23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiva^ Sahibi: Berin Nadi Genel Yav ın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Ya_\ ın Koorciınatöni: HikmetÇetin- kava # Yazıışlerı Mudürlen. İbrahim Yıldız, (Sorumiu) DinçTa>anç • Ha- ber Merkezı Müdürü Hakan kara 0 Gör- sel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu A Istıhbarar Cengiz Yıldırım #Ekonomı: Bülent Kızanlık 9 kultur Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücclman 0 IVfakaleler Sami Karaören 0 Duüeltme Abdullah Vazıcı 0 FotoSraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Suğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya\ ın KunjJu. İlhan Selçuk ıBa^Jtan). Orhan Erinç. Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkaj a, Şükran Soner, Ergun Bak-L Dinç Ta\ anç, İbrahim Vıtdız. Orhan Bursalı, Vlustafa Balba\, Hakan Kara. AnkaraTemsıicısı Mustafa Balba> 0 Haber Müdüriı. Doğan Akın Atanirk BuKarı No 125. Kat-4. BakanJıkkr-Ankara Tel- 4195020 ı" 7 hat), Faks 419502^ 0 lzmır Temsılcısı: SerdarKıak,H ZıvaBK 1352 S 2 3Tel:4411220. Faks. 44191 l 7 0AdanaT>mMİcısi Çefin Yiğenoğlu, inönüCd. 119 S No 1 Kat 1. Tel. 363 12 11. Fakı 363 12 15 Müessese Muduru Erol Erkuf 0 Koordmatör Ahmer Korulsan 0 Muhasebe Bülent Vener 0 Idare Hüseyin Cürer 0 i$letme Önder Çelik 0 Bılgı-lşlenv Nail İnal 0 Bılgısa>arSıstem:Mürıi»et Çiler MEDV\ C: • Yoneiım Kurulı Başkaru - Gerıei Mudur Gülbirı Erduran • Koordınator Reha Işıftnan 0 Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 (P 53 - 5l39580-5l?84«WI.Faks 5138*3 Ya>ımla>an *e Basan "-'cn Gun Haber Aıansı. Basm \e Ya\mcı{ık A $ Tmtocağnad : v 4 Cağaloilu 34334 Ist PK 246 Istanbu! fe] (0 212*51205 05 (20 haı) Fak, (0 2121 513 S5 »5 2ARALIK1996 Imsak: 5.33 Güneş: 7.04 Öğle: 12.01 İkindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.09 Ephemera müzayedesi I İstanbul Haber Servisi - Burak F. lateli AŞ tarafından düzenle:*en \e :cplam bin ephemera '"gün]ik yaşamın küçük ve geçieı selgeleri" örneğinn satışa sunulduğu •'Epherrera Derr.eği 1. Müza>edcsi" dxı vapıldı. Ceylan Jnterconnnental Otelı'nde gerçekieşen müzayecede. eserler 100 bın ile 2ıK) miJvcn lira arasındadeğışenbedellerle satışa sunuldu. Kadının güzellik tutkusu • ANKA.RA (AA) IVfeşhur formülü 'KiıT'yle Foma'yıayağa kıldıran Kleopatra'nın, epilasyon içın süngertaşı ve penslerden favdaîandıgı, omuzlarını parlatmak için de toz haiine getinlmiş sedefve ka>maktjşı kullandıö: ortayaçıktı. ""Anadolü"da bulunan kozmetiktıp aletleri'ni araştıran Çukuro\a Üniversitesi Diş Hekimligi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. llter Uzel. Paleolctik çağdan beri güzelleşmeye çalışan kadının. daha o zamanlarda aşı bovasını toz haiine getırerek v üzünü sanya bovayan bır cins pudra ımal ettiginı belirtti. Ikinci deneme de başansız • VVASHINGTON (AA) - Amerikan uza> mekiğı Columbia'daki astronotlar. uzayda yürümek ıçin önceki gece yaptıklan ikınci denenıede de başarısız oldular. Astronotlann uzay yüriiyüşü için çıkacakları kapıyı açmak mümkiin olmav ınca uzay yüriiyüşü iptal edffdı Robot denizaltılar • ANKARA(AA)- Türkivenin sualtı zenginlığinin belirlenmesi ve sualtı arkeoloji çalışmaları için "robot denizaltı" üretilecek. Dalgıçların 40 metreden fazla derinlıkte 15 dakikadan çok kalamaması nedenivle uzun zaman alan batık arama çalışmalannın. "robot denizaltı" ile hızlandınlması amaçlanıvor. Denizaltının, sualtı arkeolojisine uygun biçimde üretileceğini kaydeden Bodrum Sualtı Arkeoloji Enstitüsü Araştırma Merkezi Ba^kanı Tufan Turanlı. bu sistem sayesinde bulunamayan batıklann orta\a çıkarılabilecegini belirtti. Uçaklarda cep telefonu • A.VK.A.RA (AA) - üçuş sırasında açık tutulan cep telefonlannın. uçağın elektronık sistemlerini olumsuzetkiledigi \e kompütünze sistemi bozduğu bıldirildi. L'çakta sık sık uyarı anonslan >apılmasına rağmen yolculann buna uymadıgına dikkati çeken THV Kabin Eğitim Müdürü N'urçin Özsoy uçuş güvenliği konusunda, cep telefonlannın da tıpkı silah gibi toplanması önerılerinin gündeme geldiğini kaydetti Internetle boşanma • NE\\ VORK(A.\)- ABD'de günlük >aşamın her alanına giren Internet, boşanmalan da kolaylaştırdi. ^azılım programını bilgisayanna yiikleyen kişi. formlardaki boş yerleri tarif edildiği şekiİde doldurduktan sonra bunu 'e-mair aracılığıyla boşanma hâkimliğine aönderecek. Böylece karı- koca anlaşır \e vargıç da ona\larsa başka bir işleme gerek kalmadan çift boşanmış olacak. Tokat'ta deprem • ORDl (Cumhuriyet)- Tokat ıline bağlı Reşadiye ilçesinde dün akşam saat 18.33'te4şiddetindebir deprem mevdana geldi. Tokat iline 60 kilometre uzaklıktaki Reşadiye ilçesinde meydana gelen deprem. Ordu, Samsun Gıresun. Sıvas \e ilçelerinde hissedilirken büyük bir panik \arattı. Ordu'da depremden sonra özelükle apartmanda oturan yurttaşlar. e\ lerini terk ederek geceyi sokakta geçirdiler. HABITAT'a ev sahipliği yapan Türkiye, Mimarlar Odası'nı evinden zorla çıkanyor Yddız Sarayı^ndald ^bakanfak terörü'OKTAV EKİ.VCİ Külrür Bakanhğı, Mimarlar Oda- sı'nı Yıldız Sarayrndakı tarihı Dış Ka- rakol binasından "zorla" çıkarmak için "çevik ku*Tet" destekJi polıs gönder- dı. Oysa. aynı Bakan11k. daha geçen y11 bu binayı Mimarlar Odasfna "tören- lerle" tahsis ederken. aynca ~çiçek" de göndermişti. Bakanlıktaki bu anlayış değişikliği. hükümetlerden önce .Ahan ,\kat"la bir- likte başladı. Henüz AN'AYOL kurul- madan Kültür ve Tabiat \arliklanni Koruma Genel Müdürlüğü"ne "mah- keme karanv la" geri dönen AJtan Akat ilk iş olarak "SlT kararlan alan" Ko- ruma Kurullan'nayüklenmişti. Örne- ğin. 17Ocak 1996 günü Istanbul'daki Koruma Kurullan üyeleriyle yaptığı toplantıda. hocalara açıkça "gözdağı" vermiş ve onlan azarla>arak "genel müdürterörü" estirmişti. ButavTaiçer- leyen ve tepki gösteren hocalar ise "kara listeye" alınarak, ANAYOL ik- tidan başlarbaşlamaz kurul üyelikle- nnden uzaklaştınlmıştı. Altan Akar'ın ikinci ham/esi ise bu kez StT kararlannı destekle\en Mi- marlar Odası'na oldu. Agâh Okta\ Güner'in de bakan olmasıyla bırlikte odaya karşı tav nnı uygulama} a sokma olanağı bulan Altan Akat. önce resto- rasyon projelerini \)imarlar Odası de- netiminden kaçırdı. Böylece düzmece ve duvarsız projelerle tarihsel mirası sıradan bir apartmana çeviren kültür düşmanı inşaatçılann yüzünü 2üldür- dü. Ardından isebununladayetinmeye- rek. 1995 vılında Mimarlar Odası'na ) 0 } ıllığına tahsis edilen Yıldız Sara- yı'ndaki Dış Karakol binasının geri alınması yönünde bir bakanlık onayı- nı hazırlayıp. yine Agâh Oktay Gü- ner'in imzasıyla devreye soktu. Böylece yıllardır devlerin elindeki ta- rihi binaları ışgal ederken her nasılsa Dış Karakol binasına giremeyen "şe- • SİT alanlarındaki kaçak yapılan arTetmeye çalışan bir Küitür Bakanı, aynı alanları yıllardır korumaya çalışan Mimarlar Odası üzerinde terör estirerek "yağma çetelerinin" de sanki intikamını almış oluyor. riatçı kuruluşlann" v-üreklerine su serp- ti. Koruma Genel Müdürü'nün işte bu özelliği. hiç kuşkusuz REFAHYOL'un RP'lı Bakanı İsmail Kahraman'la da "u\um içınde" çalışmasının temel ne- denlerini oluşturuyor. Özellikle RP'li'beledıve başkanla- rının SÎT kararlanndan şikâyetlerine "çözüm bulacafı" sözünü veren Is- maıl Kahraman. yine bu kararlan sa- v unmak üzere idari yargıda hukuk sa- vaşını başlatan MimarlarOdasi'nı ce- zalandırmak için de Altan Akat'ın "tahliye girişimlenne" tüm siyasal gü- cüyle desteğini veriyor. Bu siyasal güç. ne yazık ki son gün- lerde dev letin İstanbul'daki temsilcile- nnı de etkisı altına almış durumda. Mimarlar Odası'nın. tarihi Dış Ka- rakol binasının kullanım protokolünü iptal eden Agâh Oktay Güner'in baş- lattıgı "Bakanlık işlemini durdurmak" üzere Idare Mahkemesi 'nde açtığı da- \a bugünlerde sonııçlanmak üzere. Belki de karar alındı bile. Ne var ki aynı anda bir "hukukçu" olan Kültür Bakanı ismail Kahraman, bir yandan mahkemeye "savunma" gönderirken,öbüryandan istanbul \a- lısınede "MimarlarOdası'nıbinadan hemen çıkartın" şeklinde vazı gönde- riyor. \'ali ise kendisine "yargı kara- nnın bugünlerde alınmak üzere olun- duğu" bildirilmesine rağmen, polisle- ri binaya göndererek "eşvalann zorla boşalnlması''emrini veriyor. Üstelik bu eşyalar. davada "taraf olan Bakanlık elemanlanna teslim edüiyor. Bütün bunlar olurken de Kültür Ba- kanlığı Hukuk Müşavirliği'nin; Mi- marlar Odası'nın bu binayı kullanma- sı\ la ilgili protokolün tamamen huku- ka uygun olduğunu \ e ancak mahke- me karanyla bozulabileceği "yönün- deki" 7.10.1996 tarihli resmi raporu ise bakanlık arşivinde sadece "saklanı- yor"!.. Mimarlar Odası. Kültür Bakanlı- ğı'na ait bu binadan çıkarsa ne olur? İsmail Kahraman. Altan Akat ve ta- rihın, kültürün. değerin korunmasın- dan rahatsız olan benzer diger kişi ve çevreler. elbette ki "devleti kullana- rak bir zafer elde etmenin" psikoloji- sinin sıradan sevincini yaşayabilirler. Ancak oda, kendi >asası ve mesle- ki geleneklerinden aldığı güçle. bu ül- kenin ve toplumun degerlerini bu du- yarsız kesimlere karşı yine savunacak- tır. Ne var ki bu yaşanan olay, hiç kuş- kusuz demokrasinin ve sosval hukuk devleti olma ereğimizaçısından **yüz kızartıcr bir dev let dav ranışı olarak ta- rihe geçivor. SlTalanlanndaki kaçak vapılan af- fetmeye çalışan bir Kültür Bakanhğı, aynı alanlan koruma) a çalışan bır mes- lek odası üzerinde devlet terörü esti- rivor. Üstelik bu dev let. daha 5 ay önce HA- BITAT'a ev sahipliği yaparken. Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirelın baş- kanhğındaki uluslararası toplantılarda "dev let ve $ml toplum kuruluşlarınuı artıkortaklaşa da\ranacağuıa" da dün- ya önünde söz vermişti. Türkiye'nin Dış Karakol binasında sergılediğı HABITAT dav ranışı. 1995'te çiçekle başladı. 1996'da polisle nok- talanmak ısteniyor. Mahkeme kararı- na birkaç gün kala düzenlenen bu "ta- til günü operasyonu" ise >argısız in- fazın İsmail Kahraman. Altan Akat ve İstanbul Valisi "nin özei çabalany ia ar- tık bir "Kültür Bakanüği kültürüne" de dönüştüğünü gösteriyor... Mimarlar Odası'nın boşaltılmasmı Kültür Genel Müdürü yönetti - Kültür çöp kamyonunda... Viyana Opera Balosu SHİssotePin 5. kez dü- zenledigi V]>ana Opera Balosu "nda gencecik 80 çiftin vapoğı vakleri; da- \etiiler, büyük beğeniy- le izledi. Mozart, Strâ- uss \e Nerdi'den eserler sunan Sertap Erener il- gi toplarken \]yana Dev- let \e Halk operalan sa- natçüannın sunduğu ba- legösterisialkışaldı. 15 ıniıvon lira karşılığında satiîan da\-etiyelerin ge- liri Gürson Çocuk Sağ- lığı Vakfı'na bağışlandı. ıHATİCETUNCER) • Mimarlar Odasrnın Yıldız Sarayf ndaki binasından polis zoruyla çıkanlmasına, "nezaret" eden Kültür \e Tabiat Varlıklannı Koruma Genel Müdürü Altan Akat, aralannda Koruma Kurulu üyelerinin de bulunduğu mimarlar tarafından alkışla protesto edildi... İstanbul HaberSenisi- Mimarlar Odası"nın eş- valannı mahkeme karannı beklemeden Yıldız Sarayf ndaki çalışma mekânlanndan valinınem- riyle zorla boşaltan polis. odanın 2 v ıldır kullan- makta olduğu tarihı dış karakol binasını "hafta sonu tatilinde" Kültür Bakanhğı elemanlanna mühürleverek teslim etti. Cumartesi günü başla- nan "çevik kuvıetnezarerindeki" tahîive işlemi- ni bakanlık adına yöneten Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Genel Müdürü Altan Akat, uy- gulamanın ıki gün sonra aiınacak mahkeme ka- rarına kadarertelenmesi gerektiğini söyleyen İs- tanbul milletvekillerine "Yargı karan yürütme- yi durdurma şeklinde çıkarsa, binavı \ine Mi- marlar Odası'na teslim ederiz" dedi. Oda yetkilileri ise tümüyle bir "elkmınâ" şek- linde ve zorla dışan atılarak gerçekleştirilen bo- şaltma işleminden ötürü zarargören mesleki ve bilimsel çalışma belgeleri ile proje arşiv ve eş- yalardan İstanbul V'alisı ile Kültür Bakanlığı'nın sorumiu olduğunu söylediler. Polisin önceki gece (cumartesi) sabaha kadar sürdürdüğü zorla tahliye uvgulaması sırasında "valiyi, emniyet güçlerini ve bakanlık elemanla- rını mahkeme kararının almması için 2 gün da- ha bekleme\e ikna etmek üzere" Mimarlar Oda- sı önüne gelen CHP İstanbul Millervekili Meh- met Senngen, ANAP Jstanbul Milletvekili Ali TalipÖzdemirveDSP İstanbul Millervekili Bü- Boşaltma sırasında tabela vere atıldı. lentTanla. valiye ulaşamadıklan gibi genel mü- dür Altan Akat'ı da durduramadılar. Binanın dışında bekleven vearalannda Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurullan'nda üye- lik yapan hocalann da bulunduğu vaklaşık 100 kişilik bir mimarlar ve yurttaşlar topluluğunun ~protesto aJkışlan" arasında kamyonlara vükle- nen eşyalara nezaret eden .AJtan Akat, kendisiy- legörüşenmilletvekillenne*'Eğermahkeme,yü- rütmeyidurdurma karan verirse, binayı Mimar- lar Odası kullanmaya devam eder" sözünü v er- di. Bu arada devreye Ankara'dan telefonla giren eski Kültür Bakanı ve CHP Milletvekili Fikri Sağlar'ın ilettiğı "İçişleri Bakanı valiyi arayarak tahliye için yargı kararının beklenmesini istedi r> şeklındekı mesajı da proje ve raporlann "çöp kamyonlanyla" taşınmasını durduramadı. Türkiye'nin tarih ve doğa degerlerinin korun- masıyla ilgili en üst düzeydeki vetkili bürokrat olan Koruma Genel Müdürü Altan Akat'ın çöp kamyonlanyla "atılarak ve yırtılarak" taşıttığı mimari projeler arasında çok sayıda "tarihi vedo- ğal çe>re koruma projeleri" de var. Bir kısmı da "Kültür Bakanlığı ile Mimarlar Odası işbirüği içinde" yapıldığı belirtilen bu pro- jelerden çoğu, yine Altan Akat'ın yönetiminde- ki genel müdürlüğe bağlı koruma kurullannca "ör- nek proje"olarak gösterilmış v e u\ gulanarak >ü- rürlüğe sokulmuştu. Oda II. Başkanı ve korumaprojelen sorumlu- su YılmazKuyumcu'nun verdiği bilgiyegöreör- neğin halen îzmit'te uvgulaması süren tarihi Ka- panca Sokak restorasyon projeleri, Fethiye'deki Kayaköy'ün ilk kez yapılan geniş kapsamlı rö- löveleri. Amasya'daki tarihi e\ lerin koruma pro- jeleri, ÇanakkaleSİT alanı ve Muğla koruma pla- nı çalışma paftaları. İstanbul'un tarıhsel \apı ve mekânlanyia ilgili > üzlerce çalışma belgesi ve HA- BITAT-II nedeni> le l'luslararası Mimarlar Bir- liği'ncedüzenlenen Birleşmı^ Mılletlerdesteğın- deki "Dünya Yaşanılır Mekânlar Proje Varışma- sı'nın" tüm proje veraporlan. istanbul'daki 10.000 mimannsieildosvalan veodanın 1954"ten buya- na oluşan bilgi. belge. arşiv ve kütüphane dokü- manlanyla birlikte kamvonlara atılarak götürül- dü. îstanbulun cumhuriyet dönemindeki ilkpla- nını >apan Fransız mimar H. Prost'un kendi eliy- le boyadığı "1935 tarihli orijinal ahşap plan paf- tası" da yine avnı arşiv in içinde depolara atıldı. Bu arada Mimarlar Odası'nın bina üzerindeki tabelasıyla birlikte. aynı binada bulunan Türki- ye Yazarlar Sendikasfna (TYS) ait tabelanın da zorla tahliye sırasında söküldüğü tespit edildi. Oda yetkilileri, TYS hakkında böyle bir karar olma- dığını. ancak tabelayı kimın söktüğünün de gö- rülemedığini belirttiler. Dav amşma çağnsı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu. hukukun ve yargının gereğini yenne getirmek, tüm mesleki bilgi ve bel- geye sahip çıkmak üzere hukuka. kültüre. sana- ta duyarlı tüm kurum ve kişileri. bugün sabah- tan itibaren Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası önünde dayanışmaya çağırdı. Demirel, AIDS'e karşı erken mücadele uyarısında bulundu 6 Tedavisi yok, korunun9 SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Fırat'ın 'Doğusu', Petrol mü?.. İSTANBUL / ANKARA (Cumhu- riyet) -Cumhurbaşkanı Süleyman De- nüreL "afef olarak nitelediği AIDS'Ie mücadele için öncelikle hastalığın bo- yutunun ciddiye alınması gerektiğini vurgulayarak "Bizzaten geçişvoluvTiz. Bu ülkenin fertleri bunu bilmeli" de- di. Sağlık Bakanhğı, "1 AralıkDüma AIDS Günü" nedenivle dün Conrad Oteli'ndebırtoplantıdüzenledi. Top- lantıda konuşan Bakan Yıldınm Ak- tuna. 1980'lerin başında orta> a çıkan ve henüz kesin tedavisi bulunamayan AIDS'in son 15 \ıl içinde insanlığın karşılaştığı en kötü pandemi olduğu- nu söyledi. 2000 yılına gelindığinde vaklaşık 30 milyon kadın. erkek ve çocuğun HIV pozitif olacağının tah- min edildiğini belirten Aktuna. u Dün- vanın her vanında 3 milvondan fazla kadın halen Hl\ ileenfektedir vemil- yonlarcası daha bu tehdidin altındadır. HI\' ile enfekte olmuş annelerden do- ğan bebeklerin vaklaşıkyüzde30'u da enfekte olacaklarve beşinci >aşgünle- rin görmeden öleceklerdir" diye konuş- tu. Aktuna. 1997 yılı tanıtım bütçesi- ne 1 trilvon 100 milyar lira aynldıgı ve bununla v oğun bir eğitim kampan- yası başlatacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla TÜBİ- TAK'ta düzenlenen toplantıda yaptı- ğı konuşmada. AIDSafetinınsınırta- nımadığını v e insanlığın başına çok bü- yük bela getirdiginin görüldüğünü be- lirtti. "Yılanın başı başlangıçta ezile- bilirse bu afetten daha a/ zararla in- sanları kurtarmanın yolunu bulmuş olunız" di>en Cumhurbaşkanı, has- talıkla karşılaştıktan sonra tedav i ara- manın geç olduğunu. onun için koru- v ucu sağlık hizmetlenne ağırlık veril- mesi gerektiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Demirel toplantı- dan sonra AGlTzirvesi için Lizbon'a gideceğini anımsatarak "Lizbon'a AIDS tehükesine dikkat çekmek için vakama taktığınız bu kurdele ile gide- ceğun"di>e konuştu. Rusya'dan ilk resmi duyuru 10 ayda 1000 AIDS vakası ortaya çıktı e-posta : tan uı vol. com. tr Haber Merkezi - Dünya AIDS günü bütün ülkelerde çeşitlı toplantılarla gündeme getirilirken Arjantin'de 8ku- ruluş. ülkedeki AIDS hasta- larma yeterii desteğin verilme- mesi sebebiv le hükümet hak- kında şikâyette bulunurken Rus yetkililer. ülkede AIDS salgınının yayıldığını ilişkin ilk kez resmen duyuruda bu- lundular. Resmi kavnaklardan alınan bilgivegöreS kuruluş tarafın- dan hazırlanan. 20 bin hasta ve lOObinHIYvirüsütaşıyı- cısı adına vapıJan şikâyet baş- vurusu ıdari mahkemeye 29 kasımcumagünüverildı. Şı- kâyet başvurusunda. Sağlık Bakanhğı vehükümetin. Hl\' \ irüsü taşivan kişilere ilaç da- ğıtımı. tedav i ve eğitim konu- larında destek olmayı "zo- runluluk" olarak kabul etme- sı isteniyor. Rusva'da AIDS vırüsüne karşı ulusal kam- panya vürüten MadimirPok- rovski ve Mihail Narkeviç. ön- ceki gün Moskova'da düzen- ledikleri basın toplantısında. "Ülkede AIDS sal«ınının baş- ladığını" söylediler. Narke- viç. buvılın ilk lOavındava- pılan tespitler sonucu ülkede bin kadar yeni AIDS vakası bulunduğunun anlaşıldığını. bunların büyük çoğunluğu- nun uyuşturucu bağımlısı ki- şiler olduğunu belirtti. İsraillilerin yüzde 20'sin- den fazlasının. genetik birha- tadan dolavı AIDS'e karşı ta- mamen ya da kısmen bağı- şıklığı olduğu bıldirildi. Buaçıklama, Kudüs'te bu- lunan Hadassah Hastanesi ve Magen Davıd Adom (Kızıl- haç'a eşdeğer kuruluş) Kan Bankası tarafından gerçek- leştirilen ve önceki gün kamu- oyunaaçıklanan tıbbi araştır- ma sonuçlannda yer aldı. Araştırmav ı vürüten Dr. Shto- mo Mayan. bunun söz konu- su atom grubunun işlevini ya- pamamasıyla bağlantılı bu- lunduğunu sövledi. Erzincan, 1957: belki Ekim, belki Kasım! Duman- Iı/Sürperen arasındaki telefon hattını inşa edi- yoruz. Fırat'ın yukarı ucu, ikide bir ayağımıza do- laşıyor. Ne kadar etkilenmiş olmalıyım ki, şöyle bir şiire başladım: "...fırat rüzgâra karşı aktığı zaman/suyun yü- zü telâşlı bir korkuyla ürperir/ atmaca kayalık- larında poyrazın yalçın soluğu/ dökülür sığır- cıklar/ çıplak kavaklardan/ tortop olmuş/ sim- siyah ve ufacıklar/ içimsıra sonbahar garipli- ğinin ağır yorgunluğu/ fırat rüzgâra karşı aktı- ğı zaman/ sessizce kendi kendime ağlayasım gelir/ nedense kimbilir.../ ÇBen Sana Mecbu- rum' s. 75. 9. Basım. Bilgi Yayınevi) Fırat deyip duruyoruz ya. oradan aklıma geldi. Kossigin, ne demişti?.. Ankara, 10 EylüH 978.0 tarihte 'Dünya'ya ya- zıyorum; o günkü yazımda neler demişim, bir göz atar mısınız: "...yeryüzünün en büyük petrol tekellerinden Exxon Şirketi gizlibirrapor hazııiamış, hazırlamak- la kalmayıp bunu bazı Batı// ülkelere de ulaştır- mış; bu raporu, Fransız sosyalist gazetelerinden 'Le Matin' elde ediyor, yayınlıyor; okuyunca, ne görüyoruz: 2.000'li yıllardan itibaren Dünya pet- rolünün ağırlık menkezi Arap ülkelerinden Latin Amerika, Afrika ve Türkiyeye kayacakmış..." "...hani hep 'Dünyanın petrol yedekleri tükeni- yor' deyip duruyorlar ya, yalan, rezervler 400 mil- yar ton dolaylannda, uydu aracılığıyla yapılan pet- rol haritalannda ise 71 kadar gelişmekte olan ül- kede, esaslı petrol yatakları olduğu görülüyor; bunların 16'sında şimdiden önemli buluşlar yapıl- mış, 25 kadarında cesaret verici sonuçlar alın- mış..." "...hanidir duyarız, bazı uzmanlara göre Anado- lu Yanmadasının altı bir petrol denizidir; yaban- cı şirketler petrolü bulmakta fakat bize haber ver- rneyip kuyuları kapatmaktadır, vs. Exxon Şirke- ti'nin raporunabakarsanız, bu söylentilerin önem- li kısmında gerçek payı var..." "...sanırım iş buraya gelince, bir şeyi daha ha- tırlamamız yerinde olacak: Ecevit'/'n Sovyetler Biriiğiyolculuğunda Kossigin 'inona, 'Türkiye'cte petrol bulunduğundan çok umutlu olduğunu' söy- lediğini işitmemiş miydik; anlaşılan ruslar da uy- dulan aracılığıyla Türkiye'nin altındakipetrolya- taklannı saptadılar, teknolojilerine güvendiklerin- den bu petrolü Türkiye hesabına çıkarmayı öne- riyorlar..." ('Batı'nın Deli Gömleği', s. 281. 2. Ba- sım. Bilgi Yayınevi.) Acaba hayal mi kuruyordum? Yoksa 'uçuyor' muydum? Peki ya iş, 'kuvve'den fiil'e çıkmış', 1978/1979 kışında Sovyetler Birliği'nden bir uz- manlar heyeti, incelemelerde bulunrnak amacıyla, Türkiye'ye gelmiş ise? işin daha da şaşırtıcı olan yanı, tam bu araştırmalar sırasında ortalığı karıştı- ran ünlü Kahramanmaraş olayları patlak vermiş- se?.. Vehbinin kerrâkesi... Okadarla kalsa iyi! Demirel'i bu kadar kaygı- landınp, Sevres'in 'gündemegetırildiği' kuş- kusuna düşüren Fırat'ın Doğusu, 1979'un 14 Şu- batı'nda yine kalemime dolanıyor: "...sahi yahu ne oldu o adamlar? Hatıriayacak- sınız Kahramanmaraş olaylannın patlak verdiği günlerde, Türkiye'deki petrol yataklannı incelemek amacıyla, bir Sovyet uzmanlar heyeti ülkemize gel- mişti: gidecekler, yerinde araştırma yapacaklar, besbelli rapor verecekler! Ne oldu, o kavga gürül- tü arasında incelemelerini yapabildiler mi? rapor- larını verdiler mi? Elde edilen sonuç Ecevit'in Mos- kova gezisinde Kossigin'in çıtlattığı kadar umut verici mi?" (Aynı kitap, s.s. 332) Tabii, 'yetkili makamlardan' ne bir ses, ne bir ne- fes! Ertesi gün, (15 Şubat 1979) altını çize çize. ola- yın neden vahamet kesbettiğini açıklamaya çalış- mışım: "...başbakan Ecevit, daha önce burada tartışıl- mış bir sorunu, Libya ete Türk işçileriyle konuşur- ken 'bizzat' dile getirmiştir: Doğu'daki kışkırt- malar, bu bölgede olduğu varsayılan büyük petrol potansiyeline el koymak isteyen, em- peryalist odakların' marifetidir. Doğru mu de- ğil mi, bunu zamanla göreceğiz..." "...yalnız, gerek İran'da kurulmasından cid- di ciddi sözedilmeye başlanan (İran) Azerbay- can devleti, gerekse Türkiye ve Irak'ı içerece- ği one sürülen Kürt devleti tasarılarının, ger- çekte hem İran'ı hem Türkiye'yi güçten düşür- mek; hem de, bağlantısızlığa, Üçüncü Dün- ya'ya, hatta Doğu Bloku'na kayması ofasılık- lanna karşı, Avrupa ve Japonya ve İsrail için ha- yatî' olan, bölge petrolünü elde tutmak amacı- na yönelik olduklan, Batı basınında artık açık açık söylenip yazılıyor..." (Aynı kitap, s. 335) Şimdi anlaşıldı mı. 'Vehbi'n/n kerrâkesi?' http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle