Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Diyarbakır1
TBMM
gündeminde
• A.NkAR.MAAl-
SSK.'mn ıçındebulunduğu
durumun \e boranlannın
belırlenmesi.çezüm
yollarının >aptanrnası
amacıvla oluiturulan
Meclis Araştırrna
Komisvonu'nur nporu.
salı günü TBMM Genel
Kurulu'nda görişülecek.
TBMM Genel kurulu'nda.
447 tnlyon liral.k ek bütçe
yasa tasansınmda bu hafta
ele alınması beklenivor.
İnsan Haklan Ircelerne
Komısyonu'nur
gündeminde ıse cezaevlen
\ ar. Yann toplanacak
komisyon. Diyarbakır
Cezae\ i'nde ıncelemeler
y apan alt komisyonun
raporunıı gorüşecek.
Bülent Ecevit
ytırda döndü
• İstanbul Haber Servisi -
Bir süredir Danmarka'da
bulunan DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit ve
eşi. dün akşam Türkiye'ye
döndü. Ecevit. Atatürk
Havalımanrnda Danimarka
seyahatlerinın sağlık
nedenlerinden
kaynaklanmadığını.
evliliklerinın 50.
yıldönümü ıçın
gerçekleşünlmiş bir gezi
olduğunu belırni.
Esenboğa'da
sürpriz göpiişme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller.
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Agâh Oktay
Güner'le görüştü. AGİT
zırvesi nedenıyle Lizbon'a
giden Cumhurbaşkanı
Süleyman Demırel için
Esenboğa Havaalanı'ndaki
uğurlama törenine katılan
Çiller. burada bulunan
Güner'le vaklaştk 20
dakika görüştü. Çiller.
Güner'den Türk
cumhuriyetler konusunda
görü^ aldığını söyledı.
Dündar Kılıç
yoğun bakımda
• İstanbul Haber Servisi -
Solunum vetmeztiği
nedenıyle önceki gün
yakınları tarafından
Amerikan Hastanesi'ne
kaldınlan yeraltı
dünyasının ünlü
isimlerinden Dündar
Kılıç'ın sağlık durumu
ciddıyetini koruvor. Şuuru
açık olan Kılıç'ın
tedavisine yoğun bakım
ünitesinde devam ediliyor.
CHP'deMYK
düğümü askıda
• ANKARA (ANKA)-
CHP'devaklaşıkbiryıldır
boş bulunan iki merkez
yönetim kurulu üyeliği için
yapılan seçımlerden sonuç
alınamıyor. 24 Aralık genel
seçimlerinden yaklaşık iki
ay önce Önay Alpago'nun.
seçimlerden hemen sonra
da Rıza Yılmaz'ın CHP'den
istifalanyla boşalan MYK
üyeleri ıçin hâlâ seçim
yapılamadı. Yaklaşık bir
yıldır yapılan bütün parti
meclisi toplantılannın ilk
gündem maddesini iki
MYK üyeliği içın seçim
oluşturuyor.
Menzir'den Yeni
Oluşum'a öneri
• ÇANAKKALE (AA) -
İstanbul Bağımsız
Milletvekili Necdet Menzir.
"Yeni Oluşum'da genel
başkan tartışmalannı yanlış
bulduğunu. ancak
partileşme
gerçekleştiğinde. genel
başkanı. genel kurulun
belirlemesi gerektiğini
söyledi. Menzir. vatandaşın
beklentilerine cevap
verecek bir oluşumun
uerçekleşmesi halinde. bu
oluşumda yer alabileceğini.
ancak sadece "parti kurmuş
olmak ıçin' bir hareket
yapılması dürumunda.
dışarıda kalmayı tercih
edeceğini kaydetti.
Erbakan bugün
Bursa'da
• ANKARA (AA) -
Başbakan Necmettin
Erbakan. Chaakça
Doğalgaz Kombine Çevrim
Santralı'nın temel atma
törenine katılmak üzere
bugün Bursa'ya gidecek.
DBH kongresi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokrasi ve .
Banş Partisı 1. Olağan
Büyük Kongresi. dün Selim
Sırrı Tarcan Kapalı Spor
Salonu'nda yapıldı. Seçime
tek aday olarak giren Refik
Karakoç. kongrede 337
delegenin oyunu alarak
yeniden genel başkanlığa
seçildı.
Temsilciler Meclisi, basma ağır kısıtlamalar getiren tasanya sıcak bakıyor
DYP'den sansüre destekANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - DYP
Temsilciler Meclisi tarafından
yayımlanan bildinde. hükümettn basına
ağır kısıtlamalar getiren çahşması
desteklendi. Bildinde. demokrasinın.
halkın doğru haber alma ve gerçekleri
olduğu gibi görebilme olanağıyla gerçek
anlamda işleyebıleceği belirtilerek.
•*Demokrasimizin, tekelci çıkarlann
örtüsii yapılmasına izin verilme>ecek~
denildi. DYP Genel Sekreteri Nurhan
Tekinel. DYP Temsilciler Meclisi
toplantısında alınan kararlara ılışkın
bildıriyi dün düzenlediği basın
toplantısında açıkladı. Demokrasinin
insanlık onuru. ülkemızin kalkınma ve
mutluluğunun ilk ve vazgeçilmez koşulu
olduğu vurgulanan bildiride. "Ancak,
• Genel Sekreter Nurhan Tekinel, DYP Temsilciler Meclisi'nde
alınan kararları dün düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Temsilciler Meclisi bildirisinde, çıkarılmak istenen 'sansür yasasf na
destek verilerek. "Demokrasinin. tekelci çıkarların örtüsü
yapılmasına izin verilmeyecek" denildi.
basın hürriyeti de bu anlayışla,
demokrasimizin vaşamasına yardımcı
olabilir. halkı yamltma hakkı hiç kimseye
tanınmaz" denildi. DYP'nin terör. devlet
ve millet düşmanlan ile sonuna kadar
mücadele edeeeğinin altı çizilen
bildiride. ısim verilmeden ANAP ve
medya patronlanna vüklenilerek şu
görüşlerdıle getırildi: "Milletimizin
önüne koyacak birikim ve yetenekten
voksunluklannı. iftira v e çamur atarak
örteceğini sanan politikacalann kirlettiği
sivaset ortamında ülkevi bırakmamak
görev imizidr. Milyonlarca insanımızın
sırtında sürdürülmeye çaiışılan hiçbir
tekele ve bu tekellerin temsilcilerine izin
vermeyeceğiz."' Makam odasında
gazetecilerin sorulannı yanıtlayan
Tekinel. ANAP lideri IVİesut Yılmaz'ın
siyasi üslubunu eleştırdi. Tekinel.
"PKK'nin a\ukatı-ınaf\anın avukatı"
^eklindekı sııçlamalar içın. "Bugünkü
polemiklere yol açan, sivaset üslubunu bu
se\iyeye getiren Yılmaz'ın ta kendisidir"
değerlendirmesini vaptı. Yılmaz'ın genel
başkan seçildıği dönemde "kapalı
kapılar ardında yaptığı görüşmelerin"
gün ışığına çıkmaya başladığını öne
süren Tekinel. genel seçimler öncesinde
de Yılmaz'ın değişik kuruluşlardan
de^tek aldığını savundu.
DYP Genel Başkanı Tansu ÇiHer'in hem
şehıtlen hem de ülkücü katliam sanığı
Abdullah Çatu'vı imaederek. "Kurşun
sıkan da, yiyen de şereflidir" dediğinı
anımsatan Tekinel. birgazetecinin
"Çatlı kimin için kurşun attı" sorusuna.
"Elimde bilgi \e belge yok, ancak vapılan
çeşitli vavınlarda ASALA ile
Uişkilendirilhor" karşıhğını verdi.
'Erbakan belge biriktiriyor'ANAP: Erbakan, Başbakanlığı ortağına devretmeden önce, ucu DYP'ye ve Çiller'e
kadar uzanan devlet-mafya-aşiret ilişkilerini açığa çıkarmak için çalışıyor
DÜRPA.NE KOCAOĞLl
ANKARA-ANAP. "dev-
lete sızan mafya" olarak ka-
muoyuna vansıvan Söyle-
mez çetesinin ortaya çıkma-
sından sonra ışbaşına gelen
Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın. devletteki mafya
bağlantıları konusunda
önemli belgeler elde ettığı-
ni savundu. Erbakan'ın
"stratejik" bir tutumla Su-
surluk kazasından sonra
suskun kaldığını dile geti-
ren ANAP'lı bazı yönetici-
ler. "Erbakan, başbakanlı-
ğı ortağı Tansu Çiller'e de\-
retmeden önce bu kirii işle-
ri ortaya çıkaracak ve de>-
letin temi/lenmesi konusun-
da önemli bir adım atmış bir
başbakan olarak seçime gi-
decek" dediler.
"•Devlet-siyaset-mafy a-
aşiret" bağlantısını ortava
çıkaran Susurluk kazasın-
dan sonra elinde önemli
belge ve bilgiler bulundu-
ğunu açıklayan ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz.
bu bilgileri Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ile Baş-
bakan Necmettin Erba-
kan'a da aktarmıştı. Yıl-
maz. partisinden gelen tüm
baskılara ve kamuoyu ile
basının ilgisine karşın elin-
deki önemli olduğu belirtı-
len bilgı \e belgeleri açıkla-
mamaktaki ısrannı şımdilik
sürdürürken. Başbakan Er-
bakan'ın da devlete sızan
çeteleri ve onların siyasi
bağlantılannı ortaya koyan
belgeleri toplamaya başla-
dığı bildirildi.
Önemli belgeler
ANAP'lı çevrelere göre,
Yılmaz beklerken, Başba-
kan Erbakan. kendisine en
uygun olan zamanda tüm
gerçeklen kamuoyuna açık-
layacak ve yasal işlemlerin
de yapıldıSım ortaya koya-
cak. ANAP'lılar. Erba-
kan'ın Başbakan olduktan
sonra Söylemez çetesi ko-
nusundaki soruşturmanın
üzerine gittiğini, devletteki
mafya bağlantıları konu-
sunda önemli belgeler elde
ettiğini söylediler. ANAP'lı
bazı yöneticiler. Erba-
kan'ın, koalisyon protokolü
uyannca 1998 başında sona
erecek başbakanlık görev i-
ni ortağı Çiller'e devretme-
den önce y a da devrertiği sı-
ralarda belgeleri açıklaya-
rak DYP'yi de vurmayı
planladığını kav dettiler. Se-
naryoya göre. Başbakan Er-
bakan görevini devretme-
den mafyanın dev letteki ve
siyasetteki uzantılannı or-
taya koyduktan sonra. seçi-
Söv'
e m e z
çetesinin ortaya çıkmasından sonra işbaşına gelen Başba-
kan Erbakan'ın yasal süreçJeriişlettiği,Susuriukola>ından sonra da
kamu<)> u önünde suskun kalmasına karşın önemli birtakım bilgilere ulaştığı bildirildi. ANAP çe\Teleri,
Erbakan'ın ucu hükümet ortağı DYP'ye kadar uzanan bu üişkileri, Başbakanlığı, ortağı Tansu Çiller'e
devretnıeden önce ortava çıkarabileceğini savundular. Çiller dün Lizbon'a giden Demiren uğurlamaya
gelen ANAP'b Agâh Oktay Güner ile bir süre sohbet etti. (Fotoğraf: AA)
me gitmeyi planlıyor.
Kulislerde. Başbakan Er-
bakan'ın. bu planını ger-
çekleştirmesı dürumunda.
Susurluk kazasından sonra
yaptığı çıkışlar ve temiz
toplum kampanyası ile adı
ön plana çıkan ANAP lide-
ri Yılmaz'ın da umduğu oy
desteğini bulamavacağı
kaydedildi. Bu senaryolara
göre büyük ölçüde erıye-
cek, belkı de barajı bile aşa-
mayacak olan DYP'nin ta-
banı RP'yekayaeak. RPde.
daha çok halk desteğini ala-
rak yeniden iktidara gele-
cek. ANAP'lı vöneticiler.
siyasi kulislerde de dolaşan
bu senaryolar konusunda
Yılmaz'ı uyararak. Başba-
kan'adaulaşan bilgi ve bel-
geleri bir an önce kamuoyu-
na açıklamasını. ucu kime
kadar uzanırsa uzansın tüm
karanlık ihşkileri ortaya
kovmasını tstediler.
Susurluk'taki trafik kaza-
sında DYP Şanlıurfa Mil-
letvekili Sedat Bucak'ın
aracında ölen katliam >anı-
ğı ülkücü Abdullah Çat-
h'nın "Mehmet Özbay"
sahte kimliğı ve yeşıl pasa-
port edinmesivle ilgilı so-
ruşturmanın sürdü^ü bildi-
nldi.
Trafik kazasının ardın-
dan ortaya çıkan bulgularla
ilgıli olarak lçişleri Bakan-
lığı. Emniyet Genel Müdür-
lüğü. İstanbul Devlet Gü-
\enlık Mahkemesi. Ankara
Cumhurıvet Başsavcılığı ve
Başbakanlık Teftiş Kuru-
lu'nca başlatılan soruştur-
maların sürdürüldüğü öğre-
nildı. Trafik kazaM konu-
sunda Susurluk Cumhuri-
yet Savcılığı'nın başlattığı
soruştuıma daha önce bit-
mişti.
Bitiis olayı
Bu arada. Jandarma Ge-
nel Komutanı Orgeneral
Eşref Bitiis'in yaşanıını yı-
tirdiğı kuşkulu uçak kazası-
nın. Çatlı liderliğınde oluş-
turulduğu belirtilen suç ör-
gütünün bir evlenıi olduğu
yolundaki sav İarla ilgili ola-
rak hükümet ve askeri yet-
kililerin sessizliğini koru-
maları dıkkat çekti. Adalet
Bakanı Kazan. görevegel-
mesinın ardından. Bitlis'in
yaşamını yitirdiği kuşkulu
kaza hakkında açılan ve ta-
kipsizlikle sonuçlanan so-
ruşturmanın yenilenmesı
gerektiğini bildirmışti.
Partisi tarafından TBMM'ye getirilen Çiller'in yolsuzluk dosyalanm yok saydı
Başbakan kendini yalanladı
ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan Necmettin Erbakan.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller'in soruşturma
komisyonlarında. koalisyondaki
gizli uzlaşma sonucu partısinin des-
teğivle aklanmasını değerlendırir-
ken kendini valanladı. Erbakan.
REFAHYOL koalısyonu öncesinde
TBMM gündemine getırdiği vol-
suzluk dosyalan içın, "RP ne ile
meşguL bazılan neile meşgul. Ney&-
zık ki bazı çevrelerdedikodu ile meş-
gul" değerlendirmesini yaptı. Baş-
bakan Erbakan'ın RP ıl başkanları
toplantısında. RP'nin iktidara gel-
mesinin ardından. -rehavete kapıla-
rak" yeterlı çalışma vapmamakla
suçladığı il başkanlanna sert tepki
szösterdiSi öğrenildi.
Başbakan Erbakan. partisinin
Merkez Karar Yönetim Kurulu
(MKYK) toplantısının açılışında
yaptığı konuşmada, ışçiye. köylü-
ye. memura ve dar gelirlilere hizmet
için geceli gündüzlü çalıştıklarmı
söyledi.
Terörün tanhe karışmakta oldu-
ğunu v e büyük yatırımlann gerçek-
le^tirildiğini savunan Erbakan. Bur-
sa'da temelini atacağı elektrik sant-
ralının 550 milyon dolara mal ola-
cağını veyılda lümilyarkilovatsa-
at enerji üreteceğıni anlattı ve gele-
cek yıl İstanbul. İzmır ve Ankara-
Adana otoyollan ile hızlı trenler.
Boğaz tünel geçişi projelerine de
başlanacağını söyledi.
Erbakan. gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken kendi partisi tarafından
soruşturma konusu yapılan % e yine
RP'nin oylarıyla aklanan Çiller hak-
kındaki yolsuzluk dosyaları içın
şunlan söyledi:
"Şimdi artık dünya farkı fark edi-
yor. RP ne ile meşgul. bazılan ne ile
meşgul. RP 70 milyonun saadeti ile
meşgul, ne yazık ki bazı çe\ reler de-
dikodu ile meşgul. Işte aradaki far-
kı bütün dünya görüyor. Buna RP
farkı derler. ,\raştırüması gereken
konular varsa bunlann ihmal edil-
memesi hususunda partimizgöre\ i-
ni ihtimanıla yapmıştır. Bu görevler
vapılırkın. şu sözler ağzımızdan hiç
eksik olmamıştır: Biz ne savcıy ız ne
hâkimiz. Önergelerimiz içinde kul-
landığımız her kelimeye dikkat etmi-
şizdir. 'Bövle böyle deniliyor. varıt
midir. değil midir. araştınlsın' de-
mişizdir. Bu görevi RP nasıl vaptıy-
sa, komisyon içindeki görevİiler de
göre\lerini >apmışlardır. \asalara
aykırı bir şey olmadığı kanaatine
varmıştır. Şinıdi bu rapor bir kere de
Meclis'te müzakere edilecektir. Ni-
hai karara bağlanacaktır. Bütün
bunlarda en ufak çelişki yoktur."
Türban cezası
Necmettin Erbakan. birgazeteci-
nin. "İstanbul Lniversitesi'nde bir
kadın doktorun türban taktığı için
cezalandınlarak araştırma birimi-
ne hapsedildiğine" ilişkin sorusu
üzerine de şöyle konuştu: "Devletin
gerekli organları vardır. Bu olay in-
sanlık dışı bir işkence olayıdır. Dev-
letin organlan gerekli işlemi yapa-
caktır. Kinısenin kuşkusu olmasın."
IRMIKI AYDIN ENGtN e - mail: engin " planet.com.tr
Zeytinler olmuş. Sıktın mı
mürekkep kıvamında sızıyor
yağlı özsu. Denize dimdik inen
sert yamaçlarda zeytin sıyıran-
lar uzaktan bile seçiliyor. Hava-
da belli belirsiz bir zeytinyağı
kokusu. Besbelli yağhaneler
çalışıyor. Demek burada zeytin
zamanı kasım sonu... Bizim or-
da, Ege'de daha geçtir. Aralık
sonu, hatta ocak...
Marmara Adasfnda yalnız
Marmaralılar var artık. insan-
lar. kediler, köpekler, martılar,
balıklar... Yalnız Marmaralılar.
Günlerdir yağan yağmurlar-
la ada tepeden tırnağa yıkan-
mış. Ağaçlar yaprak dökmüş.
Bizim Turhan Günay'ınki de
dahil, balıkçılarınkiler hariç
sandallar kıyıya çekilmiş. Ada
kış uykusuna hazırlanıyor.
• • •
Bir Rus tiyatro ustasından
alıntı:
- Ritim bütün sanat/ann
prensidir. Tempo onun piç kar-
Poyraz, Yıldız, Lodos, Keşişleme...
deşi...
Doğanınrifm'i, burada, Mar-
mara Denizi'nesarılıp uzanmış
bu adada. elle tutulup gözle
görülüyor. Ritmin bileşenleri
rüzgâr, deniz. martı. acelesi ol-
mayan insanlar. kocaman bir
a/amananın motor sesi. kuy-
ruk sallayarak dört dönen kır-
ma köpek, yamacı ağır ve gü-
venli tırmanan eşek, sonra ge-
ne deniz. gene rüzgâr... (İlk fır-
satta şu rüzgârların adlarını
doğru dürüst öğrenmeli. Lo-
dosla poyrazı anladık. Ama ka-
rayel, keşişleme, yıldız nerden
esiyordu? Rüzgâr gülünün se-
kiz rüzgânnı da bir bir belleme-
li). Neyse boşverin. Adanın,
doğanın ritminin tadını çıkar-
mayabakın...
Kentin hoyrat yaşam koşul-
lannı burada daha iyi kavrıyor-
sunuz. Egzoz solumanın, zifos
saçan otomobıllerden dur-
maksızın sakınmanın, kaldı-
rımları pervasızca işgal etmiş
otomobillerin egemenliğine öf-
kelenmenin, bir yerden bir ye-
re hızlı gitme zorunluğuna inat,
yürümeyen. tıknefes kent tra-
fiğiyle bitip tükenmek bilme-
yen boğuşmanın...
• • •
Dahası haftalardır it uğur-
suzla. mafya çeteleriyle, maf-
yalaşmış politika esnafı ile dü-
şüp kalkmışsanız kirlenmeden
isteseniz de istemeseniz de si-
zin de pay almanız kaçsnılmaz.
Yağan yağmurlar adayı nasıl
tepeden tırnağa yıkadıysa,
adanın ritmi, dinginliği, doğa-
nın denizle. rüzgârla, martı ve
balıkla örülmüş doğası, kirle-
nen ruhunuzu arıtıyor.
Çok on yıllar öncesine dö-
nüyorsunuz. Annenizin üstü-
nüze eğilmiş yüzü. gülüşü, ille
de sesi:
- Aman da benim küçücük
oğluma... Küçükoğlumyıkan-
mış mı, güllere boyanmış mı!...
Ne Susurtuk çeteleri, ne
devletin tepesindeki itiş kakış,
ne kirli çıkarların kirli pazarlık-
larından sizeyansıyan bitip tü-
kenmez haber kırıntılanyla bo-
ğuşma...
Bir daha: Deniz. balık, kedi,
martı ve yamacı ağır ama gü-
venli tırmanan eşek. Bir de
poyraz...
Nedim Usta'nın oğulların-
dan biri, uzakta yamaçlarda
belli belirsiz görünen iki kişiyi
gösteriyor.
- Mafya bunlarabi, mafya...
"Aman dur etme. Burda da
mı" demeye kalmadan çelebi
gülüşüyle ekliyor:
- Sahipsiz zeytinleri sıyırıyor-
lar. Götürüp karşı adada, Av-
şa'da; karşı kıyıda, Erdek'te
yağhanede sıktırıyorlar... Maf-
ya bunlarvalla...
Hay ben senin "mafya "na
kurban olayım Marmara Ada-
sı. Sahipsiz zeytinleri sıyınyor-
lar ha?.. Kurban olayım ben
böyle mafyaya... Bizimkiler. bi-
zim orda, kentte, karanlık so-
kaklarda, beş yıldızlı otellerde,
Güneydoğu'nun düzünde.
(yüksek) ovasında. dağında,
kentinde pusular kurmuş. sus-
turucularla namuslu insanları
susturmuş, kendi tanımladık-
lan bir devlete tapan, "vatan-
sever" mafyalar "sahipsiz zey-
tin" sıyırmıyorlar...
Bir hafta sonu kaçamağıydı.
Hak edilmiş miydi bilemem. A-
ma iyi, çok iyi geldiği kesin...
Az sonra vapur kalkacak. Kör
talih. Yeniden kente dönüle-
cek. Zeytin sıyırmayan mafya-
ların yuvasına.
Üstelik ada kekik kokuyor...
POLİTtKA GÜNLÜGU
HİKMET ÇETtNKAYA
'Mayın Tarlası'
Eski ülkücü Mehmet Gül, Kanal 7'deki açıkotu-
rumda konuşuyor. O konuştukça karşısındakiler şa-
şırıyor...
Diyor ki:
"Biz silahlan bırakmak için solculara teklifgötür-
dük, kabul etmedıler...''
Açıkoturumu yöneten Ayşe Önal ile Davut Dur-
sun şaşkın. Doğu Ergil hayretler içinde, Mahir
Kaynak kendisine 'ağabey' denilmesinden hoş-
nut, araştırmacı-yazar Murat Çulcu işin zıvanadan
çıktığının bilincınde...
Eski ülkücü açık açık 12 Eylül 1980 öncesi 'sılah-
//'olduklarını söylüyor. sonra araya 'vatan-millet' laf-
larını karıştırıp eski MİT ajanı Mahir Kaynak'a 'pas
atmaktan' gerı kalmıyor:
"Mahir ağabeye kimileri hain derama bence va-
tanseverdir..."
Eski ülkücü Mehmet Gül, burada şunu demek is-
tiyor:
"Canım siz de devlet adına çalışmadınız mı 12
Mart 1971 öncesi..."
Doğu Ergil, eski ülkücüyü dinledıkten sonra
'hayretını' gızlemedi ve olayın ne denli önemli ol-
duğunun altını çizip sonra konuya girdi...
Eski ülkücü, Ergil konuşurken birkaç kez sözünü
kesti. Ardından gazeteçi Ahmet Emin Yalman'a
suıkast yapan Hüseyin Üzmez, mikrofonu eline al-
dı...
Hüseyin Üzmez'in ilginç bir kişiliği var...
Birdönem MHP'Iİ olan Üzmez şimdilerde hangi
siyasal çizgıdedir biraz karışık, ama 'teokratik bir
sistem' sevdalısı olduğu kesin.
Üzmez, İBDA-C'ye yazılarında 'mesaj gönderir"
ve bu yüzden de başı DGM'yle sık sık derde girer...
Der ki:
"İBDA-C'ler benim gençliğimi anımsatıyor..."
Üzmez sonra ne yapar?..
ANAP'lı, DYP'li, CHP'Iİ arkadaşlarının adlarını a-
nar, onlarla 'çiğköfte partisi' düzenlediklerini anla-
tır, kımi Yargıtay üyeleriyle ilişkilerini sıralar...
• • •
Murat Çulcu. eski tetikçi Üzmez'in "Ben böyle
demokrasi istemiyorum" sözlerine değinerek şöy-
le devam etti:
"Önce anayasal, demokratik hukuk düzeni üze-
rinde anlaşalım..."
Kiminle?
Şerıatçı kesim yıllardır anayasal demokratik hu-
kuk düzenine karşıdır. Onların ıstediği tanrısal bir
sistemdir. Şeriatçılar Kuran'a dayalı bir şeriat dü-
zeninden yanadır...
Böyle açıkoturumlarda "Böyle demokrasi olmaz"
deyıp lafı kestırıp atarlar. Daha doğrusu takıyye ya-
parlar. Araya "Türk-lslam sentezi"n\ de sokarak 'ırk-
çılığı' öne çıkarırlar.
Bu yüzden de şerıatçı kesım ıkiye ayrılmıştır. Bir-
birlerıyle durmadan çatışırlar...
Eski ülkücülerin büyük bölümünün kendi siyasal
ideolojilerıne en yakın olan kimi tarikatlara kayma-
larının, özellikle devlet içinde örgütlenen Nurcula-
rın bir koluyla ilışkiye gırmelerınin nedeni budur.
Onlara karşı çıkan, Kuran'da ırkçıtığa yer olmadı-
ğını açıkça dile getiren Mehmet Şevket Eygi'ye de
baş kaldıranlar bunlar değil mıdır?
Bu tıpler son günlerde Abdullah Çath'yı koruyup
kolluyor, ona sahip çıkıyorlar...
• • •
Kanal 7, RP'nin güdümünde, ama ilginç haber
programları ve tartışmalarıyla benim dikkatimı
çekiyor.
Ben Kanal 7'nın ciddı bir ızleyicisiyim...
'Mayın Tarlası' ve öteki programlarda ilginç fotoğ-
raflar yakalanıyor, özellikle 'Türk-lslam sentezi' adı
altında 'sahne alan' konuşrhacıların gerçek kim-
liklerini öğrenmek olanağı sağlanıyor..
Eh bu arada Ahmet Hakan ile Zahid Akman, za-
man zaman 'dengeyı kaçırıp' kimi özel kanallar gi-
bi 'taraflı' davransalar bile iç ve dıştaki siyasal olay-
ları öncelikle ekrana taşıdıkları için oldukça başarı-
hlar...
Önceki gece 'Mayın Tarlası'n\ izlerken 12 Eylül
öncesinin 'e// kanlı çefe/er/'nin ve onların yandaş-
larının kimler olduğunu öğrenmek olanağını buldu-
ğumuz için Kanal 7'ye teşekkür ediyoruz...
Türkiye bu noktaya nasıl geldi?
Eski ülkücü ne diyordu:
"Biz silahlan bırakmak istedık, ama solcular ka-
bul etmedı..."
Demek ki ülkücüler o yıllar ya kendileri ya da bi-
rileri adına silahlanmışlardı.
12 Eylül öncesi silah kaçakçılan kimlerdi? Meh-
met Ali Ağca, Abdullah Çatlı ve Oral Çelik'i yurt-
dışında besleyenler onlar değil miydi?
Terör, terördür...
Teröristtin sağcısı. solcusu, ülkücüsü. dincisi,
dinsizi olmaz...
Birileri eline silahı alıp, sonra da "Biz bu işleri va-
tan-millet adına yaptık" diyemez...
Hüseyin Üzmez eski birteröristti. Hapisyattı ve
cezasını çekti...
Şımdi ne dıyor:
"jBDA-C benim gençlik günlerimi anımsatıyor..."
Üzmez, ardından "vatan-millet" öey\p "Böyle de-
mokrasi istemiyorum" diyor.. Üzmez, demokratik
hukuk devleti ıstemiyor. Korkusundan da bunu
söyleyemiyor.
Bir söylese kendisi de rahatlayacak yakın çev-
resi de...
Bir de benim anlayamadığım şuydu 'Mayın Tar-
lası' programında:
"Biri eski ülkücü, öteki eski tetikçi, eski MİT aja-
nı Kaynak'a neden 'ağabey' diyorlardı? ilişkilen çok
eskiye mi dayanıyordu ya da 'ağabey' diyecek ka-
dar birbirlerine yakın mıydılar?"
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya ı« Planet.com. TR
Alanya'da DSP ve
CHP birleşiyor
ALANYA (AA) - Antal-
ya'nın Alanya ilçesi DSP
ve ÇHP teşkilatlan bir ara-
ya gelerek tabanda birleş-
me karan aldı. DSP İlçe
Başkanı Osman Hamdi
AşıkileÇHP İlçe Başkanı
Bülent Kandemir. öncelik-
le teşkilatlann yönetim ku-
rullannın bir araya geldiği-
nı belirterek, •'Alanya ilçe
örgütleri olarak tabanda
birleşmeyi sağladık. Dansı
Ankara'nın başına" dedi-
ler.
DSP ile fikır olarak za-
ten aynı doğrultuda olduk-
lannı belirten CHP İlçe
Başkanı Kandemir. "DSP
ve CHP aslında ayrılmaz
bir bütündür. Ancak her ne
hikmetse, genel merkezler
bir türlü birleşememişler-
dir. Biz bu toplantıyla onla-
ra örnek olduk" dedi.
DSP İlçe Başkanı Aşık
da sağpartilerin Türkiye'yi
uçurumun eşiğine getirdi-
ğini öne sürerek şunlan
söyledi:
•*Yönetim kurulları ola-
rak bir araya geldik ve top-
lanı üye sayımız olan 2 bin
kişiye alınan kararlar akta-
nldı. Alanya'da artık bir tek
sol parti var. Biz bunun to-
hunılannı çok güçlü bir şe-
kilde Alanya'da attık. Bu
alınan kararlan iki genel
merkez yetkililerinin dik-
kate alması gerektiğine i-
nanı\oruzT