Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyef
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • Dış Haberler: Ergnn Balcı • lstıhbarat: Cengiz
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Illdır
,'.™ ..• E k o
" ° m l :
c
B
,û
i?n t
*{»•«*
Çetinkava» Yazıişleri Mûdürlerı. fL,-^u l
^f
v^"\daa
ŞPÜ*'?, * S
J>or
-
n. «K- v IA r»- ^x« ,c^ ı > Abdulkadır Yucelman • Makalcler: S*mı
• Haber Merkezi Muduru: Hakan Kara « Fotoğraf: Erdogan Köseoğlu • Bilgı-Belge:
• Görsel Yönetmen: Fıkret Eser Edibe Buğra • > urt Haberlen: Mehmet Faraç
Orhan Eriaç, Otoy Kurtbekc,
Hilunet Çetinkaya, Şukran Soaer,
Ergun Balo, Dinf Tıyaaç, tbrabta
Yüdız. Orfcaa BaruİL, MtuUAl
Balbıy, Hafcaa Kara.
Ankara Temsılcısı: MaftaAı BaJbay 4 Haber Müdürü'
Dofaa Akm Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4, Bakanlıklar-
Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır
Temsilcui: Senbr Kıak, H. Ziya BK. 1352 S. 2/3 Tel:
4411220, Fate:4419117«AdaBaTemsücıs:Ç(«BVıgawfH.
tnönüCd 119S. No.lKatl.Tel 3522550, Faks 3522570
Muessese Müdüru ErolErkutt
Koordinacor AhmM Konüsan 9
Muhasebe Böknt Yeoer • ldare.
Höscyin Gürer• lşletme Önder
ÇeKk • Bilgı-tşlem: Nail tnal •
Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇOer
MEDYAC:«Yönetım
Kurulu Ba^kanı-Gene!
Müdür GöJbin Erdunn
• Koordınator Rehı
1ptman • Genel Müdür
Yaırlımciâi MineAJıdağ
MEDYA G : •
Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel
Müdür Üstia
Akmen •Murahhas
üye BoraGönenç
Yıyımlayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basuı ve Yayıncılık A Ş
TurkocağıCad.39'41 Cağaloglu 34334 tst PK.246 lstanbul Tel (0,212) 51205 05 (20hat) Faks (0 212) 513 S5 95
14MART1996 İmsak: 4.46 Güneş:6.11 ögle: 12.21 Ikindi: 15.37 Akşam 18.16 Yatsı: 19.35 MEDYA CTel 51407 53-513 95 80-513 84 60-61, Faks 5118466
Modacdar
Fransa'ya taşHIA
• PARİS (Reuters) - Paris
Sonbahar - Kış Hazır Giyim
Koleksiyonlan haftasında
yabancı tasanmcılar,
Fransızlara meydan okuyor.
Alman, lngiliz, Amerikalı
tasanmcılar, bir zamanlar
moda dünyasının tartışmasız
lideri olan Fransız
tasanmcılann tahtına göz
dikti. lngiliz top model
Naomi Campbell, Alman
modacı Karl Lagerfeld'in
önümüzdeki sonbahar-kış
sezonu için hazırladığı
modelini sundu. Pembe yün
takım, izleyiciler tarafından
begenildi.
ANAPve
DYP'de seçim
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Koalisyon ortağı
olarak hükümet kuran
ANAP ve DYPae kabıne
oluşumu nedeniyle boşalan
grup yönetimleri için seçim
yapıldı. DYP'de, grup
başkanvekilliklerine Aydın
Milletvekili Ali Rıza Gönül
ve Denizli Milletvekili
Mehmet Gözlükaya seçildi.
Grup yönetim kurulu
üyeligıne de Edirne
Milletvekili Ümran Akkan
getirildi. ANAP'ta da
Kastamonu Milletvekili
Murat Başesgioğlu ve
Zonguldak Milletvekili Zeki
Çakan grup
başkanvekilliklerine
seçildiler.
Polis, açıklamaya
izîn vermedi
• İstanbul Haber Servisi -
lstanbul Işçi Sendikalan
Şubeler Platformu ile
DlSK'e bağh bazı
sendikalann genel
merkezlerinın, Gazi
Mahallesi'ndeki olaylann
bırincr yıldönümü nedeniyle
yapacağı basın açıklamasına
polıs ızın vermedi. Merter
Keresteciler Sitesı
çevresindeki bütün
sokaklarda yoğun güvenlik
önlemleri alan polis,
sendikacılann toplanmasını
engelledi.
Eğîtimcilepden
Yılmaz'a telgraf
• Istanbul Haber Servisi -
Üniversite Öğretım Üyelen
Derneği'nce Başbakan Mesut
Ylmaz'a çekilen telgrafta,
"işkence gibi bir ınsanlık
suçunun Türkıye'nin
gûndeminden silinmesi
gerektiğı" belırtildı. Demek
yönetım kurulu adına baskan
Prof. Dr. Burhan Şenatalar
tarafından çekilen telgrafta,
"Son günlerde Türkiye'de
düşünce özgürlügü ve temel
hak ve hûrriyetler alanlannda
yasanan olumsuz gelişmeler
birçok kesim gibi üniversite
öğretim elemanlannı da ciddi
endişeye sevk etmiştir"
denildi.
Daramapka'ya
tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara,
Türkiye'nin tüm uyanlanna
karşın, Danimarka'nın
topraklan üzerinde sözde
"Sûrgünde Kürt
Parlamentosu"nun 12-13
mart tarihlerindeki
toplanhsını engellemediğini
bildirdi. Ankara,
Kopenhag'da
gerçekJeştirilmesine izin
verilen toplantının, iki ülke
arasındaki ilişkiler üzerinde
olumsuz sonuçlara yol
acacagını belirtti.
Sadık GÜPbüz
Yaşam Radyo'da
• Haber Merkezi - Yaşam
Radyo'da Fıgen Doğu'nun
sunduğu Habudiyar
programının bugünkü konuğu
halk ozanı Sadık Gürbüz.
Sadık Gürbüz ıle söyleşi
yapılacak olan program saat
14.00'tebaşlıyor.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Aşut; özelleştirmeyi, eşitliğin sağlanmasında en büyük engel olarak değerlendirdi
'Saghkta tizelleştinııe olmatnah
9
ANKAR/VİSTANBUL (Cumhuriyet) -
Tûrk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Kon-
seyi Başkanı Özen Aşut, sağlık alanında
özelleştirmenin gündemden kalkmasını is-
tediklerini bildirdi. Aşut. kamu sağlık ku-
ruluşlannın "çökertihnesi" girişimlerinin,
sağhkta eşitliğin sağlanması ve sağlıklı ya-
şam hakkının önündeki en büyük engel ol-
duğunu söyledi.
Ankara Sağlık Platformu da 14 Mart'ı bu
yıl Tıp Bayramı olarak kutlamayacaklan-
nı, kamu sağlık kuruluşlanmn özelleştinl-
mesi çalışmalannı içlerine sindiremedik-
lerini belirtti.
Bugün kutlanacak olan Tıp Bayramı ve
içinde bulunduğumuz Sağlık Haftası'nın
üzerine bir de yeni kurulan koalisyonun,
özelleştirme ağırlıklı hükümet prograrru-
nın açıklanması eklenince sağlık sorunlan
ve poütikaian, gündemdeki ağırlıklı yeri-
ni bir kez daha aldı.
Beüi başh sorunlar
Çalışan kesimin, sağlık sorunlannm çö-
zümünde en büyük güvencesi olan SSK'nin
çökertilmesi, sağlık hizmetlerinin kamusal
olmaktan çıkıp özele devredilmek istenme-
si ile bunlann yanı sıra kalite ve kapasite
bakırrundan görülen yetersizlikler, sağhk-
ta çalışanlann ücretlerinin düşük olması ve
belki de en önemlisi, sağlık örgütlerinin iyi
oluşturulamaması, bugün sağlıkla ilgili tüm
çevrelerin kabul ettiği belli başlı sorunlar
• Ankara Sağlık Platformu da 14 Mart'ı bu yıl Tıp
Bayramı olarak kutlamayacaklarını, kamu sağlık
kuruluşlanmn özelleştirilmesi çalışmalanıu içlerine
sindiremediklerini belirtti.
arasında yer alıyor. TTB Merkez Konseyi
Başkaru Ozen Aşut, "14 Mart Tıp Hafta-
a" nedeniyle dün düzenlediği basın toplan-
tısında, ANAYOL Hükümeti'nin günde-
minde yer alan kamu sağlık kuruluşlannın
özelleştirilmesine ilişkin maddenin kaldı-
nlmasını istedi.
Aşut, kamu sağlık kuruluşlanmn özelleş-
tirilmesi girişimlerinin, sağhkta eşitliğin
sağlanması ve sağlıklı yaşam hakkının önün-
deki en büyük engel olduğunu belirterek
"TTB, özeDikie kamu sağlık kuruluşlannuı
gözden düşürülmesi ve çeşitli biçimlerde
özeUeştirilmesi güişimlerine karşı etldn bir
çaba içerisinde olmayı, ülkemiz insanlanna
karşı birincil önemde görev olarak beniro-
semiştir" dedi.
Kamu sağlık kuruluşlannın ve kamu has-
tanelennın maddı olanaklanyla yönetsel iş-
leyişlerinin, siyasal iktidar tarafından bi-
linçlı olarak olumsuz düzeylere çekildiği-
ni belirten Aşut, kamu hastanelerinin, sağ-
lık sorunlannm en önemli nedeniymiş gi-
bi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
Tıp Bayramrnın 169. yılında, hekimle-
ri yine büyük sorunlann beklediğini söyle-
yen Aşut, hekimlerin ve sağlık görcvlileri-
nin meslcklerini dış etkilerden uzak, öz-
gürce uygulamalannın, çeşitli nedenlerle
kısıtlandığını ıfade etti.
Ankara Sağlık Platformu da yaptıgı ya-
zılı açıklamada, 14 Mart'ınbu yıl Tıp Bay-
ramı olarak kutlanamayacağını belirtti.
Açıklamada, "Paran kadar sağbk sistemi-
nin yaygınlaşonlnıaya çdışıldığı bayramı
kutlamayı içimize sindiremiyoruz. Sağhk
hizmederinin özeUeftirfl tal
topiumumuzun parası vana sağuk bioneti
almasuıı içimize sindiraniyoruz. tnsanımı-
zın yoksulluğuiiun tescili olan \-e-sil kart uy-
gulâmasııu içimize sindiremiyoruz. Bir ge-
cede açdıveren tıp iiniversiteiermi, aktana
esen kişi ve kuruluşun aklına estiği gibi me-
zuniyet sonrası cğitim >apfnasuu içimize sin-
diremiyoruz" denildi.
"Asıl sonın sosyaBzasypn"
lstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Ze-
ki Karagûlle.asıl sorunun sosyalizasyonun
benımserunemesınden kaynaklandığını be-
lirtti Karagülle.u
1960'byTİIanlabaîiayan,
ancak daha sonra deviet tarafindan 'üvey
evlat' gibi görüten sosyalizasyonun Tfirtd-
yette öoö bkaadL Oysa bunun önemi anla-
fdmı;obaydı sağfağuı birinci basamağı olan
sağnkocaktan örgütlenmiş ve işler halegd-
mif ohınkı" dedi. Halkın hastalandığı ilk
anda ikınci basamak olarak değerlendirilen
hastanelere geldiğini belirten Karagülle,
yabancı ülkelerde hastanelerde verilen sağ-
lık hizmetlerinin yüzde lû'larda olduğunu
vurguladı.
Karagülle. "Halbuki bu oran bizde çok
yûksek. Herkes gefip bir profesöre muaye-
ne ofemak istiyor. Çauşanlar da bir sagîık
ocağı yerine büyük hastanelerde çahşmayı
terdh ediyor. Neden? Çünkü, sağlık ocak-
tarmda örgadenmesagtanahihnt; degtt" di-
ye konuştu.
Sağhkta özelleştirmeye karşı çıkan Ka-
ragülle, -Bu uygulama belld ileri derecede
kapitaUstleşmiş ülkelerde anlaşüabilinir.
Çünku onlar sağlığa bütçeterinden yüıde 14
pay ayınyorlar. Ancak bizim bütçeden ayır-
dığımız zaten yüzde 5"i geçmiyor. Böyle bir
durumdaözeBeştirmeyapmayı istemek, sağ-
hk hizmetlerüû üzerinden atmak demek
ooır"dedı
Sağhk hizmetlerinin verilmesinde siste-
min en üst noktası olan Sağlık Bakanlı-
ğı'ndan kaynaklanan sorunlar buiunduğu-
nu söyleyen Karagülle, kendisinin Tabip
Odası Başkanhğı görevinde bulunduğu 4 yıl
süresince 5 Sağlık Bakanı 'nın değiştiğini bil-
dirdi.
CHP miDetvekiIteri Ahmet GüryiLz Ketenci ve Mehmet Sevigen, Vazar Yaşar Kemai'i eyinde ziyaret ef-
tiler. Yaşar Kemal, "Bu savaş bitecek, bunun çarea yok" dedi (Fotoğraf: FİLİZ GÜMÜŞ)
'TürkhalkıbarışMyor'lstanbul Haber Servisi - 20 aylık
mahkûmiyet karannın ertelenmesi-
ne karşın. "ne yapıp yapıp mah-
kûm olacağını" söyleyen yazar Ya-
şar Kemal, Başbakan Mesut Yıl-
maz'm da gerçek bir dost olduğu-
nu kaydetti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
lstanbul milletvekilleri Ahmet Gür-
yüz Ketenci ve Mehmet Se'igen ile
CHPjstanbuI ll Başkîinı Mahmut
Ali Özpolat, Yaşar Kemal'i dün
evinde ziyaret ettiler.
Yaşar Kemal, ziyaret sırasında
gazetecilere yaptığı açıklamada,
"lHkemi ve halkımı barbarlıkla suç-
lamak istemem. Ama ülkemde çok
barbar \ar, onlara söytüyorum. 12
yılhk korkunç bir propaganda ve
laşkuima karşısuıda Türk halkı sa-
vaş istemiyor.ülke kaynaklan bura-
ya aksuı istemivor, banş isti>or. Bu
halk bu kadar acı çekemez, çektiği
zaman da buna karşı koymasmı da
bihr" diye konuştu. Dünyanın her
yerinde banş ısteyenlerin ödüllen-
dirildiğini belirten Yaşar Kemal,
"Ama benim ülkemde mahkûm edi-
liyorsa. bu benim halkımın kaba-
hati dcğildir. Bu savaş bitecek, bu-
nun çaresi vok" dedi.
Cezasının tecil edilmesini iste-
mediğini belirten Yaşar Kemal, söz-
lennı şöyle sürdürdü:
"Bana 5 yıl biçbir şey yazmaya-
caksuı diyortar.Sonrabeni 77 yaşun-
da mahkûm edecelder. Vazaniamak
benim için dünyanın en korkunç iş-
kencesidir. Yazacağım. Hep yaza-
cağım ki canımı kurtarayun 72 ya-
şmda. 77 yaşımda >atacagıma 72
yaşında yatanm. Şimdi mahkûm
ohnak isthorum. Ne pahasına olur-
sa ülsun bir yıl içinde mahkûm ola-
cağun."
CHP milletvekilleri Ahmet Gür-
yüz Ketenci ve Mehmet Sevigen
de gazete manşetlerini, Kemal'in
mahkûmiyetinin ortadan kalktığını
belirtenifadelerle değiştirerek Mec-
lis'in de bunu yapması gerektiğini
bildirdiler. Mehmet Sevigen de Ya-
şar Kemal'in mahkûm edilmesinin,
deviet adına hukuku kullananlann
ayıbı olduğunu söyledi. Sevigen,
aynca Başbakan Mesut Yılmaz'ın
TBMM'de Yaşar Kemal için söyle-
diği sözlerin içten olmadığıru belirt-
ti. Sevigen'in sözleri üzerine gaze-
tecilerin, "Mesut Yıfanaz dost degfl
mi" sorusunu Yaşar Kemal şöyle
yanıtladı: "Mesut Yılmaz, eskiden
gerçekdosttu.Meclis'te gösterdi ger-
çek dostfuğuna Sadece benim için
göstermedigerçekdosduğunu, Tür-
lâyt için de gerçekdostolduğunu gös-
terdi".
Kültür Bakanı Agâb Oktay Gü-
ner ise TBMM Genel Kurufu'nda
gündemdışı bir konusma yapan CHP
lstanbul Milletvekili Altan öy-
men'in bir sorusu üzerine Mesut
Yılmaz'ınövdüğü Yaşar Kemal için,
"Çok okunan yazar ohnak, kanun-
lan ihlal hürriyetini vermez" dedi.
Ankara'da yapılacak şûraya 787 kişi katılacak
Tayaıı: Eğitiııı sistemini
yenîden yapılandıracağız
lstanbul Haber Servisi-15. Milli Eğitım
Şûrası, 13-17 mayıs tarihlerinde Ankara'da
yapılacak. "2000'li YdlardaTürkMiffiEği-
tim SJstemi" konulu şûraya, 787 kişi katı-
lacak. Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan.
"Eğitim reformuyla hedefımiz, öğrenciyi
merkezalan bir>aklaşımla>önlendirme sis-
temine da> ali olarak beceri ve meslek sahi-
bi bireyler yetiştirilmesidir"dedi.
Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan, ko-
nuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, mil-
li eğitim şûralannın, Türk milli eğitiminin
sorunlannı ortaya koyarak çözüm yollan-
nı belirlemek, eğitimi çağdaş gelişmeye, de-
ğişmelere uygun hale getirmek amacıyla
1939 yılından beri düzenlendiğini belirtti.
2000'li yıllara yaklaşırken. bütün dün-
yada eğitimde yeni arayışlar, eğitim sis-
temlerinde yeni düzenlemelenn gündeme
geldiğini belirten Bakan Tayan, sistemi
çağdaş gelişmeler doğrultusunda yeniden
yapılandıracak ciddi çabalar içinde bulun-
duklannı kaydetti. Tayan, amaçlannı şöy-
le dilegetirdi:
"Eğitim reformuyla hedefımiz. öğrenci-
yi merkez alan bir yaklaşımla > önlendirme
sistemine da\ali olarak becerive meslek sa-
hibi bireyler vetiştirilmesidir. V önlendirme
sistemine işleriik kazandırüması, ortaöğ-
retimin, yükseköğretim önüne sürekli öğ-
renci ytğan bir eğitim basamağı olmaktan
çıkanhnasL, > ükseköğretimin yeniden dü-
zenlenmesi,toplumun eğitim ihthacmın sü-
rekli olarak kârşılanması içuı kitle eğirJmi-
ne gereken önemin verihnesi ve sürekli eği-
tim ilkesinin ha>ata geçirihnesi ana hede-
fimizdir."
"İlköğretim veYönlendirme", "Ortaö^-
retimde yeniden yapılanma", "Yükseköğ-
retime geçişin \eniden dÜMnlenmesi"'. "Top-
lumun eğitim ihtivacının sürekli kârşılan-
ması", "Eğitim sistemininfinansmanı"ko-
nulannın ele alınacağı Milli Eğitim Şûra-
sı'na, toplam 787 üye ve müşahit katılacak.
Bakan Kul
6
SSK
sorunu
kesinlikle
çözülecek'
ANKARA (CumhurnetBö-
rosu)-Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Emin Kul, Sos-
yal Sigortalar Kurumu'nun
(SSK) tasfıyesi yönünde bir
kararlılık içinde olmadıklan-
nı vurgulayarak, "Çözün yol-
lan, beffi kesimtorta ifwe pt-
meyebüir. AotıaRoktaterote-
bffir"dedı.
Sistemdeki tJcanıklığm aşıl-
ması sürecinde alınacak ön-
lemlerde "kazanbuş hakte-
nn korunmaH" ılkeshun esas
alınacağmı belirten Kul, "O
sonın ortada kaunaz. Herfce-
sin, çözüm yoUanaı begenme-
me hakkı vanhr" diye konuj-
tu. Kul, sosyal güvenlik siste-
mindeki sorunun çözümü için
Dünya Bankası kredisiyle
Uluslararası Çalışma Örgü-
tü'ne(ILO)hazıriatılan rapor-
dan yararlanacaklannı ifade
ederken Türk-lş, bu raporla
sosyal güvenlik sisteminin
"yöntentfribneMMnhicbir»-
man kabul edileaevcceğüu"
ileri sürdü,
Bakan Kul, dün Türk-lş Yö-
netim Kurulu üyelerini kabu-
lünde yaptığı konuşmada, ku-
rumun yeniden yapılandınl-
masının yanı sıra özel sigorta
uygulamalannın gelıştırilme-
si ve kurumlann kendi bünye-
lerinde sosyal güvenlik ku-
rumlaşmalarına gitmcsinın
özendınlmesı yönünde çalış-
malar yapacaklanm belirte-
rek, "Boyurgu hükfimet ot-
mayacağız.Taraflarmgörü$>-
rini alacağız'' dedi.
Türk-lş Genel Başkanı Bay-
ram Meral, Kul'u zıyareti sı-
rasında, ANAYOL hükümeti-
ne "•başarttar" dıleyerek özel-
leştirme ve sosyal güvenlik
konusundaki sorunlan, eski
bir sendikacı olan Kul'un ya-
kından bildiğini söyledi.
Öte yandan, Türk-lş, Hak-
lş ve DİSK, ANAYOL hükû-
mefini, sosyal güvenlik kuru-
luşlannın özelleştirilemeyece-
ği konusunda uyarmak üzere,
harekete gecti. 3 konfederas-
yon tarafından, dün ortak ola-
rak basına yaptlan açıklama-
da, "Sosyal gnvenlik kuruinf-
lanautasfiyesLsüzkoousuda-
hiedflemez" denildi.
TTB^DEN ONERİLER
Sağlık hizmetlerinde
eşitsizlik yok edilmeli
TTB, sağhk hizmetle-
rinde yapılması gereken
reformun ana ilkeleri ve
acil çözüm önerilerini şöy-
le sırahyor:
1- Sağhk hizmetleriyle
ilgili her düzeyde yaşanan
ve hemen hepsi önlenebihr
olaneşitsizMklerazahüma-
h,yokedUmeüdir.
2- Temel sağlık hizme-
ü üreten kurumlann perfor-
mansının arttınlması he-
deflenmelidir.
3-Ülkemizdeki bütün
sağlık birimJerini, ülke ih-
tiyaçlan/ önceUkleri doğ-
rultusunda yönlendiren
gktbal pianian içeımeUdir.
4-Ekonomık nedenlerle
sağlık hizmetlerine ulaşa-
mayan kesimlere kamu gü-
vencesi sağlanmalıdır.
5-Gayri safi milli hasıla
içinde sağhk harcamalan-
naaynlan pay enaz yüzde
5'e çıkarnlmabdır.
6-Sağlıkta ana sorunla-
n çözmeyi amaçlayan po-
litikalar hızla yürürlüğe so-
kulmalıdır.
7-Tıp fakültelerine ab-
nan hekimsayta azalbhna-
h, yeni ap faküJteleri açd-
mamalı, eğitimi yetersiz
olanlar kapatılmahdır.
8- Yurtdışından ithal edi-
len ileri teknoljik aygıtlar-
la ilgili olarak ciddi bilim-
sel bir planlama yapılma-
lı, ülkemizin gereksiz bir
teknoloji çöplüğüne dö-
nüşmesi önlenmelidir.
9 Özel sağhk işletmele-
rine ve özel sağhk sigorta-
lanna verilen vergi muafi-
yeti ve krediler kaldınhp,
hizmeöere ka>dınlmakür.
SEYAHATNAME YAVUZGÖR
1980 Eylül Ankarası. Planlama Dairesi.
Çankaya'nın, "Köşk"e yakın bir so-
kağında bir apartman katı kiralayıp yer-
leştik.
4 yıl sonra, kendi ülkemde rahat bir
gece geçinmek umudunun sevinci için-
de başımızı yastığa koyar koymaz, ta-
banca, makineli tüfek sesleri işitiyo-
ruz....
Ertesi sabah, kapıcıya sordum. "Ar-
ka tamftakı dere içinde bir 'kurtanlmış
bölge' var. Bizartıkalışbk. Her gece ora-
da böyle şeyter olur..." diyor.
Kim, nereyi, kimden kurtarmış? An-
lamakgüç...
Birkaç gün sonra, bir ahbabın oğlu-
nun nişanında bulunmak üzere Istan-
bul'a gittim. Tanınmış bir gece kulü-
bünde yapnlan bu nışan ve orada bu-
lunan varlıklı, şık ve güzel insanlar, bir
süreiçjn, "kurtanlmış bölgeter" ortarm-
nı unutturur gibi oldu. Kandilli'de, eski
bir dost aitenin evinde kalıyordum.
Sabaha karşı, holdeki telefon sürek-
li çalmaya başiadı. Açıldı. Kızkardeşim,
"Televizyonu açın" diyor...
Ekranda Evren Paşa...
Ankara yoluna koyuluyorum, hemen...
Pendik'te, Gebze'de otomobil durdu-
nrfuyor. Askeri personel kimlik kontro-
lü yapıyor.
12 Eylül 1980...
Yeni bir döneme giriyoruz.
Bakaniık sınavına biıiikte girdiğimiz ll-
tor Tûrkmen arkadaşım Dışişleri ba-
kanı oluyor. "Kadım dostum" Kamu-
ran Gürün, genel sekreter.
Kurtanlmış bölgeden ses seda çık-
mıyor. Dolmuşlar, duraklardan başka
verterdedurrrMjyor. Sokaklarda-
ki çöpler muntazam alınıyor.
Herkesin yüzünde, bir "rahat-
lama" ışığı var.
Böyle bir ortama gelmek için
illaki bir askeri müdahaleye ge-
rek var mıydı. Parlamenter sis-
temi işletmesini ögrenemedik
galiba...
*••
Bu süreçte, bizim bakanlığın
işjoldukçagüç.. "Darbe"o\mvş
bir ülke, hemen Batı'dan çem-
bere alınıyor. Mevcut durum-
dan, er geç, tekrar "demokra-
tik" ortama dönülecek; bunu
ilk günden itibaren herkese,
her seviyeden açıklıyoruz.
Üyesi okJuğumuz NATO, Av-
rupa Konseyi vb. örgütlerdekl
durumumuz zayıflıyor. Bir iç sa-
vaşı önlemek için ortaya çıkan bu du-
rumu bu adamlara anlatmak epey güç...
Arkadaşlanma, ihtiyaçlan olmayan
övgüler yapmaya niyebm yok, ama bu
sürede "her tarafı" idare ederek ve bu-
nu yaparken de bakanlığın her zaman
güttüğü ve iç çatışmalardan etkilen-
meden dış politika yürütmenin ana pren-
sibinden sapmamak hünerinı göstermek
gibi oldukça güç bir işı başan ile yürüt-
tükterini burada belirtmek gerekiyor.
•••
Başbakanfık'laaynı binadaya. "Araş-
tırma ve Siyaset Planlama Dairesi'nde
göreve başladık. Hatıra olarak sakladı-
ğım kimlik kartında "Araştırma ve Si-
yaset Planlama Goıbu Genel Müdür-
lüğü nezdinde Daire Başkanı" yazılı...
Bunun ne anlama getdiğini, kartı veren
de alan da pek iyi kestiremiyor, ama iş
iştirişte...
•••
"Balkanlar
1
! biraztoplayalım...." de-
dik. 1981 llkbahan'nda Balkanlar'da,
tabir caizse, cerre çıktım:
Atina, Belgrad, Bükreş ve Sofya...
Tımna'ya da uğrasak' dedik amma, Ar-
navutlann arası ne Yugoslavlarla, ne
Yunanlılarla ne de Bulgarlarla iyi degil.
Adamlan boşuna rahatsız etmenin ger-
çek bir faydası olmayacak...
"Balkan Antantı" gibi projelerin pe-
şinde değiliz, tabii... Ekonomik, ticari,
küttürel, turistik, ulaşım, iletişim, spor
gibi alanlarda, uiaşılabilecek seviyede,
herkese faydalı olması beklenen faali-
yetleregirebiliriz...
Yunanlı meslektaşlar olumlu bir yak-
laşım sergilediler.
Yugoslavlan bu konuda çok içtenlik-
li buldum. Bir hafta süresince, Belg-
rad'da, gerçek bir mtsafirperverlik gös-
terdiler.
Romenler, bu konuda Yugoslavlardan
geri kalmadılar. Bir öğle yemeği için,
bizi Trtulescu'nun köşkünde misafır
ettiler. Bu yemekte, "Balkan Antanb" arn-
lan uçuştu havada...
Bu "tur"un son merhalesi Sofya idi...
Muhatabım, büyükelçı Ganev'le ara-
mızda geçen uzun konuşmayı özetle-
meye çalışacağım:
Ganev, bizim anladığımız manada,
Balkanlar'da bir işbiriiğine hiçbir itiraz-
lan oimadığını söyledikten sonra, "öl-
çülerde gerçekçi olmamız gerektiğini"
ekledi sözlerine. "Bizve Romenler, Var-
şova Paktı üyesiyiz. Siz ve Yunanistan,
NATO.... Yugoslavya ise Bağlantısız ül-
keler grubunun lideri. Bu durumda, iş-
birliği sahalan, sizin önerdiğiniz sınır-
lan aşamıyor, tabii..." diyor Ganev.
Ganev'e, bu söylediklerine iştirak et-
memenin kabil oimadığını ifade ettik-
ten sonra, "Kimsemeraketmesin. Bal-
kan Antantı gibi kapsamlı işlerin pe-
şinde değiliz, şu sırada. Hepimizin bu
bölgede, politik sistemlehmizdeki fark-
lılıklara rağmen ahenk içinde yaşama-
sını sağlayabilecek ortamın ve dûzen-
lemelerin gerçekleşmesi arzusunda-
yız" dedim. "Buna itiraz edecek kimse
yoktur Balkan'da" diye yanıtladı.
Bu görüşme sınasında, sisli olmakla
biıiikte, sonradan berraklığa kavuşan bir
algılamam oldu: Sovyetler, bu denli
"masum" faaliyetimizi dahi yakından
izliyoriardı.
Nitekim, Ankara'ya döner dönmez,
Sovyet Müsteşan, randevu isteyip gel-
di ve kılı kırk yaımaya da özen göster-
meden, "Balkanlar'da hava nasıl?" gi-
bisinden, bence, oldukça acemi bir üs-
lup kullanarak bilgi istedi.
Benden evvel, Bulgarlardan öğren-
miş olmalan kesin bulunan bu bilgileri
kendisine özetledik. "Sayın meslekta-
şım. Sizin için endişe edilecek bir şey-
leryok... Buraya kadarzahmet etme-
niz bari boşuna gitmesin. Siz, lûtfen
Sovyetler'in Balkan politikası konusun-
da bizi aydınlatın" dedim ve de eskimiş
bir plaktan çıkan sesler gibi, işitmeye
alışık olduğumuz, "dostluk, banş, gü-
vercinler..." konulu bir tiradı dinlemek
zorunda kaldım.
Şimdi, Bosna olaylan dolayısı ile Rus
tutumunu hatırlayın. Bu güvercinler,
Sovyetler'den uçtu gitti de, yerine Ji-
rinovski'nin akbabalan mı çıktı gökle-
re...
Kanımca, ister Sovyetler isterse BDT
süreci olsun, Kuzey komşularımızın
"Salkanizasyon" tutkulan, Çarlık dev-
rinden miras aldıklan kronik bir saplan-
tıdır.
Yarın: Burgaz. Son fasıl