Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yonctmenı Orhan F.rinı;0
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya 0 \"azıı>Ien Mudurlerı
Ibrahiın Yıldız(Sorumlu). DinçTajanç
0 Haber Merkczı Mudüru Hakan Kara
0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser
Dı> llaberlcr Şinasi Danışoğlu 0 Klıhbaral
Cengiz V ıldırım 0 Hkonomı Biilent Kı/anlık
0 Kuftur llandan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir V ücelman 0 Makalelcr Sami
Karaören 0 Du7cltmc Abdullah Va/ıcı
0 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bclge
Edibe Suğra 0 Yurt Hjberlen Mehmet Faraç
Vj>inkuıulu
Orhan Erinç. Okla> kurtbökc
Hikmet Çetinka\a. Şükran Soner,
Krgun Batcu Din< ra>anç, İbrahim
V. ıldı/. Orhan Bursalı. Muslafa
Balba\. Hakan Kara.
Mustafa Balba\ 0HabcrMuduru Doğan
Akın Atatürk BuKan No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara
Tcl 4195020 (7 hat). Faks 4195027 0 Izmır Tcmsılcısı
Serdar Kıak. H Zra BK 1352 S Z 3 Tel 4411220. Faks
44191170 AdanaTemMİcısı.Çetin Yiğenoğlu, InönüCd.
M f S No I Kat I. Tcl. 363 12 II. Faks 363 12 15
Mucsscse Muduni Erol Erkut 0
Koordmatör Ahmet Korulsan #
Muha>ebe Bülent Yener # İdjre
Hüs«\in Gûrer 0 işletme Önder
Çelik • Bıfgı-lşlem Nail İnal •
Bılgısayar Sıstem MBrû\et Çüer
MEDY A C: • Yoneıım Kur
Başkanı - üenel Mudur Göll
Erduran • Koordınaıor Rc
Işıtman • Genel Mudur \ ardımc
Vfine Akdag Tel 514 07 5:
5139580-5138460-61.faks 51384
lavan *e Basan: \ cnı Gun Haber Ajansl. Basın ve ^ avıncılık A Ş
-ap Cad 3941 Cagaloglu ?4'34 lst PK Ü46 Istanbul fel (0 212) 512 05 05 120 hatl Fak> (02)2(511 S 20ARALIK1996 Jm.sak: 5.46 Güneş:7.18 Öğle: 12.09 İkındi: 14.25 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.12
Özel üniversitelere büyük destek verirken kendi üniversiteleri için ödenek bulamadı
Devlet, iimvemtesme sahip çıkmıyor
Irigitte
lardofnun
cavası
• Haber Merke» - ' Ve
Tınrı Kadını Yarattı'
fımının yıldızı. ünlii sinema
saıatçısı Brigıtte Bardoı. bir
g^ctcde > ay ıınianan
y;/ı>ında Fransa'da yaşayan
Vüslümanlara hakaret cttiği
gtrıîkçesıvledün Paris
İHıkuk Mahkemesi'rie
çuarıldı. Mahkemede, hiçbir
fasistlık vapmak
ğ ı belırten Bardot.
vne deyazdıklannın doğru
oliuğunu savundu ve aynı
düjiincelen hâlâ taşıdığını
sö/ledı.
RrÜK'ten
sigara uyarısı
• A.NKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Radyo ve
Teıev ızyon Üst Kurulu
(RTÜK) bütünyaym
kurulusjlanna gönderdıği
vazıda, TRT ve özel
televizyonlara, yasadaki
"sigara alışkanlığının
zararlan konusunda ayda en
az doksan dakika uyanci
yavın yapma
zorunluluğunu" hatırlattı.
Öte y andan RTÜK Başkanı
Giineş Müftüoglu. kuruma
yönelık genelge
yayımlayarak, kurumda da
sigara yasağına uyulmasını
istedi.
Alman
geline onay
• VNKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Almanya Federal
Çalışma Bakanlığı, Alman
eş seçımını onaylayan Türk
anne ve babalann oranının
on yıl öncesıne göre artış
gösterdiğini saptadı.
Almanya Federal Çalışma
Bakanfığrnın 1985-1995
yıllannı ıçeren
araştırmasında. Türk
ebeveyinlenn geleneksel
olarak. çocuklannın eş
seçimınde söz sahibi
olduklanna dikkat çekjldı.
Araijtırmada. Türk ailesi
ıçınde bır Alman gelin ya da
damadı onaylayacaklannı
bclirtcn annelerin oranının
y ü/do 3 / 2'den v üzde 50'ye,
babalann oranının ise yüzde
35.3 tcn yüzde 55.9'a çıktığı
belırlendı
Galip Bilgin'e ödül
• Haber Merkezi - Galıp
Bılgın yapımcılığa
ba^ladığınm üçiincü
senesınde ar\ *de yayımlanan
"Klakson" ısımlı trafik eğıtim
programıvla Radyo ve TV
Gdzetecıleri Demeği
tarafindan \erilen Cengiz
Polatkan Ödülü'ne layık
görüldü Bılgın, Ford
firmasrnın sponsorluğunda
bır sene bovunca iki dakika
sürelı kısa mesajlı günde beş
kez>a\ımlanan "Klakson"
programının yanı sıra TRT'de
devam eden "Yaşasın Hayaf
ısimlı bır trafik eğıtim
programı daha çekiyor.
BARIŞ DOSTER
Dev letin, henüz hukuki statüsü tam
oturmayan ve bilimsel alanda da bü-
yük bir belirsızliği bulunan"4
özel iini-
verstteJere". kendi ünhersitelerinden
esirgediği desteği \ermesi. bilım adam-
lannın tepkısıne neden oldu. Bılim
adamlan, sayılan hızla artan özel \a-
kıf üniversitelerinin, önce gerçekten
"özel ûruversite" olmalan gerektiğıne
dikkat çekerek "Vakıf gelirieri ve öğ-
rencilerden aldıklan vükstk ücretle-
rin yanında bir de devletten önemli öl-
çüde para alan bu üniversitelerin hu-
kuki statüsü bir an önce açığa çıkma-
h" dediler. Eski Ünıvcrsite Öğretim
Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Mus-
tafa Altıntaş. gerçekte rüzelkışilığe
sahip olan bu okullara, dev letin para
ve kadro vererek kurumsallaşmı^ kay-
nak aktanmı yaptığını sav undu. İstan-
bul Üniversitesi Siyasal Bılgiler Fa-
kültesı Dekanı Prof. Dr. Ali Ulkü Az-
rak ise de\ letin özel üniversitelere yer-
dıği büyük desteğe karşın, Koç Üni-
versitesi dışında özel üniversitelerin
bekleneni veremedığmi vurguladı.
Devlet üniversitelerinin en masum
ve haklı taleplenne dahi ödenek bulu-
namazken özel üniversitelenn büyük
ölçüde desteklenmesi yüksek öğre-
nımdeyeni birtartışma başlattı. Örne-
ğın Bilkent Ünıversitesi'nın yıllardır
heraçıdan desteklenmesi. 47 öğrencı-
Iı Başkent Üniversitesi'nın 1996yılı içın
devletten, önce 27 milyar. sonra da
150 mılvar liralık yardım alması. özel
üniversıtelenn devlet olmadan nasıl
avakta duracaklan vc bilimsel gele-
ceklennin ne olacağı soruiannı bera-
berindegetırdı. Bilim adamlan, pıva-
sa ekonomısının egemen olduğu bir
ülkede özel ünıversifclerin olmasının
doğal olduğunu. fakat dev letin kendi
üniversıtclenne dc sahip cıkması ge-
rektığını anımsattılar.
Eski Üniversıte Öğretim Üyeleri
• İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak, "Devlet kendi üniversitelerine
gerekeni yapamıyor ve maaş, kütüphane, bilgisayar,
elemanlann yabancı temaslan konusunda çok yetersiz
kalıyor. Bu şartlar düzeltilmezse, özel üniversitelere akışı
durdurmaya olanak yok" dedi.
Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Al-
tıntaş. eski YÖK Başkanı Prof. Dr. İh-
san Doğramaa nın. kendi kurduğu Bıi-
kent"e kaynak aktarmak için vakıflar-
la ilişki kurduğunu anımsatarak "Ha-
zine arazilert, bu okullara belirli siire-
lcr için verilmesinc karşın kullanım
hakkı bir sürc sonra mülki>et hakkı-
na dünüşihor. Cünümü/de Bilkent em-
lakçilik yapıvor. Ünıvcrsite için aldığı
arazive toplu konut >apıp satıyor" de-
dı '
Altıntaş. bu üniversitelerin adında-
kı aldatmacayı ortadan kaldınp "vakıf
üniversiîesryerinc "ö»!İünhcrsite'"de-
menindahadoöruolacaûını savundu.
Altıntaş. "Bütçe ya.sa.sina dayanarak
başka bir yasadeğiştirilemeyeceği hal-
de, özel üniversitelere bütçe yasasıvla
kaynak aktanlıvor. Vakıf üniversitele-
ri kamu tü/elkişiliğinedeğil, özel fü/A'l
kişiliğe sahiptirler. Bunlann 2547 say>
lıyasanın dışına çıkmalan \e kendi özel
yasalanna kavuşmalangerekir. Öme-
ğin. bir iş adamı, kendi kurduğu vakıf
üniversitesine bağışta bulununca bunu
vergidcndüşebilryor. Burayagayrimen-
kulbağışlayabiliyor. Bu. parayı birce-
binden alıp öteki cebine kq> mak gibi
bir şey" diye konuştu
Anayasaya göre üniversıte rektör-
lerini cumhurbaşkanının atayacağına
dikkat çeken Altıntaş, "Oysa vakıf üni-
versitelerinin rektörlerini ya mütevel-
li heyetya da patron arıyor. Bu durum-
da onlann rektörstatüsündeolmama-
lan. kırmızı plaka kullanmamalan ge-
rekir" dedi.
İyi öğrend tercih ediyor
Altıntaj sözlerinı şoyle sürdürdü.
"ODTU ve Boğaziçi gibi üniversite-
lerin basanlı olmalannda en önemli
etkenlerden biri de buralara zaten iyi
öğrencilerin gidiyor olması. Üniversi-
te toplumun beynidir. loplumval kay-
gılar duyarsa başanlı olabilir, salt kâr
amacı güderse başanlı olamaz. Başa-
rı. üniversitenin niyetine bağlı. Özel
üniversiteler şimdilik. devletten yetiş-
miş kadrolarla ayaktaduruyoriar. Me-
zunlarının kaçta kaçı piyasaya yönel-
mevip bilim adamı olacak ve başarı
gösterecek bunu bekleyip göreceğiz."
Altıntaş. bu ünıversitelerin parapo-
lıtıkalannı ise şöyle eleştirdi. "Ozel
>akıfüniversitelerinde öğretim harcı
bin, 6 bin 500 dolar civannda. Yar
Türldye'dekiortalamagelirin 3 kaö. Bu
ralarda okumak için y üksek harcam:
standartlannda olmaklazım. Oysa bu
ralarda okuyanlann hepsi çok zengiı
dealler."
IÜ SBF Dekanı Prof. Dr. Ali Ülki
Azrak da özel üniversitelerin. her aian-
da olduğu gibi bu alanda da kamu hiz-
metlerinin kötü ışlemesi sonucu orta-
ya çıktığını belirterek pazarekonomi-
sınin olduğu bir ülkede bunların kaçı-
nılmazolduğunusöyledı. Azrak, "Dev-
let kendi üniversitelerine gerekeni ya-
pamıyor ve maaş. kütüphane, bilgisa-
yar, elemanlann yabancı temaslan ko-
nusunda çok yetersiz kalıyor. Bu şart-
lar düzeltilmezse, özel üniversitelere
akışı durdurmayaolanak VT>k"dcdı Az-
rak. ABD'de bile özel üniversiteler^
sembolik bır devlet yardımı varken
Türkıye'de bu kurumlara korkunç bir
devlet yardımı olduğunu belirtti.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin gönüllü öğretmenleri, zayıf öğrencilere ders veriyor
Eğîtiıne
6
kış okuHarı' desteğîİPEK VEZDANİ
Sıvil toplum örgütleri, sav unduklan fikir-
lerin yanı sıra. gönüllü yaptıklan çalışma-
larla da artık birçok hizmet alanında sesle-
rinı duyurmaya başladılar. Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Baş-
kanı Türkan Saylan "Devletin yapmakla
ytikümlü olduğu, ancak elinin yetişemediği
yerlerde sivil toplum örgütlerinin ne kadar
önemli olduğunu da böy lecekanıtlamış olu-
yonız"dedi.
ÇYDD, sayısı gittıkçe artan gönüllü or-
dusuyla, eğitim-öğretim faaliyetlenni hız-
la sürdürüyor. Derneğin heryazgerçekleş-
tırdığı yaz okullannın yanı sıra, 5 yıldır
millı eğitime bir destek olarak sürdürdüğü
"Kış okullan" da artık küçümsenemeye-
cek bir sayıya ulaştı. Demek, bugün 13"ü
Istanbul'da olmak üzere 35 ilköğretım oku-
lunda kış okulu projesini uyguluyor. Asıl
mesleği eczacılık, avukatlık. mimarlık, vs.
olan ya da herhangi bir üniversite mezunu
olup da çalışmayan gönüllü öğretmenlerin
ders verdiği okullarda temel amaç, öğren-
cilerin zayıf derslenne destek sağlarken
okuma, anlama, anlatma, sorunlan kavra-
ma ve çözülri ürctme yeteneklerini de ge-
liştirmek. Sağlık taramalannın da yapıldı-
ğı kış okullanndan biri olan Kocamustafa-
paşa'dakı Çağdaş Çocuk Tiyatrosu"nda ise
matematik ve İngilizce'nin yanı sıra tiyat-
ro, bağlama, folklor. el sanatları ve takı
kurslan devam ediyor. Derneğın bır dığer .
faaliyeti de birçok yerde halk eğıtim mer-
kezleriyle ortak olarak yürüttüğü "Yetiş-
kinlere okuma-yazma kursu"
Kış okulu faalıyetlerinın yoğun olarak
Asıl mesleği eczacılık. av ııkatlık, mimariık vs. olan ya da herhangi bir üniversite mezunu olup da çalışmayan gönüllü öğretmenle-
rin ders verdiği okullarda, öğrencilerin zayıf derslenne destek sağtanırken okuma, anlama yeteneklerini geliştirmek amaçlanıvor.
sürdürüldüğü Fatih'te 90 saatlık okuma-
yazma kursunu bitirenlere halk eğıtim mer-
kezıyle işbırlıği yapılarak bırde 180 saat-
lik ılkokul bıtirme programı uygulanıyor.
ÇYDD Fatıh Şubesi'nde gönüllü olarak
çalışan OlcayÖziğci. Baiaftakı Hakkı Ta-
nk Us İlkokulu'nda yürüttüklen kış okulun-
daki çalışkan ve zekı öğrencılen ortaöğre-
tıme devam ettirmek istediklerını. aneak
özellikle kız öğrencilerın aılelennın buna
karşı çıktığını söyledi. Çocuklara ılkokulun
yanı sıra ortaokulda da İngılızce. matema-
tik. Türkçe v e fen derslerinden takv iye >ap-
tıklannı ıfade eden Öziğcı. "Ancakçoğu oku-
ma-yazma dahi bilmeyen aileler, yaşam ko-
şullannın ağırlığı nedeniyle çok ilgisizler,
öyle ki ortaokula geldiği halde Balat'tan dı-
şan çıkmamış çocuklar var~ dıye konuştu.
ÇYDD Genel BaşkanıTürkan Saylan da
derneğin varoşlardakı çocuklann eğıtımi-
ne katkıda bulunmak ıçın çalıştığına dikkat
çekerek **Dev letin yapmaklayiikümlü oldu-
ğu ancakelinin yetişemediğiyerlerdesivil top-
lum örgütlerinin ne kadar önemli olduğu-
nu da böy lece kanıtlamışoluyoruz" dedi. Kış
okullannın VJıilı Eğitim Bakanhğının ona-
yıyla özellikle gecekondu bölgelenndeki
ilkokullardaderslere destek olarak uygulan-
dığını ifade eden Saylan, "Bunun yanı sıra
resim, mü/ik satranç dersleri ve müze ge-
zileri gibi çocuklann zihinsel gelişimini sağ-
lavan, ancak kendi başına yapamadığı sa-
natsal eğitime de yer veriliyor" dedi
Binlerce ayıya
Çinişkencesi
• Ayılardan alınan safranın bazı hastalıklara
iyi geidiğini düşünen Çinliler, sırf bu amaçla
15 bin ayıyı çiftliklerde hapsediyorlar.
ÇeviriServisi-Çin'de özel
çiftliklerde beslenen bin-
lerce ayının içinde bulundu-
ğu içleracısı durumdan kur-
tanlması için kollan sıvayan
hayvanlan koruma dernek-
leri, uluslararası kamuoyu-
nun desteği ıle Çınli yöne-
ticilere önlem almalan doğ-
rultusunda baskı uygulu-
yor.
Ayılar içinde tutuldukla-
n dar ve basık demır kafes-
Jerde değıl ayakta durmak
yana bıle dönemiyorlar.
Acı vesıkıntıdankafala-
nnı demir parmaklıklara
vuran ayılann çilesı bunun-
la da bitmiyor. Bırkaç gün-
de bırhayv anlann yan taraf-
lanndan sokulan bır metal
boru ile safrasalgılan sağı-
lıyor.
Ayılardan alman safra-
nın bazı hastalıklara iyi gel-
dığini düşünen Çinliler. sırt~
bu amaçla 15 bin ayıyı çift-
liklerde hapsediyor.
Herhangi bıruyuşturucu
kullanılmadığından safra
salgısının alınması sırasın-
da ayılar acı içinde bağırı-
yorlar. 10 yıl boyunca bu
çiftiiklerde tutulan ayılar
doğayageri göndenldikle-
nnde artık yürüyemez ha-
le geliyor.
Bugün pek çok ayı türü
yok olma tehlikesi ile kar-
şı karşıya. Birzamanlar As-
ya kıtasının dört bir yanın-
da yaşayan Asya ayılan, ar-
tık birkaç küçük bölgenin
dışında görülmüyor. Çın'de
çeşitli organlanndan yarar-
lanılan a> ılann sayısı 15 bin
civannda. Güney Kore'de
ise sıyah ayı türü tümüyle
tükenmışdurumda. Ayı nes-
lı Çin'detükenmeyeyüztu-
tarken Rus mafyası devre-
yegirerek talebı karşılama-
ya uğraşıyor. Her yıl Rus-
ya'da 4 bin ayı. safra kese-
leri alınarak öldüriilüyor.
Yeni yavrulamış bir anne
ayının öldürülmesi duru-
munda yavrular da ölüme
terk edilıyor.
Cinsel gücü arttırdığına
ınanılan ayı pençesı çorba-
sı Asya mutfağının spesıya-
litesı. Asya'da ayılar, önce
bayıltıncaya kadar sopayla
dövülüyor. sonra canlı can-
lı kaynatılarak pişiriliyor.
Bu vahşet. korku salgılan-
nın hayvanın etını yumu-
şattığı düşüncesınden kay-
naklanıyor
Yasaklann, içenlerin sayısını azaltmayacağı ileri sürülüyor
50 yıl sürecek sigara savaşı
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
SAADET USLU
Sıgarayla Savaşanlar Vakfı Başkanı
L'beyd Korbey. sıgaranın yasaklana-
rak önlenemeyeceğini söyledi. Kor-
bey, sigara ıçimininönlenebilmesi içın
çocuklann erken yaşlarda bilınçlendı-
rilmesını istedi. Kullanımınazaltılma-
sı için en az 50 yıl sürecek cıddı bir sa-
vaşın verilmesi gerektiğını kaydeden
Korbey, "Bunun için sigara paketle-
rinden sağlanacak bir fonu da içeren
Toplumsal Korunma Kanunu hazıria-
dıkr
dedı.
Ubeyd Korbey, sigaraya kesin ya-
saklar koymak yerine, belli kurallan be-
nimsetecek ortamın hazırlanmasını is-
tedi v e "Camilere hiç kimse ayakkabı
ilegirmez, bu bir kurakür\e benimsen-
miştir" dedi. Sigarayla savaşta başan
sağlamış ABD. Kanada, Avustralya gi-
bi ülkelerin ortalama 25 vıl süren bır
savaş sonucunda sigara kullanımını sa-
dece yüzde 50'lere ındirebıldığıne dik-
kat çeken Korbev Türkıye'nın ıçimı
yüzde 10"un altına ındirebilmek ıçın 30-
35 yıl uğra^ması gerektiğını söyledi.
IJbeyd Korbey. mevcut tiryakilerın
ancak yüzde IO'ununsigarayıbırakma-
yı başarabıldıklenni de vurgulavarak
"İ stelik bu orana 5 ila 8 yılda ancak
ulaşılabilecektir. >ani yılda yü/de 1.5 -
2'Iik azalma sağlanacak. Yeni sigaraya
başlayanlannyıllık oranı isen'ry aki va-
yısının en az yüzde 3"ü olunca. sigara
içme oranlannda bırakın azalmayi, ar-
tış bile olacaknr" dıye konu^tu. Sıga-
ray ı "en az 50 yıl savaşılnıası gereken
toplumsal bir sorun" olarak nıteleyen
Korbey. bu savaşın nasıl olması gerek-
tıği hakkında da şunlan söyledi.
u
Savaşın tek bir merkezin koordi-
nasyonunda sürdürülmesi başan için
zorunludur. Ancak bu merke/ tek ba-
şına bir devlet kurumu olmamalıdır.
özerk yapıda olmalıdır. Çok iyi şekilde
uzman kadrolarla donatılmalıdır. Ca-
ri harcamalariçin sürekli iyi birbütçe-
si olmalıdır (yıllık 150-200 milyon do-
lar). \erilecek eğıtim sadece okuilar ile
sınırlandınlmamalı; medya. sanat ve
spor dünyası da bu kapsam içinde yer
almalıdırr
Bütün bunlann gerçekleştirılebıl-
mesı ıçın bır fon oluşturulmasını iste-
yen Başkan Korbev. bu fonun kayna-
ğının da sıgara paketlennden sağlan-
masını önerdı. Yapılan araştırmalara
göre Türkıye'de 30 mılyonun üzenn-
de sigara ıçıeısı olduğuna dikkat çeken
Korbey, bunlann 23 mılyonunun 18
yaşin üstünde. 7 mılyonunun ise 18
yaşın altında olduğunu kaydertı.
TOIİTIK
MODA
-.--/•--•. |
e-posta : tan (a vol. com. tr
Alman mahkûmlar
Bayrampaşa'da evlendi
Yurtdışına eroin ihraç ctmek suçundan tutuklu
Alman uyruklu Kai Uve Hırsch ile Jurgen Dırk
Pöls, Bayrampaşa Cezaevi^nde kıyılan nikâhla
yine aynı ülkenin vatandaşları.lana Pastor ve
Anett VVendenburg ile dünya evine girdi. Törende
çiftlerin yakın akrabalan ile tutukjular ve
Bayrampaşa Kaymakamı Tevfik Özbilgin'in de
ha/ır bulundu. Kai l ve Hırsch ve Jana Pastor ile
Jurgen Dırk Pöls ve Anett Wendenburg'un Türk
usüfü nikâhlan Bayrampaşa Belediye Başkanı
Hüseyin Bürgetarafından kıyıldı. Törende
damatlann nikâh şahitliğini Bayrampaşa Cezaevi
Savcısı Necati Özdemir, gelinlerin şahitliğini de
Turger Press'in sahibi Hamdi Gökbulut yaph.
(Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK)
'Yumuşak, Sevimli ve Akıllı Bir Otorite.
Oakşam, Firuzağa'daki evinde, Esat Adil Bey
demıştı ki: "-... Mustafa Kemal'in 'otoriter-
liği' soldan çok sağa müteveccihtir; siyaset lu-
gatımıza 'komünizm tehlikesi' tâbiri, 1935'ten
sonra girdi!"
Nemli, soğuğu ürperticı birakşamdı: yılbaşına ya-
kın. Rum pastahanelerinın vitrinlerınde, paskalya
çörekleri ve boyalı yumurtalar. Türkiye'de 'soğuk
savaş'hızlanıyor, 'ilerici'kesimı kaygılı. Taksim'de
-Şişli tramvayını beklerken- Hasan Tannkut de-
miştı ki: "-... Esat Bey haklı, cumhunyetı, tek ve
yekpare bir tekamül vetiresı (gelişme sürecı) sa-
nıyotvz, öyle değil!"
Gâzi, demokrat ilerici kesiminin de muhalefeti
ile karşılaşmıştı arna, ama'sı var...
'ilerici' muhalefetin özeleştirisi...
Formasyonu 'Amerikan' iki taraftan, Zekeriya Ser-
tel ve Halide Edip, 1924'ten itibaren onu eleş-
tiriyorlardı: 'otoriter' olduğunu söyleyerek! Heriki-
si de, ömürierinin birkısmını 'gönü/to'yurtdışı 'sür-
günlerinde' geçirdiler; ne var ki, Istanbul'a dön-
dükleri zaman, özeleştiri yapmak dürüstlüğünü ve
yürekliliğini göstermişlerdır. 1924 Anayasası'nın
Gâzi'ye aşırı yetki verdiğinı. onu diktatörlüğe sü-
rüklediğini iddia eden Halide Edip Hanım, onun
ölumünü müteakip yurduna dönünce, ayağının to-
zuyla Sabiha Sertel'e demiştir ki:"-... Sabiha, Mus-
tafa Kemal haklıymış!.."
Sabiha Sertel'in eşi M. Zekeriya Sertel, büyük
bölümü SSCB'degeçen 'ecnebı' hayatının dönü-
şünde, açıkça ne söylüyor?
"... sağlığında biz bu adama karşı hürriyet ve
demokrasi savaşı yapmıştık, hareketlerini dik-
tatörce buluyorduk. Ağaçlan görüyorduk, or-
manı bütün buyüklüğüyle göremiyorduk: Hali-
fe ve padişahtan yana olanlar ona cephe almış-
lardı: İttihatçılarona karşı suikast düzenlemiş-
lerdi. Emperyalistler de memleket içinde is-
yanlar çıkarmışlardı. İstanbul'da bütün halrfe-
ci, padişahçı ve gerici basın Atatürk'e karşı
yaylım ateşi açmıştı. Bütün bu koşullar içinde
demokraksi gelişebilir miydi?" (Türkiye Devrim
Tarihi' III. Cilt. s. 20. Seyfettin Turan, Bilgı Yayıne-
vi).
Gâzi'nın -dolayısıyla ınkılâbın- 'otoriterliği' Esat
Bey'in söylediğı gibi, ıster ıstemez, soldan çok sa-
ğa yönelik olacaktı: Komintern onu destekliyor-
du; zamanın BM'si olan Cemiyet-i Akvam'da,
SSCB'nın çıkarlannı Türkiye savunmayı üstlenmiş-
tı, çünkü 'Sistem' o ülkeyı o örgüte almamıştı. Ta-
nıdığım bütün 'Eski Tüfekler', Gâzi'nin 'komünizm
tehdidi'ni fazla ciddiye almadığında ittifak halindey-
diler. Râsih Nuri Bey, kadirşinas bir jest yapmış,
'erken' cumhuriyet dönemine aıt bazı 'özellikleri'
açıkça sıralamıştır:
"... Atatürk'ün ölümüne kadar genel anlam-
da sol neşriyat ve çeviriler serbestti: 1930'lar-
da, 1932/36'larda her kitap çevrilebiliyor, her tür-
lü kitap yazılabiliyordu. (...) Bugün toplattınlan
birçok kitap, Atatürk zamanında satılabiliyor-
du..."
Ya 'gizli' komünist örgütler, onlara verılen ceza?
1927 Tevkıfatı'nda TKP Lideri Dr. Şefik Hüsnü,
sadece bir buçuk yıla hüküm giymişti; çıkar çık-
maz da. '8.7.7929 gün ve 3764 sayılı pasaportla,
yurtdışına çıkabilmiştr. 1929, 30, 31,32 yıllarında
hüküm giyenler en fazla dört yıla mahkûm olmuş-
lardı. 1932/36 arası mahkûmiyetler ise. 141/142'nin
kabulüyle affa uğramış oldular; üstelik, "ilkşekliy-
de 142'de cezalar altı aydan başlıyordu, 141'de
ise 'cebir' unsuru aranmaktaydı."
Râsih Nuri Bey, inkılâbın 'nefs-ı müdafaa' ref-
leksinin Gâzi'de adeta ıçgüdüsel olarak sağa yö-
nelik olduğunu, şu yazdıklarıyla büsbütün meyda-
na koymuş olmuyor mu?
"... Atatürk döneminde eski ittihatçı nderier-
den asılanlar oldu; Albay (Ayıcı) Arif Bey ve
Rüştü Paşa (Zorlu) bunlardandı. Sanklı yobaz-
lar asıldı, şapka 'devnmine' ve reformlara kar-
şı gelenlerden asılanlar oldu. Nakşibendiler
asıldı. Bu sert tutum, Atatürk devriminin gerek-
lerindendi. Ancak asılan ya da ağırcezaya uğ-
ratılan sol eyilimli tek bir kişi yoktur." (Atatürk
ve Komünizm', s. 361/365. Anadolu Yayınları.
1970).
Her şey yeterince açık ve aydınlık görünmüyor
mu?
önemli olan halk egemenliği...
Ayrıca, M. Zekeriya Sertel'in özeleştirisi, önem-
li bir 'tespit' ıçeriyor; yerinı düşürerek demiş ki:
"... (Gâzi) kişi yönetiminden çok Meclis ege-
menliğine yâni halk egemenliğine önem verdi;
bütün koşullar onun Doğu'lu bir diktatör ol-
masına elverişliydi; fakat, -askerolmasına rağ-
men- yumuşak, sevimli ve akıllı bir 'otorıte' kur-
du; bu 'otorıte', diktatörtükte olduğu gibi kor-
kuya değil, sevgiye dayanıyordu. O, günün ko-
şullannın elverdiği ölçüde bir rejim kurdu, biz
eleştirilerimizi özgürce yapabildik." (Atatürk,
Laiklik ve Demokrasi', A. T. Kışlalı, s. 82).
Zekeriya Bey'in 'tespitini', Gâzi Mustafa Ke-
mal'in Recep Peker'e ve 'faşizan' aygıt önerısi-
ne gösterdiğı sert tepki doğrulamıyor mu?
Gel gör ki 'totahterlik' kanserı gövdeyı sarmıştı.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
httpy/www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html