Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MART 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Koalisyon milletvekilleri, 40 bine ulaştığı ileri sürülen rantiye sınıfmı da temsil edecek
ANAYOL'da rantkabinesi• Çeşitli özel ve kamu bankalannın yönetim kurullannda yer
alan milletvekilleri 20'nci dönem Meclis'in ANAP ve DYP'li
üyelerinden oluştu. Böylece rant ekonomisine dayalı olduğu
belirtilen ANAYOL koalisyonu, Meclis'teki rant vekillerince
hükümetten önce kurulmuş oldu.
20'nci dönem Meclis'in ANAP ve
DYP'li üyelerinden oluştu. Böylece
rant ekonomisine dayandığı ileri
sürülen ANAYOL koalisyonu,
Meclis'teki rant vekillerince
hükümetten önce kurulmuş oldu.
Rant vekillerinin arasında sadece
banka yönetim kurulu üyeleri değil
banka sahiplen de var. DYP Bursa
Milletvekili Cavit Çağlar Çukurova
CANAJNSOYSAL/
HACER GEMİCİ
ANAYOL koalisyonu rantiyede de
kuruldu. Milletvekillerinin bir bölümü
60 milyon vatandaşın yanı sıra sayılan
40 bine ulaştığı ileri sürülen rantiye
sınıfını da temsil ediyor. Çeşitli özel
ve kamu bankalannın yönetim
kurullannda yer alan milletvekilleri
Grubu'na ait lnterbank'ı satın alırken
bu bankanın yönetim kunıluna bakan
olamayan DYP'li milletvekillerini
yerleştirdi.
Bankacılık ile ilgili birikimlennin
olmamasma karşın Interbank'ın
yönetim kunılunu paylaşan Hayri
Kozakçrağlu, Necdet Menzir ve
Mehmet Sağlam bakanlık koltuğuyla
değil ama, banka koltuğuyla teselli
buldular.
Bu arada 53. hükümette Dışişleri
Bakanı olarak yer alan Emre
Gönensay ise bakanlık koltuğuna
geçmeden Vakıflar Bankası Yönetim
Kurulu üyeliği görevinden aynlarak
yerinı milletvekili seçilemeyen DYP'li
adaylara bıraktı. lOşubattaki
olağandan erken genel kurulda
Vakıflar Bankası "nın yönetimi "gönül
alma makamı" olarak kullanılırken,
yönetime eski DYP Grup Başkan
Vekılı thsan Saraçlar, Ali Naci Tuncer
ve yine DYP'li kimliği ile tanman ve
halen Hazine Müşteşarlığı görevini
vekaleten yürüten Nevzat Saygınoğhı
getirildi.
Meclis çatısı altmdaki rant vekilleri
arasında sadece bankacılar değil
holdıng yönetıcileri de yer alıyor. Bu
kesımde ilk olarak ANAP'ın ekonomi
kurmaylanndan fzmir Milletvekili Işın
Çelebi göze çarpıyor. Ozdemir
Sabancı'nın ölümünden sonra Sabancı
Holding Yönetim Kurulu Oyeliği'ne
gerinlen Çelebi bu nedenle ağır bir
eleştiri bombardımanına rutuldu.
Çelebi'ye savunma ise yine Sabancı
Holding Yönetim JCurulu Üyesi Güler
Sabancı'dan geldi.
Sabancı. Çelebi'yi birikimlerinden
faydalanmak için tercih ettiklerini
ifade etti. Tekel'den sorumlu devlet
eski bakanı Nafız Kurt Ak-Al
Tekstil'deki yönetim kurulu üyeliği
görevini de yürütürken, Meclis'in yeni
konuklanndan Sedat Aloğlu, Cefi
Kamhi. Ali Osman Sönmez. Erdoğan
Toprak ve Yalım Erez de işadamlığı
kimliklerini politik kimlikleri ile
birlikte yüriitüyorlar.
CAVtT
ÇAĞLAR (DYP)
Kabineyi
bankada
kurdu
D
YP-SHP
koalisyo-
nu'nda Devlet
Bakanlığı görevini
yürütmüş olan Cavit
Çağlar, milletvekili
kimliğinden çok
işadamı kimliğiyle
tanınıyor. Çağlar son
olarak Çukurova
Grubu'na ait
Interbank'ın yüzde
71.9 hissesini alarak
banka sahibi olma
rüyasını da
gerçekJeştirmiş
oldu.
HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (DYP)
Vali, vekil, bankacı
O
lağanüstü Hal Bölge Valisi iken adını duyuran
Hayri Kozakçıoğlu daha sonra Istanbul
Valiliği görevine getirildi. Kozakçıoğlu, 24
aralık seçimlerinde DYP'den Meclis'e girdi. Ancak
ANAYOL hükümetinde kendine yer bulamayan
Kozakçıoğlu Çağlar'ın Çukurova Grubu'ndan
lnterbank'ı almasıyla 'Alternatif Kabine' olarak
adlandınlan banka yönetiminde başkan vekilliğı
göreviyle yetinmek zorunda kaldı.
NECDET MENZtR (DYP)
İnterbank'ta moral buldu
I
stanbul Emniyet Müdürülüğü görevi sırasında
'sert tutumlan' ile dikkat çeken Menzir, DYP-
CHP hükümetinin de bozulmasında önemli rol
oynamıştı. Bu olayın ardından Tansu Çiller'in
kendine sahip çıkmasıyla DYP'den adaylığını koydu.
Polis ve asker kökenli milletvekilleri ile ünlenen
DYP'de bakanlık bulamayan Menzır de Çağlar'ın
bankasında yönetim kurulu üyeliği ile moral buldu.
EKREM
PAKDEMİRLİ
En
kıdemli
rantçı
R
antvekilleri
içerisinde titri en
bol
milletvekilleri arasında
yer alıyor. ANAP
hükümetlerinde Devlet
Bakanlığı, Başbakan
Yardımcılığı, Ulaştırma
ile Maliye ve Gümrük
Bakanlığı görevlerinde
bulunmuş olan
Pakdemirli, halen
Akbank Yönetim
Kurulu'nda murahhas
üyelik görevini de
yürütüyor.
REFtK
ARAS (ANAP)
Medya
bankacısı
K
anal D ve Milliyet
gazetelerinin sahibi
olmakla Medya
tmparatoru olarak * •
adlandınlan Aydın Doğan'a
ait Alternatif Bank'ta
murahhas üye, Türk Dış
Ticaret Bankası ve Doğan
Holding'de de yönetim
kurulu üyesi olan Refik
Aras, 24 Aralık erken genel
seçirnlerinden önce
Istanbul Ticaret Odasf nda
Meclis Başkanhğı
görevinde de bulundu.
MEHMET SAĞLAM (DYP)
Akademisyen bankacı
E
ski Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı
Mehmet Sağlam bu görevi sırasında DYP'den
olumlu eleştiriler almıştı. Bunun semeresini
24 Aralık genel seçimlerinde DYP Kahramanmaraş
milletvekili seçilerek alan Sağlam, Çağlar tarafından
Interbank'da yönetim kurulu üyeliğine getirilen
üçüncü millervekili oldu.
YILMAZ KARAKOYUNLU (ANAP)
Tekstilbank'tan Meclis'e
Metal Eşya Sanayicileri Sendikası Genel
Başkanı Erdoğan Karakoyunlu'nun
kardeşi olan Yılmaz Karakoyunlu, 24
aralıkta yapılan seçimlerde ANAP'tan Istanbul
milletvekili seçildikten sonra da halen
Tekstilbank Yönetim Kurulu Üyeliği görevini
. «, „ ^
YILDIRIM AKTÜRK (ANAP)
Pamukbank'tan sorumlu
ukurova Grubu'ra ait Pamukbank Yönetim
Kurulu Başkanı olan Aktürk'ün Interbank
Yönetim Kurulu Başkanhğı, bu bankanın
DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar tarafından satın
alınması ile sona erdi. ANAP Uşak milletvekili olan
Aktürk, Çağlar'dan sonra rant kabinesinin yönetim
kurulu başkanı olan ikinci ismi.
M.CAVÎTKAVAK (ANAP)
Holding vekili
A
navatan Partisi 'nin kurucu üyesi olan Cavit
Kavak, parti içinde genel başkan yardımcılığına
kadaryükseldi. İktısat Bankası Yönetim Kurulu
üyesi olan Kavak aynı zamanda Show TV ve CINE-
5'in sahibi olan Erol Aksoy'a ait Avrupa-Amerika
Holding'de de yönetim kurulu üyeliği görevinde
bulunuyor.
Koalisyondan çahşana
4
hayır yok'• Çukobirlik'e bir faks çekerek fazla kadrolann
tasfiyesini isteyen Sanayi Bakanı Erez imza yetkili
67, yetkisiz 4537, toplam 4604 olarak tespit edilen
kadro sayısının sırasıyla 59,4252,4311 'e
indirilmesini istedi.
Erez'in ilk icraatı Çukobirlik'e
'Kadro fazlasını
tasfiye edin'
• Özelleştirmenin ilk hedef olduğu ANAYOL'un
hükümet programı, Rize'nin Ardeşen ilçesinde
bulunan Orman Işletmeleri'ne bağlı ağaç işleme
fabrikasında 39 işçinin iş akitlerinin askıya alınması
ile başlatıldı.
ADANA (CumhuriyetGü-
ney ÜJeri Biirosu)- Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalım Erez,
Çukobirlik'e bir faks emri
göndererek fazla kadrolann
tasfiye edilmesini istedi.
Erez'in faksında, Çukobir-
lik'teki mevcut kadro sayısı-
nm, imza yetkili 67, yetkisiz
4537. toplam 4604 olarak
tespit edilen kadro sayısının
imza yetkili 59, yetkisiz 4252,
toplam 4311. farkın ise im-
za yetkili 8, yetkisiz 285, top-
lam 293 olduğu belirtilerek
bazı kadrolann iptal edildi-
ği bildirildi.
1995/28 sayılı Başbakan-
lık genelgesinden sonra, ba-
kanlıkça izin alınıp yapılan
atamalar ile Tiftikbirlik per-
sonelinin nakli dışında, açık-
tan yapılan atamalar ile ge-
çici personelin daimi kadro-
lu duruma getinlmelerine
ilişkin işlemlerin de iptal edil-
diği kaydedilen faks yazısın-
da, bir ay içinde açıktan ata-
nan kadrolann iş akitlerinin
feshedileceğı, daımi kadro-
lara atanan geçicı işçilerin
ise eski konumlanna getiri-
leceği bildirildi.
Bakan Yalım Erez'in faks
emrinde daha sonra şöyle de-
nildi:
"Diğer taraftan, istihdam
edilen tüm personelin duru-
munun, ihtivaç ve imkanla-
ruuza göre birliğinizce de-
ğeriendirilerek,yukanda be-
lirtilen toplam 4311 kadro
sayısından fazla personelin
1996'nın Ternmuz ayı sonu-
na kadar tasfiyesinin sağlan-
ması, kadro fazlası kapsa-
mmda olmamakla beraber,
hizmetinden vararlanılama-
yan uzman. müşavir ve di-
ğer her kademedeki personel
hakkmda da aynı şeldlde iş-
lem yapüması işinsonaerme-
siveya devamhhkarzetmetne-
sisebebiylecabşbnlmalanna
ihtivaç duyulmayan geçici iş-
çilerin işlerine süratle son ve-
rilmesi. Birtiğinizile bağb ko-
operatif ve diğer işyerlerinde
aşın istihdama vol açmaya-
cak şekilde BirÛğinizce her
rürlü tedbirin alınması Ba-
kanlığımızca gerekli göriil-
müştür. L'ygulamanın buna
göre yüriitülmesini önemle
rica ederim."
• Adana Anakent Belediyesi'nin DYP'li yönetimi,
eski SHP'li belediye döneminde işe alınmış olan 127
işçinin görevine 'körü niyetle' son verdiği
gerekçesiyle işçi başına 80-100 milyon lira 'körü
niyet tazminatf ödemeye mahkûm edildi.
39 ORÜS iscisinin akitleri askıda
Orman işçisine
Yılmaz sürprizi
Adana Belediyesi, işçi başma 100 milyon ödeyecek
Işten atdmaya tazminatADANA (Cumlıuriyet Güney Üleri Büro-
su) - Adana Anakent Belediyesi'nin DYP'li
(eskiden ANAP'lı) yönetimi, eski SHP'li be-
lediye döneminde işe alınmış olan 127 işçi-
nin görevine 'kötü nivetle' son verdiği gerek-
çesiyle 'kötü niyet tazminab' ödemeye mah-
kûm edildi. DlSK'e bağlı Genel-Iş Sendika-
sı 1 Nolu Şube üyesi olan 127 işçinin Adana
1. İş Mahkemesi'nde 9 Eylül 1994'te açtığı
dava, Yargıtay'ca da onanarak sonuçlandı.
Yerel mahkemenin ışçiler lehine karar verme-
sinin ardından temyiz başvurusunda bulunan
anakent belediye yönetiminın itırazı yerinde
bulunmadı. Yargıtay tarafından da onanan
karar gereğince belediye yönetimi işçi başı-
na 80-100 milyon lira arasında kötü niyet taz-
minatı ödemeye mahkûm edildi.
50 işçi adına konuşan Avukat MustafaÇin-
kıtaç,"13Mavıs 1994'teSayın Aytaç Durakta-
rafindan iştcıı atılan işçileriz. Kaynak yeter-
stdiğinden. kadro fazlalığından vakınan be-
lediye Başkanı Durak personel fazlası olduğu
gerekçesn le bizleri atti, ama verimize 50 mil-
yon maaşla partili vandaşlannı akü."
Sümer işçisi düşük ücreti reddettiADANA - (Cumhuriyet Güney Üleri
Bürosu) - Ûzelleştirilerek satılan
Sümer Tekstıl'in işçileri, tazminatlan
resmen ve fiilen ödendikten sonra
"yeni patnm" tarafından önerilen
düşük ücreti reddettiler. Sûmer
Holding'e bağlı Adana'da kurulu
Sümer Tekstil'in 19 Ocak 1996'da el
değıştırmesi ve geçen günlerde fiilen
Yüksekbaş Holding'e devredilmesinın
ardından yeni patron Mehmet
Yüksekbaş, düşük ücrete çalıştıracak
ışçı bulma sıkmtısına girdi. 821
işçinin her bırine 500-700 milyon lira
arasında kıdem tazminatı, 50-60
milyon lira kadar da yeni işveren
tarafından ıhbar tazminatı
ödenmesınin ardından işsiz kalmayı
tercıh eden "özelleştirme kurbanlan"
telefonla ya da aracılarla ış teklifı
almaya başladılar. Yaklaşık ikı aylık
fabrikayi terk etmeme eyleminin
sonunda Adana Valiliği'nin de araya
girmesıyle hem kıdem hem de ihbar
tazminatlannı ödettiımeyi başaran
eski Teksif Sendikası üyesi işçiler,
ayda 7-8 milyon lira net ücreti yüzde
95 oranında reddettiler. Teksif
Sendikası Yavuzlar Şube Sekreteri
Mustafa Işıl, birçok işçinin telefonla
evınden aranarak iş tekliği aldığını.
ancak çoğunluğun isteksiz olduğunu
belirtti. Işıl, "Biz özelleştirmenin ilk
adımının sendikasızlaşrırma olduğunu,
ikinci adımın da düşük ücret olduğunu
söyleyip durmuştuk. Dediklerimiz
çıkıyor. Içiler 17-20 mihon maaşı
geçen yıl alıyortardı. 7-# mihona
çanşmayı düşüncn >T>k.
ÖMERŞAN
RİZE -ANAYOL hüküme-
tinin kurulma aşamasından
itıbaren sözü edilmeye baş-
lanılan kamuda personel azalt-
ma uygulamasana Başbakan
Mesut Yılmaz"ın memleke-
tinden başlandı.
Özelleştirmenin ilk hedef
olduğu hükümet programı,
gereğı Rize'nin Ardeşen il-
çesindebulunan ORÜS'e bağ-
lı ağaç işleme fabrikasında
39 işçinin iş akitlerinin askı-
ya alındı. 66 dönümlük arazi
üzerinde kurulu bulunan
ORÜS Ardeşen Işletme Mü-
dürlüğü Tomruk işleme Fab-
rikası'nda çalışan 39 işçinin
iş akitlerinin askıya alınması
ve özelleştirme için ilk giriş-
lerin başlatılması ile işçiler
\e yöre halkı da tepkilerini
gösteımeye başladı.
Ağaç-tş Şube Başkanı İr-
fan Yanıklar 39 geçici işçi-
nin iş akitlerinin bir süre ön-
ce askıya alındığını, fabrika-
nın özelleştırilmesi için yet-
kililerce pazarlıldaryapılma-
ya başlandığını belirterek. ış
akitleri askıya alınan 39 işçi
ve Ardeşen halkı ile dayanış-
ma içerisı de protesto eylem-
lerini başlatacaklannı kaydet-
tı.
Arsa değeri minimum de-
ğerle 500 mılyar lırayı bulan
fabrikanın tahmini değeri, 1.5
trilyon lira olarak hesaplanır-
ken. sendika yetkililen, fab-
nkanın 50 ıla 100 milyar li-
raya özelleştirilmesinin söz
konusu olduğunu kaydediyor-
lar. Fabrikada işlenmesi gere-
ken kaliteli tomruklann bir
aya yaklaşan bir süredir fab-
rikaya getirilmeyip ormanda
çürütülmeye bıraJaldığını kay-
deden sendika yetkililen ve iş-
çiler. kasıtlı olarak fabnkaya
işletme sermayesi aktanlma-
dıgını da iddıa ediyorlar.
Amaç özeDeştirme
Ağaç-tş Sendikası Arde-
şen Şube Başkanı trfan Yanık-
lar, özelleştirmenin peşkeş çe-
kilmek amacı ileyapılmak is-
tendiğini sözlerine ekleyerek
"Fabrikanuz, ORÜS'ün Tür-
krvegeneünde bulunan23 tom-
rük işleme fabrikasuıdan bir
tanesL Çalışma \e \erim ola-
rak da en iyilerinden birisi.
Özelleştirilmek istenmesinin
arkasında başka neyatabilir?
Bafra'da bulunan fâbrika he-
men hemen en bmüklerndi,
ancak 5 triKonluk bu fabrika
120 mihar gibi bir rakamla
özelieştirildi. Bizim fabrika-
nuzın değeri ise en kötü ihti-
malle 1.5 trilyon lira. De\let,
50 mihara özcllcştirilnıesine
razı. Madem öyle, biz işçiler
olarak bu fabrikamızın işlet-
mesine talibiz. Bizim de sesi-
mize kulak versinler" dedi.
Yanıklar konuşmasında,
Başbakan Mesut Yılmaz'a da
çatarak "Seçimçahşınaiansı-
rasında bizlerden o\ isterken
buraya yatınm yapılacağını
ve hiçbir yatırunın geriletil-
mejeceğinivaat etmişti*' şek-
linde sözlerini sürdürdü.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Devlet
Hiç dikkat ettiniz mi? Yaşamın her alanında, bütün
iyilikler ve daha çok da kötülükler için en çok sığındı-
ğımız kavramlann başında "devlet" var.
Kimilerimiz "devletikurtarmak", kimilerimizde "dev-
letiyıkmak" ya da "devleti küçültmek"ad\na sözde sa-
vaşım verirken genellikle söylediğimizin tersini de ya-
parak kendimizi kurtarmanın bir yolunu buluyoruz.
Iki karşıt yaklaşımda da söylenenle amaçlananırı bir-
birinin tam zıddı olması anlamında, yine ikiye bölünmüş
olarak kafayı "devlet"e takmış, "devletle yatıp "dev-
tefie kalkarken ülkenin her bireyinin hertür insan hak-
kının güvencesi olması gereken "devlet"i, kendi çıkar-
lanmız adına kullanabilmenin koşullannı yaratma sava-
şı veriyoruz.
"Devleti kurtarma" yar\daş\ görtinen birçok parçaya
aynlmış, özde birbirinin karşıtı iki önemli güç odağı var:
Devlet adına azınlığın çıkarlannı kollayan, genellikle
iktidar ve devlet aygrtlannı ele geçirmiş olan güçler, bu
düzeni sürdürebilmek uğruna çoğunluğun insan hak-
larını, demokrasiyi gasp ederek var olma savaşı veri-
yorlar.
Devlet güçlerini ele geçirmiş çıkar ittifakının devlet
adına halk çoğunluğunu ezen uygulamalan, ezilen ço-
ğunluğun deviete olan güven ve inancını sarsıyor. Tür-
kiye'deki devleti kurtarma adına ihtilaller yapılıyor. De-
mokrasi, insan haklan katlediliyor. Devlet terörü, yar-
gısız infazlar, işkenceler, ekonomi cephesinde de vur-
gunlar, soygunlar, halk çoğunluğunun yoksullaştınlma-
sı yaşanıyor.
Devleti ele geçirmiş çıkar ittrfakı, uluslararası sömü-
rü düzeninin emrinde olarak bir yandan militarist, di-
ğer yandan şeriatçı, bir başka koldan liberal, mafya, ağa,
aşiret, tarikat.. kimileri birbiri ile çatışır gibi olsa da pek
çok çıkar odağına birden kol kanat geriyor.
Değer yargılannın da altüst olması ile en devletçi ke-
silmiş güç odaklan, isimler, özelde en çirkin çıkar itti-
faklannın tarafı konumuna geliyor. Iktidann içinde gö-
rev alan milletvekili, bakanlık yapan kişilerin, parti lider-
leri, yöneticilerinin, banka, holdingler içinde ortak, yö-
netici olmalan bir suç, ayıp olmaktan çıkıyor. Partiler,
iktidarlar, çıkar odaklan, sermaye ve örgütleri, ağalar,
aşiretler, tarikatlar, hatta mafya güçleri ile kurabildikle-
ri ittifaklarölçüsündekendilerini başanlı, güçlü, güven-
cede görüyorlar.
Devleti ele geçirmiş, halkı ezen bu büyük çıkar itti-
fakına karşı savaşım verenler, çıkar güçleri tarafından
devlet düşmanı ilan ediliyorlar. Onlar, iktidan halkın ik-
tidan yapma, devleti kurtarma savaşımı verirken genel-
likle hem devlet düşmanlığı ile damgalanıyor hem de
insan haklan gasp edilenler, işkence görenler, hapis ya-
tanlar, cezaevlerinde sürünenler, düzen dışına rtilenler,
işten atılanlar, yoksullaştınlanlar konumunda oluyorlar.
Sözün kısası asıl devlete sahip çıkmaya, devleti hal-
kın devleti, tarafsız yapmaya çaJışanlar devlet karşıt ko-
numuna düşüyor.
Bir yandan da devletin gücünden yakınan, devletin
küçültülmesini isteyen, asıl devlet olanaklannı sonuna
kadar kullananların çelişkisi var:
Devletin gücünün kötüye kullanıldığı gerekçesi ile
devletin küçüttülmesi istenirken, yaratılan devlet düze-
ni ve gücü, çoğunluğun daha da fazla insan haklan ve
ekonomik çıkartannın yok edilmesi oluyor.
Devletin, çoğunluğun çıkarlannı kollama işlevi, sos-
yal devlet yok edilırken sonuç olarak iktidan, devleti elin-
detutan çıkar güçlerinin çıkartan beslenip çoğunluğun
haklannın gasp edilmesıne daha da elverişli bir ortam
yaratılıyor.
"Devlet" kavramı çerçevesinde, oynanan oyunlar,
çıkarlar büyüdükçe, devlet adına iktidar gücü kötü el-
lere geçtikçe her şey biraz daha fazla arapsaçına dö-
nüyor.
Neyin yanında, neyin karşısında olunması gerektiği
biraz daha fazla kanşıp güçleşiyor Toplum kendine, çı-
karlanna, haklanna, devlet"kavramınayabancılaştık-
ça, devletin yağmalanmasına, siyasetin kirtenmesine,
çırkın yeni iktidar ittifaklanna ses çıkarmaz oluyor.
Dün sabah bir televizyon kanalında izlediğim üzere
ünlü bir işverenimız, özelleştirmedeki yağmalama, hak-
sızlıklar, hırsızlıklardan söz edildiğinde, "Bunlann üze-
rinde öyle fazla durmamak lazımdır. önemli değildir. So-
nuç olarak devletin elindeki birmal, eldeğiştırecek; dev-
letin içindeki, bireylehn malı olacaktır. Yine bu devle-
tin içinde kalacaktır Pahalıya gitmiş, ucuza gitmiş,
önemli değildir" diyebiliyor. Milletvekillerinin, bakanla-
rın birincı elden sermaye, banka, holding içinde olma-
lan, kendileri ve çevrelerine çıkar sağlar konumda bu-
lunmalan tepki almıyor.
Devleti kurtarma adına yapılan ihtilalin, 12 Eylül'ün
ürünü yasaklı YÖK düzeninde, üniversite olmaktan çok
fazla uzaklaşmış, sorunlan katlanmış yükseköğretim-
de gençlik nefes afamıyor. Kimi sorunları için, özünde
içinde bulunduğu bütün olumsuz koşullara karşı eylem
koymaya kalkıyor. Kendisini yaşamından bezdinmiş,
didik didik arayan sözde devletin temsilcisı aynı polis
kontrolünden geçmiş, satırlı insanların saldırısına uğ-
rayabiliyor.
Devletin değil, çıkar ittifakının, düzenin ideolojik ma-
şası konumuna gelmiş kimi polisler, özünde devlete sa-
hip çıkmadan, çogunluktan, ezilenden yana hak ara-
yanlann karşısına en acımasızca çıkarken hak arayan
öğrenciyi, öğretmeni coplarken, devlete karşı ideolo-
jilerin militanlarım kollayabiliyor.
Hak arama adına, devlet adına yapılan kötü uygula-
malara karşı çıkma adına kimi devlete karşı çıkanlann
içinde, gerçekten devleti yıkmak isteyen ideolojiler de
barınabiliyor. Doğru yanlış, haklı haksız, iyi kötü, pek
çok kavramda olduğu üzere her şey "devlet" kavramı
çevresinde de çok fena birbirine kanşmış bulunuyor.
Adana
SASA'da grev
karan alındıADANA (Cumhuriyet
Güney İDeri Bürosu) - Sa-
bancı Holding'e bağlı SA-
SA'ya, işçi ve işveren kuru-
luşlan arasında anlaşmaya
varamayınca grev karan asıl-
dı. Petrol-lş Sendikası Şube
Başkanı Refik Deviren,işve-
renden ücrete yönelik bir
öneri gelmemesinin kendi-
lennı grev noktasına getir-
diğini sövledi.
Petrol-lş Sendikası ile SA-
SA işvereni arasında 19 Ara-
lık 1995'te başlayan ve 5 kez
oturum yapılan toplusözleş-
me görüşmelerinde anlaş-
maya vanlamadı. Resmi ara-
bulucu olarak atanan Ada-
nalı Mali Müşavir Yaşar
Sungur da taraflan anlaştı-
ramaymca Petrol-lş tarafın-
dan alınan grev karan, dün
öğle saatlerinde E-5 kara-
yolu üzerindeki SASA fab-
rikasına asıldı.
Sendika yetkilileriyle son
kez 7 marttaki oturumda bir
araya gelen Ömer Sabancı,
Holdıng'in Endüstri llişki-
lerı Daire Başkanı Nihat
Yüksel,yardımcısı Lğurtan
Doğan ve SASA Personel
Müdürü Cumhur Turan-
h'dan ücrete ilişkin herhan-
gı bir önen gelmediği belir-
tildi. Görüşme hakkında bil-
gi veren Petrol-lş Sendika-
sı Şube Başkanı Refik De-
viren şunlan söyledi:
" Yakacak, izin ve bayram
harçbğmdan oluşan ve yıida
toplam 9 mihon lira briit
olan dilimin 2*5 mirvon lira-
va yükseltilmesini istedik.
Bize en son 15 mihon lira
önerüdL Yüzde 78.9'a teka-
bül eden enflasyon oranı ka-
darzam arn 5puan biçimin-
deki ilk > ıl ücretzamnu öne-
rimizecevapdahi verilmedL
İkinci yıl için istediğimiz cnf-
lasvon kadarzamda cevabı-
nı bulmadL Yasal hakkımı-
zı kullanıp grev karannı as-
ük." Deviren, enflasyonun
altında bir zamma evet de-
melerinin olanaksız olduğu-
nu vurularken de "SASA iş-
çisi, grev deneyimi olan işçi-
dir. Crev diye bir korkumuz
yok. Ama tabii sorunu ma-
sa haşında çözme>e işveren
kadar isteküyiz" dedı.