Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KYFA CUMHURİYET 20ARALIK1996CUMA
HABERLERIN DEVAMI
«anbul PB 15 Sinop PB 18
—trne PB 5 Samsun PB 18
2^ıakkale PB 13 Trabzon PB 15
<caeli PB 14 Giresun PB 15
zi"r Y 18 Ankara PB 12
Y 15 Konya PB 6
Joizli
Y 16 Eskişehir PB 8
B 15 Sıvas PB 8
roguldalc PB 16 Antalya Y 18 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
PB
PB
PB
PB
PB
PB
1/
17
8
12
9
7
-5
-5
PB 2
Yurdun guney ve ba-
tı kesımlerı çok bu-
lutlu. Egeve BatıAk-
denız sağanak yer Londra
yer gokgurultülu sa- Paris
ğanak yağışlı, diğer R
yerler parçalı bulutlu
10
17
geçecek. Yurdun ıç Berlın K 0
ve doğu kesımlerın- Amsterdam Y
de yer yer yoğun sıs Madrid B
görulecek. Hava sı-
caklığı batıda bıraz
7
15
B 10
artacak. dığer yerier- Brüksel Y 10
de değışmeyecek. Budapeşte Y 4 Münıh
Atina
Mılano
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Y
Y
B
K
B
Y
K
Y
14
9
-10
-8
-8
9
4
9
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
K
B
B
B
B
B
B
B
-9,
10>
9«
12'
12
li
14;
21.
Şam B 12
Parçalı bulutlu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
MBaştarafı 1. Sayfada
nrdin'i resmi görüşmelerde hizaya getiriyor. Gü-
r c Kıbrıs'aağırsilahlarsatmamalarını istiyorRus-
yadan. Söz alamayınca ne yaptığını bizzat Şaibe
anatıyor:
A/lasaya yumruğumu dört kez vurdum ve Çer-
ronırdin, 'Tamam Rumlara silah satmayacağız'
c&1i."
Gördünüz mü; korkmuş zavallı Rusya'nın başba-
kanı? Sıkı mı korkmasın? Koskocaman 60 milyon-
lukTürkiye'nin Şaibe Hanımı masayı yumruklayan.
Vudu mu indirir!
>ann öbürgün "mıllikoca"s\ Özer'den biryalan-
larra çıkar mı çıkar. Zira, bir gazeteye göre Şaibe
yjnruğunu masaya dört kez vurmuş. Bir başkası-
na göre üç dört kez.
Hangisi doğru? Özer çok ciddi. gerçeklere say-
g lı yalancılığa prim vermeyen, Red Kit üstü yapıt-
ları okuyarak kültürünü genişletmiş, hatta okudu-
ğu <itaplardan kimi paragrafları kendi kitabına ay-
ner aktararak yazarlığmı kanıtlamış Türk büyükle-
rimzden.
Karısıyla ilgili gerçeklerin saptırılmasına dayana-
rraz. Kâğıdı kalemi alır eline. haydaa yazar bir ya-
lanlama.
Saptırmalara öylesine dayanamaz ki, Çatlı ve
çetelerle ilişkisine "ima yolu ile değinenlere" bıle
ser çıkıyor.
Ne çare, savları yalanladığı günün ertesi, Çat-
lı'yla görüştüklerini içeren bir ifadenin DGM dosya-
larına girdiği manşetlerde yer almaz mı? Onu da ya-
lanlıyor.
Işadamı, karısının kocası, oğlunun babası değil
sanki. Mübarek yalan makinesi.
Ya baba?
TJrk büyükelçiliğinde Şaibe'nin açıklamalarını
nezakete sığdıramayanlara yanıtı kısa: "Ne gam!"
Bizimki nezaketi Nezahat Hanım sanabilir. Ayıp söz-
cüğünü anımsatanları, "Ne demekmiş o?" diye
tersleyebilir.
Asıl terbiyesızliği Çernomırdin yapıyor. Şaibe'ye
güzelliğini koruduğunu söylerken "Hâlâ" diye sö-
ze giriyor. Çernomırdin, partisindeki kart zampara-
lann Şaibe'ye nasıl pervane olduklarınt bir görse,
bir değil bin kere özür diler.
Üstelik Paris'ten gelen cilt ve yüz onarımı malze-
melerinden haberi deyok Çernomırdin'in.
Ammavelakin Şaibe affetmez, bu bir. Her güze-
lin bir kusuru varya, unutkandır, bu da iki.
Örneğin, kirasını ödemeyip icralara sürüklenen
annesinin Taksim'de yıllar boyu bir apartmanda yal-
nızbaşınaoturduğunuunuturvekadıncağızöldük-
ten sonra, milyarlar tutarında dövizi miras bıraktı-
ğını söylemekten asla çekinmez.
Oğlu Mert'in 950 milyon lirası mal bildirimlerin-
de görünüyor. Böylesi konularda herkese parmak
ısırtan "milli koca" Özer'in yazdığı bir açıklama ge-
liyor Meclis komisyonuna.
Çocuk, servetinin çeşitli tarihlerde "şahsına ve-
rilen armağanlar (sünnet vb.) ile harçlıklardan, ai-
lesinin katkılanndan" oluştugunu bildiriyor.
Mert oğlumuz küçük yaşlardan beri, ola ki 19-20
yıldır, sünnetten gelen armağanlar, kola içecek pa-
raları olmayan Şaibe ile Özer'den aldığı harçlıklar-
la 1996'da 950 milyona ulaşıyor.
Şimdilerde boşuna "Anasına bak oğlunu al" de-
miyorfar. Mert de anasıyla babasının tıpkısının ay-
nısı.
Çünkü anası Şaibe de bugünkü görkemli serve-
ti nasıl edindiğini soranlara matematik dehasıyla
şöyle yanıt veriyordu:
"1973'te miras kalan 437.940 lirayı faiz getiren
çeşitli kaynaklarda değerlendirseydim, 1991'de
tam tamına 676 milyar 969 milyon 372 bin 538 //'-
ralık servetim olurdu."
Gördün mü Mert; hiç değilse annen gibi Türki-
ye'yı güldüren hesap yapabilsen 950 milyonun kay-
nağını yutturabilir, devlette ikbal kapılarını açan ya-
lancılık sanatında sen de ustalaşırdın.
Örnek alabileceğin taze bir olay: Annen Yumur-
talık'ta "petrolü Bakü 'den alıp Ceyhan 'a getirecek-
lerini" yumurtladığı gün, Bakü'de Devlet Başkanı
AJtyev. "Çillerpetrol hattında işi ağırdan aldı" diyor-
du.
Ana, baba, oğul...
Ne aile!
Sıslı t Çok bulutlu Yağmurtu
Ozer Çiller'den
açıklama
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkanı, Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardırncısı
Tansu Çiller" in eşi Özer
Uçuran Çiller. aranan
katliam zanlısı ülkücü
Abdullah Çath ile
görüştüğü yönündeki
haberin "gerçek dışı, yalan
ve uydurma'' olduğunu
savundu. Özer Uçuran
Çiller, gazetemizin dünkü
sayısında yayımlanan
"Susurluk
soruşturmasında dile
getirilen iddia DGM
dosyasuıa girdi: Çiller ile
Çatİı görûştü" başlıklı
haberle ilgili olarak
yaptığı açiklamada, bir
süreden beri ailesiyle ilgili
"insaf, \icdan ve insanlık
sınırlannı aşan iddialann
hiçbir belge ve delile
dasandınlnıadan gazete
sayfalanna indirildiğini"
ileri sürerek şöyle de\am
etti: "Öncelikle hemen
belirteyim ki bu haberde
sözii edileıt iddia, diğerieri
gibi gerçek dışıdır,
yalandır, uydurmadır. Ben
Abdullah Çath'yı
tanımam. bilmem,
hayatimda da hiç
görmedim. L'cuz
ga/etecilik en masrafsız
gazeteciliktir. Bu haberi
yazan arkadaş, biraz
terieyip haberinde sözünii
ettiği ifadenin kime ait
olduğunu tespit
edebilseydi, daha doğrusu
araştırmacı ga/etecilik
yapsaydu beninı daha
teferruath bir cevap
yazmam da mümkün
olabilirdi. Her biri deli
saçması olan bu iddialara.
şahsımla ilinrilenmesinden
çok, basının böy lesine bir
yalan haber makinesi
haline getirilmesinden
dolayı üzüliiyorum."1
Çiller. kaynağına inmeden,
isimlendirmeden.
belgelemeden masa
başında yapılan habenn
"yalan haber ve ucuz
gazetecilik" olduğunu
kaydederek "Olur ki bir
gün Cumhuriyet gazetesi
ile ilgili de gerçek dışı
manşetler atıiır ve siz de
benim şu an yaşadığım
üzüntünün bir benzerini
yaşarsınız" dedi.
ANAP: DYP taviz veriyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- ANAP. Susurluk skandalının ört-
bas edilmesı amacıyla koalisyonda
kurulduğu savlanan "örtülü u/laş-
maya" tepki gösterdi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Agâh Oktay Güner. dev let-mafya-
si> aset ışbirliğini ortaya çıkaran Su-
surluk 'taki kazanın üzennden geçen
45 günü aşkın sürede ciddi birsoruş-
turmanın başlatılmadığını söyledi.
Güner. DYP Genel Başkanı. Başba-
kan \'ardımcısı Tansu ÇiUer'ın büt-
çe görüşmelerinin sonunda \apma-
sı planlanan konuşmasını akıl almaz
pazarlıklar sonucu hükümel ortağı
RP"ye bıraktığını ileri sürdü. Çil-
ler'in üstlendiği Dışışleri Bakanlı-
ğı'nın görev lerinin de hergeçen gün
biraz daha tırpanlandığını kaydeden
Güner. "DYP'nin Susurluk'un ka-
patıtması içi/ı hükiimetortağı RP'ye
adım adım ta\ i/ verdiği kanaatinde-
yiz" dedi.
Hükümetin dış politikadaki tutu-
munu eleştiren Güner. Çekiç
Güçün de kaldırılmak yerine
TBMM'ninbilgi vesorumlulukala-
nı dışına çıkanlmak istendiğıni söy-
ledi. Hükümetin Türk dünvasını dış-
ladığını ileri süren Güner, "Başba-
kan'ın Türklük şuurunda eksiklik
olabilir. Ama Türkiye'nin yerleşmis
Türklük suurunun gereğini yerine
getirmekte tereddüt etmemelidir"
dedi. Hükümetin Irak Türkmenle-
riyle ilgili ciddi hiçbir uygulamayü-
rürlüğe koymadığını da dile getiren
Güner, hükümetin Kuze> lrak"taki
gelişmeleri boş gözlerle seyrettiği-
ni söyledi. Güner, Türkiye'nin onur-
lu birdış politika ızlemediğini belır-
tirken "Türkiye böyle maeeraperest
dış po/itikaya İayık değildir. Türkiye
Başbakan \e Başbakan V'ardımcı-
sı'nın elinde, akıbeti belli olmayan
bir felakete sürüklenmektedir" gö-
riişünü dile getirdi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Güner. Milli Savunma Bakanlı-
ğı'nın bazı harcamalanyla ilgili yet-
kinin Başbakanlık'a \erilmesı ve
YÖK. Yasası'nda yapılması planla-
nan yeni değişikliklerle ilgili olarak
da tepkisini dile getirdi. Güner, za-
manla oluşan devlet geleneklerini
**öfkeyle \e sivaset endişesiyle" boz-
manın çok yanlış bir tutum olduğu-
nu. ordu ile hükümet arasındaki
yanlışlıkların kabadayıhk üslubuy-
la sergilenmesinin de doğru olmadı-
ğını dile getirdi. YÖK'ün hüküme-
tin uydusu haline getirilmek ısten-
diğini kaydeden Güner. bunun bi-
lim açısından tehlikelı bır gelışme
olduğunu söyledi. Güner. "YÖK
budanıyor. Milli Savunma Bakanlı-
ğı'nın eli kolu bağlanıvor. Bu, 1 ür-
kiye için çok tehlikeli. Devletin ku-
rum >e kuraflanyfa o\na\anların
akıbetinin hayııiı olmadığı görül-
müştür" dedi.
Şevket Kazan'ın mafya şaşkmlığı
I Baştarafı 1. Sayfada
sö>le>en Kazan. mafyanın
özellıkle uyuşrurucu ticare-
tinden elde ettiği kara para-
yı aklamak ve "legar sek-
törlere kanalize etmek zo-
runda olduğuna dikkat çek-
ti. Bunun önüne geçilmesı
durumunda mafyanın kirli
para içinde boğulacağını be-
lirten Yücel. Türkive'de
"kravatsız ekonomi" diye
adlandınlan yasadışı sektör-
deki suç olgusu ve çeşitlen-
nin gittikçe büyüdüğünü
vurguladı. Mafya diye bili-
nen organize suçun oluşma-
sındaki etkenlere de değinen
Yücel kolluk, adalet. siyaset
ve ekonomideki yardımcıla-
nn, koruyucuvedestekçi ki-
şilerin suçlu grup çevresin-
de tampon oluşturduğunu
vurguladı.
Bnfingden sonra yaptığı
konuşmada. adlıyelerdeki
bilgisayargereksinimınede-
ğınen Kazan'ın, tüm adliye-
lerin 1997 yılında bilgisaya-
ra kavuşması için gereken
ödeneği tahsis edeceğini bil-
dirdiği öğrenildi. Alınan bil-
giye göre Kazan. hazırlık
sonışturmalannın daha sağ-
lıklı yürütülebilmesi için.
emniyet kayıtlannın doğru-
dan bilgisayara bağlanması
gerektiğini belirrti.
Cumhuriyet savcılarının.
güvenlik güçlerine gönde-
rilen soruşturmalann geli-
şimini öğrenmeleri ve gö-
zaltında kayıp iddialannın
önüne geçilmesi için emni-
yet kayıtlannın zaman geçi-
rilmeden bilgisayara bağ-
lanmasının şart olduğunu
kaydeden Kazan, daha son-
ra Doğu ve Güneydoğu'da
görev yapan bazı cumhuri-
yet sa\cılannın, polisin bas-
kısı altına girdiğini. bunun
da yargı bağımsızlığına bü-
yük gölge düşürdüğünü
kaydetti.
Rctydan çıkan tıen korknttıı
Halkab-Sirkeci seferini yapan bir banliyö treni, dün
raydan çıkb. Halkalı'dan saat 22.00'de çıkan ve
22.45*te Sirkeci Gan'na girdikten kısa bir siirc
sonra freni boşalarak kontrolden çıkan 80141 sefer
sayüı tren, 5. perona çarparak durabildi. .Makinist
İlhan Ozgür, \olculardan Yemliha Havar
(50) ve Sfileyman Boy alı adb yurttaşlar, kazadan
haflf yaralandılar. Yaralılar Haseki Hastanea'nde
teda\i altına alındL Görgü tamklan, rrenin gara
aşuı hızla girdiğini ve perona büyük bir gürûltüy le
çarptıktan sonra durabUdiğini söy lediler.
(Fotoğraf: ÖZKAN GL^EN)
KKTC'de
Çath
soruşturması
LEFKOŞA(AA)-Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
polis yetkılıleri. basında çı-
kan bazı iddialar üzerine,
Susurluk'taki trafik kaza-
sında ölen Abdullah Çat-
h'nın Kıbns'taki bazı te-
maslarıyla ilgili soruşturma
başlattı.
Polis Müdür Muav ini Per-
vin Gürler'in verdiği bilgi-
yegöre.Çatlı'nın KKTC'ye
giriş-çıkışlarıyla ilgili bel-
gelerdeğerlendirmeyealın-
dı. Bu aşamada isim vere-
rek geniş bir açıklama yap-
manın mümkün olmadığını
ifade eden Pervin Gürler,
ileride kamuoyuna aynntılı
bilgi verileceğinı sö>ledi.
KKTC'de yayımlanan Ye-
ni Düzen gazetesınin dünkü
sayısında, Susurluk kazasın-
da ölen Abdullah Çath'nın,
1993 yılında KKTC'ye ge-
lerek bazı sorgulama olayla-
nna katıldığı iddia edildi.
Yeni Düzen'in haberinde.
Semra Ekeradlı birbayanın
açıklamaianna da yer veril-
di. Haberde. Eker'in, Gir-
ne'de polis tarafından sorgu-
lanırken Çath'nın bulundu-
ğunu söylediği belirtildi.
Yüksel: Olay büyüdü, inceleme uzadı
HÜLYA K.AR\BAĞLI
ANKARA - Emniyet Genel Müdürü Alaaddin
Yüksel, dev let-mafya tartışmasını ülke
gündemine orurtan Susurluk'taki trafik
kazasının ardından pasaport, kimlik ve silah
ruhsatı için üç ayrı uzman grup
oluşturulduğunu. ancak olayın büyüyen
boyutlan nedenivle incelemenin uzadığını
açıkladı. Yüksel, "Özel timde hata yapan geri
dönemez" dedi. Emniyet Genel Müdürü
Alaaddin Yüksel. dev let-mafya-siyaset-aşıret
bağlantısı tartışmasında hedef olan Özel
Harekât Daıresi Başkanlığı ve emniyet
bünvesinde yapılan incelemeleri Cumhuriyet'e
değerlendirdi. 6 bin 700 özel harekât
görev lisinin bir bölümünün Olağanüstü Hal
Bölgesi'nde (OHAL). süresi gelen personelin
de Batı bölgelerinde görev yaptığını kaydeden
^'üksel. bu personelin özel eğitimden geçtiğine
dikkat çekti. Fiziki dayanıkhlık, cesaret, sen
atış gibi suçla mücadelede önemli olan
unsurlann ön planda tutulduğunu bıldiren
Yüksel. "Operasyonlar sırasında 100'eyakın,
5O'\e yakın da operas>on dönüşünde görev
başında şehit vermekteyiz" dedi. Basının
kazadan sonra Özel Harekât Dairesı
Ba^kanlığı'nın tümünü suçlayıcı bir tutum ıçıne
girmesinden rahatsızlık duyduğunu dile getiren
Alaaddin Yüksel, özel tım içinde hata
>apanlara yeni bir şans tanınmadığını belirterek
şunlan sövledı: "*Teşkilatın genelini hedef alan
bütün yayınlan nıaksatlı buluyorum. Burada
bizim irademiz şudur; bu teşkilatın içinde hiç
kimsenin hata vapnıava hakkı yoktur. Bu genel
bir iradedir. Ama, bu teşkilatın içinde kim hata
yapıyorsa sonuçlanna katlanır."
^ınıriı inceleme''
Susurluk kazasının Jandarma Genel
Komutanlığf nın görev alanı içinde mevdana
geldiğini. bu nedenle emnivete sınırlı bir vetki
verildiğini anımsatan Yüksel. •'Bizimle ilgili
olan pasaport, silah ruhsatlan ve kimlik
belgeleridir" dedi. Emnıvet bünvesinde üç ayn
uzman grubunun bu konularda çalışma
yaptığını, inceleme ve araştırmalann
boyutlannın giderek büyüdüğünü dile
getiren Yüksel, şunlan söyledi:
"Bir grup, Susurluk'ta savcıyla çalışıvor. bir
grup pasaportlarla ilgili araştırnıa yapıyor, bir
grup da silah ruhsatlanyla. Şu anda incelemeler
bitmedi. Silahlann kriminal laboratuvar
incelemeleri, diğer bilgi ve belgelerin
incelemeleri jandarmada vürüyor. Bizden
laboratuvar için ortak çalışma istenirse vapanz.
Adli Tıp'ta incelememiz vok. Çanta ve silahlann
incelemesi jandarma laboratuvariannda
yürüdü. Silah ve kimlik kavıtlan için bizeyazı
geldi. Çantadaki silahlar size kav ıtlı mı, nereden
verildi diye sonı geldi. Biz de paylaştık. Bizle
ilgili bağ bu. Silah ruhsatıvla ilgili İstanbul'da
bütün dosvalar tek tek tarandı. Bu konuda
Artvin'de bir polis memurunun ifadesi alınması
gereki>or. O tarihte silah tutanaklanyla ilgili
bölüm onu gösterivx)r."
REFAHYOL kumara karşı anlaştı Cenelkurmay
ANKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) - Turızm
Bakanı Bahattin YüceL dün yaptığı açıkla-
mada. Tansu Çillerin, "Kumarhanelerkapa-
tılacak" açıklamasına karşın. 2 seçenek üze-
rınde daha çalışmaların sürdüğünü bildırdi.
Çilier'mtaümatıüzenneBakanlarKurulu'na
yeni bir çalışma getirileceğini kaydeden Yü-
cel. "Casinolann kapatılmasu hukuk kural-
lan çerçevesinde olacak. "Ben yaptım oldu'
demokrâsilerde pek fazla rastlanan bir du-
rumdeğil" dedi. Yücel. yaptıkları 3 seçenek-
li çalışmav a göre. kumarhane açılmasına ilış-
kın yasa maddesınin tamamen yürürlükten
kaldınlması veya kısmen kaldınlmasının de-
ğerlendınldığını bıldırdı. Yücel. şunlan söv-
ledı: "Casinolarda kara para aklandığı söy-
lendi. belge aradık. bulamadık. Ovun saloıı-
lannın cirolanna baktık, böyle bir sonuca va-
ramadık. Ama bazıları bazı şeyleri çok kolay
söylüyor. Kuşadası'ndan KiKos'a kadar bir
hat çizdiler, bu hat niye çizildi bilmivorum. A-
nıa şundan herkesin emin olmasını istivorum
ki, o senaryolarda öne sürülen, oralarda gös-
terilmeyeçalışılan hiçbirtertibin içerisinde, ne
ben ne de bu hükümetin bir üyesi vardır. O se-
narvolar yakıştırmadır. Elinde belgesi, hatta
iddiası olan ortava koyar, cevaplanz."
DYP'lı Dev let Bakanı Işılay Saygın da ku-
marhanelerin ancak çok sıkı önlemlerie ya-
bancılara açılabileceğını söyledi.
RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk, dün
parlamentoda düzenlediği basın toplantısın-
da bütçeyi değerlendinrken "rant ekonomi-
sinin büv üttüğü çevrelerin tek başına iktidar-
larını önlemeye çahştığını"sö> ledı. Asiltürk.
"Biz tek başımıza iktidar olsak faiz kalkar"
derken. kumar ve Sayısal Loto konulanna da
girdi. Asiltürk, bu konuda şu değerlendtrme-
leri yaptı: "Milli Piyango İdaresi bizden önce
aldığı, kanunun kendisine verdiği ancak ba-
kanlık izniyie kullanabileceği bir yetkh i kul-
lanarak Sayısal Loto makinelerini getirtti. İlk
beş ay da. üç şehirde 45 milyon dolar para dı-
şan gidecek. O kumar oy nandığı zaman, pa-
ranın yüzde 6'sı yabancı şirkete gidecek. Niye
buna razı olalım? Bizim memleketimizde bu
kötü işi yapanları vazgeçirmemiz gerekirken,
bir de niye yabancılan ortak edelim? Tabii
bunlardan çıkar sağlayan çevrelerin boy he-
defi oluyoruz. Para tranfserini önlevemiyo-
nız, anlaşma nedeniyk. Eğer Milli Piyango
İdaresi'nden bu vetki ahnırsa ancak bunu ön-
leyebiliriz. Bu konuda bir yasa önerisi hazır-
lavacağız."
'Elimizde Susurluk'la
ilgili rapor yok'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Mafy a örgütlenme-
lerinin devletle ilişkilerini
araştıran Susurluk komisyo-
nunun belge ve rapor istemı-
ne Genelkurmay Başkanlı-
ğının, "Bizdeistediğinizyön-
de rapor yok" yanıtını verdi-
ği öğrenildi. Alınan bilgiye
göre Susurluk kazasının ar-
dından gündeme gelen dev-
let-mafya ilişkilerini araştır-
mak üzere kurulan TBMM
komisyonu, Genelkurmay;
Başkanhğı'na şu mektubu
gönderdi: "Yasadışı örgütle-
rin devletle olan bağlantılan
ve Susurluk'ta mevdana ge-
len kaza olayının arkasında-
ki ilişkilerin aydınlatılması
amacıyla Meclis Araştırnıa
Komisyonu kunılmuştur.
Şimdiye kadar mafya veyasa-
dışı örgüflerle ilgili Genelkur-
may Başkanlığı tarafından
herhangi bir rapor hazırlan-
mışsa bu raporiarın ve varsa
belgelerin komisvonumuza
gönderilmesine karar veril-
miştir. Gereğini rica ederiz."
Susurluk komisyonunun
bu istemine Genelkurmay
Başkanlıgf nın. "Bizde bu
yönde belgeve raporyok" y a-
nıtını verdiği öğrenildi.
Genelkurmay yetkilileri,
Özel Kuvvetler Komutanlı-
ğı'nın savlandığı gibi hiçbir
faili meçhul cinayete kanş-
madığını ve bu yönde somut
bir iddianın bile gündeme ge-
tirilmedığini belirttiler.
Sulu kar Gok gyrûttulO"
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baftarafı 1. Sayfada
net ortaya çıkıyor. Bugün demokrasiyi bir eldiven
gibi kullanıyorlar.
işlerine gelince, "Bu ülkede demokrasi var..."
Gelmeyince, "Halk böyle istiyor..." '
Durumu o kadar şekilsiz hale getirdiler ki, de-
mokrasinin karşıtı, halkın istemi...
Çok kişilikliliğin bu kadarına pes... ',
Anayasa Mahkemesi. lojman satışını iptal etmiş:
Hoca oralı değil: ]
"Bizi etkilemez. Kafaya koyduğumuzu aynen ya-
parız..."
Bır yasanın, kuralın toplumun her kesimini bağ-J
ladığını anlatmak için genellikle şu deyim kullanılır;
"Bu yasa sadece eşekleri bağlamaz..."
Erbakan böyle bir tanımın içinde olamayacağı-
na göre. nıçin "Anayasa Mahkemesi'nin kararlan bi-m
zi bağlamaz" diyor? '
Türkiye'nin güvenilirliğini sürdürdüğünü kanıtla-
mak için uluslararası kuruluşlardan, "kredinotu"\s^
teniyor. Bir puan düşürülünce Hoca saptama yapn
yor: ı
"Bizi bağlamaz, önemli olan halkın notu..." *
O zaman niçın not istediniz?
Içeriye gelelim... Hükümet iki hazırlık yapıyor: .
-YÖK'ü yok etmek... ;
- Ilçe belediyelerini memurlaştırmak... i
61 ünıversite rektörü Ankara'da toplandı. Ülke-
nin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Bildi-
ri yayımladı:
"Susuriuk skandalının sanıkları kim olursa olsun,
yargı önüne çıkanlmalıdır..."
Vay, sen misin diyen:
"YÖK işinebaksın..." '.
"Bu onları niye ilğilendiriyor?.."
Rektörterin tepkisı de. buna hükümetin çıkışı da
demokrasınin oturduğu toplumda doğaldır.
Ama, ülkeyi yönetenlerin demokrasiyi hazmede-
mediği toplumda olaydır... j
Hemen haddi bıldirile, yetkileri kısıla, ümüğü sı-
kıla, bütçesi kesile... İ
DRYP hükümeti tabıi ki ikinciyi seçti.
Üniversite kamuoyu yıllardır, YÖK'ün daha özerk
bir yapıya kavuşması istemıni vurgularken, RP'Iİ
Salih Kafasr.affedersinız Kapusuz la DYP'Iİ Al-
nza..hay dilim Ali Rıza Gönül YÖK ıçın bir lyilik dü-
şündü:
"Üye sayıs/nın 15'e indirilmesi, 8'inin hükümet-*
çe belirlenmesı. YÖK başkanı seçımınde de Cum-
hurbaşkanı'nın devre dışı bırakılması..."
Oldu olacak YÖK'ü devlet bakanlarından birine
bağlayın...
Bıze, YÖK'ün bugünkü yapısını bile savunmak
durumunda bırakan bu tutum, rtükümetin kendisi-
ni tüm kurumların üzerınde gördüğünü ortaya ko
1
-
yuyor.
Yasal yetki hırsızlığı...
Devam edelim...
Öteki çalışma da anakent belediye başkanlarının
yetkilerinin arttırılması...
ilçe belediye başkanlarına ait olan imar yetkileri-
nin anakent belediye başkanlarına verilmesi öngö-
rülüyor. ;
Buna çalışma değil, "ça/"ışma denir...
Yetki hırsızlığı...
Hem de yasal yetki hırsızlığı...
3030 sayılı yasaya eklenmesi öngörülen madde-
nin can alıcı tümcesi şu:
"...Ilçe veya ait kademe belediyesi büyükşehirin
istemini yerıne getirmek zorundadır. Aksı takdirde
büyükşehir belediyesi tarafından bizzat yenne ge-
tinlebilir..." ,
Bu tümcenın Türkçesi şudur:
"ilçe belediyeleri büyükşehir belediyesinin şube
müdürüdür. Tek başına hareket edemez..."
Hani yerel yönetimleri güçlendirecektiniz?
Bunu, belediye başkanlarını derebeyi yaparak mı,
gerçekleştireceksiniz?
Bu hükümet için hukuk, kulluk demek... Emrine
gir, rahat et...
Bu hükümet için yasa. âsâ demek... Çıkmak is-'
tediğin yere dayanak yap, işi bitincebirkenaraas...'
Hal böyle olunca, diktatörlükle demokrasi de bir-
birine karışıyor, ortaya ucube bir sözcük çıkıyor: ;
Diktarasi... »
Kumarhane karari;
KKTC'ye yaradı ;
LEFKOŞA (Cumhuri-
yet) - Türkiye'deki kumar-
hanelerinyılbaşıarifesinde
sürpnz bir kararla kapatıl-
ması. Kuzey Kıbns'taki
kumarhane ve otel işletme-
cilerinın işine yaradı. Hü-
kümete. özellikle DYP've
yakın olan ve aylardan be-
ri Türkiye'deki kumarhane-
lerin kapatılması kararım
bekleyen ünlü kumarhane
işletmecileri bir süre önce
Kuzey Kıbns'a akın ederek
kumarhanesi olan otellerin
işletmesini devralmışlardı.
Girne'de en büyük ku-
marhaneyı bır süre önce öl-
dürülen yeraltı dünyasının
ünlü ismi Ömer Lütfü To-
pal satın almıştı. KKTC'de
devlet kuruluşlarına yüklü
miktarda vergi ve sosyal si-
gorta borcu olan Asil Nadir
de TC'den gelen ünlü ku-
marhanecilerin tekliflerini
dikkate alarak Jasmine Co-
urtOteli'ni. kumarhane iz-
niyle bırlikte Ömer Lütfü
Topal'a devretmişti. Tür-.
kiye'deki kumarhanelerirr
belirli bir süre içerisinde
kapatılacağmı yetkililer-
den öğrenen diğer ünıü o-ı
tel ve kumarhane işletme-
cileri de Ömer Lütfü To-
pal'ı takip ederek KK^
TC'den otel ve kumarhane
satın almaya başladılar.
Dedeman grubu Asil-
Nadir'in ikinci büyük ote--
lı olan Gazimagosa'daki
Palm Beach ile Gırne. Ça-*
talköy'deki Olive Tredl
otellerini satın aldı. Şım-j
di Dedeman grubu da Ga-j
zimagosa'nın en büyük
kumarhanesinin imtiyazı-
nı taşıyor. KKTC'nin Gır-
ne bölgesindeki kumarha-j
nelerden LA Holiday, Clur>
Lapethos. Oscar, Liman ve.
Acapulco'nun işletmecili-»
ğini bazılannda tamamen^
bazılarında ise ortaklık,'
şeklinde Türkiye'den ge-.
len kumarhaneciler yürii-,
tüyor.
Sigara içenler! Bugün kendinize
değerli bir fırsat verin: Sigarayı bırakın.
TÜRK KALP VAKFI
Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) 10 Hat
Faks: (0212) 212 68 35