Katalog

SAY=A CUMHURİYET 2 ARALIK 1996 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Istaroul PB 18 Edırre Y 17 ÇangKkale Y 19 Kocasli Y 19 Izmir G 1 O o Manha G 20 Aydır G 1 0 Denızı G 16 Zongıldak PB 19 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskişehır Sıvas PB PB PB PB Y PB PB 23 17 16 16 15 11 14 G 15 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkârı Van ü G PB PB PB PB PB PB 19 19 20 16 20 16 9 11 PB 9 Yurdun batı kesımien çok Dulutiu. Marmara, Ege, Akdentz ıle Iç Ana- dolu'nun guneyı yagmur ı e sağanak yer yer gck- gurultulu sağanak ya- öışlı. dığer yerler parça- ]ı buiutlu geçecek Ya- ğışlar Ege Bolgesfnde yeryeretkılıolacak Ha- ;a sıcaklığında onemlı bır degışıklık olrrcaya- cak Ruzgârguneyyon- lerden orta, yağış anın- da zaman zaman kuv- v-etlı olarak esecek Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel ÇB Y PB K K PB Y Y 11 10 9 4 9 14 6 8 Budapeşte ÇB 0 Münıh Atına Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn S ÇB K K K Y ÇB Y 18 11 2 3 2 7 4 8 (Z ; {s?ock"telrr fr n\J rV^ »Moskova ~u^- Moskova K Aşkabat B 10 Almatı B Taşkent B Bakü PB 12 Bışkek B Tıflıs ÇB Kahıre PB 23 Şam PB 18 Parçalı buiutlu Sıslı Buiutlu t Çok bulütlu . Yağmurlu Kariı GtJlVCEL CİNEYTARCAYÜREK • Btçtarafı I. Sayfcda man iltndan sular a-cıtarak herkesin gözleri önün- de -ejer uyarıların yararı varsa bir kez daha söyle- meli- "h.zla «adroıaş/yor". Şeratçılar ve gericler, cumhuriyetin ilk yıllarında- ki ana hedef ere ulaşmanın gururunu taşıyorlar. Tabi, ıktıdar hastası, koltuğundan ne olursa olsun kalkmamak çin şeriata destek ve payanda olan si- yasal jişi bir araç sayesinde. Bu aracı "etekli şerat" diye ya da iki sözcükle ta- nımla^abilıriz: Uydurrıa Müslüman! Dogrusu b j tanırnlamayı kanıtlayacak pek çok ör- nek vlr elimizde: örreğin. uydurma Müslümanımız "şeriavn kestiğiparrrak acımaz" mı diyecek? Sahi- binder aktardığımız iç in mazur görünüz, şöyle diyor: "Kesilen parmak şeriat tarafından kesilmezse acı- maz. " "Elhamdülıllah" ile oaşlayacak bircümle mi kura- cak? "Elhamdünllahi"diyorki. bu sözcüğün Batı'dan Doğu'va hangi dilde olduğunu. neanlama geldiğini bilen varsa lütfen parmağını kaldırsın. Şeriat yolcusu Erbakan ve çevresı, hedeflerine varmafc için ne dıni nede ilmi bilen böyle ortağı, kuş- kusuz, Allah'ın lütfu kabul ediyor. Özel uçak mı isti- yor, bu/ur. Mal mülk hesabından kaçmaya mı çaba- lıyor, "Emret sultanım" diyerek sırtını okşuyorlar. "Eter.li şeriat "isebılnen nedenleRP'nin kansergi- bi yayıhnasını görmezikten geliyor. RP de bir iki yer- de Şaibe Hamm'ın kmi kaprislerinı sıneye çekiyor. Uzlasmanın ciddı br örneğini geçen gün anlattı- lar: Malye Teftiş KuruİL 1879'da kurulmuş, onurla go- rev yapan bir Kurum. Dışbank'la ilgili tam 531 sayfa- lık bir rapor hazırladı Bankanın 158 milyon dolar usulsü; kredi dağıttığnı kanıtlayan yığınlarla belgeli bir rapor. TC Ceza Yasası'y'a çenel müdürün cezalandınlma- sını istiyor. Genel müdür kim? Hükümete "kocasının çokya- kını" olduğundan Şaifce Hanım'ın yerleştirdiği, "Ha- zine 'den sorumlu" dürun Dışbank sorumlusu, günü- müzde Malıye'ce rap^rlanan Devlet Bakanı Ufuk Söylemez! Teftiş kurulundaki sıkıntıdan başındakini VVashing- ton'a şutlayarak kurtuluyorlar. Bunlar, bır yığın içınden bir örnek. Ciddi işaretler Oysa. devletin her bırımınde RP'li kadrolaşma, la- ik ve de-nokratik cumhuriyete inananların kıyımı sü- rüp gidi/or. Gözü dinsel kurallardışında çağdaş her şeye ka- palı şeriatçı: Yargıtay hukuk Kurulu'nun kurban de- nlerini tcplama yetkisini Türk Hava Kurumu'na veren kararını manşette kocaman harflerle şöyle yorumla- yıp duyuruyor: "Ibadete Yargıtay darbesi!" Sıra d nsel sömürüye geldi mi çağdaş hukuk dışa- n, şeriat ve kuralları içeri. Yavaş yavaş sindirmeye gi- riştikleri kafa bu. Kaygıyla izleniyor ki; şeriatın yeni hedefi Diyanet! Diyanet Işleri bütçesı görüşülürken "Doğu ve Gü- neydoğu 'da 5 yaşından 20 yaşına kadar bırçok in- sanın 'medreselerde' d'.nieğitimden geçtiğinı" övü- nerek ve büyük dingınlıkle söyleyen komisyon baş- kanı RP'li Yülek Ertan'a DYP'li Devlet Bakanı Ercan Nevzat Bey'in gıkı çıkmıyor. Üstelik Yülek'in "medrese mezunlarına devlette görev verilmesi" gibi, artık imam-hatip okullarını da geride bırakacak önerisine de karşı çıkamıyor Ercan Nevzat Bey. Çağdaş kafa. Genelkurmay Başkanı'nın protokol- deki yeriyle uğraşadursun. Şeriatçı söylem, laik cum- huriyetin Millet Meclisi'nde Diyanet Işleri Başkanı'na Osmanhdaki şeyhülislamın padişahtan sonraki ye- rini layık görüyor. Bu gidışe ortaöğretimi ne hikmetse 8 yıla bağla- mayan soyadı "Sağlam" bır Milli Eğitim Bakam'nı da ekleyiniz. RP'ye "mücan/1/er" yetıştiren imam-hatip- lerin daha semirmeyeceğine, Diyanet'i şeyhülislama çevirmeye yönelen hilafetçi istemin daha da gelişme- yeceğine ınanabilir misiniz? TBMM'de şeriatçı çete+devlet iç içeliğini araştıra- cak, sorgulayacak komisyon neden kurulmuyor? Evet, neden? Gözler skandallara takılı kalmış. "Onlar" sessiz ve dennden. ABD: Çekiç Güç kalksın• Baştarafı 1. Sayfada fort-Huzur Sağlama II). Washing- ton'ınistemıylekaldınlacak.Çoku- luslu gücün kaldırılması görüşünü Türkiye've resmen ileten ABD'nin. Saddam'ın olası birsaldınsına kar- şi bölgevi korumak üzere45 uçağın fncirlık Üsbü'nde kalmasını istedi- ğı öğrenildi. Söz konusu uçaklann >embolık olarak göre\ yapacaklan kavdedılirken. Türkıve'nin bu iste- me "PKK ile mücadelesinde yarar- lanmakamacıvla" Mcak baktığı bil- dirildi. TBMM tarafından MGK'nın önerisine göre Türkive'de kalış sü- resi uzatılan Çekiç Güçün göre\ iüresi. 31 Aralık 19%'da sona eri- yor. Türk hükünıetinin. Çekiç Güç'ün kaldınlmasinın ardından or- tayaçıkacakdurumun esaslannı be- lirlevecek "organizasyonun'" yapı- lanması ıçınTBMM'denkısabirek süre de ıstevebıleceği kaydedildi. RP rahatladı ABD'nın uluslararası gücün gö- rev süresine son \erilmesi istemi, özellikle hükümetın RP kanadını ra- hatlattı. Erbakan"ın. muhalefet dö- nemınde "işgal kuvveti** olarak ni- telediğı Çekiç Güç'ün göre\ süresi- ni iktidarda uzatması. en önemli **U" dönü^lennden birı oldu. Çekiç Güç. DVP \e RP'lıIer dahil. parla- mentodaki birçok milletvekili tara- fından "PKK'ye silah ve gıda yardı- mında bulunmak. terörgruplarının bölgeden sıznıalarını kolaylaştır- mak'ia suçlanmıştı. Çekiç Güç he- likopterierinin bölgedeki mağdur halkaula^tınlacağıgerekçesiyleha- \adan attığı gıdaların PKK'lilerin elinegeçtıği saptanmı^tı. Birçok üst düzey yetkili. ABD gücünün. bölge- de Kürdistan kurulması yönündeki çalışmalara yardım ettiği sa\lannı gündeme getirirken. bazı bakanlar, Çekiç Güç'ün görev yaptığı alan- larda PKK sızmalan \e eylemlen- nin arttığına dikkat çekmışlerdi. ABD'nin Çekiç Güç'ün süre uza- tımında ısrar etme ola^ılığı. Erba- kan'ın önündekı en büyük sorunlar- dan biri olarak değerlendirilıyordu. Türkiye. geçen a> larda ABD'nin lrak'a güneyden vaptığı müdahale sırasında Incirlik Üssü'nün kulla- nılmasına izin vermedi ve uluslara- rası kuvvetin kara gücünü oluşturan askeri komuta konrrol merkezinin Zaho'dan Silopi'ye taşınmasını sag- ladı. Aynı dönemde. Bakanlar K.u- rulu üvelerinin bü\ük bölümü. Çe- kiç Güç'ün ABD harekâtlan sıra- sında İncirlikin dışına çıkmaması konusunda ısrarlı oldular. Ankara'daki K.lrak ban> süreci görüşmeleri sırasında. Çekiç Güç uçaklannın K.lrak'ı denetim göre- \ inı yerine getirirken ne rür silahlar taşıyabilecekleri ve günlük uçuş sa- yılarının kaç adet ile sınırlandınla- cağı konıısundaki pürüzgiderilmış- tı. Genelkurmav Ikinci Başkanı Or- general ÇevikBirıle Amerikalı Ge- neral James Jamerson arasında ya- pılan görüsmeler sonunda Çekiç Güç uçaklarının gerektiğinde tartış- mah misket bombalarını ta^ımalan \e günlük uçu^larının 42 adedin al- tına dü^ürülmesi kararla^tırıldı. ABD. K.lrak üzerınde zaman za- man kullandığı misket bombalarını. saldırı amaçlı olduğu \e Güneydo- ğu'da PKK teröristlenne karşı kul- lanılacağı gerekçesivle iki vıl önce Türki\e've vernıe\ı reddetmışti. 'ABD'nin politikası iflas etti' Varlığını Saddam'a karşı bir si- gorta olarak gördügü Çekiç Güç'ün kaldırılmasını isteyen ABD'nin bu tutıımu. "\>ashington'ııı Kuze> Irak politikası iflasetti" şeklınde yorum- landı. ABD'nin B\l Büyükelçisi ve yeni kurulacak olan BUICIintonhü- kümetinın yeni dışışleri bakan ada- yı Madelaine Albright. çokuluslu gücün görev süresinin uzatılmasına vönelik temaslarda bulunmak üze- re temmuz ayında Türkıye'ye yap- tıgı ziyarette. "Çekiç Güç'ün varlı- ğı bizinı için hay ati önem taşıyor. Gö- rev süresinin uzatilmasını istivoruz. Gücün varlığı Saddam Hüseyin'e ilişkin izlediğimiz politikalarda ha- yati önem taşı>or" demistı. Gazetemiz v azan Ergun Bakrı. 29 Kasım 1996 günü "Politikada So- runlar" başhklı köşesinde. KDP lı- deri MesudBarzani'nırı Bağdatvö- netimiyle açıkça işbirliği yapması- nın Çekiç Güç'ün varlık nedeninı ortadan kaldırdığını. bu durumu ABD'nin de kabul ettneve başladı- ğını ve gücün statüsünün değıştiril- mesine yönelik çalışmalar yaptığı- nı kaydetti. Balcı. şunlan vazdr "ABD'nin Saddam"ı tecrit etme politikası, İran'ın konumunun güç- lenmesineyol açtı. Oy sa başta Suudi Arabistan olnıak üzere Körfez ülke- leri, hı/la silahlanan İran'ı Irak'tan daha büy ük bir tehdit olarak görü- yorlar. Ay rıea bir Arap ülkesi olan I- rak'ın, .ABD'nin politikası sonucu parçalanması olasılığı bölgedeki Arap ülkelerini ürkütüyor. Çünkü I- rak'uı parçaJanıp, güne>deki Şiile- rin Tahran'a y aklaşması. petrol böl- gesinin İran'ın etki alanına girmesi- ne yol açabiJir. Öte \andan Barza- ni'nin Saddam'la açıkça işbirliği v apnıası. Çekiç Güç'ün de varlık ne- denini ortadan kaldırdı. Bu olguyu VVashington'ın da kabul etmeye baş- ladığı, Çekiç Güç'ün stalüsününde- giştirilmesinin düşünüldüğü bildiri- livor." ÖSYS'ye başvurıılar bugün sona eriyor • Baştarafı 1. Sayfada bu vıl 1.5 mılvon dolayında başvu- ru beklediklenni belırtivorjar. ÖSYS'nin ilk basamağı olan Öğ- rencı Seçme Sınavı (ÖSS). 6 Nisan 1997-deyapılacak. ÖS\'M vetkilileri.bu vıl sınav kı- lavuzu sıkıntibi ve başvuru kuyruk- ları oluşmaması için önlem aldıkla- rını bildirdiler. Buna göre halen ögrenci olanlar. sınav kılavuzu ve başvuru belgeleri- ni. kendi okul müdürlüklerinden ala- caklar ve doldurduktan sonra vine kendı okullarına verecekler. 1996-1997 ders y ılından önce me- zun olan adaylar ise sınav kılavuzu ve başvuru belgelerini. herhangi bir lise müdürlügünden ya da ÖSYM sı- nav temsilciliklerinden alabilecek- ler. Bu durumdaki adaylar. başvuru formunu doldurduktan sonra istedik- lerı herhangi bir okula ve ÖSYM temsilcıklerine teslim edebilecekler ÖS^'M. her geçen vıl artan yığılma- lara karşı da önlemler aldı. Buna göre 1997 ve daha önceki ÖSS'lerde üç kez başarı sınırının al- tında puan alan adaylar. 1998 Ög- renci Seçme v e Yerleştirme Sınav la- n'na başvuramayacak. Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sı- Reuter Ajansı'nın değerlendirmesi 'Bucakistan'ın derebeyi' • DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak, •"Atatürk'ün yaratmaya çalıştığı modern Türkiye ile tamamen çelişen feodal bir yaşam tarzını temsil eden bir derebeyi" olarak nitelendirildi. Dış Haberler Senisi - Su>urluk'ta meydana gelen trafik kazası ile ortaya çıkan -siyasetçi-polis-malya" üçgeni- nin. sivasetçi ayağını teşkil eden D\'P Milletvekili Sedat Bucak. dış basın ta- rafından. "Atatürk'ün yaratmaya ça- lıştığı modern Türkiye ile tamamen çe- lişen feodal bir yaşam tarzını temsil e- den bir derebeyi" olarak nitelendirili- vor. tngilız Reuter Ajansı'nın Sedat Bu- cak'tan yola çıkarak Güneydoğu'daki koruculuk sistemi ve aşiret yaşamı hakkında hazırladığı bir haber analiz- de. "de\ letin koruculuk aracılığıyla aşi- retlerigüçlendirdiği" v urgulanıyor. Jo- nathan Lyons tarafından hazırlanan analiz v azısında Sedat Bucak, Güney- doğu'daki en büyük ve en güçlü aşire- tin reisi olarak tanıtılıyor ve emrinde 20 bin silahlı adamın bulunduğu kay- dediliyor. DYP milletvekilliğinin yanı sıra PKK'ye karşı korucubaşılık ve büyük bir Kürt aşiretinin reisliğıni yapan Bu- cak'ın. modern Türkiye'nin ortadan kaldırmava çalıştığı feodal yaşam tar- zını temsil ettiği ifade edilivor. Bucak Köyü ve çevresinde hâkim olan \e millet\ekili Sedat Bucak'ın ba- şını çektigi bu yaşam tarzının Musta- fa Kemal Atatürk'ün ilkeleriyle çe- lişen bir voksulluk. gen kalmışlıktab- losu oluşturduğuna dikkat çekili\or. \azıda, DYP"Milletvekili Sedat Bu- cak'ın "Bucakistan" reisi olarak ya- şamını sürdürdüğü vıllann ardından. 3 kasım tarihinde meydanagelen birtra- fik kazasının onu. "sağcı bir gangster" ve "dolandırıcı bir polis şefi" ile bir arada yakaladığı v e bir anda ülke gün- deminin baş sırasına yerleştirdiği bil- diriliyor. Haberanalizde. Güneydoğu Anado- lu Bölgesi'nde 1985 yılından ıtibaren başlatılan koruculuk uygulaması hak- kında a\nntılı bilgı veriliyorve Bucak aşiretinden yola çıkılarak. devletin PKK ile sürdürdüğü mücadelede aşı- retlen nasıl kullandığOı anlatılıyor. Bölge halkı. sosyologlar ve tarihçi- lerindeaçıklamalarına vegörüşlerine yerverilen vazıda. koruculuk uygula- masının aşiretleri güçlendirdigine işa- ret edilivor. Kocali Aymazadlı bir yerel tarihçı. "Siserek'te koruculuk uygulamasuia geçildiği 1993 yılından bu yana aşiret- ler daha da gelişti ve daha güçlü hale geldi" diyor. AhmetÖzeradlı bir sos- volog da. "Aşiretleroy depolarıolarak görüİüyordu. Bunedenleağalara,bev- lere ya da reislere, bir partinin millet- vekilliği veriliyordu ya da belediye baş- kanı yapıhyoriardı. Bu kişilerdevletten daha güçlü bir otorite oluşturdular" dıve konu^uvor. Aşiret tarihi konusunda eğıtım gö- ren Behlül Yavuzadlı ögrenci de. -Bu- cak olayı. aşiretçiliği devletin veniden canlandırdığını gösterivor. Devlet, Kürt bölgesinin güçlenmesini istemedi- ği için bölgey i gelişmemiş durumda tut- mak için sistemli bir program sürdü- rüvor"dedi. navları'nda gelecek yıldan itibaren uygulanacak diger degişiklıkler de şöy le: - Adav ların. Ö\'S'ye girebilmele- n için ÖSS agırlıklı puanlannın en az binnden 120 ve daha fazla puan al- maları zorunlu. -1996-1997 mezunlarınınortaög- retim başarı puanlan. ÖSS'de 0.2. ÖYS'deiseO.ökatsayıileçarpılarak hesaplanacak. Göçük albndaki cesetler çıkarıldı \APR\KLI (AA) - Çankı- n'nın Yapraklı ılçesine bağlı Ovacık Kövü'nde. kömuroca- ğında gnzu patlaması sonucu meydana gelen göçük altında kalan 5 işçinın cesetlerı çıka- nldı. Köseoğlu şırketine aıt kömür ocağında cııma günü meydana gelen grizu patlama- M sonunda. goçük altında kalarak ölen Nevzat Kütüklü, Nivazi Kütüklü. Remzi Gök- çe, Menderes Ürküt ve Ömer Burak'ın cesetlerı dün sabaha karşı çıkanldı. Çorum'un Do- durga ilçesindekı linvıt ışlet- mesinden önceki gün gelen kurtarma ekıplerınce >apılan çalışmalar sonucu ocaktan çı- kanlan Nevzat ve Nivazi Kü- tüklü'nün cenazelerı Zongul- dak'ta. Remzi Gökçe. Mende- res Ürküt ve Ömer Burak'ın cenazeleri ise Çorum'un Ba- yat ilçesine bağlı Gerış Kö- vü'nde toprağa venldı (f_23 Sulu kar Gck gurultulu G Ü N D E M MLSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada mesini ve güzergâhını çok seçenekli hale getirmesi- ni sağlar. Türkler. sanatın yaygın kolu tiyatroyla öteden beri iç içe. Araştırmacılara göre tiyatronun değişik kö- kenleri var. Bir kuram da Şamanizme dayandığı. Türklerin Islamiyetten önceki inançlannagöretören- lerde Şaman, kendisini tanrısal güç olarak gösterir, iki dünya arasındaki "aracı rolü" üstlenirdi. Sözü uzatmayıp Devlet Tiyatrolan'na (DT)getirelim. 10 Haziran 1949'da kunjldu. 1 Ekim 1949'da bu- günkü Büyük ve Küçük tiyatrolarda, Renato Mor- do'nun yönettiği Geothe'nın Faust ve Mahir Cano- va'nın yönettiği Cevat Fehmi Başkut'un Küçuk Şa- ir adlı oyunlanyla resmen perdelerini açtJ. Küçük Tiyatro'nun o günkü telefon numarası 1169 idi. Sonra 11169, ardından 111169 oldu. Şimdi, 3111169... Tıpkı telefon numarası gibi DT de zamanla büyü- dü. ilk Genel Müdür MuhsinErtuğrul'danbugünese- kiz ilde 23 sahneye ulaşıldı. Hedef, dört ilde daha yerleşik tiyatro kurmak. Bu- günkülere. Sıvas. Erzurum. Van ve Konya'yı ekle- mek... Ne güzel... Bu genişleyen yapı içinde, tüm sahnelerin "mer- kezden" kontrol edilmesi olanaksız. Bu. sekiz ilin An- kara'da oturan belediye başkanı tarafından yönetil- mesi gibi bir durum... DT'nin bağlı olduğu Kültür Bakanlığı yıllardır deği- şik nedenlerle sürekli gündeme geliyor. DYP-SHP- CHP hükumetlerı döneminde Kültür Bakanları "nö- betçi"gibi gelir, birkaç ay sonra giderlerdi. Biraz da bu nedenle, köklü değişiklikler yapılması güçtü. DT yönetiminin daha demokratik hale getirilmesi, ıl tiyatrolarının özerk hareket edebilmesi için yakın geçmişımizde başlatılan girişımlerin kökeni 1990'da Namık Kemal Zeybek'in bakanlığ/na dayanıyor. Zeybek, Tiyatro Kurultayı düzenlemış, "yeniden yapılanmayı" gündeme getirmiştı. Bu "yap//a/7ma"sözcüğünedensebendehep, "ka- pılanmayı" anımsatır. O günün DT Genel Müdürü Bozkurt Kuruç bugün de aynı koltukta. O gün başlatılan girişimlerden so- nuç alınabilmiş değıl. Yargı olanakiarını, çay servısi fırsatlarını kullanarak koltuğunu korumayı başaran Kuruç için "Bakanlann yıpratamadığı genel müdür" diyebiliriz. DT Yasası'na gelelım... Fikri Sağlar'ın bakanlığı döneminde bır yasa değışikliği hazırlandı. Sonraki nöbetçı bakanlar, Timurçin Savaş, Ercan Karakaş, Ismail Cem. yeniden Fikrı Sağlar, konuya önce iyi niyetli yaklaştılar. sonra çaktırmadan uzaklaştılar. Agâh Oktay Güner. hüner gösteremeden ayrıldı. Geldik bugune... Kendi bütçesini kısanlar ilk izlenimler o ki Ismail Kahraman pek çok oyu- nun kahramanı olmaya aday. Bütçe görüşmeleri ta- rihinde kaç kez yaşanmıştır bilinmez; iktidardaki par- ti. kendi bakanlığının bütçesini kıstı. RP'liler RP'li Kül- tür Bakanlığı bütçesi görüşülürken opera ve bale bütçesinden 50 milyar lira kıstılar. Sıra, DT'ye geldi- ğinde de 250 milyarlık bir kısıntı düşünülüyordu, "Kendi bütçemiz ayıp olur" deyip vazgeçtiler. Bu mantık. sanata destekten, destekleri kesmek anlayacak. ANAP Aydın Millevekili Yüksel Yalova. DT'nin üst yönetim yapısının illerdeki tiyatrolara da yansıtılma- sı, il tiyatro yönetimlerinin yetkilerinin arttınlması için bir yasa önerısi hazırlayıp TBMM'ye verdi. Kahraman ve Genel Müdür Bozkurt Kuruç'la gö- rüştüm, haberleri olmadığını söylediler. Kahraman'ın yeni bir yasa hazıriığı var mı? Yanıt: "Yok, nereden çıkarıyorsunuz?" Bakana göre sanat özgür olmalı. Ama bir "temen- nis/" var. "Milli ve manevi değerlere uygun oyunları kim istemez..." Herkes ister. Ama uzun yıllann deneyimi "milli ma- nevi değerler" perdesinin arkasında nelerin gizli ol- duğu sorusunu gündeme getiriyor. Yücel Erten, Cumhuriyet'te yayımlanan bir yazı- sını, "Sanat uzun, hayat kısa" diye bitiriyordu. Bizim için de konu uzun. satır kısa. DT salonlarının daha dolu. sahnelerinin daha "ışık- lı", sanatçılannın hep özgür ve özgür olmayı hak e- den kişiler olmasını dileyelim... İŞTE 1397'Nİ FLAS KAGITLARI! 3.KAYNAKPAKEÎTNDE NEVAR^NE YOK? TUPRASA NE OLUYOR? AKSU, ÇELIK HALAT, PİMAŞ, BAGFAŞ ŞAKİR GÜREL; "BORSA'daGERÇEKYATIRIMCIYOK" BORSACl '<6t !l TÜBİTAK ARAŞTIRMA PROJELERİ Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nca ünıversıteler, diğer kamu ku- rum ve kuruluşları, özel kuruluşlar ve gerçek ve tuzel kışıler tarafından - Bilişim ve iletişim teknolojileri, - Biyoteknoloji ve biyomedikal teknolojiler, moleküler biyoloji, biyomekanik ve bıyomalzeme üretım alanlannda uygulamaya yönelik çalışmalar, - Türkiye'nin bıyolojik zenginliklerı. - lleri ve yeni teknolojı malzemelerı ve uygulamaları, modern üretım sistemle- ri ve prosesteknolojılen. enerjıde verimlılik arttmcı yöntemler veçevredostu ener- ji uygulamaları, - iîeri ve yeni kımyasal ve çevresel teknolojiler. Çevre kirliliğinin belirlenmesi, kontrolü, önlenmesi ve giderılmesine yönelik çalışmalar, - Denızler ve ıçsularda doğal sistemler, yönetımleri. Atmosferik parametreler. modelleme, taşınmalar, bıosfer-atmosfer etkıleşımi. Yeraltı kaynakları aranma- sı ve ışletilmesine yönelik yeni yöntem ve teknıkler. Krıtik bölgesel jeolojik. je- omorfolojik ve jeofızık sorunlar, bölge planlaması ve kıyı yönetimi, - Enerji etkın tasarım, yapım ve rehabilitasyon. Konut sorunu ile ilgili planla- ma, tasanm, yapım ve değerlendirme. Depreme dayanıklı tasarım, yapım ve re- habilitasyon. Çağdaş jeoteknik, hidrolik ve ulaşım teknolojileri. Çağdaş malze- me ve yapım teknolojileri, - Yaşam bilımlerinde; temel tıp, kardiyovasküler, bronkopulmoner, hematolo- jik koşullar, onkolojı. immünolojı, enfeksıyon, malıgnıte. neonatolojı, epedemı- yolojı, üreme, beslenme ve gelişme. zehirlenmeler. ana-çocuk sağlığı. görüntü- leme yöntemleri. transplantasyon, nöropsişik bilımler, radyasyonlu tedavı yön- temleri, genetik, romatolojı, gastroentroloji, nefrolojı. deneysel tıp, tıbbı etik, i- laç tasarımı-doğal ve sentetik kökenli ilaç etken maddeleri-ılaç formulasyonu, diş tedavısi, - Tarım, orman. gıda ve tarımsal biyoteknoloji alanlannda üretim, verimlilik ve kaliteyi arttırmaya yönelik modern yöntem ve teknolojiler, - Hayvancılıkta yöre özelliklerine göre (Doğu ve Güneydoğu başta olmak üze- re) üretimi ve verımi arttmcı ıslah çalışmaları ile Türkiye genelinde hastalıkların teşhıs ve tedavisıne yönelik temel ve uygulamalı araştırmalar, konularında agırlıklı olmak üzere önerilecek temel ve uygulamalı araştırma ve geliştirme projelerine ayni ve/veya nakdi olarak destek verılecektir. Yukarıdaki konuların dışında, bilimsel mükemmellik ılkesi çerçevesinde, temel bilımler ala- nında, öncel'ıkli alan kısıtı olmaksızın her türlü proje başvurusu değerlendırme- ye alınacaktır. 1997 yılı için iki başvuru dönemi belirlenmiştir. Başvurmak isteyenlerin aşağıda belirtilen adresten veya internet aracılığı ile http://www.tubitak.gov.tr üzerınden temin edecekleri yeni proje öneri formlarını (eskı formlar geçersızdır) aşağıda belirtilen günlerde mesai bitimine A-ada/TÜBİTAK Proje Destek ve Teşvikler Daire Başkanlığı'na göndermelerı gerekmektedir. TLBİTAK Proje Destek ve Teşvikler Daire Başkanlığı Atatürk Bulvarı. No: 221 06100 Kavakhdere/ANKARA Tel: 468 53 00/2301. 1. Başvuru: 28 Şubat 1997 2. Başvuru: 29 Ağustos 1997. E-Mail: ptddb(« promete.tetm.tubitak.gov.tr ŞİDDETİN YOL ARKADAŞI KADINUR: DERYA AYANOĞLU, TÛRKAN ŞERBETÇİ, UGUR CAKICI, ZÜHRE PARSADAN, HÜLYA AGANSOY, MERAL CATLI... YERALTI DÜNYASININ HANIMAGALARI SEDAT BUCAK'IN DOKUNULMAZLIĞIGÜNDEMDE. DÜNYADA DOKUNULMAZLIK TARTISMALARI... TÜRK-IS'İN PAPUCU DAMA ATILDI. DEVLET YENİ SENDIKASINISEÇTİ: HAK-İŞ! MÜSLÜMANA OLUM, HIRISTIYANA KIRBAC! YER: BIRLESIK ARAP EMİRLIKLERI. ŞERİAT GÖLGESİNDE AŞK!.. ZEHİR Mİ PANZENİR Mİ? İLACLARIN YAN ETKİLERİ, YASASIBİLE YOK AMA TÜRKİYE BİR KUMAR CENNETİ!.. TÜRKİYE'DE SEÇMEN PROFİLİNDEN ÇARPICISONUCLAR SHTiV CEOTaNS 0 B K PCOXSi*aUİI ZC« BOILBHN MIWE5EM SANATÇ3 SBA11LMAİ GaB3X IÇK UYOU Nokta Dergisi. internet VVeb Adresi:http: »v>«.mrd>aie\t.cum Nokta Dergisi, E-Maü Adresi: nn4,tafom>d>attM.ı.>m