06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisiIŞIK KANSU • • • • | •• | •• W •• •• | | Tukurduğunu yalamak O 'aya buraya tükürmeye meraklı RP'liler. kader ortakları Tansu Çiller ile ilgili B<urulan TOFAŞ soruşturma ikomisyonunda tükürdüklenni •yalamak zorunda kaldılar. Çiller. TOFAŞ ihalesinde kapalı .zarflan komısyondan istemış ve onları Başbakanlık Konutu'nda açmıştı. RP de bunu konu yapıp, Ivieclıs soruşturması açılmasına önayak olmuştu. Geçen hafta. TOFAŞ ıle ilgili savlan inceleyen Meclis soruşturma komısyonunun şu üyelerı, Çiller'in Yüce Dıvan'da yargılanmasını önledıler Savın soruşturulmasını isteyıp, sonradan cayan RP'liler: Mehmet Emin Aydınbaş (Içel). Memduh Büyükkılıç (Kayserı), Kemal Albayrak (Kınkkale), Hasan Hüseyin Öz (Konya), Mustafa Köylü (Isparta). Liderlerı Çiller'i kollayan DYP'liler: Ahmet Uyanık (Çankırı), Hasan Denizkurdu (izmir), Mahmut Yılbaş (Van). Bu 8 mılletvekilı komısyonda Çiller'i "aklarken", komisyondakı DSP'lı üye Nami Çağan. farklı düşünüyor: "Savlar, tam anlamıyla görevi kötüye kullanmaya oturuyor. Çiller'in, hiçbir görevi, yetkisi, sorumluluğu olmadığı halde ihale zarflannı konırtuna getirip açması, tek başına o suçu oluşturur. Yani Çiller, mutlaka bu savla Yüce Divan önüne çıkmalıydı. Komisyonda, Çiller'in bu suç savıyla Yüce Divan'a gönderilmesinin engellenmesi, REFAHYOL iktidarının nasıl bir siyasal şantaj temeline dayandığını açıkça ortaya çıkardı. RP, çok planlı bir biçimde bu soruşturmaların açılması için çabaladı, Çiller'i avucunun içine aldı ve bu sayede de hükümet oldu. Şimdi, iktidan kaçırmak istemiyor." CHP'Iİ üye Orhan Veli Yıldırım ise komisyon tutanakları incelendiğinde, RP'nın Meclis soruşturması önergesınde ilerı sürdüğü kanıtların aksıni çürütecek herhangı bir belge veya beyanın dosyaya girmediğinin görüleceğınin altını çızdı: "Tüm ihale komisyonu üyeleri, kapalı ihale zarflarının komisyon önünde değil, Başbakanlık Konutu'na götürülüp, dönemin başbakanı Tansu Çiller tarafından açıldığını söylemektediıier. İhaleye katılan firma yetkilileri de zarfların kapalı şekilde Başbakanlık'tan istendiği, komisyon huzurunda açılmadığını bildiriyorlar. Yani bütün iddialar sabit. RP-DYP işbirliği, tüm sorunların üstünü örtmekte, yolsuzluklar ayyuka çıkmaktadır. Oysa, başbakanlık yapmış, halen başbakan yardımcısı olan zanlının kamuoyu vicdanında aklanabilmesi için Yüce Divan'da da aklanması gerekirdi." RP'liler; Çiller'i aklarken vıcdan rahatlığı ıle oy kullandıklarını söylüyorlar. Onu bunu bılmeyız, ama iktidar ortaklığı kurulurken şeffaflık yerıne. kapalı zarf yöntemı kullanıldığı kesın. Söylev yılı M ustafa Kemal Atatürk, Söylev'de şöyle der: "Efendiler, bizim yüzümüz her zaman ak ve temizdi, her zaman da ak ve temiz kalacaktır. Yüzü çirkin ve gönlü çirkinliklerle dolu olanlar, bizim yurtseverce, insanca ve namuslu davranışlanmızı, bayağı ve çirkin tutkuları yüzünden çirkin göstermeye kalkışanlardır." 1997'de Söylev'ın okunuşunun 70. yıldönumune gırılecek. Dil Derneği Yönetim Kurulu, geçen hafta toplanarak Söylev'ın okunuşunun 70. yıldönümü için bir dızı karar aldı. Söylev'ın değerinin ve önemının özellikle gençlığe aktarılabılmesı ıçın tüm yıl boyunca etkinlikler düzenlemeyi, özel sayılar, yayımlar çıkarmayı amaçlayan Dil Derneği, Ekim 1997'de bir bılimsel toplantı düzenlemeyi de çalışmaları arasına kattı. En önemlısı, Söylev'in gençler ve çocukların kolaylıkla okuyabilmeleri için özetlenerek bir cilde indirilmesi için uzmanlann kolları sıvaması da kararlaştırıldı. DN Derneği Yönetim Kurulu, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın özünü kavramış, cumhurıyet devrimine gonülden bağlı tüm kişı, dernek, örgüt ve kuruluşlara şu çağrıyı yapıyor: "Söylev, bu toplumun kurtuluş ve uyanış öyküsüdür. 1997 yılını Söylev Ytlı yapalım." Unutmayın! Söylev, Türkıye'nin yüz akıdır. Erdemir neden satılıyor? B aşbakan Necmettin Erbakan, Erdemir'in (Ereğlj, Demır Çelık Fabrıkası) satılacağına ilişkın açıklamasını yapmadan önce. bu fabrikanın 1995 yılı faalıyet raporunu okudu mu hiç? Biz okuduk. Fasa fiso şeyler yazmıyor pek: "...Üretim hedefi yüzde 2, satış hedefi yüzde 7 oranında aşılmıştır. Yıl içinde 1.633 bin ton yassı çelik üretimi ve 1.711 bin ton satışı gerçekleştirilmiş olup, bunun 160 bin tonu ihraç edilmiştir. Şirketimiz, 1995 yılında 33.826 milyar lira (33 trilyon 826 milyar lira) net satış hasılatı elde etmiştir. Bundan tüm masraf unsuıiarının indirilmesinden sonra önceki yılın yüzde 240.7 ve programın yüzde 108.1 üzerinde 10.326 milyar lira (10 trilyon 326 milyar lira) yergi öncesi kâr elde edilmiştir. Önceki yıla göre brüt kâr marjımızda yüzde 5.8'lik bir gelişme sağlanarak yüzde 36.5'e ulaşılmıştır. Ödenecek vergi ve yasal yükümlülüklerden sonraki net kârımız ise 8.786 milyar lira (8 trilyon 876 milyar lira) olarak gerçekleşmiştir." Böylesı bir tablo karşısında, ıster ıstemez "Erdemir niçin satılıyor" diye sormamak elde değil. Karikatürle 250 hafta T RT 1 "Gün Başhyor" programında yayımlanan "Haftanın Karikatürü" köşesi. bugün 250. haftasını dolduruyor. Köşeyi hazırlayıp sunan karıkatürıst Nezih Danyal, 6 yıl boyunca yayınları sırasında neler yaptığını şöyle özetliyor: 157 konuda 576 karikatür, desen çizmiş; 1500 üzerinde yerlı. yabancı karikatür göstermiş, 48 amatör, profesyonel kankatürcü konuk etmiş, kendilerı ile söyleşi yapmış. Buna karşılık. köşeye gelen binlerce mektup yanıtlanmış, Danyalın "Haydi Karikatür Çizelim" kitabı ile çizim malzemeleri gönderilmış. Nıce250. haftalara... Figüran Z orbalar, eskı başbakanın burnunu kırıyor. "takdir-i ilahi"ye bağlanıyor. Adam, sahte pasaportla, sahte kımlikle. sılahla dolaşıyor. işler çevınyor, "kahraman" ilan edılıyor Cumhurıyet savcısı. milletvekiline "tfadeni alacağım" diyor. gık yok. Ankara Barosu Başkanı Ünsal Toker'e. bu "ilahi Komedya"yı nasıl yorumladığını sorduk "Devlet koruması altında, devleti yönetmiş olanların burnu kırılabiliyorsa, demek ki Susurluk olaylarının yansımaları çılgınlık haline gelmeye başladı" demez mi? Hatta. çok da marjınalleşerek "Rejim, bu olaylardan son derece büyük zarar görmeye başladı" dıye de eklemez mı? Nasıl olur da böyle söyler? Halbukı. bızım bildiğımız bir tek gerçek var, o da basının yalan yazdığı. Toker. bildiği doğrudan ayrılmıyor: "Mevcut siyasi iktidar, bu olaylan örtme, gündemi değiştirme eğilimi içinde. Basına gözdağı vermek istiyor. Olayların üstüne gitmek istemiyorlar." Yıne olmadı. Koskoca yöneticiler. dort bir kotdan, her bir yoldan. tek tek basaraktan, bade süzerekten soruşturma yürütüldüğünü söylüyor ama. Yok, yok, Ünsal Toker. kararlı: "Savcı, yargıç güvencesi, yargı bağımsızlığı sağlanmadıkça, bu olayların üstesinden gelebilmek mümkün değil. Ayrıca İtalya'nın uyguladığı gibi yeni bir soruşturma stratejisi uygulamak lazım. Eğer, şikâyet ettiğimiz kalıntılann yandaşlan yapacaksa, o soruşturmadan sonuç alamazsınız ki. Türkiye'de temiz toplum, çürümeye son özlemini ortaya koyacaksak, birtakım kişileri yargı makamının önüne getirmek zorundayız." Türkiye açık hava sinemasında oynanan filmın senaryosu belli. Başrol oyuncuları saptanmış. Yardımcı oyuncular ortada. Ama fıgüranlık yapması ıstenen milyonlarca kişi bu filmde yer almayı reddedıyor. Gerçek bu. Yüksel Endeğer Şeriat Light! yazıyor Şu dünya denen globalkürede ende- ğer ınsan. benim de yarı vatandaşım oian Michael Jackson' ' dır! Kural tanımıyor, ka- lıba sığmıyor, eskiden zenciydi. şimdı beyaz, bu kadar net! Dinozorlara kalsa dönekliktir bu. Be- nım için ise değişimin hiperaktif lideri- dir Michael! Doğa ona "Sen siyahsın" demiş. o kabul etmiyor; "Niçin" diyor. "ikincı sınıf olayım? Bastınrım neyse parasını, olurum beyaz!" Evet. tabula- rı deviren Michael, cümleleri de devi- riyor. Ayrıca. cinsiyet olarak da ultra es- nek. Erkek desen tam değil, kadın da diyemeyiz! Gerdek gecesinde gelıni yalnız bırakıp yan odada çocuklarla savaşçılık oynuyor. Kural tanımıyor Michael. Plandan yana; neyin ne oldu- ğunu kesin olarak ortaya koymak is- teyen küt kafalara karşı. değişimin bol yıldızlı bayrağını sallıyor. Üstelik hakikaten çok zengin bir ki- şi. Imaj danışmanı yahut medya ilişki- lerınin Ortadoğu sorumlusu olmayı çok isterdim. Belki bir gün, o da olur. Say- gılar sunarım Sayın Jackson! Niye anlattım bunları? Sabit beyinli- lere lafı getirmek için. Tutturmuşlar bir laiklik nakaratı, dillerinden düşürmü- yorlar. Sanki bız bilmiyoruz aydınlan- ma olayını, sanki bizden daha çağdaş- lar! Laiklik için yaşam standardımı dü- şüremem! Sıgaranın bile çok serti var, serti var; filtrelisi var, filtresizi var; yumuşağı var, lightı var! Dindarlann tümü bir mi? Ör- neğin, Refah'ı ele alalım O partiden birçok değerlı politikacı tanıyorum, hepsi de pırlanta gibi insanlar. Hele hü- kümet ortağı olduktan sonra iyıce bir şırinleştiler, tadlarından yenmiyor de- sem yerıdır. Şımdi bu güzel insanlardan mı ürke- lim yani? Birazcık esnek olsak, canı- mız mı çıkar? Bu şirin güruh, sertlik yanlısı değil, gönüllerinde laikliğe de yer var; bunların getireceği şeriat. an- cak 'Şeriat Lıght' olur. iyi de olur. Ök- sürtmez, öldürmez, bereket getirir. Bi- ze de düşer! SI\AS ASLIYE 3. HUKUK MAHKEMESİ DosyaNo. 1996 2^4 Davacı T.D.Ç.İ. Genel Müdürlüğü tarafından davalı Turan Oda- başı aleyhıne açılan cebrı tescıl da\asında: Sıv as Merkez Doğan- ca Kövü pafta 12-c. parsel 81'de kayitlı taşınmaz. davacı Türki- ye Demırçelık tşletmelen Genel Müdürlüğü'nce kamulaştırıl- mış olup anılan taşınmazmalıki Abdullahoğlu Turan Odabaşı'nın teblıgata yarar açık adresı tüm aramalara rağmen temın edileme- diğınden dav alı Turan Odabaşf nın 13.12.1996 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması ya da kendısını bir vekılle tem- sil ettırmesı. hazır bulunmadığı takdırde yokluğunda vapılacak işlemlere ıtıraz edemeyeceğı HUMKnın213 \e 377. maddelerı gereğınce ılan olunur. Basın: 120438 HAYVANLAR ÎSMAÎL GILGEÇ KİM KİME DOI DUMA BEHIÇAK smnıt HARBİ SEMİH p<m<n GADDAR DAVLT \ı M KIRTCEBE S5G DE&L - OBS/U C/LL'l UIZIN MIRMIRLAR IĞIRTHIHK ,,.BU MAPVAYlDAMI DIŞ SOKTU?. TARİHTE BUGUN MVMTAZ ARIKA\ 2 Arahk BUHARU OTOL 1885'TE BUGUH, FKAMSA'DA, BUHAfUA ÇAUÇAN BİR OTO İLE GÖST&İİ DenBMBSİ YAPILPI. DlOAJ,gOimM Ve TK£PAR.C>OUX ADU ÜÇ PgANSIZ'IN İMAL BTTİKLe- R.I AIZA8A(£eNDİLBKl BÜNA "8UHARU FAYTON* t>İ- YORDU), gıÇ/M OLARAK DA gÜYÛK SEĞENI TCPIM- YOISPU. LOICOMOTİFLSe ÖGAJEK AUNARAK HAZI&- LAhjAM OTOPA, 8lü 8UUAR MOTD/SÜ BULUUUYOIZ VE SAATTE SO kiLOMETJSe H/Z >APABlUyO&I>U. AMCAK, UAFİ£U6l VE fSAYA Ge&EKSıUİUl OLAAA- Ç LARA BİLE KOLAYCA TlRA#WABİL£A/ OTO,p6KT MET/3£ çAPiMbAid 8m yeeoe TAM DĞUÜŞ YAPABİLİroRt>U. OT72, ATLI ARABALAI3.OAN PAHA UCUZA YOLCULUK. ETME~ OLASlLlĞl SASLIYOZDU- SrVÂS ASLIYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dos>aNo- 1996 301 Davacı T.D.Ç.İ. Genel Müdürlüğü tarafından davalı Dudu Top aleyhıne açılan cebrı tescıl davasında: Sıvas Vlerkez Budaklı Kö- vü pafta 17-a parsel 206'da kayıtlı taşınmaz Türkıve Demırçelık Işletmelerı Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmış olup ta- şınmaz malıki Hasan kızı Dudu Top'un teblıgata varar açık adre- sı tüm aramalara rağmen temın edılemedığınden Hasan kızı Du- du Top'un 13.12.1996 gunu saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendısını bir vekılle temsıl ettırmesı. hazır bu- lunmadığı takdırde vokluğunda vapılacak işlemlere ıtıraz edeme- veceğı HUMKnın 213 ve 377. maddelerı gereğınce dava dılek- çesı teblığı \enne kaım olmak üzere ılan olunur Basın: 120425 ASLIYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo- 1996 279 Davacı T.DÇ.I. Genel Müdürlüğü tarafından davalı Mehmet Tırvakı aleyhıne açılan cebri tescıl davasında: Sıvas Merkez Do- ğanca köyüpafta 12-c. parsel 106"dakavıtlı taşınmaz. davacı Tür- kıve Demırçelık İşletmelerı Genel Müdürlüğü tarafından kamu- laştırılmış olup taşınmaz malıki Halıl oğlu Mehmet Tıryakı'nın açık adresı tüm aramatara rağmen temın edılemedığınden dava- lı Mehmet Tırş akı'nın 13.12.1996 günü saat 09.00"da mahkeme- mizde hazır bulunması vada kendısını bir vekılle temsıl ertirme- sı. geçerlı bir özrü olmadan gelmedığı takdırde vokluğunda va- pılacak işlemlere ıtıraz edemeveceğı HLMK'nın 213 ve 377. maddelerı gereğınce dava dılekçesı teblığı verıne kaım olmak üzere ılan olunur. Basın: 120433 SIVAS ASLI\T 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo: 1996 2^5 Davacı T.DÇ İ. Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Hasan Hüsev ın Odaba^ı. Mehmet Odabaşı. Ferhat (Serhat) Odabaşı. Fat- ma Eker alevhıne açılan cebrı tescıl davasında. Sı\as Doğanca Köv;ü pafta İ2-c. parsel 80"de kavıtlı taşınmaz. davacı genel mü- dürlük tarafından kamulaştınlmış olup anılan taşınmaz malıklerı Hasan Hüsev ın Odabaşı. Mehmet Odabaşı. Ferhat (Serhat) Oda- ba^ı, Fatma Eker'ın tüm aramalara rağmen teblıgata varar açık ad- reslen tespıt edılemedığınden vukarıda ısımlerı belırtılen davalı- lann 13.12 1996 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulun- maları. hazır bulunmadıklan takdırde \eya kendılerını bir vekılle temsıl ettırmedıklerı takdırde yokluklarında vapılan işlemlere ıtı- raz edemeveceklen HL MK'nın 213 ve 37 7 . maddelen gereğınce dava dılekçesı teblıeı venne kaım olmak üzere ılan olunur Basın. 120427
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle