Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
<2f ARALIK 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
• 6 yıl sonra
CHP'de
-kadm
kurultayı
toplanıyor
AMCARA (Cumhuriyet
r
BihDSu)-CHPgenç!ik
Tcuultayının ardından, I6
yıl ıradan sonra kadın
kuultayı da toplanıyor.
"Döt adayın yanşması
fbek enen kurultayda,
TÜKİye'nin her yanından
«gel'.cek kadınlar
-sonmlannı tartışacakJar.
-CJ-P Genel Sekreter
,-YarIımcısı Birgen Keleş,
.** 12EylüJ"iin bir Lri daha
^-siliriyor. Kadın kollannın
siymette hak ettiği yeri
-bulnası son derece önemli"
ded. TBMM'nin geçen
,yasima döneminde
"gercskleştırdiğt anayasa
__değşiklıklerine uyum
•yasdân çıkanlmamasına
4.arşn. CHP kadın \e
"gendik kollan
Tiygılamasını yaşama
'geçi-mek ıçin kollan
-sıvaJı. 22 aralık pazar
-güni Sciim Sırn Tarcan
>Spoı Salonu'nda
»gerçîkleşecek kurultay,
rGen;l Başkan Deniz
BayLal ın açış
Jconujmasıyla başlayacak.
Dahi sonra. "Kadınm
statisü ve hukuid
jtlurınıu". "LaikJik ve
kadıı". '•Kadın sorunlan
, (ailede, çalışma yasamında,
kırsd kesimde.
jjecelonduda. e\
1
hizmetlerinde)", "Kadın ve
f
egitin'*, "Siyasette kadın"
konulannda oluşturulacak
''komisyon lar çalışma
yapacak \e kurulta> sonuç
bildirgesinde bu
^çalışmalara yer verilecek.
Kurultayda. CHP Kadın
••Kollan Gencl Başkanlığı
için 4 adayın yanşması
bekleniyor. Istanbul il
.yönetimindc görevli
Güldal Okutueu ile Ankara
örgütindcn Bcdia
.Söylemez, Demet Işık ve
Nazmiye Halvaşi'nin
başkanlık yanşına
hazırlandığı bildirildi.
'CHP Genel Sekreter
Yardımcısı Birgen Keleş.
"Kurultaya 958 delege
katılacak. Bunlann hepsi
' liyor, aynenÇ g y y
normal kongrelerden
geçmiş gibi geliyorlar"
'dedi. Keleş. bu kurultayın
CHP tanhindeki 10. ka'dın
kurultayı olduğunu
vurgulayarak şunian
söyledi: "Böylece, 12
EylüTün bir i/i daha
.siİinmiş oluyor. Kadın
kollan. kadınlann siyasette
.hak ettiği yeri alması
açısından son derece
önemli. Kadın kollarına ne
gerek var, diyenler var.
.Kadınlar erkeklerle birtikte
eşit koşullarda politika
yapıyorlarsa yapmaya
devam edecekler. Kadın
'kollan, bu şekilde politika
yapamayacak kadtnlan
politikaya çekmek
açısından fevkalade önemli.
Pülitikayla ilgisi ov
?vermekie sınırlı kadınlann
-kendi özgür iradeleriyle
karar vermelerini
sağlayabilmeleri açısından
jia çok önemli."
Kısa... Kısa.
-BBirleşmışMilletler4.
Dünya Kadın Konferansı
ısonuçlannın uygulanması
ve izlenmesine ilişkın ulusal
eylem planı hazırlık
toplantısı dün başladı.
• Türkiye Kamu
^alışanlan Sendikalan
gConfederasyortu'nun
(Türkive Kamu-Sen) 21
aralıkta kızılay
MeydanTnda düzenleyeceği
mitingin haarüğı sürüyor.
• Cumhuriyet
hükümetlerinin ünlü Adalet
Bakanlanndan Mahmut
Esat Bozkurt. ölümünün 51.
yılında bugün anılıyor.
• Türk-İş Genel Başkam
Bayram Meral, hükümetin,
enerji sektöründeki
işletmeleri satma karannın.
-belli kuruluşlan belli
kişilere peşkeş çekme planı"
olduğunu söyledi.
• Çanakkale'de. İnsan
HaklanDerneği(İHD)
üyesi olduklan gerekçesiyle
6 öğretmen hakkında
soruştuıma başlatıldı.
• KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş, Ada'daki
dengenin Yunanistan lehine
çevrilmek istendiğini. bunun
da Kjbns Rum Kesimi'nin
Avrupa Birliği'ne iiyeüğiyle
sağlanmaya çalışıldığını
bildirdi. Denktaş, "1997.
hepimiz için zor bir >ıl
olacak" dedi. Balıkesir'den
karayoluyla dün sabah
Edremit'e geçen KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş,
ı Kaymakam .\li Muhsin
] Naİdpoğlu'nu ziyaret etti.
Tayan, 50 trilyon liralık bütçe oyununda Erbakan'ı suçlamamaya özen gösterdi
Müşavir DYP'yi kandırdıAN'KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Savunma Bakanı Turhan Tayan.
hükümetin RP kanadının gırişimi sonucu
savunma bütçesinden Başbakanlığa 50
trilyon lira aktanlmasından bir müşavirı
sorumlu tuttu. "RP'nin ordudan intikam
oyunu" olarak yonımlanan uygulama
nedeniyle koalisyonda gerginlik
yaratmamaya özen gösteren Turhan
Tayan. "Başbakanlık'ta bir müşavirin
işgüzarlığı. Bu aktarımın yürürlüğe
girebilmesi için onayım gerekiyor" dedi.
Tayan dün düzenlediği basın
toplantısında. TBMM Genel Kunılu'nda
görüşülmesi sırasında Milli Savunma
Bakanlığf ndan 50 tnlyon liranın ar-ge
çalışmalannda kuilanılmak üzere
Başbakanlığa aktanlmasının Yüksek
Askeri Şûra'nın son toplantısında 58
ırticacı subay ın atılmasıy la ilgisinin
olmadığını savundu.
'Onay vermem''
İsrnini açıklamadığı birbaşbakanlık
müşavirinin hazırladığı birönergeyı. RP
grup başkanvekillerine ve Genelkurmay
Başkanlığı'nın da haberdar olduğunu öne
sürerek DVP grup başkanvekillerine
imzalattığını belirten Tayan. söz konusu
tnüşavirle ilgili incelemelerin sürdüğünü
söyledi. Milli Savunma Bakanhğf nda ar-
ge çalışmaiannın Savunma Sanayi
Müsteşarlığı. üniversiteler ve TÜBİTAK
gibi kuruluşlarla eşgüdümlü bir biçimde
sürdürüldüğünü vurgulavan Tavan.
"TBMM'deki girişimin u>gulanmasının
pratiği yok. Malive Bakanı ilegörüştüm.
Bu aktarmanın > ürürlüğe girmesi için
benim onayım gerekiyor. Ben bu onavı
vermem" dedi. Tayan. Cumhuriyet'in
sorusunu vanıtlarken de. "Bir kuruş
aktarabilmişler mi? Havır. \'ine Milli
Savunma Bakanlığı'nın inisiyatifine
bırakıKorsa, niye gerek görmüşler böyle
bir önergeye. Milli Savunma Bakanlığı
içûıde zaten ar-ge dairesi var"dedi.
RP Genel Sekreten Oguzhan Asiltürk.
Cumhuriyefın konuyla ilgili sorusuna şu
vanıtı verdi: "Bakanyanlış
bilgilendirilmiş. Önergede Milli Savunma
Bakanı'nııı görüşüyle askeri amaçb ar-ge
faaliyetlerinde kuilanılmak üzere
aktanlabilir deniyor. Vok efendim \ AŞ
karanyla tepkiymiş, böyle göstenmekten
ne kazanılır? Bakanı meslektaşlannız
yanlış enforme etmişler."
Baykal, Afyon'da halka seslenirken kirli ilişkileri ortaya çıkarmanın zorunlu olduğunu söyledi
4
Sıısurhık demokrasi sınavı'
POLAT V1LMAZ
AFYON-CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal.
Susurluk olayında bir
demokrasi sınavı
verildiğini belirterek
"Eğer biz bir de\ letsek.
bu konuy u aydınlatmak
zorundayız. Bunu
yapamazsak. ne
Cumhurbaşkanı'nın ne
Başbakan'ın ne
hükümetin ne de
Meclis'in halkın
karşısına çıkacak y ü/ü
olamaz" dedi.
Çeşitli açılışlar yapmak
üzere Afyon'un Sincanlı
ilçesine bağlı Taşoluk
beldesine gelen Baykal.
burada düzenlenen
açıkhava toplantısında
halka hitap etti.
Sözlerine. "Türkiye'de
birdeprem oldu. Bir
buçuk aydır sallanıyor
Türkiye._ Siyasetçisiy le
kurumlany la sallanıyor:
sallansınlar. müstahakhr
bunlara™" dıyerek
başlayan Baykal,
B ay kal, önceki gün partisine katılan 1500 işitnıe engelliye seslenirken, konuşmalan sesstz dile anında \ LA rildi. ı A A)
Türkiye'de yaşanan bu depremin
ardından ortaya çıkan kırli
ilişkilerin sonunun nereye kadar
gidecegini henüz kimsenin
kestiremediğini. ancak bu
konunun aydınlatılması için
herkesin dinden geleni yapması
gerektiğini bildirdi. Baykal. şöyle
devam etti: "Bu bir demokrasi
sınavıdır. Eğer biz bir devletsek, bu
konuy u aydınlatmak zorundayız.
Bunu yapma/sak. ne
Cumhurbaşkanı'nın ne
Başbakan'ın ne hükümetin ne de
Meclis'in halkın karşısına çıkacak
yüzü olamaz. Bazılannın bu
konunun aydınlatilmasını
isteyenlere, "Devlet yıpratılıyor"
gerekçesiyle karşı çıktığını
görüyoruz. Bu de\leti korumanın
gereğıni kimsc bize öğretmeye
kalkmasın. Bu devleri biz kurduk,
korumasını da biz biliriz. Biz
de» leti tahrip eden o mikrobu
temizleyeceğiz. O mikroptan
bahsetmeden mikrobu temizkmek
mümkün mü?"
Baykal. Susurluk olayını örtme
çabalannın tüm ginşimlere
rağmen hiçbir fayda
vermeveceğıni itade ederek
Adalet Bakanı Şevket Kazan'm
eskı Içişlen Bakanı Mehmet
Ağar'ın dokunulmazlığının
kaldınlması hakkında kendisine
iletilen fezlekey i geri çev irmesini
deeleştirdi. Baykal. "Erbakan'ın
sağ kolu \e adil düzenin Adalet
Bakanı, bu fezlekey i geri çevirmiş.
İşte konunun aydınlatılması böyle
engeMenmeye çalışılıyor. Ama ben
bir kez daha söylüyorum: Bu
konuyu aydınlatmayı ne RP'nin
Adalet Bakanı ne de o partili
Başbakan engelleyebilir" diye
konuştu. Baykal. pazar günü
yapılacak liderler zirvesinde de
konunun Türkiye'nin gözü
önünde bir kez daha tartışılacağını
ifade ederek sözlenni şöyle
tamamladı: "Bu hükümetin artık
gidici olduğu anlaşılmıştır.
Türkiye'nin dtirüst bir yönetime
ihtiyacı var. ama bunun çaresi.
dünyanın hiçbir yerinde örneği
olmayan adil düzen değildir, çare
sosval demokrasidir. Türkive'vi
aşiret değil, de\ let yönetecektir.
L'lkemiz, bir çıkış yolu anyor,
özüne, sözüne güvenilen bir parti
anyor. Ne anyorsunuz? İşte o parti
ortada, o parti CHP... Bizjm
bölünüp parçalanmamız, bakın
meydanın kimlere kalmasına yol
açtı. Şimdi artık hiçbir sosval
demokrahn birbirine küsmeye
hakkı yoktur. Toplanacağımız yer
Mustafa Kemal Atatürk'ün
partisidir. Meydanı bunlara
bırakmayalun, Türkiye've sahip
çıkalım. Altı oklu iktidan birlikte
kuraüm." Baykal. daha sonra
Taşoluk Beledıyesi binasının
açılışını yaptı ve belediye sosyal
hizmet binasının temel atma
törenine katıldı.
Muhalefetin alternatif raporu Yargıtay'a sunulacak
Mercümek komisyonundan çifte rapor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL'daki gizli uzlaşma
sonucu Süleyman Mercümek-RP
bağlantısının kapatılmasına tepki
gösteren muhalefet parti leri.
alternatif rapor hazırlayarak
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli'ye sundular. Komisyon
başkanlığından son dakikadâ
istifa eden CHP Erzıncan
Milletvekili Mustafa Kui,
savlanna sahip çıkmayarak
komisyona bilgi ve belge
vermeyen DYP'Iiler hakkında suç
duyurusunda bulunacaklannı
açıkladı. Kul. RP-Mercümek
ılışkısıne kışısel bir da\a gıbı
değil. Sıyasal Partiler Yasası'na
aykınlıklar açısından yaklaşılması
için raporlannı Yargıtay'a da
göndereceklerini söyledi.
DYP'lilerin önerisi üzenne
kurulan Mercümek
komisyonundan iktidar
ortaklannın oylany la gcçirilen
rapora karşı çıkan ANAP, DSP ve
CHP'li üyeler alternatif bir rapor
hazırladılar. Bu raporda daha
önee alt komisyonda kabul edilen.
ancak asıl komisyondan
geçmeyen rapor esas alındı. Bu
raporda. Mercümek'in komisyona
verdiği bilgiler ara.sında çelişkıler
olduğu. Bosna'ya yardım için
toplanan paralann amacına uygun
olarak teslim edilmediği ve
Mercümek'in yediemine verdiği
paranın akıbeti konusunda kesin
bir bilgiye ulaşılamadığı
belirtildi. Raporda. "Araştırmaya
konu olan Meclis araştırma
önergesi veren milletvekilleri
önergelerinde kesin ifadeleri
içeren beyanlanna rağmen,
komisvonumuza verdikleri
bevanİarda önceki bevanlanndan
rücu ettiklerini, ellerinde bilgi ve
belgenin olmadığını ifade
etmişlerdir. Hayatın olağan
akışına \e ticaretteki egemen
anlayışa uymayan para dolaşımı
veya akışının kamuoy unun
vicdanında yarattığı olumsuz
kamya komisyonumuz da katılma
kanaatine varmıştır"sonucuna yer
venldi. Alt komisyon raporunun
kabul edilmemesi üzerine
komisyon başkanlığı görevinden
istifa eden CHP Erzincan
Milletvekili Mustafa Kul. dün
diğer muhalif üyelerle birlikte
alternatif raporlannı TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli'ye
sundu. Edinilen bilgiye göre.
Kalemli bu raporu "muhalefet
şerhi gibi değil, ayn bir rapor gibi
değerlendireceğini, bastınp
üyelere dağıtacağını \e genel
kurulda iki raporun okunacağınr
söyledi. Kul. iktidardiyeti
ödeyerek savlarından vazgeçen
D>'P'liler hakkında da suç
duyurusunda bulunacaklannı
açıkladı. Kul. şunian söyledi:
"Raporumuzu Vargıtay 'a da
göndereceğiz. İddialarla ilgili
açılan davalarda olaya sadece
kişisel suç unsurları açısından
bakıldı. Sivasi Partiler Kanunu
açısından hiçbir soruşturma \e
tahkikat y ürütülmedi.
Oysa 65 milyar liranın
Mercümek'in hesabına
aktanlması bu yasaya göre açıkça
suç reşkil ermesine karşın, banka
dekontlan olduğu halde bu olaya
delil bulunmadığı gerekçesiyle
paravı gönderen, paranın /ay i
olmaması \e paray ı alan
Mercümek açısından da paravı
sarf etmediği gerekçesivle
takipsizlik karan verilmiştir."
CHP raporu
'2. Sıvas
yaratılmak
isteniyor'
ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürt»su)-CHP Erzıncan
Mılletvekılı Mustafa Yıldu.
tirzıncan ve Refahiye'dekı
ıncelemelerinden sonra
hazırladığı raporda, PKK'ye
yardını ve yatakhk savıyla
gözaltına almanların
tamamının Alevi olmasına
dikkat çekerek. bölgede
"ikinci bir Sıvas" yaratılmak
ıstendiğini bildirdi.
Raporda. yörede bulunan
Alevi kesimin potansiyel
suçlu gibi görülmemesı,
özel harekât timinin
çekılmesı ve Jandarma
Genel Komutanı'nın en kısa
sürede Erzincan-Sıvas-
Tunceli üçgeninde ınceleme
yaparak olayları yerinde
görmesi istendi.
CHP heyet
gönderriıişti
Erzincan'ın Refahiye
ilçesinde yapılan askeri
operasyojıda. Rçfahiye-
Kemah ilçeleri arasında ve
tamamı Alevi köylerden
oluşan 11 köyde. bölgede
bulunan 15-20 kişilik PKK
grubuna yardım ve yatakhk
ettikleri sav ıv la 32 kişinin
gözaltına alınması üzerine.
CHP bölgeye bir heyet
göndermişti. CHP Erzincan
Milletvekili Mustafa Yıldız,
dün düzenlediği basın
toplantısında bu inceleme
sonunda hazırladıklan
raporu açıkladı. Yıldız
izlenimlerini şöyle özetledi:
"Refahiye ilçe merkezinde
Jandarma Alay Komutan
Yardımcısı Bünvamın Karan
>e Jandarma Birlik
Komutanı ile görüşüldü. Söz
konusu köy lerde operasyon
yapıldığını. gözaltına
alınanlardan birkaç kişi
hariç, çoğunun halen
operasyonda olan asker ile
birlikte arazide olduklannı
ifade ettiler. Bu durumun
yasal olmadığını ve 75
yaşındaki bir şahsın gece
gündüz askerk' birlikte
gezemeyeceğini
hatıriattığımızda, 'bunun
yasal olduğunu. askere yol
göstermek zorunda
olduklannf tekrar ifade
ettiler. Ancak bir gün sonra,
askerle birlikte gece-gündüz
ve aç olarak gezdirilenlerden
75yaşındaki Havdar Incesu
adü şahsın mide kanaması
geçirdiğinL bu nedenle
Erzincan Devlet
Hastanesi'ne kaldınldığını
öğrendik."
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Bütçe görüşmelerini izlediniz
mi? lyi fırsattı. Ülkeyi yöneten
siyasi kadroların ne olup ne ol-
madıklannı, dünyaya nasıl bak-
tıklarını, dünyaya bakışlarını na-
sıl dile getirdiklerini ya da dile
getirmeyi bile becerip becere-
mediklerini gözlemek açısından
iyi fırsattı. Yurttaşlar hatta bizci-
leyin "Istanbulgazetecileri" için
derslerle doluydu.
Doğu Anadolu'da Bayburtlu-
larla ispirliler arasında keyifli bir
çekişme vardır. Bayburtlular
punduna getirdiler mi taşı gedi-
ğine koyarlar. "Ispir'in Çoruh'u
Bayburt'un içine akar'' diyenle-
rin lafını ağızlarına tıkarlar:
- Ula yegenim derler. Bay-
burtlunun ölüsü, Ispiriinin dirisi-
ni...
Cümlenin devamı epey ayıp-
tır.
Bütçe görüşmelerinde Deniz
Baykal'ı. ardından da Mesut
Yılmaz'ı dinledikten sonra Bay-
burt-lspir çekişmesini anımsa-
dık.
Deniz Baykal'ı beğenmeyebi-
Muhalefet ve Muhalif Evet
lirsiniz. Siyasal çizgisine ciddi
itirazlarınız olabilir (benim var).
Onun. sosyal demokrat hareke-
tin bölünüp güçten düşmesinin,
handiyse marjinalleşmesinin
sorumlularından biri olduğunu
düşünebilirsiniz. Bütün bunlar-
da haklı da olabilirsiniz.
Ama yiğidin hakkını yiğide
vermelisiniz. Baykal, bütçe gö-
rüşmeleri sırasında hukuk dev-
leti kavramının ne olup ne olma-
dığını anlatırken ders verdi. Bu
derse, Susurluk kargaşasından
kafası bulanmış çok kişinin ge-
reksinimi var.
llk bakışta Susurluk sonrasın-
da kanlı yumağın çözülmesinde
Mesut Yılmaz'ın payı büyük.
Kamyonun bıraktığı yerden de-
vam edilebilmesinde Mesut Yıl-
maz'ın siyasal manevraları, sat-
ranç ustası izlenimi veren ham-
leleri demokrasiyi savunanlara
kozlaryarattı. Ülkeyi militarizmin
cenderesine sıkıştırmak iste-
yenlerden kanlı, kirli, karanlık
dünyalarla kucak kucağa olan-
lara kadar genişçe bir yelpaze-
yi köşeye sıkıştırmakta Mesut
Yılmaz'ın katkısı inkâr edilemez.
Amaaaaa...
Ama dikkatli bir göz ve duru
bir hukuk mantığı Mesut Yıl-
maz'da zurnanın zırt dediği nok-
tayı da fazla zorlanmadan fark
eder. ANAP lideri, devletin gizli
örgütler oluşturmasına, bu ör-
gütlerin gizli bazı operasyonlar
yapmasına, bu örgütlerde dev-
letçe geçici olarak kimi siville-
rin(?) görevlendirilmesine itiraz
etmiyor. Ana muhalef lideri bu
noktada dolaylı da olsa "muha-
lif" bir "evef'i esirgemiyor. 0-
nun itirazı bu gizli örgütlenmele-
rin kişisel çıkar sağlamaya yö-
nelmesi, verilen görevlerin dışı-
na çıkıp uyuşturucu, haraç. rant
vurgunu gibi alanlara dalmaları.
Onun derdi gizli örgüt yönetici-
lerini, tetikçilerinı bu alanlara yö-
nelten kimi siyaset sansar ve
sansariyelerinin iktidardan
uzaklaştınlması...
Daha kestirme bir deyişle,
Mesut Yılmaz, Susurluk sonra-
sında sürdüğü izle Tansu Çil-
ler'e ulaşmayı hedefliyor. Çiller
ve dayandığı güçler tasfiye edi-
lirse temiz bir Türkiye'ye ulaşıl-
mış olabileceğine inanıyor. Bir
buçuk aydır izlediği çizgi bunun-
la sınırlı.
Bu kadarı belki Türkiye için bir
şeydir. Ama hemen hemen hiç
bir şeydir de... Çillerler ve uzan-
tılann/n tasfiyesiyle sınırlı bir si-
yasal sonuçla "Türkiye'de kam-
yondan sonra da hiçbir şey de-
ğişmeyecek. Yeni Çillerler, yeni
Ağarlar, yeni Çatlılar üreyecek
ya da türeyecek" demektir.
Sosyal demokrat hareketin
bugünkü önderi Deniz Baykal
ıse hiçbir yanlış anlamaya, ek
yoruma gerek bırakmaksızın,
devletin gizli örgütler kurama-
yacağını. kurarsa hukuk devleti
olmaktan kesinlikle çıkacağını;
devletin görevlerinin devlet gö-
revlilerince yerine getirelebile-
ceğini. taşeron kullanılamaya-
cağını belirtti.
Belki çoğumuz için bu sözler
bilinenlerin tekrarı gibi. Ama de-
ğil. Zurnanın zırt dediği nokta,
Susurluk eksenli tartışmanın
can alıcı noktası. Akla karanın
ayrıldığı nokta.
Devletin gizli işleryapabilece-
ğini, gizli işler yapmak için gizli
örgütler kurabileceğini, yeter ki
bunlann devlet çıkarları için kul-
lanılmasını savunmaya başladı-
nız mı, devleti savunayım der-
ken hukukun ırzına geçmiş olur-
sunuz.
Devlet ve hukuk günümüzde
etle tırnak örneği iki kavram.
Devletsiz hukuk, yaptırım gücü
olmayan, anlamsız bir kurallar
dizisidir. Hukuksuz devlet ise is-
ter istemez çeteleşir.
Türkiye'de 'hukuk'un da 'dev-
/ef'in de sorunu galiba bu ve
bundan ibaret...
POLİTİKA GUNLUGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Genç Ölüler Mezarlığı
Insanımız umutsuz ve tedirgin...
işçi, memur, esnaf, sanayici, öğrenci, emekli,
dul ve yetim gelecek için ne düşünüyor?
Sanırız aynı şeyleri:
"Umutlanmız yavaş yavaş kayboluyor..."
Gazete sayfalarının içlerine serpiştirilen irili ufak-
lı haberlerde umutsuzluğun giderek bir yaşam
biçimıne dönüştüğünü görüyoruz. Istatistiklere gö-
re 'intihar olayları' son üç yıl içinde giderek artıyor,
şiddet toplumun her kesiminde boy gösteriyor...
Istanbul Sarıgazi Mehmetçik Lisesi son sınıföğ-
rencisi 16 yaşındaki S. C, sevgilisi Tamer Yeğen'in
kendisıni terk etmesi üzerine babasının tabanca-
sını şakağına dayayıp yaşamına son vermek iste-
di.
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldınlan S. C. ya-
şamla ölüm arasında gidip geliyor...
16 yaşındaki S. C. kimin kızı?
Emekii bir bekçınin...
Baba, ayakta kalabilmek için yaşam mücadele-
si verirken, 16 yaşındaki kızı ölümü yeğliyor...
18 yaşında Yasemin Usta adlı genç kız Boğazi-
çi Köprüsü'nden kendisini atmak isterken polisler
tarafından yakalandı. Genç kız ilk ifadesinde şöy-
le dedi:
"Ölmek tstiyorum..."
Yaşamayı değil ölümü seçen insanların son üç
ayda sadece istanbul'da sayıları 50'yi buluyor...
Kaç yaşında bu insanlar?
16-25 yaş arasında değişiyor...
Son yıllarda gencecik insanlar ölüme yolculuğa
çıkıyor. Yargısız infazlarda delik deşık edilen ço-
cuklarımız 18-20 yaşında, nöbet tutarken öldürü-
len polisimiz 23 yaşında, PKK militanlarıyla çarpı-
şırken şehit düşen Mehmetçik 20 yaşında, sınır
boyunda çatışmada ölen gençler 16-20 yaşlann-
da...
Genç insanları ya öldürüyor ya ölüme tutsak
ediyor ya da zindanlarda çürütüyoruz...
Genç ölülehn mezarlarıyla kuşatılan bir ülkede
yaşamak, savaş çığırtkanlannın egemen olduğu
bir toplumda yazı yazmak gerçekten çok zor geli-
yor bana...
• • •
70 yıllık laik demokratik Cumhuriyet en büyük kri-
zin içinde ama, kimsenin umurunda değil,
Bir kan gölünün ortasında dolaşanlar, ülkeyi 'ba-
balarının çiftliği' sananlar bildiklerini okumayı sür-
dürüyor...
Özer Çiller Bey diyor ki:
"Vallahibillahı.. çocuklanmın üzerineyemin ede-
rim ki Tansu Hanımın çeteyle filan ilişkisiyok..."
Oysa Tansu Hanım, daha bir süre önce ne diyor-
du:
"Devlet için kurşun sıkan da, kurşunyiyen de şe-
reflidir..."
Birılen çıkıp sormadı:
"Mehmet AN Ağca, Papa'ya, Abdi ipekçi'ye
kurşunu kimin için sıktı?"
Birileri çıkıp yine sormadı:
"Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlan
Behçet Cantürk'ü, Savaş Buldan'ı kimlerkaçırıp
öldürdü?"
• öiriJerı çıkıp sormadı:
"UğurMumcu'nun, MuammerAksoy'un, Mu-
sa Anter'in, DEP Milletvekili Mehmet Sincar'/n
katilleri nerede?"
Benim ülkemde Türkler "6er? Türküm" diyebi-
liyor, benim ülkemde Lazlar "Ben Lazım" diye ko-
nuşabiliyor, benim ülkemde Çerkezler "Ben Çer-
kezim" diyebiliyor; ama benim ülkemde Kürtler
"Ben Kürdüm" diyemiyor...
Ama benim ülkemde şeriatçılar istedikleri gibi
örgütlenebiliyor, Istanbul'un varoşlarında Hindis-
tanlı, Afganistanlı, Pakistanlı 'şeriatihracatçıları'yla
cami cami, ev ev dolaşıp
u
üaik Cumhuriyeti yı-
kacağız" diyebiliyorlar...
Benim ülkemde "Asker bizim canımız" diyenler
Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde 50 trilyonluk
kesinti yapılmasını isteyip ve bu fonun Başba-
kan'ın emrine verilmesini sağlayabiliyorlar...
Neden, niçin yapıyorlar bunu?
Güneydoğu'daki PKK mücadelesini askerlerin
üzerine yıkan. gencecik insanlan ölüme yolla-
yan, sakat bırakan siyasal iktidar, böyleceTürk Si-
lahlı Kuvvetleri'nden öç mü alıyor?
Evet öç alıyor...
•••
insanımız umutsuz ve tedirgin...
Refah Partisi, Tansu Hanım'ın sayesinde 'devlet
içinde'ki gücünü daha da güçlendirmek için Türk
Silahlı Kuvvetleri ve YÖK'le 'ekonomik mücade-
le'ye giriyor...
Yöntem Amerikanvari...
Belirli kurumları çökertmek için 'ekonomik kıs-
kaç' en geçerli yoldur...
Askerlere diyecekler ki:
"Para yok.. ama siz Güneydoğu'da PKK'yi çö-
kertin..."
Tarikatçı subay ve astsubaylann öcü böyle alı-
nacak...
YÖK yasası böyle değişecek...
Artık Kuran kurslannda 'Taleban', imam-hatip
liselerinde 'İslam teor/syen/'yetiştirilecek...
Ya tarikat şeyhlerinin özel okullanndan mezun
olanlar?
Onlar şimdilerde kaymakam, savcı, emniyet mü-
dürü oldular...
Eh, faili meçhulleri. gözaltındaki ölümleri, kayıp-
ları da Abdullah Çath'nın üzerine yıkarlarsa, Meh-
met Ağar'ı bu işin baş sorumlusu yapıp aşiret re-
isi Sedat Bucak ı okuyup üfleyip ortadan kaldınr-
larsa 'kutsal devleti' kurtarmış olacaklardır...
Varsın 'gençölülermezarlıklan'çoğalsın, 'kutsal
devlet' ayakta kalsın!..
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
ILAN
T.C.
ECEABAT SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Şayı: 1995 147
Davacılar Habibe Özden, Esma Yavaş. Aysel Ayda-
gün, Canan Kütükçüler, Cahit Yavaş vekilleri Av. Nu-
risin Kurtiş tarafından mahkememize hasımsız olarak
açılan veraset davasında İstanbul Üsküdar, Süleyma-
nağa, Gülhatun mahallesi kütük sıra no: 4983-28'de
nüflısa kayıtlı muris İkbal Nasip Eroğlu'nun (Umay)
bu hanedeki kök kaydı bulunamadığından duruşma-
nın 4.2.1997 günü saat 9.35'te yapılacağı, murise mi-
rasçı varsa hak sahiplerinin müracaatlan tebligat ya-
sasının 28-31. maddeleri uyannca tebliğ yerine kaim
olmak üzere ilan olunur. 5.12.1996
Basın: 125124