Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ
Şampiyofl
sporcuya
üniversite yoiu
• ANKARA (ANKA)-
ANAP Ankara Milletvekili
ve TBMM îdare Amiri
Yücel Seçkiner,
uluslararası yanşmalarda
ilk üç dereceye giren
şampiyon sporculann
üniversitelere doğrudan
alınması için yasa önerisi
verdi. Seçkiner, spor
dallannda üstün başanlı
ögrencilerin öğrenimleri
sûresince, 'egitim ve
öğretim ilke ve prensipleıi
bakımından özel olarak
korunmalanm' da istedi.
Yasa önerisine göre
yükseköğrenim yasasında
yapılacak değişiklikle
YOK, 'sporda üstün
başanlı ögrencilerin
yükseköğretim
programlanna
yerleştinlmesi ve bu
sporculann öğrenimleri
sûresince özel olarak
korunmalan ile ilgili
esaslan belirlemek'le
yetk'li olacak.
ppotesto
• Istanbul Haber Servisi -
Kadıköy'de birgrup
öğrenci, eğitimde
özelleştirmeyi protesto
etmek ve harçlannı
ödemedıkleri için kayıtlan
yapılmayan öğrencilere
destek vermek amacıyla
oturma eylemi yaptı.
ICadiköy tskele
Meydanı'nda toplanan lise
ve üniversite
öğrencilerinden oluşan bir
grup, ellerinde dövizlerle
oturdular. Protestolann
alkışlarla sürmesinin
ardından bir öğrenci
tarafından yapılan
açıklamada, eğıtimin; özel
okullanyla, dersaneleriyle,
ilk ve orta öğrenimde
toplanan katkı payı ile ticari
bir sektör haline getirildiği
öne sürüldü.
Yargrtaydan
işçiye destek
• ANKARA (AA)-
Yargıtay, maJuliyete ilişkin
raporun. iş akdinin
feshinden sonra
düzenlenmiş olmasınm,
işçinin maluliyet
yardımından
yararlanmasını
engellemeyeceğine karar
verdi. Yüksek Mahkeme,
maluliyet yardımı isteğini
reddeden yerel mahkeme
karannı oybirliğiyle bozdu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
karannda şu görüşlere yer
verildi: "Işçi, işverene ait
işyerinde çalışırken
hastalanarak tedavi
gördüğüne göre sağlık
kurulu raporunun iş akdinin
feshinden sonra
düzenlenmiş olması,
kapsam dışı personel
yönetmeliğinio 25,,.,,
maddesinin sötı behdinde
de düzenlenen maluliyet
yardımından
yararlanmasını etkilemez.
Dinar'aiS
trityon gerek'
• DENİZLİ(AA)-
Bayındırlık ve Iskân
Bakanı Adnan Keskin,
Dinar'ın yeniden iman için
13 frilyon liraya ihtiyaç
olduğunu söyledi. Keskin,
Denizli'de yaptığı
açıklamada, Dinar'da
parselizasyon işlemlerinin
devam ettigini bildirerek
şimdiye kadar 800 milyar
lıra isrimlak bedeli
ödediklerini, yapılması
planlanan 4 bin konut için
de 13 trilyon lira.
gerektiğini ifade etti.
Adnan Keskin, ekim ayı
sonunda konutlann
bitirileceğini, Dinar için
Avrupa Iskân Fonu'ndan
kredi istediklerini de
kaydetti.
Yakıt ödememe
tahüye nedenl
• ANKARA (AA)-
Yargıtay, kiracmın tahüye
edilmesini gerektiren
nedenler arasına yakıt
bedelinin zamanında
ödenmemesini de ekledi.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi,
kiracının yakıt parasuu
zamanında ödememesi
nedeniyle temerrüt
olgusunun gerçekleştığine,
dolayısıyla da tahliye
edilmesi gerektiğine karar
verdi. thtamamenin
tebliğinden sonra 30 gün
içinde ödeme yapılmadığı
gerekçesiyle temerrüt
olgusunun gerçekleştiği
kaydedilen kararda,
kiralayanın tahliyesine
karar verilmesi gerektiği
bildirildi. Davanın
reddedilmesini hatalı bulan
mahkeme, yerel
mahkemenin verdigı
hükmü bozdu.
HABERLER
Cumhuriyet, TMO dosyasını belgelerle açıklıyor-3
Halka hastahkh buğdayECETEMELKURAN
ANKARA - Kurum içi yolsuzluklar ve
hukuka aykın işlemler nedeniyle iki
yıldır kamuoyunun gündeminde bulunan
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel
Müdürlüğü'nün durumu, TBMM
gündemine getirildi. ANAP Istanbul
Milletvekili Halit Dumankaya. TBMM
Başkanlığı'na sunduğu 14 imzalı bir
önerge ile TMO'daki işlemler hakkında
araştırma komisyonu kurulması
isteminde bulundu. 1994 yılından bu
yana kurum içinde yapılan usulsüzlük
iddialanndan bazılanna önergesinde yer
veren Dumankaya, TMO Genel
Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerindeki
işlem ve uygulamalann araştınlmasını
istedi. ANAP Istanbul Milletvekili
Dumankaya, 31 ocakta TBMM
Başkanlığı'na sunduğu önerge ile TMO
içindeki usulsüzlük savlannı araştırmak
üzere bir komisyon kurulması
girişiminde bulundu. Dumankaya'nın
hazırladığı önergeye, ANAP
milletvekıllerinden Şeref Bedirhanoğlu,
Yücel Seçkiner, Ülkü Cüney. Emin KuL
Cemfl Çiçek, Hayrettin Uzun, Levent
Mısükoğlu, Ahmet KabiL, İbrahim
• TMO, usulsüz işlemleri ve yolsuzluk kuşkulanyla Meclis
gündemine getirildi. ANAP Istanbul Milletvekili Halit Dumankaya,
TMO hakkında araştırma komisyonu kurulması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na 14 imzalı bir önerge verdi.
Yılmaz. .4li Doğan. Cavit Kavak, Yaşar
Okuvan, İbrahim Ozsoy imza verdıler.
Önergede TMO'nun yasayla düzenlenen
görevlerinden bıri olan 'olağanüsrü hal
stoku' uygulamasını yapamadığı, 1995
yılı temmuz ayı itibanyla yapılan
incelemeye göre 1 milyon 360 bin 647
ton olması gereken stokun 236 bin 459
ton olarak belirlendiği belirtildi.
Dumankaya, olağanüsrü hal stokunun
Körfez Savaşı sırasında bile 445 bin 612
ton düzeyinde gerçekleştiğine dikkat
çekti. Dumankaya, stokiaki aşın azalmayı
'yöneticilerin keyfı futumu'na dayandırdı.
Kıtlık görüleceğinın bılinmesine karşın
kurumun 1995'in 4, 5 ve 6. aylannda 500
bin ton buğdayı ucuz fiyatla sattığinı
belirten Dumankaya, önergede "ofisteki
keyfi uygulamalar, ofis olanaklannı kendi
lehlerine kullanma olaylan had
safhadadır" ifadesinı kullandı.
Önergede, TMO lç Ticaret Daire Başkanı
Hayrettin Karaca ve Dış Ticaret Daire
Başkanı Fikret Erginer'in, alım
kampanyası sürdüğü sırada 50-60 gün
izine çıktıklannı, ancak izinli olduklan
sırada TMO'nun olanaklannı kullanarak
kendi adlanna, yurtdışından gemilerle
tahıl ürünleri ve mısır getirerek
Türkiye'de sattıklan ileri sürüldü.
Çüler'in komşusuna pirinç kıyağı
Dumankaya. önergede, eski Tanm ve
Köyişleri Bakanı Refakkfin Şahin
döneminde gerçekleştirilen ve usulsüz
olduğu belgelenen 11 bin tonluk pirinç
ihalesine de değindi. TMO'nun söz
konusu ihaleyi, Başbakan Tansu ÇUler'ın
Yenıköy'deki yalı komşusu Mehmet
Üsrünkaya'nın ortağı olduğu Akel
Firması'na usulsüz olarak verdiğini
önergede öne süren Dumankaya,
"Devletin büyük zarannı fakir fukara
çekerek eknıeği zamlı yemiş,
usulsü/Jükkrin bedelini fakir fukara
ödemiştir" ifadesinı kullandı.
TMO'aun Richco Firması ile imzaladığı
sözleşme gereği ihraç edilecek 100 bin
ton yemlik buğdaydan yaklaşık 22 bin
tonunun 'i>i kalhe makarnalık buğday'
olarak yüklendiğını ve Özbekistan'a
yollandığını ileri süren Dumankaya, ihraç
edilmek üzere gemilere FOB olarak
yüklenen buğdaym hastahkh buğdayla
değiştirilerek iç piyasaya sürüldüğünü de
önergesinde belirtti. Dumankaya, bu
olaya ilişkin olarak "Halka hastahklı
buğdavyedirikü" dedi.
Dumankaya, TMO'nun, belgelere
yansıyan buğday yolsuzluğu savlannı da
önergede dile getirdi. Dumankaya, ihale
açılmadan yüksek fiyatla ithal edilen 44
bin ton buğdaym yalnız 7 bin tonunun
satıldığmı, kalan 37 bin tonunun
depolarda bozulduğunu ve yöneticiler
tarafından doğan zarann 'görev zaran'
gibi gösterilip mali yükün devlete
yüklendiğini de kaydetti.
Kurum içinde yolsuzluklan ve hukuka
aykın işlemleri engellemek isteyen bazı
yöneticilerin de olduğunu belirten
Dumankaya, TMO Genel Müdürü Önal
Ulutaş'ın yapılan usulsüz işlemler
nedeniyle mahkûm olmasına karşın hâlâ
bu görevi sürdürmesine dikkat çekti.
'Siyasi düşünce srnırlanamaz'
Milletvekillerinin TBMM kürsüsünden yaka paça aşağıya indirilmesine vize
veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin karannda, iki yargıç karşı oy kullandı
ANKARA (ANKA) - Milletve-
killerinin Meclis kürsüsünden ya-
ka paça aşağı indirilmesine vize ve-
ren Yargıtay karanna ilk tepki yi-
ne Yargıtay'dan geldi.
Dördüncü Hukuk Dairesi'nin
Meclis'te şiddeti özendirecek ka-
ranna karşı oy kullanan üye Bflal
Kand, milletvekılinin siyasi dü-
şüncelerine sınır konulmasının
yanlış olacağını belirterek, "Mec-
Us kürsösünde yapılan düşünce
açıklamasına tüm üyelerin sabır
vetahammül göstermesi işin doğa-
sı gereğidir. Konuşma onavlanmı-
yorsa cevap veriBr, eleştirilir. Konu-
şanı susfurmak, onu itelemek, hır-
palamak yasamanın görev ve nhe-
liğryle ona sağianan bağışıklıkla
bağdaşmaz" dedı.
Uye SaBm Oztuna da kürsüde
konuşan milletvekılinin sözlerin-
de aşınhklar olsa da, kürsüden zor-
la indirilmeleri gerekmediğini, ak-
sinin kişilik hakJanna saldın oldu-
ğunu bildirdi.
Kürsüde yaptığı konuşmasına
tepki gösteren DYP'liler tarafından
yaka paça indirilirken hırpalanan
eski milletvekili Mahmut Afank'ın
tazminat almaya hak kazandığı da-
vada verilen karan, "Milletvekili
kürsüde tahrik edici konuşuyorsa,
2DriaiiKİintoxsikişflikhaklarını<aJ-
dındegydir" görüşüyle bozan Dör-
düncü Hukuk Dairesi üyeleri Bi-
lal Kartal ve SaKm Öztuna karara
muhalif kaldılar. Kartal ve Öztu-
na, milletvekillerini, özellikle Mec-
lis'te dikkatli davranmalan konu-
sunda uyardılar.
Üye Bilal Kartal, iki sayfalık
karşı oy yazısında, Alınak'ın o dö-
nemde SHP adına yaptığı konuş-
masında Kars Digorda iki gencin
öldüğünü, birinin asker, diğerinin
PKK'li olduğunu s^ylemesinin,
PKK'liyle askeri bir tuttuğu şek-
îşkence gören gençlerin yakınlan, Manisa Ruh Hastalıklan Hastanesi'ne başvurdu
Hastanedeişkenceprotestosu
NECATİAYGIN ^
tZMİR-Manisa Emniyet Mudür-
lüğü'nde 14-20 yaşlanndakföğ-
rencilere uygulanan işkenceye tep-
kiler sürüyor. lşkence gören genç-
lerin yakınlan, siyasi partilerin ve
sivil toplum örgütlerinin temsilcı-
leri, işkenceyi protesto amacıyla
dün Manisa Ruh HastalıkJan Has-
tanesi'ne başvurdular. Emniyette-
ki işkence olaylannın "ruh sağhk-
laniu bozduğunu" belirten genç-
lerin velilerini muayene eden baş-
hekim psikiyatrist Dr. SemihÖzalp,
eylemcilere sakinleştirici ilaçlar
içeren reçete yazdı, nih sağlığı cid-
dı olarak bozulanlann mesai saat-
leri içmdetmşvörmalan durumun-
da tedavi edilebileceklerini söyle-
di.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
Manisa Girişimcileri öncülüğün-
de, Manisa Ruh ve Sinir Hastalık-
lan Hastanesi önünde toplanan çok
sayıdaki tutuklu yakını, sendika ve
demokratik kitle örgütü temsilcile-
ri adına bir basın açıklaması yapıl-
dı. Açıklamayı yapan ÖDP Mani-
sa Girişimcileri sözcüsü Cemai Bek
dek, Manisa adının geçen ay boyun-
ca gazete manşetlerinde, televiz-
yonlann haber bültenlerinde "iş-
kence" ile birlikte anılır olduğunu
belirterek şöyle konuştu:
"Kentimizde son bir aydır taıuk
oMuğumuzişkenceyi çocuklanmız-
ta birükte bu denli apaçık bir ger-
çeklik olarak yaşamamjz, her biri-
mizin ruh evreninde olağanüstü gel-
gitlere, kınlmalara ve sa>nlık betir-
tilerine neden oldu. Cece terieme-
lerinden uykusuzluğa, buiantılar-
dan bayguılık nöbetlerme kadar bir
dizi davramş bozulduğuna yol açü;
psikiyatrisderden yardım almayı
zorunlu hale getirdi. Onun için bu-
gün burada Manisa AkıJ ve Ruh
Sağlığı Hastanesi'ndeviz. Doktor-
lan dikkatlc dinieyeceğiz, tedavi
önerilerini yerine getireceğiz. .\ma
bir şeyden eminiz ki. içinde y aşadı-
ğunız sorunun >arı sonımiuluğu,
yurttaşlann en temel hakkı oian >»-
şama hakkını korumak oian Emni-
HA&TALIKLA Kl
Eylemcileri muayene eden hastane başhekimi Semih Ozalp, sakinleştirici reçeteler yazdı. Özalp, işkence
nedeniyle ruh sağhğı ciddi şekilde bozulanlann tedavi göreceğini söyledi
>etgörevliJerijıin bitmek bilmez bir
kan davasının iz süriküleri gibi dav-
ranmalan, futursuzca manız kakb-
ğımı/ baskılarsa da öbür yansı 15
yıldır her tiirlü insanlık dışı baskı
karşısuıda takındığınuz kahrolası
suskunluğumuzdur. Biz Özgürlük
ve Dayanışma Partisi taraftarlan
oiarak hukuk devleti tesis edUince-
ye kadar. işkence sorumlulan >ar-
gı önüne çıkanlıncaya kadar sessiz
kahnayacağımızı duyuruyoruz."
Daha sonra hastane başhekimi
Dr. Semih Özalptarafından muaye-
ne edilen velilerden SaüTaşar. gö-
zaltına alınan kızının işkence gör-
düğunü ve cinsel tacize uğradığını
öğrendikten sonra hayatının altüst
olduğunu belirterek "Kızıma işken-
ce yapılması, anne olarak ruh sag-
iığunı bozdu, geceieri uyuyamaz oJ-
dum, sürekli kızım gözümün önü-
ne geliyor. Kızımın anlattıklannı
düşündükçe akhmı kaçıracak gibi
oJuyonHn"dedi. Birbaşka veli Kor-
kırt Senol da oğlunun gözaltında iş-
kence gördüğünü belirterek şunla-
n söyledi:
"Öla> günü polisler e\imizi ara-
dılar. komşulanmıza evimizde te-
rörist okiuğunu ve önlem aldıklan-
nı söylemişler. Bu olaydan sonra
mahaile halkı bize terörist gözüvlc
bakar oldu. Mahallemizde dışlan-
dık; bu nedenle ruh sağlığunız bo-
zuldu. Geceieri uyuyamıyoruz. Gün-
düz dışan çıkamnoruz, komşulann
yüzüne bakamıyoruz. Kısacası ruh
hastası olduk."
Başhekim Özalp, sağlık kontro-
lünden geçirdiği hastalann bir k?s-
mına sakinleştirici ilaç verdi. Du-
rumlannı ciddi gördüklerinden ise
tedavi amacıyla hafta içindeki gün-
lerdebaşvurmalannı istedi. Hasta-
ne önünde toplanan grubun açık-
lama yaptığı süre içinde çok sayıda
sivil polis de olayı izledi.
linde yorumlanamayacağını bil-
dirdi. Bu sözlerle içinde bulunu-
lan ortam itibanyla iki kardeşin
karşı karşıya getirildiğine ilişkin ka-
nısuıı dile getirdiğine dikkat çeken
Kartal, yazısının diğer bölümle-
rinde, düşünceye saygı istedi. Kar-
tal şöyle devam etti:
"Davacı (Ahnak), ülkenin çok
önemli bir sorunuyla ilgili düşün-
cekrini açıklamıştır. Konuşmala-
nnın içeriğinin siyasi olması işin
doğasının gereğidir. Konu-
şan, bir siyasetçidir. Konuşu-
lan yer siyasi bir kurumdur.
Konu da siyasidir. Böyle bir
konuşmanın yapüdığı yerde
ve konuşan da milletvekili
olunca, onun si\ asi düşünce-
sine dahi sınır koymak doğ-
ru değüdir. Çünkü o siyaset
üreten bir kişidir.
'Sabır şarf
Bir Meclis kürsüsünde >a-
pdansryaa düşünce açıklama-
sına tüm ü>elerin sabır ve ta-
hammüi göstermesi işin do-
gasının bir gereğidir. Konuş-
ma onay görmüyorsa, cevap
verflir ve eleştirilir.
Konuşanı susturmak, onu
itelemek, hırpalamak yasa-
manın görev ve niteligiyle,
'ona sağianan bağışıklıkla
bağdaşmaz'. Bu bağrşıklığın
amacL, kamu yaranmn da-
ha iyi gerçekleşmesini sağta-
makür."
Dördüncü Hukuk Dairesi
üyesi Salim Öztuna da, kar-
şı oy yazasında milletvekili-
nin Meclis çatısı altında tüm
söz ve davranışlanna üstün
özen göstermek dunımunda
olduklanna dikkat çektikten
sonra şöyle dedi:
"Yasaımz gereği milletve-
kili seçildiği yörenin değil,
tüm mffletin vekili durumun-
dadır. konuşması sırasında
belli kitleyi Incitip tahrik edi-
ci i&devesözkrden kaçmmak
durumundadır. Ancak dava-
cının sözlerindeki aşınukla-
n nedeniyle davaluun ve di-
ğer miUetvekiEerinin onu kür-
süden zoıia indirmeleri de
gerekmez. Meclis içtüzük hü-
kümleri gereği yapılacak iş-
lemin belirlenmesi Mecfisyö-
netimine aittir. Davacının tah-
rikiv le de olsa davahmn dav-
rantşı (kürsüden zoıia indir-
me)hukuka aykın btçimdeId-
şilik haklanna saldın oluş-
tunır."
Üye Bilal Kartal aynca ye-
rel mahkemenin, zoria indir-
me nedeniyle DYP'li Sadık
Avundukluoğlu'nun 7 mil-
yon lira tazminata mahkûm
edilmesini yeterli görmedi
ve tazminann arttınlmasını is-
tedi.
Suç işlemede en büyük faktör çevre
• îstanbul Adli Tıp
Kurumu'na bir yıl
içinde gelen olgular
üzerinde yapılan
araştırmada, suçlu
kişilerdeki
antisosyal
davranışlann aile
ve okul döneminde
ortaya çıktığı,
çevr. in de
etkisiyle giderek
ilerleyip suça
yöneldiği
belirlendi.
EVtNGÖKTAŞ
ANKARA- Istanbul Adli Tıp Ku-
rumu'nca yapılan araştırmada, suç-
lu kişilerdeki antisosyal davranışla-
nn aile ve okul döneminde ortaya çık-
tığı ve suç etkeninde çevrenin önem-
li rol oynadığı belirlendi. Suç işle-
yenlerin yüzde 14'ünün de "psiko-
pat" olduğu kaydedildi.
Istanbul Adli Tıp Kurumu'na bir
yıl içinde gelen olgular üzerinde ya-
pılan araştırmada, antisosyal davra-
nışlann, kalabalık ailelerden gelen
kişilerde daha sık görülen bir eğilim
olduğu, ailenin sosyal statüsünün
çocuğun aile ve sosyal çevredeki
yalnızlıklanna bağlı olarak arttığı
belirlendi. Hırsızlık, gasp, yarala-
ma, uyuşturucu, yankesicilik ve ız-
rar gibi suçlan işleyenlerin genel-
likle psikopat yapıh kişiler olduğu,
bu kişilerin yerleşik olan düzeni yık-
mak, her ne pahasına olursa olsun ko-
lay yoldan başanya ulaşmak, hayat-
ta sürekli olarak yeni ve sihirli bir
zevk aramak istedikleri kaydedildi.
Kuruma rapor almak için getirilen
ve "psikopat" tanısı konulan kişiler
üzerinde yapılan araştırmada, anti-
sosyal davranış bozukluğu içinde
olup suç işleyenlerin yüzde 88'inin
müzik dinlemeyi sevdiği, bunlardan
yüzde 54'ünün arabesk, yüzde
34'ünün özgün, yüzde 12sinin de sa-
nat, halk ve hafîf muziği dinlediği
saptandı.
Araştırmada aynca, bu tür suçla-
n işleyenlerin yüzde 64'ünün ilk cin-
sel ilişkisini bir fahişe ile, yüzde
20'sinin kız arkadaşı ile yaptığı, yüz-
de 3'ünün de cinsel ilişkiye girme-
diği belirtildi. Psikopat suçlulann
yüzde 94'ünün normal, yüzde 4'ünün
yukan, yüzde 2'sinin de aşağı zekâ
düzeyine sahip olduğu belirlenen
araştırmada, bu kişilerin yüzde 82'si-
nin alkol, yüzde 62'sinin de hem al-
kol hem uyuşturucu bağımlısı oldu-
ğu ortaya çıktı.
Psikopat suçlular
Araştırmada, psikopat suçlulann
yüzde 72'sinin birden fazla suç işle-
diği, yüzde 14'ünün köy, yüzde
38'inin kasaba. yüzde 48'inin kent-
te yaşadığı belirlendi. Aile yönünden
yapılan incelemede, psikopat suç-
lulann yüzde 44'unün anne veya ba-
badan birisini kaybeftiği, yüzde
4'ünün her ikisini kaybettiği, yüzde
6'sının ise anne ve babasından biri-
sini ya da ikisini hiç görmedigi sap-
tandı. Bu kişilerin yüzde 67'sinin
okuma alışkanhğı olmadığı, okuma
alışkanlığı olanlann yüzde 78'ınin ga-
zete okuduğu, bunu kitap ve dergi-
lerin izlediği saptandı.
Araştırmanuı "sonucvetaruşma"
bölümünde. suç işlemede çevrenin
büyük rolü olduğu vurgulanarak
"Suç işlemeye giden yol sonuc olarak
bir antisosyal olaydır. Yalnızca bir
veya birkaç suçluvia ilişkisi olan de-
ğiLa> nı zamanda birçok kurbanla da
Uişkisi olan bir eylemdir" denildi.
BÎZBÎZE
ERDAL ATABEK
ANAP Saklıyor mu,
Aklıyor mu?.. ;
ANAP'la Refah'ın iktidar paylaşımını görüyorsu--
nuz. '
Başbakan ANAP'tan. ;
Stratejik bakanlıklar ANAP'ın.
Stratejik bakanlıkların hangileri olduğunu da bu-
arada öğreniyorsunuz.
Milli Eğitim Bakanlığı stratejik, Kültür Bakanlığı de-"
ğil.
Dışişleri Bakanlığı stratejik.
Içişleri Bakanlığı da stratejik. (Ama Refah burayı ıs-
rarla istiyor.)
Milli Savunma Bakanlığı stratejik. ;
Malıye Bakanlığı stratejik. *
Stratejik bakanlıklar Refah Partisi'ne verilmiyor. \
Neden verilmiyor? t
Refah Partisi hükümet ortağı olmuyor mu? *
Refah Partisi devlet iktidannı elde etmiyor mu? -
Refah Partisi devlet stratejisinin ortağı olmuyor mu?
Olmuyorsa, iktidar ortaklığında işi ne?
Oluyorsa, bu örtülü ambargo neden?
Refah Partisi buna razı oluyorsa 'neden?' >
ANAP bunu çözüm görüyorsa 'neden?'
Daha baştan birbirine güvenmeyen iki parti ortak-<
lık kuracak.
Buna kendi Meclis üyelerinden güvenoyu isteye-'
cek.
Isteyecek duruma geldiği zaman da alacak.
Peki, bu toplum size, sizlere 'nasıl' güvenecek,
önemlisi 'neden' güvenecek?
Işte, politik sağın Türkiye'de geldiği hazin nokta bu-.
dur.
• • • ,
DYP-ANAP denemesi de başka bir hazin çıkmaz-
da gezinmişti.
Bu çıkmaz, Tansu Çiller'in başbakanlık hırsı gibi
göründü.
Bu çıkmaz, Mesut Yılmaz'ın Tansu Çiller'e öfkesi •
gibi göründü. i
Bu görüntü vitrindir.
Tezgâhta yatan asıl nedenler iki partinin de başa-
rısızlığıdır.
DYP-ANAP ortaklığı bu başannın tescili olacaktı.
Başından beri bunu istemediler. ;
Bu olay da politik sağın Türkiye'de tükenmiş oldu-
ğunu gösterir.
Politik sağın tükenmesi, politikanın tıkanmasına yol
açmıştır.
•••
Bu tobloda politik solun iktidar ortağı olma şansı
bile yoktur.
Politik sol, 12 Eylül'den beri sistemli olarak yıpra-
tılmıştır.
DSP partileşememiştir, Bülent Ecevit'le vardır.
CHP yıpratılmış, eritilmiş, etkisizleştirilmiştir.
Buna sevinenlerin de sevinecek bir şeyleri kalma-
mıştır.
Buraya gelişte, politik sağ kadar politik solun tem-
silcilerinin de hata paylan büyüktür.
Politik sağ rükenmış, polrtik sol etkisizleşmrsse de-
mokrasi için büyük bir tehlike doğmaktadır.
Çünkü demokrasinin kaynaklan onu besteyemez
durumda demektir. '
Tehlike de buradadır. • '.
• • • '•' •
Her çözümsüzlük kendi çözümünü yaratır. Dryalek-
tik budur.
Türkiye bu deneyi de yaşayacak ve görecektir.
Ekonominin yağmacılık olmadığı, politikanın köşe
kapma yanşı olmadığı, bütün bunlar yaşanarak öğ-
renilecektir. ;
Sosyal kurumlann neden sorgulanması gerektiği ya-
şanarak öğrenilecektir.
Toplum, bunları, bedelini ödeyerek öğrenecektir.
Çünkü, yalnız hak ettiğiniz şey sizindir.
Göktepe'ye İsveç'te
anma toplantısı •
GURHAN UÇKAN
STOCKHOLM- 8 ocak-
ta polıs tarafından gözaltın-
da öldürülen Evrensel ga-
zetesi muhabiri Metin Gök-
tepe,cumartesi günü Stock-
holm'de düzenlenen birtop-
lantıda anıldı. Isveç Türk
Dayanışma ve Kültür Der-
neği'nce düzenlenen toplan-
tıya Evrensel gazetesinden
Sevda Çetinkaya ve 100 ka-
dar izleyicı katıldı. "Türld-
ye'de düşünce özgüıiüğü ve
gazetecilerüı durumu" ko-
nulu toplantı, Isveç televız-
yonunun Mosaik adli prog-
ramının redaktörlerinden
Atay Dil'in yaptığı Uğur
Mumcu cinayetini ve hal-
kın tepkisini içeren fîlmin
gösterilmesiylebaşladı. Da-
ha sonra serbest gazeteci ve
belgesel fılmci Abdullah
Gürgün'ün aynı programda
yayımlanan ve Diyarba-
kır'daki muhalifbasının gün-
lük yaşamını yansıtan film
de gösterildi. Musa Anter
cinayetinin de anlatıldığı fîl-
min gösterilmesinden sonra
Sevda Çetinkaya, meslekta-
şı ve gazetesinin muhabin
Metin Göktepe'yi tanıtan bir'
konuşma yaptı. Çetinkaya,
bu cinayetin diğer faili meç-
hul cinayetler arasına soku-
lup unutulmaması için Tür-'
kiye'deki ilerici güçİertara--
findan gösterilen kararlı tav-
n övdü ve "normal a
da pek sık görüş I
oimayanflericfleriıı,ı
nn ve gazetecikrm, bu c
yetin ardmdan tekbeden oh-i
rak tepki gösterdiklerini".
söyledi. Sevda Çetinkaya^
Göktepe cinayetinden son-
ra devletin ilk kez suçunu
kabul ettigini, ancak agır so-
rumluluğundan, birkaç po-'
lisi suçlu göstererek sıynl-
maya çalıştığını da vurgu-
ladı.
Stockholm'ün merkezin-
deki ABF kurumunun ge-'
niş bir salonunda yapılan
toplantıya Isveçlilerden de il-
gi vardı. Bu nedenle konuş-'
ma, lsveççeye de çevrildi.'
Sevda Çetinkaya, bugün Tür-
kiye'de 166 düşünce suçlu-
sunun olduğunu, bu insan-
lardan istenen para cezasının
tutannın, holdinglerin öde-
diği vergi toplamını geçtiği-
ni açıkladı.
ABD'YE GREEN KART
BAŞVURUSU YAPMAK
İSTEYENLERİN DİKKATİNE
DV 97 programıyia Amerikan hükümeti, Amerikan
vatandaşlığı hakkj sağlayan 55.000 (ellibeşbin) adet
YEŞİL KART (Green kart) dağrtmak üzere başvuru
kabul etmektedir. Başvurulann en geç 12 Mart 1996
tarihine kadar yapılması gerekmektedir.
Bilgi ve başvuru işlemlerinin yaptınlmasi için New
York Hukuk Büromuzla anlaşmalı ve irtibatlı aşağıda
adresi ve telefonlan belirtilen büroya başvurabilirsi-
niz.
Av. KamB Akbay - Av. Mehmet Uçum
Kâtip Mustafa Çelebi Mh. Abdullah Sk. Bengisu Apt
NO: 2/4 TAKSIM/ISTANBUL
Tel: (0212) 25116 21 - 251 66 30 - 531 3518 - 531 30 07
Av. Iskender (Alex) Cematettin 401 Broadvray Suite 2210
NEVVYORK