Katalog

Cumhuriyef İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç A Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Çetinkava • Yazıışlerı Mudurlerı Ibrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Ta> anç 0 Haber Merkezı Muduru- Hakan kara 0 Görsel Yonetmen Fikret Eser Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Lstıhbarat Cengiz Vıldırım 9 Ekonomı Biilenı Kızanlık 9 Kultur Handan Senköken 9 Spor Vbdülkadir Vücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme Abduilah \azıcı 9 Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belgc Edibe Suğra 9 'V urt Haberlen. Mehmet Faraç Ya>ınKunılu flhan Selçuk ı B Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hjkmet Çetinkaj a. Şükran Soner. Ergun Balcı. Dirrç Ta> anç. İbrahim \ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılciM MustafaBalbav 9Haber\ludunı Doğan Akın Ataturk Buharı No 125. Kat 4. BakanlıUar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks 419502"" 9 Iznıır Temsılciü SerdarKızık.H Zı>aBK 1352S 23Tel 4411220. Faks 44191 P9AdanaTeniiilciM Çctin V jğenoğlu. InonuCd 119 S No 1 Kat I. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Müe^ese Muduru Erol E'kut 9 Koordınaıor Ahmet Koru**n 9 Muhasebe Bülent Yener # Jdare Hüse\in Gürer 9 Isletme Önder Çelik 9 Bılgı-tşlem \aü Inal 9 Bılgısaş ar Sıstem Mürinet Çiler MEDV\ C: 9 'l onetım Kurulu Ba?kjnı - Gend Muıiur Gülbin Erduran 9 Kocrdınator Reha Işıtman 9 Genel Mudur YaıdımuM Mine Akdağ Tel 514 (T 53 - 51395»0-5138460*1.F-aks 5138463 Ya>ıınla\anıe Basan: Yenı Gun Haber Aıansi. Basın \e Yavmcıhk \ Ş TıırUvajıCaJ W 4İ Cjğakglu 54334 lit PK 246 Umnbul fe! 10 212ı 512 05 05 (20 hall lü 212i 513 85 «5 26ARALIK1996 Imsak. 5.49 Güneş:7.21 Ögle- 12 12 İkındi: 14 28 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.15 Belçika'da Noel tatili • Haber Merkezi- Belçıka'da Santa Claus (NoeJ) tatılını ınsanlar çeşıtlı etkinliklerle degerlendınyorlar. Brüksel'de Noel Baba kılığına gıren bıradam, yanına ıkı kızını da alarak buz patenlerıyle dolaşırken tatilın keyfını çıkardı. Buzlar üstünde yükselen barok tarzında yapılmış de\ bınanın önünde kavanlar. tatillerinı en ıvı şekilde degerlendirmeye çalışıyorlar. Enginertan TRT'den istifa etti • ANKARA(AA)- Radyo ve TeJe\ ızvon Üst Kurûlu'nun(RTÜK). TRT Genel Müdürlügü içın aday gösterdığı. ancak daha sonrj adaylıktan feragat eden Tuncer Enginertan. dün TRT Yönetım Kurulu üyelığınden de istifa etti. TRT Genel MüdürVekilı Halenur Özçınar, TRT Yönetım Kurulu üyesi Tuncer Engınertan'ın göre\ınden istifa ettiğine ılışkın dılekçeyı dün Başbakanhğa verdığını bıldırdı. Enginertan"ın ıstıfasının usulen kendılenne de bildırıldığını kaydeden Özçınar. dılekçede Engınertan'ın 24 Ocak 199" tarihınden ıtıbaren ıstıfa ettığının belirtıldiğinı söyledi. ÇEV'e destek çağrısı • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Yönetim Kurulu Başkanı Gülseren Güven Yaşer. Türkıve'de toplam ışgücünün yüzde 78"ınin ılkokul. yüzde 7'sinın ortaokul, \üzde 10"unun lıse ve sadece yüzde 5"inin üniversite mezunu olduğuna dikkat çekti. Kızlanmızın yüzde 29"unun ılkokula gıdemedtğini belirten Yaşer. bu rakamların kaygı verdığını belırttı. Yaşer. duyarlı çe\relen ÇEV'e destek vermeye çağırdı. TEMA'dan hediye ağaç • İstanbul Haber Servisi - TEMAVakfı, 0 900 301 1709 No'lu telefonu arayan herkese sevdıklenne \enı \ıl hedıvesı olarak ağaç hediye etme ımkânı sağlıyor. Vakıf tarafından yapılan açıklamada. servis ücreti 450 bin lıra olan fidan dikım hattının. haftanın 7 günü 24 saat aranabıleceğı belırtildi. UNESCO projesi • İstanbul Haber Servisi - UNESCO'nun kuruluşunun 50. yılında düzenlediğı "Tamdem One Step Be\ond" projesınde Türkiye'yı Antartıka'da Aktuğ Birinci temsıl edecek. Yurtdışmda Tiirk mücevheri • İstanbul Haber Servisi - Müce\her \e obje tasanmlannda Ânadolu medenıyetlerını ışleven Urart. 2"5. yılında ABD'de Dallas Gallerıa'da açıldı. Bö\ lece Urart. yurtdışına açılan ılk Türk müce\her markası oldu. 'Alo Türkiye 97' • İstanbul Haber Servisi - 80 ilı kapsayan ve 80 binin üzerınde telefon \e faks numarasını ıçeren Alo Türkiye '97 önemlı telefonlar rehberı piyasaya sürüldü. Rehberde resmi kumluşlar. bakanlıklar. siyasi partıler. üniversıteler gıbi yerlenn telefonlan bulunuvor. Bilim adamlan insanlann âşık olmalannda hangi etkenlerin rol oynadığmı araştınyorlar Sevgfli seçerken eüd altmdayızÇeviri Servisi - Bazen ılk bakışta bir yabancıda. bazen>ıllardırtanıdığımız insanda bırdenbıre farkiı birşeylerbul- duğumuzu sanarak âşık oluruz. Her çift için aşk çok özgün bir olgudur. Herkesin aşk hikâ>esı, aşkı tanımlama- sı ve âşıkken hıssettiklen özeldır. Ama âşık olmadan öncekı adımı çok ırde- iemeyız. Âşık olacağımız kişiyı nasıl seçeriz. neden belırli ınsanlara âşık oluruz. bir insanüzennde nasıl kararverinzbile- meyiz. Bunun kendılığinden oldugu- na inanınz. Bilım adamlan ise âşık olunan kişınin seçıminde birçok etke- nin rol oynadıgını ıfade ediyor. Bilin- çaltımızda saklı olduğu iddia edilen bu etkenler üç ana başlık altında ele alı- nıyor. - Eş seçımımızi evnmsel bir miras \ önetıyor. - Genetık olarak bize benzeyen ın- sanlar bızı çekıyor. - Hormonal ve biyokimyasal çözül- meler. âşık olduğumuz duygusunu \ e- rıyor. Evnmsel miras öğrenılmış bir se- çımstratejisi. Belirlıbırvaşagelener- kek \e kadın. statüsü olan. gelecek neslıni iv i koruyabilecek ve toplumda normlar ıçınde yaşadıgı bilınen bir eş seçıyor. Ona zaman içinde ya da he- men âşık oiması mümkün. Çünkü baş- ka bir beklentisi yok ve aşk duygusu- nu bu yolla tatmin edi>or. Özellikle kapalı toplumlarda çok genış çaplı araştırmaîar sonucunda ortava konan bu durum. daha çok orta sınıfın vani kontrollü yaşayan insanlann davranış biçimi olarak görülüyor. • Psikologlar âşık olma ve eş seçmede bilinçaltının ve hafızanın önemli rol oynadığına inanıyorlar. Bu, küçüklükten kalma \e hafızamıza kazınrnış bir bakjş, bir gülüş. saç rengi ya da ses tonu olabiliyor. Örnek alınmış olunan model anne, baba ya da küçüklükte çok etkili olmuş bir yetişkin olabiliyor. Genetık benzerlik ıse bilinçaltının da- ha karmaşık bir oyunu. Bize hem ma- nevi hem de fiziksel olarak benzeyen insanlara âşık oluyoruz. Buradaki ben- zerlik insanlarda bir güven du> gusu ya- ratıyor. Partnenmizi daha iyi tanıdıgı- mıza inanıyoruz. Bu konuda yapılan araştırmaîar seçimin dognı bir içgüdü- den kaynaklandıgını belirtiyor. Bu be- raberlıkJerdahauzunömürlüoluyorve anne ile babanın birbirine benzedigi ai- lelerde çocuklann her ikisiyle de iliş- kisi sağlıklı gelişiyor. Bu araştırma- dan yola çıkan uzmanlar. zıtlann bir- bırini çektigi şeklindeki iddialara pek katılamadıklannı da vurguluyor. Bu benzeşme kendi içinde gruplandınlı- yor. Aile yapılannın birbirine benze- mesi insanlann ev içindeki davranış- lannın uyumlu olmasını sağlıyor. Fi- ziksel benzeşmeler (şişmanhk, zayıf- lık vs) aktivitelerde uyumu beraberin- de getiriyor. Zekâ oranlannın eşitligi. aynı düzeyde iletişım kurabilmeyi ola- sı kılıyor. Kişilik benzerlikleri ise ge- nel davranış \e ı lkeler üzerinde an laş- mayı sağlıyor. Du\arlı ınsanlar duyarlı bir eş. eğ- lenmeyı ve dışa açık yaşamayı se\en- ler a\ nı özelliklere sahıp olan binni an- yor. Iyımserler iyımserlerle, kotüm- serler körümserlerle daha iyi beraber- likler yaşayabiliyor. Hormonal ve biyokjmyasal çözülme- ler anlık ve ilk bakışta aşk denen çe- kimi meydana gctınyor. Kadınlann vumurtlama dönemleri bö>le çözül- meler için uygun dönemler Bıyolojık işle\lerle ılgilı olan butüraşklarbilim- sel araştırmaîar açısından kategorik yanıtlar vermiyor. Değişken sonuçla- ra vanlıyor. Psikologlar âşık olma ve eş seçmede bilinçaltının \e hafizanın önemlı rol ov- naJığına inanıyorlar. Bu. küçüklükten kalma ve hafızamıza kazınmış bir ba- kı>. bir gülüş. saç rengı >a da ses tonu olabiliyor. Örnek alınrnı* olunan mo- del anne. baba va da küçüklükte çok etkili olmuş bir yetişkin olabiliyor. Bu \e benzen küçük vurgulan bulduğu- muz ınsanJara çok kolaş âşık olabili- yofuz. jiılım adamlan âşık olma olgusun- da çok önemli bulduklan bir başka ko- nu)a da dikkat çekiyorlar. lnsanlann içg'üdüsel olarak kendilerini tamamla- yandan çok gelişmelenne ızin vere- cek insanlarla beraber olmayı tercih ettiklerini \urgulayan uzmanlar. ge- lişnıenin yaşama devam etmek anla- mını taşımasının \e insanlardaki yok olma korkusunun bunda roi oynadığı- nı da kaydediyorlar. Mimarlar Odası'nın forumu 'Tarih ve doğa tehditaltında' • Mimarlar Odası istanbul Büyükkent Şubesi'nce yayımlanan bildirgede odaya karşı sürdürülen hukuk dışı davranışın karşısında olunacağı belirtildi. İstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası İstanbul Bü^kkent Şubesi'nce dü- zenlenen forumda sapta- nan görüşler. bir sonuç bıl- dırgesiyleyayımlandı. Bil- dirgede. Türkiye'de de- mokrasıyı sa\ unan tüm kı- şi \e kuruluşlann. ulusal kimJiğinaynlmazbirpar- çası olan tarih. kültür, do- ğa ve kentsel değerlerle birlikte bir bütün olarak ağır bir tehdit altında ol- dugu belırtildi. Sorumlu- lar hakkında yasal işlem yapılması ve binanın der- hal yargı karanna uygun olarak Oda yönetımine devredılmesı \ önünde ge- rekli hukuk mücadelesı- nin sürdürüleceğı vurgu- landı. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nce, Mimar Sınan Ünıversıte- si 'nde 20 aralıkta düzene- lenen forumda bir ara>a gelen demokratik kitle ve meslek örgütlen. yav ımla- dıkları ortak sonuç bıldır- gesinde, Mimarlar Oda- sı'na karşı sürdürülen hu- kuk dışı davranışın karşı- sında olacaklannı açıkla- dılar. Kültür Bakanı'nın ve onunla eylem birlıği içinde olan Korunıa Genel Müdürü ıle tstanbul Valı- si'nin, İdare Mahkeme- si 'nin viirütmeyi durdurma karannı teblıg ettiği gün Oda'nın kullanımındakı binayı işgal etmesınin, hu- kuk dışı sürecin yenı bir göstergesı oldugu \ urgu- lanan bildirgede. sorumlu- lar hakkında yasal işlem başlatılması istendi. Ba- kanlıgın polis gücüyle bi- naya kendı eşyalannı taşı- ması işlemi anımsatılan bildirgede. her ıki hukuk dışı uygulamanın gece ger- çekleştinlmesinin. "dev- leti temsil edenlerin vasa- dışı da\ ranışlannın ne den- li karanlık ulduğunun gös- tergesidir" denıldı. Bildirgede şu görüşlere yer verildı: "Hukuku çiğneme pa- hasına sürdürülen ve ka- muovu vicdanını zedele- yen bu vasadışı u\ gulama. mimarlarodasınuı ülkeve kent yağmasına karşı sür- dürdüğü kamusal haklann ve çevresel değerlerin ko- runmasındaki etkin varb- ğına karşı duvulan rahat- sızlıgın açık bir kanıtıdır. Foruma katılanlar. so- rumlular hakkında ya- sal işlem vapılması ve bi- nanın derhal yargı ka- ranna uygun olarak Oda yönetimine devredilme- si yönünde gerekli hu- kuk mücadelesini Mi- marlar Odası"vla birlik- te sürdürmeve kararlı ol- duklarını kamuoyuna duvururlar." '16 üniversiteye 30 milyon metrekare orman alanı dağıtıldı 9 ANKARA (AA) - Or- 'man Mühendıslen Odası Genel Başkanı Salih Sön- mezışık. yaptıklan araş- tırmaya göre Türkıye'de 16 üniversiteye 30 mıl- yon 722 bin 690 metreka- re orman alanının dağı- tıldığını belirlediklerını bildirdı. Sönmezışık, \akıf üni- versitelerine verilen or- manlann izinlerinin ıpta- li için yargı >oluna başvxı- racaklannı kaydetti. Sönmezışık. yaptıklan araştırmaîar sonucunda dünyada en çok tüketılen kaynaklann başında or- manların geldığının be- hrlendığinı v urgulayarak Türkiye'de de orman tah- nbinin düny a ortalaması- run üzerinde olduğunu bil- dirdi. Turizmi teşvik amacıy- la yabancı v e yerlı serma- yeye kıraya verilen or- manlann şımdı de tıcari amaçla kurulan v akıf üni- versitelen tarafından yok edildığinı öne süren Sön- mezışık, yaptıklan araştır- malara göre Türkiye"deki 16 üniversiteye 23 ayn yerde som orman ıle kap- İı 30 milyon 722 bin 690 mekrekare alan dağıtıldı- ğını ifade etti. Bu durumun özellikle nüfusun patlama göster- dığı. kışilerin yeşil alana en fazla gereksınım duy- duğu, çarpık kentleşmenin yaşandığı Istanbul'da gö- rüldügünü anlatan Sön- mezışık. bu ünıversıteler- den 5'inin devlet orman- lanndan aldığı pa\ı orta- ya çıkaran araştırma so- nuçlannı. şöyle açıkladı: u Koç Vakfi'na İstanbul Rumeli Feneri'nde 1 mil- jon 930 bin, Galatasaray ÜnK'ersitesi'ne Beykoz Ri- va'da 8 mihon 634 bin, Sabancı Nakfı'na Tuzla'da 960 bin 860. Batı L'm'ver- sitesi'neÇataka'da 1 mil- yon 325 bin 914, Işık Üni- versitesi'neŞUe'de490bin metrekare." Ünlü sinema yıldızı, Londra Kraliyet Tiyatrosu'nda sahne alıyor Jessica Lange, 3. kez Blanche • Jessica Lange: Hiçbir zaman tiyatro oyuncusu olmak istemediğim için sinemayı seçiyorum demedim. Sadece sinema yolumun üzerindeydi o kadar. Kültür Servisi - Son günlerde sinemadan tı- yatro sahnesine geçen yıldız oyunculann sayısı giderek artıyor Clenn Close, Gene Hackman \e Rkhard Dreyiiıss 'Öiüm ve Kız'da. Alan Alda, Ne- ilSimon'un oyunu "Jake'in Kadınlan'nda \e son olarak da Jessica Lange, Tennessee Williams''ın "Ar- zu Tramvayı'nda sahneye çıktı. Lange, halen Londra Kraİiyet Tiyatrosu sahnesinde sevenleriy- le buluşuyor. Sanat yaşamının ilk yıllannda Fransa'da edin- digi oyunculuk deneyımi ve ara sıra Kuzey Ca- rolına'da çeşitlı tiyatro topluluklarıyla çalıştığı- nı hesaba katarsak. Jessica Lange sahneye hıç de yabancı sayılmaz. Tabıi. bu arada 14 yıl boyun- ca tiyatro yazan Sam Shepard ile olan beraber- liğini de yabana atmamak gerek. Her ne kadarJes- sica Lange, ilışkılennde tiyatroya özel bir >er vermediklerini hatta tıyatrodan hemen hemen hiç konuşmadıklannı ıddıa etse de "Yaşantımı/ çocuklarla doluydu. Çocuklar diğer konuların her zaman üzerindeydi." (Lange'in ikısı She- pard'dan bırısı de Mikhail Banşnikov'dan olmak üzere üç çocuğu \ar.) Iki Oscarödüllü Lange, 'ArzuTramvayrnın ıs- terik, çocuksu dişisi Blanche Du Boıs'ıni canlan- dınyor. 47 y aşındaki sanatçı bugüne dek aynı ka- rakten tam üç kez yorumladı sahnede. "Blanc- he'ı oynanıaktan asla yorulmam. Her defasında onun yeni bir yönünü keşfederim çünkü. Üç de- ğişik oyuncu ekibi ve yönetmenle çalıştim 'Arzu Tram\ av ı' nda. Şimdi de yepyeni bir Blanche du- ruyor karşımda. Belki de bu en i> i ekip değil bi- liyorum, ama benim için önemli bir deneyim. Blanche, benim için çok şey ifade edi\or ve eğer tiyatroya dönecek olursam. benim için değerti o\- duğuna inandığun bir şeyle dönmek isterim. Tıp- kı Blanche gibi." Lange. beyazperde yıldızlannın Broad\\ay'in ışıklı panolannda göriilmesinden biraz rahatsız olmuşa benzıvor. "Aslında bu hepimizezararve- recek. Küçükbir kasabada>aşadığınızı ve bir hır- sızlık olayına tanık olduğunuzu farzedin. Nevv Vbrk'un tiyatro dünyası bence böyle bir şe>. Bro- advtay müzikalleri de bu çeşit bir hırsızlık. çünkü çok tkarfler." Tiyatro sevgisi ne kadar ağır bassa da Lange'i tüm dünyaya tanıtan beyazperde oldu. O da baş- tan beri sinema tutkusunun daha önde olduğunu söylüyor. " 1970'lerde drama sınıfi öğrencisij ken, kendi kendüne şöyle derdim: Sen tiyatrocu olma- yacaksın. Sinema yıldızı olacaksın." Böylelikle ilk önemli rolünü, daha doğrusu onu ünlendıre- cek ilk rolünü "KingKong' filminde (1982) üst- lenır. ".\slında hepsizin için çizilenyoldanyürür- sünüz. Sinemavla bağım güçlendikçe bunu daha iyi hissettim. Hiçbir zaman tiyatro o\uncusu ol- mak istemediğim için sinemayı seçiyorum deme- dim. Sadece sinema yolumun üzerindeydi o ka- dar." Lange. Blanche'ı ilk yorumladığında tiyatro eleş- tirmenlerinden hiç de olumlu bir görüş gelmedi- gini anlatıyor. Hiç kimse onun Blanche'ı oyna- masını istememiş. "Ama vine de onlardan etki- Jessica Lange. ovuncular için İngiltere'nin daha olumlu bir armosferi olduğuna inanıyor. Ame- rika'vı ise paranın konuşulduğu yapay bir dünya olarak görüyor. lenmedim. Çünkü kendi yargılanma daha çok giiveniyordum. Bırakavım konuşsunlar istedim, ama bu belki de büyük bir hataydı. Çünkü ticari amaçlar vardı gerisinde, para vardı." Sanatçı. oyuncular için Ingiltere'nin daha olum- lu bir atmosferi olduğuna inanıyor. Amerika'yı ise paranın konuşulduğu >apa> bir dünya olarak görü>or. "Amerika'da her şeyin başı para. Hooly- vvood ise tam anlamıyia dişli bir çark. Oyuncular için hiç de sağlıklı bir ortanı yok. Ödüller de ya- pıcı olmaktan çok yıkıeı. çünkü kesinükle vetene- ğe göre verilmiyor. Insanlar, çok ivi bir işi daha az para kazanarak yapacağı yerde berbat bir film- de 15-20 milyon dolara oynamavı kabul edebili- >or." Lange, Arzu Trarmavf nın 'Blanche'ının ya- nı sıra 'Gençliğjn Tath Kuşu'ndakı prensesi ve O'NeüTin 'Mary Tyrone'ını ovnamak ıstediğı roller arasında sayıyor. Çehov'un üç kız kardeş- len de gelıyor aklına. ama 'her üçü için de çok yaşlı olduğunu' düşünüyor. Eski eşi Sam She- pard ile birlikte aynı sahne>i paylaşma özlemın- den söz açıyor: "Eğeroyunlannda benim için de bir rol olursa seve se\e kabul ederim." RASGELE / RAİFERTEM Avcının Palavrası Olmaz Yaşamayanlar Bilemez e-posta : tan (â vol. com. tr Kış bitiyor, mevsim bahar. Hafta aralan günlük güneşlik, biraz da rüz- gâr. Hafta sonları yağmur, durma- dan ağlıyor bulutiar. Avgünleri cumartesi, pazar. Çar- şambayı sayma, ış günü. Haydin dostlar Balaban. Barakamızda tutsağız. Yağmur, yağmur. Günlük güneşlik, karlı fırtı- nalı havalar, av havası. Yağmurlu günlerde zor. Akşam sabah geçi- dinde eh biraz ördek. Ördek de gelmedi bu yıl. Göç kuş- ları. Baharı yaşıyor Balkanlar'da. Terk etmiyorlar yurtlarını. yuvaları- nı. Bekhyoruz, umutluyuz. Nerdey- se gözükür. Yaza kalacak değil ya... Don, kar. Sobayı yaktık. Kapıyı açtık. Ken- dimiz içerde, aklımız dışarda. Lodos durdu. Bulutiar çöktü. Boşandı yağ- mur. Sicim sicim iniyor. Dışandaki canhlar, kuşlar. Barınacak yer arı- yorlar. Kaya kovuklarına, ağaç kuy- tulanna sığınmaya çalışıyorlar. Göz- lüyoruz, izliyoruz. Kanat sesi. Çalı bülbülü. Göksü kınalı. Savruldu geldi. Sobanın kıyı- cığına kondu. Üşümüş zavallı. O bi- ze bakıyor, biz ona. Isınıyor, kurunuyor. Bizleri gözlü- yor. Belli korku ilegüveni birlikte ya- şıyor. Doğanın koşullan! Avı, avcının ku- cağına atıyor. Kımıldamayın arkadaşlar. Konu- ğumuz artık. Sessiz izliyoruz. Rahat- ladı. Kendine güven geldi. Kıpır kıpır kıpırdamaya başladı. Havalandı. Kaçıyor sandık. Tepemizde do- laştı. Yeniden yerleşti yerine. Birlik- teyiz. Söyleşilerimiz de kuşun üstüne yoğunlaştı. Doğanın yaratıkları, do- ğa üstün. Bakışarak konuşuyoruz. Kımılda- yamıyoruz. O da kıpırdamaya başlıyor. Kaçmaya hazırlanıyor. Amanın dostlar oturun. Konuğu- muz korkmasın. Dakikalar saatlere ulaştı. Sevgi selı taştı. Hava da açtı. Güneş! Yağmursonrası pınl pınl. Kuşumuz birsilkindi, birsilkindi. Biralçaldı, bir yükseldi odamızın içinde. Selamla- dı bizleri. Savruldu çıktı kapıdan. Geldiği gibi. Yerine, yurduna, doğaya. Güle güle çalı bülbülü. Yine bek- lenz. Sanki oda boşaldı. Kimse kalma- dı. Konuşacak söz bulamadık. Bırbi- rimize baktık, bakıştık, gülüştük. Arkadaşlarıma anlattım da inan- madılar. "Avcı palavrası" dediler, güldüier... Düşündüm de. Hey gidi kentsoy- lu. Doğaya ne kadar yabancı. Ka- feste kuş, akvaryumda balık tanıdı- ği- Av bitti, bitirdik. Dönüşte hep ku- şu konuştuk. Evegirdim, muhabbet kuşu karşıladı. Tepeme kondu. Saçlarımlaoynu- yor, kulağımı çekiyor. Birlikte dola- nıyoruz evde. Camdan bakıyoruz sokağa. içim- dekı dürtü. Zortutuyorum kendımı. Salsam mı kuşu doğaya. Doyunamaz, barınamaz. Doğa- nın yarattığı evde, kafeste... Rasgele... • •• Adil Kazankaya aramızdan ay- rıldı. İyi bir insandı, iyi bir dost. Tan- n'dan rahmet dileriz. Eşine, çocuk- larına, kardeşlerine, dostlarınabaş- sağlığı. Yeni umut Selenyum kanseri önlüyor FUAT KOZLl KLl VVASHINGTON ABD"de bir grup bilim ada- mının 11 yıl süren araştır- masının sonuçları. tüm dünyada özellikle kanser- li hastalan heyecanlandır- dı. Amerikan medyası. ha- ben. "Tıbbın insanlığa en büyük Noel hediyesi" diye duyurdu Amerikan Tıp Dernegfnın yavın organı Jana'da yer alan birmaka- lede. selenvum tak\iyelı diyetın. bazı kanser türle- nnin önlenmesınde etkili olduğu bıldinldı. Deniz ürünlennde \e ka- racığerde bulunan selen- yum elementınin kanser ile mücadelede etkın bir mad- de oldugunun saptandığı anlatılan makalede. Arizo- na Ünıversitesf nden bir grup bilim adamı tarafın- dan 11 yıl süresince 1312 kanserli denekte selenyum elementınin kullanıldığı kaşdedildi. Yenlenbilgiye göre bilım adamlan. de- neklerin bir bolümünde, içinde etkili maddebulun- mav an v e hastalara yalnız- ca moral için verilen "Pla- cebo" adlı bir tabletı kul- landılar. Bir diger denek grubuna ıse selen>umele- menti verdıler. Günde or- talama 200 mıkrogram se- lenvum takvıyesı yapılan kanserli deneklerde. pros- tat kanserinde yüzde 63. bağırsak ve kolon kanserin- de yüzde 56, akciğer kan- serinde ise yüzde 46 azal- ma olduğu ortaya çıktu Selenj um tak\ iyesinin, bu kansertürlerinden ölüm- len vüzde 50 düşürdüğü- nü de \urgulayan bilim adamlan, selenyum ele- mentinin, ce\ız, et. balık. tahıl \e süt ürünlennde bu- lunduğunubildirdıler. Bilım adamları selenyu- mun den kansenne etkisi- nı araştırtırdıklannı kay- dettiler. Yalnız'dan' tek kişilik oyun ANTALYA (Cumhuri- yet) - Orhan Asena'nm yaz- dığı. MeteSezer'in sahne- ye koyduğu '".Ana" ve u Ka- pılar"Antalya De\ let Ti- yatrosu'nda sahneleniyor. Mete Sezer. .\na oyunu için: 14 Her devir ve her yerde ge- çebilecek evrensel oyun" derken Kapılar ıçııî de; "Fantastik bir tiyatro yapı- tı" dıyor. Sahnede 42. yılını sür- düren tiyatro sanatçısı Def- ne \ataiz, tiyatro ha> atmda ılk kez Ana'da tek kişilik bir oyun sergilıyor. 20 yıl ara- dan sonra döndüğü Dev let Ti\atrosu Antalya Sahne- si'nde "Ana"nın prömiye- n nedenıyle heyecanlı oldu- ğunu sö\leven Yalnız, "Ana. bir kadının kendisi ve toplumdaki diğer kadın- larla hesaplaşması" dıye ovunuözetledı.