Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RP lideri, kendisine 'saçmahyor' diyen Ecevit'i, 'Zekâsmda bir gerilik mi var?' sözleriyle yanıtladı
Bımahm, nezaketi de yok etli• RP Genel Başkanı, ANAP'ı RP ile koaJisyon
kurmamas] konusunda uyaran DSP lideri Bülent Ecevit'i
kaba bir dille eleştirdi. Erbakan, "Ecevit'in, benim
sözlerimi anlamayacak kadar zekâsında bir gerilik mi
vardır? Söylenenleri çarpıtmak, dürüstlük değildir" dedi.
ANKARA
(CumhuriyetBüro-
su)-RP Genel Baş-
kanı Necmettin Er-
bakan, ANAPı RP
ile koalisyon kur-
maması konusunda uyaran DSP lide-
ri Bülent Ecevit'j ekştinrken "Sayın
Ecevit'in, benim sözlerimi anlama-
yacak kadar zekâsmda bir gerilik mi
vardır? Söylenenleri çarpıtmak, dü~
, rüstlük değüdir" diye konuştu.
Partısının dün yapılan grup top-
lantjsında, konuşmasının büyük bo-
liimünü Ecevit'e yönelik eleştirilere
' ayıran Erbakan, DSP liderini, koalis-
yon kurulmasını engellemekle suç-
, ladı. RP dışındaki hükümet senaryo-
. lanna değinen Erbakan, Ecevit'in
başbakanlığı ile ılgıli formülün birçe-
lişki olduğunu anlattı. Merkez sağda-
ki iki partinin yıllardır kendisini "sol-
cu" ilan eden bir insanı başlanna ko-
yamayacaklannı bildıren Erbakan,
bu önenye iki partinin de tabanının
karşı olduğunu kaydetti. "Sayın Ece-
vit'in siyasi yaşamı çelişküerle dolu-
dur" diyen Erbakan. "Ayncagüven-
sizdirr>
görüşünü savundu. Erbakan,
Ecevit'in hükümet deneyimi de bu-
lunmadığını savunarak şöyle dedi:
"Bilgi biriküni de yoktur. Nasıl çe-
lişkiler içiode olduğunu, gerçekleri
çarpıtmasıyla gördük. İşine geldiği
gibi konuşuvor. Bütün hayatı çelişki-
ler içinde geçmiştir. Benim sözlerimi
anlanıavacak kadar zekâsında bir ge-
rilik mi vardır? Konuşmalanmı çar-
pıüyor. Bunun dürüstlükk bir alaka-
sı olamaz. Ecevit denendL Onun dö-
neminde, millet yağ ve mazot kuy-
ruklannı unutmadı. Saym Ecevit, Ege
layılannda otunır, çok sevdiği Yu-
nanü kardeşlerine aşk şiirleri yazar."
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rd'in, bir milletvekilini görevlendi-
rip hükümet kurduracağına ilişkin
söylentılere de yanıt veren RP lide-
ri, böyle bir oluşumun "gecekondu hü-
kümeti7
" olacağmı belirtti. Söz ko-
nusu modeli rantiyecilerin istediğini
kaydeden Erbakan, böyle bir hükü-
mete milletvekillennin güvenoyu ve-
receklerini sanmadığını belirtti.
Ecevit ise partisınin Sıvas raporu-
nu açıkladığı basın toplantısında, ga-
zetecilerin Erbakan'ın kendısıyle il-
gili sözlerine ilişkin sorulanna yanıt
vermedi. Ecevit, "Ciddıyeafanacakbir
şey değiL Ckldi olan bu" diyerek Sı-
vas olaylanna dikkat çekti. Erbakan,
Ecevifın çelişkılenyle ilgili şu iddi-
alarda bulundu: "Ecevit'in gerçekle-
ri nasıl sapürcljgı herkesçeiyi bfluımek-
tedir. Emit, sivasi hayatuıa 'Su kul-
lananın, toprak işleyenındir' sloganı
fle başlanuş bir insandır. Kjbns Ba-
nş Harekâü'nda da biz 'Burada ba-
ğımsız bir hükümet kuralım' dedik,
Ecevit hemen koalisyonu bozdu.Şim-
di ise kendisi Kıbns'ta bağunsız hü-
kümeti savunuyor. Şimdi Ecevit'e de-
rinbir'günaydın'demeklazım.Çün-
kü J5senesonra uyanıyor. Bizim Iran
ile ilgili olarak söylediğimiz sözleri
eleştiriyor. Oysa kendisi başbakan
iken tran devrimi ile ilgili olarak söy-
lediği sözler, tutanaklarda bulunuyor.
Ama o sözierini' Devrimin neticesi ne
olacağı bellı olmadığı için söyledim'
diyor."
Erbakan, üç yıl önce Bülent Ece-
vit'ın kendilerine en yakın partı ola-
rak RP'yi gördüklerini açık acık ıfa-
de ettığini, oysa bugün tamamen ak-
si görüşü savunduğunu da öne süre-
rek şöyle devam etti:
"Geçmişte bizinılc yapüklan ko-
alisyonu övücü sözler söyiemiş ve' En
kolay kurduğumuz koalisyon bu ol-
muştu' demişti. Şimdi neier söylü-
yor? Dürüstlük mesdesine gelince bi-
ziın siyasi hayatunızda Günes. IVfotel
modeli var mı? Sırf hükümet kur-
mak için başka partilerden çeşitfi va-
atierle 11 kişiyi nasıl kopardılar. İşte
bir hükümetkurmak için netene teves-
sül edildiği tarihi bir gerçektir." RP lideri Erbakan, üslubunu giderek sertieştiriyor.
Bakan Sevigen:
Yolcu gemileri
hat numarası
almak zorunda
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De-
nizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Meb-
met Sevigen, Avrupa'da yaşayan Türk
yurttaşlannın özelıkle tatıl dönemlerinde
deniz yoluyla Türlaye'ye gelmeyi tercih
etiklerini bıldirdi. Sevigen, tatil dönem-
lennde deniz taşımacılığinda oluşan yı-
ğılmalar nedeniyle yurttaslann bazı "kap-
nkaçu" acentalartarafından dolandınldık-
lannı. Denizcilik Müsteşarlığrnın, ya-
yımladığı birgenelgeyle Avrupa'dan yol-
cu taşımacılığı yapan gemilere "hat nu-
marası alma" koşulu koyduğunu bildir-
di. Sevigen, Kardak kayalıklan ve Avras-
ya feriboru krizinde, bakanlıgının ciddi ça-
lışmalarda bulunduğunu, Avrasya feribo-
tunun Istanbu] Boğazı'na ginşinin ken-
dileri tarafından önlendiğini söyledi.
Sevigen, dün düzenlediği basın toplan-
tısında, Almanya'da deniz taşımacılığı
yapan acentalann durumlanyla ilgili in-
celemelerde bulunduğunu, hat numarası
almayan gemılerin yolcu taşımacılığı yap-
'fnasma izin verilmeyeceğini söyledi.
'Sevigen, hat numarası almak isteyen
acentalann, 15 Mart 1995 tarihine kadar
Denizcilik Müstesarlığı'na başvurudabu-
lunabileceklerini bildirdi. Sevigen, baş-
vurulann, 31 Mart 1995 tarihine kadar in-
celeneceğini, hat numarası verilmesi ka-
bul edilen gemilerin, basın ve liman baş-
kanlıklan aracılıgıyla yurttaşlara duyuru-
lacağını belirtti. Sevigen, gemilere veri-
Ien hat numaralanrun, yolcu biletlerine de
basılacağını bildirerek, "Avrupa'daki va-
tandaşianmız, bizim için Güneydoğu Ana-
dolu'daki askerlerüniz kadar öncmli. Va-
tandaşlanınızdan. üzerinde hat numara-
sı olmayan bilcüeri satın almamalan rica-
sında bulunuyomz" diye konuştu.
Sevigen, Denizcilik Müsteşarlığı'nın
izin vermedigı gemilerin limanlara yak-
laştınlmayacağını, hat numarası venlen
gemilerde Saglık BakanJıgı'na bağlı "sağ-
lıksdıhıye" görevlilerinın yemekleri de-
netleyecekJerini söyledi. Sevigen, feribot
seferlerinin yetersiz olduğu şikâyetleri
üzerine, Çeşme-îtalya seferine bir gemi
daha konulmasını kararlaştırdıklannı bil-
dirdi.
Denizcilik Bakanlığı'nın kurulması ge-
reğinin giderek arttığım belirten Sevigen,
"Arük bir denizcilik bakanlıgının kurul-
masını istiyoruz. Geçen yıl 5 miryar dolar
kâr etmişu. Tek elden y onetilirse, bu kâr
üç kaOnaçıkar. Bahkçıbğuı Orman Bakan-
hğı'nda. Sahil Konıma'nın İçişleri Ba-
kankğj'nda ne işi var? Bunlann hepsinin
kurulacak denizcilik bakanlığında olma-
agerekir"dedi.
Kardak Kayalıklan ve Avrasya feribo-
tu krizlerinde bakanlığın çok ciddi çalış-
malaryaptığını belirten Sevigen. "Avras-
ya geraisinin tstanbul Boğazı'na girmesi-
ne biz engel olduk. Yoksa durum çok cid-
di olurdu" şeklinde konuştu.
Türkmenistan'dan Türkiye'ye 2020'ye kadar yılda 15 milyar metreküp doğalgaz verilecek
anlasması tamatnANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'ye, 2020 yılına
kadar, aşamalı olarak yılda 15
milyar metreküp doğalgaz venl-
mesını öngören projeanlaşması,
Türkiye ile Türkrnenistan arasın-
da Ankara'da ımzalandı. Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel,
iki ülke arasında imzalanan an-
laşmalann, kardeşlik ve dostluk
bağlarını daha da güçlendirece-
ğını söyledi.
Türkmenıstan Devlet Başkanı
Saparmurat Türkmenbaşı Niya-
zov da anlaşmalann, iki ülke ilış-
kilennı daha ıleriye götüreceği-
ni bildirdi. Resmı birziyaret ama-
cıyla Ankara'da bulunan Türk-
menıstan Devlet Başkanı Niya-
zov"a, gezisının son gününde "An-
kara şehri hemşerilik beratı ve
kentin altm anahtan" venlmcsı
nedeniyle bir tören düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Demirel ile
Başbakan Tansu Çiller'in de ka-
tıldığı törende. Türkiye-Türkme-
nistan doğalgaz projesı anlaşma-
sı da imzalandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Şinasi Aldner ıle Türkmenıs-
tan Enerji Bakanı Saparmurat
Nurijev tarafından imzalanan an-
laşma, 2020 yılına kadar Türki-
ye'ye yılda 15 milyar metreküp
doğalgaz venlmesını öngörüyor.
Türkiye'nın enerji gereksınimı-
nin uzun vadede karşılanması
amacıyla Türkmenıstan doğal-
gazmın 25 yıllık bir süre kapsa-
mında Türkiye'ye aktanlmasıy-
la ilgili anlaşmaya göre, 1999-
2004 yıllan arasında 5 'er milyar,
2005-2009 yıllan arasında 10
milyar, 2010-2020 yıllanarasın-
da da yılda 15 milyar metreküp
doğalgazın aktanmı öngörülü-
yor. Altıner, 1998 yılında 2 mil-
yar, 2010 yılına kadar da lOmil-
Sökytnan Demirel ile Tansu Çüier Nivazov "a hemşerilik beratı töreninde bir araya geierek sohbet ettiler. (Fotoğraf: AA)
yar metreküp doğalgazın Türki-
ye'ye aktanlmasının planlandığı-
nı anımsatarak bu projenin Kaf-
kaslar'daki ekonomık ve sıyasi
yapı üzerinde ülkelerarası işbır-
İığı açısından önemli katkılarda
bulunacağını kaydetti.
Altıner, imzalanan mutabakat
zaptının, taraflar arasında çalış-
ma grubu oluşturulmasını ve bu
çalışma grubunun 30 gün içinde
tamamlanmasını öngördüğünü
de ıfade ederek Türkmenistan
dogalgazının Türkiye'ye Gürcis-
tan üzennden mı, yoksa Ermenis-
tan üzennden mı aktanlacağının
bu teknik çalışmalar sırasında be-
lirleneceğini belirtti.
Niyazov, dünkü tören öncesin-
de, Dışişleri Bakanı Deniz Bay-
kal'ı, kaldığı Hilton Oteli'nde
kabul ederek bir süre görüştü.
Tören sırasında Ankara Kulübü
seğmenlen, konuk Devlet Başka-
nı'na otantik bir seğmen giysısi
armağan ederek cepken giydinp
sank bağladılar.
Nur cemaatinin önde gelen
isimlennden FethullahGüİen'ın
manevı kurucusu olduğu Saman-
yolu Kolejı öğrencilerinin Türk
ve Türkmenistan ulusal marşla-
nnı okuduğu törende, Niyazov'a,
ıkı ülke bayraklarına sarılı bir
Kuran, bir İcıliç ve bir de Dede
Korkut kıtabı armağan edildı.
Törenin ardından ülkesıne dön-
mek üzere Esenboğa Havaala-
nı'na geçen Niyazov, Demirel ta-
rafından yolcu edildi
CHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında yitirilen zamana dikkat çekti
Deniz Baykal: Ülkeyi nıeşgııl etmeyinANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal.
ANAP lideri Mesut Yümaz'a, "RP
ile hükümet kuracaksan lütfen kur,
kimsey i meşgul etme" diye seslendi.
Baykal. "sryaset adamlan söyledik-
lerinden dönebiisinler, manevra yapabilsinkr diye ül-
keye zaman kay bettirildigini"' vurgulayarak "İslam di-
naru İran devrimi ile ilgili açıklamaiann etkisi, başba-
kanlığın dönüşümlü olmasıyla ortadan kalkacak mı,
göreceğK" dedi.
CHP lideri Baykal, partisınin Meclis grubu toplan-
tısında hükümet sorunu ve gecikmenin yarattığı sakm-
calar üzerinde durdu. Anayasanm, "seçim yapılan yıl
doğru dürüst bütçc çıkmayacagı kabulü içinde oldu-
ğunu" vurgulayan Baykal, "O zaman üç aylık geçki
bütçelerle gjdelim. Turizm yılı başlayacak, harcama-
lar yıllık bütçede var, ancak harcama yapılamıyor. Tu-
rizm yılı geçici bütçeyi mi bekleyecek?" dedi. Ülkeye
zaman kaybettiren yaklaşırru hazmedemediğini belir-
ten Baykal, halkında hükümet kurmaçalışmalannda-
ki zaman kaybından rahatsızlık duyduğunu ve artık "hü-
kümetkurmaçafaşmalarmın ratinginindüştüğûnü" söy-
ledi. Bunun önemli bir uyan olarak algılanması ge-
rektığini vurgulayan Baykal. sözierini şöyle sürdürdü:
"ANAP ile RP yaruı (bugün) görüşecek. Öyle anla-
şılıvor ki, pazartesi gününe yaklaşan dönemdeki anla-
yış sonuçalmaya olanak vermeyecek gibigörüldü. Şim-
di o açıklamalann unutturulacağı, gündemden düşe-
ceğJ bir dönem yaratmak için siyaset adamlannın za-
mana ihtiyacı var. Siyaset adamlan söylediklerinden dö-
nebiisinler, manevra yapabilsinler diye bü* zaman ge-
reklL İslam dinan, İran devrimi ile ilgili açıklamalar
koalisyonu olanaksız kıhyordu. Acaba çarşamba gü-
nünekadar osözleri unutturmak mümkün mü diye dü-
şünüldü."
Hakkâri için kampanya
Baykal, Hakkâri'den yansıyan görünrülerle ilgili
üzüntüsünü dile getirirken de şu değerlendirmeleri
yaptı:
"Erbakan'ın hayran olduğu İran devriminden son-
ra nıilyonlarca insan Türkiye'ye göçtiL Bu insanlar
kaynaşıyor da kendi ülkemizdeki terör nedeniyle göç
etmekzorunda kalan insanlarla kaynaşamad^muzı gö-
rüyoruz. Bu, Türkiye''ye yakışmayan bir manzaradır.
Bu ayıptan ülkeyi kurtarmakzonındayız. İlgili bakan-
lar Hakkâri için bir kampanya başlatacak."
POLİTİKA GL0NXÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
ütanç Çığlıkları
San saçlı, mavi gözlü bir çocuk...
Gözlerinin derinliğinde güneşin yakıcı ışıklan yitmiş,
yabanıl bir tutkunun yazgısı belirmiş. Bir büyük yıkı-
mın getirdiği fırtınalar, çocuğun iç evreninde köpüren
suların beslediği çiçekleri sanki soldurmuş...
Çocuk üşüyor. Çocuk utançlı, çığlıklar atıyor...
fek göz odalı bir gecekondunun dışına yansıyan o
bağınşlar, yaşamın gerçekliği üzerine iri kar taneleri
gibi düşüyor...
Bir anne konuşuyor o haykırışların noktalandığı
an...
Diyor ki:
"Üç torba kömür verdi belediye, çocukiar da çöp-
lükten ekmek topluyorlar..."
San saçlı, mavi gözlü çocuğun yanında dört çocuk
da yer alınca sayıları beş oluyor...
Çocuklann üçü erkek, ikisi kız...
Birtelevizyon kanalında izlediğim bu olay, insanı kah-
reden düşüncelere sürüklüyor.
Istanbul'un varoşlanndaki o yaşam tünelinin acılar
yumağı birden dağılıyor...
Yerimden kalkıp dışanya bakıyorum. Kül rengi bir
gökyüzünde yaşanmış fırtınaları, o insanlann pence-
resinden durdurmaya çalışıyorum...
Karşı apartmanlann bacalarından solgun duman-
laryükseliyor...
Yüzyılların masalsı evreninde umut aramaya koyu-
luyorum birden...
Islık çalan bir rüzgâr, kiremitlerin üzerine konan
martılar bana mutluluk vermiyor...
Televizyon ekranında başörtülü kadın ve beş ço-
cuk...
Muhabir, kadına soruyor:
"Siz bu havada üşümüyor musunuz?"
Kadının gözlerinde yoksulluğun fotoğrafı beliriyor...
Diyor ki:
"İnsan, titremesini öğrendikten sonra üşümekten
korkmaz..."
• • •
İnsanlar açlıktan kınlıyor, çocuklar kış günü soğuk-
tan ölüyor; anneler çöplüklerde ekmek topluyor; ba-
balar sokaklarda işsiz dolaşryor...
Hakkâri'de, Van'da kurulan çadırlarda karton ba-
rakalarda binlerce insan kar altında yaşıyor, yine
Van'da elektrik kesintisinden fabrikalar çalışmıyor.
Dıyarbakır çarşısında 16-17 yaşındaki diplomalı iş-
sizler ordusu dolaşıyor, Sıvas'ta köyler boşaltılıyor.
Tüm bunlar olurken kimi CHP'liler, sanki beş yıla
yakın bir süredir iktidar ortağı doğilmiş gibi Meclis araş-
tırması açılmasını istiyor. Aralannda Algan Hacatoğ-
lu, Ercan Karakaş, Şahin Ulusoy gibi eski bakan-
ların da bulunduğu CHP'liler, bin köy ile bin 500 mez-
ranın istemleri dışında boşaltıldığını, başka yörelere
göç eden insanlanmızın 'mağduriyetlerinin giderilme-
diğini', eh geç de olsa anlıyor...
Gelir dağılımındaki adaletsizlik, emekçi kesimleri-
nin yaşam savaşı, işsizler ordusunun büyümesi, kır-
dan kentlere göç, yeni fırtınaların habercisi değil mi
sizce?
Hükümeti Tansu Çiller Hanım mı yoksa Mesut
Yılmaz mı kursun tartışması, 'a£>/"erfonmülüyle med-
yamızın birinci sayfalarını kuşatırken yargısız infazlar,
gözaltında kayıplar, faili meçhuller bir anda unutulu-
veriyor...
Türkiye bir başka fotoğrafı yansıtıyor iki bin yılına
dört kala. Giderek Latin Amerika Cüketerinin birzaman-
lar bize ters gelen 'günlüğünü' oluşturuyor ülke. Aç-
lık ve sefaletin, borç-alacak yüzünden işlenen cina-
yetlerin, haracın, rüşvetin, kaçakçılığın 'cennetbah-
çesi' oluyor Türkiye...
Ve bu arada beş yıldızlı otellerin o görkemli salon-
lannda her akşam iftar sofralan kuruluyor; işadamla-
n, politikacılar, tarikat şeyhleri 'kuş süfü'nün bile bu-
lunduğu bu mekânlarda oruç bozuyor...
O saatlerde Istanbul'un, Ankara'nın, Izmir'in, Ada-
na'nın varoşlannda, Hakkâri'nin, Van'ın, Sıvas'ın, Tun-
celi'nin göbeğinde insanlanmız, açlığın ve soğuğun
dayanılmaz acısını yaşıyor...
Ben, çok ama çok utanıyorum, kendime kızıp öf-
keleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu den-
li acımasızlığı karşısında isyan ediyorum...
•••
Bugün 'SevgililerGünü'...
Tüm sevenlere, sevilenlere Fransız şair Clement Ma-
rot'nun 'EvvelZaman Aşklan'ru armağan ediyorum,
llhan Berk'ın o güzelim Türkçesiyle:
"Aşktı bir hüküm süren o eski zamanlarda
Her şey nasıl da yapmacıksız oluverirdi;
Şöyle içten bir demet çiçek verildi miydi
Dünyayı bağışlama demeti bu sırasında,
Çünkü öylesine yürekten kopup gelirdi.
Sonra hani bir kere seviştiler miydi,
An bilir misiniz bağlanıriardı nasıl da?
Öyle biryirmiyıl, otuzyıl; durdukça dünya
O eski zamanlarda
Artık aşkın o hükmü hiç miyok şimdi;
Yapmacık bir gözyaşı, hiledüzen sonra da;
Inanmıyorum biri aşk sözü etti miydi,
Çünkü o aşkın değişmesi gerek en başta,
öyle sevişmeli bak hani sevişirlerdi
O eski zamanlarda."
110 milletvekili açıkta kaldı
Zengin vekiller
lojmanda da şanslı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Milletvekıllerinin otura-
caklan TBMM lojmanlan dün
çekilen kura ile beliflendi. Loj-
man talebinde bulunduğu halde
110 milletvekili açıkta kalırken
kura sonucunda daha çok RP'li
milletvekjlleri lojmana yerleşti-
rilirken zengin miJletvekillerinin
de lojman açısından şanslı olma-
sı dikkat çekti. DYP'nin işada-
mı milletvekillerinden Yalım
Erez,Cefi Kamhi ve Cavit Çağ-
lar'a lojman çıktı.
TBMM Idare Amirliği, daha
önce DoğanGüreş,NecdetMen-
zir, Hayri Kozakçıoğlu gibi ko-
ruması buJunan milletvekilleri ile
çok çocukJu ve kadın milletve-
killerine kuraya sokmadan loj-
man tahsis etti. TBMM idare
amırleri Yücel Seçkiner, İbra-
him Halil Çelik, Veli Andaç Du-
rak, Mustafa Yılmaz ve Önder
Kıriı ise dün, televizyon kame-
ralan ve basın mensuplannın
huzurunda, kura çekerek halen
lojmanlarda oturan 168 millet-
vekili ile kurasız yerleştirilen 37
milletvekili dışında kalan millet-
vekillenni geriye kaian 207 loj-
mana yerleştirdiler. Yapılan ku-
ra çekiminde RP'liferin büyük
bölümü lojmanlara yerleştıril-
di. Kura çekiminde işadamı mil-
lervekilleri de lojmana kavuş-
tular. DYP'li Erez, Kamhi lojma-
na yerleştirilirken kura çekimin-
de çıkan son isim ise Çağlar ol-
du. Kura çekiminde herhangi
bir hata olabileceği olasılığına
dayanılarak Çağlar birinci ye-
dek olarak belirlendi.Yerlerde
herhangi bir kanşıklık yoksa
Çağlar da lojmana yerleşecek.
24 milletvekilinin Ankara'da
kendi evinde oturduğu belirtılir-
ken bazı milletvekilleri de loj-
man talebinde bulunmadı.l 10
milletvekili açıkta kaldı. Bu mil-
letvekillerine ayda 20 milyon li-
ra kira yardımı yapılacak.
TRT ve RTÜK'ü karşı karşıya getiren sorun, hükümete taşınıyor
MGK, verici sonınunu çözemedi
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-Türkiye
Radyo Televizyon
Kurumu (TRT) ve Türk
Telecom'u Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK) ile karşı karşıya
getiren verici sorununu,
Milli Güvenlik Kurulu
(MGK) da çözemedi. MGK'nin taraflan bir
araya getiren kısa toplantılannın
sonuncusunda uyuşmazlığın hükümete
taşınması kararlaştınldı.
TRT, RTÜK'ün yaptırdığı ulusal frekans
planında, özellikle sınır bölgelerinde
stratejik öneme sahip ana vericilerin iptal
edilmesine itirazını sürdürdü.
Üst kurul. TRT'nin uygulanabilirliğinı de
tartışmaya açtığı planın yürürlüğe
girmesi konusundaki ısrannı
sürdürüyor.
MGK, TRT ve Türk Telecom'un venci
konusunda RTÜK'e itirazlan üzerine
uzlaşma sağlanmasmda üstlendiği
arabuluculuk görevini bıraktı. MGK
nezdinde 4 kez yapılan toplantı zincirinde
•TRT ve Türk Telecom'u Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile
karşı karşıya getiren verici sorununu MGK de çözemedi. MGK'nin
taraflan bir araya getiren toplantılannın sonuncusunda uyuşmazlık
konusunun hükümete taşınması kararlaştınldı. TRT, RTÜK'ün yaptığı
frekans planında özellikle smır bölgelerinde stratejik öneme sahip ana
vericilerin iptal edilmesine karşı tepkisini sürdürdü. Üst kurul, TRT'nin
uygulanabilirliğinı de tartışmaya açtığı planın yürürlüğe girmesi ısrannı
sürdürüyor.
taraflann çözüm konusunda bir adım
atmaması görüşmelerin kesilmesine neden
oldu. TRT, Türk Telecom ve Telsiz Genel
Müdürlüğü (TGM) ile RTÜK
temsilcilerinin önerilerini değerlendiren
MGK'nin, hükümete sunacağı çeşitli
bulgulan içeren raporuna çözüme yönelik
bir öneriyi de ekleyip eklemeyeceği açıklık
kazanmadı.
Sınır bölgeleri
Cumhuriyet'e açıklamada bulunan TRT
yetkılileri, RTÜK'ün radyo ve televizyon
yayınlannı düzene kavuşturmak amacıyla
yaptırdığı ulusal frekans planının yerinde ve
yeterli bir araştırma yapılmadan
hazırlandığını öne sürdü. MGK
toplantılannda da
bunun bir kez daha
anlaştldığını belirten
yetkililer, "Sınır
bölgeleri. askeri
bölgeler, hava trafiği ve
deniz ulaşımında daha
önce belirlenen
koordinatlar bile
dikkate aiınmamış"
görüşünü bildirdiler. Frekans planının 1800
adet TRT vericisinin büyük bir böiümünü
"ana verici" düzeyinde iptal ettiğini. bir
bölümü için de yer değiştirme zorunluluğu
getirdiğini vurgulayan TRT yetkılileri.
"Denizli, Muğla, Antalya, Bursa ana
vericileri iptal edilivor. Bu da
komşulanmızla yayın bağının kopması
demektir" dediler.'RTÜK Başkan
Yardımcısı Ercan San ise, üst kurulun ilgili
yasanın amir hükümlerini yerine
getireceğini ve planın uygulamaya
konulacağını söyledi. TRT ile vericiler
konusundaki anlaşmazlığın çözülebilmesi
için yeni bir yasa değişiklıği gerektiğini
kaydeden San, bunun TBMM'yi
ilgilendiren bir konu olduğunu bildirdi.
Demirel: Seçimle
kıyamet kopmaz9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, ANAP
lideri MesutYıhnaz" ın hükü-
meti kuramaması durumun-
da liderler dışında bir millet-
vekilini görevlendirebilece-
ği olasılığmı reddetmeyerek
"Elimi şakağıma koyacağım,
düşüneceğim. Akiın gereği
neiseonuyapacağun" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
Kanal 6 televizyonundaki
'HJbjektiF' programında. dün
akşam yavımlanan söyleşi-
sinde, mevcut parlamento
yapısı içerisinde siyasi par-
ti liderlerimn uzlaşma ve öz-
veride bulunmalan gerekti-
ğini söyledi. Hıçbir liderin,
'siyasiiktidarbana aittir,baş-
bakan benim' deme hakkı
bulunmadığını vurgulayan
Demirel. "Hükümet kurma
görevini vermişim. Başba-
kanlığı senden esirgeyen mi
var? Güvenoyu aiacak bir
hükümet kur gcL o zaman
başbakan olursun. Çözümü
olmayan hiçbir şe>r
yok"de-
di.
Demirel, her saat değişen
koşullar içerisinde yeni gö-
revleadirme konusunda bir
tavır açıklamasının mümkün
olmadığını kaydederek, hü-
kümet kurma görevini de-
neme amacıyla vermediği-
ni "bunu yap gd"dediğini
söyledi. Erken seçim olası-
lığına ilişkin bir soruya,
"Olabilir. Kıyamet mikopar
olursa" yanıtını veren De-
mirerin, ANAP liderinin gö-
revi iade etmesi durumunda
liderler dışında bir millet-
vekilini görevlen-
direbileceğine ilişkin
seçeneği reddetmemesı dik-
kat çekti. Demirel, bu konuda
"EBmi şakağıma koyacağun,
ne yapmam iazım diye
düşüneceğim. Mucize yap-
mayacağım. Akbn gereği ne
ise onu vapacagım" değer-
lendirmesini yaptı.