27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE HABERLER PKK'ye yönelik operasyonlar sırasında 80 köy muhtan ve 500'e yakın vatandaş gözaltına alındı Sıvas'ta Alevi köyleri boşaltdıyor • CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sav: Alevi- Sünni çatışması yaratılmak isteniyor. • CHP Sıvas Milletvekili Işık: Özel tim, Sıvas Valisi'nden emir alıyor. • Divriği Belediye Başkanı Yağbasan: Tunceli boşaltıldı, sıra Sıvas'ta. • Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Demir: Alevilere potansiyel suçlu gözüyle bakılıyor. ANKARA (Cıımhuriyet Büro- su)- Sıvas'ta son haftalarda yoğun- laştınlan PKK'ye yönelik operas- yonlar sırasında 80 köy muhtan ile 500'e yakın köylünün gözaltına alınmasına sivil toplum örgütleri ve politikacılar tepki gösterdi. DSP Genel Başkanı Bötent Ece- vit, savlan incelemek üzere Sı- vas'a üç milletvekili gönderdi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Atib Sav Sıvas'ta Alevi-Sünni ça- tışması yaraülmak istendiğine dik- kat çekerken "Bazı güvenlik güç- leri devletle halkı karşı karşıya ge- tirmek istiyor" dedi. CHP Sıvas Milletvekili Mahmut Işık da muh- tarlan gözaltına alan özel timin, Sıvas Valisi Aydın Güçlü'den emir aldığını savundu. Di\ nği Beledi- ye Başkanı Muharrem Yağbasan, "Tunceii boşaltıldı, sıra Sıvas'ta" derken Divriği Demeği Genel Baş- kanı Müsliim Doğan, bölgede ola- ğanüstü hal yasalannın uygulan- dığını ilen sürdü. Sıvas'ta yürûtülen operasyonlar sırasında, 80 köy ve 500'e yakın Sıvas raporu içişleri Bakanlığı'na sunuldu 'Halk potansiyel suçlu görülüyor' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP grubu adına Alevi derneklerince hazırlanan ve devletin güvenlik güçlerinin yöredeki Alevi yurttaşlara baskıcı tutum sergilediği görüşünü içeren rapor İçişleri Bakanlığı'na sunuldu. CHP grup başkanvekilleri Önder Sav ve Nihad Matkap, Sıvas Milletvekili Mahmut Işık, Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir ile Divriği Kûltür Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan ve tmranlı Kültür ve Dayanışma Demeği Genel Başkanı Rıza Yorulmaz'ın hazırladıklan raporda, PKK ile mücadele adı altında Alevi yurttaşlara yoğun baskı yapddığına dikkat çekildı. Raporda, Sıvas'a bağlı Divriği, Ulaş, Kangal. Hafik, îmranlı ve Zara ilçelerinde sürdürülen operasyonlarda köyler ûzerinde özel baskı geliştirilerek köylerin boşaltıldığı anlatıldı. Raporda, bazı köylerde yaşanan olaylara yer verilerek köylüler ve muhtarlann gözaltına ahndıklannda hakarete uğradıklan ve gündüz 07 00-16.00 saatleri dışında sokağa çıkma yasağı uygulandığına dikkat çekildi. Raporda, özel tim elemanlannın halkı sürekli tahrik ettiği kaydedilerek, "PKK'ye karşı mücadeJe"adı altında köylerin boşaltıldığı ve yaklaşık 300 köyün abluka altında taciz edıldiğı bildınldı. Raporda, operasyon sonucu kısmen ya da tamamen boşaltılan köyler şöyle sıralartdı: "Ovacık, Dişbudak, Çayözü, Hamuçimen, Hıdırbk, Ezendere, Karagöl, Günesli, Topardı, Boruk. Çavdar. Dereköy, Bayındır, İğdeli. Kınbçayır. Ktsık, Büyükköy, Imranlı ilcesine bağlı Geneobr, Pirikan. Cogibaba." Operasyonlardan en çok Divriği ve Kangal köylerinin etkilendiğine dikkat çekilen raporda, özel tim ve güvenlik güçlerinin sivil kıyafetle, "Biz yurtseveriz, bize yardnn edin" gıbi ifadelerle yardım sağladıklan, ancak daha sonra yardım edenleri gözaltına aldıklan kaydedildi. Yörede, Olağanûstü Hal Yasası'nın rüm kısıtlamalannın uygulandığı, köylülerin kışlık odun ihtiyaçlannı kan,;lamak için odun kesmeye bırakılmadığı, bazı yurttaşlann evlcnnde subay ve astsubaylann kaldığı belirtildi. köylünün gözaltına alınarak Ale- vi yurttaşlara baskı yapılmasına tepkilersürüyor. CHP Genel Sek- reter Yardımcısı Atila Sav. dün düzenlediği basın toplantısında bazı güvenlik görevlilerinın dev- ietle yöre halkını karşı karşıya ge- tirmek isteğine dikkat çekerek "Otaylaradeta bir çeştt AJeyi-Sün- ni çabşması haline gelmesi için ba- zı kışkırtıcı odaklarca da kaşın- maktadır" dedi. Sav. 80 muhtann gözaltına alındığını vebu muhtar- lann gözaltı sırasında ınsan hak- larından yararlanmadıklan yö- nünde yoğun şikâyetler bulundu- ğunuda ifade etti. Basın toplantısına katı lan CH P Sıvas Milletvekili Mahmut Işık, yörede operasyonlann 2 yıldır de- vam ettiğini belirterek "Muhtar- lan tutuklayan özel tim eieman- lan Sıvas Valisi'nden emir alıyor" dedi. Işık. tçışlen Bakanı Teoman Ünüsan ve Sıvas Valısı AydınGüç- lü ile son bir haftada yörede 49 ki- şinin gözaltına alınması nedeniy- le görüştüğünü, ancak sonuç ala- madığını söyledi. Işık, görüşme gi- rışiminde bulunduğu Jandarma Genel Komutanf na ulaşamadığı- nı söyledi. 'Sıra Sıvas'ta' Divriği Belediye Başkanı Mu- harrem Yağbasan, Sıvas'ta gece- leri evlerin basıldığını, gözaltı ve operasyonlann sürdüğüne dikkat çekerek "Sıvas dağlannda De\- Sol'cular,TİKKO'cular, PKK'li- ler var deniyor. Bu bölge boşalül- mak isteniyor. Tunceli boşaltıldı, sı- ra Sıvas'ta" dıye konuştu. 'Sol ve Alevi düşmanlığı var' Pir Sultan Derneği Genel Baş- kanı Murtaza Demir. Alevi yurt- taşlara "potansiyel suçlu" gözüy- le bakıldığını savunarak devletin bütün kadrolannın Türk-Sünni politikasıyla yönetildiğini savla- dı. Demir, şunlan söyledi: "Imam-hatip lisesi, ilahiyat me- zunlan devletin bütün bürokrasi- sini ele geçirdi. Bunlarda korkunç bir sol ve Alevi düşmanlığı var. Va- lisinden kaymakamına,özel timin- den polisine kadar bu anlayışta ve standartlarda vetiştirilen bu in- sanlar Madımak'ta da Gazi'de de vardı. Bunlara göre inancınızla, siyasi görüşünüzle potansiyel dev- let düşmanısınız. Böyle olunca PKK ile işbirliğiniz kesindir ve saklıyorsunuzdur." Avrupa Alevi Federasyonu Ge- nel Başkanı Ali Rıza Gülçiçek, Alevi köylerine, PKK'ye yardım yapıldığı gerekçesiyle yapılan bas- kılan eleştirerek "Bu baskılann so- rumlusu devlettir. Yöre halkının PKK'li olduklan yönündeki açık- lamalar doğnı değUdir. Bunlar ka- sıth, provokedir"dedı. Gülçiçek, bölgede yaşanan olaylann yerin- de görülmesi amacıyla. Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Cem Özdemir'le birlikte 15 şubatta Sı- vas'a bir inceleme gezisi yapa- caklannı söyledi. Divriği Derneği Genel Başka- nı Müslüm Doğan, 100'ün üzerin- de köyün boşaltıldığmı belirterek özellikle Divriği, Kangal. Îmran- lı. Zara ve Ulaş ilçelerinde "ola- ğanüstü haTyasalannın uygulan- dığını savundu. Sıvas'ın köyle- rinde geçici karakollar kurulduğu- na dikkat çeken Doğan, Özel Tim'in çekilmemesi durumunda. önemli toplumsal olaylann orta- ya çıkacağını söyledi. Doğan, "Köylünün tartada çalışmasına izin verilmiyor. Belli saatlerde sokağa çıkma yasaği uvgulamyor. Köyler arası seyahat engelleniyor. Bölgede yer yer zırhlı silahlar konuşlandırılmış durumda. Psikolojik savaş süriiyor. Oysa o bölgede PKK yok" dıye konuştu. işçı Partisi Genel Sekreteri Bed- ri Gültekin de yaptığı yazılı açık- lamada devlet güçlennin Sıvas yöresındeki tutumunu kınadık- lannı bildirdı. Gültekin, yurttaş- lar arasında mezhep ve milliyeti nedeniyle aynm yapılmasının ve kardeş kavgasına yol açabilecek tutumlann büyük bir suç olduğunu söyledi. DSP'den inceleme heyeti DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Sıvas'taki savlan araştır- mak üzere üç milletvekılini görev- lendirdi. lzmir Milletvekili Hakan Tartan, istanbul MilletvekiIiEr- doğan Toprak ve Gaziantep Mil- letvekili Afi Ihksoy bugün Sıvas'a giderek incelemeleT yapacak. Avrasya feribotunu kaçıran teröristlerin lideri Muhammet Emin Tokcan'ın örgütlerle ilişkisi ortaya çıktı Feribottald teröristin maskesi düştü • Kendisini "Çeçen özgürlük savaşçısı" olarak tanıtan, asıl mesleği ise "marangozluk" olan Muhammet Emin Tokcan'ın Düzce'de RP ile yakın ilişkileri bilinen Milli Gençlik Vakfi'nda aktif olarak yer aldığı belirlendi. AYŞE YILDIRIM Avrasya feribotunu kaçıran teröristle- rin lideri Muhammet Emin Tokcan'ın Milli Gençlik Vakfı'yla (MGV) başla- yıp RP ve Hizbullah'a kadar ulaşan iliş- kiler zinciri içinde yer aldığı belirlendi. Feribot eylemi sırasında "Tûrkiye'ylebir sorunumuz yok" diyen Tokcan'ın, 1993 yılında Başbakan Yardımcısı Erdal İnö- nü'ye karşı bildiri dağıtmaktan tutuklan- dığı zaman verdıgı ıfadesınde "Laikliğj ve laikdevlet sistemini benimsemiyorum, idealim Kur'ann Kerim nizanudır" de- diği ortaya çıktı. Avrasya feribotunu kaçıran teröristle- rin "İBDA-C" ve "HizbullalTörgütleri- nin işaretlerini yapmalanndan yola çıkı- larak bu örgütlerin üyesi olup olmadık- lan bir süre tartışıldı. Ancak Tokcan ve 8 arkadaşımn Terör- le Mücadele Yasası kapsamma giren "ör- güt üyesi olmak" suçundan yargılanma- lan yerine bu yasa kapsamına girmeyen "gemi kaçırmak" suçundan yargılanma- lannakarar verildi. Kendisini "Çeçen özgürlük savaşçısı" olarak tanıtan asıl mesleği ıse "maran- gozhık" olan Muhammet Emin Tokcan'ın Düzce'de RP ile yakın ilişkileri bilinen Milli Gençlik Vakfi'nda aktif olarak ye- raldığı belirlendi. 25 Mayıs 1993'te dö- nemin Başbakan Yardımcısı Erdal lnö- nü'nün "Kuranı Kerim, insanlann mut- luluğunu ve gelişmesini engeürvor. Sade- ce bu kitaba bağlı kalacaksuı yaklaşımu serbest düşünceye engel olduğu için insan- lann mutiuluğunu ve ileıiemesini engel- liyor"sözlen üzenne Muhammet Emin Tokcan, arkadaşı Murat Kavakdan ile birlikte bir bildiri hazırladı. tnönü'yü, SHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Mustafa Gazakı ve CHP Grup Başkan Vekili UluçGürkan'ı "Kur'an'a dil uzatbğı, din eğitimini kısıtlamaya ça- hştığı ve İmam Hatip Liselerine karşı çık- nğı'' için "lanetlediklerini" belirten Tok- can, "Allah'ım. dinini, kitabını seven, imanlı neslini ve bu nesli yetiştirecek mü- esseseterini ve istikbalini düşünen herke- si fnönü'ye tepki göstermeye" çağırdı. Tokcan'ın,u Bütünehliiman,ehliKur'an'ı toplu telgrafçekmeye" davet ettiği bildi- ride aynca şöyle denilmişti: "Şimdi susarsak sonra daha şiddetiisi- Erdal İnönü'ye karşı 1993 vılında bildiri dağıttığı beliıienen Muhammet Emin Tokcan'ın, ifadesinde "İdealim Kuran-ı Kerim nizamıdır" dediği ortaya çıktı ne ve kötüsüne cesaret edebilûier. Olme- digimizi gösterelim bu zihniyete. Ölmedi- ğimiz ne kelime kendimize gefaneye baş- ladığımızı gösterelim. Bir kötülük görürsen onu önce elin- le düzelt. gücün yetmezse dilinle, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz (kin, nefret) etki bu da imanın en zayıfde- recesidir. En zayıfını dahi gösteremez isek imanımızdan korkalım." Tokcan ve arkadaşı Kavakdan, bu bil- dirilerle yakalandı. Tokcan ve Ka- vakdan'ın bulunduğu yerde yapılan ara- mada da ûzerinde "Be hey Erdal... Biz o kitap için çohıkçocuk can veriyonız. Bos- na'da, Mora'da, Azerbaycan'da, Filis- tin'de. Yoksa sen Sırp mısın, Ermeni mi- sin? Nesin sen? Ne demek ıstiyorsun?"ya- zılı birpankart ve Milli Gençlik Vakfi If- fet Kız Kuran Kursu adına yazılmış in- sanlan Milli Gençlik Vakfı'nın açtığı "Kermes''isimli çarşıdan alış veriş yap- maya çağıran bir "davet" bulundu. Ûze- rinde "davet" yazan metinde "Milli vema- nevi değeıierimizin beş para edildiği, mu- kaddesatımızın üzerine kezzap serpildi- ği, sivonizm ve emperyalizm pençesinde müslümanlann inim inim inlediği bu çağ- da yeni bir ses duyulmakta: O da İslam'ın ve yeni İslaın gençliğinin sesidir. Milli Gençlik Vakfi dünyadaki bu sese bir ses eklemeazmindedir"ıbaresi dikkat çekti. Emniyetteki ifadesi Emnıyette verdıği ıfadede "Ben diin- ya görüşü olarak islami kurallara gö- re yaşamak isteyen ve bu şekilde yaşa- maya gayret eden biriyim, temsil etti- ğim herhangi bir ideolojim ya da siya- si hedefim yoktur. Laikliği ve laik devlet sistemini be- nimsemiyorum, idealim Kur'an-ı Ke- rim nizamıdır" diyen Tokcan, RP'ye yakınlığı bilinen Milli Gençlik Vakfı'yla ilişkilerini de anlattı. lşlerinden arta kalan zamanda "gerek dini bilgilerini arttırmak, gerekse hem- fikir olduğu arkadaşlanyla bir araya gel- mek için MGV'ye gittiğini belirten Tok- can. MGV için bildiriler bastınp dağıt- tığını da ifade etti. Tokcan'ın Milli Gençlik Vakfi'nda bu- lunduğu süre ıçerisinde bir dönem MGV Başkanlığı da yapan Ali Kurt adlı kişı- den etkilendiği belirtiliyor. RP üyesi olan ve RP'nın Düzce'de propaganda sorum- luluğunu da üstlenen Ali Kurt, bölgede 15 günde biryayımlanan Vilayetadlı ga- zetenin de sahibi. Elif San. Tic. Ltd. Şti'nin de sahibi olan Ali Kurt'un "üc- retsiz" olarak dağıttığı Vilayet gazete- siyle dini propaganda yaptığı ifade edi- liyor. Hizbullah ilişkisi Vilayet Gazetesi'nin baskı işlemi ise Milli Gazete'nin baskısını yapan "RP'nin kasası" olarak bilinen Süleyman Mer- cümek'ın de ortağı olduğu Milsan adlı şir- ket tarafından yapılıyor. Ali Kurt'un kardeşi Halil Kurt ıse Ağus- tos 1995'de Düzce'de yapılan "Hizbul- lah" operasyonunda yakalanan 15 sanık içinde yeraldı. Halil Kurt ve diğer Hizbullah örgütü üyelerinin davalan halen Ankara DGM'de sürüyor. Polis kayıtlanna göre Kurt ve ar- kadaşlan çoğu Istanbul'da olmak üzere Düzce, Akçakoca, Bolu, Sakarya ve çe- şitli şehirlerde camilerden çok sayıda ha- lı çaldı. Örgütün Düzce lideri Recep Güler'in 1990 yılında kurdugu Hicret Mescidi ad- lı mescidi örgüt merkezi haline getıren Hizbullahçılar, aynca yine Düzce'de kur- duklan tM radyosu ve bir kitabevini de haberleşme merkezi olarak kullandı. Kurt ve arkadaşlan, Halk Bankası'ndan Astal- di Fırmasına maaş olarak götürülecek 8 milyar lirayı gasp etme ve Düzceli bir işadamını kaçırarak fidye isteme planı yaptıklan sırada yakalandı. Org. Karadayı, Mustafa Kalemli'yi ziyaret etti Kalemli'den laiklik vurgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral tsmaO Hakkı Karadayı ile kuvvet komutanlan dün TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'yi ziyaret ettiler. Kalemli, TBMM Başkanlığı'na seçildikten sonra yaptığı konuşmada, laik ve demokratik cumhuriyetten yana taraf olduğunu söylediğini anımsatarak, "Tüm yurt sathuıda fevkalade müspet tepkiler aldım"dedı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, Kalemli'nin büyük bir ekseriyetle seçildiği için kendisini kutladı. Kalemli de büyük bir konsensusla seçilmesinin önemini vurgulayarak. şunlan söyledi: "Laik ve demokratik cumhuriyetten yana taraf olacağunı söylemiştim. Fevkalade müspet tepkiler aidıro. Milletin ordusuvla bütün kurumlanyla Atatürk ilke ve inkılaplanna ne kadar yürekten bağlı olduğunu göstermesi açısından fevkalade önemlidir. TBMM bütün milleti temsil eden yüce bir kurum olarak ordusuvla, siviliyle memleketûı geleceği için elinden geten tüm gay reti gösterecektir." Kaymakam'm emriyle köylülere baskı yapıldığı öne sürüldü Yeşilyurt'ta yîne baskıANKARA (ANKA) - Köylülere dışkı yedirilmesi olayıyla gündeme gelen Cizre'nin Yeşilyurt Köyü'nde bu kez HADEP oylannın fazla çıkması nedeniyle köylülere baskı yapıldığı iddia edildi. Insan Haklan Derneği, kaymakam ve yüzbaşının emriyle köylülerin baskı altında tutulduğunu bildirdi. Insan Haklan Derneği'nden yapılan açıklamada, Yeşilyurt Köyü Muhtan Abdurrahman Müştak ile 6 şubatta bir telefon görüşmesi >apıldığı ve muhtann verdiği bilgilere göre "24 arauk seçimlerinde HADEP'e fazla o> çıkması nedeniyle köylülere baskı yapıldığı" bildirildi. Köylülenn 6 şubat tarihinde köy meydanında toplandığı ve korucubaşı Tahir Güven'in muhtara "Bize karşı oy kullandımz"diyerek muhtarlığı bırakması konusunda baskı yaptığı belirtilen açıklamada, 25 kişinin korucu olmaması halinde köyü terk etmelerinin istendiği, bunun yapılmaması halinde de öldürülecekleri uyansında bulunulduğu kaydedildi. Cızre Kaymakamı Onan Koçakoğlu'nun emriyle muhtann telefonunun kesildiğı öne sürülen açıklamada, bölgede her gün buna benzer olaylar yaşandığı ifade edildi. Sadece 1995 yılı içinde bölgede 106 kişinin gözaltında kaybedildiği ifade edilen açıklamada, şımdıye kadar bölgede 2 bin 800 köyün boşaltıldığı, 3.5 milyon kişinin göç ettirildiği anımsatıldı. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Sanat-Seks İlişkisi Insanın ortaya atacak yeni bir fikri, konuya farklı bir yaklaşımı, yüzlerce bilgiyi yeni bir bakışla anlamlan- dırma becerisi, özetle söyleyecek sözü olması ge- rek. Bunu yapabildiniz mi, dünyadaki yaratıcılar sınıfı- nın bir üyesi durumundasınız demektir. Bu özellikle- re sahip, veya kendinde bu özellikleri geliştiren insan- lann alanlarında hızla yükseldiğini görüyorsunuz. Bir yabancı dergi sayfasındaki fotoğrafta genç bir bilim adamı (30) gülümseyerek bana bakıyor. Mesle- ği evrim psikoloğu. Yani insan psikolojisinin/beyninin milyonlarca yıllık evrimsel süreç içindeki gelişmesini araştınyor. Alman Max-Planck Psikoloji Araştırmalan Ensitü- sü'nde çalışan kahramanımız Miller, sözümüzün ba- şında belirttiğimiz özellikleri taşıyan içimizden birisi. Miller, insan beyın hacminin beş milyon yıl içinde nasıl ve niçın üçte ikı oranında artarak bugünkü bü- yüklüğe ulaştığını, kafaya takmış. Ve ilginç bir kuram geliştirmiş: Insan beyninin bü- yümesinde temel etken, erkeklehn, kadınlann cinsel bakımdan ilgisinı çekebilmek için yaratıcılıklannı ge- lıştirmek zonında kalması... Bu süreç de beyin hac- mini büyütmüş. Kurama göre, erkek cinsi, mağara duvarlarına gü- zel resimler yaparak, güzel şarkı söyleyerek, dans ederek, taklıt yaparak dişi cinsini etkilemeye çalışa- rak başladı bu alandaki serüvenine. Kadınlar da bu erkekleri daha çok tercih ettiler. Miller bu görüşünden yola çıkarak, sanatsal yara- bcılığın temelinde de seks yattğını belırtiyor. Tabii bu gorüş, sanatsal ruhun asilliği görüşlerini de bir parça tartışma konusu yapıyor. Şu sıralarda Miller ve görüşü dünyada ilgili çevre- lerde yoğun tartışmalara yol açmış durumda. Destek- leyeni de var, karşı çıkanı da, küfür edeni de...(*) Acaba bu görüş ne kadar doğru? • • • Şu sıralarda sınemalarda oynayan Postacı fılmini gördünüz mü? Ünlü Şilili şair Neruda'nın yaşamından bir kurgu ke- sit sunuyor film. Neruda Şili'de demokrasi rafa kaldınldığı için ülke- sinden koparve Italya'ya gelir. Onu karşılayanlann he- men hepsı kadındır. Neruda'yı taparcasına sevmek- tedirler. Şair, bir adada, şaire uygun tepelik bir yerde yaşa- maya başlar. Genç bir postacı da her gün ona kadın- lardan gelen yüzlerce mektup taşır. Genç postacımız, kadınlann şaire olan hayranlığı- na şaşar kalır. Ve kadınlarla ilişki kurmak için şair olmaya karar ve- rir. Nitekim Neruda'dan çaldığı güzel dizeleri söyleye- rek köyün en güzel kızını kendine âşık eder. Bu çok hoş fılmi seyredin... Bir arkadaşımın uzun yıllar sonra değişik bir yüzü- nü tanıdım. Dostum, sosyal ortamlarda, toplantılarda çevreci, sivil toplumcu, sağlam ve mantıklı, güzel ve etkili ko- nuşmalanyla tanınır. Yaratıcı özellikleri olan seçkin in- sanlarımızdan bırıdir. Tanıdığım ikinci yönü ise dostumun kadınlarla us- lanmaz bir ilişki yaşamasıydı. Üstün nitelikleriyle, çevresinde geniş bir aşk ilişki- leri ağı kurmuştu ve toplumsal yaşamıyla özel yaşa- mı birbirini destekleyerek gidiyordu! Aşk ve seks'in yaratıcılığı büyük ölçüde etkilediği- ne de çok örnek vardır. Örneğın, keşfettiği PCR adı verilen teknikle gene- tik araştırmalannda devrim yaratan ve Nobel ödülü kazanan Kary Mullis itiraf ediyor: Kız arkadaşıyla iliş- kileri bozuk. "O sıralarda Jennifer'igen kazanabilmek için dâhice birşeylerbulmam gerekiyordu" diyor. (**) Bisiklet ûzerinde laboratuvara gıderken bu dâhice fikri yakalıyor. Bugün ise çevresinde aşk profesörü ola- rak tanınmakta!.. Sanatçılar, yaratıcılar, pırıltılı beyinleriyle özellikle kadınlann ilgisinı çekerler. Konuyu tartıştığım sinema yönetmeni bir kadın dos- tum, şairlerın ince ruhlarıyla, metaforlarıyla, etkili aşk ve sevgi dizeleriyle, erkek toplumu içinde ezilen ka- dınlara, başka bir erkek dünyasının kapısını açtığına işaret ederek, olaya toplumsal bir yorum getiriyor. Buna karşılık yaratıcı, sanatçı kadınlann ise, erkek- ler kadar şanslı olmadıklanna değiniyor: "Erkek ge- nellikle, güçlü, bağımsız, yaratıcı kadınlarla birlikte ol- mayı sevmez. Ona her zaman hâkim ve sahip olama- yacağını düşünür". ••• Alman bilimcimiz ucu açık ve çok yönlü bir tartış- ma başlattı dünyada. Bilimciler, sanatçılar arasında ve sosyal yasamda farklı etkileri ve boyutlan olan bir tartışma. Akla gelen bir soru şu: Acaba bu özgün fikri orta- ya atarken, Mullis'in kendisi aşk ve seks cephesin- de hangi beklentiler içındeydi? Bir başka soru da bize yönelik: Bilim ve düşünce dünyamızda yakınılan özgün fikir yoksunluğumuz/ zayıflığımız ile aşk ve seks yaşamt arasında ters oran- tı mı yoksa doğru orantı mı var? Incelemeye değmez mi? (*) CBT sayı 461, Spiegel 4/96; (**) CBT sayı 464 E-Mail: Bursali@dut.com.tr TOBB Iiderlere 4 ANAYOC çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sanayici ve lşadamlan Dernegi'nin (TÜ- StAD) ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birligı de (TOBB) "anayol'' çagn- sı yaptı. TOBB Başkanı Fu- at Miras, seçimlerin ardında kamuoyunda en uygun ko- alisyon modeli üzennde bir genel görüş oluştuğunu be- hrterek "Bu genelgörüş,san- dıktan sonraki tek demok- ratik yöntemdir" dedi. Mi- ras, "Büyük amaçlara, kav- ga, gürültü vt hırçın siyasi Oişkikrle vanlmaz. Siyasi vö- netira, bir çıkarlar çaüşma- sı degildir" diye konuştu. TOBB Sanayi Konseyi'nin dünkü toplantısının açılışın- da bir konusma yapan Miras. ekonomıde 1996yılının"ya- pısal reform yıh" olması ge- rektiğini belirtti. Gümrük birliğiyle birlikte, sanayici ve işadamlanmn büyük bir rekabete gırdiklenni vurgu- layan Miras. devletin özel sektörü ve yeni ginşimcıle- n desteklemesı gerektığini söyledi. Gümrük birliğiyle birlik- te küçük ve orta boy işletme- lerin geliştirilmesi zorunlu- luğu doğuduğuna dikkat çe- ken Miras, ekonominin ye- niden yapılandınlması ge- rektiğinı de vurguladı. Eko- nomide istikrann ancak siya- si istikrarla sağlanabileceği- ni belirten Miras, "Halkının hür iradesiyle kendini yöne- ten Türkiye'de herkes için geçerli olan tek kural vardır, o da ülkenin yüksek çıkaria- ndır" dedi. " Miras, şöyle konuştu: ''Bü- yük amaçlara, kavga, gflrul- tü ve hırçın ayasi ilişldlerleva- nfanaz. Kavga,gürültüvehır- çınlık, soğukkanh düşünme- yi de adil düşünmeyi de im- kânsız hale getirir. Siyasi yö- netim. bir çıkarlar çaöşma- sıdeğiklir.- Parti liderlerinin hâlâ hü- kümeti kuramadıklanna dik- kat çeken Miras, kamuoyun- da, halkın ortak çıkarlanna en uygun koalisyon modeli üzerindeki genel görüşün ıse seçimlerin hemen ardından oluştuğunu söyledi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle