06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1996 PAZARTESf OLAYLAR VE GORUŞLER Türk Basınmm Çilesi Prof. Dr. AHMET KILIÇOĞLU Ankanı Hukıtk Fakiıltt'.si Öğretinı İ'vesi • • zal ıktidannın 0 19881i >ılları. üJkemizin sos- yal \e ekono- mik sorunlarla biisük bır darboğaza uırdi- ği. volsuzluk \e suiistimal söş !entileri\ le çaikalandığı. terör ev lenıİerinin tırmanı^a geçtiği. Özal aileMiım iı> \e ticaret >aşamındakı şükse- lişlerınin ara$tırıldığı. lıalkın her giiıı gelen zanılarla ge- çinı sıkıntısı iç-ınde bıınaldı- ğı \ıilardı. Bütün bu olaylar befgelenv le Türk kamuo) u- na basın \oluylagiiniigünü- ne aktaninıaktavdı. Gcrçek- ierin bu yolla kamuouınun bilgisineaktanlnıasindan ra- hatsız olan siyasal iktidar. kendi çöktişünü önlemenin yolu olarak basın özgürlüğü- nü kısıtiama hazırlığına gi- rişmi^ti. Rahmetli Turgut Özal,1982 \ılından itibaren hiçbir yasal düzenlemeM ol- maksızın kurıımla$tırdığı özel televizşon kanallarının ve basının vaptıgı \a\ ıınlar- dan oldukça rahatsız olnıuş- tu. Yıllardan beri değiiştiril- mesi iitenen \e beklenen Medeni \e Borçlar Kanunu- mıızun birdenbıre bir kısım maddelerinde degışiklik amacnla. birkaç nıaddelik bir hiikiimet tasariM hazır- laıımı^tı. Bııta>anyla Mede- nı Kanunu'a veni 24 b mad- desi ekleniTiek ısteımıış ve bu nıaddede >u üıılü lıiikme ver venlnııştr "Basın \e\a> ın >olu> lav u- ku bulan \e\a \ukuu nıu- hakkak bir tecav ü/ü, hâkim, tccavü/ün ünenıli derecede ağır bir /antı a sebebi\et \e- rcbilecek nitelikte bulunma- sı ve \aMiıı haklı kılacak se- beplerin açık bir şekilde be- lirtilmemiş olması hallerin- de engelleu-bilir \e\a geçici olarak durdurabilir." Demokratik lıukıık de\ le- ti nıteliğııii ta>ı\an ba^ka hiçbir ülkede c^.i göriilme- mı^ bu hükümle. ">a\ınor- ganlannın v a\ ımlannda, bu- nu haklı kılacak nedenleri göstermesi \ a da kanıtlama- sı" koşulu getirilmek isten- mişti. Basın özgürlüğünü gelişi- güzel gerekçelerle kısıtla- mava vönelık bu giri^im. ba- sından \e kamuov mıdnn ge- len haklı tepkiler sonunda engellendi \e ıııadde hükü- met tarafından taslaktan çı- karıldı. Aradan iki vıl geçmeden. avnı iktidar bu kez. ülağa- niistü Hal bölgelerinde. gü- venlikle ılgilı basın açıkla- maları konusunda. 424 sayı- lı bir Kanıın Hükmünde Ka- rarname ıle gerçekdışı >a- v ınılara kaı>ı durdurma. top- İatma konularında idan ma- kamlara genii, \etkiler \ eren birdegişiklik getirdı. Ancak bu kararnanıe çok fazla u\- gulanma olanağı bulnıadan bu kez Anaya>a Malıkenıe- si'nin iptal kararıyla ortadan kalktı. Böylece Türk basmı iki büvük tehlikevi kazasız bir şekilde atlatmış oldu. Aynı senarvo a\ nı ovun Bugün ülkemizde siyasal iktidarın basını susturma yö- nündeki girişimi, eskilerın ovnaınak ıstedikien senar- yonun kötü bir kopvasından ikırertir Mevdanlarda faize. Ame- rikaya. Uluslararası Para Fonu'na. Olagaııüstü Hal'e. Çevık K.u\\et'e kaı>ı oldu- ğunu sövleyenlerin. zamla- rı son venp adil düzen >ara- tacağım \aaf edenlerııı: po- lıtikalarım Atatürk ve cum- hurivet karşıtı diişÜTicelere oturtmalarına karşııı koltu- ğa otunınca "Atatürk- çüyüm"divebılenlenıı çeliş- kilen tek tek basın yoluvla açıkianmaya başla\ ınca. de- ğişmez çare ve suçluyu bul- makta gecikmediler: Suçlu basın idi ve çare basını sus- tunnaktan geçnıektevdi! Bağınılı lıale getirıîen v ar- gınııı başında bıılunması ne- denıvle. yargr içıfı endişe kavnağı olan Savın Şcvket Kazan, bu >etmi>oımu> gi- bı. bir de basını susturma gavreilerinin "düşüncc mi- marlığını" üstlenerek basın özgürlüğü için de endişe kavnağı olan çaftşmalarına başladığını. bu konuda Özal dönemi dahil bütün ealışma- ları gözden geçirdiklerıni ifadeertiler. Basına intikal eden söv- lenılerinden bu çalışmala- nnda bir yandan Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen 424 savılı Kanun Hüknıün- deki Kararnanıe'deıı. öte yandan "Küçükleri Muzır Neşriyattan Korumava İliş- kin Kanun"dan vararlana- rak ağır para cezalan getir- mevi: öte vandan >alan ve kışilık haklannı ihlal eden yayımlardandolavı suçlusa- vılacak kışıler çevresıni ge- nişletmeyi hedefiemiş ol- duklan anlaşılıyor. Bu çalışma taslaklan ya- salaşnia şansinı bulursa. butıdan bövle "10Kasını tö- renlerinde bu törenleri içleri- ne sindiremediklerinL bunun kendileri için bir zulüm ol- duğunu" sövlevenleri; vurt- dı^ındaki toplantılarda şerı- at istemlerini dile getirenle- ri; savaş.taölenlerın vakınla- nna vardını adı altında top- lanan paralann hangi parti- leredepolandığını; "partile- rin gizli kasalarınf izlenıe- miz olanaklı olmayacaktır. Bu tür yayımlar -\alan ha- ber va da kişilik haklannı ih- lal" gerekçelen altında sus- turulacak. bunu )r apanlara vaşam hakkı tanınmayacak- tır. Yasal düzenleme vardır Ülkemizde sivasal iktıdar- ların başarisizlıklarını gizle- mek amacıyla basını sustur- ma girişitnlennde devamlı olarak kullandıkları gerekçe "yalan >ekişilik haklannı ih- lal eden \ayımlar" olmuştur. Muhalefetteyken. kişilerin kişilik haklannı hiç akılları- na getirmevenlerin. hatta bu türvav ımlan alkışlayanlann bu gerekçelen hiçbir zaman ınandırıcı olmamıştır. Aca- ba gerçekten bu tür ya> ımla- ra karşi vasal düzenlenıemiz yetersız mıdır? Her özgürlük gibi basın özgürlüğünü kötüye kulla- nanlar her zaman ve her ül- kede ijörüliTiüştür. Ülkemızdeözelliklel982 sonrası vayım yaşanıına ge- çen özel kanalların seyirci rekoru sahıbı olma amacı>- la sansasyonel ve ticari amaçlı vavınılara yer verdik- len; bu arada gızli kamera, ajan kullunma gibi hukuk dı- şı yöntemleri de kullandıkla- rı zaman zaman görülebil- mektedir. Ancak bu tür hukuk dışı vaymılara karşi hukuk siste- mimizde. basını susturma anıacına vönelik yeni vasal düzenlemeleri gerektirme- vecek kadar veterli bır dü- zenleme vardır. Kişilik hakkına vönelik gerçek dışı vayımlara karşı. v a\ tmın durdurulması yetki- sini dahi içeren özel hukuk korumasına ilişkın hüküm- ler (MK. md. 24. 25 a: BK. md. 49); yayımın suç oluş- turmasi nedenivle ceza hu- kuku korumasına ilişkin hü- kümler(TCK. md. 480 vd.) vardır. Bütün bunlar dışında. bu tür v ayımlar için en etkili ko- ruma aracı olan cevap ve dü- zeltme hakkıyla ilgili olarak Basın Kanunumuzda kısmî değişiküklerledahaişlerdu- ruma getirilebilecek hüküm- ler bulunmaktadır. Sonuç Bu açık yasa hükümleri karşısında. ülkemizde yeni yasai düzenlemeye ılişkin birsorun değil. uygulamaya ilişkin sorunlar vardır. Bu açık vasa hükümlerine kar- şı n en basit bir manevi taz- minat davası vıllarca sür- nıekte. sonunda çok sembo- lik vegülünçtazmınatlaralı- nabilmektevse: en basit ha- karet suçundan doiayı açılan ceza davası yıllar sürmekte. faillergereken cezayı zama- nında görmemekte ise: ce- vap ve düzeltme hakkı ama- eına uvgun duruma getiril- memekte ve işletilmemek- tevse. sorun vasada değil. uvgulamadadır. Eski bir bakana gerçek dı- şı ve hakaret oluşturan ya- yımları nedenivle Sayın Şev ket Krzan'ın mensubu olduğu partinin sözcülüğü- nü yapan bir gazetenin. İs- tanbul'un göbeğınde oturan yazan ve sorumlu yazı işle- ri müdürünü. açılan ceza da- vasında iki vıl sürevlemah- kemeve getirtip ifadesini al- mak nıümkün olmuyorsa. sorun vasada değil uvgula- madadır. Bağımlı yargı dolayısıyla sav cılar \ e hâkimler sindirii- miş, hukuk dışı yayımlann üzerine gitme konusunda ce- saretleri kırılmış ise sorun vasada deöil. uygulamada- dır. Bütün bugerçeklerdurur- ken. sivasal iktidarın yeni yasal düzenlemelerin ardına düşmesinin nedeni, gerçek dışı yav ınılara karşı kişileri korumak deği). parladığını sandığıvıldızının iktidar kol- tuğunda sönmesini basını susturmakla önlemeye çalış- mak istemesidir. R e n a u l t U z m a n E k i p l e r i 2 3 8 S e r v i s N o k t a s ı n d a S î z i B e k l i y o r . Özel eğitim görmüş uzmanlarla ulaşılan yüksek hizmet kalitesl... Donanımlan modem, hizmet kapsamlan geniş, yaygın satış sonrası örgütü... Bol, orijinal ve garantili yedek parça olanağı... Türkıye'nin en başarılı yerinde onanm organizasyonu Renault Yardım... Renault, işte bu Türkiye'nin en güçlü satış sonrası örgütü ile şimdi "Ücretslz Check-Up" hizmeti veriyor. 238 servis noktasında yuzlerce uzman 28 ayn kontrolu ücretslz yapmak üzere sizi bekliyor. Üstelik, kontrol sırasında ortaya çıkabilecek onarım işlemlerinde fatura toplammda % 5 Indlrlm avantajı da var. 25 Kasım - 4 Aralık tarihleri arasında size en yakın Renault servis noktasına gelin, egzoz gazı analizinden, kaporta ve motor genel bakımına kadar tüm kontrolları ücretsiz yaptırın. Randevu alarak gelln, hlzmetten öncelikli yararlanın; kışa bakımlı girin. Ayrmtılı bilgı için BİLGİ-RENAULT-MAİS'ın ( 0 2 1 2 ) 2 9 3 26 26 numaralı telefonunu arayın, 9 no'lu tuşa basın. RENAULT En Uzun Konuşma Süresi. Fazla Söze Gerek Yok. Dunya lideriyle tanışın! Karşınızda ustun teknolo]isiyle yeni kuşağın temsılcisi bır Motorola var! Cep telefonunda dunya lideri Motorola'nın ozdliklen, teknolo/ının ulajtığı son noktada... * "3 volt" teknolojisıyle 60 saat bekleme ve 3 saatı aşan konuşma suresi, * Dort satırlık metin ya da sembollerin kolayca göründüğu geniş ekran. * Vıbra-call Ititreşımli çağn), * Turbo arama özellıği, * Yuksek ses kalitesi, (Elektro akustik dönüştürucülü), * Dort kat daha hızlı data-faks transferi (36.000 bıte ulaşan verı kapasitesı), Akustik flip kapak. Geün, Motorola MıcroTAC 8700'ü yakından gorun ve onun hayatınızı kolaylaştıracak, pek çok etkileyici özelliğivle tanışın. Motorola MicroTAC 8700, sizi Profilo SGS Yetkili Satıcılarfnda beklivor. ^ ^ PROFİLOSteG PROFİLO SAVUNMA GEREÇLERI SANAYÎ VE TIC A Ş. Oema SariT S» So 26 28,9W7C MsctS^öy FsıanW r * 121? ri33XWf4a*5CT>ı»«:ıO-2I2j2- 1 230r P» (fr2*îı2'5SS« V»*aSâr<i> ıO3-2 «36 * "" « E « V Tefcfl* D«yr» Mam (&2I2 212*939 Hayal bile edemediğiniz CUMUHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERINÇ Hacı ile Bacı REFAHYOLu Yalanladı Geçen haftanın gündeminde de yaşanan çürü- müşlük. kokuşmuşluk. kimi kurumların oluşturarak kullandığı yasadışı örgüt ve kişilerin marifetlerinin basın aracılığı ile kamuoyuna iletilmesi vardı. RE- FAHYOL iktidarı ortaya konan gerçeklerin üzerine gi- deceğine. bunların kamuoyuna yansımasınm engel- lenmesi konusundaki geleneksel tutumunu sürdür- meyiyeğledı. Ortada dolaşan "yumuşama" söylen- tilerine pek inanan olduğunu sanmıyoruz. Çünkü basını susturma ve sansür uygulama amacında bir değişiklik olmadığı açık seçik görulüyor. REFAHYOL'un iddialarından biri, yalan haber ya- zılarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu ve va- tandaşların basın karşısında korumasız olduğu yo- lunda. Bu konuda ortaya atılan iddıalara bakarsanız ülkemizde bu sorunu duzenleyen hiçbir yasa ve ya- sa maddesi yok sanırsınız. istisnaları genelleyerek kamuoyunu yanıltma gırışimlerinın dayanaksızlığı ve intikam duygularından kaynaklandığı bır mahkeme kararı ıle belgeleniverdi; hem de basmı suçlayanla- rın kendı aralarındaki bir dava nedeniyle. Bayan Çiller, Erbakan Hoca için seçim propa- gandaları sırasında kimi suçlamalarda bulunmuştu. Erbakan Hoca da Bayan Çiller'den kişilik haklarına; yaptığı haksız saldırı nedeniyle tazminat istemişti.1 Yargılama tam da basının suçlandığı günlerde so- nuçlandı. Bayan Çiller. Erbakan Hoca'ya 4 milyar li- ra tazminat ödemeye mahkûm oldu. Yasada boş- luk vardıysa bu karar nasıl çıktı dersiniz? REFAHYOL bakanlarının ve partilerinin grup söz- cülerinin kamuoyunu yanıltmak için başvurduklan bir yol daha var. Niyetlerinın Basın Yasası'nı güncelleş- tirmek olduğunu her yer ve fırsatta anlatmak. Örne- ğin RP Genel Sekreteri Bay Asiltürk, düzenlediğı basın toplantısında şöyle dedi: "Yapılan çalışmada güncelleştirme var. 1950'liyıllardan sonra bu konu- da hiçbir güncelleştirme yapılmamış, mevzuata do- kunulmamış." Bay Asiltürk'ün sözlerinden ya ko- nuştuğu konuda hiçbir şey bilmediği ya da bildiği halde kamuoyunu yanıltmak amacıyla gizlediği an- laşılıyor. Çünku değişiklikleri yapmak için bütün mevzuatın elden geçirildiğini ıleri sürerken, ilki 24 Temmuz 1950'de çıkan 5680 sayılı Basın Kanu-! nu'nun 11.5.1988'e gelınceye dek tam 10kezde- ğişmiş olduğunu bilememek nasıl bir mazeretle sa- vunulabilır anlamak olanaklı değil. Bunu öğrenmek için yuzlerce ciltlık yasa dizisini araştırmak da gerek-' miyor. Başbakanhk Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün 1989 Ocak ayında yayımla- dığı "Basın Kanunu" adlı kitapçığına bakmak bile ye- terli. ama niyet "halis" olmayınca böyleşaşırmaca- lar yararlı görulüyor; hem de halkın basın aracılığı ile aldatıldığının gerekçe olarak sıkça kullanıldığı gün- lerde. Demek ki •'güncelleştırme" geriye götürme amacıyla yapılmak istenince bir kez daha her şey mubah oluyor. Güncelleştirmeden ne anlaşıldığının bır başka ka- nıtını da Adalet Bakanı Bay Şevket Kazan. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Daniel Tarchy ile görüş- tükten sonra yaptığı açıklamada verdi. Şeriatçı bir gazetede yayımlanan habere göre Bay Kazan'ın açıklaması şöyle: "Devlet güvenlık mahkemelerinin yükünü hafıfletmek ıçın yaptığımızyeni düzenleme- leri, DGM görev alanından fikir suçlarının çıkarılma- sı, gözaltı süresinın 30 günden 4, 6 ve 7 güne ındi- rilmesine yönelik taslağı parlamentoya gönderdiği- mizi anlattık." Çok iyi yapmışsınız Bay Kazan. Fikir suçunu kal- dırmayerine yargı yerıni degiştirmeyi "adalet refor- mu" olarak gördüğünüze göre Basın Yasası'nı ağır- laştırmayı da "özgürlükleri genişletme" olarak sun- manıza şaşmamak gerek. • REFAHYOL'un basına baskı amacına yönelik ya- sa girişiminin bır benzerinı 1956 yılının Haziran ayın- da Demokrat Partı TBMM gündemıne getirmişti. Bir süredır vermekte olduğumuz ve büyük ilgi toplayan tıpkıbasımlardan yarın sunacağımız 7 Haziran 1956 günkü Cumhuriyet. 40 yıl sonra aynı zihniyetın hort- latıldığını belgeliyor. ismet İnönü, Osman Bölük- başı, Turan Güneş gibi ünlü politikacı ve devlet adamlarının görüşlerinın bugünleri de yansıtmakta oluşu acı. ama gerçek. • Mafya ile kimi devlet organ ve yöneticileri arasın- daki kirli ve çıkara dayalı ilişkiler gündemdeki yerini korudu. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Or- ganize Suçlar Dairesi Başkanı Tuncay Yılmaz, so- runun değerlendirmesini ve çözüm yollarını Ankara Büromuzun sorularına verdiği yanıtlarla ortaya koy-r du. • 24 Kasım ÖğretmenlerGünü'nde yapılan etkinlik-- leri ve çözüm bekleyen sorunları bürolarımız ve ls-< tanbul Haber Servisımız aynntıları ile izleyerek ak-, tardılar. ; • Sıvas kıyımı davasının sanıklarından kimilerinin yurtdışına kaçtıklarına dair yapılan ihbarları Evirv Göktaş haberleştirdi. • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın "gizliku-~ lak" aracılığı ile dinlenıldiğini açıklamasından sonra orduda ve ülkemizdeki buyükelçiliklerde de dinlenil-^ me kuşkusu doğduğunu Ankara Büromuz yazdı. - • RP tarafından TBMM'ye getirilen ve Tansu Çil-: ler'in TOFAŞ ve TEDAŞ'taki işlem ve eylemlerini' suçlayan önergeleri üzerine kurulan komisyonların' çalışmaları. görüş değiştiren RP'lılerin oylan ile so- nuçsuz kaldı. REFAHYOL koalisyonunun sürmest için gerçekleştirilen aklama operasyonlarını Ankara' Büromuz ızledi. • Abdullah Çatlı'nın kahraman olarak nitelenmesi-1 ne, Bahçelievler kıyımında çocuklarını kaybeden ai- 1 leler de isyan etti. Berat Günçıkan'ın röportajı ve< Erzade Ertem'in fotoğrafları bu görüşleri yansıtıyor.. • : Hazine'nin Ziraat Bankası'nın yüksek faizle borç alıp, düşük faizle üreticiye borç vermesinden kay- naklanan zararı karşılamayacağını açıklamasının ar-' dındaki gelişmeleri Merih Ak yazdı. - • Bergama yöresi köylülerinin topraklarında siya- nürle altın aranmasına karşı başlattıklan eylemleri. Celal Yılmaz izledi ve haberleştirdi. • Eroin bağımlılarının "Methadon" adlı uyuşturucu maddeyle tedavisine izın verilmesinden sonra tıp- çevrelerinde başlayan tartışmaları Gündüz imşir- haberleştirdi. • Öldürücü etkisi nedeniyle bazı Avrupa ülkelerin- de kısıtlanması istenen "paracetamol"ün ülkemiz- deki durumu ve ne oranda kullanılması gerektiği gö- • rüşünü Saadet Uslu haberleştirdi. • Önümüzdekı pazartesıye kadar gönlünüzce bir! hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla. :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle