Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•4IMART 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İstanbul'da 17 genç ile birlikte gözaltına alınan 5 lise öğrencisinin vücutlannda darp izine rastlandı
Çoculdara işkence iddiası• Liseöğrencilerininailelerinin
aalatunına göre 7 şubat gecesi çeşitli
semtlerdeki evlere baskın yapan Terörle
Mücadele Şubesi görevlileri, üçü 18
yaşından kûçük, ikisi ise 18 yaşında beş
Iise öğrencisi ile 17 genci gözaltına aldı.
Istanbul Haber Servisi - Bazı cmnıyet mü-
dirlerinin bir araya gelerek yalanladığı Mani-
ss'daki "çocuklara işkence otayı" gûndemden
dûşmeden bır "çocuklara işkence" olayı da Is-
tanbul'da patlak verdı. Terörle Mücadele Şube-
si'nde 12 gûn gözaltında tutulan 5 liseli gen-
cin •işkeoce' gördüğü öne sürûlürken, çocuk-
lann vücjdunda 'işkenceden kaynaklanan' iz-
ler bulunduğu cezaevi doktoru ve Adli Tıp Ku-
rumu raporlanyla saptandı.
Lıse öğrencilerinin aüelerinin anlaünuna gö-
re 7 şubat gecesi çeşitli semtlerdeki evlere bas-
kın yapan terörle mücadele şubesi görevlileri,
üçü 18 yaşından kûçük, ıkisı ise 18 yaşında
beş lise ögrencisı ile 17 gencı gözaltına aJdı.
Yaşlan henüz 16 olan SJt ve OJC, 17 ya-
şmdakı 1 3 . ile 18 yaşındakı SJC ile EJC, gö-
zaitına alınan 17 gençle birlikte 12 gün Terör-
le Mücadele Şubesı'nde sorgulandılar. 12 gün
süren sorgulamadan sonra Istanbul DGM Baş-
savcılığı'na götürülen gençler ve çocuklann
ilk muayenesi, Istanbul DGM Adli Tabipli-
ğYnce yapıldı. S.K.'nın muayenesinde el ve
ayaklannda yara izlen bulunduğu, omuz ve
kollannda ağrılar olduğu saptanarak "7 gûn iş
göremeyeceğüu" içeren rapor verildi. DGM
Adlı Tabipliğı, S.K. ile E.K. haklannda '5'er
gfin', O.K. ve U.B. haklannda da 'l'ergûn' iş
göremez raporu verdi.
Çıkanldıklan DGM tarafından 19 şubatta
tutuklanarak cezaevine gönderilen çocuklar-
dan S. K... bır hafta sonra da cezaevi doktoru Le-
vent Aydemir tarafından muayene edildı.
S.K.'nin cezaevi doktoru tarafından yapılan
muayenesinde "sol ayak tabanında morluk, şiş-
ttk, hassasiyet, sağ elinin küçiik parmağında
hareket kısıtlılığı, şekil bozukluğu ve ağn, sağ
üst kolda arka bölgedc 0.5 santim boyunda iz,
ber iki eide başparmak bölgesinde morluk ve
şişlik, başparmakta ağn ve hareket kısıtlılığı,
ber iki kolda ağn, u> uşma ve el parmaklanyia
sağcl bileği hareketierinde ağn şikâyetieri" bul-
gulanna rastlandığı belirtildı.
Levent Aydemir tarafından 28 şubatta mu-
ayene edılen O.lC'ya da "Sağ bacak kalça ke-
miği ön kjsmında 2x1 ebadında ekimoz, koituk
altında sararmış emimatik alanlar, her iki kol-
da hareket kısıdılığı ve uyuşukluk, her iki dir-
sek aln \vellerde ağn şikâyeti, saçlı deriden baş-
layan bov una kadar yaygm ağn ve hareket kı-
sdılığı, sol kulakta akınO mevcut ve ağn şikâ-
yeti" içeren rapor venldı.
!!!!!!!!! IJII ıııı llll
Yaşlan henüz 16 olan SJC ve O.IC, 17 yaşındakj U.R ile 18 yaşuıdaki S.K. ile E.K-, gö/altına alınan 17 gençle birlikte 12 gün Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulandılar.
Çocuklann aileleri umutla bekliyor
İstanbui Haber Servisi - Gözaltında
işkence gördükleri belirtilen çocuk ve
gençlerin aileleri, çocuklann
polislerce örgüt üyesi olmakla
suçlandığını söylediler. DGM
savcısının bir an önce hazırlık
soruşturmasını tamamlamasını
bekleyen aileler, çocuklannın ilk
duruşmada sahverilmesini umut
ediyorlar.
Halen Bayrampaşa Cezaevi'nde
bulunan gençlerden Devriın Öktem ye
Ozgür Öktem in babası ögretmen
Mahmut Öktem, çocuklanna polis
tarafından işkence yapıldığını ve
ellerindeki raporlann işkenceyi
kanıtladığını söyledi.
Öktem, 5 şubat gecesi çocuklanndan
Devrim'in, iki gün sonra da Özgür'ün
gözaltına ahndığını belirtti. Gece geç
saatlerde evlerinin basılarak
çocuklannın gözaltına alındığını dile
getiren Mahmut Öktem,
• Çocuklan tutuklanan Mahmut Öktem ve Mehmet Ali
Kaya hazırlık soruşturmasının bir an önce tamamlanıp iddiana-
menin hazırlanmasmı bekliyor. Aileler çocuklann ilk duruşma-
da serbest bırakılacağı umut ediyor.
"Çocuklanmı polise teslim ederken
önce teslim aJdıklanna iliskin tutanak
imzalatüra. Buna rağmen gö/altına
alınmalannın ardından iki gün
boyunca Terörle Mücadeie Şubesi'nde
olup otmadıklannı
öğrcnemedirn'*dedi.
Mahmut Öktem. polisin, 14 yaşındaki
küçük kızını 7 kasımda Bağcılar'da
ayağından \ urduğunu anımsatarak
şöyle konuşru:
" Polis 14 yaşında bir çocuğu vurdu,
sonra da pankart asıyordu, dur
ihtanmıza uymadı ve vurduk
açıkiamasıru yaptL Birisi üniversite
öğrencisi olan iki büyük çocuğumu
gözaltına alan polis, bu kez pankartı
birlikte astıklannı kabul etmesini
istemis. Devrim ve Özgiir'e en çok
bunun için işkence yapılmış."
Hazırlık soruşturmasının DGM
savcısı tarafından tamamlanması ve
iddianamenin hazırlanmasını
beklediklerini vurgulayan Öktem,
karşı dava açacaklannı söyledi.
12 gün sorgulandıktan sonra
tutuklanan çocuklardan 16 yaşıdakı
S.K. ve 18 yaşındaki S.K-'nın babası
Mehmet Ali Kaya ise "Çocuklanmızı
alıp işkence ettikleri yetmiyonnuş gibi
bir de bize işkence yapıyonar" dedi.
Çocuklanndan işkenceyle örgüt üyesi
olduklannı, otobüs yakmak, bomba
atmak ve pankart asmak gibi suçlan
kabul etmelerini istediklerini belirten
Kaya, oğlunun sol el parmaklannın
olmadığını vurgulayarak polisin bunu
bildigi halde iddialannı doğrulamak
için işkenceye başvurduğunu söyledi.
16 yaşındaki kızı SJC'nin 12 gün
boyunca sorgulandığı Terörle
Mücadele Şubesi'nde olduğunu ancak
gözaltına alındıktan üç gün sonra
kabul ettirebildiklerini de sözlerine
ekleyen Kaya. şöyle konuştu:
"Çocuklar 7 şubat gecesi gözaltına
ahndılar Terörte Mücadele Şubesi'nde
iki gün uğraşük. 9 şubatta gözaltında
olduklannı sözlü olarak kabul ettiler.
Ertesi gün eşya götürdüğümüzde
burada yoklar dediler. Biz de DGM
savcılıgına başvurduk. Ancak 10
şubatta DGM savcıuğının emriyle
eşyalarunızı çocuklannuza
uiaşürabitdik. Bu kadar genç
çocuklardan ne istiyoriar anİamak
mümkün değil."
İzmir Tabip Odası'ndan açıklama
'Işkencegöreıt
gençlerin *
raporu usulsüz'
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - lzmır Tabip Odası,
Manısa Emniyet Müdürlü-
ğü'nde işkence gören gençler-
le ılgilı adli sağlık raporian-
nın, bıçbır gerekli muayene,
inceleme ve araştırma yapıl-
madan düzenlendiğıni belırle-
di. tzmir Tabip Odası'nın, gö-
zaltındakı gençlerin kendı ifa-
delerine, gözaltı süreci ıçınde
venlmış adli raporlara, avu-
katlarla yapılan aynntılı gö-
rüşmelere dayanarak hazırla-
dıgı değerlendirme raporun-
da, tüm adli muayenelerde ru-
rin olarak yapılması gereken
muayene ve incelemelerle il-
gili standartlann önemJi bölü-
münün ıhlal edildiğı bildirildi.
Konuyla ilgili geçen pazar-
tesı gazetemizde yer afan bir
haberde de gözaltındakilere
sağlam raporu veren iki heki-
min söz konusu günlerde nö-
betçi adli hekim olmadıklan
vurgulanmış, bu yöndeki usul-
süzlüge dikkat çekilmişti. Bu-
?KOME
•GUZEL
SANATLAR
AKADEMİSİ
SINAVLARINA
HAZIRLIK
VE HOBİDUZEYINDE RESIM.
HEYKELveBATİKKURSLARI
• INGILIZCE
•ALMANCA
•RUSÇA
i yanıltmaz!
BILGISAYAR
• Windows. word, Excel
• Bikjisayarlı Muhasebe
• Bilgisayar Teknisyenliği
10 kişüik sınıflarda ideal
| eğitim ve öğretim
:
Her branşın yüzlerce
öğretim
matzemesi, tecrübeli
kadrosuyla
Vkleo, kasetçatar, episkop.
bilgisayar
Te): 224 04 04-224 09 09
347 46 68
Adres: Halaskargazi Cad.
Ne: 245/251 Osmanbey/ tet.
nun üzenne Manısa Tabip
Odası söz konusu 2 hekım
hakkında soruşturma açmıştı.
lzmır Tabip Odası. Manisa
Emnıyeti'nde işkence gören
Ali Göktaş, M.G., Emrah Sa-
h Erda, Faruk Deniz, Aşkın
Yeğin, Levent Kıljç, Hüseyin
Korkut, Jale Kurt Mönire
Apaydın,Ayşe Mine,Seraa Ta-
şar ve OzgürZeybek"ın gözal-
tı sürecınde yaşadıklanna ıliş-
kin ifadeleri, gözaltındayken
düzenlenmiş adli raporlan ve
bu adli rapor muayene süreç-
leri ile ilgili ifadelen değerlen-
direrek bir rapor hazırladı.
Raporda. "Incdenen raporla-
nn bemen bemen tamamında
sadece ya 'darp ve cebir ızıne
rastlanmamıştır' ya da 'fızık-
sel ve psikolojik patolojıye
rastlanmamıştır" cümlesi dV
şında herhangi bir bilgi >er al-
mamaktaydı.încelenen rapor-
lann hiçbirinde kişilerin ya-
kınmalaruıa ilişkin bir not ya
da bflgi saptanmamışor. Kişi-
lerin gözalündan veya ceza-
evinden getirildiklerindt' adli
muayenenin büyük önem ka-
zandıgı, işkence \e diğer insan
haklan ihlaileri göz önünde
buiundurularak, nıtin nıua\e-
neye göre çok daha detayb ve
ince muayene vetetkikkrin ya-
pdması, özen gösterflmesi ge-
rektiği'' görüşüne yer verildi.
Raporun sonuç bölümünde
ise şu deferlendirme yapıldı:
"Gözatt) süresinde>apılan ad-
li muayeneierdeişkencenin ay-
dınlığa kavuşturulması için,
yukanda ve kişiier icin düzen-
İenen değerlendirme raporia-
nnda belirtilen gerekli muaye-
ne, tetkik. inceleme v« araşör-
malann hiçbirisi yapdmamış-
ür. Tüm adS muayenelerde ru-
tin olarak yapılması gereken
muayene ve incelemeler için
standartJann önemli bir bölü-
mü ihlal edflmiş, bu standart-
lara uyulmamıştır. İşkence
gördüğünü belirttiği tarihten
bu >ana 20-30 gün geçmiş ol-
masuıa rağmen yakumalann
hilâ sürüyor oluşu. buna rağ-
men gözalnndayken götürül-
dükleri hekimler taranndan
hiçbir patotojik bulguya rast-
lanılmadığı biçiminde rapor
duzenlenmesi dikkat çekicjdir.
Tüm bu vazılanlar ışığmda Id-
şikre yukanda belirtilen tet-
kikleryapılmadafl kean rapor
düzenİenebflınesi ve 'darp ve
cebir izine rastlanmamıştır'
veya 'hiçbir patolojik bulgu
bulunamamıştır' bicûninde
kesin raporlann verilmesi,
mümkün ve doğm değildir.
Gözara süresi içinde yapılan
söz konusu adli muayeneler De
söz konusu işkencelerin sap-
tanabflmesi ayduüatjlabflmea
mümkün değildir.''
D
Özgürlük
yargılamyor
"Düşünce suçlannın" yasalardan
çıkanlması için. yazarlan hakkında
soruşrurma açıfmasınayol açan yanlardan
derlenen "Düşüncevç Özgürlük" kitabnu
vayımlayan lfl^O yaymcıdan 34'ü,
mahkemeden davanın bir an önce
sonuçlandınlmasını istediler. 1080
vavıncıdan da>a açılan 99'u hakkında
İstanbul 3. DGM'de yürütülen davaya
kablan 34 samk, dün sorgulannı verdi. Dava
konusu kitabı. bilerek ve isteyerek
yayımladıklannı belirten yayıncılar, karann
bir an önce verilmesini istediler. Sorgusunu
veren gazetemiz karikatüristi Musa Kart,
"20 yıllık karikarüristim, ama bu kadar
komik bir olay görmedim" derken Özgürlük
ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı L fuk
Uras da davanın bir öğretimfiyesryken
açıldığını. ancak davanın uzaması sırasmda
ÖDP'nin genel başkam seçildiğıne dikkat
çekti. Uras, "Bu davayı bir an önce
bitirmetisiniz. çünkü iktidara geldiğimizde
DGM'lerin gerekçelerini ortadan
kaldıracagız'" dedi. Mahkeme Başkanı
Mehmet Kolukısa, sorgusunda Franz
Kafka'nın Dava adlı kitabından. yargıçlara
"Siz kimsini/? Ne yapıyorsunuz?" sorulanıu
içeren bir bölüm okuyan Mahir Günşiray'a,
sözlerinin mahkemeve yönelik olup
olmadığını sordu. Mahkeme, Kafka'nm
sözlerinin mahkenıeyi hcdef almadıgı
yanrtını veren Günşiray hakkında "gereği
yapdmak üzere" Cumhuriyet SavcıbgYna
yazı yazılmasuıa karar verdi
Çağıncı'nm sorgusunun bitmediğini söyleyen Emniyet Genel Müdür Vekili Serhadlı:
Hayali isimler vermiş olabîlir
EVtN GÖKTAŞ
ANKARA - Eski Hürnyet Gazete-
si Genel Yayın Koordinatörü Çetin E-
meç ile yazar Turan Dursun'un katili
olduğu gerekçesiyle geçen hafta İs-
tanbul'da yakalanan şeriatçı Islami
Hareket Örgütü'nün (İHÖ) lider kad-
rosundan İrfan Çağıncı'nın. Iran'm
Istanbuî Başkonsolosluğu'ndagörev-
li bazı diplomatlann örgütle ilişkisi
olduğuna ilişkm verdiği bilgilerin
doğru olup olmadığı araştınlıyor.
Emniyet Genel Müdür Vekili Ce-
mil Serhadlı. Çağıncı'nın polisi ya-
nıltmak için yanlış ve hayali isimler
vermiş olabileceğıni vurgularken,
"Çağmcı'nın vçrdiği isimleri, bu ör-
gütleilişkisiolduklan savıyladaha ön-
ce saptadığımız bizdeki isimleıic kar-
şılaşnnyoruz. Karsüaştınna sonucun-
da örgütle bağı olduğuna kesin kana-
at getirdiğimiz isimleri,daha sonra Dt-
şişleri Bakanlığına göndereceğiz. Ge-
reğiııi onlar yapacaknr" dedi.
Dışışlen Bakanlığı Sözcü Yardım-
cısı Büyükelçi Nurettin Nurkan, kesin
ve net bilgiler elde ermeden Iran nez-
dinde kesin bır ginşımde bulunmala-
nnın söz konusu olamayacağtnı, öne
sürülen diplomat isimleri konusunda
"çelişik" bilgilerbulunduğunu açıkla-
dı.Yakalanan kişilerin yazanmız Uğur
Mumcu suikastıyla ılişkılennm olup
olmadığı yolundakı bır sonıyu Ser-
hadlı,
u
Henüz bu olaya inemedik. A-
ma. yakaladığımız bu kişiier Mumcu
eylemûıi y apan gnıbu tanıyabilir ya da
b'irkaç isim verebiliner. Bunlar bize ye-
teıii, ancak şu ana kadar bu konuda
bir ipucu eide edemedik" dıye yanıt-
ladı.
Ankara Emniyet Müdürü Ramazan
Er, Çetin Emeç ve Turan Dursun
cinayetleriyle ilgili olarak gözaltına
alınan İrfan Çağıncı'ya Çankaya'da
bir konuyla ilgili yer göstermesi
yaptınldığını bildirdi. Yer göster-
menin hangi olayla ilgiü olarak
yaptınldığı sorulannı yanıtlamayan
Er, "Çankaya" demekle yetindi. Er,
Çağıncı'nın üyesi olduğu Islami
Hareket Örgütü'nün daha önce
Ankara'dan 3 araç çaldığmın belirlen-
diğıni belirtti. Çağncı dün gece
yeniden Istanbul'a getirildi.
Istanbul Haber Servisi 'mizin habe-
rine göre, irfan Çağıncı'ya dün
Iran'da devrimkarşıtı Halkın Mücahit-
leri Örgütü Türkiye Sorumlusu AK
EkberGorbani'nin öldürüldüğü Yalo-
va'daki villasında da tatbikat yaptınl-
dı istanbui Emniyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şubesi tarafından dün
tetıkçı İrfan Çağırcı'ya 6 Ekim
1990da öldürülen gazeteci Turan Dur-
sun'un Koşuyolu'ndaki evınin önün-
de tatbikat yaptınlacağı açıklarunıştı.
Ancak, Çağıncı cinayetin meydana
geldıgi yere getiriîmezken o saatlerde
Çağıncı'nın Yalova'daki villada olay
gününü güvenlik güçlerine anlattığı
öğrenıldi.
İrfan Çağıncı'nın imam nikâhlı eşi
Hasine Yağmur hakkında Istanbul
DGM'de gıyabi tevkıf karan verildi.
Hasine Yağmur, İstanbul'da 21 O-
cak 1993 yılında yapılan operasyon-
larda yakalandıktan sonra DGM
Cumhunyet Başsavcılığı tarafından
tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakılmıştı. Hasine Yağmur, Istanbul
3. No'lu DGM'deki duruşmalara 3
yıldır katılmıyordu.
ARAYIŞ
TOKTAMIg ATEŞ
Atatürk'ü Unutturmak
Geçen günlerde, büyük bir medya grubunun çıkar-
dığı ve zaman zaman büyük ciddiyetsizlikler yapsa ve
armağan dağrtarak (ya da dağıtacağını vaat ederek)
satma yolunu seçse de "ciddı bir gazete" olarak de-
ğerlendirdiğim ve çoğunlukla severek okuduğum bir
gazetede değerli bir köşe yazarımız, Deniz Gezmiş'in
babasına yazdığı iki mektubu yayımladı.
Ben bu mektuplan yüzlerce kez okudum. Belki de
ezberimdedir. Ve her seferinde yüreğim burkulur, bir
yumruk gelir boğazıma oturur.
28 Ocak 1971 tarihli mektuptan kimi satırlar aktar-
mak istiyorum:
"Baba,
Sana her zaman için müteşekkirim. Çünkü Kema-
list düşûncelehe yetiştirdin beni... Küçüklüğümden
beri evde devamlı Kurtuluş Savaşı anılanyla büyü-
düm... Biz Türkiye'nin ikinci kurtuluş savaşı savaşçı-
lanyız. Elbette ki hapislere atılacağız, kurşunlanaca-
ğız da... Tıpkı Birinci Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gi-
bi. .. Ama bu topraklanyabancılara bırakmayacağız. Ve
bir gün mutlaka yeneceğiz onlan...
Düşün baba; bugün hükümet işini gücünü bırakmış
bizimle uğraşıyor. Çünkü bizden başka gerçek muha-
lefet kalmamış durumda. Ve hepsi Kemalist çizgiden
sapmış/ar. Ve tarih önünde hüküm giymiş durumda-
lar. Biz çoktan onlan tarihin çöplüğüne atmış durum-
dayız..."
Idamından beş-on dakika önce babasına yazdığı
son mektubunda ise şunları soylüyordu: (6 Mayıs
1972) "...Mektup elinize geçtiğizaman aranızdan ay-
nlmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin desem
de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanet-
le karşılamanı istiyorum... Önemli olan çokyaşamak
değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyleryapabilmektir...
Oğlun bu yola bilerek girdi ve sonun da bu olduğunu
biliyordu... Son anda yaptıklarımdan en ufak birpiş-
manlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, abimi ve
kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucakla-
nm."
Yıllardan beri kimi "süper zekâlılar", Kemalistlerin
devrimci olamayacagını yazıp çiziyorlar. Şimdi biraz,
kınldı ama gençliğin kimi kesimlerinde etkili de oldu-
lar. Ve elinde Deniz Gezmiş'in resmini taşıyan genç,
Kemalizme karşı olduğunu söyler oldu. Tannm bu ne
çelişkidir, krtle iletişim araçlannın tek yanlı bombardı-
manlannın etkisi ne kadar fazla...
Bu süper zekâhlardan birt geçenlerde (31 Aralık
1995) bir söyleşide Kuirtuluş Savaşı'mızın nedenini,
yerii eşrafın azınlıkları kıskanmasına indirgiyordu:
"...Türk Istiklal Savaşı'nın esas destekleyici unsuru
yeref eşraftır. Azınlıklan kıskanmış, onun yerini almak .
istemiştir. Azınlıklann yerini almak için Kurtuluş Sava-
şı'nı desteklemiştir..."
Bir başka süper zekâlı da Ulusal Kurtuluş Savaşı-
mızı, Ermeni katliamı dolayısıyla İngilizlerden çekinen
subaylann başlattığını ve surdurduğunü yazmıştı. Ola-
cak şey değil...
Bir "şer cephesi" on beş yıldan beri laik cumhuri-
yetimize ve onun kurucusuna karşı bombardıman ya-
pıyor. Biryanda "Islamşeriatçılan", biryanda "aynlık-
çılar" ve bir yanda da "suret-ı haktan" ve ozgürlükten
yana görünen "Özal liberalleri... "Biribırleriyle uzlaş-
ması mümkün olmayan bu insanlar, laik cumhuriyeti-
miz ve Atatürk söz konusu olduğu zaman, inanılmaz
bir dayanışma içine giriyorlar.
Geçenlerde genişbir cemaate önderlik eden ve müt-,
hiş güç ve prestiji olan bir "hoca", Atatürk'ü öven söz-3
ler ettiği için kimi çevrelerde yer yerindenûynadı. Bun-t
lann en ufak bir "doğru "ya tahammülü yok. (Ben bu*
Hoca'y'a el ele resım çektirdiğım içtrvde başka çevre-
lerde yer yerinden oynamıştı ya, neyse bu başka bir
konu).
Atatürk'ü hafızalardan silmeye çalışıyorlar .Ve bunu
becerebilmek için tüm kavramlan ve yakın tarihı altüst
ediyorlar. Geçenlerde, ilk ortaya çıktığı andan ıtibaren
belirli bir ilgi ve sempatiyle izlediğim YDH'nin Başka-
nı, Vahdettin'in Atatürk'ü Anadolu'ya göndermek için
Trakya'daki çiftliklerini sattığını soylüyordu. Vallahi
pes... Galiba bizim halk kime oy vermeyeceğini iyi bi-
liyor.
1960'lann öğrenci hareketlerinde temel amaç, Mus-
tafa Kemal'in "çızgısinden "sapanyönetimferi, Mus-
tafa Kemal'in çizgisine getirmek idi. Tam bağımsız,
anti-emparyalist, demokratik bir Türkiye'nin savaşı
yürütülüyordu. Önde Mustafa Kemal'in posteri olma-
yan bir Dev-Genç yürüyüşünü düşünmek bile müm-
kün değildi.
Yazımın başında sözünü ettiğim gazetenin aynı sa-
yısında "68'liler Birtiği Vakfı" Başkanı sevgili Necla Ül-
kü Kuglin'in, "Ûniversite Gençliğinin Mücadelesini
Destekliyoruz" başlıklı güzel bir yazısı vardı. Son bö-
lümünü aktarmak istiyorum:
"... Ülkemizin sosyal mücadele tarihindeki heronur-
lu olaya ve isme sahip çıkmaktan vazgeçmedik. 1971
yılında polisçe aranırken babasına 'sana müteşekki-
rim, çünkü küçüklüğümden beri Kurtuluş Savaşı anı-
lanyla büyüdüm' diyeyazan Deniz Gezmiş'in ve 'bize
düşen ilk görev Gazi Mustafa Kemalci gençliği kur-
maktır' diyen Cihan Alptekin'/n, kuşağımızın bu ikiyi-
ğit insanının anılanna saygıyla bağlıyız.
O günlerdeki mücadeleyi unutanlan, ondan vazge-
çenleri ve bugün çarpıtmaya kalkanlan kendi tarihi
sorumluluklanyla başbaşa bırakıyoruz."
Ah o yiğit çocuklar, o onurtu geçmişimiz...
Necla Kuglin, birilerini sorumluluklanyla baş başa bı-
rakıyorama, meydanı bu "bihlerine" bırakmayacağız.
Atatürk'ün çarpıtılmasına ve unutturulmasına izin ver-
meyeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın...
Cîller, Iran'ı uyardı
"Cinayetlerde îran'a
doğru ipuçlan var"
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel Başka-
nı Tansu ÇiDer, Çetin Emeç
cinayetinin failinin yakalan-
masımn ardından gözlenn
çevrildıği Iran'ı uyararak,
"Komşularunız binm dosdu-
ğumuza güvensin, ama düş-
manügımızdan da korksun-
br" dedi. Cinayeüerin Iran'la
bağlantılı olduğuna ılişkin
"baa iz, ipucu ve belgeler"
bulunduğuna dikkat çeken
Çiller, "Iran bizim komşu-
mnzdur. Eğer komşubrunız,
bizimle değil, terörisde hare-
ketedertersebunun gereği \a-
pıhr''diye konuştu.
DYP lideri Tansu Çiller,
partisinüi TBMM grubunda
yaptığı konuşmada, gûveno-
yu alan hükümete destek ve-
receklerini, ancak takipçısı
de olacaklannı bildirdi.
ANAP-DYP işbırliğinin da-
ha ileri aşamalara gitmesıni
istediklerini ifade eden Çil-
ler, RP lideri Necmettin Er-
bakan'ı eleştırdı. Hükümetın
halkm bekledığı hızmetlen
yapmak için çalıştığını, an-
cak Erbakan' ın daha ilk gün-
den "hırçın ve yapıcı olma-
yan muhalefete" başladığını
söyleyen Çiller. "Munalefet
demokrasmin en üst kurulu-
dur, ama yapıcı olmayan hır-
çın bir murtaleferjn ülkenin
çözüm bekleyen meselelerine
katkısı olraâz" dedi. Çiller,
Çetin Emeç cinayetıyle ilgili
yürütülen soruşturmaya de-
gindiği konuşmasında tran'ı,
ad vererek uyardı. Ortaya çı-
kan sonuçlann "ibret verid"
nitelikte olduğunu söyleyen
Çiller, şöyle devam etti:
"İran bizim komşumuzdur.
Komşulanmız bizim dostlu-
ğumuza güvensin. ama düş-
manhgunızdan da korksun-
lar. Bu uyanyı yapmayı bir
görev addediyorum. Bazı iz-
ler, ipuçlan ve belgeler var.
Biz hiç boş söz söylemedik.
tran'ın bir terör kışkırtması
içinde olduğuna inanmak is-
temiyonım. .Ancak, yönetici-
lerininde birgörevi var. Bu iz-
leri takip etsinler, ipuçiannı
bulsunlar. Kökü varsa, kökü-
nü kaosınlar. Komşular te-
rörlemücadelede birbirJerine
destek oluriar, köstek degü."