Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
THE MLL STREET JOÜENAL , Türk ekonomisini yorumlarken riskin sürekli arttığına dikkat çekti:
Türkiye, 'Meksika kritinin'eşiğinde! • Meksika'nm Türkiye gibi
l>asa vade yüksek faiz iç ve
dış borç kıskacından
kcurtulamadığını anımsatan
ünlü gazete, başta
VVashington olmak üzere
clünyanın büyük finans
merkezlerinin Türkiye'deki
gelişmeleri kaygiyla
izlediğine dikkat çekti.
Ekonomi Servisi- Dünyanın en önem-
li ekonomi gazetelerinden The Wall Stre-
et Journal, Türkiye ekonomisinin içinde bu-
lunduğu ekonomık ortamın, Meksika'yı kri-
ze sürûkleyen koşullarla büyük benzer-
likler gösterdiğini bildirdi. Meksika'nm
aynı Türkiye gibi kısa vade yüksek faiz iç
ve dış borç kıskacından kurtulamadığını
anımsatan ünlü gazete, başta VVashington
olmak üzere dünyanın büyük finans mer-
kezlerinin Türkiye'deki gelişmeleri kaygıy-
la izlediğine dikkat çekti.
Türkiye ekonomisinin içinde bulundu-
ğu ortamı 'kriz' olarak nitelendiren The
Wall Street Journal'in dünkü savısında
Kyle Pope imzasıyla yayımlanan yorum.
bukoşullarnedeniyleradikallslamiakım-
lann güçlendiğini ileri sürdü. Yazıda. Mek-
sika'da olduğu gibi. yüksek faizin cazibe-
sine kapılarak Türkiye'ye gelen paranın.
ekonominın kötüye gitmesi halinde geldi-
gi hızla uçacağı vurgulandı. Türk bürok-
rasisinin Türkiye ile Meksika ekonomisi-
nin karşılaştınlması ile ilgili "Türkiye
Meksika kadar vabancı paraya bağım-
ü değil. Meksika döviz rezervleri 3.4
milyar dolardı Türkiye'ninki 13 milyar
dolar" şekiirıdeki demeçferine de yer ve-
ren veren gazete, Türk ekonomisinin teh-
like arz eden problemlerini şöyle sıraladı:
Döviz rezervleri yüzde 25 azalarak 12
milyar doiarainmesi. Hazine.bonolariçin
yüzde 180 faiz önermesine karşın, sat-
makta zorlanıyor. Yüksek faiz kısa vade-
li borç yapısmın yakın bir gelecekte bü-
yük ödeme güçlüğünü beraberinde getir-
mesi bekleniyor. Bütçe açığinda öngörü-
len hedefin yüzde 50 fazlasıyla, 9.3 mil-
yar dolar olması bekJeniyor. TL'nin ger-
çek değerinın üzerinde tutulması nedeniy-
le ihracatın güç yitirmesi. Dış ticaret açı-
ğınin 10.6 milyar dolara çıkması. Özelleş-
tirmenin bir an önce tamamlanması, sos-
yal sigorta sisteminin düzeltilmesi gibi
hedeflere erişilmemesi nedeniyle IMF yar-
dımlannın tehlikeye girmesi.
Yorumda, seçim öncesi gündeme gelen
siyasi harcamalann da kamu kaynaldan-
nı önemli ölçüde erittiğine dikkat çekildi.
Başbakan Tansu Çiller'in seçim nede-
niyie 3 milyar dolar düzeyinde harcama
yaptığı belirtilen yazıda, bu harcamalann
da mevcut hükümetin iktidannı koruma-
sına yetmediği vurgulandı.
Bu koşullara karşın Türk bürokratlan-
nın Meksika karşılaştırmasından hoşlan-
madığı. Türkiye'nin IMF desteğini tekrar
kazanmak için işten çıkarmalar ve ücret ke-
sintilerini içeren bir istikrar programmı
uygulayabileceği belirtiliyor.
Toplam 1289 dönüm arsası bulunan 7 fabrika yalnızca 1 trilyon 885 milyar liraya satıldı
Siimer Holding'de arsa yağması
BENCE
İZZETTİN ONDER
ESRA YEİVER
ANKARA - Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu'nun (ÖYK) geçen ay yalnızca 1 tril-
yon 885 milyar lira bedelle satışını onay-
ladıfı Sümer Holding'in Adana, Erzin-
can, Eskışehir, Hereke, Karaman, Nevşe-
hir ve Şanlıurfa fabrikalannın toplam 1289
dönüm arsaya sahip olduklan belirlendi.
Kurulun fabrikalann satışına ilişkin kara-
nnda öngörülen 3 yıl üretim zorunluluğu-
nun da hiçbir yaptınma bağlanmadığına
dikkat çekildi.
DSP Grup Başkanvekili Mfimtaz Soy-
sal'ın özellikle 230 dönüm arazisiyle 480
milyarliraya saîılan kurumun Adana Fab-
rikasrnınyalruzcaarsasınındeğerinin780
milyar Iirayı asacağı yönündeki açıklama-
sının ardından, kamuoyunda Sümer Hol-
ding'in satışında da arsalann peşkeş çekil-
digi görüşü yayıldı.
Sümer Holding'in satılan 7 fabrikası
toplam 1289 dönüm arsaya sahip. Fabri-
kalann genelde rant değerleri yüksek şe-
hirmerkezlerine yakın veyol kenannda ol-
duklanna işaret edilirken, "Fabrikalan bir
tarafa bırakılsa da bos. arsaJan bile bun-
dan daha fazla değene sahiptir" degerlen-
dirmelen yapıldı.
Özelleştirme ldaresi Başkaniığı'ndan
alınan bilgilere göre Sümer Holding'in
Yüksekbaş Tekstil AŞ'ye 480 milyar lira
bedelle satılan Adana Pamuklu tşletme-
si'nin toplam 478 dönüm arazisi var. Sa-
tış karanyla birlikte bu arsanın 260 dönüm-
lük kısmı ile 48 lojmanı da alıcıya veril-
di. 1995 sonu itibanyla 442 milyar lira za-
rar eden fabrikada 899 kışi çalışıyor.
Kurumun Sarar Giyim AŞ'ye 251 mil-
yar lira bedelle saüian Eskişehir Basma Fab-
rikası'nın toplam 188 dönümlük arsası
var. 617 personelin çalıştığı fabrika geçen
yıl 155 milyar lira zarar etti.
Alınan bilgilere göre Sümer Holding'in
229 milyar liraya Kilim ve Küçükkafa
mensucat sanayii şirketlerinin kurduğu or-
tak girişim grubuna satılan Hereke Yün-
lü Pamuklu Sanayi Fabrikasfnın toplam
42 dönüm arazisi de devredildi. Geçen yıl
44 milyar lira zarar eden ve 405 persone-
lin çalıştığı fabrikada yilda ortalama 321
ton iplik, 2 milyon 960 bin metre de do-
kuma üretiliyor.
Kurumun 635 rrülyar lira bedelle Kom-
bassan Matbaacılık AŞ'ye satılan Karaman
Pamuklu Sanayi Fabrikası'nın 318 dö-
nümlük arsası da devredildi. Geçen yıl
213 milyar lira zarar eden fabrikada top-
lam 614 personel çalışıyor. Fabrikada yıl-
da 11 bin ton iplik üretiliyor.
Bedava satjs
çalışanlardan büyuk
tepkigörüyor Hereke'ye işçi sahip çıktı
AHMETKURT
fZMfT- Kocaeli'ne bağlı Hereke
lcasabasında 1843 yıJında kundan
Sümerholdıng'e bağlı Hereke Yünlü
Sanayi fşletmesi'nde çahşan yaklaşık
365 işçi, bir süre önce işyerleri için
yapılan satış işlemini tepkiyle
karşılıyorlar.
Işçiler "Fabrikamızı hiçbir zamaji ferk
etmeyecegz" diyorlar.
Dün, bu konuda, fabrikayı ziyaret eden
DSP Kocaeli Millervekilleri BeJdr
Yurdagül ve HaJil Çahk, fabrikanın
satılmaması için gerekli hukuki
möcadeleyi yapacakJannı söylediler.
Konu hakkında açıklama yapan
milletvekiii Bekir Yurdagül, fabrikanın
satış fîyatırjjn 229 milyar lira olduğunu,
buna karşıhk devletin üstlendiği kıdem
tazminatı tutannın 201 milyar lira lira
olduğunu söyledi.
Yurdagül, "Bu mudur özelleştirme!
Aynca devlet,* bttgüne kadarki SSK,
vergi, su, elektrik. tek'fon ve tüm borçian
da üsttenmiştir. Bu mudur kârb satış!
Sadece kurulu tesisin degeri, satış
değerinden yüksek; tanı 280 milyar. Boş
arsa degeri ise satış değerine yakın; 210
miiyar lira. Bu, özeMeştirmeden sadece bir
ömektir. Kocaeli Milletvckili olarak
sadece bölgcmizde kurulu Hereke Yünlü
Sanayi ile değil, Sümer Hofcüng'e ait
diğer 6 işletmenin saöşı ile ilgih' son
gelîşmekri yakından takip edi) oruz"
dedi.
Konu hakkında yürütmenin
durdurulması istemiyle Özelleştirme
ldaresi Baskanlı|ı akyhine Artkara'da
idare mahkemesinde 8 şubat tarihinde
dava açıldığını vurgulayan Yurdagül, 9
şubat tarihinde de Başbakan Tansu
Çiller'e yanıtlarnası istemi ile bir soru
önergesi verdiğini söyledi.
Kurumun 47.5 milyar liraya Zafer Dış
Ticaret AŞ'ye satılan Şanlıurîa Yapagı Yı-
kama Fabrikası 'nın toplam 60 dönüm ara-
zisi de devredildi. Yılda 234 ton iplik üre-
ten fabrikada 57 kişi çalışıyor. Fabrika ge-
çen yıl 18 milyar lira zarar etti.
170 milyar liraya NevşehirGiyim AŞ'ye
satılan Nevşehir Pamuklu Sanayi tşlerme-
si'nin 55 dönümJük arazisi de devredildi.
Geçen yıl 130 milyar lira zarar eden fab-
rikada 220 kişi çalışıyor. Fabrikada yılda
3 bin 110 ton iplik, 2 mih/on 715 bin met-
re de dokuma üretiliyor. Sümer Holding'in
73 milyar liraya Zafer Dış Ticaret AŞ'ye
satılan Erzincan Pamuklu Sanayi Fabri-
kası'nın 84 dönümlük arazi-
si de devredildi. I995'te 199
milyar zarar eden fabrikada
yılda 930 ton iplik üretiliyor.
Uretim garantisi yok
ÖYK'nin 7 fabrikanın sa-
tış karannda öngördüğü 3 yıl
üretim koşulunun da hiçbir
yaptırıma bağlanmadığına
dikkat çekildi. Yetkililer, Özel-
leştirme Yasası 'nda buna iliş-
kin bir hüküm olmadığını,
ÖYK'nin de belirli birsüre ça-
lıştırma yükümlülüğüne uy-
mayan aİıcılar için bir cezai
işlem karan almadığını be-
Iirttiler.
Uzanlar'ın yaptığı genel kurula itiraz davasının bugün sonuçlanması beklenirken işlemler başa döndü
SPK, yine ÇEAŞ'a yönetim atayacakANKARA /ADANA (Cutnfauriyet) - Serma-
ye Piyasası Kurulu'nun (SPK) Enerji ve Tabıi
Kaynaklar Bakanlığı'ndan Çukurova Elektrik
AŞ'nin (ÇEAŞ) yönetimine yeniden el konma-
sı yönünde ıstemde bulunacagı ve şirketin yö-
netim kuruluna tekrar atama yapacağı öğrenil-
di. Uzanlar'ca yapılan genel kurulun ipfâliyle ilgili
mahkeme karannın da bugün çıkması bekleniyor.
SPK, L'zan ailesinin ÇEAŞ'tan, küçük ortak-
lann çıkarlanna aykın olarak kendi iştirakleri-
ne usulsüz biçimde aktardığı ve şirketin zarara
girmesine neden olan 7.6 trilyon liralık kayna-
ğı alabilmek için yeniden harekete geçti. Kuru-
lun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan.
Uzanlar'ın "ana sözteşme" hükümlerine uyma-
dıklan gerekçesiyle ÇEAŞ'ın yönetimine yeni-
den el koymasını isteyeceği öğfenildi. Kurul ay-
nca, Ankara 10. Idare Mahkemesi'nin Sanayi Ba-
kanlığı'nm ÇEAŞ'ta genel kurul yapılmak üze-
re özel denetçi atama ışlemi için verdiği yürüt-
meyi durdurma karanna dayanarak şirketin yö-
netimine tekrar atama yapacak. Sanayi ve Tica-
ret Bakanlığı'nm atadığı özel denetçi tarafin-
dan geçen ay yaptınlan genel kurulda, müfettiş
raporlaruıda usuîsüzlükle suçlanan Uzanlar, ÇE-
AŞ'ın yönetimini yeniden ele geçirmişlerdi.
SPK'nin ÇEAŞ'ın yönetimini yeniden devra-
lırken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın itiraz et-
memesi için, bakanlıktan el koyma karanna ge-
rekçe olan hesaplann incelenmesi için bir mü-
fettiş istettigi bildirildi. Kurul aynca, vergi ka-
çağı yaptığı ve hesaplan kaydetmediği anlaşı-
lan Uzanlar'ın incelenmesi için Maliye Bakanı-
lığı'ndan da bir hesap uzmanı talep etti.
Mahkemenin karar günü
ÇEAŞ'ın Istanbul'da Uzanlar denetiminde
yapılan genel kurulu için küçük ortaklar adına
açılan iptal davasında bugün karar çıkması bek-
leniyor. Duruşma Adana Asliye Ticaret Mahke-
mesi "nde görülecek. Ticaret mahkemesinin, da-
ha önce verdiği genel kurulda alınan kararlann
uygulanmasınm "tedbireo durdurulması" ve
Ankara Jdare Mahkemesi'nin özel denetçi Hü-
seyin LTgen'in atanmasına ilişkin yürütmenin
durdurulması kararlan yönünden hüküm ver-
mesinin beklendiği belirtiliyor. Bu arada, SPK'ce
göreviendirilen biravukat ile iki denetçinin dün
ÇEAŞ 'a gelerek Uzanlar'ın atadığı yöneticiler-
le uzun süren görüşmeler yaptığı öğrenildı.
SPK tarafından atandığı yönetim kurulu baş.-
kanlığı görevinden Jstanbul'da yapılan olağa-
nüstü genel kurulun karanyla alınan ve mahke-
me kararlannın ardından yenidenjşbas.ına dön-
mesi beklenen Avukat Hüseyüı Özbek, henüz
Ticaret Sicil Memurluğu'natescilyaptınlmadı-
ğını belirterek "Enufakbirhataolmasınistiyo-
rum. Her şeyin tarnamlanmasını bekliyonım.
Sonra olmadık çamur atıyorlar. Şirkette gene ka-
yıtlar silinmiş, e\Taklar götüriilmüş, sahte biian-
ço düzenlenmiş. Bunlann tespirini yapdrmadan
göreve dönmem söz konusu olamaz" dedi.
Baykal: ÇEAŞ'taki çıkar cekismesi
'CHP piyon olamaz'
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-CHP Genel Başkanı Deniz
BaykaL Çukurova Elektrik AŞ
(ÇEAŞ) konusuna ilk kez gire-
rek. "CHP'yikimseninçıkarçev-
relerinin piyonu halinegetirme-
sine izin vermeyu" dedi. Bay-
kal, Sermaye Piyasası Kuru-
lu'nun (SPK) görev ve yetkile-
rini belirleyen. küçük sermaye sa-
hiplerinin haklannı korumaya
dönük bir kararnameyi tuttuğu-
na ilişkin savlan yalanlarken,
"Bunlar safsatadır, boş laftır.
Böyfe bir kararnameyoktur, ola-
maz" dive konuştu. Sanayi Ba-
kanı FuatÇay'ın ÇEAŞ olayın-
da Lzanlar'ı kollayan bir tavır
içinde olması konusu daha ön-
ce de CHP grup toplantılannda
gündeme gelmiş, ancak Baykal
sessiz kalmıştı. Baykal, partisi-
nin dünkü Meclis Grubutoplan-
tısında ilk kez bu konuya deği-
nerek, şu açıklamayı yaptı:
"Benimk ilgili bir iddia var.
Şirkct içindcki küçük sermaye
sahiplerinin yararlannı koruma-
ya dönük bir kararname gctiril-
miş. SPK'ye yetld veren bu ka-
rarnamtyi ben tutuyormuşum.
Böyle bir kararname yoktur.
Çünkü Anayasa Mahkemesi
SPK'ye kararnameileyetki ver-
meyi öngören yasayı iptal etmiş-
tir. O ya$a 24 eylüİ tarihine ka-
dar kararname çıkarma imkâ-
nı tanıyordu. Ben 30 ekimde hü-
kümete geldim. Biz hükümete
gekfikten sonra bu konuda bir ka-
rarname çıkartma imkânınuz
zatenyoktur. Bö> lebirkküaya sa-
hip olan kimvarsa,o kararname-
yi getirsin bakilım."
Baykal, Anayasa Mahkeme-
si'nin iptal karanndan sonra bir
yasa çı karma gereği doğduğuna
dikkat çekerek, "Iptaleflrsatwr-
meyecek yeni bir yasa hazırlan-
maiıdır, kararname değil" dedi.
Islam Para Birliği
Avrupa Birliği, 1957 yılında imzalanmış olan Roma
Anlaşması ile Ortak Pazar olarak kurulduktan sonra,
çok çeşitli aşamalardan geçerek bugünkü durumu-
na gelebilmiştir. Birbirleri ile oldukça benzeşen ge-
lişmiş ülkeler arasında kurulmuş olan bu beraberlik
içinde, önce mal hareketleri düzenlenmiştir. Bu ama-
ca yönelik olarak, vergi ahenkleştirmesi vb. gibi, eko-
nomileri ve mal akımlannı koordine edici önlemler alın-
mıştır. 1959 yılında, Neumark başkanlığında kurul-
muş olan Mali Komisyon'un direktifleri doğrultusun-
da girişilmiş olan vergi ahenkleştirmesi konusunda
bugün bile hâlâ tartışılan bir dizi sorun bulunmakta-
dır.
Ortak Pazar statüsünden Ekonomik Birlik statüsü-
ne geçiş bile yıllar almış ve siyasi birlik aşamasına ge-
çiş yapabilmek için, neredeyse yanm yüzyıla yakın
bir sürenin harcanması gerekmiştir. Maastncht An-
laşması ile öngörülen para birliği (tüm Avrupa Birliği
ülkeleri için tek merkez bankası ve tek para birimi uy-
gulaması) projesi ise Roma Anlaşması'nın üzerinden
kırk yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen, bel-
ki de gerçekleşemeden, bir hayal olacak ya da da-
ha ileri bir tarihe ertelenecek.
•••
Para birliği, uluorta ağza alınamayacak kadar cid-
di bir konudur. Para Birliği, vücuttaki lenf sisteminin
işleyişine benzer biçimde, ekonomiler arasında çok
sıkı bir trafik ve etkileşim ağı oluşturur. Bunun sonu-
cunda, bir ekonomideki bozukluk derhal çevre eko-
nomi\ere sıçrar. Bu nedenle, Avrupa Birliği'nde, müş-
terek para birimi ve tek merkez bankası uygulaması
için, üye ülkelerin temel ekonomik göstergelerde bir-
biri ile yakın uyum içinde olması zorunluluğu getiril-
miştir. Çünkü bu karan verenler çok iyi biliyorlar ki,
Italya'da ortaya çıkacak bir ekonomik bozukluk, böy-
le bir uygulama içinde, ertesi gün Fransa'ya veya Al-
manya'ya sıçrayabilecektir. Kimse de hiçbir araçla bu
sıkı etkileşimi engelleyemeyecektir.
• • •
Islam dini ve felsefesi, insanın dünyevi ve uhrevi mut-
luluğu için akılcı ve basiretli davranış modelleri ön-
görmüş ve bunun yanında da sorumluluk kurallan ih-
das etmiş ise dünyevi sorunlara akılcı yaklaşımda bu-
lunmamak insana sorumluluk yükler. Bukurallarçer-
çevesinde, ekonomi alanında yapmamız gereken;
bu işin uzmanlannın bilimsel yönlendirmeleri doğrul-
tusunda, toplum açısından en yararlı olan çözüme yö-
nelmektir. Çeşitli ülke ekonomilerinin dış açığı, kamu
açığı, enflasyonist eğilimler ya da istihdam durumu
gibi, çok temel ekonomik göstergeleri dikkate alın-
madan, bunlan benzer konuma getırmek için uzun
yıllar sürecek çabalarharcanmadan, ekonomiler ara-
sında lenf sistemi gibi çalışan para sistemini çok ucuz
bir politika aletine dönüştürmek, ya samimiyetsizlik
ya da en hafif ifadesi ile eksik bilgi cesareti işareti ola-
rak kabul edilebilir.
Türkiye'nin ekonomik koşulları, idareyi devralma-
ya cesaret edilemeyecek bir durumdadır. Bu durum-
da, ancak ciddi felsefe ve görüş farklılığı taşıyan bir
uygulama, ekonomiyi düzlüğe çıkarmaya aday ola-
bilir. Böyle bir felsefe, özünde, insanlann toplum için
hiçbir özveriden kaçınmayacağı; külfetlerin ve nimet-
lerin toplumda adil dağıtılacağı; herkesin efendi, her-
kesin köle olduğu; el öpenin ve el öptürenin bulun-
madığı; insanlann köleleştirildiği maddi ve manevi
baskı düzeninin kaldınldığt ve insan onuruna yakışır
maddi ve manevi serbesti ortamının mutlak olarak oluş-
turulduğu çağdaş yapılanmayı gerektirir. işte zor ge-
çit budur!
Bu zor geçit, bundan böyle, vaatlerte ya da kısmen
duygusal kısmen de politik oportüniteye dayalı ola-
rak, içeriden ve dışandan sağlanabilmiş olan mali ve
fiili yardımlarla aşılacak gibi gözükmektedir. Batı 'dan
alınan giyim modası ya da bazı hukuksal düzenleme-
ler taklit oluyor, toplumun bünyesine uymuyor da ay-
nı yerden alınmış olan ekonomik sistem örf ve adet-
lerimize daha mı çok uyuyor?
Servetin belirli ellerde toplandığı; piyasa hâkimiye-
tinin üç-beş holdinge ihale edildiği; bir avuç insana
Batılı zenginlerin hayatını yaşatabilmek için insanla-
nn ücretli köle konumuna itildiği; finans parazitleri-
nin toplumu iliklerine kadar emdiği bu çarpık kapita-
list düzen mi -bırakalım bizi bir tarafa- insanlığın onu-
runa daha çok uymaktadır! Herkesin açıkça gördü-
ğü bu çarpıklığı, başka alanlardaki bağnaz şekilcilik-
le kapatmaya ve böylece toplumu baskı altına almaya
çalışmayalım.
Lütfen biraz ciddi olalım ve millete karşı samimi dav-
ranalım.
TÜGİAD'a göre yeniden yapılanma zorunlu
Tek rakip Avrupa değilEkonomi Servisi- Türkiye'nin eelişmiş ri yeniden vapılanma yolunda vürürken, Tüıy g
ülkeler liginde oynayabilrnesi için ihracatı-
nı en az 100 milyar dolara. kişi başına milli
gelirini 10 bin dolara çıkarması gerektiği,
bunun da ancak yeniden yapılanmayla müm-
kün olabileceği belirtildi.
Türkiye Genç lşadamlan Demeği (TÜGİ-
AD) tarafından hazırlanan "2000'li Yıl-
larda Kamu ve Özel Sektörde Yeni-
den Yapılanma" adlı raporda. Tür-
kiye'nin gümrük birliğine girdiği şu
günlerde, yeniden yapılanmanın Türk
şirketleri için daha büyük bir önem taşı-
dığı kaydedilerek. 1980'li yıllann Avrupalı
ve Amerikalı şirketleriyle rekabet edemeyen
Türk firmalannın, şimdi karşılannda bambaş-
ka ve çok gelişmiş rakip bulacaklanna dik-
kat çekildi. Dünyanın bütün gelişmiş ülkele-
n, Tür-
kiye'nin aynı yolu izlemesinden başka bir
şansının olmadığı kaydedilen raporda, "Ge-
lişmiş ülkeler •Japonya'nın yıkıcı rekabe-
tine nasd göğiis gereriz' diye tedbirler arar
ve bu arada bütün şirketler yeniden yapı-
lanırkcn. biz hâlâ Avrupalı firmalarla
nasıl rekabet ederiz diye kafa yoruyo-
ruz" denildi.
Raporda, Türk şirketlerini yeniden
yapılanmayazorlayanbaşlıca faktör-
ler de şöyle: "Avrupa ve GB'ye giriş,
Türk ekonomisinin yapısal problemle-
rinin ancak sanayileşme ve ihracatın art-
tınlmasıyla çözülebilir olması, 2000'li
yıllarda dünyada ülkelerin yalnızca, geliş-
miş ve gelişmemiş olmak üzere iki kate-
goride değerlendirilecek olması."
İhracatçılar navlun alacağında ısrarlı
'Pazarlık yapmayız'
Ekonomi Servisi- iki yıl-
lık birikmiş navlun alacakla-
n42 trilyon liraya ulaşan ih-
racatçılar. ödemelerin bir an
önce yapılması ve izlenecek
yöntemle ilgili pazarlık yap-
mayacaklannı, gerekirse yar-
gı yoluna başvuracaklannı
açıkladılar. Türkiye Ihracat-
çılar Meclisi 'nin (TfM) dün
yapılan Icra Komitesi'nden
önce açıklamalarda bulunan
TIM Başkanı Okan Oğuz,
42 trilyon liralık alacağm
yüzde 25'inin ödendiğini be-
lirterek, geri kalan miktann
yüzde 25'inin mart ayı so-
nunda. yüzde 50'sinin de ma-
yıs aymda ödeneceğini ifa-
je etti. Bu ay içinde ihracat-
pılara verilen miktann 31
\rahk 1994 tarihinde geçer-
li olan 38 bin 600 liralık do-
lar kuru üzerinden ödendiği-
ni kaydeden Oğuz. "Geri ka-
lan ödemelerinin cari kur
üzerinden gerçekieşmesini
istiyonız" şeklinde konuştu.
Oğuz. sözlerini şöyle sür-
dürdü. "BaştakanÇffler,öde-
me konusunda şifai bir tali-
mat vermis.. Ancak biz yazı-
lı bir karar bekliy oruz. Baş-
bakan bugün (dün) kurmay-
lanyia bir ara> a geldL Sanı-
nm yetkililer buraya yazılı
öneriyle gelecek. İstediİderi-
miz olmazsa, gerekirse yar-
gıya da gJderiz."
Okan Oğuz, kendi kur he-
saplan ile devletin istedigi
kur arasındaki farkın 20 tril-
yon lira arasında bulun-
duğunu da vurguladı.
Türk-AB
İş Konseyi
Başkanı Arat
İSTANBUL (AA) - Dış
Ekonomik tlişkiler Konseyi
(DEİK) bünyesinde kurulan
Türk-AB İş Konseyleri Baş-
kanlığına Uluslararası Gi-
yim Sanayicileri Federasyo-
nu Başkanı Hasan Arat se-
çildi.
DEİK bünyesinde faaliyet
gösteren Avrupa Biriıği (AB)
ülkeleri iş konseylerinin dün
yapılan genel kurulunda, 12
olan iş konseyi sayısı. Al-
manya, Avusturya ve Lük-
semburg iş konseylerinin ku-
rulması ile 15'e çıkarıldı.
Bu iş konseyleri, Türkiye-
AB îş Konseyleri çatısı al-
tında toplandı.
Hakem heyeti karanna satıcı inadı
TurHocağı Gaej. 39/4 1
TEf.
a
iS12 OS OS
FALX: 5T4 O7 5f
THY müşteri
isteklerine açık
P
aris'te yaşamakta olan
kızım yılda 5-6 kez
Türkiye'ye gelryor. Bu
seyahatlar sırasında, 1
yaşındaki bebekleriyle
yapmış olduklan
yolculukiarda birtakım
sorunlarla karşılaşıyorlardı.
Bu konudaki sjkıntımızı
THY'yi arayarak bildirdim.
Isteğimizi bir uyan olarak
kabul eden THY yetkilileri,
bebekli yolculara gösleriten
ilgiyi artttracaklarını
söylediler.
Geçen ay eşi ve bebeği ile
Türkiye'ye gelen kızım,
THY'nin sözlerinde
durduklannı, rahat bir
yolculuk yapmalannı
şağladıklannı söylediler.
Ülkemizin dış dünya ile
birincil derecede ilişki
kurmasını sağlayan THY'nin
gösterdiği özen bizi
memnun etti.
Savaş Ertuncer/İSTANBUL
B
üyükBeşiktaşÇarşısı içerisinde
bulunan Burçin Ayakkabı ve Çanta
Mağazası'ndan 18 Kasım 1995
tarihinde 2.5 milyon liraya satın aldığım
bot, ikinci giyişimde açıldı. Mağazaya
E
ylül ayında yürürlüğe giren Tüketiciyi
Koruma Yasası, tüketiciye ayıplı
olduğu tespit edilen herhangi bir
ürünü iade edip, parasını aima veya ürtinü
yenisiyle değiştirme hakkı tanıyor. Hâlâ
"satılan mal geri alınmaz" dönemini
sürdürmeye çalışan Burçin Mağazası'n/n
sahibi, satmış olduğu botta üretim hatası
bulunduğunu kabul etmesine karşın,
okurumuza para iadesinde bulunmaktan
kaçınmakla yasayı hiçe saymış oluyor.
Okurumuzun şikâyetini iletmek üzere
aradığımız Burçin Mağazası'nın sahibi, bu
konuda yardımcı olamayacağını ileri
sürdü. Ayakkabıda üretim hatası olduğunu
kabul eden Burçin Mağazası'nın sahibi,
para iade etmenin prensipleri dışında
götürdüğümde yetkili hiçbir şekilde
para iadesi yapmayacağını, ancak
açılan botu değiştirebileceğini söytedi.
Çaresizlik içinde aynı mağazadan yeni
bir bot almak zorunda kaldım. Fakat
olduğunu söyledi. Tüketici Yasası'nın
getirdiği yükümlülükleri hatırlatmamız ise
bir sonuç vermedi. Okurumuzun konunun
üzerine gidip, bize ve Tüketici Sorunlan
Hakem Heyeti'ne başvurması üzerine
yeni almış olduğum bot da ön
kısımlanndan su aldı. Mağaza yetkilisi
ile yapmış olduğum görüşmelerden bir
sonuç alamadım.
Makbule Demir/İSTANBUL
sinirlenen Burçin Mağazası sahibi
sinirlenerek, telefonu yüzümüze kapattı.
Bu arada okurumuzun şikâyetini inceleyen
Tüketici Sorunlan Hakem Heyeti Makbule
Demir'in lehinde karar verdi. Satıcı
firmanın davranışını hatalı bulan Tüketici
Sorunlan Hakem Heyeti, okurumuzun
zarannın tazmin edilmesine karar verdi. Bu
karar üzerine tekrar aradığımız Burçin
Mağazası'nın sahibi, hakem heyetinin
vermiş olduğu karara itiraz ettiğini
söyleyerek, dava açacaklannı bildirdi.
Tüketici Yasası'na karşın inatla direnen
Burçin Mağazası'nın sahibinin, açtığı
davayı kaybetmesi halinde, parayı
ödememek için nasıl bir kılıf bulacağı
merak konusu. •
Zam oranı, tüpgazda haksız kazanç nedeni
MI
utfak tipi tüpgaza yapılan yüzde
7.6 oranındaki zamma Tüpraş
itiraz etti. Akaryakıt ürünleri
rafineri satış fiyatlanna 8 Şubat 1996
tarihinde zam yapıldığını açıklayan
Tüpraş, bu çerçevede LPG'ye yüzde
5 zam yapıldığını belirterek, yüzde 7.6
oranında zam yapan LPG dağıtım
firmalannı haksız kazanç yapmakla
suçladı. LPG dağıtım firmalannca (12
kiloluk tüp için) açıklanan 390-395 bin
liralık fiyata itiraz eden Tüpraş, tüp
fiyatlannı 385 bin liraya indirmek için
çeşitli girişimlerde bulunacaklannı
bildirdi. LPG'nin Tüpraş
rafinetilerinden çıkış fiyatının KDV
dahil 181 bin 576 lira olduğunu
vurgulayan Tüpraş, kısa bir süre
içinde LPG dağıtım firmalannı 390 bin
lira ile 395 bin lira arasında sattığı
mutfak tüplerinin fiyatının 385 bin
liraya indirileceğini vurguladı. •
Taşıma parası ödemeyin
B
akırköy'deki Aygaz Bayii Uzunlar'dan büyük
tüp getirmesini rica ettik. Aygaz tüpünün
fîyatı 365 bin lira olmasına karşın bayi bizden
30 bin lira da taşıma parası istedi. Aynca fiş
istememize karşın "fiş kesmedik" gerekçesini
ileri sürerek fiş vermedi. Bunun üzerine Aygaz'ın
danışma hattını arayarak, bayi ile ilgili şikâyetimi
ilettim. Bana Bakırköy'deki başka bir bayinin
telefonunu veren yetkililer, konuyla
i|gileneceklerini söylediler. Aygaz tarafından
önerilen bayi Ozkan Ticareti aradığımda, aynı
sorunla yine karşılaştım.
Serap Baykal/İSTANBUL
A
ygaz Haikla llişkiler'den Hakan Saygon,
Aygaz'ın bu konuda çok titız davrandığını
söyleyerek, firmaya gelen şikâyetler üzerine
bayileri uyardıklannı bildirdi. LPG dağıtım firmaiarı
tarafından açıklanan tüp fiyatlarının eve teslim fiyatı
olduğunu söyleyen Saygon. tüketicilerden bayilere
fazla para ödememesini ıstedı. •