Katalog

16 MART 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARAİ IŞIK KANSU Ekmekler bozuldu kulisi G azetemizde bir süredir yayımlanan Toprak Mahsulleri Ofisi'ndeki (TMO) yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin haberter yankısını buldu. TMO'daki son yolsuzluklarla ilgili olarak TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulması kabul edildi. Düşünebiliyor musunuz, TMO usulsüzlükle suçlanan ihale ve ithalat işlemlerinde onayları bulunan eski Iç Ticaret Daire Başkanı Hayrettin Karaca ve eski Dış Ticaret Daire Başkanı Fikret Erginer, kurumda çalışırken, bir yandan da tahıl ticareti yapıyorlarmış. Bir başka belgeli çalışma: Özbekistan'a gönderilen buğday, bu ülke yetkililerince "mantarlı" bulunuyor ve geri gönderiliyor. "AyıpJrsayılan ve geri gönderilen bu buğdaylar ne yapılıyor? Türkiye'de iç piyasaya satılıyor. Halk/mız, "ayıplr" ve "mantarir buğdayı afıyetle midesine indirirken, o dönemde TMO Genel Miidürü olan Tımuçin Turan, Cumhurfyet'e bu işlemi şöyle savunuyor: "Bir şekilde bu cenazenin kalkması lazımdı. Biz de iç piyasada sattık." Kokuşmuş buğdayı halka yediren kokuşmuş düzenin, kokuşmuş çarklannın en çarpıcı örneği TMO'dadır. Kim aklanmalı? A nayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Bülent Serim, yeni çıkan kitabı "Anayasa ve Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Özelleştirme"'nin önsözünde, amacını şöyle açıklıyor:"Özelleştirme, teknik bir konu olmaktan önce ideolojik bir konudur. Konunun ideolojik boyutunu savsaklayanlann yanılgıları baştan başlamaktadır. Amacım, özelleştirme isterisine tutulmuş bir toptumun bireyi Su için Ankara Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, başkentin güzide RP'li Belediye Başkanı Melih Gökçek'i, yaptığı açıklama ile çok üzdü, çok. Çavuşoğlu, şöyle dedi: "Birdenbire ne değişti ki bir kalemde suya yüzde 70 oranında zam yapılıyor? Göller ve akarsularla dolu ülkemizde suyun bu kadar pahalı olması neyle açıklanabilir? Son yapılan zamiaıia su, iştetmelerin önemli gider kalemlerinden biri haline gelmiştir. Bunu karşılayamayacak işletmeler var." Sayın Çavuşoğlu'nun bu kadar hiddetlenmesine gerek yok. Fiyat artışı, sudan sebeplerle gerçekleşmiş de oiabilir yani. olarak tarih önünde kendimi aklamaktir." Biz, Sayın Serim'in son sözlerine katılmıyoruz. Çünkü, Sayın Serim kirlenmedi ki aklansın. Âsıl aklanıp, paklanması zorunlu olanlar, kitaptaki şu satırlan okuyup, aklını başına alması gerekenlerdir "KlTierin özelleştirilmesi, ülke ekonomisine katkı yönünden her zaman olumlu sonuç vermemektedir. Örneğin, çimento fabrikalan 1970-1992 arasında Hazine'den 4.4 trilyon lira kaynak sağfamış, buna karşılık devlete 47 trilyon lira vergi ödemişlerdir. Oysa, özelleştirmeden sonra yıllarca kâr eden şirketler zarar göstermeye başlamışlardır. Hatta Teletaş konkordato ilan etmiştir. Türkiye'de işsizliğe katkısı ve gelir dağılımına olumsuz etkisi göz önüne alındığında, özelleştirmenin sosyal maliyetinin son derece yüksek olacağı söylenebilir. Milli Prodüktivite Merkezi'nce 17 sanayi işkolunda yaptınlan araştırmalar, 1989 yılına kadar kamu sektörünün özel sektöre göre daha verimli olduğunu ortaya koymuştur. KİT'lerin özelleştirilmesi sonucunda özel kesime geçen alanlarda yatınm olmayacaktır. Çünkü, KİT'lerin satışı ülke ekonomisi yönünden yatınm kapasitesini arttıncı nitelikte değil, transfer niteliğindedir." Serim'in eline ve aklına sağlık. Burs ıçın çagrı ?ağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ardından Öğretim Jyeleri Derneöi de güzel Dir adım attı. Oğretim Jyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Tahir Hatiboğlu, harç kredisi veremeyen ya da ekonomik sıkıntıda Dulunan üniversite öğrencilerine aylık sembolik bir burs vermeye karar verdikierini açıkladı. Demek, şu anda 3 üğrenciye burs veriyor. 3u burs sayısını arttırmak ve bu ülkenin aydınlık geleceği için yetişen gençlere burs vermek isteyenlere aracı olmak istiyor. Gerek burs almak, gerekse burs verilmesine aracı olmak şteyenler, Öğretim Jyeleri Derneği'nin şu eiefonuna îaşvurabilirler: "0312-223 48 01" Sevda türküleri Onları ifk Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve diğer yrtirdiğimiz değerler için düzenlenen bir toplantıda dinlemiştik. Insan sesinin görkemlı tınısı içimizi sarmıştı. Halkın "Sevda Türküleıi"ni kasetleştırdiklerini sonradan öğrendik. Omer Yılmaz Ankara Devlet Operası'nda sottst şanatçı. Bekir Küçükay da Istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nda öğretmen. Yılmaz ve Küçükay, halk müziğinin, köylü toplumun sesi olduğu kanısındalar: "Nûfusumuzun çoğunluğu henüz köylü. Dolayısıyla, bunlann hâlâ bir müziği olmalı. Halk müziği, türküler, halkımızın pulsuz dilekçeleri. Her ne kadar medyatik bir baskı altındaysalar da bu müzikleri, yine de halk üretiyor. Fakat buradaki en büyük çıkmaz, yerelliğe saplanıp kalarak, bu müziklerin gerekli yerlere ulaşamaması. Bu iletişimi de ancak sanatçılar sağlayabilir. Yapmak istediğimiz de biraz bu. Yani türküleri hak ettiği yere, dünya kültür platformundaki yerine utaştırabilmek. Bir yan yaran da şu olacak: Bir opera sanatçısı, bir konservatuvar gitar öğretim görevlisinin halk müziği ile akademik müziği bağdaştormak çabasryla, toplumda Batı müziği dinleyenlerle halk müziği dinleyenler arasındaki yapay aynlığı giderecek ufak da olsa bir köprü kunrnak." Her iki sanatçı, öncülerinin Ruhi Su olduğunu söylüyorlar: "Her şeyin bir öncülü varsa, ardılı da olmalı. Öncümüz, kuşkusuz Ruhi Su. Bu konuda sanatçı kaygısı ile düşünen, yolu ilk aydınlatan o oldu. Bu bir öykünme değif, bu bir ardıllık. Ruhi Su'nun ulaşmak istediği, çok sesli bir yorumla halk türkülerini seslendirmekti. Biz böyle bir adım attık. Bunun bir sonrası var. O da büyük orkestralaria bunlan dünya küttürüne kazandırmak. Nereye kadar gidebileceğiz şimdilik bilemiyoruz, ama hiç peşini bırakmayacağız. Sanatsal çalışmanın yanında türkülerimizi bir yana itmeyeceğiz." İki sanatçı, bu yılın ilk konserini 30 martta Atakule Nikâh Salonu'nda saat 11.00"de verecekler. Çankaya Kültür- Sanat Vakfı'nın katkılanyla gerçekleştirilecek konsere giriş serbest olacak. UYMAD TÖRK-ALMAN KARiKATUtfc BULU&MASI VE 8.ÜLUSLARARAS» . KARAFilM F6STİVAU CHP ve DSP CHR DSP'yi hedef seçti. Deniz Baykal, DSP'nin ANAYOL'a verdiği desteği, Nasrettin Hoca fıkrasıyla iğneliyor: "Nasrettin Hoca, kar helvası yapmış, sonra da 'Beğenmedım' demiş. lyi mizah, kötü siyaset. Yani, DSP'nin basanya ortak olma hakkı var, şikâyet etmeye hakkı yok." DSP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehri'ye, CHP'lilerin bu eleştirisini anımsattık. Hükümete değil, hükümetin kuruluşuna destek olduklannı söyledi.^ Ardından ekledi: "Ülkenin hükümetsiz kalması, birçok bunalıma, bir de hükümet bunalımı eklenmesi anlamına gelecekti. Öte yandan RP'li bir koalisyonun da Türkiye'ye yarar getirmeyeceğini savunuyorduk. Bu iki temelden hareket ettiğimiz zaman, bir çözüm gerekiyor. Aynca meclis aritmetiği, seçim sonuçlan böyle bir sonucu zorunlu kıldı. Biz, muhalefetimizi her zaman olduğu gibi sorumluluk içinde, etkin biçimde sürdüreceğiz. Kendi ilkelerimizden taviz vermeyeceğiz." Birbirinin alternatifi iki sağ partinin, ANAP ile DYP'nin bir araya gelmesi ile bunlara karşı anamuhalefetin RP olmaması için çaba harcayacaklarını aktaran Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü: "24 Aralık seçimleri, solun birinci partisi olarak DSP'yi gösterdi. DSP; ilkeleriyte, programıyia, gerçekçi çözüm önerilerryle halkın daha dikkatini çeker hale geldi. Solun, partimizde bütünleşmenin gerekli olduğu kanaatindeyim. Çünkü CHP, artık iktidar ortağı da olsa, muhalefette de kalsa bir gelişme sağlayamayacak. Inandıncılığını kaybetti. Örneğin, CHP'nin önümüzdeki günlerde özelleştirmeye karşı çıktığını varsayalım. Ama CHP'nin iktidar döneminde özelleştirme ile ilgili pek çok imzası var. Dolayısıyla, CHP'nin eleştirisi de inandtncılıktan uzak olacak." TBMM'deki sol, birincilik tartışması yapar, karşıhklı eleştiriyi arttınrken; ANAP ile DYP öncelikle sosyal güvenlik kurumlannı özelleştirmek, RP de yoksul, ezilmiş, itilmiş kitleler ile daha sıcak temas kurmak için kollan sıvadı. Sağ, solun helvasını pişiriyor, CHP ve DSP birbirini yiyor. KİM KİME DUM DL1VL4 BEHİÇAK ÇtZGİLİK KÂMÎL MASARACI H A R B İ SEMİH POROY GADDAR DAVUT NURÎ KURTCEBE BU AJEV/İV&EAJ'Z. & ?.. B/LBL/M Ş. BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇI MIRMIRLAR LĞURDURAK CUMHURİYET VAKFI tVtOUUk, BİR DAKİKALIK KISA FİLM YARIŞMASI KONU tNSAN YERLEŞlMLERl VE KENTLEŞME SORUNLARI KAPSAM KURMACA. BELGESEL, CANLANDIRMA VE DENEYSEL gibi farklı tûrlerdeki tüm kısa fılmlere açıktır. * ÖDÜLLER Birincilik Ödülü : 75.000.000 TL. tkincilik Ödülü : 50.000.000 TL. Üçüncülük Ödülü : 25.000.000 TL. (Jüri, aynca gerek duyarsa, mansiyon ya da özel ödül verebilir) SEÇİCİ KURUL Mehmet Açar, Suha Ann. Oktay Ekinci, Hilmı Etikan, Oktay Kurtböke, Derviş Pasin, Vecdi Sayar, Rekin Teksoy Son Başvuru Tarihi: 15 Nisan 1996 Adres: G. Erol Dernek Sk. 11/2 Hanif Han Bevoğlu / Istanbul T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 5 1 6 7 7 0 - 2 4 4 5 2 51 T.C. BAŞBAK&NLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI Gümrükler Genel Müdüriüğü Istanbul Gümrükleri Başmüdürü Sayı: B. 02.1.GÜM.4.06.10/09.HİK. Konu: 092/10/14989(92)-1328 Istanbul 1. Asliye Ceza Mahkeme- si'nin esas: 992/1034, karar: 1994/295 sayılı, 9.5.1994 günlü karan uyannca ıda- remize 101.740.- TL para cezası ödeme- ye yükümlü Hüseyin Ilhan'a kararda be- İirtilen adresinde bulunamadığından mezkûr para cezası tahsil edilememekte- dir. Tebligata esas olacak başkaca bir adre- si bilinmediğinden 7201 sayılı Tebügat Kanunu'nun 28. ve 29. maddelerine gö- re ilanen tebliğıne karar venldi. Tebligat yerine kaim olmak üzere teb- liğ olunur. Basın: 74770 Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel.: 554 08 04 Dız. R r6|ît>E MOTtAkV". 6i 6i AA VAfcblR... TARİHTE BUGÜN MÜMTAZAIUKAN l6Mart A/OB£L ALAN/LK KADIN YAZAR '1* BUGÜN, 82 YAŞtNIM ĞLOÜ. İLK GENÇjJfC Y/LlAJe/HOA MBNUIC YAPAN Ö 9t' İF, tG9t'DE İUC üÜ,ARPINPAH OA t >*2Df, BürÛK. İLGİ TOft. CPBSİ- /SOMAN.YATtA LAHfMDA GeNEUJKME İSYEÇ '/M SÖZLÜ eD€Sİ- YAT KAYNAtUA&fHMN yAG/UZlAUMlŞTl. ONfl KİTfigl OLAEAK ISMABMAfJAAJ "NİLS'İN HA- RİKULADB SERÛVEMLEgi * İSE, KlSA SU&ePE' Ç.OCUK KLASİKL&Zj AKASIMOA Y£&- AlACAtCT/. SELAAA LASEetÖP, ÜUi££/AJ- e, PAGlTtLAAl NO8EL ĞOÜLLERİNDe^ 6İ R/AIİ kAZAUAM İLK KADfM YAZA££>/.. A/l %Iils'm HankJade Se- ' ılerde. i fılm ohcakh