Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 1996 CUMARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
Taksit taksit
soygun
M Baştarafi 1. Sayfada
madığı ıçın 1996 yılında da
devam edecek Hükumet-
lenmız hâlâ ders almamış
olacaklar kı, gelışmelerden
1997 yılında d a aynı facıayı
ya^ayacağımız anlaşılıyor
Belkı 1998'de d e Belkı son-
suza dek'
Şeker konusunda hukü-
metlen suçlamaktan ve
uyarmaktan bıkctık Başba-
kanlann bakanlann "basi-
retieri bağtamyor" demek
uygun duşmeyecek "So-
runlardan haberleri yok"
desek, kendılennın sık sık
bılgılendınldıklennı bıhyo-
ruz "Kasten yapryorlar"
desek, yakıştırmak ıstemı-
yoruz
Pekı nedır b u gaflet'
Tansu ÇiDer ış başma gel-
dıkten sonra, tanmda bıle
dışa bağımli hale geldık
Geçmış yıllarda ınsanlan-
mız yabancı kıyafetlere duş-
kundu Yerlı çarşılanmızda
bıle mağaza mağaza dolaşa-
rak yabancı unlu markalar
ararlardı Yurtdışından do-
nenlenn valızlen dolup ta-
şardı
Şımdı de bu hastahk galı-
ba hukumetlenmızı sardı
Onlar da mılletımıze yaban-
cı gıda maddelen yedırmek-
ten zevk alıyorlar Veya bu
ışte bır başka hastalık var1
En kaliteli ürünler
Türkiye'deydi
Dunyanın en kaliteli pan-
can Türkıye'de yetışıyor
Eğer, tarlalanmıza bakabıl-
sek, hıçbır ûlkenın, buğday-
lanmızın kalıtesıne ulaşma-
sı mumkun değıl Bıtkısel
yağlanmız oyle Hayvan-
cılıkta dunya çapında şoh-
retımız vardı Dunya bınn-
cısı Amenka'yı bıle sayı
açısından yakalamak uze-
reydık
Şımdı duştüğümuz halle-
re bır bakahm Turkıye'nın
1980 yılından sonra kalkın-
dığını ıddıa edenler, serbest
pazar ekonomısı dıye "soy-
gun düzenini" savunanlar
dıkkatle ızlesınler Türk
ekonomısı "gelişiyor mu,
yoksa baüyor mu", bır karar
versınler
Şekerde 1994 yılından ıtı-
baren yaşadığımız facıanın
tek sonımlusu Çıller huku-
metıdır Hatta, tek başına
Çiller'dır Onun Turkı-
ye'ye yerleştırmek ıstedığı
duzendır
Tansu Çıller'ın dost lıste-
sınde çıftçı, memur, ışçı,
emeklı, dargelırlı, kuçük es-
nafyoktur
Sadece holdıngler, ağa-
lar, patronlar vardır Çıl-
ler'e gore ıyı yaşamak sade-
ce onlann hakkıdır
Şekerde çektığımız sıkın-
tılann nedenlennı bırkaç
kezyazdık Kısaca gene de-
ğınelım 1994 yılına kadar
Türkıye, şeker ıhraç eden
bır ulkeydı 1994 yılından
öncekı 17 ay ıçınde yabancı
ulkelere tam 950 bın ton şe-
ker sattık Karşılığmda yuz
mılyonlarca dolar para ka-
zandık
Bu arada da halkımıza şe-
ken yedırdık, hem de dış ül-
kelere bır tek dolar verme-
dık'
Ancak, 1994 yılında ış
başında bulunan yönetım
kadrolan çıftçıyı kole gıbı
gormeye başladılar Hatta,
60 mılyon ınsanımıza "Biz
ne kadar u>gun göriirsek, o
kadar yaşama haklan olma-
bdır" gözû ıle baktılar
1994 yılında bu anlayışla kı-
losu 1 460 lıraya mal olan
pancara 1 000 lıra taban fı-
yat verdıler
Bu kadar duşük fıyat çıft-
çıyı sadece ekonomık açı-
dan çökertmekle kalmadı,
aynı zamanda hakaret anla-
mına da geldı Çıftçı kuru-
luşlan 400 lıra yenne 200 lı-
ra fark venlmesıne razı ol-
dular
Ama, Tansu Çıller ve hü-
kûmetı bu haklı ısteğe bıle
olumlu yaklaşmadı1
Talihsiz açıklama
Sonuçta uretıcı ekım
alanlannı daralttı Çıller bu-
na rağmen çıftçıyı tehdıt et-
meye devam ettı ve "Beni
kızdırmayın, ithalat yapa-
rak şekerfiyatlannı duşurü-
rüm" dedı
Bu talihsiz açıklama ve
katı tutum hukümetle üretı-
cının arasındakı ıplenn ta-
mamen kopmasına neden
oldu Uretıcı ekım alanla-
nnı daralttı ve 1995 yılında
şeker açığımız 600 bın tonu
buldu Eğer, çıftçıye kılo
başına 200 lıra daha fark ve-
nlmış olsaydı, hem şeker
şırketının kasasından çıka-
cak para 2 tnlyon lırayı geç-
meyecek hem de ıthalata ge-
rek kalmayacaktı Ustelık
paralar kendı uretıcımızın
cebme gırecek \ e Turk eko-
nomısıne de katkıda bulu-
nacaktı
Şımdı ıse geçen yıl yapı-
lan ithalat ıçın odedıklen-
mızle bırlıkte, yabancı ulke-
lenn uretıcılenne vereceğı-
mız para 50 tnlyon lırayı ge-
çecek'
Aynca tuketıcımız, nor-
mal koşullarda 40 bın lıraya
yıyebıleceğımız şeker ıçın
kılo başına 70 ıla 80 bın lı-
ra odemek zorunda kalma-
yacaktı
Ama ne yazık kı, aynı
tehlıke hâlâ suruyor Çıftçı,
hukumetlere guvenmı kay-
bettığı ıçın fıyat garantısı
ıstıyor Pancar ekımı ıçın
çalışmalar mart ayı başında
başlar, nısan ayında sona e-
rer
Ancak, nısan ayında çıft-
çının karannı değıştırmek
zordur Bu nedenle çıftçı-
mız 1996 yılı pancar fıyat-
lannın açıklanmasını en geç
mart ayı sonuna kadar bek-
leyecek
Eger, mart ayı .sonuna ka-
dar fiyat açıklanmazsa veya
fıyat 15 sentın çok altına dü-
şerse buyük çoğunluk pan-
car ekmeyecek Boylece
1996 ve 1997 yıllannda şe-
ker açığımız belkı de 700 ı-
la 800 bın tonlara çıkacak
Tabıı bu rakam ne kadar
ekım yapılacağına bağlı
Ekmeyen çıftçılenmızın sa-
yısı artarsa, şeker açığımız
da artacak
Sanayı Bakanı'nın şeker
konusunda yaptığı açıklama
umut vencı Ancak, zıraat
odalanna gelen haberlere
gore Sanayı Bakanı bıraz
zorlanacak gıbı Çunku
Planlama, şekerpancan ta-
ban fiyatlannın 5 bın lıra-
nın üstünde açıklanmasına
karşı
Stoklanmız tükeniyor
Şeker şırketme aıt fabn-
kalardakı stoklanmız surat-
le azalıyor Şekere zam ha-
berlennın yaygınlaşması ve
stoklann enmeye yuz tut-
ması ıç talepte bırdenbıre
patlamaya neden oldu
Gunde 5 ıla 6 bın tonu geç-
meyen ıç talep 3 gunden be-
n 20 bın tonun üstune çık-
tı Stoklanmız da 500 bın
tonun altına duştü
Tabıı ıç talebın patlama-
sı, berabennde karaborsayı
da getırdı Fabnka çıkışı 42
bın lıra olan şekenn kılosu,
pıyasada 6 ıla 7 bın lıra fark
yaptı Stokçulann kamyon
başına 200 mılyon lıra cıva-
nnda para kazandıklan be-
hrtılıyor
Uretıcıler bu tur pazarla-
manın adını da koymuşlar
"Taksit taksit vurgun!™"
Hükumetı uyanyonız
Tekruk nedenlerle fabnka-
lar 20 bın tonluk talebe rağ-
men gunde 7 ıla 8 bın ton-
dan fazla satış yapamıyor-
lar Karaborsayı ve stokçu-
luğu onlemek ıçın gunluk
satışlar bu sevıyede tutul-
malıdır
tthalat bağlantılanna he-
men başlanmalı ve yetkı şe-
ker şırketlenne venlmelı-
dır Sıkıntılann 1997 yılın-
da da yaşanmaması ıçın hü-
kümet, üretıcının ıstedığı
15 sent taban fiyatı mart ayı
sonuna kadar açıklamalı-
dır
Aksı halde. çıftçıden
esırgedığımız uç-beş tnl-
yon lıranm belkı de 10 ve-
ya 15 katını yabancı ul-
kelenn çıftçılenne gene ar-
mağan etmeye devam ede-
nz Aynca, halkımız da
şeken 100 bın lıradan ye-
mek zorunda kalır
Gözyaşları asla
• Baştarafi 1. Sayfada
lannın da aralannda bulun-
duğu yaklaşık 300 kışı dun
Mustafa Kemal Mahallesı
Muhtarlığı onunde toplan-
dı
Burada bır konuşma ya-
pan, olaylarda olen Hakan
Çubuk'un ağabeyı Zeynel
Çubuk, devletın vatandaş-
lan çoban gıbı gûtmek ıste-
dığını ılen surdu Mahalle
Muhtan MazJum An ıse
olaylann uzennden 1 yıl
geçmesıne karşın faıllenn
bulunamadığını soyledı Kı-
mı devlet organlanmn halkı
suçlu duruma duşürduğunu
savunan An, "Biz Ümrani-
ye halkı olarak katiiler bulu-
nuncaya kadar olayuı takip-
çisi olacağız" dedı
"Şehitlerimiz ölümsüz-
dûr" yazılı pankart açan,
olenlenn fotoğraflannı taşı-
yan grup "Faşizme karşı o-
muzomuza" sloganlan eşlı-
ğınde 30 Ağustos tlköğre-
tım Okulu'na kadar yurudu
Burada olenlenn anısına ka-
ranfıl bırakan aıleler, daha
sonra sessızce dağıldılar
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
tu Hal her dort ayda bır paldır kuldur
uzatılıyor
Yenı hukumet de ışe uzatmayla baş-
ladı Oncekı hukumetlerden de bılıyoruz
kı, her yenı gelen heyecanla ya da he-
yecanlı gorunerek Guneydoğu'ya gıdı-
yor, bır dızı pembe vaatlerde bulunup
donuyor Başbakan Mesut Yılmaz da
oncekı gun sorunun sılahla çozuleme-
yeceğını soyledı Onumuzdekı gunler-
de de, "bırpaket açacağını" soyleyebı-
lır
Daha once yaşadıklarımızın ışığında
yenı hukumetten şunlan yapmamasını
ozellıkle dılıyoruz
1 - Paket açmayın Bugune kadar açı-
lanlann tumu boş çıktı Yenı bır paket
sozu halkla alay etmek olur
2 - Kurt realıtesını tanıyoruz, demesın
Daha once tanıyoruz dıyenler, "Benım
tanıdığım bu değıldı, çok değışmış" de-
yıp, çark ettıler
3 - Guvenlık guçlenyle halkı yuz yuze
getırmeyeceğız, demesın Oncekıler de
bu sozu verdıler ve tuttular Yuz yuze
degıl, burun buruna getırdıler
4 - Koruculuk sıstemını kaldıracağız,
gozden geçıreceğız, demeyın Kaldıra-
cağız deyınce kalkındırdılar, gozden ge-
çıreceğız deyınce eksıklennı tamamla-
dılar Bugun de ne yazık kı, koruculuk
sıstemını her turtu suçu ışlemeye uy-
gun bır zemın halıne getırdıler
5 - Teronstle yurttaşı bırbınnden ayı-
racağız demeyın Bundan oncekıler de
OHAL'de "Son Kez" Tangosu...
ayıracağız dedıler Teronstlerle yurttaş-
lara aynı uygulamayı ayn ayn yerlerde
yaptılar Meğer ayırmaktan anladıklan
buymuş Oncelıkle, bolgeye gıden gu-
venlık guçlerının yetkılerını ıyı ayarlayın
6 - Bolge halkına yenı konut sozu ver-
meyın Sızden oncekıler, nasıl olsa ye-
nı konut vereceğız deyıp mevcut ko-
nutları yok ettıler Yenısını de vermedı-
ler
7 - Bolgeye yatırım seferberlığı sozu
vermeyın Oncekıler de aynı sozu ver-
dıler Yatınmdan, halkı, her şeyı yatır-
mayı anladılar
Sozun kısası, vaatte bulunmayın Zı-
ra bolge ınsanında "vaat" dınlemekten
hal kalmadı Hal çoktandır kalmamıştı
Sız şımdı tutup, "Hal kalmadıysa Ola-
ğanustu Hal verelım" dedınız Yanı, go-
runuşe bakılırsa donuşumlu, boluşum-
lu, çekımser desteklı azınlık hukumetı-
nın de oncekılerden farkı yok
Hukumet, son kez uzattığı bu "hal"\r\
ardından bazı "yenılıkler" tasartıyor Ço-
ğu tanıdık ll Yasası'nın, Koy Yasası'nın
değıştınlmesı planlanıyor Bunlar50se-
rısındekı otekı hukumetlerın de olağa-
nustu halın (OHAL) yenne koymak ıste-
dıklenydı
Başarılamadı Ancak sozu edılen de-
ğışıklıkler, ıkı ucu OHAL'lı bır değnek gı-
bı YenıyasalarOHAL'ıGuneydoğu'dan
kaldırırken tum Turkıye'ye yayma orta-
mı da yaratabılır
II Yasası'yla valılenn yetkılerının arttı-
nlması planlanıyor Buna gore valıler,
guvenlığı ve huzuru sağlamak ıçın her
turlu onleme başvurabılecekler Yanı,
bır bakıma Olağanustu Hal Bolge Valı-
sı'nın elındekı yetkılerın onemlı bır bo-
lumu tum valılenn elıne geçmış olacak
Hukumet, Kımlık Bıldınmı Yasası'nda
da "halkıyla her an temas kurabılece-
ğı" değışıklıklere hazırlanıyor Herkes
bulunduğu yen, nereden geldığını, ne-
rede oturduğunu bıldırmek zorunda
olacak Demokratık kuralların ışledığı,
hukukun hıçe sayılmadığı bır ulkede bu
uygulama herhangı bırsorun yaratmaz
Planlama açısından yarar da getırebılır
Ne var kı ulkemızde "adresı alınan" kı-
şının sonunun ne olacağı bılınmedığı
ıçın akla ıster ıstemez değışıklığın olum-
suz yonlerı gelıyor Bu değışıklık Olağa-
nustu Hal uygulamasını kaldınrken gun-
deme gelınce kuşkular ıster ıstemez da-
ha da artıyor
Yine OHAL'sız OHAL uygulaması ya-
ratacak dığer "onlem"de ateşlı sılahla-
nn kullanımına ılışkın Gorunen o kı gu-
venlık guçlennın halen tanık olduğumuz
sılah kullanma yetkısı yetersız Bıraz da-
ha arttırmak ıstıyorlar
OHAL'ın uzatılması goruşmelerı de
yasanın şanına yakışır btr bıçımde ger-
çekleştı Öncekı akşamkı goruşmede,
DYP grubu adına soz alan eskı Içışlen
Bakanlığı Musteşarı, Çorum Mılletvekı-
lı, yanı memur-mılletvekıllerınden Bekir
Aksoy saptamada bulundu
"Bolge halkına hak venlmesı ıstemı
PKK stratejısıne hızmet etmek olur."
Insan haklanndan sorumlu eskı ba-
kan, CHP istanbul Mılletvekılı Algan
Hacaloğlu buna karşı çıkınca, yanıtını
DYP istanbul Mılletvekılı, yanı bır dığer
memur-mılletvekılı Necdet Menzir'den
aldı
"Otur yenne "
DYP Bılecık Mılletvekılı Bahattin Şe-
ker de, soyadı gıbı çıkıştı Hacaloglu'na
"Kes ulan sesını ."
