08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-Iş, DİSK, TÎSK ve TESK Çahşma Bakanlığı'nda bir araya gelerek sorunu masaya yatırdı Emeklflik \aşı tarbşıhyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçı- mın ardından istifa ettikten sonra geçıci olarak. görev >apan DYP-CHP hükümeti, jemeklılik yaşının arttınlmasım öngören sosyal güvenlik reformunu, 9. kez amelı- .yat masasma yatırdı. Çalışma ve Sosyaî Güvenlik Bakanı Mustafa KuL koalisyon hükümeti tarafın- dan, 10 ay önce kadınlar ıçin 53. erkekler içın 58 yaş olarak öngörülen emekJilik ya- şına ilışkin yasal düzenlemeyı yenıden .gündeme getirdi. Kul, dün "sosyal güven- lik arvesi" toplayarak Sosyal Sıgortalar •Kunımu (SSK) ve Bağ-Kur sigortalılannın emeklilik yaşlannın aşamalı olarak arttınl- masını öngören yenı bır yasa taslagını ta- raflann tartışmasına açtı. Türk-tş. DİSK, Hak-tş, Türkiye lşveren Sendıkalan Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederas- yonu (TESK) temsilcılerının katıldığı sos- yal zirvede. SSK ve Bağ-Kur yasalannda. -"sosyal güvenlik"sıstemının yenıden yapı- Jandınlması amacıyla yapılması öngörü- len degışıklikler ele alındı.Çalı^ma v e Sos- yal Güvenlik Bakanı Kul, sosyal zırvenın • Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul, emeklilik yaşının 'aşamalı' olarak kadınlar için 50, erkekler için 55 olarak düzenlenmesini öngören yasal düzenleme hazırlığını, sosyal açılışında geç emekliliğın yeniden günde- me getirilmesinın gerekçesini, konunun kamuoyunda çok tartışılmasına dayandır- dı. Sosyal gü\enlığin partiler üstü birolay durumuna geldığını ıfade eden Kul, hükü- metın istifa etmış olmasına karşın ışbaşın- da olduğunu belırterek. "Cumagünü Dün- ya Bankası yetkilileriylc bu konuda yapıla- cakolan toplanbya taraftann gönişünü gö- rürmek isn'voruz. Onun için bu toplantıyı yapıyoruz. İstifa etmiş bir hükümet olsak bile istifa eünemjş hükümet gjbi sorunu çöz- meye çalışıyoruz" dedı. Hak-lş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu da, toplantının müstafı bir hü- kümet tarafından yapılmasının faydası ol- mayacağını savunarak "Vıneraflardaka- lacak bir çalışmanınyapüması btzehaksız- lıkoluyor" dedı. Uslunun, toplantıda alı- nacak kararlar konusunda hükümet ortak- lan arasında mutabakat olup olmadıgı yo- lundakı sorusu, Çahşma Bakanı Kul tara- taraflann tartışmasına açtı. fından yanıtsız bırakıldı. Son olarak CHP'li Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı AydınGüvenGürkan'ın dönemınde geçen yıl nısan ayında günde- me getinlen ve sosyal taraflarla yapılan pa- zarlık sonucunda TBMM'ye sevk edilen tasanda, kadınlar için 55, erkekler için 60 yaş sının öngörülmüştü. Yeni sigortalı olan kadınlar ıçin 7 bin 200, erkekler için 9 bın gün pnm ödeme günü zorunluluğunun ön- görüldüğü tasarıda, lOyıldır sigortalı olan kadınlann 53, erkeklerin 58 yaşında emek- h olması benimsenmiştı. lşçi sendıkalan tarafından karşı çıkılan ve yaş arttınmının "kazaıulmış hakiann korunması" koşuluna bağlı olmasını öngö- ren geç emeklihkle ilgilı ilk düzenleme 1950yıhndagerçekleşti. 1 Nisan 1950'de kadın ve erkek çalışanlar ıçin emeklilik ya- şının 60 olarak düzenlendigi 5417 sayılı kanunda, en az sıgortalıhk süresı 25 yıl, en az pnm ödeme gün sayısı da yılda 200 gün olarak belirlendi. 1 Nisan 1954 tarihinde, 6391 sayılı yasayla yaş sının aynen koru- nurken, prim ödeme gün sayısı, tüm çalı- şanlar için 5 bin güne çıkanldı. 1 Haziran 1957 tarihinde yapılan değişiklıkte, yaş sı- nın ve prim ödeme günleri değışmezken, I Mart 1965 yılında yürürlüğe giren 506 sayılı yasada, kadınlar için emeklilik yaşı 5 yıl düşürülerek 55 olarak belirlendi. Cumhurbaşkanı Süleyman Dcmirel'ın başbakan oldugu 1 Mart 1969 tarihinde, kadın ve erkek için emeklilik yaş sının kal- dınldı. 25 yıl çahşma zorunluluğunun sürdürül- düğü düzenlemede, pnm ödeme gün sayı- sı 5 bın olarak kaldı. 26 Mayıs 1976 tan- hınde, yaş sının getırilmedi. Ancak kadın ıçin en az sıgortalıhk süresı 25 yıldan 20 yıla ındirildi. 24 Nisan 1985 tarihinde, 1965 yılında ilk kez konan kadınlar içın 55, erkekler ıçin 60 yaş sının, yeniden getiril- dı. Yaşa ilişkin 20 Nisan 1992 tarihinde ya- pılan değışiklikte, kadın ve erkek içın 7 yıl önce getinlen yaş sının. yenıden kaldınl- dı. Kadınlann 20, erkeklerin 25 yıl sigor- talı olması ve 5 bin gün prim ödeme. emek- li olabılmek ıçin yeterli sayıldı. MecHs'te konuşuldu Sosyal güvenlik zırvesının ardından, Ba- kan Kul ıle toplantıya katılan örgütlerin temsilcileri, kurumun kurtanlması için ve- rilen araştırmaönergelennın birleştirilerek ele alındığı TBMM Genel Kurulu'na ka- tıldılar. Çahşma Bakanı Kul, genel kurul- da yaptığı konuşmada. SSK'nın bu yıl 201 trilyon lira açık vermesınin öngörüldüğü- nü belırterek, kurumun sağlıklı yapıya ka- vuşturulması için, yapısal değişikliklerin zorunlu olduğunu vurguladr. Kul, ANAP Istanbul Milletvekılı Emin Kul ıle RP Ko- caeli Milletvekili Necati Çetik tarafından verilen meclis araştırma önergelerinı des- teklediğini belirterek, emeklilerle ilgilı ye- ni birdüzenlemenın zorunlu olduğunu söy- ledi. Önergelenn görüşülmesıne bugün de devam edılecek. Memur sendikaları Yasasö&i unutulduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka- mu çahşanlannın 6 yıldır sürdürdüklen ör- gütlenme mücadelesi, yasal statülerıne ilişkin düzenlemelenn parlamentoda rafa kaldırılmasının ardından hız kaybetti. Grevh-toplusözleşmelı sendika hakkı içın verdıklerı mücadelede hukuksal açıdan "meşruiyederinr yargı kararlanyla kanıt- layan kamu çahşanlan. yasal statûlerine kavuşamamalanna karşın. "tek çad" al- tında toplanma çalışmalanna hız verdıler. YakJaşık 400 bın memurun üye olduğu kaydedılen 28 memur sendıkası. geçen yıl kasım aında Kamu Emekçilen Sendikala- n Konfederasyonu (KESK) adı altında bır araya geldı. 14 sendıkanın bağlı olduğu Türk Kamu-Sen Konfederasyonu ıse KESK'ten önce. Kamu Çalışanlan Vak- fı'ndan konfederasyona dönüştü. Her iki konfederasyonun şımdıkı üye sayısının toplam 400 bını aştığını ılen sürüldü. Üye sayısının ancak yansından düzenlı olarak sendika aıdatı alabılen konfederasyonlar- da, aynı ışkollannda örgütlü olan birden fazla sendıkanın bırleştınlmesı çalışmala- n hız kazandı. Kamu çahşanlanna, grev ve toplusöz- leşme bagıtlama haklan yenne "toplu gö- rüşme r 'yapma hakkı venlmesıni öngören memur sendıkalan yasa tasansının parla- mentoda budanarak rafa kaldınlması; sen- dıkalann yenı üye kazanımlannı yavaşlat- tı. 20 Ekim 1991 seçımlerınin ardından kurulan DYP-CHP hükümetjerinin prog- ramlannda memur sendikalarının yasal statüye kavuştunilması için venlen sözler, yaklaşık 4.5 yıldır tutulmadı. Beyoğlu Otobüse saldın İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda dün akşam yüzlen maskeli göstericıler tarafından durdurulan bir belediye oto- büsüne molotofkokteyllı saldtn düzen- lendı. Eminönü-Alibeyköy seferinı yapan 47 hat numaralı İETT otobüsüne, Hasköy Sütlüce Caddesı'nde seyir hahndeyken yüzleri maskeli iki kişi taraftndan molotofkokteylı atıldı. Molotofkokteyl- Jerinin otobüsün ön camına isabet etmesi sonucu küçük çapta maddi hasar mey- dana gelirken göstericiler yaya olarak kaçtı. ^)laydan sonra bölgede inceleme yapan uzman ekipler 10 tane patlamamış molotofkokteyli buldu. Polis, saldından sonra çevrede geniş güven/ik önlemi aldı. Kuzey Avrupa kışa teslim Gelmiş geçmiş en şiddetli kar yagışına tanık olan İskoçlar ve Galliler sıkınblı giinJer \aşı>or. Voğun kar \agışı >ü/ünden dün İskoçva'da okullann kapa&ldıgu Cailer Eîölgesi'nde ise elektriklerin kesik olduğu açıklandı. İki gündür kapalı olan \e Güne> Iskoçya'yı Kuzey İngütere'ye baglavan karayolunun sonunda açıldıği anıa poiisin sürücülere sis uvansında bulunduğu bildirildi. Beş bin kişinin üç gündür eJektriksiz olduğu Galler Bölgesi'nde kar kalınlığının yinni santimetreyi bulduğu belirtildi. Soğuğun had safhaya ulaşması nedeniyle Balük Denizi'nin güney bölümü de dondu. Almanya'nın Balük kiMsında bulunan Luebeck kasabası halkı, limanda buzlann arasına sıkışıp kalan feribotu ilgi ve şaşkınlıkla iziedi. (Fotoğraf: REUTERS) Sendikal örgüüenme lıız kaybediyor 103 işçi sendikasından 20'si kapalı; 35 sendika ise varlığını kâğıt üzerinde sürdürüyor GLNEŞGÜRSON ANKARA-Türkiye'deki sendikal örgütlenmenin, son 8 yılda hız kaybettiği ve çok sayıda sendıkanın, varlığını "kâğıt üzerinde" sürdürdüğü belirlendi. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığf nın resmi verileri, 103 sendikadan 20'sinin kapalı; 35 sendikanın da "naylon" olduğunu ortaya koydu. DlSK'e bağlı sendikalardan 11 tanesinin, üye sayılannı aynen konıduklan ya da çok az arttırdıklan belirlenirken Hak-tş Konfederasyonu'na bağlı olan 1 sendikanın da üye sayısı eridi. Cumhuriyet'in, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın ışkolu barajı istatistiklerinde yeralan verilere dayanarak yaptığı inceleme, özellikle DfSK'e bağlı sendikalann, "örgüttenmede başansız" olduğunu ve üye sayılannın "sabit kaldığm]" onaya koydu. Ocak 1993 - Ocak 1996 tarihleri arasında yayımlanan ışkolu ıstatıstiklen incelendiğınde, DtSK"e bağlı Dev Maden-Sen, Yeraltı Maden-lş, Asis, Keramik-lş, Limter-lş, Devrimci Yapı-lş, Tekges-lş, Beysen-lş, Sine-Sen, Yeni Haber-ış ve Aster-Iş sendikalan, yüzde l'i asamayarak ciddi anlamda bir örgütlenme sağlayamadı. Dev Maden-Sen'in üye sayısı Ocak 1993 tarihinde 22 iken, Ocak 1996'da 299'a yükseldi. Yeraltı Maden-lş Sendikası ise Ocak 1993'te 25 olan üye sayısını, Ocak 1996'da 2 kişi arttırarak 27'ye çıkarttı. Asis'in Ocak 1993 istatistiklerinde 27 olarak görünen üye sayısı, Ocak 1996'da 2 bin 72 oldu. Keramik-lş Sendikasfnın 1993 yılında 22 olan üye sayısı, bu yılın ocak ayında yayımlanan istatistiklere 38 olarak yansıdı. Limter-İş Sendikası, 3 yıl önce 19 olan üye sayısını. 133'e çıkarttı. Üye sayıstnı aynen koruyan Devrimci Yapı-lş Sendikası, Ocak 1993 - Ocak 1996 tarihlerinde 17 üye ile istatistiklerde yer aldı. Tekges-lş Sendikası'nın 1993'te 35 olan üye sayısını, bu yıl da aynen korudu. Beysen-lş Sendikası, 640 olan üye sayısını 3 yılda bin 331 'e yükseltti. Sine-Sen de 31 üye ile 3 yıldır örgütlenmede başansız olan sendikalar arasında yer aldı. Yeni Haber-tş Sendikası ise 1993 yılının ocak ayında 83 olan üye sayısını, 1996 Ocak ayında 50'ye düşürdü. Aster-Iş Sendikası'nın 22 olan üye sayısında, bir artış olmadı. Hak-lş Konfederasyonu'na bağlı Öz Sağhk-lş Sendikası ise Ocak 1990'da 2 bin 98 olan üye saytsını koruyamadı. Sendikanın üye sayısı, 1996'da 204'e düştü. Ocak 1989 - Ocak 1996 istatistikleri karşılaştınldığında, 23 bağımsız sendikanın üye sayılannın sıfır olduğu ortaya çıktı. Yeni Gıda-Iş, Gıda-Sen, Mensucat-lş, Demokratik Tekstil, Seren Tekstil, Deri-Sen, Anadolu Mobilya-lş, Bais, Banks, Hür Cam-lş, Çimser-Iş, Çelik-lş, Ozdemir-Iş, Bes- Iş, Ar-lş, Tüm Has-tş, Yeni Oleyis, Genel Hizmet-lş, Belde-lş ve Emek-lş sendikalannın, faahyetlerini sürdürmedikleri belirlendi. FİYATLAR YÜZDE 5-7 ARASINDA ARTTIRILDI Akaryakıta 1.5 ay sonra ildnci zanı AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçimlerin hemen ardından akaryakıta yüzde 25 zam yapan hükümet, yaklaşık 1.5 ay sonra iklnci zammı yaptı. Petrol üriinlerinin rafineri çıkış fiyatlanna yüzde 5 ile yüzde 7 arasında değışen oranlarda zam yapıldı. Türkiye Petrol Rafınerileri A.Ş. (TÜPRAŞ) Genel Müdürü Ergun Kuran'ın yaptığı yazılı açıkJamaya göre dün geceden itibaren süper, kurşunsuz ve normal benzin ile gazyağı. kalorifer yakıtı ve 6 numaralı fueloil rafineri çıkjş fıyatlan yüzde 7, motorin rafineri çıkış fiyatı da yüzde 6 oranında arttınldı. Tüpgaza yapılan zam ise vüzde 5 oranında oldu. En fazla arüş Ankara'da Rafineri çıkış fiyatlannda yapılan ayarlama sonrası düzenlenen yeni pompa fiyatlanna göre kurşunsuz benzinin fiyatı Ankara'da yüzde 7.81, Istanbul'da yüzde 7.04. lzmir'de yüzde 7.05, süper benzinin fiyatı Ankara'da yüzde 7.8. Istanbul'da yüzde 7.04, lzmir'de yüzde 7.01, normal benzinin fiyatı Ankara'da yüzde 7.86, Istanbul'da yüzde 7.04, İzmir'de yüzde 7.01 oranında arttı. Düzenleme sonrası. gazyağının fiyatı Ankara'da yüzde 7.14. fstanbul'da yüzde 7.01. İzmir'de yüzde 7.02, motorinin fiyatı Ankara'da yüzde 6.89, Istanbul'da yüzde 6.05, Izmir'de yüzde 6.06. kalonfer yakıtı fiyatı Ankara'da yüzde 7.52. Istanbul'da yüzde 7.09, lzmir'de yüzde 7.25. 6 numara fueloilin fiyatı ise Ankara'da yüzde 7.9, tstanbul'da yüzde 7.22. lzmir'de yüzde 7.33 oranında yükseltildı. Ankara'da normal benzinin litresi 38 bin 720 lıra, Istanbul'da 38 bin 790 lira. lzmir'de ise 38 bin 600 liraya yükseldi. Süper benzinin litre fiyatı ise Ankara'da 41 bin 760 lira, Istanbul'da 41 bin 830 lira, Izmır'de ise 41 bin 650 liraya çıktı. Yeni ayarlama sonrası motorinin litresi Ankara'da 27 bin 450 liraya çıkarken, gazyağının yeni fiyatı 31 bin 210 lira oldu. Zamdan sonra motorinin litresi lstanbul'da 27 bin 340 lira, lzmir'de 27 bin 140 liradan satılacak. 6 numaralı fueloilin litre satış fiyatı ise Ankara'da 10 bin 930 lıra. Istanbul'da 11 bin 290 lira, Izmir'de ıse 11 bin 130 lira olarak belirlendi. Bundan önce akaryakıt ürünlenne 27 Arahk 1995'te yüzde 20 ile yüzde 25 arasında değişen oranlarda zam yapılmıştı. Yapılan zamlar sonrası Istanbul'da akaryakıt fiyatlan şöyle oldu: Kurşunsuz benzin 41 bın 200 lira, Süper benzin 41 bin 830 lıra. normal benzin 38 bın 790 lira. gazyağı 30 bin 970 lıra, motorin 27 bin 340 lıra. kalorifer yakıtı 15 bin 700 lira. fueloil (6) 11 bın 290 lira. DUNYA SEVGİLİLER GÜNÜ (St. Valentine's Day) "En güzele. en yakına. en sevgiliye..." se\gi dolu sözcüklerle "dünyaları" armağan edin. I st. x 5 cm. boyutundiiki ilanhır KDV dahil 1.500.000 TL. Bil»i ıı;ın: Pıııur Buhçekapılı \lcd\u (. rurkocaüı caıi 3V 41 taüalosilu - Tolclon 513X4 60-61 fax 513X4 63 66 yaşındaydı Gazeteci Ozkırmı öldü İSTANBUL (AA) - Basın şeref karu sahibi gazeteci Çetin A. Özkınm öldü. Ozkınm'ın cenazesi, bugün Levent Gamii'nde öğleyin kıhnacak namazdan sonra Zincirlikuyu Mezarhgı'nda toprağa verilecek. Gazeteciliğe 1946 yılında lise öğrencisiyken başlayan Ozkınm, Hergün, Akşam, Milliyet, Yeni Sabah, Vatan, Haber, İstanbul Postası ve Hürriyet gazeteleriyle Pazar ve Ses dergilerinde yazar, ressam ve yazıişleri müdürlüğü görevlerinde bulundu. Gazetecilik ile ilgili yanşmalarda resim, fikra ve yonım dallannda çeşitli ödüller kazanan Çetin A. Özkınm'ın, "Diiş Erimi", "Ölümfin Adı", "Merhaba Yedinci Sanat", "Şinema Üstüne Anılar" isimli kitaplanyla "Toprak Sevgisi" isimli çizgi romanı bulunuyor. 66 yaşında vefat eden Özkınm, evli ve üç çocuk babasıydı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Türkiye ve Demokrasi Okurlarım anımsayacaklardır. Değerli arkadaşım Yakup Kepenek'ın yazdığı bır mektup çerçevesin- deki iki sorudan birinı, geçen yazımda yanıtlamaya çalışmış ve "gelir"\e demokrasinin altyapısı arasında- ki ilişkiyi ortaya koymuştum. Bugün de sevgili Kepe- nek'in asıl "takıldığı" konuya. "Türkıye'de demokra- sinin altyapısının olup olmadığı" konusuna değın- mek ıstiyorum. Düşüncemi yinelemek ıstiyorum: Bir ülkede de- mokrasiye geçebilmek içın altyapıda bulunması ge- reken dört unsur vardır. Bunlardan bın, ıleri bir gelir düzeyidir (Bu konudaki görüşlerimı geçen salı gün- kü yazımda sergilemeye çabaladım). Ikıncı unsur, ile- ri bir eğitim düzeyidir. Üçüncü unsur, örgütlü bir top- lumsal yapı ve nihayet dördüncü unsur ilet;şım ve ula- şım ağının kurulmuş olmasıdır. Türkıye'de "gelir dü- zeyi" hariç olmak üzere, dığer unsurlar gerçekleştı- rilmiştir ve bu nedenle Türkiye'de demokrasinin alt- yapısı vardır. Arkadaşım Yakup Kepenek bu düşünceme. "Tok- tamış, ne diyorsun?" diye karşı çıkıyor. Ve ardından 1950'den günümüze demokrasiyı yaşama geçırme- mek için harcanan gayretleri sıralıyor, demokrasinin nasıl "tersyüz" edildiği konusundaki örnekleri sergi- liyor. Yazdıklarının her satırınm altına ve verdiğı her ör- neğe imzamı atarım. Sanıyorum sorun, bır yanlış an- laşılmadan ya da yanlış anlatmadan kaynaklanıyor. Benim ortaya koymaya çalıştığım husus, Türkı- ye'de demokrasinin "altyapısının oluşmuş oldu- ğu "dur. Yoksa Türkiye'de demokrasinin "işlediğim" sanacak kadar saf ve kör degilim. Zaten sevgılı Ke- penek'in benım böyle düşünebıleceğime ınanması- na şaşırdım. Türkiye'de fert başına düşen ulusal gelir payının ne olduğunu kesin olarak ortaya koyamıyoruz. Çok fark- lı yöntemlerfe yapılan hesaplamaların sonunda, çok farklı rakamlar elde ediliyor. Kimi hesaplara göre bu rakam 2100 dolar civannda, kımi hesaplamalara gö- re 3.000 dolara merdiven dayamış durumda. Ama bu rakamı, 2.000 doların altına indiren ya da 3.000 do- ların üzerine çıkaran pek yok. Demokrasiyı "az sorunla" yaşayan ülkelerde bu ra- kam, 7.000 doların üzerinde. Yani ne tür hesaplama- lar yaparsak yapalım, daha o noktalara ulaşmamıza çok zaman var. O halde, demokrasinin altyapısının dı- ğer unsurlannı tamamlayarak demokrasiye geçmek durumundayız. Eğitim sistemimız "A'dan Z'ye" çarpık olmasına karşın Türkiye, demokrasinin gereksinimmi duyduğu eğitim düzeyinı yakalamış bulunmaktadır. Her ne ka- dar seçım sonuçlarına bakarak halkımızın "rasyonel" bir biçımde oy kullanmadığı ılen sürülse bıle, en ıleri eğitim düzeyindeki toplumlarda bile "seçmenın" ras- yonel olacağının garantisı yoktur. Kaldı kı (çok tartı- şılabilir bir konu olmakla biıiikte) ben halkımızın se- çimlerde "sağduyulu" oy kullandığma ve kısa dö- nemli çıkarları söz konusu olduğu zaman, pekâlâ "rasyonel" olduğuna ınanıyorum. Ulaşım ve iletişım alanlannda herhangı bır sorunu- muz olmadığı açıktır. Türkiye bugünkü durumuyla, dünyanın en gelişmiş ve en ıleri ülkeleriyle rahatlıkla boy ölçüsebilır bir durumda ve konumdadır. 1980- 1990 arasında cıddı bır biçımde yatırım yapılan tek alan iletişim ve bir ölçüde de ulaşım olmuştur ve bu yatırımlann meyveleri alınmıştır (Tabii buradakı yol- suzluk kuşkuları ve özelleştirme rezilliklerini analiz dı- şı tutuyorum). Örgütlenme düzeyine gelınce... 12 Eylül dönemi- nin yasalannın tüm engelleme ve zorlaştırmalarına karşın Türkiye hızla örgütlenmektedır. Eğer yasalar- da bulunan ve örgütlenmenin önünde engel oluştu- ran kimi maddeler kaldırılırsa, bu örgütlenmenin çok daha yüksek bir ıvme kazanacağına kuşku duyulma- ması gerekir. Aslında bir ülkede insanlann örgütlenmelerinı en- gellerseniz, o ülkede demokrasiye geçişı engellersı- niz. Ve Türkiye'de 12 Eylül yönetımı (herhalde dışa- ndaki ağababalarının telkinlerıyle) bunu yapmaya ça- lışmıştır. "Örgüt üyesi olmak" neredeyse potansiyel bir suçlu izlenımi doğurmuştur. Insanlar değil örgüt- lenmek, örgüt sözünden bile ürker olmuşlardır. Fakat bir nokta gelmiş, bu çember kırılmıştır. Ve tüm olum- suz koşullara karşın insanlar örgütlerımeye başla- mışlardır. Sevgili Kepenek'in de altinı çizdiği biçimde, Türki- ye'de "egemen güç" demokrasiyı sadece kendısi için ve kendi çıkarlarına uygun çalıştığı sürece iste- mektedir. Eğer genış kitleler demokratik haklarını di- le getirmeye ve talep etmeye başlarsa, derhal "so- kak" harekete geçmekte ve insanlanmız bır "kurtan- cı"beklemeye başlamaktadıriar. Ancak "kurtancılar- dan kurtulmak" da kolay olmamaktadır. 12 Mart'ın başdarbeci generalinin, "Toplumsal ge- lişme, ekonomik gelişmeyı geçti" sözünü, bu bakış açısı altında değerlendirmek gereklidir. Türkiye'de bugün demokrasinin altyapısı "önemli ölçüde" var- dır. Zira eğitim kanalıyla "insanayattnmyapan" Ata- türk Cumhuriyeti, topluma "vatandaş olma bilincini" aşılamıştır. Ancak "egemen güç" ve bu gücün oluş- turduğu "bezirgân saltanatr, demokrasinin önünde- ki en ciddi engel durumundadır. Eğer bu engeli kırar ve özellikle örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan mad- deleri yasalardan temizleyebilirsek, demokrasimize ciddi bir biçimde işlerlik kazandırabılıriz. Tüm kurum ve kurallanyla işleyen, eksiksiz bır de- mokrasiyı kısa dönemde yakalayabilir miyiz? Sanmı- yorum. Ama hacca gıden karınca misali, hele biz yo- la bır çıkalım. arkası gelir... Istanbul'un güvenliği Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP Istanbul Nİil- letvekili Mehmet Ali Şa- hin. dün Meclis'te Istan- bui'daki olaylann artması- na ve Istanbul emniyetin- deki huzursuzluğa dikkat çekerek, "Orhan Taşan- lar'ın frekansı ile İstanbul emniyetinin frekansı tut- madı" dedı. İçişleri Baka- nı Teoman L'nüsan da ba- zı "münferit" olaylann or- taya çıkabileceğını söyler- ken. Evrensel Gazetesı muhabiri Metin Gökte- pe'nin ölümüylc ilgilı ida- ri tahkıkatın sürdüğünü. hazırlanan müfettış rapo- runun birkaç gün ıçınde İs- tanbul II ıdare Kurulu'na gönderilecegını söyledi. RP'h Şahin. dün TB- MM Genel Kutulu'nda gündem dışı söz alarak İs- tanbul "daki asayış sorunu- na değındı. Emnıyet ıçınde ideolojik farklı laşma oldu- ğunu vurgulayan Sahın. "Taşanlar'ın frekansı ile İs- tanbul emniyetinin frekan- sı tutmadı. HUkümetin ku- rulması gecikiyor. Bürok- rasiden gelen bir bakanla sonınlann çözülmesi kolay değir dedi. Içışlen Bakanı Teoman Ünüsan ise. Istanbul'da te- rör örgütlerinin faaliyetlc- nnın arrtığını. bu nedenle asayışin sağlanmaMnm güç olduğunu. ancak polı- sin güç olan bu hizmetleri yürüttüğünü söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle