Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA
14 KULTUR
Ara Gülerve Coşkun Aral'ın 'Işte Bu Bizim Dünyamız' başlıklı sergisi MilliReasürans Sanat Galerisi 'nde
TANERGEZER
Dört bır yanında savaşlar yaşanıyor dün-
yanın. Açlık, yoksulluk ve çelışkı... Bazı ın-
sanlar da yıllardır dünyanın dört bır yanın-
da yaşananlan ızlıyorlar. Tanık olduklannı
bütün bunlardan habersız ınsanlara aktarı-
yorlar. Yazılanyla, kıtaplanyla ve özellikle
fotoğraflanyla bu gördüklerinı dığer tnsan-
lara aktannaya çalışıyorlar. Hayatın, rahat
odalardan ıbaret olmadığı anlaşılsın, msan-
lar yaşananlardan dersler alsın diye.
Habfl ve Kabii'le başladı insaniık tanhın-
de çatışmalar. Günümûze kadar da sürdü.
Sebep ekonomık oldu, etnı!. oldu, ama sa-
vaşlar sûrdü. Çok uzak degıl, 20. yûzyılın
modern ınsanlan. yüzlerce savaş gördü; mıl-
yonlarca ınsan öldü. Tüylenmız dıken dıken
oldu. ınsanlığLmızdan utandık mı?
Ara Güler ve Coşkun Aral da bızı kendı-
mıze getırmeye çalışan. olan bitenden ha-
berdar olmamız ıçın bızım yenmıze dünya-
yı gezen, görüntüleyen, belgeleyen UÜ foto
muhabın. Ara Güler'le Coşkun Aral'uı *İş-
te Bu Bizim Dünyamız" adlı fotoğraf sergı-
sı, bugün Mıllı Reasürans Sanat Galerı-
sı'nde açılıyor. Fotoğraf dünyamızın bu ıkı
ünlû ısmı, sergılennde görsel tanıklığını
yaptıklan dünyamızı anlatıyorlar fotoğraf-
lanyla; dünyanın acılar. umutsuzluklar ve
savaşlar yaşanan yörelennden görüntüler
sunuyorlar. Amaçlan, fotoğraflan gören ız-
leyıcının, yaşadıgı hakkında bıraz daha dü-
şünmesı. Ana tema, çatışmalar: ınsanın. ın-
sanla ve ınsanın doğayla çatışması. Açlık,
sefalet Özetle ınsanlıİc durumu.
B
u sergı,
'insanlar nasıl
yaşıyor'un
hikâyesi. insanlar o
kadar rahat
yaşamıyorlar.
İnsanlar aslında
belanın içinde, ama
biz ferkında değiliz.
Biraz da etrafınıza
bakm. Sizin gidip
görme olanağınız
yok, ama biz sizin
yerinize gidiyoruz,
size takdim
ediyoruz. Görün de
dünyanın halini
anlayın demek
ıstedik bu sergiyle.
Benim için önemli
olan, asıl istediğim,
sokaktaki insana,
halk kitlelerine
ulaşılması. Bakkal,
postacı, tesisatçı.. Bu
sergiye onlann
gelmesi lazım.
Görün de dünyanm luühıi arJaym!- Serginin konusu nedir?
ARA GÜLER- Sefalet, insanlann
çektığı ezıyet. yaşam bıçımleri.
'İnsanlar nasıl yaşıyor'un hikâyesi.
İnsanlar o kadar rahat yaşamıyorlar.
İnsanlar aslında belanın ıçınde. ama
biz farkında değılız. Sayın Türk halkı,
hayat Çırağan Otelı'nin terasında
züppe züppe cıntonık ıçmek değildir.
Başka şeyler de vardır. Biraz da
etrafınıza bakın. Sızın gidip görme
olanağınız yok, ama biz sızin yerinize
gidiyoruz, sıze takdim ediyoruz. Görün
de dünyanın halını anlayın demek
istedik bu sergiyle.
- Görüp de anlariar mı? Bir işe yarar
mı bu sergi?
GÜLER- Dünyada hiçbır şey, hiçbır
işe yaramaz Dünya, bır dümen üzenne
kurulmuştur. O dumen, taş devnnden
ben devam eder. sen ne yaparsan yap
- O zaman nedir. sizi dünyanın dört bir
yanına götüren, rahat bir vaşam
süreceğinize, fotoğraf peşinde
ko|turan?
GÜLER- Biz ışımızı yapıyoruz.
Ben yıllardır gazetecıyım. Dünyanın
çeşıtlı yerlenne gittım, röportajlar
yaptım. Foto muhabırlennın ışi bu,
sizler ıçın dünyayı görmek,
görüntulemek. Çok kışı gazetecilıgı
basamak olarak kullanıyor, partıye
gırmeye, genel sekreter, genel müdür
olmaya bakıyor.
Bunlar gazeteciliğın ıstısmaredılmış
taraflan.
Aslında onlann ıçınde pek gazetecılık
olduğunu sanmıyorum. Ben işimı
vapıyorum, doğru yapı>orum.
- Israrla sanatçı olmadığmta
vurguluyorsunuz...
GÜLER- Bunlann sanatla ılgisı yok.
İnsanlann sanat konsepti vardır zaten.
Foto muhabıri diye resımden anlamaz
dıye bir şey yoktur.
Ben sanatla ilgılı bir insanım
Görüşüm ona göre oluyor. çekerken
daha estetık çekiyorum. Ama bunun
sanat olduğu söylenemez Sanat
değildir lafını ben ıcat etmedım kı
- Fotoğraf sanatçısı oiduğunu
sövleyenler?-
GÜLER- Onlar sanatkâr degıller
Fotoğrafı da berbat edıyorlar. Aynca,
sanat olsa ne olacak'* Çünkü. sanattan
daha mühım tanh var Tarih belgesı,
daha reel, insanlar ıçın kullanılan bır
şeydır Fotoğrafa sanat dıycceksın de
fotoğraf yerine mı oturacak? Sanat,
fotoğraf içın gereksız bir yüktür
Fotoğraf. daha önemli bir şey. Sanat ıse
mastürbasvondur, biroyun.
- Bütün sanat dallan mı?
GÜLER- Biıtun sanatlarbir şeye
bcn7emez. Felsefecılerolmasaydı kötü
olurdu. Mımarlarolmasaydı kötü
olurdf, soğuktan donardık. Sanatkarlar
olmasa ne olurdu?..
Elektnk mühendislen, bıyologlar
sanatkâr değıl. ama çok önemli
adamlar Bunlar olmasaydı yanmıştık.
Sanat mı kurtanyor insanlan? Sanat,
ınsanlan egitır düzeltır, ama ışte o
kadardır. Daha önemli şeyler vardır,
fotograf da onlardan bıridir.
- Fotoğrafın etkisi nereden geiir?
GÜLER- Yapılan katlıamlan
fotograflardan göruyoruz. Başka
nereden göreceğız kı?
O yüzden polısler fotoğraf çekmeyi
cngeller, fotoğrafçıyı döver. Belgedır
çünkü. Yalanı olmaz, yalan konuşmaz.
Karanlık odada bazı oyunlar yapan
adamlar var tabıı, ama onlan
kastetmıyonım. Onlar çöplük zaten.
- Sergiden beklentileriniz?
GÜLER- İnsanlar küçükJüklennden
beri benı okudular, beni tanıyorlar.
Tabiı, bılseler de bılmeseler de fark
etmez, ama tanımalan lyıdır elbette.
Kitaplar yapıldı.
Ucuz da değıl kitaplar, ama satılıyor.
Ben 6 milyon verip kitap almam, onlar
alıyorlar. Sergi lere de çok insan
geliyor. Açılışlara birtakım züppe
adamlar geliyor. Ama benim için
önemli olan, asıl istediğim, sokaktakı
insana, halk kitlelerine ulaşılması.
Bakkal, postacı, tesisatçı.. bu sergiye
onlann gelmesi lazım.
Savaşı chırehıramıyorıız, ama uyarıyorıız
- "Açlığın ne olduğunu bıldiğim için
söylüyorum. Stalingrad direnişi sırasm-
da doğurduğu çocuğu yiyen insanlar var
Paris sokaklanndan toplanan farelenn
Maksim Lokantasında Almanlara yedı-
rildiğinı biliyor insanlar. Bunlar, bu yüz-
yılda yaşandı" dhorsunuz. Bunlar bilin-
mesine rağmen neden savaşır insanlar?
COŞKUNARAL- Savaşlar hep payla-
şım sorunundan kaynaklandı. Toprağı
paylasamadık, ürünü paylaşamadık, pa-
rayı paylaşamadık. Dahası, teknolojı, sa-
vaşı iyi bır ticaret kaynağı halıne getırdı.
Dünyanın en gelışmış ülkelen, halkı-
nın refahını sattığı sılahlardan kazandığı
paralara dayandınroldu. Önce sılah satı-
yorlar, sonra yıkılan binalan onarmak
için para alıyorlar. Sonuçta kimi savaştı-
rarak yaşamını devam ettiriyor, kımi sa-
vaşarak
- Savaştıranlarryi paralar kazanıyorlar.
Ya savaşanlar?
ARAL-Bılmemekten gelen bircesaret
vardır: 'Ezergeçeriz'tavn. Butavırlaryü-
zünden ülkenin yansında bir iç savaş ya-
şanıyor. Her gün insanlar ölüyor. Ne ka-
dar basit nedenlerle savaş çıktığını ve ne-
lere mal olduğunu bılmıyor insanlar
- 'Kardak fatıhleri"ni hatırlatrvor bu
durum. Eline aldığı bayrağı. bulduğu ka-
ya parçasına diken ga7etecileri. Bir de sa-
vaş muhabirlerine maaş bağlamayı öne-
renlerçıktı. Dünyanın dört biryanında sa-
vaşlar i/Jemiş bir savaş muhabiri ne dü-
şünüyor bu konuda?
ARAL- Çok ucuzlatıldı bu sıfat. Önü-
ne gelen, savaş muhabiri diye çıkıyor or-
taya. Ben savaş muhabiri değil, haberci-
yim. Amacım, haber ulaştırmak.
Kardak olayı, beş tane meslektaşımın
duygusal çıkışı olabılir; ama bu onlann
görevi değıl. onlar görevini yapsın. Da-
ha korkuncu, bunu değerlendıren gazete-
ler var Yazıışlen müdürü, edıtörû var.
400 metrekare karaparçası için savaş çı-
kar. Bunu bılmıyorlar.
- Birileri bir kaya parçasına bir bayrak
dikip gundemin tepesine otururken adı-
ru bile duymadığımız verterdeld savaşia-
n görüntülemenin amacı nedir?
ARAL- Savaş korkunç tablolar çıkan-
yor ortaya. Halkımın acı çekmesını, bun-
lan vaşamasını ıstemiyorum. O yüzden
mümkün olduğu kadar başka yerlerdekı
tablolan göstererek en azından uyarmak
ıstiyoruz ınsanlan Ne kadar başanlıolu-
rum bılemem. Savaşı durduramıyoruz,
amayaptığımızişlerigörenlersavaşadur
dıyorlar.
- Pfeki, yaşananlan üç günde unutan, te-
rörist bir eylemi biie magazink>
stirmeyi
becerecek bir bakış açısına sahip Türki-
ye'de?-
ARAL-Ne yazık ki aydın kesımın kor-
kaklığı veya içedönüklüğü vüzünden bu
tür tehlikeler gündeme getınlmedı. Hep
Savaş korkunç
tabiolar
çıkanyor
ortava.
Halkımın acı
çekmesini,
bunJan
\aşamasını
istemrvorum.
Oyiizden
mümkün
olduğu kadar
başka
yerlerdeki
tablolan
göstererek en
azından
uyarmak
istiyonız
insanlan.
Savaşı
durduramıyor
uz. ama
vaptjğımız
tşJeri görenler
sa\aşa dur
diyorlar.
ucuz çıkışiar yapıldı Bır de toplumlann
algılamalanndadafarklılıklarvar Bizdı-
şa açılmayı. çağdaşlasmayı, araba kulla-
nan psıkopat sayısının artması sandık. Bir
yandan, dünyanın en ılen teknolojilerini
kullandık, ama birçok gerçeklığı gözar-
dı ettik. Ama. Türkıyeüe her ne kadar
aydın denen insanlar musluğun başını tut-
salar da musluklardeğışır, bazı şeyler ye-
nni bulur.
- Sanatsal yönü gündeme getiriliyor
vaptığıruz işin_
ARAL- Mutlaka sanatçı bir yanımız
^r. ama sanatçıyım diye çıkıp da birpo-
lemığe girmek istemiyorum. Fotoğraf
makinesi teknik birolay, ama sanatsal bir
yönü var tabiı. Gördüğüm olaylan akta-
nrken daha çekici olması için grafık ko-
yuyorum, renk koyuyorum, gerekirse mi-
zansen kullanıyorum Rembrandt'ınpas-
tel renkleri, Ktee'ningrafığinı biliyorum,
bunlar bende var zaten. Kapalı bır yerde
bır ceset gördüğüm zaman aklıma Remb-
randt'ın anatomi dersleri geliyor, buna
göre çalışıyorum. Ama sanatçıyım diye-
mem; ben habercıyim. Yaptığım iş bey-
nımın bırikimiyle gördüklenmi kâğıt
üzenne aktannak. Sanat yaptığım söyle-
yenler, fotograf sanatçısı olduğunu söy-
leyenler var. Belkı sanattır bu. Ben bu
işin uzmanı değilim.
- Fotoğraftaki ustalanmz?
ARAL- fîen usta-çırak ilişkisine inanı-
yorum. Ilk ustam, Ergin Konuksever. Ba-
na bu işin evrenselliğini gösteren insan
ise Gökşin Sipahioğlu. Onu tanımadan
önce Türkçe fotoğraflar çekiyordum: lç-
güdüse!
Ya Ara Güler?
ARAL- Onu önceleri sanat fotoğraf-
çısı olarak değerlendirme yanılgısına
düştüm Ama tanıdığım zaman hayatım
değişti. Yaşamının benim kafamdaki ya-
şam biçimi olduğunu gördüm. Onun ye-
rinde başkası olsa bır kurumun başına ge-
çerçok para kazanırdı. O ise oturduğueve
yenı sahip oldu. Değer vermıyor bunla-
ra. Ama dünyanın birçok ünlü sanatçısıy-
la tanışmanın ötesınde, günlerce birlikte
olmuş. Bu, paranın yapamayacağı bır
şeydir. Zaten bu öyle bir ış ki fotoğraf
makıneni satıp habere gidersin, sonra
Ara'nın deyımıyle dikiş makınesiyle bi-
le fotoğraf çekersin.
Başınızı kaldınp gökkuşağının farkına vann...
NURHAN KAVAKLI
"Oğhım yazbiroyun da oj nayalım_" Al-
tan Erbulak, I987'de henüz bir öğrenci
olan Levent Tülek'e hep böyle takılır. Le-
vent Tülek, sonunda oyunu yazar, ama Al-
tan Abısi "mrakçıhk yapmışür." Levent
Tülek'in Altan Erbulak'a adadığı ılk oyu-
nu "Gökkuşağında Şenlik Var", 14 şubat-
tan ıtibaren lstanbul Komedi Th'atrosu ta-
rafindan Hadı Çaman Tıyarrosu'nda sahne-
lenıyor. Türkıye'nin bır gökkuşağına ben-
zetıldigı oyun, ülkenin 9 ayn rengının tem-
sil edıldiğı 9 skeçten oluşan müzikü bir ka-
bare. Tıyatro çalışmalannı 1992'den bu ya-
na Almanya'da yürüten Mehmet Esen'ın
yönettığı müzikli kabarenm koreografisı-
ni Işıl VV'renshall, dekor-kostûmü Mertkal
Kanıbellivemüzıöını RenanBilckyapmış.
Oyuncular ıse yüzlenne televızyondan aşı-
na olduğumuz Levent Tülek, Pelinsu Piı;
Renan Bilek, Perkan Özruran, Serap Tur-
gay, Cihangül Karabulut ve 23 yıl aradan
sonra tekrar tiyatro sahnesıne dönen Kay-
han Yıldızoğlu. "Gökkuşağında Şenlik
Var", Levent Tülek'ın yazdığı ilk oyun ol-
masının yanında, bu yıl kurulan 'lstanbul
Komedi Tîyatrosu'nun ilk sahneleyecekle-
n oyun olma özelliğını de taşıyor. Tülek,
"Gökkuşağmın ahında yaşıyomz \v gökku-
şağını görcmiyoruz. o kadar çok derdimiz
varve işimize giicıinıü/t öyie çok gömülmü-
şüz ki kafamızı göğe kaküramıyoruz" dı-
yerek oyunun, insanlara "Biraz da başııu-
n kaidınp yukan bakın, orada bir gökku-
şağı var, farkına vann" mesajını verdiğını
söylüyor. Tülek, oyunu klasık kabare tek-
nıgı ıle kaleme almış. ancak kabare denıl-
dığınde insanlann akıllanna komedi ve de
"hafif bir tiyatro" gelmesinden son derece
rahatsız Bu nedenle de televızyonu ve
medyayı yanlış ımaj yarattıklan içın suç-
luyor. Kabarenın eğlendınrken son derece
polıtık ve sosyal mesajlar veren bır tür ol-
duğunu belırten Tülek, kabarenm 2. Dün-
va Savaşı sırasında faşızmın gölgesinde
'underground' bır tarz olarak ortaya çıktı-
ğını vurgulayarak salonsuz kalan tıyatrocu-
lann içkılı yerlerde tiyatro yapmak zorun-
da kaldıklannı. ancak bu yerlere eğlenmek
amacıyla gelen Nazı subaylan nedenıyle
halkın sorunlannı, acılannı kaba espnler,
matrak şarkılarla dıle getırdıklennı anlatı-
yor. "Televizj'ondan zaten para kazanıyo-
nız, ama orada söylemek istediklerimizi
söv leyemivoruz. BU de böyle bir >ol seçtik.
Bizi telolzyondan tanıyan insanlar, geldik-
lerinde şaşıracaklar. bambaşka bir şe>le
karşılaşacaklar" dıyor ve devam edıyor;
"Oyunda, Türkiye'nin gerçeklerini eglen-
ceii bir şeküde anlabyorıu. Bu teksti iki se-
/
stanbul
Komedi
Tiyatrosu,
Levent Tülek'in
Altan Erbulak'a
adadığı
'Gökkuşağında
Şenlik Var' adlı
oyunu bugünden
başlayarak Hadi
Çaman
Tiyatrosu'nda
sahneliyor.
nedir vaâyorum. Teksti yazarken ne tiyat-
ro seyircisinden uzak kâlayım ne de fazla
onlara çok yaklaşayım istedim, çünkü ka-
bare seyircisi kendi istemleriyle geliyor ve
onlara fazla vaklaştığınızda sizi çevirebili-
yor \e kendi söyleminizden taviz vermek
zorunda kalıvorsunuz. Biraz seyiraden
uzak durup kişkırtmak lazım galiba." Ye-
ni bır oyunu sahneye koymanın ve de yenı
bır tıyaTo grubu oîmanm birçok zorlukla-
n var. Bunlann en başında finansman ve
sahne bulabılmek geliyor. Tiyatro salonla-
n daha çok, büyük prodüksıyonlara ya da
tıcan oyunlara açık. Kultür Bakanlığı yar-
dım yapıyor, ama ıkı yıllık bır tiyatro ol-
mak gerek...
Gökkuşağının renklennde neler mı var?
Anadolu'nun en ücra köşelennde olmala-
nna rağmen Azız Şûkran Günü'nün hangı
gün olduğunu ve Amerikan hukukunu ken-
di ülkesinin hukukundan daha iyi bilen, dış
dünyayı pembe dızılerden öğrenip kendi
gerçekliklenni de öyle algilamaya başlayan
kadınlanmız. ekonomı kurbanı aşklar, ev-
lılıkler, "cephede tanışıp arkadaş olan ve
birbirlerine 'Adam nasıl öldürülür acaba?'
diverek öneriler getiren ve sonra da düş-
man saflarda yer aldıklannı fark eden iki
acemi askerin trajikomik öyküsü. lafta ül-
keyi kurtanp her şeyin en iyisini bilen, ama
ülkeyi bu hale getirenlere ov veren insanla-
nmız>_" Aynca lstanbul Komedi Tiyatro-
su'nun yakmlan kaybolan insanlara ada-
dıklan. ılk olarak bır hücreevınden sağ kur-
tanlarak karakola getırilen iki gence ma-
dalya takılmasını anlatan buruk bır skeçle
kaybolanlan anıyorlar... Yeşılçam'a nos-
taljık bir selamm göndenldığı final skeci
"Memleket Bir Türk Sinemasıdır Aslın-
da"da ıse Ömereik. Hülya Koçyiğit, Ediz
Hun, Önder Somer, Kayban Yıldızoglu
canlandınlıyor. Ilgmç olan, Kayhan Yıldı-
zoğlu'nun kendıni canlandırması. "Gök-
kuşağuMİa Şentik Var", nısandan ıtibaren
tüm Türkiye çapında, mayıs ayında da Av-
rupa'ya yapacağı turnelerle lstanbul dışın-
dakı ızleyıcılere de merhaba dıyecek.
Norveç'te Goya fmtması
• OSLO(Cumhuriyet)-Oslo"dakı Ulusal Müze'de
Goya sergisi iki ayn açılış töreniyle başlatıldı. Cuma
akşamı Norveç Kralı tarafından ilk açılışı yapılan
müzenin halk için gerçekleştirilen ikinci açılışı, Kültür
Bakanı Ase KJeveland tarafından yapıldı. Bir süre
önce ülkenin büyük ressamı Edvvard Munch'ın bazı
tablolannın çalınmasına sahne olmuş olan müzede,
Goya sergisinden ötürü geniş güvenlik önlemlen
alındı. Sergilenen tablolardan yalnızca biri müzeye ait.
Diğerleri, ünlu ressamın 250. doğumgünü dolayısıyla
Ispanya'nın başta Prado Müzesı olmak üzere çeşitli
müzelerinden getinldi.
Pop grubu Take That dağüıyor
• Kültür Servisi - İngiltere'nın ünlü pop grubu Take
That bu yıl sonunda dağılıyor İngılız The Sun
Gazetesı, plak endüstrisi kaynaklanna dayanarak
verdıği haberde. ünlü grubun bır veda turnesı
düzenledıkten sonra dağılacağını yazdı. 1993 y ılı
temmuz ayında 'Pray' adlı şarkılanyla ünlenen Take
That grubunun pek çok şarkısı en çok satanlar
lıstesınde bır numara olmuştu.
Avnupa Konseyi'nden Ağır
Roman'a destek
• STRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyi bünyesinde
faaliyet gösteren Eurimages, Metin Kaçan'ın
kitabından uyarlanan 'AğırRoman' adlı filme destek
verecek. UmurTuragay'ın yönettığı filmde başrolü
Müjde Ar oynuyor. Amenkan sınemasına karşı Avrupa
sinema sanayiıne destek vermek ve yeteneklı
yönetmenlen teşvık etmek amacıyla 1988 yılında
kurulan Eurirnages, kuruluşundan bu yana 443 filme
805 milyon Fransız Frangı destek sağladı
Erdal İnönü'nün kitabı bir ayda on
baskı yaptı
Kültür Servisi - Erdai
Inönü'nün "Anılarve
Düşünceler" kıtabının
10. baskısı buhafta
pıyasaya veriliyor.
Türkiye
Cumhuriyeti'nm
1930'lardan 1990'lara
kadar uzanan
öyküsünü yalın bir dıl.
esprili ve alçak gönüllu
bir üslupla sunan Erdal
lnönü, genelde tanh
sırası içinde verdığı
olaylan, zaman zaman
günümüz
penceresinden de
yorumluyor,
değerlendiriyor. Bir ay gibi kısa bır sürede pıyasaya
sunulan toplam 22 bin "Anılar ve Düşünceler"
kıtabının ikinci cildı, bu yıl içinde yayımlanıyor. Erdal
İnönü'nün dört cılt olarak tasarlanan "Anılar ve
Düşünceler" kıtap sensinın yayıncılıgını Idea lletişim
Hızmetlen. dağıtımını ise lletişim Yayincıhk yapıyor.
1. İzmip Kitap Fuarı martta
İZMJR (AA) - TÜYAP kıtap fuan bu yıl ilk kez 9-17
mart tarihleri arasmda İzmir'de düzenlenecek. Fuara
120 yayınevi ve 100 yazann katılması beklenıyor. Tüm
Fuarcılık ve Yapım A.Ş tarafından düzenlenen fuar,
fstanbul \-e Ankara'dakinden farklı olarak, 11-13 mart
tarihlen arasmda Ege Bölgesi'ndeki kitabevlen ve
dağıtım şirketlerine açık olacak. UNESCO tarafından
"Nasrehin Hoca Yıh" olarak ılen edılen 1996 yılında,
fuann teması "Kitap ve Mızah" olarak belırlendı.
Fuarda, "Edebıyatta Mızah" konusu ağırlıkta olmak
üzere 40'ın üzennde sergı, söyleşı ve panel
gerçekleştirilecek. Fuara. Türkiye Yazarlar Sendikası,
Edebiyatçılar Derneği, Türkiye PEN Yazarlar Derneği,
Karikatürcüler Derneği ve Izmır Gazetecıler Cemıyetı
de katılacak. Fuara çok sayıda Türk yazann yanı sıra
Bulganstan'dan, Yunanıstan'dan vc tngıltere'den
konuk yazarlar da katılıyor.
Uhıdağ Ünivepsitesi 20. Yıl Öykü
Yapışması
Kültür Servisi - Uludağ Ünıversitesı'nin açtığı '20.
Yıl Öykü Yanşmasf nın katılım koşullan belırlendi.
Konu ve sayfa sınırlamasının olmadığı yanşmaya
gönderilecek öykülenn yayımlanmamış ve ödül
almamış olması gerekıyor. Füsun Akatlı, Fendun
Andaç, Mustafa Durak, Nükhet Esen ve Bahadır
Gülmez'den oluşanjün tarafından değerlendınlecek
olan öyküler, 26 Nisan 1996 tarihıne dek Uludağ
Üniversitesı Sağlık Kültür ve Spor Daıre Başkanlığı
20. Yıl Öykü Yansması, Görükle/Bursa adresıne
gönderilecek.
Güngöp Kabakçıoğlu'nun
poptpelepi
• Kültür Servisi- Güngör Kabakçıoğlu, yanm yüzyıl
boyıınca ülkemiz yaşamında ız bırakmış yazarlar,
çizerler, sahne ve perde sanatçılan, ressamlar,
politıkacılar ve ışadamlannın karikatürlennden oluşan
'Portreler' sergısini cuma günü saat 18. 00"de
Karikatür ve Mizah Müzesi'nde açıyor. Sergi, 3 marta
dek izlenebılecek.
K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C 1