Bu durum gosterıyor kı, once TBMM
çatısı altındakı olağanustu halı kaldır-
mak gereklı
Yoksa yenı Meclıs'ın halı de hal de-
ğıl
Terorle mucadeleye aynlan pay, but-
çenın yuzde 40'ını buluyor Buna teror
nedenıyle ortaya çıkan uretım kayıpları
da eklenırse Turkıye'nın bır numaralı so-
rununun ne olduğu daha ıyı ortaya çı-
kar
Ne yazık kı terorle mucadele bırçok
kesımı de zengın eden bır sektor halıne
geldı Işın ıçıne ekonomık kazanımlar
gırınce terorun bıtmesını ıstemeyecek
kesımlerın sayısı az değıl
Olağanustu Hal'de "uzatmalara" gı-
derek bır çozum elde edılemedı
Acaba demokrasıde "uzatmalara"
gıtmeyı denesek
Nasıl olsa bıraz uzatınca kısaltmak
"zor" değıl
Başbakanlık^ta Iran toplanbsıANKARA (Cumhurrvet Bürosu)- Başba-
kan Mesut Yılmaz. Genelkurmay ve Dışış-
len Bakanlığı yetkılılenyle Turkıye'dekı
onemlı faılı meçhul cınayetlenn Iranlı dıp-
lomatlann desteğıyle gerçekleştınldığıne
ılışkın kanıtlar uzenne ıkj ülke arasında ge-
lınen noktayı değerlendırdı Dışışlen Baka-
nı Emre Cöoensay, lslamı Hareket Örgutu
(İHO) lıderlennden IrfanÇağına'nın yaka-
lanmasıyla başlayan soruşturmanın surdu-
ğunu anımsatarak "Deliller daha oluşturu-
luyor" dedı
Başbakan Yılmaz, dun Başbakanlık mer-
kez bınasında surdurduğû yoğun program
arasında surpnz toplantılar da gerçekleştır-
dı Yılmaz, DYP lıden Tansu Çiller'le go-
ruşmeden once oğle saatlennde Mıllı Gu-
venlık Kurulu Genel Sekreten Orgeneral fl-
han Kılıcla bır araya geldı Yılmaz, daha
sonra Genelkurmav Başkanı Orgeneral Is-
mail Hakkı Karadayı ıle yaklaşık 1 5 saat
suren bır toplantı duzenledı Yılmaz-Kara-
dayı goruşmesının onemlı bırbolumüne Dı-
şışlen Bakanı Emre Gonensay ıle Dışışjen
Bakanlığı Müsteşan Büyükelçı Onur Öy-
men de katıldı
Başbakan'ın Genelkurmay \e Dışışlen
yetkılılenyle görüşmesı surerken Başba-
kanlık Müsteşan Birkan Erdal da ıcracı ba-
kanlıklann musteşarlan ıle bazı genel mü-
durlerle toplantı yaptı
Orgeneral Karadayı, göruşmenın ardın-
dan gazetecılenn sorulanna, "Nezaket çer-
çevesinde, hizmet işbirliği içindc bir zi) arct"
degerlendırmesını vaptı Orgeneral Kara-
dayı, "Ege Ordu Komutanlığı'nın statusu
konusunda bır değertendirme oldu mu" so-
rusuna, "Okonugönışıibnedi'" yanıtını ver-
mekle yetındı
Dışışlen Bakanı Gonensay, goruşmeden
aynlırken bır gazetecının, "fran'a karşı bir
tavir için yeterli deffl var mı" sorusu uzen-
ne, "Deliller daha oluşturuluvor. Dışişteri
Bakanlığı'na intikal etmış bir bilgi yok da-
ha. Tahkıkat devam ediyor" dedı
Başbakan Yılmaz toplantılarda, Nevşe-
hır ve Nığde çevTesındekı "patates sorunu-
nun" ele alındığını so> ledı Yılmaz, "Pata-
tes konusunu göruştük. Nevşehir ve Niğ-
de'deki urericilerimizin sorunlanna çözum
çahşmalanmız devam edivor" dıye konuş-
tu Yılmaz, Iran la ılışkılenn gergınleştığı-
ne ılışkın sorulara, "O konuda bir şe> sov-
kvemcm. Tahkikat devam edivor. Tahkikat
biter bitmez İçişkn Bakanunız gerekli açık-
lamavı vapacakür" dedı
Yaşar Kemal: Yıltnaz
9
ın çıkışı olumlu atluıı
Haber Merkezi - 'Akdeniz Araştırmalan
Kataktn Enstitüsu'nun (ICEM) 'Lluslararası
katalonya Odulu'ne layık gorülen unlü yazar
VaşarKemal, bu ödülün edebı kışılığıne ve sa-
natsal yaratıcılığına venldığı ıçın buyûk değer
taşıdığını soyledı Kemal, Katalonyalı sanat-
çı Eduard Arran/-Bravo'nun yaptığı, Akde-
nız'ı sımgeleyen bronz heykel ıle yûz bın do-
larlık paraödulünü, 16 Mayıs 1996 Perşembe
günu, Barcelona'da Katalonya Hukumet Sara-
>ı'nda vapılacak olan törende, Ispanya Kralı
Juan Carlos'tan alacak
Katalonya Hukumet Başkanı Jordi Pujot'un
başkanlığını yaptığı ve aralannda Ispanyol mı-
mar Rkardo BofîlL, Fransız tanhçı Georges
Dub>, lı N ESCO Genel Mudurü Federico Ma-
vor Zaragoza ve \ ıyolonselıst Mstislav Rost-
ropovTç'ın de bulunduğu 19 kışılık uluslarara-
sı jun. bu yılkı 'Lluslararası Katalonya Ödu-
lu'nü Yaşar Kemal'e vermeyı oybırlığı ıle ka-
rarlaştırdı Barcelona'da bır basın topkntısı
duzenlejen jun yönetıcısı Katalan romancı
Baltasar PorseL ödulün Yaşar Kemal'e venl-
mesının gerekçelennı şövle açıkladı
"Birinci olarak: \aşar Kcmal'in. Homeros
destanlanndan Büıbirgece Masallan'na ka-
dar v av ılan yuzlercc vilhk ka\ naklardan Ana-
dolu'da, \kdeniz ıle Toros Dağlan arasındakı
Çukurova'dakı Turk ve Kurt ozan, âşıkve ab-
dallann sozlu geleneğınden yararianarakoluş-
turduğu, bır ıhnmalle Turkıve'deki rurunun
ilk orneği olan romanlannın ustun kalıtesı ve
ozgünluğu nedenıvle.- Vaşar Kemal'in.savıla-
n yirmıyı aşan romanlan bovunca, efsanevi
harekeüı, zengın anlatımlı bır dunva betımle-
nirken sözcuğun en saf halıv le epık solukla do-
lu bır anlanvla açlığın, şiddetm ve insani ilişki-
lenn guçlü ve gızli yasalan müthiş lirik bir
enerjiyle yuceltılıyor.
Ikinci olarak Yaşar Kemal; yoksul koy-
lüleri, çobanlan, göçerleri, kentli işçileri,
yerel ağalara, buyük toprak sahıplcrınc ve
aynı zamanda devletin uyguladığı zulmc
karşı savunan burün edebi vapıtlarında ve
medeni evlemlerınde, derin bır toplumsal
bilincı işliyor.
Vaşar Kemal aynı zamanda Kürt halkı-
nın en temel ulusal haklarına yönelik ola-
rak çekriği acımasız ve kanlı İuyıcılığı da
teşhir edıyor. Butün bu nedenlerle, Vaşar
Kemal bırçok kez yargı onüne çıkarıldı,
hapsedildı ve ışkence gördu.
Lçuncu olarak. Vaşar KemaPın dev ya-
pıtlannın en temel y onlerınden bin de oku-
ması-yazması olmayan insanların gunluk
geleneklerınde derlediğı soz ve deyımlerie
olağanustu bırşekıldezengınleşen Turkçe-
nin, bir edebiyat dili olarak yaratılmasın-
dakı tayin edicı katkılardır."
8 kez venlen bu uluslararası odüle, daha
once Çekoslo\akva Cumhurbaşkanı Vaclav
Ha\el ıle Almanya Cumhurbaşkanı Richard
\on Wetzsacker( 1995), toplumbılımcı Edgar
Monn (1994).jenetık uzmanı Luigi Luca Ca-
vaılı-Sforza (1993), vıyolonselcı Mstıslav
Rostropov ıç (1992), okyanusbılımcı Jacques-
V>es Cousteau (1991), fizıkçı Abdus Selam
(1990) ve felsefecı Karl Popper (1989) layık
görulmuştü
1989 yılında Katalonya ozerk hükumetı ta-
rafmdan kurulan ICEM. gerçekleştırdığı bı-
lımsel çalışmalar, toplantılar ve yayınlarla,
Akdeniz bölgesı gerçeklennın mcelenmesını
ve yaygınlaştınlmasını amaçlıyor Enstıtu. her
yıl ortalama 150 adaydan bınne 'Lluslarara-
sı Katalonya Odülü'nü venyor
Uluslararası çaptakı buyük ödule layık go-
rülen Yaşar Kemal, Cumhunyet'e yaptığı
açıklamada duyduğu memnunıyetı dıle getır-
dı Ödülün açiklanmasından üç ay once jün
başkanı Baltasar Porsel'ın kendısıyle gorüş-
meye geldığını belırten Kemal şöyle konuş-
tu
"PorseL boyle bir odulu kabul edip etmeye-
ceğimı sordu. Ben prensip olarak para odulle-
rinı kabul ermıvorum Ama. bu (>dulu, Kata-
lan bölgesinın bır odulu olduğu ıçın sevinerek
kabul edeceğımı soy ledım. Katalanlar, ozgür-
luğune duşkun yığıt bir halk. Bu 7 milyon ın-
san, on yıllarca Franko zulmüne boyun eğme-
yerek buyuk bır dircnç gosterdi ve İspanva
ıçinde yıliar önce ozerklıkJerini kabul ettirdi-
ler."
Yaşar Kemal, bu ödülün edebı kışılığıne ve
sanatsal yaratıcılığına venldığı ıçın buyuk bır
değer taşıdığını vurgulayarak "Zaten ödülge-
rekçesınde de bu noktalara dikkat çekılmiş.
PorseL benunle vaptığı goruşmede de varaücı
ve özgun bır dıl kullandığıni ve roman anlayı-
şına yeni teknik ozeilıkler geürdiğımi v urguİa-
mışt" dıye konuştu
"Ödülün aldığım son mahkûmıyetk hiçbır
ilgisı yok. OdüL bu mahkûmiyetten çok önce
karariaştınlmıştL Ve eserlerinun edebi değeri-
ne verüdi" dıyen Kemal, ödulün muhahf ol-
makla da ılgısı bulunmadığını sövledı Ke-
mal "Zaten, bu odulu daha once alan kışilere
baktığınız zaman, bu odulun muhalıf olmak-
la bir Ugisi bulunmadığını görursunüz. Örne-
gin \lman Cumhurbaşkanı VVeızsacker, Çek
Cumhurbaşkanı Havd gibi isimler bu odulü al-
mışlar. Bunlann muhahf olmadığı beHi" dedı
Ya^ar Kemal m, Başbakan Mesut Vdmaz'la
ılgılı değerlendınnelen de şoyle "Savın Baş-
bakan'la eski bir dostlugumuzun olduğu doğ-
rudur. Mesut V ılmaz'ın amcası Izzet Akçal,
Nazım'ın Bursa Cezaevı'nde vattıgı vıilarda
cezaevi savcısıvdı. tzzet Akçal, Nâzun'ın yakın
dostuydu. Benım ve Abı<iın Dıno'nun, İzzet
Bey'leoyiUardantanışıkhğınıızveyakınlığımız
vardı. Bu yakınlık uzun y ılLar devam etn. Me-
sut Y ılmaz'ı da bu nedenle çok u/un \ıllardan
beri tanırun Mesut V ılmaz'ın Meclıs'te, Tur-
kiye'nin altına ımza attıgı uluslararası sozleş-
melere u\ ması gerektıgını belırtmesi ve duşun-
cenın ozguriuğunun onundekı engellen kal-
dınmaktan söz etmesı olumlu bırçıkışür. Bu çı-
kışıyla Yılmaz, benım dosnım olmaktan çok
Turkıye'nın dostu olmaya nivetli olduğunu
göstermiştir. Lnıanm, bu tutumunu sürdu-
nır."
'Yaşar KemaTsiz olmaz1
*
Europalıa Turkıye Sonımlusu Eczacıbaşı
Yatınm Holdmg Yonetım Kurulu Başkanı Bu-
lent Eczacıbaşı, 1997 y ılında yapılacak Euro-
palıa Turkıye Festıvalı programında yer ala-
cak olan Vaşar Kemal ın Turkıye'nın yetıştır-
dığı evrensel değerlerden bır olduğunu belui-
tı 'Vaşar Kemal'siz Turkıye Europalia'sının
duşunülemevecegını belırten Eczacıbaşı "Ya-
şar Kemal'ın mahkûmiyeti. bızi her şeyden on-
ce bir yurttaş olarak duşundurmeÛdir. Tüm
eserlennde, banş ve dostluğu oven xe ozendi-
ren boylesine değerli bir yazanmız halkı kın
\e duşmanlığa tahnk suçlamasıyla mahküm
ediliyorsa ulkemizde çözûlmesi gereken sorun-
lar var demektir" dedı
Cüner Boşnaklar yardımı az buldu
sinemaya
sahip
çıkıhııalı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-8 Uluslararası An-
kara Fılm Festıvalı, dun ak-
şam Akun Sıneması'nda ya-
pılan "Şanghay Üçlüsö'' fıl-
mının gostenmıyle başladı
Festıvalın açış konuşma-
sını eskı Kultur Bakanı ve
CHP Içel Mılletvekılı Fikri
Saglar yaparken, yenı Kultür
Bakanı Agâh Oktay Güner
de, ulusal sinemaya sahıp çı-
kılması gerektığını sövledı
Açılışta geçen yıl yaşamını
yıtıren unlu yazar Aziz Ne-
sin'ın oğlu AH Nesin, "Aziz
Nesin EmekÖdühl"ne değer
gorulen sınema yazarlan Ni-
jat Özön ve Giovanni Scog-
namiDova odullenm verdı
Gelecek y ıl yapılacak Anka-
ra Uluslararası Sınema Fes-
tıvalı'nın afışı ıçın yapılan
yanşmanın bınncısı Fevzi
Yazıa da ödulunü aldı
Sunuşlan gazetemız yaza-
n Mahmut Tali Öngören'ın
yaptığı törende, "Yeşil
Çam'uı 5 Ustasına Cüzeüe-
me" adlı programdan kısa
bır bolum sunuldu Konuş-
malann ardından "Şanghay
Üçlüsü" adlı fılm gostenldı
Açılışa, Çankaya Beledıye
Başkanı Doğan Taşdelen de
katıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra'da Bosna-Hersek - Hırvatıstan Federasyo-
nu ordusunun modernızasyonu ıçın yapılan
~l luslararası Katkı Konferansı"nda bırçok
ülkenın bağışta bulunmakta çekıncelı davran-
ması nedenıyle malı yardım bunalımı yaşan-
dı ABD, Türkıye ve Mısır'ın yaptığı bağışla-
nn 100 mılyon dolann bıraz uzenne çıktığı be-
lırtılırken dığer katılımcı ülkelenn bu aşama-
da malı yardım yapmayacaklannı açıkladık-
lan bıldınldı ABD, Bosna'dakı yabancı güç
lenn gen çekılmemesı durumunda, yardımı
yapmavacağını vureuladı Bosna-Hersek
Cumhurbaşkanı Alialzzetbegoviç ın ozel tem-
sılcısı eskı Dışışlen Bakanı Muhammed Şa-
kirbey, ordunun modernızasyonu ıçın yapıl-
ması planlanan yaklaşık 750 mılyon dolarlık
yardımın, ülkenın gereksımmlen açısından
çok az olduğunu soyledı Dışışlen Bakanı Em-
re Gonensay, konferansın amacımn, federas-
yon ordusuna "meşru savunma" olanaklan
sağlamak ve ıstıkrarlı bır asken dengenın oluş-
turulmasına yardım etmek olduğunu kaydet-
tı
Bosna-Hersek - Hırvatıstan Federasyonu
ordusunun donanımının ve eğıtımının saglan-
ması amacına yonelık olan uluslararası kon-
ferans, dun Ankara'da yapıldı Eşbaşkanlığı-
nı Dışışlen Bakanlığı Musteşan Buyukelçı
Onur Oyınen ıle ABD Dışışlen Bakan Yar-
dımcısı Strobe Talbott'un yaptığı konferansa,
şu ulke ve örgütler katıldı
"Avusturya, Belçika, Bulgaristan,Çek Cum-
huriyeti, Mısv, Vunanistan, Endonezya, Ür-
dün, Malezya, Hollanda, Pakistan, Portekiz,
Romanya, Birieşik Arap Emırtikleri, Slovak-
ya, İspanva. Ukrayna, Ingıltere, Bosna-Her-
sek, Arnavııduk. Bangladeş. Bnınei, Kanada,
Aunanya, Macaristan. Japonva, Kuveyt, Fas,
Norvec, Polonya, Katar. Av rupa Bırlığı Donem
Başkanlığı'nı temsilen İtalya, ıslam Konferan-
sı Örgutu Sekreteryası, Avrupa Guvenlıkve tş-
birlıği Teşküab (AGlT) ve Avrupa Konseyi.'"
Konferansın bıtımınden sonra açıklanan or-
tak bıldınde, bolgede guvenlık ve ıstıkrann
asken dengenın sağlanmasıyla elde edılebıle-
ceğı kaydedıldı Sılahlann denetımı mekanız-
masının tek başına federasyonun kendını sa-
vunmasını veya bölgede asken dengeyı sağ-
layamayacağına dikkat çekılen bıldınde prog-
ramın onemlı unsurlannın ^unlar olduğu kay-
dedıldı "Silahlann denetimi ışlemı ıle tam
uyum, federasyon ordusunun kendı toprakla-
nnı ve halkını korumak ıçın savunma ve cay-
dırma yeteneğının geliştınlmesi, programın
Bansı L y guiama Gucu'nden (IFOR) aynlarak
federasyonun asken ve sıyası yapılanna bıra-
kılmasu egıtim ve donanım programuun ulus-
lararası toplum için şeffaf \apılması."
Ortak bıldınde, federasyon ordusu ıçın >a-
pılacak yardımın malı ulaşım, eğıtım ve do-
nanım konulannda olduğu belırtıldı
Ortak bıldınde. bütun taraflann bölgede ba-
nşı getıren Dayton Anlaşması kurallanna uy-
ması gerektığının altı çızılerek "Bosna'daki
tüm yabancı guçler çekilmelidir" dendı
ABD'den koşullu yardım
ABD. Bosna Federasyonu ordusuna yapa-
cağı 100 mılyon dolarlık yardımı, "Bosna'da-
ki tum yabancı gûçkrin geri çekilmesi" koşu-
luna bağladı ABD Başkanı Bill Clinton ın
Balkanlarjia asken ıstıkrann sağlanmasından
sorumlu Özel Temsılcısı James VV. Pardevv,
konferanstan sonra düzenledığı basın toplan-
tısında. uluslararası toplumun boyle ozel bır
toplantı ıçın ılk defa bır araya geldığıne ışaret
ederek "Konferansta, spesifık bağışlardan çok,
eğitim ve donanım progranu ıçın genel bir des-
tek aradık" dıye konuştu
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı lzzetbego-
vıç'ın özel temsılcı statusüyle Ankara'da bu-
lunan eskı Dışışlen Bakanı Şakırbey ıse gaze-
tecılere yaptığı açıklamada, ülkesınde yaban-
cı güçler bulunduğuna yönelik ıddıalann ger-
çekle bır ılıntısı olmadığını belırttı
Cumhunyet'e bılgı veren dıplomatık kay-
naklar, ABD, Türkıye ve Mısır'ın dışında ma-
lı katkı yapan ulke olmadığını bıldırdıler Kay-
naklar, Avrupa Bırlığı'nın (AB) ılke olarak
Bosna'ya malı yardıma karşı çıkmadığını, an-
cak sorunun "oncetikler" olduğunu kaydettı-
ler AB ulkelennın konferansı "zamansız'' bu-
larak tepkı gostermelenne karşın, Ankara'nın,
konferansa 32 ulke ve 5 uluslararası kuruluşun
katılmasından memnun olduğu bıldınldı
Faüahiyan cînayet
sorumliısu
• Baştarafi 1. Sayfada
çok, surdurulmesını ön-
görüyor Son olarak 1995
yılınm Kasım avmda. Fe-
deral Dışışlen Bakanlığı
tarafından Bonn'da dü-
zenlenmek ıstenen ve ara-
lannda donemın Türkıye
Dışışlen Bakanı Deniz
Baykal'ın da bulunduğu
dışışlen bakanlannın da-
vetlı olduğu "İslam Kon-
feransı"na Iran Dışışlen
Bakanı'nın da davet edıl-
mesı uzenne Federal Dı-
şışlen Bakanı Klaus Kin-
kel, yoğun eleştınlere he-
def olmuş, hakkında ıstı-
fa edeceğı soylentılen bı-
le çıkmıştı ıran ın fsraıl
Başbakanı Izak Rabin'ın
öldürülmesını *\llah'ın
adaleti" olarak nıteleme-
sınden sonra gerçekleşen
bu davet, yoğun eleştılere
yol_açmıştı
Öte yandan. perşembe
gûnü hakkında tutuklama
emn çıkanlan İran Istıh-
barat Bakaıu, 1993 yılın-
da da Bonn'da resmı top-
lantılara katılmış ve Al-
man ıstıhbarat daıresıyle
temaslarda bulunmuştu
fran'm Bonn büyükel-
çısı, ıstıhbarat bakanmın
tutuklama karannın, Mı-
sır'dakı Şarm el Şeyh'de
yapılan son uluslararası
terorle mücadele zırvesı
sırasında alındığını sovle-
yerek karan kınadı Fede-
ral hükümet ıse cuma gü-
nu (dun) konuyla ılgılı bır
açıklama yapmaktan ka-
çındı Yeşıller Bırlık 90
Partısı meclıs grubundan
yapılan açıklamada ıse
Iran tstıhbarat Bakanı ıçın
çıkanlan bu tutuklama
emnnın federal hukumet
ıçınbüyuk bır hezımet ol-
duğu behrtıldı ve
Bonn'un bugune dek
Iran'ın Mıkonos suıkas-
tıyla doğrudan bağlantısı
olduğunu ortaya koyacak
kanıtlann ortaya çıkması-
m sureklı olarak engelle-
meye çalıştığı savunuldu
Yeşıller Parmı, federal
hükumetın. 4 Iranlı Kürt
muhahfin oîdürülduğü
olayda Failahıyan'm üst-
iendığı rolu uzun zaman-
dan ben bıldığım ılen sür-
du
Bu arada, Almanya'nın
önde gelen gazetelennden
mahafazakâr "Frankfur-
ter Allgcmeine Zeitung",
bu tutuklama karannın
Iran-Alman üışkılennı
olumsuz yönde etkıleye-
ceğı yorumunu yaptı.
Iran'tn son Avrupa Bırh-
ğı dışışlen bakanlan top-
lantısında da teroreyakla-
şımı nedenıyle kmaması
uzenne Almanya'nın.
İran'la surdürdüğü dıya-
loğu gozden geçırmek zo-
runda kalacagını yazdı
OLAYLARIN
ARDHVDAKT
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
lırlennın korukledığı tuke-
tım pompalamasının o-
lumsuz sonuçları, tıpkı 5
Nısan 1994 Kararian'ndan
sonra olduğu gıbı tum
ekonomıyı sarsacaktır
Zamlarla, yanlış ekono-
mık polıtıkaların faturasını
emekçılere yuklemek yen-
ne, kara para ve rant ge-
lırlerıne dayalı kayıt dışı
ekonomıyı denetım attına
almanın gereklılığı bır kez
daha gozler onune senl-
mektedır
Ne yazık kı ANAP-DYP
koalısyonunun yapısına
ve programına bakıldığın-
da, emekçı kıtlelen rahat-
latmanın değıl, yıllardan
ben uygulanan 'lıberal
ekonomı' polıtıkalarının
surdurulmesının amaçlan-
dığı gorulmektedır
•••
Özden, yargıya
sahip çıktı
'Yılmaz'tn
sözleri
kendisini
bağlar'
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesı Başkanı YektaGüngör
Özden, Yaşar Kemal'e ven-
len mahkûmıyet karanna
değınırken "Yargıca, savcı-
ya inanmayacaksın, daha
yargının ilk basamağınday-
ken vargıçlan. savcılan ha-
karetle karşılayacaksın, ka-
nunlara çirkin diveceksin.
Haklı da olsa soylenmez
bunlar. Haklı. haksız demi-
yorum. Elbetçeken biür" dı-
>e konuştu Ozden, gencı
hareketler konusunda da
"Türkıye'de Muslumanlığın
yaşanabilmesi. Ataturk'ün
getirdiği bağımsızhk sayesin-
dedir" dedı
Izmır Ozel Turk Kole-
jı'nde oğrencılerle söyleşı-
ye katılan Ozden, burada
yaptığı konuşmada Yaşar
Kemal "ın mahkûmıyet kara-
nyla ılgılı goruşlennı de
açıkladı
Kendısıne Yaşar Ke-
mal'ın yargılanması ve du-
şunce ozgurluğüyle ılgılı so-
rular yoneltıldığını belırten
Ozden şunlan soyledı
"Onemli olan,özguriiığün
nasıl, ne için kullanıldığıdır.
İnançsalveduşunsel her tur-
lu ozguriuğu bır kabul ediyo-
rum ve hepsinden yanayım.
Ancak hiçbır ozguriuk, va-
tanımdan daha kutsal degjl-
dir. Demokrasiyi yıkmak
için, I urkiye'yi Kurdistan
yapmak için, Turkiye'yi Er-
menistan yapmak için, Ara-
bistan yapmak için, Turk
milletini bolmek için, insan-
ları oldurmek için, şeriatçı-
lık, komunisdik, Kurtçuluk
için ozgurlük çabalaruun
hiçbirine katılmıyomm.
Turkiye'yi yıkmak içın giri-
şilen ozguriuk çabalannın
hiçbirine katilmıyorum.
\tarurk'u bir kunım olarak
kabul ediyonım. İnsanın ak-
lından her turiu duşunce ge-
çer. Onemli olan,olumlulan-
nı dile getirmektir." Ozden,
avnı konuy a bağlı olarak son
gunlerde DGM kararlanna
yonelık eleştınlere de değın-
dı ve "DGM uyeleri anaya-
sal kuruluşlardır, hıçbir yere
bağlı değildjr. Karann, be-
ğenmeyenler tarafından
temyizi soz konusudur. Ka-
rar açıklanmadan dıişünce-
lenn açıklanması doğru de-
p d i r " dedı
Ozden, Başbakan Mesut
Yılmaz'ın, Yaşar Kemal'e
destek veren sozlenyle bır
anlamda beraat ettırdığı yo-
nundekı soruya yanıt olarak
da u
Mesut Yılmaz'ın soyle-
diği sozler kendısını bağlar,
başkasını degil" dedı
Şeker de
zamlandı
• Baştarafi 1. Sayfada
logramlık toz şekenn fiyatı
41 bın 680 lıradan 54 bın 40
lıraya, kesmeşekenn fiyatı
da 47 bın 520 lıradan 61 bın
760 lıraya çıkanldı
Şekenn fabnka çıkış fiya-
tı da, 50 kılogramhk toz şe-
kerde 2 mılyon 84 bın lıra-
dan 2 mılyon 702 bın lıraya,
25 kılogramhk kesme şeker-
de de 1 mılyon 188 bın lıra-
dan 1 mılyon 554 bın lıraya
yukseltıldı
Ozel sektor tarafından
uretılen şekere de Turkıye
Şeker Fabnkalan'nın kara-
nna koşut olarak yüzde 30
oranında zam yapıldığı bıl-
dınldı ,