaziçi Köprüsüprojesi İstanbul'un ba-
şına bir "karabasan"gibi çöktü. O ka-
dar ki bu konuda Japonlar da ciddi gö-
rüşmeler ve pazarlıklarla "çok katlı
köprüler" önermeye başladılar...
Evet. Şimdi Türkiye yeni bir hükü-
metle 20. yüzyılın son 4 yılına girer-
ken, Ulaştırma Bakanlığı İstanbul'un
yılan hikayesine dönen tüp geçişini
"yeniden'' ihale etmiş durumda. Etüd-
projeyi bu kez Yüksel Proje - Louise
Beerger (ABD) ve De Consult (Al-
man) konsorsiyumu "16a>da" hazır-
layacak. Yani İstanbul, yüzyılın bitme-
sine 2 yıl kala, yine sadece "yeni bir
tüp geçiş projesine", daha doğrusu
"etüdüne" sahip oiacak. Ya asıl pro-
jesi ve inşaatı ne oiacak?..
Plan başka, proje başka-
Tüp geçişin bu yeni proje ihalesiy-
le bir yandan umutlar da bir kez daha
yenilenirken, öbür yandan ilginç ve
içinden çıkılması zor bir "güzergâh
karmaşası" da bu önemli sürecin yi-
ne "ciddi tarüşmalara" neden olaca-
ğını gösteriyor.
Çünkü, her şeyden önce tüp geçiş
güzergâhının, hem son yıllarda belli
bölümlerinde uygulama aşamasına
geçilmiş olan "metro ve raylı sistem-
ler projesiyte" irtibatlı kılınması, hem
de İstanbul'un tüm ulaşım ağını içe-
ren Nazun Plan'daki kararlarla uyum-
lu olması gerekiyor.
IRTC'nın 1987'de kesinleştirdiği
Üsküdar (Şemsipaşa) - Sarayburnu
bağlantısı, Anadolu yakasında, Söğüt-
lüçeşme'de banliyö ile birleşen demir-
yolu tüp geçişinin "Suriçi'nin alündan
geçerek" Avrupa yakasındakj raylı sis-
temlere kavuşmasını öngörüyordu.
Nitekim Aksaray-Unkapanı-Şişhane-
Taksim-Levent metrosu da bu proje-
nin kuzey-güney bağlantısıydı.
İlerleyen yıllarda bir yandan Taksim-
Levent metrosunun yapımma başlanıp,
öbür yandan yeni Nazım Plan çalış-
malarına da geçildiğinde. kimi uz-
manlar "tüp geçiş/metro buiuşmas)-
nın" Suriçi'nde değil, mutlaka "Sur-
dışında" olması gerektiğjni savundu-
lar. Bunun nedeni İstanbul'un 2700 yıl-
lık geçmişini banndıran tarihsel mer-
kezinin, koca bir metropolün "en yo-
ğun toplu ulaşım aktarma odağı" ol-
ma baskısından kurtanlmasıydı.
Nitekim bu düşünce planlama sü-
recinde de kabul görünce, aynı yıl Tak-
sim-Unkapanı-Aksaray metrosunun
ihalesi de gündeme gelmesine rağ-
men, 1995'teki Nazım Plan çalışma-
sında tüp geçiş güzergahı sur dışına ve
Haydarpaşa-Zeytinburnu eksenine
alındı Böyîece günde milyonlarca ki-
şinin, İstanbul'un değişik yönlerine
gıtmek için "tarihi yanmadayı çiğne-
mesi" tehlikesi giderilmek istendi.
Şimdi aynı tehlike, proje ihalesi ya-
pılan Üsküdar-Yenikapi bağlantısıyla
da yeniden gündeme geliyor. İhale-
nin "Nazım Plan'a aylan" olması ise
bir dizi hukuksal sorunu beraberinde
getiriyor.
Öyle görünüyorki İstanbul, 20. yüz-
yılı da tüp geçişin sadece "proje tar-
dşmasına" tanık olarak bitirecek. Ge-
çen yüzyılın sonlannda başlayan umut-
lu bekleyiş, "kuşaktan kuşağa" 3. bin
yıla uzanacak.
Peki. Acaba yine İstanbul, tüp ge-
çişi olmadan tarihsel uygarlığımn hiç
değilse kalan değerlerini artık koru-
yabilecek mi?
Sanmıyoruz. Çünkü tüp geçişin her
ertelenişi, aynı anda yeni bir Boğazi-
çi Köprüsü'nün de dayatılması anla-
mına geliyor. Bu ise artık herkesin
kabul etmek zorunda kaldığı gibi, is-
tanbul'u biraz daha yok etmekten baş-
ka hiçbir anlam ifade etmiyor.
ÇYDD Genel Başkanı Saylan, Medeni Yasa'nın günün koşullanna cevap vermediğini söyledi
6
Yasalarda kadın-erkek eşit değil'
HAZALATEŞ
ANKARA - Çankın-Şabanözü
Asliye Ceza Mahkemesi'nin.
evli erkeğin zina yapmasını,
aynı durumdaki kadından farklı
değerlendiren Türk Ceza
Yasası 'nin (TCY) 441 'inçi
maddesinin iptali îçin Anayasa
Mahkemesi'ne başvurma karan,
yasalarda kadının konumuna
ilişkin aynmcı hükümleri
yeniden tartışmaya açtı. Iptal
başvurusunu yapan Şabanözü
Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi
Mekân Sırakaya, "Cinsi>ete
göre ceza olmaz" derken,
Çağdaş Yaşamı DestekJeme
Derneği (ÇYDD) Genel
Başkanı Türkan Saylan.
yasalardaki cinsler arası eşitlik
karşıtı bütün hükümlerin
düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
Kadın Dayanışma Vakfı üyesi
hukukçu Muzafier Menteş de
Türk Medeni Yasası'nın, erkek
egemenliğine dayandınldığmı
• TCK'nin 441. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne
başvuran Şabanözü Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Mekân Sırakaya,
"Bizim gördüğümüz davalarda yine böyle eşitsizliğe yol açan
hükümlerle karşılaşırsak yine Anayasa Mahkemesi'ne başvururuz" dedi.
söyledi. TCK'nin 441'inci
maddesioin iptali için Anayasa ]
Mahkemesi'ne başvuran
Çankın-Şabanözü Asliye Ceza
Mahkemesi Hâkimi Mekan
Sırakaya, Cumhuriyet'e yaptığı
açıkJamada, "cinsiyete göre ceza
ohnayacağuu'' belirterek şunlan
söyledi "Türk Ceza
Kanunu'nun 440. maddesi, evli
kadının zina yapmasını suç
sa>ıyor ve 6 aydan 3 yıla kadar
hapis cezası öngörüyor. Aynı
yasanın 441. maddesi ise evli
erkeğin zina yapmasını suç
kabul etmiyor. Bu. kadın-erkek
eşitliğine an. kırılıktan çok, insan
haklaruıa ters bir durum. Bizim
gördüğümüz davalarda yine
böyle eşitsizliğe yol açan
hükümle karşılaşırsak yine
Anavasa Mahkemesi'ne
ÇYÖD Ğenel feaşkahı Türkan
Saylan, 1926 yılında yapılan
Medeni Yasa'nın günün
koşullanna yanıt vermediğini
ifade ederek hukukta eşitlik,
tekeşlilik, yasal evlenme, yasal
boşanma ve miras hakkı gibi
konulann yeniden ele alınması
gerektiğini söyledi. Saylan,
"Ancak aradan geçen 70 yü
içinde değişmez durumda kalan
>asanın, kadın-erkek eşitliğine
aykın olarak yaşandığını
görüyoruz. Zaten ülkemizin
im/alamış bulunduğu Kadınlara
Karşı Her Türlü Aynmcılığm
Giderilmesi Sözleşmesi, bunu
zorunlu kılmaktadır" diye
konuştu.
Kadın Dayanışma Vakfı gönüllü
üyesi ve hukukçu Muzaffer
Menteş de kadının temel hak ve
özgürlüklerinin yasalarla erkeğe
tâbi tutulmasını sert birdille
eleşrirdi. Türk Medeni
Yasası'nın erkek üstünlüğune
dayandınldığmı anlatan Menteş,
TCY'de evlilik içi tecavüz
kavramının yer almadığına
dikkat çekti. Menteş. şöyle
devam etti: "Suudi Arabistan'da
kadını ezen Islami hükümlerin,
bizde yalmzca adı değişmiş.
Yasalarda, kadının, babasuun
strvadını kullanma hakkı eunden
ahnıyor. Kadın,' Şu evde
oturacağım' diye bir be>anda
bulunamıyor. Evdeki
ga> rinıenkulkr kadma ait
ounasma karşın, bir anlaşmazuk
Bakanlıklar
Görev dağılımmda
değişiklik yapıldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Başbakan Yardım-
cıhğı ile bazı devlet bakan-
lıklannın görev dağıhmı ile
bağlı ve ilgili kuruluşJarda
değişiklik yapıldı. "Para-
Kredi ve Koordinasvon Ku-
rulu" (PKKK) üyeliğı.
DYP'li Devlet Bakanı Ayfer
Yılmaz'dan alınarak aynı
partiden olan Devlet Baka-
nı Yaman Törüner'e veril-
di. Bu değişikliğin Dış Ti-
caret Müsteşarlığf nın Ya-
man Törüner'e bağlı olma-
sı nedeniyle yapıldığı bildi-
rildi.
Başbakan Mesut Yıl-
maz'ın imzasıyla önceki gün
yayımlanan genelge ile Dev-
let Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Nahit Menteşe, "Hü-
kümet tçi Koordinasv'on ile
Kriz Koordinasyon Kunı-
lu. tç Güvenlik Koordinas-
yon Kurulu ve İç Güvenlik
Değerlendirme Kurulu baş-
kanhklaruun" yanı sıra "Ba-
kanhklararası Uygulama ve
Koordinasyon Kurulu Baş-
kanhğı''nı da üstlendi.
Yeni düzenleme ile Dev-
let Bakanı Ayfer Yılmaz'dan
alınan Para-Kredi ve Koor-
dinasyon Kurulu üyeliği, ay-
nı partiden Devlet Bakanı
olan Yaman Törüner'e veril-
di. Cumhuriyet'in konuya
ilişkin sorulannı yanıtlayan
Ayfer Yılmaz, bu değişikli-
ği kendisinin istediğini be-
lirterek "Yaman Törüner'e,
Dış Ticaret Müsteşarlığı'na
bağlı bulunmasına karşın
Para-Kredi Koordinasyon
Kurulu'nda buluomaması
nedeniyie böyle bir değişik-
lik yapildT dedi.
Bağlj ve ilgili kuruluşlar-
da yapılan değişikliğin ise
mevzuattan kaynaklandığı-
na dikkat çeken Yılmaz,
şunlan söyledi:
"Türk Standartlan Ens-
titüsü Başkanlığı ve Milli
Prodüktivite Merkezi Baş-
kanhgL kendine göre yasa-
lan olan kuruluşlar. Bu gibi
kuruhıştar,bağbkuruluş ob-
mazlar. Yanlış bir uygula-
ma\1a açıklandılar. Bu açık-
lamayı düztlttik" Yılmaz.
bağlı kuruluşlarda yapılan
diğer değişildiklerin de bu
nedenden kaynaklandığını
kaydetti.
Devlet Bakanı Abdülka-
dir Aksu'ya bağlı kuruluş-
lar arasında bulunan GAP
Projesi Yüksek Kurulu Baş-
kanlığı. doğrudan bağlı du-
rumagetirilirken Devlet Ba-
kanı Ayfer Yılmaz'a bağlı
kuruluşlar arasında bulunan
Türk Standartlan Enstitüsü
(TSE) Başkanlığı ve Milli
Prodüktivite Merkezi
(MPM) Başkanlığı, Devlet
Bakanı Eyüp Aşık'a bağlı
kuruluşlar olan Tekel Genel
Müdürlüğü ve Çay-Kur Ge-
nel Müdürlüğü, Devlet Ba-
kanı Yaman Törüner'e bağ-
lı kuruluş olan Türkiye Ih-
racat ve Kredi Bankası
(Eximbank), ilgili kuruluş
olarak değiştirildi. Bağlı ku-
ruluşlarda atamalar açısın-
dan başbakan ve bakanın
yetkisinin, ilgili kuruluşlara
göre daha fazla olduğu bil-
dirildi.
Hüviyetimi kaybettim,
hukümsüzdür.
RECEP KULAKSIZ
IÜ öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür.
HAKAN ÇELENK
ludağ hareketli
günler yaşıyor
dunımunda ikametgâh hakkı
erkeğe ait olduğundan kadın evi
terk etmek zorunda kalı> or.
Kadının seyahat özgüıiüğü,
haberieşme özgürlüğü fiiİen yok
sayıuyor. Kadının konuşacağı
kişUeri erkek tayin ediyor. Kadın
fiilcn eve kapatıhyor. Ve bu
konuda kadını koru>^n
hükümier yok." Menteş,
Şabanözü Asliye Hukuk
Mahkemesi'nin, 441. maddenin
iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne başvurmasını
takdirle izlediklerini belirtti.
Kadın, yasa laskacında
Başbakanlık Kadın Statüsü
Genel Müdürlüğü'nce
hazırlanan dosyalara göre, bazı
yasalarda kadınlann konumunu
zayıflatan hükümier şöyle:
Türk Ceza Yasası: Erkeğin,
kadına yönelik cinsel suçlannda
"kızJık bozma" ölçüt olarak
almırken kaçırma olaylannda da
evlenme amacının taşıması
durumunda cezada
indirime gidiliyor.
Yasanın 440 ve 441.
maddeleri uyannca,
zinanın tanımı kan ve
kocaya göre ayn ayn
yapılırken evli kadının
kocasından başka bir
erkekJe bir defa cinsel
ilişkide bulunması zina
suçunu oluşturuyor.
Erkeğin ise bir kadınla
birlikte sürekJi olarak
herkesçe bilinecek
biçimde yaşamasının
kanıtlanması hükmüne
yer veriliyor. Türk
Medeni Yasası: 153.
maddesine göre "EvüHk
birtiğinin reisi koca.
Kadın, erkeğin so>adını
taşur" gibi hükümier
taşırken 152. maddede
kannın bakjm görevinin
kocaya bırakılması
öngörülüyor. I69. madde,
kannın koca lehine
üçüncü kişilerle yaptığı
hukuki işlemlerin
geçerliliğini, hâkimin
iznine bırakılması
hükmünü taşıyor. Yasanın
263. maddesinde de
evlilik süresince
çocuklann velayetinin ana
ve babaya, boşanma
durumunda da velâyetin
tek taraflı olarak babaya
verilmesi yer alıyor.
tş Yasası: 17. maddesine
göre işverenin, kadın
işçinin doğum ve gebelik
halinde hizmet akdini
feshetmesine olanak
UJudağ, geçen hafta sonunu
hareketli geçirdi. Dağın neredeyse
vazgeçimıez konuğu haline gelen
DYP Genel Başkam Tansu Çiller.
etrafinda bir seyirci ve koruma
ordusuyla birikte ka> ma\a çalıştı.
AğaoğJu tesisİerinde kayak
öğretmenlerince düzenlenen
meşaleli ve havai fişekli "Atarürk'ü
aıuna" gösterisine de kaölan Çiller,
burada "Başbakan" olarak anons
edilince gösteriyi izJejenler
"Boşbayan" şeklinde düzeltme
vaptılar. Çiller. ailesi\le birlikte Milli
Parklar Genel Müdürlüğü'nün
dinlenme tesisİerinde dinlenirken
"Ra>-Ban" gö/Jükleri yeni
modellerini ITudağ'da sunduğu bir
shm ile tanıttı. 19% koleksnonuna 3
yeni model eklejen Ray-Ban'in, bu
gözlüklerde Bausch&Lomb
mercekJeri kullandıgı bildirildi.
tanınıyor.
Pekin Zirvesi sözleri
Türkiye, Çin'in başkenti
Pekin'de, 174ülke
kadınının katılımıyla
geçen yıl düzenlenen 4.
Dünya Kadın
Konferansı'nda alınan
kararlar doğrultusunda
2000 yılına kadar
"cinsiyet avnmcılığı ve
eşitsizliğe'' karşı
düzenlemeler yapma sözü
vermesine karşın, henüz
konuya ilişkin bir girişim
yapılmadı.
Ankara'da toplantı
MİT dosya
hazırlıyorANKARA (CumhuriyrtBü-
rosu) - lran yönetimi, şeriatçı
Islami Hareket Örgütü'nün
(İHÖ) lider kadrosundan Ir-
fan Çağuvı'nın sojgusu sıra-
sında verdiği bılgıfcnn ardın-
dan Türk basınında kendileri
aleyhine çıkan haberlerin "sa-
mimiyelsiz, çirkin, en azmdan
dostane olmayan hareketierin
numunesi" olduğunu öne sü-
rerek, tranlı diplomatlann fo-
toğraflannın basmda çıkma-
sından duyduğu rahatsızlığı
dile getırdi.
Ankara'da dün gerçekleşti-
rilen iç Güvenlik Koordinas-
yon Kurulu toplantısında, fa-
ili meçhul cinayetlerin arka-
sında Iran'ın olduğuna ilişkin
iddialann da ele alındığı kay-
dedıldı.
Başbakan Yardımcısı Nahit
Menteşe başkanlığında yapı-
lan topîantıya, lçişlen Bakanı
Ülkü Güney, lçişlen Bakanlı-
ğı Müsteşan ErolÇakır. Dışiş-
leri Bakanlığı Müsteşan Büyü-
kelçı OnurO>men,Millı istih-
barat Teşkilatı (MlT) Müsteşa-
n Sönmez Köksal, Emniyet
Genel Müdürü CemilSerhad-
h. Genelkurmay
Başkanlığı tem-
silcileri. Jandar-
ma Genel Ko-
mutanı Orgene-
ral Teoraan Ko-
man, Hatay Va-
lisi Utku Acun,
Sıvas Valisi Ay-
dın Güçlü ve
Milli Güvenlik
Kurulu Genel
Sekreterliği tem-
silcisi katıldı.
Toplannda, İçiş-
leri Bakanlığı ve
MtT'in hazırla-
makta olduğu
"tran dosyası-
nın" görüşüldü-
ğü öğrenildi.
İç Güvenlik
Kurulu toplan-
tısında, başta fHÖ olmak üze-
re Türkiye'deki diğer şeriatçı
terör örgütlerinin lran bağlan-
tısının yanı sıra, yaklaşan Nev-
ruz öncesinde Güneydoğu'da
alınacak önJemlergörüşüldü.
Toplanöda. Sıvas Valisi Ay-
dın Güçlü'nün, Güneydoğu
kondorunu Tunceli ve Sıvas
üzennden aşarak batıya yö-
nelme>e çalışan PKK hareke-
tinin önlenmesine ilişkin ope-
rasyonlar hakkında bilgi ver-
diği ifade edildi. Toplantıda.
aynca son günlerde meydana
gelen ögrenci eylemlerinin tar-
tışıldığı belmildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Büyükelçi ÖmerAkbeL yetki-
li makamlann, söz konusu id-
dialan henüz araştırma aşama-
sında olduğunu bildirdi. Akbel,
Dışişleri Bakanlığı 'na bu ko-
nuda henüz bir belge ulaşma-
dıgına dikkat çekerek, "Ba-
kanhğa bir dosya gelir. Dos>a-
ya göre ne yapılacağuıa karar
verilir" diye konuştu. Dosya-
nın Dışişleri Bakanlığı'na ne
zaman ulaşacağına iiişkin bir
soruya Akbel. "Bu Içişkri Ba-
kanûğı'na bagbdır" yanıtını
• Ankara'da
yapılan tç
Güvenlik
Koordinasyon
toplantısında
tran'la ilgili
iddialar
görûşüldü.
Dışişleri
Bakanlığı
sözcüsü Omer
Akbel, bu
konuda
kendilerine
henüz bir belge
ulaşmadığını
söyledi.
verdi.
Gazetelerde lranlı diplomat-
lann fotograflanmn çıkması
ile ilgili olarak "Türkhe'debu.
işleri yapan,hükümeOen,dev-j
leoen dahagüçlü oianKaa&t*!,
diye soran lran yönetimi. Tah-
ran'ın suçunun Islami ve Is-
lam bahannı yaymaya çalış-
mak olduğunu savundu.
tran'ın Ankara Büyükelçi-
si Muhammed Rıza Bagberi.
dün yaptığı yazılı açıklamada.
Türk basınım suçladı. (ran'ın
suçunun Islami ve Islam baha-
nnı yaymaya çalışmak olduğu-
nu belirten Bagheri şu görüş-
leri savundu: "Egersonbahar
gibi olan Islami sa\ unuvor ol-
savdık. bu kadarsuçlanmazdık.
Lslanı düşmanlan. Minhahan-
nı yaşayan Islami Müslüman-
lara tavsiyeediyorlar. Halbuki
biz, ilkbahardaki İslamı Müs-
lümanlaratavsheediyoruA Bi-
zi dün\a>a sert haşin, makbul
olmayan insanlarolarak tanıt-
mak istiyorlar." Bagheri, bası-
nda lranlı bazı diplomatlann fo-
tograflanmn çıktığına işaret
ederek şu görüşleri dile getir-
di: " Md soruyonım, bu fotoğ-
raflar nasü ol-
muşdagazetele-
rin eline gitmiş,
yayımlanmış. Bu
fotoğraflan biz
daha öncearka-
daşlanmıza
Umlik karo çı-
kardmasıiçin Dı-
şişleri Bakanb-
gı'na gönder-
miştik. Türki-
ye'debuisleri ya-
pan. hükümet-
ten,dev1enen da-
ha güçlü olan
Idmdir? tranga-
zeteterindeTürk
diplomadannın
resimleriyayım-
lansa. acaba bu
Nimidir?''
' Bagheri. ga-
zetelerde yayımlanan fotoğ-
raflardaki diplomatlardan 10
tanesinin çeşitli zamanlarda
Türkiye'de görev yaptıklannt,
4 tanesinin de halen büyükel-
çilik kadrolannda yeraldığını
kaydetti.Muhammed Rıza
Bagheri, Kanal 7 televizyo-
nunda yaptğı açıklamada, Tür-
kıye ile İran arasındaki ilişkı-
lerin özellikle Jran de\7İmin-
den sonra daha da iyileştiğini,
bu nır propagandalann iki ül-
ke ilişkilerini bozmayı amaç-
layanlar tarafindan ortaya atıl-
dığını söyledi.
Bu tür iddialann Türkiye
ile İran'ın ortak bir şey yap-
mak istediği zaman ortaya atıl-
dığını belirten Büyükelçi Bag-
heri, "Televizyonlarda terö-
risderin tran'da eğitiküklerine
dair gösterilen filmler de sab-
tedir. O filmlerde başı açık üç-
dört kadın görülüyor. tran'da
hiçbir yerde başı açık kadın
göremezsiniz. Bu bir komplo-
dur" dedi.
Bagheri, İstanbul polisinin
de lranlı diplomatlann Emeç
suikastıylabir ılişkileri olma-
dığını bildığini iddia etti.