29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 1996 CUMAKTESİ HABERLER Turkish Daity Neurs'un yaşgünü • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Turkish Daily News'un yayım hayatına başlamasının 35. yıldönümü nedeniyle dûn akşam Hilton Oteli'nde bir kokteyl verildi. Kokteyle, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanı sıra. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nahit Menteşe, Devlet Bakanı Ali Talip Özdemir, Dışişleri Bakanı Etnre Gönensay, Turizm Bakanı Işılay Saygın, YDH Genel Başkanı Cem Boyner, bazı parti temsilcileri, milletvekilleri ve yabancı misyon temsilcileri katıldı. Demirel, Yılmaz ile karşılaştığında, gazetecileri göstererek, "fkimızbiraraya gelmezsek dedikodu yaparlar. Bunlara dedikodu lazım" diye espri yaptı. Demirel'e plaket • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkıye Sağlık Çalışanlan Eğitim ve Dayanışma Vakfı, saglık sektöründe yaptığı hizmetler dolayısıyla Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bir plaket verdi. Vakıf Başkanı İbrahim Doğan ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşldi'nde kabul eden Demirel, vakıf temsilcilerinin ve tûm sağlık personelinin Tıp Bayramı'nı kutladı. Demirel, "Benim dilimde iki önemli şey vardır, biri sağlık, diğeri de eğitim kampanyalandır" dedi. 'Beytüşşebap olayı itk değil' • tstanbul Haber Servisi -Tüketicileri Koruma Derneği tarafından Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde dûzenlenen uluslararası tüketici konferansına katılan, tnsan haklanndan sorumlu eski Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, Beytüşşebap ilçesinde yaşanan olayın, konıculann bu tûr uygulamalannın ilki olmadığını bildirdi. Türk-İş'in yeni örgütlenmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Türk-lş, örgûtlenme politikasını, gelecek hafta lzmir'de gerçekleştirilecek olan Genel Eğitim ve Teşkilatlanma Sekreterleri toplantısında yeniden belirleyecek. l8-20mart günlerinde, tzmir Hotel Princess'te yapılacak olan Türk-tş'in eğitim ve örgûtlenme politikasımn yeniden gözden geçirileceği toplantıda, "Dünyada ve Türkiye'de Ekonomik-Sosyal ve Siyasal Değişim Sürecinde Sendikalar", "Sendikal Örgûtlenme ve Sendikal Eğitimin Işlev ve Stratejisi", "Avrupa ile Entegrasyon Sürecinde Gümrük Birliği ve Çalışma Hayatına Etkileri", "Dünyadaki Değişim Sürecinde Işçi- lşveren-Hükümet Ilişkilerinde Yeni Gelişmeler", "Sosyal Güvenlikte Yeni Gelişmeler ve Sendikalann Rolü" konulan ele alınacak. Onat Kırtlar için anma töreni • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Bombalı saldın sonucu öldûrülen gazeteci-yazar Onat Kutlar, Gaziantep'te eşinin de katılacağı bir törenle anılacak. Gaziantep Özel Güney Fırat Lisesi'nin Şahinbey Belediyesi ile birliİcte düzenlediği program, bugün Anakent Belediyesi Tiyatro Fuayesi'nde kokteyl ve imza töreni ile başlayacak. Onat Kutlar'ın eşi Filiz Kutlar, burada eşinin kitaplannı imzalayacak. Program, An Sineması'nda "Hakkâri'de Bir Mevsim" ve "Hazal" adlı filmlerin gösterimiyle sürecek. Anma programının yanrtki bölümüne gazeteci-yazar Zeynep Oral da katılacak. Söz konusu Fılmler birer kez daha gösterilecek. Zeynep Oral bir söyleşi sunacak. îçişleri Bakanlığı'nda, İslami Hareket Örgütü için özel toplantı yapıldı Iran bagLantısıııa kanıt aranıyor DÜRDANE KOCAOĞLU EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Gazeteci-yazar Çetin Emeç ve yazar Turan Dursun cinayetlerinden sorumlu tutulan İrfan Çağıncı'nın yakalanmasıyla yeniden gündeme gelen şeriatçı İslami Hareket Örgütü (IHO) ile ilgili olarak Îçişleri Bakanlığı'nda bir toplantı yapıldı. tçişleri Bakanı ÜlküGüney, tHÖ'nün eylemlerinde Iran bağlantısı olduğu yolundaki gelişmeler için kesin kanıt arandığım bildirdi. Çağıncı'nın, Emeç'in katilı olduğunun kesinleştiğini kaydeden Güney. "Şimdi bütün gücümüzle, Uğur Mumcu suikasbnı aydınlatmaya çauşıyoruz" dedi. Emniyet Genel Müdür Vekili Cemil Serhadlı, eylemlere Iran desteği konusunda rapor hazırlandığını, Çağıncı'nın sorgusunda adı geçen lranlılar konusunda Dışişleri Bakanlığı'na bilgi verildiğini kaydetti. Çağıncı'nın sorgulamasını yürüten Istanbul Emnivet Müdürü Orhan Taşanlar'ın, önceki gün Ankara'ya gelmesinin ardından İçişleri Bakanlığı'nda dün İHÖ ile ilgili gızli bir toplantı düzeniendi. Bakan Güney'in başkanlığındaki toplantıya Emniyet Genel Müdür Vekili Cemil Serhadh ve Istanbul Emniyet Müdürü Taşanlar'ın yanı sıra Istihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlan ile MtT'ten bazı yetkililer katıldı. 'Çağıneı kesin katiT Ankara'ya İHÖ ve Çağıncı ile ilgili bol miktarda belge ve dokümanla gelen Taşanlar'ın, toplantıda operasyon hakkında aynntılı bilgi verdiği öğrenildi. Toplantıya katılan diğer yetkililerin de bu bilgiler doğrultusunda hazırlanacak Iran raporuyla ilgili görüşler öne sürdükleri ifade edildi. îçişleri Bakanı Güney, Çağıncı'nın sorgulamasında son aşamaya gelindiğini, ancak Iran'ın tslami terör örgütleriyle ilişkisi olduğu yolunda henüz kesin ve net bilgilere sahip olmadıklannı açıkladı. Güney, İrfan Çağıncı'nın yakalanmasından sonra yoğunlaştınlan soruşturmada önemli mesafeler alındığını söyledi. Çok ciddi araştırmalar yapıldığını kaydeden Güney, "Ülkemiz, en güzeL en ciddi şekiide, en medeni yollarla soruşrurmasını yapıyor. İrfan Çağmcf nın Çetin Emeç'in katili olduğu kesin" dedi. Güney, Emeç suikastında lran'Ia bağlantının kesinleştirilip kesinleştirilmediğine ilişkin olarak da "Henüz daha değiL Ama çok yönlfi araşürma süriiyor" dı\e konuştu. Soruşturmada sonuca yaklaştıklannı belirten Îçişleri Bakanı, iktidarlan döneminde faili meçhul cinayetlerin tek tek aydınlatılacağını söyledi. Basından da destek isteyen Güney, Çetin Emeç'ten sonra sırantn, 24 Ocak 1993 tarihinde katledilen yazanmız Uğur Mumcu'ya yöneltilen saldınnın aydınlatılmasına geldiğinı bildirdi. Güney, "Yeni bir ekip de oluşturduk. Zaten eski bir ekip vardı. Turan Dursun'un oglu Abit Dursun dan sitem Benimle hiç kimse görüşmediANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Istanbul'da 4 Eylül 1990 günü şenatçı İslami Hareket Örgütü 'nün (tHÖ) lider kadrosundan irfan Çağıncı'nın talimatı ile öldürüldüğü öne sürülen yazar Turan Dursun'un oğlu Abit Dursun, bazı karanlık güçler tarafından babasmın unutturulmaya çalışıldığinı öne sürdü. Babası öldürüldükten sonra hiçbir güvenlik görevlisinin kendıleriyle görüşmediğini vurgulayan Abit Dursun, "Koca Meclis'in Faffi Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nca hazuianan raporda, dağdaki çobanın sürme göziü kuzusu vardı da ne hikmerse Turan Bütün gücümüzie Mumcu suikasönın peşüıdeviz" dedi. Kültür Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Agâh Oktay Güner de lHÖ'nün işlediği cinayetlerde Iran bağlantısı olduğu yolundaki haberlerin anımsatılması üzerine, "tran bizim komşumuz. İran ile aramızda karşıhkb iyi niyete dayanan münasebetterin devamı dikkati içerisindeyiz" dıye konuştu. Güner, Türkiye'nin nereden gelirse gelsin teröre destek veren, teröre yardımcı olan ülkelerle olan ilişkilerinde sağlam bilgi ve belgelere dayanarak konuyu müzakere masasına daima getirdiğini ve getireceğini söyledi. Iran raporuna başlandı Emniyet Genel Müdür Vekili Serhadlı, Çağıncı'nın sorgusunun bittiğini, Iran resmi makamlanna iletilmek üzere hazırlayacaklan raporda, İHÖ ve diğer tüm şeriat yanlısı terör örgütlerinin bu ülkeyle bağlantılan hakkında aynntılı ve somut bilgilere yer verileceğini anlattı. Çağıncı'nın, Türkiye'deki terör eylemlenne destek veren bazı lranlı diplomatlan teşhis ettiğini kaydeden Serhadlı, bu kişiler hakkında Dışişleri Bakanlığı'na da bilgi sunulduğunu ifade etti. Serhadlı, kendi başkanlığında oluşturulacak bir heyet tarafından hazırlanacak Iran raporunda, ağırlıklı olarak irfan Çağıncı'nın ifadeleri ve eylemleriyle ilgili bilgilere yer verileceğini bildirdi. Serhadlı, raporu hazırlarken, lran'Ia diplomatik ılişkilerimizi zora sokmamaya gayret edeceklerini vurguladı. Gazeteci yazar Turan Dursun, evinin önünde uğradığı silalüı saldın sonucu kattedilmişti. Dursun yoktu. Babambelldde hiç yaşamamıştr dedi. Babasının 4 Eylül 1990 günü Istanbul Koşuyolu Sitesı'ndekı evinin önünde "karanhk tüccarlann kirauk katülerince" katledildiğini söyleyen Dursun, daha sonraki gelişmeleri şöyle anlattı. "Olaydan bir süre sonra eve ghtiğimde, yatak odasında suçüstü yakalanma korkusu ve telaşı ile eğreti bir biçimde ikiye katlanmış yatağui üzerinde, Ameri'nin 'Kutsal Terör Hizbullah' adlı kitabı duruyordu. Bu kitapla hangi mesaj verilmek isteniyordu? Bu ev bir yasadışı örgüt evi miydi? Caniler evi altüst etmişti. Caniler babamın doiaplaruu, yatak odasınu kftapiaruu ve basuna hazır hale getirmek için bir ömür tükettiği eserierini aramışlardı. Daha sonraki günlerde. hep bu soru ve sorulann yamtını arayıp durdum kendi kendime. Evdeki arama>ı güvenlik güçlerinden başkaian nıı yapmıstı? Ama hayır. Bunun böyle olması, olay günü tutulan ev arama tespit tutanağına göre olanaksızdı." "Benim aklım. babamuı e>inin >aiak odasında bulunan drvana ait yatağın neden katlandığj ve üzerindeki Hizbullah kitabuun neden konduğunda" diyen Abit Dursun. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ve neden san basın kartı sahibi. köşe yazan. araştırmacı, bes dili çok iyi konuşabüen. TRT'de program yapımcısı. 60'h yıllann ünlü Kcmalist müfrüsü. bir sorryaz gününün ikinci yansında vurulduğunda evi nasıl olur da böylesine kimsesiz mezaruğına döndürülebilirdi? Acaba Turan Dursun yaçamış nuydı? Aradan geçen bu süre içinde onlarca kitabı basılan, her biri yine baskı üzerine baskı yapan, y üzbinlerce okura ulaşmış olan babam gerçekten yaşamış mıydı?" 'Yok sayılabilir mi?' Resmi makamlann, cinayetin ardından görüşlerine hiç başvurmamasını eleştiren Dursun. şunlan söyledi :"fslami Cuiad-Hizbullah örgütü elemanı Mehmet Ali ŞekerileGutbettin Gök'ün yakalanması ile başlayıp Tamer Aslan'uı yakalanması ile devam eden ve son olarak da İrfan Çağıncı'nın yakalanması ile şündiUk son bulan faili meçhul rinayetieri aydınlatma girişuni süresince, nedense güvenlik birimleri benim görüşlerime basyurmadı. Bazı karanhk güçlerin bu konuda, örtülü ve katı bir engellemesi var. Bu ülkede medyasından güvenlik güçlerine, oradan da ülkede kaybolan bir kuzudan sorumlu, ama icraatlanndan sonımsuz Cumhurbaşkam'na dek her kişive göre babam yaşamamışsa ben de bu dünyada olmazdım. Aynca, 'Dın Bu'lan Merihliler vazmısür herhalde. 13 yaşmdaki IngUiz kıa Sarah ile Maraşlı Musa'nın aşkma gösterilen duyarlılığın kaçta kaçı yaşamı elinden alınan aydınlara. Turan üursun'a gösterilmişti? Turan Dursun yaşamamış ve yüzbinlerce okunın gözlerinin içine baka baka vok savılabilir mi?" Sanıklann DGM'deki duruşmasında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı Çağıncı ve Yağmur tutuldandıİstanbul Haber Servisi - Gazeteci-yazar Çe- tin Emeç ile şoforü Sinan Ercan'ın öldürülme- si olayında tetiğı çektiği, Turan Dursun cina- yetinin ise planlaladığı öne sürülen yasadışı ts- lami Hareket Örgütü liderlerinden İrfan Çağı- ncı, İstanbul DGM tarafından "anayasal duze- ni silah zonıyla degiştirmeye kalktşmak" suç- lamasıyla tutuklandı. Çağıneı ile birlikte aynı operasyonda gözaltına alınan Abdülkerim Yag- mur da tutuklandı. Terörle Mücadele Şubesi'nde bir süredir gö- zaltında bulunan İslami Hareket Örgütü'nün kurucusu, lideri ve u ameliyat tünleri" sonım- lusu "Mesut" kod adlı İrfan Çağıncı, imam ni- kâhlı eşi Hasine Yağmur. Abdülkerim Yağmur ve Hafit Bilen. saat 15.00 sıralannda gözaltın- da tutulduklan Terörle Mücadele Şubesi'nden alınarak Beşiktaş'taki İstanbul DGM'ye götü- rüldüler. Yaptığı itiraflar nedeniyle öldürülmesi olası- lığına karşı, ön ve arkasında eskortlar bulunan bir minibüsle götürülen Çağıncı ve beraberin- dekiler, DGM binasına da savcı ve hâkimlerin girdiği ana kapıdan alındı. Gazetecilerin uzak- laştınlmasından sonra binaya sokulan İrfan Ça- ğıncı'nın, "İslami Hareket Örgütü" davasının iddianamesini hazırlayan DGM Cumhuriyet Savcısı İrfan Ozh'yen tarafindan ifadesi alın- maya başlandı. Yaklaşık 5 saat süren ifadeden sonra Çağıncı. TCK'nin 146/1. maddesinde dûzenlenen "anayasal düzeni silah zonıyla de- ğiştinneye kalkışmak" suçlamasıy la "tutuklan- masıistenerek" 2 No'lu Nöbetçi DGM Mahke- mesi'ne sevk edildi. Savcı Özliyen, aynı ope- rasyonda gözaltına alınan Abdülkadir Yağ- mur'un da tutuklanmasını isterken Çağncı'nın imam nikâhlı eşi Hasine Yağmur ve Halit Bi- len'ın de "İslami Hareket Orgütü'ne üye ok mak, yardım etmek ve yataklık yapmak" suç- lamasıyla tutuksuz yargılanmasını isteyerek mahkemeye sevk etti. Mahkeme, savcının isteği dogrulrusunda Ça- ğıncı ve Yağmur'un tutuklanmusına karar ver- di. Çok sıkı güvenlik önlemleri altında DGM'den çıkanlan Çağıncı ve Yağmur, gece Bayrampa- şa Cezaevi'ne götürüldüler. Hasine Yağmur ve Halit Bilen ise akşam üzeri serbest bırakıldı. Raporda nelere yer verilecek? Bakanlıktakı toplantıya katılan bir istihbarat . yetkilisi, hazırlanmasına başlanan tran raporunda, tslami terör örgütlerinin taktik ve eylemleri konusunda tamamen kapalı olan kapılann biraz aralanmasının hedeflendiğini kaydetti. Son yıllarda Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisini oluş,turan İslami terör konusunda da devletin çok büyük adımlar attığını öne süren istihbarat yetkilisi, "Bu örgütlerüı en büyük desteği Iran'dan aldıklanna dair eUmizde çok önemli ve somut bilgiler var" dedi. Aynı yetkili, şeriat düzenini savunan terör örgütlerin, eğitimlerini Iran'm Kum kentinde yaptıklannı. Türkiye'ye döndüklerinde bulunduklan çevTelerde kitabevi de açmak suretiyle bölgesel eğitim verdiklerini anlatırken, bu örgütlerden bazılannın PKK'ye de zaman zaman destek sağladıklannı ifade etti. ABD: İran'ın parmağı varsa kmanz Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili GI>TI Davies, trfan Çağıncı'nın. tran adma gazeteci-yazar Çetin Emeç'i öldürdüğünü kabul ettiğine ılışkın haberlerin anımsatılması üzerine, şunlan söyledi: "Konuyla ilgili pek bilgim yok, ancak terorizme açıkça destek verdiği için İran'ı şimdiy e dek defalarca kmadık. İran, teröre desteğinin yanı sıra kitle imha silahlannuı peşinde ve Ortadoğu banş sürecini baltalamay a çahşryor. Ancak sözü edilen şekiide Türkiye'deki terörün ardında İran parmağı varsa. tabii ki kınanz." Polisten 23 kişiye gözaltı İstanbul Haber Servisi - Aralannda Beyoğlu İstiklal Caddesi'ne bomba koyarak iki kişinin ölü- müyle sonuçlanan eylemin de bulunduğu 9 ay- n öldürme olayına kanştıklan ve yasadışı PKK örgütü üyesi olduklan öne sürülen beşi kadın 23 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdür- lüğü Terörle Mücadele Şubesi 'nde yapılan açık- lamaya göre, gözaltına alınan kişilerin kırsal alanda eğitim gördükten sonra lstanbul'a geldik- leri belirtildi. Açıklamada, 27 Eylül 1995 tarihinde Beyoğ- lu İstiklal Caddesi'ne bomba koyarak biri Ür- dün uyruklu iki kişinin ölümüne ve 32 kişinin yaralanması olayına kanştığı öne sürülen "Dok- tor" kod ısımlı Bedri Dikdağ'ın Osküdar'da "ya- kalandtğı" kaydedildı. Güvenlik kuvvetlennce Hakkâri ve Bitlis'te gerçekleştirilen operasyonlarda ise 5 terörist ölü ele geçirildi. Sıvas'ın Divriği ilçesi Dumluca köyü kırsalındaki çatışmada Piyade Teğmen Serhat Karahasan şehit oldu. Çatışmada Jan. Ast. Sb. Burhan Us. Uzman Çavuş Selim Tılki, jandanma erleri Ergin Şimşek ve Rüstem Bil- mez yaralandı. Bölgede operasyonlar devam ediyor. Cumhurbaşkanı, komşularla ilişkilerde dikkatli olmak gerektiğini söyledi Demirel^ Iran konusunda temkinlî ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, uluslararası terör örgütlerinin finansal ve siyasi olarak tran'dan destek bulduklan iddialan karşısında "temkinli" bir tavır ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Bunlar şu aşamada iddia düzeyindedir. Tabii ki araşünlacaktır. Ancak komşulanmıziaflişkilerimizide gözetmek durumundayız' 1 dedi. Gezi dönüşü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önceki akşam tsrail-Mısır-Filistin gezisi dönüşü gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Geziyi değerlendirirken terör konusuna ağırlık veren Süleyman Demirel, şunlan söyledi: "Terörle mücadele tek tek devletlerin • Ortadoğu gezisi dönüşünde gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, terör iddialannın İran üzerinde yoğunlaşmasına dikkat çekerken, bunlann şu aşamada iddia düzeyinden öteye gitmediğini : vurguladı. işi olmamahdır. Bu böyle görülürse, sonuç alınamaz. Pek çok AvTupa ülkesi, ne yaak ki terör ayağına bulaşmca tepki gösteriyor." Türkiye'nin terörle mücadelesinde karşısma zaman zaman "insan hakian" konusunun çıkanldığını belirten Cumhurbaşkanı. "Terörle mücadeleye İstiklal Savaşı gözüyle bakılmamalıdır. Şarrn el-Şeyh'deki zirvede konuyu aynnnlanyla anlatük" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir gazetecinin zirvede alınan kararlann ne ölçüde yaşama geçeceği yönündeki sorusu üzerine, "Büyük ülkeier söz verdiler. sözlerinde durmayJarsa, onlar büyük ülkelerin küçük liderleri demektir" karşılığım verdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerini değerlendirirken de tran'a temkinli yaklaştığı gözlendi. Iddialarvar Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Terörün komşu İran'da da zemin bulduğu, hatta desteklendiği yönünde iddialar var. Bunlara şu aşamada iddia olarak yaklaşmak durumundayız. Terörie mücadele ederken komşularunızla ilişkilerimizi de zedelememeye özen göstermemiz gerekiyor" dedi. CUMARTESI YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Pis Bir Öykü : Çetin Emeç cinayetinin "teWcç/s/"yakalandı. Ba- sın ve medya yoluyla kamuya tanıtıldı. Kameralar önüne ilk çıkarılışında yüzü duvara dönüktü. Şimdi, anlamsız ifadesinden başka hertıangi bir özelliği ol- mayan bu yüzü yakından tanıyoruz. Çay yerine kuş- burnu çayı içmesi, polislere "ağabey" diye hitap et- mesi gibi bazı "insani" özelliklerini bile renkli basını- mız yoluyla öğrenmeye başladık... ' "Tetikçi", her ikisinin de örgütçüsü olduğu ve biz- zat katıldığı Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayet- lerini ayrıntılarıyla anlattı. Cinayet yerlerinde tatbikat yapıldı. Gazetecilerin yoğun ilgisi nedeniyle tatbikat- lara başlanmasında güçlük çekildi. Görevliler, "tetik- çi" tatbikat yerinden götürülmeden önce, güvenlik açısından, gazetecilerin, medya mensuplannın ora- dan ayrılmasını istedi... "Pis biröykü"ye neresinden başlamalı... Önce şu "tetikçi" sözünden... Cinayet işleyen kişiyi niteleyen sözcük, bütündillertJe, "katil"yada "can/"dir. ''Cum- huriyet", "katılzanlısı"sözünü kullandı. Renkli bası- nımız, Emeç ve Dursun cinayetlerinı nasıl örgütleyip nasıl işlediğini açıklayan kişiyi topluma "tetikçi" ola- rak sunuyor. Sanki bir mafya cinayetinin sıradan ki- ralık katilinden söz edilmekte. öldûrülen kişiler bu top- lumun seçkin aydınları, bizim arkadaşlarımızdı. öl- düren ise cinayetlerini pişmanlıksız, soğukkanlılıkla anlatan, fanatik, profesyonel bir katil. Başka bir ta- nıma (ve herhangi bir yabancı dilde karşılığım bula- madığım, bu gibi olaylann haberinde kullanıldığına rastlamadığım) başka bir söze gerek yok... Fakat renkli basınımızın, sadece kullandığı sözcüklerle de- ğil, tüm habercilik anlayışı ve üslubuyla bir olayı cı- vıklaştınp saptırmasının örneklerini saymakla tüke- temeyiz... • • • Sağcı basınımızın önde gelen kalemleri ise Emeç ve Dursun'un katilinin yakalanması ile Mısır'daki te- rörzirvesinin aynı zamana rastlamasını, bir başka yön- den, olayın ciddiyeti konusunda kuşku uyandırmak için kullanmak çabasındalar. Oysa her iki cinayete de bizzat katılan bir başka katilin, Tamer Aslan'ın itirafları, şubat başlarında polisle çatışmaya girerek yakalanışından sonra gazetelerde yayımlanmış, İr- fan Çağıncı'nın bir fotoğrafı da yine bu sırada ba- sında yer almıştı. Sağcı yazariann çabası, bu "pis öy- kü "de "taraf" olduklannı göstermekten başka anlam taşımıyor. Gazetecilik ahlakıyla da, asgari vicdan sa- hibi olmakla da bağdaşmıyor... • • • Sadece Emeç ve Dursun cinayetlerinin değil, Uğur Mumcu'nun katledilmesi de içinde olmak üzere son birkaç yılda işlenen bütün alçakça cinayetlerin ay- dınlatılmasına belki de hiçbir zaman bu kadar yak- laşılmamıştı. Aslında her şey, "TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu" geçen yıl Meclis'te tartışıldığı sırada yeterince aydın- lanmıştı. 21 Nisan 1995 tarihli Cumhuriyet'm konuy- la ilgili haberinde, komisyon üyelerinden birinin şu sözleri yer almaktaydı: "Mumcu'yu öldüreni gördüm diyen adamı bul- duk. Ancak elimizden kaçırdılar. Polis kaçırdı. DGM, hatta Emniyet işin içinde ve bizim tespit ettiğimiz ada- mın o tarihte kendi ellerinde olduğunu söyledi. Son- radan anlaşıldı ki Emniyet'in belgelerinde tahrifat var. Biz burada diyeceğizki, Emniyet, Mumcu'yu öl- dürenlerin bulunmasını engelledi..." • • • Rapor hasıraltı edildi. Komisyon başkanı, o za- manki DYP Milletvekili Avundukluoğlu, "Cumhuri- yet" gazetesinde kendisiyle yapılan bir görüşmede (21.5.1995), "Bazı büyük gazetelersankiböyle bir ra- por yokmuşçasına duyarsız davrandılar... Medya- nın, çözüm üreten bir komisyon rapotvnun üzerin- de durmaması, bana sıkıntı, hatta ürküntü venvek- tedir" sözleriyle medyadan ve renkli basından yakı- nıyordu. Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komis- yonu'nun geçen yasama yılı sonunda TBMM gün- demine alınmayarak hasıraltı edilen raporu bugün ye- niden toplumun gündemindedir. Avundukluoğlu'nun birkaç gün önce yaptığı basın açıklamasındaki söz- leriyle "Bu konulann ideolojiyle ilgisi yoktur. Hangi iktidar olursa olsun bu raponı gündeme getirmesi, komisyonun belirttiği konularda karariar alması ve uygulaması gerekir." • • • Katiller cinayetlerini itiraf ediyor ve ayrıntılarıyla anlatıyorlar. "Hizbullah", "İslami Hareket Örgütü" gi- bi örgütlerin kimlerce kurukjuğu, yönlendıritdiği ve des- teklendiği yeterince açık. Başbakan Yılmaz, bütün faili meçhul cinayetlerin aydınîığa kavuşması için gü- venlik güçlerine her türiü desteğin verileceğini, önü- müzdeki günlerde bu konuda sevindirici gelişmeler olacağını bildıriyor... Öyleyse, bu "pis öykü'nün so- na ermesi için yapılması gereken, TBMM Faili Meç- hul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu'nun Meclis'in tartışma gündemine alınması ve bütün mil- letvekillerinin, (MHP kökenli, bugünkü ANAP millet- vekili) Sadık Avundukluoğlu ya da komisyon rapo- runun geçen yıl tartışılması sırasında, "Ucu RP'ye de dokunsa, gerçekler raporda yer alacak"diyet»\en ko- misyon üyesı, RP Milletvekili Hüsamettin Korkutata kadar namuslu ve cesur davranabilmeleridir... TARTIŞMA SURÜYOR Olağanüstü halin adı kalkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Olağanüstü hal (OHAL) uygulamasını aşamalı olarak kaldırmayı programına alan ANAYOL hükümetınin, 4 ay sonra kapsamını daraltacağı, daha sonra da uygulamayı kaldıracağı, ancak özünde uygulamayı Türkiye geneline yayacak düzenlemeler yapacağı belirtildi. Bölge valisinin yetkilerini, ülke genelini kapsayacak şekiide genişleterek 79 ilin valisine devrini öngören düzenleme yapmayı hedefleyen hükümetin, II ldaresi Yasası yanında, Kimlik Bildirimı, Ateşli Silahlar ve Köy yasalannı da değiştirmeyi planladığı bildirildi. OHAL uygulamasını < kaldırma vaadiyle işbaşına gelen ANAP- DYP koalisyonunun ilk icraatlanndan biri bu uygulamanın 4 ay süreyle daha uzatılmasını sağlamak oldu. TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün yapılan oylamaya, koalisyon ortaklan DYP ve ANAP'tan toplam 33 milletvekili katılmadı. Başbakan Mesut Yılmaz ın programı nedeniyle hazır bulunmadığı oylamaya, iktidar partilerinden OHAL uygulamasına karşı olan bölge milletvekilleri ile muhalif milletvekillerinin katılmaması dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle