08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yavın Küordınatöru. Hikmet Çetinkava 0 Vazıı^lerı Müdürlen Ibrahim VıldızıSorumlu). DinçTayanç 0 Haber Merkezi Vlüdürir Hakan Kara 0 Görsel Vönetmen Fikret Eser Dıs Haberler. Şinasi Danışoğlu 0 l>tıhburat Cengiz Yıldırım • Ekonomı. Bülent Kı/anlık 0 Kultıır Handan Şenköken 0 Spor. Abdülkadir Yücelman 0 Makalekr: Sami Karanıtn 0 Düzdlme Abdullah Vazıcı 0 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bel«e Edibe 8uğra# Yurt Haberlen Mehmet Karaç Y.nın kunılı. İ l h ç Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke Hiknıet Çerinka) a. Şükran Soner. EısunBakuDinç la>anç. İbrahim \ıiöıı. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\, Hakan Kara. -\nkara Temsılcısı Mustafa Balba\ 0 Haber Müdurü Doğan Akın Ataturk Bul\arı N<y 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020 (^ hatl. Faks' 4195U:T 0 izmır Temsılcısı Serdarkızık.H Zı>aBk 1352 S 2 3Tel 44] 1220. Faks. 441911 n 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. tnönü Cd İI9S No I Kat 1. Tel 363 12 ll.Faki.3M 12 15 Muessese Müdüru Erol Erkut 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 Idare Hüsejin Gûrer 0 Isletme Önder Çelik 0 Bılgı-tşlem Nail İnal 0 BılgısavarSıstem: Mürihet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurul» Ba^kanı • Gene! Mudur Cülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman O Genel Müdur Yardımeısı Mine Akdağ Tel 514 CP 53 - 513 95 SO-513 8460-61. Faks 5138463 V. 2>ıır<lavan \* Basao: > eiı Gun Haber A ~u.'kı».iiC<.J î" -i! (.'JiJvâlu 34J54 t>i |jn*ı Ba>m %e Ya>mcılık A S PK MMstanhul Tel (0 212ı 5 \2 u> ll> ,20 hatl Faks (0 Z\2\ 5 I? »5 95 29ARALIK 1996 İmsak: 5.5U Güneş: 7.22 Öğle: 12.13 İkındi: 14.30 Ak>am: 16.51 Yatsı: 18.17 Hepatit C'ye dikkat • İZMİR(AA)-Ege Cniv.ersiteM Dişhekimliğı FakuJtesı Dis Hastalıkları \e Teda\isi Anabılim Dalı öğretım üyesi Dr. Figen Sepetçioğlu. Hepatit C'nin. bütünüyk ıyıle^mesınin çok nadır oiduğunu söyledi. Dr. Sepetçioğlu. Hepatifin genel olarak "karaciğer iltıhaplanması" olarak tanımlandığını belirterek. ""Kulak deldirme. dövme, manıkürve pedıkür gibi zarar^ız sanılan ışlemler, stenlize edilmemesı durumunda. Hepatit C virüsünün başkalarına taşinmasına yol açabilir. Ara^tırmalara göre. dövrne yaptırmavanlarda bu hastalığın görülme sıklığı yüzde 2.4'te kalırken. yaptıranlarda bu rakam yüzde 12.6'ya çıkmaktadır. Cinsel yolla bulaşma nski ise AIDS'eoranla 10 kat daha azdır" dedi. Turist sayısında antış • ANKARA(AA)- Devlet Istatıstik En>titüsü. "Tunzm İstatistiklen 1996 Kasim Avı Geçici Sonuçlarf'na göre. Kasım avında Türkiye'ye gelen yabancı zıyaretçi sayısı. 1995 \ ılımn Kasım ayına göre yüzde 15 oranında artarak 453 bin 461 kişı>e ula^tı. Kasım ayındaki ziyaretçilerin 27 bin 142'sini denizyolu ıle gelen günübirlikçiler oluşturdu. Ocak-Kasım döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayiM da geçen yıltn aynı dönemiııe göre yüzde 9.9 oranında artarak 7 milyon 405 bin 433"ten 8 milyon 136 bin 56"\a ulaştı. Sağlıkta denetim • ANKARA (AA) - Saglık Bakanlıgı. özel te>his ve tedavi kurulu>lanna yönelik denetimlerine hız kazandırdı. Saglık Bakanı Aktuna'nın talimatıyla 13- 19 Aralık tarıhleri arasında bin 43^ kuruluş denetlendi. "Hizmete uygun" bulunmayan 108 kuruluş lıakkında \asal işlem ba^latıldı. üçü kapatıldı. Temmuz ayından bugüne kadar ıse toplam 46 bin 783 denetim vapıldı. 3 bin 379 kez yasal işlem yapıldı. 294 saglık kurulu^u kapatıldı. Bilim adamlarma göre kadınlardaki alışveriş çılgınlığmın altında nefret ve öç alma arzusu yatıyor Işkolik kocaya abşverişle ceza• 700 bin alışveriş tutkunu kadın üzerinde gerçekleştirilen araştırma, alışverış çılgınlığı olarak ortaya çıkan davranış bozukluğunun, başarılı kocanın üstünlüğü altında ezilen kadının, özgüvenini onarmak ve gözü işinden başka bir şey görmeyen kocayı cezalandırmak dürtüsünden kaynaklandığını ortaya koydu. Çeviri Servisi - Kadınlar. kendile- rineyeterince zaman avıramayan iş- kolik kocalarını cezalandırmak için hesapsızcaahş\eriş\apı\or. Oxford Üni\ersitesi İşletme Fakültesi öğre- tim üyelerinden profesör Kevin Go- urna> \ e Dr. Richard Elliott tarafın- dan gerçekleştinlen araştırma. alış- \eriş çılgınlığı olarak ortava çıkan davranış bozukluğunun. nefretten ve öç alma arzusundan kaynaklandığı- nı ortava çıkarttı. 700 bin alışveriş tutkunu kadın üzerinde gerçekleştirilen araştırma- da, başanlı kocanın ezici üstünlüğü altında ezilen kadının. özgüvenini onarmak için kendini alışverişe ver- diği ve bu arada gözü işinden başka bir şey görmeyen kocanın, ıhmal- kârlığının cezasını yüklü faturalarla ödediği ileri sürüldü. Bilim adamları. bazı kadınların alış\eriş yaparak kocalarının ilgisi- ni çekecekleri yanılgısına düştüğü- nü, ancak hastalık bovutuna varan bu tutkunun ev liliklerin bozulması- na neden oiduğunu öne sürüyor. Bu tutkunun "bir orta sınıf hasta- lığT oiduğunu söv leven profesör Go- urnav veDr. Elliott.araştırmanınso- nuçlarına ilışkin görüşlerini şö\le dıle getiriyor: "İnsanlann intikam alma dürtü- süyle alış\ertş>apacağmı bugüne dek akJımıza bile getirmemiştik. Bu öç alma dürtüsü genellikle nıeslek sahi- bi khjik'rin eşlerindeorta>açıkı>or. Pek çok kişi alışverişi sever. ancak işi aşı- ma \ardirmaz. Alışverişin hastalık haBne gelmesi şöyle olu>or: Ev liliksii- resince mesleğinde ilerleyip zengin ıılan adam. eşinin de bu sırada geliş- tiğini fark etmez \e kadının bıraktı- ğı yerde durduğunu sanır. Bu arada kadın bu ilgisizlikten bunalıp kendi- ne toplum tarafından kabul edilebi- lir çıkış yolları arar." Araştırmada bu konudaki ilginç örneklere de yer veriliyor. Örneğin tngiltere"de alışveriş çılgınlığınaka- pılan bir kadın, kocasının haberi ol- madan evlenni ipotek edivor ve mil- yonlarca liralık borç senetleri imza- lıyor. \e koca işı öğrenince evlilik sona eriv or. Başka bir kadın ise kocasının kendisıne ev lendiklen ilk günkü gi- bı davrandığını. bugüne dek kendi- sıv le hıç ilgilenmediğını. ilgisini çek- mek için de hıç durmadan alışveriş yaptığını söylüyor. Çoğu doktor ve avukat Kanlannın alışveriş tutkusu vü- zünden ıflasa sürüklenen erkeklerin çoğunlukla doktor ve avukatlardan oluştuğunu saptav an O\tbrd araştır- maekibi." Doktor \ea\ukatlann ça- lışma tempolan genellikle çok >oğun- dur. Bu meslektekiler başanlı olmak için gece gündüz çalışmak zorunda- dırlar" dive konuşu\or. Dr. Elliott. alışverişçılgınlığınınöç alma \ e kontrol paradoksundan kay- naklandığını söyleverek insanlann tüketime bu denli düşmesini şö>le açıklıyor: "Kendileriniçügınbiralış- \eriş fun asına kaptıran insanlar oto- kontrolü ka\ beder. Oysa bu insanlar ahşveriş sırasında kontrolü ellerinde tuttuklarmı \e karar verme mekaniz- masını sağlıklı bir şekilde kullandık- larını sanır." Araştırma grubunun içindeki her 10 kişiden biri yaşam- lanna anlam katmak amacıvla alış- venşe çıktığını belirtirken. yansı da alışveriş yaparak içinde bulundukla- n depresyonu hafifletmeve çalıştığı- nı sövlüyor. Bıîimadamlan, alışveriş çılgınlı- ğının genellikle kadınlarda görüldü- ğüne ve satın alınan ürünlerin başın- da giyim eşvalannın geldiğine dik- kat çekıvor. CASA ALIKATSZA MN BAŞARISI Çocıık hakları savunucıılarına Palme ödülü GLRHA.N L'ÇKAN STOCKHOLM - Bu yı- lın Olof Palme Ödülü. Ona Amerika'dakı sokak çocuk- larına yardım ıçın kurulmuş olan Casa Alikanza örgütü- ne verilivor. Amenkalı Bru- ceHarrisadlı çocuk hakla- rı savunucusunun başkanh- gını v aptığı Casa Alikanza. kurulduğu 1981 'den bu ya- na 4.000 sokak çocuğunu sokaktan kurtarmış. başla- rını sokacak bırdam sahıbı etmiştı. Guatemala'da ku- rulan örgüt. kısa sürede Hon- duras. Meksika ve Kosta Rı- ka'da da çalışmava başla- mıştı. Örgütün temel işlevı ev siz sokak çocuklannı, po- lisin. işadamlannın ve cın- sel istismarcılann teröründen kurtarmak. Bruce Harrıs. defalarca ölüm tehdıdi al- dığı için ABD'de yaşaya- mayarak Kosta Rika">a ta- şınmak zorunda kalmıştı. Olof Palme Ödülü'nün Ca- sa Alikanza'va. "Guatema- la. Honduras vc Meksika'da- ki sokak çocuklarına insan deferine uygun bir şekilde yaşamaları için ve çocukla- nn insan haklarını savun- mak için verdiği anıansı/ mücadeleden ötürii" uygun görüldügü açıklandı. Bruce Harris. sokaktan kurtardıgı Honduraslı bir kız ıle Meksikalı ve Guate- malalı birer oğlanla 30 ocak- ta Stockholm'e gelerek 250 bin lsveç Kronu tutarında- ki (4 milyar lira) ödülü ala- cak. Olof Palme Ödülü. 1986"daOlofPalme'ninaı- lesi v e Sosy al Demokrat Par- ti tarafından oluşturulan va- kıf tarafından venlmekte. . Seçici üyeler Olof Palme Ödülü'nün jürisınde başkanlığı, Olof Palme'nın başbakanken dı- şışleri bakanlığına uygun gördüğü Sten Andersson ya- pıyor. Öbür üyeler şunlar: Olof Palme"nin oğlu JoaJdm Palme, Dışişleri Bakan Yar- dımeısı PierreSchori,Ulus- lararası Af Örgütü'nün lsveç şubesinın başkanı Anıta Klumve sosyal demokrat- ların eski genel sekreteri Ylona Sahlin. 'Kara Aıııid'de beyaz re\ü Terör olayları ile gündemden düşmeyen Güneydoğu gecelerini Rus rvv ü kızları renklendirmeye başladı. Bölgede ilk kez Divarbakır"a gelen ve "Kara Amid" adlı tavernada sahneye çıkan Rus revü kızlarının gösterileri, i/le\.cnleri büyülüvor. Beyaz Rusya'dan bir taverna tarafından kente getirÜen revü kızları Beiarus'ta bale okulunu bitirdikten sonra Türkiye'ye geldiklerini \e ilk kez Diyarbakır'da sahneve çıktıklarını. kendilerine gösterilen ilgiden çok mutlu olduklarını belirttiler. Güneydoğu'da bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten Mehmet Balyen \e Mehmet Başarı adlı taverna işletmecileri şunları söylediler: "Batı'da ne varsa, Divarbakır'da da neden olmasın düşüncesiyle harekete geçtik. Bu amaçla yeni açtığımız tavernaya Rus revü kızlannı getirdik. Diyarbakır artık kabuk değiştiriyor. Güneydoğu'nun eğlence vaşamını, Batı kentlerininkinden daha iyisine kavuşturmak amacındayız." Rus revü kızlarının büyük ilgi toplaması üzerine kentteki diğer gazino işletmecileri de y ılbaşı gecesi bu tür gösterilere ağırlık vermeyehazırlanıyoıiar. (Fotoğraf: AA) Termik santrallar Arıtma kredileri kayıp • Yatağan, Yeniköy ve Gökova termik santrallan için gönderilen 145 milyon dolarlık Dünya Bankası kredisinin hükümet tarafından başka verlere kullanıldığı ileri sürüldü. OZCAN OZGLR ML'ĞLA-Enerjı veTabü Kaynaklar Baka- nı Recai Kutan'ın vapılacağını açıkladığı Ya- tağan. Yeniköy ve Gökova termik santralları desülfürızasyon ınşaatlan ıçın açılan ihalele- rın de tamamlanmasına karşın başlamadı. Çev - recıler. desülfürızasvon sıstemlen ıçın gönde- rilen 145 milyon dolarlık Dünya Bankası kre- disını hükümetın başka yerlerde kullandığını ılerı sürdü. ANAP Muğla Mılletvekıli Dr. La- leAytaman. Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakan- lığı'nın yanıtlaması ıstemıyle verdiği önerge- de kredının nerede kullanıldığını sordu. Ege Bölgesı'nın enerji ıhtıyacının tamamı- na yakınını karşılayan. ancak çevreyı kırlettik- len ıçın Aydın Bölge idare Mahkemesı tara- fından kapatma karan verilen Yatağan, Yeni- köy ve Gökova termik santrallarının desülfü- rızasyon sıstemlerinın vapımı 'vılan hikâvesTne döndü. Santral yetkılileri. ihalelen yapılan te- iislerde ınşaata ba^lanabılmesı ıçın yüklenıcı fırmalara avans ödenmesı gerektiğinı. bunun ıçın de Bakanlar Kurulu karan v e başbakanın ımzasımn gereklı oiduğunu belirttiler. Çev re- cıler de Başbakan Necmettin Erbakan'ın ka- rarı kasıtlı olarak ımzalamadığını sav undular. Lç termik santraiın desülfürızasyon sıste- mının inşaatlan ıçın Dünya Bankasf ndan 145 mılvon dolar kredi geldığinı belirten çevreci- ler. ""HükünKt kay naksıkıntısındaolduğuiçin bu kredivi başka alanlarda kullandı. Şimdi de inşaatlara başlayamıyoriar. İ stelik santrallar da kiraya çıkanlmış durumda" suçlamalann- da bulundular. tddıalarla ılgılı çalışma başlatan ANAP Muğla Mılletvekıli Lale Aytaman. Enerji ve Tabıı Kaynaklar Bakanı Recaı Kutan'ın yanıt- laması ıstemıyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesı \erdı. Önergesınde. "145milyondo- lann nerede kullanıldığını" soran Aytaman şunları söyledi: "145 milyon dolann nerede kullanıldığırun vanında. desülfurizasyon siste- mi insaatlannın ne zaman başlayacağı da önem- li. Bu santrallar mahkeme kararlan uvgulan- dığı takdirde çabşamavacaklan için ortaya çı- kacak enerji açıgının nasıl karşılanacağı da merak konusudur. İşin peşini bırakmayaca- ğım. Ay dın Idare Mahkemesi'nin karanna gö- re Yatağan \e Veniköv, desülfürizasvon kurul- nıası halinde çalıştınlabilecekler. Ancak Göko- va kurulsa da çalıştınlmayacak. Buna rağmen Gökova'nın sistemi de ihale edildi. Bunlara açıklık getirmek lazım." SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Atatürk diyor ki: Dın vardır ve gereklidir. Din, bir vıcdan meselesıdir. Herkes vıcdanının buyruklarına uymakta özgürdür. Bız dine saygı gösterıriz. Düşünuşe ve duşünceye karşı değiliz. Biz sadece dın işlerını, ulus ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, hasta ve eyleme dayanan bağnazca hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz. M.K. Atatürk. Elif Bu. benim kıztmın da adı. Ama ben kızımı değil bir arkadaşımın kızını yazacağım. Elif Dağdeviren. BirTV programında izledim. Savaş Ay'ın A Takımı'nda. Elif her söze başlarken "Va" diyor. Bu '•V / artu"demektir bildığiniz gibı. Gençlerin çoğu söze böyle başlar oldu. Oysa yahu demek ayıp bir şeydır. Eskiden bir erkek diğenne "yahu" derse. karşıdaki kendini o adamın karısı yerine konuldugunu söyleyerek kavga çıkanrdı. Güzel Elif. "Ya"diye başlama soze. sen daha güzel bir sozcük mutlaka bulursun. MarcelloItalyan sınemasının dünyaya armağan ettiği büyük bir oyuncu gitti. O'nu "Italyan Nikâhı" ile tanımıştım. Siyah beyaz filmler zamanının çok sıcak, tipik Akdenizli bir oyuncusuydu. Gözleri hem masum hem çapkın bakardı. Aynı anda. Hollyvvood'da film çekme olanağını yakalamasına karşın, kendi ülkesinde film çekmeyi tercih etmişti. Amerikan filmlerinde oynamak O'nu mutlu etmedi. Sonraları ülkesinden de kopup dünya kenti Paris'e yerleşti. Marcello tam bir aktördü. Aktör gibi oynayan, aktör gibi seven, aktör gibı davranan bir aktör. Sanırım sinemaseverler O'nu uzun yıllar unutmayacak. Ama uzun yıllar sonra O da her oyuncunun kaderınde olduğu gibi tozlu bobin rafları arasındaki yerini alacak. Oyunculuk mesleğinin çok vefalı olduğu söylenemez. Güle güle Marcello. En azından oyuncular seni hiçbir zaman unutmayacaklar. Kitap: Tansu Hanım Süleyman Ekim, "Kitap Okurken Vurun Beni"y\ imzalarken "Kitap okurken vurun beni dedim vurmadılar, daha kötüsünü yaptılar. Kitabı kurşunladılar" demiş... Kitap okunmayan bir ülkenin yazan da ancak bunu söyler. Bu kitap yeni çıktı, okuyun / Ifsak Fotoğraf ve Sinema Dergisi'ne bir göz atın. 18. İfsak Ulusai Kısa Metraj Film Yanşması'nın koşullan tüm detayıyla var. Pazarlık ve duvarlık sözler: Düşüncelerinizi söyleyemediğinizi söylemek yetmez. Başbakan Yardımeısı, Mesut Yılmaz'ı kastederek: "Türkiye 'yi karanlığa çekmek istiyorlar. Bunu ısteyenleri o karanlıkta boğanz" dedi... Ürktüm. Boğmak. öldürmek, gebertmek... Bunlar ne kadar faşizan laflar. Bir Başbakan Yardımcısf na, hele hele bir kadına hiç yakışmıyor. Ben, Tansu Hanım ilk kez Başbakan olduğunda, "Ne güzel, kadın bir başbakanı olan üikeyiz" diye sevinmiştim. - Çocuk yazınının büyük ustası Yalvaç Ural, babasını yitirmiş. Canım kardeşime başsağlığı diliyorum. - Geçmekte olan yıl "Nasreddin Hoca Yılı" idi. Hemen hemen hiçbir şey yapmadık bu alanda. -Savaş Dinçel İB Şehir Tiyatroları'nda Güner Sümer'ın Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan oyunlaştırdığı 'Kuyruklu Yıldız Altında''adlı oyunu müzikli oyun bıçıminde sahneye koydu. Müziklerıni Melih Kibar yaptı oyunun. Yakında ramp ışıklarına çıkıyor. Savaş çok emek verdi oyuna. - Erdal Özyağcılar Güner Sümer'in "Maviydı Bısıkletım" adlı tek kişilik oyununda nefis bir oyunculuk sergiliyor. Oyunu Mustafa Alabora yönetti. Mahallenin muhtarları Eski ortağım, sürekli dostum Kandemir, bu diziyi yıllardır başarıyla sürdürüyor. Sevdiğim öğrencilerimin bu dizideki başarıları da beni çok mutlu ediyor. Bunlardan Fadime'yi oynayan Aydan Burhan, konservatuvarda çok yaramaz bir öğrenciydi. Içi içine sığmaz, derslerden kaytarmak için yapmadığını bırakmazdı. Çok tatlı çok yetenekli ve çok kaytarandı. Bir gün derse girdim, Aydan yanıma geldi ve "Hocam izin verirseniz gitmem gerekiyor" dedi. Nedenini sordum: "Arkadaşımın dişi ağr/yor"diye yanıtladı. Demek ki sınıf arkadaşına moral verecek. Onu dişçiye götürecek. Baktım gerçekten de arkadaşının dişi şiş. İzin verdim. Aydan çıktı gitti ve dişçiye götüreceği arkadaşı sınıfta oturdu. C D Başkan AN Şen şeref tribününden hakeme ana avrat küfür ediyor. Şeref tribününe bak. Trabzonspor Mehmet Ali Yılmaz Trabzonspora başkan olur olmaz, istanbulspor'dan Oğuz ile Aykut'a göz dikmiş. iyi bir yöneticidir Yılmaz. Trabzonspor'a çok şeyler katacağına inanıyorum. Kimbilir belki bu kulübün çileli futbolcusu Lemi'ye de yardımcı olur. Lemi'ye bu camia tarafından haksızlık yapıldığı kanısındayım. Demokrat diye mi nedir?.. İyi ilaç acıdır. Japon atasözü "Bir nefes versene": Bu sözleri sigara tiryakisi biri söylüyor. Ama sigara içen bir arkadaşına mı söylüyor. yoksa nefes alamadığı için doktora mı söylüyor orasını bilmiyorum... OKUYUN: Tehlıkeli Masallar/Ahmet Altan (Can) İZLEYİN: Objektif/Kadir Çelik. SEVİN: Yeni yılı. Ahmet Altan Bir yayınevi kurmuştum. Çetin Altan'ın tüm kitaplarını basacaktım. "Oğlum da bir kitap yazdı, ilk kitabı onu da bas" dedi. Ben de bastım. Ahmet o ilk kitabıyla ödül aldı. Sonradan tiryakisi oldum. Son kitabının on yedinci baskısına yetişebildim. Akışı. üslubu, enfes benzetişleri ile Ahmet. hiçbir yapmacığa kaçmadan üç ay içinde on yedinci baskıyı yakalayabilmiş. Kitabın ilginç bir anahtarı var. Her erkek okuduğunda kendinden parçalar, her kadın okuduğundan kendinden eni konu parçalar buluyor "Tehlikeli Masallar"da. Bu kadar kolay okunan bir kitabı. kitap okumayan insanlara okuttuğu için sevgili Ahmet'i kutluyorum. Okuyun. Pazarın fıkrası: Yaşlı yamyam Amerikalıya sormuş: - Vietnam'da öldürdüğünüz o kadar insanı nasıl yediniz? Amerikalı yanıtlamış: - Amerikalılar öldürdükleri ınsanları yemezler. - Bu ne vahşilik, demek amaçsız öldürüyorsunuz insanları? Hoca: Hocaya yemek zamanları ile ilgili olarak sormuşlar: - Hocam ne zaman yemek yemeli? - Zengınler acıktığı, fakırler bulduğu zaman. Hocam da zamana uydu artık. Ne de olsa liberal hükümetin büyük ortağı. O da memurlara işçilere aynı şeyi söylüyor: - Bulduğunuz zaman yiyin. Cihan Demirci Onu çok severim. Dünyaya mavi gözlüğüyle bakan, ama iyi bakan bir genç ustadır Cihan. "Aptal Bile Değiliz"\n'\ okurken hoşuma giden bir iki mısrayı buraya almak istedim. Odam gün gelir o dama dönüşür / Odamdan çıkarım o dama Ülke akar ben bakar dururum o damdan / Adam olamamış onca adama... Karagözis Her yeni yılda bana Atina'dan bir kart gelir. Yeni yılımı kutlayan bu kartta "Shadovv Theater Pıre" yazar. Yunanistan'daki Karagöz Tiyatrosudur bu imza. Bu kez zarfın üzerindeki pulda da ilginç bir çizim vardı. Karagözis'in elinde Yunan bayrağı, arkasında gölge oyunu arkadaşlarıyla yürüyor. Onlan kutluyorum. Adı bile bizden olan Karagöz'ümüzü günümüzde . yaşatıyorlar. Biz yapamadıK,- Onlar yapsın. Sanat evrenseldir. Seyyit Yeni yılınız kutlu olsun. Pir Sultan Abdal - Nâzım Hikmet - Atatürk - Aziz Nesin - Haldun Taner - Uğur Mumcu - Edison - Graham Bell - Che Guevera - Ahmet Vefik Paşa - Muhsin Ertuğrul - Ibrahim Müteferrika - Engels - Bu adamları hiç unutmamalı... Okan Bayülgen'in programını izlerken bir gazete ilanına dakikalarca güldüm. "Acı bir kayıp. Seyyit Eyüboğlu..." diye gidiyor. Fakat ilanı telefonla yazdıran kişi isim tam anlaşılsın diye şehir isimleriyle gazeteye kodlamış. Vefat edenın ismi Seyyit. Gazete ilanında şöyle çıkıyor: Sıvas, Edirne, Yozgat, Yozgat, izmir, Trabzon Eyüboğlu vefat etti. Ertesi günkü gazetede ise ilan servisi ücretsiz olarak ilanı düzeltmiş ve adamcağızın ismini Seyyit olarak yeniden yazmış. Sanırım rahmetli hoş bir adamdı ki ölümünden sonra da insanları güldürdü. Beni güldürenler Savaş Dinçel ve Yaman Tüzcet benim otuz beş yılı aşkm dostlarım. ikisi de tiyatrocu. Ama bunların lise çağları inanılır gibi değildi. Genellikle okudukları liselerden önce biri sonra diğeri kovulur ve gittikleri okulda gene aynı sırayı paylaşırlardı. Tabii kovulma nedenleri yaramazlık. At Mehmet diye bir hocaları var. Bir gün adamcağız sınıfa girdiğinde Yaman elleriyle sıraya vurarak nal sesi yapmış. Tabii At Mehmet Bey lakabını bildiği için Yaman'ı eşek sudari gelinceye kadar dövmüş. Bunu Savaş her anlattığında yeniden gülerim. Ihtiyara bakış 365 gün dolunca bir yıl ihtiyarlayıp bitiyor. Ben de bu sayfada neredeyse bir yılımı dolduracağım. Ama ihtiyarlamaya hiç niyetim yok. Sizlerle haftalar güzel geçiyor. Ama asıl amacım bu değil açıkça. Arada bir esintiler geliyor kafama. "Her an yazmayı bırakabilirim"d\yorum. Çünkü benim yazdıklarımı siz'^ zaten bıliyorsunuz. Asıl bilmesi gerekenler ise " Cumhuriyet okumuyor. Düşünüyorum... 0 n b İ n İ 6 r A z ' z Nesin'le sürekli Ankara'ya gider gelir çıkaracağımız gazeteye aboneler bulmaya çalışırdık. Onbinler adı altında bu çalışmalar yıne sürüyor. 1997 Mart'ında Aziz Ağabey'in gerçekleştiremediği "köktendinciliğe karşı aydınlanma konferansı" Ankara'da yapılacak. Profesör Doktor Cevat Geray, Ali Nesin işin takipçileri. Daha birçok aydın tabii. l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle