29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6ARAÜK1996CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15 Yazar-yönetmen Yavuz Turgul'un masal tadında seyreden son filmi usta işi ve etkileyici Eşlviya öKince yıldız kayarmışCudi dağlannda 1962 "de yakalanıp hap- se tıkılan ve biitün çete arkadaşiarının öl- düğü eezaevinden 35 yıl yattıktan sonra •çıkan eşkıya Baran (ŞenerŞen), bunca za- pnan içinde. dış dünyada meydana gelen jdeğişikliklerden ötürü şaşkınlıktan şaş- Jkınlığa düşerek baraj sulan ahında kal- Vnış köyüne uğrar önce. Geçmişin izlerinı sürmeye başlayarak yıllaröncekendisinijandarmayaihbaret- miş veçocukluk aşkı Keje'yi (SerminŞen) babasından satın alarak İstanbul'a kaçmış olduğunu öğrendıği en yakın arkadaşı Berfo'yu (Kâmuran l sJuer)bu!up hesap- laşmak amacıvla. iz adres filan bilmeksi- zin Isıanbul'un yolunu tutarkara trenle. Yolculuk sırasında tanıştığı. Beyoğ- lu'nun arka sokaklannda. Tarlabaşı iabi- rentlerınde büyümüş. pavyon. kumar, uyuşturucu eğıtiminden geçmiş. "güçlü- nün kazandığı, paranın konuştuğu" dü- zende er geç bir voli \ urmaya bakan. bi- tirim raconu kesen. baz morfın taşıyıcısı. taşkın "delikanlT Cumalı'nin (Lğur Yii- cel)polisten yakayı sıyırmasına yardımcı olur. Bir çeşit büyüJü gerçekük kem kurşunlardan koruyacak nıne muskası boynunda. mangal yüreğiyle ya- nılmaz sezgilennin rehberliğınde. yol yor- dam tanımaksizın. sevdıği kadını çalıp yıllarca hapısyatmasına neden olarak ha- yatını kaydırmış eski arkadaşının peşine düşen, tam bireskıtoprak eşkıya-kıro Ba- ran "la. sonu çıkmaz sokağa \aracak bir gangster yaşamınatalim eden. bıçkın ke- nar mahalle delikanlısı Cumali'nin. bir çeşit baba-ogul ilişkisi ve dayanışması içinde yakmlaştıklan. sürekli kelek yapan bu kaypak \e "orospıı şehrin" azgın dal- galannda dibi boylamamak ıçın birbirle- rine kenetlendıği. "ihanetin, derin askla- nn, tutkunun, şidderin ve nefretin" iç içe geçtıği bir diinyaya karşı ayakta kalmaya çaliştığı bir erkek dostluğunu hıkâye edi- yor YiavuzTurgurun son filmi "•Eşkıya". Keko sayılarak horlandığı. küçümsendigi îstanbul'a sanki başka birzamandan düş- müş gibi ezik ama onurlu ve filozofça ta- kılan eşkıv a> la. hırslı Tarlabaşı delikanlı- sı Cumali'nin ilişkisinin yanı sıra. insani değerlerin gitgide törpülendigı.köşe dö- Eşkıya Eşkıya / Yönetmen, senaryo: Yavuz Turgul / Kamera: Uğur Içbak / Müzik: Erkan Oğur / Oyuncular: Şener Şen, Uğur Yücel. Sermin Şen, Yeşjm Salkım, Kâmuran Usluer, Özkan Uğur, Melih Çardak, Necdet Mahfi Ayral, Kayfıan Yıldızoğlu, Ülkü Duru / 1996 Türk filmi, Beyoğlu Emek, Osmanbey Gazi, Etiler Akmerkez, Istanbul Princess, Ortaköy Princess Bakırköy 74, Galleria Prestige, Kadıköy Kadıköy, Suadiye Movieplex, Altunizade Capitol, Çemberlitaş Şafak sinemalannda. CumaJî (Lğur Yücel) eşkıyayı (Şener Şen) Tarlabaşı-C umhurivet Oteli'ne yerleştirir... niicülüğün pompalandığı. nerdeyse çıvi- si çıkmış. yoz büyük kent cangılından baş- ka manzaralarda sunan film. zengin.can- lı bırtiplergalensigibiaynızamanda: ko- ca bulmak. koşe dönüp sınıf aıiamak is- teyen kenar mahaHe kızlarıvia delikanlı- lan, oto lamirhanelerini mesken tutmuş, Demircan (Melih Çardak) gibı gözükara çete reislenni yetiştiren uyuşturucu mafyası. konsolos oğ- fu.işsiz kalmış. hasta düşmüş.Ye- şilçam aktörlen. konıünizm takın- rıh.vaşlı. pimpırikler. pörsümüş. bezgin fahışeler. yumuşak otel katipleri. gırla... Sevdiğini yitırmiş. bahtsız ama yüce gönüllü Barangibı. rutulduğu mahallekı- zı Emel (YeşimSalkım)tarafından ihane- te uğrayarak elıni kana bulayan ve hem polis. hem de ufak bir kazık attıgı uyuş- turucu mafyasınca ko\alanan delıfişek Cumali'nin imdadına bir kezdaha vetişır Eşkıya'mız, televızyon ekranından tesa- düfen görüp tanıyarak buldugu. tekerlek- li sandalyeye mahkûm olduğu. mutsuz bir yaşam süren ama çoktan ülkenin güç- lü.varlıkh işadamlanndan biri halinegel- miş. eski muhbir \e hırsız arkadaşı Ber- fo-Mahmut Şeyhoğlu"ndan koparttığı SUNGU ÇAPAN çekle. Ne var ki karşılıksız çıkan çek. mafyanın Cumali'yi vurmasına. onun ölümü de. büyük kent cehenneminde pıs- mış. yaşlı, yorgun Baran'ın giderek zehir zemberek. eski eşkıya haline dönüşmesi- ne yol açar. Berfo'yla e>ki besabını kapattıktan. onu yeniden görünce dili çözülen büyük aşkı KejeVle kaçmaya karar verdik'ten sonra. önüne çıkanı \ urup Tarlabaşı çatı- iannda poliseepev ı kök söktürerek öykü- ye noktavı koyardamdan aşağı uçan Eş- kıya, karanlık gökyiiziinü renk cümbüşü- ne çevıren ha\ai fişekler. İstanbul sema- larında. peş peşe patlar \ e saçılır- ken. -Fahriye Abla", ~Muhsin Be_\", "Aşk Filmlerinin l nutul- maz Yönetnieni", "Gölge Oyu- nu"ndan sonra, senarist-yönet- men Yavuz Turgul"un beşinci ya- pıtı "Eşkıya" lğur İçbak'la Er- kan Ogur'un başarılı göriintüleriyle mü- zikleri. Şener Şen - Ugur >ücel ikilisinin başı çektigı o\uncu kadrosunun çabası. zaten "komik \e dokunaklı olanı yakala- madaki" \eteneğıni çoktan kanıtlamışya- zar-yönetınenini\i biröyküanlatıcısıol- duöunu bir kez daha örnekleven sinema dili, güncelden de yararlanarak ülkenin dogusu \ e batısından 2 antı-hero karakte- ri bir araya getiren. akıcı diyaloglarla örii- lü, lehçe ve ağız farklannın hiç rahatsız et- mediği, bir çeşit büyüleyici gerçekçilik uzantısı, masalsı bir boyut da içeren senar- yosu ve belirgin teknik becerisiyle seç- kinleşen "Eşkıya", Atıf Yılmaz'ın "SeKi Boyium AJ VazmaJım"daki aşk-emek so- runsalını akla getırircesine, Keje'ye kar- şı Baran'ın duyduğu aşkın mı. yoksa Ber- fonun herkötülüge başvuran. karşıiıksız sevdasının mı daha büyük ve insancıl sa- yılacağını da sorguluyor aynca. Erkek dostlugu ekseninde gelişip Güneydogu bozlaklarından Tarlabaşı damlarına uza- narak. renkli. lümpen karakterlerçizerek, sınemamızda pek görülmemiş bir coşku- ya sahip. vıldızların kaydığı. estetik ve dramarik bir finaîe çıkan "Eşkr*a"da, bel- li belirsiz bir Taranfino esintisi de hisse- diliyor hissedilmesıne. ancak bu özüm- senmiş. bizdenkılınmışbiretkilenmebiz- ce. GünümüzTürkiyesi'nden farklıyön- lere uzayıp giden kesitler sunan. kuşkusuz seyre v e keşfe deger nitelikte, öz \ e biçim bakımından halledilmiş. esaslı bir masal- sı görselliğe erişmiş. özenle çekilmiş. ay- nntılandınlmış \e anlatılmış bu etkileyi- ci Yavuz Turgul filmi. kuşkusuz kısır me\ - simin en ilginç yerli filmlerinden biri sa- vılabılirşimdiden. Kaçırmamalı. KEDİ GÖZÜ HoDywood usulü et teşhiıd Sahnegibi birplatformda. loş ışıklaral- tında. müzik eşliginde. sevışmeyı çağnş- tıran. tahnk edıcı hareketlerle. dans eder- cesine kj\nlıp bükülerek, içkilerini yu- dum^aja (ço^u erkek) seyjrcınin yutku- na yutkuna. faltaşı gibı açıİmışgözleriyle adeta >ediği seksi bedenini örten frapan giysılenni yavaş ya\aş çıkararak soyunup dökünenaüzelbirkadınınçıplaklıkgöste- nsı olan. Ingilızcesovunmak \e tahnk et- mek sözcüklennden yavgınlaşmış srriptiz de. sınemanın ilgı alanından kurfulama- mıştır öteden beri. (Örnekse Mervyn Le Ro> 'un G>ps> /Nataüe Wbod 1 %2. Frank- lin Schaffner' ın The Stripper/Joanne VVb- odt\ard 1963. Wifliam Friedkin'ın N'ight The> Raided Minskj 's/Britt Ekland 1968, AbeJFerrara'nın FearCit) /.MelanieGrif- fıth 1984. Katt Shea Rubenın Stripped to Kill 1-2 1987-89. Ron Shelton"un Blaze/ Lolita Da\id(nich 1989. Chris Menges'ın Criss Cross / Goldk Hawn 1992. John Mackenzie'nın Rutn/SherihııFenıı 1992 ve PaulVerhoeven'in Shongirls/Elizabeth Berkle> 1995 filmleri sayılabıhr.) Geçen mevsim sevrettiğimız. umulmadık birgi- şe başansızlığına uğrayan. Paul Verho- e\en'in "Sh<wgirls"ünden sonra. işte strip- tiz ola> ını fon edinerek çok satan bir kitap- tan uvarlanan. Demi .Moore'un cazibesıy- ledonatılmış. gözaliLi. >enı bir Hollyv\o- od vapımı daha karşımızda bu h'afta: "Stıiptease - Striptiz." Ekmegini kazan- mak için istemeyeistemeye sovunmayı ka- bullenmiş bir smp- tizciyi (pardon dansçıyılcanlandır- mayı dün>anın pa- raana üstlenen De- mi Moore'un, da- vetkâr gülümseme- lerle. günümüzün en gözde Hoilyuo- od tannçası edasın- da. müzığın ritmıne kapıp koy\erdıgı çıplaklığını. hem filmdekılerin hem de filmi izleyenlenn bakışlanna doyasıya sunan "Striptease", zaman zaman et teş- hinne dönüşen bir cilalı soyunma gösteri- sinin sınırlannda dolanan. feministlenn to- pa tutacağı cinsten, beylik birerkek eğlen- cesi. Erkek egemen düzenin yozlugunu bir striptizcinin bakjş açısından anlatan. Carf Hiaasen'ın çok satan kitabından uyarlana- rak adamın iflahını kesecek cinsten birta- kım amazonumsu. cihelı afetlerin soyun- 'duğu. meme-popo-bacak şe>tan tiçgeni üs- füneodaklanmış, soft core kategorisine so- kulacak pomografik sahnelerle bezeli film genelde yiirek hoplatan stnptiz âleminde geçıyor. Ancak lafı yine ailenin kutsalliğı- na getirerek sonuçlanıyor, sevımli bir ye- tişkin güldürüsü havasında. Sonuçta bir kez daha ailenin yüce değer- lerine selamadurdugumuz beylik seks. po- Striptease Yönetmen, senaryo: Andrevv Bergman / Kamera: .. Stephen Goidblatt / Müzik: Hovvard Shore / Oyuncular: Demi Moore, Burt Reynolds, Ving Rhames, Armand Assante, Robert Patrick, Rumer W|llis, Paul Guilfoyle, Jerry Grayson / 1996 ABD (Özen Film) Beyoğlu Sinepop, Şişli Kent, Kadıköy Reks, Çemberiitaş Şafak, Bakırköy Avşar. Bakırköy incirii, Galleria Prestige, Atrium Prestige. Suadiye Movieplex sinemalannda. Striptiz kraliçesi ı olündeki Demi'nin anatomisini ezberihoruz. litıka, cinayet komedisi nıtelığmdeki "Striptiz",polise muhbirlik eden. hastane- lerden tekerlekfi sandalye araklayan. ıçkı- ci, hapçı. sersen kocası yüzünden FBI da- ki sekreterliğınden çıkanlmış. iş bulama- yınca mecburen Larry Kingya da Micha- el Jackson'lann da müdav imı olduğu bir üstsüzler bannda srriptiz yaparak para ka- zanmayı seçmiş. velayetinı almak istediği küçük kızını (Demi'nin gerçek kızı Ru- mer \Villis) yargıcın kocasına \ermesıne karşın. çocuğuna kavuşma mücadelesini sürdüren bir annenın (Demi Moore) öykü- sü. Filmin 'arzu nesnesi' Demi'nin çevre- sinde kul köle olan çeşitli erkek hayranla- nndan birinin öldürülmesiy le de\ reye bu cinayeti soruşturan mazbut. aile babası bir polis (Armand .Assante; gırivor Fervasız erofizm ve fars Demı'yi kızına ka\ r uşturmak isteyen hayranı, stnptiz kuliibünde çıkan birarbe- dede fotoğraflanan. şeker tekeline sahip. gözü kara bir mafya ailesınce 20 yıldır desteklenen\eyenibırseçimehazırlanan. uçkuruna düşkün. sefıh. rezil bir kirli po- iitikacıya ^Burt ReyTiolds). yargıcı etkile- mesi amacıvla, kulüpte dağıtıp ka\ga çı- kardığı fotograflarının basına sızdınlma- sı gibisinden şantaja kalkışınca camndan oluyor. Demi içinyanıp tutuşan. >oz poli- tikacı, kötü koca, Rambo'vu aratmayan. esprili ve zebella gibi zenci fedai, srnptiz- cinin cazibesine ilgisiz kalamayan polis. Prozac'ın yararlanndan dem \Tiran kulüp patronu vb. gibi gözü kızından başkasını görmeyen Demi'mize sürekli penane olan erkeklerin kanştıği öykü. komediden polısiye gerilim klişelerine yönelen. bey- lik bir cinayet soruşturmasına gıde gele sürüyor ve köTülerin kilolarca toz şekerin altında kalarak layığını buldugu. CNN'in de saptadığı, malum bir finale baglanıyor tabii kı. Striptiz âlemini sergilerken soyunma- nın dozu ve tarzıyla "Showgiris"ü çagYış- tıran filmi. "Vegas'ta Balavi". "SizedeÇı- kabifir"le nıspeten ilgi çekmiş. genelde güldürü üstüne iş tutan. yazar-yönetmen AndreH Bergman ımzalamış. Kh$e oîay örgüsünü striptiz sahneleriv - )e donatan, duygusal komedi uzmanı yö- netmenin kariyeri açısmdan, her yanıvfa elde kalan, başarısızlık örneği, pervasız erotizm ağırlıklı bu fars denemesi. kasın- tı Demi'den çok, zev k-sefa peşinde saçını ağartmış kirli politikacıdaki beyaz peruk- lu. yıllann Burt Reynolds'u "Ucuz Ro- man"!a parlayan, izbandutgibi Mng Rha- mesgibi oyunculanyla çekiliyor. Annie llenno, Deborah Harn, Prince şarkılarıyla raks eden Demı'nin. danstan ziyade müzikli cimnastik hareketlerini an- dıran striptiz göstensiyle havli kaslı ana- tomisini bol tarafından gözümüze soktu- ğu. fast-foodkültürüsinemasının.gıcırgı- cır. ama hava cıva. pomoyla destekli bu ye- ni ve gösterişli ürunüniin pek bir kıymeti harbiyesi yok sonuçta. Demi Moore'un at- letik ve seksi bedenine merak duyanlar önden buvursun! Jimmy \e çetesi, işi yiizlerine gözJerine bulaştıracaktır. Denver'lı aziz Jimmy ile çete arkadaşları... Denv er'da. artık kirli işlen bırakıp namus- lu bir hayata koyulmuş. eski bir gangster Jimmy the Saınfin (And) Garcia) huzxırlu yaşamı. tekerlekli sandalvede. yedirilip içi- rilen. yürüme özürlü ama kentin yeraltına hâkim. güçlü bir 'baba' olan eski patronu- nun (Christopher\\'alken) çağrısıyla bozu- luyor günün bırinde. Kansını yitirip melankoliye gömülmüş. feleğin çemberinden geçmiş. çoktan kuşu da kalkmayan eski patronun. emıryenne geçen isteği. görünürde çok basit: Sübyancı, hafif gerzek oğlunun okuldaki sevgilisı Meg'i elinden alan. Los Angeleslı. uyanık dişçi genci. şöyle biraz okşayıp korkutmasım fi- lan istiyor Baba Jim- my'den. belki böyle- lik'le kızın yeniden oğ- luna dönmesi sağlana- caktır. Mecburen emri ka- bullenen Jimmy. eski kulağı kesikdostlann- dan. vaktiyle birlikte karanlık işler çevirdi- ği, suç dünyasına bu- laşmış. şu '>az tarilin- den çabukgeçen haj at- ta", sonradan her biri kendi yoluna gitmiş 4 arkadaşını örgütleye- rek 50 bin dolar kaza- nacakları bu işe girişi- yor. Çulsuz pulsuz 4 es- ki dost da onlan h iç de yormayacak bu işe se- ve seveatılıvortabii ki. Çolukçocuğa kanş- mış. dövme'li Franchise fV\; Fomthe), koca zenci Easy VV'ind (B. INunn). porno filmler gösteren sinemada çalışan makinist 'parça- cı'Olden (C Llovd) ve hapse girmiş çıkmış, para uğruna pislik yiyecek kadar uçuk ka- çık, çatlak. saldırgan ve tehlikeli cenazeci Critical Billy'yı (Treat V\ıUiamsi. son bir görev için yeniden toplayarak planını yapı- yor Jimmy. Olden'la çatlak Billy polis kılı- ğına girip Los Angeles'lı. kolay kolay kül yutmaz sevgilinin yoiunu kesiyor. yağmur- lu birgece vakti. tasarlanıp kararlaştınlan şe- kilde. Ne var ki uyanık Los Angeles'lının karşı koymasıyla ansızrh kafası atan Billy silahı- Karısık İliskiler Things to Do in Denver When You're Dead / Yönetmen: Gary Fleder / Senaryo: Scott Rosenberg / Kamera: Elliot Davis / Müzik. Peter Afterman, Michael Convertino / Oyuncular: Andy Garcia, Christopher VValken, Gabrielle Anwar, VVilliam Forsythe, Treat VVilliams, Bill Nunn, Steye Buscemi, Jack VVarden, Fairuza Balk / 1996 ABD (Film Pop-WB) Beyoğlu Alkazar, istanbul Princess, Harbiye As, Bakırköy Avşar, Altunizade Capitol, Kadıköy Bahariye sinemalarında. na davranınca olan oluyor ve bu basit işi yii- züne gözüne bulaştınyor çete, bu arada sev- gilisini karşılamaya gelen Meg'i de vuruyor- lar o telaş \e panik içinde. Sonuç : 2 ölü... Zaten aptal oğlunun Meg'i bu kez tümden yitirmesiyle iyicezıvanadan çıkan baba. es- ki günlerin hatınna Jimmy'ye. Denver'ı terk edip ortadan kaybolması için 48 saat tanı- yor. Haklannda idam fermanı çıkardığı öte- kilerin peşineyse. arkasında 200 'leş'i bulu- nan. yörenin en hızlı, soğukkanlı ve aman- sız kiralık katili Bay Şşş'ı (yine harika oy- nayan (Steve Buscemi) takıyor patron. Bunca kargaşa içinde, kayak öğretmeni. melek gibı bir genç kıza (Gabrielle Amvar) da fena halde abayı yakmış kahramam- mız 'aziz' Jimmy kaç- maktansa, arkadaşla- rına duyduğu bağlı- lıkla, Denver"da kalıp çetesine yardım et- meye karar verecektir tabii ki... 'RezenııarKöpek- Jeri'nin renklerle ad- landırılmış kahra- manlannı çağnştınr- casına cins cins isim- lere sahip. ıslah-ı nefs etmiş, ama eski suç günlerinin heyecanını da özleyen. renkli. tip tip kara'kterleri. hafif- ten hafiften Quentin Tarantino tadını du- yumsatan diyaloglan, yavaş yavaş seyirciyi içine çeken, eli yüzü düzgün. tıkınnda anlatımı ve kuşkusuz ilgi- siz kalınamayacak usta oyunculanyla ilginç nitelemesini hak eden 'Tİıings to Do in Den- ver When Vbu're Dead - Kanşık İtişküer', iki yetenekli. yeni sinemacıyı, yönetmen Gary Fleder'la senarist Scott Rosenberg'i tanıtıyor sinemase\erlere. Miramax yapımı. küçük. bağımsız ve ol- dukça *cool' bir 'film noir' denemesi niteli- ğindeki bu ilginç kara film çeşitlemesinin, 'Reservoir Dt^'dan 'Fargo'ya uzanan bir çizgide, modern gangster filmi türüne yeni bir soluk getirdigi söylenebilir. Haftanın sürprizi'Kanşık İliskiler'ı türün meraklısı- na salık veririz. VECDI SAYAR Kokarcalar Kokar Kokmaz Ordayım Bugün size kedilerden söz açmayacağım. Neden mi? Çünkü, adını vermeden söz ettıgim kedilerin kım olduğunu sorgulayanlar canımı sıkmaya başladı. "Şu kara kedi ben miyim, burada kımı kastettığıni anla- madım" gibisinden sorular... Ne münasebet efendim, sizden bahsedecek ol- sam adınızla sanınızla yazardım. Evham bunlar. evham... Her neyse. ben bugün size kokarcalardan bahse- deceğim. Şaşırmadınız biliyorum, çünkü bugünlerde çokgündemdeler. Hangi gazeteyı açsanız, nangi ka- nalın düğmesine bassanız karşınıza çıkıveriyorlar Or- talıkta bir koku. bir koku... Hayvanlar âleminde aca- yip sıkıntılı günleryaşanıyor. Şatafatlı demeçler veri- liyor, tantanalı gösteriler düzenleniyor ülkenin dört bir yantnda. "Bu kokular canımıza yettı. Artık temiz hava almakîstiyoruz"'çığlıklan tüm ülkeyi sarmış. As- lan Kral bile sıkıntısından ne yapacağını bılemıyor- muş. Kokarcalar. bu durum karşısında birdurum mu- hasebesi yapmayı gerekli görmüşler, Ne yapmaları gerektiğini tartışmışlar uzun uzun. Sonunda. aşağı- daki basın açıklamasını yapmaya karar vermişler: "Son günlerde basınımızda kokarcalann dayanıl- maz kokular salgıladıklan yönünde yalan haberlere rastlanmaktadır. Bu habeüeri yazanlarm kedı famih yasından geldikleri gün gibiaşikârdır. Onlara dersle- rini en kısa zaman içinde vereceğız. Vatansever hal- kımızın tahriklere kapılmaması menfaatları icabıdır." Bu kısa açıklama. beklenen sonuca ulaşmadı el- betta Gazeteler, ortak bir açıklama yaparak bundan böyle "özel kokulu" nüshalar yayımlayacaklannı, o- tuz kupon biriktirenlere bir şişe Pe-Re-Ja kolonyası vereceklerini açıkladılar. Her ne kadar. bu kampanya kokarcalann gönlünü biraz ferahlattıysa da -eh. ne de olsa kokular birbinne karışınca, kendi kokuları biraz daha az duyulacaktı- basın koku meselesıni unuttur- mamaya kararlıydı. Kokarcalann en keskin kokululan. yeni önlemter alınmasından yanaydılar. Uluslararası bir konferans toplayarak sorunun çözümünü araştırmaya karar ver- diler. Haliç kıyısında düzenlenen konferansa dunya- nın dört köşesinden kokarcalar ve konuk hayvanlar çağnldı. Latin Amerikalılar epeyce ağırlıktaydı: Arjan- tin'de yerleşmiş SS çakalları, Şifi'den Pinochet'nin sadık köpeklen, Kolombiyalı uyuşturucu tacirı sürün- genler. Uzakdoğu'dan ge/enler de ayrı bir ilgi odağı oluşturuyordu. Bayan Marcosun özel kümesinde yetişmiş kokarcalar, egzotık kokuları ile magazın ba- sını için mükemmel bir malzeme sergılıyordu. Acem diyanndan gelenler ise şahin kokarcaları ve kara çar- şaflılar olarak ikiye aynlmıştı. Hepsı şeref tribününde yerlenni aldıktan sonra konferans başladı. Açılış konuşmasını yapan Yerel Kokarcalar Örgü- tü Genel Başkanı. birlik beraberlik temasını işledığı konuşmasını, kokarcalann koktuğunu ıddia edenle- rin vatan haıni olduğunu vurgulayarak tamamladı. Daha sonra söz alan Fransız Mıllı Cephe Kokarcala- n Temsilcisi'nin konuşması büyük ilgi uyandırdı. "Düşünce özgürlüğü adına vatanımızın en değer- li evlatlanna küfür edılmesine nasıl göz yumabiliriz? Bizim Fransa 'dayaptıklanmız size ışık tutabilirdüşün- cesiyle son uygulamalanmızdan bazı örnekler ver- mekistiyorum. Polise hakaretleryağdıran şarkıları ile ünlü 'N.T.M.' diyebirrockgrubu varülkemizde. Me- rak edenleriniz vafsa söyleyeyim, N. T.M. 'nın açılımı 'Nick ta mere' (Buraya kadar konuşmayı büyük bir heyecanla aktaran çevirmen 'Ananı...' dedi, kaldı. Gerisini getiremedi.) işte bız bu grubun çanına ot tı- kamayı başardık. Hapse mahkûm ettirdik hainleri. Bir daha böyle şarkılar söylesinler de görelım! Son- ra, bir de şu kitap fuarlan var. Sızın de başınıza bela olduğunu duyuyorum. Biz ona da çare bulduk. Ma- dem ki beledıyeden para al/yorsunuz, o halde şu ki- tapları,şuyazarlankoyamazsınızdedik. Tabii, Toulon Belediye Başkanı bızden. Yayıncılar, bu sansüre tep- kigösterip fuara katılmayınca biz düzenleyiverdik fu- arı. Bizimte uğraşmanın öyle kolay olmadığını gös- terdik. Sizin de burada çok başanlı uygulamalarınızı gördüm. Sakın cesaretiniz kırılmasın. Hızınız kesilme- sin. Mal canın yongasıysa sansür de malın yongası- dır" diyen Fransız delege. onursal başkanları Le Pen'in selamlarmı ıleterek kürsüden inerken salon alkıştan inliyordu. Toulon Belediye Başkanfna ve rüşvetten hüküm giyen Cannes Belediye Başkanı'na birer dayanışma mesajı gönderme kararı alındıktan sonra, söz sırası bizim delegeye geldi. Bizimkı, ülkemizdeki sansür uygulamalarının şanlı geçmişini kısaca özetledikten sonra, yeni yasa çalışması hakkında bilgi verdi. Ve- rilen önergelerle "halkı galeyana getınci" ve "kokar- calann itibannı zedeleyici" deyirnlerinin mutlak yeni yasada yer alması istendi. Kabirböcekleri adına ya- pılan konuşmada, televizyondaki şiddet görüntüleri- nin toplumsal yarariarı üzerinde durulduktan sonra söz sırası sine-kokarcalanndı. Onlarda, birzamanlar uygulanan senaryo sansü- rünün yeni yasaya dahil edilmesini ıstediler. Kongre. kokarcalann zafer çığlıklan arasında sona ererken hep bir ağızdan "Kazanın dibi kara, seninki benden kara" şarkısı terennüm ediliyordu. MEHMET GÜLERYÜZR E S I M S E R G İ S I 6 A R A L I K • 2 7 A R A L I K 1 9 9 6 SANAT GALERISİ Inonu Caodesı 73 Do^tyolsgzı C1010 Adara Telefor ,0322 ı 251 82 12 YAPI KREDi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle