04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ Şampiyofl sporcuya üniversite yoiu • ANKARA (ANKA)- ANAP Ankara Milletvekili ve TBMM îdare Amiri Yücel Seçkiner, uluslararası yanşmalarda ilk üç dereceye giren şampiyon sporculann üniversitelere doğrudan alınması için yasa önerisi verdi. Seçkiner, spor dallannda üstün başanlı ögrencilerin öğrenimleri sûresince, 'egitim ve öğretim ilke ve prensipleıi bakımından özel olarak korunmalanm' da istedi. Yasa önerisine göre yükseköğrenim yasasında yapılacak değişiklikle YOK, 'sporda üstün başanlı ögrencilerin yükseköğretim programlanna yerleştinlmesi ve bu sporculann öğrenimleri sûresince özel olarak korunmalan ile ilgili esaslan belirlemek'le yetk'li olacak. ppotesto • Istanbul Haber Servisi - Kadıköy'de birgrup öğrenci, eğitimde özelleştirmeyi protesto etmek ve harçlannı ödemedıkleri için kayıtlan yapılmayan öğrencilere destek vermek amacıyla oturma eylemi yaptı. ICadiköy tskele Meydanı'nda toplanan lise ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir grup, ellerinde dövizlerle oturdular. Protestolann alkışlarla sürmesinin ardından bir öğrenci tarafından yapılan açıklamada, eğıtimin; özel okullanyla, dersaneleriyle, ilk ve orta öğrenimde toplanan katkı payı ile ticari bir sektör haline getirildiği öne sürüldü. Yargrtaydan işçiye destek • ANKARA (AA)- Yargıtay, maJuliyete ilişkin raporun. iş akdinin feshinden sonra düzenlenmiş olmasınm, işçinin maluliyet yardımından yararlanmasını engellemeyeceğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, maluliyet yardımı isteğini reddeden yerel mahkeme karannı oybirliğiyle bozdu. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi karannda şu görüşlere yer verildi: "Işçi, işverene ait işyerinde çalışırken hastalanarak tedavi gördüğüne göre sağlık kurulu raporunun iş akdinin feshinden sonra düzenlenmiş olması, kapsam dışı personel yönetmeliğinio 25,,.,, maddesinin sötı behdinde de düzenlenen maluliyet yardımından yararlanmasını etkilemez. Dinar'aiS trityon gerek' • DENİZLİ(AA)- Bayındırlık ve Iskân Bakanı Adnan Keskin, Dinar'ın yeniden iman için 13 frilyon liraya ihtiyaç olduğunu söyledi. Keskin, Denizli'de yaptığı açıklamada, Dinar'da parselizasyon işlemlerinin devam ettigini bildirerek şimdiye kadar 800 milyar lıra isrimlak bedeli ödediklerini, yapılması planlanan 4 bin konut için de 13 trilyon lira. gerektiğini ifade etti. Adnan Keskin, ekim ayı sonunda konutlann bitirileceğini, Dinar için Avrupa Iskân Fonu'ndan kredi istediklerini de kaydetti. Yakıt ödememe tahüye nedenl • ANKARA (AA)- Yargıtay, kiracmın tahüye edilmesini gerektiren nedenler arasına yakıt bedelinin zamanında ödenmemesini de ekledi. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, kiracının yakıt parasuu zamanında ödememesi nedeniyle temerrüt olgusunun gerçekleştığine, dolayısıyla da tahliye edilmesi gerektiğine karar verdi. thtamamenin tebliğinden sonra 30 gün içinde ödeme yapılmadığı gerekçesiyle temerrüt olgusunun gerçekleştiği kaydedilen kararda, kiralayanın tahliyesine karar verilmesi gerektiği bildirildi. Davanın reddedilmesini hatalı bulan mahkeme, yerel mahkemenin verdigı hükmü bozdu. HABERLER Cumhuriyet, TMO dosyasını belgelerle açıklıyor-3 Halka hastahkh buğdayECETEMELKURAN ANKARA - Kurum içi yolsuzluklar ve hukuka aykın işlemler nedeniyle iki yıldır kamuoyunun gündeminde bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü'nün durumu, TBMM gündemine getirildi. ANAP Istanbul Milletvekili Halit Dumankaya. TBMM Başkanlığı'na sunduğu 14 imzalı bir önerge ile TMO'daki işlemler hakkında araştırma komisyonu kurulması isteminde bulundu. 1994 yılından bu yana kurum içinde yapılan usulsüzlük iddialanndan bazılanna önergesinde yer veren Dumankaya, TMO Genel Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerindeki işlem ve uygulamalann araştınlmasını istedi. ANAP Istanbul Milletvekili Dumankaya, 31 ocakta TBMM Başkanlığı'na sunduğu önerge ile TMO içindeki usulsüzlük savlannı araştırmak üzere bir komisyon kurulması girişiminde bulundu. Dumankaya'nın hazırladığı önergeye, ANAP milletvekıllerinden Şeref Bedirhanoğlu, Yücel Seçkiner, Ülkü Cüney. Emin KuL Cemfl Çiçek, Hayrettin Uzun, Levent Mısükoğlu, Ahmet KabiL, İbrahim • TMO, usulsüz işlemleri ve yolsuzluk kuşkulanyla Meclis gündemine getirildi. ANAP Istanbul Milletvekili Halit Dumankaya, TMO hakkında araştırma komisyonu kurulması istemiyle TBMM Başkanlığı'na 14 imzalı bir önerge verdi. Yılmaz. .4li Doğan. Cavit Kavak, Yaşar Okuvan, İbrahim Ozsoy imza verdıler. Önergede TMO'nun yasayla düzenlenen görevlerinden bıri olan 'olağanüsrü hal stoku' uygulamasını yapamadığı, 1995 yılı temmuz ayı itibanyla yapılan incelemeye göre 1 milyon 360 bin 647 ton olması gereken stokun 236 bin 459 ton olarak belirlendiği belirtildi. Dumankaya, olağanüsrü hal stokunun Körfez Savaşı sırasında bile 445 bin 612 ton düzeyinde gerçekleştiğine dikkat çekti. Dumankaya, stokiaki aşın azalmayı 'yöneticilerin keyfı futumu'na dayandırdı. Kıtlık görüleceğinın bılinmesine karşın kurumun 1995'in 4, 5 ve 6. aylannda 500 bin ton buğdayı ucuz fiyatla sattığinı belirten Dumankaya, önergede "ofisteki keyfi uygulamalar, ofis olanaklannı kendi lehlerine kullanma olaylan had safhadadır" ifadesinı kullandı. Önergede, TMO lç Ticaret Daire Başkanı Hayrettin Karaca ve Dış Ticaret Daire Başkanı Fikret Erginer'in, alım kampanyası sürdüğü sırada 50-60 gün izine çıktıklannı, ancak izinli olduklan sırada TMO'nun olanaklannı kullanarak kendi adlanna, yurtdışından gemilerle tahıl ürünleri ve mısır getirerek Türkiye'de sattıklan ileri sürüldü. Çüler'in komşusuna pirinç kıyağı Dumankaya. önergede, eski Tanm ve Köyişleri Bakanı Refakkfin Şahin döneminde gerçekleştirilen ve usulsüz olduğu belgelenen 11 bin tonluk pirinç ihalesine de değindi. TMO'nun söz konusu ihaleyi, Başbakan Tansu ÇUler'ın Yenıköy'deki yalı komşusu Mehmet Üsrünkaya'nın ortağı olduğu Akel Firması'na usulsüz olarak verdiğini önergede öne süren Dumankaya, "Devletin büyük zarannı fakir fukara çekerek eknıeği zamlı yemiş, usulsü/Jükkrin bedelini fakir fukara ödemiştir" ifadesinı kullandı. TMO'aun Richco Firması ile imzaladığı sözleşme gereği ihraç edilecek 100 bin ton yemlik buğdaydan yaklaşık 22 bin tonunun 'i>i kalhe makarnalık buğday' olarak yüklendiğını ve Özbekistan'a yollandığını ileri süren Dumankaya, ihraç edilmek üzere gemilere FOB olarak yüklenen buğdaym hastahkh buğdayla değiştirilerek iç piyasaya sürüldüğünü de önergesinde belirtti. Dumankaya, bu olaya ilişkin olarak "Halka hastahklı buğdavyedirikü" dedi. Dumankaya, TMO'nun, belgelere yansıyan buğday yolsuzluğu savlannı da önergede dile getirdi. Dumankaya, ihale açılmadan yüksek fiyatla ithal edilen 44 bin ton buğdaym yalnız 7 bin tonunun satıldığmı, kalan 37 bin tonunun depolarda bozulduğunu ve yöneticiler tarafından doğan zarann 'görev zaran' gibi gösterilip mali yükün devlete yüklendiğini de kaydetti. Kurum içinde yolsuzluklan ve hukuka aykın işlemleri engellemek isteyen bazı yöneticilerin de olduğunu belirten Dumankaya, TMO Genel Müdürü Önal Ulutaş'ın yapılan usulsüz işlemler nedeniyle mahkûm olmasına karşın hâlâ bu görevi sürdürmesine dikkat çekti. 'Siyasi düşünce srnırlanamaz' Milletvekillerinin TBMM kürsüsünden yaka paça aşağıya indirilmesine vize veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin karannda, iki yargıç karşı oy kullandı ANKARA (ANKA) - Milletve- killerinin Meclis kürsüsünden ya- ka paça aşağı indirilmesine vize ve- ren Yargıtay karanna ilk tepki yi- ne Yargıtay'dan geldi. Dördüncü Hukuk Dairesi'nin Meclis'te şiddeti özendirecek ka- ranna karşı oy kullanan üye Bflal Kand, milletvekılinin siyasi dü- şüncelerine sınır konulmasının yanlış olacağını belirterek, "Mec- Us kürsösünde yapılan düşünce açıklamasına tüm üyelerin sabır vetahammül göstermesi işin doğa- sı gereğidir. Konuşma onavlanmı- yorsa cevap veriBr, eleştirilir. Konu- şanı susfurmak, onu itelemek, hır- palamak yasamanın görev ve nhe- liğryle ona sağianan bağışıklıkla bağdaşmaz" dedı. Uye SaBm Oztuna da kürsüde konuşan milletvekılinin sözlerin- de aşınhklar olsa da, kürsüden zor- la indirilmeleri gerekmediğini, ak- sinin kişilik hakJanna saldın oldu- ğunu bildirdi. Kürsüde yaptığı konuşmasına tepki gösteren DYP'liler tarafından yaka paça indirilirken hırpalanan eski milletvekili Mahmut Afank'ın tazminat almaya hak kazandığı da- vada verilen karan, "Milletvekili kürsüde tahrik edici konuşuyorsa, 2DriaiiKİintoxsikişflikhaklarını<aJ- dındegydir" görüşüyle bozan Dör- düncü Hukuk Dairesi üyeleri Bi- lal Kartal ve SaKm Öztuna karara muhalif kaldılar. Kartal ve Öztu- na, milletvekillerini, özellikle Mec- lis'te dikkatli davranmalan konu- sunda uyardılar. Üye Bilal Kartal, iki sayfalık karşı oy yazısında, Alınak'ın o dö- nemde SHP adına yaptığı konuş- masında Kars Digorda iki gencin öldüğünü, birinin asker, diğerinin PKK'li olduğunu s^ylemesinin, PKK'liyle askeri bir tuttuğu şek- îşkence gören gençlerin yakınlan, Manisa Ruh Hastalıklan Hastanesi'ne başvurdu Hastanedeişkenceprotestosu NECATİAYGIN ^ tZMİR-Manisa Emniyet Mudür- lüğü'nde 14-20 yaşlanndakföğ- rencilere uygulanan işkenceye tep- kiler sürüyor. lşkence gören genç- lerin yakınlan, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcı- leri, işkenceyi protesto amacıyla dün Manisa Ruh HastalıkJan Has- tanesi'ne başvurdular. Emniyette- ki işkence olaylannın "ruh sağhk- laniu bozduğunu" belirten genç- lerin velilerini muayene eden baş- hekim psikiyatrist Dr. SemihÖzalp, eylemcilere sakinleştirici ilaçlar içeren reçete yazdı, nih sağlığı cid- dı olarak bozulanlann mesai saat- leri içmdetmşvörmalan durumun- da tedavi edilebileceklerini söyle- di. Özgürlük ve Dayanışma Partisi Manisa Girişimcileri öncülüğün- de, Manisa Ruh ve Sinir Hastalık- lan Hastanesi önünde toplanan çok sayıdaki tutuklu yakını, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcile- ri adına bir basın açıklaması yapıl- dı. Açıklamayı yapan ÖDP Mani- sa Girişimcileri sözcüsü Cemai Bek dek, Manisa adının geçen ay boyun- ca gazete manşetlerinde, televiz- yonlann haber bültenlerinde "iş- kence" ile birlikte anılır olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Kentimizde son bir aydır taıuk oMuğumuzişkenceyi çocuklanmız- ta birükte bu denli apaçık bir ger- çeklik olarak yaşamamjz, her biri- mizin ruh evreninde olağanüstü gel- gitlere, kınlmalara ve sa>nlık betir- tilerine neden oldu. Cece terieme- lerinden uykusuzluğa, buiantılar- dan bayguılık nöbetlerme kadar bir dizi davramş bozulduğuna yol açü; psikiyatrisderden yardım almayı zorunlu hale getirdi. Onun için bu- gün burada Manisa AkıJ ve Ruh Sağlığı Hastanesi'ndeviz. Doktor- lan dikkatlc dinieyeceğiz, tedavi önerilerini yerine getireceğiz. .\ma bir şeyden eminiz ki. içinde y aşadı- ğunız sorunun >arı sonımiuluğu, yurttaşlann en temel hakkı oian >»- şama hakkını korumak oian Emni- HA&TALIKLA Kl Eylemcileri muayene eden hastane başhekimi Semih Ozalp, sakinleştirici reçeteler yazdı. Özalp, işkence nedeniyle ruh sağhğı ciddi şekilde bozulanlann tedavi göreceğini söyledi >etgörevliJerijıin bitmek bilmez bir kan davasının iz süriküleri gibi dav- ranmalan, futursuzca manız kakb- ğımı/ baskılarsa da öbür yansı 15 yıldır her tiirlü insanlık dışı baskı karşısuıda takındığınuz kahrolası suskunluğumuzdur. Biz Özgürlük ve Dayanışma Partisi taraftarlan oiarak hukuk devleti tesis edUince- ye kadar. işkence sorumlulan >ar- gı önüne çıkanlıncaya kadar sessiz kahnayacağımızı duyuruyoruz." Daha sonra hastane başhekimi Dr. Semih Özalptarafından muaye- ne edilen velilerden SaüTaşar. gö- zaltına alınan kızının işkence gör- düğunü ve cinsel tacize uğradığını öğrendikten sonra hayatının altüst olduğunu belirterek "Kızıma işken- ce yapılması, anne olarak ruh sag- iığunı bozdu, geceieri uyuyamaz oJ- dum, sürekli kızım gözümün önü- ne geliyor. Kızımın anlattıklannı düşündükçe akhmı kaçıracak gibi oJuyonHn"dedi. Birbaşka veli Kor- kırt Senol da oğlunun gözaltında iş- kence gördüğünü belirterek şunla- n söyledi: "Öla> günü polisler e\imizi ara- dılar. komşulanmıza evimizde te- rörist okiuğunu ve önlem aldıklan- nı söylemişler. Bu olaydan sonra mahaile halkı bize terörist gözüvlc bakar oldu. Mahallemizde dışlan- dık; bu nedenle ruh sağlığunız bo- zuldu. Geceieri uyuyamıyoruz. Gün- düz dışan çıkamnoruz, komşulann yüzüne bakamıyoruz. Kısacası ruh hastası olduk." Başhekim Özalp, sağlık kontro- lünden geçirdiği hastalann bir k?s- mına sakinleştirici ilaç verdi. Du- rumlannı ciddi gördüklerinden ise tedavi amacıyla hafta içindeki gün- lerdebaşvurmalannı istedi. Hasta- ne önünde toplanan grubun açık- lama yaptığı süre içinde çok sayıda sivil polis de olayı izledi. linde yorumlanamayacağını bil- dirdi. Bu sözlerle içinde bulunu- lan ortam itibanyla iki kardeşin karşı karşıya getirildiğine ilişkin ka- nısuıı dile getirdiğine dikkat çeken Kartal, yazısının diğer bölümle- rinde, düşünceye saygı istedi. Kar- tal şöyle devam etti: "Davacı (Ahnak), ülkenin çok önemli bir sorunuyla ilgili düşün- cekrini açıklamıştır. Konuşmala- nnın içeriğinin siyasi olması işin doğasının gereğidir. Konu- şan, bir siyasetçidir. Konuşu- lan yer siyasi bir kurumdur. Konu da siyasidir. Böyle bir konuşmanın yapüdığı yerde ve konuşan da milletvekili olunca, onun si\ asi düşünce- sine dahi sınır koymak doğ- ru değüdir. Çünkü o siyaset üreten bir kişidir. 'Sabır şarf Bir Meclis kürsüsünde >a- pdansryaa düşünce açıklama- sına tüm ü>elerin sabır ve ta- hammüi göstermesi işin do- gasının bir gereğidir. Konuş- ma onay görmüyorsa, cevap verflir ve eleştirilir. Konuşanı susturmak, onu itelemek, hırpalamak yasa- manın görev ve niteligiyle, 'ona sağianan bağışıklıkla bağdaşmaz'. Bu bağrşıklığın amacL, kamu yaranmn da- ha iyi gerçekleşmesini sağta- makür." Dördüncü Hukuk Dairesi üyesi Salim Öztuna da, kar- şı oy yazasında milletvekili- nin Meclis çatısı altında tüm söz ve davranışlanna üstün özen göstermek dunımunda olduklanna dikkat çektikten sonra şöyle dedi: "Yasaımz gereği milletve- kili seçildiği yörenin değil, tüm mffletin vekili durumun- dadır. konuşması sırasında belli kitleyi Incitip tahrik edi- ci i&devesözkrden kaçmmak durumundadır. Ancak dava- cının sözlerindeki aşınukla- n nedeniyle davaluun ve di- ğer miUetvekiEerinin onu kür- süden zoıia indirmeleri de gerekmez. Meclis içtüzük hü- kümleri gereği yapılacak iş- lemin belirlenmesi Mecfisyö- netimine aittir. Davacının tah- rikiv le de olsa davahmn dav- rantşı (kürsüden zoıia indir- me)hukuka aykın btçimdeId- şilik haklanna saldın oluş- tunır." Üye Bilal Kartal aynca ye- rel mahkemenin, zoria indir- me nedeniyle DYP'li Sadık Avundukluoğlu'nun 7 mil- yon lira tazminata mahkûm edilmesini yeterli görmedi ve tazminann arttınlmasını is- tedi. Suç işlemede en büyük faktör çevre • îstanbul Adli Tıp Kurumu'na bir yıl içinde gelen olgular üzerinde yapılan araştırmada, suçlu kişilerdeki antisosyal davranışlann aile ve okul döneminde ortaya çıktığı, çevr. in de etkisiyle giderek ilerleyip suça yöneldiği belirlendi. EVtNGÖKTAŞ ANKARA- Istanbul Adli Tıp Ku- rumu'nca yapılan araştırmada, suç- lu kişilerdeki antisosyal davranışla- nn aile ve okul döneminde ortaya çık- tığı ve suç etkeninde çevrenin önem- li rol oynadığı belirlendi. Suç işle- yenlerin yüzde 14'ünün de "psiko- pat" olduğu kaydedildi. Istanbul Adli Tıp Kurumu'na bir yıl içinde gelen olgular üzerinde ya- pılan araştırmada, antisosyal davra- nışlann, kalabalık ailelerden gelen kişilerde daha sık görülen bir eğilim olduğu, ailenin sosyal statüsünün çocuğun aile ve sosyal çevredeki yalnızlıklanna bağlı olarak arttığı belirlendi. Hırsızlık, gasp, yarala- ma, uyuşturucu, yankesicilik ve ız- rar gibi suçlan işleyenlerin genel- likle psikopat yapıh kişiler olduğu, bu kişilerin yerleşik olan düzeni yık- mak, her ne pahasına olursa olsun ko- lay yoldan başanya ulaşmak, hayat- ta sürekli olarak yeni ve sihirli bir zevk aramak istedikleri kaydedildi. Kuruma rapor almak için getirilen ve "psikopat" tanısı konulan kişiler üzerinde yapılan araştırmada, anti- sosyal davranış bozukluğu içinde olup suç işleyenlerin yüzde 88'inin müzik dinlemeyi sevdiği, bunlardan yüzde 54'ünün arabesk, yüzde 34'ünün özgün, yüzde 12sinin de sa- nat, halk ve hafîf muziği dinlediği saptandı. Araştırmada aynca, bu tür suçla- n işleyenlerin yüzde 64'ünün ilk cin- sel ilişkisini bir fahişe ile, yüzde 20'sinin kız arkadaşı ile yaptığı, yüz- de 3'ünün de cinsel ilişkiye girme- diği belirtildi. Psikopat suçlulann yüzde 94'ünün normal, yüzde 4'ünün yukan, yüzde 2'sinin de aşağı zekâ düzeyine sahip olduğu belirlenen araştırmada, bu kişilerin yüzde 82'si- nin alkol, yüzde 62'sinin de hem al- kol hem uyuşturucu bağımlısı oldu- ğu ortaya çıktı. Psikopat suçlular Araştırmada, psikopat suçlulann yüzde 72'sinin birden fazla suç işle- diği, yüzde 14'ünün köy, yüzde 38'inin kasaba. yüzde 48'inin kent- te yaşadığı belirlendi. Aile yönünden yapılan incelemede, psikopat suç- lulann yüzde 44'unün anne veya ba- badan birisini kaybeftiği, yüzde 4'ünün her ikisini kaybettiği, yüzde 6'sının ise anne ve babasından biri- sini ya da ikisini hiç görmedigi sap- tandı. Bu kişilerin yüzde 67'sinin okuma alışkanhğı olmadığı, okuma alışkanlığı olanlann yüzde 78'ınin ga- zete okuduğu, bunu kitap ve dergi- lerin izlediği saptandı. Araştırmanuı "sonucvetaruşma" bölümünde. suç işlemede çevrenin büyük rolü olduğu vurgulanarak "Suç işlemeye giden yol sonuc olarak bir antisosyal olaydır. Yalnızca bir veya birkaç suçluvia ilişkisi olan de- ğiLa> nı zamanda birçok kurbanla da Uişkisi olan bir eylemdir" denildi. BÎZBÎZE ERDAL ATABEK ANAP Saklıyor mu, Aklıyor mu?.. ; ANAP'la Refah'ın iktidar paylaşımını görüyorsu-- nuz. ' Başbakan ANAP'tan. ; Stratejik bakanlıklar ANAP'ın. Stratejik bakanlıkların hangileri olduğunu da bu- arada öğreniyorsunuz. Milli Eğitim Bakanlığı stratejik, Kültür Bakanlığı de-" ğil. Dışişleri Bakanlığı stratejik. Içişleri Bakanlığı da stratejik. (Ama Refah burayı ıs- rarla istiyor.) Milli Savunma Bakanlığı stratejik. ; Malıye Bakanlığı stratejik. * Stratejik bakanlıklar Refah Partisi'ne verilmiyor. \ Neden verilmiyor? t Refah Partisi hükümet ortağı olmuyor mu? * Refah Partisi devlet iktidannı elde etmiyor mu? - Refah Partisi devlet stratejisinin ortağı olmuyor mu? Olmuyorsa, iktidar ortaklığında işi ne? Oluyorsa, bu örtülü ambargo neden? Refah Partisi buna razı oluyorsa 'neden?' > ANAP bunu çözüm görüyorsa 'neden?' Daha baştan birbirine güvenmeyen iki parti ortak-< lık kuracak. Buna kendi Meclis üyelerinden güvenoyu isteye-' cek. Isteyecek duruma geldiği zaman da alacak. Peki, bu toplum size, sizlere 'nasıl' güvenecek, önemlisi 'neden' güvenecek? Işte, politik sağın Türkiye'de geldiği hazin nokta bu-. dur. • • • , DYP-ANAP denemesi de başka bir hazin çıkmaz- da gezinmişti. Bu çıkmaz, Tansu Çiller'in başbakanlık hırsı gibi göründü. Bu çıkmaz, Mesut Yılmaz'ın Tansu Çiller'e öfkesi • gibi göründü. i Bu görüntü vitrindir. Tezgâhta yatan asıl nedenler iki partinin de başa- rısızlığıdır. DYP-ANAP ortaklığı bu başannın tescili olacaktı. Başından beri bunu istemediler. ; Bu olay da politik sağın Türkiye'de tükenmiş oldu- ğunu gösterir. Politik sağın tükenmesi, politikanın tıkanmasına yol açmıştır. ••• Bu tobloda politik solun iktidar ortağı olma şansı bile yoktur. Politik sol, 12 Eylül'den beri sistemli olarak yıpra- tılmıştır. DSP partileşememiştir, Bülent Ecevit'le vardır. CHP yıpratılmış, eritilmiş, etkisizleştirilmiştir. Buna sevinenlerin de sevinecek bir şeyleri kalma- mıştır. Buraya gelişte, politik sağ kadar politik solun tem- silcilerinin de hata paylan büyüktür. Politik sağ rükenmış, polrtik sol etkisizleşmrsse de- mokrasi için büyük bir tehlike doğmaktadır. Çünkü demokrasinin kaynaklan onu besteyemez durumda demektir. ' Tehlike de buradadır. • '. • • • '•' • Her çözümsüzlük kendi çözümünü yaratır. Dryalek- tik budur. Türkiye bu deneyi de yaşayacak ve görecektir. Ekonominin yağmacılık olmadığı, politikanın köşe kapma yanşı olmadığı, bütün bunlar yaşanarak öğ- renilecektir. ; Sosyal kurumlann neden sorgulanması gerektiği ya- şanarak öğrenilecektir. Toplum, bunları, bedelini ödeyerek öğrenecektir. Çünkü, yalnız hak ettiğiniz şey sizindir. Göktepe'ye İsveç'te anma toplantısı • GURHAN UÇKAN STOCKHOLM- 8 ocak- ta polıs tarafından gözaltın- da öldürülen Evrensel ga- zetesi muhabiri Metin Gök- tepe,cumartesi günü Stock- holm'de düzenlenen birtop- lantıda anıldı. Isveç Türk Dayanışma ve Kültür Der- neği'nce düzenlenen toplan- tıya Evrensel gazetesinden Sevda Çetinkaya ve 100 ka- dar izleyicı katıldı. "Türld- ye'de düşünce özgüıiüğü ve gazetecilerüı durumu" ko- nulu toplantı, Isveç televız- yonunun Mosaik adli prog- ramının redaktörlerinden Atay Dil'in yaptığı Uğur Mumcu cinayetini ve hal- kın tepkisini içeren fîlmin gösterilmesiylebaşladı. Da- ha sonra serbest gazeteci ve belgesel fılmci Abdullah Gürgün'ün aynı programda yayımlanan ve Diyarba- kır'daki muhalifbasının gün- lük yaşamını yansıtan film de gösterildi. Musa Anter cinayetinin de anlatıldığı fîl- min gösterilmesinden sonra Sevda Çetinkaya, meslekta- şı ve gazetesinin muhabin Metin Göktepe'yi tanıtan bir' konuşma yaptı. Çetinkaya, bu cinayetin diğer faili meç- hul cinayetler arasına soku- lup unutulmaması için Tür-' kiye'deki ilerici güçİertara-- findan gösterilen kararlı tav- n övdü ve "normal a da pek sık görüş I oimayanflericfleriıı,ı nn ve gazetecikrm, bu c yetin ardmdan tekbeden oh-i rak tepki gösterdiklerini". söyledi. Sevda Çetinkaya^ Göktepe cinayetinden son- ra devletin ilk kez suçunu kabul ettigini, ancak agır so- rumluluğundan, birkaç po-' lisi suçlu göstererek sıynl- maya çalıştığını da vurgu- ladı. Stockholm'ün merkezin- deki ABF kurumunun ge-' niş bir salonunda yapılan toplantıya Isveçlilerden de il- gi vardı. Bu nedenle konuş-' ma, lsveççeye de çevrildi.' Sevda Çetinkaya, bugün Tür- kiye'de 166 düşünce suçlu- sunun olduğunu, bu insan- lardan istenen para cezasının tutannın, holdinglerin öde- diği vergi toplamını geçtiği- ni açıkladı. ABD'YE GREEN KART BAŞVURUSU YAPMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE DV 97 programıyia Amerikan hükümeti, Amerikan vatandaşlığı hakkj sağlayan 55.000 (ellibeşbin) adet YEŞİL KART (Green kart) dağrtmak üzere başvuru kabul etmektedir. Başvurulann en geç 12 Mart 1996 tarihine kadar yapılması gerekmektedir. Bilgi ve başvuru işlemlerinin yaptınlmasi için New York Hukuk Büromuzla anlaşmalı ve irtibatlı aşağıda adresi ve telefonlan belirtilen büroya başvurabilirsi- niz. Av. KamB Akbay - Av. Mehmet Uçum Kâtip Mustafa Çelebi Mh. Abdullah Sk. Bengisu Apt NO: 2/4 TAKSIM/ISTANBUL Tel: (0212) 25116 21 - 251 66 30 - 531 3518 - 531 30 07 Av. Iskender (Alex) Cematettin 401 Broadvray Suite 2210 NEVVYORK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle