04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
lYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ DIŞ HABERLER İFOR, Saraybosna'yı terk eden Sırplara yardım amacıyla Sırp askeri araçlann bölgeye girişine izin verdi NATO'dan, Sırp göçiine destek I». ğindeki Banşı Uygulama Gûcü (IFOR), Bosnalı Sırp ordusuna ait askeri kam- yohlann, Saraybosna'nın dış mahallele- rindetı aynlan Slrplara yardım amacıy- la bölgeye dâttnesine izin verdi. ffOR yetkilileri, "Srpterm beş gün- flfctfe sire içta geri tabn dflrt banflyö- iMfanverik- sflahss glrecek olan as- tekjesi istenmeyecektir. foforfcrin de sivil kryafet gryme- ektedJr" dedi. kamyonlarla taşınacak eşya- kısıtlama getirilerek hiçbir en- i malzenesinin çıtaşma izin veril- • Saraybosna'nın 4 banliyösündeki Sırplann göç etmesinin ardından, Ilijas, Hadzici, Ilidza ve Grbavica 19 martta Boşnak-Hırvat Federasyonu'nun yönetimine geçecek. meyeceği kaydedildi. Söz konusu 4 ban- liyödeki Sırplann istekleri dahilinde başka yerlere göç etmesinin ardından, tlijas, Hadrici, Ilidza ve Grbavica 19 martta Boşnak-Hırvat Federasyonu'nun yönetimine geçecek. 19 martta Sırplann kendilerine ya- sakJanrruş olan bölgelere girişine, IFOR komutanı Amiral LeightonSaıinYın ay- nlıkçı Sırplann lideri Momdlo Krajis- nik ile önceki gün yaptığı görüşme son- rasında karar verildiği kaydedildi. Smith, gazetecilere yaptığı açıklamada, Krajisnik ile Sırp sivillerin bölgeden Başkanı SafetOruçeviç'in istifa etmesi transferine yardım etmek için güvenli üzerine, Bosna banş sürecindeki ger- bir güzergâh tespit etme konusunu gö- ginlik devam ediyor. Oruçeviç m, bö- rüştüklerini belirtti. Sırplann göçüne yardımcı olunması karannda IFOR yönetimindeki Ingiliz Biriikleri'nin komutanı General Mkha- dV\Mker'ın Bosnalı Sırplann Natogüç- ~ _. , 7T^_ , .. T , leri ile tam işbıriiğine geçtiği yoiunda- Mostar'a tek beledrye başkanı kiaçıklamasınmdaetkili olduğu kayde- Oruçeviç, geçen hafta sonu gerçek- dildi. leştirilen Roma Zirvesi'nde Mostar'ın NATO yetkililerinin bildirdiğine gö- bir bütün olduğuna karar verilmesi üze- re, bölünmûş Mostar şehrinin Belediye rine, burada tek bir belediye başkanı ol- g y ç ç , Iünmüş Mostar şehrinin yeniden bir ara- ya gelmesi yönündeki isteğini vurgula- yarak istifasını geri almayı reddettiği belirtildi. ması gerektığini savunarak istifa etmiş- ti. Öte yandan, Mostar'ın Hırvat Bele- diye Başkanı'nın istifa etmediği kayde- dildi. Bölünmüş Mostar kentini birleştirme çabalannın Hırvatlar tarafindan redde- dilerek çıkmaza girmesi üzerine, kentin yönetiminı AB adına üstlenen Hans Koschnick, dûn bir Alman gazetesine yaptığı açıklamada birkaç ay içinde is- tifa edeceğini söyledi. n 3 dışişleri bakanlannın da bugün Brüksel'de biraraya gelerek Mostar'da- ki AB yönetiminin süresinin uzatılma- sını ve banşın sıvil yönlerini görüşme- leri bekleniyor. jamatlann oldurulmesine tepkiler 'Batı, en az Saddam kadar güvenilmez' Dış Haberler Servisi - Arap ül- kelerinde yayımlanan gazeteler, Irak Devlet Başkanı Saddam Hiseykı'i, Ürdûn'e kaçan ve daha sonra affe- ffieleHeri inancıyla geçen salı gü- MfoSdat'adönerı iki damadının öl- JKlrnesı içintalimatvermekle suç- fadı. frak'ın aşın dinci muhalif liden, lsiam Devrimi Ost Meclisi Başkanı Ayetunah MnhamiDed Bakr El-He- kbn, tran'da yayımlanan lran News gazetesınde dün yer alan demecın- ıdiger toptatanh aH rm yoketme sBzfi k di , 5 « « m n g 3e (İy<MKe «dfeOMgJP Mberi Unıınen uydumadır" göıüşûnü savundu. El-Hekim, damatlann öl- dûrülmesi talimatının Saddam tara- fından bizzat verildiğine inandıkla- nnı vurguladı.Iraklı muhalif lıder, "Saddam ve hükümeti, verdiği sfo- lerden dönmesryle tanımr" iddiasın- da da bulundu. Birleşik Arap Emirlikleri'nde ya- yımlanan "Gulf News" gazetesi, "Bundan böyle uluslararası toplu- tak, Bağdat rejiminin vaaderine na- sü inanacak? Dolayısıyla 1991'de Körfez Savaşı sonunda' imzalanaıı banş anlaşması gereği Saddam'ın p y geçerittğtai konyacak mı?" diye- rek kaygılan dile getiriyor. Yazıda, Birleşmiş Milletler ile Bağdat ara- sında sürdürülen göriişmelerde ele alınan "yryecek karşıhğı petroT sa- üşma izin veren anlaşmaya Irak'ın ne denli bağlı kalacağı da sorgula- nıyor. Dubai'de yayımlanan diğer bir In- gılizce gazete ise damatlan, Sad- dam'ın "açıklarmıyakalaıııakf 'için kullanan Batı'nın, işi bittikten son- ra desteğini çekmesini talihsizlik olarak yorumluyor. Gazete, "Öıtiya- a obn bflgleri Saddaa'a yakn çev- reknkn eide eden Batı, sonradan dertegüucekmekk General Hüseyin KaımTin idam fermanını imzaladı" diyerek, Batı'nın en az Saddam ka- dar güvenilmez olduğuna dikkat çekti. ABD Savunma Bakanlığı yetkili- len, General Hüseyin Kamil'in Irak'ın kimyasal, biyolojik ve nük- leer silahlanna ilişkin verdiği bilgi- ler ışığında Saddam' ı askeri yöndan abluka altına aldıklannı, dolayısıy- la bu bilgilerden büyük ölçüde ya- rarlandıklannı açıkladılar. Filipinler'de Ferdinand Marcos'un iktidardan indirilişinin 10. yüı kudanıyor. Marcos, 25 Şubat 1986 yılında gerçekleştirilen "Halkın Giicü" adı verilen ayaklanma sonucunda gö- revinden alınarak ailesivle birtikte sûrgûne gönderilmişti. Kutlama töreninde Filipinler Dev- let Başkanı Fidel Ramos bir konuşma yaparak ülkedeki vt>ksulluğa son verilmeden devri- min tamamlanmış sayılamayacağını kaydetti. Sürgüne gönderildiği Hav»aii'de 1989 yılın- da ölen eski diktatör Marcos'un şimdi Temsikikr Meclisi'nin bir üyesi olan eşi Inielda Marcos'un taraftarlan, başkent Manila'da bir protesto gösterisi düzenleyerek hazuiadık- lan hükümet karşıü pankartian yakülar. (Fotoğraf: REUTER) Batı, Yeltsin'i destekliyor 16 haziran devlet başkanlığı se- çtmleri, Rusya'nın yazgısını değiştirs- bilir. Yalnız Rusya'nın değil, BDT ül- keteri başta olmak üzere dünyanın gidişine yenı çizgiler getirebilir. Se- çimlerin anlamını iyi bilen Batılı ülke- ler, Moskova'ya karşı titlz bir siyaset uygulamaya çalışıyorlar. Bir yandan komünist lider Gennadiy Zyuga- nov'un seçimleri kazanma olasılığını gdz önünde tutarak dıkkatlı davran- maya gayret ediyorlar; bir yandan da Rusya'da 1991 sonrası dönemin sür- mesi için kendi katkılannı yapmak is- tiyoriar. Merkez sağın güçlü bir aday çıka- ramaması Batı'yı düşûndürüyor. Genç ve yetenekli ekonomist Grigo- riy Yavlinski'nin oy potansiyeiinin yüzde 10-15 civannda otacağı öngö- rüten, Batı'yı yeniden Boris Yettsin'in 'ehvenişer aday" olduğu düşünce- sine itiyor. özellikle ABD, Fransa ve Almanya, tercihini açıkça Yettsin'den yana ortaya koyuyor. Kasım ayında kendisi de seçim st- navına ginecek olan ABD Başkanı Bill Clinton, Yeltsin'i desteklediğini her fırsatta belli ediyor . Avrupa'da ise bugünkü Kremlin yönetimine sempatiyle bakanlann baştnda Fransız ve Alman liderleri Jacques Chirac ve Hetmuth Kotıl geliyor. Rusya'nın, Avrupa Konse- yi'ne ûye olmasında belirleyici rol oy- nayan bu iki ülkenin başbakanlan, geçen günlerde Moskova'ya, daha çok "Yeltsin'e moral destek" anla- mına gelen ziyaretler yaptılar. Almanya, Rusya'nın önde gelen ti- cari ortağı; Rusya'ya en fazla yatınm yapan ülke; Moskova'nın dış borçla- nnın yüzde 4O'ı Almanya'ya. Aynca Kohl, bir zamanlar Doğu Alman- ya'dakı askeri birlikleri saptanan ta- rihten önce geri çekerek kendisine seçim kampanyası sırasında güçlü bir destek vermiş olan Yeltsin'e kar- şı borcunu ödeme kaygısı içinde. Yeltsin'le Chirac arasındaki karşı- lıklı sempati ise sır değil. Fransa baş- kanlık seçimleri öncesinde Yeltsin'in Türki cumhurlyetler Osmanlı-Rus rekabeti Türkiye, artık Rusya bastnının gün- deminden hiç düşmüyor Geçen cu- ma günü Pravda gazetesinin hafta- hk ekinde Boris Dolgov imzasıyla yayımlanan yazı da Türkiye'ye gös- terilen ilginin örneklerinden biriydi. Ama daha çok, Osmanlı-Rus ilişki- ^SartrUtt âpnrMa|QP|k Kremlin'i An- kara'ya karşı uyarafı bir örnekti bu. T&lciye'dBveMüsMrtannüfusJues- M Sovyot eumhurtyrtterinde Islama 8(omlanrttaztayaygrtaştığının belir- idtğiyaada, "Fasta* Kazakıstan'a' tedar uzanacak bir Turan kuşağt" (!) tehlikesine dikkat çekildı. Çariık Rusyası'nın 18. yüzyılın sonlannda büyük mücadetelersonucu Osman- lılan Kınm'dan ve Kuzey Karadeniz kıyılanndan uzaklaştırarak hem Ta- tariann saldınlanna set çektiği hem güçlü bir Karadeniz fitosu oluşturma şansına kavuştuğu hem de Bogaz- lar'a açıldığı anımsatıldı. Devamla, Balkan halklannın bağımsızlaştınl- masının Rus-Türk savaşlannın so- nucu olduğu vurgulandı. Dostluk dö- nemlerine de atıfta bulunularak Sov- yetler Biriiği'nin Türkiye'ye verdiği bazı yardımlar sıralandı. Pravda ga- rfetesindeki yazıda, bugün Türki- ye'nin, BDTnin Türki ve Müslüman ülkeierine, Rusya'nın bazı özerk cumhuriyetlerine, MokJova'da Ga- gavuzlara, Kınm'a ve -Moskova'ya karşı işbirliğini güçlendirmek ama- cıyla- Kiev'e gösterdiği ilgiye işaret edildi. Enerjı kaynaklannın giderek Orta Asya ile Kafkasya'dan Türki- ye'ye akarakAnkara'nıngücünegüç katacağı yorumu yapıldı. Olası tehli- kelere karşı, Rusya'nın becenkli bir yönetime, çağdaş bir ekonomiye ve güçlü bir orduya sahıp olmasının önem taşıdığı belirtildi. dolaylı olarak Chirac'ı destekleyen konuşmalar yapması, daha sonra da Paris'in nükleer denemelerde gös- terdiği inadı özel biranlayişla karşıla- ması belleklerde. Chirac ise Fransız pilotlan Sırplann elinden kurtaran Yeltsin'e oldukca sıcak teşekkür me- sajlan göndermiş, ardından da Bos- na'daki Rusya birliklen için özel sta- tü sağlanmasında önayak olmuştu. Fransa yönetıminın, dış polıtik ko- nulardaAlman meslektaşlanna oran- la Washington'dan daha bağımsız davrandığı ve özellikle de Rusya'yı, Avrupa güvenlik sısteminin ıçine çek- mek için daha etkın çaba sarf ettiği kanısı yaygın. Bununla birlikte, Fransız ve Alman heyetlerinın Moskova ziyaretleri sıra- sında, her iki ülke dışişleri yetkilileri- nin de amacın "Yeltsin'edestefc ver- mek" olmadığını, kendileri açısından önemlı olanın kışiler değil, uygulanan siyasetler olduğunu vurgulamalan, diploması gereklerinın ötesinde an- larn taşıyor. Batı, Yeltsin'in başanlı ol- ması olasılığına kuşkuyla bakıyor. Bir başka adayın seçilmesi durumunda, onunla ılişkıleri daha şimdiden ger- gınleştiımekten kaçınıyor. Aynca güçler dengesinde son anda gerçek- leşebilecek değişikliklere hazırlıksız yakalanmak istemıyor. Amerikan, Fransız ve Alman bası- nı ise Yettsin konusunda resmı yöne- timJerden çok daha karamsar görü- nüyor. Üç ülkenin ünlü gazetelerinde yayımlanan pek çok makale, Rus- ya'da Yeltsin döneminin kapanmaya başladığı yorumunu içeriyor. Rusya için Batı desteğinin taşıdığı anlama gelince... Bir zamanlar yurt- dışında son derece popüler olması- na karşın ıçende hızla zayıflayan es- ki lider Mihail Gorbaçov ömeğinde de görüldüğü gibi Rusya yurttaşlan açısından Batı'nın sözü lazla anlam taşımıyor; hatta zaman zaman ters etki yapıyor. Bu açıdan, Batı'nın Yelt- sin'le arasındaki mesafeyi küçüttme- si veya büyütmesi pek önemli değil. önemlı olan, Batı ile arasındaki me- safeyi Yeltsin'in nasıl ayarlayacağı. Uluslararası Para Fonu'ndan 10 mil- yar dolardan fazla yardım alırken ve Batı'dan ekonomik-siyasal konular- da destek isterken halkın gözünde "Batıcı" imajı kazanmaktan çekinen Yeltsin, aynı zamanda Rus milliyetçi- liğini de yürütmek zorunda. Rusya-Orta Asya Moskova, OPEC'e alternatif arıyor Moskova kulisleri fısıltıtarla dolu. Bunlann bir kısmı zaman içinde asılsız çıkıyor, bir kısmı da ateşin olmadığı yerden dumanın tütmeyecegini kanıöıyor. Şu sıralardaki fısıltılardan biri de Rusya'nın, bazı BDT üyeleriyle birtikte ve Irak'la işbirliği içinde, OPEC'e (Petrol Ihraç Eden Ülkeler örgütü) altematif yeni bir uluslararası petrot örgütü kurulması için nabız yokladığı yolunda. Bona göre Kremlin'de, Rusya'nın; Irak, Azerbaycan, Kazakistan, Türi<menistan, Çin, Romanya ve OPEC içinde ABD'ye soğuk bakan bazı üyeterte birtikte (lran, Libya, Ekvador, Gabon) petrol ihracatçısı ülkelerin yeni bir uluslararası örgüt oluşturması planlanıyor. Öte yandan Moskova, başını VVashington'un çektiği Irak'a yönelik ambargonun kaldınlması için aktrf çaba sarf ediyor. Bu arada Rusya-lrak ilişkileri gelişiyor. Irak'ın, petrol endüstrisini yeniden güçlendirmesi ve kadro eğitimi konulannda Moskova'dan destek alması, buna karşılık Rusya mallannın ithali, Rusya yatınmlannın, şirketlerinin ve bankalannının avantajlı koşullara kavuşması için güvenceier verdiği bir anlaşma yapıldığı belirtiliyor. Yaptlan bir başka anlaşma da Irak'ın Sovyetler Birliğt'ne olan 10 milyar dolarlık borcunun, ambargonun kalkmasından sonra petrol ve likit gaz olarak Rusya'ya ödenmesiyle ilgili. Moskova-Bağdat hattında Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir başka konu da şu: Irak, Rusya'dan gelecek transıt petrol için Moskova'ya yalnızca kendi limanlannda uygun koşullar sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda Suriye ve Lübnan'ın Akdeniz'deki ümanlanna uzanan petrol hatlannda da kolaylık göstermeyi vaat ediyor. Bu, Türkiye'nın Bogazlar'daki uygulamalanna karşı Rusya'nın rahatlatılması anlamına geliyor. Küba, 2 sivil ABD uçağını düsürdü Karayibler'de yeni bunalım Dış Haberter Servisi- Havana hükümeti dün biraçıklama yaparak, Küba Hava Kuvvetle- ri'ne ait jetlerin önceki gece iki sivil Ameri- kan uçağını düşürdüklerini doğruladı. tlk açıklamasını olaydan 15 saat sonra yapan Küba Dışışlen Bakanlığı. "Havasahalannı ihial eden iki korsan uçağın düşürüldüğü ve bunuru böyiesiey lemleri gerçekİeştirenve ce- saret edenlere bir ders otması gerekti§'"ni ıfade ettı. Açıklamada, "Küba'nın bağunsz- hğuu \« halkuı gü>vnligini korumak için tüm tedbirleri almaya de>-am edeceğtz" denıldi. Beyaz Saray sözcüsü Michae) McCurry, ıçlerinde 4 kişı bulunan 2 küçük uçağın, TSİ 23.45 sıralannda Florida ile Küba arasında, Havana'nın 30 km. kuzeybatısında uluslara- rası sularda Küba jetlerince vuruldugunu açıkladı. Havana Hükümeti ise uçaklann Kü- ba hava sahası içerisinde, Havana'nın batı- sındakı Playa Baracoa'nın 5-8 mil kuzeyin- de düşürüldüğünü savundu. ABD kıyı koru- ma bırliklerinin, derhal olay bölgesıne sevk edilerek arama çahşmalanna başladıklannı açıklayan McCurry, arama çalışmalannın Havana'nın 18 mıl kuzeyinde yogunlaştınl- masmın, olayın uluslararası hava sahasmda meydana geldiğini gösterdiğini kaydetti. Sözcü, düşürülen uçaklarda bulunan 4 kişi- nin akıbetlerinin aydınlığa kavuşmadığ\nı da belirtti. Küba savaş uçaklannm iki sivil uça- ğı vurmalannı "şiddetk kuıayan" ABD Baş- kanı Bill Clinton, Atlantık'tekı Amerikan kuvvetlerinden arama-kurtarma çalışmalan- nı desteklemelerini ıstedi. McCurry Küba hükümetınin, bölgede arama ve kurtarma çalışması yapmak ısteyen ABD gemılerine ülke karasulanna gırmc ızni verdiğini açık- ladı. Küba Dışişleri Bakanlığı, önceki gün erken saatlerde üç uçağın Küba hava sahası- na gırdiğmi ancak Küba hava kuvvetlerine ait uçaklarca yollannın kesildiğini kaydetti. Açıklamada, iki uçağın birkaç saat sonra ye- niden hava sahasına girmeleri üzerine düşü- rüldüklennı bildirdi. Küba rejimine muhalifkaynaklar, uçakla- nn rejimine muhalif pılotlann kurduğu "Yardımcı Kardeşler" adlı bir demeğe ait olduğunu ve Küba'dan sallarla kaçan mülte- cileri denizden toplamak için uçtuklannı id- dia etmışlerdı. TURNIKE SEMİH GÜNVER Siyah Bir Şapka Bayram günlerini Ankara'da günlük güneşlik ilbahar ha- vası içinde yaşadık. Başkentin sokaklan her bayram gibi bu defa da boşalmış, özel arabalar deniz kenarlanna kaçmış- lardı. Emekli büyükelçi dostum Ecme) Barutçu, Türkiye mil- letvekilliği adayiığı için DSP'ye yatırdığı yüz milyon lirayı, par- n'nin namuslu idarecilerinden geri almtşt. Vaatlerine sadık ka- larak bizi bu mutlu gelişmeyi kutlamak için arife günü, kale- deki VVashington Lokantası'na davet ettiler. Saman Paza- n'ndan kaleye uzanan yokuş, bayram altşverişlerini yapan halkla doluydu. Tatil şansına sahip olmayan insanlar, sanki kentin yukan mahallelerini istila etmişlerdi. Araba, kalabalı- ğı yararak kale içinin dar yollanna girdi. Tepedeki küçük mey- dan bomboştu. Sağda eski bir Ankara köşkü restore edile- rek lokanta haline getirilmişti. Merdivenleri çıktık. VVashing- ton'un sahibi, güler yüzle bizi karşıladı. Kahverengi ceketle- ri ile garsonlar sıraya girdiler. Içeride beyaz örtülü masalar, kendi hallerine terk edilmiş Kardak kayalıklannı andınyordu. Ecmel'e "Biraz abartmışsın" dedim, "ikram iyi de koca lo- kantayı bizim için kapatmana gerek yoktu." Aşagılarda An- kara ağaçsız, yeşilsiz, kül rengi uzanıyordu. Gerçek bir su- böreği, ızgara lagos, kaymaklı ekmek kadayıfı tsmariadık. Özel derdimiz yoktu. lleriye dönük hesabımız mevcut değil- di. Siyasetle doğrudan ilişkiye hiçbir zaman sahip olmamış- tk. Lokanta çalışanlannın mütebessim bakışlan altında ra- hatça dedikodu yaptık. Ecmel Baruiçu'nun son DSP Türki- ye milletvekılliğı teşebbüsü de Anayasa Mahkemesi karan ile gözlerini açamadan hayal olup gitmişti. Hepimiz seçim- lerde çeşitli nedenlerle farklı oylar kullanmıştık. Memleket battı batacaktı. Günler geçiyor. Parti liderleri, hükümet kur- ma çabalannda bencillik, inatçılık, çıkarcılık yüzünden temas- lannı olumlu sonuçlandıramıyorlardı. Genel başkanlann hep- sini kabahatli buluyorduk. Hiçbiri seçimlerden önce halka yaptıklan vaatleri yerine getirebilmek cesaretini göstereme- mişlerdi. Uyuşturucunun etkisi altında kalmış gibiydik. Gü- nü gününe yaşamaya alışmıştık. Bayram günlerini çocuklanmızla birlikte geçirdik. Ögle sa- atlerinde Kavaklıdere Tenis Kulübü'nde yemek yedrk. Ahçı- başı yemeklerin lezzetinı düzertmiş,fiyatJartahammül edile- bılecek düzeye indinlmişti. O sırada, TBMM odalannda Re- fah ve Anavatan temsilcileri bakanlıklann pazarlıgı içindey- diler. Necmettin Erbakan Hoca'nın neşesi kaçmış gibıydi. Erbakan'ın gozlen dalgın, rengi sararmıştı. Hoca, daha önce de koalisyon tecrübelenni yaşamıştı. Fakat, bu defa iş değişikti. O artk bir koalisyonun küçük ortağı değildi. Tür- kiye'nin seçimden çıkmış en büyük partisinin başındaydı. Çarklar artık tersine işliyordu. Baskıya tahammül, ona dü- şüyordu. Ne verse Mesut Yılmaz'ı tatmin edemiyordu. Par- ti tabanı ile olası koalisyon ortağı arasında sjkışmışt. Erba- kan, Çiller'in inatçılığını taklit edemezdı. Eline kadar gelmiş iktidan kaçırmak akıllı bir davranış olamazdı. Yola çıkılmıştı, devam gerekiyordu. Mesut Yılmaz'ın tutumu daha da kanşıktı. Refah'la işbir- liği yapmakla seçim öncesi söylediklerini unutmuş görünü- yordu. Buna karşın ona inanarak oy vermiş olanlan şaşırt- mış ve onlan şimdiden kaybetmişti. Sorunlan çözebilecek güvenîlir bir hükümette yer alabileceğini açıklamıştı. Oysa, Refah'la böyle bir güvenin sağlanamayacağını peşinen bil- mesi gerekirdi. Müstakbel ortağı ile rakip takımlar gibi mü- cadele ediyordu. Partide tepkiler ortaya çıkmıştı. Kaya Er- dem'in başlattığı isyan ve düş kınklığı hareketi daha da ge- nişleyebilirdı. Bakanlıklann en mühimlerinı elde etmesi neti- ceyi sağlamazdı. On aylık bir başbakanlık devrinde Türki- ye'nin içinden çıkılması çok zor sorunlannın hangisinin çö- zümüne ımkân sağlayacaktı? On ay, rüya gibi çabuk geçer. t-%997 baştnda ülkeyi ne durumda Erbakan'a iki yıl içinteS' lim edecekti? Büyük BrriHc Partisi'nirttJavranışına da aMım ermiyor. ANAP'la seçim ortaklığını yapmasaydı bugün TBMM'ye tek bir milletvekili bile sokamayacaktı? İş bitince partiden aynlmak ne dereceye kadar dürüst bir davranıştr? Çiller, Uludağ'da bayramının bir kısmını geçirdi. Hâlâ, nef- ret ettiği Mesut Yılmaz'dan umudunu kesmemiş. Fakat, yi- ne de başbakanlığını sürdürme hayalini terk edemiyor. Re- fah'la ortaklığın memleketi felakete götüreceğini iddia edi- yor. Tehlıke bu kadar büyükse, ne için fedakârlık edip baş- bakanlığı terke yanaşmıyor? Gazetelerde bu yolda tutum de- ğıştırdığı yolundaki haberier, acaba doğru mu? Doğrusu bu- nun için çok geç değil mi? Siyasilerimiz iftarlan, sahurlan, namazlan kaçırmadılar. Di- ni inanç ve davranışlannın bol bol TV ekranlannda gösteril- mesine müsaade ettiler. Sayın Cumhurbaşkanı da bayram namazını Istanbul'da Tophane Camii'nde kıldılar. Etrannı ce- maat, sevgi ve ilgi ile çevirdi. Namaz çıkışı, Demirel resmi ara- basına zor girebildi. Başlannda beyaz namaz takkeleri bir pa- patya taıiası gibi uzanan mümin vatandaşlann arasında ka- yıp olmuş gibiydi. Bu arada havaya bir kol uzandı ve siyah bir şapka havada sallanmaya başladı. Bu jest, Cumhurbaş- kanı'nın her şeye rağmen laikliğe ve Atatürk inkılaplanna bağlılığının cesur bir ifadesi ve ilanı mrydı? Btz öyte yonjm- ladık. Bankamaükten aton a/p satmak o kadar kolayki... • Kartnızı yerieştmn ve şjfmnzı gtm • K^njinıza çıkan ekıanda'Dıger Işterrier'ı seçn • -Dığer tşlemler ekrannda "Yatmm Hesabı Işiemleri'n seçm Sonra da Yatınm Fonu ahm- satım tuşianna basm. • ŞnniMenkulKıymetkodgıhşıryseçınve "830" numaralı kodu grm Karşınıza •AHmMmSatım Iştefrten" pkacak. • Artık enaz5gr ve 5'm katan olmak uzere Gtedğmz kadar altın alaMr yadavarolanaltmınaısabpnakde çew€öirsmz. ^. .- Hepsi bu kadar. r- yaln •i • Iş Bankasfnda!..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle