27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM Koalisyon milletvekilleri, 40 bine ulaştığı ileri sürülen rantiye sınıfmı da temsil edecek ANAYOL'da rantkabinesi• Çeşitli özel ve kamu bankalannın yönetim kurullannda yer alan milletvekilleri 20'nci dönem Meclis'in ANAP ve DYP'li üyelerinden oluştu. Böylece rant ekonomisine dayalı olduğu belirtilen ANAYOL koalisyonu, Meclis'teki rant vekillerince hükümetten önce kurulmuş oldu. 20'nci dönem Meclis'in ANAP ve DYP'li üyelerinden oluştu. Böylece rant ekonomisine dayandığı ileri sürülen ANAYOL koalisyonu, Meclis'teki rant vekillerince hükümetten önce kurulmuş oldu. Rant vekillerinin arasında sadece banka yönetim kurulu üyeleri değil banka sahiplen de var. DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar Çukurova CANAJNSOYSAL/ HACER GEMİCİ ANAYOL koalisyonu rantiyede de kuruldu. Milletvekillerinin bir bölümü 60 milyon vatandaşın yanı sıra sayılan 40 bine ulaştığı ileri sürülen rantiye sınıfını da temsil ediyor. Çeşitli özel ve kamu bankalannın yönetim kurullannda yer alan milletvekilleri Grubu'na ait lnterbank'ı satın alırken bu bankanın yönetim kunıluna bakan olamayan DYP'li milletvekillerini yerleştirdi. Bankacılık ile ilgili birikimlennin olmamasma karşın Interbank'ın yönetim kunılunu paylaşan Hayri Kozakçrağlu, Necdet Menzir ve Mehmet Sağlam bakanlık koltuğuyla değil ama, banka koltuğuyla teselli buldular. Bu arada 53. hükümette Dışişleri Bakanı olarak yer alan Emre Gönensay ise bakanlık koltuğuna geçmeden Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu üyeliği görevinden aynlarak yerinı milletvekili seçilemeyen DYP'li adaylara bıraktı. lOşubattaki olağandan erken genel kurulda Vakıflar Bankası "nın yönetimi "gönül alma makamı" olarak kullanılırken, yönetime eski DYP Grup Başkan Vekılı thsan Saraçlar, Ali Naci Tuncer ve yine DYP'li kimliği ile tanman ve halen Hazine Müşteşarlığı görevini vekaleten yürüten Nevzat Saygınoğhı getirildi. Meclis çatısı altmdaki rant vekilleri arasında sadece bankacılar değil holdıng yönetıcileri de yer alıyor. Bu kesımde ilk olarak ANAP'ın ekonomi kurmaylanndan fzmir Milletvekili Işın Çelebi göze çarpıyor. Ozdemir Sabancı'nın ölümünden sonra Sabancı Holding Yönetim Kurulu Oyeliği'ne gerinlen Çelebi bu nedenle ağır bir eleştiri bombardımanına rutuldu. Çelebi'ye savunma ise yine Sabancı Holding Yönetim JCurulu Üyesi Güler Sabancı'dan geldi. Sabancı. Çelebi'yi birikimlerinden faydalanmak için tercih ettiklerini ifade etti. Tekel'den sorumlu devlet eski bakanı Nafız Kurt Ak-Al Tekstil'deki yönetim kurulu üyeliği görevini de yürütürken, Meclis'in yeni konuklanndan Sedat Aloğlu, Cefi Kamhi. Ali Osman Sönmez. Erdoğan Toprak ve Yalım Erez de işadamlığı kimliklerini politik kimlikleri ile birlikte yüriitüyorlar. CAVtT ÇAĞLAR (DYP) Kabineyi bankada kurdu D YP-SHP koalisyo- nu'nda Devlet Bakanlığı görevini yürütmüş olan Cavit Çağlar, milletvekili kimliğinden çok işadamı kimliğiyle tanınıyor. Çağlar son olarak Çukurova Grubu'na ait Interbank'ın yüzde 71.9 hissesini alarak banka sahibi olma rüyasını da gerçekJeştirmiş oldu. HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (DYP) Vali, vekil, bankacı O lağanüstü Hal Bölge Valisi iken adını duyuran Hayri Kozakçıoğlu daha sonra Istanbul Valiliği görevine getirildi. Kozakçıoğlu, 24 aralık seçimlerinde DYP'den Meclis'e girdi. Ancak ANAYOL hükümetinde kendine yer bulamayan Kozakçıoğlu Çağlar'ın Çukurova Grubu'ndan lnterbank'ı almasıyla 'Alternatif Kabine' olarak adlandınlan banka yönetiminde başkan vekilliğı göreviyle yetinmek zorunda kaldı. NECDET MENZtR (DYP) İnterbank'ta moral buldu I stanbul Emniyet Müdürülüğü görevi sırasında 'sert tutumlan' ile dikkat çeken Menzir, DYP- CHP hükümetinin de bozulmasında önemli rol oynamıştı. Bu olayın ardından Tansu Çiller'in kendine sahip çıkmasıyla DYP'den adaylığını koydu. Polis ve asker kökenli milletvekilleri ile ünlenen DYP'de bakanlık bulamayan Menzır de Çağlar'ın bankasında yönetim kurulu üyeliği ile moral buldu. EKREM PAKDEMİRLİ En kıdemli rantçı R antvekilleri içerisinde titri en bol milletvekilleri arasında yer alıyor. ANAP hükümetlerinde Devlet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Ulaştırma ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı görevlerinde bulunmuş olan Pakdemirli, halen Akbank Yönetim Kurulu'nda murahhas üyelik görevini de yürütüyor. REFtK ARAS (ANAP) Medya bankacısı K anal D ve Milliyet gazetelerinin sahibi olmakla Medya tmparatoru olarak * • adlandınlan Aydın Doğan'a ait Alternatif Bank'ta murahhas üye, Türk Dış Ticaret Bankası ve Doğan Holding'de de yönetim kurulu üyesi olan Refik Aras, 24 Aralık erken genel seçirnlerinden önce Istanbul Ticaret Odasf nda Meclis Başkanhğı görevinde de bulundu. MEHMET SAĞLAM (DYP) Akademisyen bankacı E ski Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Mehmet Sağlam bu görevi sırasında DYP'den olumlu eleştiriler almıştı. Bunun semeresini 24 Aralık genel seçimlerinde DYP Kahramanmaraş milletvekili seçilerek alan Sağlam, Çağlar tarafından Interbank'da yönetim kurulu üyeliğine getirilen üçüncü millervekili oldu. YILMAZ KARAKOYUNLU (ANAP) Tekstilbank'tan Meclis'e Metal Eşya Sanayicileri Sendikası Genel Başkanı Erdoğan Karakoyunlu'nun kardeşi olan Yılmaz Karakoyunlu, 24 aralıkta yapılan seçimlerde ANAP'tan Istanbul milletvekili seçildikten sonra da halen Tekstilbank Yönetim Kurulu Üyeliği görevini . «, „ ^ YILDIRIM AKTÜRK (ANAP) Pamukbank'tan sorumlu ukurova Grubu'ra ait Pamukbank Yönetim Kurulu Başkanı olan Aktürk'ün Interbank Yönetim Kurulu Başkanhğı, bu bankanın DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar tarafından satın alınması ile sona erdi. ANAP Uşak milletvekili olan Aktürk, Çağlar'dan sonra rant kabinesinin yönetim kurulu başkanı olan ikinci ismi. M.CAVÎTKAVAK (ANAP) Holding vekili A navatan Partisi 'nin kurucu üyesi olan Cavit Kavak, parti içinde genel başkan yardımcılığına kadaryükseldi. İktısat Bankası Yönetim Kurulu üyesi olan Kavak aynı zamanda Show TV ve CINE- 5'in sahibi olan Erol Aksoy'a ait Avrupa-Amerika Holding'de de yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunuyor. Koalisyondan çahşana 4 hayır yok'• Çukobirlik'e bir faks çekerek fazla kadrolann tasfiyesini isteyen Sanayi Bakanı Erez imza yetkili 67, yetkisiz 4537, toplam 4604 olarak tespit edilen kadro sayısının sırasıyla 59,4252,4311 'e indirilmesini istedi. Erez'in ilk icraatı Çukobirlik'e 'Kadro fazlasını tasfiye edin' • Özelleştirmenin ilk hedef olduğu ANAYOL'un hükümet programı, Rize'nin Ardeşen ilçesinde bulunan Orman Işletmeleri'ne bağlı ağaç işleme fabrikasında 39 işçinin iş akitlerinin askıya alınması ile başlatıldı. ADANA (CumhuriyetGü- ney ÜJeri Biirosu)- Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, Çukobirlik'e bir faks emri göndererek fazla kadrolann tasfiye edilmesini istedi. Erez'in faksında, Çukobir- lik'teki mevcut kadro sayısı- nm, imza yetkili 67, yetkisiz 4537. toplam 4604 olarak tespit edilen kadro sayısının imza yetkili 59, yetkisiz 4252, toplam 4311. farkın ise im- za yetkili 8, yetkisiz 285, top- lam 293 olduğu belirtilerek bazı kadrolann iptal edildi- ği bildirildi. 1995/28 sayılı Başbakan- lık genelgesinden sonra, ba- kanlıkça izin alınıp yapılan atamalar ile Tiftikbirlik per- sonelinin nakli dışında, açık- tan yapılan atamalar ile ge- çici personelin daimi kadro- lu duruma getinlmelerine ilişkin işlemlerin de iptal edil- diği kaydedilen faks yazısın- da, bir ay içinde açıktan ata- nan kadrolann iş akitlerinin feshedileceğı, daımi kadro- lara atanan geçicı işçilerin ise eski konumlanna getiri- leceği bildirildi. Bakan Yalım Erez'in faks emrinde daha sonra şöyle de- nildi: "Diğer taraftan, istihdam edilen tüm personelin duru- munun, ihtivaç ve imkanla- ruuza göre birliğinizce de- ğeriendirilerek,yukanda be- lirtilen toplam 4311 kadro sayısından fazla personelin 1996'nın Ternmuz ayı sonu- na kadar tasfiyesinin sağlan- ması, kadro fazlası kapsa- mmda olmamakla beraber, hizmetinden vararlanılama- yan uzman. müşavir ve di- ğer her kademedeki personel hakkmda da aynı şeldlde iş- lem yapüması işinsonaerme- siveya devamhhkarzetmetne- sisebebiylecabşbnlmalanna ihtivaç duyulmayan geçici iş- çilerin işlerine süratle son ve- rilmesi. Birtiğinizile bağb ko- operatif ve diğer işyerlerinde aşın istihdama vol açmaya- cak şekilde BirÛğinizce her rürlü tedbirin alınması Ba- kanlığımızca gerekli göriil- müştür. L'ygulamanın buna göre yüriitülmesini önemle rica ederim." • Adana Anakent Belediyesi'nin DYP'li yönetimi, eski SHP'li belediye döneminde işe alınmış olan 127 işçinin görevine 'körü niyetle' son verdiği gerekçesiyle işçi başına 80-100 milyon lira 'körü niyet tazminatf ödemeye mahkûm edildi. 39 ORÜS iscisinin akitleri askıda Orman işçisine Yılmaz sürprizi Adana Belediyesi, işçi başma 100 milyon ödeyecek Işten atdmaya tazminatADANA (Cumlıuriyet Güney Üleri Büro- su) - Adana Anakent Belediyesi'nin DYP'li (eskiden ANAP'lı) yönetimi, eski SHP'li be- lediye döneminde işe alınmış olan 127 işçi- nin görevine 'kötü nivetle' son verdiği gerek- çesiyle 'kötü niyet tazminab' ödemeye mah- kûm edildi. DlSK'e bağlı Genel-Iş Sendika- sı 1 Nolu Şube üyesi olan 127 işçinin Adana 1. İş Mahkemesi'nde 9 Eylül 1994'te açtığı dava, Yargıtay'ca da onanarak sonuçlandı. Yerel mahkemenin ışçiler lehine karar verme- sinin ardından temyiz başvurusunda bulunan anakent belediye yönetiminın itırazı yerinde bulunmadı. Yargıtay tarafından da onanan karar gereğince belediye yönetimi işçi başı- na 80-100 milyon lira arasında kötü niyet taz- minatı ödemeye mahkûm edildi. 50 işçi adına konuşan Avukat MustafaÇin- kıtaç,"13Mavıs 1994'teSayın Aytaç Durakta- rafindan iştcıı atılan işçileriz. Kaynak yeter- stdiğinden. kadro fazlalığından vakınan be- lediye Başkanı Durak personel fazlası olduğu gerekçesn le bizleri atti, ama verimize 50 mil- yon maaşla partili vandaşlannı akü." Sümer işçisi düşük ücreti reddettiADANA - (Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu) - Ûzelleştirilerek satılan Sümer Tekstıl'in işçileri, tazminatlan resmen ve fiilen ödendikten sonra "yeni patnm" tarafından önerilen düşük ücreti reddettiler. Sûmer Holding'e bağlı Adana'da kurulu Sümer Tekstil'in 19 Ocak 1996'da el değıştırmesi ve geçen günlerde fiilen Yüksekbaş Holding'e devredilmesinın ardından yeni patron Mehmet Yüksekbaş, düşük ücrete çalıştıracak ışçı bulma sıkmtısına girdi. 821 işçinin her bırine 500-700 milyon lira arasında kıdem tazminatı, 50-60 milyon lira kadar da yeni işveren tarafından ıhbar tazminatı ödenmesınin ardından işsiz kalmayı tercıh eden "özelleştirme kurbanlan" telefonla ya da aracılarla ış teklifı almaya başladılar. Yaklaşık ikı aylık fabrikayi terk etmeme eyleminin sonunda Adana Valiliği'nin de araya girmesıyle hem kıdem hem de ihbar tazminatlannı ödettiımeyi başaran eski Teksif Sendikası üyesi işçiler, ayda 7-8 milyon lira net ücreti yüzde 95 oranında reddettiler. Teksif Sendikası Yavuzlar Şube Sekreteri Mustafa Işıl, birçok işçinin telefonla evınden aranarak iş tekliği aldığını. ancak çoğunluğun isteksiz olduğunu belirtti. Işıl, "Biz özelleştirmenin ilk adımının sendikasızlaşrırma olduğunu, ikinci adımın da düşük ücret olduğunu söyleyip durmuştuk. Dediklerimiz çıkıyor. Içiler 17-20 mihon maaşı geçen yıl alıyortardı. 7-# mihona çanşmayı düşüncn >T>k. ÖMERŞAN RİZE -ANAYOL hüküme- tinin kurulma aşamasından itıbaren sözü edilmeye baş- lanılan kamuda personel azalt- ma uygulamasana Başbakan Mesut Yılmaz"ın memleke- tinden başlandı. Özelleştirmenin ilk hedef olduğu hükümet programı, gereğı Rize'nin Ardeşen il- çesindebulunan ORÜS'e bağ- lı ağaç işleme fabrikasında 39 işçinin iş akitlerinin askı- ya alındı. 66 dönümlük arazi üzerinde kurulu bulunan ORÜS Ardeşen Işletme Mü- dürlüğü Tomruk işleme Fab- rikası'nda çalışan 39 işçinin iş akitlerinin askıya alınması ve özelleştirme için ilk giriş- lerin başlatılması ile işçiler \e yöre halkı da tepkilerini gösteımeye başladı. Ağaç-tş Şube Başkanı İr- fan Yanıklar 39 geçici işçi- nin iş akitlerinin bir süre ön- ce askıya alındığını, fabrika- nın özelleştırilmesi için yet- kililerce pazarlıldaryapılma- ya başlandığını belirterek. ış akitleri askıya alınan 39 işçi ve Ardeşen halkı ile dayanış- ma içerisı de protesto eylem- lerini başlatacaklannı kaydet- tı. Arsa değeri minimum de- ğerle 500 mılyar lırayı bulan fabrikanın tahmini değeri, 1.5 trilyon lira olarak hesaplanır- ken. sendika yetkililen, fab- nkanın 50 ıla 100 milyar li- raya özelleştirilmesinin söz konusu olduğunu kaydediyor- lar. Fabrikada işlenmesi gere- ken kaliteli tomruklann bir aya yaklaşan bir süredir fab- rikaya getirilmeyip ormanda çürütülmeye bıraJaldığını kay- deden sendika yetkililen ve iş- çiler. kasıtlı olarak fabnkaya işletme sermayesi aktanlma- dıgını da iddıa ediyorlar. Amaç özeDeştirme Ağaç-tş Sendikası Arde- şen Şube Başkanı trfan Yanık- lar, özelleştirmenin peşkeş çe- kilmek amacı ileyapılmak is- tendiğini sözlerine ekleyerek "Fabrikanuz, ORÜS'ün Tür- krvegeneünde bulunan23 tom- rük işleme fabrikasuıdan bir tanesL Çalışma \e \erim ola- rak da en iyilerinden birisi. Özelleştirilmek istenmesinin arkasında başka neyatabilir? Bafra'da bulunan fâbrika he- men hemen en bmüklerndi, ancak 5 triKonluk bu fabrika 120 mihar gibi bir rakamla özelieştirildi. Bizim fabrika- nuzın değeri ise en kötü ihti- malle 1.5 trilyon lira. De\let, 50 mihara özcllcştirilnıesine razı. Madem öyle, biz işçiler olarak bu fabrikamızın işlet- mesine talibiz. Bizim de sesi- mize kulak versinler" dedi. Yanıklar konuşmasında, Başbakan Mesut Yılmaz'a da çatarak "Seçimçahşınaiansı- rasında bizlerden o\ isterken buraya yatınm yapılacağını ve hiçbir yatırunın geriletil- mejeceğinivaat etmişti*' şek- linde sözlerini sürdürdü. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Devlet Hiç dikkat ettiniz mi? Yaşamın her alanında, bütün iyilikler ve daha çok da kötülükler için en çok sığındı- ğımız kavramlann başında "devlet" var. Kimilerimiz "devletikurtarmak", kimilerimizde "dev- letiyıkmak" ya da "devleti küçültmek"ad\na sözde sa- vaşım verirken genellikle söylediğimizin tersini de ya- parak kendimizi kurtarmanın bir yolunu buluyoruz. Iki karşıt yaklaşımda da söylenenle amaçlananırı bir- birinin tam zıddı olması anlamında, yine ikiye bölünmüş olarak kafayı "devlet"e takmış, "devletle yatıp "dev- tefie kalkarken ülkenin her bireyinin hertür insan hak- kının güvencesi olması gereken "devlet"i, kendi çıkar- lanmız adına kullanabilmenin koşullannı yaratma sava- şı veriyoruz. "Devleti kurtarma" yar\daş\ görtinen birçok parçaya aynlmış, özde birbirinin karşıtı iki önemli güç odağı var: Devlet adına azınlığın çıkarlannı kollayan, genellikle iktidar ve devlet aygrtlannı ele geçirmiş olan güçler, bu düzeni sürdürebilmek uğruna çoğunluğun insan hak- larını, demokrasiyi gasp ederek var olma savaşı veri- yorlar. Devlet güçlerini ele geçirmiş çıkar ittifakının devlet adına halk çoğunluğunu ezen uygulamalan, ezilen ço- ğunluğun deviete olan güven ve inancını sarsıyor. Tür- kiye'deki devleti kurtarma adına ihtilaller yapılıyor. De- mokrasi, insan haklan katlediliyor. Devlet terörü, yar- gısız infazlar, işkenceler, ekonomi cephesinde de vur- gunlar, soygunlar, halk çoğunluğunun yoksullaştınlma- sı yaşanıyor. Devleti ele geçirmiş çıkar ittrfakı, uluslararası sömü- rü düzeninin emrinde olarak bir yandan militarist, di- ğer yandan şeriatçı, bir başka koldan liberal, mafya, ağa, aşiret, tarikat.. kimileri birbiri ile çatışır gibi olsa da pek çok çıkar odağına birden kol kanat geriyor. Değer yargılannın da altüst olması ile en devletçi ke- silmiş güç odaklan, isimler, özelde en çirkin çıkar itti- faklannın tarafı konumuna geliyor. Iktidann içinde gö- rev alan milletvekili, bakanlık yapan kişilerin, parti lider- leri, yöneticilerinin, banka, holdingler içinde ortak, yö- netici olmalan bir suç, ayıp olmaktan çıkıyor. Partiler, iktidarlar, çıkar odaklan, sermaye ve örgütleri, ağalar, aşiretler, tarikatlar, hatta mafya güçleri ile kurabildikle- ri ittifaklarölçüsündekendilerini başanlı, güçlü, güven- cede görüyorlar. Devleti ele geçirmiş, halkı ezen bu büyük çıkar itti- fakına karşı savaşım verenler, çıkar güçleri tarafından devlet düşmanı ilan ediliyorlar. Onlar, iktidan halkın ik- tidan yapma, devleti kurtarma savaşımı verirken genel- likle hem devlet düşmanlığı ile damgalanıyor hem de insan haklan gasp edilenler, işkence görenler, hapis ya- tanlar, cezaevlerinde sürünenler, düzen dışına rtilenler, işten atılanlar, yoksullaştınlanlar konumunda oluyorlar. Sözün kısası asıl devlete sahip çıkmaya, devleti hal- kın devleti, tarafsız yapmaya çaJışanlar devlet karşıt ko- numuna düşüyor. Bir yandan da devletin gücünden yakınan, devletin küçültülmesini isteyen, asıl devlet olanaklannı sonuna kadar kullananların çelişkisi var: Devletin gücünün kötüye kullanıldığı gerekçesi ile devletin küçüttülmesi istenirken, yaratılan devlet düze- ni ve gücü, çoğunluğun daha da fazla insan haklan ve ekonomik çıkartannın yok edilmesi oluyor. Devletin, çoğunluğun çıkarlannı kollama işlevi, sos- yal devlet yok edilırken sonuç olarak iktidan, devleti elin- detutan çıkar güçlerinin çıkartan beslenip çoğunluğun haklannın gasp edilmesıne daha da elverişli bir ortam yaratılıyor. "Devlet" kavramı çerçevesinde, oynanan oyunlar, çıkarlar büyüdükçe, devlet adına iktidar gücü kötü el- lere geçtikçe her şey biraz daha fazla arapsaçına dö- nüyor. Neyin yanında, neyin karşısında olunması gerektiği biraz daha fazla kanşıp güçleşiyor Toplum kendine, çı- karlanna, haklanna, devlet"kavramınayabancılaştık- ça, devletin yağmalanmasına, siyasetin kirtenmesine, çırkın yeni iktidar ittifaklanna ses çıkarmaz oluyor. Dün sabah bir televizyon kanalında izlediğim üzere ünlü bir işverenimız, özelleştirmedeki yağmalama, hak- sızlıklar, hırsızlıklardan söz edildiğinde, "Bunlann üze- rinde öyle fazla durmamak lazımdır. önemli değildir. So- nuç olarak devletin elindeki birmal, eldeğiştırecek; dev- letin içindeki, bireylehn malı olacaktır. Yine bu devle- tin içinde kalacaktır Pahalıya gitmiş, ucuza gitmiş, önemli değildir" diyebiliyor. Milletvekillerinin, bakanla- rın birincı elden sermaye, banka, holding içinde olma- lan, kendileri ve çevrelerine çıkar sağlar konumda bu- lunmalan tepki almıyor. Devleti kurtarma adına yapılan ihtilalin, 12 Eylül'ün ürünü yasaklı YÖK düzeninde, üniversite olmaktan çok fazla uzaklaşmış, sorunlan katlanmış yükseköğretim- de gençlik nefes afamıyor. Kimi sorunları için, özünde içinde bulunduğu bütün olumsuz koşullara karşı eylem koymaya kalkıyor. Kendisini yaşamından bezdinmiş, didik didik arayan sözde devletin temsilcisı aynı polis kontrolünden geçmiş, satırlı insanların saldırısına uğ- rayabiliyor. Devletin değil, çıkar ittifakının, düzenin ideolojik ma- şası konumuna gelmiş kimi polisler, özünde devlete sa- hip çıkmadan, çogunluktan, ezilenden yana hak ara- yanlann karşısına en acımasızca çıkarken hak arayan öğrenciyi, öğretmeni coplarken, devlete karşı ideolo- jilerin militanlarım kollayabiliyor. Hak arama adına, devlet adına yapılan kötü uygula- malara karşı çıkma adına kimi devlete karşı çıkanlann içinde, gerçekten devleti yıkmak isteyen ideolojiler de barınabiliyor. Doğru yanlış, haklı haksız, iyi kötü, pek çok kavramda olduğu üzere her şey "devlet" kavramı çevresinde de çok fena birbirine kanşmış bulunuyor. Adana SASA'da grev karan alındıADANA (Cumhuriyet Güney İDeri Bürosu) - Sa- bancı Holding'e bağlı SA- SA'ya, işçi ve işveren kuru- luşlan arasında anlaşmaya varamayınca grev karan asıl- dı. Petrol-lş Sendikası Şube Başkanı Refik Deviren,işve- renden ücrete yönelik bir öneri gelmemesinin kendi- lennı grev noktasına getir- diğini sövledi. Petrol-lş Sendikası ile SA- SA işvereni arasında 19 Ara- lık 1995'te başlayan ve 5 kez oturum yapılan toplusözleş- me görüşmelerinde anlaş- maya vanlamadı. Resmi ara- bulucu olarak atanan Ada- nalı Mali Müşavir Yaşar Sungur da taraflan anlaştı- ramaymca Petrol-lş tarafın- dan alınan grev karan, dün öğle saatlerinde E-5 kara- yolu üzerindeki SASA fab- rikasına asıldı. Sendika yetkilileriyle son kez 7 marttaki oturumda bir araya gelen Ömer Sabancı, Holdıng'in Endüstri llişki- lerı Daire Başkanı Nihat Yüksel,yardımcısı Lğurtan Doğan ve SASA Personel Müdürü Cumhur Turan- h'dan ücrete ilişkin herhan- gı bir önen gelmediği belir- tildi. Görüşme hakkında bil- gi veren Petrol-lş Sendika- sı Şube Başkanı Refik De- viren şunlan söyledi: " Yakacak, izin ve bayram harçbğmdan oluşan ve yıida toplam 9 mihon lira briit olan dilimin 2*5 mirvon lira- va yükseltilmesini istedik. Bize en son 15 mihon lira önerüdL Yüzde 78.9'a teka- bül eden enflasyon oranı ka- darzam arn 5puan biçimin- deki ilk > ıl ücretzamnu öne- rimizecevapdahi verilmedL İkinci yıl için istediğimiz cnf- lasvon kadarzamda cevabı- nı bulmadL Yasal hakkımı- zı kullanıp grev karannı as- ük." Deviren, enflasyonun altında bir zamma evet de- melerinin olanaksız olduğu- nu vurularken de "SASA iş- çisi, grev deneyimi olan işçi- dir. Crev diye bir korkumuz yok. Ama tabii sorunu ma- sa haşında çözme>e işveren kadar isteküyiz" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle