Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk-Iş, DİSK, TÎSK ve TESK Çahşma Bakanlığı'nda bir araya gelerek sorunu masaya yatırdı
Emeklflik \aşı tarbşıhyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçı-
mın ardından istifa ettikten sonra geçıci
olarak. görev >apan DYP-CHP hükümeti,
jemeklılik yaşının arttınlmasım öngören
sosyal güvenlik reformunu, 9. kez amelı-
.yat masasma yatırdı.
Çalışma ve Sosyaî Güvenlik Bakanı
Mustafa KuL koalisyon hükümeti tarafın-
dan, 10 ay önce kadınlar ıçin 53. erkekler
içın 58 yaş olarak öngörülen emekJilik ya-
şına ilışkin yasal düzenlemeyı yenıden
.gündeme getirdi. Kul, dün "sosyal güven-
lik arvesi" toplayarak Sosyal Sıgortalar
•Kunımu (SSK) ve Bağ-Kur sigortalılannın
emeklilik yaşlannın aşamalı olarak arttınl-
masını öngören yenı bır yasa taslagını ta-
raflann tartışmasına açtı.
Türk-tş. DİSK, Hak-tş, Türkiye lşveren
Sendıkalan Konfederasyonu (TİSK) ve
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederas-
yonu (TESK) temsilcılerının katıldığı sos-
yal zirvede. SSK ve Bağ-Kur yasalannda.
-"sosyal güvenlik"sıstemının yenıden yapı-
Jandınlması amacıyla yapılması öngörü-
len degışıklikler ele alındı.Çalı^ma v e Sos-
yal Güvenlik Bakanı Kul, sosyal zırvenın
• Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul, emeklilik yaşının 'aşamalı' olarak kadınlar
için 50, erkekler için 55 olarak düzenlenmesini öngören yasal düzenleme hazırlığını, sosyal
açılışında geç emekliliğın yeniden günde-
me getirilmesinın gerekçesini, konunun
kamuoyunda çok tartışılmasına dayandır-
dı. Sosyal gü\enlığin partiler üstü birolay
durumuna geldığını ıfade eden Kul, hükü-
metın istifa etmış olmasına karşın ışbaşın-
da olduğunu belırterek. "Cumagünü Dün-
ya Bankası yetkilileriylc bu konuda yapıla-
cakolan toplanbya taraftann gönişünü gö-
rürmek isn'voruz. Onun için bu toplantıyı
yapıyoruz. İstifa etmiş bir hükümet olsak
bile istifa eünemjş hükümet gjbi sorunu çöz-
meye çalışıyoruz" dedı.
Hak-lş Konfederasyonu Genel Başkanı
Salim Uslu da, toplantının müstafı bir hü-
kümet tarafından yapılmasının faydası ol-
mayacağını savunarak "Vıneraflardaka-
lacak bir çalışmanınyapüması btzehaksız-
lıkoluyor" dedı. Uslunun, toplantıda alı-
nacak kararlar konusunda hükümet ortak-
lan arasında mutabakat olup olmadıgı yo-
lundakı sorusu, Çahşma Bakanı Kul tara-
taraflann tartışmasına açtı.
fından yanıtsız bırakıldı.
Son olarak CHP'li Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı AydınGüvenGürkan'ın
dönemınde geçen yıl nısan ayında günde-
me getinlen ve sosyal taraflarla yapılan pa-
zarlık sonucunda TBMM'ye sevk edilen
tasanda, kadınlar için 55, erkekler için 60
yaş sının öngörülmüştü. Yeni sigortalı olan
kadınlar ıçin 7 bin 200, erkekler için 9 bın
gün pnm ödeme günü zorunluluğunun ön-
görüldüğü tasarıda, lOyıldır sigortalı olan
kadınlann 53, erkeklerin 58 yaşında emek-
h olması benimsenmiştı.
lşçi sendıkalan tarafından karşı çıkılan
ve yaş arttınmının "kazaıulmış hakiann
korunması" koşuluna bağlı olmasını öngö-
ren geç emeklihkle ilgilı ilk düzenleme
1950yıhndagerçekleşti. 1 Nisan 1950'de
kadın ve erkek çalışanlar ıçin emeklilik ya-
şının 60 olarak düzenlendigi 5417 sayılı
kanunda, en az sıgortalıhk süresı 25 yıl, en
az pnm ödeme gün sayısı da yılda 200 gün
olarak belirlendi. 1 Nisan 1954 tarihinde,
6391 sayılı yasayla yaş sının aynen koru-
nurken, prim ödeme gün sayısı, tüm çalı-
şanlar için 5 bin güne çıkanldı. 1 Haziran
1957 tarihinde yapılan değişiklıkte, yaş sı-
nın ve prim ödeme günleri değışmezken,
I Mart 1965 yılında yürürlüğe giren 506
sayılı yasada, kadınlar için emeklilik yaşı
5 yıl düşürülerek 55 olarak belirlendi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Dcmirel'ın
başbakan oldugu 1 Mart 1969 tarihinde,
kadın ve erkek için emeklilik yaş sının kal-
dınldı.
25 yıl çahşma zorunluluğunun sürdürül-
düğü düzenlemede, pnm ödeme gün sayı-
sı 5 bın olarak kaldı. 26 Mayıs 1976 tan-
hınde, yaş sının getırilmedi. Ancak kadın
ıçin en az sıgortalıhk süresı 25 yıldan 20
yıla ındirildi. 24 Nisan 1985 tarihinde,
1965 yılında ilk kez konan kadınlar içın 55,
erkekler ıçin 60 yaş sının, yeniden getiril-
dı.
Yaşa ilişkin 20 Nisan 1992 tarihinde ya-
pılan değışiklikte, kadın ve erkek içın 7 yıl
önce getinlen yaş sının. yenıden kaldınl-
dı. Kadınlann 20, erkeklerin 25 yıl sigor-
talı olması ve 5 bin gün prim ödeme. emek-
li olabılmek ıçin yeterli sayıldı.
MecHs'te konuşuldu
Sosyal güvenlik zırvesının ardından, Ba-
kan Kul ıle toplantıya katılan örgütlerin
temsilcileri, kurumun kurtanlması için ve-
rilen araştırmaönergelennın birleştirilerek
ele alındığı TBMM Genel Kurulu'na ka-
tıldılar. Çahşma Bakanı Kul, genel kurul-
da yaptığı konuşmada. SSK'nın bu yıl 201
trilyon lira açık vermesınin öngörüldüğü-
nü belırterek, kurumun sağlıklı yapıya ka-
vuşturulması için, yapısal değişikliklerin
zorunlu olduğunu vurguladr. Kul, ANAP
Istanbul Milletvekılı Emin Kul ıle RP Ko-
caeli Milletvekili Necati Çetik tarafından
verilen meclis araştırma önergelerinı des-
teklediğini belirterek, emeklilerle ilgilı ye-
ni birdüzenlemenın zorunlu olduğunu söy-
ledi. Önergelenn görüşülmesıne bugün de
devam edılecek.
Memur sendikaları
Yasasö&i
unutulduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka-
mu çahşanlannın 6 yıldır sürdürdüklen ör-
gütlenme mücadelesi, yasal statülerıne
ilişkin düzenlemelenn parlamentoda rafa
kaldırılmasının ardından hız kaybetti.
Grevh-toplusözleşmelı sendika hakkı içın
verdıklerı mücadelede hukuksal açıdan
"meşruiyederinr yargı kararlanyla kanıt-
layan kamu çahşanlan. yasal statûlerine
kavuşamamalanna karşın. "tek çad" al-
tında toplanma çalışmalanna hız verdıler.
YakJaşık 400 bın memurun üye olduğu
kaydedılen 28 memur sendıkası. geçen yıl
kasım aında Kamu Emekçilen Sendikala-
n Konfederasyonu (KESK) adı altında bır
araya geldı. 14 sendıkanın bağlı olduğu
Türk Kamu-Sen Konfederasyonu ıse
KESK'ten önce. Kamu Çalışanlan Vak-
fı'ndan konfederasyona dönüştü. Her iki
konfederasyonun şımdıkı üye sayısının
toplam 400 bını aştığını ılen sürüldü. Üye
sayısının ancak yansından düzenlı olarak
sendika aıdatı alabılen konfederasyonlar-
da, aynı ışkollannda örgütlü olan birden
fazla sendıkanın bırleştınlmesı çalışmala-
n hız kazandı.
Kamu çahşanlanna, grev ve toplusöz-
leşme bagıtlama haklan yenne "toplu gö-
rüşme
r
'yapma hakkı venlmesıni öngören
memur sendıkalan yasa tasansının parla-
mentoda budanarak rafa kaldınlması; sen-
dıkalann yenı üye kazanımlannı yavaşlat-
tı. 20 Ekim 1991 seçımlerınin ardından
kurulan DYP-CHP hükümetjerinin prog-
ramlannda memur sendikalarının yasal
statüye kavuştunilması için venlen sözler,
yaklaşık 4.5 yıldır tutulmadı.
Beyoğlu
Otobüse saldın
İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda
dün akşam yüzlen maskeli göstericıler
tarafından durdurulan bir belediye oto-
büsüne molotofkokteyllı saldtn düzen-
lendı.
Eminönü-Alibeyköy seferinı yapan 47
hat numaralı İETT otobüsüne, Hasköy
Sütlüce Caddesı'nde seyir hahndeyken
yüzleri maskeli iki kişi taraftndan
molotofkokteylı atıldı. Molotofkokteyl-
Jerinin otobüsün ön camına isabet etmesi
sonucu küçük çapta maddi hasar mey-
dana gelirken göstericiler yaya olarak
kaçtı. ^)laydan sonra bölgede inceleme
yapan uzman ekipler 10 tane patlamamış
molotofkokteyli buldu. Polis, saldından
sonra çevrede geniş güven/ik önlemi
aldı.
Kuzey
Avrupa
kışa teslim
Gelmiş geçmiş en şiddetli kar
yagışına tanık olan İskoçlar
ve Galliler sıkınblı giinJer
\aşı>or. Voğun kar \agışı
>ü/ünden dün İskoçva'da
okullann kapa&ldıgu Cailer
Eîölgesi'nde ise elektriklerin
kesik olduğu açıklandı. İki
gündür kapalı olan \e Güne>
Iskoçya'yı Kuzey İngütere'ye
baglavan karayolunun
sonunda açıldıği anıa poiisin
sürücülere sis uvansında
bulunduğu bildirildi. Beş
bin kişinin üç gündür
eJektriksiz olduğu Galler
Bölgesi'nde kar kalınlığının
yinni santimetreyi bulduğu
belirtildi. Soğuğun had
safhaya ulaşması nedeniyle
Balük Denizi'nin güney
bölümü de dondu.
Almanya'nın Balük
kiMsında bulunan Luebeck
kasabası halkı, limanda
buzlann arasına sıkışıp
kalan feribotu ilgi ve
şaşkınlıkla iziedi.
(Fotoğraf: REUTERS)
Sendikal örgüüenme lıız kaybediyor
103 işçi sendikasından 20'si kapalı; 35 sendika ise varlığını kâğıt üzerinde sürdürüyor
GLNEŞGÜRSON
ANKARA-Türkiye'deki sendikal örgütlenmenin,
son 8 yılda hız kaybettiği ve çok sayıda sendıkanın,
varlığını "kâğıt üzerinde" sürdürdüğü belirlendi.
Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığf nın resmi
verileri, 103 sendikadan 20'sinin kapalı; 35
sendikanın da "naylon" olduğunu ortaya koydu.
DlSK'e bağlı sendikalardan 11 tanesinin, üye
sayılannı aynen konıduklan ya da çok az
arttırdıklan belirlenirken Hak-tş Konfederasyonu'na
bağlı olan 1 sendikanın da üye sayısı eridi.
Cumhuriyet'in, Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanhğı'nın ışkolu barajı istatistiklerinde yeralan
verilere dayanarak yaptığı inceleme, özellikle
DfSK'e bağlı sendikalann, "örgüttenmede
başansız" olduğunu ve üye sayılannın "sabit
kaldığm]" onaya koydu. Ocak 1993 - Ocak 1996
tarihleri arasında yayımlanan ışkolu ıstatıstiklen
incelendiğınde, DtSK"e bağlı Dev Maden-Sen,
Yeraltı Maden-lş, Asis, Keramik-lş, Limter-lş,
Devrimci Yapı-lş, Tekges-lş, Beysen-lş, Sine-Sen,
Yeni Haber-ış ve Aster-Iş sendikalan, yüzde l'i
asamayarak ciddi anlamda bir örgütlenme
sağlayamadı.
Dev Maden-Sen'in üye sayısı Ocak 1993 tarihinde
22 iken, Ocak 1996'da 299'a yükseldi.
Yeraltı Maden-lş Sendikası ise Ocak 1993'te 25 olan
üye sayısını, Ocak 1996'da 2 kişi arttırarak 27'ye
çıkarttı. Asis'in Ocak 1993 istatistiklerinde 27
olarak görünen üye sayısı, Ocak 1996'da 2 bin 72
oldu. Keramik-lş Sendikasfnın 1993 yılında 22 olan
üye sayısı, bu yılın ocak ayında yayımlanan
istatistiklere 38 olarak yansıdı.
Limter-İş Sendikası, 3 yıl önce 19 olan üye sayısını.
133'e çıkarttı.
Üye sayıstnı aynen koruyan Devrimci Yapı-lş
Sendikası, Ocak 1993 - Ocak 1996 tarihlerinde 17
üye ile istatistiklerde yer aldı. Tekges-lş
Sendikası'nın 1993'te 35 olan üye sayısını, bu yıl da
aynen korudu. Beysen-lş Sendikası, 640 olan üye
sayısını 3 yılda bin 331 'e yükseltti. Sine-Sen de 31
üye ile 3 yıldır örgütlenmede başansız olan
sendikalar arasında yer aldı. Yeni Haber-tş Sendikası
ise 1993 yılının ocak ayında 83 olan üye sayısını,
1996 Ocak ayında 50'ye düşürdü. Aster-Iş
Sendikası'nın 22 olan üye sayısında, bir artış
olmadı.
Hak-lş Konfederasyonu'na bağlı Öz Sağhk-lş
Sendikası ise Ocak 1990'da 2 bin 98 olan üye
saytsını koruyamadı. Sendikanın üye sayısı, 1996'da
204'e düştü. Ocak 1989 - Ocak 1996 istatistikleri
karşılaştınldığında, 23 bağımsız sendikanın üye
sayılannın sıfır olduğu ortaya çıktı. Yeni Gıda-Iş,
Gıda-Sen, Mensucat-lş, Demokratik Tekstil, Seren
Tekstil, Deri-Sen, Anadolu Mobilya-lş, Bais, Banks,
Hür Cam-lş, Çimser-Iş, Çelik-lş, Ozdemir-Iş, Bes-
Iş, Ar-lş, Tüm Has-tş, Yeni Oleyis, Genel Hizmet-lş,
Belde-lş ve Emek-lş sendikalannın, faahyetlerini
sürdürmedikleri belirlendi.
FİYATLAR YÜZDE 5-7 ARASINDA ARTTIRILDI
Akaryakıta 1.5 ay
sonra ildnci zanı
AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Seçimlerin hemen ardından akaryakıta
yüzde 25 zam yapan hükümet, yaklaşık
1.5 ay sonra iklnci zammı yaptı. Petrol
üriinlerinin rafineri çıkış fiyatlanna yüzde
5 ile yüzde 7 arasında değışen oranlarda
zam yapıldı. Türkiye Petrol Rafınerileri
A.Ş. (TÜPRAŞ) Genel Müdürü Ergun
Kuran'ın yaptığı yazılı açıkJamaya göre
dün geceden itibaren süper, kurşunsuz ve
normal benzin ile gazyağı. kalorifer yakıtı
ve 6 numaralı fueloil rafineri çıkjş
fıyatlan yüzde 7, motorin rafineri çıkış
fiyatı da yüzde 6 oranında arttınldı.
Tüpgaza yapılan zam ise vüzde 5
oranında oldu.
En fazla arüş Ankara'da
Rafineri çıkış fiyatlannda yapılan
ayarlama sonrası düzenlenen yeni pompa
fiyatlanna göre kurşunsuz benzinin fiyatı
Ankara'da yüzde 7.81, Istanbul'da yüzde
7.04. lzmir'de yüzde 7.05, süper benzinin
fiyatı Ankara'da yüzde 7.8. Istanbul'da
yüzde 7.04, lzmir'de yüzde 7.01, normal
benzinin fiyatı Ankara'da yüzde 7.86,
Istanbul'da yüzde 7.04, İzmir'de yüzde
7.01 oranında arttı. Düzenleme sonrası.
gazyağının fiyatı Ankara'da yüzde 7.14.
fstanbul'da yüzde 7.01. İzmir'de yüzde
7.02, motorinin fiyatı Ankara'da yüzde
6.89, Istanbul'da yüzde 6.05, Izmir'de
yüzde 6.06. kalonfer yakıtı fiyatı
Ankara'da yüzde 7.52. Istanbul'da yüzde
7.09, lzmir'de yüzde 7.25. 6 numara
fueloilin fiyatı ise Ankara'da yüzde 7.9,
tstanbul'da yüzde 7.22. lzmir'de yüzde
7.33 oranında yükseltildı.
Ankara'da normal benzinin litresi 38 bin
720 lıra, Istanbul'da 38 bin 790 lira.
lzmir'de ise 38 bin 600 liraya yükseldi.
Süper benzinin litre fiyatı ise Ankara'da
41 bin 760 lira, Istanbul'da 41 bin 830
lira, Izmır'de ise 41 bin 650 liraya çıktı.
Yeni ayarlama sonrası motorinin litresi
Ankara'da 27 bin 450 liraya çıkarken,
gazyağının yeni fiyatı 31 bin 210 lira
oldu. Zamdan sonra motorinin litresi
lstanbul'da 27 bin 340 lira, lzmir'de 27 bin
140 liradan satılacak.
6 numaralı fueloilin litre satış fiyatı ise
Ankara'da 10 bin 930 lıra. Istanbul'da 11
bin 290 lira, Izmir'de ıse 11 bin 130 lira
olarak belirlendi. Bundan önce akaryakıt
ürünlenne 27 Arahk 1995'te yüzde 20 ile
yüzde 25 arasında değişen
oranlarda zam yapılmıştı.
Yapılan zamlar sonrası Istanbul'da
akaryakıt fiyatlan şöyle oldu:
Kurşunsuz benzin 41 bın 200 lira, Süper
benzin 41 bin 830 lıra. normal benzin 38
bın 790 lira. gazyağı 30 bin 970 lıra,
motorin 27 bin 340 lıra. kalorifer yakıtı 15
bin 700 lira. fueloil (6) 11 bın 290 lira.
DUNYA SEVGİLİLER GÜNÜ
(St. Valentine's Day)
"En güzele. en yakına. en sevgiliye..."
se\gi dolu sözcüklerle "dünyaları"
armağan edin.
I st. x 5 cm. boyutundiiki ilanhır KDV dahil 1.500.000 TL.
Bil»i ıı;ın: Pıııur Buhçekapılı \lcd\u (. rurkocaüı caıi 3V 41 taüalosilu -
Tolclon 513X4 60-61 fax 513X4 63
66 yaşındaydı
Gazeteci
Ozkırmı
öldü
İSTANBUL (AA) - Basın
şeref karu sahibi gazeteci
Çetin A. Özkınm öldü.
Ozkınm'ın cenazesi,
bugün Levent Gamii'nde
öğleyin kıhnacak
namazdan sonra
Zincirlikuyu
Mezarhgı'nda toprağa
verilecek. Gazeteciliğe
1946 yılında lise
öğrencisiyken başlayan
Ozkınm, Hergün, Akşam,
Milliyet, Yeni Sabah,
Vatan, Haber, İstanbul
Postası ve Hürriyet
gazeteleriyle Pazar ve Ses
dergilerinde yazar, ressam
ve yazıişleri müdürlüğü
görevlerinde bulundu.
Gazetecilik ile ilgili
yanşmalarda resim, fikra
ve yonım dallannda çeşitli
ödüller kazanan Çetin A.
Özkınm'ın, "Diiş Erimi",
"Ölümfin Adı", "Merhaba
Yedinci Sanat", "Şinema
Üstüne Anılar" isimli
kitaplanyla "Toprak
Sevgisi" isimli çizgi
romanı bulunuyor.
66 yaşında vefat eden
Özkınm, evli ve üç çocuk
babasıydı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Türkiye ve Demokrasi
Okurlarım anımsayacaklardır. Değerli arkadaşım
Yakup Kepenek'ın yazdığı bır mektup çerçevesin-
deki iki sorudan birinı, geçen yazımda yanıtlamaya
çalışmış ve "gelir"\e demokrasinin altyapısı arasında-
ki ilişkiyi ortaya koymuştum. Bugün de sevgili Kepe-
nek'in asıl "takıldığı" konuya. "Türkıye'de demokra-
sinin altyapısının olup olmadığı" konusuna değın-
mek ıstiyorum.
Düşüncemi yinelemek ıstiyorum: Bir ülkede de-
mokrasiye geçebilmek içın altyapıda bulunması ge-
reken dört unsur vardır. Bunlardan bın, ıleri bir gelir
düzeyidir (Bu konudaki görüşlerimı geçen salı gün-
kü yazımda sergilemeye çabaladım). Ikıncı unsur, ile-
ri bir eğitim düzeyidir. Üçüncü unsur, örgütlü bir top-
lumsal yapı ve nihayet dördüncü unsur ilet;şım ve ula-
şım ağının kurulmuş olmasıdır. Türkıye'de "gelir dü-
zeyi" hariç olmak üzere, dığer unsurlar gerçekleştı-
rilmiştir ve bu nedenle Türkiye'de demokrasinin alt-
yapısı vardır.
Arkadaşım Yakup Kepenek bu düşünceme. "Tok-
tamış, ne diyorsun?" diye karşı çıkıyor. Ve ardından
1950'den günümüze demokrasiyı yaşama geçırme-
mek için harcanan gayretleri sıralıyor, demokrasinin
nasıl "tersyüz" edildiği konusundaki örnekleri sergi-
liyor.
Yazdıklarının her satırınm altına ve verdiğı her ör-
neğe imzamı atarım. Sanıyorum sorun, bır yanlış an-
laşılmadan ya da yanlış anlatmadan kaynaklanıyor.
Benim ortaya koymaya çalıştığım husus, Türkı-
ye'de demokrasinin "altyapısının oluşmuş oldu-
ğu "dur. Yoksa Türkiye'de demokrasinin "işlediğim"
sanacak kadar saf ve kör degilim. Zaten sevgılı Ke-
penek'in benım böyle düşünebıleceğime ınanması-
na şaşırdım.
Türkiye'de fert başına düşen ulusal gelir payının ne
olduğunu kesin olarak ortaya koyamıyoruz. Çok fark-
lı yöntemlerfe yapılan hesaplamaların sonunda, çok
farklı rakamlar elde ediliyor. Kimi hesaplara göre bu
rakam 2100 dolar civannda, kımi hesaplamalara gö-
re 3.000 dolara merdiven dayamış durumda. Ama bu
rakamı, 2.000 doların altına indiren ya da 3.000 do-
ların üzerine çıkaran pek yok.
Demokrasiyı "az sorunla" yaşayan ülkelerde bu ra-
kam, 7.000 doların üzerinde. Yani ne tür hesaplama-
lar yaparsak yapalım, daha o noktalara ulaşmamıza
çok zaman var. O halde, demokrasinin altyapısının dı-
ğer unsurlannı tamamlayarak demokrasiye geçmek
durumundayız.
Eğitim sistemimız "A'dan Z'ye" çarpık olmasına
karşın Türkiye, demokrasinin gereksinimmi duyduğu
eğitim düzeyinı yakalamış bulunmaktadır. Her ne ka-
dar seçım sonuçlarına bakarak halkımızın "rasyonel"
bir biçımde oy kullanmadığı ılen sürülse bıle, en ıleri
eğitim düzeyindeki toplumlarda bile "seçmenın" ras-
yonel olacağının garantisı yoktur. Kaldı kı (çok tartı-
şılabilir bir konu olmakla biıiikte) ben halkımızın se-
çimlerde "sağduyulu" oy kullandığma ve kısa dö-
nemli çıkarları söz konusu olduğu zaman, pekâlâ
"rasyonel" olduğuna ınanıyorum.
Ulaşım ve iletişım alanlannda herhangı bır sorunu-
muz olmadığı açıktır. Türkiye bugünkü durumuyla,
dünyanın en gelişmiş ve en ıleri ülkeleriyle rahatlıkla
boy ölçüsebilır bir durumda ve konumdadır. 1980-
1990 arasında cıddı bır biçımde yatırım yapılan tek
alan iletişim ve bir ölçüde de ulaşım olmuştur ve bu
yatırımlann meyveleri alınmıştır (Tabii buradakı yol-
suzluk kuşkuları ve özelleştirme rezilliklerini analiz dı-
şı tutuyorum).
Örgütlenme düzeyine gelınce... 12 Eylül dönemi-
nin yasalannın tüm engelleme ve zorlaştırmalarına
karşın Türkiye hızla örgütlenmektedır. Eğer yasalar-
da bulunan ve örgütlenmenin önünde engel oluştu-
ran kimi maddeler kaldırılırsa, bu örgütlenmenin çok
daha yüksek bir ıvme kazanacağına kuşku duyulma-
ması gerekir.
Aslında bir ülkede insanlann örgütlenmelerinı en-
gellerseniz, o ülkede demokrasiye geçişı engellersı-
niz. Ve Türkiye'de 12 Eylül yönetımı (herhalde dışa-
ndaki ağababalarının telkinlerıyle) bunu yapmaya ça-
lışmıştır. "Örgüt üyesi olmak" neredeyse potansiyel
bir suçlu izlenımi doğurmuştur. Insanlar değil örgüt-
lenmek, örgüt sözünden bile ürker olmuşlardır. Fakat
bir nokta gelmiş, bu çember kırılmıştır. Ve tüm olum-
suz koşullara karşın insanlar örgütlerımeye başla-
mışlardır.
Sevgili Kepenek'in de altinı çizdiği biçimde, Türki-
ye'de "egemen güç" demokrasiyı sadece kendısi
için ve kendi çıkarlarına uygun çalıştığı sürece iste-
mektedir. Eğer genış kitleler demokratik haklarını di-
le getirmeye ve talep etmeye başlarsa, derhal "so-
kak" harekete geçmekte ve insanlanmız bır "kurtan-
cı"beklemeye başlamaktadıriar. Ancak "kurtancılar-
dan kurtulmak" da kolay olmamaktadır.
12 Mart'ın başdarbeci generalinin, "Toplumsal ge-
lişme, ekonomik gelişmeyı geçti" sözünü, bu bakış
açısı altında değerlendirmek gereklidir. Türkiye'de
bugün demokrasinin altyapısı "önemli ölçüde" var-
dır. Zira eğitim kanalıyla "insanayattnmyapan" Ata-
türk Cumhuriyeti, topluma "vatandaş olma bilincini"
aşılamıştır. Ancak "egemen güç" ve bu gücün oluş-
turduğu "bezirgân saltanatr, demokrasinin önünde-
ki en ciddi engel durumundadır. Eğer bu engeli kırar
ve özellikle örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan mad-
deleri yasalardan temizleyebilirsek, demokrasimize
ciddi bir biçimde işlerlik kazandırabılıriz.
Tüm kurum ve kurallanyla işleyen, eksiksiz bır de-
mokrasiyı kısa dönemde yakalayabilir miyiz? Sanmı-
yorum. Ama hacca gıden karınca misali, hele biz yo-
la bır çıkalım. arkası gelir...
Istanbul'un güvenliği
Meclis gündeminde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RP Istanbul Nİil-
letvekili Mehmet Ali Şa-
hin. dün Meclis'te Istan-
bui'daki olaylann artması-
na ve Istanbul emniyetin-
deki huzursuzluğa dikkat
çekerek, "Orhan Taşan-
lar'ın frekansı ile İstanbul
emniyetinin frekansı tut-
madı" dedı. İçişleri Baka-
nı Teoman L'nüsan da ba-
zı "münferit" olaylann or-
taya çıkabileceğını söyler-
ken. Evrensel Gazetesı
muhabiri Metin Gökte-
pe'nin ölümüylc ilgilı ida-
ri tahkıkatın sürdüğünü.
hazırlanan müfettış rapo-
runun birkaç gün ıçınde İs-
tanbul II ıdare Kurulu'na
gönderilecegını söyledi.
RP'h Şahin. dün TB-
MM Genel Kutulu'nda
gündem dışı söz alarak İs-
tanbul "daki asayış sorunu-
na değındı. Emnıyet ıçınde
ideolojik farklı laşma oldu-
ğunu vurgulayan Sahın.
"Taşanlar'ın frekansı ile İs-
tanbul emniyetinin frekan-
sı tutmadı. HUkümetin ku-
rulması gecikiyor. Bürok-
rasiden gelen bir bakanla
sonınlann çözülmesi kolay
değir dedi.
Içışlen Bakanı Teoman
Ünüsan ise. Istanbul'da te-
rör örgütlerinin faaliyetlc-
nnın arrtığını. bu nedenle
asayışin sağlanmaMnm
güç olduğunu. ancak polı-
sin güç olan bu hizmetleri
yürüttüğünü söyledi.