Katalog

2g ARALIK 1996 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul Edırne ÇanakKale Kocaelı Izrrır Manısa Avdın Oenızlı Y K Y Y Y Y Y Y 1U 0 11 12 16 16 17 15 Zonguldak Y 16 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskışehir Sıvas Y Y Y Y Y Y Y Y 18 20 21 21 11 12 10 11 Adana Y 16 Mersin Y 15 Diyarbakır Y 12 Şanlıurfa Y 12 Mardın Y 10 Sıirt Y 10 Hakkârı Van Y 16 Kars Y 10 Y Butun bolgelenmız çok bulutlu ve yağışlı geçe- cek. Yağışlar yağmur, Ege ve Akdemz'de sa- ğanak . Trakya'da kar- la karışık yağmur ve kar şeklınde olacak. Hava sıcaklığı yurdun ıç ve batı kesımlennde aza- lacak, dığer yerlerde onemlı bır değışıklık ol- mayacak. Rüzgâr gu- ney ^e batı yönlerden orta kuvvette yer yer kuvvetlt ve fırtına şek- lınde esecek. Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel b B Y B B Y K B 3 -1 10 -5 -2 6 3 -2 Budapeşte B -3 Münıh •Hk Yağmurlu Atina Mılano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y B B B B K B B 15 5 -4 -8 -14 -3 -5 -4 -5 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire B B Y Y B Y Y B -18 17 8 12 12 7 11 23 Şam B 19 Pa'çalı bulutlu Sısiı Bulutıu k Çok bulutlu C L N C E L CÖİEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Insan, bir hatayı bir kez yapar. yinelemez değil mi? Hayır! ''Şeriatın kestiği parmak acımaz" özdeyişini bir kpnuşmasında saçma sapan biçimde söylemişti. Eh, doğrusunu öğrenir düzeltir diye bekledik. Bir de baktık ki. "düzeltmiş!" "Şeriatın kestiğiparmaktan kan akmaz" diyor. Isimlerini yinelemeye gerek yok; kafasınataktığı, geceleri düşlerinden çıkmayan siyasetçilerle... Uzunca bırdönem yediği ıçtiği ayrı gitmeyen med- ya ünlülerini, dün. temiz toplum adı altında halkı tah- rik ederek devlete karşı harekete geçmeye "zoria- yanlar" diye suçluyor. ' Basına sansür yasasının ıçerığini ve içyüzünü an- latmak için Avrupa Parlamentosu'na çağrılı giden gazetecilerı "jurnalcı" diye niteliyor. Oysa, Perın- çek'ın anımsattığı gıbi. ABD'li diplomat Elizabeth Shelton a aktardığı "Türkiye ekonomisıne ilişkin istıhbarat bilgilerinin" hesabını dün vermedi, bugün de vermiyor. Turan Yavuz'un, 19 Haziran '93'te (Şaıbe o tarihte başbakan) yazdığı bu olay, hangi sınıfa giriyor? Örneğin en azından "jurnalcılığa" mı? Yoksa?.. Hırsızlıkların, banka soyguncularının, yüzsüzlerin, sonradan görme kocalarla kadınların yıllardır yedik- leri bin bir naneyi ortaya dökmek, gerçeği aramak, bir bir sorumluların yakasına yapışmak... Şayet Şaıbe Hanım'ın tanımladığı suçlardansa: Ihtilal tellallığı, hatta kışkırtıcılığı. devleti yıkmaya yönelikse.senneduruyorsun, nediyeoturuyorsun o koltukta? Görevini savsaklama. Ver hepimizi yar- gıya. Kara cahil kaleminle otur suç duyurusunda bulunuver. ' işte o zaman köşe bucak kaçtığın bağımsız yar- gı önünde bizlerden bak neler dinleyeceksin. Şaibe Hanım; büyük bir telaş, korku içinde. Ger- çekleri arayan, temiz bir toplum istemleriyle yazıp çizenlerle uğraşacağı yerde ne mene insan olduk- larını bile bile hımaye ettiği kişilere. kimliklere bir göz atsın. Örnek bol Örneğin: kim bilir duyulmasını istemediği hangi olaylarnedenıyleevınegittiği, konutaçağırdığı DYP Milletvekılı Sedat Bucak... Topal'ı öldüren çeteden koruma diye yanına al- dığı özel timden polisleredün, "doğduklarıgünden ıtibaren kefil" olduğunu söyleyen Bucak; bugün "Katil olduğunu bildiğin kişiyi benim yanıma niçin veriyorsun?" diyerek üzerındeki yükü başkalarına devrediyor. Susurluk kazasından sonra arabadaki silahların kendisine ait olduğunu söyleyen Bucak, daha son- ra, yineifade değiştiriyor. Sustürucu çikınca mey- dana, silahların "mülkiyetini" reddediyor. Iktidara geldiğinin ertesi günü Emniyet Genel Mü- dürlüğü'ne getirdiği eski içişleri Bakanı Ağar'a tür- lü çeşit suçlamalar yöneltiliyor. Ya çıkıp savunacak ya da... İşte, Şaibe Hanım ve "MilliKoca", daha sıkışırlarsa ikinci olasılığı tezgâ- ha koyacaklar. Gözden çıkaracaklar. Olaylar dönüp dolaşıyor. Şaibe Hanım'ın başba- kanlığında terörle mücadele örtüsü altında mafya ilişkilerinin dalbudak saldığına dayanıyor. Şaibe, gerçeklerın ortaya çıkmasından neden bu kadar korkuyor? Varsa -durup durup cesaretten söz eder ya- sağ- lam yüreni başta kendisinin. bu olaylarla bağlantı- lı, ilişkili olanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istesin. Şaibe Hanım'ı feverana sürükleyen; araştırma komisyonuna üç saat bilgi veren Mesut Yılmaz'ın, Topal'ı öldüren polislerden birinın "olaylardan Ağar ile 'yüksek bir siyasetçinin eşinin' haberti olduğunu" söylemesi. Sormuşlar Yılmaz'a komisyonda: "Kim bu eş, Bayan Erbakan mı?" Yanıt: "Hayır. ÖzerÇiller!" Nereye gidiyor TBMM'deki araştırma. Söy- leyelim: Turgırt Özal'ın, MİT'e karşı kurduğu özel büro, "çeşitli hizmetler verdi". Başbakanlığı sırasında bu büronun "terörle mü- cadele edeceği" söylendi Şaibe Hanım'a ve onayı alındı. Bilgilerle belgeler ve deliller. yavaş yavaş bu sonuca ilerliyor. Şaibe Hanım sağa sola saldırmasın da... Ne yapsın? TGC'den Cumhııriyet' e 6 ödül Karlı ı Sulu kar • Baştarafı 1. Sayfada TGC'den \apılan açıkla- maya göre. Prof. Dr. Niya- zi Öktem başkanlığında. Prof. Dr. Lğur Alacakap- tan, Mustafa \ölaşan. Yük- sel Baştunç, Atilla Gökçe. .\li Kırca, Garbis Özatav. Nail Giireli, Le>la Tavşa- uoğlu \e Turgay Olca\- to'dan oluşan Büvük Seçi- ci Kurul. "Basında Başarı Ödülü"ne değer bulunan gazetecileri belirledi. Basında Başarı Ödülü kazanan aazeteciler şöyle: Haberdalı: "İşte 500 Mihann Belgesi" başlıklı haberiyle Hürriyet gazete- sinden Muharrem Sarıka- ya ve "Altın Kuran'ı parça- İayıp sattılar" başlıklı ha- beriyle Yeni Yüzyıl gazete- sinden Jan Develioğlu. Güncel yazılar: "O Poli- si İstiyorum" başlıklı kö>e yazısıyla Hürnyet gazete- si'nden BekirCoşkun. Güncel spor yazıları: "İmparator ile Krarın Fe- nerbahçe Dosyası" başlıkh haberiyle Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürlüğü Spor Ser\ isi muhabirlerin- den Çetin Arslancan. Röportaj:" lalabani Ze- li'de" başlıkh yazısıyla Milliyet gazetesinden Na- mık Durukan. Seri röportaj: "Nazilerle 5yıl~ başlıkh yazısıyla Mil- liyet gazetesinden Önay Yıjmaz. İnceleme: "Anadolu Kaplanlan" başlıkh yazı- sıyla \lilli\et Gazetesi Ekonomi Senisi. Fotoğraf: "Açlığa Biz de Tanık Olduk" konulu renkli fotoğrafıyla Hürri- yet gazetesinden Hayrettin Karateke. Karikatür: "Basına san- sür" konulu karikatürih le Milli\et gazetesinden Has- let Soyöz. Sayfa düzeni: Yenı Yüz- >ıl gazetesinden ,Ali Acar. Çiller suçlamyor • Baştarafı I. Sayfada re de Başbakanhk'ta değil. Başbakanlık Konutu'nda olan bu telefonla Çiller eif- tinin büyük oğlu Mert'in. "Mkhael" takma adlı biri> - le irtibat kurduöu öne sürül- dü. Yılmaz'ın komisvona \er- digi belgede. Kanada'da ero- ın kacakçılığı >aptığı sa\ı>- la yakalanan David Ding- vvaU'un, eroin satıcisı Bert Samuel Davidson'la bağlan- tı kurmak ıçin Hollanda \e Türkive'de ıki ayrı tele- fon numarası \erdigı bulgu- su anlatıldı. Türkive'deki 0J12.4170476 numarah te- lefonun "Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü"ne aıt olduğu saptamasına >er \e- rilen belgede. dönemin Em- ni\et Genel Müdür\ekili Cemil Serhadlı ile Başba- kanlık Müsteşarhğı arasın- daki>azışmalaraNer\erildi. Belgede. Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Akın İstan- bullunun. söz konusu tele- fon nıımarasının Başbakan- lığa aıt olduğunu bıldırdiği ka\dedıldi. \ ılmaz'ın komis\ondaki ifadesinde. bulgularla Özer Çillerarasında bağlantı kur- duğu belirtildi. Yılmaz'ın a\nca. Ömer LütfüTopal cina\etiyleilgi- li olarak İstanbul Emni\et Müdürlüğü'nde ıfadesı ah- nan 3 özel tinı aöre\ lısinden Ayhan Çarkın'ın. eylemin Özer Çiller'in bilgisi dahı- linde işlendiğini ıtiraf ettı- ğinı anlattığı belirtildi. Alı- nan bilgi ve komisyondaki anlatımlara göre İstanbul Emni\et Müdürlüğü göre- \inden açığa alınan Kemal \azıcıoğlu'nun vaptırdığı ilk sorgulamada Çarkın. "Adı geçen herkesi öldürdüğünü sö\lü\orsun. Talinıatı kinı- den aldın" sorusuna. "İbra- him Şahin'den" (o sırada Özel Harekât Dairesi Baş- kanvekili) yanıtını verdi. Çarkın'ın. "Şahin kimden talimat aldı" sorusuna. "İş, Mehmet Ağar ve Özer Çiİ- ler'in bilgisi dahilinde \apıl- dı" yanıtını verdiği kayde- dildi. Yılmaz'dan bilgi alan bazı ANAP mılletvekillerı ise Çarkın'ın. İstanbul'daki ifadesinde "Topal'ı öldür- memiz için Çatlı bize emir verdi. ÇatL'ya Sedat Bucak, Bucak'a Şlehmet Ağar. Ağar'a da Özer Uçuran Çil- ler emir \erdi" savını dile getirdiğinı öne sürdüler. Başbakan Necmettin Er- bakan'ın Çankaya Köş- kü'ndekı liderlerzirsesinde açıkladığt MİT ön raporıın- da kuşkulu 58 kişi arasında yer alan \e Matild Manuk- yan'ın yaralandığı bombah saldırıda öleıı Mehmet Lr- han'ın. genel müdürlüğü- nün hemen ardından batan tstanbul Bankası'nda Özer Çilîer'in kuryesi olduğuna dikkat çekıldi. Urhan. Özer Çıller'i "çıkar ilişkileriyle bağlı bulunduğu şirketlere usulsüz kredi aktarmak"la suçlayan bankalar yeminli murakıplarına \erdiği sazı- lı ifadede. Özer Çiller adına tahsilatlar vaptığmı bildir- mişti. Komi.syona ıılaşan sa\lar arasında. de\lete ait bir BMVV-5.25 marka oto- mobil. DYP'li Mehmet Ağar'ın talimatnla Anka- ra'va getinidi. Otomobilin. 3 ay Ağar'ın eşı. 1.5 vıl da kendisi tarafından kullanıl- dığı. 1994Arahkayındaise OsmanGürbüzadh birsuç- lunun üzerınde bulunduğu öne sürüldü. Mesut Yılmaz'da belge bitmiyor • Baştarafı 1. Sayfada da. Cumhurbaşkanı Süle\man De- mirel'in çağrısı üzerine gerçekleşen liderler zirvesi \e TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na \erdigi ifade hakkında bilgi \erdi. Yılmaz. Cumhurbaşkanı Demırel'in de\let- maf\a-siyasetçi ilişkıleri ile ilgili id- diaların avdınlatılması konusunda samimi olduğunu \ e gerekirse De\ - let Denetleme K.urulu'nu harekete geçırme konusunda iki kez kendisi- ne güvence \erdiğini söyledı. Baybaşin ve itiraflan Yılmaz. kendisini dinle\en Mec- lis araştırma komisyonunun en ince aynntılann bile üzennde durduğuna dikkat çekerek komisyona \eni ba- zı kanıtlar sunacağını bildirdi. Yıl- maz. halen yurtdışında uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından dolayı ceza- e\ lerinde bulunan bazı kişilerin itı- raflarının >er aldığı kaset \e se> bantlannın da birer kopyasını ko- misyona \ereceğini açıkladı. Bantlarda itiraflan bulunanlar arasında. uyuşturucu kaçakçısı Bay- başin'in de yer aldığı öğreoiliii> Yılmaz, komisvona dün de Kana- da'da ortava çıkarılan bir uyuşturu- cu kaçakçılığı olayı hakkında bılgı verdiğini sövledi. Yılmaz. Kanada. Hollanda \ e Türkiye arasında uyuş- turueu trafiğini orta>a çıkaran bu kaçakçıhk olayında Başbakanhğa ait bir telefonun da kullanıldığına ilişkin bilgiler bulunduğunu kaydet- ti. Yıjmaz. komisyona bilgi verir- ken Ömer Lüffü Topal cinayetine adı karışan D\P Şanlıurfa Millet- \ekili Sedat Bucak'ın korumalann- dan Ayhan Çarkın'ın. ifadesinde kendisine kadar uzanan emir zinci- rinin tepesinde Tansu Çiller'in eşı Özer Uçuran Çiller'in bulunduğunu sö> lediğini aktardığını da ifade etti. Erbakan'dan Çiller'e sopa Mıllet\ekıllerıne. hükümetin tu- tumu konusunda da değerlendirme- ler \apan Yılmaz. Başbakan Nec- mettin Erbakan'ınola\ı zamanaya- yarak kapatnıavı amaçladığı kana- atmde olduğunu söyledi. Y'ılmaz. Erbakan'ın 58 kişinin adının geçti- ğı MİT raporu ile de ortağı DYP've "abaajtındansopa" gösterdiğini sa- vunarak şunları sövledı: "RP, orta- ğı hakkında belgeler toplama>a de- \am edecek ve bunu iktidan tek ba- şına >ürütmek için kullanacak. Za- ten. bunu şimdiden \apma\a başla- dı. RP. DYP'nin elinde bulunan Dı- şişleri Bakanlığı'nın birçokyetkisini elinden aldı. üniversiteler üzerinde- ki etkinliğini arttırmak için YÖK Yasası'nda değişiklik için harekete geçti. Bu diizenlemelerin de\amı da getecektir." Grup toplantısında a> n- ca TBMM Partilerarası Komis- von'da üzerinde mutabakata \anlan milletvekili dokunulmazhğıyla ilgi- li metnin ANAP'ıngöriişüne u\gun olduğu belirtilerek desteklenmesı kararı alındı. "Ozer Çiller ifade versin' ANAP liderı Yılmaz, dün Beledi- >eler Birliği üyelerinı kabulündetı sonra gazetecilerin sorulannı yanıt- larken vaptığı >azılı açıklanıada. kendisini "müfteri" olarak adlandı- ran \e doktor tedav isi öneren Özer Çiller'le ilgili bir soru üzerine. "Onunla hiç nıuhatapolmanı. O git- sin ifade versin. Elinin hamurmla bu işlere karışmasın" dedı. ANAP hden.-ÇillersizinAbdul- lah Öcalan'dan talimat aldığınız >olunda açıklamalaryaptL Böyle bir şey var mı" sorusu üzenne de şun- ları söy ledi: "Hiç kimse PKK'nin arkasına saklanıp kendi volsuzluk. hukuksuzluğunu örtmeye kalk- nıasın. Ona buna çamur atıp da yan- lış işleri örtmek mümkün değildir. Devlete en fazla zarar >eren dav- ranışlar. terörle mücadele bahanesi>le devletin gücünü kul- lanıp yapılan hukuka a> kın işlerdir. Biz bunlann ortava çıkanlmasını is- tivoruz. Türkiye'vi istikrarsızlığa sürüklevecek kişiler karanlıkta vapılan işlerdir. Çiller'in konuşması, mesnetsiz sudanıaları. hepsi aslında kendisindeki suçluluk telaşım gös- teren şevlerdir. Bana göre ciddiye alınacak. cevap \erilecek şeyler de değildir. Siyaseti bu kadar aşağı se- vivelere indirmek. Türkiye'de siv asetçiye. sivasete olan güveni büs- bütün ortadan kaldırır. Onun için bu iddialara kendimi muhatap say- mıyorum. Çevap verme ihtiyacı da duvmuvorum." SEVIMLI ORUMCEK Bu örümcek çok sevimli! Sihirli örümcek Itsy ile arkaâaşı Lily, örümcekten korkan bir kadına karşı... Çocuklar bu şipşirin çizgi filme bayılacak! ALTIN DUSLER Hafta içi her gün 9:00 Hafta içi her gün 9:3O Sabahları bu dizinin başındarî ayrılamayaksınız! Saf Claudia, genç yaşta Geraldo'yla evtenmenin bedelini ağır ödeyecektir! Aşk, para, ihriras... Süper pembe dizi £ "Altın Düşler"de yok yok! Hanımlar, bu pembe dizi kaçmaz! Fakir bir balıkçıya aşık olan güzel ve zengin Leticia'nın öyküsü... Genç sevgililerin aşkı, tüm zorlukların üstesinden gelebilecek mi? ''Tropikal Güneşi" her akşam Ana Haber öncesi Kanal 6'da... Brezilya'da izlenme rekorları kıran bu muhteşem pembe diziyi sakın kaçırmayın! V Gok gurultulu G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Hiç korkum yok..." Hansu telaşla söylendi: "O neden bizde yok? Getirtelim. Yoksa ithal ede- riz..." Gönlü o kadar geniş ki... Bu ülkede anlaşılmaz işler oluyor. Herkesin yıllar- dır yapılmasını istediği şeyleri yaptık, hakkımızı ve- ren yok. Bereket biz almasını biliyoruz. Ne dediler? Devlet küçültülmelidir... İşte küçülttük. Devleti daha ne kadar küçük duru- ma düşürebilirdik ki? Hatta, daha küçüğünü ısterler diye, devletin içinde daha küçük bir devlet daha oluşturduk. Kimileri bilmem kaç rakımlı tepeye çıkmış, ülke- nin tek sahibiymış gibi bağınyor: "Aman devleti yıpratmayın, başka bır tane daha yok..." işte biz, taa o tepelere çıkmış kişilerin bile göre- meyeceği kadar küçük bir devlet daha oluşturduk. Biri yıpranırsaöteki... Yeter mi bize birteki?.. Hem biz devleti sanki yedeği yokmuş gibi tepe- letmeyiz. Başka ne diyorlardı? Devlet baştan başa yeniden yapılanmalıdır... Biz de aynı şeyi yaptık... "Yap ulan"landırdık... Yasamayı yürütmenin emrine. yürütmeyi Han- su'nun emrine, Hansu'yu benim emrime verdik... Bugüne kadar başarılamayanı başardık, ülkedeki bir ayrılığa daha son verdik. Kuvvetler aynlığı diye bir şey kalmadı. Neymiş, yargı ayrı, yasama ayrı, yürütme ayny- mış... Öyle şey mi olur? Biz hepsini birleştirdik. Ba- şına da kendimizi feda ettik. Ülkenın başına dert olan şeylerden biri de uyuş- turucu kaçakçıhğıydı. Bunu da çözdük. Uyuşturucu işini "kaçak" olmaktan çıkardık. Bununla ilgili beye- fendilerle oturduk konuştuk. Demokrasinın en âlâsı- nı uyguladık. Hangi yolların kullanılacağını birlikte kararlaştırdık... Herkesin yakındığı bir konuydu: Kara para... Buna da çözüm bulduk. Akladık... Bir ülkede ka- ra paranın olmaması kadar, ülke yöneticilerini mut- lu edecek bir olay olabilır mi? Kara paranın ağartılmasında katkısı olanlara ya- pılan haksızlığın hesabını biz sormasak korsanla.. ee garsonlar soracaktır. Temizleme çalışmalanmız... En zorlu mücadelemiz terörde oldu. Hansu bir söz verdi: "Terörün üstesinden geleceğiz..." Nasıl gelinir? Terörün üstüne çıkarak. Arsalanmız.. ee atalarımız ne demiş: "Terörü terör söker..." " • > < • , • • • - ü i Biz de bu işi bilen, eli silah tutan yurtseverleri dev- reye soktuk. Çocuklar yurtseverlik kazandı, biz de yurt kazandık... Bu iş bizim için iyi bir Para Kazanma Kaynağı ol- du... Bazı komedya kuruluşları bizi anlamıyor ama, hal- kımıza güveniyoruz. Halk ne istiyor? Temiz toplum... Biz de bugüne kadar pek çok kişinin temizlenme- sine katkıda bulunmuşsak. fena mı etmişiz... Üstelik bu işleri yapmak için gerekli alet-adavat ve evladın önemli bir bölümünü biz kucağımızda bul- duk. Sağ olsun. bizden öncekiler temellerini atmış- lar. Biz ne yaptık? Daha da geliştirdik, dallandırıp budaklandırdık. Sallandırıp dudaklandırdık. Hareket sahasını geniş- lettik. Ülkede ikili hukuk sistemi vardı. Neymiş, yeraltı ka- nunları, yerüstü kanunları... Yapmayın dedik. Böyle ayn-gayrı oimaz... Sağ olsun çocuklar sözümüzü dinledi, bunları bir- leştirdik. Böylece mafya-devlet ilişkilerini de demok- ratik hale getirdik. Bu ışler dünyanın hangi ülkesinde bu kadar de- mokratik işler? En son Kusurluk'ta meydana gelen kaza hepimi- zi üzdü. Hansu çare olarak, hemen trafik kazalarının yasaklanmasını istedi. O birazzorolurdu. Ben daha sağlıklı biryöntem önerdim... Kazalann da düşünce suçu kapsamına alınmasını düşünüyoruz. Kurye Dflek'in K a n a l T ü r k i y e E l c r a n ı I Baştarafı 1. Sayfada yaklaş.ık bir avlarını Akde- niz \e Ege'de tatil beldele- rinde gecirdi. Çocuklann al- tında 30 bin marka alındığı belirtilen spor tip BM\V otomobil bulunduğunu an- latan bir \akınlan."Bu pa- rayı nasıl kazanıyoriar diye biz de merak ediyorduk" dediler. Çemıl Örnek'in 1967- 1969 yıllan arasında İsken- derun'da şu an kapalı bulu- nan Ersoy çırçır fabrikasın- da çalıştığını kaydeden am- casının ofilu Hasan Örnek, -Aile 1969yüı sonunda Hol- landa'va göç etti. Cemil Ör- nek işçi olarak çalışıyordu. Ancak son yıllarda çalışma- dığını ve hem Cemil Ör- nek'in hem de eşi Saadet'in Hollanda hükümetinden iş- sizlik yardunı aldığını duy- duk^divekonuştu. Dilek'in A\usturya'da mankenlik eğitimi aldığını öğrendikle- rini de bildiren Hasan Ör- nek. "Kendilerini en son ge- çen vıl gördüm. Evlerinde misafırken çocuklan Cemil Örnek'i cep telefonu ile Marmaris'ten aramış ve gö- rüşmüşlerdi. Birdenbire ge- lişen bu büyük harcamalar o zaman dikkatimi çekmiş- ti, ama y urtdışında çalışıvor- lar diye geçiştirmiştim" de- di. K.ur\e kız Dilek ve ailesi Hatay'ın Iskenderun ilçesi Bitişik köyü nüfusuna ka- \ıtlı. Nurcu \e Süleymancı denilen dindar kesimin et- kilı olduğu köyde yaşayan Dilek'in amcası Mustafa Örnek. küçük kardeşi Cemil ile ailesinin kendilerini pek sevmediğini anlattı. Menıur da ek zam istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Resul Akay. hükümetin sadece as- ker ve polise ek zam yapma karanna tepki göstererek ka- mu personeli arasında ayrım yapıldığını belirtti. Memurlardan yüksek ma- aş alanlara 1997 > ılının ilk yansı için yüzde 50, az ma- aş alanlara yüzde 70 oranın- da zam isteyen Türkiye Ka- mu-Sen. TSK mensuplanna \apılan yüzde 72"lik artışla hükümetin kaynak sorunu olmadığını gösterdiği görü- şünü bildirdi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, hükü- metin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında i\ ileştirme yapmak amacıy- la 4 a\ süreyle aldığı yetkiyi memurlar arasında u aynm- cılığı v e kıskançlığı arttırma- ya vönelik" kullanacağa benzediğini söyledi.