Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MART1996SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Başkalannın Deneyimlerinden...
LSTUNSANVER
"Deneyim, önce sınava çekip, der-
sisonra anlatan acımasız bir öğret-
mendir." Anonim
• • zelleştirme, 1980'lenn baş-
O
lanndan ben; sanayıleşmiş
ülkelerden gelişmekte olan
ülkelere, demokrasılerden
baskı rejımlerine, rekabete
açık pazarlara sahip ekono-
milerden kapalı ekonomılere kadar deği-
şen genış bır yelpazede yaygın bır bıçım-
de uygulanmaktadır.
Son on beş yılda özelleştirmeye yol açan
nedenler ve kullanılan yöntemler: Batı Av-
rupa. Latin Amerika ve Orta ve Doğu A\ -
rupa gibı birbırlerinden çok farklı ekono-
mık, sosyal ve siyasal yapılara sahıp blok-
Iararasındaörıemlıfarklılıklargöstermek-
tedir.
Latin Amerika ülkeleri, ağır dış borç ve
yüksek (hiper) enflasyon altında uzun yıl-
lar ezılen ekonomilerini daha sağlıklı bir
yapıya kavuşturabilmek ve borç yükünü
azaltmak amacıyla geniş kapsamlı ekono-
mik istıkrar programlannın önemli bir aya-
ğı olarak yaygın özelleştirmeye gitmişler-
dir. Sovyetler Bırliğı'nin dağilmasından
sonra önemli bir değişim sürecine giren
Orta ve Doğu Avrupa ülkelen. kumanda
ekonomilerini rekabete hazırlamak, özel
mülkiyeti saglamak ve Batı'yla daha kolay
bütünleşebilmek (entegre olabılmek) ama-
cını gütmüşlerdır. Ingıltere, daha sonra
Fransa ve öbür Batı Avrupa ülkeleri, kamu
kuruluşlannın kamu maliyesi üzerindeki
yükünü azaltmak, kamuya gelir saglamak,
verimliliği arttırmak, global rekabete ha-
zırlanırken özel sektörün kaynaklannı ha-
rekete geçirmek yanında, çeşitlı teşvık me-
kanizmalan uygulayarak sermayeyi taba-
na yaymak dolayısıyla da geniş kesimlerin
desteğinı sağlamayı hedeflemişlerdir.
Demokrası ıle yönetılen ülkelerde özel-
leştirme süreci, çok titiz bir planlamaya.
her kademede kamuoyunun tepkısini ya-
kından ölçmeye ve kamuoyunu kazanma-
ya yönelik bir gelişme göstermiştir. Başa-
nlı özelleştirmelerin altına imza atan ge-
lışmış ve gelişmekte olan ülkeler, farklı
yöntemlerle de olsa toplumun geniş ke-
simlerinın gönenç (refah) düzeyini arttıra-
cak uygulamalara önemli yer veımişlerdir.
Bunda başanlı olan hükümetler, arka ar-
kaya gelen seçim zaferleri kazanmışlardır.
ıngıltere. ılk özelleştirmelere, kamuya
aıt lojmanları uygun koşullarda içınde
uzun süre oturanlara satarak başlamış ve bu
uygulama sonucu oluşan olumlu hava ıle
geniş çaplı özelleştirmelere geçmıştir.
Margaret Thatcher'ın 1983 seçimlerinde
ezıci bir zafer kazanmasında lojman satış-
lannın önemli bır rolü olduğunu, o tarihte
yapılan kamuoyu yoklamalan göstermiş-
tir.
Çok dikkatle planlanan kamuoyunun ya-
kından ızledığı British Tekcom özelleştır-
mesınde hısseler çok uygun koşullarla hal-
ka arz edilmış, beklenenin dokuz katı üze-
rinde istemin gerçekleştiği bu satış sonu-
cu, şirket çalışanlannm yüzde doksanı şir-
kete ortak olmuş ve ıkı mılyondan fazla
fngiliz, şirkete ortak olmak istemiştir.
Çek Cumhuriyeti, kupon yöntemi ile
özelleştıreceğı kuruluşlann toplamının no-
mınal sermayesine eşit miktarda kuponu,
altı mılyonu aşkın yetişkin Çek'e 1992 ve
1994'te eşit olarak dağıtmıştır. Kupon sa-
hiplenne, yapılacak açık arttırma ile satı-
şa sunulacak kuruluşlardan pay alabılmek
içın ellenndeki kuponlan sermaye olarak
kullanabilme olanağı tanınmıştır. Kupon
sahipleri, ellerindeki kuponlarkarşılığı sa-
tın aldıklan yatınm fonlan aracılığıyla ya
da doğrudan ihalelere katılmışlar; böyle-
lıkle bir hissedar kitlesi, borsa ve sermaye
piyasası oluşmuştur. Bugün üç miiyondan
fazla Çek, sayılan dört yüz kadar olan ya-
tınm fonlanna ortaktır. Çek özelleştırme
programinın yansı kupon yöntemıyle ger-
çekleşmiş; vatandaşlar, kuponlann ellen-
ne geçtiği andan itibaren oluşan pıyasalar-
da bunlan elden çıkarmak. tıcaretinı yap-
mak ve yatınm yapmak olanağına kavuş-
muşlardır.
Fransa, 1986-88 yıllarıarasında,Jacqu-
es Chirac hükümetimn maliye bakanı, da-
ha sonra bu süreçte kazandığı kredibilıte
sonucu başbakan olan Edouard Balladur
önderliğinde Societc Generale. Banque Pa-
ribas, Alcatel-Alshtom gibi dev kurulu$la-
rmm özelleştınlmesinde bırden fazla yön-
temi bir arada uygulamaya koyarak hem
hedeflediği sonuçlan elde etmiş hem de
genış kamuoyu desteğını sağlamıştır. Şır-
ket hisselennin bır bölümü halka ve çalı-
şanlara uygun şartlarlasatışa sunulmuş:ıs-
teyenlere ucuz kredi, sûrekli olarak tasaruf-
lannın bir bölümünü yatırmaya devam
edebılmek ve sahip olunan hısseler karşı-
lığı belli oranlarda bedelsiz hisse sahibi ol-
ma gıbi olanaklar tanınmıştır.
Halkın, ucuza kapattığı hisselen hemen
elden çıkarması ve uzun vadede hisse sa-
hibı olmaya devam etmesi amacıyla bir-
çok teşvik edıcı önlem uygulamaya geçi-
rilmiştir. Bu süreç içınde özelleştirilen şir-
ketlerin hisselenne sahip olanlar çok kâr-
lı çıkmışlardır.
Şili'dePinochethükümeti 1970'lerinba-
şansız özelleştırmeleri ve seksenlerin ba-
şında Latin Amerika'da yaşanan borç bu-
nalımı ertesinde ikincı dönem özelleştir-
melere başlarken, önce şirketlerin yüzde
otuzunu halka açmaya karar verdı. Hisse-
lenn bır bölümü de uygun flyatlarla, bırik-
miş kıdem tazminatlannın bir bölümünü
kullanmalanna imkân venlerek çalışanla-
nn alımına sunuldu. Kıdem tazmınatlan-
nın tehlikeye düşmemesı için de şirket his-
selennın yüksek oranda değer yitirmesi
olasılığına karşın şırketlenn bu hisselen
belli bir fiyattan çahşanlardan geri alması
güvence altına alındı. Gelişmeler izlendik-
ten ve kamuoyunun desteğı saglandıktan
bır süre sonra şirketlerin halka açıklık
oranlan yüzde kırk dokuza çıkanldı. Ka-
muoyunun olumlu tepkisi gözlendikten
sonra yüzde ıkihk bölüm de satıldı ve ku-
ruluşlar tamamen özel sermaye yönetimı-
ne geçmiş oldular.
