07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER RP lideri, kendisine 'saçmahyor' diyen Ecevit'i, 'Zekâsmda bir gerilik mi var?' sözleriyle yanıtladı Bımahm, nezaketi de yok etli• RP Genel Başkanı, ANAP'ı RP ile koaJisyon kurmamas] konusunda uyaran DSP lideri Bülent Ecevit'i kaba bir dille eleştirdi. Erbakan, "Ecevit'in, benim sözlerimi anlamayacak kadar zekâsında bir gerilik mi vardır? Söylenenleri çarpıtmak, dürüstlük değildir" dedi. ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-RP Genel Baş- kanı Necmettin Er- bakan, ANAPı RP ile koalisyon kur- maması konusunda uyaran DSP lide- ri Bülent Ecevit'j ekştinrken "Sayın Ecevit'in, benim sözlerimi anlama- yacak kadar zekâsmda bir gerilik mi vardır? Söylenenleri çarpıtmak, dü~ , rüstlük değüdir" diye konuştu. Partısının dün yapılan grup top- lantjsında, konuşmasının büyük bo- liimünü Ecevit'e yönelik eleştirilere ' ayıran Erbakan, DSP liderini, koalis- yon kurulmasını engellemekle suç- , ladı. RP dışındaki hükümet senaryo- . lanna değinen Erbakan, Ecevit'in başbakanlığı ile ılgıli formülün birçe- lişki olduğunu anlattı. Merkez sağda- ki iki partinin yıllardır kendisini "sol- cu" ilan eden bir insanı başlanna ko- yamayacaklannı bildıren Erbakan, bu önenye iki partinin de tabanının karşı olduğunu kaydetti. "Sayın Ece- vit'in siyasi yaşamı çelişküerle dolu- dur" diyen Erbakan. "Ayncagüven- sizdirr> görüşünü savundu. Erbakan, Ecevit'in hükümet deneyimi de bu- lunmadığını savunarak şöyle dedi: "Bilgi biriküni de yoktur. Nasıl çe- lişkiler içiode olduğunu, gerçekleri çarpıtmasıyla gördük. İşine geldiği gibi konuşuvor. Bütün hayatı çelişki- ler içinde geçmiştir. Benim sözlerimi anlanıavacak kadar zekâsında bir ge- rilik mi vardır? Konuşmalanmı çar- pıüyor. Bunun dürüstlükk bir alaka- sı olamaz. Ecevit denendL Onun dö- neminde, millet yağ ve mazot kuy- ruklannı unutmadı. Saym Ecevit, Ege layılannda otunır, çok sevdiği Yu- nanü kardeşlerine aşk şiirleri yazar." Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rd'in, bir milletvekilini görevlendi- rip hükümet kurduracağına ilişkin söylentılere de yanıt veren RP lide- ri, böyle bir oluşumun "gecekondu hü- kümeti7 " olacağmı belirtti. Söz ko- nusu modeli rantiyecilerin istediğini kaydeden Erbakan, böyle bir hükü- mete milletvekillennin güvenoyu ve- receklerini sanmadığını belirtti. Ecevit ise partisınin Sıvas raporu- nu açıkladığı basın toplantısında, ga- zetecilerin Erbakan'ın kendısıyle il- gili sözlerine ilişkin sorulanna yanıt vermedi. Ecevit, "Ciddıyeafanacakbir şey değiL Ckldi olan bu" diyerek Sı- vas olaylanna dikkat çekti. Erbakan, Ecevifın çelişkılenyle ilgili şu iddi- alarda bulundu: "Ecevit'in gerçekle- ri nasıl sapürcljgı herkesçeiyi bfluımek- tedir. Emit, sivasi hayatuıa 'Su kul- lananın, toprak işleyenındir' sloganı fle başlanuş bir insandır. Kjbns Ba- nş Harekâü'nda da biz 'Burada ba- ğımsız bir hükümet kuralım' dedik, Ecevit hemen koalisyonu bozdu.Şim- di ise kendisi Kıbns'ta bağunsız hü- kümeti savunuyor. Şimdi Ecevit'e de- rinbir'günaydın'demeklazım.Çün- kü J5senesonra uyanıyor. Bizim Iran ile ilgili olarak söylediğimiz sözleri eleştiriyor. Oysa kendisi başbakan iken tran devrimi ile ilgili olarak söy- lediği sözler, tutanaklarda bulunuyor. Ama o sözierini' Devrimin neticesi ne olacağı bellı olmadığı için söyledim' diyor." Erbakan, üç yıl önce Bülent Ece- vit'ın kendilerine en yakın partı ola- rak RP'yi gördüklerini açık acık ıfa- de ettığini, oysa bugün tamamen ak- si görüşü savunduğunu da öne süre- rek şöyle devam etti: "Geçmişte bizinılc yapüklan ko- alisyonu övücü sözler söyiemiş ve' En kolay kurduğumuz koalisyon bu ol- muştu' demişti. Şimdi neier söylü- yor? Dürüstlük mesdesine gelince bi- ziın siyasi hayatunızda Günes. IVfotel modeli var mı? Sırf hükümet kur- mak için başka partilerden çeşitfi va- atierle 11 kişiyi nasıl kopardılar. İşte bir hükümetkurmak için netene teves- sül edildiği tarihi bir gerçektir." RP lideri Erbakan, üslubunu giderek sertieştiriyor. Bakan Sevigen: Yolcu gemileri hat numarası almak zorunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De- nizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Meb- met Sevigen, Avrupa'da yaşayan Türk yurttaşlannın özelıkle tatıl dönemlerinde deniz yoluyla Türlaye'ye gelmeyi tercih etiklerini bıldirdi. Sevigen, tatil dönem- lennde deniz taşımacılığinda oluşan yı- ğılmalar nedeniyle yurttaslann bazı "kap- nkaçu" acentalartarafından dolandınldık- lannı. Denizcilik Müsteşarlığrnın, ya- yımladığı birgenelgeyle Avrupa'dan yol- cu taşımacılığı yapan gemilere "hat nu- marası alma" koşulu koyduğunu bildir- di. Sevigen, Kardak kayalıklan ve Avras- ya feriboru krizinde, bakanlıgının ciddi ça- lışmalarda bulunduğunu, Avrasya feribo- tunun Istanbu] Boğazı'na ginşinin ken- dileri tarafından önlendiğini söyledi. Sevigen, dün düzenlediği basın toplan- tısında, Almanya'da deniz taşımacılığı yapan acentalann durumlanyla ilgili in- celemelerde bulunduğunu, hat numarası almayan gemılerin yolcu taşımacılığı yap- 'fnasma izin verilmeyeceğini söyledi. 'Sevigen, hat numarası almak isteyen acentalann, 15 Mart 1995 tarihine kadar Denizcilik Müstesarlığı'na başvurudabu- lunabileceklerini bildirdi. Sevigen, baş- vurulann, 31 Mart 1995 tarihine kadar in- celeneceğini, hat numarası verilmesi ka- bul edilen gemilerin, basın ve liman baş- kanlıklan aracılıgıyla yurttaşlara duyuru- lacağını belirtti. Sevigen, gemilere veri- Ien hat numaralanrun, yolcu biletlerine de basılacağını bildirerek, "Avrupa'daki va- tandaşianmız, bizim için Güneydoğu Ana- dolu'daki askerlerüniz kadar öncmli. Va- tandaşlanınızdan. üzerinde hat numara- sı olmayan bilcüeri satın almamalan rica- sında bulunuyomz" diye konuştu. Sevigen, Denizcilik Müsteşarlığı'nın izin vermedigı gemilerin limanlara yak- laştınlmayacağını, hat numarası venlen gemilerde Saglık BakanJıgı'na bağlı "sağ- lıksdıhıye" görevlilerinın yemekleri de- netleyecekJerini söyledi. Sevigen, feribot seferlerinin yetersiz olduğu şikâyetleri üzerine, Çeşme-îtalya seferine bir gemi daha konulmasını kararlaştırdıklannı bil- dirdi. Denizcilik Bakanlığı'nın kurulması ge- reğinin giderek arttığım belirten Sevigen, "Arük bir denizcilik bakanlıgının kurul- masını istiyoruz. Geçen yıl 5 miryar dolar kâr etmişu. Tek elden y onetilirse, bu kâr üç kaOnaçıkar. Bahkçıbğuı Orman Bakan- hğı'nda. Sahil Konıma'nın İçişleri Ba- kankğj'nda ne işi var? Bunlann hepsinin kurulacak denizcilik bakanlığında olma- agerekir"dedi. Kardak Kayalıklan ve Avrasya feribo- tu krizlerinde bakanlığın çok ciddi çalış- malaryaptığını belirten Sevigen. "Avras- ya geraisinin tstanbul Boğazı'na girmesi- ne biz engel olduk. Yoksa durum çok cid- di olurdu" şeklinde konuştu. Türkmenistan'dan Türkiye'ye 2020'ye kadar yılda 15 milyar metreküp doğalgaz verilecek anlasması tamatnANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye'ye, 2020 yılına kadar, aşamalı olarak yılda 15 milyar metreküp doğalgaz venl- mesını öngören projeanlaşması, Türkiye ile Türkrnenistan arasın- da Ankara'da ımzalandı. Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel, iki ülke arasında imzalanan an- laşmalann, kardeşlik ve dostluk bağlarını daha da güçlendirece- ğını söyledi. Türkmenıstan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı Niya- zov da anlaşmalann, iki ülke ilış- kilennı daha ıleriye götüreceği- ni bildirdi. Resmı birziyaret ama- cıyla Ankara'da bulunan Türk- menıstan Devlet Başkanı Niya- zov"a, gezisının son gününde "An- kara şehri hemşerilik beratı ve kentin altm anahtan" venlmcsı nedeniyle bir tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Demirel ile Başbakan Tansu Çiller'in de ka- tıldığı törende. Türkiye-Türkme- nistan doğalgaz projesı anlaşma- sı da imzalandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Şinasi Aldner ıle Türkmenıs- tan Enerji Bakanı Saparmurat Nurijev tarafından imzalanan an- laşma, 2020 yılına kadar Türki- ye'ye yılda 15 milyar metreküp doğalgaz venlmesını öngörüyor. Türkiye'nın enerji gereksınimı- nin uzun vadede karşılanması amacıyla Türkmenıstan doğal- gazmın 25 yıllık bir süre kapsa- mında Türkiye'ye aktanlmasıy- la ilgili anlaşmaya göre, 1999- 2004 yıllan arasında 5 'er milyar, 2005-2009 yıllan arasında 10 milyar, 2010-2020 yıllanarasın- da da yılda 15 milyar metreküp doğalgazın aktanmı öngörülü- yor. Altıner, 1998 yılında 2 mil- yar, 2010 yılına kadar da lOmil- Sökytnan Demirel ile Tansu Çüier Nivazov "a hemşerilik beratı töreninde bir araya geierek sohbet ettiler. (Fotoğraf: AA) yar metreküp doğalgazın Türki- ye'ye aktanlmasının planlandığı- nı anımsatarak bu projenin Kaf- kaslar'daki ekonomık ve sıyasi yapı üzerinde ülkelerarası işbır- İığı açısından önemli katkılarda bulunacağını kaydetti. Altıner, imzalanan mutabakat zaptının, taraflar arasında çalış- ma grubu oluşturulmasını ve bu çalışma grubunun 30 gün içinde tamamlanmasını öngördüğünü de ıfade ederek Türkmenistan dogalgazının Türkiye'ye Gürcis- tan üzennden mı, yoksa Ermenis- tan üzennden mı aktanlacağının bu teknik çalışmalar sırasında be- lirleneceğini belirtti. Niyazov, dünkü tören öncesin- de, Dışişleri Bakanı Deniz Bay- kal'ı, kaldığı Hilton Oteli'nde kabul ederek bir süre görüştü. Tören sırasında Ankara Kulübü seğmenlen, konuk Devlet Başka- nı'na otantik bir seğmen giysısi armağan ederek cepken giydinp sank bağladılar. Nur cemaatinin önde gelen isimlennden FethullahGüİen'ın manevı kurucusu olduğu Saman- yolu Kolejı öğrencilerinin Türk ve Türkmenistan ulusal marşla- nnı okuduğu törende, Niyazov'a, ıkı ülke bayraklarına sarılı bir Kuran, bir İcıliç ve bir de Dede Korkut kıtabı armağan edildı. Törenin ardından ülkesıne dön- mek üzere Esenboğa Havaala- nı'na geçen Niyazov, Demirel ta- rafından yolcu edildi CHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında yitirilen zamana dikkat çekti Deniz Baykal: Ülkeyi nıeşgııl etmeyinANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. ANAP lideri Mesut Yümaz'a, "RP ile hükümet kuracaksan lütfen kur, kimsey i meşgul etme" diye seslendi. Baykal. "sryaset adamlan söyledik- lerinden dönebiisinler, manevra yapabilsinkr diye ül- keye zaman kay bettirildigini"' vurgulayarak "İslam di- naru İran devrimi ile ilgili açıklamaiann etkisi, başba- kanlığın dönüşümlü olmasıyla ortadan kalkacak mı, göreceğK" dedi. CHP lideri Baykal, partisınin Meclis grubu toplan- tısında hükümet sorunu ve gecikmenin yarattığı sakm- calar üzerinde durdu. Anayasanm, "seçim yapılan yıl doğru dürüst bütçc çıkmayacagı kabulü içinde oldu- ğunu" vurgulayan Baykal, "O zaman üç aylık geçki bütçelerle gjdelim. Turizm yılı başlayacak, harcama- lar yıllık bütçede var, ancak harcama yapılamıyor. Tu- rizm yılı geçici bütçeyi mi bekleyecek?" dedi. Ülkeye zaman kaybettiren yaklaşırru hazmedemediğini belir- ten Baykal, halkında hükümet kurmaçalışmalannda- ki zaman kaybından rahatsızlık duyduğunu ve artık "hü- kümetkurmaçafaşmalarmın ratinginindüştüğûnü" söy- ledi. Bunun önemli bir uyan olarak algılanması ge- rektığini vurgulayan Baykal. sözierini şöyle sürdürdü: "ANAP ile RP yaruı (bugün) görüşecek. Öyle anla- şılıvor ki, pazartesi gününe yaklaşan dönemdeki anla- yış sonuçalmaya olanak vermeyecek gibigörüldü. Şim- di o açıklamalann unutturulacağı, gündemden düşe- ceğJ bir dönem yaratmak için siyaset adamlannın za- mana ihtiyacı var. Siyaset adamlan söylediklerinden dö- nebiisinler, manevra yapabilsinler diye bü* zaman ge- reklL İslam dinan, İran devrimi ile ilgili açıklamalar koalisyonu olanaksız kıhyordu. Acaba çarşamba gü- nünekadar osözleri unutturmak mümkün mü diye dü- şünüldü." Hakkâri için kampanya Baykal, Hakkâri'den yansıyan görünrülerle ilgili üzüntüsünü dile getirirken de şu değerlendirmeleri yaptı: "Erbakan'ın hayran olduğu İran devriminden son- ra nıilyonlarca insan Türkiye'ye göçtiL Bu insanlar kaynaşıyor da kendi ülkemizdeki terör nedeniyle göç etmekzorunda kalan insanlarla kaynaşamad^muzı gö- rüyoruz. Bu, Türkiye''ye yakışmayan bir manzaradır. Bu ayıptan ülkeyi kurtarmakzonındayız. İlgili bakan- lar Hakkâri için bir kampanya başlatacak." POLİTİKA GL0NXÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ütanç Çığlıkları San saçlı, mavi gözlü bir çocuk... Gözlerinin derinliğinde güneşin yakıcı ışıklan yitmiş, yabanıl bir tutkunun yazgısı belirmiş. Bir büyük yıkı- mın getirdiği fırtınalar, çocuğun iç evreninde köpüren suların beslediği çiçekleri sanki soldurmuş... Çocuk üşüyor. Çocuk utançlı, çığlıklar atıyor... fek göz odalı bir gecekondunun dışına yansıyan o bağınşlar, yaşamın gerçekliği üzerine iri kar taneleri gibi düşüyor... Bir anne konuşuyor o haykırışların noktalandığı an... Diyor ki: "Üç torba kömür verdi belediye, çocukiar da çöp- lükten ekmek topluyorlar..." San saçlı, mavi gözlü çocuğun yanında dört çocuk da yer alınca sayıları beş oluyor... Çocuklann üçü erkek, ikisi kız... Birtelevizyon kanalında izlediğim bu olay, insanı kah- reden düşüncelere sürüklüyor. Istanbul'un varoşlanndaki o yaşam tünelinin acılar yumağı birden dağılıyor... Yerimden kalkıp dışanya bakıyorum. Kül rengi bir gökyüzünde yaşanmış fırtınaları, o insanlann pence- resinden durdurmaya çalışıyorum... Karşı apartmanlann bacalarından solgun duman- laryükseliyor... Yüzyılların masalsı evreninde umut aramaya koyu- luyorum birden... Islık çalan bir rüzgâr, kiremitlerin üzerine konan martılar bana mutluluk vermiyor... Televizyon ekranında başörtülü kadın ve beş ço- cuk... Muhabir, kadına soruyor: "Siz bu havada üşümüyor musunuz?" Kadının gözlerinde yoksulluğun fotoğrafı beliriyor... Diyor ki: "İnsan, titremesini öğrendikten sonra üşümekten korkmaz..." • • • İnsanlar açlıktan kınlıyor, çocuklar kış günü soğuk- tan ölüyor; anneler çöplüklerde ekmek topluyor; ba- balar sokaklarda işsiz dolaşryor... Hakkâri'de, Van'da kurulan çadırlarda karton ba- rakalarda binlerce insan kar altında yaşıyor, yine Van'da elektrik kesintisinden fabrikalar çalışmıyor. Dıyarbakır çarşısında 16-17 yaşındaki diplomalı iş- sizler ordusu dolaşıyor, Sıvas'ta köyler boşaltılıyor. Tüm bunlar olurken kimi CHP'liler, sanki beş yıla yakın bir süredir iktidar ortağı doğilmiş gibi Meclis araş- tırması açılmasını istiyor. Aralannda Algan Hacatoğ- lu, Ercan Karakaş, Şahin Ulusoy gibi eski bakan- ların da bulunduğu CHP'liler, bin köy ile bin 500 mez- ranın istemleri dışında boşaltıldığını, başka yörelere göç eden insanlanmızın 'mağduriyetlerinin giderilme- diğini', eh geç de olsa anlıyor... Gelir dağılımındaki adaletsizlik, emekçi kesimleri- nin yaşam savaşı, işsizler ordusunun büyümesi, kır- dan kentlere göç, yeni fırtınaların habercisi değil mi sizce? Hükümeti Tansu Çiller Hanım mı yoksa Mesut Yılmaz mı kursun tartışması, 'a£>/"erfonmülüyle med- yamızın birinci sayfalarını kuşatırken yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, faili meçhuller bir anda unutulu- veriyor... Türkiye bir başka fotoğrafı yansıtıyor iki bin yılına dört kala. Giderek Latin Amerika Cüketerinin birzaman- lar bize ters gelen 'günlüğünü' oluşturuyor ülke. Aç- lık ve sefaletin, borç-alacak yüzünden işlenen cina- yetlerin, haracın, rüşvetin, kaçakçılığın 'cennetbah- çesi' oluyor Türkiye... Ve bu arada beş yıldızlı otellerin o görkemli salon- lannda her akşam iftar sofralan kuruluyor; işadamla- n, politikacılar, tarikat şeyhleri 'kuş süfü'nün bile bu- lunduğu bu mekânlarda oruç bozuyor... O saatlerde Istanbul'un, Ankara'nın, Izmir'in, Ada- na'nın varoşlannda, Hakkâri'nin, Van'ın, Sıvas'ın, Tun- celi'nin göbeğinde insanlanmız, açlığın ve soğuğun dayanılmaz acısını yaşıyor... Ben, çok ama çok utanıyorum, kendime kızıp öf- keleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu den- li acımasızlığı karşısında isyan ediyorum... ••• Bugün 'SevgililerGünü'... Tüm sevenlere, sevilenlere Fransız şair Clement Ma- rot'nun 'EvvelZaman Aşklan'ru armağan ediyorum, llhan Berk'ın o güzelim Türkçesiyle: "Aşktı bir hüküm süren o eski zamanlarda Her şey nasıl da yapmacıksız oluverirdi; Şöyle içten bir demet çiçek verildi miydi Dünyayı bağışlama demeti bu sırasında, Çünkü öylesine yürekten kopup gelirdi. Sonra hani bir kere seviştiler miydi, An bilir misiniz bağlanıriardı nasıl da? Öyle biryirmiyıl, otuzyıl; durdukça dünya O eski zamanlarda Artık aşkın o hükmü hiç miyok şimdi; Yapmacık bir gözyaşı, hiledüzen sonra da; Inanmıyorum biri aşk sözü etti miydi, Çünkü o aşkın değişmesi gerek en başta, öyle sevişmeli bak hani sevişirlerdi O eski zamanlarda." 110 milletvekili açıkta kaldı Zengin vekiller lojmanda da şanslı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Milletvekıllerinin otura- caklan TBMM lojmanlan dün çekilen kura ile beliflendi. Loj- man talebinde bulunduğu halde 110 milletvekili açıkta kalırken kura sonucunda daha çok RP'li milletvekjlleri lojmana yerleşti- rilirken zengin miJletvekillerinin de lojman açısından şanslı olma- sı dikkat çekti. DYP'nin işada- mı milletvekillerinden Yalım Erez,Cefi Kamhi ve Cavit Çağ- lar'a lojman çıktı. TBMM Idare Amirliği, daha önce DoğanGüreş,NecdetMen- zir, Hayri Kozakçıoğlu gibi ko- ruması buJunan milletvekilleri ile çok çocukJu ve kadın milletve- killerine kuraya sokmadan loj- man tahsis etti. TBMM idare amırleri Yücel Seçkiner, İbra- him Halil Çelik, Veli Andaç Du- rak, Mustafa Yılmaz ve Önder Kıriı ise dün, televizyon kame- ralan ve basın mensuplannın huzurunda, kura çekerek halen lojmanlarda oturan 168 millet- vekili ile kurasız yerleştirilen 37 milletvekili dışında kalan millet- vekillenni geriye kaian 207 loj- mana yerleştirdiler. Yapılan ku- ra çekiminde RP'liferin büyük bölümü lojmanlara yerleştıril- di. Kura çekiminde işadamı mil- lervekilleri de lojmana kavuş- tular. DYP'li Erez, Kamhi lojma- na yerleştirilirken kura çekimin- de çıkan son isim ise Çağlar ol- du. Kura çekiminde herhangi bir hata olabileceği olasılığına dayanılarak Çağlar birinci ye- dek olarak belirlendi.Yerlerde herhangi bir kanşıklık yoksa Çağlar da lojmana yerleşecek. 24 milletvekilinin Ankara'da kendi evinde oturduğu belirtılir- ken bazı milletvekilleri de loj- man talebinde bulunmadı.l 10 milletvekili açıkta kaldı. Bu mil- letvekillerine ayda 20 milyon li- ra kira yardımı yapılacak. TRT ve RTÜK'ü karşı karşıya getiren sorun, hükümete taşınıyor MGK, verici sonınunu çözemedi HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ve Türk Telecom'u Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile karşı karşıya getiren verici sorununu, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) da çözemedi. MGK'nin taraflan bir araya getiren kısa toplantılannın sonuncusunda uyuşmazlığın hükümete taşınması kararlaştınldı. TRT, RTÜK'ün yaptırdığı ulusal frekans planında, özellikle sınır bölgelerinde stratejik öneme sahip ana vericilerin iptal edilmesine itirazını sürdürdü. Üst kurul. TRT'nin uygulanabilirliğinı de tartışmaya açtığı planın yürürlüğe girmesi konusundaki ısrannı sürdürüyor. MGK, TRT ve Türk Telecom'un venci konusunda RTÜK'e itirazlan üzerine uzlaşma sağlanmasmda üstlendiği arabuluculuk görevini bıraktı. MGK nezdinde 4 kez yapılan toplantı zincirinde •TRT ve Türk Telecom'u Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile karşı karşıya getiren verici sorununu MGK de çözemedi. MGK'nin taraflan bir araya getiren toplantılannın sonuncusunda uyuşmazlık konusunun hükümete taşınması kararlaştınldı. TRT, RTÜK'ün yaptığı frekans planında özellikle smır bölgelerinde stratejik öneme sahip ana vericilerin iptal edilmesine karşı tepkisini sürdürdü. Üst kurul, TRT'nin uygulanabilirliğinı de tartışmaya açtığı planın yürürlüğe girmesi ısrannı sürdürüyor. taraflann çözüm konusunda bir adım atmaması görüşmelerin kesilmesine neden oldu. TRT, Türk Telecom ve Telsiz Genel Müdürlüğü (TGM) ile RTÜK temsilcilerinin önerilerini değerlendiren MGK'nin, hükümete sunacağı çeşitli bulgulan içeren raporuna çözüme yönelik bir öneriyi de ekleyip eklemeyeceği açıklık kazanmadı. Sınır bölgeleri Cumhuriyet'e açıklamada bulunan TRT yetkılileri, RTÜK'ün radyo ve televizyon yayınlannı düzene kavuşturmak amacıyla yaptırdığı ulusal frekans planının yerinde ve yeterli bir araştırma yapılmadan hazırlandığını öne sürdü. MGK toplantılannda da bunun bir kez daha anlaştldığını belirten yetkililer, "Sınır bölgeleri. askeri bölgeler, hava trafiği ve deniz ulaşımında daha önce belirlenen koordinatlar bile dikkate aiınmamış" görüşünü bildirdiler. Frekans planının 1800 adet TRT vericisinin büyük bir böiümünü "ana verici" düzeyinde iptal ettiğini. bir bölümü için de yer değiştirme zorunluluğu getirdiğini vurgulayan TRT yetkılileri. "Denizli, Muğla, Antalya, Bursa ana vericileri iptal edilivor. Bu da komşulanmızla yayın bağının kopması demektir" dediler.'RTÜK Başkan Yardımcısı Ercan San ise, üst kurulun ilgili yasanın amir hükümlerini yerine getireceğini ve planın uygulamaya konulacağını söyledi. TRT ile vericiler konusundaki anlaşmazlığın çözülebilmesi için yeni bir yasa değişiklıği gerektiğini kaydeden San, bunun TBMM'yi ilgilendiren bir konu olduğunu bildirdi. Demirel: Seçimle kıyamet kopmaz9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ANAP lideri MesutYıhnaz" ın hükü- meti kuramaması durumun- da liderler dışında bir millet- vekilini görevlendirebilece- ği olasılığmı reddetmeyerek "Elimi şakağıma koyacağım, düşüneceğim. Akiın gereği neiseonuyapacağun" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, Kanal 6 televizyonundaki 'HJbjektiF' programında. dün akşam yavımlanan söyleşi- sinde, mevcut parlamento yapısı içerisinde siyasi par- ti liderlerimn uzlaşma ve öz- veride bulunmalan gerekti- ğini söyledi. Hıçbir liderin, 'siyasiiktidarbana aittir,baş- bakan benim' deme hakkı bulunmadığını vurgulayan Demirel. "Hükümet kurma görevini vermişim. Başba- kanlığı senden esirgeyen mi var? Güvenoyu aiacak bir hükümet kur gcL o zaman başbakan olursun. Çözümü olmayan hiçbir şe>r yok"de- di. Demirel, her saat değişen koşullar içerisinde yeni gö- revleadirme konusunda bir tavır açıklamasının mümkün olmadığını kaydederek, hü- kümet kurma görevini de- neme amacıyla vermediği- ni "bunu yap gd"dediğini söyledi. Erken seçim olası- lığına ilişkin bir soruya, "Olabilir. Kıyamet mikopar olursa" yanıtını veren De- mirerin, ANAP liderinin gö- revi iade etmesi durumunda liderler dışında bir millet- vekilini görevlen- direbileceğine ilişkin seçeneği reddetmemesı dik- kat çekti. Demirel, bu konuda "EBmi şakağıma koyacağun, ne yapmam iazım diye düşüneceğim. Mucize yap- mayacağım. Akbn gereği ne ise onu vapacagım" değer- lendirmesini yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle