Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\
/
Cumhuriyet
İraivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı OrhanErinç# Dış Habcrler ErgunBalcı#lstıhbarat. Cengiz
Genel Yayın Koordınatöru: Hikmct Yıldırım • fckonomı Bülent Kızanlık
Çetinkaya • Yazıışlerı Muuiırlerı. 7KJ-'£"!1"r
v "*n
ıd
*n
^
fbrahim Yıldız (Soramlu), Dinç Tayanç Karaören"'» DüzXe
• Haber Merkez! Müdunı Hakan Kara # Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge
9 Görsel Yönetmen Fikret Eser Edibe Buğra • Yurt Haberlcri: Mehmet Faraç
Makale er
Abdullah
Samı
Yazıcı
Yayın Kundu İBıan Sdpık l BaşkanI.
Orhan Erinç, UkU> Kuıtbökc.
Hikmet Çetiokays, Şükr&n Soner,
Ergıın Bata. Dinç Tayanç, tbndıim
Yıldız, Orhın Bursalı, Mustafa
Balbav, Hakan Kara.
An kara Temsılcısı. Mustafa Balba) • Haber Müdürü
Doğan AJon Atatûrk Bulvan No: 125, ICat:4, Bakanlüdar-
Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 • İzmır
Temsılcisr Scrdar Kınk, H. Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel
4411220, Faks. 4419117 • Adana Temalcısı Çetin Yiğenoğlu,
InönüCd. 119 S. No 1 Kat.l.Tel- 3522550, Faks. 3522570
Müessese Müdürii ErolF.rkut» MEDYA C: • Yönelım MEDYA G : •
(Coordınatör AhnKt KoruEsan 0 Kunılu Başkânı-Geqel Yönetım Kurulu
Muhasebe Bülent Neoer^tdare" Mudûr GÜBMD Erduran Başkam - Genel
HüseyinGürer#l^letme Önder • Koor<1ınatör Reha Müdür Cjtün
Çelik • Bılgı-lşlem. Nail lnal • ljnmın O Genel Mudur Akmea • Murahhas
BılgısayarSıstem: MürüvetÇUer Yaıdımcısı MineAkdag uye BoraGoiKoc
> ayılla>aa \e B a s a n : Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Ya>tncı!lk A Ş
T ı r t j £ ı C'aıi "> 4 K aealoglu 34334 Isı f>K 2ü Istanbu' Tel (0 2 I 2 l 5 1 2 0 5 05 (20 hat) f a k s (0 212) 51? !*5 «5 27ŞLBAT1996 lmsak:5.12 Güneş: 6.36 Öğle: 12.24 tkındi: 15.26 Akşam 17.58 Yatsı: 19.17 MEDYA C Tel. 514 07 53-513 95 80-513 84 60^1, Faks 5118466
Joiie Foster'a
sinema ödüki
• Haber Merkezi - Sinema
sanaiçısı ve yönetmeni
Jodit Foster, sinema
sanatına katkılanndan
dola\ı kazandığı Amerikan
Toplumu Sinema
Yöneticilen Derneği
Ödülıi'nü, kurum
tarafından düzenlenen
akşam yemeğinde aldı. Bu
ödülû daha önce Martin
Scorsese. Steven Spielberg
ve Gregory Peck gibi
isimler kazanmiştı.
Yiyecek ve
içecek fuarı
• Haber Merkezi -
Interteks tarafından
düzenlenen Yiyecek ve
içecek 96 Fuan, yann saat
12.00'de isUnbul Hilton
Exhibition Center'da
açılacak. Şarküteriler,
süpermarketler ve her türlü
toplu yiyecek ve içecek
hizmetı veren kuruluşlar
için yenı birçok ürünün yer
alacaği fuar, 2 mart
cumartesi günü saat
20.00'yekadaraçık
kalacak.
Tavla
şampiyonası
• Haber Merkezi - Merit
İntcrnational ileÖzlem
Kristal işbirliğinde
düzenlenen ' 1. Türkiye
Kristal Tavla Turnuvası',
Sait Küçüksandıkçı'nın
galibiyeti ile sonuçlandı.
Antalya Belek Merit
Arcadıa Hotel'de
düzenlenen turnuvada,
Küçüksandıkçı, kristal
binncılik kupası ve 450
milyon değennde büyük
boy kristal bir tavla
kazandı.
"Benim Adım
Caretta...
• İstanbul Haber Servisi -
Yok olma tehlikesi altındaki
dcnizkaplumbağalannın
(Caretta Caretta) anısına
yazılan çocuk kitabı
Türkçeye çevrildi. Yunanlı
yazar İrene Fafalios
tarafından yazılan ve Japon
ressam Keiko Kanao'nun
resimlediği "Benim Adım
Caretta Caretta... Ya
Seninki?" adlı çocuk kitabı
Doğal Hayatı Koruma
Derneği (DHKD)
tarafından yayına
hazırlandı.
16 saat su yok
• İstanbu! Haber Servisi -
tSKt, Şışli-Hürriyet
Mahallesi'nden geçen ana
isale hattında meydana
gelen bir anza nedeniyle
bugün bazı semtlere 16 saat
boyunca su
verilemeyeceğini açıkladı.
Saat 8.00 ile 24.00 arasında
su kesintisi yapılacağı
bıldirilen semtler şunlar:
Kâğıthane. Hasdal,
Alibeyköy, Çırçır.
Çağlayan, Hürriyet
Mahallesi. Gürsel
Mahallesi civan, Anadolu
ve Şark Kahvesi, Kuştepe,
Fulya Mahallesi, Şişli,
Teşvikiye, Nişantaşı,
Beşiktaş'ın bir bölümü,
Maçka, Taksim, Elmadağ,
Kurtuluş, Cihangir'in bir
bölümü, Sıraselviler
Caddesi, Feriköy,
Okmeydanı, Yeni Levent'in
tamamı, Oyak Sitesi,
Hisarüstü Mahallesi, Etiler,
Ulus Mahallesi,
Mecidiyeköy, Çeliktepe,
Gültepe, Şirintepe, Sanayi
Mahallesi, Seyrantepe.
Rumeli Kavağı.
Yeni saatler
• Haber Merkezi-
Dünyanın en ünlü plastik
saat üreticilerinden olan
Swatch, metal saat
üretiminde de pazardan pay
kapma uğraşında.
Paslanmaz çelikten üretilen
Mrony' serisinden sonra
alüminyumdan yapılan
'Swatch Irony' de çelik
gövdesi, her türlü şoka
dayanıklı ve 30 metreye
kadar su geçirmez
gövdesiyle satışa sunuldu.
1965'te etüt çalışmalanna başlanan nükleer santral için mayıs aymda ihale açılacak
30 ydbk Akkuyu projesînde son perde• Türkiye'nin enerji tüketiminde hızlı
bir artış olduğuna dikkat çeken TEAŞ
Genel Müdürü Mustafa Turhan. 2010
yıhnda kömür rezervinin yüzde 69'u,
hidroelektrik potansiyelinin de yüzde
66'sının kullanılacağını, buna rağmen
yüzde 45 oranında ithal yakıt
kullanılması gerekeceğini söyledi.
ANKARA(AA)-Etüt çalışmalanna 1965 yı-
hnda başlanan ve geçen 30 yılda iki kez iha-
leye çıkılıp iptal edilen Akkuyu Nükleer Sant-
ralı Projesi için, önümüzdeki mayıs ayında ye-
niden ihale yapılacağı bildinldi.
Türkiye Elektrik Üretim ve tletim A.Ş. (TE-
AŞ) Genel Müdürü Mustafa Turhan, ön iha-
leyi kazanan Güney Kore Atom Enerji Kuru-
mu'nun ihale şartnamelennı tamamlamak uze-
re olduğunu bildirdi. Ünıversitelerde konuyla
ılgili uzmanlardan da görüş ıstediklenni anla-
tan Turhan, değerlendirmelerin tamamlanarak
mayıs ayında santralın yapım ihalesine çık-
mayı hedeflediklerini vurguladı. Türkiye'nin
enerji tüketiminde hızlı bir artış olduğuna dik-
kat çeken Mustafa Turhan, 2010 yıhnda kömür
rezervinin yüzde 69"u, hidroelektnk potansı-
Akkuyu Nükleer Sanrralı'nın kurulması için
yelının de yüzde 66'sının kullanılacağını, bu-
na rağmen yüzde 45 oranında ithal yakıt kul-
lanılması gerekeceğini söyledi. Türkiye'nin, üç
taraftan, çok sayıda sağlıksız nükleer santra-
lın tehdidi altında olduğunu da ıfade eden Tur-
han şunlan söyledi: "Dünya'da 132 nükleer
santral bulunuyor ve 55 yeni nükleer santralın
yapımı sürüyor. Yani zaten bizde otanasa da, dün-
vadaki santrallar dünvavı vok etmeve veter.
1965 yılından bu yana 2 kez ihale açıldı, ancak sonradan iptal ediMi.
Ama artık teknoloji o kadar gelişti ki, nükleer
santralın yanında insanlar piknik yapıyor. Ja-
ponya'da her gün deprem olmasına rağmen
çok sayıda nükleersantral bulunuyor. Bcdm sant-
ralların toplam kurulu gücü 21 bin megawat
(MVV) iken Almama'da33 bin MVV,JaponyaVia
44 bin MW kurulu güçte nükleer santrallar
çaltşıyor."
Türkiye'nin hızlı nüfus artışı, kentleşme ve
sanayisi ile süratle büyüyen ve gelişen bir ül-
ke olduğunu, bu gelişmenin her şeyden önce
elektrik enerjisinin yeterli ve güvenilirbiçim-
de teminine bağlı bulunduğunu anlatan Turhan,
bunun için de nükleer enerjiye başvurmaktan
başka bir yol olmadığını anlattı.
Türkiye'de ilkolarak 1965 yıhnda başlayan
nükleer santral projesi çalışmalannda, 1977
yıhnda tamamlanmak üzere 300-400 MVV gü-
cünde tabii uranyumla çalışan 'ağır su' tipi bir
santral kurulması öngörülmüş, ancak gerçek-
leşememişti. 1976 yıhnda Silifke-Akkuyu mev-
kiinde yapılan etüt çahşmalan sonucunda, bu-
rada bir nükleer santral kurulması için yer li-
sansı alınmış, Asea-Atom/Stal-Laval adlı Is-
veç firma grubuna ihale edilmişti. 1980 yıhn-
da lsveç hükümetinin lcredi garantisini kaldır-
masının ardından, Akkuyu'da KWU firması-
na 986 MW, AECL firmasına da 685 MW gü-
cünde iki ayn santral, General Electric fırma-
sına da Sinop'ta 1.185 MW gücünde bir veya
iki nükleer santral kurulması için niyet mek-
tubu verildi. 1984 yıhnda yapımcı fırmalara,
nükleer santrallan 15 yıl işletmeleri ve sonra
TEK'e devTetmeleri (yap-işlet-devret) mode-
li önerildi.
Diğer firmalar çekilirken AECL bu öneriyi
kabul etti ve 1985 yıhnda TEK. ile firma ara-
sında ön anlaşma imzalandı. Ancak proje tek-
raraskıya alındı. Geçen yıl tekrargündeme ge-
len Akkuyu Nükleer Santralı'nda müşavirlik
hizmetleri için açılan ihaleyi, Güney Kore
Atom Enerji Kurumu kazandı. Söz konusu fir-
ma, yapım ihalesi için teknik şartnamenin
hazırhklannı yapılıyor.
Gürüz, bursla okuyan öğrencileri yerinde incelemek için ABD'ye gitti
Şeriatçdığa karşı YOK devredeANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yükseköğ-
retim Kurulu (YÖK.) Başkanı Prof. Kemal Gü-
rüz, yüksek lisans eğitimi için yurtdışına gön-
derilen öğrencilerin şeriat yanlısı örgütlenmeler
içinde olduklan yönündekj iddialan yerinde in-
celemek için önceki gün Amerika Birleşik Dev-
letleri'negittı.
Yeni açılan üniversitelerin öğretim üyesi ge-
reksiniminin karşılanması için devlet bursuyla
yurtdışına gönderilen öğrencilerin. Atatürk ve
İaıklik karşıtı propaganda yaptıklan ve şeriatçı
örgütlerin etkinliklerine katıldıklan iddialan
üzenne YÖK de harekete geçti.
Yükseköğretım Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ke-
mal Gürüz, daha önce Milli Eğitim Bakanlığı ta-
rafından da araştınlan iddialan yerinde incele-
mek üzere önceki gün ABD'ye gittı. ABD'de 14
gün kalacak olan Gürüz, 10 martta Türkıye'ye
dönecek.
• Türk-Amerikan Bilim Adamlan
Toplantısı'na da katılacak olan
Gürüz, George \Vashington
Üniversitesi Türk-Amerikan Öğrenci
Derneği'nin yönetici ve üyeleriyle
görüşerek burslu öğrencilerin
durumlan ve etkinliklerine ilişkin
bilgi alacak.
Türk-Amerikan Bilim Adamlan Toplantısı'na
da katılacak olan Gürüz, George \Vashington
ÜniverMtesi Türk-Amerikan Oğrenci Derne-
ği 'nin yönetici ve üyeleriyle görüşerek burslu öğ-
rencilenn durumlan \e etkinliklerine ilişkin bil-
gı alacak.
Millı Eğitim Bakanlığı ve YÖK tarafından
burslu olarak çeşitli ABD ve Avrupa ülkelerine
gönderilen bazı öğrenciler hakkındaki iddialar
şöyle:
- Agırlıklı olarak \rap ögrencilerle ilctişinı ku-
nılup laikük ve Atatürk karşıtı propaganda yap-
raak. Türk oğrenci derneklerine kendi ideok)ji-
leri doğnıltusunda baskı yapmak.
- Intemet ve diğer iletişim kanallan aracıhğıy-
la Atatürk ve laikük ilkesine hakaret etmek. Ata-
türk için "Atadönme, Yahudi köpeğj ve fahişe ço-
cuğu" gibi hakaretlerde bulunmak.
- Sosyal bilimler bünyesinde hazuianan teder-
de, "Atatürk ilkelerinin ve dev rimlerinin yanhş-
lıgınu Türk toplumuna kaybettirdiklerini" ışle-
mek.
- Sanklar v e Türkiye'deki yerel kıyafetlerle do-
laşmak. Cuma günlerinı resmi tatil ilan etmek
ve 'Müslümanlık ve şeriatın mükemmettiği' ile
ilgili paneller düzenleyerek Atatürk devrimlen-
ni süreklı aşağılamak
Taksim-Tünel arasında günde 16 seferde, 10 bin yolcu taşıyor
Nostaljik tramvay yetersiz kahyor
FtLİZGÜMÜŞ
Taksim-Tünel nostaljik tramvayı-
nın iki vagonu, 'müzeük'den kurtu-
larak geçmişi simgelemekle birlik-
te aslında bir toplu taşım aracı gö-
revini de yerine getiriyor ve günde
yaklaşık 10 bin yolcu taşıyor. An-
cak günde iki milyon insanın dolaş-
tığı îstiklal Caddesi'ndeki tek ula-
şım aracı olan tramvayda tek va-
gonla yolcu taşınması ve Kara-
köy'den Tünel aracılığıyla gelen
yolculann hepsinin bundan yararla-
namaması eleştiriliyor.
Beyoğlu'nun yeniden düzenlen-
mesinde çalışmalar yapan Mimar
Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge
Planlamacılık Bölüm Başkanı Prof.
MehmetÇubuk "13 kilomerre yü-
rümek için uzun bir yol. Orası bir
panayır yeri değil. Nostalji havasını
koruyarak tramvayın vagon saytsı-
nuı arttınlması gerekir" dedi.
"Devrin en üstün kara toplu ta-
şım aracı" olarak tanımlanan tram-
vaylann kullanımdan kaldınlma-
sından 24 yıl sonra hizmete soku-
lan nostaljik tramvay, fiziki yapısı-
na göre toplu taşımacılıkta hiç de
azımsanmayacak oranda yolcu ta-
şıyor. Tek vagon halinde çalışan
tramvay, tstanbul'un tüm toplu ta-
şım araçlannın taşıdığı yolcu sayı-
sında yüzde birbuçukluk bir orana
sahip.
1990 yıhnda çevrenin tarihsel ve
turistik kımliğini güçlendirmek ama-
cıyla hizmete sokulan tramvay, yi-
ne bir başka tarihi toplu taşım sis-
temi olan Tünel yolu ile Karaköy'den
gelen yolculann tümünü alabilecek
Îstiklal Caddesi'ndeki tek ulaşun aracı olan tramvaydan, Karaköy'den Tünel aracılığıyla gelen yolculann
hepsi vararlanamıyor. Tram\a\ın Tünel, Galatasaray ve Taksim olmak üzere 3 durağı bulunuyor.
kapasiteye sahip değil.
Prof.Dr Mehmet Çubuk, tramva-
yın yalnızca "Eskiden böyleydL Bak
şündide sürüyor" ifadesini taşıma-
dığını belirterek bir fonksıyona sa-
hip olması gerektiğinı vurguluyor.
Beyoğlu'nun yalnızca Îstiklal Cad-
desi'nin düzenlenmesi ile tarihsel
kimliğine ve işlevine kavuşamaya-
cağını belirten Çubuk, şöyle konuş-
tu:
"San Fransisco'da belki yaklaşık
yüz yıl önce yapılmıs olan rramvay-
lar hâlâ nostaljik havalannı koruya-
rak çakşmaya devam ediyorlar. İs-
tiklalCaddesi byunca işleyen nostal-
jik tramvayın da bir kervan gibi ya-
vaş seyreden, dört beş yerde durak
imkânı sağlanan fakat asla tek va-
gonla değiL Tünel volculannı da ala-
bilecek bir taşuna sistemi haline ge-
tirttmelidir. \aşu, özüıiü,çocuk, has-
ta caddeyi seyrederek yolculuk im-
kânı sagİayabilir böylece."
Kullanımdan kaldırılmasından
sonra hurdaya dönen ve pek azı
tramvay müzelenne götürülen tram-
vaylar arasından seçilen 2 motris
birtreylerin kullanıldığı hattın uzun-
luğu bin 626 metre. 1914'te Belçi-
ka'da üretilen araçlar, sabah
07.00'den akşam 21.00'e kadar sa-
atte 16 sefer yapıyorlar. Tünel, Ga-
latasaray, Taksim olmak üzere 3 du-
rağı bulunan tramvaylar, saatte 20
km. hız yapıyor.
Türkiye'de sukuşlannın
sayısı 1.8 milyona ulaştıİstanbul Haber Servisi - Türkiye'de son
yıllarda kış aylannın yumuşak geçmesi ve
göllerin donmaması, sukuşlannın sayısını
arttırdı. 1993 yıhnda yapılan sayıma göre
550 bin olan sukuşu sayısı, 1996'da bir mil-
yon 800 bine ulaştı. Doğal Hayatı Koruma
Derneği, sukuşlannın sayısının artmasının
bir başka önemli nedeni olarak da av dene-
timlerinin sıklaşrınlmasının gösterilebile-
ceğini belirtti
Çevre ve Orman bakanlıklan elemanla-
nnın da katıldığı. 25 uzmandan oluşan ekip-
lerin 60'a yakın sulakalanda sayım yaptık-
lannı belirten Doğal Hayatı Koruma Der-
neği'nce yapılan açıklamada şöyle denildi:
" 1993 ydı sa> ımlannda aynı sayıda sula-
kalanda toplam 550 bin dolaymda sukuşu
sayıtarken, bu sayının 1996'da bir milyon
800bine ulaşması,savımlarmçok çarpıa nok-
tasıdır. ÖzelUkle Uluabat Gö-
Uluslararası Sukuşlan ve • Son yıllarda havalann iQ'nde elde edüen 430 bin su-
Sulakalanları Bürosu'nca yumuşak geçmesi, kuşu sayısı, ülkemizde her-
sukuşlannın sayısını(IWRB) koordine edilen ve
aynı dönemde kuzey yanm-
kürenin tüm kıtalannda yürü-
tülen "Lluslararası kış orta-
sı sukuşlan sayımı* Türkiye
bölümü, Doğal Hayatı Koru-
ma Derneği (DHKD) ekıp-
lennce gerçekleştirildı. 10-
30 Ocak 1996 tarihleri arasında yapılan sa-
yımlara göre 1970'li yıllardan bu yana en
yüksek sonuçlar elde edildi. Bir milyon 800
bin sukuşu tespit edildiğini açıkiayan DHKD.
sayım sonucunu, "Bu sonuç, ülkemizsula-
kâlanlannın sukuşlan için ne kadar önem-
li olduğunu bir kez daha ortaya koydu" şek-
linde yorumladı.
artbTdı. 1993yıhnda
yaptlan sayimiara göre
550 bin olan sukuşu,
1996'da yapılan
araştırmada 1.8 milyona
ulaştıği saptandı.
hangi bir alanda, 1970'lerden
bu yanayapıtanışen yükseksa-
yım niteliğindedir. Vıne Bey-
şehir ve Işıklı göllerinde 200
bin, Eğîrdir ve İrfanlı baraj
göllerindeki 130 binlik sayilar
bu \ ılın dikkat çeken sa> ıları
arasındadır."
Sukuşlannın sayılannın artmasının neden-
leri arasında, son yıllarda kış aylannın Tür-
kiye'de daha yumuşak geçmesi ve göllerin
çoğunun donmaması olduğuna işaret eden
DHKD, aynca Müli Parklar ve Av-Yaban
Hayatı Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen av
denetiminin sıklaştinlmasınmdabudurum-
da etkin rol oynadığını belirtti.
SEYAHATNAME YAVUZGÖR
Viyana'da Türkler...Beç kentine elinde kılıç olmadan ge-
lip izaz ve ikram edilen ilk Türk, büyük
olasılıkla Evliya Çelebi . XVII. yüzyıl
başlannda, ilk Osmanlı büyükelçisinin
maiyetinde gelmiş...
Size, Çelebi'den bir pasajı özetleye-
ceğim:
"Birpazargünü, beni (uğursuz Nem-
çe keşişlerinın) tapınağı olan San Ste-
fan Katedrali'negötürdüler. Içeride, bir
papaz org (Erganon) çalıyordu. Gayet
hüzünlübirezgi... Kendi kendime, 'Ne
de olsa bunlar da insan!' dedim.
Keşişler, sonra bana kocaman birki-
tap gösterdıler. Önemli bir 'kâhin'/n
eseriimiş (Nostradamus otması kabil)...
Bu kitapta, Beç kentinin, doğudan ge-
len, sanklı, develere binmiş bir ordu
tarafından, iki kez kuşatılacağı, birinci
kuşatmanın fazla sürmeyeceği, fakat
ikincisinin çoksüreceği, kentte veba çı-
kacağı ve tam zapt edıleceği sırada, bir
Hıhstiyan kral tarafından kurtanlacağı,
kuşatan ordunun bozguna uğrayıp gi-
deceği, iki önemli kaleyı de
geri vereceği yazılı imiş...'
Evliya, bunu kabul etmiyor.
Birinci kuşatma (1529) için ya-
zılanlar dogru, ama ikinci ku-
şatma öyküsünü bana, "Bir
daha buralara gelmeyin" an-
lamına uydurdular. Bir daha
geliriz ve "Fetih, inşallah mü-
yesser olur" diye bitiriyor Ka-
tedral ziyaretini...
Bundan yaklaşık 150 yıl son-
ra olan ikinci kuşatma, keha-
nete tıpatıp uyuyor ve Osman-
lı, hem Buda Kalesi'ni hem de
Istolni Belgrad Kalesi'ni bıra-
karak çekiliyor.
• • •
İki defa kuşatıp alamadığı-
mız bu kentte birçok lokanta-
da, irili ufaklı top giüleleri var.
Bir camekân içinde sergileni-
yor bunlar. "TürkischeKugel"
yazıyor (Türk Güllesi).
Şehrin batısındaki Kahlen-
berg Tepesi (Merzifonlu Kara
Mustafa Paşa'nın ordugâhı-
nın olduğu yer) eteklerinde
"Türk Siperteri Parkı" var...
Şimdi...
Biz bu kentte "Türküz deyince, acep
neleroluyor?" diye düşünmüştük, ama
biraz geçmeden anladık ki, Avusturya-
lılann böyle bir derdi yok...
1964 Kıbns krizi sırasında, bir gece
yarısı bir lokalde idik... Sabah gazete-
leri geldi. Başlık, "Türkuçaklan Kıbns'ı
bombaladı" diyor. Yandaki masadan,
adamın biri, bizim Türk olduğumuzu
nasıl anladı ise anladı. "Sizlere ne ol-
du böyle. Eskiden buralara kadar gel-
diniz. Burnunuzun dibindeki Kıbns ada-
sına gidip şu Yunanlılann haddini bil-
diremiyor musunuz?" dedi.
Bir gece, Grinzing Tepesi'ndeki bir şa-
raphanede, büyükelçilikteki arkadaş-
lar ve eşleri ile otururken yandaki ma-
salardan çok yaşlı, çok iyi giyimli ve
hâlâ yakışıklı bir adam, müsaade iste-
yerek geldi ve kendini (Türkçe) tanrttı.
"Ben Süvari Mülazımı Franz... Galiç-
ya 'da Tün\ ordusu ile bihikte savaştım.
Üç beş kelime de Türkçe öğrendim. Si-
zinle beraberbir kadeh şarap içebilir mh
yim?" dedi. Bizi duygulandırdı.
• • •
Sizlere Avusturya hakkında birkaç
şey daha sövteyeceğim. Gidenler de bu-
nu zaten bilirler: Ozellikle batısı Kla-
genfurt, Slazburg, Innsbruck, Bregenz
bötgesi, Avrupa'nın en bakımlı ve en gü-
zel yerlerindendir.
Macar sınırı yakını, düz veya az dal-
galı birarazi. Köylerde, karşıdan gelme
Macar Çingene müzisyenleri dolaşır.
Macaristan hâlâ "demiı perde'de ol-
duğundan o zaman aradaki sığlık gö-
lün altı tamamen mayınlanmıştı Macar-
lar tarafından; buna rağmen, kaçıp ge-
lenlerdeoluyordu...
Kuzeyde, Çek sınınna yakın orman-
lık bölgede, tatsız bir anı kalmış: İçin-
de tıp tecrübeleri yapılan SS'lerin ünlü
"Mülhausen" Kampı.
1966 mayıs ayında, Oslo'ya atanın-
ca, Avusturya'dan ayrılmak gerekti.
1966 mayıs ayı sonuna doğru, yine
düştükyollara...
Yarın: Vlkingler diyarı...
Mutsuz evlilikte cinsel
sorunlann rolü büyük
GÜNDÜZİMŞİR
Mutsuz bir evliliğe sahip olduklan için
yardım isteyen eşlerin yüzde 75'inin cin-
sel problemlere sahip olduğu açıkiandı. IÜ
istanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim
Dalı öğretim üyesi Doç.Dr. Arşalus Kayır,
cinsel problemlerin, kişilerde sıkhkla zevk
ve doyum duygusunun ötesinde önemli so-
runlara yol açtığına dikkat çekti.
Doç. Dr. Arşalus Kayır, cinsel sorunun
tek bir nedene bağlı olmayıp birbirlerini
etkileyen çeşitli etkenlersonucu ortaya çık-
tığına dikkat çekiyor. Doç. Dr. Arşalus Ka-
yır. cinsel problem nedenlerini şöyle özet-
liyor:
Yatkınlık yaratKi faktörier: Yetiştirilme
tarzı, bozuk aile düzeni, yetersiz cinsel bil-
gi ve erken travmatik cinsel deneyimlerden
kaynaklanıyor.
BaşlaOcı faktörier: Doğum, eşler arasın-
da genel ilişki bozukluğu, sadakatsizlik,
organik faktörlere reaksiyon, yaş.
Devam ettirici faktörier Başansızlık bek-
lentisi, partnerier arası çekicilik kaybı, part-
nerler arası zayıf iletişim, suçlulukduygu-
su, genel ilişkide bozukluk, derin bir iliş-
kiye girme korkusu, kendini yetersiz tanı-
ma, hatalı cinsel inanışlar, yetersiz cinsel
bilgi, kasıtlı ön sevişme ve psikiyatrik has-
tahklar.
Neler yapılmah?
Doç. Kayır, cinsel fonksiyon bozukluk-
lannın terapiyle tedavi edilmesinin önem-
li bir faktör olduğunu vurgulayarak yapıl-
ması gerekenleri şöyle özetliyor: "Yatkm-
lık yaratıcı faktörierin yol açt^ı cinsel fonk-
siyon bozukluklannda terapi esasör. Bura-
da öncelikk cinsel işlev bozukluğunun baş-
lama zamanı tespit edilmeudir. Betirti bir iyi
ilişki döneminin ardından oluşabflir. Bu du-
rumda probk-min ortaya çıkmasmayol açan
fi/iksel veya mental hastalıklar. iş problera-
leri gibi dış basküar veya yıkımlar dikkate
ahnmalıdır. Ya da cinsel işlev bozukluğu eş-
lerin üişkilerinde başlangıçtan beri var ola-
bilir. Başlabcı faktörierde ise her iki eş, bir-
birinden cinsel partneri olmayı kabul edi-
yor ve ev ililik anlaşmazlıklannı bir kenara
bırakıp yeterli uyum düzeyine ulaşmayı ba-
şarabiliyorsa cinsel terapi yarartıdır. De-
vam edici faktörier olarak sınıflandınlan
grupta ise şiddetli evlilik uyuşmazlığı olan
eşler, cinsel terapiye katılmak için gerekli
işbirliği düzeyine ulasamazlar."