Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20ARALIK1996CUMA 14 » • • t KULTUR Dünya sinemasmın 'Latin âşığı', İtalyan sinemasmın dev oyuncusu Marcello Mastroianni, 72 yaşında öldü Yüzlerce yaşam, bir öliiıııKıiltur Serv isi - Duny a sıneması- nın etsancvı "Latin âşığı" Marcel- lo Mastroianni. dun sabahın erken saatlennde Pans'tekı evmde yaşa- ma veda ettı "Sivah Gözler' kapan- dı. bır çınar daha vıkıldı VTscon- ti, Fellini gıbı vonetmenlenn oncu- luğunde sınema lanhıne adını altın harflerle yazdıran, savas sonrası İtalyan sinemasmın vazgeçılmez sanatçılanndan bın olan Mastrotan- nı'nın oiumuyle bırlıkte Italyan sı- nemasinda bırdonem sona erdı Bırsuredırtedavıgoren n 2yaşın- dakı unlu o> uncunun olum nedenı- nın pankreas kanscrı olduğu sanılı- yor Ajanslardan alınan bılgıyego- re, Marcello Mastroıannı'nın olum doşeüınde. ıkı kızı Barbara v e Chi- ara, eskı sevgılısı Catharine Dene- u\e ve sınemacı dostu Michel Pic- coli vardı Bırkaç av oncesıne kadar fılm çalısmalannı surduren unlu sanat- çı. son nefesıne dek sınemavla ya- sadı BuyılkıCannesFılm Festıva- lı'nde gostenlen, Şılılı yonetmen Raoul Ruiz ın "Trois vies et une se- ule morf" (Lç Vaşam BirCMum) fıl- mınde bırkaç rol bırden ustlenen Marcello Mastroianni, A\rupa sı- nemasının son ellı yılına damgası- nı vuranenonemlı sanatçılardanbı- rıydı Fransız fılm yapımcısı Tos- can du Plantier. Mastroıannı'nın olumunden hemen sonra yaptığı açıklamada "Çoktan tarihe kan- şan savaş sonrası İtahan «ineması- nı belleklerde>aşatmamıza yol açan de\ sanatçılardan birivdT dedı 1924 yılında Italyada. Fontana Lınadlı kuçuk bırdağkasabasmda dünyavagelen Marcello Mastroian- ni, çocukluğunda aılesıyle bırlıkte Italya'nın sanayı kentlennden Tu- nn'e. daha sonra baskent Roma ya tasındı 19 yaşındavken Roma'vı ısgal eden Nazı bırlıklennce tutuk- lananvekuze> Italyadakıbırçalıs- ma kampına gondenlen Marcello Mastroianni. savas sona erdıkten sonra Roma'yadondu. bırsure mu- hasebecılık yaptıktan sonra Roma Lnıversitesi'ndeegıtımgordu Mı- marlık yapmayı planlayan Mastro- lannı'nın bu dıleğı hıçbır ?aman gerçekleşmedı, okulday ken amator topluluklarda başladığı oyunculuk karıverını vasammın sonuna dek surdurdu Lnlu Italvan sınema yonetmenı Vıscontfnın "Bevaz Ccceler" fıl- mındekı roluy le Fcdenco FcUini'nın dıkkatını çeken Marcello Mastro- lannı l%0 yılında bırlıkte yaptık- ları "TaClı Hayat~la uluslararası çapta un kazandı Mastroianni, bu ve daha sonrakı fılmlerınde. ro- nıantık \e karızmatık gorunumu \e cana yakın tavırlarıv la. smemada çağdas Avrupa'nın sımgesı halıne geldı 1970 yılında Cannes Fılm Festıvalı'nde "Kıskançük Dramı" I W d e "Siyah Gö/ler~le ıkı kez en ıvı erkek oyuncu odulunu kaza- nan unlu sanatçı, Sophia Lorcn ıle bırlıkte vaptığı "ftahan Tarn E>li- lik". "Rahibin Kansr, "Dıin, Bu- giın >e Vann". "AyçiçekJeri" ve "Gvel Bir Gun" hlmlenvle de bu- vuk bır havran kıtlesı topladı 1993 vılında Fransız sıneması- nın "Oscar'ı sayılan CesarOdulle- rı Gecesi'nde sınemaya olan omur boyu katkılanndan dolayı ozel bır Cesar odulu alan avnı \ıl kendısı- ne "Legion d'Honneur' venlen Marcello Mastroıannı son \ ıllarda Angelopoulos un "Ancı" (19X6) Mihalkov un "Siyah Gozler" (I98 7 ) Scola nın "Splendor" (19X9), Tornatore nın "Herkesin Keyfi Verinde", Robert \ltman ın "Pret-a-Porter" tllmlerınde rol al- dı Bır sovleşisinde nıeslek vaşa- AşkainaıuınAkdenizli SUISGUÇ4RAf\ Modem sinemanın dev aktörlerindendi. Marceflo Mastroianni oldu Kuçukken sey- rettığımız, çoğu De Sica tezgahından çıkma. la- tın co^kusu ve ta^kınlığıvla çocuk belleklerı- mızde ver etrııs kımı İtalyan guldurulennde gencecık, kuturkutur Sophia Loren'ınçev resın- de per\ane gıbı dolanan. goğsunden fırlay an gur kıllan \e Roma uygarlığından kalma, keskın hatlara sahıp . temız çehresıvle anımsadığımız. çapkın İtalyan delıkanlısı Marcello Mastroian- ni 195O'lı yıllardan ]990")ara uzanan gorkem- lı karıyenylemodernsınemanınde\ aktorlenn- den bın olageldı. o gundcn bugune Guldurulerle ıse ba^layıp gıderek dram ağır- lıklı cıddı fılmlere kayan ve hemen hemen ya- nm yuzvıllık kanyen boyunca Fellini. DeSica, \îsconti,.Antonioni,Pietro Germi, Taviani kar- de^ler, touis Malle, Marco Ferreri, Ettore Sco- la, GiuseppeTornatore. vbgıbıen *baba'\onet- menlerle çalısan Mastroianni. tartısmasız gunu- mazun en ıvı aktorlerının başında gelıyordu Fılm çalışmalannda tıtız. dısıplınlı olan. ustune y apıstırılmış "baştan çıkancı Kazanova' etıketın- den nefreteden. tılmlerı kadar a^kları ve ıliskı- lerıyle de magazın basınının gundemınden ın- meyen Mastroianni nın. 1950'de evlendığı tı- yatrocu kansı Flora Carabella'nın ustune sev- dıgı bazı unlu kadınlarla surdurduğu tutkulu beraberlıklennekarşın, buyuk bırdostlukiabağ- lı kaldığı kansindan hıc bır zaman bosanmadı 1924 dogumlu, çogu sınema tanhıne geçen 125"ı askın filmde dokturmu 1 !, efsanevı baştan çıkancı unune karsın kadınlarla ılıskılerı hep buhranlı ve karmaşık geçmış, her yaşta aşka tnanmış, tıpık Akdenizli Mastroıannı, 1971 "de Fransa'da fılm çevınrken tanısip a^ık olduğu Catherine Deneu\e'le patlak veren tutkulu ılıs- kısı sonucunda. ıkıncı kez kız babasi (Chiara Mastroianni) olmuştu Genelde hep sevgılıle- rınceterkedılen. kendını hıçdevakışıklı bulma- yan.Catherine Deneuve, Fa>eDunaway vb un- İu kadınlarladılleredu^en aşklaryasavan Mast- roıannı'nın kadın kolleksivonu, Sophia Loren Antonella l.ualdi. Silvana Mangano, Davtn Adanıs. \nita tkberg, Jcanne Moreau, Maria SchelLStcfania Sandrelli lere kadar uzatılabıle- cek, hay lı uzun bır lıste olusturur aslında Fılm setlen dı^ındamazbut \e utangaı, takılan aktorun, vıllar yılı karşı cınsın bunca ılgısinc mazharolmasını 'Tatlı llayaf. 'SekizBuçuk'gı- bı ba^yapıtlarla onu doruğa çıkaran vonetmen Fellini soyle açıklar " Marcello kadınlarda. fena halde hem anaiık hem de kadınlık hissini uyan- dınrçunku" Son bırkaç vıldır kanserden mus- danp olduğu bılınen ve uzatmalan ovnavan, sı- nemanın son 30-^S yılına damgasını vurmus bu buyuk aktor. genye 'Otto e Me//o'.'Ge- ceYOnuncu Kurban'.'Kıskançlık Dramı''So- nuncu Leo'.'Çılgın Fahişe/AllonsanfanYBirbiri- mizi o> leçok seMniştik ki','Buy uk Tıkınma'.'To- do ^Iodo•.'0^el Bir GunVKan Da>ası','Te- ras'.'Varennes Gecesi'.'Sivah Gozler'. \Splen- dor'.'Saat Kaç'.'Bir iki uç tıpp' en son "Bulutla- nnOtesinde' vb gıbıburadasayamayacağımı/. vığınla tılm bırakarak perdevı ındırdı nıındakı sirrı soyle açıklamıstı "Kendimden hep daha vaşlı adam mllerini ov nama>ı rervih ettim. Bo> - lece sevirciler hiçbir zaman Bak. Marcello nasıl da yaslanıvor' dije- mediler™" Fılmlerınde genellıkle bırbırın- den oldukça tarklı karakterlerı can- landıran Marcello Mastroianni. bır sure once Scanorama dergısıyle yaptığı bır so\ lesıde de meslek ya- samını şovle ozetlıvordu "\edir beni peşinden surukleyen? Doğrusu bilemiyunım... Ba/en bu kadaryaş- lanmama karsın. sanki mesleğımin ilkyıllannı yaşıvormusunı gibi hâiâ bu kadar yoğun çalışıvor olmama kendim de şaşnonım. Bu bir muci- /e sayıimaz mı? Biriikte başladığı- mu dostlanm sırayla topraga kanştılar. ama ben kırk \ ıldır hâlâ a\ nı şe>i vapıvorum. Bcl- ki de kendimi vaşamın \e isi- min akışına bırakhğımdan... Hiçbir zaman yanmmı hesap- lamadım. Hatta prufe!>>onelce da\ranmadığımı bile S4İyleve- bilirim. Ne sinemava. ne de ti- vatrma j^rçekten o işinadamı gibi vaklaşiım. kendimi film- den fîlme. \onetmenden >o- netmeneattım. Film.farklı bir kentte »apılnorsa. bunu Ro- ma'dan uzaklaşmak için bir nJanaksaydım, her >önetmen- le yenı bir maceraya atılmayı goze aldım. Hep iyimserdim. Zaten sonuçta. bir oyun değil miyaşadığımı/'.'-" l"95() yılında Flora Cara- bella ıle evlenen ve bu evlılı- ğınden Barbara adında bır kı- zı olan Marcello Mastroıan- m'nın. Catharine Deneuvc le bırlıktelıkten doğan Chiara adında bır kızı daha bulu- nuvor Aktörlük onun için zevkle, coşkuyla, ama hiç kasılmadan sergilenen, hınzırca bir oyundu 'Muhteşem oyun' sona erdiKûltür Serv isi - Marcello Mastroianni, 1993 yılında Hurnyet gazetesınde Zeş- nep Atikkan'ın vazdığı vazı dızısınde yaşamında pısmanhk duyduğu hıçbır şe- yın olmadığını belırtıyor. 'ölıimü esefle düşündüğünü' soyluvordu "İnsanın öl- mek zorunda olmasu hiç hoşuma gitmiyor. Vok olmak ne kadardehşet verici birdu> - gu. Bu nedenle. insanlan 150 yaşına ka- dar vaşatacak oian mucize übbı beklivo- rum. Gençken, "\aşlanıp tekerleklı san- dalyede aptal gıbı yaiamaktansa. olmek daha ıyf derdim. Şimdi ise, Tekerleklı sandalyeyı bınsı ıtsın. razıyım.__ama ben olmek ıstemıyorum' diyorum. Ölıim do- ğal bir olaydır diyecek kadar inanç sahi- bi değilim. Başka bir dünyay a gideceğime de inanmıyorum. L stetik Tann ile de aram çok iyi değil. Onunla ept\v polemik yapı- yorum." En çok se\dığ7 fılmının 'SekizBuçuk' olduğunu belırterek bu fılmın son cum- lesını ısrarlayınelıyordu "Hayat çok gü- zel, beni olduğum gibi kabul et." lCendısı- ne yakıştınlan 'Latin Lover' (Latın Se\- gılı) deyımını de 'Amerikan sersemliği' olarak nıtelendınp. "Dolce V'ıta'yıgördü- ler ve beni bir kategoriyeyerieştirdiler. Üs- teü'k çok cahiller, "Dolce Vıta'dan sonra çok farklı rollerde oynadım 1 " derken tı- yatrogeçmışi nedenıyle herhangı bıretı- ketın tutsağı olamayacağmı soyluyordu 'Dolce Vita' yaşamının donum nokta- sıydı 1962 yılında çev rılmeye ba^lanan fıîm, 15 Şubat 1963'te Italya'da gosten- me gırdı Fılm kısa surede tum dunyada buyuk ılgı topladı Mastroianni, ustası FeUini ıçın şunlan soyluyordu "Birak- töriçin, Fellini'yleçalışmak.onun kafasın- daki kişiliği en iv i şekilde canlandırabil- mek için. yonetmenin büyük bir ustalıkla aktardığı kesin işaredere uymayı kabul et- mektir. Onemli olan. yazann, yönetmenin ortaya koymak istediği espriyi. dunvayı anlatmaya çalısmak. onunla a>nı dalga boyutlanna ulaşmaktır. Ancak bu şekilde, safıici Mr işbirliği gerçekleşebilir." Fellini€e Mastroıannı'yı verıcı, sadık ve bılge bır ınsan olarak nıtelendınyordu "Onun gibi bir dosta ancak peri masalla- nnda ya da 30'lu yıllann Amerikan film- lerinde rastianır. Marcello'yla birbirimi- zi çok sık görmeyiz. Bu da belki. derin dostluğumu/un önenıli bir nedeni. Düşunceli. akıllı. canlandırdığı tiplerin kişiliğine kolaylıkla girebilen rahat insan Marcello"\ la çalısmak. gerçek bir ze\ ktir. O canlandırdığı kişivi, çekim sırasında keşfeder. Makyaj yapılırken. giyinirken, saçlan taranırken hiçbir problem çıkar- maz. Sadece çok temel şeyler için talebi vardır. Onunla her şe\ çok sade, doğal, huzurludur. Bu rahatlık. onun çekim sı- rasında uyuyakalmasına kadar varabilir. İşte. bu bilinçli uzaklık. hatta bir çeşit \okluk' Martello'yu canlandırdığı kişi- liklerin derinliğine sınırsız bir biçimde gönderir. O, filmin macerasına kendisini keyif ve güvenle bırakır; bu anlamda si- nemayı aşar. ö>kü>ü hayaüa buluşhırur. Marcello,çok i) i anlaştığım bir okul ar- kadaşı gibidir. Onun için dostluk kuralsı/- dır. Bir şcvleri beraber yaşamak. buluş- mak, aynı şakalan. yalanlan paylaşmak demektir. Bu liseli yaşam biçinıi. platoda dadevameder. Vktöriüğununmutlakhâ- kinıi olan Marcello. bence ideal bir psiko- lojiye sdhipfir. Filme başlamadan önce, Marcello'yla oturur bir sure konuşuru/. Bunu. sanki yeni bir yolculuğa çıkmaya hazırianan iki insan gibi yaparu." "Ovnanıak. ne kadar guzel bir oyun" dıyordu Marcello Mjstroı.ınııı \ktorluk onun ıçın "muhteşem bir oyundu'% "Zevkle, coşkuyia, ama hiç kasılmadan sergilenen, hınzırca bir oyun" Aktorluk ıçın çocuk vonu olmasi gerektı yanı bı- raz naıflık Tıyatroonun ıçın bırokul. sı- nema ıse bır tur tatıldı "\ iscontt tiyatro- sunda çalışmış olmam benJm için gerçek bir diplomadır. Sinema kan'yerimin ilk vıllannda gundüz sinema akşam tiyatro yapıyordum. İşin başındayken, tiyatroda isim yaprnış olmam sinema için bir deza- vantajdı." Aktorluk tam bır 'fahişemesleği'ydı o- nun ıçın çunku kendını teshır edıyordu Rol seçımınde ıse hâlâ kendını 'fahişeler gibi pazarlarken' zorluk çekıvordu 150'nın ustunde fılmı vardı \eyılda ba- zen uç fılm çevırdığı oluyordu Cunku fılm çev ırrneyı çok sev ıvordu Lç ay hlm yapmadan kalsa. ıçını ınanılmaz huzun kapl ıvordu "Sinema ne kadar muhteşem. her seferinde başka bir insanın kişiliğine büninıiyorsunuz." Baskalarının kı^ılığı- ne burunerek ya^ayan bır aktor olmasa da bıraz oy le olduğunu kabul etmek zo- rundavdı "Bumesleğiseçerken.insan bil- meden sürvkli bir kaçışa da angaje olmuş oluyor. Çiinkü, başkalannın başına gel- miş olan olaylan, sorunlan yaşamak da- ha kolay. Bir anlamda si/ gerçeklerden kaçmışoluyorsunuz." Hiç bır zaman kah- raman rolu oynamamı^tı çunku o bır 'anti-kahraman'dı Amerıkdn sınemasını bır "kaçış sine- nıası" olarak goren Mastroianni bunu -.e\ - mıyordu "İtahan komedisi olarak ku- rumlan sorgular. kendi kendimizle alav ederiz, problemlerimizi gündeme getiri- riz." Hıçbır zaman polıtıka yapmamıştı. ancak sağ mesaıı oian fılmlerde de rol al- mamı^tı Belkı. 'eskitipbirromantiksos- yalist'tı o "Eskiden hepimiz birşeylerin değiseceğine inanıyorduk. Bugun, artık böyle bir umut yok. Artık. sadece blucin vesavaş var. Vaşamakta olduğumu/ ente- lektuel kri/dc. fikir cücesi olduk." YAZI ODASI SELİM İLERİ Bir Kitabevi Istanbul'da kıtabevlen yenıden çoğalmaya başla- dı Kıtabevlerı ılk gençlığımın en buyuleyıcı mekânla- rıydı Ugrak edındığım ılk kitabevi, dedem Sabri Yal- çuk'un Kadıkoy Altıyol'dakı kıtapçı dukkânıydı Onlar ıkısı yan yana ıkı dukkândılar, bırının ahşa- bı yeşıle -dedemınkı- oburunun kırmızıya boyalı ıkı kıtapçı Inanmak kolay değil ama, bırbınne bıtışık ı-l kı kitabevi bırden' Bu soyledığım, 1958 fılan olmalı Orada, dukkânın bır koşesınde çocuk kıtaplannı okurdum Buyukler ıçın yazılmış kıtaplann, roman- lann, oykulenn kapak resımlerıne bakıp hulyaya da- lardım Daha once de yazdım Bu kapaklar bırer ruO yaydı Hüseyin Rahmi'ler Halide Edıb'ierartardasıra- lanmıştı Kerime Nadir'ın Esat Mahmut'un gozde yıllanydı Sonra Peyami Safa'nın karton kapaklı. ka- pağı mavı de ılustrasyonu -bır kadın ve bır erkek- sıyah Bız Insanlar'ı bır gun okuyacağım kıtaplann ba- şında gelırdı O Bız Insanlar adından acı bır şeyler alımlardım ' Sonra Cıhangır'den Taksım'e çıkıp Beyoğlu'nun Krtap Sarayı'na dadandığım zamanlar geldf Bu Kı- tap Sarayı'nda pek çok mutlu saat geçırdım Gala-« tasaray Lısesı'yle bırlıkte Hachette Kitabevi hayatı-, ma karıştı Lıvre de Poche'tan sayısız kıtabım oldu^ Colette'ı Maurıac'ı okumaya bayılırdım Da-ı, udet'nın Değırmenımden Mektuplar'ı zaten ders kı- tabımızdı ı Once Kıtap Sarayı kapandı Ustelık yenne boza-, cı, şıracı açıldı Sonra butun Istanbul'da kıtabevlen-, bırer ıkışer goçmeye koyuldular > Açıkhavada kıtap sergılerını ne saklayayım, ıştalv açıcı bulmuyordum Kıtabevıne gırmenın. raflara- bakmanın, kıtapları 'gorme'nın tadı gıttıkçe azalı-J yordu O eskı kıtap satıcıları yazarları kıtapları 'bı-. len' satıcılar da kaybolmuştu .' Bence kıtabevlennın yok oluşuyla edebıyat esen-y nın saygınlığı azalmıştı Torensı havayı soluyamaz ol- muştuk Kapkaççı bır duzen ıçınde kıtap asıl değe- nnı yansıtabılır mı' •> Ne var kı o kapkaççı duzen bır kez saltanat kur-1 muştu Cağaloğlu'nun eşsız kıtabevlen bıle sonuk-- leştı, kımılen kapandı, kımılerı kırtasıyecı olup çıktı ! Şımdılerde bır şeyler oluyor, bır şeyler değışıyor' Yenı yenı kıtabevlerı açılıyor Ozellıkle Beyoğlu'nda-J canlılık sozkonusu l Beyoğlu'ndakı kıtabevlennın en yenısı Adam Ya- 7 yınlan'nın Mezun olduğum Ataturk Lısesfnın soka- 1 ! ğında Kuçukparmakkapı değil mıydı sokağın adı? Geçen akşam Adam Yayınlan'nın kocaman kıta-' bevıne grttım Kapıda sevgılı Turgay Fişekçı'ye rast- ladım Derken sevgılı inci Asena. Eskı bır Beyoğlu apartmanını sıl baştan duzenlemışler uç katlı bır kı-' tabevı oluşturmuşlar Dorduncu katta yayınevı Ger-' çekten gorulmeye değer ikıncı katta sevımlı bır Adam Mola kahvesı var, Duygu Asena da gelınce, bır sure kahvede oturduk Sağımızı solumuzu bezeyen resımlerden gozlerımı alamadım. v Tam yanımda. tam arkamda Zeki Faik İzer'ın ıkı resmı Bırınde babacan. denız renklı bır balık Ote- kısınde Uzakdoğu esıntılı eflâtun fıgurler, fıguPtimsij- 1 ter < Gozlerımı kapar kapamaz Cıhangır 1 Kumoılu Yo- kuş Sokağı'nda 32 numarada oturuyoruz Uç beş 1 apartman aşağımızda, bırgırış katındaZekı Faık Iz- eroturuyor Evının genış penceresınden ıçenye, okul donuşu, hep bakıyorum Dıyebılırm kı 'resımler'\e ılk kez karşılaşıyorum Zekı Faık tuvalı başında Dokuz on yaşındayım Ama usta Zekı Faık beni evıne da-. vet edıyor ve resım sanatından soz açıyoH Bana soz', açıyor 1 Incı'ye soyledım O çağrı, o anlatış olmasaydı ha-' yatımda, resımlere boylesıne vurgun olabılır mıy-, dım 1 Sonra beşıncı katta yıne resımler, Burhan Uygur^ eskı bır dost olarak aramızda Cihat Burak, Metin Eloğlu, Bedri Rahmı... Adeta kuçuk bır muze Bu-^ radayalnızkıtaplareşlıketmıyor, her gun uğrayıpgo-' rebıleceğımız resımler de bızımle bırlıkte Ya o kıtaplar Hele uçuncu kattakı şıır kıtapları .' Cahit Külebi'den Oktay Rifat'a, Nâzım Hikmet'ten J Ercument Behzat Lâv'a Şıırler arasında bır ulke' gezısı Kıtabevlennın çoğalması, kıtaba, edebıyata yenı- den gonul verışın ılk adımı Bır omur boyu kıtaplar- la mutlu oldum Mutluluk nedır dıye sorulsa, kıtap- lar okumak. kıtaplar edınmek, kıtaplar arasında ya- şamaktır derım Kutlu olsun Adam Yayınlan'nın krtabevi gınşımı 1 Bcmekçi kitaplarını jmzalıyor ANK.AR.V (Cumhuriyet Biırosu) - Gazetemız yazan Mustata fckmekçı. kıtaplannı ımzalayacak Mustafa Fkmekçı yann Ilhanılhan Kıtabevı'nde okurlanna tum kıtaplanm ımzalayacak Bayındır Sokak 23 6'da bulunan ve aynı zamanda Cumhunyet Kıtap Kulubu Temsilcılığı'nı yuruten Ilhanılhan Kıtabev fnde saat 14 00 ıle 17 00 arasında Ekmekçf nın ımzalayatagı kıtaplann adlan soyle "Eylul Yazılan. Domuzuna Yazılar. Çanklılar, Tılkı ıle Kuyruğu. Gun Ola Harman Ola " BUGLN • TANBl Rİ ÇEMÎL KONSERİ saat 19 30da CRR Konser Salonu"nda • NATUREL SAM BARda Burhan Şe^en. Gokhan Şesen ve Tevfık Turan sahne alıyorlar (414 77 66) • JAZZ STOP BEVOĞLL SAHNESİ'nde saat 21 00'de Invıctus ızrubunun konsen yeralıyor (252 93 149 " ' • FOTOĞRAFEVtnde saat 19 00"da Emrah Çavaz ve Grup Nobetçj'nın konsen yer alıyor (251 05 66) • BOGAZİÇİ L1SİV ERSİTESİ SİNEMA KULLJBL! nde saat 16 30 ve 19 30Ua Full Metal Jacket adlı fılm ırostenlıyor (26ı 1244) • BAKIRKO^ BELEDIV ESİ HALK DAINSLARI GÖSTERİSİ saat 20 30'da Yunus Emre KuJtur ; Merkezı'nde gerçekleştınlecek (661 19 42) • CİHAN DEMİRCİ Oze! Beykent Lısesı 'Gençlık ' ve Kıtap' şenlığınde saat 13 00 te 'Gulerken ,' Duşunmek* baijlıklı bırsoyleşıde bulunaeak (872 1125 i • MEHVEŞ EMEÇ ?\\ ANO RESİTALİ saat " 20 30'da Atakoy Kultur Kolep Eğıtım Vakfı'nda (559 04 88) • Tİ\ VTROÇİSE\Tİ saat 20 30'da 'Açık Evlılık" adlı oyunu Martı Sanatevı nde sahnelıyor (293 81 37) • SINIRSIZÇEN RE VOLCLLARI saat 19 00da Tarık Zafer Tunaya Kultur Merkezı'nde 'Yakındoğu'dakı Gelısmeler ve Polıtık Vakla^ımlar' ' konulu bır panel duzenlıyor • ŞİİR L'ZAV I LABORATL VARI saat 18 00de . Bılsak'ta 'Avangardızmın Tanhınde Şıırsel ve Resımsel Imgenın Rolu başlıklı bır soyle^ı - duzenlıvor ^