28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 1996 CUMARTESİ HABERLERIN DEVAMI Taksit taksit soygun M Baştarafi 1. Sayfada madığı ıçın 1996 yılında da devam edecek Hükumet- lenmız hâlâ ders almamış olacaklar kı, gelışmelerden 1997 yılında d a aynı facıayı ya^ayacağımız anlaşılıyor Belkı 1998'de d e Belkı son- suza dek' Şeker konusunda hukü- metlen suçlamaktan ve uyarmaktan bıkctık Başba- kanlann bakanlann "basi- retieri bağtamyor" demek uygun duşmeyecek "So- runlardan haberleri yok" desek, kendılennın sık sık bılgılendınldıklennı bıhyo- ruz "Kasten yapryorlar" desek, yakıştırmak ıstemı- yoruz Pekı nedır b u gaflet' Tansu ÇiDer ış başma gel- dıkten sonra, tanmda bıle dışa bağımli hale geldık Geçmış yıllarda ınsanlan- mız yabancı kıyafetlere duş- kundu Yerlı çarşılanmızda bıle mağaza mağaza dolaşa- rak yabancı unlu markalar ararlardı Yurtdışından do- nenlenn valızlen dolup ta- şardı Şımdı de bu hastahk galı- ba hukumetlenmızı sardı Onlar da mılletımıze yaban- cı gıda maddelen yedırmek- ten zevk alıyorlar Veya bu ışte bır başka hastalık var1 En kaliteli ürünler Türkiye'deydi Dunyanın en kaliteli pan- can Türkıye'de yetışıyor Eğer, tarlalanmıza bakabıl- sek, hıçbır ûlkenın, buğday- lanmızın kalıtesıne ulaşma- sı mumkun değıl Bıtkısel yağlanmız oyle Hayvan- cılıkta dunya çapında şoh- retımız vardı Dunya bınn- cısı Amenka'yı bıle sayı açısından yakalamak uze- reydık Şımdı duştüğümuz halle- re bır bakahm Turkıye'nın 1980 yılından sonra kalkın- dığını ıddıa edenler, serbest pazar ekonomısı dıye "soy- gun düzenini" savunanlar dıkkatle ızlesınler Türk ekonomısı "gelişiyor mu, yoksa baüyor mu", bır karar versınler Şekerde 1994 yılından ıtı- baren yaşadığımız facıanın tek sonımlusu Çıller huku- metıdır Hatta, tek başına Çiller'dır Onun Turkı- ye'ye yerleştırmek ıstedığı duzendır Tansu Çıller'ın dost lıste- sınde çıftçı, memur, ışçı, emeklı, dargelırlı, kuçük es- nafyoktur Sadece holdıngler, ağa- lar, patronlar vardır Çıl- ler'e gore ıyı yaşamak sade- ce onlann hakkıdır Şekerde çektığımız sıkın- tılann nedenlennı bırkaç kezyazdık Kısaca gene de- ğınelım 1994 yılına kadar Türkıye, şeker ıhraç eden bır ulkeydı 1994 yılından öncekı 17 ay ıçınde yabancı ulkelere tam 950 bın ton şe- ker sattık Karşılığmda yuz mılyonlarca dolar para ka- zandık Bu arada da halkımıza şe- ken yedırdık, hem de dış ül- kelere bır tek dolar verme- dık' Ancak, 1994 yılında ış başında bulunan yönetım kadrolan çıftçıyı kole gıbı gormeye başladılar Hatta, 60 mılyon ınsanımıza "Biz ne kadar u>gun göriirsek, o kadar yaşama haklan olma- bdır" gözû ıle baktılar 1994 yılında bu anlayışla kı- losu 1 460 lıraya mal olan pancara 1 000 lıra taban fı- yat verdıler Bu kadar duşük fıyat çıft- çıyı sadece ekonomık açı- dan çökertmekle kalmadı, aynı zamanda hakaret anla- mına da geldı Çıftçı kuru- luşlan 400 lıra yenne 200 lı- ra fark venlmesıne razı ol- dular Ama, Tansu Çıller ve hü- kûmetı bu haklı ısteğe bıle olumlu yaklaşmadı1 Talihsiz açıklama Sonuçta uretıcı ekım alanlannı daralttı Çıller bu- na rağmen çıftçıyı tehdıt et- meye devam ettı ve "Beni kızdırmayın, ithalat yapa- rak şekerfiyatlannı duşurü- rüm" dedı Bu talihsiz açıklama ve katı tutum hukümetle üretı- cının arasındakı ıplenn ta- mamen kopmasına neden oldu Uretıcı ekım alanla- nnı daralttı ve 1995 yılında şeker açığımız 600 bın tonu buldu Eğer, çıftçıye kılo başına 200 lıra daha fark ve- nlmış olsaydı, hem şeker şırketının kasasından çıka- cak para 2 tnlyon lırayı geç- meyecek hem de ıthalata ge- rek kalmayacaktı Ustelık paralar kendı uretıcımızın cebme gırecek \ e Turk eko- nomısıne de katkıda bulu- nacaktı Şımdı ıse geçen yıl yapı- lan ithalat ıçın odedıklen- mızle bırlıkte, yabancı ulke- lenn uretıcılenne vereceğı- mız para 50 tnlyon lırayı ge- çecek' Aynca tuketıcımız, nor- mal koşullarda 40 bın lıraya yıyebıleceğımız şeker ıçın kılo başına 70 ıla 80 bın lı- ra odemek zorunda kalma- yacaktı Ama ne yazık kı, aynı tehlıke hâlâ suruyor Çıftçı, hukumetlere guvenmı kay- bettığı ıçın fıyat garantısı ıstıyor Pancar ekımı ıçın çalışmalar mart ayı başında başlar, nısan ayında sona e- rer Ancak, nısan ayında çıft- çının karannı değıştırmek zordur Bu nedenle çıftçı- mız 1996 yılı pancar fıyat- lannın açıklanmasını en geç mart ayı sonuna kadar bek- leyecek Eger, mart ayı .sonuna ka- dar fiyat açıklanmazsa veya fıyat 15 sentın çok altına dü- şerse buyük çoğunluk pan- car ekmeyecek Boylece 1996 ve 1997 yıllannda şe- ker açığımız belkı de 700 ı- la 800 bın tonlara çıkacak Tabıı bu rakam ne kadar ekım yapılacağına bağlı Ekmeyen çıftçılenmızın sa- yısı artarsa, şeker açığımız da artacak Sanayı Bakanı'nın şeker konusunda yaptığı açıklama umut vencı Ancak, zıraat odalanna gelen haberlere gore Sanayı Bakanı bıraz zorlanacak gıbı Çunku Planlama, şekerpancan ta- ban fiyatlannın 5 bın lıra- nın üstünde açıklanmasına karşı Stoklanmız tükeniyor Şeker şırketme aıt fabn- kalardakı stoklanmız surat- le azalıyor Şekere zam ha- berlennın yaygınlaşması ve stoklann enmeye yuz tut- ması ıç talepte bırdenbıre patlamaya neden oldu Gunde 5 ıla 6 bın tonu geç- meyen ıç talep 3 gunden be- n 20 bın tonun üstune çık- tı Stoklanmız da 500 bın tonun altına duştü Tabıı ıç talebın patlama- sı, berabennde karaborsayı da getırdı Fabnka çıkışı 42 bın lıra olan şekenn kılosu, pıyasada 6 ıla 7 bın lıra fark yaptı Stokçulann kamyon başına 200 mılyon lıra cıva- nnda para kazandıklan be- hrtılıyor Uretıcıler bu tur pazarla- manın adını da koymuşlar "Taksit taksit vurgun!™" Hükumetı uyanyonız Tekruk nedenlerle fabnka- lar 20 bın tonluk talebe rağ- men gunde 7 ıla 8 bın ton- dan fazla satış yapamıyor- lar Karaborsayı ve stokçu- luğu onlemek ıçın gunluk satışlar bu sevıyede tutul- malıdır tthalat bağlantılanna he- men başlanmalı ve yetkı şe- ker şırketlenne venlmelı- dır Sıkıntılann 1997 yılın- da da yaşanmaması ıçın hü- kümet, üretıcının ıstedığı 15 sent taban fiyatı mart ayı sonuna kadar açıklamalı- dır Aksı halde. çıftçıden esırgedığımız uç-beş tnl- yon lıranm belkı de 10 ve- ya 15 katını yabancı ul- kelenn çıftçılenne gene ar- mağan etmeye devam ede- nz Aynca, halkımız da şeken 100 bın lıradan ye- mek zorunda kalır Gözyaşları asla • Baştarafi 1. Sayfada lannın da aralannda bulun- duğu yaklaşık 300 kışı dun Mustafa Kemal Mahallesı Muhtarlığı onunde toplan- dı Burada bır konuşma ya- pan, olaylarda olen Hakan Çubuk'un ağabeyı Zeynel Çubuk, devletın vatandaş- lan çoban gıbı gûtmek ıste- dığını ılen surdu Mahalle Muhtan MazJum An ıse olaylann uzennden 1 yıl geçmesıne karşın faıllenn bulunamadığını soyledı Kı- mı devlet organlanmn halkı suçlu duruma duşürduğunu savunan An, "Biz Ümrani- ye halkı olarak katiiler bulu- nuncaya kadar olayuı takip- çisi olacağız" dedı "Şehitlerimiz ölümsüz- dûr" yazılı pankart açan, olenlenn fotoğraflannı taşı- yan grup "Faşizme karşı o- muzomuza" sloganlan eşlı- ğınde 30 Ağustos tlköğre- tım Okulu'na kadar yurudu Burada olenlenn anısına ka- ranfıl bırakan aıleler, daha sonra sessızce dağıldılar G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada tu Hal her dort ayda bır paldır kuldur uzatılıyor Yenı hukumet de ışe uzatmayla baş- ladı Oncekı hukumetlerden de bılıyoruz kı, her yenı gelen heyecanla ya da he- yecanlı gorunerek Guneydoğu'ya gıdı- yor, bır dızı pembe vaatlerde bulunup donuyor Başbakan Mesut Yılmaz da oncekı gun sorunun sılahla çozuleme- yeceğını soyledı Onumuzdekı gunler- de de, "bırpaket açacağını" soyleyebı- lır Daha once yaşadıklarımızın ışığında yenı hukumetten şunlan yapmamasını ozellıkle dılıyoruz 1 - Paket açmayın Bugune kadar açı- lanlann tumu boş çıktı Yenı bır paket sozu halkla alay etmek olur 2 - Kurt realıtesını tanıyoruz, demesın Daha once tanıyoruz dıyenler, "Benım tanıdığım bu değıldı, çok değışmış" de- yıp, çark ettıler 3 - Guvenlık guçlenyle halkı yuz yuze getırmeyeceğız, demesın Oncekıler de bu sozu verdıler ve tuttular Yuz yuze degıl, burun buruna getırdıler 4 - Koruculuk sıstemını kaldıracağız, gozden geçıreceğız, demeyın Kaldıra- cağız deyınce kalkındırdılar, gozden ge- çıreceğız deyınce eksıklennı tamamla- dılar Bugun de ne yazık kı, koruculuk sıstemını her turtu suçu ışlemeye uy- gun bır zemın halıne getırdıler 5 - Teronstle yurttaşı bırbınnden ayı- racağız demeyın Bundan oncekıler de OHAL'de "Son Kez" Tangosu... ayıracağız dedıler Teronstlerle yurttaş- lara aynı uygulamayı ayn ayn yerlerde yaptılar Meğer ayırmaktan anladıklan buymuş Oncelıkle, bolgeye gıden gu- venlık guçlerının yetkılerını ıyı ayarlayın 6 - Bolge halkına yenı konut sozu ver- meyın Sızden oncekıler, nasıl olsa ye- nı konut vereceğız deyıp mevcut ko- nutları yok ettıler Yenısını de vermedı- ler 7 - Bolgeye yatırım seferberlığı sozu vermeyın Oncekıler de aynı sozu ver- dıler Yatınmdan, halkı, her şeyı yatır- mayı anladılar Sozun kısası, vaatte bulunmayın Zı- ra bolge ınsanında "vaat" dınlemekten hal kalmadı Hal çoktandır kalmamıştı Sız şımdı tutup, "Hal kalmadıysa Ola- ğanustu Hal verelım" dedınız Yanı, go- runuşe bakılırsa donuşumlu, boluşum- lu, çekımser desteklı azınlık hukumetı- nın de oncekılerden farkı yok Hukumet, son kez uzattığı bu "hal"\r\ ardından bazı "yenılıkler" tasartıyor Ço- ğu tanıdık ll Yasası'nın, Koy Yasası'nın değıştınlmesı planlanıyor Bunlar50se- rısındekı otekı hukumetlerın de olağa- nustu halın (OHAL) yenne koymak ıste- dıklenydı Başarılamadı Ancak sozu edılen de- ğışıklıkler, ıkı ucu OHAL'lı bır değnek gı- bı YenıyasalarOHAL'ıGuneydoğu'dan kaldırırken tum Turkıye'ye yayma orta- mı da yaratabılır II Yasası'yla valılenn yetkılerının arttı- nlması planlanıyor Buna gore valıler, guvenlığı ve huzuru sağlamak ıçın her turlu onleme başvurabılecekler Yanı, bır bakıma Olağanustu Hal Bolge Valı- sı'nın elındekı yetkılerın onemlı bır bo- lumu tum valılenn elıne geçmış olacak Hukumet, Kımlık Bıldınmı Yasası'nda da "halkıyla her an temas kurabılece- ğı" değışıklıklere hazırlanıyor Herkes bulunduğu yen, nereden geldığını, ne- rede oturduğunu bıldırmek zorunda olacak Demokratık kuralların ışledığı, hukukun hıçe sayılmadığı bır ulkede bu uygulama herhangı bırsorun yaratmaz Planlama açısından yarar da getırebılır Ne var kı ulkemızde "adresı alınan" kı- şının sonunun ne olacağı bılınmedığı ıçın akla ıster ıstemez değışıklığın olum- suz yonlerı gelıyor Bu değışıklık Olağa- nustu Hal uygulamasını kaldınrken gun- deme gelınce kuşkular ıster ıstemez da- ha da artıyor Yine OHAL'sız OHAL uygulaması ya- ratacak dığer "onlem"de ateşlı sılahla- nn kullanımına ılışkın Gorunen o kı gu- venlık guçlennın halen tanık olduğumuz sılah kullanma yetkısı yetersız Bıraz da- ha arttırmak ıstıyorlar OHAL'ın uzatılması goruşmelerı de yasanın şanına yakışır btr bıçımde ger- çekleştı Öncekı akşamkı goruşmede, DYP grubu adına soz alan eskı Içışlen Bakanlığı Musteşarı, Çorum Mılletvekı- lı, yanı memur-mılletvekıllerınden Bekir Aksoy saptamada bulundu "Bolge halkına hak venlmesı ıstemı PKK stratejısıne hızmet etmek olur." Insan haklanndan sorumlu eskı ba- kan, CHP istanbul Mılletvekılı Algan Hacaloğlu buna karşı çıkınca, yanıtını DYP istanbul Mılletvekılı, yanı bır dığer memur-mılletvekılı Necdet Menzir'den aldı "Otur yenne " DYP Bılecık Mılletvekılı Bahattin Şe- ker de, soyadı gıbı çıkıştı Hacaloglu'na "Kes ulan sesını ." Bu durum gosterıyor kı, once TBMM çatısı altındakı olağanustu halı kaldır- mak gereklı Yoksa yenı Meclıs'ın halı de hal de- ğıl Terorle mucadeleye aynlan pay, but- çenın yuzde 40'ını buluyor Buna teror nedenıyle ortaya çıkan uretım kayıpları da eklenırse Turkıye'nın bır numaralı so- rununun ne olduğu daha ıyı ortaya çı- kar Ne yazık kı terorle mucadele bırçok kesımı de zengın eden bır sektor halıne geldı Işın ıçıne ekonomık kazanımlar gırınce terorun bıtmesını ıstemeyecek kesımlerın sayısı az değıl Olağanustu Hal'de "uzatmalara" gı- derek bır çozum elde edılemedı Acaba demokrasıde "uzatmalara" gıtmeyı denesek Nasıl olsa bıraz uzatınca kısaltmak "zor" değıl Başbakanlık^ta Iran toplanbsıANKARA (Cumhurrvet Bürosu)- Başba- kan Mesut Yılmaz. Genelkurmay ve Dışış- len Bakanlığı yetkılılenyle Turkıye'dekı onemlı faılı meçhul cınayetlenn Iranlı dıp- lomatlann desteğıyle gerçekleştınldığıne ılışkın kanıtlar uzenne ıkj ülke arasında ge- lınen noktayı değerlendırdı Dışışlen Baka- nı Emre Cöoensay, lslamı Hareket Örgutu (İHO) lıderlennden IrfanÇağına'nın yaka- lanmasıyla başlayan soruşturmanın surdu- ğunu anımsatarak "Deliller daha oluşturu- luyor" dedı Başbakan Yılmaz, dun Başbakanlık mer- kez bınasında surdurduğû yoğun program arasında surpnz toplantılar da gerçekleştır- dı Yılmaz, DYP lıden Tansu Çiller'le go- ruşmeden once oğle saatlennde Mıllı Gu- venlık Kurulu Genel Sekreten Orgeneral fl- han Kılıcla bır araya geldı Yılmaz, daha sonra Genelkurmav Başkanı Orgeneral Is- mail Hakkı Karadayı ıle yaklaşık 1 5 saat suren bır toplantı duzenledı Yılmaz-Kara- dayı goruşmesının onemlı bırbolumüne Dı- şışlen Bakanı Emre Gonensay ıle Dışışjen Bakanlığı Müsteşan Büyükelçı Onur Öy- men de katıldı Başbakan'ın Genelkurmay \e Dışışlen yetkılılenyle görüşmesı surerken Başba- kanlık Müsteşan Birkan Erdal da ıcracı ba- kanlıklann musteşarlan ıle bazı genel mü- durlerle toplantı yaptı Orgeneral Karadayı, göruşmenın ardın- dan gazetecılenn sorulanna, "Nezaket çer- çevesinde, hizmet işbirliği içindc bir zi) arct" degerlendırmesını vaptı Orgeneral Kara- dayı, "Ege Ordu Komutanlığı'nın statusu konusunda bır değertendirme oldu mu" so- rusuna, "Okonugönışıibnedi'" yanıtını ver- mekle yetındı Dışışlen Bakanı Gonensay, goruşmeden aynlırken bır gazetecının, "fran'a karşı bir tavir için yeterli deffl var mı" sorusu uzen- ne, "Deliller daha oluşturuluvor. Dışişteri Bakanlığı'na intikal etmış bir bilgi yok da- ha. Tahkıkat devam ediyor" dedı Başbakan Yılmaz toplantılarda, Nevşe- hır ve Nığde çevTesındekı "patates sorunu- nun" ele alındığını so> ledı Yılmaz, "Pata- tes konusunu göruştük. Nevşehir ve Niğ- de'deki urericilerimizin sorunlanna çözum çahşmalanmız devam edivor" dıye konuş- tu Yılmaz, Iran la ılışkılenn gergınleştığı- ne ılışkın sorulara, "O konuda bir şe> sov- kvemcm. Tahkikat devam edivor. Tahkikat biter bitmez İçişkn Bakanunız gerekli açık- lamavı vapacakür" dedı Yaşar Kemal: Yıltnaz 9 ın çıkışı olumlu atluıı Haber Merkezi - 'Akdeniz Araştırmalan Kataktn Enstitüsu'nun (ICEM) 'Lluslararası katalonya Odulu'ne layık gorülen unlü yazar VaşarKemal, bu ödülün edebı kışılığıne ve sa- natsal yaratıcılığına venldığı ıçın buyûk değer taşıdığını soyledı Kemal, Katalonyalı sanat- çı Eduard Arran/-Bravo'nun yaptığı, Akde- nız'ı sımgeleyen bronz heykel ıle yûz bın do- larlık paraödulünü, 16 Mayıs 1996 Perşembe günu, Barcelona'da Katalonya Hukumet Sara- >ı'nda vapılacak olan törende, Ispanya Kralı Juan Carlos'tan alacak Katalonya Hukumet Başkanı Jordi Pujot'un başkanlığını yaptığı ve aralannda Ispanyol mı- mar Rkardo BofîlL, Fransız tanhçı Georges Dub>, lı N ESCO Genel Mudurü Federico Ma- vor Zaragoza ve \ ıyolonselıst Mstislav Rost- ropovTç'ın de bulunduğu 19 kışılık uluslarara- sı jun. bu yılkı 'Lluslararası Katalonya Ödu- lu'nü Yaşar Kemal'e vermeyı oybırlığı ıle ka- rarlaştırdı Barcelona'da bır basın topkntısı duzenlejen jun yönetıcısı Katalan romancı Baltasar PorseL ödulün Yaşar Kemal'e venl- mesının gerekçelennı şövle açıkladı "Birinci olarak: \aşar Kcmal'in. Homeros destanlanndan Büıbirgece Masallan'na ka- dar v av ılan yuzlercc vilhk ka\ naklardan Ana- dolu'da, \kdeniz ıle Toros Dağlan arasındakı Çukurova'dakı Turk ve Kurt ozan, âşıkve ab- dallann sozlu geleneğınden yararianarakoluş- turduğu, bır ıhnmalle Turkıve'deki rurunun ilk orneği olan romanlannın ustun kalıtesı ve ozgünluğu nedenıvle.- Vaşar Kemal'in.savıla- n yirmıyı aşan romanlan bovunca, efsanevi harekeüı, zengın anlatımlı bır dunva betımle- nirken sözcuğun en saf halıv le epık solukla do- lu bır anlanvla açlığın, şiddetm ve insani ilişki- lenn guçlü ve gızli yasalan müthiş lirik bir enerjiyle yuceltılıyor. Ikinci olarak Yaşar Kemal; yoksul koy- lüleri, çobanlan, göçerleri, kentli işçileri, yerel ağalara, buyük toprak sahıplcrınc ve aynı zamanda devletin uyguladığı zulmc karşı savunan burün edebi vapıtlarında ve medeni evlemlerınde, derin bır toplumsal bilincı işliyor. Vaşar Kemal aynı zamanda Kürt halkı- nın en temel ulusal haklarına yönelik ola- rak çekriği acımasız ve kanlı İuyıcılığı da teşhir edıyor. Butün bu nedenlerle, Vaşar Kemal bırçok kez yargı onüne çıkarıldı, hapsedildı ve ışkence gördu. Lçuncu olarak. Vaşar KemaPın dev ya- pıtlannın en temel y onlerınden bin de oku- ması-yazması olmayan insanların gunluk geleneklerınde derlediğı soz ve deyımlerie olağanustu bırşekıldezengınleşen Turkçe- nin, bir edebiyat dili olarak yaratılmasın- dakı tayin edicı katkılardır." 8 kez venlen bu uluslararası odüle, daha once Çekoslo\akva Cumhurbaşkanı Vaclav Ha\el ıle Almanya Cumhurbaşkanı Richard \on Wetzsacker( 1995), toplumbılımcı Edgar Monn (1994).jenetık uzmanı Luigi Luca Ca- vaılı-Sforza (1993), vıyolonselcı Mstıslav Rostropov ıç (1992), okyanusbılımcı Jacques- V>es Cousteau (1991), fizıkçı Abdus Selam (1990) ve felsefecı Karl Popper (1989) layık görulmuştü 1989 yılında Katalonya ozerk hükumetı ta- rafmdan kurulan ICEM. gerçekleştırdığı bı- lımsel çalışmalar, toplantılar ve yayınlarla, Akdeniz bölgesı gerçeklennın mcelenmesını ve yaygınlaştınlmasını amaçlıyor Enstıtu. her yıl ortalama 150 adaydan bınne 'Lluslarara- sı Katalonya Odülü'nü venyor Uluslararası çaptakı buyük ödule layık go- rülen Yaşar Kemal, Cumhunyet'e yaptığı açıklamada duyduğu memnunıyetı dıle getır- dı Ödülün açiklanmasından üç ay once jün başkanı Baltasar Porsel'ın kendısıyle gorüş- meye geldığını belırten Kemal şöyle konuş- tu "PorseL boyle bir odulu kabul edip etmeye- ceğimı sordu. Ben prensip olarak para odulle- rinı kabul ermıvorum Ama. bu (>dulu, Kata- lan bölgesinın bır odulu olduğu ıçın sevinerek kabul edeceğımı soy ledım. Katalanlar, ozgür- luğune duşkun yığıt bir halk. Bu 7 milyon ın- san, on yıllarca Franko zulmüne boyun eğme- yerek buyuk bır dircnç gosterdi ve İspanva ıçinde yıliar önce ozerklıkJerini kabul ettirdi- ler." Yaşar Kemal, bu ödülün edebı kışılığıne ve sanatsal yaratıcılığına venldığı ıçın buyuk bır değer taşıdığını vurgulayarak "Zaten ödülge- rekçesınde de bu noktalara dikkat çekılmiş. PorseL benunle vaptığı goruşmede de varaücı ve özgun bır dıl kullandığıni ve roman anlayı- şına yeni teknik ozeilıkler geürdiğımi v urguİa- mışt" dıye konuştu "Ödülün aldığım son mahkûmıyetk hiçbır ilgisı yok. OdüL bu mahkûmiyetten çok önce karariaştınlmıştL Ve eserlerinun edebi değeri- ne verüdi" dıyen Kemal, ödulün muhahf ol- makla da ılgısı bulunmadığını sövledı Ke- mal "Zaten, bu odulu daha once alan kışilere baktığınız zaman, bu odulun muhalıf olmak- la bir Ugisi bulunmadığını görursunüz. Örne- gin \lman Cumhurbaşkanı VVeızsacker, Çek Cumhurbaşkanı Havd gibi isimler bu odulü al- mışlar. Bunlann muhahf olmadığı beHi" dedı Ya^ar Kemal m, Başbakan Mesut Vdmaz'la ılgılı değerlendınnelen de şoyle "Savın Baş- bakan'la eski bir dostlugumuzun olduğu doğ- rudur. Mesut V ılmaz'ın amcası Izzet Akçal, Nazım'ın Bursa Cezaevı'nde vattıgı vıilarda cezaevi savcısıvdı. tzzet Akçal, Nâzun'ın yakın dostuydu. Benım ve Abı<iın Dıno'nun, İzzet Bey'leoyiUardantanışıkhğınıızveyakınlığımız vardı. Bu yakınlık uzun y ılLar devam etn. Me- sut Y ılmaz'ı da bu nedenle çok u/un \ıllardan beri tanırun Mesut V ılmaz'ın Meclıs'te, Tur- kiye'nin altına ımza attıgı uluslararası sozleş- melere u\ ması gerektıgını belırtmesi ve duşun- cenın ozguriuğunun onundekı engellen kal- dınmaktan söz etmesı olumlu bırçıkışür. Bu çı- kışıyla Yılmaz, benım dosnım olmaktan çok Turkıye'nın dostu olmaya nivetli olduğunu göstermiştir. Lnıanm, bu tutumunu sürdu- nır." 'Yaşar KemaTsiz olmaz1 * Europalıa Turkıye Sonımlusu Eczacıbaşı Yatınm Holdmg Yonetım Kurulu Başkanı Bu- lent Eczacıbaşı, 1997 y ılında yapılacak Euro- palıa Turkıye Festıvalı programında yer ala- cak olan Vaşar Kemal ın Turkıye'nın yetıştır- dığı evrensel değerlerden bır olduğunu belui- tı 'Vaşar Kemal'siz Turkıye Europalia'sının duşunülemevecegını belırten Eczacıbaşı "Ya- şar Kemal'ın mahkûmiyeti. bızi her şeyden on- ce bir yurttaş olarak duşundurmeÛdir. Tüm eserlennde, banş ve dostluğu oven xe ozendi- ren boylesine değerli bir yazanmız halkı kın \e duşmanlığa tahnk suçlamasıyla mahküm ediliyorsa ulkemizde çözûlmesi gereken sorun- lar var demektir" dedı Cüner Boşnaklar yardımı az buldu sinemaya sahip çıkıhııalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-8 Uluslararası An- kara Fılm Festıvalı, dun ak- şam Akun Sıneması'nda ya- pılan "Şanghay Üçlüsö'' fıl- mının gostenmıyle başladı Festıvalın açış konuşma- sını eskı Kultur Bakanı ve CHP Içel Mılletvekılı Fikri Saglar yaparken, yenı Kultür Bakanı Agâh Oktay Güner de, ulusal sinemaya sahıp çı- kılması gerektığını sövledı Açılışta geçen yıl yaşamını yıtıren unlu yazar Aziz Ne- sin'ın oğlu AH Nesin, "Aziz Nesin EmekÖdühl"ne değer gorulen sınema yazarlan Ni- jat Özön ve Giovanni Scog- namiDova odullenm verdı Gelecek y ıl yapılacak Anka- ra Uluslararası Sınema Fes- tıvalı'nın afışı ıçın yapılan yanşmanın bınncısı Fevzi Yazıa da ödulunü aldı Sunuşlan gazetemız yaza- n Mahmut Tali Öngören'ın yaptığı törende, "Yeşil Çam'uı 5 Ustasına Cüzeüe- me" adlı programdan kısa bır bolum sunuldu Konuş- malann ardından "Şanghay Üçlüsü" adlı fılm gostenldı Açılışa, Çankaya Beledıye Başkanı Doğan Taşdelen de katıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra'da Bosna-Hersek - Hırvatıstan Federasyo- nu ordusunun modernızasyonu ıçın yapılan ~l luslararası Katkı Konferansı"nda bırçok ülkenın bağışta bulunmakta çekıncelı davran- ması nedenıyle malı yardım bunalımı yaşan- dı ABD, Türkıye ve Mısır'ın yaptığı bağışla- nn 100 mılyon dolann bıraz uzenne çıktığı be- lırtılırken dığer katılımcı ülkelenn bu aşama- da malı yardım yapmayacaklannı açıkladık- lan bıldınldı ABD, Bosna'dakı yabancı güç lenn gen çekılmemesı durumunda, yardımı yapmavacağını vureuladı Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Alialzzetbegoviç ın ozel tem- sılcısı eskı Dışışlen Bakanı Muhammed Şa- kirbey, ordunun modernızasyonu ıçın yapıl- ması planlanan yaklaşık 750 mılyon dolarlık yardımın, ülkenın gereksımmlen açısından çok az olduğunu soyledı Dışışlen Bakanı Em- re Gonensay, konferansın amacımn, federas- yon ordusuna "meşru savunma" olanaklan sağlamak ve ıstıkrarlı bır asken dengenın oluş- turulmasına yardım etmek olduğunu kaydet- tı Bosna-Hersek - Hırvatıstan Federasyonu ordusunun donanımının ve eğıtımının saglan- ması amacına yonelık olan uluslararası kon- ferans, dun Ankara'da yapıldı Eşbaşkanlığı- nı Dışışlen Bakanlığı Musteşan Buyukelçı Onur Oyınen ıle ABD Dışışlen Bakan Yar- dımcısı Strobe Talbott'un yaptığı konferansa, şu ulke ve örgütler katıldı "Avusturya, Belçika, Bulgaristan,Çek Cum- huriyeti, Mısv, Vunanistan, Endonezya, Ür- dün, Malezya, Hollanda, Pakistan, Portekiz, Romanya, Birieşik Arap Emırtikleri, Slovak- ya, İspanva. Ukrayna, Ingıltere, Bosna-Her- sek, Arnavııduk. Bangladeş. Bnınei, Kanada, Aunanya, Macaristan. Japonva, Kuveyt, Fas, Norvec, Polonya, Katar. Av rupa Bırlığı Donem Başkanlığı'nı temsilen İtalya, ıslam Konferan- sı Örgutu Sekreteryası, Avrupa Guvenlıkve tş- birlıği Teşküab (AGlT) ve Avrupa Konseyi.'" Konferansın bıtımınden sonra açıklanan or- tak bıldınde, bolgede guvenlık ve ıstıkrann asken dengenın sağlanmasıyla elde edılebıle- ceğı kaydedıldı Sılahlann denetımı mekanız- masının tek başına federasyonun kendını sa- vunmasını veya bölgede asken dengeyı sağ- layamayacağına dikkat çekılen bıldınde prog- ramın onemlı unsurlannın ^unlar olduğu kay- dedıldı "Silahlann denetimi ışlemı ıle tam uyum, federasyon ordusunun kendı toprakla- nnı ve halkını korumak ıçın savunma ve cay- dırma yeteneğının geliştınlmesi, programın Bansı L y guiama Gucu'nden (IFOR) aynlarak federasyonun asken ve sıyası yapılanna bıra- kılmasu egıtim ve donanım programuun ulus- lararası toplum için şeffaf \apılması." Ortak bıldınde, federasyon ordusu ıçın >a- pılacak yardımın malı ulaşım, eğıtım ve do- nanım konulannda olduğu belırtıldı Ortak bıldınde. bütun taraflann bölgede ba- nşı getıren Dayton Anlaşması kurallanna uy- ması gerektığının altı çızılerek "Bosna'daki tüm yabancı guçler çekilmelidir" dendı ABD'den koşullu yardım ABD. Bosna Federasyonu ordusuna yapa- cağı 100 mılyon dolarlık yardımı, "Bosna'da- ki tum yabancı gûçkrin geri çekilmesi" koşu- luna bağladı ABD Başkanı Bill Clinton ın Balkanlarjia asken ıstıkrann sağlanmasından sorumlu Özel Temsılcısı James VV. Pardevv, konferanstan sonra düzenledığı basın toplan- tısında. uluslararası toplumun boyle ozel bır toplantı ıçın ılk defa bır araya geldığıne ışaret ederek "Konferansta, spesifık bağışlardan çok, eğitim ve donanım progranu ıçın genel bir des- tek aradık" dıye konuştu Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı lzzetbego- vıç'ın özel temsılcı statusüyle Ankara'da bu- lunan eskı Dışışlen Bakanı Şakırbey ıse gaze- tecılere yaptığı açıklamada, ülkesınde yaban- cı güçler bulunduğuna yönelik ıddıalann ger- çekle bır ılıntısı olmadığını belırttı Cumhunyet'e bılgı veren dıplomatık kay- naklar, ABD, Türkıye ve Mısır'ın dışında ma- lı katkı yapan ulke olmadığını bıldırdıler Kay- naklar, Avrupa Bırlığı'nın (AB) ılke olarak Bosna'ya malı yardıma karşı çıkmadığını, an- cak sorunun "oncetikler" olduğunu kaydettı- ler AB ulkelennın konferansı "zamansız'' bu- larak tepkı gostermelenne karşın, Ankara'nın, konferansa 32 ulke ve 5 uluslararası kuruluşun katılmasından memnun olduğu bıldınldı Faüahiyan cînayet sorumliısu • Baştarafi 1. Sayfada çok, surdurulmesını ön- görüyor Son olarak 1995 yılınm Kasım avmda. Fe- deral Dışışlen Bakanlığı tarafından Bonn'da dü- zenlenmek ıstenen ve ara- lannda donemın Türkıye Dışışlen Bakanı Deniz Baykal'ın da bulunduğu dışışlen bakanlannın da- vetlı olduğu "İslam Kon- feransı"na Iran Dışışlen Bakanı'nın da davet edıl- mesı uzenne Federal Dı- şışlen Bakanı Klaus Kin- kel, yoğun eleştınlere he- def olmuş, hakkında ıstı- fa edeceğı soylentılen bı- le çıkmıştı ıran ın fsraıl Başbakanı Izak Rabin'ın öldürülmesını *\llah'ın adaleti" olarak nıteleme- sınden sonra gerçekleşen bu davet, yoğun eleştılere yol_açmıştı Öte yandan. perşembe gûnü hakkında tutuklama emn çıkanlan İran Istıh- barat Bakaıu, 1993 yılın- da da Bonn'da resmı top- lantılara katılmış ve Al- man ıstıhbarat daıresıyle temaslarda bulunmuştu fran'm Bonn büyükel- çısı, ıstıhbarat bakanmın tutuklama karannın, Mı- sır'dakı Şarm el Şeyh'de yapılan son uluslararası terorle mücadele zırvesı sırasında alındığını sovle- yerek karan kınadı Fede- ral hükümet ıse cuma gü- nu (dun) konuyla ılgılı bır açıklama yapmaktan ka- çındı Yeşıller Bırlık 90 Partısı meclıs grubundan yapılan açıklamada ıse Iran tstıhbarat Bakanı ıçın çıkanlan bu tutuklama emnnın federal hukumet ıçınbüyuk bır hezımet ol- duğu behrtıldı ve Bonn'un bugune dek Iran'ın Mıkonos suıkas- tıyla doğrudan bağlantısı olduğunu ortaya koyacak kanıtlann ortaya çıkması- m sureklı olarak engelle- meye çalıştığı savunuldu Yeşıller Parmı, federal hükumetın. 4 Iranlı Kürt muhahfin oîdürülduğü olayda Failahıyan'm üst- iendığı rolu uzun zaman- dan ben bıldığım ılen sür- du Bu arada, Almanya'nın önde gelen gazetelennden mahafazakâr "Frankfur- ter Allgcmeine Zeitung", bu tutuklama karannın Iran-Alman üışkılennı olumsuz yönde etkıleye- ceğı yorumunu yaptı. Iran'tn son Avrupa Bırh- ğı dışışlen bakanlan top- lantısında da teroreyakla- şımı nedenıyle kmaması uzenne Almanya'nın. İran'la surdürdüğü dıya- loğu gozden geçırmek zo- runda kalacagını yazdı OLAYLARIN ARDHVDAKT GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada lırlennın korukledığı tuke- tım pompalamasının o- lumsuz sonuçları, tıpkı 5 Nısan 1994 Kararian'ndan sonra olduğu gıbı tum ekonomıyı sarsacaktır Zamlarla, yanlış ekono- mık polıtıkaların faturasını emekçılere yuklemek yen- ne, kara para ve rant ge- lırlerıne dayalı kayıt dışı ekonomıyı denetım attına almanın gereklılığı bır kez daha gozler onune senl- mektedır Ne yazık kı ANAP-DYP koalısyonunun yapısına ve programına bakıldığın- da, emekçı kıtlelen rahat- latmanın değıl, yıllardan ben uygulanan 'lıberal ekonomı' polıtıkalarının surdurulmesının amaçlan- dığı gorulmektedır ••• Özden, yargıya sahip çıktı 'Yılmaz'tn sözleri kendisini bağlar' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Anayasa Mahke- mesı Başkanı YektaGüngör Özden, Yaşar Kemal'e ven- len mahkûmıyet karanna değınırken "Yargıca, savcı- ya inanmayacaksın, daha yargının ilk basamağınday- ken vargıçlan. savcılan ha- karetle karşılayacaksın, ka- nunlara çirkin diveceksin. Haklı da olsa soylenmez bunlar. Haklı. haksız demi- yorum. Elbetçeken biür" dı- >e konuştu Ozden, gencı hareketler konusunda da "Türkıye'de Muslumanlığın yaşanabilmesi. Ataturk'ün getirdiği bağımsızhk sayesin- dedir" dedı Izmır Ozel Turk Kole- jı'nde oğrencılerle söyleşı- ye katılan Ozden, burada yaptığı konuşmada Yaşar Kemal "ın mahkûmıyet kara- nyla ılgılı goruşlennı de açıkladı Kendısıne Yaşar Ke- mal'ın yargılanması ve du- şunce ozgurluğüyle ılgılı so- rular yoneltıldığını belırten Ozden şunlan soyledı "Onemli olan,özguriiığün nasıl, ne için kullanıldığıdır. İnançsalveduşunsel her tur- lu ozguriuğu bır kabul ediyo- rum ve hepsinden yanayım. Ancak hiçbır ozguriuk, va- tanımdan daha kutsal degjl- dir. Demokrasiyi yıkmak için, I urkiye'yi Kurdistan yapmak için, Turkiye'yi Er- menistan yapmak için, Ara- bistan yapmak için, Turk milletini bolmek için, insan- ları oldurmek için, şeriatçı- lık, komunisdik, Kurtçuluk için ozgurlük çabalaruun hiçbirine katılmıyomm. Turkiye'yi yıkmak içın giri- şilen ozguriuk çabalannın hiçbirine katilmıyorum. \tarurk'u bir kunım olarak kabul ediyonım. İnsanın ak- lından her turiu duşunce ge- çer. Onemli olan,olumlulan- nı dile getirmektir." Ozden, avnı konuy a bağlı olarak son gunlerde DGM kararlanna yonelık eleştınlere de değın- dı ve "DGM uyeleri anaya- sal kuruluşlardır, hıçbir yere bağlı değildjr. Karann, be- ğenmeyenler tarafından temyizi soz konusudur. Ka- rar açıklanmadan dıişünce- lenn açıklanması doğru de- p d i r " dedı Ozden, Başbakan Mesut Yılmaz'ın, Yaşar Kemal'e destek veren sozlenyle bır anlamda beraat ettırdığı yo- nundekı soruya yanıt olarak da u Mesut Yılmaz'ın soyle- diği sozler kendısını bağlar, başkasını degil" dedı Şeker de zamlandı • Baştarafi 1. Sayfada logramlık toz şekenn fiyatı 41 bın 680 lıradan 54 bın 40 lıraya, kesmeşekenn fiyatı da 47 bın 520 lıradan 61 bın 760 lıraya çıkanldı Şekenn fabnka çıkış fiya- tı da, 50 kılogramhk toz şe- kerde 2 mılyon 84 bın lıra- dan 2 mılyon 702 bın lıraya, 25 kılogramhk kesme şeker- de de 1 mılyon 188 bın lıra- dan 1 mılyon 554 bın lıraya yukseltıldı Ozel sektor tarafından uretılen şekere de Turkıye Şeker Fabnkalan'nın kara- nna koşut olarak yüzde 30 oranında zam yapıldığı bıl- dınldı ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle