Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 gUBAT 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Alevi demekleri ve kitle örgütleri, özel tim uygulamalanna tepki gösterdi
6
Sıvas'ta baskdardursıın', Yıırt Haberieri Servisi -Sıvas'ta
_yaşanan köy boşaltma ve benzeri
.uygulamalara tepkiler dinmiyor.
Adana, Malatya, Izmir ve Frank-
fiırt'taki Alevi demekleri ile de-
mokratik kitle örgûtlen, bölgede-
ki insanlık dışı uygulamalann dur-
•durulmasını, Sıvas Valisi'nin de
görevden alınmasını ıstedıler. CHP
Sıvas ll Başkanı Metin Karodeniz
de terörle mücadele edilirken terö-
ristle vatandaşın ıyi ayırt edilmesi
gerektiğine dıkkat çekerek "Hiç
Idmse Sıvas üzerinde birtakım
oyunlar sergilemesin" dedi. Sı-
vas'ta köy boşaltma, gözaltılar ve
baskı uygulamalanna yurdun dört
bir yanındaki demokratik kitle ör-
gütleri sert tepki gösterdiler.
Adana Büromuz'un haberine
göre Adana'da Hacı Bektaş-ı Veli
Kültûr Derneği 'nde bir araya gelen
6 Alevi derneği ile Atatürkçü Dü-
şünce Demeği temsilcıleri Güney-
doğu'da ve Tunceli'de başlayan
köy boşaltma, orman yakma olay-
lanrun Sıvas'lasınırlı kalmayıp, kı-
-sa bır süre sonra Malatya ve Tokat
illerini de kapsayacağını öne sür-
düler. Kitle örgütlerinıntemsilcile-
n yaptıkJan ortak basin açıklama-
sında şu görüşiere ver verdiler:
"Cumhurrvetin temeüerinin aül-
dığı Sıvas'ta insanlar, köjlerinden
' sökûlüp anlıyor. Divriği,Zara, İm-
'Özel tim köylülere kötü davranıyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit, diin
Parlamento'da düzenlediğı basın
toplantısında, bir yandan terOrist saldınlan,
bir yandan güvenlik güçlerinin etkinliği, bir
yandan da ekonomik sıkıntılar nedeniyle
Sıvas'taki bazı yurttaşlann köylerini
boşalttıklannı ileri sürerek "Köyler
boşalülmıyor, bosalıyor" dedi. DSP
milletvekillerinın hazırladığı raporda,
yurttaşlann özel time yönelik şikâyetlerine
dikkat çekildi ve yöredeki istihbarat
faaliyetlerindeki zaafiyetin giderilmesi,
devletin Alevı ve Sünni yurttaşlan karşı
karşıya getiren ihbar mekanizmasına itıbar
etmemesi istendi. F.cevit, "laşkırtma
otmadığı sürece Sünnilerie AJevilerin
kardeşçe yaşadığuu" belırterek "Şimdi bir
oyun ovnanıyor. Cumhuriyetin kunılduğu
yer olan Sıvas'ta, cumhuriyetin temetine
dinamit yerleştirflmek isteımor* dcdı.
Raporda, Alevi ve Sünni yurttaşlann
çatışma içine çekilmek istendiği
belirtilırken özel timin baskısına ayn bir
bölüm aynldı. Bu bölümde yurttaşlann
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplannın
davranışlanndan şikâyetçi olmadıklannı
dile getirdikleri, ancak özel tim
mensuplanna yönelik büyük eleştiri ve
suçlamalar yapıldığı belırtilerek şu bilgiler
aktanldı: "Ozel tim mensuplannın halka
kötü davrandığı, zaman zaman da hakaret
ettigi, bağımsız hareket ettiği, kimseden emir
almadığı ifade edilmiştir. Bazı yurttaşlann
özel timden işkencc gördügüne yönelik
şikâvederi de göılcnmiş. ancak bunun
oranının \üksekolmadığı saptanmıştır. Özel
tim mensuplannın, özellikle bir parti ile
özdeşieştirüen kurt işaretini sık sık halka
karşı tehdit mahiyetinde kullandığı
şikâyetfcri de dile getirümtştir. 250-300
dolayında gözaltı sajısı vardır. Gözaltına
alınan nıuhtar sayısı 24'tûr. Bunlar Alevi
kökenli muhtarlanmızdır. 300 gözalüna
karşın tutuklama sayısı 24'tür.
Yani kamuoyunda yaygın bir şekilde dile
getirilen gözalnlarda dozun kaçmldığı
iddiası rakamlann ıştğında gözler önüne
serilmektedir. Sık ve kapsamlı
operasyonlann yurttaşlarda yarattıgı
tedirginlik de ortada. Ba/J kişiierin Alevi
köylerinde nama/ kılma gerekçesi ile cami
sorduğu, olumsuz yanıt alınca da tepki
gösterdiği ileri sürülüyor.** CHP Sıvas
Mılletvekılı Mahmut Işık da partisinin grup
toplantısında. Nizam-ı Âlem ülkücülennin
Sıvas'takı olaylan tırmandırdığını söyledı.
nuıh, KangaL Hafîk ve L'laş'a bag-
h köyterde sürdürülen operas>on-
btr ve özel baskı yontemlcriv le böl-
genininsansıziaştınlınasına çalışıl-
ması tüm kamuoyunun gözleri
önünde sürüyor. Adana'va gelen
vatandaşlarımızın ifadeleri res-
mi makamlann tam tersine, böl-
gede Alevi-Sünni çatışmasının
körüklenmesine yönelik olduğu,
Özel Tim'in yöre köylerine bakış
açısında çifte standart olduğu
açıktır. Sitekim Şarkışla'nın
köylerinde güvenlik güçleri re-
sim çekerek evlerdeki erzakları
sayarak taciz ve baskısını başlat-
ınış durumdadır. Bizier demok-
ratik hukuk devletinin kurumla-
rının işletilmesini. insan hakla-
nna saygı gösterilmesini, baskı-
lann bir an önce durdurulması-
nı talep ediyoruz."
Malatya Hacı Bektas Veli Kül-
türünii fanıtma Derneği Başkanı
Hasan Meşdi de yaptığı yazılı
açıklamada "tüegal örgütfer Ale-
vilere baskı ve zulüm yaptığı gibi
özel tim'in de Alevflerde aynı nıu-
ameleyi reva gördüğünü üzülürek
öğrenmiş bulunmaktıvı/- Devleti-
mizinmazlunnvzalimia>ırtetnıe-
sini, Alevi kardeşlerimi/jn de tah-
riklere asla kapılmamalannı diü-
yonız"dedı.
tzmir Cumhuriyet Ege Büro-
su'nun haberine göre Buca CHP.
DSP. İP, Atatürkçü Düşünce Der-
neği, Pir Sultan Abdal, Hacı Bek-
taşı Veli Kültür ve Tanıtma şube-
leri ile Eğıtim- Sen 5 No'lu Şube
ve Halkevi Buca-lnönü şubelerin-
den yapılan açıklamalarda, Sıvas
Valisi'nin görevden ahnması ısten-
dı. Sıvas'taki gelışmelerden duyu-
lan kaygılann dile getırildıği açık-
lamada kentte adım adım toplum-
sal bırçatışmanın hazırlandığı vur-
gulanarak koruculuk sistemi ve
özel timin kaldınlması gerektıği
belirtildi.
Frankfurt'taki Hessen Bölgesi
Alevi Demekleri yaptıklan ortak
basın açıklamasında, güvenlik
güçlerinin Alevi köylerinin boşal-
tılması için insanlık dışı baskı ve
uygulamalara başvurduklanna
dikkat çektiler. Sıvas'ta 500'e ya-
kın köylünün gözaltına alınıp sor-
gulandığı, 300 köyün askeri ablu-
ka altına alınıp taciz edildiği sav-
lanan açıklamada daha sonra şöy-
le denildi: "Terörle mücadele adı
alünda Alevilere uvgulanan devlet
terörü durdurulmalıdır. Baskıiara
ve köy boşaltmalara derhal son ve-
rflme'iidir. Alevı inancı üzerindeid
>asak ve baskılar son bulmalıdır.
1400 vıllıkbaskılann yok edemedi-
ği Alevi inanç ve kültürümüze sa-
hip çıkacağız. Onu, özel timin faşist
baskılaruıa teslim etmeveceğiz.''
PARLAMENTERLER GELİYOR
Avrupa'dan
yoğunîlgi
• DSP lideri Bülent Ecevit'in Sıvas'a inceleme
heyeti göndermesinın ardından, Avrupa Alevi
Birlikleri Federasyonu (AAFB), Avrupa ve Alman
parlamento üyeleri, Divriği Kültür Derneği, Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi,
lmranlı Kültür Derneği ile gazetecilerden oluşan bir
heyet, bugün Sıvas'a ulaşacak.
A^fKARA (Cumhuriyet bat cuma akşamı Ankara'ya
Bürosu)-Sıvas'ta son hafta-
larda yogunlaştınlan P-
KK'ye yönelik operasyon-
lar sırasında 80 Alevi köy
muhtan ile 500'e yakın köy-
lünün gözaltına ahnması si-
vil toplum örgütletini ve po-
litikacılan harekete geçirdi.
MHP Genel Başkanı M-
parstan Tûrkeş, Sıvas'ta po-
lısın ve askenn görev yapa-
maz duruma getirildiğini
öne sürerek "Güvenlik güç-
lerini yıpratma propaganda-
sı yapıhy'or" dedi.
DSP lideri Bülent Ece-
vit'in Sıvas'a inceleme he-
yeti göndermesinin ardın-
dan, Avrupa Alevi Birlikle-
ri Federasyonu (AAFB),
Avrupa ve Alman parlamen-
to üyelen, Dıvnğı Kültür
Derneği, Pir Sultan Abdal
Kültür Demeği Genel Mer-
kezi, lmranlı Kültür Deme-
ği ile gazetecilerden oluşan
bir heyet, bugün Sıvas'a ula-
şacaklar.
Divriği Kültür Derne-
ği'nce yapılan yazılı açıkla-
mada, bugün Divriği ve U-
laş belediye başkanlan, kay-
makam ve kitle örgûtlen
temsilcilerinden konuyla il-
gili bilgi alacaklan bildiril-
di. Divriği, Zara, îmranlı ve
köylerini de yann ziyaret
edecek olan heyetin. 16 şu-
döneceği belirtildi.
AAFB Genel Başkanı AK
Rıza Gülçiçek Alevi köyle-
nne, PKK'ye yardım yapıl-
dığı gerekçesıyle yapılan
baskı lan eleştirerek olayla-
nn yerinde görülmesi ama-
cıyla inceleme gezisi yap-
tıklannı söyledi. Gülçiçek,
" Yöre halkının PKK'Iİ okhı-
ğuna yönelik açıklamalar
doğnı'değüdir"dedi.
MHP Genel Başkanı Al-
parslan Türkeş, PKK'nin
Sıvas'ı geçit yeri olarak kul-
lanmak istediğini, ancak ba-
şanlı olmadığını ifade ede-
rek "Şimdi güvenlik güçteri-
ni yıpratmakiçin propagan-
da yapıyorlar. Türkive1
yi
yıkmak isteyen bölücü nrn-
nası, Sıvas'ta da Türk mflle-
tinin başına bela ediliyor"
dedi. PKK'nin güçlenmek
için Sıvas'ta faaliyette bu-
lunduğunu, asker ve polisi
iş yapamaz duruma getir-
mek isteyen örgütün, güven-
lik güçleri aleyhıne propa-
ganda yaptığını kaydeden
Türkeş, köy yakma, köy bo-
şaltma iddialannı yalanladı.
Türkeş, PKK'nin Sıvas'ı ge-
çit yeri olarak kullanmak is-
tediğini kaydederek bu ör-
gütlerin arkasında Yunanis-
tan'm bulunduğunu öne sür-
dü.
ASKERİ DEGERLENDİRME
'PKK, Batı'ya
sızmaya çalışıyor'
YUSÜFÖZKAN
ANKARA-PKK'nin Gü-
neydoğu çemberini aşarak
Tunceli, Erzincan ve Sıvas
üzerinden iç bölgelere sız-
ma yönünde bir strateji ızle-
diği ve Sıvas'ta güvenlik
güçlerincebaşlatılan operas-
yonlann, terör örgütünün bu
planı dikkate alınarak sürdü-
rüldüğü bildirildi. Sıvas Va-
lisi Ayduı Güçiü. il sınırlan
içinde köylerin boşaltıldığı
ve halka baskj uygulandığı
yolundakj savlan yalanladı.
PKK'nin 1994-1995 yıl-
lannda aldıgı darbeler sonu-
cu kaybettiği dengesini yerıi-
-den oluşturmak amacıyla Sı-
hras ve Hatay gibi yeni alan-
lara yöneldiğini belirten
kaynaüar, "PKK ve diğer
örğüüer.Güneydoğuçembe-
rini aşarak iç bölgelere sız-
maya çahşıyor. Operasyon-
lar bu çerçevede değerlendi-
rflmeJidir" görüşünü dile ge-
tirdiler. Kaynaklar, PKK dı-
şriJda, DHKP'C ve TÎKKO
gibi örgütlerin de Sıvas-To-
kat arasındaetkinlik kurma-
ya çalıştığını bildirdiler.
Sıvas Valisı Aydın Güçlü,
bölgede PKK ve diğer ör-
gütlere karşı "insan haklan-
na saygıu, demokratik hu-
kuk devteti kurallan çerçe-
vesinde" bir mücadele yürü-
tüldüğünü belirterek "Va-
tandaşlanmız arasmda Ale-
vi-Sünni diye bir aynm ya-
pılması söz konusu değUdir"
dedi.
Özel harekât timlerinın,
üstlendikleri görev itibany-
la halkla muhatap olmadık-
lannı ve konunun istismar
edilmemesi için kendilerine
bu tür görevler verilmediği-
ni de savunan Güçlü, "Yar-
dım ve yatakhk yapanfaıra,
lojistik destek saglavanlara
yönelik iş VEfcjlemler.jandar-
ma tarafindan yürütülmek-
tedir" görüşünü dile getırdı.
Sıvas Vali Yardımcısı
Mehmet Ünal da Sıvas'takı
göç konusunda dcğerlendir-
me yanlışlan olduğunu be-
lirterek yörede "normal"
nedenJerden dolayı bir göç
yaşandığını bildirdi. Göçün
nedeninın ekonomik sorun-
lar olduğunu kaydeden Ü-
nal," Halka korucuobun di-
ye baskı vapdmıyor. Askeri
vıgılma yeni bir olay değiL
Tunceli'den Srvas'a sızma
var. O yüzden önemlL Sıvas'ı
devlet niye boşaltsuı Id" diye
konuştu.
Muhtarlann ve yurttaşla-
nn gözaltına alındığı iddi-
alannı da yalanlayan Ünal,
"Muhtarlara dönük bir şey
yok. Örgütlere gönüllü ya-
takhk yapüysa gözaltına
ahnmıştr. Gözalüna alınan
Alevilerden çok Kürt olabi-
ür. Sadece Alevi olmalann-
dan değiL, örgütün kucakla-
mak Lstediği kişikr olabilir"
dedi.
Cenel Başkan Rıdvan Budak, "Bir kez daha DİSK, tarihsel bir sonımluluğu taşıyor. Çöken stndikal hareketi ayağa kaldırmak görevi yine DİSK'e
düşüvor. Saşadığımı/ dönem bu görevi DİSK'in omu/Janna yüklüyor" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
DİSK29.ythnıkııtkuhİstanbul Haber Servisi - DİSK, kuruluşunun
29. yılını kontederasyonun genel merkez bina-
sında düzenlediği toplantıyla kutladı. DlSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak, "1970'li yıllara dam-
gasuu vuran DİSK. tarihsel bir sorumluluk taşı-
yor. Çöken sendikal hareketi ayağa kaldırmak
görevi yine DİSK'e düşüyor" dedi. DİSK'in ku-
rucusu ve eski genel başkanı Kema) Nebioğlu ıse
Türkiye'de yaşanan yoğun ekonomik knz ve yok-
sul kesimlenn sorunlan karşısındaduyarsız dav-
ranan iktidan "çizgiye getirecek" tek gücün geç-
mişte olduğu gibi bugün de DtSK olduğunu söy-
ledi.
DİSK'in 29. kuruluş yildönümü için düzenle-
nen toplantı, DlSK Genel Merkezi'nin 6. katın-
daki konferans salonunda yapıldı Salonun dört
bır köşesine asılan pankartlarda, "Türkiye Işçi
Sınıfını 2000'li Yıllara DlSK Taşıyacaktır'7'Ta-
ban Söz ve Karar Sahibi Olacak" gibi sloganlar
göze çarptı. "Eşitiik", "kardeşlik", "emek".
"özgürlük" mesajlannın verildiği kutlamanın
açılı> konuşmasını DtSK Genel Sekreteri Kemal
I^salyaptı. Daysal, Türkiye'de yaşanan krizor-
tamında işçı sınıfının güvendiği tek örgütün
DlSK olduğunu belirterek "Emekçikr DİSK'e u-
mut bağlıyor. Bütün olanaklanmızı seferber edip
bu umudu boşa çıkartmayacak bir savasım ver-
meliviz" dedi.
1 3 S u b a t 1 9 6 1 d e k u r u l d u
Türkiye İşçi Partisi 35 yaşında
Türkiye'de işçı suufınm örgüüenme-
sini sağlayan ılk yasal sosyalist parti olan
Türkiye (şçı Partisi (TİP). kuruluşunun
35. yılını kutluyor.
TİP, 13 Şubat 1961 carihınde Kemal
Türkler,Avni Erakalm,Şaban Yıknz, İb-
rahinı Güzeke. Rıza Kuas. Kemal Nebi-
oğlu, Salih Ozkarabağ. İbrahim Deni/-
der, Hüseyin Ushıbaş, Adnan Arkın,Ah-
met Muşİu ve Saffet Göksüzoğlu tara-
findan kuruldu. Ancak Muşlu ve Gök-
süzoğlu, 15 Kasım J962'de partiye ko-
münistlerin sızdığı gerekçesiy le avnldı-
lar. TtP. sesini ilk kez 1961 yıJında Sa-
raçhane'de düzenlenen 250 bin kişilik
işçi mıtingiyle duyurdu.
Ve 1 Şubat 1962'de Mehmet AH Ay-
bar'a genel baskanlık îeklif edildi. 8 şu-
bat günü ise Aybar'ın hazırladığı prog-
ram iie genel başkanhğı kamuoyuna
açıklandı. TtP tüzüğünde değışiklikler
yapıldıktan sonra tüm aydmlar, işçi,
emekçi ve sosyalistler partiye üye oüna-
ya çağnldı. Bu katıhmlardan sonra TlP,
- Marksist bir kimlik' kazandı.
1965 seçimlerine ginnceye kadar TtP,
ses getiren birçok eylem ve kampanya
düzenledi. 10 Ekım 1965 seçimlerine
katılan TtP, büyük başan elde etti. 15
mılletvekilını parlamentoya soktu. Türk
solu adına, MehmetAli Aybar, Çetin Al-
tan, Rıza Kuas. Muzaffer Koran. Tank
Ziya Ekinci. Sadun Aren, Yahya Kanbo-
lat Cemal Hakkı Seick, Adil Kurtd. Be-
btce Borao. Yünu* Koçak. Kemal Nebi-
oğlu, Ali Kara, Yusuf Zjya Bahadınh ve
Şaban Erik. Mecli^>•te yerlerinı aldılar.
1966 yılmda 59 ilde örgüüenmesinı ta-
mamlayan TlP, TCK'nin 141 ve 142.
maddelennin kaldınlması için Anayasa
Mahkemesi'ne müracaat etti. 20-24 Ka-
sım 1966 tarihlerinde TtP içindeki uyuş-
mazlık gün yüzüne çıktı. Mihri Belli.
üniversite gençliği arasmda etkinliğini
arttınrken Aybar ve Boran'm da görüş
aynlıklan günderae geldi. Behice Boran
ve Sadun Aren ekibi gıderek Aybar eki-
binden farkhgörüşlerüretmeyebaşladı-
lar. 1968 Kasım ayında 3. kongreye ge-
lindiğinde ise Aybar ve Aren, kopma
noktastna geldiler. 1969 genel seçimle-
rinden TlP, mitli bakiye sisteminin de-
ğiştirilmesi sonucu yenilgiyle çıkü. Ay-
bar, genel baskanlıktan istifa etti. 1970
yılının ilk ayİannda ise Behice Boran,
genel sekreterliğe getirildi. Böylece
TİP'te Boran dönemi başlamış oldu.
1970 yıhnuı ekim ayında Boran, genel
başkanlığa seçildi. 12 Mart 1971 askeri
darbesinden sonra TİP kapatıldı. 1974
affından sonra 1975'in 1 Mayısı'nda
TtP. Behice Boran başkanlığında ikinci
kez kuruldu. Ancak parti, ilk kimlifin-
den uzaklaşrnıştı. 12 Eylül askeri darbe-
si vine TİP'i kapattı. TtP. bir daha Tür-
kiye'de yasal olarak faaliyet göstereme-
di ve efldnliğini yurtdışmda sürdürdü.
1987 yılında partinin admı Türkiye Bir-
ieşık Komûnist Partisi olarak açıklandı.
Ulusal Kurtuluş Mücadelesi, işçi sınıfının sen-
dikal ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yi-
tirenler için bir dakikalık saygı duruşu çağnsı
yapan Daysal, daha sonra kürsüye Kemal Nebı-
oğlu'nu çağırdı. "DİSK'in çman" Nebioğlu.
yaptığı konuşmada, siyası partilenn genel se-
çimler sırasında halkın verdıği mesajlan anla-
madığını belirtti ve "Geri kalmış halklann bir
vasfi da sabırlı otuşlandır. Bu vasıf biliniyorsa sa-
bırlı halkın tokatının da sert olacağı bilinir" de-
di. Konuşmasında DİSK'in yeni yönetimıneher-
kesten destek isteyen Nebioğlu, emeklileri ör-
gütlemek konusunda yol alan DtSK'in şimdi de
işsizleri örgütlemeye yöneleceğini dile getirdı.
1980 öncesinde, DGM dire-
nişlerinin ardından 20 işçi-
nin işsiz bırakıldığını anım-
satan Nebioğlu, ancak İstan-
bul Üniversitesi'nde yaşanan
öğrenci katliamı nedeniyle
DİSK'in yaptığı genel grev
çagnsına 900 bin kjşinin ya-
nıt verdiğini vurguladı. Ne-
bioğlu. konuşmasını şu söz-
lerle bitirdi: "Biz DİSK'iz.
DİSK'in kunılduğu 13 Şubat
ruhuyla buradayiz. Bu kav-
gayı sonuna kadar sürdüre-
ceğiz. İşçiler, güzel Türkive
sizierin eİinizde yükseleceki"
Son konuşmayı yapan Bu-
dak da "1980'deki 600 bin
üyeli güçlü, etkin DİSK ger-
çeğinin özünde 1967'deki
DİSK Ukeleri ve anlayışı var-
dır. Bugün de aynı özü taşıyo-
ruz, taşımak zorundayız.
Çünkü bir kez daha DİSK,
tarihsel bir sonımluluğu taşı-
yor. Çöken sendikal hareketi
ayağa kaldırmak görevi yüıe
DİSK'e düşüvor. Yaşadığı-
mız dönem bu görevi
DİSK'in omuzlanna yüklü-
vor" dedi.
CHP, köy boşaltmalar için Meclis araştırması istedi
Köylüler göçe zorlanıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'li 10 milletvekili. Dogu ve Gü-
neydoğu Anadolu bölgelennden ba-
tıya göç eden insan sayisının 3 milyo-
nu, boşalan köy sayısmın da bını aş-
tığına dikkat çekerek konu hakkında
Meclis araştırması açılması için TB-
MM Başkanlığı'na önerge verdiler.
CHP istanbul Milletvekili Algan
Hacaloğlu ve arkadaşlannca TBMM
Başkanlığı'na sunulan Meclis araştır-
ması onetgesınde, Doğu ve Güney-
doğu Anadolu'daki bazı i1lerde terö-
re karşı daha etkin mücadele, güven-
lik veya diğer nedenlerle asgari bin
köy ile 1500 mezranın yurttaşlann is-
temleri dışında boşaltıldığı kaydedile-
rek güvenli bölgeler için oluşturulan
Köye Dönüş Projesı "nin de ya^ama
geçirilemediğine ışaret edildi. Oner-
gede, 1995 yılı verilerine göre 311 bin
291 yurttaşın köyünden aynlmak zo-
runda kaldığına dikkat çekılerek bu
rakama, bölgede hâkim olan terör,
baskı ve şiddet ortamında bunalan,
toplumsal ve ekonomik olanaklan da-
ralan. bu nedenle iş ve aş bulabilmek
amacıyla kendı istekleri ile göç eden
yurttaşlann da dahil olduğu kaydedil-
dı. Köy ve mezralann bir bölümünün,
doğrudan doğTuya terör örgütünün
baskı ve faaliyetlerinin yarattığı gü-
vensizlik ortamı altında boşaltıldığı
belirtilen önergede, güvenlik güçleri-
nin doğrudan istemi ve zorlaması ile
boşalttınlmış olan köy ve mezra sayı-
sının, bu alandakj uygulamalar için
çoğunluğu oluşturduğu belirtildi. Te-
rörün yaratmış olduğu güvensizlik or-
tamının sorumluluğunun yurttaşlara
yüklenemeyeceği vurgulanan önerge-
de, insan haklan ihlallerini engelle-
mek ıçın yöre insanının bannma, ge-
çim, eğitim ve diğer haklannın devlet
tarafından karşılanmasının zorunlu
olduğu belirtildi. Önergede, DYP-
CHP koalisyonu döneminde ortaya
atılan Köye Dönüş Projesi'nden so-
mut birsonuç alınamadığı belirtilerek
yurttaşlann göç ettıkleri bölgelerde
ve köylerinde sosyal. ekonomik ve
toplumsal açıdan gereklı önlemlerin
belirlenmesi, köylenne dönüşlerini
engelleyen sorunlann incelenmesi.
çözüm için kalıcı önerilerin geliştiril-
mesi istendi,
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
"Medine Sözleşmesi"
Diye Diye...
"Siyasal Düşünceler ve Rejimler" dersinin çı-
kışındaydı.
O gün "din ve laiklik" konusunu işlemiştik. Ya-
nıma başörtülü bir öğrencim geldı. Ve sordu:
- "Medine Sözleşmesi"ni de anlatacak mısı-
nız?
Anlatmak ve irdelemek gerektiği anlaşılıyordu.
Neydi, hang: koşulların ürünü olarak doğmuş-
tu? En önemlişi de -bazılannın ileri sürdükleri gi-
bi- acaba bugünün Türkiyesinde de uygulanma
olanağı var mıydı?
Türkiye'ye bir din devleti getirmek isteyenle-
rin hiçbirsavı, görmezden gelinmemeli... Anla-
şılmalı ve gerçek yerine oturtulmalı!
Sadece eğitim kurumlarında değil... Kitaplar-
da, gazetelerde, TV'lerde...
•••
Şakir Keçeli'den yaz sonlarında bir mektup
almıştım.
"Osmanlı Kim, Şeriat Ne?" adını taşıyan kita-
bı ile yollanmış bir mektuptu bu. Şöyle diyordu:
"Kitap, yalan yanlış bilgilerin etkisi ile şeriata
yönelen insanlan uyarmakamacı ile yazılmıştır.
Zaman zaman seriatın mantığı ile şeriat eleşti-
rilmiştir... Kendime hedef kitle olarak Anado-
lu'da yaşayan politikacılan da aldım. Istedim ki
kitabım onlann el kitabı olsun ve kahve sohbet-
lerinde şehatçılara karşı boynu bükük kalmasın-
lar."
Amaç önemliydi... Hedef kitlede ise bana gö-
re sadece kasaba politikacılan yoktu; öğrenci-
ler, öğreticiler ve tüm aydınlar da vardı.
Kitabı okudum.
Amacınaulaşmıştı. Osmanlının "mutlu insan-
lann ülkesi" olmadığını çok iyi sergiliyordu. "Şe-
kilci lslam"\n savlarının gerçeği yansıtmadığını
kanıtlıyordu.
Ve ünlü "Medine Sözleşmesi"n\ de bütün bo-
yutlanyla açıklığa kavuşturuyordu.
•••
Ali Bulaç'tan Erbakan a kadar, şeriatçı kesim
son yıllarda şöyle bir hukuksal düzeni savunma-
ya başladı:
"Türkiye'de tek bir hukuk geçerli olmamalı.
Herkesıme, her 'cemaat'e, kendi inancına gö-
re bir hukuk sistemi uygulanmalı. Laikliğe ina-
nanlaralaik hukuk, Sünnilere Sünni hukuku, Şi-
ilere Şii hukuku, Ermeni'ye, Yahudi'ye, Rum'a,
Süryani'ye kendi hukukları... Hatta her tarika-
ta, kendi hukuku..."
Yani, "din devletı"ne giden yolda bir "atlama
taşı".
Amacın, laik hukuku ülkegenelinde uygulanır
olmaktan çıkarmak olduğu açıktı... Hareket nok-
tası ise "Medine Sözleşmesi" idi.
• • •
Hicret sırasında Medine'de yaşayan 10 bin
kişiden ancak 200 kadarı Müslüman. Ve önce
yaşayabilmek, sonra da çoğalabilmek için Müs-
lümanlann barışa gereksinmesi var.
"Medine Sözleşmesi", Medine'de yaşayan
aşiretler ile Hz. Muhammed arasmda imzala-
nıyor... Kan bağına dayalı kabile toplumlarının
özelliklerini, törelerini, yaşam biçimlerini yansı-
tıyor.
Buna göre; Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslü-
manlar ve aşiretler, kendi iç hukuklannı kendi-
leri düzenleyeceklerdir. Yani özerk olacaklardır.
Toplum bir bütün oluşturmayacak, bölünmüş
"ilkel" yapısını koruyacaktır.
Ne zamana kadar?
Müslümanlar güçlenip de kendi devletlerini
kurabilecek duruma gelinceye kadar!
Günü geldiğinde, Hz. Peygamber'in kendisi
şöyle demiştir: "Faiz yiyenlerle aramızda hiçbir
anlaşma kalmamıştır."
Hani hukuksal özerklik?
Bunun yanıtını da önemli bir Islamcı düşünür
olan Elmalılı Muhammet Hamdi Yazır veriyor:
"Islam hukukunda gayrimüslimler ibadetlerin-
de özgürdür, ama işlemlerinde (muamelatta) Is-
lam kurallarına uymak zorundadıhar."
• • •
Sayın Erbakan seçimlerden bu yana, artık la-
ikliği kaldırmaktan, şeriat düzeninden, her ke-
simin "hukuksal özerkıiğinden" falan söz etmi-
yor.
Acaba ne zamana kadar?
Medine Sözleşmesi'nde olduğu gibi yeterin-
ce güç kazanıncaya, ödün vermesine gerek kal-
mayıncaya kadar mı?
TÜRK RESMINDE
OTOPORTRE SERGİSİ
14 ŞUBAT - 8 M A R T 1 9 9 6
YU'l KR1DI
K I L H R
M E R K T Z İ
Yapı Kredl Kızım Ta;kent Suut G»l«risl
Isîıklâl Caddesı 285 Beyoîlu 80050 jtanoul Telefor 10212; 252 47 00'257
Kimlığimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
SİNAN GÜMÜŞBIÇAK
Kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
FERİTKILIÇ