07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 SUBAT1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOM 9 Memur sendikalan grev yapacak ZONGULDAK (AA>- Memur sendi- kaJannın :oplu pazarhk sürecıni başlat- mak istedıği. anlaşmazlık çıkrnası duru- munda greve gidecegi bildirildi. Kamu Emekçıleri Sendikalan Kon- federasyonu Zonguldak Şubeler Plat- formu Dönem Sözcüsü Kemal Çakmak, düzenlediği basın toplantısında, son za- manlarda kamu emekçilerine yönelik olarak işten çıkarma, gözaJtına alma, so- ruşturma ve sürgün dahil her türlü bas- kınin uyguJandıgmı öne sürdü. Ekonomik, demokratik, sosyal ve öz- Jük haklan elde edebilmek için kamu eraekçilerinin 1989 yılından bu yana sendikal mücadeleyi yürüttüğıinü anla- tan Çakmak, "Anayasa ve uhıslararası sdz- leşmelerin güvenceferi aîûnda fiili ve meş- ru zemindesendikalanmEikurduk veku- nımsaflaşfiniık''dedi. Kemal Çakmak, şunlan söyledi: "Şimdi sıra sendikal haklanmızı kul- lanmayageidL Yanidoğal bir sendikal hak olan. üycier adına toplu pazarhk vap- nıak. bunun sonucunda da toplu sözleş- mc bağıtlamak, anlaşma/M durumun- da ise grvv hakkımızı kullannıa sürecini fülen başlabyoruı. Bütün ğücümiizii, bu haklanmızı kullanma yönünde seferber edeceğjz." Küçük ortaklar, Uzanlar ve şirket müşavirliği, mahkemeye başvurdu ÇEAŞ'a kayyım îstendiADANA (Cumhuriyet Güney İMeri Bürosu)- Yö- netim boşluğu ıçinde bu- lunan Çukurova Elektrik AŞ'ye kayyım atanması için Adana Aslıye Ticaret Mahkemesi'ne iki ayn baş- vuru yapıldı. Uzanlar da seçimli genel kurul için başvurdu. Mahkemeden. Uzan yanlısı yönetim ku- rulu tarafından atanan üst düzey yönetıcilerin yetkı- sizJikleri konusunda 'ted- bir'* karan da istendi. Adana Asliye Tıcaret Mahkemesi 'ne dün sabah küçük ortaklar adına ve ÇEAŞ adına verilen iki ay- n dilekçede, şırkete ka>- yım atanması ısteminde bulunuldu. Dilekçelerde, 3 Kasım 1995'teSPK'ceatanan yö- Yönetim boşluğu içinde bulunan ÇEAŞ'a kayyım atanması için mahkemeye başvunı yapddı. netim kumlunun 24 Ocak 1996'dalstanbul'da yapılan genel kurulca azledıldıği, genel ku- rul için mahkemeler tarafından yürütmeyi durdurma ve ıhtiyati tedbir kararlan veriidi- ğı, 16 Şubat 1996'da yeniden şırkete gelen SPK'nin atadığı yönetim kurulunun istifaet- tiği, böylece ÇEAŞ'ın yönetim boşluğu içi- ne düştüğü ammsatıldı. Dilekçelerde, "ge- nel kurul toplamak, yönetim ve denetim ku- nılu üyelerini seçmek ve bu süreye kadar şir- ketin işiemJerini yürûtmek" üzere SPK'nin atadığı yönetim kurulunca görev e getirilen ge- nel mü'düryardımcısı MustafaÖkten, muha- sebe ve ticaret müdür yardımcısı Öner Sün- bül ile ÇEAŞ Hukuk Mûşaviri avukat Vural Sakaüı'nın veya mahkemenin uygun görece- gı kişilerin kayyım olarak atanması istendi. Mahkemeden Uzan yanlısı üst düzey yö- neticilerin yetkisiz olduklan belirtilerek, ye- niden göreve getirilmelerinin durdurulması konusunda tedbir karan alınmasıve SPK'nin atadığı yönetim kuruiunca görevlendiriien bürokratlann şirkete girebilmeleri için infaz memuru atanması isteminde bulunuldu. Bu arada Uzanlar Adana Asliye Ticaret Mahkemesi'ne seçimli genel kurul yapmak için izin istemiyle başvurdular. Özelleştirilen işyerlerinde işçiler davalar sonuçlanana kadar işverene direnme karannda ORÜS ve Sümer Holding'de satış sancısıADANA/DEVREK (Cumhııri- yet)-Hükümetin gıderayak gerçek- leştırdığı alelacele özelleştirme, sa- tılan KJT'lere aıt işyerlerinde bûyük sıkıntı yarattı. ORÜS'te yapılması beklenen de\ir teslim töreni, işçi- lerin kararlı tutumlan nedeniyle gerçekleştınlemedı. Sümer Hol- ding'de de işçılenn "iş güvence- sfyle ılgili olarak duyduklan tedir- ginlik gergınliğe yol açtı. 91 işçinın çalıştığı Devrek ORÜS'te devirteslım töreni yapıl- ması için Bolu ORÜS Fabrika- sı'ndan ıkı kişi \e leknik heyetten oluşan bir grup Devrek'e geçtı. Ağaç iş Sendikası Şube Başkanı Erdal IVlüfetâşoğftı ıle birlikte gö- rüşen heyet bir sonuca \aramadi. Ağaç-lş Sendikası Genel Başka- nı Gfirol Erçakıryaptıği açıklama- da, Devrek ORUS Işletmesfnin özelleştirilmesinin iptali için çalış- malar başlattıklarını ifade ettı. Erçakır. "DevrekORl SözeDeştirfl- mesi halinde i^cilerin akıbetinin ne olacagı belli degil. İşçinin »ü\cnce- si yok, burada emekiiliği gelmiş is- çiler var. Yapılan bu öttlleşrirme buradaki tşçn i magduredccektiı: Biz kesinlikle devir-teslim yaptırmaya- cağız. BuradakiözclleştinTienin sağ- lıklı bir şekilde çözümlenmesi için climizden getenrtimfttiakiriığı gös- tereceğiz,göstermeyede devam ede- cegiz" dedi. Ağaç-tş Sendikası Genel Başka- nı Erçakır, Devrek Orüs Işletme- si'nın 86 milyar liragibi komik bir rakama özelleştinldiğını kaydede- rek şöyle dedi: "*Burada çaJİşan 91 işçi Karabük Demir Çelik sektö- ründc yapılan özeüeştinnenin ay- nısını istemektedir,>ani işçiler Dev- rekORİ* S tşietniesrnetalipdrkr, be- yanlan bu şckildedir. Devletin bu konuda gerekli kolavlığı göstcrip Karabük Demir Çeİik İşletrnele- ri'ndeki gibi olnıasadahi ORÜS Iş- lefmcsi'ni sembolük bir fıyatla îşçi- lere devrefmesini istivoruz." ÖYK, aralannda Devrek'in de bulunduğu ORÜS'ün 9 işletme- si'nin satışmı 19 ocakta onayladı. Mehmet Haci Kuloglu na ait bir şa- hıs şirkenne satılan Devrek Işletme- si, 30 bin metre küp tomruk ve 50 bın metre kare parke üretme kapa- sitesine sahip iken, satış sözleşme- sinde fabrikanın yılda sadece 5 bin metre küp hammadde işlemesi yü- kümlülüğü getirildi. ÖİB tarafından satışı yapılan Sü- mer Holdıng'e bağlı Adana'daki Sümer Tekstil fabrikasında satışın yapıldığı günden beri fabrikadan aynlmayan işçiler, ÖlB'den gönde- rilen memurun İşyeri envanter sa- ymu"nı engellediler. tşçıler ve sen- dıkacılar. açılan dava sonuçlanana ve kesın ış güvencesi verilene ka- dar fabrikayı hıç kımseye teslim et- meyeceklenni söyledi ler. Başbakan Tansu Çüler ile dört bakanının imzasını taşıyan bır ka- rarla 19 Ocak 1996'da Yüksekbaş Holdıng'e satılan Adana'daki Sümer Tekstil fabrikasında iki aydırsüre- gelen belirsizlik, dün gerginlığe ne- den oldu. Dahaönce Adana'daki SEK'cait işyerini yine Özelleştırme Idare- si'nden satın alan Yüksekbaşlar'a tepki. bu işyerindeki kimi uygula- malanndan kavnaklanıvor Mahallemizde hemen her gece, bazan gecede IŞÇlNINEVRENEyDEV SONER ran bir alarm çal- makta. Kapıcı- dan öğrendigime göfe alarmı çok hassas ya da bozuk bir ara- ba varmış. Yanına birilerı yaklaştığında ya da çok yakınından geçtiğinde otomatik devreye giriyormuş. Sahibi uykusundan uyanıp, giyinip aşağı inene kadar da sus- mak bilmediği için, özellıkle uykusu kolay kaçanlan canından bezdirmiş durumda. Uykusuzluk nedir bilmeyen, aynntılara takmamayı seçmiş biri olarak kızmaktan çok, bu alarmın ne işe yaradığını düşünür dururufn. Herkes durmadan zamansız çal- masına öyiesine alıştı ki kimse merak edip camdan dışan bile bakmıyor. Gerçekten bir hırsız gelip arabayı ya da içindekileri çal- sa, alarm bir işe yaramayacak. Ekonomide, insanın eroin, morfin alışkan- lığına benzetilen, batağa çeken sıcak pa- ra, iktidarlann günlük sorunlannın tek kur- tarıcısı olarak yıllardır gıderek daha çılgın boyutlarda kullanılıyor. Sermaye, ışletme- ler, üretici niteliğini tamamen geri plana atmış, rantçı konumda. Kendi saltanatını sürdürmekten başka bir şey düşünmeyen, sorun çıkarmamayı se- çen, zoru göze almayan sendıkacılar ile uz- laşılarak bilinmeyen sayıda işçi işten çıka- nldı. Çıkanlmayanlara bol miktarda ücret- siz izin verildi. Fazla mesaileri, hak edilmiş alacaklan kesildi. Üretim düşürüldü, ama işletmeler üretımde kullanmadıklan para- lan ile devlete borç vererek, ranttan büyük kârlar elde ettiler. Büyük kriz, halk yığınlan yoksullaştınla- rak, işsizler ordusu büyütülerek, çalışan- lann, işçilerin gelirleri aşağılara çekilerek at- latıldı. Ranttan, haksız kazançtan, çalışan çoğunluğun sömürülmesi ile sağlanan bi- rikim ile kriz, sermaye cephesi açısından acıtıcı olmadan atlatıldı. Kimi ekonomik göstergeler bır süre ıçın düzeldi. Şımdi yine, ulke ve dünya gündeminde- ki kanlı olaylar arasında genellikle ekono- mi sayfalannda sıkışıp kalan, bır öncekıni aratacak yeni büyük bir krizin yapay ola- rak durmadan ertelendiğinin haberieri ve- riliyor. Ekonomide 'U' dönüşü ile cJumlu gös- tergelerin olumsuza dönmekte olduğu, başta büyük patronlann örgütü TÜSlAD'ın, çeşitli uzmanlık raporiannda aynntılan ile açıklanryor. Iktıdar boşluğunda önlem al- mak söz konusu olmadığı gibi, sorunu er- telemek üzere, iç ve dış borçlanma, sıcak para çözümüne, 'morfin, eroin' dozunun artınlmasına gıdılıyor. Üstelik yakın gunlerde sorumlu bir hü- kümetın kurulamaması olasıhğı çok kuv- vetli. Şimdilik suya düşen REFAH-ANA, daha yakın bir olasılık gibi gorünse de su- ya düşmesi çok olası ANA-YOL, ya da bir başka formül koalisyon- lar gerçekleşse de, belli ki sorum- lu iktidarlar ola- mayacak. Birkaç aylığına ya da bir-iki yıllığına başbakanlığı ve ekonomide sorumluluğu alacak lider ve partiler, tabii ki sorunları çözmek uğru- na kötü olmak, gerekeni yapmak gibi bir eğilim içinde olmayacaklar. Polrtik daha çok ne koparacaklanna, çıkarianna baka- rak, sorunlan katlamaktan hiç kaçınmaya- caklar. Bunun en çarpıcı örneği, yetkisiz iktida- n sürdürmekte olan Çiller hükümeti. Ge- leceğimizi ipotek aitına a\an ekonomik ka- rarian alıyor. Hâlâ adam yerleştirmekden bile vazgeçilmiyor. Yetmiyor, her biri birbi- rinden büyük yolsuzluk, şaibe, kiriilik ko- kuları saçan özelieştirme uygulamalan sü- rüyor. Sümerbank'lar, ORUS'ler, tersane- ler, ÇEAŞ.. hepsinde bir olay var. Yakında yeni bir hükümet kurulur, yan- lış işten dönülür umudu ile Sümerbank iş- çileri direnişte. Dün Devrek ORÜS işçiierı satışı durdurmak üzere kendilerini fabnka- lanna kapattılar. İşçiler sokağa atılmamak için direniyor. Işyerlerinden azar azar çıkartılan işçi sa- yısını yine bilmiyoruz. Renkleri giderek sa- raran kimi sendikacılar başarısızlıklarını. kılarını kıpırdatmadıklannı göstermemek üzere işyerlerinde olup bitenlen kamu- oyundan şiddetlesakl/yorlar. Arada kimi bü- yük işletmelerdeki uygulamalar, işçılenn duyurması ile ancak bize kadar ulaşıyor. OYAK Renault'da yine zorunlu yanücretli izin başlamış. Bu kez bir de gümruk biriiği ile gelen ya- bancı mallann ıç üretim ve tüketımi aşağı çekmesi yaşanacak. Olay öyle hafrfe alın- dığı gibi zaten yurtdış/ndan, yabancı mar- ka giyip kullanan kaymak tabakanın, bu kez Türkiye'ye gelen yabancı firrnadan altşve- riş etmesi ile falan sınıriı değil. Baksanıza, gazetelerin promosyonlannın bile önemlı bır çoğunluğu, yabancı markalar oldu. Yeri geldığinde o çok övündüğümüz ha- lıcılığımız, tekstil ürünlerimiz, cam sanayi- mizde medyamız, Fransa'dan, Danimar- ka'dan, Almanya'dan ithalat yaparak okur- lara promosyon dağrtmayı seçiyor. Onbin- lerce yabancı marka halı, televızyon, tabak çanak, kumaş, esarplar evierimıze gırerken. bunlar için gazete alıp kuponunu kesen ış- çilerimiz için kapının önüne konulmak gün- deme geliyor. Ekonomının heralanda, herzaman alarm veren olumsuz göstergeterine, yaşamımız- dakı tüm olumsuzluklara olduğu uzere, ta- mamen duyarsız bır konumdayız. Alarm zil- lerı sadece sınırlerımizi bozuyor, bizi uyar- ma ışlevıni yapamıyor. ÇIFTÇI DOSTU/ SADUULAH usuıvü Tanm kesimi huzursuz ^ürkiye'de işler hep ters gidı- yşr. Yen; ^bir Meclıs kurduk, ama siyasette bunalırnı aşa- mıyoruz. Avrupa Birliği yeri- ne gümrük birliğine girdik, hâlâ ne getirip ne götürecek, tam olarak bil- miyoruz. Ozelleştirmeyi yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Devletin, mil- letin trilyonlarca liralık malını, mül- künü sattık, savdık... Yazık ettik... Dünya halımize gülüyor!.. Ekonomideki dengeleri kendi el- lerimizleyıktık... Ithafat artarken, ih- racat azalıyor... Enflasyon dar gelir- linin canına tak etti... Bu konuda ve- rilen rakamlar inandıncı olmaktan çok uzak... işsizlik korkunç boyut- lara ulaştı... Asıl çalışması ge- reken gençlerimizin yansın- dan fazlası kahve köşelerin- de... Çalışanlann da gelirleri karınlarını doyurmaya yetmi- yor... Sömürü çarkı daha da güçleniyor... Açlık yaygınla- şıyor... Tanm çöktü, hayvancılık bit- ti... Tanmda ve hayvancılıkta dünyanın en ileri ülkelerinden biri olduğumuz halde, ithalat yapmazsak miHet aç kalacak. Çank çürük, hastalıklı hay- vanlann etlerine muhtaç ha- le geldik... Yüzbinlerce hay- vanımız hastalıktan kınlıyor... Buğdayımız, şekerimiz, sıvı yağımız yetmiyor... Her yıl mil- yarlarca dolar dövizi yaban- cı ülkelere saçıyoruz... Ülkenin çeşitli bölgelerin- de kan gövdeyi götürüyor. in- sanlanmız katlediliyor, güven- lik güçlerimiz şehit ediliyor... Hemen hemen her gün cena- zetörenleri... Manisa'da po- lislerin genç kızlanmızı ve de- likanlılanmızı emniyet müdür- lüğünde çırılçıplak soyarak işkence yaptıkları iddıaları dünyaya yayıldı. Ama Izmir milletvekili Sabri Ergül, elin- de belgelerolduğu haide, oia- yı hâlâ yetkili makamlara ka- bui ettırebilmiş değil... Intihar kuyruğu rflas edenler, bonolannı öde- yemeyenler, varlığını batan bankalarda kaybedenler, ço- luk çocuğuna ekmek götü- remeyenler, sokaklarda aç perişan dolaşanlar... intihar kuyrukları... Boğaz Köprü- sü'nden atlayanlar, evlerinin tavanına kendilerini asanlar, çeşitli yöntemlerle hayatlarına son verenler... Gazetelerde hemen her gün bu tür haberier var... Milyonlarca işçi ve Bağ-Kur emek- lisi, ömrünün son günlerini perişan- lık içinde geçiriyor... Çoğu evlerin- den dışarıya çıkamıyor... Çıkanlar da herhangi bir yerde kahve veya çay içemiyor... Sinemaya, tiyatroya git- mek, gazete ve dergi okumak ha- yal olmuş!.. SSK ve Bağ-Kur battı, batacaksöylentileri... Memur emek- lileri de diğerierinden pek farklı sa- yılmaz. Her ay üç - beş emekli so- ğukta, sıcakta banka kapılarında oluşan kuyruklarda can veriyor!.. işte... 12 Eylül darbecilerinin ve Turgut Özal'ın 1980 yılından son- rayarşttığıTürkiye'rıinhalibu... Çil- ler deY)u durumdâhpek şikâyetçi görünmüyor!.. Cumhurbaşkanımız bu sıkıntıları biraz dile getiriyor ama, hemen ar- dından da "MerakJanmayın, her şey düze/ece/c"diyor...Çiller'egöreTür- kiye kendısinin yarattığı bircennet... Mesut Yılmaz'a sorarsanız, kendi dö nemlerinde herşeyin yolunda git- tiğini söyteyecektir... En çok yakınan- lardan biri de Erbakan'dır O da çö- züm yolu olarak "adil düzen"\n yo- lunu gösterecektir... Ama, adil dü- zenin ne olduğunu kendisi de bil- mez... DSP ile CHP parçalandığı için ne parlamento içinde, ne de parlamen- to dışında çözüm getirecek güce sahip değildir... Buna rağmen, siya- si parti liderieri 2 aydan beri hükü- meti kuramadılar. Çiller Yılmaz'ı, Yıl- maz Çiller'i, Erbakan her ikisini bir- den suçluyor... Nitekim, oldu olacak derken ANAP ve Refah pazarlığı da fiyasko ile sonuçlandı. Şimdi ANA- YOLyeniden gündemegeldi... Gö- rüşmeler başladı... Olacak gibi... Bir aksilik daha çıkmazsa... Uyduruk demokrasiler... Cumhurbaşkanımız Demirel'in artık ezberlediğimiz bir deyimi da- ha var. Siyasette bir tıkanma olun- ca hemen "Demokrasilerde çareler tukenmez" deyiverir... Gerçekten de demokrasilerde her sıkıntının bir çözüm yolu bulunur. Ama, demok- rasi varsa ve sıyasetçilenmiz de- mokrasiyi özümsemişse... O zaman devlet de var demektir, hükümet kurulmasabileışlertıkırtıkıryürür... Siyasetçi de çözümlerin en iyisi- ni bulabılmek için araştırmalarına devam eder, kimse de umursamaz. Ancak, bızdeki gibi "uyduruk de- mokrasilerde" Batılı ülkelerde gör- düğümüz devlet modelı yoktur... Bu yüzden siyasette tıkanma olunca devlet de durur, milletin işleri de!... Şimdi Türkiye'de sahipsiz bir ülkede yaşıyor gibiyiz... Dev- let çarkı durmuş, işler yürü- müyor... Devletin birinci kade- melerınde oturan müsteşar- lar, genel müdürier. daire baş- kanları, valiler kuşku içinde... Hiçbin geleceğinden emin de- ğil... Çünkü, şimdiye kadar ge- len her hükümet tepeden tır- nağa tüm kadrolan değiştir- miş. Bunlar yaplırken de insan- lanmızın kişilikleri ile oynan- mış... Hükümet değiştiği anda ge- ne aynı şeyler olacak!... Şımdi görevteri yasalaria be- lirlenmiş "özgür ve kişilikli" devlet kadrolan olsaydı, hü- kümetin kurulma çalışmalan- nı kuşku ile değil, hoşgörü ile izlerdik!.. Tanm sorunlanna bakan bile yok Ama, ülkede acil çözüm bekleyen yüzlerce sorunla il- gilenen yok... Hiç kimse işle- re elini uzatmak istemiyor. Hü- kümet kurulmadan bazı işle- rin yapılamayacağını herkes çok iyi biliyor... Hele, tanmın so- runlanna yan gözle bakan bi- le yok... Halbuki, tanmın işle- ri günlüktür. Sonuçları bir yıl sonra alınsa bile bır günün önemi çok büyüktür. Nitekim, çiftçiler "Bir gün, bazen biryı- h besler" öeûer. Tütünde yaşadıklanmız or- tada. Ege piyasasının açılışı gecikti. Tüccar güle oynaya üreticinin elindeki tütünü ucu- za kapattı... Diğer bölgelerde- ki piyasalardan henüz haber yok. Geçicı bakan işlere kanş- maktan kaçınıyor... 1996 yılı ürünleri ise sıraya girdi. Yeni ürün tütün, şeker pancan, ay- çiçeğı, mısır için çalışmalar başla- mak üzere... Tanm Satış Koopera- tifleri'nin eli kolu bağlı... Tarımsal KtT'lertehditaltında... frteksütleri pa- ra etmiyor. Kuzular büyümeye baş- ladı... Koyun sütlerinin akıbeti ne olacak? Kırsal alanda yaşayan 30 milyo- na yakın insanımızın kaderi, kurula- cak hükümetin alacağı kararlara bağlı... Bu nedenle tanm kesimin- de huzursuzluk tırmanıyorl. Bir gün gerçek demokrasiye ka- vuşursak, siyasetçiler de devlet de rahat edecek... Millet de!.. • 2 Yeni Kâr Merkeziniz: Sümerbank GayrettepeVıldız Posta Caddesi, Karacaoğlu Apt. No:18 GayTettepe/ISTANBUL Tel: (212) 273 23 30 (5 Hat) Sümerbank OsmanbeyHalaskargazi Caddesi. No: 256 Osmanbey/ISTANBULTel: (212) 225 47 12-233 27 77 Yüksek performansın ilk göstergesi Sümerbank Gayrettepe ve Osmanbey şubeleri 27 Şubat 1996 Salı günü (bugün) hizmete açılıyor. u B M GENEL MÜOURUIKhanhJİ ESK] BOVÛKDEFIE CK> 13««SLAK80sraiSTANBUlTB. (212 2852430 (PBX)FAX (2'2'2'6 67 90SWIFT SUME Tfl 2ATaEKS je939flMBSTR ADA«A - ABIOINPAŞAC*O 33 01010 ADANATB. (322)351 2^54 3513323-:4 FAX ,322ı 359 30 16 Maru CEYHAN ATArjBK C4D 284 CEYHAN 01960 ADANA TEL (322) 613 93 14 - 613 25 02 FAX (322i 613 23 83 AD4PAZARI ATAmBK BULVABI 2' 5*030ADAPAZAfil 7H. (2H) 27736 57 - 278 29 « M l FAJC (264J 278 29 62 »n*»ra CEBECI CEMAL GÛBSEL CAD 93 CEBEC 06590 ANKARA I t L (312ı 320 16 09 319 48 40 =AX (3121 362 68 91 A r U r ı MERKEZ' ULUS METDANI 2 06030 AMKARA TEL (312| 311 67 36 - 310 17 65 FAX (312ı 311 77 35 Al*wa rEMŞEHfl- ATATÜHKBULVAHI 70 VENlŞEHrH 06410 ANKARA TEL |312I42S67O7«^I9FAX (31214250388 AKTALY*' SMETSAŞA CAD U& 0704O ANTALYA TEL-(2421247 72 69.241 40 04 FAX 1242, 248 06 99 «YON İSTIKUU. CAD 7A09O20 A'OiN'EL 256 2'2 63 39-22S 1615FAJ( (2561213 1332Ay*n HA3LU İSTASYONMEVDANI NA2İLLI09600 AVDN"a ı256[3133333-3132100FAX ,256,3133336BAUKE3RAUmKMETMEYDAN'2 '3100 BALIKESIRTEL (266)2448801 2459611 12-13 FA> r 266ı24' 56 12BOUH2ZETBAYSA1 CAD 20 14100BOLU TB. (374J2153985-fl6FAX (3'4f 2152556SURSA'AT ATURKCAD (01 16010BUftSATEL (224|221 57 81^21 2738FAX_ (2241220 82 08 Buraa ULUYOL ULUYCX HAV1HAJ4 79 ME«NOS 16190 BUSSAtL (224ı 2S4 7T 57-2546107FAX (224)2530660DBdr BA«MMYER( 2 20100DEMITJ TE^ |258>262 43 36 261 5038FAX (258)261 4978DrVAHMMR0A2HMjKAHUETCAD 1 A 21300 :>IV«RBAmT B. (4121 228 7209 2211862 =AX |412)223 9e22EDIRNESARAÇLARC«) 18- 22100E0«NETEL (284) 2255995• 225367 FAJC (2S41225 11 57 ELA2KİGAZ)CAD *B 23200ELA2)6TEL (424)2122916 -21891 97FA* (424121891 96ER2*C*N FfVZI PAŞA CAD 4B.24030ERZ1NCAN TE^ (446121430 3' 223""0 36FA)( (446) 223 70 37 ERZURUH KDNGRE CAD 88 25040 ERZURUM TEa. 1442ı 234 16 33-34 FAX |442' 233 36 58 ESOSEH» JSMET «ÛN4J CAD 4 26130 ESKJŞEHIfi TEL (222) 231 29 46 230 00 55 FAX (222)23100 19 GAZMNTEP- ÂTfURK SU.VABI 1OC 27O10 GAİ/AffTEP TEl ^42) 232 76 37 231 04 99 FAX (342) 251 34 73 BPAffTA MWAB SIHAN CAD 58.'A 32200 ®>AP*A TEL (246) 232 58 00-01 F M (248) 232 58 02 BXENDERUtr 2™A GÖKAU» CAD 9 31200 »(ENOERUN TEL (326) 613 90 20-21 FAX 1326)613 90 37ISTANBUL' BANKALAHCA0 25 KAHAKOV 80000 STANBUl TEL (212)249 03 97 244 4963*1 FAX (212) 251 64 20Istınbul I BtHÇEKAFT M|MABVEDATC« ERZUHUM HAN26-28 BAHÇSCAPI 344J0 1STAN8ÜL TEL (2121 527 27 52 528 60 94 95 FAX |212) 519 18 45 Istanlıul BAKIRKÖV EBUZZI^A CAD ÖMEa NACI SfTESI 1 BAKIHKOV 3472a ISTANBJc ~EL |2!2| 542 12 06 570 26 26 FAX (212i 570 09 63 ISUnM BET(X3l.ir ISTİKLAI.CAD IOKABEYOGLJ80060JSTAN6LI TEL (2'2244 33 14-2496'54 FAX (2(2(23390(18 HMntnıl KADKÖY ALT1YO1.KUŞOUCAD 14 KASıKOY 8131015TAN6UL T a (216ı 336 49 52-348 1629-30-31 FAX |216)337 85 49 Manbul ŞIŞU BÜVLKDEFIE CAD 10İAŞIŞU 80220 IST*NBULTEt |2'2|246'82' 2463876 2406591 FAX (212ı 240 3200 tOKT GA2 BUL1AF» 27 3521012MR TEL I232' 425 41 03 441 51 24 FAJC |_232| 4842091 İB1* EŞXEFP*ŞA EŞHEFPAŞA CAD 290EŞB£!TAŞA36270121I«BTEL.(232)227 4132-2276550FAJ( (232ı227 10 70 tol*, KARŞ1YAKA 1721 SK 12IAKABŞ1VAKA35530IZMIHTEL "23213231537• 3230607FAJC (232136842 70BMITHUFIFBYETCAD 125 41300IZMİTTEL (262(321 3390- 321 15KFAX (262l32243 93KAHR«IAJİI«RAŞKie(> ISMEYDAN 149 46040 «AnfiAMANMAHAŞ TEL |344) 214 44 25-22538 91 FAX 344 225 38 92 (UBABUK riKR<}irET CAD 842 67200 KAHASOK TEL [372)424 16 28 424 25 72 FAJC (372)412 43 96 MrSERTNAZMI TOPELCAC 5,A 38O4CK«<^EPITB. (352) 2223963*4• 2223969PAX 1352)2223970 KONIT*-MEVLANACA3 ı > 420Î0•ON"A"L 33:155136 0" 3519505FAX (332ı352 1027Kocıya EBEĞU 1NÛNÛCAO EHE&J42310KONYA TEL 13321 "'3 34 '7 713 33 08 FAX |332 ?12 53 06 «ALATYA INÛHCl CAD 25, 441O0 UALATYA TEL (422)323 18 61 • 323 18 42FAX [422 324 64 86 MANISA OOGU CAD 7/A. 45030 MANISA TEL (236 231 35 C3 231 11 00 FAX '2361232 2131 Manlsa DEIIIRC1 I2UIR CAC 27 PEMIRCİ 45900 MANISA T R (236) 462 13 18 • 462 16 63 FAX (236> 462 13 38 MERSM- URA" CAC 6-7-S 330^0 MEBSİN 'SL (3241232 61 24 - 23ı 23 63 FAX 1324)23120 15M«I/n TASSUS ATA^URK CAD 116 "AHSJS 33900 MERSIN TEL (324: 614 08 30-31 FAJC (324) 614 38 32 ORDU SULEYMAN FELEK CAD 84 52100 03DU TEL (452) 223 16 92-93 FAX (452) 225 02 00 RIZE CJMHUR1YE- CAD 22A 53100 RİZE TEL (464 213 00 J2-23 FAX (4641 213 00 24 SAKSUN 1S71KLAL CAD 2 55030 SAMS'JN TEL (362ı 431 50 27 431 51 96 FAJC ,362) « 1 51 ~5 SIVAS *T<TURK CAD U A 58030 SİVAS TEL 1346) 221 40 13 221 25 45 FAX (3461 223 19 37 TRABZON UARAS CAD 19 61030 TRABZON TE_ |462> 326 55 "B-79 FAX (462) 326 55 80 ZONOULDAK SAZIPAŞA CAD 17 67100 Z O N G U L D A K TEL (372) 251 50 09 251 75 78 FAX 1372) 253 62 t7 ' KımblyO yatkill atltwl«rlnlll)lf.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle