Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6ARALIK1996CUMA
HABERLER
10 tutuklunun öldürülmesiyle sonuçlanan Diyarbakır Cezaevi olayları için 83 avukat savcılığa başvurdu
Cezaevî vahşetîne suç duyurusuDİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Dıyar-
bakır E Tıpı Cezae\ı"nde 24 eylül günü
meydana aelen 10 tutuklu \ e hükümlünün
ölünü. 23'ünün de varalanmasıyla sonuç-
lanan ola> lar üzerine Cumhurıy et Başsav -
cılığf na suç duyıırusunda bulunuldu.
TKP ML-TİKKO örgütünün üst düzey
yönetıcılerinden oldkığıı öne sıirülen 25 ya-
şındakı Hasan Hüsej in Er de Bayrampaşa
Cezaevı'nde dün sabaha karşı ölü olarak
bulundu.
D:>arbakır Barosu'na kayıtlı 83 avuka-
tm imzasını taşıyan ve önceki giin başsav-
cılığavenlendilekcede. "DiyarbakjrETİ-
Pİ Cezaevi müdürleri. İnfaz Koruma me-
murian \e idare personeli. Cezaev i Jandar-
ma Bölük Komutanlığı. Suba>. Astsubay.er
\e erbaşlarıyla sorumlulanca çağrılan di-
ğer kolluk görevlilerinin. taammüden. ca-
na\arca bir his şe> kiile \e işkence suretiy-
le adanı öldürme ve adam öldürmeye tam
teşebbüs" suçunu ı^ledıklen belırtıldı.
24 eylülde meydana gelen olayların ay-
nntılı bır şekılde anlatildığı 66sayfahk suç
duyurusu dilekçesinde. şu görüşlere yer
\ erıldı:
"Sanıklann eylemi ağır cezalık olduğu
gibi yasanın öngördüğü cezanın idam nite-
• Diyarbakır Barosu'na iiye avukatlann Cumhuriyet Başsavcılığfna verdiklen diiekçede olaydan
sorumlu güvenlik güçlerinin. "taammüden. canavarca bir his şe\ki ile ve işkence suretiyle adam
öldürme ve adam öldürmeye tam teşebbüs" suçunu işledikleri belirtildi. Bayrampaşa CezaevTnde
de TİKKO örgütü yöneticilerinden Hasan Hüseyin Er ölü olarak bulundu.
liğinde oluşu da dikkate ahnarak C-
ML'K'un 104. maddesi u> annca derhal tu-
Uıklanıa önlemine baş\urulmasını. sanık-
lann konum \e sıfatları iribany la delülerin
karartılması. gölgelenmesi hatta ortadan
kaldırılnıası kuşkusu herzaman taşınmak-
tadır. Böy lesi bir olay da tutukJama önlemi-
ne başv urulmadığı takdirde. kaıını yetkisi
taşıyan herkesin. en ağır hukuk ihlallerini
penasızca yapması teşvik edilmiş olacağı
gibi bunun \ebalinin dc(kamuo\u tarafın-
dan) hukuk \e yargıya yükleneceği de tabi-
idir.Oysahiçkimsenin hukuk \eyargı>ı\e-
bal alnnda turmaja hakkı uıktur."
Hasan Hüseyin Er öldürüldü
İstanbul HaberServisı'ninhaberine gö-
re. TKP ML-TİK.K.0 örgütünün üst düzey
y ö.ıeticılerinden olduğu öne sürülen 25 y a-
şindakı Hasan Hüseyin Er. tutuklu olarak
kaldığı Bayrampa^a Cezaevf nde dün sa-
baha karşi ölü olarak bulundu. Boğularak
öldürülen Er. İstanbul DGM'de22.5 vıldan
az olmamak üzere ağır hapis cezası iste-
miyleyargılanıyordu. İstanbul Cumhuriyet
Başsav cısı Ferzan Çitici. Er'ın örgüt arka-
daşlan tarafından öldürüldüğünü söy leye-
rek. "Cesedin yanına "teslımıvet ve ıhanet
cezasız kalmaz" yanlı bir kâğıt bırakmış-
lar" dedi. Adalet Bakanhğı olay hakkında
adlı \e idarı soruşturma başlattı.
Bayrampaşa Cezaev ı'nde dün sabaha
karşısaatO5.3O"daTKP \1L-TlKKOda\a-
si sanıklarından 25 yaşındakı Hasan Hüse-
> in Er ölü bulundu. Boğularak öldüriildü-
ğübildirilen Er'in cenazesi birkaç saat son-
ra Adli Tıp Morgu'na kaldınldı Bu arada
sı>a>i koğuşjarda bır siire gergınlik yaşan-
dı. Güvenlik güçleri. cezaevi önünde yo-
ğun gü\enlık önlenıi alırken, Bayrampaşa
Cezae\ i Savcisi. Cezae\ leri Izleme Komı-
tesi üyesi a\ ukat EşberYağmurdereliilebir
grııp avukatm Bayrampaşa'ya gelmesinı
ıstedı. Öğleden sonra Yağmurdedelı. a\u-
kat Ercan kanar \e İstanbul Barosu Baş-
kanı Yücel Sa\mancezae\ ine «elerek sav-
cı ve koğuş temsilcileri ıle görü^tüler. Yağ-
murdereli gazetemıze yaptığı açıklamada.
cezae\i savcısındanolay hakkında bilgial-
dıklarmı söyledı. Ölüm olayından sonra
cezae\ınde bır sürc gergınlik yaşandığına
dıkkat çeken Yağmurdereli. "Bu gerginlik
daha sonra sakinleşmiş. Koğuş temsilcile-
ri, durumunsakinolduğunuvurguladılar"
dedı.
Çıticı ise Er'in örgüt arkadaşları tarafın-
dan öldürüldüğünü belirterek. "Cesedin
yanına 'teslimı vet v e ıhanete y anıtımız' >a-
/ılı kağıt bırakmışlar" dedı.
Tuncelı'nın Hozat İlçesi nüfusuna ka-
yıtlı "Babo" kod adlı \e "Metin Cilalıoğ-
lu~ sahte kimliğini kullandığı öne sürülen
25 yaşindakı Hasan Hüseyin Er. İstanbul
Terörle Mücadele Şube Müdürlüöü'ne
bağh ekıplerce 30 Hazıran I W t e gözal-
tına alınmıstı Emnı>e»en vapılan açıkla-
mada Er'in TK.P ML-TIKK.0 örgütünün
üst düzey .sorumlusu olduğu bıldırilmişti.
A>nı operasyon çerçe\esinde örgüte silah.
mermi. maddi destek ve sahte belgeler sağ-
ladığı belırtilen Tuncer Düaveroğlu. Ah-
met Ateş. Hasan Emir, Ramazan Öktül-
müş. İmam Candan. Nurettin Sonbahar.
Sondiba Doğan. Güler Yapışkan \e Irak
u\ruklu Leyla Kadirde gözaltına alınmiş-
tı. Soruşturma sonucuna göre. İstanbul
DG\1 Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Hasan
Hüseyin Er. Tuncer Dila\eroğlu. Ahmet
Ateş \e Ramazan Öktülmüş hakkında T-
C^"nin 168 1. maddesi \e 3713 sayılı ya-
^anın 5. maddesi uyarınca •^'asadışıörgüt
içerisindeamir \e kumanda \etkisinesahip
olarak\azjfealmak" 5uçundan22.5\ıldan
az olmamak üzere. Hasan Emır hakkında
da -vasadışı örgüt üjesi olmak" suçundan
15 ile 22.5 yılarasında ağır hapıscezası ıs-
temiyle İstanbul 4 No'lu DGM'de da\a
açılmı^tı.
Diğer sanıklar hakkında ıse "takipsiz-
iik" kararı \ erı Jmıştı. \art»ılamaaşamasın-
da Er'in 1992 ile 1993 yıllarıarasinda kır-
sal alanda \e Istanbul'da örgüt içinde yü-
rüttüğü faalıyetlere ılı^kın ayrıntılı bılgi
verdiği öne sürüldü. Aynı dava kapsamın-
da yargılanan arkada^ı Ahmet Ate^'ın 15
Aralık 1994'te Bayrampaşa Cezaevi'nde
öldürülmesi üzerıne Er'ın ıtiratlarını gerı
aldıöı bıldirıldı.
Dosya sayısı 1O5'e çıktı
İsmail
Beşikçi'ye
bir dava daha
• Yüz yılı aşkın hapis. 10 milyar lira
da para cezası istenen İsmail Beşikçi
hakkında Ankara DGM bir da\ a daha
açtı. Beşikçi">i tanıtıcı amaçla
hazırlanan kitapçık. maddi sıkıntılar
nedenivle matbaada beklivor.
HLLYATOPCL
Yazdığı kıtaplar \e nıahkemelerde yaptığı
savunmalar nedenıy le hakkında yüz yıla
yakın hapis. lü miKara yakın da para cezası
istenen sosyolog-yazar İsmail Beşikçi için
105'incı dava açıldı. "Türkiye'de İnsan
Hakları Panoraması" kıtabı nedeniyle
Ankara DGM'de açılan da\ada Be^ıkçi'nın
Terörle Mücadele Yasasf nın 8. nıadde!.i
uyannca cezalandırılması istenıvor.
1939 Iskılip doğumlu sosyolog-yazar İsmail
Beşikçi. 1962 yılında Siya.sal Bilgiler
Fakültesi'nı bitirdi. Kısa bir süre memur
olarak çalışan Beşikçi. Erzurum Ataturk
Üniversıtesi Sosyolojı Bölümü'nde
asistanlığa başladı. Doktorasını I967'de
tamamlayan Beşikçi. l%9 yılında -Dogu
Anadolu'nun Dü/eni Sos\o Ekonomik \e
Etnik Temeller" kıtabını yazdı. Bu kitap
nedeniyle ünıversitedeki görevıne son verilen
Beşikçi. 1971 yılında Ankara ÜniverMtesi
Siyasal Bilgiler Fakiiltesf nde çalışmaya
başladı. Aynı yıl bir kitabı nedeniyle
tutuklanarak cezaev ine giren Be^ıkçi.
7
4
yılındaki genel afla >erbest kaldı ancak
üniversiteye kabul edilmedi. I979 yılında
yine bir kitabı nedeniy le tekrar cezaev ine
giren Beşikçi. Toptaşi Cezaev i'ndeyken Isveç
\azarlar Bırlıği Başkanf na yazdığı bır
mektup nedeniyle tekrar yargılandı.
Yargılandığı sırada yaptığı savunmalar
nedeniyle de hakkında dava açılan İNnıail
Beşikçi. 1981-198"
7
yıllan arasında
cezaev inde kaldı. IWII yılında yazdığı
"DeOetJerarası Sömürge Kürdistan". "Bilim-
Resmi İdeoloji-Devlet-Demokrasi >e Kürt
Sorunu" kıtapları ile "BirAydın Bir Örgüt \e
Kürt Sorunu" kitabı nedeniy le tekrar
cezaev ine gırdi. Bu süre ıçerisinde hakkında
açılan davalar da birer birer kesinleşmeye
başladı. Geçen yıl Aralık ayında İnsan
Hakları Derneği'nin bazı yazarlardan görüş
alarak hazırladığı kıtaba gönderdiğı yazı
nedeniyle Ankara 2 Nolu DGM'nın açtığı
dava ile birlıkte Beşikçi hakkındakı davalann
sayısı 105'eulaştı "Türkiye'deİnsan
Hakları Panoraması" ısirnlı kıtaba Beşikçi
ile birlikte yazı göııderen İHD yönetıcıleri
hakkında da Terörle Mücadele Yasası'nın 8.
maddesi uyarınca ceza isteniyor. Beşikçi
hakkında bu dava ıle birlıkte istenen hapıs
cezası 100 yılı. para cezası ise 10 milyar
lirayı aştı. İstanbul'dakı davaları nedeniyle
kısa bir süre Metris Cezaev i "nde kalan îsmaıl
Beşikçi şu an Bursa Cezaev i'nde bulunuyor.
İsmail Beşikçi'nin çok sayıda kıtabını
yayımlayan Yun \'ayınları sahibı ÜnsaJ
Öztürk de \azar uibi cezaev inde.
FAIİI
SUSURUJKTAK»
" "'"DADIR
Tutuklu yakuılanııdau tepki
Adalet istediklerinj sövleven tutuklu \e hükümlü aileleri. "suç
işle>en nıafy acı de\ let çocuklanmı/j \ argıla>anıaz" dediler.
İstanbul Tabip Odası'nda dün bir basın açıklanıası vapan aileler.
bugüne kadar çocuklanmn vatan haini. terörist ilan edildiklerini \e
katledildiklerini sö\ lediler. Artık çektiklerinin hesabının
verilmesini iste\en tutuklu vakınlan. "Susurluk. devletin gerçek
y ü/ünün ortaya çıkmasının bir başlangıcıdır. Susurluk'un üstünü
örttürmeyeceği/. Yargı artık halktır. Bugüne kadar henı /ulünı
hem de kendi suçunu/u yargı\ la örten sizdiniz. Şimdi yargılama
su-ası bizde" diye konuştular. (Fotoğraf: CEM ULUTÂŞ)
Tf
Petrol-ABD-PKK saptamasına yönelik kitabı nedeniyle yargılanmasına başlandı
Erdost'a bölücülük suçlatnası
• Yayıncı-yazar Muzaffer Ilhan Erdost'un, petrol boru hattı.
ABD ve PKK bağlantısına dikkat çektiği "Türkiye'nin Yeni
Sevr"e Zorlanması Odağında 3 Sıvas" adlı kitabında
"bölücülük propagandası" yaptığı gerekçesiyle
yargılanmasına başlandı.
AN'KARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yayıncı-yazar Muzaffer İlhan Er-
dost'un. PKK'nin faalıyetlerinde "pet-
rol boru hafh-ABD bağlantısını' anlat-
tığı kitabında "bölücülük propagan-
dasıyaptığı" gerekçesiy le yargılanma-
sına başlandı.
Ankara l Nolu Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde (DGM) görülen da-
vanın diinkü duruşmasında Erdost'un
sorgusiı yapıldı. Savcılığın. "Türki-
ye'nin \"eni Se\ r"e Zorlanması Odağın-
da3Sı\as"adlı kıtapta "bölücülükpro-
pagandası" olarak yorumladığı bö-
lümlerın kendi görüşleri olmadığını.
Sosyalist Alternatıf ve Ozgür Halk
dergilerinden alıntı yaptığını anlatan
Erdost şunları söyledi:
"Alıııtıların özelliğini açıkiamak açı-
sından. burada. özellikle \ urgulanma-
sı gereken nokta. Ortadoğu'da. Ameri-
kan yönetiminin. resmi olmayan yol-
lardan ulus-de\let>erine,efnik\edin-
sel cemaatlerin doğal örgütlenmesini
öneren poliiikasının. PKK'nin. ulusal
de\let olan Türkiye CumhuriyetPnin
yerine etnik \e dinsel topluluklann ken-
dilerine "askeri ve siyasal temelde ya-
ratacaklan' de\letçikler politikasıyla
örtüşınüş olnıasıdır."
Kudüs Federal Enstitüsü Başkanı
Daniel Alazar'ın bilimsel bir seçkiye
yazdığı girişte. Türkiye Cumhuriye-
ti'ni anımsatan bir it'adeyle. Ortado-
ğu'da ulus-devletlerin yerini. etnik-
dinsel cemaatlenn almasını savundu-
ğunu kaydeden Erdost. şöyle devam
etti:
"Amerikan yönetiminin yakından
benimsediği bu görüş. özünde Ala-
zar'ın belirttiği gibi. ulus-de\ let yerine.
Osmanlı milletsisteminin mümkün bir
modelolarakgeçirilmesinibenimseyen
bir görüştür. Türkiye'ye Osmanlı mo-
deli, "3 Sıvas'ın yayımlanmasından
sonra da önerilmiştir. CİA eski Orta-
doğu uzmanlanndan Fuller de, Kaf-
kaslar Konferansı'na katılmak için gel-
diği İstanbul'da I ürkiye've Osmanlı
modeli önermiş. bölgedeki birçok top-
luluğun (cemaatin) Türkiye'nin lider-
liğinde bir federasyonun üyesi olmayı
isteyeceğini belirtmiştir."
Dosyadakı kanıtların saptanması sı-
rasında kıtabın yazarı bölümünde
"Muzaffer İlhan Erdost" ismini gören
Karadeniz. sanığa. "Sizin gerçek adı-
nız hangisi" sorusunu yöneltti. Er-
dost'un. "İlhan benim kardeşim" açık-
lanıası üzerıne. mahkeme başkanı,
"Kitabı birliktemiyazdınız?" dedı. Er-
dost. "Ben kardeşim İlhan Erdost'un
yaşamını yitirmesinin ardından onun
da adını kuUanmaya başladım" dedi.
Erdost'un avukatı, dava konusu ki-
tap hakkında verilen toplatma kararı-
nın kaldınlmasını ve kitapta "bölücü-
lük propagandası" yapılıp yapılmadı-
ğıııın saptanması için Ankara Cniver-
sitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyele-
rinden oluşacak bir bilirkişi heyetinin
görüşünün alınmasını istedi. Davalı
avukatının istemini reddeden mahke-
me başkanı. duruşmavı erteledi.
ÜZYAZI/ ORHAN BİRGİT
Refah Partisi'nin organı 'Mil-
li Gazefe'nin dünkü sayısı.
Başbakan'm Dublin'de düzen-
lenen Avrupa Birlıği toplantısı-
naçağrılmayıp bu toplantı ne-
deniyle İrlanda'da başbakanın
verdiği akşam yemeğine da-
vet edilmesi karşısında izledi-
ği politikayı öven yazı ve yo-
rumlarla kaplıydı.
Aynı tutumu başka bazı is-
lamcı gazetelerde de görmek
mümkün.
Erbakan'ın "Avrupa'yı uyar-
dığı, tiyatronun bittiği, onurlu
davranışlar dönemının başla-
dığı" türünden yazılar yazılır-
ken. başka kaynaklarda Türki-
ye Büyük Millet Meclısi insan
Hakları Komisyonu'nun. kendi
konusunda ilişki kurmak için
başvurduğu on Avrupa ülkesi
parlamentosundan, bu ülke-
lerdeki Türkiye büyükelçilikle-
ri aracılığı ile "İnsan hakları ile
ilgilipaketi Türkiye'de uygula-
maya geçirmeden bize gelme-
yin" biçimınde yanıtlar aldığını
duyuruyorlar. TBMM insan
Hakları Komisyonu'nun Refah
Partıli başkanının ımzasıyla Dı-
şişleri Bşkanlığfnagönderilen
bir yazı ile Almanya, Belçika,
Hollanda. ingiltere. Isveç. Nor-
veç. Hırvatistan, Avusturya,
Makedonya ve Bosna-Her-
sek'te incelemeler yapmak
için komisyon adına bir kuru-
lun bu ülkeleri ziyaret isteği be-
lirtiliyor.
Bu tür konularda olduğu gi-
bi. adı geçen ülkelerin parla-
mentolarının Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı'na
davet mektupları göndermesi.
mektupta ziyaret tarihinin ve
programının da belirtilmesi ge-
rekiyor.
Ancak. ülkesındekı Türk işçi
bınkımi nedeniyle Almanya ile
son iç savaşta kendisine gös-
terilen desteğin etkısinde bu-
Hangisi Haklı?
lunan Bosna-Hersek dışında-
kı ülkelerden olumsuz yanıtlar
yükseliyor. Sekiz ülkedeki tem-
silcilerimiz, aşağı yukarı aynı
cümlelerle örülmüş mektuplar-
la ev sahipliğini beklediğımiz
ülkelerin mazeretlerini sıralı-
yorlar.
• • •
Açık açık bu ülkelerde insan
hakları ile ilgili uygulamalar ne-
deniyle Türkiye'den şikâyetler
olduğu sıralanıyor. Belçika'da-
ki büyükelçiliğimizin, böyle bir
zıyarette ev sahiplerınin parla-
menterlerimize eleştiriler yö-
nelteceklerini, bu eleştirilerin
de Belçika basınına yansıya-
rak iki ülke arasındaki ilişkileri
olumsuz yönde etkileyeceği
söyleniyor.
Bu yazışmalar olduğu sıra-
da, Diyarbakır Cezaevi'ndekı
işkenceler sonucu on hüküm-
lünün öldürulme olayı henüz
TBMM insan Hakları Komis-
yonu'nun raporu ile bir kez da-
ha kanıtlanmış değil. Hatta. ül-
kemizde hemen her işin altın-
dan 'mafya + siyaset + bürok-
ratlar' üçlüsünün kurduğu iş-
birliğinin kanıtları da böylesine
dal budak sarmamış.
76 yıllık onurlu bir geçmışe
sahip Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin arşivine. Dışışlerı
Bakanlığımız aracılığı ile böy-
lesine bir "Olmaz, gelmeyin"
yazısının girmesinin ne demek
olduğunu, ülkeyi yönetme so-
rumluluğunu üstlenmiş olanla-
rın uzun uzun düşünmesi ge-
rekiyor.
Bu yönetimi, yere göğe koy-
mayıp 'Avrupayıİkaz'manşet-
leri ile kendilerini, ama sadece
kendılerini kandırmaya çalışan
Rockefeller gazetelerinin ise
sirk aynalarının önünde verdik-
leri palyaçoluk pozlarını bir an
önce terk etmeleri, destek ver-
dikleri kadrolar için de emin o-
lun en yararlı sonuç olacaktır.
• • •
Türkiye'nin Avrupa Birliği
üyeliği için, uygulanması gere-
ken asıl ölçü, elbette öncelik-
le bizim kendimizi bu üyelik
için hazır görmemiz olmalıdır.
Ey vicdan sahipleri; söyler mi-
sinız, bütün Avrupa her gün bir
adım daha Mersin yönünde
ilerlerken. Susurluk kazası ile
patlayan kapaklardan taşan
derelerın getirdıği molozlar,
pisliklerle biz geçmiş yıllara
göre ne yapıyoruz?
1980 Ocak ayına göre çok
gerilere düşmedik mi? Hele
1965 Türkiyesi'nin o günkü
dünya ölçütlerine göre kendi
vatandaşlarına verdiği hakları
şimdi anımsayabilenlerimiz var
mı?
Avrupa ve tüm dünya kamu-
oyu her gün, bizimle ilgili yeni
olaylar yansıtan medyası ara-
cılığı ile ya beyaz zehir kaçak-
çılığında, ya kara para işinde-
ki çetelerimizin hünerlerini öğ-
reniyor.
Ünlü ingilız Reuters haber
ajansının, Sedat Bucak olayı-
na ayırdığı özel bülteninde,
uzun uzun yer verdiği feodalist
görünümümüz ve korucu dü-
zenimizle mi. Avrupa Birliği'nin
boy aynasında üyelik için ha-
zır olduğumuzsanısınakapılıp
kapıyı ısrarla çalmaya kalkıyo-
ruz?
Elimizi çabuk tutup. gerekli
önlemieri cıddi bir biçimde al-
maz, vücudumuzu saran bu
urları temizlemeyi başaramaz-
sak, korkarım 1996 yılının so-
nundaki konumumuzu bile.
gelecek yıl çok ararız.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
İsmet Sungunbey
Hoca'nm Aydınlığı...
Pek duygulandığım bir olay oldu geçenlerde:'
Postacı bir paket tutuşturdu elıme. içinde bir der-,
gi: Mukayeselı Hukuk Araştırmaları Dergisi. Kapa-
ğında da şu şatırlar: "Prof. Dr. İsmet Sungurbey'e ,
Armağan." Üçüncü sayfasında da bir "ithaf" yazı-,
sı: "Mukayeselı Hukuk Araştırmaları Dergisi'nin bu .
sayısı, İ.Ü. Mukayeselı Hukuk Araştırma ve Uygu-,
lama Merkezi Yönetim Kurulu kararı ıle akademik
hayatının 50 yılını merkezimizde geçırerek 1994 :
Eylül ayında emekliye ayrılmış olan değerli hoca^ •
mız Sayın Prof. Dr. İsmet Sungurbey'e ithaf edil- •
miştir."
Dalıp gittim anılara.
Bu yarım yüzyıllık onurlu meslek yaşamının bü- •
yük bir bölümüne ben de tanıklık ettim: Sungurbey
Hoca'nm binlerce öğrencısinden biri olarak önce;
sonra da. sayısız dostlanndan biri sıfatıyla...
• -'
ismet Sungurbey, Cumhuriyet okurlarının yaban-'
cısı değildır. Gazetemızde onun ışık tutucu yazıla-;.
rı çıkar zaman zaman; pek önemli bir hukuk soru^
nunda püf noktasını bulur, gözler önüne serer ve',
çözüm önerir. '„
Hoca, bunu büyük bir yetki ve yetkinlikle yapar*;
Çünkü, ülkemızin yetıştirdiği nadir dev hukukçular-'"
dan biridır. Eskisı ve yenisiyle medeni hukukun us:
tasıdır. Görüşleri yalnız Yargıtay'da içtihatlara yol
açmakla kalmamış, isviçre'nin ünlü Bern Şerhi'nde
yer almıştır. Kitapları, hukukçularımızın başucu
eserleri arasındadır. Türkiye'de Cumhuriyet Devri-
mi'nin bir çocuğu olduğu için, söyledikleri, dil ve
içerik olarak cumhuriyetçi bir doğrultuda, ilerici ve
yurtseverdir.
Dil diyorum, dil önemli kişiyi tanımada.
Ve kültürümüzde hukuk dilı, Sungurbey'den ön-,~
ce ve sonra diye ikiye ayrılır.
İsmet Sungurbey. yalnız hukukçu değil, bir tarih-
çi kimliğiyle de hak ettiği yeri almıştır kültürümüz-
de. Açınız Huzur Ders/eri'ni, Simavna Kadısıoğlu
Şeyh Bedreddin'l. Eskı Vakıflann Temel Kitabı'nı,
dört dörtlük bir tarihçıyi göreceksiniz karşınızda.
"Mazi"y\ iyı bilen bir "af/"dir Sungurbey Hoca. '
Bitti mi? Hayır!
Hoca, belki de her şeyden çok şu anlatacağımız-
dadır:
Hümanist derken neyi anlarsınız siz?
insanı merkez alarak tarıhe. topluma ve gelece-
ğe bakmayı değil mı?
Peki ya doğa? Ya öteki canlılar ve hayvanlar? - ^
insan. bunlarla bütünleşmıyor mu? "!
Hümanizmanız ınsanla başlayıp onunla bitiyor-
sa. dünyanrn güzelliklerini duyumsamada bireksik-J
lik hissetmiyor musunuz kendinizde? ^
Kısacası, nedır ınsanca olan? ,
Bir gün alacakaranlıkta uyanınız, yola koyulup sa-,-
at 5'ten 9'a kadar Yedikule'den Aksaray'a, oradan
Bayezit'e üniversıte çevresıne değin, çöplüklere
uğrayın. Oralarda. birinden ötekine sırtlayarak ta-
şıdığı torbalarını açıp. kımsesız, aç. çaresiz, horla-
nıptekmelenen.yakalandığındazehirlenenkedile-
re ve köpekiere ciğer dağıtan bir adam göreceksi-
niz. Bir yirmi yıldır, her sabah yaptığı budur onun:
Alaya alınmıştır. hakaretlere uğramıştır, saldırılara-
hedef olmuştur, ama yılmamıştır. -
Kimdır bu adam bilir misiniz?
Anlı şanlı Profesör ismet Sungurbey!
Sıradan bir hayvanseverlik değildir yaptığı; soru-
nuz kendisine, bir insanlık görevini yerine getirdi-
ğini söyleyecektir.
insan, gerçek insan bu boyutlardadır işte!
Kitap da yazmıştır Hayvan Haklan üstüne; son yıl-
larda dilımizde yazılmış en önemli birkaç eserden
biri olan bu kitabın adında anlamlı bir alt başlık oku-
yacaksınız: "Bir insanlık Kitabı".
Bilim adamı, büyük hukukçu. diyecek yok; ama
karşımızdaki insanı iyi tanıyalım: Bir bilgedir o her
şeyden önce! -.
Elinde ibret aynası. yüzümüze tutuyor.
Kendimizi göremezsek orada günahı bizim! <Ç
•
Evet. dalıp gittim anılara.
Bir yarım yüzyıllık onurlu meslek yaşamının bü-
yük bir bölümüne ben de tanıklık ettim: Sungurbey'
Hoca'nm binlerce öğrencisinden biri olarak önce;
sonra da sayısız dostlanndan biri sıfatıyla.
O onurdan payıma düşen bunlardır.
İsmet Hoca'ya sağlık ve afiyet dolu nice yıllar di-
liyorum.
Teybimde çalan kaseti mi soruyorsunuz?
Sezen Aksu'nundur.
O güzelim sesiyle, Sungurbey için yazıp beste-;!
lediği Hocam't söylüyor:
Hocam uyan da git kedilerine mama ver sen... ,
Ercan, din görevlilerini uyardı
4
Vaazlannızda f
\
siyaset yapmaym5
ANK.4R.A (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Nevzat Ercan: dini. çıkarla-
rına alet etmek isteyen sıya-
silerbulunduğunu belirterek
din görevlilerinin. aralanna
"militan sızmasına" engel
olmalarını. \erdiklen \aaz-
larda sıyasi yorum yapma-
malarını ıstedı. Diyanet İ^le-
rı Başkanı Mehmet Nuri Vıl-
maz. "Ramazan hilali"nın
artık ıntetnet'ten ızleneceği-
nı açıkladı.
Diyanet İşlerı Başkanlı-
ğı'nca düzenlenen "İl müf-
tülerisemineri" dün yapıldı.
Seminenn açılışında konu-
şan Dev let Bakanı Ercan.
din görevlileriyle ilgili tar-
tışmalı konular olduğuna
dikkat çekerek bir dızı uya-
rıda bulundu. Din adamları-
nın. politikacılarla v e politı-
kayla da uğra^mamaları ge-
rektiğini bildıren Ercan.
"Din görev lileri partilerüstü
olmalıdır. Eskiyen siyasi dü-
şüncelerle. değişmeyen Al-
lah'ın kelamını birlikte ele
alamazsınız. Dini dünye\i ik-
ballerine. siyasi çıkarlanna
alet etmek istevenlere imkân
vermemeliyiz. Bu imkânı
arayansi>asikrvardır"dedi.
Din görevlilerinin. ver-
dikleri vaazlarda siyasi ge-
lişmelere ılişkin yorum yap-
mamalarını isteyen Ercan,
"terörizmin defedilmesi"'
konusunda. maneu rehber,
olarak kendilerine büyük
görev düştüğünü söyledi.
Ercan'ın. gelecek günlerde
yapılacak olan imam-hatip
sınavında müftülerin "dos-
doğru değerlendirme yap-^
malan" konusunda uyarıda
bulunması dikkat çekti.
Mehmet Nuri Yılmaz f!
Müslümanlar'ın din duygu- ^
larının gelıştiği Ramazanl*
ay ının ıy ı değerlendirilmesi-nj
ni istedi. \'ılmaz. Diya- •
net'in. internet'e bağlandı-,-ı
ğını önceleri dağ başlanna^
çıkıp bakılan Ramazan hila- ,
linın. internet aracılığıyla ,
canlı olarak ızlenebileceğini
söyledi. Camılerde verilen
vaazlarda da merkezi siste- •
me geçilmesinı ıstediklerini.'
anlatan Yılmaz, bu konuş-,ı
maların da internet aracılı-j,
ğıy la bütün camilerden din-,^
ienebılecefiini kavdetti. ı