03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • Dış Haberler: Ergnn Balcı • lstıhbarat: Cengiz Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Illdır ,'.™ ..• E k o " ° m l : c B ,û i?n t *{»•«* Çetinkava» Yazıişleri Mûdürlerı. fL,-^u l ^f v^"\daa ŞPÜ*'?, * S J>or - n. «K- v IA r»- ^x« ,c^ ı > Abdulkadır Yucelman • Makalcler: S*mı • Haber Merkezi Muduru: Hakan Kara « Fotoğraf: Erdogan Köseoğlu • Bilgı-Belge: • Görsel Yönetmen: Fıkret Eser Edibe Buğra • > urt Haberlen: Mehmet Faraç Orhan Eriaç, Otoy Kurtbekc, Hilunet Çetinkaya, Şukran Soaer, Ergun Balo, Dinf Tıyaaç, tbrabta Yüdız. Orfcaa BaruİL, MtuUAl Balbıy, Hafcaa Kara. Ankara Temsılcısı: MaftaAı BaJbay 4 Haber Müdürü' Dofaa Akm Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4, Bakanlıklar- Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsilcui: Senbr Kıak, H. Ziya BK. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Fate:4419117«AdaBaTemsücıs:Ç(«BVıgawfH. tnönüCd 119S. No.lKatl.Tel 3522550, Faks 3522570 Muessese Müdüru ErolErkutt Koordinacor AhmM Konüsan 9 Muhasebe Böknt Yeoer • ldare. Höscyin Gürer• lşletme Önder ÇeKk • Bilgı-tşlem: Nail tnal • Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇOer MEDYAC:«Yönetım Kurulu Ba^kanı-Gene! Müdür GöJbin Erdunn • Koordınator Rehı 1ptman • Genel Müdür Yaırlımciâi MineAJıdağ MEDYA G : • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Üstia Akmen •Murahhas üye BoraGönenç Yıyımlayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basuı ve Yayıncılık A Ş TurkocağıCad.39'41 Cağaloglu 34334 tst PK.246 lstanbul Tel (0,212) 51205 05 (20hat) Faks (0 212) 513 S5 95 14MART1996 İmsak: 4.46 Güneş:6.11 ögle: 12.21 Ikindi: 15.37 Akşam 18.16 Yatsı: 19.35 MEDYA CTel 51407 53-513 95 80-513 84 60-61, Faks 5118466 Modacdar Fransa'ya taşHIA • PARİS (Reuters) - Paris Sonbahar - Kış Hazır Giyim Koleksiyonlan haftasında yabancı tasanmcılar, Fransızlara meydan okuyor. Alman, lngiliz, Amerikalı tasanmcılar, bir zamanlar moda dünyasının tartışmasız lideri olan Fransız tasanmcılann tahtına göz dikti. lngiliz top model Naomi Campbell, Alman modacı Karl Lagerfeld'in önümüzdeki sonbahar-kış sezonu için hazırladığı modelini sundu. Pembe yün takım, izleyiciler tarafından begenildi. ANAPve DYP'de seçim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyon ortağı olarak hükümet kuran ANAP ve DYPae kabıne oluşumu nedeniyle boşalan grup yönetimleri için seçim yapıldı. DYP'de, grup başkanvekilliklerine Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya seçildi. Grup yönetim kurulu üyeligıne de Edirne Milletvekili Ümran Akkan getirildi. ANAP'ta da Kastamonu Milletvekili Murat Başesgioğlu ve Zonguldak Milletvekili Zeki Çakan grup başkanvekilliklerine seçildiler. Polis, açıklamaya izîn vermedi • İstanbul Haber Servisi - lstanbul Işçi Sendikalan Şubeler Platformu ile DlSK'e bağh bazı sendikalann genel merkezlerinın, Gazi Mahallesi'ndeki olaylann bırincr yıldönümü nedeniyle yapacağı basın açıklamasına polıs ızın vermedi. Merter Keresteciler Sitesı çevresindeki bütün sokaklarda yoğun güvenlik önlemleri alan polis, sendikacılann toplanmasını engelledi. Eğîtimcilepden Yılmaz'a telgraf • Istanbul Haber Servisi - Üniversite Öğretım Üyelen Derneği'nce Başbakan Mesut Ylmaz'a çekilen telgrafta, "işkence gibi bir ınsanlık suçunun Türkıye'nin gûndeminden silinmesi gerektiğı" belırtildı. Demek yönetım kurulu adına baskan Prof. Dr. Burhan Şenatalar tarafından çekilen telgrafta, "Son günlerde Türkiye'de düşünce özgürlügü ve temel hak ve hûrriyetler alanlannda yasanan olumsuz gelişmeler birçok kesim gibi üniversite öğretim elemanlannı da ciddi endişeye sevk etmiştir" denildi. Daramapka'ya tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara, Türkiye'nin tüm uyanlanna karşın, Danimarka'nın topraklan üzerinde sözde "Sûrgünde Kürt Parlamentosu"nun 12-13 mart tarihlerindeki toplanhsını engellemediğini bildirdi. Ankara, Kopenhag'da gerçekJeştirilmesine izin verilen toplantının, iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde olumsuz sonuçlara yol acacagını belirtti. Sadık GÜPbüz Yaşam Radyo'da • Haber Merkezi - Yaşam Radyo'da Fıgen Doğu'nun sunduğu Habudiyar programının bugünkü konuğu halk ozanı Sadık Gürbüz. Sadık Gürbüz ıle söyleşi yapılacak olan program saat 14.00'tebaşlıyor. TTB Merkez Konseyi Başkanı Aşut; özelleştirmeyi, eşitliğin sağlanmasında en büyük engel olarak değerlendirdi 'Saghkta tizelleştinııe olmatnah 9 ANKAR/VİSTANBUL (Cumhuriyet) - Tûrk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Kon- seyi Başkanı Özen Aşut, sağlık alanında özelleştirmenin gündemden kalkmasını is- tediklerini bildirdi. Aşut. kamu sağlık ku- ruluşlannın "çökertihnesi" girişimlerinin, sağhkta eşitliğin sağlanması ve sağlıklı ya- şam hakkının önündeki en büyük engel ol- duğunu söyledi. Ankara Sağlık Platformu da 14 Mart'ı bu yıl Tıp Bayramı olarak kutlamayacaklan- nı, kamu sağlık kuruluşlanmn özelleştinl- mesi çalışmalannı içlerine sindiremedik- lerini belirtti. Bugün kutlanacak olan Tıp Bayramı ve içinde bulunduğumuz Sağlık Haftası'nın üzerine bir de yeni kurulan koalisyonun, özelleştirme ağırlıklı hükümet prograrru- nın açıklanması eklenince sağlık sorunlan ve poütikaian, gündemdeki ağırlıklı yeri- ni bir kez daha aldı. Beüi başh sorunlar Çalışan kesimin, sağlık sorunlannm çö- zümünde en büyük güvencesi olan SSK'nin çökertilmesi, sağlık hizmetlerinin kamusal olmaktan çıkıp özele devredilmek istenme- si ile bunlann yanı sıra kalite ve kapasite bakırrundan görülen yetersizlikler, sağhk- ta çalışanlann ücretlerinin düşük olması ve belki de en önemlisi, sağlık örgütlerinin iyi oluşturulamaması, bugün sağlıkla ilgili tüm çevrelerin kabul ettiği belli başlı sorunlar • Ankara Sağlık Platformu da 14 Mart'ı bu yıl Tıp Bayramı olarak kutlamayacaklarını, kamu sağlık kuruluşlanmn özelleştirilmesi çalışmalanıu içlerine sindiremediklerini belirtti. arasında yer alıyor. TTB Merkez Konseyi Başkaru Ozen Aşut, "14 Mart Tıp Hafta- a" nedeniyle dün düzenlediği basın toplan- tısında, ANAYOL Hükümeti'nin günde- minde yer alan kamu sağlık kuruluşlannın özelleştirilmesine ilişkin maddenin kaldı- nlmasını istedi. Aşut, kamu sağlık kuruluşlanmn özelleş- tirilmesi girişimlerinin, sağhkta eşitliğin sağlanması ve sağlıklı yaşam hakkının önün- deki en büyük engel olduğunu belirterek "TTB, özeDikie kamu sağlık kuruluşlannuı gözden düşürülmesi ve çeşitli biçimlerde özeUeştirilmesi güişimlerine karşı etldn bir çaba içerisinde olmayı, ülkemiz insanlanna karşı birincil önemde görev olarak beniro- semiştir" dedi. Kamu sağlık kuruluşlannın ve kamu has- tanelennın maddı olanaklanyla yönetsel iş- leyişlerinin, siyasal iktidar tarafından bi- linçlı olarak olumsuz düzeylere çekildiği- ni belirten Aşut, kamu hastanelerinin, sağ- lık sorunlannm en önemli nedeniymiş gi- bi gösterilmeye çalışıldığını söyledi. Tıp Bayramrnın 169. yılında, hekimle- ri yine büyük sorunlann beklediğini söyle- yen Aşut, hekimlerin ve sağlık görcvlileri- nin meslcklerini dış etkilerden uzak, öz- gürce uygulamalannın, çeşitli nedenlerle kısıtlandığını ıfade etti. Ankara Sağlık Platformu da yaptıgı ya- zılı açıklamada, 14 Mart'ınbu yıl Tıp Bay- ramı olarak kutlanamayacağını belirtti. Açıklamada, "Paran kadar sağbk sistemi- nin yaygınlaşonlnıaya çdışıldığı bayramı kutlamayı içimize sindiremiyoruz. Sağhk hizmederinin özeUeftirfl tal topiumumuzun parası vana sağuk bioneti almasuıı içimize sindiraniyoruz. tnsanımı- zın yoksulluğuiiun tescili olan \-e-sil kart uy- gulâmasııu içimize sindiremiyoruz. Bir ge- cede açdıveren tıp iiniversiteiermi, aktana esen kişi ve kuruluşun aklına estiği gibi me- zuniyet sonrası cğitim >apfnasuu içimize sin- diremiyoruz" denildi. "Asıl sonın sosyaBzasypn" lstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Ze- ki Karagûlle.asıl sorunun sosyalizasyonun benımserunemesınden kaynaklandığını be- lirtti Karagülle.u 1960'byTİIanlabaîiayan, ancak daha sonra deviet tarafindan 'üvey evlat' gibi görüten sosyalizasyonun Tfirtd- yette öoö bkaadL Oysa bunun önemi anla- fdmı;obaydı sağfağuı birinci basamağı olan sağnkocaktan örgütlenmiş ve işler halegd- mif ohınkı" dedi. Halkın hastalandığı ilk anda ikınci basamak olarak değerlendirilen hastanelere geldiğini belirten Karagülle, yabancı ülkelerde hastanelerde verilen sağ- lık hizmetlerinin yüzde lû'larda olduğunu vurguladı. Karagülle. "Halbuki bu oran bizde çok yûksek. Herkes gefip bir profesöre muaye- ne ofemak istiyor. Çauşanlar da bir sagîık ocağı yerine büyük hastanelerde çahşmayı terdh ediyor. Neden? Çünkü, sağlık ocak- tarmda örgadenmesagtanahihnt; degtt" di- ye konuştu. Sağhkta özelleştirmeye karşı çıkan Ka- ragülle, -Bu uygulama belld ileri derecede kapitaUstleşmiş ülkelerde anlaşüabilinir. Çünku onlar sağlığa bütçeterinden yüıde 14 pay ayınyorlar. Ancak bizim bütçeden ayır- dığımız zaten yüzde 5"i geçmiyor. Böyle bir durumdaözeBeştirmeyapmayı istemek, sağ- hk hizmetlerüû üzerinden atmak demek ooır"dedı Sağhk hizmetlerinin verilmesinde siste- min en üst noktası olan Sağlık Bakanlı- ğı'ndan kaynaklanan sorunlar buiunduğu- nu söyleyen Karagülle, kendisinin Tabip Odası Başkanhğı görevinde bulunduğu 4 yıl süresince 5 Sağlık Bakanı 'nın değiştiğini bil- dirdi. CHP miDetvekiIteri Ahmet GüryiLz Ketenci ve Mehmet Sevigen, Vazar Yaşar Kemai'i eyinde ziyaret ef- tiler. Yaşar Kemal, "Bu savaş bitecek, bunun çarea yok" dedi (Fotoğraf: FİLİZ GÜMÜŞ) 'TürkhalkıbarışMyor'lstanbul Haber Servisi - 20 aylık mahkûmiyet karannın ertelenmesi- ne karşın. "ne yapıp yapıp mah- kûm olacağını" söyleyen yazar Ya- şar Kemal, Başbakan Mesut Yıl- maz'm da gerçek bir dost olduğu- nu kaydetti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lstanbul milletvekilleri Ahmet Gür- yüz Ketenci ve Mehmet Se'igen ile CHPjstanbuI ll Başkîinı Mahmut Ali Özpolat, Yaşar Kemal'i dün evinde ziyaret ettiler. Yaşar Kemal, ziyaret sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, "lHkemi ve halkımı barbarlıkla suç- lamak istemem. Ama ülkemde çok barbar \ar, onlara söytüyorum. 12 yılhk korkunç bir propaganda ve laşkuima karşısuıda Türk halkı sa- vaş istemiyor.ülke kaynaklan bura- ya aksuı istemivor, banş isti>or. Bu halk bu kadar acı çekemez, çektiği zaman da buna karşı koymasmı da bihr" diye konuştu. Dünyanın her yerinde banş ısteyenlerin ödüllen- dirildiğini belirten Yaşar Kemal, "Ama benim ülkemde mahkûm edi- liyorsa. bu benim halkımın kaba- hati dcğildir. Bu savaş bitecek, bu- nun çaresi vok" dedi. Cezasının tecil edilmesini iste- mediğini belirten Yaşar Kemal, söz- lennı şöyle sürdürdü: "Bana 5 yıl biçbir şey yazmaya- caksuı diyortar.Sonrabeni 77 yaşun- da mahkûm edecelder. Vazaniamak benim için dünyanın en korkunç iş- kencesidir. Yazacağım. Hep yaza- cağım ki canımı kurtarayun 72 ya- şmda. 77 yaşımda >atacagıma 72 yaşında yatanm. Şimdi mahkûm ohnak isthorum. Ne pahasına olur- sa ülsun bir yıl içinde mahkûm ola- cağun." CHP milletvekilleri Ahmet Gür- yüz Ketenci ve Mehmet Sevigen de gazete manşetlerini, Kemal'in mahkûmiyetinin ortadan kalktığını belirtenifadelerle değiştirerek Mec- lis'in de bunu yapması gerektiğini bildirdiler. Mehmet Sevigen de Ya- şar Kemal'in mahkûm edilmesinin, deviet adına hukuku kullananlann ayıbı olduğunu söyledi. Sevigen, aynca Başbakan Mesut Yılmaz'ın TBMM'de Yaşar Kemal için söyle- diği sözlerin içten olmadığıru belirt- ti. Sevigen'in sözleri üzerine gaze- tecilerin, "Mesut Yıfanaz dost degfl mi" sorusunu Yaşar Kemal şöyle yanıtladı: "Mesut Yılmaz, eskiden gerçekdosttu.Meclis'te gösterdi ger- çek dostfuğuna Sadece benim için göstermedigerçekdosduğunu, Tür- lâyt için de gerçekdostolduğunu gös- terdi". Kültür Bakanı Agâb Oktay Gü- ner ise TBMM Genel Kurufu'nda gündemdışı bir konusma yapan CHP lstanbul Milletvekili Altan öy- men'in bir sorusu üzerine Mesut Yılmaz'ınövdüğü Yaşar Kemal için, "Çok okunan yazar ohnak, kanun- lan ihlal hürriyetini vermez" dedi. Ankara'da yapılacak şûraya 787 kişi katılacak Tayaıı: Eğitiııı sistemini yenîden yapılandıracağız lstanbul Haber Servisi-15. Milli Eğitım Şûrası, 13-17 mayıs tarihlerinde Ankara'da yapılacak. "2000'li YdlardaTürkMiffiEği- tim SJstemi" konulu şûraya, 787 kişi katı- lacak. Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan. "Eğitim reformuyla hedefımiz, öğrenciyi merkezalan bir>aklaşımla>önlendirme sis- temine da> ali olarak beceri ve meslek sahi- bi bireyler yetiştirilmesidir"dedi. Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan, ko- nuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, mil- li eğitim şûralannın, Türk milli eğitiminin sorunlannı ortaya koyarak çözüm yollan- nı belirlemek, eğitimi çağdaş gelişmeye, de- ğişmelere uygun hale getirmek amacıyla 1939 yılından beri düzenlendiğini belirtti. 2000'li yıllara yaklaşırken. bütün dün- yada eğitimde yeni arayışlar, eğitim sis- temlerinde yeni düzenlemelenn gündeme geldiğini belirten Bakan Tayan, sistemi çağdaş gelişmeler doğrultusunda yeniden yapılandıracak ciddi çabalar içinde bulun- duklannı kaydetti. Tayan, amaçlannı şöy- le dilegetirdi: "Eğitim reformuyla hedefımiz. öğrenci- yi merkez alan bir yaklaşımla > önlendirme sistemine da\ali olarak becerive meslek sa- hibi bireyler vetiştirilmesidir. V önlendirme sistemine işleriik kazandırüması, ortaöğ- retimin, yükseköğretim önüne sürekli öğ- renci ytğan bir eğitim basamağı olmaktan çıkanhnasL, > ükseköğretimin yeniden dü- zenlenmesi,toplumun eğitim ihthacmın sü- rekli olarak kârşılanması içuı kitle eğirJmi- ne gereken önemin verihnesi ve sürekli eği- tim ilkesinin ha>ata geçirihnesi ana hede- fimizdir." "İlköğretim veYönlendirme", "Ortaö^- retimde yeniden yapılanma", "Yükseköğ- retime geçişin \eniden dÜMnlenmesi"'. "Top- lumun eğitim ihtivacının sürekli kârşılan- ması", "Eğitim sistemininfinansmanı"ko- nulannın ele alınacağı Milli Eğitim Şûra- sı'na, toplam 787 üye ve müşahit katılacak. Bakan Kul 6 SSK sorunu kesinlikle çözülecek' ANKARA (CumhurnetBö- rosu)-Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Emin Kul, Sos- yal Sigortalar Kurumu'nun (SSK) tasfıyesi yönünde bir kararlılık içinde olmadıklan- nı vurgulayarak, "Çözün yol- lan, beffi kesimtorta ifwe pt- meyebüir. AotıaRoktaterote- bffir"dedı. Sistemdeki tJcanıklığm aşıl- ması sürecinde alınacak ön- lemlerde "kazanbuş hakte- nn korunmaH" ılkeshun esas alınacağmı belirten Kul, "O sonın ortada kaunaz. Herfce- sin, çözüm yoUanaı begenme- me hakkı vanhr" diye konuj- tu. Kul, sosyal güvenlik siste- mindeki sorunun çözümü için Dünya Bankası kredisiyle Uluslararası Çalışma Örgü- tü'ne(ILO)hazıriatılan rapor- dan yararlanacaklannı ifade ederken Türk-lş, bu raporla sosyal güvenlik sisteminin "yöntentfribneMMnhicbir»- man kabul edileaevcceğüu" ileri sürdü, Bakan Kul, dün Türk-lş Yö- netim Kurulu üyelerini kabu- lünde yaptığı konuşmada, ku- rumun yeniden yapılandınl- masının yanı sıra özel sigorta uygulamalannın gelıştırilme- si ve kurumlann kendi bünye- lerinde sosyal güvenlik ku- rumlaşmalarına gitmcsinın özendınlmesı yönünde çalış- malar yapacaklanm belirte- rek, "Boyurgu hükfimet ot- mayacağız.Taraflarmgörü$>- rini alacağız'' dedi. Türk-lş Genel Başkanı Bay- ram Meral, Kul'u zıyareti sı- rasında, ANAYOL hükümeti- ne "•başarttar" dıleyerek özel- leştirme ve sosyal güvenlik konusundaki sorunlan, eski bir sendikacı olan Kul'un ya- kından bildiğini söyledi. Öte yandan, Türk-lş, Hak- lş ve DİSK, ANAYOL hükû- mefini, sosyal güvenlik kuru- luşlannın özelleştirilemeyece- ği konusunda uyarmak üzere, harekete gecti. 3 konfederas- yon tarafından, dün ortak ola- rak basına yaptlan açıklama- da, "Sosyal gnvenlik kuruinf- lanautasfiyesLsüzkoousuda- hiedflemez" denildi. TTB^DEN ONERİLER Sağlık hizmetlerinde eşitsizlik yok edilmeli TTB, sağhk hizmetle- rinde yapılması gereken reformun ana ilkeleri ve acil çözüm önerilerini şöy- le sırahyor: 1- Sağhk hizmetleriyle ilgili her düzeyde yaşanan ve hemen hepsi önlenebihr olaneşitsizMklerazahüma- h,yokedUmeüdir. 2- Temel sağlık hizme- ü üreten kurumlann perfor- mansının arttınlması he- deflenmelidir. 3-Ülkemizdeki bütün sağlık birimJerini, ülke ih- tiyaçlan/ önceUkleri doğ- rultusunda yönlendiren gktbal pianian içeımeUdir. 4-Ekonomık nedenlerle sağlık hizmetlerine ulaşa- mayan kesimlere kamu gü- vencesi sağlanmalıdır. 5-Gayri safi milli hasıla içinde sağhk harcamalan- naaynlan pay enaz yüzde 5'e çıkarnlmabdır. 6-Sağlıkta ana sorunla- n çözmeyi amaçlayan po- litikalar hızla yürürlüğe so- kulmalıdır. 7-Tıp fakültelerine ab- nan hekimsayta azalbhna- h, yeni ap faküJteleri açd- mamalı, eğitimi yetersiz olanlar kapatılmahdır. 8- Yurtdışından ithal edi- len ileri teknoljik aygıtlar- la ilgili olarak ciddi bilim- sel bir planlama yapılma- lı, ülkemizin gereksiz bir teknoloji çöplüğüne dö- nüşmesi önlenmelidir. 9 Özel sağhk işletmele- rine ve özel sağhk sigorta- lanna verilen vergi muafi- yeti ve krediler kaldınhp, hizmeöere ka>dınlmakür. SEYAHATNAME YAVUZGÖR 1980 Eylül Ankarası. Planlama Dairesi. Çankaya'nın, "Köşk"e yakın bir so- kağında bir apartman katı kiralayıp yer- leştik. 4 yıl sonra, kendi ülkemde rahat bir gece geçinmek umudunun sevinci için- de başımızı yastığa koyar koymaz, ta- banca, makineli tüfek sesleri işitiyo- ruz.... Ertesi sabah, kapıcıya sordum. "Ar- ka tamftakı dere içinde bir 'kurtanlmış bölge' var. Bizartıkalışbk. Her gece ora- da böyle şeyter olur..." diyor. Kim, nereyi, kimden kurtarmış? An- lamakgüç... Birkaç gün sonra, bir ahbabın oğlu- nun nişanında bulunmak üzere Istan- bul'a gittim. Tanınmış bir gece kulü- bünde yapnlan bu nışan ve orada bu- lunan varlıklı, şık ve güzel insanlar, bir süreiçjn, "kurtanlmış bölgeter" ortarm- nı unutturur gibi oldu. Kandilli'de, eski bir dost aitenin evinde kalıyordum. Sabaha karşı, holdeki telefon sürek- li çalmaya başiadı. Açıldı. Kızkardeşim, "Televizyonu açın" diyor... Ekranda Evren Paşa... Ankara yoluna koyuluyorum, hemen... Pendik'te, Gebze'de otomobil durdu- nrfuyor. Askeri personel kimlik kontro- lü yapıyor. 12 Eylül 1980... Yeni bir döneme giriyoruz. Bakaniık sınavına biıiikte girdiğimiz ll- tor Tûrkmen arkadaşım Dışişleri ba- kanı oluyor. "Kadım dostum" Kamu- ran Gürün, genel sekreter. Kurtanlmış bölgeden ses seda çık- mıyor. Dolmuşlar, duraklardan başka verterdedurrrMjyor. Sokaklarda- ki çöpler muntazam alınıyor. Herkesin yüzünde, bir "rahat- lama" ışığı var. Böyle bir ortama gelmek için illaki bir askeri müdahaleye ge- rek var mıydı. Parlamenter sis- temi işletmesini ögrenemedik galiba... *•• Bu süreçte, bizim bakanlığın işjoldukçagüç.. "Darbe"o\mvş bir ülke, hemen Batı'dan çem- bere alınıyor. Mevcut durum- dan, er geç, tekrar "demokra- tik" ortama dönülecek; bunu ilk günden itibaren herkese, her seviyeden açıklıyoruz. Üyesi okJuğumuz NATO, Av- rupa Konseyi vb. örgütlerdekl durumumuz zayıflıyor. Bir iç sa- vaşı önlemek için ortaya çıkan bu du- rumu bu adamlara anlatmak epey güç... Arkadaşlanma, ihtiyaçlan olmayan övgüler yapmaya niyebm yok, ama bu sürede "her tarafı" idare ederek ve bu- nu yaparken de bakanlığın her zaman güttüğü ve iç çatışmalardan etkilen- meden dış politika yürütmenin ana pren- sibinden sapmamak hünerinı göstermek gibi oldukça güç bir işı başan ile yürüt- tükterini burada belirtmek gerekiyor. ••• Başbakanfık'laaynı binadaya. "Araş- tırma ve Siyaset Planlama Dairesi'nde göreve başladık. Hatıra olarak sakladı- ğım kimlik kartında "Araştırma ve Si- yaset Planlama Goıbu Genel Müdür- lüğü nezdinde Daire Başkanı" yazılı... Bunun ne anlama getdiğini, kartı veren de alan da pek iyi kestiremiyor, ama iş iştirişte... ••• "Balkanlar 1 ! biraztoplayalım...." de- dik. 1981 llkbahan'nda Balkanlar'da, tabir caizse, cerre çıktım: Atina, Belgrad, Bükreş ve Sofya... Tımna'ya da uğrasak' dedik amma, Ar- navutlann arası ne Yugoslavlarla, ne Yunanlılarla ne de Bulgarlarla iyi degil. Adamlan boşuna rahatsız etmenin ger- çek bir faydası olmayacak... "Balkan Antantı" gibi projelerin pe- şinde değiliz, tabii... Ekonomik, ticari, küttürel, turistik, ulaşım, iletişim, spor gibi alanlarda, uiaşılabilecek seviyede, herkese faydalı olması beklenen faali- yetleregirebiliriz... Yunanlı meslektaşlar olumlu bir yak- laşım sergilediler. Yugoslavlan bu konuda çok içtenlik- li buldum. Bir hafta süresince, Belg- rad'da, gerçek bir mtsafirperverlik gös- terdiler. Romenler, bu konuda Yugoslavlardan geri kalmadılar. Bir öğle yemeği için, bizi Trtulescu'nun köşkünde misafır ettiler. Bu yemekte, "Balkan Antanb" arn- lan uçuştu havada... Bu "tur"un son merhalesi Sofya idi... Muhatabım, büyükelçı Ganev'le ara- mızda geçen uzun konuşmayı özetle- meye çalışacağım: Ganev, bizim anladığımız manada, Balkanlar'da bir işbiriiğine hiçbir itiraz- lan oimadığını söyledikten sonra, "öl- çülerde gerçekçi olmamız gerektiğini" ekledi sözlerine. "Bizve Romenler, Var- şova Paktı üyesiyiz. Siz ve Yunanistan, NATO.... Yugoslavya ise Bağlantısız ül- keler grubunun lideri. Bu durumda, iş- birliği sahalan, sizin önerdiğiniz sınır- lan aşamıyor, tabii..." diyor Ganev. Ganev'e, bu söylediklerine iştirak et- memenin kabil oimadığını ifade ettik- ten sonra, "Kimsemeraketmesin. Bal- kan Antantı gibi kapsamlı işlerin pe- şinde değiliz, şu sırada. Hepimizin bu bölgede, politik sistemlehmizdeki fark- lılıklara rağmen ahenk içinde yaşama- sını sağlayabilecek ortamın ve dûzen- lemelerin gerçekleşmesi arzusunda- yız" dedim. "Buna itiraz edecek kimse yoktur Balkan'da" diye yanıtladı. Bu görüşme sınasında, sisli olmakla biıiikte, sonradan berraklığa kavuşan bir algılamam oldu: Sovyetler, bu denli "masum" faaliyetimizi dahi yakından izliyoriardı. Nitekim, Ankara'ya döner dönmez, Sovyet Müsteşan, randevu isteyip gel- di ve kılı kırk yaımaya da özen göster- meden, "Balkanlar'da hava nasıl?" gi- bisinden, bence, oldukça acemi bir üs- lup kullanarak bilgi istedi. Benden evvel, Bulgarlardan öğren- miş olmalan kesin bulunan bu bilgileri kendisine özetledik. "Sayın meslekta- şım. Sizin için endişe edilecek bir şey- leryok... Buraya kadarzahmet etme- niz bari boşuna gitmesin. Siz, lûtfen Sovyetler'in Balkan politikası konusun- da bizi aydınlatın" dedim ve de eskimiş bir plaktan çıkan sesler gibi, işitmeye alışık olduğumuz, "dostluk, banş, gü- vercinler..." konulu bir tiradı dinlemek zorunda kaldım. Şimdi, Bosna olaylan dolayısı ile Rus tutumunu hatırlayın. Bu güvercinler, Sovyetler'den uçtu gitti de, yerine Ji- rinovski'nin akbabalan mı çıktı gökle- re... Kanımca, ister Sovyetler isterse BDT süreci olsun, Kuzey komşularımızın "Salkanizasyon" tutkulan, Çarlık dev- rinden miras aldıklan kronik bir saplan- tıdır. Yarın: Burgaz. Son fasıl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle