Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 1996 PAZARTESİ'_
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Ecirne
Çanakkale
Kccaelı
Izrıır
Manısa
Aydın
Denizlı
Zonguldak
QAçık
ÇB
PB
PB
ÇB
PB
PB
PB
PB
ÇB
14
10
14
14
15
12
15
13
13
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehır
Sıvas
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
16
17
15
15
12
8
10
8
Antalya Y 18 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkârı
Van
Y
Y
PB
ÇB
PB
PB
PB
PB
19
18
9
13
7
6
-1
3
K -1
Bütun bolgeler parça-
lı ve çok bulutlu, Mar-
mara'nın doğusu, Iç
Ege. Akdenız Iç Ana-
dolu, Karadeniz, Doğu
Anadolu'nun kuzey ve
batısı ile Güneydoğu
Anadoıu'nun batısı ya-
ğtşlı geçecek. Yağışlar
yağmur ve yer yer sa-
ğanak; Doğu Anado-
lu'nun kuzeyınde kar-
la kanşık yağmur ve
kar şeklınde olacak.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
9
6
15
5
8
12
8
7
Budapeşte PB 4 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
ÇB
PB
PB
K
PB
PB
PB
PB
1/
11
-14
-3
-7
5
6
5
PB
Taşkent
Tahran
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
A
PB
PB
A
PB
PB
PB
-1
10
0
13
10
5
10
21
Kahıre» Şam PB 14
Parçalı bulutlu : SlSll <T~\ Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmurlu
G U N C E L CÜNEYTARCAYİREK
• Baftarafı 1. Sayfada
Ercan, imamlann THY uçaklannda indirimli se-
yahat edebilmeleri için de Ulaştırma Bakanlığı ile
temas halinde olduklannı söyledi."
Bu bilgiler iki kere ikinin dört ettiği gibi, bu hükü-
metin ikiyüzlülüğünü, küçük ortağın eyyamcıhğını
açıkça ortaya koyuyor.
Bu yargıyı, hükümetin öne sürdüğü gerekçedeki
öğeler de besliyor, destekliyor.
Bay Hoca ile Bayan Şaibe; saatler süren basın
toplantılarında, biryandan sosyal adaletçiliğin, öte
yandan denk bütçe hazırlayan ilk hükümet olma-
nın şampiyonluğunu yaptılar.
Lojmanlar ve devleteait arsalar satılacak; bütçe-
ye gelır sağlanacaktı. Bu, bir. Liberal ekonomilerle
yönetilen ülkelerde ayrıcalıklı konut sistemlerine
yer yoktu. Bu, ikii.
Küçük büyük memuru sokağa atan bu hükümet,
imamlar söz konusu olunca, üç değıl. beş değıl. tam
30 bin lojman için bütçeyi talan etmeyi görev bili-
yor.
3 bini hazırmış lojmanların, "ödenek buldukça"
rakama yenılerini ekleyeceklermiş.
Laikliği savunacağını, sosyal adaletle dinsel duy-
guları siyasal yararlar için sömürtmeyeceğıni -kim-
se inanmıyor ya- AJIah'ın günü dışarıda içeride yi-
neleyen Şaibe Hanım ve DYP kadrosu, hem kirle-
rini temizleyen hem de hükümette kalmalarını sağ-
layan RP'ye yağ yakmak ve yaranmak için, "imam
lojmanları için kollan sıvıyor".
Hükümetteki ikiyüzlülük kadar, RP'ye bağımlı şe-
riatçı basındaki büyük yaygaraya anlam vermek de
zorlaşıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin lojman ve arsa satışını
iptal etmesinden sonra, şeriatçı basın, hatta RP'ye
organik öğelerle bağımlı gazeteler birden ayaklan-
dı.
Bilmeden öğrenmeden
Laik, demokratik ve Atatürkçü cumhurıyetı savu-
nanların başında gelen Yekta Güngör Özden'e
her vesıleyle saldıran bu kesim, son kararı "lojman
kurtarma" diye niteliyor.
Neymiş Anayasa Mahkemesi'nin peşine düştu-
ğü "kurtarma operasyonu"nun içeriği? Yüksek hâ-
kimler, oturdukları lojmanlan "hukuktan yoksun bır
kararla satıştan kurtarmaya" çalışıyorlarmış!
Öncelikle dinci basının yakın geçmişteki yayım-
larına şöyle bir göz atmaya ne dersiniz?
Olağanüstü hal ile Çekiç Güç oylamasının gerek-
liliğine karar verdiği zaman, Anayasa Mahkeme-
si'ni öve öve yere göğe sığdıramayan şeriatçı ba-
sındı. Zira, RP'ye hük'ümet kapısı aralanıyordu.
Kararnamelerdeki üç imzayı dörde çıkararak Şa-
ibe'yi de onurlandıran yasayı iptal başvurusunu
reddettiğinde, şeriatçı basın için, Anayasa Mahke-
mesi'nden daha yüce bir kurum yoktu.
Yüksek mahkeme lojman ve arsa satışını iptal
edince, kurum da, başkanla birlikte üyeleri detu ka-
ka!
Vay benim köse sakalım.
Şeriatçı basın, şeriat hizmetinde koşmaktan ger-
çeğ: aramaya vakit bulamıyor.
Oysa; şeriatçı basının mahkemenın gerekçeli ka-
rarını gördüğünde olasıdır ki, yüzleri kızaracak(mı)?
Zira Anayasa Mahkemesi; "Lojman ve arsalann
satılmasına karşı çıkmıyor, yasaklamıyor. Tam ter-
sine; anayasanın kimi hükümlerini anımsatarak
'devlet malını satmanın ancak yasama organının.
yani TBMM'nin yetkisine girdiğini, satış için yasa çı-
karılması gerektiğini' hükümete duyuruyor."
Kuşkusuz; TBMM'nin bu "yetkiyı, Bakanlar Ku-
rulu'na devredemeyeceğini" de -anayasa bilmeyen
hükümete de şeriatçı dostlanna da- anımsatıveri-
yor.
Doğrusu, hizmette bulunuyor.
Mahkemenin gerekçeli kararı açıklanınca, "Satış
engellendi" yaygaraları ile dünyayı ateşe verenle-
rin hevesleri kursaklarında kalacağa benziyor. Üs-
telik lojman ve arsa satışının iptal edilmesınde ne
zarar var ki?
Baksanıza Bay Hoca'ya; satıştan geleceği riva-
yet olunan 300 trilyonun şimdilik askıya alınması-
na karşın, hâlâ ekranlarda "denk bütçe" masalları
anlatıyor.
Bay Hoca ile şeriatçı basın:
Bu başa bu tıraş!
'Çiller, DemirePi
tehdit nıi etti?'
• Ba^tarafı 1. Sayfada
nu gündeme getiriyor" dedi.
DSP GazıantepMilletve-
kili Mustafa Yılmaz, "ÇU-
ler ile Demirel arasındaki
görüşmenin Deviet Denetle-
me Kurulu'nun çalıştınlma-
masında bir etlösi var mT
diye sorarak sözlerini şöyle
sürdürdü: "Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'in ıs-
rarla Devlet Denetleme Ku-
rulu'nu çalıştırmaması ken-
di ile ilgili birtakım soru işa-
retlerini de gündeme getiri-
yor kamuoyunda. Sayın
Cumhurbaşkanı bunu açık-
lığakavuştunnalı."
Yılmaz, DDK'nin işletil-
memesi durumunda Cum-
hurbaşkanlığı makamının
tartışmaya açılacağını ifade
ederek, "Devletin başı bunu
kullanmaktan çekiniyor. Sa-
yın Cumhurbaşkanı bunu
açıklıga kavusturmalı. Cum-
hurbaşkanlığı makamının
tartışılır hale geunesini önle-
mek için DDK harekete ge-
Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır.
Kalbinizi koruyun.
TÜRK KALP VAKFI
Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) 10 Hat
Faks:(0212)212 68 35
CUMHURİYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERİNÇ
• Baştarafı 2. Sayfada
Adalet Bakanlığı Özel Komisyon üyesi ve RP iz-
mir il Başkan Yardımcısı Harun Özdemir tarafın-
dan hazırlanan ve Başbakan Necmettin Erbakan'a
sunulan Alevi raporunu Cem Ulutaş haberleştirdi.
•
Hülya Topcu, 12 Eylül 1980 sonrası 18 yaşına i-
ki ay kala idam edilen, idamı uzun süre tartışılan Er-
dal Eren'in 16. ölüm yıldönümünde avukatıyla gö-
rüşerek ıdamın yasadışılığını yeniden gündeme ge-
tirdi.
•
Tenmik santralları mahkeme kararına karşın ça-
hştırmakta direnen REFAHYOL hükümetiyle ilgili
Izmir Çevre Hareketi Avukatlan'nca Avrupa Insan
Hakları Komisyonu'na yapılan başvuruyu Asuman
Abacıoğlu duyurdu.
•
Kamu çahşanlarının sendikal etkinlikleri nede-
nıyle gördüğü baskıları ve gelişen tepkileri Hakan
Dirik, "Sendıkacı Memurlar Yılmıyor" başlığıyla
haberleştirdi.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir
hafta geçırmeniz dileği ve saygılarımızla.
B i z v a t a n h a i n i d e ğ i l i z '
Kara elmas emekçiieri
özelleştirıııe istemiyor
SAADET USLLf
Madenciler. özelleştirmeye karşı
olduklan için yetkililerin kendilerine
"vatan haini" gibi da\ randığını
belirttiler. Özellikle az çalıştınldıklarını
anlatan madenciler, "Sonra da "Bak
bunlar az çalışıyor' diyerek bLd
kütüleme>e çalışı>orlar" diye
vakındılar. Onlar. kara elması
yerin yüzlerce ınetre altından bin bir
güçlükle çıkaran maden işçileri.
Yaptıkları ağır işin maddi \e manevi
karşılığını ne derece aldıkları ise tartışılîr.
Özelleştirme çalışmalan kapsamına
maden ocaklarının da alınmasına karşı
çıktıklannı vurgulayan maden işçileri,
ışletmelerin kâr ettiğini belirtiyorlar.
Işçiler, özelleştirmeye karşı
çıkmalanndan sonra yetkililerin
kendilerine tavır aldığını savunarak şöyle
konuştular: "Özellikle az çalıştınlıyoruz.
Günlük 8 saat çalışmamı/
tamamlanmıyor. Sonra da gidip bi/im az
çalıştığımızı söylüyorlar. .4/ çalışma>ı
isteven biz değiliz yöneticilerimiz. Bu
anlayış da özelleştirme \apmak
isteyenlerin düşüncesi." Türkiye'nin en
derin maden ocağının bulunduğu
Kozlu"da çalışan ışçilenn en önemli
sıkıntılanndan bin de maddi
imkânlannın yetersizliği. tşçileren
yüksek 35 milyon Iira civannda ücret
alıyor, bunun da 560 metre derinliğe
inenlere verildiğini söylüyorlar.
Gazetecilerin genellikle
hep lyı yerlere getirilerek
gezdinldığını anlatan işçiler. "Si/i 560
metreve indirseler ya. Asıl orada ne
şartlarda çalıştığımı/ı görün? Buralar en
iyi yerler" diye konuşuyorlar.
Gazetecilerin nefes almakta
zorlandığı yerleri. en i>i kabul eden
madencılerin istediklerı tek şey ise
maddi olanaklannın biraz daha
düzeltilmesi...
Kaduılar kızbk soyadını istiyor
• Ba^tarafı 1. Sayfada
sineve'Temel Hak ve Hürriyetlerin
Nitelıği' başlığınj taşıyan 12. tnad-
desine açıkça a> kınlık oluşturmak-
tadır" denildi.
Dilekçede. anayasanın 10. mad-
desinin herkesi dil, ırk, renk, cinsi-
yet. siyasi düşünce. felsefi inanç,
din. mezhep ve benzeri nedenlerle
aynm gözetilmeksizin eşit kıldığı-
na işaret edilerek 12. maddenin de
kişilik haklarının dokunulamaz,
devredilemez \e vazgeçilmez hak-
lan düzenlediği anlatıldı. Dilekçe-
de. şu görüşe yer \erildi:
"Açıkçagörüleceği üzereanavasal
güvence altına alınan eşitlik ilkesL,
Mcdeni ^'asa'nın anılan hükmünde
kadın aleyhine bozulmuştur. Eğer
herkes yasa öniinde eşitse ve kişiliği-
ne bağlı dokunulamaz, de\redile-
mez ve vazgeçilmez temel haklara
sahipse, e\ lennıe akdinden sonra ne-
den kocanın soyadını taşımak zo-
runda kalsın?"
Medeni Yasa'nın 8. maddesinin
"kişinin hakehli\etini" düzenlediği
anlatılan dilekçede, yasada bu dü-
zenlemenin kadın aleyhine sınırlan-
dığı vurgulandı. Evli kadının hak
ehliyetine getirilen sınırlamalann
evlilik birliğini daha sağlıklı kılma
gerekçesine dayandınldığı kayde-
dilen dilekçede, gerekçenin insanlı-
ğıngeldiğinoktadaakılcı hiçbirda-
yanağının olmadıği anlatıldı. Dilek-
çede, yasanın ortaya koyduğu aile
modelinin kocaegemenliğinedaya-
lı olduğu savunularak Anayasa
Mahkemesi'nin 1963' 148 esas.
1963256 karar sayılı karannda,cin-
siyetin yasa önünde eşitliği engele-
yen bir neden olmadığının beürtil-
diğine dikkat çekildi. Dilekçede
şöyle denildi:
"Davacının evienmeden sonra da
o güne kadar taşıdığı soyadını taşı-
mak istemesi, kocası olan erkekle
benzt'r yöniinü ancak yasa önünde
eşit kılınmamış bir yöniinü içermek-
tedir. Soyadında olduğu gibi, e\ li ka-
dına evlilik içinde getirilen diğer sı-
nırlamalar da kadın-erkek eşitliğine
ters \e çağdışıdır. Evienmeden son-
ra kadının kocanın soyadını taşımak
zorunda kalması. kişilik haklarını
ihlal ettiği gibi anayasanın 10. ınad-
desine de av kındır."
Dilekçede. davacının evlılikten
önceki soyadını taşımak ıstemesi-
nin Türkiye'nin de tarat olduğu,
onayladığı uluslararası sözleşmele-
re de uygun olduğu vurgulanarak.
şu görüşe yerverildi:
"Müvekkilin evlilikten sonra aile
nüfus kayıt tablosuna'Atanıan' ola-
rak kaydedilen sovadının, anayasa-
nın 10. ve 12. maddeleri ve artık bir
iç hukuk hükmü niteliğinde olan
uluslararası sözleşmeler karşısında
İ:rso>' olarak düzeltilmesini, bu
bağlamda Medeni \asa"nın 153/1.
maddesinin anayasının 10. ve 12.
maddelerine ay kinlığının tespit edi-
lip bu hükmün iptalini istemek-
teviz."
Tansu Ciller'in kalkanı DYP
• Baftarafı 1. Sayfada
nıini suçlav ıp, Ağar ile Bu-
cak'ı gözden çıkararak kur-
tuluşarama*'taktiğı izle>e-
ceğı dile getirildi. Meral
Akşener'in de. "5a> geçme-
sine rağmen, Topal cinaye-
tiv le ilgili parmak izi için bi-
le karşılastırma yapılmarnış.
Her teşkilatta yasadışı işlere
bulaşmış insanlar olabilir"
sözleriyle topu kendisinden
önceki döneme atmasına
dikkat çekildi.
DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Hasan Ekinci"nın
çetelerın de\ letle ilişkisi ol-
madığı konusunda Çiller'e
kefil olurken. "Diğerleri
için bir şey söy levemem. Bir
kişinin suçluluğu D^'P'yi
bağlamaz" sözleri de "\ğar
ve Bucak gözden çıkanldı"
>orumlanna dayanak oldu.
Susurluk'taki kazayla or-
ta> a çıkan "dev let-mafva-si-
vaset" üçgenine ilişkin id-
dıalann odağında yer alan
DYP. iddiaların araştınlıp
suçluların cezalandınlması
için harekete geçeceği yer-
de, birçok iddiayı gündeme
getiren Yılmaz'ı yıpratmak
için harekete geçti. DYP
Genel Sekreten Nurhan Te-
kinel'in başını çektiği bir
grup parti yöneticisinin,
Yılmaz'ın ortaya attıgı id-
dialarla ilgili nelerin ger-
çekleşip gerçekleşmediğini
araştırarak bir kitapçık ya da
broşür çıkarmayı planladı-
gı belirtildi.
Bir yandan da ANAP dö-
nemindeki "failı meçhul ci-
nayetleri" araştırarak. Yıl-
maz'a yüklenmeye hazırla-
nan Ekinci'nin, Çath'nın
ANAP'lılarla birlikte çalış-
tığını ileri sürmesi ve
"ANAP dönemindeki faili
meçhullereiyi bakılmalıdır"
demesi dikkat çekti. Hasan
Ekinci. Yılmazın söyledik-
lerinin hiçbirinin doğru çık-
madığinı belirterek, "Şim-
diye kadar ne söylediyse hep
tersi çıktı. Bunu halkın da
biunesi lazım" dedi.
Ekinci. Çath'nın kumar-
hanelerkralı TopaPın öldü-
rülmesi olayına kanştığının
kesinleşmesinden sonra bu
işin Yılmaz açısından geç-
mişe dayanacağını ileri sür-
dü. ÇatlTnın ANAP'ın
kongrelerinde mitinglenn-
de partililerle birlikte çalış-
tığını savlayan Ekinci.
"Çatü'nın ANAP'hlann ik-
tidar olduğu dönemde dev-
letle daha çok iç içe olduğu
herkesçe bilinmektedir. Çat-
lı Yılma/'ın adamıdır.
ANAP dönemindeki faili
meçhul cinayetler iyi araşh-
nlmaudır" dedi.
DYP li Mehmet Gözlü-
kaya ise emniyet içinde bir
gurubun yaptığı işlerden
Ozer Uçuran Çiller'in so-
rumlu olmayacağını söyle-
di. Bazı basın organlannın
ve muhalefetin bilinçli bir
şekilde olaylann içine Özer
Çiller'i çekmek istediğini
kaydeden Gözlükaya. "Bu
çirilmeüdir" dedi.
DDK üvelennın "Milletin
parasım aîıp yan gelip yattık-
lannı" da sav unan DSP mil-
lenekili Yılmaz. şunlan
sövledi: "Milletödediği ver-
gilerle bu kurumu nive bes-
liyor? Denetleme işlevini
yapsın diye. Bu kurumun
"harekete geçmesi için daha
nebekleniyor. Lnlü bir ata-
sözümuz var: Sakla samanı
gelirzamanı. Dev let Denetle-
me Kurulu'nu v ıllardır sak-
lıyoruz. Zamanı hâlâ gelme-
di mi? Susurluk olayı küçük
görülüyor ise acaba hangi
büyük olay bekleniyor."
DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit'in DDK'nin ça-
lıştınlması konusundaki
önerisine Cumhurbaşkanı
Süle>man Demirel. "Devlet
Denetleme Kurıılu. bugüne
kadar devletin diğer organ-
lannın görev üstlendiğj olay-
lar hakkındadenetleme yap-
mak üzere görev lendirilme-
miştir" yanıtını vermişti.
11'inciYAŞINDA
BORSA
ŞİMDİGÖZDE,
"GÖZALTIPA2ARI"
Sigorta Fonları
Borsa'da
Sarkuysan, Köytaş,
Yünso, Emsan
Ismail Hakkı Karakaya;
«101)7 özelleştirme
V/' ydı olacak"
iddialarla Özer ÇillerMn ne
ilgisi var? Valan ve yanlış id-
dialar bunlar" dedi DYP
Genel Sekreten Nurhan Te-
kinel de Ekinci'nin sözle-
riylc ilgili sorulara. "Kefil-
lik olayının ancak yargının
işi olduğuna inanıvorum"
yanıtını verdi. Tekinel.
".Ağar ve Bucakı gözden çı-
kardınız mı" sorusu üzeri-
ne. "Yargıbuişecevapvere-
cek, onu bekliyoruz" dedi.
Tekinel, "Çiller için de bu
yargılama süreci söz konu-
su mu" sorusuna da "Sayın
ge.ıel başkanı bu konuma
çekmeye niye gerek duyu-
yorsunuz"sorusuyla karşı-
İık verdi. "Her şey Çath'ya
mı yüklenmek isteniyor'" so-
rusu üzerine de Tekinel.
"Bunu, basından izliyoruz.
Yargının elinde belge ve bil-
giler var. İnceleme ve araş-
tırmalar sürüyor. Bunu hep
beraber göreceğiz. Bu olay-
dan çok kısa süre sonra ne-
tice alınacağına inanıvo-
rum" demekle yetindi.
DYP yöneticilerinin açık-
lamalarını yeni bir taktik
olarak değerlendiren ANAP
Grup Başkanvekili Cum-
hur Ersümer, "Hedef sap-
tırmaya vönt'lik tutum için-
de olmamalannı ümit edi-
yorum ama, öyle olduğu yo-
lunda emarelergiderekku v-
vet kazanıyor"1
dedi. Ersü-
mer. \atandaşların sadece
bir silahta çıkan izle yetin-
meyecek kadar bilinçli ol-
duğunu dile getirdi.
ANAP'lı AbdülkadırBaş
da Crgüp'te düzenlediği ba-
sın toplantısında Susurluk
olayının ardından ortaya çı-
kan gizlı ilişkileri birilen-
nin "perdelemek, karart-
mak" istediğini öne sürdü.
Bu işi yapanın özellikle Çil-
ler olduğunu vurgulayan
Baş, "Yaacıoğlu'nungörev-
den alınması olayın kapatıl-
ması şüphesini vatandaşla-
nmız da arttırmıştır" dedi.
Baş şunlan söyledi:
"Siyasi bir grubun tesiri
ile silahlı bir çetenin devlete
sızarak yolsuzluk v e kanun-
suz işler yapağının ciddi de-
lilleri olduğunu ispat ettik.
Bizim bu ciddi iddialanmı-
zi karartmak için bunun
üzerine gidilmesini önlemek
için meseleyi MHP ve ülkü-
cü safina çekerek olaya bir
başka çehre vermek isteyen-
ler var. Bizim derdimiz ül-
kücülerle değil, MHP'yi
karşımıza almak değil. Bi-
zim meselemiz mafs a\ ladır.
Dev lete sızan çete ve onlann
mensuplanv ladır. Çetenin,
mafy anın partisi olmaz, ide-
olojisi olmaz."
CHP'liSeynOktay, sağ-
lıklı bir soruşturma için ba-
ğımsız bir yargıya ihtiyaç
bulunduğunu sö\ledi.
İddialarla ilgili hedef sap-
tınlma kuşkulannın gidenl-
mesi için soruşturmanın
idari mekanizmalardan
alınması gerektiğini belir-
ten Oktay. "Bu sistem için-
desorunlarçözülmez" dedi
ÖSS yanıt anahtarı
FİZİK
l.B, 2.D, 3.D, 4.A, 5.C, 6.C. 7.E. 8.A, 9.C. 10.E. 1 l.A.
12.A. 13.A. 14.E. 15.E. 16.B. 17.C. 18.A. 19.C. 20.C.
21.D.22.E, 23.E. 24.D. 25.E
TARİH
1 .C, 2.C, 3.D, 4.A, 5.B. 6.C, 7.C, 8.D, 9.C, 10.E. 11 .C. 12.B.
13.E, 14.C. 15.E, I6.C, I7.D. 18.A. 19.E,20.B,21.E.22.A,
23.A, 24.C. 25.D. 26.B, 27.A. 28.B. 29.E. 30.B, 31 .B. 32.D,
33.C, 34.E. 35.B. 36.D, 37.D, 38.E, 39.D, 40.E. 41 .C, 42.A.
43.A. 44.B, 45.C, 46.C. 47.E, 48.B. 49.A. 50.C
BORSADAKİ REHBERİNİ^J
BAŞSAĞLIĞI
Gazetemiz Düzeltme Servısi çalışanlarından
Sander Nuryol'un kayınpederi
ALİRIZA YILMAZ m
vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Tanrı'dan rahmet,
yakınlarına başsağlığı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
Sulu kar ^Hfc Gok gunjltulu,
G U N D E M MfSTAFA BALBAY i
J
I Baştarafı !. Sayfada '
Yaşları 19 ile 22 arasında değişen 8 üniversite öğ-
rencisi, geçen nisan ayının ikinci yansında değişik '
tarihlerde gözaltına alındı.
Bir mayıs günü tutuklandı. 7 ay süren yargılama *
sonunda Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, 8 •
öğrenciye 3 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis ce-
zası verdi.
Elif Kahyaoğlu 1974 Izmit doğumlu. Gazi Üni- -.
versitesi Meslek Eğitimi Fakültesi son sınıf öğren- •
cisi. Harç eylemlerine, mitinglere katılmaktan 3 yıl '
9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bülent Karakaş 1975 Ümraniye doğumlu. An-.
kara Üniversitesi DTCF Leh Dili ve Edebiyatı birin-
ci sınıf öğrencisı. Dava dosyasının 21. sayfasında
Karakaş'ın suçları şöyle başlıyor:
"Anayasa/ düzeni silahlı mücadele ile yıkarak,
Marksist-Leninist ilkeler doğrultusunda bir düzen
kurmak amacıyla oluşturulmuş olan ve silahlı çe- '
te sayılan Devrimci Yol örgütü mensubu olduğu, \
bu örgütün gençlik kesimini oluşturan Devrimci ;
Gençlik örgütlenmesi içinde yer aldığı..." ,
Bu tanım, 9 öğrenci için de ayrı ayrı aynen yine- _,
lenıyor... ;
Daha sonra Karakaş'ın katıldığı mitıngler ve top- -
lantılar sıralanıyor... j
Karakaş'a 18 yıl hapis cezası verildi. ı
Dosyadan, dikkati çeken birkaç noktayı aktara-
lım...
Siyasal Bilgiler Fakültesi Iktisat Bölümü üçüncü '
sınıf öğrencisı SBF-DER Başkanı Ahmet Aşgın "•
Ooğan'a yöneltılen suçlamalardan biri dosyanın'
17. sayfasında aynen şöyle:
"25.1.1995 tarihinde Uğur Mumcu 'nun cenaze
törenine Devrimci Gençlik pankartı altında katıldı-
ğı..."
1995'te Uğur Mumcu katledileli iki yıl olmuştu.
Cenaze töreni için iki yıl beklenmemişti. Yıl uymu-
yor...
Tören 1993 yılı ocak ayının 25'inde değil, 27'sin-
deydi... Gün uymuyor...
"Uysa da yazdık, uymasa da; bütün ıfadelenyaz-
dıkaynı masada", deniliyorsa ayrı tabii...
Öteki sanıklar, Mahmut Yılmaz 12 yıl 6 ay, Öz-
gür Tüfekçi 18 yıl, Metin Kalyoncugil 18 yıl, De-
niz Kartal ve Nurdan Bayşahan 3 yıl dokuzar ay
hapse mahkûm oldu...
Sanıkların tümüne yüklenen ortak suçlann başın-
da Meşrutiyet Caddesi'ni 30 saniye trafiğe kapa-
tıp korsan mıting yapmaları gelıyor. Aynı sanıklar bu
30 saniyelik mitingden sonra aynı anda Akün Si-
neması'nın da önüne gitmişler.
Altlarında Mercedes 600 SEL olsa yetişemezler.
Öğcencilerjahükümgjyrnelerine zemin oluşturan
önemli bir durum da kaldıkiarı evlerde molotofkok-
teyli, pankart ve yasadışı yayın bulunmuş olması."
Arama tutanaklan gözaltından üç-dört gün son-
ra...
Buradan anlaşılıyor ki bu öğrencilerin arkadaş-
ları ya da aileleri, "Polis gelir de evde bir şey bula-
mazsa ayıp olur" diye düşündüler ve üç-beş mal-
zeme bıraktılar...
Olası suça ceza...
Emniyetin hazırladığı fezlekenin "Netice ve Ka-
naat" bölümünde aynen şöyle deniliyor:
"Türkiye Üniversiteleri Öğrenci Koordinasyonu
ve Öğrenci Cephesi gibi illegal yapılanmalar saye-
sinde yapay bir toplumsal muhalefet oluşturmayı
amaçlayan örgüt, toplumsal banşı bozarak, top-
lumsal muhalefette inisiyatifi ele geçirmeyi ve böy-
lece silahlı halk ayaklanmasına zemin hazırlamayı
amaçlamaktadır. Örgüt mensuplannın, tabanlannı
oluşturduktan sonra bir kısım mensuplannı silahlı
yapılanmaya kaydıracağı bir gerçektir..."
Ortada silah yok, ama ileride s'lahlanacaklar. Za-
ten silahlanacaklarına göre silahlı çete kurmak su-
çundan hüküm giymeleri gerekir...
Daha onlarca değişik saptama var. Burada ke-
selim...
Sayın yargıçlar!..
6 aralıkta sonuçlanan bu dava gerekçeli karann
açıklanmasından sonra Yargıtay'dagörüşülecek...
Yazının başında vurguladığımız gibi, amacımız
yargıya herhangi bir etki yapmak değil. Bir aydır
Türkiye'nin gündemini işgal eden olaylara bakıp 8
üniversite öğrencisinın 3-18 yıl hapis cezasına
çarptırıldığını görünce, bır yurttaş olarak sorma-
dan edemiyorum:
"Acaba bu öğrenciler, mahkemede savunma ya-
parken hata mı işlediler? 'Biz örgüt üyesi değiliz.
Demokratik bir üniversite istıyoruz. Bunun için mi-
tingler, eylemleryaptık' diyeceklerine.. 'Biz bir çe-
te kurduk. Silahlan da almak üzereydik. Vatan için
bir şeyler yapacaktık' mı deselerdi?.."
VEFAT
Merhume Behice ve merhum
Örner Lütfü Güler'in oğulları; Gülser
Karagün, merhume Yıldız Nuryol, Nedret
Alpay,
NurSözeri, Erdoğan Karagün, Sander
Nuryol, Müfit Alpay ve M. Akif Sözeri'nin
sevgili babaları; Arzu, Doğa ve Utku'nun
sevgili dedeleri ve Mediha Yılmaz'ın
sevgili eşi
Emekli Piyade Üsteğmen (harp malulü)
Avukat
ALİ RIZA
YILMAZ15.12.1996 Pazargünü Hakk'ın rahmetine
kavuşmuştur. Cenazesi, 16.12.1996
Pazartesi günü (bugün) Selimiye Camii'nde
kılınacak
ikindi namazını müteakip Karacaahmet
Mezarlığı'nda defnedilecektir.
AİLESİ