Almanya, 1990-94 yıllan arasmda beş
yıldan kısa bır sürede on beş bın kadar Do-
ğu Alman kuruluşunun özelleştirilmesi ışi-
ni bagımsız Treuhandanstalt adlı kuruluş-
la gerçekleştırdi. Bu kuruluşlann yeniden
yapılandınlması, çevre standartlannın Av-
rupa Birliği koşullanna yükseltilmesı,
Ikinci Dünya Savaşı sonrasında el konul-
muş bu kuruluşlann asıl sahiplerine tazmi-
natlannın ödenmesi, şirketlerin mevcut
borçlannın üstlenilmesi sonucu, satışlar-
dan elde edılen yetmış milyar marklık ge-
lire rağmen Treuhandanstalt 275 milyar
mark açık verdi. Buna karşılık bır buçuk
milyon istihdam ve 210 milyar mark yatı-
nm garantisı alındı. Yapılan satışlann yüz-
de yirmi kadan mevcut yönetimlere devır-
le sonuçlandı. Çeşitli aksamalara karşın on
yedi milyon nüfuslu bir ülkenın dünyanın
en gelişmiş ülkelerinden binne uyumlan-
dınlıp bütünleşmesınde çok büyük bir en-
gel aşıldı.
Kullanılan özelleştırme yöntemlerinın
bazılanna yukanda değindığimız, birbırle-
rinden farklı yapılara sahip bu ülkelerde
özelleştirme süreci büyük ölçüde tamam-
lanmıştır. Bu ülkelerde yaygın özelleştır-
me ile amaçlananlann önemli bır bölümü-
ne ulaşılmıştır. Yönetimlerin başansında
çalışanlann ve genış halk kesiminin çıkar-
lannın da gözetilmesinın rolü yadsınamaz.
Kamuoyuna göstenlen duyarlılık daha ya-
ratıcı çözümlere yönehnmesine yol açmış:
uzun hazırlık dönemleri, uygulamalarda
yapılan yanlışhklann azamlmasrna olanak
sağlamıştır.
Başannın anahtan, oluşacak tepkılen
önceden göğüslemeye yarayacak sağlıklı
çözümler üretebılme sorumluluğunu gös-
teren yönetimlenn elindedir.
Eğitimin Dünü ve Bugünü
B
ızde eğıtım kurumla-
nnın yaşamdan,
halktan, topraktan
kopmalan, üreticı-
likten tüketicilığe
geçmeleri, okur-ya-
zar ayncalığı yaratmalan, sömürü
ve talan düzeninin kuynığuna takıl-
masına dayarur. Çünkü bu tür bir dü-
zetıin eğıtim kurumlan tutucu, ge-
rici, mıstık ve ezbercı olmak. dü-
şünceyi dondurmak zonındadır. Her
halde halkımızın genellıkle düşün-
ce özürlü olmasının nedeni buraya
dayanır.
Teokratik bır yapıya sahip olan
Osmanlı devletınde hep ilahi düze-
nin eğitımi yapılmış; din: "düşün-
me,inan", yönetım: *dü$ünme,ver-
gini 5de" demiş halka. Ancak yenı
Türk devletinin kurulmasıyla baş-
layan aydınlık döneminde "Sen ın-
sansın, aklını kullan; dünvayı ketıdi-
ne göre düzenle" anlayışındakı eğı-
tıme yönelındı. Bu nedenle laık
okullann açılmasına hız verildi.
Yenı devlet yurttaşlık eğitimıni
mutlaka gerçekleştırmek zonınday-
dı. 3 Mart 1924'te Hilafet kaldınl-
dı, Tevhıdı Tedrisat Yasası kabul
edıldi. Düşünceye, gelişmeye, de-
ğişmeye engel olan medreseler kal-
dınldı. Çünkü medreseler, insanla-
n öbür dünyaya hazırlayan, salt kul-
luk eğitimi yapan geri, mistik okul-
lardı. Çünkü sömürüyü, geri kalmış-
lığı kader sayan, kurtuluşu başka
dünyalarda arayan insan, yurttaş de-
ğil "kuTdur. Işte bu okullar "kuT
yetiştiriyordu durmadan. Eğitim
Birliği Yasası'yla laikleştirilen eğı-
timde, ayn biratılım yapıldı. 17 Ni-
san 1940'ta Köy Enstıtülen açıldı.
Bu kurumlar köy evrenıni halkçı,
devrimcı bıreğıtım sıstemıyle uyan-
dınnayı, canlandınnayı, aydınlan-
dırmayı anıaçlıyordu. Köy Enstıtü-
leri köye vurulan bir kazmaydı. Nü-
fusumuzun çoğunluğu köylüdür.
Köylüler canlandınlmadan, köylü-
lereğıtilmeden Türkiye kalkmabılır
miydi? Işte tam bu sırada, Türk ta-
rihinm en önemli Batılılaşma döne-
minde. Köy Enstitülennin açılma-
sıyla yurdun ana kaynağına bu de-
ğerlerin akıtılmaya başlandığı bır
dönemde, gerici ve tutucular, yüz-
lerce yıl ılerleme ve yenileşme tari-
hımızin yüz karalan, karanlığın kuş-
lan olan yarasalar, tekere taş koyu-
Partiler Ülke Gerçeklerinden Uzak
S
eçımde partı propagan-
dalannın ıçenğıne bak-
tım da yüzeysellikten
aldarmacadan sen-ben-
den öte gıden yanı yok-
tu. Oysa toplum kendi-
sine içtenlikle yaklaşacak, doğru-
lukla hizmet verecek iktıdarlar ara-
yışı içınde. Hatırlamaya çalışın,
doğruluğun ışığına hasret olan halk,
ANAP'ı devirip, DYP'yi iktidara ni-
çin getirmiştı? Çünkü yalancılar-
dan, nyakarlardan, çeşitli alanlarda-
ki yiyıcılerden, hırsızlardan bıkıp
usanmıştı. DYP'den farklı bir uygu-
lama bekliyordu. ama DYP de on-
dan farklı olmadı. olamadı. DYP yö-
netıcıleri, hanedan ımajını halkın
beynıne daha ın harflerle perçinle-
diler. Din istisman, yalan-dolan,
adam kayırma, her türlüjolsuzluk
bu partıde de mevcuttu. Ustelik so-
lun desteğıyle... Şımdı aynı yollan
kullanarak RP, Türk halkından oy
ıstedi haktan hukuktan. doğruluk-
tan, lslam dıninın temellennden söz
ederek... Bu yolla, özellıkle cahil ke-
simin oylannı toplayacağı hesapla-
nndaydı. Konya'yı. "Islanı birkş-
miş mibeder başkenti" yapmaktan
dem vurdu.
Halka vaat ettıklerini şöyle bir ın-
celeyelim. Temel, hak-hukuk doğ-
ruluk denıyor. Çoğu kazara ve şaibe-
lı uygulamalarla kazanılmış beledı-
yelenn çalışmalanna göz atalım.
Tüm RP belediyelerinden Türkıye
geneline yayılan kokular, ANAP dö-
nemı icraatlannı aratır hale gelmiş-
tir. Mercümek-Mezara-Şevki şey-
tan üçgeninden tutun. beledıyeler-
den atılan işçilerin yerine kendi par-
tı elemanlannı yerleştırmeler, İSKİ
skandalını gölgede bırakan her tür-
lü yolsuzluğuk söylentıleri Bosna
yardımlan dümeni, tslamda faiz ha-
ram masalıyla faız ve repo arasında
vargel tezgâhlan kunnalar... Bunlar
ilk akla gelen ve göze çarpan reza-
letler. Bir de "Konya'nın Isfaun bir-
leşmiş milletkr başkenti" balonuna
göz atmakta fayda var. Balon tek-
cular, nehri tersine akıtmaya çalışan
fosil kafahlar, bu çağdaş ve ılerici
eğitim kurumlanna saldırdılar. Bu
ortaçağ savunuculan, düzen ve çı-
karlan bu çeşıt bir ortaçağın sürdü-
rülmesine bağlı halk düşmanlan, bu
laik ve çağdaş eğıtım kurumlanmı-
zın ocağına incir diktiler!..
1950'den sonra başa geçen sağcı
iktıdarlar, din yobazlannı şımartıp
eğitimi sağ çızgiye çektiler. Böyle
olunca akıl geri, inanç ileri gitti. El-
bet bu nıtelıkteki bir eğitim düzenin-
de bılim patlaması olamaz, olsa ol-
sa yobaz patlaması olur. Öteyandan
nikleri konusunda çok deneyimli
olan bu parti bazı atıp savuruyor:
Diyelün ki RP iktidara geldi ve ls-
lam birleşmış milletleri üzennde ca-
lışmaya başladı. Bu gruba hangi ls-
lam ülkelen katılacak. Iran mı, Irak
mı, Suriye mi, kendilerini ARAM-
CO eliyle besleyen Suudi Arabistan
mı, yoksa Lıbya mı? Galiba, Alya-
nak hocanın deftennde Gümüş Mo-
tor macerasından ben "imkânsız''
diye bir kavram yok. Bakarsmız
RP'nin üstün başansı karşısında
yurt genelinde imam-hatip liseleri
ve kuran kurslan mantar gibı çoğal-
dı. Bu kurumlargenç beyinleri Arap
efsunu ile yıkayan birer yağlama yı-
kama ıstasyonlandır. Acaba biz, be-
denlerine dinci ve ümmetçi gömle-
ğı gıydinlmış bu yoz, yobaz eğitim
sistemı içinde bir arpa boyu yol ala-
bilir mıyız? Hayır! Alsak alsak ya
Iran lslam Çumhuriyeti'nin suıırla-
nna kadar veya Hira dağmın yanı-
na kadar bir yol alabilıriz.
Mehmet Yıldız
Em. Öğretmen / tçel-Silifke
Kaddafi gelıp takdirle hocanın eli-
nı öper ve "Hadi hocam şu Ameri-
kaŞi senin yardım ve inavetink hal-
leylev«lim, di\ebilir. Halka anlatılan
bu kurt masallan. artık en cahil ke-
simin bik inanacağı senaryolar de-
ğil. istediği kadar cami imamlanna
RP propagandası vaptırsın, Lstediği
kadar imam-hatip okulu öğrendle-
rine parti militanlıgı yapOrsın. So-
nuç asla istediği gibi olmadı, ebe-
drven olmayacak da_
Türker ERCAN/ Istanbul
PENCERE
Mesut Yılmaz'ın Başarısı...
ANAP (Anavatan Partisi) 12 Eylül askeri yönetiminin
ürünüdür.
12 Eylül askeri faşizminde, Devlet Başkanı Orgeneral
Kenan Evren, Başbakan Oramiral Bülend Ulusu, Baş-
bakan Yardırncısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Ba-
kanı Turgut Özal'dı.
Dış ve iç baskılaıia çokpartili rejime geçiş zorunluğu
bastırdığı zaman, Turgut Özal, ANAP'ı kurdu.
Partinin niteliği neydi?.. '
ANAP, VVashington ile Ankara arasındaki ilişkilerin 'ya*
n askeri-yan şivil' dengesine oturuyordu.
Amerika, Özal'ı tutuyor, başkentteki cuntaya dayatK
yordu. 12 Eylül'ün üstünden.buldozerie geçtiği siyasal
yaşamda kapatılan partileri, Özal, yeni kuracağı partinin
güvencesi altına çağırmayı düşündü. "Dört eğilimi bir-
leştirmek" stratejisi Turgut Özal'ın ilginç buluşudur.
12 Eylül faşizminin kapattığı dört parti (CHR AP, MSP,
MHP) cunta yönetiminin icazeti altında ANAP'ta bulu-
şacaktı; Özat, işadamlannı ve seçmenin büyük kesimi-
ni birieştiriyordu; askeri yönetimden kurtulmak isteyen
halk ANAP'a sanlmıştı; ancak bu reçete tabandan ge-
len demokratik tepkilere uzun süre dayanamadı.
Kapatılan siyasal partiier açıldı, evli evine köylü köyü-
ne döndü, ANAP artık dört eğilimi yapısında toplayamı-
yordu, işlevi bitmiştı; Özal bunu önceden gördüğü için
ANAP'ın parlamentodaki geniş çoğunluğuna dayanarak
1989'da cumhurbaşkanlığına atladı; geride, dört eğilim-
den bir teki bile elinde kalmayan Mesut Yılmaz'ı bıraT
karak...
Mesut Yılmaz'ın işi güçtü...
12 Eylül'de kuaılan bütün partiler kapanmıştı. '•
ANAP da kaptsına kilidi asacak mıydı?..
12 Eylül askeri faşizminin gozetiminde yürütülen Özal
ekonomisi iflas etmişti; köklü önlemler almak gerekiyor-
du; ama bu önlemleri almak için ANAP'ın halktan yeni-
den yetki alması da gerekiyordu; Mesut Yılmaz için er-
ken seçim kaçınılmazdı.
1991 'de ANAP seçimlen kaybetti.
12 Eylül'ün kapattığı partilerin yerine kurulanlar, san-
dıktaki oylann çoğunTuğunu paylaştılar. DYP-SHP ko-'*
alisyonu kuruldu; Demirel, Özal'a karşı verdiği savaşı-
mı kazanmıştı.
Bu kazanım aynı zamanda 12 Eylül'e karşı da bir yen-
gi sayılabilirdi.
• ;
ANAP ne olacaktı?.. Muhalefette eriyecek miydi?..'
Kadrolan dağılacak mıydı?..
Merkez sağın eski partisi iktidara geçmiş, suyun ba^
şında çıkar dağıtımını eline geçirmişti.
Yılmaz, 'dörteğilım' hesabı üzerine kurulmuş ANAP'ı
'tek eğilim' üzerine yeniden 'inşa' etmek zorundaydı.
Birolay, ANAP'ın yeni lıderinin yazgısını değiştiren yo-
lu açtı: Cumhurbaşkanı Özal öldü.
Bu kez Çankaya yolunu seçen Süleyman Demirel ol-
du.
DYP başsız kalmıştı.
DYP'nın başına geçen Tansu Çiller'in iki buçuk yılda
koalisyon başbakam olarak yaptıklan, ANAP'ın canlan-
masına neden oldu; Mesut Yılmaz paıtsini muhalefet-
te koruyabildi.
Çiller, medyayı devlet olanaklannı kullanarak yanına
almıştı. Medya, televizyonlanyla, gazeteleriyle, radyola-
nyla Çiller hesabına Mesut Yılmaz'ın defterini dürmek için
seferbertiöe girişti.
Yılmaz bu çetin savaşta direndi, bütün sakjınlan se-
rinkanlılıkla göğüsleyebildi.
Şimdi başbakandır.
Hem de yüzde 19 oyla bu sonucu sağlayacak bir si-
yasal manevra yeteneği göstermiştir. i
Peki, bundan sonra ne olacak?. \
O, bıraynkonu... N ;
Bugüne kadar bağış yapılan çocuk yuvalarr Istanbul Yakacık Çocuk Yuvası, Bahçelievler Ataturk Kız Yetiştirme Yurdu, Bursa Sırameşeler Çocuk Yuvası, Izmir Karşıyaka Çocuk Yuvası,
Adana Çocuk Yuvası, Içel Çocuk Yuvası, Ankara Şentepe Çocuk Evı.
Onların bu sevinci
sizin eseriniz!
Tetra Pak karton içecek kutularından
üretilen ilk mobilyalar. yerlerine
ulaşmaya başladı.
Süt ve meyve suyu içilen Tetra Pak karton
içecek kutuları geri toplamyor. Özel işlemler-
den geçirilerek masa, sandalye, dolap, kitaplık
gibi mobilyalara dönüştürülüyor. Tetra
karton içecek kutularından üretilen ilk
mobilyalar, yardıma muhtaç çocuklara
armağan edilmeye başlandı. Onların
gözlerindeki sevinci görmek
bir mutluluk oldu. Tetra Pak
Desteğinizi
sürdürmek istiyorsanız...
Biriktirdiginiz karton içecek kutularını aşağıdaki yollardan sizeen uygun
olanıyla bize ulaştırabilirsiniz.
Yeniden Kazanma Kumbarası ile
Ankara, Istanbul ve Izmir'de yaşıyorsanız, biriktirdiginiz Tetra Pak karton
içecek kutularını, semtinizin merkezi verlerinde ve büyük alışveriş
merkezlermde bulunan özel Yeniden Kazanma Kumbarası'na atabılirsiniz.
YENİOEN KAZANMA POSTASI KUMBARA NOKTALAR1
AMMIA
UlçUoal Clma yanı. Uififcaat Canerler M.ırtelttnıı.Kıajulu P M iran Caddesı gıny Karan ana gırç lcapıs «mı,
Gajioaıııanpna FıİKftn Cadde» Ye^jl Vadı >J*rftem, GuHMmaop^a Mtgn» karfı», CaıhMHUiyaşı Onlu Pazan kanjıN,
Abbılc ana RTIJ Çankay» Cıma Ont, Çaahar> PosOne karşı«. Onn Çarfi Meydanı Onn Odu Puarı kjr,,ıı. Dyj»ın
Cimaonû DibıınmhmelArrfPaHûYanı, BahçeGnter 7 Cadde Gana and tthçtütf^rr 3 Caddf Srnkin vwk« ÖOü
fahfeiievler Buz Patent yanındakı parfc aUnı. B«fev4cr Cazı tnıversitefi gınjı AtatânV Orman Çiftlig-- Sâtı> MagazaSJ yanı.
ttyaraan Ba^>at>nltk Konutları Mı}vnıj Mprkezr önu, bbbıK Vtdat Oalolıav Parti karjııı DnnMnİCT Altınpariı havuz
(«an. PLMtlnhı Makro Markn oniı. DHlMmkr 1 Caddc Mjknj VUctet onu. IrrtSk Cıma pny YcnBnahafle Odu
Pazaft lun>ısında((> panV alanı. AydniAevİCT Yenı Altmpartc ana gırışı, Genciilc f w b ana gırı^, MaMcpe M«nK onû,
S*lli) • Çjnerter Markeı vanı Kaila> Duııiıltpt Canerier Mafto ano. KMhy Yeni Sanne gjrıjl Ul»şan fantejtef Marlm
6oü. Sakaryı Hnıtmt haıuî vaV.rj, YMnıt CaMcâ Mulkh>elıl« Uitı, Kmiıy Cuvm Parttavuztau.Hacattpt Vefrntk
Magazasıonû
tSTANCUL-Anadolu Yakas
faml MfKton, mtlıpı Mıgros Onu, Sanryrapaşa Mıgrot onu. »OHa»o Oena Oobıaj hMesı. »«t»no Halk Paıan Tıgl #
hlasvodu yakını Çatalçcıme Bajjdal Caddr» Han Inegd KoAecısı karysı, Sunkye Bagdaı Caddes VaUoama.'Magaaiı :
<kıû.^^rtlt>llBaj^lCadd«.Doc^tıMa^«Ma(w.^ı^.**ıılBajtoCadde4lgun^K'ng°^.Ç»MWİ^ -
Caddea Camı Urv
«- Enakay Musafa Boıvin Oruofaılu onu EnoUy Divjn Pslanesı yakım, Cıtıfc>ııüıı BaHoal Caddeîı '
Ho»( M a p n » onu, &d«q» Sagdat Cadd»ı Pızza Hu< önu, ÇMMıavnrhr ŞanM Market onu. FcmbakfT Pyramıd »nmu . ~
Sar^nın onı, ÇHMHnzlar SnH! lun». FnKfyokı Sabt Pazar Ba^rjat Caddesı gırtş. r«wtyolu I) Bankası Bloklan ywı, :
hntapra* Mobıl ıle™. Kınilop^ Mıgjos onu, KmltafKat BajKbl Caddes Vlolta PaOan» yakm. bıMdr Salı Paun g ^ i '
YMız Denan» kary». r « I M | Vapur Istetesı. Had«r U«o> kanjısı. taharivr CtMoi vtoda lüıolcuHi ka^ın. Mnfa Ah'mn -î
DonoVjmvpünın kanjsı. Mıab Sabıl Pazat gınş.. IUpıy»la# Çmafaln leusteı önu. Ka|uT«tu Nez* Marta onu. Ac*a*«ı î
Betta;GıcbMan^6nu.MlBlİBACapıl^C«obıısI>ira»Uıysı.0dfi<ır\âpu'hta^ j
Ftgıkatacı SabR Pazar gnjı ~
~ı liMıfij ll I II.ı Yn»OT Mıgr:» oou. Y
AtaUf 5 K»m M)gıus trsi y<Aı Sınj. AlaUy Callena Mıgtos OtODark R»^ı. lafaritSr sahıl raya volu gıııji. Bakırb«y
OzgOHûk Meydanı. t a b U r ISasvon Cadde» ıle yava yofu kMı^imî U > U y InctrU Caddesi Pnvat yanı, BaiunVSy Incirii -
Caddeu Koçbank Ouragı, tthçttmkt Yayla Martet onu. tahfHintn Oyartıakır Pazan önu, Mtttec Mıgnıs «OMTVI,
Kocamıstafap^a Meıtez Onbus Duraiclan vanı FmUoade Ogdan Maricel yanı F a * Postane onu Eninonö Vapur IsUesı
uis geçıdının atn, icynfjb Fıtaş Sinefnâsı kar^sı. Taloim Tratrvây Ouragi. Kunaıla; Otobus Dufakıan vanı. Paı^altı Ipek
Martet önO. Nijama^ı l;ır.isr AtnoYs yanı. Tejvüy» Ijık Use» onû, Şİ)S Vatıfljr Çarjıu tar}ı kajdınmı. ŞqS Mıgroî sirtp.
MtuJntü» Onaklar Caddesı Ca)l«lltp< M,j>ros gın^ı Levml Sefcn Martoi onu. l « m Çan,ı Içı Meydanı, tlks lumbo ,-j
Maguası Çapraz Ijrsuı, t. UkB Beyu Sany ÇKek fvı luışsı. HSer Alkcnt »riji yakmı, Etkf lıse gınp Afcmotoz yakını. ı
OnbUy Mafao Martat, M M k Behek Pado. AanntfUr OBbus Ouragı atkas, t a » ! » OUbas » « « 1 yanı. T » * r a Oçe*
Evfnin vanı Sanyn KHtûr Vakh karto
İZMİ1
Cuienr EmlaUbank Konuttan AIIŞIOTS
Merkes o™. Gaıitmk Mıgn» gmşi. NaıMen Taısa; onu, Balfova yaya vokı gnfi,
Ofrıpdtr Fahnmn Atoy Meydını, Hatay Pol^on HıfzKsMa Kav^ı, HHıy Renklı Ouıagı FvMnaTOgkl Maıket önu, Hatar
Noba Duragı Cüzlef» Pehlıvanoglu MaHcet önu, GSztept TjnMj onu, COntrah Tama; önu, Uçvol baon yol gınş,. Ovyol
OrduPa»ıonu bminvTansaŞl*1M,Şlin*»önsaşfc»5.!<,«oaheylelkaışsı.&*a-1 Ko««HtınMe«<laBesatMışva^
Merfcez: ona, tonak Vapur b U n , Künak Suvûlgehır Bdedivsı ono,
A1
nr-1İT Sevırç Pastanesı anu. A k n a t Scvgi Vok,
uzerı fıar Monlro Kaptv. fm Tansaj ka^BJ. Ahmcafc Gaf Itarya, tanıava Kıpa onû. tonıeva Mıgros onu, lomovs TanBaî
ömı larşıyaka Çarşı gıny. Kar)ıyaka Vapuı M t l » Ka^yala C.rnt- M>gnx Onü, tataıh Tansa; öoü »oıtaıılı Mıgr« onu
BoKanai Venedik Evlen Otobus Duragı kaı>ısı
Bu kampanyaya katılarak sevindirdiğiniz çocuklar adına size teşekkür ediyoruz.
Ücretsiz kargoyla
Biriktirdiginiz karton içecek kutularını paketleyip, herhangi bir Anadolu Kargo
şubesinden ücretsiz olarak aşağıdaki adrese gönderebilirsiniz.
Adres: Tetra Pak AŞ
Anadolu Kargo Sütlüce Aktarma Merkezi/lstanbul
Ücretsiz postayla
(0-212) 212 35 95 numaralı telefon hattımızı arayarak
"Özel Tetra Pak Zarfları"ndan isteyebilirsiniz. Biriktirdiginiz karton içecek
kutularını, adresinize gönderecegimiz bu zarfla ücretsiz olarak postalayabilırsiniz.
Adres: AVPİM 276 Topkapı/lstanbul
Posta ücretini kendiniz üstlenerek
Dilerseniz, postalama ücretini kendiniz üstlenip, biriktirdiginiz karton içecek
kutularını adresımize postalayabitirsintz.
Adres: AVPİM 276 Topkapı/ Istanbul